TÜRKİYE VE ORTADOĞU ÂMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ İdarî Reform Serisi : 12 TÜRKİYE’DE İDARÎ REFORM ÇALIŞMALARI İDARİ REFORM VE REORGANİZASYON H a k k ı n d a Öa R a p o r Kardeş Matbaası — Ankara 1 9 6 5 Ö N s Ö Z (^) İdarede zaman zaman reorganizasyon zaruretinden bahsedilir ve bu fikir genel olarak hararetle savunulur. Bazen de reorganizas-r yonun tensikattan, kadro değişmelerinden ibaret olduğunu gösteren düşünceler görülür. Fakat reorganizasyon gibi karmaşık bir kavramm hangi ihtiyaçlara cevap vermesi, ne gibi alanlara uzanması, nasıl bir metotla ve hangi makam ve mekanizmalar tarafından yü rütülmesi gerektiği üzerinde •açık bir fikre pek raslanmaz. Teşki lâtlanmanın idarede hergün gerçekleşmesi icap eden normal bir faa liyet ve kuruluş dâvası olduğu vakıası üzerinde hemen hemen hiç durulmaz. Bu inceleme, teşkilâtlanma konusunun ortaya attığı temel me seleleri, yabancı memleketlerde yapılmış başlıca tecrübelerle Türk idare tarihinin ışığı altında gözden geçiren ve bazı genel telkinler üzerinde ilgilileri düşünmeğe davet eden sadece bir ön rapordan ibarettir.. İlgili ve sorumlu çevrelerde bir düşünme zemini olarak telâkki edilmesini ümit ve temenni ederiz (^). Prof. Dr. Kemal Fikret A nk Genel Müdür (1) Bu rapor Enstitüde Prof. Dr. Kemal Fikret Arık,) Doç. Dr. Cejmal Mıhçıoğlu, Birleşmiş Milletler’in Enstitüde Başmüşaviri Mr. David M. Watters, Öğretim ve Araştırma Mütehassısları Kenan ıSürgit, Nâbi Dinçer ve Tahir Aktan ile asistan Özer Ozankaya’dan müteşekkil bir heyetçe hazır lanmış, Birleşmiş Milletler mütehassısı Mr. J. W . Fosteri bazı toplantılara katılmıştır. Kapor Doç. Dr. Mıhçıoğlu tarafından kaleme ahnmıştır. (2) Bu rapor, Millî Birlik Komitesi ve Devlet Plânlama Teşkilâtının ta lebi üzerine hazırlanmış, bu teşekküllere takdim edilmiş ve ilgi ile karşılan mıştır. Devlet Plânlama Dairesi tarafından bu rapora istinaden hazırlanan bir kanun lâyihası Hükümetçe Temsilciler Meclisine sevkedilmiştir. Bu rapor Plânlama Dergisinde Prof. Dr. K. Fikret Arık’ın aynı başlıklı bir yazısına esas teşkil etmiş ve C.H.P. Araştırma Bürosunun (İdarî Reform) adlı incelemesinde ilgi ve genel olarak tasviple karşılanmıştır. Gördüğü ilgi ve yapılan talepler karşısında hazırlanmasından bir yıl sonra bastırılarak daha geniş çevrelere takdimi uygun görülmüştür. İÇİNDEKİLfift .................................................. .................................................. Giriş 5 İdârî Reform ve Reorganizasyonla îlgili Genel Meseleler I — İdarî Reform îhtiyacını Doğuran Sebepler .................. II — İdarî Reform ve Reorganizasyonun Mahiyeti ve Şümulü 6 6 III — İdarî Reform ve Reorganizasyonu Gerçekleştirecek Mekanizma ................................................. .......................... 7 IV — İdarî Reform ve Reorganizasyonla İlgili Bazı Genel Esaslar .............................. ........................... ........................ 8 Türldye’de İdarî,'Reform ve Reorganizasyon Hakkmda Düşünceler I — Başlıca İdarî Reform Sahaları ................. ..................... II — İkinci Dünya Harbinden Sonra Türkiye'de Yapılan Reform Çalışmaları ................................................................ III — 11 14 Türkiye’de Mevcut İdarî Reform Müesseseleri ............. 17 IV — Türkiye’de İdarî Reform ve Reorganizasyonu Gerçek leştirecek Mekanizma Hakkmda Düşünceler .......... . 21 4 :; Gİ Rİ Ş Bu ön rapor iki maksatla hazırlanmıştır : 1. İdarî reform ve reorganizasyonun mahiyeti hakkında rea list bir görüşe varılmasına hizmet etmek; 2. Türkiye'de girişilecek bir İdarî reformun hangi sahaları şü mulü içine alabileceği ve nasıl bir mekanizma vasıtasiyle gerçekleş tirilebileceği hakkında müşahhas bir fikir vermek. Rapor esas itibariyle iki kısımdır. Konunun umumî münakaşası na ayrılan birinci kısımda, İdarî reform ihtiyacını doğuran sebepler, reformun mahiyet ve şümulü, İdarî reform ve reorganizasyonu ger çekleştirecek mekanizma ve reformla ilgili bazı genel düşünceler üzerinde durulmaktadır. Doğrudan doğruya Türkiye'ye tahsis edilen ikinci kısımda ise, başlıca İdarî reform sahaları hakkında bir fikir verilmeye çalışılmış, ikinci Dünya Harbinden sonra yapılan İdarî reform çalışmaları göz den geçirilmiş, memleketimizde mevcut İdarî reform müesseseleri hakkında kısaca bilgi verilmiş ve nihayet İdarî reformu kapsayıcı bir görüşle ele alacak ve yürütecek bir mekanizma hakkında teİdiflerde bulunulmuştur. 10 Şubat İDARÎ REFORM VE REORGANİZASYONLA İLGİLİ GENEL MESELELER I — İDARÎ REFORM İHTİYACINI DOĞURAN SEBEPLER : L So^ı yarım asrı mütecaviz devrede bütün memleketlerde dev letin vazife ve mes'uliyetleri geniş ölçüde artmış, âmme hizmetleri nin vüsat ve şümulü çok genişlemiştir. Bu gelişmelef neticesinde fazla sayıda personel istihdam eden ve çok büyük masraflarla işliyen muğlak bir devlet mekanizması meydana gelmiştir. Bu durum verim ve ekonomi meselelerinin ön plânda ele alınmasını gerektir miştir. 2. İdarî teşkilât muayyen bir gayenin tahakkuku, belirli fonk siyonların ifası için kurulur. Teşkilâtın kurulmasına âmil olan ihti yaçların zamanla değişmesi, bunların gaye, yapı ve metotlarında da değişiklikler yapılmasını gerektirmektedir. Bu değişiklikleri takip ve tetkik edip lüzumlu ayarlamaları yapacak bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. 3. İdarî mekanizmada büyük ve âni gelişme ve genişlemelere yol açan harp ve buhranlar gibi olağanüstü devrelerin şartlarına in tibak ve bu devreler sonunda normal şartlara dönüş için tedbirler alınmak zarureti vardır. Nitekim Ingiltere, Amerika Birleşik Devlet leri ve Fransa gibi memleketlerde İdarî reform ve reorganizasyon teşebbüsleri bilhassa bu devreleri takiben ortaya çıkmıştır. 4. İktisadî ve sosyal alanda ileri hamleler yapmak ve bu ham leleri bü yü k . ölçüde devlet eliyle gerçekleştirmek zorunda bulunan memleketlerin idareyi müessir b ir kalkınma âmili haline getirmek arzuları da İdarî reformun bilhassa ikinci Dünya harbini takip eden devrede sık sık rastlanan saikleri arasındadır. 5. Umumî efkârın daha basit, daha süratli işliyen ve ucuza mal olan bir İdarî mekanizma kurulması yolundaki talep ve tazyik leri de İdarî reforma yol açan sebeplerden biridir, II — iDARÎ REFORM VE REORGANİZASYONUN MAHİYETİ VE ŞÜMULÜ: L İdarî reformun lüzumu ve faydası üzerinde herkes kolaylık la ittifak edebildiği halde, bu reformun ele alacağı meselelerin ve va rılmak istenen müşahhas hedeflerin tesbitine sıra gelince güçlükler ve ihtilâflar baş göstermektedir. 2. Bu itibarla, reformun şümulü tesbit edilirken kararm isa betli bir şekilde verilmesi, yâni reforma tâbi tutulmak istenen sahanm sarahatle tesbit edilmesi gerekir. Burada çeşitli hal tarzlarmdan birinin veya birkaçının benim senmesi m üm kündür; A. OiTganik bakımdan ele alış : Bu ele alış tarzı iki şekilde miitalâa edilebilir : a) Devlet teşkilâtının bir bütün olarak, yâni merkezî idareyi, katma bütçeli daireleri, İktisadî devlet teşekküllerini ve onların işti raki bulunan İktisadî teşebbüsleri ve mahallî idareleri ihtiva edecek şekilde reforma tâbi tutulması. b ) Bu sahalar arasında bir tercih yapılarak reformun bu ter cih sırasına göre çeşitli sahalara uygulanması. B. Fonksiyonel bakımdan ele alış : ı Birçok teşkilâtta müşterek olan ana meseleler ufkî olarak ince lenebilir ve ıslah edilebilir. Bu müşterek fonksiyonlara örnek ola rak, personel, bütçe ve malî kontrol, evrak ve dosyalama işleri gös terilebilir. C. ması : Organik ve fonksiyonel ele alış tarzlarınm birlikte uygulan Reforma konu olarak hem ana teşkilât birimleri, hem de birçok teşkilât için müşterek olan meseleler alınabilir. II — ÎDARÎ REFORM VE REORGANÎZASYONU GERÇEKLEŞTİ RECEK MEKANİZMA: Muhtelif memleketlerin bu sahadaki uygulamasından, bu meka nizmanın üç yoldan gerçekleştirilebileceği anlaşılmaktadır : 1) Şümullü bir- İdarî reform ve reorgânizasyonun esâslarını hazırlamak, lüzumlu incelemeleri yapmak ve yaptırmak, aksaklıkları tesbit etmek ve tavsiyelerde bulunmak maksadiyle kumlan geçici kom isyonlar (Amerika Birleşik Devletlerindeki H oover Komisyon ları, Ingiltere'deki Haldane Komisyonu, Fransa’da teşkil edilmiş bulunan çeşitli komisyonlar gibi). Bu komisyonlar, idare mekanizmasında köklü değişikliklere şid detle ihtiyaç duyulan zamanlarda — meselâ harp sonrası devrelerin- de veya idarenin köklü bir revizyona lüzum gösterdiği hallerde— ku rulmakta, idareyi bir kül olarak ele alıp incelemekte ve tavsiyeler de bulunmaktadır. Bunların inceleme sahaları umumiyetle geniş tu tulmakta ve araştırmaların yapılmasında geniş imkân ve yetkilerle teçhiz edilmektedirler. Geçici komisyonlar tatbikatta ya yasama organı tarafından bir kanunla veya icra organı tarafından bir İdarî kararla kurulmakta dır. Tecrübe, bu komisyonların teşkiline, çalışmalarında ve kararla rının uygulanmasında, yasama ve yürütme organlarının fikir birliği halinde olmalarının, başarı bakımından çok önemli olduğunu gös termiştir. 2) îdarî reform tedbirlerini düşünmek ve tavsiyelerde bulun mak üzere kurulmuş bulunan veya görevlendirilen daimî organlar (Amerika Birleşik Devletlerinde Bütçe Dairesi, İngiltere’de Maliye Bakanlığı, Fransa'da Devlet Personel Dairesi ve Prodüktivite Genel Komiserliği ile bunlara benzer diğer bazı kuruluşlar). 3) Çeşitli daire ve müesseselerin bünyeleri içindeki devamlı organizasyon ve metot üniteleri : Batı memleketlerinin hemen hepsinde başlıca bakanlık ve dai relerde mevcut olan bu ünitelerin gayesi, bahis konusu bakanlık ve dairelerin iç bünyeleri ile çalışma metotlarını devamlı olarak göz den geçirmek ve tavsiyelerde bulunmaktır. Birçok memleketlerde organizasyon ve metot faaliyetlerine bir merkez teşkil etmek, bir çok bakanlıklar arasında müşterek olan meseleleri inceleme konu su yapmak ve müstakil organizasyon ve m etot ünitesi bulunmayan dairelerin bu ihtiyacını karşılamak üzere ayrıca merkezî organizas yon ve metot üniteleri de kurulmuş bulunmaktadır. IV — İ d a r î r e f o r m v e GENEL ESASLAR : r e o r g a n îz a s y o n l a î l g Il î bazi 1. Tatbikatta İdarî reform ve reorganizasyondan çok kere kısa vâdede sihirli neticeler beklemekte ve bu suretle meselelerin hemen halledilebileceği zannedilmektedir. Böylece İdarî meselelerin çok yönlü karakteri, bir âraz mahiyeti taşıyan aksaklıkların aslında kö kü derinlere inen sosyal, tarihî ve İktisadî sebeplere dayandığı göz den uzak tutulmakta, İdarî reform gayelerinin genşi ölçüde bu te mel meselelerin halline bağlı ve uzunca bir zamana mütevakkıf bu lunduğu unutulmaktadır. 2. İdarî reform muayyen bir zamanda yapılıp sona eren mün ferit bir ıslahat hareketinden ibaret olmayıp, sabır ve ihtimamla yü rütülmesi gereken devamlı bir ameliyedir, idare mekanizması dün 8 yanın hemen her memleketinde o kadar genişlemiş ve karmaşık bir mahiyet kazanmıştır ki, çok şümullü ve teksifi incelemelere daya nan reform tedbirlerinin tatbik mevkiine konulması oldukça uzun bir zamana ihtiyaç göstermekte, bu süre içinde idarenin bünyesinde ve çalışma metotlarında yeniden ayarlamalar yapılması ihtiyacı or taya çıkmaktadır. 3. Umumiyetle girişilecek İdarî reform ve reorganizasyonların devlet personeli sayısında önemli tasarruflara yol açacağı iddia edi lir. Hernekadar bazı sahalarda memur sayısının lüzumundan fazla olduğu sık sık müşahede edilmekte ise de, hizmetin bütünü göz önünde bulundurulduğu zaman memur miktarının ihtiyaca nisbeten yetersiz dahi olduğu iddia edilebilir. Devlet personelinin önemli bir kısmını içine alan eğitim, sağlık, posta ve ulaştırma hizmetleri ile çeşitli teknik ve ihtisas kadrolarının kifayetsizliği göz önünde bu lundurulursa, yukarıda işaret edilen kanaatin sathî müşahedelere dayandığı kolaylıkla anlaşılır. 4. Îdarî reform ve reorganizasyon konusunda dikkatler umu miyetle bÜ5Öik meselelere yöneltilir ve ikinci derecedeki meseleler ehemmiyetsiz telâkki edilerek gözden uzak tutulur; idaredeki aksak lıklardan birçoğunun tâli sayılabilecek bu kabil meselelerden ileri geldiği âdeta unutulur. Halbuki ikinci derecede meselelerin küçüm senmemesi ve devamlı olarak ele alınıp halledilmeleri gerekir. Nite kim bazı memleketlerde başlıca bakanlık ve dairelerde devamlı bi rer İdarî ıslahat ünitesi olarak faaliyette bulunan organizasyon ve metot şubelerinin, organizasyon meseleleri yanında zamanlarının büyük bir kısmını, muamelâtın takip ettiği seyir, çeşitli kayıtların tutulması, evrakın dosyalanması v.s. gibi görünüşte ehemmiyetsiz m etot meselelerinin halline tahsis ettikleri görülmektedir. 5. İdarî reformda, siyasî tercih konusu olabilecek meselelere dokunulmamalı, meselâ devletin İktisadî hayata müdahalesinin de recesi gibi siyasî karakterdeki meseleler İdarî reform organlarının inceleme sahaları dışında bırakılmalıdır. 6. Genel olarak, idarenin halli gereken pek çok meselesi var dır. Bu meselelerin umumî ve müphem bir şekilde ele alınması ye rine, reform sahalarının İlmî metotlarla incelenerek vâkıalarm müm kün olduğu kadar tam bir şekilde toplanması, hastalığın doğru teş hisi ve isabetli hal çarelerinin ortaya konması gerekir. Bu araştır maların yapılması, sayısı her memlekette mahdut bulunan kalifiye personele, zamana ve "masrafa ihtiyaç gösterdiği için, ele alınacak sahaların ihtiyacın şiddetine ve elde edilmesi muhtemel neticelerin önem derecesine göre bir öncelik sırasına konulması uygun olur, Dolayısiyle, İdarî reformun sınırları geniş tutulmayıp, ideal ölçülere göre yapılması gereken işlerin değil, yapılması mümkün olanların başarılmasına çalışılmalıdır. 7. Bilhassa geniş ve şümullü reform hareketlerinde, başlama zamanının iyi seçilmesi lâzımdır. Îdarî reform ve reorganizasyonlara hükümetler ve yasama meclisleri karar vereceğine göre, bunların önünde kâfi uzunlukta bir hizmet süresinin bulunması lâzımdır. Aksi halde girişilen teşebbüslerin yenilenen meclisler ve değişen iktidar lar tarafından desteklenmemesi ve yarıda kalması tehlikesi vardır. 8. Îdarî reformun başarılı olabilmesi için, idare mekanizması içinde müsait bir psikolojik havanın m evcudiyetine. ihtiyaç vardır. Bir bakıma, İdarî reform ve reorganizasyon teşebbüsleriyle en yakından ilgili olanlar memurlardır. Onların iştirak ve işbirliğinden mahrum kalan ıslahat gayretlerinin başarı şansı çok zayıf olur. Bu kabil ıslahat teşebbüsleri herşeyden önce bütün insanlarda müşte rek olan yenilik ve değişikliklere mukavemet temayülü ile karşılaşır. Müktesep hakların ve yerleşmiş menfaatlerin ihlâl edilmesi tehli kesi mukavemetleri daha da kuvvetlendirebilir. Memurlardan gele bilecek gizli ve açık direnmeler sarfedilen gayretleri geniş ölçüde aksatabilir. Gerek İslâhata esas olabilecek vakıaların toplanması, gerek bunlara istinaden ortaya konacak tavsiyelerin uygulanması safhasında memurların oynıyacakları önemli rol göz önünde bulun durulursa, bahis konusu psikolojik engelleri giderip elverişli b ir at m osferin yaratılmasının girişilecek ıslahatın başarıya ulaşması ba kımından hayatî bir önem taşıdığı kolaylıkla anlaşılır. 9. Reform ihtiyacı halk efkârmca da benimsenmiş olmalıdır. Tecrübe, vatandaşlardan gelen baskıların demokratik rejimlerde İdarî reform ve reorganizasyon hareketlerinin başlıca muharrik kuv vetlerinden biri olduğunu göstermiştir. Uyanık ve faal bir halk ef kârı, gerek reform a takaddüm eden mânevî hazırlık saflıasm.da, ge rek reform un gerçekleştirilmesinde ve tedbirlerin uygulanmasında yapıcı bir rol oynıyabilmektedir. 10, TÜRKİYE’DE İDARÎ REFORM VE REORGANİZASYON HAKKINDA DÜŞÜNCELER I — BAŞLICA İDARÎ REFORM SAHALARI : Herkesçe kabul edildiği üzere, İdarî reform un başlıca gayeleri esas itibariyle aşağıdaki hedeflere ulaşm aktır; 1) Sür'at : Âmme hizmetinin bütün sektörlerinde ve bütün kademelerinde işlerin gecikmelere meydan verilmeden yürütülme sini temin etmek. 2) Kalite : Yapılan işin kalitesini ıslah etmek ve daha üstün vasıfta bir hizmet sağlamak. 3) Ekonom i: Verimliliği azaltmaksızm İdarî faaliyetleri müm kün olan en az masrafla yürütmek. Bu gayeleri gerçekleştirmek için ele alınacak reform sahalarını, birbirine sıkı bir surette bağlı bulunan iki ana gruba ayırmak müm kündür : 1. Teşkilât ve çalışma metotları ile ilgili meseleler, 2. Personel meseleleri. îdare teşkilâtımızın esas yapısındaki ahenksizliklerden çok ke re şikâyet edilir. Bakanlıklar ve diğer kuruluşlar arasında görev ve yetkilerin rasyonel bir şekilde dağılmamış olduğu, muhtelif teşkilâ tın aynı mahiyette işlerle meşgul bulunduğu, görev ve yetkiler ara sında tedahül ve tekerrürler olduğu, buna mukabil bazı yetkilerin sahipsiz kaldığı göze çarpar. Bundan başka münferit bakanlıklar ve diğer teşkilât içinde de vazife taksiminin sistemsiz ve israfa yol açacak bir şekilde yapılmış olduğu, yetki ve sorumlulukların açıkça belirtilmemiş bulunduğu, yetkilerin aşırı derecede merkezileştiril miş olduğu müşahede edilir. Muamele ve usullerin uzun ve karışık olması yüzünden işlerin sürüncemede kaldığı söylenir. Bütün bu aksaklıklar düzeltilerek teşkilât daha rasyonel ve mu vazeneli bir bünyeye kavuşturulup ideal teşkilât ve muamelât şe maları meydana getirilince birçok işlerin daha iyi 3Ürüyeceğine inanılır. 11 ÎS Gerçekten, bu suretle teşkilâtın işleyişindeki aksaklıklardan bir çoğunun düzeltilmesi mümkündür. Bununla beraber, memleketimiz de yapılacak bir İdarî reformun asıl üzerinde durması gereken saha personel meseleleridir. En rasyonel esaslara göre düzenlenmiş teş kilâtlar bile iyi işliyebilmek için kaliteli bir memur kadrosuna ihti yaç gösterirler, İdarenin ıslahı hususundaki fikirler, herkesten önce bizzat teşkilât içinde çalışan memurların kafasında doğar. Kuvvetli bir personel kadrosu, teşkilâtın bünye ve metotlarındaki bozukluklan görüp meseleleri ortaya koymaya ve hal çareleri göstermeye muktedirdir, itiraf etmek lâzımdır ki Türk idaresinin birçok teşkilât meseleleri, aslında personel kifayetsizliğinden ileri gelmektedir. Teşkilât ve çalışma ususlleriyle ilgili meselelerin personelle olan yakın münasebetini, Türk idaresinin en büyük zaaflarından biri sa yılan aşırı yetki merkeziyeti meselesini örnek alarak açıklamaİk m üm kündür: îdare sistemimizde yetkilerin daima hiyerarşinin en üst kade melerinde toplandığından, alt kademelerdekilerin karar yetkisine sahip olmadığından, dolayısiyle teferruatla meşgul olan yüksek rüt beli idarecilerin daha önemli meselelerle uğraşmaya vakit ayırama dıklarından, aşağıdakilerin herşeyi yukarıdan sormak temayülünde olmaları dolayısiyle kararların geç alındığından ve isabet derecele rinin zayıflığından haklı olarak şikâyet edilir. Tatbikatta bu durum başlıca iki sebepten ileri gelmektedir : (a ) Teşkilât kanunlarının yetkileri merkezde toplaması, (b ) üst kademedekilerin aşağıdaki kademelere devri kolaylıkla mümkün olan yetkileri dahi ellerinde bulundurmak temayülleri. Aslında bu sebeplerden ikisi de personelle ilgilidir. Teşkilât ka nunlarını hazırlayanlar umumiyetle devlet memurlarıdır. Aşırı yetki merkeziyetinin idarenin işleyişinde doğurabileceği mahzurları müd rik, iyi yetişmiş kimseler bu kadar merkeziyetçi kanunlar yapmaz lar, Keza iyi yetişmiş idarecilerde, bu kadar merkezci kanunların bile alt kademelere devrine imkân verdikleri yetkileri kendinde top lama ternayülünün de bulunmaması gerekir. Dikkate değer ki, yetki lerin aşağı kademelere devredilmemesinin başlıca sebeplerinden biri de alt kademe personelinin ehliyetsizliği iddiasıdır. Görülüyor ki yetki merkeziyetinden ademî merkeziyete geçil, mesi, her kademedeki personelin kalitesiyle yakından ilgilidir. Keza idaremizin başlıca zaafları arasında sayılan koordinasyon ve plânlı çalışma noksanlığı, yetki ve sorumlulukların açıkça belir tilmemiş olması gibi hususlar da geniş ölçüde personelin yeter bir meslekî olgunluk seviyesinde bulunmamasından ileri gelmektedir. 12 Bu. zaafların giderilmesi, memurlarda esas itibariyle eğitimle teşek kül edecek ileri bir zihniyete ve çalışma tarzına ihtiyaç gösterir. Alt kademelerdeki personelin kifayetsizliği de idaremizde şikâ yet konusu olan çeşitli meselelerin kaynağını teşkil eder. Burada daha ziyade üst kademe sevk ve idare elemanları üzerinde durma mızın sebebi, bunların idarenin birçok meselelerini görüp h a ll^ ebilecek mevkide bulunmalarıdır. Yukarıdaki açıklamalar da gösteriyor ki memleketimizde ileri reform konusunda ele alınması gereken ilk mesele memur dâvasıdır. Diğer taraftan, teşkilât ve çalışma metotlarına müteallik meseleler geniş ölçüde personel dâvasının halline bağlı bulunduğu için, reform gayretlerinin bu sahaya teksifi stratejik bakımdan da isabetli gö rünmektedir. Bu münasebetle işaret edelim ki, memleketimizde personel re form unun alacağı şekil henüz bir plâna bağlanmış olmamakla be raber, bu alanda girişilecek reforma İngiltere’de yapıldığı gibi kuv vetli bir yüksek kademe idareciler sinıfmm teşkili ile başlamak belki de en isabetli bir yol olacaktır. İdaremizin teşkilât ve çalışma metotlariyle ilgili üç kademede mütalâa etmek mümkündür : meselelerini, a ) Devletin başlıca teşkilât bölümleri arasındaki görev ve yet ki tedahüllerinin, tekrarların ve boşlukların giderilmesi ve bunlar arasında koordinasyonun sağlanması. b ) Bütün teşkilâtta müşterek olan hizmetlerin ıslahı ve yeni den düzenlenmesi. c ) Münferit teşkilât birimlerinin . (bakanlık ve dairelerin) iç bünyelerinde ve .çalışma usullerinde ıslahat yapılması. Bu reform sahalarının nasıl ele alınması gef'ekeceği hakkmdaki düşüncelerimizden daha sonra bahsedeceğiz. 13 II — İKÎNCÎ DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA TÜRKİYE'DE YAPILAN REFORM ÇALIŞMALARI : Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, idarede reorganizasyon konusu üzerinde uzun zaman durulmamış, bu mesele ancak İkinci Dünya savaşından hemen sonra ele alınmağa başlamıştır. Gerçekten, 1947 yılı sonlarında Başbakanlığın talebi üzerine, devlet teşkilâtında rasyonellik sağlıyacak tedbirleri incelemek üze re bir çok bakanlıklarda komisyonlar kurulmuştu. Bu komisyonla rın hazırladığı raporlar hakkında bilgi edinmek maalesef mümkün olmamıştır. Daha sonra 1948 yılında, yine Başbakanlığın talebi üze rine muhtelif devlet dairelerinin ve bakanlık teftiş kurullarının İda rî ıslahat konusunda raporlar sunduklarını görüyoruz. Bunlarla da yetinilmemiş, bu arada yabancı uzmanlarla milletlerarası teşekkül lere de İdarî ıslahatla ilgili incelemeler yaptırılmıştır. Aşağıda bu çalışmaların bir kısmından kısaca bahsetmek isti yoruz : Meumark raporu ; Elimizdeki en eski rapor, İstanbul;Üniversi tesi Profesörlerinden Dr. F. Neumark'ın 1949 yılında Başbakanlığa sunduğu «Devlet Daire ve Müesseselerinde Rasyonel Çalışma Hak kındaki Rapor»dur. Yedi bölüm den meydana gelen bu raporun ilk bölüm ünde bir İdarî reorganizasyonu gerektiren sebepler üzerinde durulmakta ve bu sebepler arasında, memur sayısının dağılışındaki ahenksizlik ve va sıflarının yetersiz oluşu, tezkilâttaki eksiklikler, mevzuattâki bozuk luklar, aşırı kırtasiyecilik ve teftiş ve murakabe usullerindeki b o zukluklar zikredilmektedir. İkinci bölüm de, idari reorganizasyon için kurulması gereken teşkilât üzerinde durulmakta ve bu arada bakanlıklar bünyesi için de rasyonalizasyon komitelerinin kurulması tavsiye edilmektedir. Üçüncü bölümde, meselelerin ve bunların halli için alınacak tedbirlerin halka izah edilmesi lüzumu belirtilmekte ve bu maksat la Başbakanlığa bağlı bir enformasyon bürosu kurulması fikri ileri sürülmektedir. Müteakip bölümlerde, memur sayısı ve kalitesi, enflâsyonist poHtika yüzünden altüst olan ücret rejimi, memur tensikatının lü 14 zumu, prensipleri, tasfiye edilecek memurlar ve ücretliler hakkmda yapılacak işlem ve almacak tedbirler üzerinde durulmakta ve niha yet rasyonel çalışmayı sağlıyacak müteferrik bazı teklifler yapıl maktadır. Barker Raporu : Milletlerarası Kalkınma Bankasına mensup bir misyon tarafından 1949 da hazırlanan bu rapor, 1951 yılında ya yınlanmıştır. Mr. Barker'm başkanlığındaki bu misyon, Türkiye eko nomisi üzerinde geniş bir araştırma yapmakla görevlendirilmişti. Misyon bu arada, Türkiye'nin İktisadî kalkınmasını gerçekleştirecek olan malî politikayı ve İdarî mekanizmayı inceliyecekti. Misyon üye leri arasında bulunan bir âmme idaresi uzmanı, Türk âmme idare sinin esaslı bir incelemeye tâbi tutulmasını ve bunun için siyasî par tiler dışı bir komisyonun görevlendirilmesini tavsiye etmiş ve mis yonun raporunda, böyle bir araştırmanın yapılmasına intizaren âcil meseleler üzerinde bazı teklifler öne sürülmüştür. Ezcümle, idarede aşırı yetki temerküzünün hafifletilmesi, emir ve kumanda hatları nın daha belirli bir hale getirilmesi ve il idaresinde merkezden ve rilen emirlerin vali kanalından geçmeksizin doğrudan doğruya ilgili müdürlüklere intikalinin sağlanması tavsiye edilmiştir. Barker ra poru, personel meseleleri üzerinde de durmakta ve devlet hizmeti nin bir revizyona tâbi tutulmasını ve bu revizyona bir esas olmak üzere vazife tasnifi, maaş, emeklilik ve malûliyet sigortası, işe alma ve terfi usulleri, işe yairamıyan personelin hizmetten uzaklaştırılma sında takip edilecek usuller gibi hususlar üzerinde durmakta ve bu maksatla bir Devlet Personel Dairesi kurulmasını tavsiye etmekte dir. Raporda yer alan ilgi çekici bir başka tavsiye de, bütün hükümet dairelerindeki yardımcı ve istişarî (sta ff) hizmetlerin ıslah edilmesi ve hükümetin bu hizmetlerden daha geniş ölçüde faydalanmasıdır. Martin ve Cush raporu : Maliye Bakanlığının teşkilât, metot, sevkü İdare ve personel meseleleri üzerinde duran bu raporda faal servislerin sevkü idaresi ele alınmakta, müdürlerin ve diğer idareci lerin rutin işlerden kurtarılması, her genel müdürün kendi dairesi nin İdarî plânlama meseleleriyle meşgul olmasının sağlanması tav siye edilmektedir. Faal servislerin reorganizasyonundan bahsedil mekte, Maliye Bakanlığı için yeni bir teşkilât şernası çizilmekte ve bakanlığın bütün daireleriyle ilgili teşkilât ve m etot meseleleri üze rinde durulmaktadır. Ayrıca, Vergi Temyiz ve îtiraz komisyonları, Maliye Meslek Oku lu Danıştay ve Sayıştay gibi Maliye Bakanlığı ile ilgili teşekküller üzerinde tavsiyeler ileri sürülmektedir. Rapordaki en önemli tavsiyelerden bir merkezî bir personel da iresi kurulmasına dair olan tekliftir. 15 Bu arada, Maliye Bakanlığı Tetkik Kumlu tarafından 1^52 yı lında hazırlanmış bulunan, Türkiye’de devlet memurları ücret reji minin ıslahı ile ilgili raporda bilhassa ücret rejimi üzerinde bazı tavsiyeler öne sürülmekte, ayrıca, personel meseleleri ile ilgili çe şitli konularda teklifler yapılmaktadır. Türkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsü raporları : Bu Enstitü 1958 yılında «Türkiye'de Devlet Personeli Hakkında Bir Araştırma» başlıklı üç ciltlik bir inceleme ile 1960 yılında «Devlet Personel Teşkilâtı incelem eleri» adlı mukayeseli bir araştırma yap mıştır. Ayrıca yeni Devlet Personel Dairesi kanununu açıklayan bir inceleme daha hazırlamıştır. Önemle kaydedelim ki yukarıda sözü geçen rapor ve inceleme lerde tavsiye edilen ıslahat tedbirlerinin bir kısmı fiiliyat alanına geçmiştir, idare alanında bir eğitim, araştırma, dokümantasyon ve koordinasyon merkezi olarak Türkiye ve Orta Doğu Âmme idaresi Enstitüsünün ve personel reformunun esaslarını hazırlamak üzere Devlet Personel Dairesinin kurulması bu arada bilhassa zikredil mesi gereken gelişmelerdir. 16 III — TÜRKİYE’DE MEVCUT İDARÎ REFORM MÜESSESELER!: ' ^ Bugün Türkiye'de, kuruluş gayeleri veya görevleri itibariyle ida renin ıslahı ile ilgili üç önemli müessese vardır. Hepsi bilhassa İkin ci Dünya Savaşından sonra hissedilen ihtiyaçların şevkiyle kurul muş bulunan bu müesseseler şunlardır : - 1) Türkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsü, 2) Devlet Plânlama Teşkilâtı, 3) Devlet Personel Dâiresi, Bunlardan herbirinin İdarî reformla ilgili gözden geçirilmesinde fayda vardır. görevlerinin kısaca 1) Türkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsü : 1953 yı lında Türk Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Teşkilâtı arasında imzalanân ve 6139 sayılı kanunla tasdik edilen teknik yardım anlaş ması ile Enstitünün temeli atılmıştır. 1950 Mart’ında yürürlüğe gi ren 7163 sayılı kanun. Enstitünün «âmme idaresinin muasır telâk kisine göre gelişmesine yararlı çalışmalar yapmak suretiyle idare sanatında eleman yetiştirmek ve memurların İdarî sahada olgunlaşmasinı sağlamak» gayesiyle kurulduğunu ifade etmektedir. Bu kanun, ikinci maddesinde Enstitünün görevlerini şu şekilde saymaktadır : A) Öğretim ve Yetiştirme : 1. Âmme idaresine müteallik öğretimin inkişafına çalış mak ; 2. Âmme idaresi görevlilerinin modern idare prensipleri ve tekniğine göre bilgilerini arttıracak ve tekâmülünü sağlıyacak tedbirler almak ve bu gibi tedbirleri teşvik etmek ve des teklem ek; 3. Âmme idaresi sahası için öğretim elemanları yetiştiril mesine yardım etmek. B) Araştırma ve Yardım : 1. Âmme idaresi ile ilgili meseleler üzerinde araştırma, anket ve incelemeler yapm ak; 2. Âmrne idaresi öğretimi yapan müesseselere yararlı Öğ retim malzemesi meydana getirmek; 17 3. İlgililerin talepleri üzerine âmme idaresini ıslaha ya rarlı tedbirler hakkında tavsiyelerde bulunmak ve bu husus ta mütehassıslarını görevlendirm ek; âmme idaresiyle ilgili meseleler hakkında mütalâa ve rey beyan etmek. C) Derleme ve Neşriyat : ' 1. Âmme idaresi sahasında gerek yurt içindeki, gerek başka memleketlerdeki hâdise ve emsallleri, inkişafları, tatbi-‘ kat ve hal tarzlarını, araştırma, inceleme ve neşriyatı devam lı olarak takip etmek ve derlemek; 2. Araştırma, inceleme ve derlemelerini her türlü kitap, dergi, bülten ve bibliyografyalar vasıtasiyle devamlı olarak neşretmek; Enstitü neşriyatının artışına ve dağılışına nezaret etm ek; 3. Âmme idaresiyle ilgili mühim eser ve araştırmaları Türkçeye veya yabancı dillere tercüme ederek neşretmek ve bu çeşit neşriyatı desteklemek. D ) Öğretim, araştırma ve inceleme yardımları : 1. Enstitüde öğrenim ve araştırma yapacaklara çeşitli kaynaklardan verilecek bursların idare ve tevziine iştirak et mek ; 2. Enstitü öğrencilerinden ve enstitü dışındaki eleman' lardan ehliyet ve kabiliyeti görülenlere ve âmme idaresiyle ilgili diğer ilim müesseselerinin öğretim ve araştırma üye ve görevlilerine, dış memleketlerde tahsil, araştırma ve staj yap maları için her türlü imkânlardan faydalanarak burs ve sair kolaylıklar sağlamak. E ) Türkiye ve Orta Doğu memleketlerinde âmme idaresi sa hasında yapılan araştırma ve öğretim faaliyetlerinin koordi nasyon merkezi olmak. Yukarıda sayılan görevlerden de açıkça anlaşılmaktadır ki, Enstitü esas itibariyle Türk idaresinin ıslahına hizmet etmek maksadiyle kurulmuş bir müessesedir ve faaliyetleri daha ziyade eğitim ve araştırma gayelerine yönelmiştir. 2) Devlet Plânlama Teşkilâtı : 27 Mayıs inkılâbından sonra 91 sayılı kanunla kurulmuştur. Sözü geçen kanunun dokuzuncu madde si, plânlama merkez teşkilâtının üç ana bölümünden biri olan K oor dinasyon Dairesi Başkanlığına aşağıdaki görevleri vermektedir : 18 a) Devlet teşkilâtında ve özel sektörde plânın gerçekleş mesini kolaylaştıracak İdarî, malî ve hukukî tedbirleri tesbit ve tavsiye etm ek; b ) Tatbik mevkiine konan plân ve programların icrası sı rasında gerekli takip ve koordinasyonu sağlamak, icabın da bu maksat için muhtelif daire ve teşekküllerin yüksek seviyede sorumlu temsilcilerinin katılacağı komisyonları toplamak; ^ c ) Tatbikatın üçer aylık devre raporlarını icra organların dan alıp tevhit ve değerlendirerek neticeleri ilgililere sun mak, ahenk sağlayıcı tedbirlerin yürürlüğe konmasını ta kip etm ek; d ) Plân ve programların tatbikatının aksadığı sahalarda organizasyon ve m etod incelemelerinin yapılmasını sağla mak. Görülüyor ki görevlerinin mahiyeti icabı idare mekanizmasının iyi işlemesiyle yakından ilgi bulunan Devlet Plânlama Teşkilâtına da kanun İdarî ıslahat sahasında belirli yetkiler vermiştir. 3) Devlet Personel Dairesi ; Îdarî reformla doğrudan doğruya ilgili bulunan bu müessesenin kurulması yine 27 Mayıs inkılâbından sonra çıkarılan 160 sayılı kanunla derpiş edilmiş, fakat henüz teşki lâtını tamamlayamamıştır. îkinci Dünya Harbinden sonra idarî re form veya reorganizasyonla ilgili olarak verilen bütün raporlarda böyle bir dairenin kurulmasının ısrarla ve ehemmiyetle tavsiye edil diği ve fonksiyonlarının önemi göz önünde bulundurulursa 160 sayı lı kanunun mâna ve değeri daha iyi anlaşılır. Gerçekten Türk idare sistemindeki büyük bir boşluğu doldura cak olan bu daire, münhasıran bir İdarî reform müessesesi olarak kurulmuştur. Bu daireye verilen vazifeleri göstermek üzere 160 sayılı kanunun 5 inci maddesini aynen aşağıya alıyoruz: a) Önceden tâyin edeceği esas ve ölçülere göre, memuriyet ve hizırietlerin gruplandırılması suretiyle kurumlarm aynı mahiyet ve vüs'atteki işleri için müsavi ve muadil ücret pren sibini tahakkuk ettirmek, b ) Memur, hizmetli ve kadro unvanlarını standart hale getirmek, c ) Kurumlara, personel alınmasına ve personelin terfii için lüzumlu ehliyet şartının belirtilmesine müteallik umumî esasları tesbit etmek, d ) Çalışma m etotlannm rasyonel bir hale getirilmesi için tatbiki gereken usul ve esasları tâyin etmek, 19 e ) Memleketin İktisadî, sosyal ve malî durumunu takip ederek maaş ve ücretlerde ve diğer özlük haklarda yapılması icap eden tâdilleri hazırlamak, f ) Kurumlarm memur ve hizmetli kadrolarının hizmet icaplarına uygun bir seviyede tutulması için gerekli revizyon ları yapm ak; ihtiyaçtan fazla olduğu tesbit edilecek kadrolar daki memur ve hizmetlilerin münhallere yerleştirilme usul ve esaslarını ve kat’i tâyinlerine kadar muvakkaten istihdam tarz larını tesbit etm ek; dairelerince açıkta bırakılacak personelle ilgili muameleleri düzenlemek, g) Iç ve dış seyahat yevmiyeleriyle, süreli görevle yaban cı memleketlerde bulunan memurların maaşlarına tatbik edile cek ödeme misillerini tesbit etmek, h ) Umumî personel kayıtları tutmak ve âmme personeli ni ilgilendiren hususlarda doküman, ve istatistik! bilgiler topla mak, i) Bu maddede yazılı hususlar ve personel rejimi ile alâ kalı bilûmum kanun tasarılarını, tüzük ve yönetmelikleri ha zırlamak, j ) Memur ve hizmetlilerin vecibe ve mükellefiyetlerini tesbit etmek, inzibatî cezaya muhatap olacak hareketleri tâyin etmek, inzibatî ceza sisteminin bütün kurumlarda aynı tarzda tatbikini sağlamak, k ) Personelin yetiştirilmesi, ileriki kadrolarda hazırlan maları için uygun usul ve vasıtaları tesbit etmek, 1) Personelin mükâfatlandırılması ile ilgili hususları in celemek, m ) Bilâhare belirecek ihtiyaçlara göre, Başbakanlıkça re’sen veya bizzat kendisinin teklifi üzerine (kadrolarını ve masraflarını arttırıcı mahiyette olmamak kaydiyle) verilecek sair işleri görmek. Biran önce kurulup faaliyete geçmesinde Türk idaresinin gele ceği bakımından büyük faydalar bulunan bu teşkilâtın kuruluş ka nunu, bilhassa kadrolarının ehliyetli elemanları cezbetmeye müsait olmaması gibi önemli sakatlıklarla malûl görünmektedir. Kânunun lüzumlu düzeltmeler yapılarak bir an önce tatbik mevkiine konması ve en kısa zamanda ehliyetli elemanlarla teçhiz edilmeye başlanması icabeder. Yukarıda vazifeleri belirtilen bu müesseseler, birbirleriyle ahenkli bir şekilde ve Türk idaresiyle yakın işbirliği halinde faaliyet gösterdikleri takdirde idare sistemimizin her bakırndan ıslahında önemli roller oynıyabileceklerinde şüphe yoktur, 20 IV — t ü r k İy e M İ darî reform ve g e r ç e k l e ş t ir e c e k r e o r g a n iz a s y o n u MEKANİZMA HAKKINDA DÜŞÜN CELER : Yukarıda verilen izahat açıkça göstermektedir ki, bilhassa İkin ci Dünya Savaşından sonra memleketimizde bu sahada küçümsenemiyecek gayretler sarfedilmiş ve devamlı olarak idarenin ıslahı ko nusu üzerinde durmakla görevli bazı müesseseler kurulmuştur. Bunlar içinde kuruluş tarihi nispeten daha eski olan Türkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsü, her yeni müessese gibi, bir yan dan teşkilâtım tamamlamaya, diğer yandan kuruluş sebebi olan me mur eğitimi, İdarî araştırmalar ve yayınlar sahasındaki vazifelerini başarmaya çalışmıştır. Enstitünün genel öğretim programı, bilhassa teşkilât kanununun yürürlüğe girdiği 1959 yılından itibaren, yüksek idare mevkilerine geçmeye namzet tecrübeli devlet memurlarının ye tiştirilmesi gayesine yöneltilmiştir. Enstitü bundan başka, Türk ida resinin şiddetle muhtaç olduğu teknik mahiyette bazı İdarî hizmetler için de eleman yetiştirmek ihtiyacını duymuş ve bu maksatla bugü ne kadar üç organizasyon ve metot kursu tertiplemiştir. Bu kurslar Enstitü Organizasyon ve Metot Şubesi tarafından düzenlenmiş ve idare edilmiştir. Enstitü'de kurulmuş bulunan Merkezî O ve M ser visi, Başbakanlığın da yardım ve müzaheretiyle takviye edilmiştir. Bu servise tevdi edilmiş bulunan 19 inceleme talebinden 4 ü tamamlarj,mış olup, 5 i. üzerinde halen çalışılmaktadır. Diğerleri de perso nel durumu imkân verdikçe ele alınacaktır. Bundan başka, çeşitli bakanlık ve dairelerle temas edilerek organizasyon ve metot servis lerinin idarede oynıyabilecekleri faydalı rol izah edilmiş, bu müesseselerle mutabık kalınarak ilerde kuracakları organizasyon ve me tot servislerinde vazife alacak elemanlarını bahis konusu özel kurs lara yollamaları sağlanmıştır. Enstitü bu könuda dairelerle olan te masını muhafaza etmekte ve organizasyon ve m etot servislerinin ku rulmasına mâtuf gayretlerine devam etmektedir. Bu servisler, ba kanlık ve dairelerin kendi bünyeleri içinde yapacakları ıslahatın gerçekleşmesinde hayatî bir rol oynamaya namzet görünmektedirler. Görevleri itibariyle İdarî ıslahatla bilvasıta ilgili bulunan Devlet Plânlama Teşkilâtı ise henüz kuruluşunu tamamlamaya vakit bula mamış, bu arada İdarî ıslahat meseleleriyle meşgul olacak K oordi 21 nasyon Dairesini teşkil edememiştir. Bu dairenin mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda kurulup faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. İdarî reformun bilhassa memur cephesini ele alacak olan Dev let Personel Dairesi'nin kuruluşunu da hızlandırmak gerekmektedir. Demek oluyor ki, İdarî reform ve reorganizasyon sahasında yapılması gereken ilk iş, bu teşkilâtın mümkün olan süratle tamam lanmasını sağlamaktır. Ancak teşkilâtın tamamlanması kâfi olmayıp, ayrıca idari re form ve reorganizasyon çalışmalarında devamlılık ve görüş birliği sağlıyacak, gayi-etlerin belirli ıslahat hedeflerine mümkün olduğu kadar muvazeneli ve ahenkli bir şekilde yöneltilmesini temin ede cek bir mekanizmanın kurulması gerekmektedir. Bu mekanizmanın, idarede merkezî bir mevki işgal eden Baş bakanlıkta kurulması en elverişli bir hal tarzı olarak düşünülmek tedir. Bu maksatla, Başbakan Yardımcısına bağlı bir «İdarî Isla hat Komitesi» nin teşkili ve bu K om ite’nin, halen mevcut üç idarî ıslahat müessesesinin (Türkiye ve Orta Doğu Âmme idaresi Ensti tüsü, Devlet Plânlama Teşkilâtı ve Devlet Personel Dairesi) en yüksek âmirleri ile Başbakanılk Müsteşarı, Maliye Bakanlığı Müs teşarı ve Yüksek Murakabe Heyeti Başkanından meydana gelmesi teklif edilmektedir. Komitenin görevi, şümullü bir idarî reform ve reorganizasyonun esaslarını hazırlamak; bunun için lüzumlu incelemeleri yap mak ve yaptırm ak; devletin başlıca teşkilât bölüm leri arasındaki görev ve yetki tedahüllerinin, tekerrürlerin ve boşlukların gideril mesini sağlamak; değişen ihtiyaçların idarî teşkilât ve usullerde yapılmasını gerektirdiği değişiklik ve ayarlamaların devamlı suret te yapılmasına nezaret etm ek; çeşitli idarî ıslahat faaliyetleri ara sında ahenk sağlamak; bu faaliyetlerle ilgili olarak ortaya çıka bilecek ihtilâfları gidermek üzere gerekli tedbirleri almak olinalıdır. Görevlerinin ifasında bütün idarî teşkilâtın yardım ve işbirli ğine tabiî olarak ihtiyaç duyacağından, Komitenin bu hususta lü zumlu yetkilerle teçhizinde zaruret vardır. Komitenin kuvvetli bir sekretaryaya ihtiyaç göstereceği de ta biîdir. Sekretarya vazifesinin Devlet Plânlama Teşkilâtı, Tiirkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsü veya Devlet Personel Daire sinden birine verilmesi mümkün olmakla beraber, Âmme İdaresi Enstitüsü bugünkü şartlar altında en müsait yer olarak görülmek tedir. Şimdiye kadar idarî ıslahatla ilgili olarak hükümete ve çeşit22 İi dairelere verilmiş olan raporları biraraya toplamak üzere teşeb büse geçmiş bulunan Enstitü Dokümantasyon merkezinin de za manla Komite çalışmalarını kolaylaştıracak unsurlardan biri hali ne geleceğinde şüphe yoktur. Burada, raporun daha önceki kısımlarında birkaç defa işaret olunan, teşkilât meselelerinin ele alınacak üçlü kademeye bir defa daha göz atılarak bu kademelerden herbirinde bahsi geçen idari ıs lahat orgaıilarından hangilerinin vazife göreceğinin belirtilriıesi uy gun ola ca k tır: 1) Devletin başlıca teşkilât bölüm leri arasındaki görev ve yetki tedahüllerinin, tekerrürlerin ve boşlukların giderilmesi, bun ların faaliyetleri arasında koordinasyon sağlanması gibi üst kade mede yapılacak ıslahat, yukarıda da işaret edildiği üzere, İdarî Is lahat Komitesi'nin görevleri arasındadır. Bu kademede ne gibi ça lışmaların yapılacağını kararlaştırmak, bu arada meselâ Amerika’ daki Hoover Komisyonlarına benzer komisyonlar teşkil etmek ve ya başka tedbirler almak hususunda Komite yetki sahibidir, 2 ) Birçok bakanlıklarda müşterek olan meselelerin ufkî ola rak incelenmesi ve ıslahı ile ilgili çalışmalar. Merkezi Organizasyon ve Metot Servisi tarafından müstakil olarak veya alâkalı bakanlık larla müştereken yürütülecektir. Bu durumda Türkiye ve Orta Doğu Âmme İdaresi Enstitüsün deki Merkezî Organizasyon ve Metot Servisinin takviyesi gereke cektir. Bahis konusu servis sadece bu ufkî incelemeleri yapmakla kalmıyacak, aynı zamanda organizasyon ve metot servisleri bulun mayan dairelere O ve M hizmeti sağhyacak, O ve M eğitimine mer kez teşkil edecek ve bu sahada bir bilgi ve dokümantasyon merke zi vazifesi görecektir. 3) Bakanlık veya dairelerin iç bünyelerindeki ahenksizlikler ve çalışma metotlarındaki aksaklıklar, ilgili personelle de yakın dan işbirliği edilerek, bu teşkilâtın doğrudan doğruya kendi Orga nizasyon ve Metot servisleri tarafından incelenecek, gerekli tavsi yelerde bulunulacak ve bu tavsiyelerin uygulanması takip edile cektir. Anahatları çizilmeye çalışılan bu mekanizmanın bütün unsurlariyle birlikte işler bir hale getirilmesinin zamana ve sistemli gay retlere ihtiyaç göstereceği muhakkaktır. Bununla beraber en müsbet ve devanilı neticeler verecek yolun da bu olduğu kanaatindeyiz. Bu maksatla Büyük Millet Meclisinde özel bir kom isyon kurul ması fikri de akla gelmekle beraber, bazı faydalar sağlaması muh 23 temel olan böyle bir teşebbüsün, hükümet sistemimiz ve parlâmen to teamüllerimiz karşısında ne gibi müspet neticeler vereceği ke sin olarak tahmin edilemez. Burada bir noktaya daha ehemmiyetle işaret etmek lâzımdır ki, bizzat hükümet başkanınm İdarî reform ve reorganizasyon ko nusuna karşı göstereceği alâka da, kurulması teklif edilen bu me kanizmanın, hususiyle İdarî Islahat Komitesi çalışmalarının başa rıya ulaşmasında hayatî b ir rol oynayacaktır. 24
© Copyright 2024 Paperzz