Cemaatle namaz

İLİ
: KARAMAN
TARİH
: 19/12/2014
َّ ‫صالَ َة َوآ ُتو ْا‬
َ‫الرا ِكعِين‬
َّ ‫ار َك ُعو ْا َم َع‬
ْ ‫الز َكا َة َو‬
َّ ‫َوأَقِي ُمو ْا ال‬
‫الج َما َع ِة‬
َ ُ‫صالة‬
َ :)‫قال رسول َ هللا (صلي هللا عليه وسلّم‬
ْ ‫س ْب ٍع َو ِع‬
‫ش ِرين د ََر َجة‬
َ ِ‫صال ِة ا ْل َف ِّذ ب‬
َ ْ‫ضل ُ مِن‬
َ ‫أف‬
CEMAATLE NAMAZ
Değerli Kardeşlerim!
Okuduğum Ayet-i Kerime’de Yüce Rabbimiz
şöyle buyuruyor: “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı
hakkıyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Allah Rasulü (s.a.v.)
şöyle buyuruyor: “Cemaatle kılınan namaz, tek
başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha
faziletlidir. ”2
Kardeşlerim!
Kul olarak insanın Allah’a imandan sonraki
görevi namazı dosdoğru kılmaktır. Allah (c.c.), Âdem
(a.s.)’den itibaren bütün insanları namaz ibadeti ile
sorumlu tutmuştur. Çünkü namaz Allah’ın en çok
sevdiği amel ve bedenle yapılan ibadetlerin zirvesidir.
Namazı imamla birlikte kılan topluluğa cemaat
denir. Dinimiz İslam birlik ve beraberliğe çok büyük
önem vermiştir. Beş vakit farz namazların cemaatle
kılınmasının teşvik edilmesi, Cuma ve bayram
namazlarının
mutlaka
cemaatle
kılınmasının
emredilmesi bunu açık bir şekilde göstermektedir.
Namazların cemaatle kılınması, Müslümanların
birbirleriyle görüşerek durumlarından haberdar
olmalarına ve aralarındaki manevi bağların
kuvvetlenerek birlik ve beraberliğin pekişmesine vesile
olur. Cemaatle namaz kılınan bir toplumda, sevgi,
kardeşlik ve düzen hâkim olur. Cemaatle namaz birlik
ve beraberliğin güçlenmesine, sosyal dayanışma ve
yardımlaşmanın artmasına katkı sağlar.
Değerli Müminler!
Cemaatle namaz kılmak Peygamber Efendimiz’in
en kuvvetli sünnetlerinden birisidir. Rasul-i Ekrem
Efendimiz (s.a.v.) hayatı boyunca cemaate namaz
kıldırmış, ömrünün sonlarında hastalandığı zaman da
Hz. Ebubekir (r.a)’ın arkasında namaz kılmıştır. Allah
Rasulü (s.a.v) cemaatle namaz kılmanın fazileti ile
ilgili olarak şöyle buyuruyor: “Bir kimsenin cemaatle
kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda
kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O
kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz
kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım
sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir.
Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan
namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler
ona: Allahım! Ona rahmetinle muamele et, ona acı!
diyerek dua etmeye devam ederler. O kimse namazı
beklediği sürece namazda imiş gibidir. ”3
Sahabe ve tabiin neslinin en önemli
özelliklerinden birisi de namazı cemaatle kılmaktır.
Peygamberimiz’in terbiyesinde yetişen Abdullah b.
Mesud (r.a.) cemaatle namaz kılmak hakkında şöyle
derdi: “Öldüğü vakit Müslüman olarak ölmek
isteyen kimse beş vakit namazı devamlı surette
camide kılsın. Şüphesiz Allah Teâlâ sizin
peygamberinize hidayet yollarını açıklamıştır.
Beş
vakitte
kılınan
namazlarda
hidayet
yollarındandır. Elbette hepinizin evinde namaz
kıldığı bir yer vardır. Şayet cemaate gelmeyip
namazı evinizde kılarsanız, Peygamberimizin
sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberimizin
sünnetini terk ederseniz yolunuzu sapıtırsınız.”4
Aziz Müminler!
Cemaate
devam
etmenin
fazilet
ve
güzelliklerinden istifade edebilmek için, camide
uymamız gereken bazı kurallar da vardır. Camiye
gelirken temiz ve güzel elbise giymeliyiz. Başkalarını
rahatsız edecek her türlü kötü kokudan arınmış bir
şekilde ağır olmayan güzel kokular sürünerek camiye
gelmeliyiz.
Camii
içerisinde
konuşmamıza,
oturmamıza, ses tonumuza, hal ve hareketlerimize
dikkat etmeliyiz. Camide namaz, zikir, Kur’an,
tefekkür, tespih ve dua ile meşgul olmalıyız. Yüksek
sesle konuşmak, gürültü yapmak, cep telefonuyla
konuşmak ve gülmek suretiyle başkalarının ibadet
huzurunu bozacak, onlara eza verecek söz ve
davranışlarda bulunmanın kul hakkı olduğunu
hatırımızdan çıkarmamalıyız. Cemaatle kılınan
namazlarda, namazların ihlas, huşu ve gönül huzuruyla
kılınabilmesinde saf düzenine uymanın çok önemli
olduğunu da unutmamalıyız.
Hutbemizi bir hadis-i şerifle bitirmek istiyorum:
“İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta
bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi,
sonra bunları yapabilmek için kur’a çekmek
zorunda kalsalardı kur’a çekerlerdi. Şayet camide
cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli
olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi.
Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti
bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki
namaza gelirlerdi.”5
1
Bakara: 2/43
Buhârî, Ezân 30, (I,158); Müslim, Mesâcid 249 (I,450).
3
Buhârî, Ezân 30 (I,158-159); Müslim, Mesâcid 272, (I,459).
4
Müslim, Mesacid,257;Ahmed b. Hanbel, Müsned,1,382,414
5
Buhârî, Ezân 9, (I,152); 32, (I,159); Müslim, Salât 129,
2
Hazırlayan: Abdulkadir CANLI – Vaiz
Redaksiyon: İl İrşad Kurulu