Yükle () - Ankara Üniversitesi

Tezcan Durna • Editörden > 1
ilef journal
ilef journal
© 2014 • 1(2) • sonbahar/autumn
http://ilefdergisi.org/2014/1/2/
2 < ilef dergisi • ilef journal
ilef journal
© 2014 • 1(2) • sonbahar/autumn
ISSN: 2148-7219
ilef journal
Ankara Üniversitesi İLEF Dergisi hakemli bir dergidir. Yılda iki kez, bahar (Mayıs) ve güz
(Kasım) döneminde yayımlanan derginin dili Türkçe ve İngilizce’dir. Dergide yayımlanan
yazıların sorumluluğu yazarına aittir. Yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
•••
ILEF Journal is a refereed print journal published in Turkish and English twice a year by the
Faculty of Communication of Ankara University. All views expressed in this journal are those
of authors and do not necessarily represent the views of, and should not be attributed to
the Faculty of Communication of Ankara University.
Editör/Editor
Tezcan Durna
Editör Yardımcıları/Assistant Editors
Jale Özata Dirlikyapan
Gülden Gürsoy Ataman
Yayın Kurulu/Editorial Board
Abdülrezak Altun
Tezcan Durna
Çiler Dursun
Haluk Geray
Jale Özata Dirlikyapan
Nurcan Törenli
Özgür Yaren
Danışma Kurulu/Advisory Board
Hasan Akbulut (İstanbul Üniversitesi)
Nilay Başok Yurdakul (Ege Üniversitesi)
Sema Becerikli (Ankara Üniversitesi)
Özden Cankaya (İstanbul Aydın Üniversitesi)
Yıldız Dilek Ertürk (İstanbul Üniversitesi)
Mine Gencel Bek (Ankara Üniversitesi)
Müjde Ker Dinçer (Ege Üniversitesi)
Ayla Okay (İstanbul Üniversitesi)
Nezih Orhon (Anadolu Üniversitesi)
Nilgün Tutal Cheviron (Galatasaray Üniversitesi)
Martin W. Bauer (London School of Economics)
Nikica Gilic (University of Zagreb)
Sanna Inthorn (University of East Anglia)
Scott Schaffer (University of Western Ontario)
Yabancı Dil Editörü/Foreign Language Editor
Sylvia Renfro
Tasarım/Design
m. Sobacı
Sahibi-Sorumlu YİM/Owner and Executive Editor S. Ruken Öztürk
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi adına, Dekan
On behalf of the Faculty of Communication of Ankara University, Dean
Adres/Address
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Cebeci 06590 Ankara
[email protected]
http://ilefdergisi.org
Baskı/Printing
Pozitif Matbaa
Çamlıca Mahallesi 145. Sokak (12. Sk.) No: 10 • Yenimahalle • Ankara
T: (0312) 397 00 31
Baskı Tarihi/Publication Date
23 Aralık 2014/23 December 2014
Tezcan Durna • Editörden > 3
İçindekiler/Contents
5
Tezcan Durna
Editörden…
Makaleler/Articles
9
Sinem Akyön
Pedro Almodovar Sinemasında Kadının Temsili:
Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, Annem Hakkında Her Şey
ve Dönüş Filmlerinin İncelenmesi
37
Atilla Barutçu
Annelik–Cinsellik–Beden: Masters Of Sex Dizisi Üzerinden
1950’ler Amerikası Kadınlık Hallerine Bakış
59
Sevil Bal
Reklamların Eskimeyen Yüzü “Muhteşem Annelik”:
Anneler Günü Reklamları Örneği
87
Erman M. Demir
Yaratıcı Endüstriler
Değini/Notes
109
Mine Gencel Bek
Interview with Noam Chomsky on Racism
in the US and Europe
117
Burak Özçetin
Hikâyeler, Televizyon ve Yetiştirme:
Gerbner’in Medyaya Karşı’sı
125
Gizem Ekin Çelik
Liberal İdeolojinin Marksist Eleştirisi Üzerine
Kitap Eleştirisi/Book Reviews
4 < ilef dergisi • ilef journal
Tezcan Durna • Editörden > 5
Editörden...
Tezcan Durna
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi
Gazetecilik Bölümü
İletişim alanı içinde kadın çalışmaları; medyadaki kadın temsillerine ilişkin
sorunlar, sektördeki özellikle üst düzey görevlerde kadın çalışanın azlığı, kadına yönelik aile içi şiddetin artarak devam etmesi gibi nedenlerle her geçen
gün daha önemli hale gelmektedir. Medyada ölümle ya da ağır yaralanmayla
sonuçlanan kadına yönelik şiddet haberlerini görmediğimiz gün neredeyse
olmuyor. Son zamanlarda her ne kadar kimi medya kuruluşlarında bu tür
olayların haberleştirilmesinde ve sunumunda hassas davranışlara rastlasak
da, kadına yönelik şiddet haberlerine genellikle ağır bir ataerkil dil sinmiş
durumdadır. Şiddete uğrayan kadın haberleri verilirken başlığa değilse bile,
haberin cümleleri arasına mutlaka o şiddeti meşrulaştıran bir takım gerekçelerin sindirildiği gözlemlenebilir. Popüler sinema filmlerinin ve televizyon
dizilerinin birçoğunda kadın ya “fedakâr anne/eş”, ya baştan çıkaran ve
yuva bozan “femme-fatale”, ya da “kurban” rollerine büründürülür. Reklam
metinlerinde ise genellikle ya güzellik ve seksilik simgesi ya da mutfakta harikalar yaratan “hamarat kadın” olarak karşımıza çıkar. Bütün bu temsiller,
aslında toplumsal alanda var olan ataerkil örüntülerin yol açtığı cinsiyet rollerinin yeniden üretimidir.
http://ilefdergisi.org/2014/1/2/
ilef dergisi • ilef journal • © 2014 • 1(2) • sonbahar/autumn: 5-8
6 < ilef dergisi • ilef journal
Toplumsal alanda var olan ve medya anlatıları tarafından yeniden
üretilen kadına yönelik bu ataerkil söylemlerin eleştirel bir bakış açısıyla çözümlenmesi, bu baskın söylemin farkına varılmasını sağlayabilir ve mücadele pratiklerinin önünü açabilir. Zaten kadının sadece mutfakta görülmesi,
sevgi dolu bir anne, şiddete uğramış bir kurban vb. olarak temsil edilmesi,
kanıksanmış toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanmaktadır. Toplumsal
ve ekonomik örgütlenmedeki yapısal sorunlardan da kaynaklanan böyle bir
algı, aynı zamanda söylemsel olarak da kurulmakta, medyadaki temsiller aracılığıyla meşrulaştırılmakta ve doğallaştırılmaktadır. Eleştirel bir bakış açısı
öncelikle bu tür kanıksama ve doğallaştırmaların altını oyma işlevi görmekte
ve başka türlü bir bakışın varlığını ortaya koymaktadır.
Bu bağlamda dergimizin ikinci sayısı “iletişim çalışmaları ve kadın”
konusuna ayrılmıştır. Bu sayımızda değerlendirilmek üzere temamız kapsamında pek çok çalışma elimize ulaştı. Tema kapsamında toplam üç çalışma
değerlendirme süreci tamamlanarak yayım aşamasına geldi. Ayrıca, araştırma alanı tema dışında kalan bir yazımız daha var. Böylece bu sayıda toplam
dört özgün bilimsel makale yayımlıyoruz. Bunların dışında bir değini ve iki
kitap değerlendirmesini de okuyucularımızla buluşturuyoruz. Bu sayıda yayınlayacağımız yazıların tanıtımına geçmeden önce bir sonraki sayımızı “Felaketler Şiddet ve Medya” temasıyla çıkaracağımızı duyurmak isterim. 2015
yılının Mayıs ayında çıkaracağımız bu sayıya, tema başlığımızla ilgili ve tema
dışı özgün bilimsel çalışmalarınızı bekliyoruz.
Bu sayının ilk yazısı, Sinem Akyön tarafından kaleme alınan “Pedro
Almodovar Sinemasında Kadının Temsili: Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar,
Annem Hakkında Her Şey ve Dönüş Filmlerinin İncelenmesi” başlığını taşıyor.
Yazar İspanyol yönetmen Pedro Almodovar’ın üç filminden yola çıkarak, kadınların sinema filmlerinde ataerkil örüntüleri üretmeyen temsillerinin nasıl mümkün olduğunu çözümlemeye çalışıyor. Genellikle sinemasal anlatıda
anne, cinsel obje, fedakârlık timsali, kurban veya erkek tarafından kurtarılmaya muhtaç biri olarak karşımıza çıkan kadın, yazara göre Almadovar filmlerinde kendi eylemlerine yön veren, sadece özel alana sıkıştırılmayıp kamusal
alanda da söz sahibi olan, hemcinsleriyle dayanışma içerisinde olan temsillere
kavuşmaktadır. Yazar Almodovar filmlerinin, hâkim erkeklik rollerini değişik
stratejilerle yok etmesi, özel alanın kadına yönelik cinsel şiddetin gizlenmesine yol açan mekân olduğunu vurgulaması ve var olan ataerkil örüntüleri
sürekli yeniden üretmek yerine, kadının özgürleşmesine odaklanan temsiller
barındırması gibi nedenlerle sadece kadınlar için değil, cinsel azınlıklar için
Tezcan Durna • Editörden > 7
de egemen ataerkil ideolojiye karşı duruş ve direniş olanaklarına kapı araladığına dikkat çekmektedir. Yazarın bu çalışması, bir anlamda herhangi bir
anlatının yerleşik ataerkil örüntüleri nasıl yerinden ettiğini göstermesi açısından önemlidir.
İkinci yazımız da annelik, cinsellik ve beden konularını bir televizyon
dizisi üzerinden çözümlemeye çalışıyor. Atilla Barutçu tarafından kaleme alınan “Annelik-Cinsellik-Beden: Masters of Sex Dizisi Üzerinden 1950’ler Amerikası Kadınlık Hallerine Bakış” başlığını taşıyan yazıda, ilk 12 bölümü incelenen dizi karakterleri üzerinden 1950’li yıllar Amerika’sının cinsellik algıları
ve kadınlık halleri feminist kuramlar çerçevesinde analiz ediliyor. Yazar dizi
içindeki pek çok kadın karakterden dördüne odaklanıyor. Bu karakterleri yazar şöyle tanımlıyor: “Daha iyi ve mutlu bir hayata sahip olacağına inandığı
için çocuk yapmaya kendini adamış Libby Masters, kocasının eşcinselliği nedeniyle cinselliği tatmakta fazlasıyla geç kalmış Margaret Scully, kadınlığının
hiçbir şekilde doktorluğunun ve çalışmalarının önüne geçmemesi için maskülen davranmayı alışkanlık edinmiş Lillian DePaul ve her şeyin ötesinde özgür
ve özgün ruhuyla diğer karakterleri geride bırakan iki çocuklu bekâr anne
Virginia Johnson.” Dizide temsil edilen bu karakterler, bir anlamda 1950’ler
Amerika’sında “annelik, cinsellik ve beden” konularının ne gibi sınırlılıklar
barındırdığını anlamaya olanak tanıyor.
Bu sayının bir diğer yazısı ise Sevil Bal’ın kaleme aldığı “Reklamların Eskimeyen Yüzü ‘Muhteşem Annelik’: Anneler Günü Reklamları Örneği” başlığını taşıyor. Yazar çalışmasında, Türkiye’de son beş yıl içinde farklı
sektörlerde faaliyet gösteren dört firmanın internet sayfalarında yayınlanan
anneler günü temalı ilan ve broşürlerden seçilmiş reklam metinlerindeki
annelik mitinin işleniş biçimini analiz etmektedir. Yazar internet reklam ve
broşürlerini incelediği firmaları mücevher, teknolojik ev aletleri, kargo ve sigorta şirketlerinden seçmiştir. Bu firmaların anneler günü odaklı reklam ve
broşürlerinin oluşturduğu söylemleri, eleştirel feminist teorinin bakış açısıyla
değerlendiren yazar, doğallaştırılmış bir annelik durumunu görünür kılmayı
amaçlamaktadır.
Dergimizin son yazısı tema dışı bir konu üzerinedir. Erman M.
Demir’in, “Yaratıcı Endüstriler” başlıklı yazısı, “yaratıcı endüstri” kavramının pazar ekonomisinin dinamiklerinden doğan ve bireysel iradeyi yücelten
karakteristikleri nedeniyle eleştirildiği saptamasından yola çıkarak, söz konusu kavrama dair tarihsel, ekonomik ve politik bir tanım getirme çabasına
girişiyor. Bu tanım getirme çabasına ek olarak yaratıcı endüstrilerin piyasanın
8 < ilef dergisi • ilef journal
istekleri doğrultusunda işlev görmesinin, özellikle üniversitelerde karşımıza
çıkan bu tarz endüstrilerin üniversitelerin yapısını ve öğrencilerin yükseköğretimden beklentilerini de köklü bir biçimde değiştirebileceğini vurgulamaktadır. Türkiye’de yeni yeni tartışılmaya başlanan yaratıcı endüstrilerin toplumsal, siyasal ve ekonomik etkilerine odaklanan çalışma bu alandaki bir ilk
olarak düşünülebilir.
Bu sayıda bir değini iki de kitap değerlendirmesi yer alıyor. Değini halen Amerika Birleşik Devletleri’nde konuk araştırmacı olarak çalışmalarını
sürdüren Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Mine
Gencel Bek’in “Interview with Noam Chomsky on Racism in US and Europe”
başlıklı bir söyleşi. Gencel Bek, Chomsky ile yaptığı söyleşide Amerika ve
Avrupa’da ırkçılık konusu odağında Türkiye’deki medya ve hükümet ilişkilerine de değiniyor.
Sayımızın son iki yazısı kitap değerlendirmelerinden oluşmaktadır. Birinci yazıda Burak Özçetin, George Gerbner’in bu yıl yayımlanan ve
Türkçe’ye Medyaya Karşı başlığıyla çevrilen, orijinal adı Against the Mainstream
olan kitabıyla ilgili ayrıntılı bir değerlendirme yapmaktadır. İkinci yazı ise
Gizem Ekin Çelik’in bir kitap değerlendirmesinden oluşuyor. Ekin, bizim için
Richard Lichtman’ın Türkçe’de bu yıl yayınlanan Liberal ideolojinin Marksist
Eleştirisi adlı kitabını değerlendiriyor.
Dergimizin bu sayısına katkı sunan editör yardımcıları Jale Özata Dirlikyapan ve Gülden Gürsoy Ataman’la birlikte İlef Dergisi’nin Yayın Kurulu’na,
bize ulaşan yazıları değerlendirip önerileriyle zenginleştiren hakemlerimize
teşekkür ederiz. Ayrıca İngilizce yazılar ve özetleri titizlikle gözden geçiren
Yabancı Dil Editörümüz Sylvia Renfro ve her sayının tasarımını yapan Mehmet Sobacı’ya da şükranlarımızı sunuyoruz. Son okumalarda katkıda bulunan Selin Çelik, Şahika Erkonan, Burçin Kalkın Kızıldaş, Gözde Gayde, Serra
Sezgin, Esra İnce Özer ve Yeliz Özdemir’e teşekkür ederiz. Bundan sonraki
sayılarımız için de desteklerini ve önerilerini beklediğimiz tüm okuyucularımıza keyifli okumalar dileriz.