2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı EĞİTİM BİLİMLERİ CEVAP: B 2. Sorudaki belirgin ipuçları öncelikle yakalanmalıdır. Öğrencilere geçmiş kuşakların bilgi birikimini aktarmanın temel amaç olduğu eğitim felsefesi daimiciliktir. Daimicilikte bu nedenle klasik eserler önemli görülür. Asıl önemli olanın öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları olduğunu, okulun amacının geçmiş kuşakların bilgi birikimini aktarmak değil, gerçek yaşamın kendisini öğretmek olduğunu vurgulayan eğitim felsefesi ise ilerlemeciliktir. 4. Bu soru çözülürken en önemli ipuçları; “Her okulun saklı bir parçası olan bu durum ahlaki atmosferle ortaya çıkartılır.” ifadesidir. Bu ifadede saklı ifadesi zaten örtük ifadesinin diğer adıdır. Ayrıca bu cümlede yer alan ahlaki atmosfer ifadesi de akla örtük programı getirmelidir. Özellikle yazılı olmayan okul ve sınıf kuralları, öğretmenlerin ahlaki yönelimleri, okul idaresi ve yazılı malzemeler tarafından yaratılan program örtük programdır. Ayrıca okul idaresinin “değer sistemi” vurgusu da akla örtük programı getirmelidir. CEVAP: D kısayol yayıncılık 1. Eğitim programlarının dört temel ögesi sırasıyla şunlardır: - Hedef (kazanım), - İçerik (konu/muhteva/tema), - Öğrenme öğretme süreci (eğitim durumları, öğrenme etkinlikleri), - Değerlendirme (sınama durumları). Eğitim programlarında olması gereken özelliklere ilişkin bir tek B seçeneğindeki ifade doğrudur. Yani, “İçerik, hedefleri gerçekleştirmeye yönelik olarak düzenlenmelidir.” ifadesi doğru, diğerleri yanlıştır. Yanlış olan seçenekler şöyle açıklanabilir: Temel ögeler birbirinden bağımsız işlevlere sahip olmamalı, birbiriyle ilgili ve ilişkili olmalıdır. Eğitim durumlarında “Ne öğretelim?” sorusuna değil “Nasıl öğretelim?” sorusuna yanıt aranmalıdır. Ölçme-değerlendirme etkinlikleri sadece bilişsel alandaki hedeflerin kazanılma derecesini değil, duyuşsal ve devinişsel hedeflerin kazanılma derecesini de belirlemelidir. Zaman ve koşullarla ilgili kesin bilgiler hedef ögesinde değil öğrenme öğretme sürecinde verilmelidir. 5. Bir konu ya da etkinliğin merkeze alındığı ve diğer derslerin ve etkinliklerin de buna paralel olarak düzenlendiği yaklaşım disiplinlerarasıdır. Soruda verilen örnekten de ailemiz konusu etrafında farklı derslerin yani disiplinlerin ilişkilendirildiği anlaşılmaktadır. CEVAP: A 6. “Deliliğin bir diğer tanımı, aynı şeyleri yapmaya devam edip, farklı sonuçlar beklemektir.” cümlesinden çıkarılacak sonuç “farklılık” üzerine yapılan vurgudur. Farklılık ve farklı düşünme ise yaratıcı düşünme ile doğrudan ilgilidir. Farklılık ve yaratıcı ifadelerinin bir arada geçtiği tek seçenek ise B’dir CEVAP: B CEVAP: B 7. Öğrencilere bireysel ve grup sorumluluğunun verilip onların bilgileri araştırıp ve araştırmaya arkadaşlarıyla birlikte öğretmenlerinin de katıldığı, sonra birbirleriyle etkileşimde bulunup bilgileri paylaştığı ve ortak bilgi üretmek için işbirliği yaptıkları yaklaşım aktif öğrenmedir. Aktif öğrenmede öğrenciler ulaştıkları bilgileri örgütleyerek sunarlar. Özet olarak önce bireysel olarak çalışılıp gruplar halinde çalışmaya devam edilen sonra tüm sınıfla öğrenilenlerin paylaşılması denildiğinde akla aktif öğrenme gelmelidir. 3. Verilen bilginin ilişkili parçalara bölünmesi olarak tanımlanan ve öğrenciden ilişkileri ortaya çıkarmak, parçalara ayırmak, açıklayabilmek davranışlarının beklendiği bilişsel alan düzeyi analizdir. Analiz düzeyindeki davranışların kazandırılmasında öğretmen genellikle rehberdir, öğrencileri düşündürücü soru ve senaryolarla sınar ve onlara kaynaklık eder. Analiz düzeyi için anahtar kelime niteliğindeki sözel ipuçları ise; “ilişkilendir, ayırt et, karşılaştır” kavramlarıdır. CEVAP: D CEVAP: A 1 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 8. Dönüt kullanırken öğretmen; hem olumlu hem olumsuz dönütü kullanmalı, öğrencilere etkinliklerinin niteliği konusunda dönüt vermeli, öğrencilerin kendilerine iç dönüt verebilir hale gelmeleri için çaba göstermeli, öğrencilerin yanlışlarına dönütle birlikte gerektiğinde düzeltme kullanmalıdır. Bu ifadelerin geçtiği seçenek, I, IV, V, VII numaralı ifadelerdir. öğrencinin gelişim aşamalarını sürekli kontrol altında tutması söz konusu olmaz. Öğrencilerin gelişimi ve gelişim aşamaları öğretmenden bağımsız ilerler. Öğretmen yansıtıcı düşünme becerisine sahip olsa da öğrencinin aşamlarını tek başına kontrol altına alamaz. CEVAP: D CEVAP: B 9. Çağdaş öğrenme yaklaşımlarının ortaya koyduğu bilgileri dikkate alarak mesleğini sürdüren bir öğretmen öncelikle bireysel farkları dikkate almalı ve bu farklara hizmet etmek üzere farklı öğretim yöntem ve teknikleri kullanmaya çaba göstermelidir. 10. Bir öğretmenin öğrencilerin yanlışları karşısında yapacağı iş öncelikle ipucu vermesi ve ardından dönüt yetmiyorsa düzeltme kullanması gerekir. İngilizce dersi öğretmeni Eşref Bey’in, bir grup öğrencisinin, öğretilen sözcükleri bazen oldukça iyi telaffuz ederken bazen de aynı sözcükleri yanlış telaffuz ettiklerini fark etmiş olması yanlış telaffuz edenler için ipucu, dönüt ve düzeltme kullanmasını gerektirmektedir. Seçenekler incelendiğinde bunlardan birinin kullanıldığını gösteren A seçeneğinin olduğu görülecektir. “Her telaffuzun ardından, doğruya ne kadar yaklaştıklarını söylemek” öğrenci davranışı ile ilgili öğrenciye geri bildirim sağlayacağından dönüt kullanıldığını gösterir ve seçenekler arasındaki en etkili yardımın bu olduğuna işaret eder. kısayol yayıncılık CEVAP: D 12. Soruda gizil olarak altı şapka tekniğinin uygulamasının kazançları sorulmuştur. Çünkü altı şapkalı düşünme tekniğinde, konuyla ilgili bilgi sahibi olunduğunda, farklı bakış açılarıyla konuya ilişkin duygular irdelendiğinde, kararın getirileri ve tehlikeleri bilindiğinde ve yaratıcılığı geliştirip farklı seçenekler oluşturulduğunda yerinde karar verme olasılığı artar. Bu olanakları sağlayan öğretim tekniği altı şapkalı düşünme tekniğidir. Altı şapkalı düşünme tekniğinde, sistematik, analitik, empatik düşünme ve doğru kararlar verme becerileri gelişir. Tek bir bakış açısıyla düşünme becerisi altı şapka uygulamasında kazandırılmak istenmez. Aksine çok yönlü ve sistematik düşünme becerisi kazandırır. CEVAP: A 13. Öğretmenin dersin kazanımlarını açıklaması, konunun ana hatlarını vermesi ve bilgilerin yeri geldiğince hatırlanmasını sağlayıcı kavramlar kullanması organize edicileri kullandığını gösterir. Ön organize ediciler ya da ön örgütleyiciler de denilen organize ediciler Ausubel’in sunuş yoluyla öğretim stratejisinde ve anlamlı öğrenmede önemli bir işleve sahiptir. Ön organize edici, yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini sağlayan başlangıç ifadeleridir. Bu başlangıç ifadeleri sözel açıklamalar olabileceği gibi, şemalar, somut modeller, grafikler, benzetimler de olabilir. Ön organize edicilerin temel özellikleri şunlardır: Genel olarak kısa, sözel ya da görsel bilgiden oluşur. Öğrenilecek geniş bilgiden önce sunulur. Öğrenilecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyı kapsamaz. Bunun yerine daha üst düzeyde düşünmeyi sağlayacak temel çerçeveyi verir. Yeni bilgide, materyalde mantıksal ilişkiler kurmak için bir araç görevi yapar. Öğrencinin kodlama sürecini etkiler. CEVAP: A CEVAP: A 11. Yansıtma; eğitim konularında düşünme, gerçekçi seçimler yapma ve yaptığı seçimlerde sorumluluk üstlenme yeteneği olarak tanımlandığı için ve geçmişteki deneyimlere göre doğru kararlar verip değerlendirmeyi gerektirdiği için, yansıtıcı düşünme becerisine sahip bir öğretmen, her zaman öğrenme sürecini değerlendirir, değişiklik yapmak için düşünür ya da düşüncelerini yansıtır. Kendi görüşlerine, öğretim uygulamalarına soru ve tepkilere karşı daima açık bir tavır gösterir. Öğrencilerin bireysel, eğitsel ve duygusal gereksinmelerinden kendini sorumlu tutar. Sorunlarla uğraşırken ve onları çözerken kendi mesleki gelişimini ve uygulama anlayışını kullanır. Fakat her 2 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 14. Herhangi bir olay veya varlığı meydana getiren ilişkilerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla kullanılan ve belli bir doğa olayını, şartları öğretmen ya da öğrenciler tarafından denetim altında tutarak özel dersliklerde öğrencilere göstermek için yapılan planlı bir deneme veya sınama işi olarak tanımlanan öğretim yolu deneydir. Özellikle “denetim altında tutarak özel dersliklerde öğrencilere göstermek için yapılan planlı bir deneme veya sınama işi” ifadesi deney için önemli bir ipucudur. için meşguldür, gürültü yaparak çevresindekileri rahatsız edemez. Öğrenci yüksek motivasyonla çalışır ve sorumluluk duygusu hisseder. Öğrencinin katılımında ve başarı düzeyinde yükselme olur. Bunlara karşın öğrencilerin diğer insanların duygu ve düşüncelerine karışması söz konusu değildir. Aktif öğrenme, öğrencinin kendi öğrenmesinden sorumlu olmasını amaçlar. CEVAP: D 15. Soruda akran öğretiminin faydalarının sıralananlar arasından seçilmesi istenmiştir. II. sıradaki “Akranı tarafından çalıştırılan öğrencide yetersizlik duygusu artar.” ifadesinin dışındakiler akran öğretiminin faydaları arasındadır. Yani akran öğretimi, öğretmenin ulaşamadığı öğrencilerin gereksinim duydukları bireysel ilgiyi görebilmelerine olanak sağlar. Öğrenciler arasında dostluk ve dayanışma sağlanır. Öğretici rolündeki öğrenci ile öğrenen arasında bir arkadaşlık bağı gelişir. Öğretici rolündekiler, öğretmek için gösterdikleri çaba sonucu kazanç sağlayabilirler. Yetişkinlerle rahat olamayan öğrencilerin öğretiminde etkili olur. CEVAP: C kısayol yayıncılık CEVAP: C 16. Genel anlamda konu ile ilgili olarak isteyen her katılımcının konuşması ve görüşünü açıklama fırsatı bulması demektir. Sınıftaki uygulamada genellikle öğretmenin yönetiminde belirlenen bir sorun ya da sorunun çözümü konusunda öğrencilerin söz alarak konuşmasıyla ve görüşlerini belirtmesiyle gerçekleşen tartışma tekniği büyük grup tartışmasıdır. 18. İşbirlikli öğretim yaklaşımında bir grubun işbirlikli bir yapıya dönüşebilmesi ile ilgili olarak öğrenciler arasında bağlılık olmalıdır. Öğrenciler arasında yüz yüze bir etkileşim olmalıdır. Öğrenciler bireysel sorumluluklarının farkında olmalıdır. Öğrencilerde sosyal beceriler gelişmiş olmalıdır. Fakat birbirlerini tanımayan öğrencilerin aynı grupta yer alması gibi bir durum söz konusu değildir. Sadece gruplardaki öğrenciler birbirinden farklı olmalı, farklı özelliklere sahip öğrencilerden oluşan heterojen gruplar oluşturulmalıdır. CEVAP: E 19. Bir öğretmen bir konuya ilişkin yeterli bilgilerin ders kitabında olduğunu bildiği halde, öğrencilerinden öncelikle yakın çevrelerinden başlayarak, çevreyi incelemelerini, ilgili kimselerle görüşerek veri toplamalarını istemiş ise yapılandırmacı yaklaşımı kullanmış demektir. Buradaki en belirgin ipuçlarından biri “ilgili kimselerle görüşerek veri toplamaları” ifadesidir ki görüşme yapılandırmacı öğrenmede birincil veri toplama kaynağı olarak görülür. Bir diğer birincil veri kaynağı ise gözlemdir. CEVAP: C CEVAP: E 20. Proje tabanlı öğrenme sürecinde kullanılacak projeler öğrencileri farklı kaynaklardan araştırma yapmaya özendirmeli, ilginç sorular sormaya izin verecek nitelikte olmalı, günlük hayata ve ihtiyaçlara uygun olmalı, birden fazla ders ya da konu alanını bütünleştirmelidir. Buna göre A, C, D ve E seçenekleri proje tabanlı öğrenmede olması gereken özelliklerdir. Öğrencileri bireysel çalışmayla benmerkezciliğe yönlendirmesi proje tabanlı öğrenmede söz konusu olamaz. Çünkü proje tabanlı öğrenme sürecinde genellikle gruplar halinde çalışılır ve işbirlikli öğrenme becerileri gelişir. 17. Aktif öğrenme öğrencinin kendi öğrenmesinin yönetim ve sorumluluğunu üzerine aldığı, zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme biçimi olarak tanımlanabilir. Aktif öğrenme bireyin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini dikkate alan, bireye çoklu öğrenme ve değerlendirme fırsatları sunan bir yaklaşımdır. Kısacası aktif öğrenme öğrencilere öğrenme deneyimleri kazanmaları için fırsatlar sağlar. Bu nedenle, A, B, C ve E seçeneklerinde yer alan durumların ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir. Diğer bir söyleyişle; kendine güvenen ve öğrenmeye hazır olan öğrenci kendine saygı duyar. Öğrenci ders boyunca aktif olduğu CEVAP: B 3 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 26. İki öğrenci kendi aralarında konuşarak istenmeyen davranışlar sergileyen iki öğrencisine ne hakkında konuştuklarını soran öğretmene “Özel bir konu öğretmenim.” cevabını verdikleri halde öncelikle bu öğrencileri ne arkadaşlarının önünde uyarmalı, ne rehberlik servisinden bu iki öğrenci hakkında bilgi edinmeli, ne velilerini okula çağırıp görüşmeli, ne de diğer öğretmenlerle bu iki öğrenci hakkında görüşmelidir. Öncelikle bu öğrencilerle özel olarak ders sonunda görüşmeli ve onları uyarmalıdır. Eğer bu işe yaramazsa diğer sorun çözme yollarına başvurulmalıdır. 21. Öğrencide yeni öğrenmeler sağlayabilen ve daha önce öğrenilenlerin pekiştirilmesine de fırsat tanıyan bireysel farklara hizmet edecek biçimde; kitapların, gezilerin, laboratuvarların ve benzer çalışma ortamlarının yerini alabilecek olanaklar sağlayan uygulama bilgisayar destekli öğretimdir. Bireysel farklara hizmet edilmesi ve teknolojik olanakların kullanılması bilgisayar destekli öğretimin belirgin özellikleridir. CEVAP: C 22. Dale’nin yaşantı konisinde eğitsel gezilerin bir üstünde yer alan ve doğrudan edinilen deneyimler grubunda bulunan öğrenme yolu sergidir. Sergi, belli bir amaç çerçevesinde öğrenciler tarafından üretilen ya da toplanan, yazılan, çizilen, boyanan ya da şekillendirilen ürünlerin düzenlenerek görülmeye hazır hale getirilmesidir. Sergi aktif öğrenme sağlar. Çünkü sergide öğrenciler ürünlerin ortaya çıkmasında ve düzenlenmesinde neredeyse bütün duyuları ile sürecin içindedir. CEVAP: B kısayol yayıncılık 23. Öğretmenlere deneyim kazandırmak ve bir etkinliği başarılı ya da başarısız kılan etkenleri belirlemek için kullanılan öğretim tekniği mikro öğretimdir. Mikro öğretimde sürekli olarak süreci değiştirmeye yönelik yollar aranır. Böylece öğretmenin değerlendirme ve karar verme becerilerinde de gelişmeler oluştuğunda mesleki gelişimine katkı sağlanır. CEVAP: B CEVAP: A 27. İstenmeyen davranışlarla baş ederken öğrencilerin ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak onlara etkinlik düzenlemeli ve ek görevler verilmelidir. Öğrencilerinin resim dersini çok severken hayat bilgisi dersine isteksiz şekilde katıldıklarını ve disiplin sorunları çıkardıklarını gözlemleyen bir öğretmen hayat bilgisi dersindeki çalışmalarda da çizim, boyama vb. etkinliklerden yararlanma yoluna giderek resim dersinde ilgi yaratan etkenlerden hayat bilgisi dersinde de yararlanmalıdır. CEVAP: E 28. Çağdaş eğitim anlayışında bilgi, tutum ve davranışlardaki değişmeleri etkileyen tüm unsurların dikkate alınması önemli görülür. Çağdaş sınıf yönetminin temelini bu nedenle öğrenmeyi etkileyen tüm unsurların uygun biçimde organize edilmesi amaçlanır. Bu nedenle sınıf yönetiminin temel amacı öğrenmelerin gerçekleşmesini sağlamak üzere daha etkili ve verimli bir öğretim ortamı oluşturmak olmalıdır. 24. Okulun yeterli bilgisayar donanımına sahip olmaması, öğretmenlerin BDÖ’nün uygulanmasına ilişkin yeterli deneyime sahip olmaması, BDÖ’de kullanılan hazır programların maliyetinin yüksek olması, okulun yeterli bilgisayar yazılımına sahip olmaması bilgisayar destekli öğretimin uygulanması sırasında karşılaşılabilecek özellikler arasında yer alır. Bireysel farklara yeterince olanak tanınmaması BDÖ’de karşılaşılan bir güçlük olamaz. Çünkü bilgisayar destekli öğretim bireysel farklara en çok hizmet eden öğretim yollarından biridir. Hatta bireysel fark ya da hız denildiğinde akla iki yaklaşım gelmelidir. Bunlardan biri progamlı öğrenme, diğeri ise BDÖ’dür. CEVAP: E CEVAP: C 29. Ölçülen özellik ile ölçme aracının direkt eşleştirilmesiyle doğrudan ölçme yapılır. Özelliği doğrudan ölçemediğimiz durumlarda özellikle alakalı bir durumu gözlemleyip özellik hakkında sonuca ulaşıyorsak bu dolaylı ölçümdür. Yani araya başka bir değişken giriyorsa ölçme dolaylıdır. E seçeneğindeki bilgi doğrudan ölçülemez, öğrencinin sorulara verdiği cevaplardan yola çıkarak sonuç hakkında fikir sahibi oluruz. Diğer seçenekler doğrudan ölçülürken, E seçeneği dolaylı olarak ölçülür. Bilişsel alandaki özelliklerin ölçümü dolaylıdır. Cevap: E 25. Öğretim sürecinde araç-gereç kullanmanın sağladığı en önemli yarar daha fazla duyu organının sürece sokulmasını sağlayarak öğretimin daha etkili olmasını sağlamaktır. CEVAP: C 4 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 30. Ölçüt gruptan bağımsız olarak önceden belirlenmişse mutlak, gruba göre değişiklik gösteriyor ve önceden belli değilse bağıldır. Seçenekler analiz edildiğinde A seçeneğinde 85 puan kesin , önceden belirlenmiş ve gruptan bağımsız olduğu için mutlaktır. B seçeneğinde İngilizce bilmek aynı nitelikte olduğu için mutlak, C seçeneğinde her hâlükârda ortalamanın 2.00 olma şartı mutlak, E seçeneğinde 60 mutlaktır. Bu 4 seçeneğin ortak özelliği; ölçüt önceden belli, gruptan, diğer ölçmelerden etkilenmez. D seçeneğinde kriter olarak Z puanı alınmıştır. x-y ss X=Öğrencinin puanı Y=Aritmetik ortalama ss=Standart sapma Dikkat edilirse Z puanı aritmetik ortalama ve standart sapmaya göre değişiklik gösterir . Yani bir kişinin Z puanı hesaplanırken grubun puanları Z puanını etkiler. Bu da bağıl ölçütün olduğunu gösterir. Ölçüt olarak standart sapma, aritmetik ortalama, Z ve T puanı alınırsa bağıldır. Cevap: D Çoktan seçmeli sorularda madde kökünde gereksiz bilgilere yer verilmemelidir. Bundan dolayı D seçeneğindeki ‘’çok bilgi verilmelidir’’ ifadesi yanlıştır. Sadece sorunun cevabını doğru şekilde bulmak için yeterli düzeyde bilgi verilmelidir. Cevap: D 33. Tanıma ve yerleştirmeye dönük değerlendirme, süreç başında eğitim-öğretim yılı başında ya da bir programa başlangıçta yapılan bir değerlendirmedir. Süreç başında yapılan değerlendirmede öğrencinin giriş davranışlarına ve hazırbulunuşluk düzeyine bakılır. Elde edilen veriler öğrenciyi tanımak ve süreç düzenlemesini bulgulara göre yapmak amacıyla kullanılır. Tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmelerde hazırbulunuşluk ve seçme sınavları kullanılır. kısayol yayıncılık Z puanının formülü Z= Tanıma ve yerleştirme= Süreç başı İzleme ve tamamlama= Süreç içi Düzey belirleme-değer biçme= Süreç sonu Cevap: A 34. Özdeğerlendirme geleneksel değerlendirmelerden farklı olarak çağdaş bir anlayıştadır. Öğrenciye sorumluluk verme, sürece dahil etme, onlara iç denetim kazandırma ve kendilerini kontrol etme gibi amaçları vardır. Seçenekler irdelendiğinde E seçeneği dışındakiler çağdaş değerlendirme anlayışına uygundur. Fakat öğrenci başarısını karşılaştırmak, öğrencileri yarış içerisine sokmak, dış bir kontrol sistemiyle değerlendirme yapmak geleneksel bir anlayışta olduğundan özdeğerlendirmeye katkısı da oldukça azdır. 31. Bir sınavda soru ve seçenek sayısının arttırılması duyarlı ölçüm yaptıracağından güvenirliği artırır. Güvenilir bir test ise hatalardan arınıktır. Seçenek sayısının arttırılması aynı zamanda şans başarısını düşürür. Şans başarısının düşmesiyle bilenle bilmeyen daha iyi ayırt edileceğinden geçerlik artar. Bu iki ifadeyi içeren seçeneklerden biri doğrudur. Seçenekler incelendiğinde E seçeneği uygun bir açıklamadır. Cevap: E Cevap: E 35. Bu gibi tablo sorularında aritmetik ortalama ve standart sapma verilip öğrenciler arasındaki farklılaşma soruluyorsa öncelikle bağıl değişkenlik katsayısı bulunmalıdır. Bağıl değişkenlik katsayısı formülü; 32. Çoktan seçmeli bir soru yazıldığında sadece tek bir davranışı ölçecek şekilde olmasına dikkat edilmelidir. Sorunun dili hedef kitlenin ve davranışın düzeyine uygun olmalıdır. Seçenekler madde köküyle uyumlu olmalıdır ve seçeneklerde tekrarlara yer verilmemelidir. Her soru birbirinden bağımsız cevaplanacak şekilde yazılmalıdır (Aksi taktirde bu durum dolaylı olarak güvenirliği ve geçerliği etkiler.). B.D.K = 5 Standart sapma x 100’dür. Aritmetik ortalama Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 37. Bir birimde olması gereken özelliklerden kullanışlık, birimin ölçülen özelliğin büyüklüğüne uygun olması durumudur. Niceliksel olarak büyük özelliklerde küçük birim, küçük özelliklerde ise büyük birim kullanmak kullanışlığa aykırıdır. Örneğin, bir kişinin boyunun km yerine metre ya da cm ile bulunması, altın ölçümlerinde kilo yerine gram kullanılması kullanışlığa örnektir. Soruda verilenler analiz edildiğinde A, D ve E seçeneklerinde genellik, B seçeneğinde eşitlik özellikleri görülür. C seçeneği ise yol uzunluğunun büyüklüğüne göre km kullanıldığını, yani kullanışlığı gösterir. Elde edilen bağıl değişkenlik katsayılar; 7 . 1. test = 100= 9.3 75 2. test = 10 .100 = 15.3 65 3.test = 3 . 100 = 6 50 4.test = 9 . 100 = 15 60 6 . 100 = 7.6 78 Bağıl değişkenlik katsayısının büyük olması farklılaşmanın arttığını gösterir. Bağıl değişkenlik katsayısı en büyük olan testte farklılaşma en fazla, en küçük olanda ise en azdır. 5. test = NOT: Aritmetik ortalamalar eşit olduğunda standart sapmaya bakmak yeterlidir. Standart sapması büyük olan testte farklılaşma fazladır.Ancak aritmetik ortalamalar farklı olunca yanılmamak için bağıl değişkenlik katsayısını bulmak gerekir. Cevap: B kısayol yayıncılık Cevap: C 38. Bir puan dağılımında puanların kaç kişi tarafından alındığını gösteren niceliksel değerler frekanstır. Frekansların toplamı yığılmalı frekansla bulunur ve yığılmalı frekans toplam öğrenci sayısını gösterir. Örnekte yığılmalı frekans 30’dur ve bu sınıf mevcudunu gösterir. Cevap: E 36. Puanların tamamının hesaba katıldığı, sonradan eklenen farklı bir puanda direkt değişen ve grubun başarısı hakkında diğerlerinden daha fazla bilgi veren değer aritmetik ortalamadır. 39. Bir puan dağılımında en çok tekrar eden puan moddur. Tabloda frekanslar tekrar sayısını gösterir. En fazla tekrar eden frekans 10’dur. Yani 10 kişinin aldığı puan moddur. Tabloda puan aralığı verildiğinden dolayı puan aralığının orta değeri alınmalıdır. Frekansı 10 olan puan aralığı 54-58’dir. Bize aralık sorulmadığından orta değeri bulmamız gerekir. Merkezi yığılma ölçüleri mod, medyan, aritmetik ortalama ve ağırlıklı ortalamadır. Bunlar içerisinde puanlar hakkında en çok bilgi veren aritmetik ortalamadır. Soruda ‘’yığılma ölçüsü’’ sorulduğunda seçeneklerdeki mod, medyan (ortanca) ve aritmetik ortalama dikkate alınmalıdır. Mod en çok tekrar eden puandır. Medyan ise puanları küçükten büyüğe sıraya koyduğumuzda tam ortada yer alan puandır. Dikkat edilirse bu değerler çok detaylı bilgiler değildir, çünkü diğer puanlar değere çok etki etmezler. Aritmetik ortalama ise grubun mutlak başarısı hakkında bilgi veren, tüm puanların hesaba katıldığı bir değerdir. Ranj, bir merkezi dağılım ölçüsüdür. Orta değer; 54 + 58 = 56’dır. 2 Yani verilen dağılımın modu en çok tekrar eden puan aralığının orta değeridir. Cevap: D 40. Bir sınavın bilenle bilmeyeni ayırt etme gücü yapı geçerliğini gösterir. Yapı geçerliğini bulmak için soruların birbiriyle uyumuna (Faktör analizi), uzman görüşüne, bilen öğrencilerin soruları cevaplayıp bilmeyenler cevaplayamadığı kriterine ve soruları cevaplarken öğrencilerin neler düşündüğü gibi yöntemlere başvurulur. Örneğin, öğrenme psikolojisi sorusunu öğrenci gelişim psikolojisinden yararlanarak çözdü ise yapı geçerliği düşüktür. Amaç o alana hakim olanların soruları yapıp, diğerlerinin yapamamasıdır. Bunun için kullanılan yöntemlerden biri cevaplayıcı görüşüdür. Cevap: B Cevap: D 6 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 41. Parçada verilen bilgilere göre Ceren’in Erikson’un psikososyal kişilik kuramına göre, ailesine yardım etmesine karşın, bireylerle yakınlaşamamış olması yalnızlık duygusuna sahip olduğunu, ailesiyle birlikte yaşamak istememesine rağmen düzeninin bozulmasından çekindiği, işinde başarılı olması ve kardeşlerinin iyi yetişmelerini sağladığından dolayı üretkenlik duygusunu kazandığı söylenebilir. Ancak okuyamadığı için, utanç ve suçluluk duygusu yaşadığı söylenemez. Bu özellik 1-3 yaş arasında gerekli özerklik şansının elde edilememesinin sonucu olarak oluşan bir duygudur. 46. İlköğretim birinci sınıf öğrencisi Burak’ın dil gelişimi çerçevesinde babasından şeker almasını isterken “Baba bana şu şekerlerin hepsilerini alsana” demesi dil gelişiminde aşırı kurallaştırmaya örnektir. Aşırı kurallaştırma bir duruma özel kuralın uygun olmayan her durumda kullanılmasıdır. Cevap: D Cevap: E Cevap: C 43. Ergenin toplumsal beklentilerin ve içinde yaşadığı ailenin, grubun tam karşıtı olan rolleri ve idealleri benimsemesi ters kimliğe örnektir. Bazı ergenler kimliksiz kalmaktansa tanınabilmek için içinde yaşadıkları grubun değerlerinin tam tersi değerlerle de olsa bir kimlik sahibi olmaya yönelirler. kısayol yayıncılık 42. Futbolcunun yaşadığı yetersizlik ve olumsuzlukların karşısında öfke ve kızgınlığının acısını forma ve kenardaki şişelerden çıkarması yön değiştirme savunma mekanizmasına örnektir. Bu savunma mekanizması öfke ve kızgınlığın asıl nesneden başka bir nesneye yöneltilmesidir. Cevap: C 44. Özge’nin 9 aylıkken eline verilen gözlüğü çıngırak gibi sallayıp atarken, 2 yaşına geldiğinde gözlerine götürüp takmaya çalışmasındaki değişikliğin temel nedeni Piaget’ye göre sahip olduğu bilişsel yapı yani şema değişikliğidir. Şema bilgi ya da davranış yapısıdır. Emme ve yakalama refleksi gibi doğuştan gelenler olduğu gibi yaşantılarla elde edilir ve insan davranışına yön verirler. İnsanlar şemalarına uygun olarak davranırlar. Özge için gözlük başlangıçta sadece bir oyuncak gibi kullanılacak bir şema oluştururken geçirdiği yaşantılarla gerçek amacına uygun bir şemaya dönüşmüş ve bu nedenle gözlük gibi kullanmaya çalışmaktadır. Cevap: A 47. Vygotsky gelişimi daha çok sosyal ve kültürel etki çerçevesinde ele alır ve doğuştan gelen özelliklerin bireyin sadece bir yere kadar gelişimine katkı sağlayacağını, bu nedenle yetişkinlerin ev akranların gelişimde önemli katkısı olduğunu savunur. Bu çerçevede A, B, C ve D seçeneklerinde verilen açıklamalar doğru değildir. Cevap: E 48. “Fiziksel bakımdan güzel bir çocuk, başkalarının yoğun ilgisini çeker ve sevilir. Sevilen çocuğun duygusal gelişimi olumludur ve çocuk kendine güven duyar. Kendine güven duyan çocuğun sosyal gelişimi de olumlu bir şekilde gerçekleşir.” ifadesi gelişim bütündür ilkesiyle ilgilidir. Bu ilkeye göre her gelişim alanı diğer bir gelişim alanını olumlu ya da olumsuz olarak etkiler. Cevap: D 49. Kohlberg’in ahlak gelişimi kuramı Piaget’nin kuramının geliştirilmiş bir halidir. Bu anlayışa göre ahlak gelişimi bilişsel gelişime temellidir ve bireyin hangi evrede bulunduğunu belirlemek için davranışın altında yatan nedeni bilmek gerekir. Bu çerçevede A, B, C ve D seçeneklerindeki ifadeler doğrudur. Ancak bireyin ahlaki gelişimi herhangi bir evrede sona erebilir. Yani son evre olan evrensel ahlak evresine kadar ilerlemeyebilir. CEVAP: E 50. “Denizkestanesi” sözcüğünün anlamını bilmeyen ve gittiği bir balık lokantasında menüde bunu gören bir çocuğun: “Anne burada kestaneyi denizde mi yetiştiriyorlar?” demesi durumu sahip olduğu şemasının içine alması ve bu şemasıyla açıklamasına örnektir. Bu durum özümlemeye örnektir. Özümleme bireyin her durumu mevcut şemalarının içine katmaya ve bu şemalarıyla açıklamaya çalışmasıdır. CEVAP: E 45. Mehmet’in 4 yaşındayken odaların lambalarını yakan düğmelere yetişemezken 5 yaşına geldiğinden ulaşabilmeye başlaması büyümedir. Büyüme organizmadaki niceliksel artıştır. Boy ve kilo artışıdır. Cevap: B 51. Erinlik dönemi ergenlik döneminin başlangıcıdır. İnsanın cinsiyet özelliklerini kazandığı gelişim dönemidir. Erinlik öncelikle vücutta ve hormonlarda değişikliğin ortaya çıkışıyla başlar. CEVAP: A 7 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 52. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramına göre öğrencilerin farklı özellikleri bir arada ele alıp gruplama yapamamaları henüz çoklu sınıflama yapma becerilerini elde edemediklerini gösterir. Bunun sonucunda çocuklar sadece bir özelliğe göre sınıflama yapabilirler yani tek boyutlu düşünebilirler. 58. Çocuğun annesinin aldığı yapbozun birbirine uyan parçalarını, aralarındaki ilişkileri inceleyerek tamamlamaya çalışıp tamamlayamaması, bir süre sonra parçalar arasındaki ilişkiyi zihninde birden bire kurarak yapbozun başına gidip uygun parçaları birbirine eklemesi kavrama yoluyla öğrenmeye örnektir. Kavrama yoluyla öğrenme zihinsel olarak ani şekilde gerçekleşen, kalıcı ve farklı durumlara transfer edilebilir bir öğrenmedir. CEVAP: C CEVAP: B 53. Bir akademisyen, öğrencilerine “Öğretmenin Davranışlarının Önemi” konusunu anlatırken öğretmenin iyi model olmasının yanı sıra iyi modelleri bulup ödüllendirme yeteneğine de sahip olması gerektiğini söylemesi sosyal öğrenme kuramının görüşlerini daha çok benimsediğini gösterir. 59. Opera sanatçısının birkaç yıl önce oynadığı bir operada tekrar rol aldığında rolünün sözlerini yeniden öğrenmede yani hatırlamada zorlanması geriye ket vurmadır. Çünkü aradan geçen süredeki diğer bellek izleri belleğe ilk giren izi hatırlamayı bozucu etki yaratmıştır. CEVAP: A 54. “Öğrencilerimin bir davranışı öğrenmiş olup olmadıklarını anlamak için, gereken yerlerde o davranışı yapıp yapmadıklarına bakarım.” diyen birisi öğrenmenin içsel bir durum olduğunu ve davranıştan yani performanstan anlaşılabileceğini ifade etmektedir. 60. Nizam’ın yeni bilgisayarını kullanmayı daha kısa sürede öğrenmesi olumlu aktarmadır. Önceki bilgisayarda elde ettiği öğrenmeler yeni duruma aktarılarak kullanılmış ve bu sayede yeni öğrenme hızla gerçekleşmiştir. CEVAP: C kısayol yayıncılık CEVAP: E 55. Beste Öğretmen’in öğrencilerine kazandırmak istediği becerileri küçük parçalara ayırıp her adımda pekiştireç kullandığı yaklaşım kademeli yaklaşıma örnektir. Bu şekilde bir davranış tesadüflere bırakılmaz ve biçimlendirilir. Özellikle hiç olmayan davranışların kazandırılmasında kullanılır. CEVAP: E 61. Ali’nin telefon numarasını “gruplayarak” söylemesi hatırda tutmayı kolaylaştırır. Bilginin gruplandırılması daha kolay akılda tutulmasını sağlayan önemli bir unsurdur. CEVAP: D 62. Can Öğretmen’in farklı pekiştireçler kullanmasının nedeni pekiştirece alışmanın oluşmasını önlemektir. Öğrenmede sürekli aynı pekiştireçler kullanılırsa bu pekiştireçler bir süre sonra alışmanın yaratacağı etki nedeniyle gücünü kaybeder. CEVAP: A CEVAP: A 56. Merve’nin köpeğine seslendiğinde gelmesini öğretmeye çalışmasında sesi başlangıçta nötr iken daha sonra koşullu uyarıcı haline gelmektedir. Nötr uyarıcı organizma üzerinde bir etki yaratmayan bir uyarıcıyken daha sonra koşullanılan uyarıcıdır. 63. İkinci tip ceza olumlu bir pekiştirecin ortamdan çıkarılması sonucu davranışın azalması ya da yapılmamasıdır. Bu çerçevede ödevini yapmayan çocuğun bilgisayarda oyun oynamasına izin vermemek ikinci tip cezaya örnektir. CEVAP: E CEVAP: B 57. Köpeklerin ne yaparlarsa yapsınlar durumu değiştiremeyeceklerini kabullenmeleri ve pekiştireç elde etmek için çaba harcamamaları öğrenilmiş çaresizliktir. 64. Öğretmenin el kaldırıp söz alanlara teşekkür etmesi olumlu pekiştirece örnektir. Olumlu pekiştireç ortama girerek davranışın devamını sağlayan hoşa giden uyarıcıdır. CEVAP: D CEVAP: C 8 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 65. Dilek’in babasının kızını istenmeyen davranışları nedeniyle ilgisini çekebilecek hiçbir uyarıcının bulunmadığı bir odaya göndermesi yani onun pekiştirece bir süre ulaşmasını önlemesi ara vermeye örnektir. Bu şekilde istenmeyen davranışın ortadan kaldırılması amaçlanır. 71. Bir grubu oluşturan bireylerin sosyal durumu, birbirleriyle olan ilişki biçimleri, grup içindeki alt grupların, kısaca grubun gerçek görünümü ve grup bütünlüğü hakkında bilgi edinmek için kullanılacak en uygun bireyi tanıma tekniği sosyometridir. Sosyometri grubun yapısı, üyeler arasındaki ilişki durumu, liderler, dışlanmışlar hakkında bilgi verir. CEVAP: B CEVAP: E 66. Deniz Bey’in, yemeğini yememek için bahaneler öne süren kızına: “Yemeğini bitir de birlikte oyun oynayalım.” demesi Premack ilkesine örnektir. Premack ilkesi yapılma olasılığı düşük bir davranışın yapılma olasılığı daha yüksek bir davranışla pekiştirilerek yaptırılmasının sağlanmasıdır. 72. Pelin Hanım, danışma sürecini başlatmakla rehberliğin gönüllülük ilkesini ihlal etmiştir. Bireyler rehberlik hizmetlerinden gönüllü olarak yararlanmazlarsa yeterince yarar elde edilemez. CEVAP: D 67. İlköğretimin birinci kademesinde görev yapan Tenzile Öğretmen’in sınıfındaki dikkatlerini yoğunlaştırmada güçlük çeken öğrencilerinin dersleri izlemesini sağlamak amacıyla B, C, D ve E seçeneğinde yer alan davranışla başvurması uygundur. Ancak onlara dikkat dağınıklığı nedeniyle bazı konuları öğrenemeyeceklerini söylemesi doğru bir yaklaşım değildir. CEVAP: A kısayol yayıncılık CEVAP: A 68. Demir’in arkadaşlarıyla birlikte sinemaya gittiği günün yer aldığı bellek anısaldır. Anısal bellek baştan geçen olaylara ait bellektir. CEVAP: D 73. “Bireyin ortaöğretim yıllarını kapsayan bu dönemde birey, artık kendisi ve meslekler hakkında oluşturduğu algılara dayanarak bilgileri değerlendirir, eşleştirir ve birbirine uydurmaya çalışır. Bu dönem bireyin geleceğine ilişkin fikirlerini içerir.” ifadesi karar verme aşamasını tanımlar. Bu aşamada birey gelecekte sahibi olmak istediği mesleğe karar verir. CEVAP: C 74. A, B, D ve E seçeneklerinde verilenler okul müdürünün rehberlik hizmetleri kapsamındaki görevleri arasında yer alır. Ancak müdürlerin öğrencilere danışmanlık yapma gibi görevleri yoktur. CEVAP: C 69. Kitapların rehberlik hizmetleri kapsamında öğrencilerin sorunlarını çözmek için kullanıldığı bireyi tanıma tekniği bibliyoterapi olarak adlandırılır. Kitaplar sayesinde kişi hikayede yer alan olay ya da karakterlerden bir şeyler öğrenir, yüzleşir ve kendisi hakkında bir iç görü kazanır. 75. Derya kendisine uygun olan yerine ailesinin isteklerine uygun bir tercih yapmak zorunda kaldığı için kendi kararını verebilme kararlığının desteklenmesi için psikolojik danışma yardımına ihtiyacı duymaktadır. Aileye de bu konuda müşavirlik yapılmalıdır. Bu şekilde aileye çocukları için en uygun olacağın ne olduğu konusunda doğru bir bakış açısı kazandırılmalıdır. CEVAP: A CEVAP: C 70. Ergenlik ile ilgili psikolojik rahatsızlık belirtilerinin olduğu durumda danışmanın yapması gereken en uygun yaklaşım Polen’in ailesini bilgilendirerek bir uzmandan yardım almasını sağlamaktır. Ciddi psikolojik problemler durumunda okulda yapılması gereken en uygun davranış bu tür problemlerin daha uzman kişilere yönlendirilmesidir. 76. A, B, D ve E seçeneklerinde yer alanlar danışman için uygun olan özelliklerden danışanın seçeceği mesleğe karar vermek uygun değildir ve rehberlik ilkelerine aykırıdır. CEVAP: C CEVAP: B 9 Diğer sayfaya geçiniz. 2014 - KPSS / EB Türkiye Geneli 4. Deneme Sınavı Çözüm Kitapçığı 77. “Bu danışma kuramı, danışma sürecinin amacının danışanın benliğini yıkıcı bilişsel süreçlerini tanımasını ve bunlardan kurtulmasını sağlamak olduğunu ileri sürmektedir. Bu yaklaşıma göre bireylerin ruh sağlıklarının bozulmasının nedeni, otomatik olarak geliştirdikleri olumsuz düşüncelerdir. Danışma sürecinde amaç danışanın otomatik olarak geliştirdiği olumsuz düşünceler şemasına ulaşmak, danışanın düşüncelerini tanımasına yardımcı olmak ve bundan sonra da düşüncelerini değiştirmektir.” ifadesi bilişsel terapinin anlayışına karşılık gelir. Bilişsel terapiye göre bireyler kendileri veya hayatla ilgili otomatik şemalara sahiptir ve bireyin davranışlarını bu şemalar yönlendirir ve bu şemalar değiştirilmelidir. 78. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri ile ilgili olarak A, B, D ve E seçeneklerinde yer alan açıklamalar doğrudur. Ancak rehberlik bireyin sadece duygusal yanıyla ilgilenmez. Mesleki ve eğitsel yanlarıyla da ilgilidir. CEVAP: C kısayol yayıncılık CEVAP: E 79. Selda Hanım’ın kendisini, değersiz, yetersiz gören öğrencilerine yönelik düzenleyeceği sosyal beceri eğitimleri, çare bulucu, iyileştirici işlevi yerine getirir. CEVAP: B 80. Çocuğun hatalı davranışlarını düzeltmeye yönelik olarak kötü olduğunu söylemek, onun kendine saygısını zedelemesine yol açar. CEVAP: C 10 Diğer sayfaya geçiniz.
© Copyright 2024 Paperzz