T.C. ANTALYA MÜFTÜLÜĞÜ Aile İrşad ve Rehberlik Bürosu HUZUR AİLEDE BAŞLAR AİLE HUZURU, KADINA ŞİDDET PROJE KOORDİNATÖRÜ: Mustafa TOPAL İlçe Müftüsü PROJE SORUMLUSU: Mesut ÖZDEMİR Vaiz PROJE GÖREVLİLERİ: Hatice PATIR (K. K. Öğrt.) Saliha TOKSÖZ ÇUMLU (K. K. Öğrt.) Yaşar Fatma ERİŞTİ SUNUŞ: Aile toplumun en küçük parçasıdır ve toplum ailelerden meydana gelir. Yani toplum huzur ve mutluluğu aile huzuruna bağlıdır. Ailenin huzuru, mutluluğu, ferdin ve toplumun huzurudur. Nitekim insan da aile ortamında huzur bulur. Huzurun olabilmesi için aile fertlerinin birbirlerine karşı sorumluluklarını ve görevlerini bilmeleri ve yerine getirmeleri gerekir. Aile kurumunun sağlam olması onun maddi ve manevi temellerinin sağlam atılmasına bağlıdır. Aileyi kuracak fertlerin evlilik yolunda yapmış oldukları tercihler doğru orantılı olarak toplumu da etkilemektedir. Kurulan aile yapılarında manevi değerler ikinci plana atıldığında aile problemleri ortaya çıkmakta ve bu problemleri gideremeyen aileler çökmektedir. Maneviyatı güçlü, moral değerleri yüksek, varlık sebebini dini açıdan sağlam temellere oturtabilen aileler, birbirlerine daha sıkı sarılarak problemleri çözebilmekte ve örnek bir yuva kurabilmektedirler. Birçok insani ve evrensel değerlerin hiçe sayıldığı günümüzde, iletişimin olanca hızıyla yayılan ahlakî hastalıklar karşısında, bizi biz yapan, millet olarak yapı taşlarımız olan ahlaki değerlerimizi muhafaza etmenin yanında, aile yapımızın; sahip olduğumuz insani ve ahlaki güzellikleri yeniden yaşatacak fertleri yetiştirecek, aileleri oluşturacak erdeme ulaşabilmesi arzumuzdur. Projemiz daha ziyade, sağlam aile yapımızı muhafaza ve bölgemizde var olan problemleri mümkün mertebe azaltmaya yönelik, dini ve sosyo–kültürel aktiviteler düzenleyerek, bilinçlendirme, eğitim verme, sorumluluk duygusunu aşılama projesidir. PROJE GEREKÇELERİMİZ: Ülkemiz genelinde önceki yıllara nazaran her geçen yıl artış gösteren boşanmalar, aile içi şiddet, cinsi istismar, intihar olayları, kötü alışkanlıklar gibi toplumu yozlaştıran olumsuzlukların bölgemizde de yaşandığını görmemezlikten gelemeyiz. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’ndan Türkiye’de kadınların son durumu: Türkiye’de kadınların yüzde 41,9’u fiziki ve cinsi şiddete uğruyor. Yüzde 49,9’la en fazla şiddete maruz kalan kadınlar ‘düşük gelir’ grubundan oluşuyor. Şiddet yüksek gelir seviyesinde de azımsanmayacak oranda: Yüzde 28,7. Eğitimi olmayan ya da ilköğretimini bitirmemiş kadınların yüzde 55,8’i şiddet mağduru iken, lise ve üzeri eğitim alan kadınlardan şiddet görenlerin oranı yüzde 27,2. Türkiye genelinde yaşadığı şiddeti kimseye anlatmayan kadın oranı yüzde 48,5. Düşük gelir seviyesinde bu oran yüzde 54,1; yüksek gelir seviyesinde ise yüzde 37,5’dir. Türkiye genelinde ‘ekonomik şiddete’ uğrayan kadın oranı yüzde 23,4. Erkeklerin ‘işten çıkmaya neden olma veya çalışmaya engel olma’ oranı, düşük gelir seviyesindeki kadınlarda yüzde 21,5 iken, yüksek gelir seviyesindeki kadınlarda neredeyse aynı: Yüzde 21,2. Şiddet yaşamış kadınların yüzde 33,7’si ‘hayatına son vermeyi düşündüğünü’ söylüyor. Düşük ve yüksek gelir grubunda bu fikri aklından geçiren kadın oranı yüzde 34,6, eğitimsiz kadınların yüzde 34,1’i, eğitimlilerin ise yüzde 37,6’sı hayatına son vermeyi’ düşünmüş. Ülkemizde öldürülen kadınların yıllara göre dağılımı: 2002 2003 66 83 2004 164 2005 317 2006 663 2007 1011 2008 806 2009 953 Bölgemize has gerekçeler: a) Bölgemizdeki kadınların ihtiyaçlarına bakıldığında şu eksiklikler göze çarpmaktadır: • Ailede bir nevi ikinci kaptan rolünde olan kadınlarımızın moral değerlerinin yükseltilmesine, dini ve ahlaki bilgi seviyelerinin yükseltilmesine ihtiyaç vardır. • Aile içi iletişim konusunda, sahasında uzman olan kişiler tarafından kadınlarımıza manevi ve psikolojik destek verilmesine ihtiyaç vardır. •Toplumda negatif ayrımcılığa maruz kalan kadınlarımızın hak ettiği yeri almaları konusunda öz güvenini geliştirici programlara ihtiyaç duyulmaktadır. • Kadın ve erkeğin aile hayatı konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. • Kadınlarımızın monoton hayattan sosyal hayata geçişi için sosyal aktivitelerin düzenlenmesine ihtiyaç vardır. b) Evlenme çağına gelmiş gençlerimizin ihtiyaçları şunlardır: • Evlenme çağındaki gençlerimizin hayatta doğru tercih yapabilmeleri için evlilik ve aile kurumu hakkında rehberlik yapılması. • Evlilik kurumunun öneminin uzmanlarca anlatılması. • Aile içi iletişim konusunda gençlerin bilinçlendirilmesi. • Evlenme çağına gelmiş gençlerin cinsi yaşantı hakkında dinimizce belirlenen bilgilerin verilmesi. • Gençlerin sapık inanç, anlayış ve düşünceler hakkında bilinçlendirilmesi. PROJEMİZİN HEDEFLERİ: Kadını ve evlenme çağına gelmiş gençleri ön plana alarak, aile yapısını güçlendirmek ve toplumun asayiş ve emniyetine katkıda bulunmak, Yapılacak irşad faaliyetleri sonucunda boşanma ve aile içi şiddetin azalmasına katkı sağlamak, Ortak değerleri ön plana çıkarmak ve aileleri kaynaştırmak, Bireylerde toplum bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak, İnsanlarımızı aile kurumu hakkında bilinçlendirerek toplumun sağlıklı ve müreffeh ailelerden oluşmasına zemin hazırlamak, Bölgemizde Sosyo-kültürel aktivitelerin gelişmesine katkıda bulunmak, Kamuoyunda kadınlara ve gençlere yönelik pozitif tutumu desteklemek, Ülkemiz çapında bütün müftülüklere sosyal sorumluluk gereği proje hazırlama ve uygulama konusunda örnek olmaktır. PLANLANAN FAALİYETLERİMİZ: Eğitici Seminerler, Ev Ziyaretleri, Köy Toplantıları, Kompozisyon, Şiir ve Resim Yarışmaları, Açık Hava Şenliği, Gezi Programları, Yayın Faaliyetleri, Basın –Yayın Faaliyetleri, Konferanslar, Planlanan konferanslar : Bilinçli Birey-Bilinçli Ebeveyn, Aile içi iletişimde Kadının Rolü, Aile İçi Şiddet ve Kadın, Evlilik çağına gelmiş gençlerin problemleri, Aile içinde kadın mutluluğunun İpuçları, Ahlaki Değerlerimiz ve Evlilik Müessesesi, Kuran ve Sünnet Işığında Kadın, Medya ve Kadın, Evlilik aşamasına gelmiş gençler ve cinsi hayat, Ergenlik Psikolojisi, Dinimize göre Kadının Rolü, Son Kale Kadın ve Aile,
© Copyright 2024 Paperzz