http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Gebelikte_Iyilesme_Gosteren_Vulvar_Liken_Skleroz.pdf OLGU SUNUMU Gebelikte İyileşme Gösteren Vulvar Liken Skleroz Yard. Doç. Dr. Kıymet Handan Kelekçi1, Prof. Dr. Şemsettin Karaca1, Prof. Dr. Ali Karakuzu1, Doç. Dr. Aylin Çallı2, Dr. Onur Er1 1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, İzmir 2 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Ana Bilim Dalı, İzmir Yazışma Adresi: Dr. Kıymet Handan Kelekçi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, İzmir E-mail: [email protected] Özet Abstract Gebelikte İyileşme Gösteren Vulvar Liken Skleroz Lichen Sclerosus Showing Improvement In Pregnancy Liken skleroz genital bölge, diğer deri ve mukoza bölgelerinin kronik inflamatuar hastalığıdır. Liken skleroz genital bölge dışında anüs çevresi, uyluklar, meme, el bileği, omuz, boyun ve ağız içinde de rastlanabilir. Liken skleroz genital bölgede olduğu zaman kaşıntı, ağrı, oklüzyon geliştiğinde idrar yapmakta zorlanma, disparoni sorunlarına yol açabilmektedir. Etyopatogenezinde genetik dispozisyonu olan kişilerde otoimmünite ve hormonal faktörler sorumlu tutulmaktadır. Otoimmün tiroid hastalığı, diabetes mellitus, anemi, alopesi areata, vitiligo hastalıklarıyla birliktelik görülebilir. Genital liken skleroz kadınlarda hormonal değişimlerin gözlendiği ergenlik öncesi ve menapoz döneminde sıklıkla görülür. Gebelik döneminde vulvar liken skleroz lezyonlarında iyileşme gösteren olgu az rastlanan bir vaka olması dolayısıyla sunulmuştur. Lichen sclerosis is a chronic inflammatory disease that affects skin and mucous membranes of genital and other regions. In addition to genital region, LS can also be found in perianal region, thighs, breasts, wrists, shoulders, neck, and the mouth. Lichen sclerosis can cause itching, pain, dysuria when occlusion develops, and dyspareunia. Autoimmunity and hormonal factors are responsible for ethiopathogenesis of disease in individuals with a genetic predisposition. It can be seen in association with diseases such as autoimmune thyroid disease, diabetes mellitus, anemia, alopecia areata and vitiligo. Genital lichen sclerosis is frequently seen in premenarcheal and postmenopausal age which is characterized with profound hormonal changes. Here, we presented this case showing improvement lichen sclerosus lesions during her gestation because of a rare case. Anahtar kelimeler: Liken skleroz, gebelik, vulva Key words: Lichen sclerosus, pregnancy, vulva Dermatoz 2014; 5(2): 1452o2 Giriş Liken skleroz(LS) genital bölge, diğer deri ve mukoza bölgelerinin kronik inflamatuar hastalığıdır. LS genital bölge dışında anus çevresi, uyluklar, meme, el bileği, omuz, boyun ve ağız içinde de rastlanabilir (1). LS genital bölgede olduğu zaman kaşıntı, ağrı, oklüzyon geliştiğinde idrar yapmakta zorlanma, disparoni sorunlarına yol açabilmektedir. LS genital bölgede oluştuğu zaman üzerinde malignite gelişebilir (2). Etyopatogen- ezinde genetik dispozisyonu olan kişilerde otoimmünite ve hormonal faktörler sorumlu tutulmaktadır. Otoimmün tiroid hastalığı, diabetes mellitus, anemi, alopesi areata, vitiligo hastalıklarıyla birliktelik görülebilir. Genital LS kadınlarda hormonlarda değişimlerin gözlendiği ergenlik öncesi ve menapoz döneminde sıklıkla görülür (1,3). Kliniğinde labium majuslardan başlayıp anüse kadar uzanan hipopigmente maküler atrofi, kırışıklık, morumsu zeminde ekimoz, purpura, stenoz ve fissür görüntüsüyle karşımıza çıkar. Genital LS ilerlediği zaman labiumlar birleşebilir ve vulvanın anatomik yapısı Sayfa 1/3 http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Gebelikte_Iyilesme_Gosteren_Vulvar_Liken_Skleroz.pdf bozulabilir (4). Gebelikde hormonlarda ve immunolojik sistemde gözlenen dramatik değişimler dermatolojik hastalıkların bazılarının seyrini değiştirebilir (5). Olgu gebeliğin vulvar liken skleroz lezyonlarına etkilerini yansıtan bir vaka olması dolayısıyla sunulmuştur. Olgu 31 yaşında kadın hasta gebeliğin 1., 8. ayında ve doğumdan sonra genital bölgede ağrı, kaşıntı, yapışıklık şikayetleriyle dermatoloji polikliniğimize başvurdu. Hikayesinde LS lezyonları gebelik öncesinde 1 yıl içinde ortaya çıkmıştı. Özgeçmişinde doğum kontrol ilacı kullanma hikayesi ve Haşimato tiroiditi hikayesi vardı. Soy geçmişinde özellik yoktu. Dermatolojik muayenelerinde gebeliğin 1. ayında vulvada beyaz hat şeklinde labium majörlerde 3 cm kadar, gebeliğin 8.ayında ise oklüzyonun 2 cm kadar olduğu saptandı (Resim 1). Doğumdan 4 ay sonraki takiplerinde labium majörlerdeki oklüzyonunun yaklaşık 3 cm olduğu ve üretrayı kapattığı tespit edildi (Resim 2). Resim 1. Gebeliğin 1. ayında vulvada beyaz hat şeklinde labium majörlerde 3 cm kadar liken skleroz zemininde oklüzyon. Resim 2. Gebeliğin 8. ayındaki kontrollerde vestibül üzerini kapatan liken skleroz lezyonlarının oklüzyonu 2 cm kadar tespit edildi. Resim 3. Vulva biyopsisinde epidermisde hiperplazi, dermisde damar proliferasyonu ve fibrozis görülmektedir. Kelekçi KH. ve ark. Vulvar Liken Skleroz Perine bölgesinde de beyaz atrofik plak tarzında lezyonları vardı. Rutin tetkikleri normaldi. Vulvadan alınan biyopside epidermiste hiperplazi, dermiste damar proliferasyonu ve fibrozis gözlendi (Resim 3). Kadın doğum konsültasyonunda vulvadaki oklüzyon için gebelik sonrası cerrahi tedavi planlandı. Tartışma Liken skleroz sıklıkla kadınlarda postmenapozal dönemde ve anogenital bölgede lokalize otoimmünite ile ilişkili kronik inflamatuar bir hastalıktır. Prevelansı tam olarak bilinmemekle birlikte son zamanlarda % 1.7 olarak bildirilmiştir (2). LS anogenital bölgede kaşıntı, yanma, disparoni, disüri, defekasyon sorunlarına yol açabilir (6). Vulvar LS her yaşta görülebilir fakat prepubertal ve perimenapozal veya postmenapozal dönemde pik yapar (7). LS’nin oluşumunda etyopatogenezine ilişkin olarak, genetik yönden predispoze kadınlarda travmanın, otoimmünitenin, enfeksiyonların, hormonların, 5-alfa redüktaz aktivitesinin azalmasının ve lokal faktörlerin hastalığı tetikleyebileceği görüşleri ortaya atılmıştır. Vulvar LS’li kadınların %12’sinde aile hikayesi olduğu bildirilmiştir (1,8). LS’li hastalarda insan lökosit antijeni (HLA) DQ7 daha sık rapor edilmiştir. Travma ve oklüzif çevrenin de presipite edici faktör rolü oynayabileceği ileri sürülmüştür. LS’nin östrojen hormonun düşük olduğu preadolesan ve postmenapozal dönem gibi fizyolojik durumlarda insidansının artması etyolojide hormon hipotezinin tartışılmasına yol açmıştır (9). Olgumuzda gebelik döneminde oklüzif LS lezyonlarında azalma kaydedildi. Günthert ve ark., retrospektif vaka kontrol çalışmalarında erken başlangıçlı 40 premenapozal LS hastasında kontrolden farklı olarak potansiyel risk faktörü olarak oral kontraseptif kullanımına dikkat çekmişlerdir (8). Hastamızda da oral kontraseptif kullanımı hikayesinin olması literatürle uyumlu idi. Oral kontraseptiflerde bulunan östrojenin içeriği gebelik esnasında artan endojen östrojene oranla çok düşük miktardadır. Ancak oral kontraseptiflerin içerdiği sentetik progesteron hormonu zayıf androjenik etkileri nedeniyle liken sklerozu tetiklemiş olabilir. Smith ve ark.’da prospektif bir çalışmada çocukluk çağı LS’u olan 12 kız hastayı adolesan döneme kadar 10 yıllık takip etmişler. Hastaların % 25’inde tam remisyon, %75’inde ise semptomların devam ettiğini bildirmişlerdir (10). Otoimmün hastalıklara benzer şekilde LS de kadınlarda daha sık görülür. Meyrick ve ark., da 350 kadın LS hastasının %21.5’inde bir veya daha fazla otoimmün hastalık, % 21’inde otoimmün aile hikayesi, %42’sinde otoimmün antikor saptamışlardır. Otoimmün hastalıklardan LS’yle birlikte sırasıyla otoimmün tiroidid (%12), alopesi areata (%9), vitiligo (%6) ve pernisyöz anemiyi (%2) görüldüğünü saptamışlardır (11,12). Hastamızda otoimmün hastalıklardan Haşimato tiroiditinin bulunması literatürü desteklemektedir. Liken skleroz tanısı genellikle klinik bulgulara dayanarak konulabilir. Şüpheli lezyonlarda biyopsi alınması gerekebilir. LS kronik şekilde iyileşme ve relapslarla seyreder. Sayfa 2/3 http://www.dermatoz.org/makaleler/dox/Gebelikte_Iyilesme_Gosteren_Vulvar_Liken_Skleroz.pdf Vulvar LS’nin diğer bölgelerde gelişen LS’den farklı olarak skuamöz hücreli kanser gelişimi riskinden dolayı yaşam boyu takibi gerekmektedir (12). Vulvar LS tipik lezyonları folliküler belirginleşmeyle ve hiperkeratozla beraber porselen beyazı papül ve plaklardır. LS deri ve mukozalarda kırışık ince frajil görünüme, erozyon, purpura, ekimoz, darlık, fissür ve sikatris oluşumuna neden olabilir. LS’nin progresyonuyla labia minörün absorbsiyonuna, füsyonuna, klitorisin kaybolmasına ve vajende darlığa yol açarak vulvanın anatomisinde değişimlere yol açabilir (1). Vulvar LS’de hücrelerin proliferasyon kapasitesi ve kinetiğinin değişmesi, dermisteki ekstraselüler matriks proteini 1’e (ECM1) karşı oluşan antikor hastalığın progresyonundan sorumlu tutulmuştur. Erkek ve kadın LS hastalarının yaklaşık %‘75’inde ECM1’e karşı antikorlar saptanmıştır (1,6,12,13). Gebelikte fetusun yaşamını sürdürebilmesi için sitokin profili Th2 sitokin yönüne kaymaktadır (5). Liken sklerozda da Th1 sitokin artışının olduğu bildirilmiştir (14). Gebelikte Th2 sitokin artışının olması liken skleroz lezyonlarında gerilemeye yol açmış olabilir. Ayrıca gebelikte glukokortikoidler, human plasental laktojen ve hCG gibi önemli immünsupresif hormonlar artmıştır (5). Bu nedenle gebelikte östrojen düzeylerinin ve buna ilaveten gebelikte immünsupresif etki yapan hormonların artışı, humoral ve hücresel immün sistemin değişmesi, hastalığın iyileşmesine olumlu katkıda bulunmuş olabilir. Vulvar LS hastalarda pruritus, disüri, disparoni ve yanma semptomlarına neden olabilir (2). Vulvar LS’nin ayırıcı tanısında liken simpleks kronikus, liken planus, psoriasis, egzema, seboreik dermatit, vitiligo, sikatrisyel pemfigoid, HPV veya kandida enfeksiyonu düşünülmelidir. Bazen prematür over yetmezliğine bağlı östrojen eksikliği durumlarında da epidermiste incelme ve labial füzyon gelişmesi LS lezyonlarıyla karıştırılabilir (1,15,16). Liken sklerozun tedavisinde hastada vulvar hijyen konusunda davranış eğitimi, medikal tedavi ve cerrahi tedavi şeçenekleri uygulanabilir. LS’nin medikal tedavisinde topikal potent kortikosteroid (KS) altın standarttır. Pimekrolimus topikal KS’nin etkisiz olduğu veya kullanılamadığı durumlarda tercih edilebilir (1,2). LS tedavisinde topikal ve sistemik retinoid tedavisi etkili olabilir. Alternatif tedavi seçeneği olarak topikal kalsinörin inhibitörlerinden takrolimus ve pimekrolimus faydalı olabilir. LS’de kaşıntının tedavisinde oksatomid kullanılabilir fakat hastalığın seyrini etkilemez. Fotodinamik tedavinin etkili olduğuna dair vaka bildirileri rapor edilmiştir (15,16,17). Bizim hastada vulvadaki LS lezyonları ilerleyip yapışıklığa bağlı oklüzyon oluşturduğu için öncelikle gebelik sonrası cerrahi tedavi planlandı. Gebelikte gözlenen hormonal ve immünolojik değişimlerin liken skleroz üzerine olumlu etkilerini yansıtan bildiğimiz kadarıyla nadir görülen bir vaka olması nedeniyle sunulmuştur. Kelekçi KH. ve ark. Vulvar Liken Skleroz Kaynaklar 1. Fistarol SK, Itin PH. Diagnosis and treatment of lichen sclerosus: An update. Am J Clin Dermatol 2013; 14: 27–47. 2. Pinelli S, D’erma AM, Lotti T. Management of sexual dysfunction due to vulvar lichen sclerosus in postmenopausal women. Dermatologic Therapy 2013; 26: 79-82. 3. Neill SM, Lewis FM. Non-infective cutaneous conditions of the vulva. In: The Vulva, Neill SM, Lewis FM. (Eds), Blackwell Science, Oxford 2009:115. 4. McPherson T, Cooper S. Vulval lichen sclerosus and lichen planus. Dermatologic Therapy 2010; 23: 523-532. 5. Ingber A. Endocrine and immunologic alterations during pregnancy. Obstetric dermatology: Practical guide. Ingber A. Springer, Verlag Berlin Heidelberg. 2009:1-5. 6. Paola MD, Batsikosta A, Feci L, Benedetti M, Bilenchi R. Granuloma annulare, autoimmune thyroiditis, and lichen sclerosus in a woman: randomness or significant association? Case Reports in Dermatological Medicine 2013:1-4. 7. Mcpherson T, Cooper S. Vulval lichen sclerosus and lichen planus. Dermatol Ther 2010; 23: 523-532. 8. Günthert AR, Faber M, Knappe G, Hellriegel S, Emons G. Early onset vulvar lichen sclerosus in premenopausal women and oral contraceptives. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2008;137: 56-60. 9. Yesudian PD, Suqunendran H, Bates CM, O’Mahony C. Lichen sclerosus. Int J STD AIDS 2005;16: 465-473. 10. Smith SD, Fischer G. Childhood onset vulvar lichen sclerosus does not resolve at puberty: a prospective case series. Pediatr Dermatol 2009; 26:725–729. 11. Meyrick Thomas RH, Ridley CM, McGibbon DH, Black MM. Lichen sclerosus et atrophicus and autoimmunity—a study of 350 women. Br J Dermatol 1988;118: 41-46. 12. Chan I, Oyama N, Neill SM. Characterization of Ig G autoantibodies to extracellular matrix protein 1 in lichen sclerosus. Clin Exp Dermatol 2004;29:499-504. 13. Murphy R. Lichen sclerosus. Dermatol Clin 2010;28: 707–715. 14. Terloy A, Santegoets LA, van der Meijden WI, HeijmansAntonissen C, Swagemakers SM, van der Spek PJ, Ewing PC, van Beurden M, Helmerhorst TJ, Blok LJ. An autoimmune phenotype in vulvar lichen sclerosus and lichen planus: a Th1 response and high levels of microRNA-155. J Invest Dermatol 2012;132:658-666. 15. Neill SM, Lewis FM, Tatnall FM. British Association of Dermatologist’ guidelines for the management of lichen sclerosus 2010. Br J Dermatol 2010; 163:672-682. 16. Funaro D. Lichen sclerosus: A review and pratical approach. Dermatol Ther 2004;17: 28-37. 17. Renaud-Vilmer C, Cayelier- Balloy B, Porcher R, Dubertret L. Vulvar lichen sclerosus: effect of long-term topical application of a potent steroid on the course of the disease. Arch Dermatol 2004;140:709-712. Sayfa 3/3
© Copyright 2024 Paperzz