PROF. DR. IRFAN DEVRANOGLU, KULAK ÇINLAMASI Portal Adres : www.saglikekibi.com İçeriği : Haber Tarih : 03.04.2014 : http://www.saglikekibi.com/can/kulak-burun-bogaz-hastaliklari/prof-dr-irfan-devranoglu-kulak-cinlamasi.html Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, Kulak çınlaması Ayrıntılar : Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, ?Çınlama 24 saat boyunca devam eder ve kronik hale gelirse hastada kulak çınlaması sorunu oluşabilir dedi. Medikalplusın haberine göre Tinnitus rahatsızlığı önemsiz görünse de zaman zaman çok ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor. Erken tanı ve doğru tedavi ile önemli hastalıkların eşiğinden dönmenin mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. İrfan Devranoğlunun sorulara verdiği yanıtlar şöyle: Tinnitus nedir? Halk arasında kulak çınlaması olarak adlandırılan Tinnitus gerçekte dışarıdan gelen bir sesli uyaran olmadan hastanın ses algılamasıdır. Bu ses değişik tonlarda ve özelliklerde olabilir. Hastalar bu sesleri kimi zaman bir çınlama sesi gibi duyarken, kimi zaman uğultu, rüzgar sesi veya bir makinenin çalışma sesi gibi tarif edebilirler. Bunların hepsine birden Tinnitus adı verilir. Türkiyede görülme sıklığı nedir? Türkiye de 5 milyon kişi kulak çınlaması rahatsızlığıyla yaşıyor. Dünya nüfusunun ise üçte biri kulak çınlaması şikayetiyle doktorlara müracaat ediyorlar. Yaklaşık 2-2,5 milyar insanın kiminde az, kiminde dayanılmaz bir çınlama olmakta. Rusyada bulunan ve Almanyada geliştirilen yeni tedavi yöntemiyle son bir yıl içinde 2.500 hastanın 1.800²ünde kesin sonuca ulaşıldı. Bu durum yüzde 75²lik bir başarı oranına işaret etmektedir. Hangi yaşlarda sıklıkla görülür? Kulak çınlaması 14-85 yaş arası herkeste görülebiliyor. Ancak bu soruna kadınlarda daha sık rastlanıyor. Kadınların ıslak saçla dışarı çıkmaları, hava akımıyla birlikte kulakta bir kireç tabakasının oluşmasına yol açıyor. Menopoz dönemi de kadınlarda çınlama sorunu meydana getirebiliyor. Sakız çiğnemek, kasları çalıştırdığı ve çok iyi bir fizik tedavi yöntemi olduğu için herkese günde en az 1 saat sakız çiğnemesi öneriliyor. Tinittusa sebep olan ciddi sorunlar neler? Enfeksiyon, Kulak zarında delinme, Orta kulakta sıvı birikmesi, Orta kulaktaki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi. Baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri (anevrizma). Denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan bir tümör (akustik nörinom), İşitme kaybı. Alerji. Yüksek veya düşük tansiyon. Tümör. Şeker hastalığı. Tiroid problemleri. Baş ve boyun bölgesine gelen darbeler. Bazı romatizma ilaçları. Bazı antibiyotikler. Sakinleştirici ilaçlar. Tinnitusun her durumunda tedavi farklı gerçekleşir. Dolayısıyla uzman kontrolü ile gerçek neden tespit edildikten sonra uygun tedavinin yapılmasının önemi büyüktür. Tinnitus çoğunlukla işitme sinirlerinin mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan uçlarında meydana gelen hasarlardan ötürü gelişir. Bu sinir uçlarının sağlıklılığı doğru ve kesin duymayı sağlar ve bunlarda meydana gelecek bir hasar işitme kaybı ve Tinnitusa yol açar. İlerlemiş yaşla birlikte sinir uçlarında bazı değişiklikler meydana gelir bu da beraberinde Tinnitusu getirir. Yüksek sesle müzik dinlemek de zararlı mı? Günümüz dünyasında yüksek ses Tinnitusun muhtemelen en sık rastlanan nedenidir ve işitme kaybına da yol açar. Ne yazık ki birçok insan endüstriyel gürültünün, yangın alarmlarının, yüksek sesle müzik dinlemenin ve diğer gürültülerin ne kadar zararlı olduğundan ya habersiz ya da bunu umursamamaktadır. Stereo kulaklıklarla yüksek müzik dinlemek riski daha da fazlalaştırmaktadır. Tinnitusun azalması için bir şey yapılabilir mi? Tabii yapılabilir. Her şeyden önce işitme sisteminin vücudun en hassas ve kırılgan sistemi olduğu hatırlanmalıdır. Bu nedenle şunları yapmak Tinnitusun azalmasına yardımcı olacaktır. Yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan korunun. Kan basıncını sürekli kontrol ettiriniz. Kontrol altında olması için doktorunuza başvurun. Tuzlu yiyeceklerden uzak durun ve yemeğinize tuz eklemeyin. Sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durun. Günlük egzersizler kan akımınızı düzenler. Yeterince dinlenin ve çok yorulmaktan sakının. Sesten endişelenmeyin. Kulak çınlaması sağır olunmasına neden olmaz. Başka hastalıklara sebep olabiliyor mu? Kulak çınlaması bir hastalık olması yanında bazen de karşımıza başka hastalıkların belirtisi olarak çıkabiliyor. Bunların arasında kafatası tümörleri, dolaşım bozukluğu, damar rahatsızlıkları ve kireçlenme yer alıyor. Bu yüzden muayene ve testlerin ihmal edilmemesi ve kulak çınlamasının başka hastalıkların habercisi olup olmadığının öğrenilmesi büyük önem taşıyor. Tedavisi nasıl yapılır? Yakın zamana kadar Tinnitustan çekenlere pek fazla yardımcı olunamıyordu. Bununla birlikte yaşamaya alışmaları öneriliyordu. Ama artık lazer yöntemi Tinnitus tedavisinde seçenekler arasında. Çeşitli testlerle sorunun nereden kaynaklandığı belirleniyor. Ardından ?Quantum Lazer terapisiyle tedaviye başlanıyor. Kulağa lazerle, biyo-uyarıcı etki oluşturuluyor. Amaç, soruna zemin hazırlayan karmaşık süreçleri, vücudun doğal yolla kontrol altına almasını sağlamak. Tedavi çınlamanın şiddetine göre 12 seanslık lazer ve elektromanyetik dalgalardan oluşuyor ve yaklaşık 2,5 ay sürüyor. Tedavi ile hem hasar onarılıyor, hem de hücre yenilenmesi sağlanıyor. Tinnitus Pen (Green Medical Laser) ile ise; Tinnitus hastaları her gün 20 dakika 90 gün boyunca kendi kendilerine tedavi uygulayabiliyorlar. Ayrıca diyet programına uyulması da gerekiyor. Aranan Kelimeler:kulak ç?nlamas? en iyi doktorkulak ç?nlamas? doktorlar?prof dr irfan devrano?luprof dr devrano?lukulak ç?nlamas? profkulak ç?nlamas? ile ilgili doktorlarprofesörden kulak ç?nlamas?kulak ç?nlamas?nda en iyi doktorkulak ç?nlamas? tedavisi dr irfan devrano?lukulak ç?nlamas? profesör PROF. DR. SEDAT ÖZKAN, KANSER HASTALARINA PSIKOLOJIK DESTEK VE... Portal Adres : www.saglikekibi.com İçeriği : Haber Tarih : 03.04.2014 : http://www.saglikekibi.com/can/pratikbilgi/prof-dr-sedat-ozkan-kanser-hastalarina-psikolojik-destek-vermek-ger PROF. DR. SEDAT ÖZKAN, KANSER HASTALARINA PSIKOLOJIK DESTEK VE... PROF. DR. SEDAT ÖZKAN, KANSER HASTALARINA PSIKOLOJIK DESTEK VE... PROF. DR. ZEYNEP OSAR SIVA FAZLA SEKER VE ZEHIR Portal Adres : www.saglikekibi.com İçeriği : Haber Tarih : 03.04.2014 : http://www.saglikekibi.com/can/pratikbilgi/prof-dr-zeynep-osar-siva-fazla-seker-ve-zehir.html Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva Fazla şeker ve zehir Ayrıntılar : Kanda yükselen şeker miktarının vücutta zehir etkisi yaptığı belirtildi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva, Türkiyede şişmanlık sıklığının artışına paralel olarak şeker hastalığının da artığını söyledi. Şişmanlığın vücuttaki yağ dokunun artışı olduğunu anlatan Prof. Dr. Siva, şöyle konuştu: ?Özellikle karın tipi şişmanlık, şeker hastalığı için risk oluşturuyor. Çünkü sayıca çoğalan ve hacmi büyüyen yağ hücreleri şeker oluşumunu kolaylaştıran birtakım maddeler salgılıyor. Bunun sonucunda da insülin direncine yol açıyorlar ve şeker hastalığına neden oluyorlar. Şeker hastalığında bel çevresi önemli bir gösterge. Kilolu, fazla şeker tüketen, ailesinde şeker hastası olan kişiler dikkatli olmalı. Unutulmasın ki, fazla şeker vücutta zehir etkisi yapar. Damarlarla tüm vücutta dolaşarak organlara hasar verir. ŞEKER HASTALARININ YÜZDE 80²İ KİLOLU Şeker hastalığı uzun süre kontrolsüz bir şekilde giderse sinir uçlarında tahribata yol açabiliyor. Hastalara tanı konulduğunda yüzde 30²unun sinir uçlarında tahribat olduğunu belirten Prof. Dr. Siva, sözlerini şöyle sürdürdü: ?Şeker hastalığı, belirti vermeden sessizce ilerleyebilir. Türkiyede ne kadar şeker hastası varsa, bir o kadar sayıda da hasta olduğunu bilmeyen vardır. Şeker hastalığında çok su içmek, gece iki defadan fazla idrara kalmak, ayaklarda yanma, uyuşma, bulanık görme, halsizlik, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler olabilir. Bu belirtilerinden en az ikisi olan kişi iç hastalıkları uzmanına gitmeli, şeker değerlerini ölçtürmeli. Fakat risk altında olan kişilerin yani ailesinde şeker hastası olan kişilerin, belirtileri olmasa bile şekerlerini ölçtürmeleri gerekiyor. Herkese haftada 150 dakika egzersiz ve kilolarının en az yüzde 10²unu vermesini öneriyoruz. Çünkü şeker hastalarının yüzde 80²i fazla kilolu. Vücutta belli bir miktarda şeker olmadığı zaman vücudun faaliyetlerini sürdüremediğini söyleyen Prof. Dr. Zeynep Oşar Siva, sözlerine şöyle devam etti: ?Kas doku, yağ doku ve karaciğer insülin varlığında şekeri kullanabiliyor. Mevcut insülinin etkisinin zayıflaması veya miktarının yetersiz olması nedeniyle vücut organ ve dokuları şekeri kullanamadığında, kanda şeker yükseliyor. Dolaşımla her dokuya ulaşıyor ve organlarda hasara neden oluyor. Bir kişinin açlıkta alınan şekeri 99²a kadar normal değerdir. 126²ya kadar şeker hastalığına bir adım yaklaşanlar, 126 ve üzerini şeker hastası diyoruz. Bir şeker hastası 5 yıl boyunca şekerini kontrol altına almazsa tüm damarları etkileniyor. Damarların yanında göz, sinir uçlarında tahribatlar ona bağlı hissetme bozuklukları, ayak yaraları, nöropatik ağrılar veya böbreklerde yetersizlik ve diyalize kadar giden böbrek rahatsızlıklarına neden olabilir. Ama bu olumsuzluklar korkutmasın. Kan şekeri iyi giderse bunların hiç biri olmaz. İHA Aranan Kelimeler:prof dr zeynep o?ar sivazeynep sivadr zeynep o?ar siva önerileridr zeynep o?ardr zeynep o?ar sivadr zeynep osar sivaprof zeynep o?ar sivaprof dr zeynep sivazeynep osar sivaprof dr zeynep o?ar siva muayenehane 19 Aralık 2012 . Bir Önceki Yazı « Doç. Dr. Cem Demirel Kanser tedavisi ve gebelik Bir Sonraki Yazı ileri yaşta sivilce » Soru Sormak için Resme Tıklayın Sizde bu konu ile ilgili yorum yapabilir Soru Sorabilirsiniz Yorum yaparken veya Soru Sorarken ! Düzgün bir Türkçe kullanınız! Argo ve küfürlü kelimeler kullanmayınız! İnsanları rencide edici ithamlarda lütfen bulunmayınız! Saçma isim ve yanlış mail adresli sorular cevaplanmaz Cevabı iptal etmek için tıklayın. İsim (soy isme gerek YOK) E-posta (yayımlanmayacak) (gerekli) PROF. MUSTAFA CAMGÖZ KANSERE ILAÇLA TEDAVI Portal Adres : www.saglikekibi.com İçeriği : Haber Tarih : 03.04.2014 : http://www.saglikekibi.com/can/saglik-haber/prof-mustafa-camgoz-kansere-ilacla-tedavi.html Prof. Mustafa Camgöz Kansere ilaçla tedavi Ayrıntılar : Dünyanın saygın kanser araştırma merkezlerinden biri kabul edilen Londra Imperial College Kanser Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Mustafa Camgöz, kanserin dağılmasını önleyici, solid tümörlerin yayılmasına son verecek yeni nesil bir ilaç geliştirdiklerini, gelecek yıl klinik deneylere başlayacaklarını açıkladı. Tıpta devrim niteliği taşıyan buluşunu DHAya anlatan Kıbrıslı Türk Prof. Mustafa Camgöz, kanser hastalığının oldukça kurnaz bir hastalık olduğunu, kanseri yenin ilaçların pahalı olmayacağını söyledi. Prof. Camgöz, DHAnın sorularını yanıtlarken, kanserin `Kronik bir hastalığa dönüşüp dönüşmeyebileceğine ilişkin, modern tıpın bunu hedeflediğini söyledi. Prof.Drm Mustafa Camgöz, 'Amaç; kanserle yaşayalım, kanser bizi öldürmesin. Yani; diyabet, çeşitli kalp hastalıkları, sarılık gibi birlikte yaşayalım. Bu neye varır? Kanserin dağılmasını önlemeye varır. Çünkü kanser dağılmadığı, beyin dahil vucudun her hangi bir yerinde topak halinde kaldığı müddet, orada bir tehlikesi olmaz. Yani çok az olur' dedi. Prof. Camgözün sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: * Bu konudaki araştırmaları ne kadar zamandır yürütüyorsunuz? İlaç ve ilacın yan etkileri hakkında bilgi verir misiniz? - Prof. Camgöz: Kanserin dağılması için 15 yıldır uğraşıyoruz. Bunun içinde `Nörobioloji´ dediğimiz beyin bilimlerinden 25 yıldan fazla bir süre elde ettiğimiz teknik ve konsept fikirlerini Onkoloji´ye getirdik. Amacımız her zaman toksik olmayan yani kemoterapi şeklinde olmayan ilaçları, Onkoloji´ye sunmaktı. Bunun için belirli ilaç denemeleri yaptık. Ve gerçekten şu an da `in-vitro´ bazında insan hücerelerinde kanserin dağılmasını `invazyonu´ önleyebileceğimize inanıyoruz. Bu buluş, bizim için çok heyecan vericidir. Şu şekilde: birincisi; kanserin dağılmasını önleyeceğiz diyoruz. İkincisi; üzerinde durduğumuz, geliştirdiğimiz ilaçlar toksik değil, normal ilaç gibi diyelim. Üçüncüsü ise bu ilaçlar pahalı olmayacak. Olmasını beklemediğimiz ilaçlar. Daha öncede belirttiğim gibi, modern tıbbın Onkoloji´de ana hedefi olan kanserle yaşabilme realitesinin bir adım daha ileriye taşıdığımıza inanıyorum. * Kanserle mücadele yerine kanserle yaşamayı mı öğrenmek gerek? - Prof. Camgöz: Bu bence çok realist bir tutum. Bunu şimdiden benimsemeliyiz. Bunu da yapmak için, bizim ilaçlarımızı bir kenara koyalım, erken tanı gibi önleyici tedbirler, gıda yolu ve hayat tarzıyla ilerlemesini, dağılmasını önleyecek yöntemleri uygulamak şart. Bir hastada kanser oluşursa, tabii en tehlikeli, en korkutucu gelişme kanserin dağılması olacak. Biz de hemen bahsettiğimiz bu ilaçlarımızı sunabileceğiz ki tedavi başlarken ve `ilerisinde tehlike olur şeklinde düşünürsek, bu dağılmayı önleyelim istiyoruz. Tabii önümüzde yapılacak çok işler var. Bu ilaçları kronik şekilde yani diyabet hastaları nasıl hergün ilaç alır, bizde bu şekilde kanserin dağılmasını önleyerek, hastalarımızın kanserle yaşamalarını istiyoruz. Şu anda o noktadayız. * Kanseri tamamen yok etmek mümkün değil mi? - Prof. Camgöz: Kanser bir yerde başlar ve zaman geçtikçe dağılır. Bazı agresif kanserler, teşhis olduğunda dağılmış durumdadır. Bizim yapabileceğimiz, tıp dünyasının inancına paralel olarak, kanser hücrelerini öldürmek değil. Bu çok kompleks bir alana giriyor. Şu anda tüm uzmanların, uluslararası bazda inancı, ´kanseri, kanser hücrelerini öldürmeye çalışmayın çünkü, yüzde 99.99²unu bile öldürseniz, geriye kalan hücreler çok daha agresif olabilir. Kanser çok kurnaz bir hastalık. Bunun için modern tutum, kanseri kontrol etmek. Kanseri öldürmeye çalışmayalım, kanserle yaşamanın yöntemlerini geliştirelim ve o şekilde hayatımız devam etsin. * İlacın deneme aşamasının tamamlanması için ne kadar zaman gerekiyor? - Prof. Camgöz: Bu işlemin dünyanın çeşitli merkezlerinden yürütülmesi gerekiyor. Hazırlığı ve operasyonu oldukça büyük. Nasılsa patentimizin var. Bir şekilde şirketlerle ya da üniversite bazında bunu başlatacağımıza inanıyorum. 5 yıl gibi bir süreçten bahsettim. Belki daha kısa bir zamanda anlayacağız. Laboratuvarlarda mükemmel bir şekilde çalışan toksik olmayan ilaçlar, kliniksel bazda ne kadar etkili olacağını göreceğiz. Önümüzdeki bu 5 yıllık zaman, İngilizce de `make or break´ (batmak ya da çıkmak) dediğimiz yani ilaçlarımız hastaneye nasıl girecek, nasıl uygulanacak; dozları, rejimleri nedir? Bütün bunları bekleyeceğiz. Bu çok heyecan verici bir nokta bizim için gerçekten. Tüm tıp dünyasının ve tüm hastaların istediği bir şey. Bu, önümüzde bir realtiye olarak duruyor. Bundan sonraki safhada, belki kanseri daha iyi anlayarak, kanser hücrelerini yamamıyla temizlemek yoluna gidilebilir. Ancak bu büyük bir alan, büyük uğraşmalar var. Yalnız değiliz burada. * Kanser araştırmalarında hastalığın tedavisi bakımından uygulanabilecek en iyi ilacı buldunuz. Dünyada ilk siz başardınız. Başarınızı neye borçlusunuz? - Prof. Camgöz: Mümkün olduğunca mütevazı olmak isteyen birisiyim. Kanser alanında çok çalışmalar var. Büyük bir güç var. Büyük olaylar dönüyor! Büyük şirketler var. Kanserin kendi başına bir ekonomisi, politikası var. Zaten `kanserden öleceğiz´ endişesi çoktan bitti. Kanserle bir şekilde bir yere kadar mücadele edebiliyorsunuz. Tabii erken teşhis olursa. Ayrıca kanserin dağılımını önlemek ve kanserle yaşayabilme olanağını yaratmak için geliştirilen toksik içermeyen yeni nesil ilaçların, normal ilaçlardan daha ucuz bir şekilde geliştirilecek olması bizi sevindiriyor. * Bu ilaç için patent almak sizin için kolay oldu mu? - Prof. Camgöz: Şimdi önümüzdeki sürece bakalım. Biz önce bazı şirketlerle tartışma noktasına geleceğiz. Bu buluşlarımızı patentlemiş durumdayız. Araştırma ve ilaç geliştirme dünyasında patentiniz yoksa, kısa yoldan gidemiyorsunuz. Biz de ilk olarak bu adımı attık. Bunun bize verdiği güvenle açılabildik. Şimdi bu patentimizi kullanarak, şirketlerle `Bu ilaçları nasıl geliştirebiliriz? diye diyaloga başlayacağız. Bizim ilaçlarımız toksik olmadığı için klinik denemelerinin çok hızlı olmasını bekliyoruz. Bu durmumuzu kolaylaştırıyor. Ancak yine de bir ilaç denemesini yapmak, muazzam bir kaynak gerektiriyor. * Kanser araştırmaları konusunda Türkiyede çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz? - Prof. Camgöz: Türkiye´de İstanbul Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi ile çeşitli temaslarım oldu. Hala ortak çalışmalarımız var diyebilirim. Kendi insanlarıma çok inanıyorum. Şu anda 3 Türk öğrencim var. Burada doktora yapıyorlar. Benim görüşüm Türk insanında büyük bir potansiyel var. Yeter ki yönlendirelim, kaynak sağlayalım. Çünkü kanser araştırmaları sadece teknik değil, çok pahalı bir alan. Buraya yatırım yapmalı. Ve bu gençlerdeki potansiyel geliştirilmeli. Olumlu şeyler oluyor. Bizde daha fazla işbirliği yapmaya hazırız. Prof. Mustafa Camgöz kimdir? Aslen Lefkoşa doğumlu olan 58 yaşındaki Prof. Mustafa Camgöz, 1970´te eğitime başladığı Imperial Collegeda fizik okudu, ardından biyofizik ve biyo-tıp doktorası yaptı. 1995²te Nöro-biyoloji profesörü olan Camgöz, ´kanser biyolojisi´ alanında da profesör unvanı aldı. 40 yıldan bu yana Imperial Collegeda araştırma yapan Prof. Camgöz, prostat ve meme kanseri tedavisine yönelik buluşlarıyla adını duyurdu. Aranan Kelimeler:genetik ara?t?rmalar? camgözkanser mustfa camgozmustafa camgoz unlu kanser doktorumustafa camgözprof Mustafa Camgöz PROF. DR. FARUK BUYRU, MUTLAKA YAPILMASI GEREKEN TESTLER Portal Adres : www.saglikekibi.com İçeriği : Haber Tarih : 03.04.2014 : http://www.saglikekibi.com/can/kadin-dogum-hastaliklari/prof-dr-faruk-buyru-mutlaka-yapilmasi-gereken-testle PROF. DR. FARUK BUYRU, MUTLAKA YAPILMASI GEREKEN TESTLER PROF. DR. FARUK BUYRU, MUTLAKA YAPILMASI GEREKEN TESTLER KENDINI ARASTIRMAYAN BIR KURUM: ÜNIVERSITE Portal Adres : www.stargazete.com İçeriği : Gündem Tarih : 03.04.2014 : http://haber.stargazete.com/yazar/kendini-arastirmayan-bir-kurum-universite/yazi-864275 KENDINI ARASTIRMAYAN BIR KURUM: ÜNIVERSITE ONLARIN ILACI OYUN Portal Adres : www.aljazeera.com.tr İçeriği : Haber : http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/onlarin-ilaci-oyun-0 Tarih : 02.04.2014 ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN ONLARIN ILACI OYUN EGITIM VE KÜTÜPHANE Portal Adres : www.bugunbugece.com İçeriği : Kültür/Sanat : http://www.bugunbugece.com/git-gor/egitim-ve-kutuphane Tarih : 02.04.2014 ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... Portal Adres : www.mavikocaeli.com.tr İçeriği : Gündem Tarih : 02.04.2014 : http://www.mavikocaeli.com.tr/haber/cocuklar-icin-oyle-birsey-yaptilar-k----/ ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... ÇOCUKLAR IÇIN ÖYLE BIRSEY YAPTILAR K,... » KÜTÜPHANE HAFTASI KUTLANDI Portal Adres : www.sakaryagazete.com.tr İçeriği : Gündem : http://bilecikhaber.com.tr/indexx.php?l=1&sayfa_id=666&id=229788 Tarih : 02.04.2014 » KÜTÜPHANE HAFTASI KUTLANDI » KÜTÜPHANE HAFTASI KUTLANDI 'TURUNÇGILLER VARIS TEDAVISINDE DE ETKILI' Portal Adres : www.turkishny.com İçeriği : Haber Tarih : 02.04.2014 : www.turkishny.com/health-news/90-health-news/148385-turuncgiller-varis-tedavisinde-de-etkili 'TURUNÇGILLER VARIS TEDAVISINDE DE ETKILI' 'TURUNÇGILLER VARIS TEDAVISINDE DE ETKILI' 'TURUNÇGILLER VARIS TEDAVISINDE DE ETKILI'
© Copyright 2024 Paperzz