ÖZEL MARMARA ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI VELİ BÜLTENİ “Emek Vermek” Kavramların Yaşamımızdaki Önemi Bilindiği gibi, kavramlar, insanın çevresindeki nesne, düşünce (fikir) ya da olayları, durumları, eylemleri (davranışları) gruplamasını sağlarlar. Bu bağlamda, her yetişkin insanın ve çocuğun çevresinde temel özellikler bakımından benzer, ancak ayrıntıları farklı, nesne, olaylar, durumlar ve eylemler bulunmaktadır. Çocuğun kavramları öğrenmesi, onun için her alanda yaşamsal önem taşımaktadır. Kavramlar, çocuğu gereksiz ayrıntılardan kurtararak olay, durum, eylem ve nesneleri daha kolay ve anlamlı olarak tanımasına, anlamasına yardımcı olurlar. Unutulmaması gerekir ki, kavram bilgisi artan bir çocuk, fırsat bulduğu her ortamda davranışları ve sözel ifadeleri ile bu kavramları kendi yaşamında uygulamaya çalışacak, başkalarının yaşamında da uygulanmasını gözlemleyebilecektir. Keşfetme davranışının çocuğun doğasında yer alması gibi, yeni bilgileri deneyerek yapma ve böylece hayata geçirme isteği de çocuklar için vazgeçilmezdir. Bu bağlamda ‘DEĞERLER EĞİTİMİ’ çalışmaları kapsamında bu ayki konumuz, ‘Emek’ kavramıdır. Hedef Varsa Emek De Vardır Emek, kısaca, mal veya hizmet üretimi sırasında ortaya konan temel insan kaynağı olarak tanımlanabilir. Terim olarak, ‘zahmete katlanmak’, ‘çaba göstermek’, kavramları ile yakından ilişkili olan emek kavramı, ‘beceri’, ‘kendini yönlendirme’, ‘zamanı etkin kullanma’, ‘sorumluluk duygusu’, ‘hedefe ulaşma’ ve dolaylı da olsa ‘özel mülkiyet’ terimlerini de içinde barındırır. Yapılan araştırmalara göre 11-14 yaş grubu çocukları için emek kavramı daha çok hedef belirleme ve bu hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri kapsar. Bu bağlamda, çocuğun kendisi için hedef(ler) koyması ve bu hedef(ler) için çalışması-gayret göstermesi-uğraşması-zahmete katlanması-zamanının etkin kullanmasıyaşamının önemli bir parçasıdır. Aslında bu, çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de son derece önemlidir. Zira insan bilinçli bir varolan olarak geleceği düşünebilmekte, onu tasarlayabilmekte, onun için planlar yapabilmekte, bir başka değimle geleceği adeta o anda yaşayabilmektedir. İşte aynı insan bu düşündüklerine, tasarladıklarına ve planladıklarına ulaşabilmek için emek sarf etmekte ve bu hedeflerine ulaşabileceğini de umut etmektedir. Belirlediği hedef veya hedefler için emek sarf etmesi gerektiğini öğrenen çocuk, değer bilmeyi de öğrenir. Eski tabirle ifade edecek olursak; ‘kadirşinas çocuk’ olur. Anne-babaların çocukları için koyduğu-belirlediği birçok hedef vardır. (Hatta pek çok ebeveyn, bu hedefleri, daha çocuk doğmadan belirler.) Kaşığı kendisi tutabilen çocuğun yemeğini tek başına yiyebilmesini, emekleyen çocuğun bir an önce yürümeye başlamasını, yürümeyi başaran çocuğun da bir an evvel koşmasını hedefler pek çok ebeveyn. Bu listeyi daha da uzatmak mümkündür. Pek çok konuda olduğu gibi çocuğun hedef belirleme ve bu hedefe ulaşmak için çaba gösterme (emek sarf etme) konusunda anne-babanın rolü-tutumu son derece önemlidir. Bunun için unutulmamalıdır ki; Çocuğun gelişimin dönemine ve gerçeğine uygun (ilgi ve yetenekleri doğrultusunda) bir hedef seçebilmesi ve bunun için de çaba göstermesi-emek sarf etmesi için öncelikle kendisini tanıması gerekir. Çocukluğun ilk dönemlerinde (gelişimine bağlı olarak) daha kısa süreli (günlük, haftalık ve aylık) ve somut durumlara dayalı hedefler belirlenirken, yaşına ve gelişimine bağlı olarak büyüdükçe uzun vadeli ve daha soyut hedefler belirlenmeli. Araştırmalar göstermektedir ki, gelişimine ve ilgi-yeteneğine bağlı hedefler için çocuk, daha içsel motive olmakta ve bu hedefler için daha çok gayret göstermekteemek sarf etmektedir. Aksi durumda çocukta, ‘ne yapsam olmuyor, ben başarısız ve beceriksiz biriyim, en iyisi çalışmamak, boşuna uğraşmamak’ duygusu gelişir. Bu da uzun vadede daha başka ve ciddi sorunların oluşmasına zemin oluşturacaktır. Çocuğun ya da ebeveynlerinin belirlediği hedef veya hedeflere ulaşılamaması durumunda, çocuğun bu durumda sarsılmaması ve ümidini yitirmemesi için, ‘sence hangi yönlerini geliştirmen gerekir?’, ‘daha farklı ve daha iyi neyi/neleri yapman gerekir?, gibi yönlendirici ve eyleme dönük soruların sorulması onun daha çok motive olmasını sağlayacağı gibi, harcadığı emeğinin de boşuna gitmediğini ve her tecrübeden bir şeylerin öğrenileceğini anlayacaktır. Çocuğun emek sarf ederek ‘belirlenen hedefe / hedeflere ulaşması’ onun daha büyük hedefler için dışsal motivasyonunun gelişmesini yardımcı olurken, hedefe ulaşamaması durumunda ebeveynlerinin ona karşı yapıcı tutum ve sözleri onun ‘içsel motivasyon’unun gelişmesine yardımcı olacaktır. Sonuç: Hedef ve/veya hedefler doğrultusunda çocuğun sarf ettiği emeğe karşılık, hangi aşamada olunduğu, nerelerde zorlanıldığı, hangi basamakların daha iyi işlediği vb. konuların onunla birlikte, süreç içinde değerlendirilmesi (geri bildirim verilmesi) son derece önemlidir. Sonuç ne olursa olsun, süreç içinde çocuğun gösterdiği emek-gayret mutlaka takdir edilmeli. Takdir edilen takdir etmeyi de öğrenir. Hedeflerine ulaşma sürecinde neler öğrendiği, kendisi ile ilgili -olumlu ve/veya olumsuz- neleri fark ettiğini ona sormak, olumlu adımların kendisi tarafından fark edilmesini sağlamak, güçlü yönleri hakkında geri-bildirim vermek, onun bundan sonraki süreçlerde-hedeflerde motivasyonunun artması açısından çok önemlidir. Unutmayın ki, çocuk başkasının emeğinin değerini, ancak kendi emeğinin takdir edilmesi ile öğrenebilir. Bu sayede de başkasın ait olana -özel bir eşya, bir fikir, düşünce, kısaca emek sarf edilerek ulaşılmış /elde edilmiş olanı- izinsiz almamayı, kullanmamayı da öğrenir. Kaynakça: 1. BURT, S & PERLİS, L. (2002), ‘Rehber anne-babalar’, (Çev: F. Can Akbaş), Hayat yayıcılık, İstanbul. 2. ERGÜL, A. (2007). ‘Boehm okul öncesi temel kavramlar testi-3’ün 36-47 aylık çocuklar için Türkçeye uyarlama çalışması’. Yüksek lisans tezi. Ankara Ünv. Eğitim Bil. Ens. Ankara. 3. VURAN, S. & ÇELİK, S. (2008), ‘Örneklerle Kavram Öğretimi’, Kök yayıncılık, Ankara. 4. http://tr.wikipedia.org/wiki/Emek (erişim tarihi: 07.11.2014)
© Copyright 2024 Paperzz