Ekim 2014 Sayı:411 KİTAP İYİ BİR DOSTTUR Derginizle birlikte bı “Yardımseverlik” adlı kita almayı unutmayın! Merhaba........................................... 1 Bugün Dedene İsmail’i Sor............... 2-3 Camiye Gidiyoruz............................ 4-5 Saklambaç........................................ 6-7 Zehra................................................ 8-9 Eksik Malzeme................................ 10-11 Seyyah Ahmet’in Serüvenleri...... 12-13 Bal Arısı ve İbn Haldun................ 14-15 Bir Kaç Hayal Bir Kaç At.............. 16-17 Kurban Bayramı.............................. 18-19 Gülce................................................. 20-21 Hicret ile Başlayan Zaman........... 22-23 Burçin ile Burhan............................ 24-27 Bu Bizim Osman................................ 28-29 Kitap Kitap Açar Çiçekleri Çocukların... 30-31 Hangi Köşeden Seslenmek İstersiniz.. 32-33 Allame Nine...................................... 34-35 Raptiye............................................. 36-37 Okursam Ne Kazanırım .................. 38 Istakoz Kan Bağışlasa .................... 39 Çözmece........................................... 40-41 Mantık Yürütme.............................. 42 Pano................................................... 43 Bulmaca............................................ 44-45 Sizden Gelenler.............................. 46-47 Posta Kutusu.................................... 48 Merhaba, Okumak; bir harfle başlayıp, kitapların çiçekli yollarından geçerek dünyayı keşfedebilmektir. Okumak; etrafında olan biteni daha derin hissetmek, kuşların şarkılarını duymak, sonbaharda dökülen yaprakların rüzgârla dansını fark edebilmektir. Okumanın bize kazandırdıklarını saymaya kalkarsam, dergimizde o çok sevdiğiniz hikâyelere ve çizgilere yer kalmayacak. En iyisi mi sözü, kitap okumanın kıymetini bilen sizlere bırakayım. Siz hem ailenize hem de arkadaşlarınıza, kitap okumanın getirdiği güzellikleri anlatırsınız. Bize faydalı olan her kitabı okuyalım ama hepsinden önce, hayat rehberimiz Kur’ân-ı Kerim’i okumayı ve anlamayı ihmal etmeyelim. Onu okuduğumuz sürece diğer kitaplar anlam bulacak, hayatımıza değer katacaktır. Kitaplar, kapağı açılmadıkça bizden uzaklaşır, o muhteşem hazinelerini bize sunmaz. Bazı mekânlar da kitaplar gibidir. Mesela camiler… Yaz Kur’ân kurslarıyla, Ramazan’da teravih namazlarıyla şenlendirdiğiniz camileri de mahzun bırakmayın, sık sık uğrayın. Bizler sizi camilerde görünce heyecanlanıyor ve mutlu oluyoruz. Çünkü camiler sizinle daha da güzel. Kurban Bayramınızı ve yaklaşmakta olan Hicrî yeni yılınızı kutluyor, sizi okumak için sabırsızlandığınız dergimizle baş başa bırakıyorum. Dr. Faruk Görgülü Diyanet İşleri Başkanlığı Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni: Dr. Yüksel Salman Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Dr. Faruk Görgülü Mali İşler ve Dağıtım Sorumlusu: Mustafa Bayraktar (Döner Sermaye İşletme Müdürü) Yayın Koordinatörleri: Esma GÜNER - Pınar Melike DEMİRALAY Dizgi: Bayram Uçakoğlu Tashih: Said Şan İllüstrasyonlar: Orhan AKCAN Tasarım: Bedirhan AKCAN İdare Yeri: Diyanet İşleri Başkanlığı Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar Bulvarı No:147/A 06800 Çankaya / Ankara Tel: (0312) 295 86 24/61 86 Faks: (0312) 284 72 88 e-posta: [email protected] www.facebook.com/diyanetcocukdergisi Milli Eğitim Temel Kanunu (16.6.1983 gün ve 28442 sayılı Kanunu'nun 15'inci Madde ile Değişik 55'inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince) Başkanlığımız yayınlarının öğrencilere tavsiyesinde bir sakınca yoktur. Abone İşleri Tel: (0312) 295 71 96-97 Faks: (0312) 285 18 54 e-posta: [email protected] Abone Şartları Yurt içi yıllık: 42 TL. Yurt dışı yıllık: ABD için 25 ABD Doları, Avrupa Birliği ülkeleri için 24 Euro, Avustralya için 40 Avustralya Doları, İsveç ve Danimarka için 200 Kron, İsviçre için 40 İsviçre Frangı. Abone kaydı için, ücretin Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünün T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Girişimci Şubesindeki IBAN: TR 08 000 1 00 25 330 599 4308-5019 No'lu hesabına yatırılması ve makbuzun fotokopisi ile aboneliğin hangi sayıdan başlayacağını bildirir bir mektubun, "Diyanet İşleri Başkanlığı - Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Üniversiteler Mahallesi Dumlupınar Bulvarı No:147/A 06800 Çankaya / Ankara" adresine gönderilmesi gerekir. Yayın Türü: Aylık, Yerel, Süreli Yayın Diyanet Çocuk Dergisi (Türkçe) Basım Tarihi: 26.09.2014 Basım Yeri: Ankara Baskı: EVOS BASIM YAYIN LTD. ŞTİ. İstanbul Yolu 7.Km Necdet Evliyagil Cad. No.24 Batıkent / ANKARA Tel: (0312) 278 08 24 Fax: (0312) 278 49 62 e-mail: [email protected] Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 1 i ak n tar K Ur iN K e’ a N h a z i N e sz sfe ClklyorU yr Ba ha a m Fat Kara BUGÜN DEDENE İSMAİL’İ SOR Mehmet de diğer çocuklar gibi bayram namazından beri dışarıdaydı. Her kurban bayramında olduğu gibi namaz sonrası köylüler bayramlaşmış, çocuklar harçlık ve hediyelerini almışlardı. Ramazan bayramından farklı olarak kurban için hazırlık yapmak üzere aileler bahçelerine dönmüştü. Mehmetlerin köyünde herkes kendi kurbanlığını yetiştirir ve bayram günü bütün aile heyecanla bu anı beklerdi. Yaşlılar yıl boyunca kurban etmek üzere hazırladıkları bu hayvanı özenle besler, çocuklar çokça sever ve nihayet bayram günü Allah’ın beğenmesini, bu kurbanı kabul etmesini herkes heyecanla beklerdi. 2 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Mehmet’in dedesi kurbanı kesecekti. Ailece baktıkları, büyüttükleri, sevdikleri koç gerçekten kurban olmaya layık görünüyordu. Öyle de olmalıydı. Çünkü yüce Allah’ın verdiği nimetlere teşekkür etmenin, O’na yakın olmanın, yani O’nun sevdiklerinden olmanın bir yoluydu kurban. Yıl boyunca et yemek için hayvan kesimi yapılırdı köyde ama bu başkaydı. Bu kez et yemek değildi asıl amaç, Allah’a şükretmekti. Koç, hayli iriydi. Ahırdan çıkmak istemedi önce, zaten başına buyruk bir koçtu. Ama ne zaman ki tekbirler başladı değişti her şey. Bahçeyi dolduran yumuşak ve çok yüksek olmayan bir sesle evin ahalisi “Allahüekber, Allahüekber!” (Allah en büyüktür.) diyerek tekbir getirdikçe sakinleşti koç. Öyle ki hiç zorlanmadı yürümekte ve hatta yere yatmakta. Mehmet’in dedesi onu sürekli okşuyor, seviyor, dualar okuyordu. O bahçenin hatta köyün en önemli varlığı şu anda Allah’a kurban olacak bu koçtu çünkü. Koç anlamıştı, ona verilen değerin farkındaydı sanki. sevgi ile Allah’a kurban edilmek istemez ki? Bizler zaten insanların faydalanması için yaratıldık. Sütümüzden, yünümüzden, bazen de etimizden yararlanılsın diye. Ama Allah’a kurban olmak başka. Hac sûresinde okumuştun hatırla: “Her kim Allah’ın kurbanlıklarını yüceltirse, kesinlikle bu, kalplerin (Allah’ı çok sevmesi ve) O’na karşı gelmekten sakınmasındandır.” dedi ve devam etti koyun: - Allah için sevilerek, dualar edilerek kurban olmayı kim istemez. Hem koçu görmedin mi ne kadar gururluydu, başını nasıl koydu yere aynı İsmail gibi. Mehmet, koçun az evvel kurban edildiği yere doğru yürürken, koyun seslendi arkasından: - Mehmet, bugün dedene İsmail’i sor ve oku Hac sûresini! Mehmet, bir aralık ahırın arka camında koyunlardan birini gördüğünü sandı. Bu, ona En’âm sûresini anlatan koyundu. Acaba bir âyet daha mı öğretecekti? Hızla ahıra koştu. Koyun bu kez kapıdaydı. Acaba koçun kurban olmasına üzülmüş, korkmuş muydu? Sordu Mehmet, koyunun kendisiyle konuşacağından emin olarak. Mehmet yanılmamıştı, koyun cevap verdi: - Hangi hayvan böyle dualarla, bu kadar saygı ve Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 3 İ kc pek an P e ey v k ug a m b e r l m l z t l cuk umme ce ati A n:H n a z a Y rha n:O Çize Niye para attın dede oraya? Cami yaptırmak, cami yaptıranlara katkıda bulunmak bize çok sevap kazandırır evladım. CAMİYE GİDİYORUZ CAMİYİ SEVİYORUZ Keşke ben de kumbaramdaki parayı getirseydim dede! ; “Kim Allah’ın Peygamberimiz rek bir mescid rızasını gözete a sa, Allah da on (cami) yaptırır ” r. pa ya gibi bir ev cennette onun buyurmuştur. Oğlum bugün Cuma, hazırlan, biraz sonra cennet bahçesine gideceğiz. Cennet bahçesi mi? Orası neresi baba? Cami cennet bahçesidir oğlum. Cuma namazına gideceğiz. Peygamberimiz Efendimiz camiler için “cennet bahçesi” ifadesini kullanmıştır. Baba neden herkes burada bu kadar dikkatli davranıyor? Herkes çok sessiz. Yerler tertemiz. İnsanlar çok saygılı. 4 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Anne, cacığa sarımsak koyma, camiye gideceğiz. Koku ile insanları rahatsız etmeyelim. Tamam. Peygamberimiz; “Sarımsak veya soğan yiyen kimse bizden ve mescidimizden (camiden) uzak dursun…” buyurmuştur. Çünkü camiler Allah’ın en sevdiği yerlerdir. Bizim kutsal ibadet yerlerimizdir oğlum. sevimli iz, Allah’a en Peygamberim camiler olduğunu gelen yerin iler yeryüzünün en miş ve “Cam .” buyurmuştur. ir ild b idir kutsal yerler O çorapları giyme oğlum, dur, temiz çorap vereyim. Camiye gidiyorsun. “Bir kimse evine gelene nasıl ikramda bulunursa, Allah da evine (camiye) gelene özel ikramda bulunur.” Haklısın anne, Allah’ın evine gidiyorum. En güzel şekilde giyinmeliyim. Nasıl yani baba, annemin misafirlere ikram ettiği gibi Allah da bize mi ikramda bulunacak burada? Camiler Allah’ın evleridir. Camiye giden kişiler, giysilerinin, özellikle çoraplarının temizliğine dikkat etmelidir. Kirli çoraplar ile gidilirse camideki halılar kirlenir. Çorapsız gidildiğinde ise ayaktaki mikroplar başkalarına bulaşır. Peygamberimiz; “Yeryüzünde Allah’ın evleri mescitler (camiler)dir.” buyurmuştur. Camiye giderken attığımız her adımda sevap kazandığımızı ve günahlarımızın silindiğini biliyor musun oğlum? Allah’ın camiye gelenlere ikramı bolca sevap ve huzurdur oğlum. Dışarı çıkınca çöpe atacak oğlum. Cami temiz kalsın diye böyle yapıyor. Aaa, baba, o amca neden yerdeki çöpü alıp cebine koydu? Peygamberimiz camilerin temiz tutulmasını ve bakılmasını emretmiştir. Ne güzelmiş! Artık camiye giderken yürümekten hiç şikâyet etmeyeceğim baba. Peygamberimiz; “Bir kimse evinde güzelce temizlenir, sonra Allah’ın farzlarından birini yerine getirmek için camiye giderse, attığı adımların her biri bir günahı silip yok eder, diğer adımı da onu Allah katında bir derece yükseltir.” buyurmuştur. Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 5 Ku l up Yll dlzl rt e aM s u M SAKLAMBAÇ Bir gece, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) çok sevdiği gençlerden Üsame bin Zeyd (r.a.), bir ihtiyacı için Efendimizin evine geldi. Kapıyı çaldı. Beklemeye başladı. Çok geçmeden Efendimiz (s.a.s.) kapıya çıktı. Güler yüzle Üsame’yi karşıladı. Oldukça neşeli görünüyordu. Ne var ki üzerindeki kıyafet biraz enteresandı. Peygamberimiz kapıya çıkarken üzerine genişçe bir örtü almıştı. Ancak örtünün etekleri balon gibi şişkince idi. Bu durum ister istemez insanın dikkatini çekiyordu. Gördüğü manzara karşısında şaşıran Üsame, selam verip sıkıntısını Peygamberimize anlattı. Bir süre ayakta sohbet ettiler. Üsame, hem Peygamber Efendimizle sohbet ediyor, hem de Peygamberimizin üzerindeki örtünün o şişkin kısımlarından gözünü alamıyordu. Sonunda sıkıntısı hallolmuştu hallolmasına ama bu sefer kafasına takılan başka bir şey olmuştu. Efendimizin örtüsünün etekleri niçin balon gibiydi, altında ne gizliyordu acaba? Öğrenmeden Peygamberimizin kapısından ayrılmak istemeyen Üsame: - Elbisenizin altında sakladığınız bu şey nedir, diye sordu. Bu soru üzerine Peygamberimiz örtüyü bir çırpıda çekip aldı. Aman Allah’ım o da ne! Bunlar, Peygamberimizin sevgili torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin (r.a.) değil mi! İki ay parçası, “Yaa işte onlar bizdik” dercesine neşeyle ve ışıl ışıl parlayan gözlerle Üsame’ye bakıyorlardı. Uzun süre kıpırdamadan durmayı başarmanın verdiği haklı bir güven vardı üzerlerinde. Peygamber Efendimiz, - Bunlar benim oğullarım, kızımın oğulları, buyurdu ve üç kez şöyle dua etti: - Allah’ım, kuşkusuz Sen de biliyorsun ki ben bunları seviyorum, bunları Sen de sev, bunları sevenleri de sev. Kim bilir, Üsame kapıyı çalmadan önce, dede ve torunları hangi güzel oyunları oynuyorlardı? 6 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 7 8 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 9 ye Ruki LA N Bir a y e t Bir Hikaye OK EK SİK MA LZE ME Reşit Usta, uykusunu alamamış kanlı gözleriyle etrafına öfke saçıyor; sudan sebeplerle bağırıp çağırıyordu: - Oğlum işini düzgün yapsana! - Şu malzemeleri hemen içeriye taşıyın! Yorgun ve bıkkın bir hâlde bıraktı kendini sandalyesine. Böyle olmayacaktı. Yatmak, uyumak bir işkence olmuştu artık. Son birkaç aydır içinde bir sıkıntı vardı ve gitgide büyüyordu. Hanımının sözünü dinleyip Hakkı amcaya danışmalıydı. Ne de olsa dindar, ilim sahibi bir insandı; belki o yardım ederdi. Hakkı amcayı Kur’ân okurken buldu. Ne kadar da huzurlu görünüyordu. İmrendi onu böyle görünce. Hakkı amca, Reşit Usta’yı fark edince Kur’ân okumaya ara verdi: - Reşit, evladım hoş geldin. Hangi rüzgâr attı seni buraya. - Sorma Hakkı amca, yardımına ihtiyacım var. 10 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 “Ölçtüğünüzde ölçm eyi tam yapın, doğr u terazi ile tartın. Bu daha hayırlı, sonuç bakımından daha gü zeldir.” (İsrâ Sûresi, 35. Âyet ) Reşit Usta, Hakkı amcanın ellerini öptükten sonra günlerdir yaşadıklarını, içindeki sıkıntıyı anlattı. Hakkı amca, Reşit Usta’nın gözlerinin içine bakarak: - Belki fark etmediğin, basit gördüğün bir hatan sebebiyle içindeki sıkıntı gitgide büyümüştür. İyice bir düşün. Çok şaşırmıştı Reşit Usta. Ne olabilirdi bu hata. Teşekkür edip iş yerine döndü. Tezgâhın başına geçip elindeki dolabı bitirmeye koyuldu. Bir yandan düşünüyor bir yandan çalışıyordu. Yılların marangozuydu. El emeği, göz nuru dolaplar, masalar, sandalyeler yapardı. Çok hünerliydi ama artık makinelerle hızlı üretim yapan fabrikalarla yarışamıyordu. Bu işi daha fazla yürütemeyeceğinin farkındaydı. Emekli olmasına az kalmıştı zaten. - Yapıştırıcı! Yapıştırıcı nerede çocuklar? - Bir yapıştırıcının fiyatı olmuş şu kadar, ne yapayım ben? Birden şimşekler çaktı beyninde. “Yapıştırıcı” diye sayıklarcasına tekrarladı. “Evet, evet yapıştırıcı!” Son zamanlarda yapıştırıcıyı eskisinden daha az sürüyordu. Pahalıydı çünkü ne yapsındı. Ama eskisi kadar sağlam olmuyordu yaptıkları tabii. Ayıpladı kendini. Böyle görmemişti oysa ustalarından. Malzemeden eksiltmek büyük suç sayılırdı ustalıkta. Bolca sürdü yapıştırıcıyı, hatasını nasıl telafi edeceğini düşünürken. Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 11 12 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 13 O YÜ ĞAN CE l l l l l l l Coc ca DU U k k sUNMe uD utl lem M : z n Yaza en: Ö Çiz Papatyalar, gelincikler ve kır çiçeklerinin en yakın arkadaşı bal arıları… Tabiat yeni bir güne daha sevinçle gözlerini açıyor. Sabahın erken vaktinde evlerinden çıkan bal arıları kır çiçeklerini ziyaret ediyor, kır çiçekleri ise kendilerini yalnız bırakmayan misafirlerine özlerinden ikram ediyordu. Bu manzaranın en sevimli yanı ise çiçeklerin isimlerini yeni yeni öğrenmeye başlayan küçük ve meraklı bir bal arısının kulağa ninni gibi gelen vızıltısıydı. Küçük bal arısı ne zaman evinden dışarı çıksa bütün kır çiçekleri ve arılar sanki aralarında anlaşmış gibi hep aynı soruyu soruyorlardı: - Söyle bakalım afacan, büyüyünce ne olacaksın? Afacan bal arısı büyüyünce ne olacağını hiç düşünmemişti. Oysaki yetişkin arıların her birinin bir mesleği vardı. Peteklerin çizimlerini yapan mimar arılar, balların kalite kontrolünü yapan gıda mühendisi arılar, peteklerin içerisini balla dolduran işçi arılar… Bütün bal arılarını dikkatle izleyen afacan bal arısı konuyu ana kraliçeyle istişare etmeye karar verdi. 14 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 BAL ARISI VE İBN HALDUN Ana kraliçe: - Ülkemizde çiçekleri bilimsel olarak inceleyen botanikçi arılardan, küresel ısınma nedeniyle hastalanan arı kardeşlerimizi tedavi eden doktor arılara kadar hemen hemen her mesleği yapan bir arı var. Ama arılar ülkesi en çok, gençlerimize gelecek ufku verecek İbn Haldun gibi bilgelerin eksikliğini hissediyor. Afacan bal arısı ana kraliçeyi dinledikten sonra hiç vakit kaybetmeden yolluğunu hazırladı ve yola koyuldu. Ana kraliçenin bahsettiği İbn Haldun gibi bir bilge olabilmek için ilim yolculuğuna çıktı. Dağlar ve denizler üzerinden geçti, başını okşayan sıcak rüzgârlardan kendisine İbn Haldun’dan bahsetmelerini istedi. Zorlu bir yolculuğun ardından Mısır’a ulaştı. Sonunda ana kraliçenin bahsettiği o bilgeyi bulmuştu. İlk defa bir filozof görmenin şaşkınlığını yaşayan bal arısı, İbn Haldun’a sordu: - Ben bugüne kadar ülkemde bir tane bile filozof görmedim. Ben de bir filozof olmak istiyorum ama nasıl bir yol izleyeceğimi hiç bilmiyorum. İbn Haldun: - Filozof; varlık üzerine, yani var olan her şey üzerine düşünen bir bilgedir. Bir arının bal yapabilmek için yüzlerce çiçeği dolaşarak her birinden bir öz aldığını biliyorsun. İşte filozof da o bal arısı gibi bir düşünce üretebilmek için yüzlerce kitap okur ve onların üzerinde günlerce, aylarca hatta yıllarca düşünür. Bal arısı, İbn Haldun’dan bir süre ders aldıktan sonra ülkesine geri döndü. Kır çiçekleriyle dolu dağlarda yalnız başına tarih ve zaman üzerine düşünmeye başladı. Tarihteki savaş, göç gibi olayları inceleyerek onların ortak noktalarını tespit etmeye çalıştı. Filozofun zora talip olan bir kişi olduğunu anlayan bal arısı, arılar ülkesinde kapı kapı dolaşarak mutlu bir geleceğe ulaşabilmek için evleri ve iş yerlerini inşa ederken gösterişten kaçınılması gerektiğini anlattı. Tarihî olayların kanunlarını bulmak için sürekli düşünen ve tarih felsefesi kitapları yazan bal arısı, bütün bu gayretlerinin ardından bal vermeye başlamıştı. Bal vermeye başlayınca anladı ki, o da yüzyıllar boyunca ülkesini aydınlatacak bir filozof olmuştu. Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 15 TA AYLN SIIRI A nt Büle BİR KAÇ HAYAL BİR KAÇ AT ya ni duvarlara çizse ri le ük nd şü dü n İnsa düşünceler Evlerin duvarları rle dolsa Rengârenk hayalle e tmenler not vers Sonra gelse öğre ylece Kiradan düşse bö ki resimler Evin duvarlarında derken sevilen yerlere gi a ls sa kı r la ak ok S kların meyvelere Uzasa boyları çocu kaçan balonları Kolayca tutsalar z r biz balkon sanırı rı ka çı l di r la an m Apart r çerken selam veri Kediler yürüyüp ge yip selam almayı Bilmeyiz miyav de ri usu dört şıktan bi ğr do e m et nn za Arkadaşım ır rkaç atı daha vard bi an m za r he ın Hayat dörtnala koşan Bilinmedik şıklara 16 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 17 EV EN KS ÜR T a Esm KURBAN BAYRAMI i Bayram günleriiii Sevgili Arkadaşlar, Biz çocukların en sevdiği günler hangileridir diye sorsam, Şekerler, çikolatalar, dediğinizi duyar gibiyim. Bayramları kim sevmez ki değil mi ama. ken aklınıza hangi baklavalar, tatlılar, pilav üstü kavurmalar... Sahi kavurma demiş n Bayramı bize neler bayram geldi bakalım? Tabii ki ‘Kurban Bayramı’. Peki, bu Kurba bir göz atalım… hatırlatıyor? Hadi hep birlikte Kurban Bayramı ile ilgili bilgilerimize hicret ettikten Peygamberimiz Medine’ye iki bayram sonra, Medinelilerin yılda e, o iki bayram siz Allah kutladıklarını görüp,”Yüce yır ha ha lı iki bayram günlerine bedel olarak da r.” diye müjdelemiş, o günleri ihsan buyurmuştu ile Kurban Bayramı günlerin Ramazan Bayramı miştir. günleri olduğunu haber ver Bayram kutlamaları musallâ (namaz gâh, namaz için ayrılan, üstü açık bir alan) adı ver ilen geniş bir alanda, kadınların ve genç kızların da kat ıldıkları bayram namazı ile başlardı. İlk bayram namazı musallâda hic retin ikinci yılında kılınmıştır. ayının 10. günü Kurban Bayramı Zilhicce nın son gününden 2 ay başlar. Bu da Ramazan ayı 10 gün sonrasına denk gelir. bayram namazı Bayramın ilk günü 2 rekât ece cemaatle kılınır, kılınır. Bayram namazı sad tek başına kılınmaz. 18 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 K İ R Ş TE İ R E L R İ B K E T amının Kurban Bayr , ıp y la ş a b z zıyla 23 vakit far sabah nama Arefe günü indi namazı dâhil toplam tekbirlere teşrik cip olan 4. günü ik etirilmesi va : g a r n o s n a namazlard tekbiri denir lâllahuvallâhüekber, ilâhe il n hüekber, Lâ llah en yücedir, Allah e a ll A , r e b k e Allahü amd (A edir. ve lillâhi’l- h ah yoktur, Allah en yüc r e b k e ü h a ll il A ahsustur.) ah’tan başka yücedir. All yücedir ve hamd O’na m Allah en Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 19 20 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 21 ik AY e el rM L Pına İRA DEM HİCRET İLE BAŞLAYAN ZAMAN Takvime baktığınızda başka tarihleri de gösteren yazılar gördünüz mü hiç? Görmediyseniz eğer, iyice inceleyin, takvimin bir köşesinde “Hicrî” yazan bir tarih göreceksiniz… Hicrî Takvim Hicrî takvim, Müslümanların Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç olarak kabul eder. Bizim kullandığımız milâdî takvimle aralarında bazı farklılıklar vardır. Hicrî takvim ayın hareketlerini, milâdî takvim ise güneşin hareketlerini esas alır. 1 Muharrem hicrî yılın ilk günüdür. Hicrî yılın ilk günü, bu yıl milâdî takvime göre 25 Ekim’e denk gelmektedir. HİCRET NEDİR? Peygamber Efendimiz, uzun yıllar boyunca Mekke’den, insanları İslâm’a davet etti. Bu daveti ile birlikte Müslüman olanların sayısı günden güne artıyordu. Peygamberimize inanmayan müşrikler ise Müslümanlara zor günler yaşatıyor, İslam’ın çağrısını engellemeye çalışıyorlardı. Bu yüzden Peygamberimiz ve Müslümanlar, Allah’ın emriyle Mekke’den Medine’ye göç etti, yani hicret ettiler. 22 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 HİCRET YOLU Kuba Sevr Dağı Peygamberimizin yol arkadaşı Hz. Ebû Bekir’di. Müşrikler onların hicret etmesini engellemek istiyordu. İki yol arkadaşı, peşlerinde olan müşriklerden korunmak için Sevr dağındaki mağaraya saklandılar. Allah’ın yardımı ile mağarada onların saklandığını kimse göremedi. Üç gün mağarada kaldıktan sonra tekrar yola çıkıp Medine yakınlarındaki Kuba köyüne geldiklerinde burada biraz dinlendiler, Müslümanların ilk mescidi olan Kuba Mescidi’ni inşa ettiler. RBirânûnâ Vadisi’nde İlk Cuma Cuma sabahı tekrar yola çık tılar. Peygamberimiz Rânûnâ Vadisi’ne gelince, beraberin deki Müslümanlara ilk Cuma namazını kıldırdı. Medine Heyecanla kutlu misafirlerini bekleyen Medine’deki Müslümanlar, onun gelişini sevinçle karşıladılar. Bayram yerine dönen Medine’de herkes Peygamber Efendimize kavuşmanın sevincini yaşadı. Yanda, hicret yoluyla ilgili bazı merkezlerin harfleri eksik verilmiş, onları sen tamamlar mısın? Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 23 24 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 25 26 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 27 ba n KoNUsaN esyalar Ço ye i k Ze Bu Bizim Osman Bu bizim Osman. Bir güzel oğlan. Az önce çıktı okuldan. Zil çalar çalmaz şakır şakır bir yağmur başladı ki sormayın. Bütün öğrenciler ve yoldakiler bir anda sırılsıklam yağmura yakalandılar. Kimileri adımlarını hızlandırırken, kimileri sığınacak bir çatı altı aramaya başladı. Yağmurun altında şarkı söyleyenler bile vardı. Bir de onlara kızgın kızgın bakanlar… Yağ yağ yağmur, Teknede hamur. Ver Allah’ım ver, Bolca da yağmur. Osman’a baktım. Telaştan eser yok. Her zamanki adım sıklığıyla geçiyor yolları. Onun daha fazla ıslanmasını engellemeye çalışmam giderek zorlaşıyor. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, bir de esen rüzgâr, elimi kolumu bağlıyor. Güzel arkadaşım, bana rağmen ıslanıyor. Yol boyu aklından neler geçti, kaç yüz adımla eve geldi, hiç bilmiyorum. Sanırım onon beş dakika geçmişti ki 28 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 eve ulaştı Osman. Annesi yağmur damlalarıyla kaplanmış camdan yolu gözlüyordu. Bizi görünce pencereden kapıya koşmuş olmalı. Kapıyı açar açmaz: - Oğlum nerelerde kaldın? Nasıl geldin, diye sordu. Osman, paçalarından akan sulara gülerek bakarken: - Geldim işte anne. Biraz ıslandım sadece, diye cevap verdi. Annesi: - Şemsiyeni almamış mıydın, diye sorarken kapının arkasında ıslanmış hâlde gördü beni. - Almıştım ama, dedi Osman. “Rüzgâr şemsiyemi bir o yana, bir bu yana eğip durdu. Neredeyse uçuracaktı bizi. Kâr etmedi şemsiye.” - İyi tamam. Hemen kıyafetlerini değiştir. Sımsıcak çay var, içer ısınırsın. Osman: - Ama anne üstümü değiştirir değiştirmez hemen çıkmam gerekiyor, deyince şaştı kaldı annesi. Biraz da kızdı sanki: - Bu yağmurda mı, tekrar nereye? - Kütüphaneye anne. Aldığım kitabı değiştirmem lazım. Merak etme, yağmur durur birazdan. Annesi ne kadar ısrar etse de Osman’ın bütün benliğini saran okuma sevdasına laf geçiremeyeceğini biliyordu. Dün okuduğu kitabı bitirmişti. Ve yeni bir kitap için çarpıyordu kalbi. Biraz sonra yeni kıyafetleriyle tekrar kapıda göründü Osman. Annesi uzun uzun tembihlerden sonra: - Unutma şemsiyeni, diye bağırdı arkasından. Yağmur daha da yavaşlamıştı. Rüzgâr da görünmüyordu artık. Sağa sola savrulmadan Osman ıslanmasın diye çabalıyordum. Bir ara gözlerinin ta içine baktım. Işıl ışıl yanıyordu. Yeni bir kitap ha! Yeni bir kitap! Yağmur da yağsa, kar da. Osman, kitaplarından ayrı kalmasa. Yollar, ne çabuk bitti. Kütüphane, yüzümüze gülümsedi. Osman’a baktım. Keyfine diyecek yok! Burası onun dünyası. O, heyecanla kitapların arasında kaybolmuşken, bir köşeden onun bu hâlini izlemek, öyle hoşuma gitti ki, dedim: Bu bizim Osman. Gerçekten büyük adam! Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 29 Vural Kaya Çocuklar rengârenk çiçeklerdir yeryüzünde. Kitap kitap açan en nadide çiçeklerdir. Kitaplar ufkumuzu nasıl ince ince açarsa gökyüzünün de rengidir. Rengârenk olur gökyüzü bu yüzden. Eleğimsağmamız muhteşem görünür bu yüzden bir yağmur sonrası. Eleğimsağma ne midir? Ah, biriciğim bunu sorma işte bana. Okumak kişinin kendisini bilmesidir, “İlim ilim bilmektir ilim kendin bilmektir” demiş Büyük Yunus Emre’miz; ne güzel söylemiş… Okumak insanlığa barış ve huzur getirmektir. Kim insanlığa kötülük etmişse, kim dünyayı savaşlara bulaştırmışsa o büyük cahildir. Okumak her birbirimizi tanımaktır. İnsanı tanımaktır. Eleğimsağma nedir, hemen öğrenmeni öneririm bakıp bir sözlüğe. Ilık ılık esen bir bahar rüzgârıdır okumak; alıp bizi ummadığımız iyiliklere götürendir. Bak, sözlük demişken aklıma geldi biriciğim, sözlüklerle yaşamak da bir iyilik güzelliktir. Okumak gökyüzünde kuş olup özgürce uçmaktır; çocukları sevindiren kanat çırpışlarla… Okumak için önce kelimelerle ahbap olmalıyız öyle ya. Okumak kitap kitap açan çiçektir öyle ya! Okumak ince ince bir halı nakşı dokumaktır ruhumuza ve aklımıza. Okumak, bir tek kitabı daha iyi daha güzel anlamamız için olan güzelliktir… Okumak dünyaya iyilik güzellik getirmektir. 30 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 31 ne r KuB BEDEN AVL UYA ü aG m s E HANGİ KÖŞEDEN SESLENMEK? İSTERSİNİZ Cuma namazı öncesinde camiye girdiniz. Kulağınıza hocanın nasihatleri geliyor. Minbere baktınız, kimseyi göremediniz. O halde kürsüye bakmalısınız, ses oradan geliyordur. Dinlediğiniz ise hutbe değil, vaazdır. Kürsü nerede diye soracak olursanız, minbere yüzünüzü dönüp başınızı biraz sola çevirdiniz mi onunla karşılaşırsınız. Bazı büyük camilerin sütunlarından birine dayalı olarak inşa edilmiş kürsüler olduğu gibi, taşınabilir kürsüler de vardır. Taşınabilir kü rsü adı üstünde caminin bir yerinden diğer yeri ne hareket ettirilebilir. V âiz olduğunuzda kürsüy ü cemaatin sizi daha raha t dinleyebilecekleri köşelere taşıyabilirsiniz . Kürsüden vâizler seslen ir. Sadece cuma günleri değil, haftanın diğer gü nlerinde de vâizin kürsüd en müminlere hitabını du yabilirsiniz. Hutbeye göre vaazda daha geniş aç ıklamalara yer verilir. 32 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Kürsünün mimarisine tıpkı mihrap ve minber gibi özel önem verilmiştir. Ahşap ya da mermerden yapılsın far k etmez, kürsülerin çok ince işlemelere sahip olduğunu görürsünüz. Sebebini merak ediyorsanız, dinimizde ilm e ve ilim adamlarına verilen değeri bir düşününüz derim . Kürsüye çıkmak için yükse k bilgiye sahip olmalısınız. Kürsülere genelde bir merdivenle çıkılır. Kürsünün önünde hocanın notlarını, kitaplarını koyması için bir tabla da bulunur. Bilmece Akif Ersoy’un, Sa et m eh M a ıd ağ Aş irin nın içindeki iki şi fahat adlı kitabı ri karıştırılarak başlıkları hecele er u istiyorsunuz? H yazılmış. İpucu m aki da da İstanbul’d iki şiirin başlığın ikisinin ismi var. en rd ile m ca k yü bü vâiirleri okursanız, Safahat’ı açıp şi i vaazın içeriğini iğ rd ve en üd rs kü zin görebilirsiniz. SÜMALEYYENİ KÜRDESÜSÜN TİHFA KÜRDESÜSÜN Kürsü tabiri ile başka nerede karşılaşırsınız? Kürsü tabirini cami dışında duyacağınız bir yer de üniversitedir. Hem hocanın ders verdiği basamakla çıkılan yere hem de fakültelerin araştırma, öğretim birimlerine kürsü denilir. Tefsir kürsüsü, matematik kürsüsü gibi. Camide de üniversitede de her hâlükârda kürsüyü doldurmak için çok bilgi sahibi olmalısınız. Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 33 34 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 35 36 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 37 OKURSAM NE 2. KAZA NIRIM? Mesut Bahtiyar 1. Okuduğum u anlama ve yorumlam a gücüm a rtar. em daha Kelime hazin zengin olur. 4. e lar seçtiğimd Yararlı kitap ır ışlar kazan , güzel davran a uyumlu ve çevremle dah elirim. geçimli hâle g 6. Sınavlarda soruları daha çabuk anlar ve im. daha kolay çözebilir 7. 3. Olaylara farklı açılardan bakabilme ve sorunlara çözüm bulma yeteneğim güçlenir. 5. e olmak Başta Türkç ki n derslerde üzere, bütü ar. başarım art Hayal gücüm daha çok gelişir. 8. görüp Hatalarımı e düzeltebilm artar. yeteneğim 9. Görsel okuma becerim gelişir, zekâ gelişimim hızlanır. 10. Doğru bilgiyle donanır, öğrenmenin mutluluğunu yaşarım. 38 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 11. Öğrendiğ im doğru hayatta ve güzel uygulam a yı başar bilgileri günlük sağlıklı v ırsam; d e insanlı ah ğa yarar bir birey lı, herke a mutlu, o lu r u m s çe sevile . Kur’ân’d n aki ilk em Zira okumak, Yü ce Allah ridir. Bu getirirse ’ı n emr m, Allah ’ın sevdiğ i hakkıyla yerin e i kimsele r arasına girerim. a Vur YA G B i l U L U M S E Y I NM iMl i-yorU A lK ISTAKOZ KAN BAĞIŞLASA NELER OLUR DERSİNİZ? Gülücük dostlarım merhaba. İlginç hayvanlardan bahsedeceğim size yine. Sağırlık çok zor biliyorsunuz. Hayvanlardan sürekli sağır olan hangisidir peki? Yılanların duyamadığını biliyor muydunuz? Allah kimseyi sağır etmesin. Ha, bir de şu var. Yılanlar duyamıyormuş hani ya, bir de duysalardı işimiz zor idi doğrusu. Onun için yılanların arkasından konuşmayın sakın. Zaten duyamıyor zavallıcıklar.... Yunus balıkları bir gözü açık uyurlarmış uyuduklarında. A, bakın bu özellikleri bazı insanlara benziyor yunus balıklarının. İnsanlardan da bir gözü açık bir gözü kapalı olarak uyuyanlar var. Bazen de ilginç benzerlikler olabiliyormuş demek ki hayvanlarla aramızda. Mavi uz kan duydun a Ya d sizin mu siz hiç? ırmıngi nedir? K re ın ız ın n a nda. k kırmızı aslı p e H i? m il ır. zı, değ de kırmızıd i g n re n a k IstakozHayvanların ınki hariç: n a v y a h k rengi mavi Fakat bir te n a k n rı la z tako asın lar. Evet, ıs ında bulunm ış ğ a b n a k maimiş. Sakın ütün kanları il b a s k o Y r. ım değ ıstakozla Nemize laz r. a rl a y o b renk viye e çok güzel d i v a M . a mi am ülübir tarafa g a k a ş , a m a m... cük dostları Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 39 Co zmece Harfleri renklerine göre boya! Bakalım ortaya ne çıkacak? 40 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 B OYAM A LABİRENT Kurbağa kardeşi yuvasına götürür müsün? Küçük kardeşimizi bayram şekerlerine ulaştırır mısın? Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 41 ed Maca mm ha Mu ERİN Ç BUL Mantık Yürütme Sevgili Arkadaşlar! Biliyorsunuz kurbanlık hayvanlar; keçi, koyun, inek ve devedir. Bunlardan keçi ve koyun en az bir, inek en az iki, deve en az beş yaşında olmalı. Ayrıca keçi ve koyunu yalnız bir kişi kurban edebilirken; inek ve deve ise yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Bulmacayı çözmek için bu bilgileri ve aşağıdaki ipuçlarını kullanacaksınız. Ali, Ayşe, Hatice, Mehmet adlı çocukların soyadlarını, yaşadıkları şehirleri ve kurbanlık hayvanlarının hangisi olduğunu bulabilir misiniz? 1- İstanbul’da yaşayan Mehmet adlı çocuğun soyadı Cesur değildir. 2- Ayşe Ankara’da yaşamaktadır. 3- İslam soyadlı çocuğun ailesi İstanbul’da ortaklaşa kurban kesmişlerdir. 4- Aydın’daki kurbanlık beş, İstanbul’daki kurbanlık iki, diğer illerdeki kurbanlıklar bir yaşındadır. 5- İzmir’deki kurbanlık keçi değildir. 6- İzmir’deki kız olmayan çocuğun soyadı Kale’dir. 7- Keçiyi, Bayrak ailesi kurban etmiştir. 8- Cesur ailesi Aydın’da yaşamaktadır. 42 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 43 Pınar Melike DEMİRALAY 44 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 1. Kur’ân’ın 22. sûresinin adı. 2. İpek Yolu’nun Taklamakan güney güzergâhı üzerinde yer alan tarihi bir vaha şehri. 3. Hicret sırasında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) misafir olduğu ve ilk mescidi bina ettiği köy. 4. Yağmur ve güneşten korunmak için kullanılan, açılıp kapanabilen, su geçirmez kumaştan yapılmış taşınabilir eşya. 5. İbadet yerlerinde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse. 6. İslam takviminde tarih başı sayılan, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Mekke’den Medine’ye göç etmesi olayı. 7. Kur’an’ın 17. Sûresinin adı. 8. İbadet amacıyla kesilen hayvan. 9. Cami ve medreselerde vaaz veya ders vermeye mahsus, üstüne genelde merdivenle çıkılan yüksekçe yer. 10. Dünyanın ikinci büyük, Çin’in en büyük kum çölü. 1. Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü. 6. Peygamberimiz Efendimiz camiler için “……bahçesi” ifadesini kullanmıştır. 2. Mehmet Akif Ersoy’un yedi kitaptan oluşan şiir külliyatı. 7. Malezyalı Müslüman astronot, Dr. Sheikh Muszaphar … 3. Müslümanların ibadet etmek için toplandıkları yer. 8. Uzay çalışmalarına katılmak üzere eğitilen kişi. 4. Hz. İbrahim’in oğlu. 9. Hz. Peygamber’in torunu, Hz. Fâtıma ile Hz. Ali’nin büyük oğlu. 5. Küçük yaştaki oğlan veya kız. 10. Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta. Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 45 ÇAVDAR Zeynep Berra Abdullah A SLAN Ali DURAKŞA HİN Asiye USLU LAM Ayşe SAĞ 46 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 Bilal MAK Muhammed Taha YILDIZ Merve BALKIŞ N Gülşah ÇİME Emine KARADENİZ Z Sıla SÖNME i ÖZKAN Muhammed Abdülbak Hatice A ŞIK Eren METİN Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 47 MEKTUBU GELENLER Süleci/ Kocaeli Ahmet Furkan bay/ Ardahan Serra Nur Kılıç / Burdur Dudu Gözüaçık smaniye Rabia Bolat/ O ara Gül Yılmaz/ Ank li Mamati/ Kocae Mehmet Akif Diyarbakır Mehdi Aydın/ ransa Erden Esra/ F / Kayseri Devanur Övünç Diyarbakır Zeynep Aydın/ Sevgili Arkadaşlar, bizlerle paylaşacağınız mektuplarınızı bekliyoruz. Hoşça kalın. İrem KANDİŞ İsmail KONAK 48 Diyanet Çocuk Dergisi Sayı: 411 Ekim 2014 BİLGİ KUŞU Bestami Yazgan Okula başlayınca Göklere erdi başım, Bundan sonra kitaplar En güzel arkadaşım. Hepsinin de bir başka Güzeldi isimleri Bana göz kırpıyordu Rengârenk resimleri. Bütün sesler yan yana Gelip oldu kelime Uçarak sayfalardan Bir kuş kondu dilime. Önce şiir okudu Masal anlattı sonra Her satıra dizildi Bilgiler sıra sıra. El ele tutuşunca Mutluluk oldu tamam Sevgili kitaplarım Ben sizden ayrılamam.
© Copyright 2024 Paperzz