İndirmek için tıklayınız

!
Pediatrik Hastalarda Baş ve Boyun Blokları
Baş ve boyun blokları genel anestezi altındaki çocuklara postoperatif ağrı kontrolü
amacıyla yapılabilir. Bu bloklar başağrısı gibi kronik ağrılı durumları olan çocuklarda
ağrıyı hafifletmek için de kullanılabilir. Anatomik olarak 2 major sinir vardır. Birisi
trigeminal sinirin oftalmik dalı (V1), diğeri ise yüz ve skalpın duysal innervasyonunu
sağlayan C2 servikal kökün dalıdır (Şekil 1).
!
!
Şekil 1. Baş ve boynun dermatomal innervasyonu. A. Posterior görünüm. B.
Anterolateral görünüm. C. Yukarıdan görünüm
!
!
Supraorbital ve Supratroklear Sinir Blokları
!
Anatomi
!
Her iki sinir, trigeminal sinirin oftalmik dalının (V1) son dallarıdır. V1’ in terminal dalı
olan supraorbital sinir, supraorbital foramenden çıktıktan sonra skalpın ön
yüzünden koronal sütüre doğru giden alanı destekler. Supratroklear sinir ise troklea
ve supraorbital foramen arasından geçerek orbitadan ayrılır ve alnın alt bölümünü
innerve eder (Şekil 1). Frontal kraniotomi ve frontal ventriküloperitoneal şant
revizyonları uygulanan çocuklarda ağrı sağaltımı amacıyla bu kombine blok
uygulanabilir. Bu teknik genel durumu kötü olan yenidoğanlarda da tek anestezik
teknik olarak kullanılabilir. Ayrıca çocuklarda, innerve ettikleri bölge üzerindeki
lezyonların eksizyonunda ağrı sağaltımı için kullanılabilir. En büyük avantajı opioid
kullanımını azaltır dolayısıyla hastaneden erken taburculuğu kolaylaştırır.
!
1
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
Teknik
!
Çocuk supin pozisyonunda, kafa ise nötral durumda iken supraorbital çentik bir
parmak yardımıyla yüzün orta hattından kaş hizasınca laterale doğru palpe edilir.
Cilt povidon-iyot ile sterilize edilirken solüsyonun göz içerisine kaçmasına izin
verilmemelidir. 27 G bir iğne ile supraorbital çentiğe dik olarak girilir. 0.5-1 mL
%0.25 bupivakain (epinefrin 1:200000) intravasküler yerleşimi önlemek için dikkatli
bir aspirasyondan sonra boşluğa enjekte edilir (Şekil 1 ve 2). Supratroklear sinir
bloğu için iğne cilde kadar geri çekilir ve burun apeksine hedeflenerek mediale
doğru bir kaç mm ilerletilir. 0.5-1 mL %0.25 bupivakain (epinefrin 1:200000) enjekte
edilir.
!
!
$
!
Şekil 2. Supraorbital ve supratroklear sinir bloğu
!
!
Komplikasyonlar
!
Gözkapağının gevşek adventisyal dokusundan dolayı supraorbital alana hafif bir
basınç uygulanması gerekir. Bu uygulama sonucunda gözkapağı ve supraorbital
doku içerisine lokal anesteziğin diseksiyonu önlenir, böylece ekimoz veya hematom
ihtimali azaltılabilir.
!
Büyük Oksipital Sinir Bloğu
!
Büyük oksipital sinir bloğu oksipital kaynaklı baş ağrılarının teşhis ve tedavisi için
kullanılır. Bu teknik oksipital nevraljinin teşhisi için kullanılırsa da dikkatli bir
anamnez ve fizik muayene ile posterior fossa tümörleri, Arnold-Chiari
malformasyonu ve başağrısının diğer patolojik nedenlerini dışlamak için
2
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
uygulanabilir. Ayrıca bu blok posterior fossa cerrahisi ve ventriküloperitoneal şant
revizyonları sonrası postoperatif ağrı tedavisini için de kullanılabilir.
!
Anatomi
!
Kafanın arkası ve boyun innervasyonu servikal spinal sinirlerden sağlanır. Posterior
skalpın büyük kısmının kutanöz innervasyonu sağlayan büyük oksipital sinir C2’ nin
dorsal ramusundan oluşur. Bu sinir superior nuchal çizgiye hafif inferioruna doğru
subkutanöz olarak ilerler. Oksipital arterin medialinde ve çok yakındır (Şekil 1 ve 3).
!
Teknik
!
Çocuk supin ya da prone pozisyonunda iken baş laterale çevrilir, oksipital arter
superior nukhal çizgi seviyesinde palpe edilir. Oksipital arter genellikle eksternal
oksipital protuberensden mastoid proçese çekilen çizginin ilk 1/3’ ünde lokalizedir.
Superior nukhal çizgi üzerinde bulunmaktadır (Şekil 3). Toplam 2 mL %0.25
bupivakain (epinefrin 1:200000) subkutanöz olarak enjekte edilir.
!
!
!
Komplikasyonlar
!
Şekil 3. Büyük oksipital sinir bloğu
Sinirin yüzeyel lokalizasyonundan dolayı bu blokla ilgili komplikasyona nadiren
rastlanır. Özellikle bu alanda cerrahi uygulanan çocuklarda spinal kanala yakınlığı
akılda tutulmalıdır; dolayısıyla iğne lokal anestezik enjeksiyonu sırasında tam cilt
altında kalmalıdır. İntravasküler enjeksiyon artan aralıklı enjeksiyonlar ve sık
aspirasyonlarla önlenebilir.
3
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
!
!
İnfraorbital Sinir Bloğu
!
Anatomi
!
İnfraorbital sinir trigeminal sinirin ikinci bölümünün (Maksiller sinirin) son
dallarındandır. Bu sinirin fonksiyonu tamamen duysaldır. Sinir, kafa tabanından
foramen rotundumdan geçerek ayrılır ve pterigopalatin fossa içine girer. Buradan
infraorbital oluğa girer ve intraorbital kanal aracılığıyla geçer. Sinir infraorbital
foramen aracılığıyla maksillanın önünde ortaya çıkar ve 4 dala ayrılır: inferior
palpebral, eksternal nazal, internal nazal ve superior labial. İntraorbital foramenin
orta hattan uzaklığı ortalama 21.3 + 0.5 X yaş (yıl) mm dir. İnfraorbital sinirin dalları
gözkapağının altını, burnun ve vestibulumun inferolateralini, üst dudak ve
vermillonu innerve eder. Bu blok endoskopik sinus cerrahisi, yarık dudak tamiri,
septal rekonstrüksiyon, rinoplasti gibi burun üzerindeki rekonstrüktif işlemler sonrası
üst dudak ve vermillonun postoperatif analjezisi için etkili bir şekilde kullanılabilir.
İnfraorbital sinire iki farklı yaklaşım vardır: intraoral ve ekstraoral.
!
!
İntraoral Yaklaşım
!
En çok tercih edilen bir yaklaşımdır. İnfraorbital foramen infraorbital çentiğin
palpasyonu ile lokalize edilir. Üst dudak geri çekildikten sonra 27 G bir iğne ile
maksiller 2. molar dişe paralel bukkal mukoza aracılığıyla girilir ve infraorbital
foramene doğru direkt olarak iğnenin ucu ile subkutanöz olarak geçer (Şekil 4).
Derinin altında iğnenin ilerlemesini palpe edebilmek ve orbita içine iğnenin
istenmeyen geçişini önlemek için infraorbital foramenin üzerine bir parmak
yerleştirilmesi önemlidir. İnfraorbital foramen seviyesinde iğnenin ucu ile ve dikkatli
bir aspirasyon sonrası 0.5-1 mL lokal anestezik enjekte edilir.
4
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
!
Şekil 4. İnfraorbital blok: intraoral yaklaşım
Ekstraoral Yaklaşım
!
!
Maksiller kemiğin infraorbital çıkıntısının belirlenmesi gerekir ve infraorbital foramen
palpe edilir. 27 G bir iğne ile 45 derecelik bir açıyla foramane doğru ilerletilir. Dikkatli
bir aspirasyon sonrası 0.5-1 mL %0.25 bupivakain (epinefrin 1:200000) enjekte
edilir.
!
!
Komplikasyonlar
!
Çocuğun gevşek adventisyel dokusundan dolayı ekimoz ve şişlik oluşabilir. Verilen
solüsyonu infraorbital foramende tutabilmek, periorbital alan içine lokal anesteziğin
diseksiyonunu önlemek, potansiyel hematom ve ekimoz formasyonunu azaltmak
amacıyla infraorbital alana parmakla basınç uygulanması gerekir. Orbita ve göz
içine direk enjeksiyondan sakınmak için dikkatli olunmalıdır. İntravasküler
enjeksiyon artan aralıklı enjeksiyonlar ve sık aspirasyonlarla önlenebilir.
!
Büyük Auriküler Sinir Bloğu
!
Büyük auriküler sinir dış kulak ile mastoid proçesin duysal innervasyonunu sağlar.
Yüzeyel servikal pleksusun bir dalıdır. Servikal pleksus blokları ilk olarak 1884
yılında Hastead tarafından tanımlanmıştır. Bu blok timpanomastoid cerrahisinin
yanısıra otoplasti tamiri altındaki çocuklarda postoperatif analjezi sağlamak için
kullanılmıştır. Timpanoplasti cerrahisi sonrası en büyük problem bulantı kusmadır
ve büyük aurikuler sinir bloğu ile bu oranlar oldukça azaltılabilir. Bu blok yüzeyel
analjezi sağlar fakat kas gevşemesi sağlamaz ve bu nedenle timpanoplasti altındaki
çocuklarda fasyal sinir monitorizasyonu uygulanabilir.
!
Anatomi
!
Servikal pleksus C2 ve C4 servikal sinirlerin ön ve arka köklerinden köken alır.
Büyük aurikuler sinir McKinney tarafından tanımlandığı gibi C3’ den köken alır.
Sinirin anatomik lokalizasyonu McKinney noktasıdır. Büyük aurikuler sinir krikoid
kartilaj seviyesinde SCM kasın ortasından kasın etrafını sarar. Mastoid ve dış kulak
alanı destekler (Şekil 1).
!
Teknik
!
Genel anestezi altında çocuklarda krikoid kıkırdak belirlenir. Krikoid kartilajın üst
kenarından sternokleidomastoid kasın arka kenarına (McKinney noktası) bir çizgi
çizilir. Bu noktada 2-3 mL bupivakain yüzeyel olarak enjekte edilir.
!
Komplikasyonlar.
!
5
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
Yüzeyel enjeksiyon bazen derin servikal pleksus bloğu ile sonuçlanabilir. Böylece
Horner sendromu, frenik sinir bloğu ve istenmeyen santral nöroaksiyel bloğa yol
açabilir. Küçük eritematöz alan enjeksiyon bölgesinde gelişebilir. İntravasküler
enjeksiyon artan aralıklı enjeksiyonlar ve sık aspirasyonlarla önlenebilir.
!
!
KAYNAKLAR
!
1- Dalens BJ. Regional anesthesia in children. In: Miller RD, Eriksson LI, Fleisher
LA, Wiener-Kronish JP, Young WL (Eds). Miller’s Anesthesia, 7th ed, CL Elsevier,
Phil 2009; Volume 2 (81): 2519-57.
!
2- Polaner DM, Suresh S, Cote CJ. Pediatric regional anesthesia. In: Cote CJ,
Lerman J, Todres ID (Eds). A Practice of Anesthesia for Infants and Children, 4th
ed, WB Saunders, Phil 2009; 42: 867-910.
!
3- Suresh S, Voronov P. Head and neck blocks in infants, children, and
adolescents. Paediatr Anaesth. 2012; 22(1):81-7.
!
4- Suresh S, Voronov P. Head and neck blocks in children: an anatomical and
procedural review. Paediatr Anaesth. 2006; 16: 910-918.
!
!
6
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
!
7
Doç.Dr.Serbülent Gökhan BEYAZ