Konu Başlıkları 1. Noktalama İşaretleri 1. Nokta (.) 2. Virgül (,) 3. Noktalı Virgül (;) 4. İki Nokta (:) 5. Üç Nokta (…) 6. Soru İşareti (?) 7. Ünlem İşareti (!) 8. Kısa Çizgi (-) 9. Uzun Çizgi (—) 10. Eğik Çizgi ( / ) 11. Tırnak İşareti (“ ”) 12. Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ ) 13. Kesme İşareti ( ‘ ) 14. Parantez ( ( ) ) 15. Köşeli Ayraç ( [ ] ) Temel Kavramlar Bu bölümde; noktalama işaretlerinin neler olduğu, noktalama işaretlerinin nasıl kullanılması gerektiği konularına değinilecektir. Noktalama İşaretleri Noktalama işaretleri, yazılı anlatımda önemlidir. Duygu ve düşünceleri daha açık anlatmak, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek amacıyla kullanılır. Noktalama işaretlerinin doğru kullanılması yazılı metnin anlaşılmasını sağlar. Nokta (.) Tamamlanmış cümlelerden sonra konur: Tüm gece ağlamış. Kısaltmaların sonuna konur: Prof. Dr. Ece Ay, Dr. Zeki Bey. Adak Sok., Ar., s.232. Sayı adlarında sıra bildirmek için kullanılır: 5. Cadde, 2. coçuk, 11. yy. Tarihlerin yazımında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için kullanılır: 18.02.2005. NOT: Tarihlerin yazımında ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adından önce ve sonra nokta kullanılmaz: 16 Haziran 1985. Bibliyografik künyelerin sonuna konur: Muammer Ergin, Orhun Abideleri, Boğaziçi Yayınları, İstanbul, 1991. Virgül (,) Bir cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını birbirinden ayırmak için kullanılır: Ör: İnsanlar sevgiden, özlemden, dostluktan, anılardan her geçen gün daha çok uzaklaşıyorlar. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır: Ör: Eve gelmiş, bulamamış beni. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır: Ör: Beklediğimiz konuklar, emin ol, gelmeyecekler. Yazıda başkasından alınan bir söz tırnak içine alınmamışsa bu sözün sonuna virgül konur: Ör: Seni çok özlüyorum, dedi. Konuşma metinlerinde seslenme sözcüklerinden sonra kullanılır: Ör: Bayanlar ve Baylar, Sevgili babacığım, Bir sözcüğün kendisinden sonra gelen sözcüğü belirtmediğini, onun tamlayanı olmadığını göstererek anlam karışıklığını gidermek için kullanılır: Ör: İhtiyar, adama gülümsüyordu. Genç, çocuğu öptü. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra kullanılır: Ör: Abdulkadir İnan, Tarihte ve Bugün Şamanizm, TTK Yayınları, Ankara, 1972. NOT: Metin içinde ve, veya, yahut, hem… hem, ya… ya, da/de bağlaçlarından sonra; zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra, şart ekinden sonra virgül kullanılmaz. Noktalı Virgül (;) Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için kullanılır: Ör: Dayımın çocukları Ali, Ayşe , Ceren; teyzemin çocukları Ecem, Kerem bize geldiler. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır: Ör: Üzülmekten, ağlamaktan yorgun düşmüş; saatlerce uyumuştu. İki Nokta (:) Kendisinden sonra açıklama yapılacak veya örnek verilecek cümlenin sonunda kullanılır: Ör: Sevdiğim aylar şunlardır: Ağustos, Eylül. NOT: İki noktadan sonra gelen bölümün büyük harfle yazılıp yazılmama kuralı şöyledir: Bağımsız bir cümle ise bu cümlenin ilk sözcüğü büyük harfle , yalnızca örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle yazılır. Edebî metinlerde karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adından sonra konur: Ör: Seza: - Beni bırak! Ela: - Ölsem bırakmam. Üç Nokta (…) Tamamlanmamış cümlelerin sonunda kullanılır: Ör: Ne yazık ki gelemedi bir türlü, sevdiklerim, annem, ablam, kardeşim… Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine kullanılır: Ör: Kavgaya …Hanım da karışmış. Alıntılarda atlanmış bölümleri göstermek için kullanılır: Ör: Servise alınalı üç ay olmuştu…Keşfedilmekten korkan, kaçak bir suçluydu sanki. (Orhan Kemal) Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır, karşılık verilmediği anlaşılır: -Nasılsın? -… -Niye cevap vermiyorsun? -… Soru İşareti ( ? ) Soru bildiren cümle veya sözlerin sonunda kullanılır: Ör: Sizi dinleyen yok mu? Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır: Ör: 1895 (?) yılında doğmuş. Bizim evden kendi evine 20 dakikada (?) gidebiliyormuş. NOT: Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur: Ör: Beni mi, Derya’yı mı görmek istiyor? Ünlem İşareti ( ! ) Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonunda kullanılır: Ör: Canımı sıkma benim! Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra kullanılır: Ör: Hey, sen! Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır: Ör: Çok akıllı (!) bir çocukmuş. Kısa Çizgi (- ) Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonunda kullanılır: Ör: Irmaktan su taşıyan çocuklar dağ yolunda bir ihtiyar ada-mın yattığını haber verdiler. (Refik Halit Karay) Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır: Ör: Çekirdek ailemizde -annem, babam ve ben- çok mutluyuz. Kelimeler arasında “-den...-a, ve, ile, ila, arasında” anlamlarını vermek için kullanılır: Ör: 09.30 Türkçe-Almanca Sözlük, Ankara- Karabük yolu, Dil ve Tarih-Coğrafya 09.00- Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: gel-, yazdır-, öp-. Eklerin başına konur: -lık, -ış. Uzun Çizgi (—) Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir. Ör: — Haydi, yürü! Geç kalıyoruz. Eğik Çizgi ( / ) Yan yana yazılması gereken durumlarda mısraların arasına konur: Ör: Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında / Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum / Yolumun karanlığa saplanan noktasında / Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. (Necip Fazıl KISAKÜREK) Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur: Bilge Sok. A-2 Blok 4/5 Sıhhıye/ ANKARA Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: 05/02/2005. Tırnak İşareti ( “ ” ) Doğrudan alıntıları göstermek için kullanılır: Ör: “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” (Mustafa Kemal ATATÜRK) Özel olarak belirtilmek istenen, vurgulanmak istenen sözleri göstermek için kullanılır: Ör: Güven duyulmayan ,“eli uzunca” biriydi. Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır: Ör: “İnce Memed”in yazarı Yaşar Kemal ‘dir. Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir: Ör: Talat Tekin, “İslam Öncesi Türk Şiiri”, Türk Dili; 409 (Ocak 1986), s.3-42. Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ ) Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır: Ör: Ayça: “Romanlar içinde ‘Kuyucaklı Yusuf’ benim için ayrı bir öneme sahiptir.” dedi. Kesme İşareti ( ' ) Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme eklerini ayırmak için kullanılır: Ör: Atatürk’e, Yozgat’ın, Türkiye Cumhuriyeti’ne. Kişi adlarından sonra getirilen unvanların ekleri ayırmak için kullanılır: Ör: Sevgi Hanım’a, Salih Bey’den. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: Ör: TBMM'nin, BM’den. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1982’den, 15’inci. Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler; özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Ör: Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığına, Karabük Üniversitesi Rektörlüğüne, Türklük, Denizliler. Parantez ( ( ) ) Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamaların başına ve sonuna konur: Ör: Hüseyin Baykara, 1469-1506 yıllarında Horasan tahtında (Herat’ta) oturan Temürlü hükümdarıdır. NOT: Parantez içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır: Ör: Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında; Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında, Bir garip rüya rengiyle Uyumuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil. (Ahmet Hamdi Tanpınar) Köşeli Ayraç ( [ ] ) Ayraç içerisinde tekrar ayraç kullanılması gereken durumlarda köşeli ayraç kullanılır: Ör: Garip Akımı şairlerinden olan Orhan Veli Kanık’ ın (diğerleri, Melih Cevdet Anday [1915- 2002], Oktay Rıfat Horozcu [1914-1983] ) şiirleri gündelik yaşamın izlerini taşır.
© Copyright 2024 Paperzz