Mikro ve küçük ölçekli şirketlerde sosyal diyalog Yönetici özeti Giriş Özel sektördeki tüm işletmelerin yaklaşık %99’unu, toplam istihdamın yarısından fazlasını ve yeni işlerin çok daha büyük bir oranını oluşturan mikro ve küçük ölçekli şirketler, Avrupa'da özel sektörün belkemiği konumundadır. Ekonomideki çok önemli rollerine rağmen, özellikle temel işçi hakları – iş sağlığı ve güvenliği gibi – ve iyi çalışma koşullarına ve endüstriyel ilişkilere yönelik çabalarda sosyal diyaloğun olumlu rolüne ilişkin olarak mikro ve küçük ölçekli şirketler üzerinde çok az araştırma yapılmıştır. Bilgi alanındaki bu boşluğu göz önüne alan Eurofound, mikro ve küçük ölçekli şirketlerde endüstriyel ilişkileri ve sosyal diyaloğu araştırma amaçlı bir araştırma projesi gerçekleştirmiştir. Söz konusu araştırmada Eurofound’un bu alanda daha önce yaptığı araştırmalar ve diğer literatür kaynakları, 28 ulusal muhabirden elde edilen bilgilerin karşılaştırmalı değerlendirmesi ve beş ülkede mikro ve küçük şirketlerdeki 10 iyi uygulama vaka çalışması dahil çeşitli bilgi kaynaklarından faydalanılmıştır. Politika bağlamı Avrupa Komisyonu son yıllarda başta 2012 “İş bakımından zengin bir iyileşmeye doğru” başlıklı tebliğinde olmak üzere ekonomik büyüme ve istihdam büyümesinde küçük şirketlerin önemli rol oynadığının altını çizmektedir. “Büyüme potansiyellerinin serbest bırakılması” görüşüyle, ve özellikle 2008 yılındaki Küçük İşletmeler Yasası’nın uygulanmasından bu yana, Komisyon küçük şirketlerin spesifik ihtiyaçlarına ve gereksinimlerine artan şekilde önem vermektedir. En son yapılan girişimler; mevzuata ilişkin yükün en aza indirilmesini, küçük şirketler için daha hafif bir yasal rejimin uygulanmasını ve yasal süreçlerin KOBİ’ler üzerindeki potansiyel etkilerini belirlemek amacıyla “KOBİ testi” fikrinin öne çıkarılmasını amaçlamıştır. Aynı zamanda, Komisyon ve AB seviyesindeki diğer kuruluşlar (Avrupa İş Sağlığı ve Güvenliği Ajansı – EU OSHA – gibi) şirket ölçeği ne olursa olsun 1989 Sağlık ve Güvenlik Yönergesi’nde veya çoğu AB ülkesinden 50’den az çalışanı olan şirketleri de kapsayan 2002 Bilgi ve Danışma Çerçevesi Yönergesi'nde ortaya konulan temel işçi haklarının uygulanması konusunda endişelerini dile getirmiştir. Temel bulgular Araştırmadan elde edilen bulgular mikro ve küçük ölçekli şirketlerdeki endüstriyel ilişkilerin kendine özgü özelliklerini teyit eder niteliktedir; bu yönden araştırma, şirket sahipleri/yöneticileri ile çalışanlar arasındaki gayri resmi ilişkilerin, menfaat temsiline yönelik resmi yapıların ve uygulamaların bulunmamasının ve genel anlamda sosyal diyalog, toplu sözleşme kapsamı ve toplu temsil konularının öneminin altını çizmektedir. Endüstriyel ilişkiler ve sosyal diyalog yönünden, mikro ve küçük ölçekli şirketler homojen bir grup değildir. Şirket içi organizasyon yapılarını ve endüstriyel ve sosyal ilişkilerini şekillendiren işyeri dışındaki sosyal bağların gücü - aile, etnik köken ve topluluk gibi – ve işyeri faaliyetlerinin paylaşımı/rotasyonu nedeniyle, mikro şirketler küçük şirketlerden farklıdır. Bulgular, AB ülkelerinin çoğunluğunun (28 ülkeden 22’si) mikro ve küçük şirketleri de kapsayan resmi sosyal diyalog yapılarına ve işyeri menfaat temsiline ilişkin düzenlemeler yaptığını gösterse de, 50’den az çalışanı olan şirketlerde resmi sosyal diyalog yapıları, ülkeler arasındaki belirgin farklılıklara rağmen, genel olarak düşük seviyede mevcuttur. Bununla beraber, ulusal toplu görüşme sisteminin ne derece merkezi olmasına büyük ölçüde bağlı olsa da, toplu sözleşmelerin mikro ve küçük şirketleri kapsama oranı daha yüksektir. Daha yeni mevzuat değişikleri açısından, rapor birbirine zıt trendler olduğunu belirtmektedir. İki ülke, özellikle iş güvenliği ve sağlığı (OSH) konularında, çalışan temsilciliği eşiklerini düşürmesine karşın, iki ülke ise aksi yönde hareket etmiştir. Üç ülkede, sosyal ortaklar bölgesel seviyede OSH çalışanlarının temsilciğinin kapsamını genişletmiştir. Mevzuat değişiklikleri bakımından farklı politikalar mevcuttur: Bazı ülkeler mikro ve küçük ölçekli şirketlerin idari yükünü ve diğer yüklerini kaldırmaya çalışırken, bazı ülkeler sosyal diyalog ve toplu temsil yapılarıyla mikro ve küçük ölçekli şirketlerin kapsanmasını artırmaya çalışmaktadır. Rapor, “yumuşak” tedbirlerin – OSH rehber ilkeleri veya mikro ve küçük ölçekli şirketleri hedefleyen alet çantaları gibi – son yıllarda açık ara en yaygın uygulama olduğunu göstermektedir. Beş Avrupa ülkesinde yürütülen şirket bazlı çalışmalar, mikro ve küçük ölçekli şirketlerdeki başarılı sosyal diyalog uygulamalarına dair bir takım ortak özelliklere, tetikleyicilere ve etkenlere dikkat çekmektedir. Resmi menfaat temsili yapılarının bulunmaması ile karakterize ikili tartışma ve iletişim, mikro şirketlerde sosyal diyaloğun en yaygın şekli olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla beraber, küçük şirketlerde iyi uygulamalar daha resmi danışma yapıları ve hatta pazarlıklar ile karakterizedir. Tüm vakalarda, yapılan analiz genel çalışan temsilciliğine yönelik somut biçimlerin ve kuruluşların temel olarak çalışma konseyleri, işbirliği komiteleri, sendikalar veya bölgesel temsilci yapıları gibi belirli ulusal çerçeveler ile şekillendiğini göstermektedir. Bu rapordan elde edilen ana bulgulardan biri, küçük şirketlerde sosyal diyaloğun endüstriyel ilişkilere dair ulusal çerçeveler, kültürler ve geleneklerden büyük ölçüde etkilendi ve ayrıca işveren örgütleri, sendikalar veya bölgesel seviyede faaliyet gösteren profesyonel kurumlara üyelik gibi genel koşulları yansıttığıdır. Ayrıca, yerel çıkar kuruluşlarının ve toplu uygulamaların iyi sosyal diyalog uygulamaları için kritik bir harici faktör olduğu belirlenmiştir. Ancak, resmi ve diğer türlerde düzenlemeler, önemli olmalarına karşına, belirleyici bir etki faktörü değildir. En önemli tetikleyici, özellikle mikro şirketlerde şirket sahibine bağlı olan, liderlik ve yönetim kültürüdür. Çalışma, sosyal diyaloğun ve daha katılım odaklı endüstriyel ilişkilerin, gerçekleştirilen ürün ve hizmet kalitesinin yanı sıra sağlam müşteri oryantasyonuna ve memnuniyete dayalı bir “anayol” ve “sınıfının en iyisi” iş modelini yansıttığını göstermektedir. Politika göstergeleri Hem mikro hem küçük ölçekli şirketler; endüstriyel ilişkiler, OSH ve sosyal diyaloğa dair resmi yapılar ve endüstriyel ilişkiler açısından büyük ölçekli firmalardan belirgin şekilde farklıdır: İyi sosyal diyalog uygulamaları, işverenler ve çalışanlar arasında ortak çıkarlar etrafında inşa edilmiş açık ve güvenilir ilişkiler ile karakterizedir. Mali ve diğer kaynaklar açısından, büyük ölçekli firmalar ile karşılaştırıldığında küçük ölçekli firmaların özel nitelikleri; harici destek, bilgi ve tavsiye yapılarına daha fazla ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Şirkete özel kaynakların sınırlı olması nedeniyle; yerel, bölgesel ve seviyede sosyal diyalog ve toplu sözleşme mikro ve küçük ölçekli şirketler için büyük şirketlere büyük şirketlere nazaran çok daha önemlidir. Bu bağlamda iyi uygulama ve başarı için elzem olan faktör, harici aktörlerin ne kadar yakında olduğudur – ilişkiler ne kadar sıkı ve doğrudansa sonuçlar da o kadar iyi olur. Bu konular için, özellikle çalışma koşulları üzerindeki etkileri açısından, daha derinlemesine ve kapsamlı şekilde nitel araştırma yapılması gereklidir. KOBİ’ler üzerindeki idari yükün azaltılmasına ilişkin tartışma açısından da daha büyük bir araştırma yapılması uygun gibi görünmektedir. İşverenler ve sosyal ortak kuruluşlar ile yapılan görüşmeler, OSH düzenlemeleri dahil mevcut düzenlemelerin belli bir yük olarak görülmediğini göstermektedir. Aynı zamanda, ulusal ve Avrupalı aktörlerin mikro şirketler için düzenleyici gereksinimlerin uygulanmasının büyük şirketler için gerekenden nispeten daha fazla kaynak ve çaba gerektirdiğinin farkında olması gereklidir. Ayrıntılı bilgi “Social dialogue in micro and small companies” (Mikro ve küçük ölçekli şirketlerde sosyal diyalog) hakkındaki rapor aşağıdaki adreste bulunmaktadır: http://www.eurofound.europa.eu/publications/htmlfiles/ef1412.htm Daha fazla bilgi için Araştırma Müdürü Jean-Michel Miller ile [email protected] adresi üzerinden iletişime geçiniz. EF/14/12/TR 1
© Copyright 2024 Paperzz