GLOKOM Dr.Burak TURGUT Glokom-Tanım Glokom çoğu olguda artmış göz içi basıncıyla giden multifaktöryel, progressif ve dejeneratif bir optik nöropatidir. GİB’nı belirleyen başlıca faktörler humor aköz yapım hızı ve dışa akım kanallarındaki drençtir. Normotansif glokom: Normal aralıkta GİB, glokomatöz disk değişiklikleri ve GA defektleri Oküler Hipertansiyon: GİB 21 mmHg nin üzerinde ancak glokomatöz değişiklikler yok. HUMOR AKÖZ Göz içi sıvısı (Aköz humor; AH) korpus siliarenin pigmentsiz epitelinden aktif olarak arka kamaraya salgılanır ve pupil aralığından ön kamaraya geçer. Başlıca görevleri, optik özelliğe katkıda bulunmak (kırıcı ortam, tonus), metabolik artıkların uzaklaştırılması, avasküler dokuların beslenmesidir. Humor aközün oluşumu 3 yola olmaktadır: 1. Aktif sekresyon (%80) Na-K-ATPaz enzim sistemine bağımlı ve göziçi basınçtan bağımsızdır. 2. Ultrafiltrasyon(%20): Bu sekresyon yolu siliyer kapillerlerdeki kan basıncı düzeyine, plazma onkotik basıncına ve GİB seviyesine bağımlıdır. 3. Difuzyon Humor aközün dışa akımı a-Konvansiyonel (trabeküler) yol(%85) Ön kamara açısında bulunan trabeküler dokudan süzülen AH sırasıyla schlemm kanalı, toplayıcı kanallar ve aköz venlerden geçerek episkleral venlere akar. Bu yolda iki temel direnç noktası vardır:trabeküler ağ ve yaklaşık 6-8 mmHg basınca sahip episkleral venler. b- Uveoskleral yol (% 15: Aköz siliar cisim içerisindeki kaslar arasından geçerek supra skleral mesafeye ulaşır ve buradan skleral emisser venlerle orbital venlere iletilir. c- İris yoluyla dışa akım Göziçi Basıncı ve fluktuasyonu nedir? Aköz humorun göz cidarlarına yaptığı basınca göz içi basıncı(GİB) adı verilir. Standardizasyonu sağlamak amacıyla kornea üzerinden ölçülür. Normal GIB 165 mm Hg dir. GIB, yaşla biraz artış gösterir; bunun nedeni trabekülosklerozdur Diurnal ritm: GIB nın gün içinde gösterdiği değişikliklerdir.Her bir insan için basınç trasesi değişmez, her gün tekrarlanır. Bu ritmin temel sorumlusunun sempatik aktivite olduğu düşünülmektedir. İnsandan insana GIB nın pik yaptığı saatler değişebilir. Diürnal ritm çoğu olguda sabah saatlerinde en yüksek GİB’nın ve gece saatlerinde düşük GİB nın saptandığı bir şekildedir. Diurnal ritmin amplitüdü normalde 2 mm Hg’yı aşmazken, glokom hastalarında 5 mm Hg’nın üzerindedir. İki göz arası basınç farkı normal popülasyonun çok az bir kısmında 4 mmHg ve daha fazla olduğundan bu değerin üstünde glokomdan şüphelenilmelidir. Glokomlu hastanın muayenesi Tonometri 2. Optik disk muayenesi: Optik disk gözü terkeden retinal ganglion hücreleri aksonlarından oluşan 1.5 mm çaplı(1-6 mm) bir yapıdır. Ortasındaki çukurluk optik kap (CUP) 1. Normal optik disk. • Disk kenarları belirgin, • İyi sınırlı cup, • C/D oranı genellikle 0.3 ve altında, • Nöroretinal rim pembe veya turuncu renkli. 3. Retinal sinir lifleri Muayenesi Normal Kama Slit Karma Papillomacular bundle Horizontal raphe 4.Goniyoskopi (Shaffer klasifikasyonu) 4 derece açı(Geniş açı) 45º genişliktedir. Afaklarda ve yüksek myoplarda görülür, kapanmaz.Tüm açı elemanları görülür. 3 derece açı(Açık açı) 30-35º genişliktedir. Siliyer cisim görünmez. Normallerde ve PAAG hastalarında görülür, kapanmaz. 2. derece açı(Dar açı) 20-25º genişliktedir. Skleral spur görünmez. DAG’da veya yüksek hipermetroplarda görülür. Yeterli drenaj vardır, ancak predispozan nedenler eklendiğinde veya lens hacmi arttığında kapanabilir. 1. derece açı(Çok dar açı) 10-15º genişliktedir. Sadece schwalbe hattı görülür. Yeterli drenaj vardır ama her an kapanarak akut atağa girebilir. Bu açı görülürse proflaktik laser iridotomi yapılmalıdır. 0 derece açı: Hiçbir açı elemanı görünmezKapalı açı irisle kornea apozisyondadır. Drenaj yoktur. Açı elemanları 3 4 2 1 0 5.Görme Alanı Muayenesi Görme alanı bulguları, optik disk değişikliklerinden sonra ortaya çıkar, Bjerrum alanında (10º-20º) izole parasantral skotom, arkuat skotom, double arkuat skotom ve tubuler görme hastalık ilerledikçe ortaya çıkan görme alanı lezyonlarıdır. Glokom Patogenezi •Drenaj engelenir 1.İskemik Teori: Optik sinirin beslenmesinde sorun var 2. Mekanik Teori: Direkt basınç ile RSLT da etkilenme 3. Apoptozis Primer açık açılı glokom(PAAG) •Sinsi seyirli, semptomsuz •Tutulum genellikle bilateral ve asimetrik. Tanı Kriterleri •GİB> 21 mmHg •Açık açı •Glokomatöz disk hasarı •Görme alanı kaybı Başlıca risk faktörleri 1. Artmış GIB, 2. Irk 3. Genetik (aile hikayesi) 4. Yaş 5. Sistemik hastalıklar(özellikle DM, Sistolik Hipertansiyon) 6. Okuler hastalıklar (miyopi,santral retinal ven oklüzyonu,regmatojen retina dekolmanı,retinitis.pigmentoza). Glokomatöz optik disk değişiklikleri Cup ta vertikal progressif genişleme (C/D oranı 0.6 nın üzeri glokomatöz), Nöroretinal rimde incelme-çentiklenme-solukluk Erken glokomda disk üzerinde kıymık(Splinter) hemorajiler Glokomatöz Çanaklaşma Peripapiller koroidal atrofi İki göz cup arasında asimetri, Disk üzerinden geçen damarlarda cupping Bölgesinde ani dirseklenme,bayonetting, süngüleşmeler. Santral retinal damarların nazale doğru yer değiştirmesi (nazalizasyon) Lamina kribrosa deliklerinin gelmesi Retinal Sinir lif tabakasında atrofi görünür hale PAAG- Tedavi Primer açık açılı glokom tedavisi öncelikle medikaldir. 1) Beta blokörler: Timolol maleat, Levobunolol, Karteolol, Betaksolol, Metipranolol damla. Humör aköz yapımını korpus siliyarede beta reseptörlerini bloke edip kapiller perfüzyonu ve ultrafiltrasyonu azaltarak veya silier prosesuslara direkt etki ile azaltırlar. Humör aközün dış akımına bir etkileri yoktur. Kardiyopulmoner hastalarda dikkatli olunmalıdır. A-V Blok geçirenlerde kullanılmamalıdır.. ‘Karteolol’, intrensek sempatomimetik aktiviteye sahip non-selektif bir beta blokerdir. Kardiosektif beta blokör: ‘Betaksolol’ kardiyoselektif bir beta blokerdir ve B1 reseptör blokörü olan bu ajanın bronkopulmoner yan etkileri yoktur. B2 reseptörlerini düşük affinite ile antagonize ederler. Astımlı ve solunum sistemi problemi olan glokomlularda daha iyi tolere edilirler. PAAG TEDAVİ 2) Adrenerjik agonistler : Dipivefrin, Epinefrin damla. Humör aköz yapımını azaltmakla birlikte son yıllarda uzun süre kullanıldığında dış akımı da düzelttiği ortaya konmuştur. Az etkili olduklarından ilk sıralarda tercih edilmezler. Lokal allerji ve yanetki ve sistemik yanetki fazladır. . 3) Alfa adrenerjik agonistler: Apraklonidin, Brimonidin damla. Humor aköz yapımını azaltıp dışa akımı artırırlar. Lokal yan etkileri(allerji-toksisite) fazladır. 4) Myotik ajanlar (parasempatomimetikler): Pilokarpin damla. İris sfinkterini kasarak myozise yol açarlar; iris açıdan uzaklaşırken trabeküler boşlukları da açar ve dışa akımı artırır. Genç hastalarda ilaca bağlı myopi ve baş ağrısı, kataraktlı hastalarda görme alanı daralması yaptığı için çok tercih edilen bir ilaç değildir. PAAG TEDAVİ 5) Karbonik anhidraz inhibitorleri: Sulfonamid grubu ilaçlardandır. Sodyum tutulumunu artırıp potasyum atarak, korpus siliarede asit ortam oluşturur, bu da humör aköz yapımını azaltır. Oral Acetazolamid: Hipopotasemiye ait yanetki çok. Asidoz yaptığı için diabetiklerde, serum amonyak düzeyini arttırdığı için karaciğer hastalarında, üremi ve böbrek taşına yol açtığı için böbrek hastalarında, karbondioksit birikimini arttırdiğindan KOAH’da kullanılmaz. Bugün topikal formları olan dorzolamid ve brinzolamid damla. İyi tolore edilirler, GİB’nı iyi düşürürler. 6) Prostaglandin analogları: Latanoprost, bimatoprost, travoprost damla. Silier kas lifleri arasındaki ekstrasellüler matriksde yeniden yapılanmaya yol açarak uveoskleral dışa akımı artırırlar. İris renginde koyulaşma, kirpiklerde uzama, hiperemi ve perioküler hiperpigmentasyon ve risk altındaki hastalarda kistoid makula ödemi yapabilirler. Primer Açı Kapanması Glokomu(PAKG) Ataklar halinde gözlenen ve ön kamara açısının kapalı olmasına bağlı ortaya çıkan bir glokom türüdür. Hastalar şiddetli klinik bulguları yüzünden hemen daima etken dönemde hekime ulaşırlar. 50-60 yaş kadınlarda ve emosyonel olarak labil kişilerde daha sıktır. Uygun şartlar bir araya geldiğinde iris-lens teması olur ve AH’ün arka kamaradan ön kamaraya geçişi bloke olur. Arka kamarada biriken aköz irisi öne doğru iterek açıya yaslanmasına sebep olur ve ön kamara açısı kapanır. Drenajın durmasıyla GIB yavaş yavaş yükselmeye başlar. PAKG Risk Faktörleri: •Ön-arka ekseni küçük gözleri( yapısal olarak küçük ön segmenti) olan hastalar •Kornea kurvatürünün az olması •Lensin öne doğru itili olduğu gözler (Yaşlılar..) •Hipermetroplar •Kadınlar Yatkınlık faktörleri •Yakın çalışma ve öne eğilerek uzun süre kalma: Uzun süre okumak, dikiş dikmek midriyazise ve lensin öne doğru gelmesine ve pupiller bloğa yol açar. •Loş ışık PAKG Evreleme 1. Subakut (intermitant ) AKG: • • • • • • Genelde açı 180 derece kapanmıştır. GİB 40-50 mm Hg, Göz ağrısı Görme bulanıklığı Konjonktival hafif kızarıklık Kuvvetli ışık, oküler masaj, sırtüstü yatma ile atak kırılabilir. PAKG Evreleme 2. Akut açı kapanması glokomu (akut glokom krizi) • Ön kamara açısı tamamen kapalı • GİB 70-80 mmHg ve göz taş gibi sert • Konjonktivada derin hiperemi belirgin • Kornea bulanık ve ödemlidir (buzlu cam görünümü) • Ön kamara derinliği azalmış, • Pupilla middilate ve ışık refleksi yok ya da çok zayıf • Görmede ciddi düşme, ışık haloları, şiddetli ağrı var. • Ayrıca mide bulantısı, kusma gibi sistemik bulgular eşlik edebilir. • Tedavi edilmediği takdirde göz ışık hissini kaybedebilir. PAKG Evreleme 3. Kronik AKG Eğer atak zamanında tedavi edilemezse açıda yapışıklıklar gelişir. Artık pupil bloğu yoktur; sekresyon (korpus siliare atrofisi nedeniyle) ve drenaj çok azalmıştır ve basınçta 30’lara düşmüştür. Tedavisi PAAG gibi yapılır. 4. Absolu AKG: Göz artık görme yeteneğini kaybetmiştir. persepsiyonu yoktur. Işık PAKG-Atak Tedavisi 1) Hiperosmotik ajanlar: Birinci basamak ilaçlardır. Vitreus volümünü azaltarak, lensi geriye çekerler. Böylece, pupiller blok ortadan kalkar, iris diyaframı geri çekilir, ön kamara açısı açılır. % 20’lik Mannitol 1g/kg olmak üzere intravenöz 45 dakikada gidecek şekilde verilmelidir. 200 ml verilmesi yeterli olmaktadır. Gliserin 0.5-1 g /kg olmak üzere içine meyva suyu da katılarak bir defada verilir. Kusma, bulantı yaparsa ve hasta diabetikse verilmez. İzosorbid 2) Topikal Beta Blokörler,KAİ-Pilocarpine (% 2) göz damlaları 3) Oral Acetazolamid. 4) İridotomi-İridektomi: Akut açı kapanması glokomunda medikal tedavi ile kriz atlatıldıktan sonra ya cerrahiyle periferik iridektomi, ya da YAG lazer ile periferik bir iridotomi yapılmalıdır. Primer Konjenital Glokom Çocukluk çağı glokomları Primer, Sekonder, Oküler veya sistemik anomalilerle birliktelik gösteren glokomlar. Başlangıç yaşına göre: Konjenital glokom İnfantil glokom Jüvenil glokom Primer konjenital glokom: 10000 canlı doğumda 1 sıklığında görülürler. Doğuştan veya hayatın ilk yıllarında ortaya çıkan glokomlardır. 2/3 ü bilateral ve asimetriktir. %65 oranında erkek bebeklerde görülür. Otozomal resesif geçişi vardır. GIB artışının nedeni trabeküler dokunun kollabe olması ve tam gelişmemesidir. Primer Konjenital Glokom Semptomlar : Lakrimasyon, Fotofobi Blefarospazm. Bulgular başlama yaşına bağlı. Bebeklerde sklera henüz elastik olduğundan artmış GIB göz küresinde (buftalmus) ve kornea çapında artışa (YD da 10-10.5 mm, Glokomda 12-14 mm.) Kornea çapının büyümesine descemet membranı ayak uyduramaz, çatlaklar (Haab Striaları) gelişir ve kornea ödemlenir. Ön kamara derinliği ve aks uzunluğu artmıştır. 3 yaşından sonra yüksek GİB mevcutsa buftalmus görülmez. Yönetim: GİB-kornea çapları ölçümü, (Goniotomi, Trabekülotomi). İçe füstülizan cerrahi Sekonder glokomlar 1) İnflamasyonlara bağlı sekonder glokom: İridosiklit, Posner Schlausman Sendromu (Tekrarlayan üveit atağı ve glokom), Fuch’s iridosikliti (tek gözde rekurren iridosiklit atakları, heterokromi ve glokom), Diffüz sklerit İntersitisyel keratit 2) Lense bağlı glokomlar Psödoeksfoliyatif Glokom, Fakomorfik Glokom, Fakolitik Glokom, Lens Partikül Glokomu, Lens subluksasyonu Sekonder glokomlar 3)Afakik/psödoafakik glokom 4) İris Hastalıklarına Bağlı Glokom Neovasküler Glokom, Pigmenter Glokom, İridokorneal Endotelyal Sendrom 5) Göz içi tümörlere bağlı sekonder glokom: Göz içi tümörleri açı bölgesine basıyla(açı kapanması) veya tm hc.ile trabeküler tıkamayla dışa akımını engellenmesi ile olur. 6) Travmalara Bağlı Sekonder Glokom: Hifema, açı gerilemesi 7) Hemorajik glokomlar: İntraoküler hemoraji sonrası kırmızı kan hücrelerinin vitreus içinde uzun süre kaldıktan sonra esnekliklerini kaybederek ön kamaraya geçerek trabeküler dışa akımı tıkayabilirler. 8) Artmış Episkleral Venöz Basınca Bağlı Glokomlar : Sturge weber sendromu(Buftalmus %50-60), Kavernöz sinus trombozu, V.C.S. Sendromu, Karetikokavernöz fistül 9) Steroid glokomu: Steroid Duyarlılığı: Normal populasyon 6 haftalık topikal betametazon kullanımına GIB cevabı yönünden 3 gruba ayrılır: 1. Yüksek cevap GIB 30 mmHg nin üstünde) %5 2. Orta derecede cevap GIB 22-30 mmHg %65 3. Cevap vermeyenler: GIB da değişim görülmeyen grup. PAAG, ailede glokom hikayesi, yüksek miyopi, DM ve Kollagen doku hastalığı mevcutsa normal populasyona göre yüksek steroid cevabı sözkonusudur. Deksametazon, betametazon ve prednizolon gibi güçlü steroidler yerine florometolon ve klobetazon gibi zayıf steroidler GIB ını daha az yükseltirler.Florometolon betametazonun yarısı kadar GIB artışı yapar. Steroid glokomu •Özellikle lokal olarak kullanılan steroidli damlaların, 1-1.5 ay gibi uzun süre kullanılmasıyla trabekülumda ara madde kompozisyonunu değiştirerek aközün dışa akımına karşı direnç oluşturur. •İlaç kesilse bile GİB düşmeyebilir trabekülektomi gibi fistülizan bir cerrahi gerekebilir. •Bir kişinin steroid tedavisi ile GİB’nın yükselip yükselmeyeceği genetik olarak belirlenmektedir. •Sistemik steroidler nadiren GİB artışına sebep olurlar ve topikal tedavideki cevaptan daha hafiftir.
© Copyright 2024 Paperzz