Ahmet Sadıkoğlu 1. Bölgeden aday adayı

Gazetemiz;
Anadolu Yakasý
Gazeteciler Derneði
Üyesidir
Bölgenin En Ýstikrarlý Gazetesi
Gerçek Medya Her Hafta
Baský ve abonelerine PDF mail
daðýtýmýyla 18.000 adet tiraja
ulaþýyor onbinlerce kiþi
tarafýndan okunuyor!
Haftalýk
Bölge Gazeteniz
18 MART 2015
• YIL: 12 • SAYI: 322
0216. 398 88 83 - 0542. 524 65 64
www.gercekmedya.com
[email protected]
Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında anlamlı sergi!
Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl dönümü nedeniyle Ümraniye
Belediyesi, “100. Yılında Çanakkale Zaferi’’ adlı Resim Sergisi
açılış törenini Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi.
Ümraniye Belediyesi Çanakkale
Zaferi’ nin 100.yılını bir dizi etkinlikle kutlamaya devam ediyor. Belediye
tarafından 11 yıldır geleneksel olarak
düzenlenen resim yarışması sonuçlarının açıklanması üzerine sergilenmeye
değer 35 eser görücüye çıktı. Bu yıl ki
konusu “ 100.yılında Çanakkale” olan
birbirinden değerli eserlerin bulunduğu
resim sergisi 03-08 Mart tarihleri arasında saat: 09:00 ile 17:00 saatleri arasında Dolmabahçe Sanat Galerisi’ nde
ziyarete açık olacak.
Tarihimizin destansı hadiselerinden
esinlenerek Çanakkale Zaferi'ni 100.
yılında resim sanatı ile bir kez daha
yaşamak ve yaşatabilmek adına
düzenlenen serginin açılış törenine;
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan
Can, AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı
Av. Enver Sedat Çakıroğlu ve yönetimi,
Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü
Süleyman Gökçimen, Ak Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları Başkanı
Mukaddes Tosun ve Yönetimi, Eski
İlçe Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu,
Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye
Birim Müdürleri, jüri üyelerinden
Prof.Dr. Hüsrev Subaşı, Ekber
Yeşilyurt, Prof.Dr. Zeki Kuşoğlu,
Prof.Dr. Fethiye Erbay, Prof.Dr. Ayşe
Özel’ in yanı sıra klasik sanatların ünlü
temsilcileri, Hasan Çelebi, Ethem
Çalışkan, Hikmet Barutçugil, Savaş
Çevik, Ayten Tiryaki, Betül Bilgin,
Ahmet Yenilmez, Kadıköy Erkek
Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü
Burhan Öztürk ve öğrencileri, ödül
alan eser sahipleri ve çok sayıda
sanatsever katıldı. SAYFA 05’ te
Ahmet
Sadıkoğlu
1. Bölgeden
aday adayı
İstanbul Anadolu yakasının tanınmış
Sanayici ve işadamlarından Ahmet
Sadıkoğlu, Ak Parti’den aday adayı oldu.
Birçok STK’da da faaliyet gösteren
Sadıkoğlu, Siyasi faaliyetlerini sırasıyla
Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet
Partisi, Has Parti ve Ak Parti’de sürdürdü ve İl yönetim kurulu üyelikleri, Tuzla,
Üsküdar ve son olarak Sultanbeyli’den
Belediye meclisi ve Büyükşehir belediye
meclisi üyeliklerinde bulundu ve grup
başkanvekilliği yaptı. 04’TE
Beykoz’a Metro!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kısmı Boğaz'ın
altından geçerek Beykoz Küçüksu'dan geçecek
olan 3 Katlı Metro-Karayolu Projesi'ni onayladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, geçtiğimiz
günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından ilk
kez açıklanan '3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu
Boğaz Geçişi Projesi'nin 1/5000 ölçekli planlara işlenmesini onayladı. Proje, Haziran 2015'te ihaleye çıkacak ve 5 yıl içerisinde hizmete açılacak.
Söğütlüçeşme-İncirli arasında konuşlandırılacak toplamda 31 buçuk kilometrelik raylı sistemin 16 buçuk
kilometresi 3 katlı olacak ve Gayrettepe-Küçüksu arasında inşa edilecek. 05’TE
Pendik'ten
Diyarbakır'a
Barış Treni
“Çözüm sürecine sivil destek” sloganı ile
İstanbul’dan yola çıkan Barış Treni, organizasyona destek veren Tuzla Belediye Başkanı Dr.
Şadi Yazıcı ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri tarafından Diyarbakır’a uğurlandı. 03’TE
02
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
18 MART 2015
HABER
4 saat uyudu, 1500 kişiye iş verdi
Henüz 33 yaşında olmasına karşın çalışkanlığını babası “efsane vali” merhum Recep Yazıcıoğlu’ndan
alan genç işadamı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, sıfırdan başladığı iş dünyasında şuan 1500’den fazla
kişiye istihdam sağlıyor. Yazıcıoğlu, günde 4 saat uyuyarak sıfırdan zirveye ulaştığını ifade ederek
“Hizmet kanımda var. Çok çalışarak elde ettiğim başarılarla örnek olma ve özellikle gençliğin sorunlarını çözme hedefimi Meclis’e taşımak istiyorum” dedi.
Kendinizi biraz anlatır mısınız?
Aslen Trabzonluyuz. 1982 yılında rahmetli babamın Çorum Alaca kaymakamlığı sırasında dünyaya geldim.
Babamın görevi nedeniyle çok sayıda ilde yaşama fırsatı buldum.
İlköğrenimimi Tokat, Aydın ve
Erzincan’ da bitirdim. Erzincan
Lisesi’ nde başladığım lise eğitimimi
Ankara Kocatepe Mimar Kemal
Lisesi’ nde tamamladım. Üniversitede ise tiyatrocu olmak istediğim için,
Bilkent Üniversitesi Sahne Sanatları
Fakültesi yetenek sınavına girdim ve
en iyi erkek oyuncu olarak sınavları
kazandım. Ancak daha sonra çok
sevdiğim ülkeme iş dünyasında hizmet etmek istediğime karar verdim.
İngiltere’ deki dil eğitimimin ardından yeniden üniversite sınavına girerek, Anadolu Üniversitesi İşletme
Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’ nü
kazandım. Bir yandan da iş hayatında tecrübe kazanmaya başlamıştım.
Kendi işimi kurma hayaliyle, sektöre
ilk adımımı 2007 yılında “ KY Temizlik
ve İnşaat” firmamla attım. Daha
sonra farklı sektörlerde hizmet veren
3 firma daha kurarak çok şükür
başarılı olduk.
Genç yaşta iş kurmak zor olmadı mı?
Başarılı olmak için çok çalıştım.
Bürokrat oğlu olduğum için çoğu kişi
zenginlik içinde büyüdüğümüzü
düşünür. Ancak babam rahmetli
olduğu zaman bize yalnızca
Ankara’ da bir ev bıraktı. Kendi başı-
ma, çok çalışarak iş hayatında başarı
sağladım. Günde 4 saat uyuyarak
kurduğum şirketleri büyüttüm. Şimdi
çok şükür 1500’ den fazla kişiye
istihdam sağlayan şirketlerle büyük
hizmetler veriyoruz. Türkiye’ ye hijyen standartlarını biz getirdik. Tüm
bu başarıları tesadüf veya mirasla
değil, çok çalışmayla kazandık. Daha
yapacağımız çok şey, aşılacak çok
dağ var.
İş hayatında nelere dikkat edersiniz?
Olmazsa olmazlar neler olmalı?
Ticaret yaparken dürüstlükten ayrılmamak en önemli şartım. Güven
duyulan bir isim olmak çok önemli.
Güven, her zaman başarıyı getirir.
Ayrıca çok çalışmak da her kapıyı
açan, sizi yükseklere taşıyan bir
anahtar. Başarı için çok çalışmanız,
gerekirse uykuya bile veda etmeniz
gerekiyor. Disiplinli olmak, hizmetin
sorumluluğunu taşımak da akıllardan
çıkarılmaması gereken kriterler.
Genç bir iş adamı olarak, Türk gençliğini nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’ de gençlik ‘ level’ atladı.
Oldukça donanımlı, eğitimli ve ülkedeki gelişmelerin farkında olan bir
gençlik var şuan. Birkaç yıl öncesine
kadar az olan üniversite sayısı arttı.
Artık her ilde üniversite var. Hatta
bazı illerde birden fazla… Bu da
genç neslin bilgisini arttırarak, vizyonunugenişletiyor. 2023 hedeflerine
de donanımlı gençlikle ulaşacağımıza eminim. Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan’ ın her
zaman dile getirdiği 3 çocuk önerisinin de ülkemiz geleceği için çok
önemli olduğunu düşünüyorum.
Gelecek gençlerin ellerinde. Gittiğim
her yerde anne babalarının ellerinden tutan, kucaklarında uyuyan,
oyun oynayan çocuklar görüyorum.
Bu umutlarımı daha da arttırıyor.
Benim gibi hayata sıfırdan başlayarak, başarılarıyla ülkesine hizmet
etmeye hazır bir genç neslin gelecek
olması Cumhuriyetimizin 100’ üncü
yılına yakışır bir Türkiye’ ye ulaşmamızı sağlayacak.
Siyasete girmeye ne zaman karar
verdiniz?
Adalet ve Kalkınma Partisi’ yle
tanışmam, o zaman Başbakan olan
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan’ ı 2009 yılında ziyaret etmemle oldu. Böylece hizmet
yoluna girerek Adalet ve Kalkınma
Partisi Genel Merkezi Gençlik
Kolları Siyasi Hukuk İşleri
Komisyonu’ nda görev aldım.
Referandum ve 2011 seçimlerinde
Türkiye’ nin 40 ilinde aktif olarak
çalıştım. Şimdi de bildiğiniz üzere
millete hizmet için “ AK’ lın yolunda” , AK Parti’ den Ankara 1. Bölge
milletvekili aday adayı oldum.
Hizmet kanımda var. Çok çalışarak
elde ettiğim başarılarla örnek olma
ve özellikle gençliğin sorunlarını
çözme hedefimi Meclis’ e taşımak
istiyorum.
TBMM’DE
RED ETME ŞOKU
Geçen hafta içinde yanılmıyorsam Perşembe günü
TBMM’ de, Milliyetçi Hareket
Partisinin meclis araştırılması
açmak üzere verdiği Ege ve
Akdeniz adaları arasında 2004
senesinden itibaren peyder pey
iflas halindeki Yunanistan’ ın
ülkemize ait Eşek adası ve
Bulamaç adaları başta olmak
üzere günümüze kadar geçen
zaman diliminde, yani on bir
senedir, bir bir, defakto bir hal
ihdas ederek on biri bizim olan
beş de aidiyeti belirsiz ceman 16
adayı gasp ettiğini, silahlandırdığını, bayrağını astığını, turizm
merkezi olarak düzenlediği adaların Lozan ve daha sonra
1947’ de imzalanan anlaşmalara
aykırı olarak gasp ettiği, Sat
komandolarımızın Kardak kayalıklarında bayraklarını yeniden
dikmiş bulunduklarını adeta
Tansu Hanımın Başbakanlığı
zamanındaki yediği tokattan ders
almadığını gösterircesine
Yunanistan'ın yaptığı bu haksız ve
kabul edilemez tutuma, iktidarın
bigane kaldığını ileri sürerek
Meclis araştırması isteyen MHP
milletvekilleri, başta Celal Yeniçeri
Bey olduğu halde akabinde MHP
gurup başkan vekili Yusuf
Halaçoğlu gerek hükümeti gerekse AKP’ yi itham zorunda kaldıklarını dile getirmişlerdi. Başbakan
Davutoğlu’ nun seyahatte bulunmuş olmasından dolayı,
MHP’ lilerin ithamlarına CHP’ li
milletvekilinin de bu ithamlara
iştirak ettiği görüldü. Ne var ki,
bir kum tanesi vermemeye kendini alıştırmış Türkiye Cumhuriyeti
devletinin iktidar partisi bu ciddi
iddiayı geçiştirmeyi tercih edip,
adeta on bir adamızı alıp elan
kullanmakta olan Yunanistan’ a,
gereken tutum ve davranışı göstermesi beklenirken, araştırma
açılışını TBMM'nin ret yoluna gitmesi, Bağımsızlık savaşı vermiş,
bundan dolayı da, hem İstiklal
harbimiz hem de 1974’ de
Kıbrıs indirme ve çıkarmasında
gösterdiği kararlılık ve başarıdan
dolayı iki defa Gazi Meclis rütbesiyle taltif edilmiş Türkiye Büyük
Millet Meclisinin bu araştırma teklifini ret etmesi, Gazi Meclis anlayışına sahip çıkılmadığının bir
örneğini vermiş bulun maktadır.
Avrupa birliğine girmek için
Kıbrıs’ dan dahi ver kurtul’ a
girme zihniyet sahiplerine, cesaret alacakları bir fırsat vermiş
olduklarının farkında olup, olmadıkları da merak konusudur.
Ülkenin her ferdi bu araştırma
teklifini ret eden Meclise teessüflerini bildirirse, her halde isabetli
tavsiye yapmış olacağını düşünüyorum.
DR. FATİH ERBAKAN’ I
BALIKESİR KUCAKLADI
54. Hükümetin Başbakanı, Milli
Görüş’ ün Mimarı; Profesör
Necmeddin Erbakan Hocamızın
evladı Dr. M. Fatih Erbakan
Balıkesir’ in en büyük ve modern
bir yapıdaki Kültür merkezinde
yaptığı his ve mantığa hitap eden
konuşmasında başta hanımefendilere olan teşekkürlerle dolu
cümlesini beyan ederken, müthiş
bir alkış salvosuyla binlerce kişinin hınca hınç doldurduğu salon
babanızı sevdik, seni de seveceğiz, seni sevmeyenlere de seni
sevdireceğiz dercesine tatlı bir
yaklaşım içinde oldular. Hele
hele; Dr. Fatih Erbakan
Beyefendiyi ön sırada takip ettiğimden şu sözlere salonda herkesi hüzün ve sevgiye varacak
bir ifade olarak değerlendirdim.
Diyordu ki Fatih Bey: “ ..Ben
burada,bu salonda kendimi
Balıkesir’ in bir mensubu olarak
görüyorum. Merhume Hatice
Nermin Erbakan Hanımefendi
benim annem, bu ile bağlı
Altınoluk’ da doğduğundan ana
tarafımdan ben de
Balıkesir’ liyim. Dolaysıyla
Balıkesirlilerin hemşehrisiyim.”
Diyerek, Erbakan ailesinin millet
hizmetinde devam edeceğini
ifade etti. Balıkesir Erbakan Vakfı
Başkanı başta olmak üzere,
Otogara gelip arabasıyla beni
şehre taşıyan İbrahim Bey’ e,
Erbakan Vakfının bütün güzel
insanlarına medyunu şükranım.
Fiemanillah.
ALLAH’DAN BÜYÜK VAR MI?
Bundan 10 – 15 sene
kadar önce Amerika, uzaya bir
uzay gemisi gönderdi. Gemi bazı
arızalarla dünyaya geri dönmeye
başladı. Ancak geminin nereye
düşeceği kestirilemiyordu. Rast
gele bir yere veya bir yerleşim merkezinin üzerine düşebilirdi.
Televizyonlar, gazeteler bu haberle
yatıp, bu haberle kalkıyorlardı. Bu
uydurma gündemin peşinde bütün
bir insanlığı koştururken, bu haberin arkasında masum ve mazlum
insanlığa (genellikle Müslüman
ülkelere) ne zulüm ve katliamlar
yaptıklarını biz bilmiyoruz.
Nereye gitsem, kiminle konuşsam
bu haber karşıma çıkıyor ve insanlar arasında müzakere ediliyordu. O
esnada Konya’ da bulunuyordum
ve öğle namazımı cemaatle kılmak
için Sahib-i Ata camisine gitmiştim.
Namaz bitikten sonra cami önüne
toplanan 10-15 kişilik bir cemaat
gurubu da bu meşhur ABD’ nin
Uzay gemisi konusunu görüşmekteydiler. Biraz kendilerini dinledim.
Vay, şöyle düşecek, vay böyle
düşecek… Vay şuraya düşecek, vay
buraya düşecek… Dayanamadım
ve ben de söze katıldım. Orada ki
cemaate dönerek;
“ Arkadaşlar, bu uzay gemisi diyelim ki Konya’ ya, Sahib-i Ata camisinin bahçesine ve sizin üzerinize
düştü. Bu uzay gemisi düşse kaç
kişiyi öldürür?” dedim.
Hepsi birden yüzüme baktılar. Ben
devamla, “ 10 kişiyi öldürür mü? 20
kişiyi… 40 kişiyi…” Hepsi nefessiz
beni dinliyorlardı. Ben devam ettim.
“ Diyelim ki o kadar insanımızı
öldürdü. Bu insanlarımız namazdan
yeni çıkmışlar, henüz abdestliler ve
kendilerine ölüm vaki olunca, Allahu alem bu kardeşlerimizin hepsi
şehit olmuşlardır, değil mi?”
dedim.
“ Allah aşkına… Bırakın bu olayı
konuşmayı, varsın o kadar insanımız ölsün. Görmüyor musunuz
ABD, bütün insanlara olduğu kadar,
az önce camide Allah’ ü ekber
(Allah en büyüktür, Allahtan başka
büyük yoktur) diyen sizlere bile,
kendinden bahsettiriyor ve bu
haberlerle kendinin büyük olduğu
imajı altında sizi eziyor” dedim.
YAŞAM TARZINIZ MEDYADAN
Yaşadığınız ortam, “ Ben
Müslüman’ ım…” diyen insanların
çok olduğu (% 99) bir ortamdır.
Dini, hayat tarzını İslam’ a uygun
olarak yaşayanlar vardır, çevrenizde… Minarelerinden beş vakit ezan
okunur camilerinde ve “ Allahu
ekber…” nidaları arşa yükselir, her
bir minareden. İçkinin, zinanın,
kumarın, hırsızlığın, hortumculuğun,
dolandırıcılığın, rüşvetin, yalan söylemenin, yetim hakkı yemenin,
adam öldürmenin haram olduğuna
inanılır ve kesinlikle bu fiiller yapılamaz Müslüman toplumda…
Bu Müslüman ülkeye ve bu ülkenin
Müslüman halkının önüne önce
gazeteler sonra radyo ve daha
sonra televizyon diye bir kutu koydular. Bunlar haberlerinde, yazılarında, köşe yazılarında, ekranlarında, dizilerinde başladılar dinine
aykırı ne varsa yazmaya, çizmeye
ve göstermeye… Artık öyle bir duruma geldik ki gazetelerin, televizyonların yazdıkları ve gösterdikleri
bizim yaşam tarzımızı oluşturdu.
Gün geçtikçe ülkede içilen yıllık içki
tüketimi artmaya başladı. Kumar
alenen oynanmaya bir milyonlarca
insandan toplanan paralar birkaç
insanın eline verilir oldu.
Zina o kadar aleni yapılmaktadır ki,
adına flört dinelerek otobüslerde,
metrolarda birbirlerine sarmaş dolmaş olmuş kız ve oğlanları görmediğimiz zaman olmuyor.
Medya bir zina veya tecavüz haberini verirken sanki siz de yapın der
gibi okuyucuyu veya seyirciyi tahrik
ederek veriyor. Üstüne üstlük,
hükümet de zinanın suçunu kanunlardan kaldırmış ve zina artık suç
değildir diye ilan etmiş…
Eş cinsellere dernek kurma yetkisi
verildikten sonra erkek erkekle evlenir hale gelmiş, ülkemizde. 2014 yılı
ekim ayında İstanbul’ da iki erkeğin
evlendiğinin haberlerini medyadan
öğrendik. Lut kavminin haline
dönüyoruz, biz de…
Her gün haberlerde soyulan bir sarraf dükkânını veya bir süper marketi
görmekte, hırsızın soygununu
kameralardan canlı olarak izlemekteyiz.
Hortumlama, “ Devletin malı deniz,
yemeyen domuz” denilerek, devlet
malını hortumlayan, hortumlayana…
Serbest piyasada ise dolandırıcılık
yaygın ve hâkim bir meslek dalı
haline gelmiş…
Rüşvet alıp vermek artık olağan
hale gelmiş. Rüşvet almaya akıllılık,
almayana akılsız adam gözüyle
bakılmaya başlanmış.
Allah’ ın verdiği canı Allah alırdı, bir
zamanlar… Suçsuz bir adamı öldürmek bütün insanlığı öldürmeye eş
tutulurdu? Şimdi bir adamı öldürmek, bir tavuğu kesmekten daha
kolay hale geldi. “ Kafasına sıkmak…” tabiri bütün gençlerimizin
dilinde… Sıkıyor da nitekim. Adam
öldürmenin istatistikî rakamlarına
bakarsanız bunu açıkça görürüsünüz.
Ananın adı koca karı, babanın adı
moruk olmuş, etraflarında pervane
olduğumuz evlatlarımız yanında…
Ne devlet kurumları, ne diyanet
camiası, hocalar, vaizler, imamlar…
Ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne Aile ve
Sosyal politikalar Bakanlığı, bizi biz
yapacak değerleri ortaya koymuyorlar. Bir de bu yaraya tuz biber
olsun diye olacak, Avrupalı olabilmek için Avrupa Birliği Bakanlığı
kurmuşlar… Bu konuda yazacak o
kadar çok şey var ki…
Medya gelmiş, bağrımıza çöreklenmiş, ille de sizin ahlakınızı bozacağım, sizin bütün değerlerinizi ayaklarımın altına alıp çiğneyeceğim ve
bir de size kendimi alkışlattıracağım, demektedir, adeta...
18 MART 2015
HABER
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
03
Pendik'ten Diyarbakır'a Barış Treni Kimsesiz çocuklarla
“Çözüm sürecine sivil destek” sloganı ile İstanbul’dan yola çıkan Barış Treni, organizasyona destek veren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve sivil toplum
örgütlerinin yöneticileri tarafından Diyarbakır’a uğurlandı.
Barışa Bak Derneği, Genç Siviller ve
çeşitli sivil toplum örgütlerinin
Çözüm Süreci’ ne dikkat çekmeyi
amaçladığı Barış Treni, Tuzla
Belediyesi’ nin katkılarıyla Pendik
Garı’ ndan hareket etti. Hareket
öncesi beyaz zeminli afişe barış
mesajları yazıldı. İstanbul Ticaret
Üniversitesi Öğretim Üyesi Atilla
Yayla “ Barış, en tatlı meyvedir”
mesajını, Tuzla Belediye Başkanı Dr.
Şadi Yazıcı da “ Barış, evrensel bir
lezzettir” ifadesini kaleme alarak
imzaladı. Tuzla Belediye Başkanı Dr.
Şadi Yazıcı, Barışa Bak Derneği
Başkanı Cengiz Alğan ve aktivistler,
basın açıklamasının ardından treni
uğurladı. Barış filizlerinin güçlenmesi
için İstanbul’ dan Diyarbakır’ a iki
çam fidanı da gönderildi. Barış
Treni, tren hareket memuru şapkasını takan Tuzla Belediye Başkanı Dr.
Şadi Yazıcı’ nın hareket işareti ile
yola koyuldu.
İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim
Üyesi Atilla Yayla’ nın da aralarında
bulunduğu aktivistler, Kocaeli,
Eskişehir, Ankara, Kırıkkale, Kayseri,
Sivas, Malatya, Elazığ’ ın ardından
21 Mart’ ta Nevruz Bayramı’ nda
Diyarbakır’ a ulaşacak. Gidilen
şehirlerde çözüm sürecine yönelik
panel ve konferanslar düzenlenecek. Barış Treni, 23 Mart’ ta
İstanbul’ a dönecek.
Kuvvetli İrade Yola Devam Etmeye
Kararlı
Barışın en temel medeni değer olduğunu belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Atilla Yayla,
Barış Treni’ ne binmeden önce açıklamalarda bulundu. Yayla, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Yurt ve sevgi evlerinde kalan çocuklar soy kütükleri
değiştirilip varlıklı ailelere para karşılığı evlatlık mı veriliyor? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı yurtlar
ve Sevgi Evlerindeki çocukların soy bilgileri mi değiştiriliyor? Bu sorunun yanıtını CHP İstanbul Milletvekili Kadir
Gökmen Öğüt, Bakan Ayşenur İslam’a sordu.
“ Türkiye’ nin yakın dönemindeki en
önemli olaylardan birisine şahitlik
ediyoruz. 30 yıldır belki de ilan edilmemiş bir savaş yaşanıyor. 50 bine
yakın insan öldü. Ağır maddi tahribat
yaşandı. Bu savaş artık daha fazla
sürdürülemez hale geldi. Toplum
yoruldu, toplum bu problemin çözüme kavuşturulmasını istiyor. Yaklaşık
2 senedir bütün provokasyonlara,
çarpıtmalara, engellemelere rağmen
bir barış ve çözüm süreci devam
ediyor. Bu sürecin aktörlerinin iradesi
kuvvetli ve yola devam etmeye
kararlılar. Bu barış ve çözüm sürecinin asıl sahibi toplumdur. Bunu toplum istemektedir. Aktörler bunun
bilincinde olmalı. Bundan hem güç
almalı ve hem de bundan korkmalı,
herhangi bir sebeple çözüm süreci
rayının dışına çıkma arzusu göstermemeli. Biz sivil toplum olarak bu
iradeyi göstermek istiyoruz”
Hiç Kimse Ölmesin, Hiç Kimse
Ağlamasın
Barış Treni projesine destek veren
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi
Yazıcı, mazideki birlik ve beraberliğin
geleceğe de taşınması arzusuyla
hareket ettiklerini vurguladı. Başkan
Yazıcı, “ Bu toplum artık savaşmayı
değil bütün izmler, felsefelerde olduğu gibi hep kabul gören barışı istiyor.
Hiç kimse ölmesin, hiç kimse ağlamasın. Böyle birlik ve beraberlik içinde mazide olduğu gibi geleceği de
birlikte dizayn edelim düşüncesi içindeyiz. Barış için sivil insiyatifin bunu
ele alması gereken bir dönemdeyiz.
Barış sürecinin iyi bir noktaya gelmesi için hem dua edeceğiz hem de
gayret edeceğiz. Böylesine organizasyonlarda emeği geçen bütün sivil
toplum örgütlerine, akademisyenlerimize teşekkür ederiz. Biz yerel yönetim olarak maddi manevi her zaman
yanlarında olacağımızı ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Haber: Ümit Khyaoğlu - Pendik
Sultanbeyli’lilere akaryakıt
Çarşamba günleri
%10 indirimli..
Starpet’in İstanbullu sürücüler için düzenlediği yüzde 10’a varan özel indirim kampanyası devam ediyor. Mart ayı boyunca Salı ve Cuma günleri
Sancaktepe ve Bakırköy’de, Çarşamba günleri ise Sultanbeyli’de bulunan
Starpet istasyonlarına uğrayan sürücüler, akaryakıt ürünlerinde indirimlerden faydalanabiliyor.
Türkiye’ nin en hızlı büyüyen
100 şirketi arasında yer alan
Starpet’ in akaryakıt ürünlerindeki indirim kampanyası
Mart ayında da sürüyor.
İstanbullu sürücülere özel
indirim kampanyasında, ay
boyunca Salı ve Cuma günleri Sancaktepe ve
Bakırköy’ de, Çarşamba
günleri ise Sultanbeyli’ de
bulunan Starpet istasyonlarına uğrayan sürücüler, yüzde
10’ a varan indirimlerden
yararlanabiliyor.
Kampanyaya katılan Türkiye
ilgili vahim iddia
meclis gündeminde...
çapındaki tüm Starpet istasyonlarını öğrenmek için
www.starpet.com.tr adresini
ziyaret etmek ve
“ Kampanyalar” linkini tıklamak yeterli.
Koşulsuz memnuniyet
Türkiye’ nin en hızlı büyüyen
100 şirketi arasında yer alan
Starpet, koşulsuz müşteri
memnuniyeti ve eksiksiz hizmet üzerine yoğunlaşarak
faaliyetlerini sürdürüyor.
Temizlikten market hizmetine
kadar, istasyonlarındaki tüm
hizmetlerin yüzde 100 mem-
nuniyet ilkesi doğrultusunda
sunulduğu Starpet, TÜRKAK
ve TSE Kalite Belgeleri’ ne
sahip bulunuyor.
Güvenle kullanılabilecek hijyenik tuvaletleri, ücretsiz
çay-kahve servisi ve tüm
istasyonlarda aynı kalitedeki
akaryakıt ürünleri ile Starpet,
çevreye ve insana saygı çerçevesinde hizmet vermeye
devam ederken, sosyal
sorumluluk projelerine de
destek vererek kazanımlarını
ülke çıkarları için kullanıyor.
Çocuk Hizmetleri
Genel Müdürlüğüne
bağlı yurtlar ve Sevgi
Evlerinde kalan 200
civarında çocuğun
soy bilgileri ile oynandığı iddiasının doğru
olup olmadığını soran
Öğüt, ayrıca nüfus
kütükleri ile oynanan
çocukların belli bir
meblağ karşılığında
varlıklı ailelere evlatlık
verildiği iddiasına da
yanıt istedi.
Öğüt, önergesinde şu
sorulara yer verdi:
Nüfus cüzdanı bilgiler,
değiştirilen çocukların
belli bir meblağ karşılığında varlıklı ailelere
evlatlık verildiği iddiaları doğru mudur? Yine iddia edildiği gibi konudan Çocuk Hizmetleri
Genel Müdürlüğünün ve Daire Başkanlıklarının haberdar olduğu
doğru mudur? Araştırılması düşünülmekte midir?
İddialar doğru ise nüfus bilgilerinin değiştirilmesini evlatlık alan aileler mi talep etmektedir? Yoksa suça bulaştığı için cezaevinde olan
ailelerin çocuklarının bilgileri Bakanlık yetkilileri tarafından mı değiştiriliyor?
Nüfus bilgileri değiştirme olayının ortaya çıkması halinde yetkililerin
“ Yalanlarız” dediği de önemli iddialar arasındadır. Konu hakkında
kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılması düşünülmekte midir?
04
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
18 MART 2015
HABER
Ahmet Sadıkoğlu
1.Bölgeden aday adayı
İstanbul Anadolu yakasının tanınmış Sanayici ve işadamlarından Ahmet Sadıkoğlu, Ak Parti’den aday adayı
oldu. Birçok STK’da da faaliyet gösteren Sadıkoğlu,
Siyasi faaliyetlerini sırasıyla Refah Partisi, Fazilet
Partisi, Saadet Partisi, Has Parti ve Ak Parti’de sürdürdü ve İl yönetim kurulu üyelikleri, Tuzla, Üsküdar ve
son olarak Sultanbeyli’den Belediye meclisi ve
Büyükşehir belediye meclisi üyeliklerinde bulundu ve
grup başkanvekilliği yaptı.
Siyasi birikim ve tecrübesi ile
hizmete devam etmek istediğini
belirten Ahmet Sadıkoğlu, Son
13 yıldır Türkiye’ deki kalkınma
sürecini çok yakından bilen ve
gören bir işadamı olarak siyasi
istikrarın milletimize kazandırdıklarının farkındayım, dedi.
Sadıkoğlu, AK Parti’ nin 2023
siyasi vizyonu ve 2071 gibi
hedeflerinin, Büyük Türkiye
idealinin bir neferi olarak hizmete talip olduğunu belirterek
2015 genel seçimleri için
İstanbul 1. bölgeden adaylık
müracaatı yaptığını sözlerine
ekledi.
Ahmet SADIKOĞLU kimdir?
Ahmet SADIKOĞLU, 1958 tarihinde Trabzon’ un Of ilçesinde
doğdu. İlkokulu, Rize Ortapazar
(Uma) ilkokulu’ nda, Ortaokulu,
Rize İmam Hatip Okulu’ nda
okudu. 1978 yılında Trabzon
İmam hatip Lisesi’ nden mezun
oldu. Üniversite öğrenimini
Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi’ nde tamamladı.
Siyasi aktivite ve çalışmaları;
Ahmet Sadıkoğlu, Orta öğrenim
sürecinde, Memleketi
Trabzon’ da 1976-1977-1978
yıllarında M.T.T.B. (Milli Türk
Talebe Birliği) okul temsilciliği
yaptı. Aynı dönemlerde Akıncılar
Derneği gençlik çalışmalarına
katıldı. Seçim dönemlerinde
MSP (Milli Selamet Partisi) çalışmalarına destek verdi. Köylerde
ve şehirdeki çalışmalara katıldı.
Ahmet Sadıkoğlu, Yüksek
Öğretim sürecinde; Ekim
1978’ de İstanbul Yüksek İslam
Enstitüsü’ ne kayıt yaptırdı.
Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi’ nden mezun oldu.
Fakülte eğitimi boyunca okulun
gece bölümünde okuyup gündüzleri eğitim hayatım boyunca
okulda, Doç. Dr. Nedim URHAN
Hoca’ nın liderliğindeki İslami
Gençlik çalışmalarına katıldı.
1985-1986 Yıllarında Iğdır
Endüstri Meslek Lisesi’ nde Din
Kültürü ve Ahlak bilgisi dersleri
öğretmenliği yaptı. 1986
Sonunda memuriyeti bırakıp
Kadıköy Fikirtepe Mahallesinde
kendi şirketini kurup ticari faaliyete başladı.
Siyasi ve sosyal hayatı;
Ahmet Sadıkoğlu, 1987 yılında
Kadıköy’ de Milli Gençlik
Vakfı’ nın kuruculuğunu ve başkanlığını yaptı. 1989’ da
Askerlik görevi başlayıncaya
kadar bu görevi sürdürdü. 1989
Aralık ayında Bilecik Jandarma
Er Eğitim Alay Komutanlığında
Kısa Dönem olarak askerliğimi
yaptı. Askerlik dönüşü 1990
Ekim itibariyle Refah Partisi
Kadıköy İlçe Teşkilatında yoğun
siyasi parti çalışma hayatı başladı.
Halen AK PARTİ Milletvekili
olan Gürsoy EROL’ un, daha
sonra İsmail ERDEM’ in başkanlığını yaptığı, Refah Partisi
Kadıköy İlçesi’ nde İlçe Yönetim
Kurulu Üye ve Başkan
Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
1996 Yılında Ali Yılmaz
ÖRNEK Başkanlığındaki
Kongreyle Refah Partisi İl
Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi
ve parti kapanıncaya kadar
devam etti.
1998 yılında Sayın Numan
KURTULMUŞ ile beraber Fazilet
Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu
üyesi olarak çalışmalara başladı. Fazilet Partisi, AYM tarafından kapatılınca görevi sona
erdi.
1999-2004 Yılları arasında
Tuzla İlçesi meclis üyeliği ve
İstanbul Büyükşehir Belediye
meclis üyeliği yaptı.
Saadet Partisi İstanbul Kurucu
İl Yönetim Kurulu üyeliği ve il
başkan yardımcılığı görevlerini
yürüttü. Ayrıca İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisi,
Saadet Partisi Grup Başkan
vekilliği görevi yaptı. 2004-2009
Yılları arasında merhum
Belediye Başkanı Mehmet
ÇAKIR döneminde Üsküdar
Belediye meclis üyeliği yaptı.
2009-2014 yılları arasında
Sultanbeyli Belediyesi ve
İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’ nde meclis üyeliği
yaptı. HAS PARTİ’ nin kapatılma
ve AK PARTİ’ ye katılma çalışmalarına katkı sağlayarak 30
Eylül 2013 tarih itibariyle AK
PARTİ de Sultanbeyli Belediye
meclis ve İBB meclisinde hizmetlerime devam etti. 30 Mart
2014 tarihi itibariyle görevi sona
erdi.
1992 Yılında MÜSİAD’ a üye
oldu. MÜSİAD’ ın çeşitli komisyon çalışmalarına katıldı.
1998 yılında ASKON’ un kuruluş çalışmalarına katıldı. 20132014 döneminde ASKON
Yönetim Kurulu Üyeliğinde
bulundu.
Halen İstanbul, Sultanbeyli
ilçesindeki Fabrikasında İnşaat
Mobilyaları üretiminde (Mobilya
Kapı, Mutfak Dolabı, Banyo
Dolabı vb. ) sanayi ve ticari faaliyetlerine devam ediyor.
Ahmet Sadıkoğlu, evli iki
çocuk babası.
Çocuğum yalan söylüyor,
ne yapacağım?
İBB Kadın ve Aile Sağlığı Koruma Hizmetleri ve
Küçükçekmece Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen “Çocuğum
Doğru Söylemiyor Olabilir Mi” konulu söyleşide Uzman
Psikolog Aslı Karasaç ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
ANNELER ENDİŞELENMEYİN
Çocuğun her yaşta yalan söyleyebileceğine dikkat çekerek, bu
yalanların bazılarının çocuğun
hayal dünyasıyla ilgili olduğunu
ifade eden Aslı Karasaç, “ 3-5 yaş
aralığındaki çocukların hayal dünyaları geniştir. Söyledikleri ve
anlattıkları aldatma amacı gütmez.
Çünkü onların bilişsel beyin kapasiteleri henüz yalanı ve doğruyu
ayırt edecek biçimde gelişmemiştir. Bazen çocuklardan hiç olmayacak şeyler duyarsınız. Bu gibi
durumlarda anneler endişelenmemeli” diye konuştu.
ONU ÖDÜLLENDİRİN
Aslı Karasaç çocukların yalan söy-
leme sebeplerini sevgi ve özgüven eksikliği, model alma, çevresinin hayranlığını kazanmak isteme,
korku, mutsuzluk ve kıskançlıktan
kaynaklandığını belirterek, anne
babalara da şu tavsiyelerde
bulundu:
“ Çocuğunuza bir şeyi yaptırmak
istiyorsanız, bunu baskıyla veya
ceza yöntemiyle yapmayın. Ödül
yöntemi artık çok daha etkili bir
yöntem olarak karşımıza çıkıyor.
Eğer bir hata yapıyorsa, onu
cezalandırmayın. Doğrusunu gösterin ve yapmasına izin verin. Bu
yolda onu sürekli ödüllendirin”
Aslı Karasaç, söyleşide ebeveynlerin sorularını da yanıtladı.
Marmara Üniv.
Hastanesi'ne
Çocuk Acil
açılıyor
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma
Hastanesi çocuk acil servisine kavuşuyor.
Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin kısa süre
içinde temeli atılacak olan Marmara Üniversitesi
Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Acil
Servisi arsasında incelemelerde bulunarak yetkililerle
teknik konular hakkında istişare etti.
Başhekim Prof. Dr. İsmail Cinel ve diğer yetkililerle
birlikte hastanede incelemelerde bulunan Kenan
Şahin, en kısa sürede temel atma aşamasına gelineceğine işaret etti. Haber: Ümit Kahyaoğlu - Pendik
18 MART 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
GÜNDEM
05
Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında
anlamlı sergi!
Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl dönümü
nedeniyle Ümraniye Belediyesi, “100.
Yılında Çanakkale Zaferi’’ adlı Resim
Sergisi açılış törenini Dolmabahçe Sanat
Galerisi’nde gerçekleştirdi.
Ümraniye Belediyesi Çanakkale Zaferi’ nin 100.yılını bir dizi
etkinlikle kutlamaya devam ediyor. Belediye tarafından 11 yıldır
geleneksel olarak düzenlenen
resim yarışması sonuçlarının
açıklanması üzerine sergilenmeye değer 35 eser görücüye çıktı.
Bu yıl ki konusu “ 100.yılında
Çanakkale” olan birbirinden
değerli eserlerin bulunduğu
resim sergisi 03-08 Mart tarihleri
arasında saat: 09:00 ile 17:00
saatleri arasında Dolmabahçe
Sanat Galerisi’ nde ziyarete
açık olacak.
Tarihimizin destansı hadiselerinden esinlenerek Çanakkale
Zaferi'ni 100. yılında resim
sanatı ile bir kez daha yaşamak ve yaşatabilmek adına
düzenlenen serginin açılış törenine; Ümraniye Belediye
Başkanı Hasan Can, AK Parti
Ümraniye İlçe Başkanı Av.
Enver Sedat Çakıroğlu ve
yönetimi, Ümraniye İlçe Milli
Eğitim Müdürü Süleyman
Gökçimen, Ak Parti Ümraniye
İlçe Kadın Kolları Başkanı
Mukaddes Tosun ve Yönetimi,
Eski İlçe Emniyet Müdürü
Veysel Tipioğlu, Belediye
Başkan Yardımcıları, Belediye
Birim Müdürleri, jüri üyelerinden Prof.Dr. Hüsrev Subaşı,
Ekber Yeşilyurt, Prof.Dr. Zeki
Kuşoğlu, Prof.Dr. Fethiye
Erbay, Prof.Dr. Ayşe Özel’ in
yanı sıra klasik sanatların ünlü
temsilcileri, Hasan Çelebi,
Ethem Çalışkan, Hikmet
Barutçugil, Savaş Çevik, Ayten
Tiryaki, Betül Bilgin, Ahmet
Yenilmez, Kadıköy Erkek
Anadolu İmam Hatip Lisesi
Müdürü Burhan Öztürk ve
öğrencileri, ödül alan eser
sahipleri ve çok sayıda sanat-
sever katıldı.
Kanal 24’ te
yayınlanan
“ Akşama
Doğru’ ’ programının canlı yayın
konuğu olan Ümraniye Belediye
Başkan Yardımcısı
Türkan Öztürk, 24
muhabiri Aslı Demircan
Ulutaş’ ın sorularını yanıtladı.
Başkan Yardımcısı Türkan
Öztürk; “ Ümraniye Belediyesi
Kültüre ve Sanata verdiği katkı
ile artık gündeme oturmuş bir
Belediye! Sayın Hasan
Başkanımızın öngörüsü ile
insanlarımızın kültür ve sanatının geliştirilmesi adına çok
önemli bu projeler. Bu sene
11.’ sini düzenlediğimiz
Uluslararası Resim, Hikâye ve
Şiir yarışmamızın artık sonuçlandığını ilan ettik. Vatandaşlar
ile buluşan eserler, Üniversite
hocalarından oluşan bir kurul
tarafından objektif olarak seçildi. Çalışmaların içerisinde çok
özgün, tekrardan uzak ve özel
eserler var! Bu eserleri,
Türkiye’ ye ve dünyaya hediye
ediyoruz’ ’ dedi.
TGRT Ana Haber’ in canlı
yayın konuğu olan Ümraniye
Belediye Başkanı Hasan Can,
TGRT muhabiri Kaan
Kalyoncu’ nun sorularını yanıtladı. Başkan Hasan Can; “
Hepimizin bildiği gibi, Çanakkale bizim milletimiz için fevkalade ehemmiyet arz eden tarihi
bir dönüm noktası. Resim
yarışmaları ise bizim 11 yıldan
beri düzenlediğimiz artık geleneksel hale gelen 3 yarışmamızdan biri! Her sene bu yarışmaya katılarak dereceye giren
birinci, ikinci ve üçüncülere
Beykoz’a Metro
2020 yılında gelecek!
para ödülleri veriyoruz. Hikâye
ve Şiirleri yayınlamanın yanı
sıra resimleri de sergiliyor,
katalog haline getiriyoruz. Bu
sene hepimizin bildiği gibi
2015 yılı Çanakkale Zaferi’ nin
100. Yıl dönümü! Bu yıl dönümünde istedik ki Çanakkale
Şehitlerimizi bir de sanatla yâd
edelim. 22’ si mansiyon olmak
üzere sergilenmeye uygun
görülen 35 eserimizin sergilendiği Dolmabahçe Sanat
Galerisi’ nin ardından, 17
Mart’ ta da Saray Bosna’ daki
Milli Kütüphane’ de sergimizi
vatandaşlar ile buluşturacağız.
Resim yarışmasının değerli jüri
üyelerine, katılımcılara ve dereceye giren yarışmacılara teşekkürlerimi sunuyorum’ ’ dedi.
Daha sonra Başkan Hasan
Can, TGRT Haber
Muhabiri’ ne sohbet eşliğinde
sergi salonunu gezdirdi.
Canlı yayın konuşmalarının
ardından sergi açılışının konuşmasını AK Parti Ümraniye İlçe
Başkanı Av. Enver Sedat Çakıroğlu yaptı. Çakıroğlu yaptığı
konuşmasında; “ Prestijli kültür
hamlesiyle birlikte Ümraniye’ mizin kültür seviyesi de
yükselmiştir. Geleneksel hale
gelen yarışmalar bunlardan bir
tanesi! 100. yılında Çanakkale
konulu resim yarışması ile birlikte bir kez daha Çanakkale
şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ümraniye
Belediyemizi bu güzel organizasyondan dolayı özellikle kültür müdürlüğümüzü, kültür
müdürlüğümüzden sorumlu
Başkan Yardımcımız Türkan
Öztürk Hanımefendi’ yi ve bu
güzel çalışmaların maestrosu
Hasan Can Başkanımızı tebrik
ediyorum. Son olarak, yarışmaya katılan tüm katılımcılara
ve burada bizleri yalnız bırakmayan siz değerli katılımcılara
teşekkür ediyor, hayırlara vesile
olmasını diliyorum’ ’ dedi.
Açılış konuşmasının ardından
Başkan Hasan Can, konuklara
hitaben bir selamlama konuşması yaparak katılımlarından
dolayı teşekkürlerini
sundu.
TRT sanatçısı
Ahmet Turan
Şan’ ın canlı
performansı ile
seslendirdiği
Çanakkale
Türküleri eşliğinde
Dolmabahçe
Sanat
Galerisi'nde
birbirinden
değerli eserlerin bulunduğu
muhteşem
sergi kurdele
kesiminin ardından ziyaretçilerine açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kısmı
Boğaz'ın altından geçerek Beykoz Küçüksu'dan
geçecek olan 3 Katlı Metro-Karayolu Projesi'ni
onayladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından ilk kez açıklanan '3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi
Projesi'nin 1/5000 ölçekli planlara işlenmesini onayladı.
Proje, Haziran 2015'te ihaleye çıkacak ve 5 yıl içerisinde hizmete açılacak. Söğütlüçeşme-İncirli arasında
konuşlandırılacak toplamda 31 buçuk kilometrelik raylı
sistemin 16 buçuk kilometresi 3 katlı olacak ve
Gayrettepe-Küçüksu arasında inşa edilecek. Boğaz'ın
altından geçecek olan 3 katlı tünelin 2 katından karayolu
ve 1 katından ise raylı sistem geçecek. Proje tamamlandıktan sonra ise Beykoz, 3. Köprü'nün ardından bir de
dünyada bir ilk olarak gerçekleştirilecek 3 katlı raylı ve
karayolu sisteme ev sahipliği yapacak.
Tarihinde önemli yeri bulunan cam ve kundura fabrikalarının kapanmasının ardından geleceğini turizme bağlayan ilçe halkı, 2020 itibariyle artık ulaşım konusundaki
konumuyla gerçekten de Beykoz'un biricik İncisi halini
alacak. Dost Beykoz, hem ilçedeki vatandaşları bilgilendirmek adına konuyu araştırdı hem de İBB’ de toplantılara katılan İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyeleri AK
Partili Muharrem Kaşıtoğlu ve CHP’ li Aydın Düzgün’ e
projeyi sordu. Haber: dostbeykoz.com
Taşyürek’ten somut cevaplar
İBB Mart ayı toplantılarının 3. birleşimindeki 97. madde üzerinde söz alan ve zaman zaman
sataşarak konuşmalarını sürdüren CHP’li meclis üyelerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK
Parti Gurup Başkan Vekili Abubekir Taşyürek, elindeki somut bilgilerle cevap verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye
Meclisi, Mart ayı toplantılarının 3.
Birleşimini Saraçhane Belediye
Sarayı’ ndaki Meclis
Salonu’ nda gerçekleştirdi.
Toplantıda, "3 Katlı İstanbul
Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi
Projesi"ningüzergahının planlara
işlenmesini içeren rapor görüşüldü. Taşyürek, İstanbul ve ülke için
önemli proje üzerinde aylardır
ciddi şekilde çalışıldığını anlattı.
Meclis, İstanbul Boğazı Metro
ve Karayolu Geçişi Projesi"
güzergahının 1/5000 ölçekli
planlara işlenmesini oy çokluğuyla onayladı. Mart ayı toplantılarının 3. Birleşimindeki 97.
Madde üzerinde söz alan ve
zaman zaman sataşarak konuşmalarını sürdüren CHP’ li meclis
üyelerine İBB AK Parti Gurup
Başkan Vekili Abubekir Taşyürek
cevap verdi.
Taşyürek, "Değerli arkadaşlar
bugünkü toplantıda alacağımız
kararların İstanbul ve ülkemize
hayırlar getirmesini diliyorum.
Malumunuz olduğu üzere gündemimizin 97. Maddesini oluşturan
İstanbul için çok önemli 1/5000
ölçekli planlarla ilgili teknik bir
konuyu görüşmekteyiz. Muhalefet
partisinin gurup başkanı değerli
Ertuğrul Gülsever beyin görüşlerini dinledim. Bundan sonra ki
süreçte kendisi veya gurubundaki arkadaşlarının yapacağı eleştirileri dikkate alacağımızı baştan
söylemek isterim. Bugüne kadar
yaptığımız çalışmalarda olduğu
gibi, yapıcı bütün eleştiri ve
değerlendirmeleri her zaman dikkate aldığımızı, kapımızı her
zaman onlara açık, görüşlerine itibar edip dinlediğimizi ve dinlemeye de devam edeceğimizi belirtmek isterim” dedi.
HEDEF 5 YIL
Söğütlüçeşme-İncirli arasında
31,5 kilometrelik raylı sistem olarak tasarlanan projenin, 16,5
kilometresinin 3 katlı tünel olacağını belirten Taşyürek, bu tünelin
6,5 kilometresinin de KüçüksuGayrettepe arasında Boğaz'ın
altından geçecek. 3,5 milyar
dolara mal olması planlanan
yatırımın yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. Haziranda ihaleye çıkacak projenin 5 yılda hizmete alınmasının hedeflendiğini
kaydetti. Taşyürek, proje
Türkiye'nin dünyadaki saygın
konumunu pekiştireceğini,
İstanbul'a yapılan yatırımların
Türkiye ve dünya için de çok
önemli olduğunu ve takip edildiğini ifade etti.
Proje için 6 ayrı güzergahtan
en uygun olanının seçildiğini
ifade eden Taşyürek, "Yasal hiçbir
sıkıntısı olmayan projenin maliyet
hesapları da çok iyi yapıldı. Yapişlet-devret şeklinde yapılacak
projede devletimizin kasasından
bir kuruş harcanmayacak ve
vatandaşlarımıza hiçbir ek yük
getirilmeyecektir. Metrolarla ve
Marmaray ile entegre olacak
proje, TEM'in trafik yükünü hafifletecek ve İstanbul'un ulaşım
sorununa ciddi rahatlık sunacaktır. Proje çevre dostu ve akaryakıt
tüketiminde tasarruf yapacak bir
projedir. Kamulaştırma söz konusu olmayacak. Görüntü ve siluet
kirliliği oluşturmayacak. Şu anda
ana arterleri hatları birbiriyle
buluşturacak bir proje” şeklinde
konuştu.
MUHALEFETTEN İTİRAZ
Proje İBB Meclisi’ nde tartışmalara neden oldu. CHP Grup
Başkanvekili Ertuğrul Gülsever,
plana itiraz etmediklerini, ancak
planın yeterince irdelenmediğini
belirterek, teklifin tekrar görüşülmek üzere komisyona iade edilmesini istedi. Gülsever, "CHP
olarak, eğer bunu geriye çekerseniz, üzerinde tartışır, konuşuruz, akademik çevrelerle ne yapmamız gerektiğini saptarız.
Maliyet hesaplarını doğru yapıp,
daha aza mal olacak bir plan
orta çıkarırsak Türkiye’ ye ihanet
mi etmiş oluruz diye sordu.
AK Parti’ li üyelerin itirazlarına
tepki gösteren Gülsever, "’ Biz
bunları tartışmak istemiyoruz,
kimseye sormak istemiyoruz,
bize böyle talimat verildi’ derseniz, buna karşı çıkarız dedi.
TAŞYÜREK: “ BİZ KİMSEDEN
TALİMAT ALMAYIZ”
CHP’ ye yanıt vermek üzere
kürsüye çıkan AK Parti Gurup
Başkanvekili Abubekir Taşyürek,
“ Söğütlüçeşme-İncirli arasında
31,5 kilometrelik raylı sistem olarak tasarlanan projenin 16,5 kilometresinin 3 katlı tünel olarak
tasarlandığını, bu tünelin 6,5 kilometresinin de KüçüksuGayrettepe arasında Boğaz’ ın
altından geçtiğini anlattı. Proje
için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
Ulaştırma Bakanlığı ve İBB’ nin
aylardır ciddi bir proje yürüttüklerini ifade eden Taşyürek, "Mevcut
güzergah, 6 alternatif arasından
en optimum olarak belirlendi.
Dün uyanıp, bugün bu projeyi
yapmış değiliz”
Bu arada Taşyürek, CHP’ li
Gülsever’ in sözlerine "Hiçbir
yerden talimat almayız, önce siz
bir aynaya bakın" diye yanıt
verdi.
Y›l : 12 Say›: 322
‹mtiyaz Sahibi ve Yaz› ‹þleri Müdürü
ÖMER FARUK GERÇEK
Genel Yay›n ve Reklam Koordinatörü
HAKAN ERDEM
F. Kurumsal Tanýtým ve Müþteri Temsilcisi
ÞÜKRÜ KAYA
F. Reklam ve Tanýtým Sorumlularý
HARUN ÇETÝN - HASAN TAÞKIN
F. Spor Servisi
Melih ÖZTÜRK - Turgay TOKEL - Erdem SAĞOLAN
Hukuk Dan›þman›
AV. MEHMET TOPKAYA
Tasarým
GERÇEK MEDYA
Dað›t›m Sorumlusu
HASAN TAÞKIN
A.Gazi Mah. Ferah Cad. Ipekyolu Sk. 9/1 Sultanbeyli / ‹STANBUL
(0542) 524 65 64
www.gercekmedya.com
[email protected]
Bask›: GERÇEK VÝZYON GAZETESÝ BASKI TESÝSLERÝ
A. Gazi Mah. Ferah Cad. Ýpekyolu Sk. No: 9 Sultanbeyli / ‹STANBUL
Yay›n Türü: Yerel Süreli - Bask› Tarihi: 1 8.03.2015
Gazetemiz bas›n ahlak kurallar›na uymaya söz vermiþtir.
Köþe yaz›lar›ndan doðan hukuki sorumluluk yazarlara aittir.
*Tanýtým amacýyla ücretsizdir
06
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
Bu bir Doları kurtarma operasyonudur!
[email protected]
Grafikleri iyi analiz etmek gerekiyor:
Son 1 yıl içerisinde Euro Dolar karşısında %21 değer kaybetmiş.
Geçen yıl 06 Mart tarihinde 1Euro
=1,3922 Dolar iken şuan 1 Euro= 1,09
Dolar
Son 1 yıl içerisinde TL Dolar karşısında
%16,5 değer kaybetmiş. Geçen yıl 06
Mart tarihinde
1TL=2,2035 Dolar
iken şuan 1TL = 2,57
$
Son 1 yıl içerisinde TL
Euro karşısında %6
değer kaybetmiş.
Geçen yıl 06 Mart tariÝSA
hinde 1 TL=3,03 Euro
DOÐAN
iken şuan 1 TL=2,82
Dolar'da küresel bir
hareketlilik söz konusudur, iç piyasa ya
da Erdoğan MB gerginliği değil. Birileri
küresel Dolar harekeliliğini medya aracılığıyla algı operasyonuna dönüştürüp içeriye Erdoğan'ın ve iktidarın üstüne yıkmaya gayret ediyorlar. Aynı taktiği ne tesadüftür ki Gezi’ den önce ve 17 Aralık
darbe teşebbüsünden önce de yaptılar.
Bir anlamda etkili olmak için yelkenlerine
FED’ in faiz açıklamalarını rüzgar olarak
kullandılar. Gezi ve 17 Aralık darbesinden
bir kaç gün önce FED faizleri artıracağını
açıklamış, küresel olarak Dolar artmaya
başlamıştı.
Bundan sonra ne olacak?
Doların bu artışına paralel olarak küresel
çapta her ülke için fiyat ve ücretlerde
güncellemeler olacaktır. Bu sayede yeni
bir Dolar çıpasıyla ekonomiler yoluna
devam edeceklerdir.
Peki, neden Dolar küresel olarak değer
kazanıyor?
Petrol fiyatlarıyla zarar eden Dolar zengini Arap devletlerinin zararları Doların
değerlemesiyle de telafi edilmiş oldu.
Aslında konuya şöyle de bakabilirsiniz:
Petrol fiyatlarının düşmesiyle değer kaybeden Doları kurtarmak için FED faizleri
artırarak operasyon yaptı. Bu bir Doları
kurtarma operasyonudur!
Petrol Dolar ile satılır!
Ne kadar petrol satılırsa o kadar Dolar
kullanılır!
Ama önemli olan miktardan çok fiyat ile
ilgilidir. Petrol fiyatları ne kadar yüksekse,
o kadar da Dolar ihtiyacı artar.
------------SADECE TL DEĞİL, DİĞER PARA
BİRİMLERİ DE DOLARA KARŞI DEĞER
KAYBEDİYORLAR!
Hürriyet:
18 MART 2015
HABER
Doların pound, Japon Yeni, İsviçre
Frangı, İsveç Kronu, Kanada Doları ve
Euro’ ya karşı değişimini gösteren dolar
endeksinin 11 yılın zirvesine çıkmasına
Türk Lirası da tepkisiz kalamadı.
Hammaddeleri Dolar ile alıp, malı büyük
oranda Euro ile satmak bize maliyetli
oluyor. Dolar cinsinden maliyetler yükselirken, ihraç ürünlerimizin değeri
Euro’ daki kayıp nedeniyle düşüyor.
Merkez!
Elindeki Dolarları ne zaman kullanacaksın?
Ateşe büyümeden su dökmenin tam
sırası!
Daha cesur olunmalı ve gerekirse doğrudan müdahale edilmelidir.
Anladığım kadarıyla birileri TL’ den çıkıp
Dolar’ a geçmek istiyorlar. Bu nedenle
de Dolar üzerinde baskı oluşturuyorlar.
Düşük kur ile girdikleri TL’ den elde ettikleri getirileri Dolara çevirip, ABD faiz
oranlarını yükselteceği yönünde sinyaller
verdiği için her zaman güvenli gördükleri
limana geri dönmek istiyorlar. Ama zarar
ederek değil!
Avrupa Merkez bankası ise tam tersine
1trilyon Euro para basacağı için Euro
para birimi Doların yukarıdaki etkisine
katmerli bir şekilde katkı sağlıyor.
100 000,-Dolar ile geçen yıl Kur:2,20 ile
toplam 220.000,- TL üzerinden tahminen %8 faize para yatırıldığını düşünün.
Bu para yıl sonunda 237.000,- TL oldu.
TL’ den çıkıp Dolar’ a geçmek istediniz
de, 237.000,-TL’ yi kur 2,55 iken
Dolar’ a çevirirseniz, 93.176,- Dolar eder.
Yani bir yıl öncesine göre Dolar bazında
zarar etmiş durumdasınız.
Bu durumda iki baskı faktörü devreye
girer: 1) TL’ de kalınması için yüksek
faiz, 2) MB’ nın Döviz rezervlerinden
talebi karşılayacak ölçüde satmasıdır.
Doların TL karışsındaki değeri yükseldikçe TL’ ye yatırım yapmış olan yabancılar
TL’ den Dolara geçiş yapamayacaklardır. Bunun için özellikle faiz yönünde
baskı yapmaya devam edeceklerdir.
Durum böyle!
Durumu iktisadi etkenler ile görmeyip,
siyaset üzerinden değerlendirenler fırsatçılık yapıyorlar. Eğer Erdoğan’ ın kur
üzerinde bu kadar etkisi olsaydı, neden
geçmişte bu gücünü kullanmadı?
Mesele şu: ABD 2008 yılında bastığı karşılıksız paraları, faizleri artırarak geri çağırıyor. Aslında şu yaşananlar depremler
gibi, bir denge bulma çabasıdır. Küresel
sistemin Dolar üzerindeki baskıları artıyor.
Doların kağıt değerine düşmemesi için
ABD’ de faiz oranları ihracata etkisi göz
ardı edilerek yukarı çıkarılıyor.
TEMEL LİSE DEĞİL “SÜPER DERSHANE”
Eğitim sistemimizi dershanelerden
kurtaralım diye çıktığımız yolun sonu
süper dershaneye çıktı. 26
Şubat günü; “ Temel
Liseler Velileri Kandırıyor
mu?” diyerek konuyu
gündeme taşımıştım.
Geçen iki haftalık sürede
problemin çözümüne dair
bir umut ışığı doğmadı.
Okullardan aldığımız
bilgiler, bakanlığın bu
TALAT
problemin derinliğini
YAVUZ
kavrayamadığını gösteriyor. “ Temel lise onayı alan
Eðitim Bir Sen
okulları takip edin, teşvik
Ýstanbul 4 No'lu
garantisi yok, yüzde otuz
Þube Baþkaný
kontenjan sınırlaması
var” türü açıklamalar,
velileri daha da acele kayıt yaptırmaya
sevk ediyor. Okullar çabaladıkça çaresizliklerini fark ediyor. Süreci en iyi
okuyan ve mantıklı adımlar atan ne
yazık ki bakanlığımız değil veliler ve
dershane sahipleri oluyor. Sanki gizli
bir el bu işlerin böyle olmasını istiyor.
Peki, neden böyle oldu? Bence
bakanlığımız bu olumsuzluğun temelini, okul kurslarını bitirirken atmış oldu.
Okulların, “ Okul Dershanesi” diye
başarılı bir şekilde okulda ürettiği
çözümü, “ deneme sınavı yasak, kaynak kitap ve test yasak, veliye cep
mesajı yasak, alacağınız ücretin sınırı
şudur…” diyerek yok ederseniz,
bugün dershane sahiplerini çaresizce
izlersiniz.
Düzelteceğinize yok ettiniz.
Okullarınıza hiç güvenmediniz. Hep
olumsuzlukları gördünüz. Sistemi
dönüştüremediniz. Alternatifini yok
ederek, dershanelerin büyümesine izin
verdiniz. Düşük maaşla hafta sonları
dâhil fedakârca çalışan öğretmenlerin
cebine giren ilave üç beş kuruş
birilerini rahatsız etti. Şimdi ise bir saat
özel ders için 150, 200 lira alma
imkânına kavuşan öğretmenlere, okul
kurslarında saat başı 9 liraya çalışın
diyorsunuz. Siz ne yaptığınızı da
bilmiyorsunuz ki…
Kurs ücretlerini iki katına çıkaracak
düzenlemeyi altı aydır çıkaramayan
bakanlığımızdan bugün dev bir adım
atarak bu köklü problemi çözmesini
bekliyoruz. Milletvekilliği için istifa
eden bakanlık bürokratlarına sormak
lazım şimdi hangi başarınızla aday
oldunuz? Hangi problemi çözdünüz?
Okulların en temel ihtiyaçları olan
temizlik, güvenlikproblemi için ne
yaptınız? Devlet teşviki ile devlet
okullarının içini boşaltacak dâhiyane
aklı kim üretti? Okullarınız beş kuruşa
muhtaç ve SGK cezalarıyla
boğuşurken, özel okullara ücretsiz
verdiğiniz ders kitaplarının akıbetini
merak ettiniz mi hiç?“ Çocuğumu üç
dört bin liraya dershaneye
gönderiyordum, şimdi ise dokuz on
bin lira istiyorlar, bu ne iştir?” diyen
veliye seçim meydanında ne demeyi
düşünüyorsunuz?
Hiç umudum yok ve işe yarar mı
bilmem ancak yine de çözüm için
yazmalıyım; okul idarelerinin eli
güçlendirilmeli, kurs ücretleri
artırılmalı, veli desteği sağlanmalı,
temel liselere teşvik verilmemeli,
haftalık ders saatleri düşürülmelidir.
Başarılarıyla isim yapmış çok önemli
okullarımızın, gözümüzün önünde yok
olmasını izlememek için gerekirse
temel lise uygulamasından tamamen
vazgeçilmesi bile düşünülmelidir. İçine
düşeceğimiz anlamsız durumdan dershanelerin bir yıl daha açık kalması
bile mantıklı olabilir. Bir adım atın ve
dershanelerin süper dershaneye
dönüşmesini engelleyin artık.
Ümraniye’de sanatın adresi,
sanatkârlar çarşısı!
Ümraniye Belediyesi Sanatkârlar Çarşısı ile Sanatı ve Sanatçıyı
desteklemeye devam ediyor. Başkan Hasan Can; “ Sanatkarlar
Çarşısı kalfaların yetiştirildiği bir eğitim merkezi haline geldi’’ dedi.
Ümraniye Belediyesi tarafından hizmete sunulan ve
modern mimarisi ile dikkat
çeken Sanatkarlar Çarşısı,
Ümraniyelileri sanat ile
buluşturmaya devam ediyor.
Herhangi bir ticari kaygı
olmaksızın sanatlarını icra
eden sanatkârlar kiraladıkları
dükkanı atölye olarak kullanarak, ürettikleri eserleri
satabilme imkanı buluyorlar.
Bu kapsamda çarşıda tezhip, ebru, kaligrafi ve çini
gibi birçok geleneksel sanat
hayat buluyor. Öte yandan,
Ümraniye Belediyesi Meslek
Edindirme kursları’ nda
kalem işi, kurdele nakışı ve
keçe aksesuarı gibi eğitimler
de devam ediyor. Ebru
çalışmaları hakkında bilgi
alan Ümraniye Belediye
Başkanı Hasan Can,
Sanatkarlar Çarşısı’ ndaki
kursiyerleri ziyaret ederek,
Uluslararası yayın yapan Al
Arabiya kanalı, İHA ve
İstanbul Web Tv’ nin sorularını yanıtladı.
Çarşının daha önce bir alt
geçit olarak kullanıldığını
belirten Ümraniye Belediye
Başkanı Hasan Can,
Sanatkârlar Çarşısı geçmişte bir alt geçitti ve çok kötü
vaziyetteydi! Altından su
alan, üstünden su damlayan
ve kiracıların bile durmak
Hisseli tapu fiyatlarına
yeniden düzenleme..
Yayalar-4 İmar Uygulaması sonucunda oluşan hisseli tapularda İBB
hisselerine yüksek fiyat talep edilmesi üzerine, Pendik Belediye
Başkanlığı konuyu Büyükşehir Belediyesine ileterek konunun yeniden
değerlendirilmesini istedi.
istemediği bir yerdi burası.
Biz burayı çok ciddi bir tamirattan geçirdik ve alt geçidini sağlamlaştırmak suretiyle,
kalem işi tavan süslemeleriyle Çırağan Sarayı gibi bir
mekan haline getirdik, dedi.
CAN; ÇARŞIYI SANATKARLAR İÇİN MERKEZ
HALİNE GETİRDİK
Başkan Hasan Can, çarşıyı sanatkârlar için bir merkez haline getirdiklerini
belirterek, “ Burayı Belediye
olarak esnafımıza ticaret
merkezi olarak verebilirdik.
Belediyemize de çok ciddi
bir gelir getiren yer haline
getirebilirdik. Ama biz bunu
tercih etmedik! Burayı
sanatkarlar çarşısı haline
getirdik. Sanatı ve sanatçıları desteklemek adına
sembolik rakamlarla dükkanları kiraya verdik. Tabi ki
bir şartla, herkesin icra etti-
ğini satması şartıyla! El
ürünlerinin satılmasının
dışında bir de bu el ürünlerinin yapımı konusunda da
eğitim merkezi fonksiyonu
görüyor çarşımız. Ebru, tezhip ve diğer sanatlar da
üstad olmuş kişiler buraya
gelerek, buradaki kurslarda
eğitim veriyorlar. Meslek
edindirme kurslarında eğitim gören kursiyerler,
zaman içerisinde aldıkları
eğitimler neticesinde meslek hayatlarına akademik
düzeyde devam edebiliyor,
hatta üniversitelere araştırma görevlisi olarak gidebiliyorlar. Sanatkarlar Çarşısı
hem bir satış merkezi olarak faaliyet gösteriyor hem
de yeni kalfaların yetiştirildiği bir eğitim merkezi olarak
görevini sürdürüyor” dedi.
İBB Başkanı Kadir
Topbaş, yetkililere fiyatların yeniden gözden
geçirilmesi talimatı verdi.
Kavakpınar, Çamçeşme
ve Güllübağlar
Mahallelerini ilgilendiren
Yayalar-4 imar uygulaması sonucu İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ile
hisseli tapularda bulunan
Büyükşehir Belediyesi
hisselerine yüksek fiyat
talep edilmesi üzerine,
konu İBB'ne iletilerek
fiyatların Pendik
Belediyesi değerleme
bedellerine göre revize
edilmesi istendi. Pendik
Belediyesinin talebi üzerine İBB Başkanı Kadir
Topbaş tarafından yetkililere fiyatların yeniden
gözden geçirilmesi ve
makul düzeye indirilmesi
talimatı verildi.
Konu hakkında İBB
Başkanı Sayın Kadir
Topbaş ile görüşen
Pendik Belediye Başkanı
Kenan Şahin şu açıklamayı yaptı:
“ İmar Uygulamalarında
kamuya ait taşınmazlar
büyük oranda (Maliye
Hazinesi, Büyükşehir ve
İlçe Belediye vb.) hissedarlığı gidermede ve
yapı sınırlarının korunmasında genellikle özel
mülkiyete konu arsalar
ile hisseli hale gelmektedir. Bu durumda her
kurum kendi adına tescil
edilen hisse miktarını
ilgili vatandaşa satmaktadır. Ancak burada ortaya çıkan sorun, her kurumun farklı fiyat ve satış
politikası izlemesidir.
Aynı imar adasında kalan
şahıs parsellerine dahi
zaruri durumlarda, farklı
kamu kurum taşınmazları
hisse yapılabildiğinden
dolayı, aynı yerde, aynı
özellikte ve aynı emlak
vergi değerine tabi parsel sahipleri farklı fiyat
ve satış usulüne göre bu
hisseleri satın almak
zorunda kalabilmektedir.
Bu sorunu çözmek için
satış bedellerinin aynı
olmasına yönelik Sayın
Kadir Topbaş yetkili
arkadaşlara talimat
verdi. Önümüzdeki günlerde Maliye Hazinesine
ait hisselerin satış
bedellerine yönelik
İstanbul Defterdarımız ile
de bir görüşme gerçekleştirip vatandaşlarımızın
sorununu tamamen çözmeyi planlıyoruz.”
Haber: Ümit Kahyaoğlu Pendik
18 MART 2015
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA
SPOR
07
Yeryüzü Doktorları, maaşlarını Suriye’li
hekimlerle paylaşıyor..
Yeryüzü Doktorları Başkanı Dr. Kerem Kınık, maaşlarımızı Halep'teki hastanelerde "ben de gidersem buradaki hastalara kim bakar" diyen ve "orada"
kalıp maaşsız, gönüllü olarak çalışmaya devam eden Dr. Osmanlar ile paylaşmak için bir araya geldiklerini söyledi. Suriyeli doktorlarla canlı bağlantı
yapıldı. Doktorlar zor şartlarda çalıştıklarını ifade ederek, Yeryüzü
Doktorları’na desteklerinden ötürü teşekkür etti.
Yeryüzü Doktorları (YYD),
Suriye’ deki savaşın dördüncü
yılında bölgede zor şartlarda
hizmet veren hekimler için 14
Mart Tıp Bayramı’ nda düzenledikleri bir toplantıyla meslektaşlarına “ Maaşımızı Suriyeli
Hekimlerle Paylaşıyoruz” çağrısında bulundu.
Idlip bölgesindeki Atarip
Hastanesi’ nden çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Hasan Qassum ile
Yamadı Hastanesi’ nden DrSaira
El Muradi ile Skype üzerindencanlı bağlantı yapıldı. Bağlantıda,
Suriyeli hekimler zor şartlarda hizmet vermeye çalıştıklarından bahsetti.Tedavi için ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçları olduğunu ifade
ettiler. Yeryüzü Doktorları da
Suriyeli meslektaşlarına destek
mesajlarını ilettiler.
YYD Başkanı Dr. Kerem Kınık,
toplantıda yaptığı konuşmada,
savaştan önce 5 bin hekimin
olduğu Halep’ te şu anda 36
hekimin görev yaptığını söyledi.
Yakın tarihin en ağır katliamları
geride binlerce yaralı bırakırken
bir avuç sağlık personelinin adeta
insanlık destanı yazdığını belirten
Dr. Kınık, “ 14 Mart.Hekimliğin;
yeryüzünde kan ve gözyaşı dökülmesine yol açan tüm farklılıkları
bir çırpıda ‘ insanlık’ potasında
eriten bilgeliğini hatırlama
günü.Suriyeli meslektaşlarımız
Halep'te, İdlip'te, Haseki'de…
Canları pahasına gönüllü olarak
görev yapmaya devam ediyorlar”
dedi.
Sağlık yardımlarımız devam
ediyor
Başkan Kınık, Yeryüzü Doktorları
olarak savaşın başından beri
onları yalnız bırakmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“ Milyonlarca TL değerinde ilaç,
tıbbi malzeme gönderdik, gönüllülerimizle sağlık hizmetlerine katıldık,
gelen yaralı ve hastaların ülkemizde tedavisini üstlendik.
Yayladağı’ ndaki sağlık istasyonumuzda,
kamplarda ve bölge
hastanelerinde on binlerce Suriyeli hasta ve
yaralıya sağlık hizmeti
verdik, vermeye
devam ediyoruz.”
Onların yanında
olduğumuzu göstereceğiz
Maaşlarımızı
Halep'teki hastanelerde "ben de gidersem
buradaki hastalara
kim bakar" diyen ve
"orada" kalıp maaşsız, gönüllü
olarak çalışmaya devam eden
Dr. Osmanlar ile paylaşmak
için bir araya geldiklerini ifade
eden Kınık, “ Beyaz önlüklerimiz ve stetoskoplarımızla, gönlümüzle, ruhumuzla, maaşımızla onların yanında olduğumuzu
göstermek istiyoruz.Suriyeli bin
hekimin bir yıllık maaşı olan 6 milyon TL'yi hızla toplayıp bölgeye
götürerek bizzat çalıştıkları hastanelerde kendilerine teslim etmek
istiyoruz. Bugün burada buluşma-
mız ve yapacağımız sembolik
bağışlar; Suriyeli fedakar meslektaşlarımıza maddi destek sağlamak kadar onların kahramanlığını
dünyaya duyurmak ve yanlarında
olduğumuz göstermemiz için de
iyi bir fırsat. Onların yanında oldu-
ğumuzu göstermek için iyi bir fırsat.14 Mart 1827'de İstanbul şehzadebaşında ilk tıp fakültesi kurulduğunda Suriyeli kardeşlerimiz ile
aynı devletin vatandaşı idik. 14
Mart onların da bayramı” diye
konuştu.
En güzel İstiklal Marşı Ümraniye’de okundu
Ümraniye Belediyesi tarafından Mehmet Akif Kültür Merkezi’nde düzenlenen,“İstiklal Marşı’nı ezbere
en güzel okuma yarışmasında ’’ dereceye giren bilge çocuklar belli oldu.
Ümraniye Belediyesi tarafından “ İstiklal Marşı’ nı ezbere
en güzel okuma yarışması’ ’
Mehmet Akif Kültür
Merkezi’ nde gerçekleştirildi.
Programa Kütüphane Müdürü
Tuba Kızıltan, veliler ve Ümraniye Bilgi Evleri’ ndeki Bilge
Çocuklardan oluşan 13 yarı finalist katıldı. Yarışma saygı duruşu
ve İstiklal Marşı’ nın okunmasının ardından Mehmet Akif
Ersoy’ un hayatını anlatan slayt
sunumu ile devam etti.
Heyecan ve duygunun hâkim
olduğu günde Bilge Çocuklar
sırasıyla sahneye çıkarak final
için performanslarını sergilediler.
Belediye Kütüphane Müdürü
Tuba Kızıltan ve 4 kişilik jürinin
değerlendirmesi ile çocuklar, şiirin ruhuna uygunluk, ezber
gücü, beden dili, diksiyon,
vurgu, tonlama ve Türkçe’ yi
doğru kullanma gibi ölçeklerle
değerlendirildi. Yarışma sonunda İstiklal Marşı’ nı ezbere en
güzel okuyan 3 Bilge Çocuk
belirlendi. Lokman Hekim Bilgi
Evi’ nden Tolga Ceyhun Tusuz
birinci, Prof. Dr. Necmettin
Erbakan Bilgi Evi’ nden Gizem
Kılıç İkinci, Yunus Emre Bilgi
Evi’ nden Betül Berrasu Yücel
üçüncü olurken, bunun yanı sıra
mansiyon alan öğrencilere de
belediye tarafından ipad, mp4,
safahat ve yüz temel eser gibi
birçok hediye takdim edildi.
12 Mart İstiklal Marşı’ nın
kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’ u
Anma Günü dolayısıyla yapılan
yarışma ile öğrencilerin Türk dilinin en güzel ifade şekillerinden
olan şiir sanatına ilgi duymaları,
geçmiş ile gelecek arasında tarihi, milli ve manevi köprü kurabilmeleri, vatan, millet, bayrak sevgisi ve saygısını geliştirmeleri
amaçlandı.
Büyük millettin büyük zaferi kutlu olsun.