Altın Haftalık Temel/Teknik Görünüm

10 Kasım 2014
Altın Haftalık Temel/Teknik Görünüm
Altın fiyatları FED’in varlık alım programının bitirilmesinin ardından sene başından beri olan kazancını sıfırlayarak geçen hafta sonu itibariyle sene başından beri 6.31% düşüş kaydetti. Geçtiğimiz hafta ise Cuma günü beklentilerin altında gelen Tarım Dışı İstihdam Değişimi raporu ve ABD Başkanı Barack Obama’nın Irak’a 1500 asker daha göndereceğini açıklamasının ardından 0.42%
kazanç kaydetti. Ancak altın fiyatlarında Amerikan ekonomisindeki toparlanma, dolar endeksindeki yukarı yönlü hareket, Çin ve
Hindistan’da altın talebinde dönemsel artışlar haricindeki düşüş sebebiyle altında uzun vadede düşüş beklentisi artıyor. Goldman
Sachs, Sociate General gibi kurumlar önümüzdeki yıl altında düşüşün devam edeceği yönünde görüş bildirdiler. Geçtiğimiz haftalarda Morgan Stanley de altını, en az tercih edilen emtialar listesine alarak 2015 senesinde de düşüşüne devam edeceğini belirtmişti.
Küresel büyüme beklentilerindeki genel düşüklük ve IMF’nin küresel büyüme beklentilerini düşürmesi ile altın Ekim ayı başında
art arda iki haftalık kazanç kaydetmiş olsa da Çin ve ABD’den piyasa beklentileri üzerinde gelen Büyüme verileri bu endişeleri
azaltarak altında aşağı yönlü baskıyı arttırmıştı. Ancak geçen hafta AB Komisyonu ve OECD tarafından küresel büyümeye dair
aşağı yönlü revizeler yapıldı. Dolayısıyla bu endişeler devam ediyor. ABD’den gelen istihdam piyasası verileri ise Tarım Dışı İsithdam Değişimi beklentilerin altında kalsa da İşsizlik Oranı Temmuz 2008’den beri en düşük seviyede kaydedildiğinden genel anlamda olumlu idi.
İsviçre’de Kasım ayı sonunda yapılacak altın referandumu ise evet sonucu çıkması durumunda Merkez Bankası’nın yüksek miktarlarda altın alımı yapma zorunluluğu sebebi ile piyasada volatilite yaratabilir. Anketlerde şu an hayır oyları önce görünüyor ancak
referandum yaklaştıkça gerçekleşecek anketler takip edilmeli.
Altın fiyatları, her emtiada olduğu gibi arz-talep dinamikleri; güvenli liman olarak tanımlandığından jeopolitik riskler ve Amerikan
ekonomisinin gidişatı ve Amerikan Dolarının değeri üzerinden fiyatlanıyor. Ayrıca Merkez Bankalarının rezervde tuttuğu altın stokları ve yüksek miktarda alım-satım olasılıkları da piyasayı etkileyen bir diğer faktör.
Merkez Bankaları Rezervleri ve İsviçre Altın Referandumu
30 Kasım’da ECB ve 19 diğer Avrupa ülkesi merkez bankalarının 1999 senesinde Euro bir para birimi olarak ortaya çıktığında Euro’ya güveni henüz oluşturamadan Avrupalı yatırımcıların güvenli liman olarak altına aşırı yönelmelerini önlemek adına yüksek
oranlarda altın satmamak üzere imzaladığı anlaşma kapsamında olmayan İsviçre’de olmayan İsviçre’de gerçekleşecek olan Altın
Referandumu sonucunda ’evet! Çıkması durumunda İsviçre Merkez Bankası 1500 tonluk (yıllık dünya üretiminin yarısı kadar) altın
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
alımı yapmak zorunda kalabilir. Toplamda bu günkü fiyatlarla 56 milyar dolarlık bir harcama gerektirecek alımların senelik 300 ton
olarak 2019 senesine kadar tamamlanması beklenebilir. Bank of America’ya göre senelik global altın talebinin %7’sine denk gelen
bu alımlar altın fiyatlarında %18’lik bir ralliye sebep olabilir. Küresel altın talebi toplamda Dünya Altın Konseyi’ne göre 4065 ton
idi.
Oylama kapsamında karar verilecek üç konudan bir tanesi Merkez Bankası rezervlerinin %20’sini altının oluşturması. Dünya Altın
Konseyine göre İsviçre Merkez Bankası’nın şu anki rezervlerinin %8’ini altın oluşturuyor. ‘İsviçre altınımızı biriktir sloganıyla oluşturulan tekliften olumlu cevap çıkarsa Merkez Bankası rezervlerini %20’ye çıkarmak durumunda kalacak ve önümüzdeki beş yıl içerisinde 1500 ton civarı altın satın alarak tekrar satılmasına izin vermeyecek, böylelikle sahip olunan altın miktarının tamamı ülke
içerisinde tutulmuş olacak. Şu ana kadarki anketlerden %44 civarı evet oyu görünüyorken, %39 ise hayır oyu kullanıyor. Ancak
altın piyasasında hareketlenme yaratabilecek bu referandumun tarihi yaklaştıkça anketlerdeki gelişmeleri izlemekte fayda var.
UBS Analist Beat Siegenthaler’e göre ise referandumdan evet oyu çıkması durumunda altın piyasası üzerinde oldukça etkili olacaktır. Ancak altın fiyatlarında son zamanlarda görülen volatilite sebebi ile seçmenleri altının güvenli bir yatırım aracı olduğuna
inandırmak oldukça zor olduğundan evet oyuna ikna etmek de zor olacak ve referandumun evet oyu ile sonuçlanması zor görünüyor.
İsviçre’nin altın rezervlerinin yaklaşık %70’i ülke içinde, %20’si yurt dışı bankalarda ve %10 civarı bir bölümü de Kanada’da tutuluyor. Evet oyu sonucunda yurtdışındaki rezervlerin de ülke içine taşınması ve yaklaşık 2700 ton olan dünya altın üretiminin yarısı
kadarını satın alması gerektiğinden, bu işlemin referandum sonuçlarına göre altın alınacaksa bile Merkez Bankası tarafından kademeli olarak hayata geçirmesi bekleniyor. İsviçre’deki 30 Kasım referandumu ve öncesinde açıklanacak anket sonuçları altın piyasasında hareketlenme yaratabileceğinden takip edilmeli.
Arz – Talep Dengeleri
Çin ve Hindistan’ın toplam altın talebi küresel altın talebinin %50’sinden fazlasını oluşturuyor. 2013 senesinde global talebin
28%’ini Çin, 25%’ini ise Hindistan oluşturmuştu, dolayısıyla Çin veya Hindistan’daki talep dengeleri global talebi de etkileyebiliyor.
Dünya Altın Konseyi Ağustos ayında yayınladığı 2. çeyrek raporunda Çin ve Hindistan’da yaşanan talep düşüklüğü öncülüğünde
ikinci çeyrekte global altın talebinin %16 düşüş gösterdiğini kaydetmişti.
Hong Kong İstatistik Ajansı’nın verilerine göre Eylül’de Çin’in net altın ithalatı Nisan ayından beri en yüksek seviyede ve 61.7 ton
civarında idi. Ağustos ayında ise 25.6 ton olan bu veri geçen senenin Eylül ayında 109.4 ton olarak kaydedilmişti. Eylül ayında bir
önceki yıla göre 11.4% artış gösteren mücevher satışları ise mücevher talebinde artış olduğunu gösteriyor. 2013 senesindeki
düşük altın fiyatlarından sonra Çin’de 2014 senesinde altın ve mücevher talebi hem fiyatlardaki düşüşün devamının gelmemesi
hem de anti-yolsuzluk kampanyaları sebebiyle uygulanan ekstra denetimlerin de etkisi ile mücevher alışverişinin hacminin azalması sonucu bu sene ilk yarıda 52% düşüş göstererek 192.5 milyon ton seviyesinde gerçekleşmişti. Buna rağmen 2013 sene
sonu rakamlarına göre ise altın talebinde Çin Hindistan’ı geçerek lider altın tüketicisi olmuştu. Çin’de altın/mücevher ticaretinde
kayıt dışılık veya yolsuzluk konusunda hala problem olabileceği endişeleri ise halen mevcut. Geçtiğimiz hafta Çin hükümeti Çin’in
güney bölgelerinden Guangdong’a bir önceki yıl 1.39 milyar dolar civarında olan mücevher siparişlerinin bu sene Eylül ayında
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
10.8 milyar dolara yükselmesinin ardından bölgeye bir denetçi grubu gönderdi. Haziran ayında ülke genelinde 10 milyar dolarlık
kayıtsız ticaret yapıldığının fark edilmesinin ardından mücevher ticaretinin yoğunlukla gerçekleştirildiği bazı bölgelere denetçiler
gönderildi.
Hindistan’da ise seçimler ve cari Açıkta genişlemeyi engellemek amacıyla ithalat konusunda uygulanan yasal sınırlamalar sonucu
Dünya Altın Konseyi verilerine göre talepte 2014’ün ilk yarısında 34% (394.4 tona) düşüş görülmesine rağmen; kaçakçılık sorunu
baş gösterince yurt dışından külçe altın satın alınmasına izin verilmesinin ardından düşen fiyatlarla Hindistan’ın Eylül ayında dörde katlanan altın ithalatı (95 ton) Ekim ayında ise 50-60 ton civarına inmiş durumda. Geçtiğimiz ay festival ve düğün sezonu öncesinde fiziksel altın/mücevher talebinde artış görülmüştü. Tahminler bu sezonda mücevher/altın satışlarında 30-40%’lık bir artış
yaşandığı yönünde, bu festivaller sırasında senelik alışverişin 1/5’inin gerçekleştiği tahmin ediliyor. Satışlarda görülen artışa rağmen fiyatlarda geçen yılın aynı dönemine göre 7.4% düşük kaydedilirken çoğunluğu ithal olan külçe satışlarındaki artış cari açık
konusunda endişeleri arttırıyor. Hindistan’ın geçen yıl yasalaştırdığı kurallar ile ithal altına 10% vergi uygulanmıştı, ayrıca alıcılar
kargo ücretlerinin 20%’ini karşılamak zorunda idi. Dünya Altın Konseyine göre Hindistan’da altın talebi 2013’te kaydedilen 974.8
milyondan 850-950 milyon civarına inecek.
Hindistan Altın Rezervleri:
Çin Altın Rezervleri:
Kaynak: Bloomberg
Kaynak: Bloomberg
Altın fiyatlarında görülen volatilitenin en önemli sebeplerinden biri hiç kuşkusuz FED başta olmak üzere Merkez Bankaları para politikalarına dair gelişmeler ile Dolar Endeksinde görülen hareketlilik. FED’in varlık alım programını bitirmesinin ardından altında dolardaki
değerlenme ve dolar endeksindeki yukarı yönlü hareketler sonucunda güvenli liman arayışının azalması sonucunda aşağı yönlü hareket
pekişti.
FED varlık alımı bitirip ekonomik verilerdeki toparlanmaya bağlı olarak faiz artırımının zamanının belli olacağını söylerken, Japonya’da ve Avrupa Bölgesi’nde ek genişleme paketleri açıklanmasının ardından piyasada ABD ekonomisindeki toparlanmaya güven
pekişmiş oldu.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
Geçtiğimiz hafta Amerika’da Janet Yellen’ın faiz artırımı için toparlanma görülmesi gerektiğini özellikle vurguladığı istihdam sektörüne
dair verilerin açıklandığı hafta idi.
ADP Araştırma Kuruluşu Tarım Dışı İstihdam Değişimi 220 binlik beklentinin üzerinde 230 bin olarak açıklandıktan sonra Dolar
Endeksi’nde görülen yukarı yönlü hareket altın fiyatlarını da aşağı yönlü baskıladı. Ancak İşsizlik Oranı ise Temmuz 2008’den beri
en düşük seviyede %5.8 olarak açıklandı. Haftanın en düşük seviyesi olan 1132 dolar seviyesini test eden altın fiyatları Çalışma
Bakanlığı tarafından açıklanan Tarım Dışı İstihdam Değişikliği verisinin ise 235 binlik piyasa beklentisinin altında 214 bin olarak
gerçekleşmesinin ardından Dolar Endeksi’nde 87.80 seviyesine kadar geri görülen geri çekilme ile 1157 dolar seviyesine kadar
artış gösterdi. Hafta sonu Obama’nın Irak’a asker gönderme duyurusunun ardından dolar endeksindeki 87.32 seviyesine kadar
görülen geri çekilmenin ardından altın fiyatlarında da 1179 dolara kadar yükseliş görüldü.
Grafik 2: Altın Fiyatları:
FED tarafından faiz artırımının zamanlamasına dair önemli faktör olarak gösterilen İstihdam Piyasası verileri iyi gelen İşsizlik Oranı
ve beklentilerin altında kalan Tarım Dışı İstihdam verileri ile Amerikan ekonomisinin toparlanmasına dair karışık göstergeler olarak kaydedildi. Yine de İşgücüne Katılım Oranının da %62.7’den %62.8’e yükseldiğini belirterek, istihdam verilerinin olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Verinin ardından bazı FED üyeleri de iş piyasası raporunun güçlü olduğu yönünde söylemlerde bulundular.
Yellen para politikasını istihdam piyasasındaki toparlanmanın gidişatı ile sıkı ilişki içerisinde yönettiğini defalarca belirmişti. Ancak
Yellen’ın piyasayı değerlendirmek için kullandığı dashboard 9 parametreden oluşuyor. Bu parametreler İşten Çıkarma Oranı, Tarım Dışı İstihdam, İşsizlik Oranı, U-6 İşsizlik Oranı, İş Bırakma Oranı, İşe Alma Oranı, İş Gücüne Katılım Oranı, Açık Pozisyonlar ve
Uzun Dönem İşsizlik Oranı. Amerikan İstihdam piyasası sağlıklı incelendiğinde bu parametrelerden sadece 3’ünün kriz öncesi
seviyelere ulaştığı görülüyor. Kısacası toparlanma devam ederken, tam toparlanma için henüz devam ettiğini belirtmekte fayda
var.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
ABD’de geçtiğimiz hafta açıklanan diğer verileri inceleyecek olursak, Üretim PMI 56.1’lik beklentinin altında 55.9 olarak gerçekleşirken ISM İmalat Endeksi ise 56.2’lik beklentinin üzerinde 59.0 olarak gerçekleşti. ABD’de Fabrika Siparişleri –0.6% olarak beklentiler dahilinde gerçekleşti ve Hizmetler PMI ise 57.3’lük beklentinin altında 57.1 olarak açıklandı.
Önceki haftalarda Amerika’nın 3. çeyrek Büyüme verisinin piyasa beklentileri üzerinde gerçekleşmesi piyasada olumlu algılanmıştı ve
Dolar Endeksi’ndeki yukarı yönlü hareket ile altın fiyatlarını aşağı yönlü baskılamaya başlamış idi. Ancak küresel büyüme beklentilerindeki düşüklük devam ediyor.
6 Ekim’de IMF küresel büyüme beklentisini 2014 senesi için 3.8%’ten 3.3%’e; 2015 senesi için ise 3.1%’ten 3.0%’e indirmesinin ve
FOMC toplantı tutanaklarında bahsedilen küresel büyümede düşüklük sebebiyle ABD ekonomisinin de büyüme konusunda sıkıntı yaşayabileceği ve güçlü doların ABD ekonomisine olumsuz etkisi olabileceği yönündeki söylemler ile piyasada panik artmış, ardından ABD’den ve Çin’den gelen beklentiler üzerindeki Büyüme verileri bir miktar rahatlama yaratmıştı. Geçen hafta ise OECD
de global büyüme potansiyelinin yavaşladığını ve 2014 için %3.3, 2015 için %3.7 ve 2016 için %3.9 büyüme beklediğini açıkladı.
ABD için ise 2014’te %2.2, 2015’te %3.1 ve 2016’da %3.0 büyüme bekliyor. Euro Bölgesi için ise 2014’te %0.8, 2015’te %1.1 ve
2016’da ise %1.7; Çin için 2014’te %7.3, 2015’te %7.1, 2016’da ise %6.9 büyüme beklediğini açıkladı. Bu hafta AB Komisyonu da
Euro Bölgesi’ne ve Almanya’ya dair büyüme beklentilerini düşüren bir açıklama yaptı. AB Komisyonu Euro Bölgesi için 2014 Büyüme beklentisini %1.2’den %0.8’e, 2015 için %1.7’den %1.1’e revize etti ve 2016 için ise %%1.7 olarak beklediğini açıkladı. Almanya
için ise 2014 senesi büyüme beklentisini %1.8’den %1.3 ‘e, 2015 senesi için ise %2.0’dan %1.1’e indirdi. 2016 senesi için ise %
1.18 olarak beklediğini belirtti. Dolayısıyla küresel büyüme beklentisindeki düşüklüğün devam ettiği aşikar.
Çin’de HSBC İmalat PMI beklentiler dahilinde 50.4 olarak açıklansa da, Üretim Dışı PMI 53.8 ile bir önceki ayın 50.4 olan verisinden düşük gerçekleşti. HSBC Hizmet Sektörü PMI rakamları ise beklentilerin altında açıklandı (Eylül’de 53.5 olan bu veri Ekim ayı
için 52.9 olarak açıklandı ve son üç ayın en düşük rakamı olarak kaydedildi). Euro Bölgesi’nde İmalat PMI 50.7 olan beklentinin
altında 50.6; Hizmetler PMI ise 52.4 olan piyasa beklentisinin altında 52.3 olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi’nde Perakende Satışlar
ise beklentilerin altında yıllık bazda %0.6 aylık bazda ise –1.3% olarak gerçekleşti. Durgunluk belirtisi olan bu veriler ve AB Komisyonu’ndan gelen aşağı yönlü büyüme beklentisi revizeleri küresel çapta büyüme beklentilerindeki endişeyi hatırlatmış oldu. Almanya’daysa Sanayi Üretimi ise beklentiler altında 1.4% olarak gerçekleşerek, bu algıyı destekledi.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
Bu hafta Amerika tarafında veri akışına bakacak olursak en önemli veri seti Cuma günü açıklanacak olan Perakende Satışlar ve Çekirdek
Perakende Satışlar verileri olacak. Ayrıca Çarşamba günü Zincir Mağaza Satışları ve yine Cuma günü Michigan Hassasiyeti ve Michigan Enflasyon Beklentisi takip edilecek veriler arasında. Çin’de TÜFE, Sanayi Üretimi ve Perakende Satışlar verileri, Hindistan’da
da Sanayi Üretimi verileri bekleniyor olacak.
Haftanın Ekonomik Takvimi:
Önem Seviyesi
Beklenti
Önceki
10.11.2014
Tarih
Çin CPI (Yıllık)
Veri
Yüksek
1.6%
1.6%
12.11.2014
Hindistan Sanayi Üretimi (Yıllık)
Düşük
0.4%
12.11.2014
Hindistan Toplu Sanayi Üretimi (Yıllık)
Düşük
2.80%
12.11.2014
ABD Zincir Mağaza Satışları (Yıllık)
Düşük
13.11.2014
Çin Sanayi Üretimi
Yüksek
8.0%
8.0%
13.11.2014
Çin Perakende Satışlar
Düşük
11.6%
11.6%
14.11.2014
ABD Perakende Satışlar (Aylık)
Yüksek
0.2%
-0.3%
14.11.2014
ABD Çekirdek Perakende Satışlar (Aylık)
Yüksek
0.2%
-0.2%
14.11.2014
ABD Michigan Hassasiyeti
Orta
87.5
86.9
14.11.2014
ABD Michigan Enflasyon Beklentisi
Düşük
1.8%
2.9%
Sonuç Olarak;
FED’in varlık alım programının bitirilmesi ile altın fiyatları yıllık kazancı sıfırlayarak Ekim ayı sonu itibariyle 3.40% düşüşe geçti. Küresel
büyüme beklentilerindeki genel düşüklük sebebiyle Ekim ayının ilk iki haftasında kazanç kaydeden altın fiyatlarında aşağı yönlü baskı
ABD ve Çin’den piyasa beklentileri üzerinde gelen verilerin ardından arttı. Geçen hafta beklentilerin altında açıklanan Tarım Dışı İstihdam
Değişikliği verisinin altından altın fiyatları 1157 seviyesini test etti, ancak istihdam verilerinin Temmuz 2008’den beri en düşük seviyelerde
açıklanan İşsizlik Oranını da göz önüne alırsak genel anlamda iyi olduğunu ve ABD’ye dair toparlanma algısını desteklediğini söyleyebiliriz.
İsviçre’de gerçekleşecek olan referandum evet oyu çıkması durumunda piyasa üzerinde oldukça etkili olabilir. Ancak anketlerde şu an
görünen durum hayır yönünde. Hindistan ve Çin’de ise görülen talep artışı dönemsel olduğundan sene başından beri görülen talep düşüklüğü göz ardı edilemez. Daha önceden de belirttiğimiz gibi ABD’den bazı ekonomik verilerin beklentileri karşılamadığı durumlarda
yukarı yönlü hareketler gerçekleşebilir; dolayısıyla Amerika’da ekonomik verilere göre kısa vadede yukarı yönlü hareket beklenebilir. Ancak orta ve uzun vadede FED’in varlık alım programını sonlandırması ile faiz artırımı beklentileri sebebi ile Amerikan dolarının daha da
değer kazanmasına paralel olarak altın ayı piyasasında diyebiliriz.
Kısacası altının gidişatı için küresel büyüme beklentilerini, altın piyasası arz-talep dengelerini ve önemli ABD verilerini takip etmeye devam edeceğiz. Altında kısa vadede yukarı yönlü hareket mümkün olabilir ancak uzun vadede ise Amerikan ekonomisinde toparlanmaya
ve sıkılaştırıcı para politikasına bağlı olarak aşağı yönlü hareket beklentisi artacaktır.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
Altın Piyasası Teknik Görünüm:
Altın fiyatlarında 1180 direnci üzerinde 1205 seviyesi denenebilir. 1205 seviyesinin altında kalındığı sürece altın ayı piyasasındadır. Aşağı yönlü hareketlerde 1170 dolar seviyesinin altında öncelikle 1120 dolar seviyesi sonrasında aşağı yönlü ana kanalın alt
bandı olan 1070 dolar desteği denenebilir.
Grafik 1: Altın Teknik Analiz
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
Dolar Endeksi Teknik Görünüm:
Dolar Endeksi’nde aşağı yönlü hareket ve 87 seviyesine kadar geri çekilme gerçekleşebilir. Bu seviyede oluşacak yukarı yönlü baskı ile 87.50 seviyesine doğru hareket gerçekleşecektir ve bu seviyenin yukarı yönlü kırılması durumunda 87.90 ve 88.30 seviyelerine kadar yükseliş gerçekleşebilir.
Grafik 2: Dolar Endeksi:
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması zorunlu olan Uyarı Notu’nu en arka sayfada bulabilirsiniz.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar” hakkında tebliğ uyarınca yayımlanması
zorunlu olan Uyarı notu:
Bu rapordaki veri ve grafikler güvenilirliğine inandığımız kaynaklardan derlenmiş olup, raporda yer alan yorumlar sadece ATIG YATIRIM
MENKUL DEĞERLER A.Ş.’nin görüşlerini yansıtmaktadır. Bu bilgiler ışığında yapılan ve yapılacak olan yatırımlardan ATIG YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş. sorumlu tutulamaz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise
genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece bura da yer alan
bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.”
ATIG YATIRIM MENKUL DEĞERLER A.Ş.
Barbaros Mah. Al Zambak Sok. No:2
Varyap Meridyan Sitesi A Blok Kat:16
Batı Ataşehir İstanbul/Türkiye