AYLIK ORTALAMA GÖL SU SEVİYESİNİN BULANIK-OLASILIK YAKLAŞIMI İLE GÖZLENMİŞ ZAMAN SERİSİNDEN TAHMİNİ Veysel GÜLDAL1, Hakan TONGAL2 1S.D.Ü.Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Müh Böl., Isparta/TÜRKİYE [email protected] 2S.D.Ü.Fen Bilimleri Enst. İnşaat Müh. Anabilim Dalı, Isparta/TÜRKİYE [email protected] ÖZET Zaman serisi analizlerinin geleneksel yaklaşımında serinin bir trende sahip olup olmadığı, konjonktürel dalgalanmaların şiddeti, mevsimsel hareketler ve süreçteki düzensizlikler araştırılıp seriden arındırılarak temiz bir dizi “white noise (WN)” elde edilmeye çalışılır. Bu amaçla başvurulan deterministik yaklaşımların çoğunda, serideki rastgele değişkenlerin normal dağıldığı, serinin stasyoner olduğu vb. bazı ön kabullerin yapılması zorunludur. Stokastik zaman serilerinin incelenmesinde bu kabullerin uygulanabilirliğinin hemen hemen imkânsız olduğu söylenebilir. Ayrıca, temiz bir dizi elde edilme süreci çoğu zaman yorucu ve zaman alıcı bir işlemdir. Bu çalışmada, klasik zaman serisinin analizindeki kabulleri gerektirmeyen ve temiz bir dizi elde etme amacı da gütmeyen bulanık-olasılık yaklaşımı ile Eğirdir Gölü aylık su seviyeleri zaman serisinin modellenmesi hedeflenmiştir. 1. GİRİŞ Zaman serileri bir dönemden diğerine değişkenlerin değerlerinin ardışık bir şekilde gözlendiği sayısal büyüklüklerden oluşan bir dizidir. Gözlenen verilerin zaman içinde ardışık bir biçimde gerçekleşmesi bir şart değil ancak dizinin gelişimini düzenli aralıklarla görmek açısından faydalıdır. Mühendislik, işletme, çevre bilimleri, ekonomi ve diğer birçok bilimsel alanlarda kullanılan çoğu veriler zaman serisi formundadır. Zaman serileri analizinin ve modellemesinin temel amacı: (1) tek bir seriye ait gözlemlerin dinamik veya zamana bağlı yapısını anlamaya çalışmak, (2) iki veya daha fazla seri arasında geciktirme, öncelleştirme ve geri besleme ilişkilerini ortaya koymak olarak özetlenebilir. 112 Zaman serisi modelleri ile rastgele değişkenin kendi geçmiş değerlerindeki bilgiler kullanılarak varsayımsal bir açıklama sürecini dikkate alarak aynı değişkenin gelecekte alabileceği değerler tahmin edilmeye çalışılır. Rastgele değişkene ait model tahminleri belli bir olasılık içerir. Bu değerlerin gelecekte belli bir değeri aşması veya belli bir değerden küçük kalması olasılığı söz konusudur. Burada geleneksel deterministik yaklaşımların kullanılması oldukça zaman alıcı ve yorucu bir işlem gerektirir. Ayrıca deterministik yaklaşımların kullanılmasından önce zaman serilerinin oluşturulması ve simülasyonunda uygulanabilirliği hemen hemen imkansız olan verinin normal dağılımı, korelasyon katsayılarının doğrusallığı ve istatistiksel değişkenlerin kestirimi gibi kabullerin yapılması zorunludur. Oysaki literatürde geniş bir kullanım alanına sahip bulanık mantık modelleriyle bu türden zorunlu ve kısıtlayıcı kabuller yapılmaksızın eldeki gözlenmiş seriden kavramsal çıkarımlarla ya da bulanık-olasılık yöntemiyle bulanık kural tabanı oluşturulmasına dayanarak, zaman serilerinin başarılı bir modelini oluşturmak mümkün olmaktadır. [1] Modelin oluşturulmasında Markov veya ARIMA modellerindeki (Box-Jenkins yaklaşımı) gibi herhangi bir iç bağımlılığı belirlemek, klasik zaman serisi modellerinde olduğu gibi (AR, MA, ARMA) seriden eğilim, sıçrama ve periyodikliğin ayrıştırılması gerekmez. [2,3] Bu çalışmada, eldeki gözlenmiş seri, iki alt kümeye ayrılarak birinci küme ile model kurulup, ikinci kümeyle aynı dizilişe sahip serinin bir bulanık-olasılık modeliyle elde edilmesi amaçlanmıştır. Modelin metodolojisi bulanık kural temeli oluşturulmasında geçiş ve birikimli olasılık prosedürünün kullanılmasına dayanmaktadır. 2. BULANIK KÜMELER VE BULANIK KURAL TABANI Bulanık mantık, her şeyden önce düşünce, kavram, terim, önerme ve çıkarımlara dayanır. Bulanık mantıkta klasik mantık sisteminden farklı olarak sözel belirsizlikleri dikkate almak mümkündür. Klasik mantıkta görülen siyah-beyaz, evet-hayır gibi kesin kestirimler yerine gri ve belki gibi ara geçiş bölgeleri mevcuttur. Bu nedenle bulanık mantık çoklu bir mantıktır. Geleneksel modellemelerde gözlenen olayların matematik kurallarına ve diferansiyel denklemlerine ulaşmak amaçlanırken bulanık mantıkta ise olayların temsilinde denklemlere ulaşılmaya çalışılmaz. Olayları temsil eden sözel değişkenler ve bunlar arasındaki ilişkiler, matematikteki bağımlı ve bağımsız değişkenler ayrımı gibi göz önüne alınır. Buradaki sözel değişkenlerin diğer bir ifadeyle bulanık mantık değişkenlerinin herkes için aynı anlamda olmadığı, kişiden kişiye farklılık gösterebileceği hatırlanmalıdır. Günümüzde insan tecrübesinin modelleme sürecine katılması büyük önem arz etmektedir. Bilgisayarlar ise yalnızca sayısal anlayışla çalıştıkları için insan tecrübesinin bilgisayara okutulması ancak sayılarla kodlamalar yapılırsa mümkün olmaktadır. Bulanık kümeler bu kodlamada önemli bir konumdadır. Zadeh [4] “bulanık yaklaşım” önerdiği çalışmasında bulanık kümelerde her bir değişkenin 0 ile 1 arasında değişen değerlerle tanımlanabileceğini göstermiştir. Nasıl, ihtimaller hesabında 113 rastgele bir değişkene, değişik “ihtimal yoğunluk fonksiyonları” uydurulabiliyorsa “az, çok, alçak, yüksek, sıcak, ılık, soğuk” gibi bulanık kavramlar içeren bulanık kümelere de bir “üyelik fonksiyonu” atamak mümkün olabilmektedir, (Şekil 1). Bu üyelik fonksiyonlarının temsil ettiği değişkenler arasındaki ilişkileri bulanık kural tabanı ile işlemek mümkündür. Bulanık kural tabanında “eğer-ise” kelimeleri ile ayrılmış iki kısım ile bilinen bazı bilgilerden faydalı olan diğer bazı bilgilere ulaşılır. Üyelik fonksiyonları, üyelik fonksiyonlarının temsil ettiği bulanık değişkenlerin üyelik dereceleri ve bu değişkenler arasındaki ilişkilerin ortaya konduğu bulanık kural tabanı, tecrübe, sezgi, mertebeleme, açılı bulanık kümeler, yapay sinir ağları, genetik algoritmalar ve mantıksal çıkarımlar gibi değişik yaklaşımlar [5] ile oluşturulabilmektedir. 1 Ç.alçak Alçak Orta Yüksek Ç.yüksek Aşırı yüksek Üyelik derecesi 0.8 0.6 0.4 0.2 0 SN S0 Şekil 1. Bulanık alt kümeler Bulanık kural tabanı sistemi işletilerek elde edilen bulanık çıkarımların kullanılabilmesi için tek bir sayı haline indirgenmesi gerekir. Bu işleme durulaştırma denir. Literatürde sıkça kullanılan durulaştırma yöntemlerinden biri ağırlık merkezi (centroid) yöntemidir. Bu yönteminin matematiksel ifadesi aşağıda verilmiştir. [5] G N i 1 N y i mY ( y i ) i 1 mY ( y i ) (1) Burada; G, çıkarım bulanık kümesinin (Y) durulaştırılmış değeridir. mY ( yi ) , Y bulanık çıkarım kümesinin her bir y i elemanının üyelik derecesidir. N, bulanık çıkarım kümesinin elaman sayısıdır. 114 3. BULANIK-OLASILIK YAKLAŞIMI Bu çalışmada Eğirdir Gölü’nde 39 yıllık aylık ortalama göl su kotları zaman serisinin bulanıkolasılık yaklaşımla modellenmesi amaçlanmıştır. Zaman serisinin 1962–1980 yılları arasında kalan kısmı modelin kurulmasında, 1981–2000 yılları arasında kalan kısmı ise model veriminin testi aşamasında kullanılmıştır. Zaman serisine ait gözlenen su kotları, genelliği bozulmadan minimum gözlem kotuna göre 0–5 m aralığındaki su seviyelerine dönüştürülmüştür. Bu dönüşümdeki amaç bulanık alt kümelerin belirlenmesinde işlem kolaylığı sağlamaktır. Başlangıçta, aylık göl su seviyeleri normal ve konveks 13 üçgen bulanık alt kümeye ( S i ; i 1,2,3...13 ) ayrılmıştır. Bulanık kümenin normal olması, en az bir üyesinin üyelik derecesinin 1’e eşit olması, konveks olması ise başlangıç dayanağından itibaren üyelik derecesinin 1’e eşit oluncaya kadar sürekli artması sonra ise bitiş dayanağına düşen üyeler için sürekli azalması anlamındadır. Bu 13 bulanık alt küme ayrımı hem gözlenen hem de tahmini göl seviyeleri için geçerlidir, (Şekil 2). Burada; aylık su seviyesi y (t ) girdisinden takip eden aydaki su seviyesi y (t 1) elde edilmiştir. S1 Üyelik derecesi 1 S2 S3 S4 S5 S6 S7 S8 S9 S10 S11 S12 S13 0.75 0.5 0.25 0 0 0.7 1.4 2.1 2.8 3.5 4.2 Göl su seviyeleri (m) Şekil 2. Girdi ve çıktı göl seviyesi bulanık alt kümeleri Daha sonra, bulanık kümeler arasındaki ilişkileri ortaya koyan bulanık kural tabanının oluşturulmasında geçiş matrisinden yararlanılmıştır, (Tablo 1). Geçiş matrisi, durum olasılık uzayını temsil etmektedir ve elemanlarının oluşturulmasında 228 aylık göl su seviyeleri kullanılmıştır. Geçiş matrisindeki bu olasılıklardan oluşturulmuştur. 115 yararlanarak bulanık kural tabanı 4.9 Tablo 1. Rölatif geçiş matrisi S1 S2 S3 S4 S5 S6 S7 S8 S9 S10 S11 S12 S13 S1 0,67 0,33 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 S2 0,08 0,75 0,17 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 S3 0 0,08 0,75 0,17 0 0 0 0 0 0 0 0 0 S4 0 0 0,20 0,70 0,10 0 0 0 0 0 0 0 0 S5 0 0 0 0,22 0,56 0,22 0 0 0 0 0 0 0 S6 0 0 0 0 0,11 0,72 0,17 0 0 0 0 0 0 S7 0 0 0 0 0 0,27 0,63 0,10 0 0 0 0 0 S8 0 0 0 0 0 0 0,08 0,81 0,07 0,04 0 0 0 S9 0 0 0 0 0 0 0 0,15 0,70 0,15 0 0 0 S10 0 0 0 0 0 0 0 0 0,11 0,77 0,12 0 0 S11 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0,23 0,69 0,08 0 S12 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0,29 0,71 0 S13 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1* *Tecrübe ile elde edilmiştir. Bulanık kural tabanının oluşturulması, göl seviyesi tahmininde ilişkileri ortaya koyan en önemli adımdır. Oluşturulan bu bulanık kural tabanı aşağıda verilmiştir. Eğer Y(t) S1 İse Y(t+1) S1 Eğer Y(t) S2 İse Y(t+1) S2 Eğer Y(t) S3 İse Y(t+1) S3 Eğer Y(t) S4 İse Y(t+1) S4 Eğer Y(t) S5 İse Y(t+1) S5 Eğer Y(t) S6 İse Y(t+1) S6 Eğer Y(t) S7 İse Y(t+1) S7 Eğer Y(t) S8 İse Y(t+1) S8 Eğer Y(t) S9 İse Y(t+1) S9 Eğer Y(t) S10 İse Y(t+1) S10 Eğer Y(t) S11 İse Y(t+1) S11 Eğer Y(t) S12 İse Y(t+1) S12 Eğer Y(t) S13 İse Y(t+1) S13 Gözlenen ve kurulan modelden tahmin edilen göl su seviyeleri zaman serisi Şekil 3‘ de sunulmuştur. Klasik zaman sersisi analizinde serideki periyodikliğin korunması zor ve zaman alıcıdır. Oysaki Şekil 3’ e bakıldığında kurulan bu modelle, periyodikliğin karmaşık analizlere ihtiyaç duyulmaksızın başarılı bir şekilde korunduğu görülmektedir. 116 5 Test kısmı Eğitim kısmı Gözlemler 4 Göl su seviyeleri (m) Tahminler 3 2 1 0 0 100 200 300 400 500 Zaman (ay) Şekil 3. Gözlenen ve tahmini göl su seviye zaman serisi Bununla birlikte, modelin eğitimindeki ve tahminlerdeki performansını gösteren rölatif hata kriterinin pratikte kabul edilen limit değerinden (%10) oldukça küçük olduğu (Eğitim kısmı için OPH:% 5,11; Test kısmı için OPH: % 5,32) görülmektedir. y Ortalama Performans Hata (OPH ) N i yi i N i 1 x100 yi (2) 4. SONUÇLAR Klasik zaman serisi analizlerinde eldeki zaman serilerinin modellenmesinde, serideki trendin, periyodikliğin, mevsimsel değişimlerin ve konjonktürel hareketlerin korunması oldukça güçtür. Halbuki, önerilen bulanık-olasılık yaklaşımlı modelde bu etkenler başarılı bir şekilde korunarak ileriye dönük etkin tahminler yapmak mümkün olabilmektedir. Ancak bu yaklaşım Markov ya da ARIMA modelleri gibi, eldeki seriyle aynı istatistiksel özelliklere sahip farklı dizilişte yeni serilerin elde edilmesinde kullanılmaz. Bu çalışmada, Eğirdir Gölü’ne ait aylık ortalama göl seviyelerinin tahmininde bulanık-olasılık yaklaşımının başarılı bir uygulaması gerçekleştirilmiştir. 117 REFERANSLAR [1] ŞEN, Z. and TATLI, H., A New Fuzzy Modeling Approach for Predicting the Maximum Daily Temperature from a Time Series, Tr. J. of Engineering and Environmental Science 23 (1999), 173-180. [2] BOX, G.E.P., JENKINS, G. M., REINSEL G.L. “Time Series Analysis: Forecasting and Control, 3rd edition, Prentice –Hall, Englewood Cliffs, NJ, 1994. [3] FAN, J., YAO, Q., “Nonlinear Time Series: Nonparametric and Parametric Methods”, Secaucus, NJ, USA: Springer-Verlag New York, Inc., 2003. [4] ZADEH, L.A., “Fuzzy Sets”, Information and Control, 8, 338-353, 1965. [5] ŞEN, Z., “Bulanık Mantık ve Modelleme İlkeleri”, İ.T.Ü., İnşaat Fak., 2001. 118
© Copyright 2024 Paperzz