hücre iskeleti (sunum)

HİPNOZ EĞİTİMİ
8. DÖNEM
EYLÜL DERS NOTLARI
Editör
Dr. Tahir ÖZAKKAŞ
i
Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 169
Hipnoz Eğitimi 8. Dönem Eylül 2013 Ders Notları
ISBN 978-605-4817-44-3
Copyright Psikoterapi Enstitüsü
Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen
yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda
yayımlanamaz.
Birinci baskı: Ağustos 2014
Editör: Tahir Özakkaş
Yayıma hazırlayan: Sevgi Akkoyun
Katkıda Bulunanlar: Alpaslan Keskin, Emin Komşal
Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Litros Yolu Fatih Sanayi Sitesi No:12/243 Zeytinburnu - İstanbul
Tel: 0212 613 40 41
PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIK
ORGANİZASYON VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.
Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Cad. No:285
Darıca-KOCAELİ
Tel : 0262 653 6699 Fax : 0262 653 5345
Merkez: Bağdat Caddesi No: 540/8 Bostancı-İSTANBUL / TÜRKİYE
Tel : 0216 464 3119 Fax : 0216 464 3102
www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com
ii
SUNUŞ
P
sikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyonellerinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç duyacağı teorik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik deneyimleri paylaşan özgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, Psikoterapi Enstitüsü’nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen
atölye çalışmaları, uluslararası konferanslar ve dünya literatüründen seçkileri içermektedir.
8. Hipnoz Eğitim Grubunun Eylül ayı ders notlarının sunulduğu
bu kitap, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi
benzeri görülmemiş bir yayın niteliği de taşımaktadır. Bu ders notlarında hipnoz yöntemleri ve uygulamaları, transa girişin nörobiyolojik arka planı, hipnozda metaforlarla çalışmak, hipnozu derinleştirme teknikleri konuları ele alınmaktadır.
Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psikoterapistler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşıyan bu
yayını sizlerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.
Tahir ÖZAKKAŞ
Psikoterapi Enstitüsü Başkanı
iii
İÇİNDEKİLER
EYLÜL 2013 1. GÜN
1 TANIŞMA .............................................................................................. 3
2 HİPNOZ YÖNTEMLERİ VE UYGULAMALARI ......................................... 49
3 TRANSA GİRİŞİN NÖROBİYOLOJİK ARKA PLANI VE
TERAPİNİN İŞLETİLMESİ ..................................................................... 72
4 HİPNOZDA METAFORLARLA ÇALIŞMAK VE
DENEYİME DAYALI TERAPİ............................................................... 103
EYLÜL 2013 2. GÜN
5 MAYALAMA SEANSI ÜZERİNDEN METAFORLARLA ANALİZ ............... 143
6 HİPNOZU DERİNLEŞTİRME TEKNİKLERİ,
TİYATRO SAHNESİ TEKNİĞİ VE HİPNOTİK FENOMENLER .................. 200
7 ANKSİYETE VE TÜRLERİ ..................................................................... 248
8 AĞRISIZ DOĞUM MAYALAMA SEANSI (OTOHİPNOZ) ........................ 270
EYLÜL 2013 3. GÜN
9 HİPNOZUN UYGULAMA USULLERİ ..................................................... 305
10 BİREYSEL HİPNOZ UYGULAMASI ...................................................... 357
11 TRANS UYGULAMASI VE POSTHİPNOTİK TELKİNİN ARKA PLANI ...... 381
12 CİN VAKA SEANSIN İZLENİLMESİ VE ANALİZİ ................................... 411
D İ Z İ N ................................................................................................ 439
v
Eylül 2013
1. GÜN
1
TANIŞMA
Yoklama yapıldı.
T
ahir Özakkaş: Ekibini topladın geldin her halde.
Kursiyer: Evet
Tahir Özakkaş: (Ders zili çalıyor.) Evet, Bu şekilde dersi
başlatmış olalım. Arkadaşlar gelene kadarda hafif hafif tanı-
şalım.
İkinci kez yoklama yapıldı.
Peki arkadaşlar. Buradaki sandalyede mi kendinizi tanıtırsınız,
yoksa yerinizde mi kendinizi tanıtırsınız. Nasıl arzu edersiniz.
Oturduğu yerden kendini tanıtmak isteyenler el kaldırsın.
Buraya gelerek kendini tanıtmak isteyenler el kaldırsın.
Peki, buraya çıkarak yapalım.
Önden mi başlayalım, arkadan mı başlayalım?
Önden başlasın diyenler...
Gel
Kursiyer: Adım. B. Psikoloğum.
Tahir Özakkaş: Neden buradasın? Ne istiyorsun?
Kursiyer B: Çocukluğumdan beri meraklıyım. İllüzyon gibi geliyor, ama
dibi yok. İllüzyonun kendisi. Psikolog olmasam da Allah bilir bu eğitim
için tırmanıyor olurdum. Psikolog olarak gerekliliğini 'özellikle bu hafta
keşfettim. Bu haftaki bir danışan, ne duygu verebildi ne anı verebildi.
Hani duygudan geçtik anıyı dahi çıkaramadı.
Tahir Özakkaş: Bekle geliyorum dedin
Kursiyer: Evet. 4 ay Sonra görüşürüz dedim. Baktım ki bildiklerim işe
yaramıyor. Birde hipnozu deneyim dedim.
Tahir Özakkaş: Peki.
Başka bir kursiyer geliyor.
Tahir Özakkaş: Hoş geldin.
Kursiyer: İ: Ben diğer eğitime de katılıyorum. Hipnozu ileriki yıllarda
alırım diye düşünüyordum. Ama gerek yok dedim.
Hipnozda bazı Şeylerin Psikoterapiden daha kısa zamanda sonucu
olduğunu düşünüyorum.
Tahir Özakkaş: İyi yapmışsın.
Kursiyer: R: Ben R.N.D. İETT çalışıyorum. Danışanlarla Uzun süreli
çalışmak zor olduğu için hipnozun yararlı olacağını düşünüyorum.
Kursiyer: İsmim E. A. Aslen Kıbrıslıyım. PDR bölümünden Mezun oldum. Mezun olduktan kısa bir süre sonra özel Eğitimde çalıştım. Bizdeki özel eğitimler Türkiye'dekinden biraz farklı. Psikologlar, Psikolojik
Danışmanlar kendi mesleğini yapıyor. Cumhurbaşkanlığında görev
aldım. Savaş zamanlarında yakınlarını kaybedenlerle psikolojik görüşme
için testler uyguladım. Daha sonra Gaziantep'e yerleştim. Şuanda Özel
bir okulda çalışmaktayım. Eşimde Psikolog Onunla birlikte bir Ofisimiz
var.
Tahir Özakkaş: Çok Güzel.
Kursiyer: Hipnoz Eğitimine katılmak istememin nedeni arkadaşım
söylediği gibi tıkandığımız belli noktalar bulunuyor. Yine bir ortağımız
4
8. HİPNOZ EYLÜL
var. O da eğitimini almış. İşte bir anahtar olabilmesi için katılmayı düşündüm.
Tahir Özakkaş: Ne tür vakalarda bir anahtar olması ile ilgili fikrin
var.
Kursiyer: Sanırım Cinsel terapi alanında olabilir. Daha önce çalışmış
olduğum travmalarda, özellikle geçmişte yaşanmış olan travmalarda.
Tahir Özakkaş: Mikrofon alırsan iyi olur. Bundan sonra burada söz
almaların hepsi mikrofonla olacak. Çünkü kayıt alıyoruz.
Kursiyer: Ben Cumhurbaşkanlığında çalışırken ciddi travmatik kayıplar yaşayanlarla birlikte oldum. O kadar geçmişe inmek sanırım çok zor
oluyor. Orada da bizim başımızda olan kişi hipnozu kullanıyordu. Faydasını da görüyordu aslında. O yüzden bu alanlarda düşünüyorum.
Tahir Özakkaş: Çok güzel. Teşekkürler
Kursiyer: İsmim A. Eşimle birlikte katılıyorum.
Tahir Özakkaş: A bey eşiniz mi getirdi sizi buraya yoksa siz mi eşinizi
getirdiniz?
Kursiyer A: Genellikle bu tür şeyler ondan çıkar.
Tahir Özakkaş: Güzel.
Kursiyer A: Aslında çok fazla eklenecek şey yok. Arkadaş son kelimesinde güzel bir şey söyledi umuyoruz.
Tahir Özakkaş: Nerde kullanmayı bekliyorsunuz? Nasıl bir şeyde
kullanmayı bekliyorsunuz.
Kursiyer A: Şimdi şöyle: Bütün hastalıkların başlangıcı, travmalar vs
bunları daha yakından tanımak.
Tahir Özakkaş: İnsanı daha tüm boyutları ile kavramak için.
Kursiyer A: Kesinlikle. Örneğin bir alerjinin bile çocukluk döneminde
yaşadıkların çıkıyor. Çocukluk döneminde ki travmaları çözmeden sadece fiziksel katmanda ilaç verip veya farklı bir takım yöntemler deneye-
Tanışma
5
rek biteceğine inanmıyorum. Psikoterapi ve hipnozunda bunda faydalı
olduğunu düşünüyoruz. Ne katabilirsek kardır diyoruz.
Tahir Özakkaş: Evet teşekkürler.
Kursiyer: İsmin M.
Tahir Özakkaş: M. bey mesela biz burada rol playingler yapacağız.
Çift terapileri var aile terapileri var. Bu konuda sizi gönüllü görüyorum. Yapabiliriz değil mi? iki tane çiftimiz var. Bu konuda şansımız
nadir oluyor. Grup terapileri, aile terapileri Vs. hipnozla entegrasyon
şeklinde.
Kursiyer M: Aile hekimiyim. Adana'da çalışıyorum. Altında organik bir
neden olmayan bir sürü hastam var.
Kursiyer F: Ben Kursiyer F. Adana’dan geliyorum. Ben istedim gelmeyi
ama eşim benden daha motive. Ben aile hekimi olarak çalışıyorum. Hastalarımın çoğunda migren, depresyon hem yeme bozukluğu hem sigara
vs. Bu gibi hastalarda çok işe yarayacağını düşünüyorum.
Tahir Özakkaş: İyi ki geldim mi diyorsun? Yoksa nerden düştük buraya mı diyorsun?
Kursiyer F: Yok. Ben de istedim, ama o benden daha motive.
Kursiyer: Psikolojik danışman olarak çalışıyorum. Aile ve çift terapistiyim.
Kursiyer: Merak ediyorum.
Tahir Özakkaş: Merak.
Kursiyer: Kadın hastalıkları doğum uzmanıyım. Vajinismus ve doğum
için kullanmayı düşünüyorum.
Tahir Özakkaş: Efendim hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.
Kursiyer H: Psikiyatri Uzmanıyım.
Tahir Özakkaş: Nereden katılıyorsun?
6
8. HİPNOZ EYLÜL
Kursiyer: İstanbul. Asistanlık eğitimi yeni bitti. Şimdi Ankara'ya gideceğim.
Tahir Özakkaş: Yolun açık olsun. Mecburi hizmet mi çıktı?
Kursiyer: Mecburi hizmet.
Tahir Özakkaş: Ankara'ya
Kursiyer T: Benim durumum farklı. Ben GATA'dan mezunum. Ankara'ya çıktı.
Bizim toplumumuz bastırma mekanizmasını çok kullanıyor. O yüzden bu eğitimi almak istiyorum. Daha önce Bilişsel Davranışçı Terapi
Eğitimi de aldım. Arkadaşlarımda dedi tıkanıyoruz bir yerlerde. Özellikle Türk insanında bu çok oluyor. Bastırma mekanizmasını çok kullandığı için. Ruhsal kara yerleri ortaya çıkarmak için geldim.
Tahir Özakkaş: GATA'da görmediniz mi hipnoz eğitimi?
Kursiyer Hipnozu bilen hocalarımız vardı. Ama asistanlıkta bunun
için çok fırsatınız olmuyor. İşte çok yoğunlaşamıyorsunuz. Sadece buraya yoğunlaşmak istiyorum. O yüzden buraya geldim.
Kursiyer: Dr Y. T. Aile hekimi olarak çalışıyorum. İstanbul'da çalışıyorum Aynı zamanda Adli Tıp eğitimimde var. Adli tıpta, adli psikiyatride
kullanılabilir mi?
Tahir Özakkaş: Adli Tıp eğitimini nereden aldın?
Kursiyer: İstanbul adli tıptan. İstifa etmiştim geri döndüm. Adli tıpta
kullanılabilir mi diye düşünüyorum.
Kursiyer: Adım. N. B. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı çalışıyorum. Kurumlar arası geçiş düşünüyorum. Geçiş yapmadan önce kendimi geliştirmek için geldim.
Tahir Özakkaş: Hoş geldin. Fazla iddiam yok diyorsun.
Kursiyer: İddiamdan ziyade daha yeni işe başladım.
Tahir Özakkaş: Türkiye'yi kurtarma niyetinde değil misin?
Tanışma
7
Kursiyer: Şimdiden gençlik diyorum.
Tahir Özakkaş: İleride ihtiyaç olacak. Şimdiden kendimi hazırlayayım diyorsun.
Kursiyer: Evet inşallah.
Tahir Özakkaş: Peki. Mikrofonu buraya doğru kaydırabilirsek... Burada bir kişi daha var.
Kursiyer A. Ş: İstanbul’dan geliyorum. Psikolog olarak çalışmaktayım.
Psikolog deyince akla genelde hipnoz geliyor. Belki insanlara bunu için
buradayım..
Tahir Özakkaş: Bana sormak istediğiniz soru var mı?
Kursiyer: Eğitimin içeriği nasıl olacak. Modüller arasında farklar neler.
Tahir Özakkaş: Birinci, ikinci modülün gelişmişi. Aynı konular biraz
daha detaylı işleyeceğiz.
Dersler olacak. Aslında normal olarak 540 saatlik bir eğitimdi. Bunu 120 saate düşürdük. Bu şekilde devam ediyor. Diğer eğitimleri hiç
açamadım.
Hipnoz yönetmeliği hazırladık. Bakanlıktan davet ettiler gittik.
Oradaki görüşmede ne kadar bir saat koyalım diye dünyadaki hipnoz
eğitimleri ile ilgili Çalışmalar yaptık. Standartları getirdik. Eğitimi 200
saat olarak belirledik. 120 saatini burada alacaksınız. Oraya da bir
madde ilave ettik. 0 madde Şuanda bakanlıkta hukuk müşavirliğinde
bildiğim kadarıyla. Geçer inşallah. Madde de bundan önce almış oldukları eğitimlerin belgelerini sunan arkadaşlar ne kadar eğitim aldılarsa o kadar geçerli Olması geri kalanının da eğitimlerle tamamlayabileceklerini yada çalışmalarla tamamlaya bileceklerine dair bir madde
koyduk. Bu çerçevede eğitimin süresi kısıtlı. 120 saat baktığımız zaman
öz bilgi verilebilecek süre. Becerinin kullanım alanları ile ilgili genel
bilgi sahibi olacaksınız. Ama spesiyal her hangi bir konuda uygulamada eğer ilave olarak psikoterapi eğitiminiz yoksa bir yerde takılma
durumunda kalacaksınız. Hipnoz yapma konusunda her şeyi yapacak-
8
8. HİPNOZ EYLÜL
sınız, ama bir rahatsızlık durumunda ne tür derinlikte, hangi etaplarda kullanılacağı biraz daha detaylı bilgiyi gerektiriyor.
Evet, başka sorusu olan? Soru sormayan grup. Güzel.
Evet, arkadaşlar genel olarak hipnozla ilgili kafamızdan geçenleri...
Kursiyer: Eğitimlerin CD’lerini alabilecek miyiz?
Tahir Özakkaş: Bunları belli bir ücret karşılığında alabilirsiniz. Ses
kayıtlarının % 10 u bildiğim kadarıyla, görüntülü kayıtlarında % 25 ini
öderseniz alabilirsiniz. Sizler alabiliyorsunuz. Diğerleri değil de. Eğer
tekrar tekrar izlemek İmkânınız olursa o açıdan değerlendirebilirsiniz.
Genellikle bu eğitim prosedüründe hipnozun tanımı, hipnozun tarihçesi, uygulanan indüksiyon yöntemleri gibi standart bir programı
var. Bu programı ben ileri geri interaktif şekilde kurgulayacağım. Program kafamızda olacak ama o programa çokta sadık kalmayı düşünmüyorum. Benim tarzım biraz daha arkadaşların ilgi alanları ile ilintili
olarak onların ihtiyaçlarını görmek ve o ihtiyaçlar bağlamında belirli
alanları derinleştirmek, belirli alanlarda da yüzeysel geçmek gibi amacım var.
Kitapları aldınız. Kitaplarda okuyarak elde edilecek bilgilerden ziyade daha çok pratiğe dünük, beceriye dönük, uygulamaya dönük neyi
nasıl yapacağımızla ilgili bilgiyi vermeye, zamanı verimli kullanmaya
yönelik bir amaç güdeceğim. Ama belirli sorular olursa, belirli konularda talepleriniz olursa o alanda detaylandıracağım.
Giriş
Hipnoz çok sihirli gelen bir kelime. Çocukluğumuzdan itibaren bir
takım çizgi romanlarda, zaman zaman bir takım filmlerde, Zaman
zaman romanlarda insanların bir takım etki altında kalarak insanın
gizemli dünyasına ulaşma, onları bir şekilde şartlandırma, onların
kendi iradelerini ortadan kaldırma, onların iradelerine ipotek koyacak
bir uygulama olarak hep öğrene geldik. Televizyon ve gazeteler gibi
iletişim araçları bunu pompaladı. İşte bir insan ötekine etki eder. Sihirli sözler söyler. Bu sihirli ve tılsımlı sözlerden sonra öbür insan lal
Tanışma
9
kesilir ve diğerinin komutası ve kontrolüne girer. Öbürü de işte şunu
yap bunu yap şeklinde ötekini bir robot şeklinde kullanarak o güçlü
bir yapıyı bize verir.
Çocukluğumuzda bizde birtakım resimli romanlar çizgi romanlar
vardı. O romanlar da bir karakterde hipnoz yapan karakterdi. Mandrake’de mi vardı? Mandrake diye çizgi romanı vardı. Sihirli birkaç
kelime ile beraber işte hayvanlardan insanlara kadar donup kalan,
istedikleri gibi kontrol edilen mekanizmalar anlatılır. Bu insanoğlunun
hep özlediği gizemli güçlere sahip olma potansiyelinin hipnoz şemsiyesi altında ifadesidir. Bunu daha çok psikolojik olarak zamanı geldiğinde analiz ettiğimizde, her birimizin içerisinde dünyaya egemen
olma, gizli bilgileri bilme, insanların bilmediğini bilme, daha ötesi
insanları bir hareketimizle bir sözümüzle istediğimiz yönde kontrol
etme ve istediğimiz yöne yönlendirme isteğimizin hipnoz şemsiyesi
altında ortaya çıkmasıdır. Ve bizde bunu çok merak ettik. Merak etmemizle sürecin içerisinde bu işe dâhil olduk. Ve hipnozun bir ötekinin beynine hükmeden bir araç olup olmadığını zaman içerisinde
anladık. Sizde bunu anlamaya geldiniz gördüğüm kadarıyla.
1976 veya 77 yılıydı, neredeyse 40 seneye yakın bir süre önce, benim bir arkadaşım, Hacettepe'de üniversite birinci sınıfta idim, yurtta
otur şuraya seni bir hipnoz yapayım dedi. Ben ilk defa hipnoz kelimesini orada duydum. O yaşıma gelene kadarda hipnozla ilgili herhangi
bir bilgim yoktu. Orada bu neyin nesidir diye merak ettiğimde, bunun
gizemli dünyanın şifreleri olduğu, insanın iç dünyasının bilinmezlerine ulaşan gizli bir koridor olduğu, aman tanrım benim aradığım bu…
Tıbba da başlarım bilime de başlarım. Ben gizemli yoldan geleceğim
diyerek içimdeki omnipotansı yani her şeye hükmetmek isteyen kimliğimi ve kişiliğimin ihtiyacını hipnoz yolculuğunda başlatmış oldum.
Daha sonra başıma çok hadise geldi tabii. Zaman içerisinde sizlerle
bunları da paylaşırım.
İşte bu gizemli yola başladığımızda aslında bu gizemli yolculuğun
insana gizemli geldiğini, hâlbuki bunun belirli kuralları belirli sistemleri ve bilim içerisinde değerlendirilebilecek bir boyutu olduğunu zaman içerisinde idrak ettik ve öğrendik.
10
8. HİPNOZ EYLÜL
Peki, böyle bir yapı içerisinde hipnoz dediğimiz şey nedir? Hipnoz,
insanın değişik bir şuur halidir. Tabi bilinçli olmak, Şuurlu olmak
kavramı henüz bu gün tamda nerede başlar nerede biter diye izah
edilebilmiş bir kavram değildir. Mesela uyku hali var. Uykuda bilincimiz var mı yok mu? Ekseriyet derki İnsanın uykuda bilinci yoktur,
bilinçsizdir. Peki, nasıl oluyor o bilinçsiz yapı, yan tarafta düğün alayı
davullarla zurnalarla geçerken uykusundan hiç uyanmıyor da, uyuyan
çocuğunun orada ufacık bir öksürmesi veya sesinin değişmesi karşısında bir anne bir anda uyanıyor ve çocuğuma ne oldu diyor. Hani
uyku hali bilinçli değildi. Davul çaldı uyanmadı, ama orada uyuyan
çocuğun ufacık bir hırıltısına bir öksürüğüne veya sesindeki bir değişime nasıl tepki verdi. Hem de uykudayken. Uykudasınız, ama sabah
Psikoterapi Enstitüsü’nde 8. dönem Hipnoz Eğitimine katılmak İçin
kalkma sözü verdiniz. Saatinizi de 07:00’a kurdunuz. Nasıl bir mekanizma ki, uykunun derinliği olmasına rağmen, 2 ye 3'e kadar da uyuyamamanıza rağmen 7:OO a 5 kala tak diye gözünüzü açtınız. Daha
saatiniz çalmadan. Kim yaptı bunları? İşte buradaki mekanizmalara
baktığımızda bilinçlilikle bilinçsizlik arasında nerede başlıyor nerede
bitiyor bununla ilintili pekte net çizgiler olmadığını görüyoruz sistemin içerisinde. O zaman insanların genel olarak yaşadıkları uyanıkken
birbirleri ile kurduğu irtibatlarda insanların bilinçli olduğu kabul ediliyor. Fakat biz halkın genel değerlendirmelerinden ziyade zihnimizin
nasıl çalıştığını anlamaya yönelik gayretin içerisine girersek bilinçlilik
nedir, bilinç dışılık nedir? Bilinç dışındaki nedir? Bunu anlamaya yönelik biraz daha yol almış oluruz diye düşünüyorum.
Bir derbi maçını seyreden değerli bir arkadaşımız televizyona kendin kaptırmış
Beşiktaş, Galata, Fenerbahçe Trabzon birbirlerine giriyor o da izliyor. Mutfaktan annesi sesleniyor, eşi sesleniyor yemek hazır gelin diye.
Bir iki üç beş... Daha Sonra kadın öfke ile içeriye geliyor bir saattir size
bağırıyorum neden duymuyorsunuz? Ne kadar ahlaksızsınız. Annenizi
eşinizi bekletmeye utanmıyor musunuz? Diye bir öfke yumağı halinde
geliyor. Ona bir bakıyor. Sen ne zaman çağırdın? Hiç duymadı. Hani
bilinçliydi. Dıştan gelen duyulara açıktı. Her türlü bilgiyi alabiliyordu
Tanışma
11
uyanıkken. Uyurken mazeretiniz vardı. Uyanıkken neden duymadınız?
O Zaman insan uyanık olduğu halde zihnindeki frekansı belirli kanallara kilitlediğinde dış dünyadan gelen hiç bir algı içeri nüfus etmiyor. Evet, uyanıklık dediğimiz alanda da bir şeyler Var. Ne kadar uyanığız ve neye uyanığız. O zaman insan uyanıklıkla uyku arasındaki
bilinç sınırının farklı olduğunu anlıyoruz oradan.
Hipnoz Nedir?
Hipnoz bunun neresinde dediğimizde, hipnoz ne uyku halindeki
gibi bir uyku hali ne de uyanıklıktaki gibi bir uyanıklık halidir. Hipnoz
kişinin beynindeki merkezi kontrol sistemine girerek belirli alanlardaki farkındalığını maksimal seviyeye çıkarmak ve belirli alanlardaki
duyuları ve iletileri de minimum seviyeye indirmek için programlama
yapmak demektir. Bu da insanın kendi iradesiyle yönelmiş olan aşırı
bir dikkatle mümkündür. Aynı derbi maçını izlerken bu maça konsantre olduğunda dış dünyaya kendini kapatarak sadece maçın heyecanına girmiş olması beyindeki merkezi kontrol sisteminde belirli bir
alanı aktifleştirmesi diğer alanları pasifleştirmesi ile mümkündür. İşte
bunun belirli kurallar perspektifinde yapılmasına hipnoz denir. Yani
güncel hayatımızda dış dünyadan koparacak kadar kendimizi bir şeye
kaptırdığımız her hal hipnoz halidir. Zaman zaman dalıp gittiğiniz,
zaman zaman kendinizden geçtiğiniz, zaman zaman olayların gelişimi
ile ilgili farkındalığınızın olmadığı dönemler hipnotik trans halini
bizzat yaşadığınız dönemlerdir. Burada en önemli hipnoz yapanlar
psikolojik hastalıkla, rahatsızlıkla, semptomla bize gelen arkadaşlarımızdır. Hipnoz irademizle kontrol edemediğimiz vücut faaliyetlerimizin ve organlarımızın bir nevi kontrolü demektir. Nasıl mesela; bir
panik atak hastası düşünür ki felaket geliyor. Kalbi birazdan duracak.
Kafasında böyle bir hipnoz uygulaması yaptığında bir müddet sonra kalbi atmaya başlar. Taşikardi (Kalbin normalden hızlı atması) oluşur. Ardından nefesi daralır. Ardından ağzı kurur. Ardından baş dönmesi ve göz kararması başlar. Tansiyonu düşer veya yükselir. Bu tipik
bir hipnoz seansıdır. Demek ki her hangi bir semptomla vücudumu12
8. HİPNOZ EYLÜL
zun belirli organları üzerinde beklenmedik etki yaratabilmek kabiliyeti olan kişiler hipnotizabldır (hipnoza yatkındır) ve bunu kendi vücutlarını üzerinde mükemmel bir şekilde tesis etmektedirler. Elleri uyuşan karıncalanan ve eli ayağı dökülecekmiş gibi olan boş çuval gibi
yığılacakmış gibi korku ve endişe içinde hisseden kişilerin hepsi hipnozitabıldır. Bunlar kendilerine zarar veren negatif hipnoz yaparken
bu yeteneklerini biz pozitifte kullanmayı sağlayacağız. Bildikleri bir
yol var ama bu yol, normal bir İnsanın yoğun konsantrasyon içerisinde
semptomlar oluşturmasına izin vermezken psikolojik rahatsızlığı olan
arkadaşlar bir savunma olarak vücudunun belirli organlarında belirli
bozukluklar yaratır.
Bu bozuklukların yaratılma mekanizması negatif hipnoz mekanizmasıdır. Aynı şekilde cinsel işlev bozuklukları vajinismusta hanımefendinin yaptığı şey vajen kaslarını istemsiz bir şekilde kasması, vücudunun vajen kasları bölgesine inanılmaz bir şekilde hipnotik indüksiyonla negatif bir hipnoz yaparak orayı devre dışı bırakmasıdır. Çok
hipnozitabıl hipnoza yatkın birisinin başarabileceği ve yapabileceği bir
şeydir. Keza aynı şekilde ereksiyonla ilgili cinsel arzuyla ilgili vs. tüm
semptomların özüne baktığınızda kişinin beyin dokusunda, beyin
fabrikasında, beyin mekanizmalarında negatif hipnozu yapmaya yönelik inanılmaz eğilim ve güç vardır. Terapistin yapması gereken şey
oradaki gücün kendi lehine kullanmasını sağlamaktır. Sistem çok basit. Bunun olan biten sistemini anladığınız zaman o sistemi nerede ne
zaman kullanacağınız size kalmış oluyor.
Buradaki 4 aylık eğitimde size mümkün olduğunca formüllerin nasıl yapıldığını ve inşa edildiğini öğreteceğim. Yani bir formülü kalıp
olarak ezberlemek yerine, insan nasıl düşünür nasıl duygulanır nasıl
davranır ve bunun mihenk taşları nedir? Hipnotik trans dediğimiz
mekanizmaların özü nedir? Hipnotik trans mekanizmaları ile nasıl bir
alan yaratılabilir? Bunun mekanizmalarını kavrarsanız oradan yüzlerce formülü kendiniz inşa edersiniz. İşte falan hastalıkta bunu yapın,
filan hastalıkta şunu yapın diye bir takım kalıpsal bilgileri aldığınızda
zihninizi dondurmuş ve aldığınız bir takım yöntemleri ve usulleri
hayatınızda uygulamış olursunuz. Ama uygulayabileceğiniz yüzlerce
Tanışma
13
yeni kombinasyonları kaçırmış olursunuz. Onun için paslanmış olan
zihinsel yapınızı, paslanmış olan nöronlar bağlantısını, paslanmış olan
sinaptik aralığı gelin beraber bu 4 ay içerisinde biraz açalım paslarını
çözelim oraya biraz pas çözücü bir takım kelimeler sıkalım ki zihnimizin üretkenliği yaratıcılığı her olaya yeni bir formülasyon ve öznellik
içerisinde yeni bir dünya oluşturmasını anlayalım.
Hikâyeye nereden başladık? Hipnoz doğal bir hadiseymiş. Uyku gibi uyanık gibi zihnimizin bir olgusuymuş. Hipnoz her gün doğal olarak insanın aşırı konsantrasyonla bir şeye kendisini kaptırdığında yaşadığı şey olduğu gibi bir takım ruhsal rahatsızlıkların kaynağında
kullanılan mekanizma hipnotik trans yönteminin aynısı imiş. Bunu
öğrendik bu sistemde. Hipnoza yatkın olan bireylerle yatkın olmayan
bireyler arasındaki farka baktığımızda bu tip dissosiyatif semptomlar
dediğimiz belirtileri gösteren kişilerin hipnoza daha yatkın olduğunu
görmek mümkündür.
Kursiyer E: Şimdi siz söyleyince fark ettim. Biran dalıp gittim.
Tahir Özakkaş: Hipnoza girdin yani.
Kursiyer: Hipnoza girdim. Birçok defa bunu kullanıyorum. Mesela
gergin olduğumda rahatlamak için ben hayal gücümü kullanırım. Ama
şimdi siz diyorsunuz ki o hayal durumu değil bir nevi kendini hipnoza
sokma durumudur.
Tahir Özakkaş: Kesinlikle.
Kursiyer E: Hayal gücüm çok geniş diye seviniyorum.
Tahir Özakkaş: Mevcut gerçeklikten kendinizi uzaklaştırıp mevcut
gerçekliği algılamayacak noktaya gelmek hipnotik transtır. Hayalle
yapın, otorelaksasyonla yapın, nefes egzersizleri ile yapın vs.
Kursiyer E: Biraz önce siz bunları anlatırken ben geçmişte yaşadığım
bir olaya gittim. Biran konuşmanızı kaçırdım. Herhâlde videosunu almam gerekecek. Bahsettiğiniz olay bu herhalde.
Tahir Özakkaş: Tam bu. Ama burada neden ondan kaçtığınla ilgili
psikoterapötik kısmı var. Onu da müsaade edersen ileriki saatlerde,
14
8. HİPNOZ EYLÜL
günlerde onu da tahlil ederim. Neden kursiyer E kaçıyor. Biz burada
bir şey söylüyoruz, sen ise iç dünyanda güzel bir trans yolculuğuna
giriyorsun. Geziyorsun dolanıyorsun sonra bir dakika hocayı dinlemem lazım deyip geri geliyorsun. Bu gelmenin ve gitmenin nedenleri
var. Bunu da ayrıca inceleyeceğiz. Bu hipnoza girmiyor, ama bakarız
ona da. Oldu mu?
Efendim sizde hoş geldiniz. Hanımefendi sizde hoş geldiniz. Sizin
ikinizi tanıyabilir miyiz?
Kursiyer F: İsmim F. K. Uzman Psikolojik Danışmanım.
Tahir Özakkaş: Soyadının K. olduğundan emin misin? Doğru söyle.
Kursiyer F: Evet. Aynı zamanda aile ve çift terapistiyim. EMDR tekniğiyle de çalışıyorum. Hipnozu merak ettiğim için geldim.
Tahir Özakkaş: Hoş geldin. Nerden geliyorsun?
Kursiyer F: İstanbul’dan.
Tahir Özakkaş: Hangi semttesin?
Kursiyer F: Ümraniye.
Tahir Özakkaş: Ümraniye. Burada iki tane K…ş var. Onları tanımıyorsun değil mi? Bir akrabalığınız yok?
Kursiyer F: Yok.
Tahir Özakkaş: Eminsiniz değil mi? Nüfus kayıtlarınıza bakacağız.
Kursiyer: Hem de iki tane F. K. var.
Tahir Özakkaş: Evet. F.K. ilginç. Evet, efendim sizi tanıyalım. Sizin
de soyadınız K. Değil değil mi?
Kursiyer: Yok hocam. D. hocam. İsmim T. D. Antalya’dan geliyorum.
Aslen Kayseriliyim.
Tahir Özakkaş: Kayserili. Vaay! Neresinden Kayseri’nin?
Kursiyer T: Kayseri merkez.
Tanışma
15
Tahir Özakkaş: Güzel.
Kursiyer T: Antalya’da S. İle beraber çalışıyoruz. Danışmanlık merkezinde psikoterapilere devam ediyoruz. Onun vasıtası ile sizi tanıdım. İyi
ki tanımışım. Videolardan bol bol izledim.
Tahir Özakkaş: Öylemi? O zaman çok şey öğrendin.
Kursiyer T: Sağ olun hocam. Size çok teşekkür ediyorum. Hakikaten
çok fazla şey kattınız bize. Bu noktada da hipnoza başlayalım dedik.
Hipnoza bismillah diyelim. Sonrada Bütüncüle devam ederiz.
Tahir Özakkaş: Korsan eğitim alıyor bu anlaşılan. Şimdi burada Bütüncül Psikoterapi eğitimine gelen arkadaşlar, işte bu ses kayıtlarını
falan alıyorlar, götürüyorlar arkadaşları veya 3-5 kişi beraber kalıyorlar, korsan çakma eğitim alıyorlar.
Ne oluyor dedim.
Hocam akşama bekliyorlar.
Neyi bekliyorlar?
Bugün ne anlattı hoca anlat bakalım diyorlar.
Seninki de öyle oldu herhâlde.
Kursiyer T: Öyle oluyor hocam. Ailemizdeki herkes tanıyor Tahir hoca
dendiği zaman. Hatta şöyle bir şeyde oluyor. Tahir diye bir abimiz var
Antalya’da. Onu tanıştırırken “o Tahir bey siz misiniz” diyenlerde çıkıyor.
Tahir Özakkaş: Antalya’da meşhuruz o zaman.
Kursiyer T: Hakikaten öyle hocam.
Tahir Özakkaş: Peki teşekkürler.
Evet, ben ne anlatıyordum. Arada sırada beni toparlayacaksınız.
Kursiyer: Algılanan gerçeklik. Ruh halimiz.
Tahir Özakkaş: Kursiyer E. Kaptı sözü götürdü. Peki.
16
8. HİPNOZ EYLÜL
NEDEN HİPNOZU ÖĞRENİYORUZ?
Biz neden hipnozu öğreniyoruz veya öğrenmek istiyoruz? Böyle bir
konu başlığı açayım. Neden buradayız veya biz neden ilgi duyuyoruz?
Birçok arkadaşınız çok güzel ifade ettiler. İnsanların bir genetikleri
var. Bu genleriniz baştan ne olacağınızı belirliyor. Bu genler ana rahmine düştükten sonra şöyle bir beyin oluşuyor. Bu genlerdeki programlar deşifre edildikçe açıldıkça, taa! çocuğun beyninde ilk haftalardan itibaren nöronal yolak oluşuyor.
Bu genlerden gelen bilgi benimizin oluşum süreci içerisinde, beynin nasıl yapılacağını, katmanların nasıl olacağını, oradaki nöronal
bağların nasıl olacağı ile ilgili bilgi veriyor. Bu bilgi her insanın beyninde farklı şekilde oluşuyor ve farklı şekilde oluşuma neden oluyor.
Bunun nedeni beyin sosyal bir ortama giriyor. Çevreye giriyor. Sosyal
bir ortamda büyüyor. İşte çevre dediğimiz yaşadığımız ortam iklimi,
coğrafyası, aile içerisindeki düzeniniz, kültürel özellikleriniz, folklorik
yapınız vs. bunların hepsi genetik malzemeyle karşılıklı etkileşim içerisine giriyor. Bu karşılıklı etkileşimin sonucunda da beyin özel bir
yapı kazanıyor. Çevreden gelen etki ile genlerimizden gelen etki, beynin organik yapısını belirliyor.
Biz fakültede ilk yıllarda bütün hikâyenin genlerden gelen özellikler olduğunu öğrenmiştik. Bu gün yapılan beyin çalışmalarında, beyin
belirli kritik dönemlerde - işte bu özellikle çocukluğun ilk iki yılı ardından beş yılı ardından ergenlik dönemi ve ardından hayat boyu süren nöral bir plastitisite içerisinde olduğu ve her an yapılanmaya açık olduğu, her an değişebildiği, nöronal dentritlerin ve sinapsların değiştiğine dair bilgi bize bu gün net olarak geliyor. Bunun nasıl değiştiğini
belirleyen şeyinde çevresel etkiler ve etkileşimler olduğunu öğreniyoruz. Çevre insan beyninin fizyolojik genetik yapısını belirleyen esas
etken olduğu anlaşılmıştır. Beyin yalnız başına bırakılırsa bu beyin
ölüyor. Nöronlar herhangi bir çevreden uyarı gelmeden yaşamaya
mahkûm edilirse nöronlar ölüyor. Nöronları kendi içerisinde nöronal
plastitisesinde eğer civardan bir uyarı almaz ise bu uyarıya bağlı olarak
nöronların kendilerini öldürdüğü anlaşılmıştır. Savaş yıllarında mikrobik sıkıntılarla çocuklar enfeksiyon hastalıklarına yakalanmıştı.
Tanışma
17
Bir çalışmada, yerini bulursam size anlatırım, bu çalışmada bu çocuklar birbirlerine enfeksiyonları bulaştırdıklarından dolayı ayrı ayrı
yere konuldular ve ayrı odalara oturttular. Daha da ötesinde tüm gün
enfeksiyon kanallarını kapatabilmek için yeni doğan dönemlerde ve
daha sonraki dönemlerde sistem onlara uygun bir şekilde ayrı bir izolasyon odalarına gitti ve çocukların ölüm oranları arttı. Tüm dezenfektan şartlarına uymalarına rağmen çocukların ölüm oranları arttı. Daha
sonra çocukları birbirleri ile temas haline getirebilecek bir ortam sağlandığında ve dışarıya açıldığında enfeksiyon almalarına rağmen çocukların yaşadıkları görülüyor. Buradan da anlaşılıyor ki nöronal yapı
dışarıdan uyarı almadığında kendini otomatik olarak öldürüyor. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir yapıda nöronların uyarıya mahkûm oldukları ve bir sosyal çevre içerisinde insanoğlunun var olduğu anlaşılmıştır.
Sosyal çevrede ki insana bakım verenler kastediliyor bununla- anne
baba ve aile efradı- eğer yeteri kadar çocuğa bakım vermezler, onun
nöronal gelişimini sağlayacak bir potansiyel oluşturmazlar ise çocukların beyinleri ölüyor. Onun için bizim bilinç dediğimiz kavram, çevresel etkenlerle genetik yapımızın bir konfigürasyonundan oluşuyor. Bir
noktaya kadar genetik etki, bir noktadan sonrada çevresel faktörlere
bağlı oluyor. İşte bu çevresel faktörlere bağlı olan bilinç sisteminin,
kendimizin varlığını fark etme sistemimizin bir yerinde uyanıklıkla,
bir yerinde uyku hali ve değişik şuur hali sistemleri iç içe geçiyor.
Hipnoz, bu çevreye uyum ve adaptasyonda kişinin var olma mücadelesinde hayatta kalma mücadelesini temin eden fizyolojik araçlardan bir
tanesidir.
HİPNOZDA KULLANILAN TERİMLER
Çevre ile etkileşim içerisinde olan beynimiz, beraber farklı savunma düzenekleri, farklı bilinç boyutları geliştirmiş. Bunlardan bir tanesi
de hipnoz dedik. Bunun detaylarını ileride göreceğiz.
Hipnoza girmeden önce hipnozda kullandığımız bazı terimler var.
Karşılıklı anlaşabilmemiz için bu terimleri kısaca tanımlayıp oradan
hipnozun tarihçesine göz atıp oradan da teorilerine doğru geçmek
istiyorum.
18
8. HİPNOZ EYLÜL
Hipnoz iki türlü terim olarak yaklaşılıyor. Birincisi hetero hipnoz
dediğimiz bir başkası tarafından yapılan hipnoz, ikincisi ise otohipnoz dediğimiz kendi kendinizle yaptığınız hipnoz çalışmasıdır. Hetero
hipnoz, birisinin bir başka veya başkalarına belirli teknik usullerle
yapmış olduğu çalışmaya, hipnotik indüksiyona verilen isimdir. Ne
yaptınız derse hetero hipnoz yaptım. Yani bir başkasını hipnoz altına
aldım diye ifade edebilirsiniz. Oto hipnoz ise kişinin kendi kendini
hipnoza alması, trans yeteneği oluşturması ve indüksiyon yöntemleri
hipnoz yapma ile ilgili süreci kendi başına başarması sürecine de otohipnoz diyoruz. Senin hipnozunu kim yaptı diye sorduğumuzda ben
otohipnoz yaptım, yani kendi kendime yaptım diyebilirsiniz.
Peki, hetero hipnoz kaç çeşitte olabilir? Bir kişinin bir kişiye yaptığı
hipnoz ise buna ferdi hipnoz diyoruz. Yani bireysel hipnoz diyoruz.
Bir arkadaşımız tuttu bir başka arkadaşımızı hipnoza aldı. Nasıl bir
hipnoz çalışması olur? Hetero hipnoz yapıldı, bireysel hipnoz yapıldı.
Peki, hipnoz illa bir kişinin bir başka kişiye yapması ile sınırlı mı?
Hayır. Bir kişi bir gruba da hipnoz yapabilir. Hipnotik indüksiyon
yöntemleri beyin aynı çalıştığından dolayı bir kişi bir gruba yaptığı
telkinlerle grubu hipnoza alabilir. Buna ne diyoruz o zaman? Grup
hipnozu diyoruz. Hetero hipnoz çeşidinin alt birimi olan grup hipnozu yapmış diye adlandırıyoruz. Bunun sınırı var mı?
Bunun sınırı küçük gruplardan büyük gruplara doğru gider. Fakat
kişilerin zihinlerini belirli bir konuya şartlandırmak, onun dışındaki
faktörlere kapatmak, bir nevi beyin yıkamak diyebileceğimiz bir metodoloji izlenir. Bunun da bütün topluma yayacak şekilde yaparsanız
bir kolektif hipnozdan bahsedebilirsiniz. Baktığınız zaman büyük
hatiplerin, siyasetçilerin, askerlerin, komutanların yaptığı konuşma
sitilleri aslında kişinin iç dünyasındaki hipnoz alanlarını indüklediğinden dolayı çok etkin bir şekilde kolektif bir hipnoza dönüşebilmektedir. Kişilerin iradesi bir nevi devre dışı kalmakta, hele hele bir grup
dinamikleri içerisinde bir sistem içerisinde birbirlerini etkileyen zihinler halinde kolektif hipnoz çok kısa sürede de yapılabilmektedir. Bir
kitleye, yüz bin kişiye, iki yüz bin kişiye veya iletişim vasıtaları televizyonlar, radyolar- aracılığı ile tüm bir toplumu etkilemek müm-
Tanışma
19