ANASINIFI Aralık ayında anasınıfı öğrencileri ile olumsuz durumlarla başetme ve problem çözme becerileri üzerine çalışılmıştır. Hangi durum ve olayların problem olduğu öğrencilerle paylaşılmış; bunların çözümünün nasıl olabileceği ile ilgili resim çalışması yapılmış ve öğrencilerin bu resimleri sözlü olarak anlatmaları sağlanmıştır. Ayrıca Aralık ayında anasınıfı öğrencilerine kazandırılmaya çalışılan diğer beceri de farklılıklara saygılı olma becerisidir. Sınıf içi resim çalışmaları ve çeşitli sorularla öğrencilerin aynı durum ve yaşantılara farklı duygu hissedip farklı tepki verilebileceği farkındalığı sağlanmaya çalışılmıştır. 1. VE 2. SINIFLAR Aralık ayında, 1 ve 2. sınıfların rehberlik derslerinde; “Mutluluk Okulu” başlıklı sunum öğrencilerle paylaşılmış ve “neler bizi mutlu eder?, daha mutlu bir birey ve daha mutlu bir okul olmak için neler yapabiliriz?” sorularının yanıtları üzerinde tartışılmıştır. Daha sonra öğrencilere kısa bir animasyon izletilerek neler yapılabileceği konusunda alternatif çözüm önerileri geliştirmeleri sağlanmıştır. Çalışmanın sonunda da, mutlu oldukları bir anılarını resmetmeleri ve arkadaşlarıyla sözel olarak paylaşmaları istendi. Aralık ayında 1 ve 2. sınıfların diğer bir kazanımı da, arkadaşlık ilişkilerinde olumlu-yapıcı tutumlardı. “Milly, Molly ve Boğa” kitabı aracılığıyla sınıf içinde arkadaşlık ilişkileri ele alındı. Öğrencilerle çalışılan diğer bir konu “Çatışma Çözme” becerisiydi. Bir sunum eşliğinde ele alınan çatışma çözme konusu, bazı sorularla, sınıf içi tartışmalarla öğrencilerin bu becerisi geliştirilmeye çalışıldı. Konuyla ilgili kısa bir animasyon izletilip, animasyondaki kahramanların çatışma yaşarken nasıl çözüme ulaştıkları konuşuldu. 3.SINIFLAR Aralık ayında, 3. sınıf rehberlik derslerimizde ‘Kişilerarası İlişkiler’ temasında duyguların kazanımına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Duygulara yönelik, öğrenciler öncelikle şu ana kadar bildikleri duyguları hatırladılar. Daha sonra gruplara ayrıldılar ve gruplara verilen bir duygudan yola çıkarak hikayeler yazıp sınıfın duygu kitapçığını oluşturdular. Onlara belirli duyguları hissettiren yer, kişi ve olayları paylaştılar. Spesifik olarak öfke duygusuna geçiş yapıldıktan sonra öfke haritası oluşturup, öfkelendiğimizde uygulayabilceğimiz rahatlama tekniklerini uygulamalı olarak denediler. 4.SINIFLAR Aralık ayında, 4. sınıf rehberlik derslerimizde ‘Kişilerarası İlişkiler’ temasında ‘duygular’ ve ‘organizasyon becerisi ve planlama’ kazanımına yönelik çalışmalar yapıldı. Duygulara yönelik, öğrenciler öncelikle şu ana kadar bildikleri duyguları hatırladılar. Görsel okuma yöntemini kullanarak, öğrencilere duygular konulu hikayeler yazdırıldı. Spesifik olarak öfke duygusuna geçiş yapıldıktan sonra öfke haritası oluşturup, öfkelendiğimizde uygulayabilceğimiz rahatlama tekniklerini uygulamalı olarak denediler. Organizasyon becerisine yönelik olarak da öğrencilere, ‘Çıtır Çıtır Felsefe’ serisinden “Zaman Nedir?” kitabı hakkında sınıf içi tartışmalar yaptırıldı ve tartışmalar sonrasında öğrencilerle bir günlerini detaylı şekilde planlama çalışması yapıldı. 5. SINIFLAR Aralık ayında, 5.sınıflar Mind lab dersinde, “octi” oyununa devam edildi ve bunun yanısıra yeni oyun ‘Olimpik Checkers’ oyunu oynandı. Octi oyunu ile kaynaklar sınırlı olduğunda planlama ve yönetimin önemini anlama becerisi, esneklik ve çok yönlülük gösteren kararlar alma becerisi, kısa, orta ve uzun vadede kaynakları yönetme becerisi kazandırılmaya çalışılmıştır. Olimpik Checkers oyunuyla da verileri sistematik bir şekilde keşfetme becerisi, başkalarının hareketleri ile oluşturulan yeni durumlara uymada esneklik gösterme becerisi, veri adımları oluşturulurken sistematik olarak ve düzenli şekilde uzun vadeli planlama becerisi kazandırılmaya çalışılmıştır. 6. SINIFLAR Aralık ayında, 6. Sınıf öğrencilerimizle odaklanma, odağı istenen süre kadar sürdürebilme, kelime hazinelerini geliştirme, çoklu yönergeyi anlama ve uygulama becerilerini geliştirme amaçlı bulmaca, kelime oyunları, mektup yazma gibi çalışmalar yapılmıştır. 7. SINIFLAR Aralık ayında 7.sınıf öğrencilerimizle yoğunlukla ‘Zaman’ teması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Zaman algısı, zamanı değerlendirme, gelecek gibi başlıklar üzerinde durulmuş, bu konularla ilişkili videolar izletilerek sınıf içinde tartışmalar gerçekleştirilmiştir. Zaman temasının dışında Aralık ayında ele alınan konulardan biri de ‘Engelleri Aşmak’tı. Kişilerin hedeflere ulaşma sürecinde karşılarına çıkan fiziksel ve duygusal engellerin neler olabileceği, bu engellerle nasıl başa çıkabildikleri ile ilgili örnekler verilmiş daha sonra da öğrencilerin kendi hayatlarındaki engelleri düşünüp bulmaları istenmiş ve gönüllü öğrencilerle sınıf içi paylaşımlar gerçekleştirilmiştir. 8. SINIFLAR Aralık ayında rehberlik derslerinde 8. Sınıf öğrencilerimizle , ağırlıklı olarak sınav kaygısı konusunda çalışmalar yapıldı. Kaygıyı tanıma, kaygıya neden olan düşünceleri farkedip, bu düşünceleri yeniden yapılandırma amacı taşıyan çalışmalarda videolar izletilip, sınıf tartışmaları yürütüldü. Ayrıca 8. sınıf öğrencilerimizi, öğrencilerimizin motivasyonunu arttırmak ve sınav sürecinde karşılaşabilecekleri durumları biraz daha yakından tanıyabilmeleri amacıyla, geçen sene mezun olan ve Özel İzmir Amerikan Koleji’ni kazanan bazı öğrencilerimizle buluşturduk. Mezun öğrenciler, hem sınava nasıl hazırlandıklarını anlattılar hem de sınava girecek olan öğrencilerin sorularını yanıtladılar. Aralık ayı veli yazımız... KURALLAR, DİSİPLİN ve İNATÇILIK Sevgili anne babalar; Bu rehberlik bültenimiz çocuk gelişiminde kuralların ve disiplinin önemini konu alıyor. Bültenimizde ayrıca, çocuklarda sıkça görülen inatçılık davranışını inceleyerek, ev yaşantısındaki kuralların, anne ve babanın disiplin sağlamadaki tutumunun nasıl olması gerektiği hakkında size yol gösterebilecek bazı noktalara değineceğiz. ‘Disiplin’ kelime olarak başlangıçta kulağa cezayla eş anlamlı gibi gelse de, aslında disiplin kişiye belli alışkanlıklar kazandırma ve kişiyi kendisi ve çevresi ile uyum içinde yaşamaya hazır hale getirmedir. Başka bir tanıma göre ise; kişiye istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek, kendi kendini dinleme ya da iç denetim olarak da nitelenebilen ahlak gelişimini sağlamaktır. İsmi ne olursa olsun disiplin, çocuk eğitiminin vazgeçilmezlerindendir ve ilgi alanı çocuğun davranışlarını etkili bir şekilde ele almaktır. Ev ortamındaki disiplin ise, o evin ve ailenin değer, düşünce ve davranışlarına uygun, yapılması ve yapılmaması gereken davranışları içeren bir önlem sistemi, yani bir davranış sistemidir. Bu sistemde çocuğa çevre tarafından kabul gören davranış ve alışkanlıklar öğretilir. Disiplin çocuğun öz denetimini, yani kendi kendini denetleyebilme yeteneğini geliştirir. Çocuk eğitiminin amacı; çocuğa ceza verip onu pasifleştirmek değil; çocuğa uyumlu, sorumlu ve saygılı davranışları öğretip, çocuğun hem kendi haklarını hem de başkalarının haklarını gözetip, vicdanlı olmasını sağlamaktır. Çocuğun vicdan gelişiminde disiplini uygularken anne babaların bazı noktalara dikkat etmesi gerekir: 1) Kızgınlık esnasında kesinlikle disiplin uygulanmamalıdır. 2) Disiplin uygun bir zamanda kullanılmalıdır. 3) Çocuklara tercih hakkı verilmelidir. Verilen bu hak çocukların kendine güven ve kontrol hissini artırır. 4) Disiplin öğretici olmak için kullanılmalıdır. 5) Disiplinin amacı birilerinin haklı birilerinin haksız olduğunu ispat etmek olmamalıdır. Bu tür yaklaşım güç çatışmasını ve çocuğun utangaçlığını arttırmaktadır. Sosyal öğrenme kuramına göre, anne babanın uyguladığı disiplin çeşidinin, çocuğun erken yaşlarda değerleri içselleştirme yeteneğinde önemli bir rol oynadığını öne sürmektedir. Çocuğa davranışın neden onay görüp görmediğini açıklayan ebeveynler, çocuğun ne istendiğini anlamasını kolaylaştırıp kendi davranışlarının sonucunu tahmin etmesini sağlamaktadırlar. Belli başlı disiplin yöntemleri şöyledir: DİSİPLİN 1.Dış kontrollü disiplin Sözel Olumsuz Disiplin o Çocuğu Sözle Hor Görme o Korkutma ve Tehdit o Alay ve Küçümseme o Bağırma Sevgiyi Esirgeme Fiziksel Disiplin (Dayak) 2. İç Kontrollü Disiplin (Özdenetim) Yukarıda verilen disiplin teknikleri arasında en iyi olanı iç kontrollü disiplin yani özdenetimdir. Bu çocuğun, bazı kuralları benimsemesi ve dış uyaranlara gerek kalmadan bu kurallara kendi kendine uyması ve uygulamasıdır, başka bir deyişle, çocuğun kendini yönetme yeteneğini kazanmasıdır. Bunlara örnek olarak çocuğun, aileden uyarı almadan gidip dişini fırçalaması, ödevini zamanında yapması, gece belirli bir saatte yatması, odasını toplaması verilebilir. Disiplin uygulamasıyla varılmak istenen hedef de zaten budur. Ancak; çocuk doğruyu ve yanlışı öğrense bile davranışlarına yerleştirmesi zaman alabilir. Yer ve zaman şartına göre neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilebilir ancak arada bir yanılması normal karşılanmalıdır. Öz denetim eğitiminde unutulmaması gereken nokta, çocuğun ne yapıp ne yapmaması gerektiğini açıklayıp ona rehberlik etmektir. Açıklama yöntemi zihinsel bir özellik taşıdığı için, çocuk niçin davranışını değiştirmesi gerektiğini anlayacaktır. Çocuğa yol göstermek, istenmeyen davranışı önleyebilir. Örneğin çocuğun odası dağıldığında; “Odan çok dağılmış, gel birlikte düzenleyelim.” gibi bir yaklaşım çocuğa hem olumlu alışkanlık kazandırır, hem de rahatlatır. Navaro’ya göre özdenetim sağlamak için; 1) Çocuk kural ve beklentilerin katı ve değişmez olduğunu bilmelidir. Var olan kurallar çocuğun yaşına, kişiliğine ve özelliğine göre esneklik gösterebilmelidir. 2) Çocuğa koyulan kuralların nedenleri izah edilmelidir. 3) Çocuktan beklenilen davranış açık bir şekilde dile getirilmelidir. 4) Çocuklar kuralların uygulanması aşamasında aktif rol almalıdır. Ayrıca konuyla ilgili sorumlulukları üstlenmelidir. 5) Çocuktan beklenilen davranış gerçekleştiği zaman, çocuğun bu çabası takdir edilerek pekiştirilmelidir. Disiplin, tutarlılık ve esneklik gibi temel ilkeleri içermelidir. Bir yandan çocuğa kuralların tutarlı bir şekilde verilmesi gerekir. Öte yandan katı bir şekilde uygulanan kararlar hoşnutsuzluğun oluşumuna neden olabilir. Çocuklar bazen ebeveynlerin esnek davranmasını bekler. Örneğin okul öncesi çocuğu kazağını asmayı unutabilir, ya da ilkokul birinci sınıf çocuğu sevmediği şapkasını giymek istemeyebilir. Böyle durumlarda erişkinin esnek olmaya ihtiyacı vardır. Esneklik; hoşgörü, kabul ve sevgi kavramlarını da beraberinde getirir. Sevgiyi, güven duygusu izler. Sevgi ve güvene bağlı kabul edilme arzusu ve güçlü bir olumlu ilişki çocuğun davranışlarını yönlendirmede büyük öneme sahiptir. İNATÇILIK Çocuklarda 18–30 ay arası bir sürede gelişen inatlaşma, ilk 3 sene içindeki en zor, en heyecanlı ve belki de tarzını sınama açısından en ilginç dönem olarak görülebilir. Çocuklar, her dediğinize hayır diyerek, kendi kendine bağımsızlıklarını ve güçlerini sınamak ve size ne kadar önemli olduklarını göstermek için sınırlarınızı zorlarlar. İnatçılığın esas nedeni, çocuğun kendi benliğinin farkına varmasıdır. Çocuk, çevresindekilere kendi varlığını kabul ettirmek ister. Bu dönemde çocuğun direnme gücünü kırmaya çalışmak, çocuğun benliğini zedeler. Ayrıca; baskı ve aşırı kontrol, çocukta inadın yerleşmesine yol açar. İnatçı çocuk kendine söylenenin tam tersini yapar. Özellikle yapma, uslu dur gibi sözcükler, çocuğun daha fazla inatlaşmasına sebep olur. İlk çocukluk yıllarındaki inatçılık gelişimin normal bir parçasıdır. Anne baba çocuğun hangi durumlar karşısında inat ettiğini araştırıp, bu durumu ortadan kaldırmak için çaba göstermelidir. Ancak, inatçı davranışın sonunda çocuğun her isteği yerine getirilmemelidir. Çocuklar inatçı bir tutum takındığında, yetişkinler de çocuğa inatçı bir tutumla yaklaşmamalıdır. Ailenin bu durumda sınırları ve kuralları net olarak belirlemesi gerekir. Her zaman tutarlı ve kararlı olarak uygulandığında, çocuklar o kurallarla yaşamayı öğrenir. Örneğin; çocuğunuz uygun olmadığı halde o gün eşofman giymek için ısrar ediyorsa, ya baştan inatlaşmadan izin verin ya da “hayır” dediyseniz sonuna kadar kararlı kalın. Böyle bir konuda taviz vermekte sorun çıkmayabilir, ancak araba koltuğunda kemer bağlama konusunda hırçınlık gösteren bir çocuğa karşı sakinliğinizi koruyup, arabada kemer bağlama kuralını hatırlatmalı, hatta gerekirse eve dönüp bu şekilde sokağa çıkılamayacağını göstermelisiniz. Çocuğunuzun inatçılığıyla başa çıkmanın sihirli bir formülü yoktur, ancak bazı konularda alınacak önlemlerle bu dönem daha az sıkıntıyla atlatılabilir: Kararlı olduğunuzu hissettirin, dengeli davranın, özellikle anne ve baba olarak kurallara paralel yaklaştığınızı gösterin. İnadı körükleyecek davranışları önceden sezmeye ve önlem almaya çalışın. İnatlaşarak huysuzluk yaptığında ilgi göstermek yerine, sakinleştiğinde ilgi göstermeyi tercih edin. Kendini sözel olarak ifade etmesi için, siz model olun. Kalabalık bir yerde tutturma, inat ya da huysuzluk olduğunda, herkesin size baktığını düşünerek geri adım atmayın, ancak uygun olduğunda bulunduğunuz ortamdan uzaklaşın. (örn. Sakinleşene kadar arabada bekleyeceğiz gibi) Dikkatini başka bir noktaya çekmeye çalışın Çocuğunuzla aynı takımda olduğunuzu hissettirin. Kaynakça: Ovatya, P. L. (2006). İnatçı Çocuk ve Başetme Yolları. Yavuzer, H. Sorumluluk Duygusu ve Disiplin. Çağdaş A. ve Seçer Z. (2006). Anne- Baba Eğitimi. Ankara: Kök Yayıncılık
© Copyright 2024 Paperzz