Gazetemiz; Anadolu Yakasý Gazeteciler Derneði Üyesidir Bölgenin En Ýstikrarlý Gazetesi Gerçek Medya Her Hafta Baský ve abonelerine PDF mail daðýtýmýyla 18.000 adet tiraja ulaþýyor onbinlerce kiþi tarafýndan okunuyor! Haftalýk Bölge Gazeteniz 18 MART 2015 • YIL: 12 • SAYI: 322 0216. 398 88 83 - 0542. 524 65 64 www.gercekmedya.com [email protected] Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında anlamlı sergi! Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl dönümü nedeniyle Ümraniye Belediyesi, “100. Yılında Çanakkale Zaferi’’ adlı Resim Sergisi açılış törenini Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi. Ümraniye Belediyesi Çanakkale Zaferi’ nin 100.yılını bir dizi etkinlikle kutlamaya devam ediyor. Belediye tarafından 11 yıldır geleneksel olarak düzenlenen resim yarışması sonuçlarının açıklanması üzerine sergilenmeye değer 35 eser görücüye çıktı. Bu yıl ki konusu “ 100.yılında Çanakkale” olan birbirinden değerli eserlerin bulunduğu resim sergisi 03-08 Mart tarihleri arasında saat: 09:00 ile 17:00 saatleri arasında Dolmabahçe Sanat Galerisi’ nde ziyarete açık olacak. Tarihimizin destansı hadiselerinden esinlenerek Çanakkale Zaferi'ni 100. yılında resim sanatı ile bir kez daha yaşamak ve yaşatabilmek adına düzenlenen serginin açılış törenine; Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı Av. Enver Sedat Çakıroğlu ve yönetimi, Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Gökçimen, Ak Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Tosun ve Yönetimi, Eski İlçe Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Birim Müdürleri, jüri üyelerinden Prof.Dr. Hüsrev Subaşı, Ekber Yeşilyurt, Prof.Dr. Zeki Kuşoğlu, Prof.Dr. Fethiye Erbay, Prof.Dr. Ayşe Özel’ in yanı sıra klasik sanatların ünlü temsilcileri, Hasan Çelebi, Ethem Çalışkan, Hikmet Barutçugil, Savaş Çevik, Ayten Tiryaki, Betül Bilgin, Ahmet Yenilmez, Kadıköy Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Burhan Öztürk ve öğrencileri, ödül alan eser sahipleri ve çok sayıda sanatsever katıldı. SAYFA 05’ te Ahmet Sadıkoğlu 1. Bölgeden aday adayı İstanbul Anadolu yakasının tanınmış Sanayici ve işadamlarından Ahmet Sadıkoğlu, Ak Parti’den aday adayı oldu. Birçok STK’da da faaliyet gösteren Sadıkoğlu, Siyasi faaliyetlerini sırasıyla Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi, Has Parti ve Ak Parti’de sürdürdü ve İl yönetim kurulu üyelikleri, Tuzla, Üsküdar ve son olarak Sultanbeyli’den Belediye meclisi ve Büyükşehir belediye meclisi üyeliklerinde bulundu ve grup başkanvekilliği yaptı. 04’TE Beykoz’a Metro! İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kısmı Boğaz'ın altından geçerek Beykoz Küçüksu'dan geçecek olan 3 Katlı Metro-Karayolu Projesi'ni onayladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından ilk kez açıklanan '3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi Projesi'nin 1/5000 ölçekli planlara işlenmesini onayladı. Proje, Haziran 2015'te ihaleye çıkacak ve 5 yıl içerisinde hizmete açılacak. Söğütlüçeşme-İncirli arasında konuşlandırılacak toplamda 31 buçuk kilometrelik raylı sistemin 16 buçuk kilometresi 3 katlı olacak ve Gayrettepe-Küçüksu arasında inşa edilecek. 05’TE Pendik'ten Diyarbakır'a Barış Treni “Çözüm sürecine sivil destek” sloganı ile İstanbul’dan yola çıkan Barış Treni, organizasyona destek veren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri tarafından Diyarbakır’a uğurlandı. 03’TE 02 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 18 MART 2015 HABER 4 saat uyudu, 1500 kişiye iş verdi Henüz 33 yaşında olmasına karşın çalışkanlığını babası “efsane vali” merhum Recep Yazıcıoğlu’ndan alan genç işadamı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, sıfırdan başladığı iş dünyasında şuan 1500’den fazla kişiye istihdam sağlıyor. Yazıcıoğlu, günde 4 saat uyuyarak sıfırdan zirveye ulaştığını ifade ederek “Hizmet kanımda var. Çok çalışarak elde ettiğim başarılarla örnek olma ve özellikle gençliğin sorunlarını çözme hedefimi Meclis’e taşımak istiyorum” dedi. Kendinizi biraz anlatır mısınız? Aslen Trabzonluyuz. 1982 yılında rahmetli babamın Çorum Alaca kaymakamlığı sırasında dünyaya geldim. Babamın görevi nedeniyle çok sayıda ilde yaşama fırsatı buldum. İlköğrenimimi Tokat, Aydın ve Erzincan’ da bitirdim. Erzincan Lisesi’ nde başladığım lise eğitimimi Ankara Kocatepe Mimar Kemal Lisesi’ nde tamamladım. Üniversitede ise tiyatrocu olmak istediğim için, Bilkent Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi yetenek sınavına girdim ve en iyi erkek oyuncu olarak sınavları kazandım. Ancak daha sonra çok sevdiğim ülkeme iş dünyasında hizmet etmek istediğime karar verdim. İngiltere’ deki dil eğitimimin ardından yeniden üniversite sınavına girerek, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’ nü kazandım. Bir yandan da iş hayatında tecrübe kazanmaya başlamıştım. Kendi işimi kurma hayaliyle, sektöre ilk adımımı 2007 yılında “ KY Temizlik ve İnşaat” firmamla attım. Daha sonra farklı sektörlerde hizmet veren 3 firma daha kurarak çok şükür başarılı olduk. Genç yaşta iş kurmak zor olmadı mı? Başarılı olmak için çok çalıştım. Bürokrat oğlu olduğum için çoğu kişi zenginlik içinde büyüdüğümüzü düşünür. Ancak babam rahmetli olduğu zaman bize yalnızca Ankara’ da bir ev bıraktı. Kendi başı- ma, çok çalışarak iş hayatında başarı sağladım. Günde 4 saat uyuyarak kurduğum şirketleri büyüttüm. Şimdi çok şükür 1500’ den fazla kişiye istihdam sağlayan şirketlerle büyük hizmetler veriyoruz. Türkiye’ ye hijyen standartlarını biz getirdik. Tüm bu başarıları tesadüf veya mirasla değil, çok çalışmayla kazandık. Daha yapacağımız çok şey, aşılacak çok dağ var. İş hayatında nelere dikkat edersiniz? Olmazsa olmazlar neler olmalı? Ticaret yaparken dürüstlükten ayrılmamak en önemli şartım. Güven duyulan bir isim olmak çok önemli. Güven, her zaman başarıyı getirir. Ayrıca çok çalışmak da her kapıyı açan, sizi yükseklere taşıyan bir anahtar. Başarı için çok çalışmanız, gerekirse uykuya bile veda etmeniz gerekiyor. Disiplinli olmak, hizmetin sorumluluğunu taşımak da akıllardan çıkarılmaması gereken kriterler. Genç bir iş adamı olarak, Türk gençliğini nasıl buluyorsunuz? Türkiye’ de gençlik ‘ level’ atladı. Oldukça donanımlı, eğitimli ve ülkedeki gelişmelerin farkında olan bir gençlik var şuan. Birkaç yıl öncesine kadar az olan üniversite sayısı arttı. Artık her ilde üniversite var. Hatta bazı illerde birden fazla… Bu da genç neslin bilgisini arttırarak, vizyonunugenişletiyor. 2023 hedeflerine de donanımlı gençlikle ulaşacağımıza eminim. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ ın her zaman dile getirdiği 3 çocuk önerisinin de ülkemiz geleceği için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gelecek gençlerin ellerinde. Gittiğim her yerde anne babalarının ellerinden tutan, kucaklarında uyuyan, oyun oynayan çocuklar görüyorum. Bu umutlarımı daha da arttırıyor. Benim gibi hayata sıfırdan başlayarak, başarılarıyla ülkesine hizmet etmeye hazır bir genç neslin gelecek olması Cumhuriyetimizin 100’ üncü yılına yakışır bir Türkiye’ ye ulaşmamızı sağlayacak. Siyasete girmeye ne zaman karar verdiniz? Adalet ve Kalkınma Partisi’ yle tanışmam, o zaman Başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ ı 2009 yılında ziyaret etmemle oldu. Böylece hizmet yoluna girerek Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi Gençlik Kolları Siyasi Hukuk İşleri Komisyonu’ nda görev aldım. Referandum ve 2011 seçimlerinde Türkiye’ nin 40 ilinde aktif olarak çalıştım. Şimdi de bildiğiniz üzere millete hizmet için “ AK’ lın yolunda” , AK Parti’ den Ankara 1. Bölge milletvekili aday adayı oldum. Hizmet kanımda var. Çok çalışarak elde ettiğim başarılarla örnek olma ve özellikle gençliğin sorunlarını çözme hedefimi Meclis’ e taşımak istiyorum. TBMM’DE RED ETME ŞOKU Geçen hafta içinde yanılmıyorsam Perşembe günü TBMM’ de, Milliyetçi Hareket Partisinin meclis araştırılması açmak üzere verdiği Ege ve Akdeniz adaları arasında 2004 senesinden itibaren peyder pey iflas halindeki Yunanistan’ ın ülkemize ait Eşek adası ve Bulamaç adaları başta olmak üzere günümüze kadar geçen zaman diliminde, yani on bir senedir, bir bir, defakto bir hal ihdas ederek on biri bizim olan beş de aidiyeti belirsiz ceman 16 adayı gasp ettiğini, silahlandırdığını, bayrağını astığını, turizm merkezi olarak düzenlediği adaların Lozan ve daha sonra 1947’ de imzalanan anlaşmalara aykırı olarak gasp ettiği, Sat komandolarımızın Kardak kayalıklarında bayraklarını yeniden dikmiş bulunduklarını adeta Tansu Hanımın Başbakanlığı zamanındaki yediği tokattan ders almadığını gösterircesine Yunanistan'ın yaptığı bu haksız ve kabul edilemez tutuma, iktidarın bigane kaldığını ileri sürerek Meclis araştırması isteyen MHP milletvekilleri, başta Celal Yeniçeri Bey olduğu halde akabinde MHP gurup başkan vekili Yusuf Halaçoğlu gerek hükümeti gerekse AKP’ yi itham zorunda kaldıklarını dile getirmişlerdi. Başbakan Davutoğlu’ nun seyahatte bulunmuş olmasından dolayı, MHP’ lilerin ithamlarına CHP’ li milletvekilinin de bu ithamlara iştirak ettiği görüldü. Ne var ki, bir kum tanesi vermemeye kendini alıştırmış Türkiye Cumhuriyeti devletinin iktidar partisi bu ciddi iddiayı geçiştirmeyi tercih edip, adeta on bir adamızı alıp elan kullanmakta olan Yunanistan’ a, gereken tutum ve davranışı göstermesi beklenirken, araştırma açılışını TBMM'nin ret yoluna gitmesi, Bağımsızlık savaşı vermiş, bundan dolayı da, hem İstiklal harbimiz hem de 1974’ de Kıbrıs indirme ve çıkarmasında gösterdiği kararlılık ve başarıdan dolayı iki defa Gazi Meclis rütbesiyle taltif edilmiş Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu araştırma teklifini ret etmesi, Gazi Meclis anlayışına sahip çıkılmadığının bir örneğini vermiş bulun maktadır. Avrupa birliğine girmek için Kıbrıs’ dan dahi ver kurtul’ a girme zihniyet sahiplerine, cesaret alacakları bir fırsat vermiş olduklarının farkında olup, olmadıkları da merak konusudur. Ülkenin her ferdi bu araştırma teklifini ret eden Meclise teessüflerini bildirirse, her halde isabetli tavsiye yapmış olacağını düşünüyorum. DR. FATİH ERBAKAN’ I BALIKESİR KUCAKLADI 54. Hükümetin Başbakanı, Milli Görüş’ ün Mimarı; Profesör Necmeddin Erbakan Hocamızın evladı Dr. M. Fatih Erbakan Balıkesir’ in en büyük ve modern bir yapıdaki Kültür merkezinde yaptığı his ve mantığa hitap eden konuşmasında başta hanımefendilere olan teşekkürlerle dolu cümlesini beyan ederken, müthiş bir alkış salvosuyla binlerce kişinin hınca hınç doldurduğu salon babanızı sevdik, seni de seveceğiz, seni sevmeyenlere de seni sevdireceğiz dercesine tatlı bir yaklaşım içinde oldular. Hele hele; Dr. Fatih Erbakan Beyefendiyi ön sırada takip ettiğimden şu sözlere salonda herkesi hüzün ve sevgiye varacak bir ifade olarak değerlendirdim. Diyordu ki Fatih Bey: “ ..Ben burada,bu salonda kendimi Balıkesir’ in bir mensubu olarak görüyorum. Merhume Hatice Nermin Erbakan Hanımefendi benim annem, bu ile bağlı Altınoluk’ da doğduğundan ana tarafımdan ben de Balıkesir’ liyim. Dolaysıyla Balıkesirlilerin hemşehrisiyim.” Diyerek, Erbakan ailesinin millet hizmetinde devam edeceğini ifade etti. Balıkesir Erbakan Vakfı Başkanı başta olmak üzere, Otogara gelip arabasıyla beni şehre taşıyan İbrahim Bey’ e, Erbakan Vakfının bütün güzel insanlarına medyunu şükranım. Fiemanillah. ALLAH’DAN BÜYÜK VAR MI? Bundan 10 – 15 sene kadar önce Amerika, uzaya bir uzay gemisi gönderdi. Gemi bazı arızalarla dünyaya geri dönmeye başladı. Ancak geminin nereye düşeceği kestirilemiyordu. Rast gele bir yere veya bir yerleşim merkezinin üzerine düşebilirdi. Televizyonlar, gazeteler bu haberle yatıp, bu haberle kalkıyorlardı. Bu uydurma gündemin peşinde bütün bir insanlığı koştururken, bu haberin arkasında masum ve mazlum insanlığa (genellikle Müslüman ülkelere) ne zulüm ve katliamlar yaptıklarını biz bilmiyoruz. Nereye gitsem, kiminle konuşsam bu haber karşıma çıkıyor ve insanlar arasında müzakere ediliyordu. O esnada Konya’ da bulunuyordum ve öğle namazımı cemaatle kılmak için Sahib-i Ata camisine gitmiştim. Namaz bitikten sonra cami önüne toplanan 10-15 kişilik bir cemaat gurubu da bu meşhur ABD’ nin Uzay gemisi konusunu görüşmekteydiler. Biraz kendilerini dinledim. Vay, şöyle düşecek, vay böyle düşecek… Vay şuraya düşecek, vay buraya düşecek… Dayanamadım ve ben de söze katıldım. Orada ki cemaate dönerek; “ Arkadaşlar, bu uzay gemisi diyelim ki Konya’ ya, Sahib-i Ata camisinin bahçesine ve sizin üzerinize düştü. Bu uzay gemisi düşse kaç kişiyi öldürür?” dedim. Hepsi birden yüzüme baktılar. Ben devamla, “ 10 kişiyi öldürür mü? 20 kişiyi… 40 kişiyi…” Hepsi nefessiz beni dinliyorlardı. Ben devam ettim. “ Diyelim ki o kadar insanımızı öldürdü. Bu insanlarımız namazdan yeni çıkmışlar, henüz abdestliler ve kendilerine ölüm vaki olunca, Allahu alem bu kardeşlerimizin hepsi şehit olmuşlardır, değil mi?” dedim. “ Allah aşkına… Bırakın bu olayı konuşmayı, varsın o kadar insanımız ölsün. Görmüyor musunuz ABD, bütün insanlara olduğu kadar, az önce camide Allah’ ü ekber (Allah en büyüktür, Allahtan başka büyük yoktur) diyen sizlere bile, kendinden bahsettiriyor ve bu haberlerle kendinin büyük olduğu imajı altında sizi eziyor” dedim. YAŞAM TARZINIZ MEDYADAN Yaşadığınız ortam, “ Ben Müslüman’ ım…” diyen insanların çok olduğu (% 99) bir ortamdır. Dini, hayat tarzını İslam’ a uygun olarak yaşayanlar vardır, çevrenizde… Minarelerinden beş vakit ezan okunur camilerinde ve “ Allahu ekber…” nidaları arşa yükselir, her bir minareden. İçkinin, zinanın, kumarın, hırsızlığın, hortumculuğun, dolandırıcılığın, rüşvetin, yalan söylemenin, yetim hakkı yemenin, adam öldürmenin haram olduğuna inanılır ve kesinlikle bu fiiller yapılamaz Müslüman toplumda… Bu Müslüman ülkeye ve bu ülkenin Müslüman halkının önüne önce gazeteler sonra radyo ve daha sonra televizyon diye bir kutu koydular. Bunlar haberlerinde, yazılarında, köşe yazılarında, ekranlarında, dizilerinde başladılar dinine aykırı ne varsa yazmaya, çizmeye ve göstermeye… Artık öyle bir duruma geldik ki gazetelerin, televizyonların yazdıkları ve gösterdikleri bizim yaşam tarzımızı oluşturdu. Gün geçtikçe ülkede içilen yıllık içki tüketimi artmaya başladı. Kumar alenen oynanmaya bir milyonlarca insandan toplanan paralar birkaç insanın eline verilir oldu. Zina o kadar aleni yapılmaktadır ki, adına flört dinelerek otobüslerde, metrolarda birbirlerine sarmaş dolmaş olmuş kız ve oğlanları görmediğimiz zaman olmuyor. Medya bir zina veya tecavüz haberini verirken sanki siz de yapın der gibi okuyucuyu veya seyirciyi tahrik ederek veriyor. Üstüne üstlük, hükümet de zinanın suçunu kanunlardan kaldırmış ve zina artık suç değildir diye ilan etmiş… Eş cinsellere dernek kurma yetkisi verildikten sonra erkek erkekle evlenir hale gelmiş, ülkemizde. 2014 yılı ekim ayında İstanbul’ da iki erkeğin evlendiğinin haberlerini medyadan öğrendik. Lut kavminin haline dönüyoruz, biz de… Her gün haberlerde soyulan bir sarraf dükkânını veya bir süper marketi görmekte, hırsızın soygununu kameralardan canlı olarak izlemekteyiz. Hortumlama, “ Devletin malı deniz, yemeyen domuz” denilerek, devlet malını hortumlayan, hortumlayana… Serbest piyasada ise dolandırıcılık yaygın ve hâkim bir meslek dalı haline gelmiş… Rüşvet alıp vermek artık olağan hale gelmiş. Rüşvet almaya akıllılık, almayana akılsız adam gözüyle bakılmaya başlanmış. Allah’ ın verdiği canı Allah alırdı, bir zamanlar… Suçsuz bir adamı öldürmek bütün insanlığı öldürmeye eş tutulurdu? Şimdi bir adamı öldürmek, bir tavuğu kesmekten daha kolay hale geldi. “ Kafasına sıkmak…” tabiri bütün gençlerimizin dilinde… Sıkıyor da nitekim. Adam öldürmenin istatistikî rakamlarına bakarsanız bunu açıkça görürüsünüz. Ananın adı koca karı, babanın adı moruk olmuş, etraflarında pervane olduğumuz evlatlarımız yanında… Ne devlet kurumları, ne diyanet camiası, hocalar, vaizler, imamlar… Ne Milli Eğitim Bakanlığı, ne Aile ve Sosyal politikalar Bakanlığı, bizi biz yapacak değerleri ortaya koymuyorlar. Bir de bu yaraya tuz biber olsun diye olacak, Avrupalı olabilmek için Avrupa Birliği Bakanlığı kurmuşlar… Bu konuda yazacak o kadar çok şey var ki… Medya gelmiş, bağrımıza çöreklenmiş, ille de sizin ahlakınızı bozacağım, sizin bütün değerlerinizi ayaklarımın altına alıp çiğneyeceğim ve bir de size kendimi alkışlattıracağım, demektedir, adeta... 18 MART 2015 HABER HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 03 Pendik'ten Diyarbakır'a Barış Treni Kimsesiz çocuklarla “Çözüm sürecine sivil destek” sloganı ile İstanbul’dan yola çıkan Barış Treni, organizasyona destek veren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri tarafından Diyarbakır’a uğurlandı. Barışa Bak Derneği, Genç Siviller ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin Çözüm Süreci’ ne dikkat çekmeyi amaçladığı Barış Treni, Tuzla Belediyesi’ nin katkılarıyla Pendik Garı’ ndan hareket etti. Hareket öncesi beyaz zeminli afişe barış mesajları yazıldı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Atilla Yayla “ Barış, en tatlı meyvedir” mesajını, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı da “ Barış, evrensel bir lezzettir” ifadesini kaleme alarak imzaladı. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Barışa Bak Derneği Başkanı Cengiz Alğan ve aktivistler, basın açıklamasının ardından treni uğurladı. Barış filizlerinin güçlenmesi için İstanbul’ dan Diyarbakır’ a iki çam fidanı da gönderildi. Barış Treni, tren hareket memuru şapkasını takan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı’ nın hareket işareti ile yola koyuldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Atilla Yayla’ nın da aralarında bulunduğu aktivistler, Kocaeli, Eskişehir, Ankara, Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ’ ın ardından 21 Mart’ ta Nevruz Bayramı’ nda Diyarbakır’ a ulaşacak. Gidilen şehirlerde çözüm sürecine yönelik panel ve konferanslar düzenlenecek. Barış Treni, 23 Mart’ ta İstanbul’ a dönecek. Kuvvetli İrade Yola Devam Etmeye Kararlı Barışın en temel medeni değer olduğunu belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Atilla Yayla, Barış Treni’ ne binmeden önce açıklamalarda bulundu. Yayla, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Yurt ve sevgi evlerinde kalan çocuklar soy kütükleri değiştirilip varlıklı ailelere para karşılığı evlatlık mı veriliyor? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı yurtlar ve Sevgi Evlerindeki çocukların soy bilgileri mi değiştiriliyor? Bu sorunun yanıtını CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Bakan Ayşenur İslam’a sordu. “ Türkiye’ nin yakın dönemindeki en önemli olaylardan birisine şahitlik ediyoruz. 30 yıldır belki de ilan edilmemiş bir savaş yaşanıyor. 50 bine yakın insan öldü. Ağır maddi tahribat yaşandı. Bu savaş artık daha fazla sürdürülemez hale geldi. Toplum yoruldu, toplum bu problemin çözüme kavuşturulmasını istiyor. Yaklaşık 2 senedir bütün provokasyonlara, çarpıtmalara, engellemelere rağmen bir barış ve çözüm süreci devam ediyor. Bu sürecin aktörlerinin iradesi kuvvetli ve yola devam etmeye kararlılar. Bu barış ve çözüm sürecinin asıl sahibi toplumdur. Bunu toplum istemektedir. Aktörler bunun bilincinde olmalı. Bundan hem güç almalı ve hem de bundan korkmalı, herhangi bir sebeple çözüm süreci rayının dışına çıkma arzusu göstermemeli. Biz sivil toplum olarak bu iradeyi göstermek istiyoruz” Hiç Kimse Ölmesin, Hiç Kimse Ağlamasın Barış Treni projesine destek veren Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, mazideki birlik ve beraberliğin geleceğe de taşınması arzusuyla hareket ettiklerini vurguladı. Başkan Yazıcı, “ Bu toplum artık savaşmayı değil bütün izmler, felsefelerde olduğu gibi hep kabul gören barışı istiyor. Hiç kimse ölmesin, hiç kimse ağlamasın. Böyle birlik ve beraberlik içinde mazide olduğu gibi geleceği de birlikte dizayn edelim düşüncesi içindeyiz. Barış için sivil insiyatifin bunu ele alması gereken bir dönemdeyiz. Barış sürecinin iyi bir noktaya gelmesi için hem dua edeceğiz hem de gayret edeceğiz. Böylesine organizasyonlarda emeği geçen bütün sivil toplum örgütlerine, akademisyenlerimize teşekkür ederiz. Biz yerel yönetim olarak maddi manevi her zaman yanlarında olacağımızı ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu. Haber: Ümit Khyaoğlu - Pendik Sultanbeyli’lilere akaryakıt Çarşamba günleri %10 indirimli.. Starpet’in İstanbullu sürücüler için düzenlediği yüzde 10’a varan özel indirim kampanyası devam ediyor. Mart ayı boyunca Salı ve Cuma günleri Sancaktepe ve Bakırköy’de, Çarşamba günleri ise Sultanbeyli’de bulunan Starpet istasyonlarına uğrayan sürücüler, akaryakıt ürünlerinde indirimlerden faydalanabiliyor. Türkiye’ nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasında yer alan Starpet’ in akaryakıt ürünlerindeki indirim kampanyası Mart ayında da sürüyor. İstanbullu sürücülere özel indirim kampanyasında, ay boyunca Salı ve Cuma günleri Sancaktepe ve Bakırköy’ de, Çarşamba günleri ise Sultanbeyli’ de bulunan Starpet istasyonlarına uğrayan sürücüler, yüzde 10’ a varan indirimlerden yararlanabiliyor. Kampanyaya katılan Türkiye ilgili vahim iddia meclis gündeminde... çapındaki tüm Starpet istasyonlarını öğrenmek için www.starpet.com.tr adresini ziyaret etmek ve “ Kampanyalar” linkini tıklamak yeterli. Koşulsuz memnuniyet Türkiye’ nin en hızlı büyüyen 100 şirketi arasında yer alan Starpet, koşulsuz müşteri memnuniyeti ve eksiksiz hizmet üzerine yoğunlaşarak faaliyetlerini sürdürüyor. Temizlikten market hizmetine kadar, istasyonlarındaki tüm hizmetlerin yüzde 100 mem- nuniyet ilkesi doğrultusunda sunulduğu Starpet, TÜRKAK ve TSE Kalite Belgeleri’ ne sahip bulunuyor. Güvenle kullanılabilecek hijyenik tuvaletleri, ücretsiz çay-kahve servisi ve tüm istasyonlarda aynı kalitedeki akaryakıt ürünleri ile Starpet, çevreye ve insana saygı çerçevesinde hizmet vermeye devam ederken, sosyal sorumluluk projelerine de destek vererek kazanımlarını ülke çıkarları için kullanıyor. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı yurtlar ve Sevgi Evlerinde kalan 200 civarında çocuğun soy bilgileri ile oynandığı iddiasının doğru olup olmadığını soran Öğüt, ayrıca nüfus kütükleri ile oynanan çocukların belli bir meblağ karşılığında varlıklı ailelere evlatlık verildiği iddiasına da yanıt istedi. Öğüt, önergesinde şu sorulara yer verdi: Nüfus cüzdanı bilgiler, değiştirilen çocukların belli bir meblağ karşılığında varlıklı ailelere evlatlık verildiği iddiaları doğru mudur? Yine iddia edildiği gibi konudan Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ve Daire Başkanlıklarının haberdar olduğu doğru mudur? Araştırılması düşünülmekte midir? İddialar doğru ise nüfus bilgilerinin değiştirilmesini evlatlık alan aileler mi talep etmektedir? Yoksa suça bulaştığı için cezaevinde olan ailelerin çocuklarının bilgileri Bakanlık yetkilileri tarafından mı değiştiriliyor? Nüfus bilgileri değiştirme olayının ortaya çıkması halinde yetkililerin “ Yalanlarız” dediği de önemli iddialar arasındadır. Konu hakkında kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılması düşünülmekte midir? 04 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 18 MART 2015 HABER Ahmet Sadıkoğlu 1.Bölgeden aday adayı İstanbul Anadolu yakasının tanınmış Sanayici ve işadamlarından Ahmet Sadıkoğlu, Ak Parti’den aday adayı oldu. Birçok STK’da da faaliyet gösteren Sadıkoğlu, Siyasi faaliyetlerini sırasıyla Refah Partisi, Fazilet Partisi, Saadet Partisi, Has Parti ve Ak Parti’de sürdürdü ve İl yönetim kurulu üyelikleri, Tuzla, Üsküdar ve son olarak Sultanbeyli’den Belediye meclisi ve Büyükşehir belediye meclisi üyeliklerinde bulundu ve grup başkanvekilliği yaptı. Siyasi birikim ve tecrübesi ile hizmete devam etmek istediğini belirten Ahmet Sadıkoğlu, Son 13 yıldır Türkiye’ deki kalkınma sürecini çok yakından bilen ve gören bir işadamı olarak siyasi istikrarın milletimize kazandırdıklarının farkındayım, dedi. Sadıkoğlu, AK Parti’ nin 2023 siyasi vizyonu ve 2071 gibi hedeflerinin, Büyük Türkiye idealinin bir neferi olarak hizmete talip olduğunu belirterek 2015 genel seçimleri için İstanbul 1. bölgeden adaylık müracaatı yaptığını sözlerine ekledi. Ahmet SADIKOĞLU kimdir? Ahmet SADIKOĞLU, 1958 tarihinde Trabzon’ un Of ilçesinde doğdu. İlkokulu, Rize Ortapazar (Uma) ilkokulu’ nda, Ortaokulu, Rize İmam Hatip Okulu’ nda okudu. 1978 yılında Trabzon İmam hatip Lisesi’ nden mezun oldu. Üniversite öğrenimini Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ nde tamamladı. Siyasi aktivite ve çalışmaları; Ahmet Sadıkoğlu, Orta öğrenim sürecinde, Memleketi Trabzon’ da 1976-1977-1978 yıllarında M.T.T.B. (Milli Türk Talebe Birliği) okul temsilciliği yaptı. Aynı dönemlerde Akıncılar Derneği gençlik çalışmalarına katıldı. Seçim dönemlerinde MSP (Milli Selamet Partisi) çalışmalarına destek verdi. Köylerde ve şehirdeki çalışmalara katıldı. Ahmet Sadıkoğlu, Yüksek Öğretim sürecinde; Ekim 1978’ de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü’ ne kayıt yaptırdı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ nden mezun oldu. Fakülte eğitimi boyunca okulun gece bölümünde okuyup gündüzleri eğitim hayatım boyunca okulda, Doç. Dr. Nedim URHAN Hoca’ nın liderliğindeki İslami Gençlik çalışmalarına katıldı. 1985-1986 Yıllarında Iğdır Endüstri Meslek Lisesi’ nde Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersleri öğretmenliği yaptı. 1986 Sonunda memuriyeti bırakıp Kadıköy Fikirtepe Mahallesinde kendi şirketini kurup ticari faaliyete başladı. Siyasi ve sosyal hayatı; Ahmet Sadıkoğlu, 1987 yılında Kadıköy’ de Milli Gençlik Vakfı’ nın kuruculuğunu ve başkanlığını yaptı. 1989’ da Askerlik görevi başlayıncaya kadar bu görevi sürdürdü. 1989 Aralık ayında Bilecik Jandarma Er Eğitim Alay Komutanlığında Kısa Dönem olarak askerliğimi yaptı. Askerlik dönüşü 1990 Ekim itibariyle Refah Partisi Kadıköy İlçe Teşkilatında yoğun siyasi parti çalışma hayatı başladı. Halen AK PARTİ Milletvekili olan Gürsoy EROL’ un, daha sonra İsmail ERDEM’ in başkanlığını yaptığı, Refah Partisi Kadıköy İlçesi’ nde İlçe Yönetim Kurulu Üye ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1996 Yılında Ali Yılmaz ÖRNEK Başkanlığındaki Kongreyle Refah Partisi İl Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi ve parti kapanıncaya kadar devam etti. 1998 yılında Sayın Numan KURTULMUŞ ile beraber Fazilet Partisi İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmalara başladı. Fazilet Partisi, AYM tarafından kapatılınca görevi sona erdi. 1999-2004 Yılları arasında Tuzla İlçesi meclis üyeliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye meclis üyeliği yaptı. Saadet Partisi İstanbul Kurucu İl Yönetim Kurulu üyeliği ve il başkan yardımcılığı görevlerini yürüttü. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Saadet Partisi Grup Başkan vekilliği görevi yaptı. 2004-2009 Yılları arasında merhum Belediye Başkanı Mehmet ÇAKIR döneminde Üsküdar Belediye meclis üyeliği yaptı. 2009-2014 yılları arasında Sultanbeyli Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ nde meclis üyeliği yaptı. HAS PARTİ’ nin kapatılma ve AK PARTİ’ ye katılma çalışmalarına katkı sağlayarak 30 Eylül 2013 tarih itibariyle AK PARTİ de Sultanbeyli Belediye meclis ve İBB meclisinde hizmetlerime devam etti. 30 Mart 2014 tarihi itibariyle görevi sona erdi. 1992 Yılında MÜSİAD’ a üye oldu. MÜSİAD’ ın çeşitli komisyon çalışmalarına katıldı. 1998 yılında ASKON’ un kuruluş çalışmalarına katıldı. 20132014 döneminde ASKON Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Halen İstanbul, Sultanbeyli ilçesindeki Fabrikasında İnşaat Mobilyaları üretiminde (Mobilya Kapı, Mutfak Dolabı, Banyo Dolabı vb. ) sanayi ve ticari faaliyetlerine devam ediyor. Ahmet Sadıkoğlu, evli iki çocuk babası. Çocuğum yalan söylüyor, ne yapacağım? İBB Kadın ve Aile Sağlığı Koruma Hizmetleri ve Küçükçekmece Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen “Çocuğum Doğru Söylemiyor Olabilir Mi” konulu söyleşide Uzman Psikolog Aslı Karasaç ebeveynlere tavsiyelerde bulundu. ANNELER ENDİŞELENMEYİN Çocuğun her yaşta yalan söyleyebileceğine dikkat çekerek, bu yalanların bazılarının çocuğun hayal dünyasıyla ilgili olduğunu ifade eden Aslı Karasaç, “ 3-5 yaş aralığındaki çocukların hayal dünyaları geniştir. Söyledikleri ve anlattıkları aldatma amacı gütmez. Çünkü onların bilişsel beyin kapasiteleri henüz yalanı ve doğruyu ayırt edecek biçimde gelişmemiştir. Bazen çocuklardan hiç olmayacak şeyler duyarsınız. Bu gibi durumlarda anneler endişelenmemeli” diye konuştu. ONU ÖDÜLLENDİRİN Aslı Karasaç çocukların yalan söy- leme sebeplerini sevgi ve özgüven eksikliği, model alma, çevresinin hayranlığını kazanmak isteme, korku, mutsuzluk ve kıskançlıktan kaynaklandığını belirterek, anne babalara da şu tavsiyelerde bulundu: “ Çocuğunuza bir şeyi yaptırmak istiyorsanız, bunu baskıyla veya ceza yöntemiyle yapmayın. Ödül yöntemi artık çok daha etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir hata yapıyorsa, onu cezalandırmayın. Doğrusunu gösterin ve yapmasına izin verin. Bu yolda onu sürekli ödüllendirin” Aslı Karasaç, söyleşide ebeveynlerin sorularını da yanıtladı. Marmara Üniv. Hastanesi'ne Çocuk Acil açılıyor Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi çocuk acil servisine kavuşuyor. Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin kısa süre içinde temeli atılacak olan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Acil Servisi arsasında incelemelerde bulunarak yetkililerle teknik konular hakkında istişare etti. Başhekim Prof. Dr. İsmail Cinel ve diğer yetkililerle birlikte hastanede incelemelerde bulunan Kenan Şahin, en kısa sürede temel atma aşamasına gelineceğine işaret etti. Haber: Ümit Kahyaoğlu - Pendik 18 MART 2015 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA GÜNDEM 05 Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılında anlamlı sergi! Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıl dönümü nedeniyle Ümraniye Belediyesi, “100. Yılında Çanakkale Zaferi’’ adlı Resim Sergisi açılış törenini Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi. Ümraniye Belediyesi Çanakkale Zaferi’ nin 100.yılını bir dizi etkinlikle kutlamaya devam ediyor. Belediye tarafından 11 yıldır geleneksel olarak düzenlenen resim yarışması sonuçlarının açıklanması üzerine sergilenmeye değer 35 eser görücüye çıktı. Bu yıl ki konusu “ 100.yılında Çanakkale” olan birbirinden değerli eserlerin bulunduğu resim sergisi 03-08 Mart tarihleri arasında saat: 09:00 ile 17:00 saatleri arasında Dolmabahçe Sanat Galerisi’ nde ziyarete açık olacak. Tarihimizin destansı hadiselerinden esinlenerek Çanakkale Zaferi'ni 100. yılında resim sanatı ile bir kez daha yaşamak ve yaşatabilmek adına düzenlenen serginin açılış törenine; Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı Av. Enver Sedat Çakıroğlu ve yönetimi, Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman Gökçimen, Ak Parti Ümraniye İlçe Kadın Kolları Başkanı Mukaddes Tosun ve Yönetimi, Eski İlçe Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Birim Müdürleri, jüri üyelerinden Prof.Dr. Hüsrev Subaşı, Ekber Yeşilyurt, Prof.Dr. Zeki Kuşoğlu, Prof.Dr. Fethiye Erbay, Prof.Dr. Ayşe Özel’ in yanı sıra klasik sanatların ünlü temsilcileri, Hasan Çelebi, Ethem Çalışkan, Hikmet Barutçugil, Savaş Çevik, Ayten Tiryaki, Betül Bilgin, Ahmet Yenilmez, Kadıköy Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Burhan Öztürk ve öğrencileri, ödül alan eser sahipleri ve çok sayıda sanat- sever katıldı. Kanal 24’ te yayınlanan “ Akşama Doğru’ ’ programının canlı yayın konuğu olan Ümraniye Belediye Başkan Yardımcısı Türkan Öztürk, 24 muhabiri Aslı Demircan Ulutaş’ ın sorularını yanıtladı. Başkan Yardımcısı Türkan Öztürk; “ Ümraniye Belediyesi Kültüre ve Sanata verdiği katkı ile artık gündeme oturmuş bir Belediye! Sayın Hasan Başkanımızın öngörüsü ile insanlarımızın kültür ve sanatının geliştirilmesi adına çok önemli bu projeler. Bu sene 11.’ sini düzenlediğimiz Uluslararası Resim, Hikâye ve Şiir yarışmamızın artık sonuçlandığını ilan ettik. Vatandaşlar ile buluşan eserler, Üniversite hocalarından oluşan bir kurul tarafından objektif olarak seçildi. Çalışmaların içerisinde çok özgün, tekrardan uzak ve özel eserler var! Bu eserleri, Türkiye’ ye ve dünyaya hediye ediyoruz’ ’ dedi. TGRT Ana Haber’ in canlı yayın konuğu olan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, TGRT muhabiri Kaan Kalyoncu’ nun sorularını yanıtladı. Başkan Hasan Can; “ Hepimizin bildiği gibi, Çanakkale bizim milletimiz için fevkalade ehemmiyet arz eden tarihi bir dönüm noktası. Resim yarışmaları ise bizim 11 yıldan beri düzenlediğimiz artık geleneksel hale gelen 3 yarışmamızdan biri! Her sene bu yarışmaya katılarak dereceye giren birinci, ikinci ve üçüncülere Beykoz’a Metro 2020 yılında gelecek! para ödülleri veriyoruz. Hikâye ve Şiirleri yayınlamanın yanı sıra resimleri de sergiliyor, katalog haline getiriyoruz. Bu sene hepimizin bildiği gibi 2015 yılı Çanakkale Zaferi’ nin 100. Yıl dönümü! Bu yıl dönümünde istedik ki Çanakkale Şehitlerimizi bir de sanatla yâd edelim. 22’ si mansiyon olmak üzere sergilenmeye uygun görülen 35 eserimizin sergilendiği Dolmabahçe Sanat Galerisi’ nin ardından, 17 Mart’ ta da Saray Bosna’ daki Milli Kütüphane’ de sergimizi vatandaşlar ile buluşturacağız. Resim yarışmasının değerli jüri üyelerine, katılımcılara ve dereceye giren yarışmacılara teşekkürlerimi sunuyorum’ ’ dedi. Daha sonra Başkan Hasan Can, TGRT Haber Muhabiri’ ne sohbet eşliğinde sergi salonunu gezdirdi. Canlı yayın konuşmalarının ardından sergi açılışının konuşmasını AK Parti Ümraniye İlçe Başkanı Av. Enver Sedat Çakıroğlu yaptı. Çakıroğlu yaptığı konuşmasında; “ Prestijli kültür hamlesiyle birlikte Ümraniye’ mizin kültür seviyesi de yükselmiştir. Geleneksel hale gelen yarışmalar bunlardan bir tanesi! 100. yılında Çanakkale konulu resim yarışması ile birlikte bir kez daha Çanakkale şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Ümraniye Belediyemizi bu güzel organizasyondan dolayı özellikle kültür müdürlüğümüzü, kültür müdürlüğümüzden sorumlu Başkan Yardımcımız Türkan Öztürk Hanımefendi’ yi ve bu güzel çalışmaların maestrosu Hasan Can Başkanımızı tebrik ediyorum. Son olarak, yarışmaya katılan tüm katılımcılara ve burada bizleri yalnız bırakmayan siz değerli katılımcılara teşekkür ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum’ ’ dedi. Açılış konuşmasının ardından Başkan Hasan Can, konuklara hitaben bir selamlama konuşması yaparak katılımlarından dolayı teşekkürlerini sundu. TRT sanatçısı Ahmet Turan Şan’ ın canlı performansı ile seslendirdiği Çanakkale Türküleri eşliğinde Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde birbirinden değerli eserlerin bulunduğu muhteşem sergi kurdele kesiminin ardından ziyaretçilerine açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir kısmı Boğaz'ın altından geçerek Beykoz Küçüksu'dan geçecek olan 3 Katlı Metro-Karayolu Projesi'ni onayladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, geçtiğimiz günlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından ilk kez açıklanan '3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi Projesi'nin 1/5000 ölçekli planlara işlenmesini onayladı. Proje, Haziran 2015'te ihaleye çıkacak ve 5 yıl içerisinde hizmete açılacak. Söğütlüçeşme-İncirli arasında konuşlandırılacak toplamda 31 buçuk kilometrelik raylı sistemin 16 buçuk kilometresi 3 katlı olacak ve Gayrettepe-Küçüksu arasında inşa edilecek. Boğaz'ın altından geçecek olan 3 katlı tünelin 2 katından karayolu ve 1 katından ise raylı sistem geçecek. Proje tamamlandıktan sonra ise Beykoz, 3. Köprü'nün ardından bir de dünyada bir ilk olarak gerçekleştirilecek 3 katlı raylı ve karayolu sisteme ev sahipliği yapacak. Tarihinde önemli yeri bulunan cam ve kundura fabrikalarının kapanmasının ardından geleceğini turizme bağlayan ilçe halkı, 2020 itibariyle artık ulaşım konusundaki konumuyla gerçekten de Beykoz'un biricik İncisi halini alacak. Dost Beykoz, hem ilçedeki vatandaşları bilgilendirmek adına konuyu araştırdı hem de İBB’ de toplantılara katılan İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyeleri AK Partili Muharrem Kaşıtoğlu ve CHP’ li Aydın Düzgün’ e projeyi sordu. Haber: dostbeykoz.com Taşyürek’ten somut cevaplar İBB Mart ayı toplantılarının 3. birleşimindeki 97. madde üzerinde söz alan ve zaman zaman sataşarak konuşmalarını sürdüren CHP’li meclis üyelerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Gurup Başkan Vekili Abubekir Taşyürek, elindeki somut bilgilerle cevap verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Mart ayı toplantılarının 3. Birleşimini Saraçhane Belediye Sarayı’ ndaki Meclis Salonu’ nda gerçekleştirdi. Toplantıda, "3 Katlı İstanbul Metro ve Karayolu Boğaz Geçişi Projesi"ningüzergahının planlara işlenmesini içeren rapor görüşüldü. Taşyürek, İstanbul ve ülke için önemli proje üzerinde aylardır ciddi şekilde çalışıldığını anlattı. Meclis, İstanbul Boğazı Metro ve Karayolu Geçişi Projesi" güzergahının 1/5000 ölçekli planlara işlenmesini oy çokluğuyla onayladı. Mart ayı toplantılarının 3. Birleşimindeki 97. Madde üzerinde söz alan ve zaman zaman sataşarak konuşmalarını sürdüren CHP’ li meclis üyelerine İBB AK Parti Gurup Başkan Vekili Abubekir Taşyürek cevap verdi. Taşyürek, "Değerli arkadaşlar bugünkü toplantıda alacağımız kararların İstanbul ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Malumunuz olduğu üzere gündemimizin 97. Maddesini oluşturan İstanbul için çok önemli 1/5000 ölçekli planlarla ilgili teknik bir konuyu görüşmekteyiz. Muhalefet partisinin gurup başkanı değerli Ertuğrul Gülsever beyin görüşlerini dinledim. Bundan sonra ki süreçte kendisi veya gurubundaki arkadaşlarının yapacağı eleştirileri dikkate alacağımızı baştan söylemek isterim. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda olduğu gibi, yapıcı bütün eleştiri ve değerlendirmeleri her zaman dikkate aldığımızı, kapımızı her zaman onlara açık, görüşlerine itibar edip dinlediğimizi ve dinlemeye de devam edeceğimizi belirtmek isterim” dedi. HEDEF 5 YIL Söğütlüçeşme-İncirli arasında 31,5 kilometrelik raylı sistem olarak tasarlanan projenin, 16,5 kilometresinin 3 katlı tünel olacağını belirten Taşyürek, bu tünelin 6,5 kilometresinin de KüçüksuGayrettepe arasında Boğaz'ın altından geçecek. 3,5 milyar dolara mal olması planlanan yatırımın yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. Haziranda ihaleye çıkacak projenin 5 yılda hizmete alınmasının hedeflendiğini kaydetti. Taşyürek, proje Türkiye'nin dünyadaki saygın konumunu pekiştireceğini, İstanbul'a yapılan yatırımların Türkiye ve dünya için de çok önemli olduğunu ve takip edildiğini ifade etti. Proje için 6 ayrı güzergahtan en uygun olanının seçildiğini ifade eden Taşyürek, "Yasal hiçbir sıkıntısı olmayan projenin maliyet hesapları da çok iyi yapıldı. Yapişlet-devret şeklinde yapılacak projede devletimizin kasasından bir kuruş harcanmayacak ve vatandaşlarımıza hiçbir ek yük getirilmeyecektir. Metrolarla ve Marmaray ile entegre olacak proje, TEM'in trafik yükünü hafifletecek ve İstanbul'un ulaşım sorununa ciddi rahatlık sunacaktır. Proje çevre dostu ve akaryakıt tüketiminde tasarruf yapacak bir projedir. Kamulaştırma söz konusu olmayacak. Görüntü ve siluet kirliliği oluşturmayacak. Şu anda ana arterleri hatları birbiriyle buluşturacak bir proje” şeklinde konuştu. MUHALEFETTEN İTİRAZ Proje İBB Meclisi’ nde tartışmalara neden oldu. CHP Grup Başkanvekili Ertuğrul Gülsever, plana itiraz etmediklerini, ancak planın yeterince irdelenmediğini belirterek, teklifin tekrar görüşülmek üzere komisyona iade edilmesini istedi. Gülsever, "CHP olarak, eğer bunu geriye çekerseniz, üzerinde tartışır, konuşuruz, akademik çevrelerle ne yapmamız gerektiğini saptarız. Maliyet hesaplarını doğru yapıp, daha aza mal olacak bir plan orta çıkarırsak Türkiye’ ye ihanet mi etmiş oluruz diye sordu. AK Parti’ li üyelerin itirazlarına tepki gösteren Gülsever, "’ Biz bunları tartışmak istemiyoruz, kimseye sormak istemiyoruz, bize böyle talimat verildi’ derseniz, buna karşı çıkarız dedi. TAŞYÜREK: “ BİZ KİMSEDEN TALİMAT ALMAYIZ” CHP’ ye yanıt vermek üzere kürsüye çıkan AK Parti Gurup Başkanvekili Abubekir Taşyürek, “ Söğütlüçeşme-İncirli arasında 31,5 kilometrelik raylı sistem olarak tasarlanan projenin 16,5 kilometresinin 3 katlı tünel olarak tasarlandığını, bu tünelin 6,5 kilometresinin de KüçüksuGayrettepe arasında Boğaz’ ın altından geçtiğini anlattı. Proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve İBB’ nin aylardır ciddi bir proje yürüttüklerini ifade eden Taşyürek, "Mevcut güzergah, 6 alternatif arasından en optimum olarak belirlendi. Dün uyanıp, bugün bu projeyi yapmış değiliz” Bu arada Taşyürek, CHP’ li Gülsever’ in sözlerine "Hiçbir yerden talimat almayız, önce siz bir aynaya bakın" diye yanıt verdi. Y›l : 12 Say›: 322 ‹mtiyaz Sahibi ve Yaz› ‹þleri Müdürü ÖMER FARUK GERÇEK Genel Yay›n ve Reklam Koordinatörü HAKAN ERDEM F. Kurumsal Tanýtým ve Müþteri Temsilcisi ÞÜKRÜ KAYA F. Reklam ve Tanýtým Sorumlularý HARUN ÇETÝN - HASAN TAÞKIN F. Spor Servisi Melih ÖZTÜRK - Turgay TOKEL - Erdem SAĞOLAN Hukuk Dan›þman› AV. MEHMET TOPKAYA Tasarým GERÇEK MEDYA Dað›t›m Sorumlusu HASAN TAÞKIN A.Gazi Mah. Ferah Cad. Ipekyolu Sk. 9/1 Sultanbeyli / ‹STANBUL (0542) 524 65 64 www.gercekmedya.com [email protected] Bask›: GERÇEK VÝZYON GAZETESÝ BASKI TESÝSLERÝ A. Gazi Mah. Ferah Cad. Ýpekyolu Sk. No: 9 Sultanbeyli / ‹STANBUL Yay›n Türü: Yerel Süreli - Bask› Tarihi: 1 8.03.2015 Gazetemiz bas›n ahlak kurallar›na uymaya söz vermiþtir. Köþe yaz›lar›ndan doðan hukuki sorumluluk yazarlara aittir. *Tanýtým amacýyla ücretsizdir 06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA Bu bir Doları kurtarma operasyonudur! [email protected] Grafikleri iyi analiz etmek gerekiyor: Son 1 yıl içerisinde Euro Dolar karşısında %21 değer kaybetmiş. Geçen yıl 06 Mart tarihinde 1Euro =1,3922 Dolar iken şuan 1 Euro= 1,09 Dolar Son 1 yıl içerisinde TL Dolar karşısında %16,5 değer kaybetmiş. Geçen yıl 06 Mart tarihinde 1TL=2,2035 Dolar iken şuan 1TL = 2,57 $ Son 1 yıl içerisinde TL Euro karşısında %6 değer kaybetmiş. Geçen yıl 06 Mart tariÝSA hinde 1 TL=3,03 Euro DOÐAN iken şuan 1 TL=2,82 Dolar'da küresel bir hareketlilik söz konusudur, iç piyasa ya da Erdoğan MB gerginliği değil. Birileri küresel Dolar harekeliliğini medya aracılığıyla algı operasyonuna dönüştürüp içeriye Erdoğan'ın ve iktidarın üstüne yıkmaya gayret ediyorlar. Aynı taktiği ne tesadüftür ki Gezi’ den önce ve 17 Aralık darbe teşebbüsünden önce de yaptılar. Bir anlamda etkili olmak için yelkenlerine FED’ in faiz açıklamalarını rüzgar olarak kullandılar. Gezi ve 17 Aralık darbesinden bir kaç gün önce FED faizleri artıracağını açıklamış, küresel olarak Dolar artmaya başlamıştı. Bundan sonra ne olacak? Doların bu artışına paralel olarak küresel çapta her ülke için fiyat ve ücretlerde güncellemeler olacaktır. Bu sayede yeni bir Dolar çıpasıyla ekonomiler yoluna devam edeceklerdir. Peki, neden Dolar küresel olarak değer kazanıyor? Petrol fiyatlarıyla zarar eden Dolar zengini Arap devletlerinin zararları Doların değerlemesiyle de telafi edilmiş oldu. Aslında konuya şöyle de bakabilirsiniz: Petrol fiyatlarının düşmesiyle değer kaybeden Doları kurtarmak için FED faizleri artırarak operasyon yaptı. Bu bir Doları kurtarma operasyonudur! Petrol Dolar ile satılır! Ne kadar petrol satılırsa o kadar Dolar kullanılır! Ama önemli olan miktardan çok fiyat ile ilgilidir. Petrol fiyatları ne kadar yüksekse, o kadar da Dolar ihtiyacı artar. ------------SADECE TL DEĞİL, DİĞER PARA BİRİMLERİ DE DOLARA KARŞI DEĞER KAYBEDİYORLAR! Hürriyet: 18 MART 2015 HABER Doların pound, Japon Yeni, İsviçre Frangı, İsveç Kronu, Kanada Doları ve Euro’ ya karşı değişimini gösteren dolar endeksinin 11 yılın zirvesine çıkmasına Türk Lirası da tepkisiz kalamadı. Hammaddeleri Dolar ile alıp, malı büyük oranda Euro ile satmak bize maliyetli oluyor. Dolar cinsinden maliyetler yükselirken, ihraç ürünlerimizin değeri Euro’ daki kayıp nedeniyle düşüyor. Merkez! Elindeki Dolarları ne zaman kullanacaksın? Ateşe büyümeden su dökmenin tam sırası! Daha cesur olunmalı ve gerekirse doğrudan müdahale edilmelidir. Anladığım kadarıyla birileri TL’ den çıkıp Dolar’ a geçmek istiyorlar. Bu nedenle de Dolar üzerinde baskı oluşturuyorlar. Düşük kur ile girdikleri TL’ den elde ettikleri getirileri Dolara çevirip, ABD faiz oranlarını yükselteceği yönünde sinyaller verdiği için her zaman güvenli gördükleri limana geri dönmek istiyorlar. Ama zarar ederek değil! Avrupa Merkez bankası ise tam tersine 1trilyon Euro para basacağı için Euro para birimi Doların yukarıdaki etkisine katmerli bir şekilde katkı sağlıyor. 100 000,-Dolar ile geçen yıl Kur:2,20 ile toplam 220.000,- TL üzerinden tahminen %8 faize para yatırıldığını düşünün. Bu para yıl sonunda 237.000,- TL oldu. TL’ den çıkıp Dolar’ a geçmek istediniz de, 237.000,-TL’ yi kur 2,55 iken Dolar’ a çevirirseniz, 93.176,- Dolar eder. Yani bir yıl öncesine göre Dolar bazında zarar etmiş durumdasınız. Bu durumda iki baskı faktörü devreye girer: 1) TL’ de kalınması için yüksek faiz, 2) MB’ nın Döviz rezervlerinden talebi karşılayacak ölçüde satmasıdır. Doların TL karışsındaki değeri yükseldikçe TL’ ye yatırım yapmış olan yabancılar TL’ den Dolara geçiş yapamayacaklardır. Bunun için özellikle faiz yönünde baskı yapmaya devam edeceklerdir. Durum böyle! Durumu iktisadi etkenler ile görmeyip, siyaset üzerinden değerlendirenler fırsatçılık yapıyorlar. Eğer Erdoğan’ ın kur üzerinde bu kadar etkisi olsaydı, neden geçmişte bu gücünü kullanmadı? Mesele şu: ABD 2008 yılında bastığı karşılıksız paraları, faizleri artırarak geri çağırıyor. Aslında şu yaşananlar depremler gibi, bir denge bulma çabasıdır. Küresel sistemin Dolar üzerindeki baskıları artıyor. Doların kağıt değerine düşmemesi için ABD’ de faiz oranları ihracata etkisi göz ardı edilerek yukarı çıkarılıyor. TEMEL LİSE DEĞİL “SÜPER DERSHANE” Eğitim sistemimizi dershanelerden kurtaralım diye çıktığımız yolun sonu süper dershaneye çıktı. 26 Şubat günü; “ Temel Liseler Velileri Kandırıyor mu?” diyerek konuyu gündeme taşımıştım. Geçen iki haftalık sürede problemin çözümüne dair bir umut ışığı doğmadı. Okullardan aldığımız bilgiler, bakanlığın bu TALAT problemin derinliğini YAVUZ kavrayamadığını gösteriyor. “ Temel lise onayı alan Eðitim Bir Sen okulları takip edin, teşvik Ýstanbul 4 No'lu garantisi yok, yüzde otuz Þube Baþkaný kontenjan sınırlaması var” türü açıklamalar, velileri daha da acele kayıt yaptırmaya sevk ediyor. Okullar çabaladıkça çaresizliklerini fark ediyor. Süreci en iyi okuyan ve mantıklı adımlar atan ne yazık ki bakanlığımız değil veliler ve dershane sahipleri oluyor. Sanki gizli bir el bu işlerin böyle olmasını istiyor. Peki, neden böyle oldu? Bence bakanlığımız bu olumsuzluğun temelini, okul kurslarını bitirirken atmış oldu. Okulların, “ Okul Dershanesi” diye başarılı bir şekilde okulda ürettiği çözümü, “ deneme sınavı yasak, kaynak kitap ve test yasak, veliye cep mesajı yasak, alacağınız ücretin sınırı şudur…” diyerek yok ederseniz, bugün dershane sahiplerini çaresizce izlersiniz. Düzelteceğinize yok ettiniz. Okullarınıza hiç güvenmediniz. Hep olumsuzlukları gördünüz. Sistemi dönüştüremediniz. Alternatifini yok ederek, dershanelerin büyümesine izin verdiniz. Düşük maaşla hafta sonları dâhil fedakârca çalışan öğretmenlerin cebine giren ilave üç beş kuruş birilerini rahatsız etti. Şimdi ise bir saat özel ders için 150, 200 lira alma imkânına kavuşan öğretmenlere, okul kurslarında saat başı 9 liraya çalışın diyorsunuz. Siz ne yaptığınızı da bilmiyorsunuz ki… Kurs ücretlerini iki katına çıkaracak düzenlemeyi altı aydır çıkaramayan bakanlığımızdan bugün dev bir adım atarak bu köklü problemi çözmesini bekliyoruz. Milletvekilliği için istifa eden bakanlık bürokratlarına sormak lazım şimdi hangi başarınızla aday oldunuz? Hangi problemi çözdünüz? Okulların en temel ihtiyaçları olan temizlik, güvenlikproblemi için ne yaptınız? Devlet teşviki ile devlet okullarının içini boşaltacak dâhiyane aklı kim üretti? Okullarınız beş kuruşa muhtaç ve SGK cezalarıyla boğuşurken, özel okullara ücretsiz verdiğiniz ders kitaplarının akıbetini merak ettiniz mi hiç?“ Çocuğumu üç dört bin liraya dershaneye gönderiyordum, şimdi ise dokuz on bin lira istiyorlar, bu ne iştir?” diyen veliye seçim meydanında ne demeyi düşünüyorsunuz? Hiç umudum yok ve işe yarar mı bilmem ancak yine de çözüm için yazmalıyım; okul idarelerinin eli güçlendirilmeli, kurs ücretleri artırılmalı, veli desteği sağlanmalı, temel liselere teşvik verilmemeli, haftalık ders saatleri düşürülmelidir. Başarılarıyla isim yapmış çok önemli okullarımızın, gözümüzün önünde yok olmasını izlememek için gerekirse temel lise uygulamasından tamamen vazgeçilmesi bile düşünülmelidir. İçine düşeceğimiz anlamsız durumdan dershanelerin bir yıl daha açık kalması bile mantıklı olabilir. Bir adım atın ve dershanelerin süper dershaneye dönüşmesini engelleyin artık. Ümraniye’de sanatın adresi, sanatkârlar çarşısı! Ümraniye Belediyesi Sanatkârlar Çarşısı ile Sanatı ve Sanatçıyı desteklemeye devam ediyor. Başkan Hasan Can; “ Sanatkarlar Çarşısı kalfaların yetiştirildiği bir eğitim merkezi haline geldi’’ dedi. Ümraniye Belediyesi tarafından hizmete sunulan ve modern mimarisi ile dikkat çeken Sanatkarlar Çarşısı, Ümraniyelileri sanat ile buluşturmaya devam ediyor. Herhangi bir ticari kaygı olmaksızın sanatlarını icra eden sanatkârlar kiraladıkları dükkanı atölye olarak kullanarak, ürettikleri eserleri satabilme imkanı buluyorlar. Bu kapsamda çarşıda tezhip, ebru, kaligrafi ve çini gibi birçok geleneksel sanat hayat buluyor. Öte yandan, Ümraniye Belediyesi Meslek Edindirme kursları’ nda kalem işi, kurdele nakışı ve keçe aksesuarı gibi eğitimler de devam ediyor. Ebru çalışmaları hakkında bilgi alan Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Sanatkarlar Çarşısı’ ndaki kursiyerleri ziyaret ederek, Uluslararası yayın yapan Al Arabiya kanalı, İHA ve İstanbul Web Tv’ nin sorularını yanıtladı. Çarşının daha önce bir alt geçit olarak kullanıldığını belirten Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, Sanatkârlar Çarşısı geçmişte bir alt geçitti ve çok kötü vaziyetteydi! Altından su alan, üstünden su damlayan ve kiracıların bile durmak Hisseli tapu fiyatlarına yeniden düzenleme.. Yayalar-4 İmar Uygulaması sonucunda oluşan hisseli tapularda İBB hisselerine yüksek fiyat talep edilmesi üzerine, Pendik Belediye Başkanlığı konuyu Büyükşehir Belediyesine ileterek konunun yeniden değerlendirilmesini istedi. istemediği bir yerdi burası. Biz burayı çok ciddi bir tamirattan geçirdik ve alt geçidini sağlamlaştırmak suretiyle, kalem işi tavan süslemeleriyle Çırağan Sarayı gibi bir mekan haline getirdik, dedi. CAN; ÇARŞIYI SANATKARLAR İÇİN MERKEZ HALİNE GETİRDİK Başkan Hasan Can, çarşıyı sanatkârlar için bir merkez haline getirdiklerini belirterek, “ Burayı Belediye olarak esnafımıza ticaret merkezi olarak verebilirdik. Belediyemize de çok ciddi bir gelir getiren yer haline getirebilirdik. Ama biz bunu tercih etmedik! Burayı sanatkarlar çarşısı haline getirdik. Sanatı ve sanatçıları desteklemek adına sembolik rakamlarla dükkanları kiraya verdik. Tabi ki bir şartla, herkesin icra etti- ğini satması şartıyla! El ürünlerinin satılmasının dışında bir de bu el ürünlerinin yapımı konusunda da eğitim merkezi fonksiyonu görüyor çarşımız. Ebru, tezhip ve diğer sanatlar da üstad olmuş kişiler buraya gelerek, buradaki kurslarda eğitim veriyorlar. Meslek edindirme kurslarında eğitim gören kursiyerler, zaman içerisinde aldıkları eğitimler neticesinde meslek hayatlarına akademik düzeyde devam edebiliyor, hatta üniversitelere araştırma görevlisi olarak gidebiliyorlar. Sanatkarlar Çarşısı hem bir satış merkezi olarak faaliyet gösteriyor hem de yeni kalfaların yetiştirildiği bir eğitim merkezi olarak görevini sürdürüyor” dedi. İBB Başkanı Kadir Topbaş, yetkililere fiyatların yeniden gözden geçirilmesi talimatı verdi. Kavakpınar, Çamçeşme ve Güllübağlar Mahallelerini ilgilendiren Yayalar-4 imar uygulaması sonucu İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile hisseli tapularda bulunan Büyükşehir Belediyesi hisselerine yüksek fiyat talep edilmesi üzerine, konu İBB'ne iletilerek fiyatların Pendik Belediyesi değerleme bedellerine göre revize edilmesi istendi. Pendik Belediyesinin talebi üzerine İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafından yetkililere fiyatların yeniden gözden geçirilmesi ve makul düzeye indirilmesi talimatı verildi. Konu hakkında İBB Başkanı Sayın Kadir Topbaş ile görüşen Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin şu açıklamayı yaptı: “ İmar Uygulamalarında kamuya ait taşınmazlar büyük oranda (Maliye Hazinesi, Büyükşehir ve İlçe Belediye vb.) hissedarlığı gidermede ve yapı sınırlarının korunmasında genellikle özel mülkiyete konu arsalar ile hisseli hale gelmektedir. Bu durumda her kurum kendi adına tescil edilen hisse miktarını ilgili vatandaşa satmaktadır. Ancak burada ortaya çıkan sorun, her kurumun farklı fiyat ve satış politikası izlemesidir. Aynı imar adasında kalan şahıs parsellerine dahi zaruri durumlarda, farklı kamu kurum taşınmazları hisse yapılabildiğinden dolayı, aynı yerde, aynı özellikte ve aynı emlak vergi değerine tabi parsel sahipleri farklı fiyat ve satış usulüne göre bu hisseleri satın almak zorunda kalabilmektedir. Bu sorunu çözmek için satış bedellerinin aynı olmasına yönelik Sayın Kadir Topbaş yetkili arkadaşlara talimat verdi. Önümüzdeki günlerde Maliye Hazinesine ait hisselerin satış bedellerine yönelik İstanbul Defterdarımız ile de bir görüşme gerçekleştirip vatandaşlarımızın sorununu tamamen çözmeyi planlıyoruz.” Haber: Ümit Kahyaoğlu Pendik 18 MART 2015 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA SPOR 07 Yeryüzü Doktorları, maaşlarını Suriye’li hekimlerle paylaşıyor.. Yeryüzü Doktorları Başkanı Dr. Kerem Kınık, maaşlarımızı Halep'teki hastanelerde "ben de gidersem buradaki hastalara kim bakar" diyen ve "orada" kalıp maaşsız, gönüllü olarak çalışmaya devam eden Dr. Osmanlar ile paylaşmak için bir araya geldiklerini söyledi. Suriyeli doktorlarla canlı bağlantı yapıldı. Doktorlar zor şartlarda çalıştıklarını ifade ederek, Yeryüzü Doktorları’na desteklerinden ötürü teşekkür etti. Yeryüzü Doktorları (YYD), Suriye’ deki savaşın dördüncü yılında bölgede zor şartlarda hizmet veren hekimler için 14 Mart Tıp Bayramı’ nda düzenledikleri bir toplantıyla meslektaşlarına “ Maaşımızı Suriyeli Hekimlerle Paylaşıyoruz” çağrısında bulundu. Idlip bölgesindeki Atarip Hastanesi’ nden çocuk hastalıkları uzmanı Dr. Hasan Qassum ile Yamadı Hastanesi’ nden DrSaira El Muradi ile Skype üzerindencanlı bağlantı yapıldı. Bağlantıda, Suriyeli hekimler zor şartlarda hizmet vermeye çalıştıklarından bahsetti.Tedavi için ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçları olduğunu ifade ettiler. Yeryüzü Doktorları da Suriyeli meslektaşlarına destek mesajlarını ilettiler. YYD Başkanı Dr. Kerem Kınık, toplantıda yaptığı konuşmada, savaştan önce 5 bin hekimin olduğu Halep’ te şu anda 36 hekimin görev yaptığını söyledi. Yakın tarihin en ağır katliamları geride binlerce yaralı bırakırken bir avuç sağlık personelinin adeta insanlık destanı yazdığını belirten Dr. Kınık, “ 14 Mart.Hekimliğin; yeryüzünde kan ve gözyaşı dökülmesine yol açan tüm farklılıkları bir çırpıda ‘ insanlık’ potasında eriten bilgeliğini hatırlama günü.Suriyeli meslektaşlarımız Halep'te, İdlip'te, Haseki'de… Canları pahasına gönüllü olarak görev yapmaya devam ediyorlar” dedi. Sağlık yardımlarımız devam ediyor Başkan Kınık, Yeryüzü Doktorları olarak savaşın başından beri onları yalnız bırakmadıklarını belirterek, şöyle devam etti: “ Milyonlarca TL değerinde ilaç, tıbbi malzeme gönderdik, gönüllülerimizle sağlık hizmetlerine katıldık, gelen yaralı ve hastaların ülkemizde tedavisini üstlendik. Yayladağı’ ndaki sağlık istasyonumuzda, kamplarda ve bölge hastanelerinde on binlerce Suriyeli hasta ve yaralıya sağlık hizmeti verdik, vermeye devam ediyoruz.” Onların yanında olduğumuzu göstereceğiz Maaşlarımızı Halep'teki hastanelerde "ben de gidersem buradaki hastalara kim bakar" diyen ve "orada" kalıp maaşsız, gönüllü olarak çalışmaya devam eden Dr. Osmanlar ile paylaşmak için bir araya geldiklerini ifade eden Kınık, “ Beyaz önlüklerimiz ve stetoskoplarımızla, gönlümüzle, ruhumuzla, maaşımızla onların yanında olduğumuzu göstermek istiyoruz.Suriyeli bin hekimin bir yıllık maaşı olan 6 milyon TL'yi hızla toplayıp bölgeye götürerek bizzat çalıştıkları hastanelerde kendilerine teslim etmek istiyoruz. Bugün burada buluşma- mız ve yapacağımız sembolik bağışlar; Suriyeli fedakar meslektaşlarımıza maddi destek sağlamak kadar onların kahramanlığını dünyaya duyurmak ve yanlarında olduğumuz göstermemiz için de iyi bir fırsat. Onların yanında oldu- ğumuzu göstermek için iyi bir fırsat.14 Mart 1827'de İstanbul şehzadebaşında ilk tıp fakültesi kurulduğunda Suriyeli kardeşlerimiz ile aynı devletin vatandaşı idik. 14 Mart onların da bayramı” diye konuştu. En güzel İstiklal Marşı Ümraniye’de okundu Ümraniye Belediyesi tarafından Mehmet Akif Kültür Merkezi’nde düzenlenen,“İstiklal Marşı’nı ezbere en güzel okuma yarışmasında ’’ dereceye giren bilge çocuklar belli oldu. Ümraniye Belediyesi tarafından “ İstiklal Marşı’ nı ezbere en güzel okuma yarışması’ ’ Mehmet Akif Kültür Merkezi’ nde gerçekleştirildi. Programa Kütüphane Müdürü Tuba Kızıltan, veliler ve Ümraniye Bilgi Evleri’ ndeki Bilge Çocuklardan oluşan 13 yarı finalist katıldı. Yarışma saygı duruşu ve İstiklal Marşı’ nın okunmasının ardından Mehmet Akif Ersoy’ un hayatını anlatan slayt sunumu ile devam etti. Heyecan ve duygunun hâkim olduğu günde Bilge Çocuklar sırasıyla sahneye çıkarak final için performanslarını sergilediler. Belediye Kütüphane Müdürü Tuba Kızıltan ve 4 kişilik jürinin değerlendirmesi ile çocuklar, şiirin ruhuna uygunluk, ezber gücü, beden dili, diksiyon, vurgu, tonlama ve Türkçe’ yi doğru kullanma gibi ölçeklerle değerlendirildi. Yarışma sonunda İstiklal Marşı’ nı ezbere en güzel okuyan 3 Bilge Çocuk belirlendi. Lokman Hekim Bilgi Evi’ nden Tolga Ceyhun Tusuz birinci, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bilgi Evi’ nden Gizem Kılıç İkinci, Yunus Emre Bilgi Evi’ nden Betül Berrasu Yücel üçüncü olurken, bunun yanı sıra mansiyon alan öğrencilere de belediye tarafından ipad, mp4, safahat ve yüz temel eser gibi birçok hediye takdim edildi. 12 Mart İstiklal Marşı’ nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’ u Anma Günü dolayısıyla yapılan yarışma ile öğrencilerin Türk dilinin en güzel ifade şekillerinden olan şiir sanatına ilgi duymaları, geçmiş ile gelecek arasında tarihi, milli ve manevi köprü kurabilmeleri, vatan, millet, bayrak sevgisi ve saygısını geliştirmeleri amaçlandı. Büyük millettin büyük zaferi kutlu olsun.
© Copyright 2024 Paperzz