30.12.2014 - Ankara Sanayi Odası

ASO Başkanı Ûzdebir, “Fon kredilerinin Türkiye’deki bankalara maliyeti yüzde O,6-0,8, sendikasyon kredilerinin
ise yüzde 1,5 civarında. Ama en prestijli müşterilerine bile döviz cinsinden yüzde 6-7’den kullandırıyorlar dedi
"
A
nkara San ayi O dası (A SO )
Başkanı N u rettin Özdebir,
b ank aların y u r t d ışından
sağladıkları fon ve send ikasyon
k re d ilerin in m a liy e tin in çok düşük
olm asına karşın m ü şterilerine
yüksek m aliyetli kredi k u llan d ır­
m alarım eleştirerek, “E n prestijli
m ü şterilerine bile döviz cin sin d en
yüzde 6 - 7 ’den kullandırıyorlar.
K O B I’ler söz konusu olduğu zaman
bu rakam lar uçuyor. Yüzde l 'i n
altında mal ettiğin bir krediyi sen h an g i v ic­
danla yüzde 6 ile satıyorsu n ” dedi.
Özdebir, M erkez B ank asın ın sıkı para
politikası uyguladığını b elirterek, kurlardaki
oyn aklık açısından bakıldığında bu politika­
n ın doğru olarak görülebileceğini ifade etti.
E nflasyon açısından değerlendirildiğinde ise
olitikayı yanlış bulduğuna işaret ed en Özdeir, “Ç ü n k ü zaten piyasada talep y o k ” dedi.
Sıkı para politikasın ın piyasaları daralt­
tığını ve b eraberinde m aliyet enflasyonunu
getirdiğini an latan Özdebir, daralm adan en
çok K O B İ’lerin zarar gördüğünü söyledi. Sa­
yıları az olmasına karşın Türkiye'deki büyük
işletm elerin ih racatın yüzde 6 0 ’ını gerçekleş­
tirdiğini b elirten Özdebir, “Geri kalan 2 m il­
yo n şirk etin gird ilerin i tem in eden ana sanayi
firmaları bu büyük firm alardan m üteşekkil.
O nlar, piyasadaki tekel d uru m larınd an da
istifade ederek, v erd ikleri fiyatı ve
vadeyi dikte ediyorlar. O tarafta v a ­
d eler uzam ıyor ama kü çü k işletm e­
le rin vadeleri çok uzadı. 5 - 6 aylık
vadeler n orm al kabul e d il i y o r diye
konuştu.
İşletm elerin likidite batağı
içinde bulunduğu uyarısını yapan
Özdebir, sanayi k e sim in in acilen
işletm e ve özkaynak serm ayele­
ri ile ilgili sıkın tıların a çözüm
bu lu n m ası gerektiğin in altın ı çizdi.
Bu konudaki çözüm ön erilerin i de paylaşan
Özdebir, özellikle endüstriyel ü rü n ü reten
sanay icin in finansm an ih tiy a cın ın karşılan ­
m asının ön em in e dikkati çekti. Özdebir, dü­
şük faizli ve piyasadaki satış şartlarına uygun
vadelerde finan sm an im k an ın ın sağlanm ası
gerektiğin i dile getirdi.
Banka kredileri yüksek faizli
F in a n sö r kon u m u n d aki bankaların, k u l­
landırdıkları k red ilerin büyük b ir k ısm ın ın
yurt d ışından sağlanan fonlar ve sendikasyon
kred ilerin d en oluştuğunu b e lirten Özdebir,
“F o n k red ilerin in Tü rkiye'd eki bankalara
m aliyeti yüzde 0 ,6 - 0 ,8 , sendikasyon kred ile­
rin in ise 1,5 civarında. Ama e n prestijli m üş­
terilerine bile döviz cin sin d e n yüzde 6 - 7 ’den
kullandırıyorlar. K O B İ'ler söz konusu olduğu
zam an bu rakam lar uçuyor. Yüzde l ’in a ltın ­
da mal e ttiğ in b ir krediyi sen h angi vicdanla
yüzde 6 ile satıyorsun" dedi.
“Gemiyi yüzdürmek”
Bu şartlar altında reel sektörün
sıkışm asın ın finans sek tö rü n ü de olumsuz
etkiley eceğ ini ifade eden Özdebir,
sattık ları parayı tahsil ed em em elerinin
ba n k a lar açısından sık ın tı yaratacağını
söyledi. Bankaların, karlarından
fedakarlık etm ed ikleri takdirde m üşteri
b u lam ayacaklarını savu nan Özdebir, “Yapısı
itibarıyla bankacılık sektörü n ü n batığı
olmadığı müddetçe kar etm em esi m ü m k ü n
değil. H epim iz aynı gemideyiz. M ü him olan
gem iyi yüzdürm ek t ir” diye konuştu.
Finansör, ü retici ve nihai tüketici
ilişkisinde b ü tü n y ü k ü n sa n a y icin in
omuzunda kald ığını an latan Özdebir,
sa n a y icin in tü ketici olan çalışanına
ü cret ödem ek ve uzun vadeli mal satmak
durum unda olm asına k arşın ana girdiler
konusunda ken d isin e fiyat ve kısa v ad en in
dikte edildiğini dile getirdi.
T ü rk iy e’n in y ılın 3. çeyreğinde yüzde 1,7
olarak gerçekleşen büyüm e perform ansın ı
da d eğerlend iren Özdebir, d urgunluktan
çıkm aya çalışan ABD e k o n o m isin in yüzde
4 !üıı üzerinde büyüdüğü b ir ortamda
T ü rk iy e 'n in yıllık yüzde 3 büyüm e oranıyla
y etin m em esi gerek tiğin i söyledi. ■ AA