nimet ve musibet anında kaymamak

İşte bunlardan bir örnek:
İL
: SAMSUN
TARİH : 20.06.2014
َّ ‫ت َونَ ْبلُوكُ ْم ِبال‬
‫ش ِر َو ْال َخي ِْر ِفتْنَةً َو ِالَ ْينَا‬
ِ ‫كُ ُّل نَ ْف ٍس ذَا ِئقَة ُ ْال َم ْو‬
َ‫ت ُ ْر َجعُون‬
‫سو ُل ه‬
‫سلهم‬
ُ ‫قال ر‬
َ ُ‫صلّى هللا‬
َ ‫علَ ْي ِه و‬
َ ‫اَّلل‬
‫وليس‬
‫َير‬
‫ألمر‬
‫ع َجبًا‬
ٌ ‫المؤمن ِإ هن ْأم َره ُكلههُ لهُ خ‬
َ
ِ
َ
ِ
ْ
‫ش َك َر‬
َ ‫س هرا ُء‬
َ
َ ُ‫صابته‬
َ ‫من ِإن أ‬
ِ ْ‫ذلك أل َح ٍد إال لل ُمؤ‬
ْ ُ‫َيرا له‬
ْ
ْ
‫فكانت‬
‫بر‬
ً ‫فكانت خ‬
َ ُ‫صابته‬
َ ‫ص‬
َ ‫ض هرا ُء‬
َ ‫وإن أ‬
ُ‫َيرا له‬
ً ‫خ‬
NİMET
VE
KAYMAMAK
MUSİBET
ANINDA
Değerli Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle
buyuruyor: “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan
olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize
döndürüleceksiniz.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz
(s.a.v) şöyle buyuruyor: “Mü’minin başka hiç kimsede
bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır
Eğer bir genişliğe(nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun
için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa
sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.” 2
Kardeşlerim!
İnsanı en güzel şekilde yaratan ve en güzel sureti
veren Allah Teala3, bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu
belirtmiştir. Bu imtihan hayırla olduğu gibi şerle de olabilir.4
Allah, kullarına bazen sayısız nimet kapılarını açar, bazen
de musibetlere uğratır.5
İnsanın ailesi, çalışmış olduğu işi, kazanmış olduğu
rızkı birer nimettir. Allah’ın her insana vermiş olduğu
özellikler birer nimettir. İnsanın hizmetine sunulan yeryüzü,
gökyüzü ve bunlarda bulunan her şey Allahın insanlara
lütfettiği nimetlerdir.6 Allah Tealanın insanlara gönderdiği
din, kitap, peygamberler de Allah’ın nimetlerindendir.
Allah'ın rahmeti, ihsanı, hayırlı amellere vereceği sevap,
ayrıca kuluna tövbe etme fırsatı vermesi ve bağışlanma
kapısının açık olması da Allahın nimetleri arasındadır.
İnsanlar dilleri ile nimeti verene
şükretmeli,
kalpleri ile bu nimeti vereni sevmeli, nimetleri verenin Allah
olduğu bilincinde olmalı, Karun gibi nimetleri kendinden
bilerek nankörlük etmemelidir. Bu konu Kur’anda şöyle
anlatılmaktadır; Kârûn, “Bunlar bana bendeki bilgi ve
beceriden dolayı verilmiştir” dedi. O, Allah’ın kendinden
önceki nesillerden, ondan daha kuvvetli ve daha çok mal
biriktirmiş kimseleri helâk etmiş olduğunu bilmiyor
muydu? Suçlulukları kesinleşmiş olanlara günahları
konusunda soru sorulmaz (Çünkü Allah hepsini bilir). 7
Aziz Kardeşlerim!
Kur’anı kerimde nimetlerle denenip kaybedenlere dair
misaller yer aldığı gibi, kazananlara dair de örnekler vardır.
İhramlı iken avlanmak yasak idi. Av hayvanları
Ashabı Kiramın çadırlarına ve konakladıkları yere kadar
ulaşır, çevrelerinde dolaşırdı. Ashabı Kiram, buna rağmen
bu yasağı ihlal etmedi ve nimetlerle olan imtihanı kazandı.
Bu konu Kuran-ı Kerimde şöyle anlatılmaktadır; “Ey iman
edenler! Andolsun, Allah sizleri, ellerinizin ve
mızraklarınızın erişebileceği av(lar) ile elbette deneyecek
ki, görmediği hâlde kendisinden korkanı ayırıp meydana
çıkarsın. Kim bundan (bu açıklamadan) sonra haddini
tecavüz ederse, ona elem dolu bir azap vardır.” 8
Bir diğer örnek te, İsrailoğullarına cumartesi günü
avlanma yasağı getirilmişti. Ancak onlar, yasak günde
yoğun bir şekilde görülen balıkları avladılar ve imtihanı
kaybettiler. Bu husus ta Kur’an’da şöyle anlatılmaktadır:
“(Ey Muhammed!) Onlara, deniz kıyısında bulunan kent
halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi (yasağı)
konusunda haddi aşıyorlardı. Zira tatil yaptıkları
Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor, tatil
yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı. İşte
onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan
ediyorduk.” 9
Kardeşlerim!
Mümini üzen her şeye musibet denir. Allahu Teala
kullarını bazen de musibetlerle imtihan eder. İnsana isabet
eden her türlü hastalık, insanın karşılaşmış olduğu hertürlü
zulüm, açlık, susuzluk, gibi şeylere musibet dendiği gibi,
doğal afetler dediğimiz; deprem, sel felaketi, kuraklık vb.
şeyler ile şirk, nifak, küfür, isyan gibi kişinin inancına,
dinine gelen şeylere de musibet denir.
İnsan yapmış olduğu hatalara tövbe ederken
karşılaşmış olduğu musibetlere de sabretmelidir. Çünkü
musibetler günahlara kefarettir. Bu husus bir hadiste şöyle
belirtilir: Müslümana, fenalık, hastalık, keder, hüzün,
eza, can sıkıntısı, arız olmaz. Hatta vücuduna bir diken
batırılmaz ki, Allah bu musibetler sebebiyle onun hatalarını
ve günahlarını bağışlamış olmasın.”9 (Mutlaka bağışlar.)
Musibet anında sabretmeyenler, Allaha isyan edenler
imtihanı kaybederler.
Hutbemi bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum;
(Onlar şöyle yakarırlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete
erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir
rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.”10
_____________________________________________
1.Enbiya 21/35.
2.Müslim, Zühd, 64; Dârim, Rikâk, 61.
3.Tegabün, 64/3.
4.Enbiya ,21/35.
5.Lokman , 31/20.
6.lbrahim , 14/34.
7.Kasas, 28/ 78.
8. Maide, 5/94.
9. Müslim, Birr, 14
10.Ali imran, 3/8.
Hazırlayan : Seyfettin DEMİRCİ Ulu Camii İ.H
Redaksiyon : İl İrşat Kurulu