2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER TEMEL TIP BİLİMLERİ TESTİ AÇIKLAMALI CEVAPLAR 1. Aşağıdaki eklemlerden hangisi şekil itibariyle art. elipsoidea grubu bir eklemdir? 5. A) Art. humeroulnaris Pelvis ve prineum damarları için aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Pars abdominalis aortae, L4 seviyesinde iki terminal dalına ayrılır. B) Art. radiocarpea B) A. iliaca communis’ler her iki tarafta da art. sacroiliaca önünde iki terminal dalına ayrılır. C) Art. carpometacarpea pollicis D) Artt. interphalengeales C) A. rectalis superior, a. iliaca interna’nın dalıdır. E) Art. subtalaris D) A. cremasterica, a. epigastrica inferior’un dalıdır. 1–B E) A. vesicalis superior, a. umblicalis’in dalıdır. 5–C 2. Aşağıdakilerden bölgelerin hangisinden lumbalis’in dalları duyu almaz? plexus A) Uyluk iç tarafı 6. B) Malleolus medialis etrafı Aşağıdakilerden hangisi ventriculus tertius’un tabanında yer alan yapılardan biri değildir? C) Dizin mediali A) Infindubulum B) Corpus mamillare D) Uyluk arka tarafı C) Habenula D) Tuber cinereum E) Uyluk ön tarafı E) Chiasma opticum 6–C 2–D 3. Alt ve üst ekstremitelerden gelen şuurlu propriosepsiyon duyusunu ilgili çekirdekten thalamus’a taşıyan yol aşağıdakilerden hangisidir? 7. A) Lemniscus medialis B) Lemniscus spinalis Tad merkezi aşağıdaki telencephelon bölümlerinden hangisinde yerleşmiştir? A) Lobus frontalis B) Lobus parietalis C) Lobus temporalis D) Lobus occipitalis E) Lobus insularis C) Tr. spinocerebellaris 7–B D) Pedinculus cerebellaris superior E) Tr. spinothalamicus anterior 3–A 4. 8. Aort kapağının sesinin en net duyulduğu bölge (dinleme odağı) aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir? Pupilla’da ışığa bakma sonucunda myosis oluşumuna neden olan kranial sinir aşağıdakilerden hangisidir? A) 5. interkostal aralıkla sol midklavikuler hattın kesişim noktası A) N. opticus B) Sternum’un sağ tarafında 2. interkostal aralık B) N. ophthalmicus C) Sternum’un sol tarafında 2. interkostal aralık C) N. abducens D) N. oculomotorius D) 6. kıkırdak kostanın sağ tarafta sternum ile birleştiği nokta E) N. vagus E) Sol 4. kıkırdak kostanın sternum ile birleştiği nokta 8–B 4–D www.tusem.com.tr 2 TEMEL BİLİMLER 9. 2014 - 01 - TUSEM TTBT 13. Karın duvarı kasları ve fasyaları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Aşağıdaki kaslardan hangisinin fonksiyon kaybı nefes darlığına neden olabilir? A) Lig. inguinale, m. obliquus externus abdominis’in aponeurozundan oluşur. A) M. cricothyroideus B) M. cricoarytenoideus posterior B) Linea arcuata’nın aşağısında m. rectus abdominis’in arkasında fascia transversalis bulunur. C) M. vocalis D) M. cricoarytenoideus anterior C) M. obliquus internus abdominis tek taraflı çalıştığında gövdeyi kendi tarafına doğru çevirir. E) M. arytenoideus transversus 9–B D) M. obliquus internus abdominis’in funiculus spermaticus üzerinde devam eden lifleri m. cremaster’i oluşturur. 10. Rectum’un komşulukları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? E) Falx inguinalis fascia transversalis tarafından oluşturulur. A) Arka yüzü a.v. sacralis mediana ile komşudur. 13 – E B) Yan yüzleri plexus hypogastricus inferior ile komşudur. C) Erkelerde ön yüzü prostat ve veziküloseminal bez ile komşudur. D) Kadınlarda ön yüzü mesane ile komşudur. 14. Aşağıda kaslar ve tutundukları bazı kemik yapılardan olan eşleştirmeden hangisi yanlıştır? E) Yan yüzleri a.v. iliaca interna’nın dalları ile komşudur. 10 – D 11. Aşağıdakilerden hangisi spatium perinei profundus’ta bulunan yapılardan değildir? A) M. pectoralis major crista tuberculi majoris B) M. pectoralis minor proc. coracoideus C) M. subscapularis tuberculum minus D) M. serratus anterior margo medialis scapulae E) M. teres minor tuberculum minus 14 – E A) M. transversus perinei profundus B) M. sphincter urethra (externum) C) Gl. bulbouretralis D) V. dorsalis profunda penis 15. Aşağıdaki kaslardan hangisi 2. Faringeal yay’dan gelişir? E) M. ischiocavernosus A) M. Mylohyoid B) M. Tensor tympani 11 – E C) M. Stilofaingeus D) M. Stapedius E) M. Levator Palatina 15 – D 12. M. soleus’un fonksiyonu aşağıdakilerden hangisidir? A) Ayağa plantar fleksiyon yaptırır. Her bir arkus dışta nöral krest hücreleri kökenli ektoderm ve içte endoderm ile arasında bulunan mezenkimal dokudan oluşur. B) Diz eklemine ekstansiyon yaptırır. Tipik bir faringeal arkus; C) Ayağa dorsi fleksiyon yaptırır. • Bir sinir D) Ayağa inversiyon yaptırır. • Bir kas E) Diz eklemine fleksiyon yaptırır. • Bir kıkırdak • Bir arter gelişir 12 – A 3 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER FARİNGEAL ARKLAR SINIR KASLAR İSKELET 1. Maksiller (Maksiler ve mandibular çıkıntı) V. trigeminal Maksiler ve mandibular dallar Çiğneme kasları (Temporal, masseter, medial ve lateral pterigoidler) Mylohyoid Digastriğin ön karnı Tensör palatini Tensör timpani Premaksilla Maksilla Zigomatik Temporal kemiğin bir kısmı Meckel kıkırdağı Malleus İnkus Malleusun ön ligamenti Sfenomandibular ligament 2.Hyoid VII. Fasiyal Mimik kasları (buksinatör, aurikularis, frontalis, platisma, orbikülaris oris ve oküli) Digastriğin arka karnı Stilohyoid Stapedius Stapes Stiloid çıkıntı Stilohyoid ligament Hyoid kemiğin gövdesinin üst kısmı ve küçük boynuzu 3 IX. glossofaringeal Stilofaringeus Hyoid kemiğin gövdesinin alt kısmı ve büyük boynuzu 4-6 X. vagus Superior laringeal dal (4. arkusun siniri) Rekürrent laringeal dal (6. arkusun siniri) Krikotiroid, levator palatin, farinks konstriktörleri Larinks kıkırdakları (tiroid, krikoid, aritenoid, kornikulat ve kuneiform) Larinksin intrinsik kasları 16. Blastokistin uterus duvarına implantasyonunun başlangıç aşaması olan adezyondan sorumlu hücre aşağıdakilerden hangisidir? A) Trofoblast B) Sitotrofoblast C) Sinsityotrofoblast D) Epiblast 17 – E Mikrotübüller yapısal alt birim olarak alfa ve beta tübülin proteinleri kullanırlar. Bu nedenle iyi bir mikrotübül sentezi için çok iyi gelişmiş serbest ribozomlara gerek olur. Ancak burada hatırlanması gereken sentriyollerin ; mikrotübül organize edici merkez (MTOC) olarak hatırlanmasıdır. Oluşmuş mikrotübüllerin mitotik iğcik olarak iş gördüğü durumda düzenlemesinden sentriyoller sorumludur. Diğer şıklarda olan eşleştirmelerin hepsi doğrudur ve iyi bilinmelidir. E)Embriyoblast 16 – A İmplantasyon (6.gün); Embriyonun uterus duvarına penetrasyonudur. Tutunan yapının blastokist’tir. Embriyonik kutup tarafında trofoblastlarca olur. En sık tutunduğu yer uterusta arka üst duvardır. İmplantasyonu trofoblastlar ve uterus endometriumu beraber gerçekleştirir. Trofoblast hücreleri üzerinde bulunan L-Selektin ve uterus epiteli yüzeyinde bulunan karbonhidrat reseptörleri adezyonu yönetir. Ayrıca integrin ve ekstraselüller matriks proteinlerinden olan laminin ve fibronektin invazyonda rol alır. Bu bağlanmalar, trofoblastik dokunun farklanmasında da görevlidir. 18. Aşağıdakilerden hangisi hücre içi mikrofilamanların görevlerinden birisi değildir? A) Miyozin ile etkileşerek kas kasılmasında rol almak B) Hücre içi molekül transportunda rol almak C) Endositoz ile ilgili olarak membran hareketlerinde rol almak D) Stereosilyumun yapıtaşını oluşturmak E) Mitoz bölünme sırasında sitokinezde rol almak 17. Aşağıdaki maddeler ve üretilebilmeleri için en iyi gelişmiş olması gereken organel eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? 18 – B Mikrofilamanlar; 7nm kalınlığında aktin filamanlarıdır. Asıl görevi esnek hücre iskeletini sağlamaktır. Globüler aktin (G-aktin) moleküllerinin biraraya gelip yaptığı zincirden bir çiftinin sarmal yaparak oluşturduğu Fibriler aktinden (F-aktin) oluşur. F-aktin oluşumundaki polimerizasyon ATP gerektiren bir olaydır. Hücre içi molekül transportunda rol alan moleküller mikrotübüllerdir. Burada dikkat edilmesi gereken şık e şıkkıdır. Sitokinez mitozun sonunda sitoplazmanın bölünmesi anlamına gelir ve bu olay membran hareketi ile ilgili olduğundan mikrofilamanlar iş görür. A) Ekzositoz ile atılacak proteinler – Granüllü endoplazmik retikulum B) Steroid madde sentezi – Düz endoplazmik retikulum C) Karbohidrat içerikli maddeler – Golgi aygıtı D) Hücre yapısal proteinleri sentezi – Serbest ribozomlar E) Mikrotübüllerin sentezi – Sentriyol www.tusem.com.tr 4 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 19. Aşağıdakilerden hangisi epitel hücreleri arasında bulunan makula adherens’in intraselüller bağlandığı moleküldür? 21 – C Bağ Dokusu Tipleri A) Desmoplakin B) Desmokollin Bağ Dokusu Tipi Önemli Özelliği C) Plakoglobin D) Desmoglein 1. Mezenkimal Bağ Dokusu Embriyonel dönemde görülür Yapısında bolca Hyaluronik asit bulunur Lifler çok azdır Diğer destek ve bağ dokuları buradan oluşur 2. Müköz Bağ Dokusu Mezenkimal ve erişkin bağ dokusu arası geçiştir Tip 1 ve Tip 3 kollajen ile hyaluronik asit bulundurur Postnatal göbek bağında ve diş pulpasında görülür Fibroblastlar çoktur Wharton jölesi olarakta adlandırılır 3. Gevşek Bağ Dokusu Ara bağ dokusu olarakta adlandırılır. Diğer bağ dokuları ve dokuların arasını doldurur Gevşekliğinden dolayı arasında kan, sinir dokusu çoktur Deride Stratum papillarede, submukozada ve seroza bulunur 4. Sıkı Bağ Dokusu Az sayıda hücre çok kollajen lif bulundurur Mekanik stres olan yerlerde çokca görülür ve koruyucudur Tendonlarda paralel dizilen kollajen vardır Diş periodontiumunda dikey dizilen lifler şeklindedir (sharpey lifleri) Fasiya ve aponevrozlarda hem paralel hem dikey bulunur 5. Retiküler Bağ Dokusu Retiküler liflerin çok olduğu yerlerde bulunur Kemik iliği ve lenfoid dokuda sıktır E) Sitokeratin 19 – E Makula Adherens (Desmozom); İki hücreyi birbirine en kuvvetli bağlayan bağlantı şeklidir. Hücreyi çepeçevre sarmaz lokal yamalar şeklinde bağlar. İki hücrenin desmosomları karşılıklı gelerek birbirine tutunur. Bağlantı Kadherin ailesinden Desmokolin ve Desmoglein içerir. Desmozomların bulunduğu hücre zarının iç kısmında membran ve ara filamanların oluşturduğu kalınlaşmaya sirküler plak ya da tutunma plağı denir. Sirküler plak; Desmoplakin ve Plakoglobinin gibi proteinleri içerir. Desmozom hücre içerisinde ise hücre iskeletinde bulunan ara filamanlarla bağlantı içerir. Bu ara filaman epitel hücresi ise sitokeratin, Mezenkimal hücre ise desmin ya da vimentidir. 20. Aşağıdaki yapılardan hangisi yapısında tip 8 kollajen diğerlerinden daha çok bulunmaktadır? A) Bazal Lamina B) Fetal cilt C) Fibröz kıkırdak D) Kornea descement membran E) Dentin 20 – D Tip 8 kollajen vücutta oldukça nadir görülen bir kollajendir. Özellikle aort endotelnden salındığı için endotelyal kollajen olarakta bilinir. Özellikle vücutta buluınduğu ilginç bir yer kornea descement membranıdır. Bu membran aslında kornea endotelinin bazal membranıdır. Ancak tip 4 kollajen yanında tip 8 kollajen içermesiyle önem arz eder. Bazal laminada en çok bulunan kollajen tip 4, fetal ciltte tip 3, fibröz kıkırdak ve dentinde ise aynen sklera gibi tip 1 kollajen bulunur. Tip 1 kollajen insanda bulunan tüm kollajenlerin % 90’dan fazlasıdır. 22. Aşağıdakilerden hangisi Elastik kıkırdak içerir? A) Epifiz plakları B) Epiglottis C)Meniskuslar D) Trakea C kıkırdakları E) Sternoklaviküler eklem 21. Aşğıdakilerden hangisi Stratum papillare de görülen ve bol miktarda kan ve sinir dokusu bulunduran bağ dokusu tipidir? 22 – B Kıkırdaklar temel olarak 3 farklı tipe ayrılır. Bunların içerisinde atipik olan yoğun tip 1 kollajen içeren fibröz kıkırdaktır. Meniskuslar ve sternoklaviküler eklemin fibröz kıkırdak olduğu unutulmamalıdır. A) Mezenkimal bağ dokusu B) Müköz bağ dokusu Epifiz plakları ve trakea c kıkırdakları ise vücutta en çok bulunan kıkırdak tipi olan hyalin kıkırdaktır. Elastik kıkırdaklar içerisinde kulak aurikulası ve dış kulak yolu, östaki borusu duvarı, epiglttis ve bazı larinks kıkırdakları bulunur. C) Gevşek bağ dokusu D) Sıkı bağ dokusu E) Retiküler bağ dokusu 5 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 23. Deride bulunan antijen sunucu hücreler hangi tabakada bulunur? 26. Tip 2 pnömosit dışında sürfaktan üretimi gerçekleştiren kök hücre aşağıdaki yapılardan hangisinde bulunur? A) Str. Corneum B) Str. Lucidum A) Trakea B) Terminal bronşiyol C) Str. Granulosum D) Str. Spinosum C) Respiratuvar bronşiyol D) Jejenum E) Str. Bazale E) Terminal ileum 23 – D 26 – B Antijen sunucu hücreler özellikle makrofajlardır. Deriden bulunan makrofaj hücreleri Langerhans hücreleridir. Bu hücreler epidermisin en kalın tabakası olan Str. Spinosumda bulunur. Bu tabaka aynı zamanda epidermiste en fazla sayıda desmozom içerdiğinden dolayı epidermisin en sağlam tabakası olarak bilinir. Tüm derinin en sağlam tabakası ise stratum retikülaristir. Bronşiyoller; Terminal bronşiyole kadar tipik solunum epiteli ile döşelidir. Terminal bronşiyolün sonuna doğru epitel boyu azalır ve tek katlı kübik hale geçer. Duvarda bol miktarda düz kas bulunur. Anfilakside bronkokonstriksiyonun olduğu asıl yer bronşiyoldür. Bronşiyollerde kıkırdak dokusu başlarda çok düzensizdir, distale gidince tamamen kaybolur. Terminal bronşiyollerin duvarında özel bir hücre daha göze çarpar. Bu hücrenin titrek tüyleri yoktur ancak sitoplazmalarında bol salgı granülleri bulunur. Mitoz yetenekleri vardır. Sürfaktan yapımı, detoksifikasyon, klor kaymasında rol alma gibi fonksiyonları bulunur. Bu hücre Clara hücresidir. Clara hücrelerinin Tip 2 pnömosit gibi kök hücre oldukları düşünülmektedir. 24. Aşağıdakilerden hangisi tek üniteli düz kastır? A) Damar düz kasları B) Bronş düz kasları C) Bağırsak düz kasları D) M. silliare düz kasları E) Dilatör pupilla kasları 24 – C Düz kaslar uyarılma özelliklerine göre ikiye ayrılabilir. Çok üniteli düz kaslarda her bir düz kas grubunun ayrı ayrı uyarılması gerekir çünkü gruplar arasında gap junctionlar yoktur. Tek ünitelerde ise bir hücrenin uyarılması elektriksel sinapslar nedeniyle tüm hücrelerin uyarılmasına neden olur. Bağırsak düz kasları bir tek ünitelidir. Bu sebeple uyarılma sonucunda peristaltik hareket görülür. Diğer şıklarda bulunan kaslar ise insan vücudunda bulunan en önemli çok üniteli düz kaslardır. 27. Aşağıdakilerden hangisi Sitotoksik T-Lenfositlerin direkt öldürücü etkisinde rol almaz? A) Granülozin salgılaması B) Granzim salgılaması C) Perforin salgılaması D) Lenfotoksin salgılaması 25. Aşağıdaki kalp siklusu dönemlerinden hangiside atriyumlar ile ventrikülle arası basınç farkının iyice azaldığı hatta durduğu fazdır? A) Atriyal sistol B) İzovolümetrik gevşeme C) Diastaz D) Izovolümetrik kontraksiyon E) Proteaz salgılaması 27 – B Sitotoksik T-Lenfositler ; CD8 yüzey antijeni taşırlar. CD4‘leri bulunmaz. Vücuda giren bakteri, virüs, mantar, parazit, transplante edilen doku , virüsle enfekte doku, tümör hücresi gibi yabancı maddelere karşı savunma ve sitotoksisite gösterir. E)Ejeksiyon 25 – C Kalp Döngüsü; Bir kalp atımının başlangıcından bir sonraki atım başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. Bir sistol ve diyastol dönemini içerir. Kalp döngüsünün başlangıcı SA düğümden çıkan uyarı ile olduğundan kalp döngüsü bir atriyal sistolden diğer atriyal sistole kadar olan dönem olarakta bilinir. Antijenik maddeleri MHC Class 1 ile sunulduğundan hızla tanır ve aktive olur. İki çeşit öldürme yolu gösterir; Granüllerinden perforin adlı litik bir madde salgılar ve direk lizis yapar. Diyastaz dönemi; Hızlı doluş dönemini, diastaz olarak adlandırılan “yavaş dolum fazı” izler. Diyastaz süresince periferdeki kan sağ ventriküle, akciğerlerdeki ise sol ventriküle döner. Ventrikül dolumuna olan bu küçük ve yavaş katkı atrial, ventriküler ve venöz basınçlarda, ventrikül volümünde kademeli bir artışa neden olur. Lenfotoksin ve proteazlar salgılar Granülozin salgılar www.tusem.com.tr • Direk sitolitik etki • İndirek sitolitik etki 6 Granzim B salgılayarak hücreleri apopotozise yönlendirir.. Böylelikle direk olarak lenfosit tarafından öldürülmez. TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 28. Aşağıdaki aquaporinlerden hangisi göz yaşı, solunum ve tükürük bezlerinde en fazla sayıda bulunur? A) Aquaporin 1 B) Aquaporin 2 releri ICC hücreleri olarakta bilinir. (Intertisiel Cells of Cajal) Sindirim kanal duvarında temel olarak iki çeşit elektriksel potansiyel değişiklikleri görülür; C) Aquaporin 3 D) Aquaporin 4 • Yavaş Dalgalar • Sivri (diken) dalgalar E) Aquaporin 5 Yavaş dalgalar ritmik olarak devamlı oluşan elektriksel potansiyel değişikliğidir ve aksiyon potansiyeli özelliği göstermezler. Bu dalgaların oluşumu zaman zaman gerçek aksiyon potansiyeli olan diken dalgaların oluşumuna neden olur. Tek başına herhangi bir kasılmayı başlatmazlar. 28 – E Aquaporinler Aquaporin Etki yeri Aquaporin 1 Böbrek proksimal tübülü Aquaporin 2 ADH ile miktarı arttırılır, toplayıcı kanallar Aquaporin 3 Üre ve gliserol geri emilimi, Toplayıcı kanallar Aquaporin 4 Beyin Aquaporin 5 Göz yaşı bezi, Solunum sistemi, tükürük bezi Yavaş potansiyellerin nadirde olsa kasılma hareketi başlatabildiği tek sindirim kanalı organı mide’dir. Aquaporinler suu taşıyan pasif kanallardır. Unutulmaması gereken insan vücudunda su taşıyan aktif bir pompa olmadığıdır. En çok bulunan aquaporin 1’dir. Adı aquaporin olduğu halde üre ve gliserol geçiren 3’tür. Böbrekte ve tüm vücutta en çok bulunan aquaporin 1’dir 31. Baskılanamayan İnsülin benzeri etkinlik (NSILA) aşağıdaki hormonların hangisi tarafından oluşturulur? 29. Natriüretik bir molekül olan Urodilatin böbrekte asıl olarak hangi tübül hücrelerinden salınır? D) Çıkan kalın henle hücreleri E) Distal tübül hücreleri 29 – E Urodilatin; Distal tübül ve toplayıcı kanal epitel hücrelerinden salınan ve medüller toplayıcı kanallara etkili olan moleküldür. Urodilatinin natriuretik etkisi ANP den daha kuvvetlidir ve esas olarak medüller toplayıcı tübüller üzerinden sodyum ve klor emilimini baskılar 32. Aşağıdakilerden hangisi iç kulakta bulunan ve işitmeyi sağlayan asıl yapıdır? 30. Cajal hücrelerinin ürettiği yavaş dalga potansiyel değişikliğinin nadirende olsa kasılma yanıtı oluşturabildiği organ aşağıdakilerden hangisidir? D) Jejenum D) TGF-Beta Baskılanmayan insülin benzeri etkinlik (NSILA); İnsüline karşı olan antikorların engelleyemediği insülin etkisi anlamındadır. Buna IGF-1 (Somatomedin C) ve IGF-2 neden olur. IGF’ler hem insülin reseptörlerine hem de IGF reseptörlerine bağlanabilir. Ancak insülin sadece IGF-1 reseptörüne bağlanabilir, İGF2 reseptörüne bağlanamaz. Salınan insülinin reseptörlerine bağlanmayan kısmı hücrelere endositozla alınır ve endozom içerisinde insülinaz ile yıkılır. Bu işlem çok hızlı olduğundan, salınan insülinin yarı ömrü yaklaşık 5 dakikadır. C) İnen ince henle kulbu hücreleri C) Duodenum C) Somatomedin C 31 – C B) Proksimal tübül epitel hücreleri B) Mide B) Termogenin E)Oksitosin A) Jukstaglomerüler hücreler A) Ösefagus A) Leptin A) Vestibulum B) Makula C) Otolitik organ D) Corti organı E) Tektoryal membran 32 – D E) İleum İç kulakta vestibulum denge ile ilgili olayları yaparken kohce ise işitme ile ilgili olaylardan sorumludur. Kohlea ileri düzeyde işitme için özelleşmiş tüy hücrelerine sahiptir. Bu tüy hücreleri öze bir dizilim yaparak işitmede rol alan Corti organını oluşturur. Korti organı farklı ses titreşimlerine duyarlı olan reseptör nitelikli tüy hücreleri ve Pillar hücreler (mertek hücreleri) olan destek hücrelerinde oluşan yapıdır. 30 – B Sindirim kanalında bulunan düz kas hücreleri arasında çok miktarda gap junctionlar bulunur. Bu sayede uyarı bir noktadan başladığında tüm düz kaslar boyunca yayılacaktır. Sindirim kanalı duvarında bulunup pacemaker aktivite göstererek ritmik uyarı doğuran hücreler “Cajal Hücreleri”dir. Cajal hüc- 7 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 33. Aşağıdaki hormonlardan hangisinin reseptörü hücre membranında bulunur? A) Tiroid hormonu B) Östradiol C) TSH D) Kalsitriol 36 – C Kollajenin sentezi ve işlenişi sırasında intrasellüler ve ekstrasellüler işlemler. İntrasellüler 1. Sinyal peptidinin koparılması, 2. Prolil ve lizil rezidülerinin hidroksilasyonu, lizil rezidülerinin glikolizasyonu, 3. N ve C terminal uçtaki polipeptid uzantıları sayesinde zincir içi ve zincirler arası S-S bağlarının oluşumu, 4. Üçlü helikal yapının meydana gelişi, E) Progesteron 33 – C Tüm protein-peptid yapılı hormonların reseptörleri hücre membranında bulunurken, steroid hormonların ve tiroid hormonlarının reseptörleri hücre içindedir. Ekstrasellüler 1. Amino ve karboksi terminal uçtan polipeptid uzantıların koparılması, 2. Kollagen fiberlerinin bir araya gelişi, 3. Lizil ve hidroksilizil rezidülerinin oksidatif deaminasyonu, 4. Zincir içi ve zincirler arası çapraz bağlantıların meydana gelişi. 34. Aşağıdaki membran lipitlerinden hangisinin yapısında en çok gliserol bulunur? A) Kardiyolipin B) Fosfatidil kolin C) Sfingomyelin D) Glikozil seramid E)Plazmalojen 37. Seruloplazminin ferro oksidaz aktivitesinden aşağıdakilerden hangisi sorumludur? 34 – A Kardiyolipin (difosfatidil gliserol) prokaryot membranlarında bulunan bir membran fosfolipitidir, ökaryotik membranlar içinde sadece mitokondri membranlarında bulunur. Yapısındaki 3 adet gliserolle en çok gliserol içeren membran lipitidir. A) Bakır B) Sistein C) Demir D) Glukoz E)Serin 37 – A Seruloplazmin yapısındaki bakır atomları sayesinde, +2 değerlikli demiri +3 değerliğe yükseltger, bu sayede transferrin ve ferritin gibi plazma proteinin bağlayıp; taşıması ve depolaması sağlanmış olur. 35. Birden fazla protein zincirinin bir araya gelerek oluşturdukları son fonksiyonel yapı aşağıdakilerden hangisidir? A) Primer yapı B) Sekonder yapı C) Süpersekonder yapı D) Tersiyer yapı 38. Enzimlerin Km değeri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? E) Quarterner yapı 35 – E A) Bir reaksiyonun maksimum hızının yarısını veren substrat konsantrasyonudur Birden fazla protein zincirinin bir araya gelerek oluşturdukları son fonksiyonel yapı quarterner yapıdır. B) Non-kompetitif inhibisyonda azalır C) Enzim miktarı ile değişmez D) Sayısal olarak küçük Km değeri bir enzimin substratına yüksek ilgisini gösterir 36. Kollajenin sentez ve işlenişi sırasında aşağıdakilerden hangisi ekstrasellüler ortamda gerçekleşir? E) Kompetitif inhibisyonda artar. A) Sinyal peptidinin koparılması 38 – B B) Prolin ve lizin amino asitlerinin posttranslasyonel modifikasyonu Bir enzimin Km değeri, reaksiyonun maksimum hızının yarısını veren substrat konsantrasyonudur. Sayısal olarak küçük Km değeri bir enzimin substratına yüksek ilgisini, sayısal olarak büyük Km değeri ise bir enzimin substratına düşük ilgisini gösterir. Kompetitif inhibisyonda, Km değeri artarken; nonkompetitif inhibisyonda değişmez. C) Lizil ve hidroksilizil rezidülerinin oksidatif deaminasyonu D) Lizil rezidülerinin glikozilasyonu E) Üçlü helikal yapının meydana gelişi www.tusem.com.tr 8 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 39. Aşağıdaki enzimlerden hangisinin 32 haftalık bir gebede yüksek olması hepatobilier sisteme ait bir patoloji düşündürmez? 42. Aşağıdaki koenzim fonksiyonu olan elektron taşıyıcılar için hangisi yanlıştır? A) 5’ nükleotidaz A) Mitokondrial NADH’ın oksidasyonunu, mitokondri iç zarı üzerindeki kompleks I sağlar B) Alkalen fosfataz B) FAD grubu daima prostetik grup olarak bulunur C) Lösin amino peptidaz C) NADPH indirgen biyosentezlere elektron aktarır D) Laktat dehidrogenazın 5 izoformu D) NADH koenzim olarak çalıştığı enzimlere kovalent bağlanır E) Gama glutamil transferaz E) Mitokondrial NAD+’ın redüklenmesinde sitrik asit siklusu en önemli kaynaktır 39 – B ALP başlıca karaciğer, kemik, plasenta, barsak ve bazı kanserlerde ektopik olarak üretilir. Gebelerde plasental kaynaklı olması sebebiyle, 2 ve 3. trimestırda artması, kullanımını gebelerde sınırlar. 42 – D NAD ve NADP niasinden, FAD ve FMN riboflavinden sentezlenir. FAD ve FMN çalıştığı enzime kovalent bağlanır yani prostetik gruptur; NAD ve NADP ise hidrojen bağıyla bağlanır. Mitokondrideki tüm NADH’lar elektronlarını kompleks I üzerinden aktarır. Bu NADH’ların en büyük kısmının kaynağı krebs döngüsüdür. NADPH’ın ise elektron aktardığı yerlerden birisi, yağ asit biyosentezi ve kolesterol biyosentezi gibi indirgen biyosentez reaksiyonlarıdır. 40. Glikolizde gliseraldehit 3-P dehidrogenaz reaksiyonuyla elde edilen hidrojen ve elektronlar aşağıdaki yapıların hangisi üzerinden solunum zincirine katılır? A) Sitokrom b B) Süksinat dehidrogenaz C) Sitokrom oksidaz D) Sitokrom-c redüktaz 43. Aşağıdaki glukoz taşıyacılarından hangisi plazma membranında bulunmaz? E) Gliserol-3-fosfat dehidrogenaz 40 – E Glikolizde gliseraldehit 3-P dehidrogenaz reaksiyonuyla elde edilen hidrojen ve elektronlar ETZ’ye mekik sistemleri aktarılır. Karaciğer malat-aspartat mekik sistemini kullanır ve elektronlar mitokondrial NAD+’a aktarılarak kompleks I üzerinden girerler. Diğer dokular ise gliserol fosfat mekik sistemini kullanır ve elektronlar mitokondri iç zarına gliserol-3-fosfat dehidrojenaz ile aktarılarak KoQ üzerinden girerler. A) GLUT 7 B) GLUT 2 C) GLUT 4 D) GLUT 1 E) GLUT 5 43 – A Hücre içinde (endoplazmik retikulum membranında) tanımlanmış tek glukoz transporter GLUT 7’dir. 41. Adrenalin sentezinde kullanılan amino asit çifti aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? 44. Piruvat dehidrojenaz enzim kompleksini aşağıdakilerden hangisi allosterik olarak inhibe eder? A) Triptofan-sistein B)Glisin-serin C) Fenilalanin-triptofan D) Metiyonin-tirozin A) ADP B) NADH C) Koenzim A D) İnsülin E) Glukagon E) Triptofan-metiyonin 44 – B 41 – D Piruvat dehidrojenaz enzim kompleksi, mitokondrinin düşük enerji kıstasları, ADP, NAD+ ve KoA ile allosterik olarak aktive edilirken; yüksek enerji kıstasları, ATP, NADH ve asetil-KoA ile allosterik olarak inhibe edilir. İnsülin enzimi kovelent modifikasyonla defosforile ve aktive, glukagon enzimi fosforile inhibe eder. Katekolaminlerin öncülü tirozin amino asididir. Katekolamin sentezinde son basamak noradrenalin adrenalin dönüşümü ise bir transmetilasyon reaksiyonudur ve metil vericisi olarak metiyonin kullanılır. 9 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 45. Glikojen yıkımında kullanılan enzimlerden 1,6-glikozidaz enziminin aktivitesiyle aşağıdakilerden hangisi oluşur? A) Glukoz-1-fosfat B) Glukoz-6-fosfat C) Glukoz-1,6-bisfosfat D) UDP-glukoz 48 – E Asetil-KoA’dan sentez sırasında karbon atomu alan başlıca üç sentez vardır. Yağ asitleri, kolesterol ve ketonlar asetil-KoA karbonları ile sentezlenir. Kolesterol biyosentezinin ara maddesi farnezil’den sentezlenen dolikol ve KoQ’nun karbon kaynağı da bu yüzden asetil-KoA olur. Kolesterolden sentezlenen steroid hormonlar, safra asit-tuzları ve D vitamini (kalsitriol) de karbonlarını asetil-KoA’dan almış olurlar. E)Glukoz 45 – E 1,6-glikozidaz enzimi glikojenin dallarını yıkar ve serbest glukoz oluşturur. 49. LDL’nin reseptör aracılı endositozla hücre içine alınması ve hücre içindeki metabolizması için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? 46. Fosfoglukonat yolu için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Fagositik hücrelerin sentezlediği H2O2’yi oluşturmak için NADPH sentezi A) Hücre yüzeyinde LDL reseptör sayısı artar B) Pentozların glikolize dahil edilmesi B) HMG-KoA redüktaz allosterik inhibe olur C) Nükleotid sentezleri için 5 karbonlu şekerlerin sağlanması C) ACAT enzimi aktive olur ve kollesterol esterleşir D) Detoksifikasyon için glukronik asit oluşumu E) Klatrin proteinine ihtiyaç vardır D) Apo B100 ve Apo E proteinleri endositozda gereklidir E) Biyosentezler için indirgen güç oluşumu 49 – A 46 – D Fosfoglukonat yolu pentoz fosfat yolunun diğer adıdır. Yolağın iki temel amacı NADPH oluşumu ve riboz-5-fosfat oluşumudur. Riboz-5-fosfat ya pürin ve pirimidin nükleotidlerinin yapımı için kullanılır veya kullanılmayacaksa yolağın sonunda glukoz-6fosfat üzerinden glikolize dahil edilir. NADPH ise özellikle 4 farklı yerde önemlidir. 1) yağ asidi ve kolesterol biyosentezi gibi indirgen sentezlerde, 2) H2O2’nin suya indirgenmesinde, 3) ksenobiyotiklerin uzaklaştırılması için gereken faz I hidroksilasyonunda, 4) fagositik hücrelerin süperoksit anyon (O2-) oluşturmak için kullandığı NADPH oksidazın çalışması için gereklidir. 50. Aşağıdakilerden hangisi sekonder safra asitidir? A) Kolik asit B) Kenodeoksikolik asit C) Deoksikolik asit D) Glikokolik asit E) Taurokenodeoksikolik asit 50 – C Kolik ve kenodeoksikolik asitler karaciğerde kolesterolden sentezlenen primer safra asitleridir. Karaciğer peroksizomlarında bunların bir kısmı, glisin ve taurin ile konjuge olur safra tuzlarını oluşturur (glikokolik asit, glikokenodeoksikolik asit, taurokolik asit, taurokenodeoksikolik asit). Barsağa dökülen safra asitlerinden bakteriler sekonder safra asitleri olan, deoksikolik asit ve litokolik asit gibi sekonder safra asitlerini oluştururlar. 47. Siklooksijenaz yolunda ilk oluşan prostanoid aşağıdakilerden hangisidir? A)PGG2 B) PGH2 C)PGD2 D) PGE2 E)Prostasiklin 51. Aşağıdakilerden hangisi vazodilatör bir ajanın öncülü amino asittir? 47 – A PGG2 ilk sentezlenen prostanoiddir. PGH2 ise aktif diğer tüm prostaglandinlerin öncülüdür. B) Dolikol C) Palmitik asit D) Kalsitriol D) Arginin 51 – D Arginin NO sentaz enzimi ile sitrüllin ve nitrik oksit (NO) oluşturur. NO vazodilatör ve trombosit adezyon-agregasyonunu engeller. E) Ubikitin www.tusem.com.tr B) Tirozin C) Triptofan E)Glutamat 48. Aşağıdaki moleküllerden hangisinin endojen sentezi sırasında karbon kaynağı olarak asetil-KoA kullanılmaz? A) Asetoasetik asit A) Glisin 10 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 52. mRNA’nın sentezi ve posttranskripsiyonel modifikasyonu için aşağıdakilerden hangisi gerekmez? A) RNA primaz B) Ribonükleotidler C) Küçük nükleer RNA D) Magnezyum Kanser gelişiminden sorumlu proteinleri EBNA (Ebstain-Barr virüs nuclear antijen) ve LMP (Latent membran proteini)’dir. - Burkitt lenfoma (Afrika Burkitt lenfoması): Virüsün hücrelerde oluşturduğu transformasyonu malarya enfeksiyonunun tetiklediğine inanılmaktadır. Bu nedenle Afrikada daha sık görüldüğü belirtilmiştir. 8. kromozomun c-myc içeren protoonkojen segmentinde ve immünoglobulin ağır zincir geninde yaygın translokasyon sonucunda gelişir. Non Hodgkin lenfoma gurubunda yer alır. Genellikle mandibula ve maksillayı tutarak deformite oluşturur. Tümör kesitlerinde karakteristik yıldızlı gökyüzü manzarası vardır. - Nazofarinks karsinomu: Bilateral servikal lenfadenopati ve biyopside indiferansiye epitel hücreleri görülür, tümör kesitlerinde EBV- DNA tespit edilir. - AIDS’li hastalarda Oral tüylü lökoplaki: Maling olmayan epitel hücre hiperplazisidir. Kandida’nın aksine lezyonlar kazıyarak çıkarılamaz. - AIDS’li hastalarda SSS’de meydana gelen nonhodking lenfomaların neredeyse tümü EBV’e bağlı gelişir. Hodking lenfoma Leiyomyosarkom (AIDS’li çocuklarda). - X’e bağlı lenfoproliferatif hastalık (Duncan sendromu): Erkeklerde ortaya çıkar. SAP (Lenfosit aktivatör protein ile ilişlkili protein genleri) genleinde görülen fonsiyon bozukluğuna bağlı olarak B lenfositleri kontrolsüz çoğalır. - Transplantasyondan sonra meydana gelen lenfoproliferatif hastalık: Transplantasyondan sonra meydana gelen lenfomaların en sık etkenidir. HHV-8’in etken olduğu maligniteler; Kaposi sarkomu: Damar endotelinin yaygın proliferasyonuyla (Mekik şekilli hücreler) karakterize bir tümördür. Deri lezyonları en çok alt ekstremitede malleol hizasında görülür. İç organlardan en çok mide tutulur. Kaposi sarkomu AIDS’li hastalarda en sık görülen tümördür. - Primer efüzyon lenfoması: Solit nodül olmadan kavitelerde sıvı birikimi. - Mutisentrik Castleman hastalığı: B lenfosit kökenli lenfoproliferatif bir hastalıktır. E) RNA polimeraz II 52 – A mRNA sentezini RNA polimeraz II yapar. Sentezde DNA kalıbı okunurken, ribonükleotidler kullanılır ve magnezyum gerekir. Sentez sonrası işlenirken (posttranskripsiyonel modifikasyon) intronları çıkaran, ekzonları uç-uca ekleyen ise küçük nükleer RNA’dır. 53. Aşağıdakilerden hangisi ürik asit artışına neden olmaz? A) Gut hastalığı B) Orotik asidüri C) Lesch-Nyhan D) Von-Gierke hastalığı E) Fazla fruktozlu diyet 53 – B Gut, Lesch-Nyhan, von-Gierke hiperürisemiye neden olan genetik etmenlerken, fazla fruktozlu diyet ise hiperüriseminin beslenme kaynaklı nedenidir. Orotik asidüri pirimidin sentezinde kalıtsal bir enzim eksikliğidir. 54. Aşağıdakilerden hangisi B12 vitaminin besinlerde yer alan koenzim formlarının öncülüdür? A) Metilkobalamin B) Aquakobalamin C) Hidroksikobalamin D) Adenozilkobalamin E)Transkobalamin 54 – C B12 vitaminin koenzim formları, metil ve adenozil kobalamindir. Aquakobalamin depo, siyanokobalamin ise ticari preperatlardaki formudur. B12 vitamini dokuya hidroksikobalamin olarak girer, koenzim formlarına dönüşür. 55. Etiyolojisinde EBV’ün rol almadığı malignite aşağıdakilerden hangisidir? A) Burkitt lenfoma B) Nazofarenks kanseri C) Castleman hastalığı D) Leimyosarkom E) Beyinde nonhodgkin lenfoma 56. Aşağıdaki immün sistem hücrelerinden hangisinin antijen sunma özelliği yoktur? 55 – C Castleman hastalığı (Multisentrik) etiyolojisinde HHV-8 rol oynar. HHV-8 aynı zamanda Kaposi sarkomu ve primer efüzyon lenfoması gibi malignitelerin de etiyolojisinde rol alan onkojenik bir zarflı DNA virüsüdür. Diğer seçeneklerdeki malignitelerin etiyolojiside EBV rol alır. A) Langerhans hücresi EBV’ün etken olduğu lenfoproliferatif hastalıklar E) B lenfosit B) Mikroglia C) Kupffer hücresi D) T lenfosit 11 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 56 - D 58. Aşağıdaki ekzotoksinlerden hangisi etkisini ADP ribozilasyonu sonucunda göstermez? Seçeneklerde yer alan T lenfositler dışındaki hücreler (monositler, doku makrofajları [Kupffer hücresi, osteoklast, mikroglia hücresi, Dendritik hücre (Dalak ve LB), İntraglomerüler mezengial makrofaj ve Langerhans hücresi vb.] antijen sunarlar. Ayrıca, B lenfositlerde protein özellikteki antijenleri T lenfositlere sunarlar. T lenfositler, plazma hücreleri, bazofiller, mast hücreleri, eozinofiller ve NK (Doğal öldürücü) hücrelerin antijen sunma fonksiyonu yoktur. A) Boğmaca toksini (Bordotella pertussis) B) Tetanoz toksini (Clostridium tetani) C) Kolera toksini (Vibrio cholerae) D) Clostridium perfiringens enterotoksini E) Difteri toksini (Corynebacterium diphteriae) 58 – D Clostridium perfiringens enterotoksini süperantijen ( Tip 1 ekzotoksin ) olup etkisini ADP ribozilasyonu ile göstermez. Diğer seçeneklerde yer alan ekzotoksinler ise ADP ribozilasyonu ile etkisini gösterir. 57. B ve T lenfositlerin farklarına ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) B lenfositler yüzeyinde IgM, IgG ve IgD bulundurur B) T lenfositler yüzeyinde TCR reseptörü bulundurur Süpernatijen özellikteki ekzotoksinler; 1. Nonspesifik bağlanma: Süper antijenler antijen sunan hücrelerde MHC-II’nin β zinciri ve CD4 T lenfositin TCR’sinin hipervariable β bölgesine dışarıdan bağlanır. Diğer antijenlerde olduğu gibi sunulmayı beklemez. C) Antijen sunan hücreler (makrofaj) yardımcı T lenfositlere MHC sınıf II ile antijeni sunarlar. D) B lenfositler yüzeyinde CD18- CD22 moleküllerini taşırlar. 2. Poliklonal T lenfosit aktivasyonuna neden olur. 3. Aşırı sitokin yanıtına yol açarlar. E) T lenfositlerde bulunan CD2 primer sinyal iletimini, CD28 ise sekonder sinyal iletini sağlar Süper Antijenler 57 – E T lenfositlere (T yardımcı (CD4+ ) lenfosit veya sitotksik T lenfosit (CD8+ ) lenfosit ) antijen sunan hücreler ( makrofajlar, B lenfosit) antijen sunarken primer sinyal iletimini sağlayan molekül CD2 değil, CD3 molekülüdür. Diğer seçeneklerde yer alan ifadeler doğrudur. T lenfositler (hücresel immun sistemin ana hücreleridir) ve B lenfositler (humoral immun sistemin ana hücreleridir)kazanılmış (spesifik) immün sistem hücreleridir. T ve B lenfositleri geniş bir çekirdeğe ve küçük agranüler bir stoplazmaya sahiptir. Büyük granüler lenfositler ise NK(Doğal öldürücü) hücreleridir. T ve B lenfositleri kemik iliğinde geliştikten sonra T lenfositleri timusta olgunlaşırken, B lenfositleri Bursa fabrisiyus’a denk gelen kemik iliği ve payer plaklarında olgunlaşır. Her iki hücrede antijene spesifik cevap veren kazanılmış immün sistem hücreleridir. T lenfositleri antijeni TCR (T hücre reseptörü) ile tanırken B lenfositleri antijeni yüzeyel immünglobülinleri (IgM, IgG ve IgD) ile tanır. - Stafilokokal ve streptokokal (pyrojenik ekzotoksin A) toksik şok syndromu toksini- 1: Yüksek miktarda sitokin üretimi sonucunda ateş, deri döküntüsü ve şok görülür. - Streptokokal eritrojenik toksin: S. pyogenes’in eritrojenik toksini kızıl hastalığına neden olur. - S. aureus’un enterotoksini - Bacillus cereus’un ısıya dirençli enterotoksini (HSET) - C. perfringens’in enterotoksini (salam, sosis vb. et ürünleriyle ilişkili besin zehirlenmesi) S. aureus’un enterotoksini (pasta,krema, dondurma) ve B. cereus enterotoksini (beklemiş pilavla ilişkilidir) ekzotoksin olmasına rağmen ısıya dayanıklıdır (100 oC’de 30 dakika). Gıda maddesinde oluşturdukları toksinle hastalığa neden olduklarından en kısa kuluçka süreli besin zehirlenmesi etkenleridir (1-6 saat). Gitada kan ve lökosit görülmez ve antibiyotik tedavisine gerek yoktur. 59. Sadece Gram negatif bakterilerin hücre duvarı yapısında bulunan aşağıdakilerden hangisidir? A) Peptidoglikan B)L-Alanin C)L-Lizin D) Periplazmik aralık ve porlar E) Ribitol fosfat ve gliserol fosfat www.tusem.com.tr 12 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 59 – D Periplazmik aralık ve porlar sadece Gram negatif bakterilerin hücre duvarı yapısında bulunur. Yine Gram negatif bakterilerde yer alan dış membran ve dış membranda yer alan lipopolisakkarit ve porlar da sasece Gram negatif bakterilerde bulunur. Gram (-) bakterilerde hücre duvarı yapısında diaminopimelik asit, Gram (+) bakterilerde ise L-lizin bulunur. Proteinlerin yapısında aminoasitlerin D formları bulunmaz bunun istisnası peptidoglikandır. 61. Mantar hücresinde beta glukan sentezini engelleyerek hücre duvarı sentezini inhibe eden antifungal ilaç aşağıdakilerden hangisidir? Teikoik asit (ribitol fosfat veya gliserol fosfat) sadece Gram (+) bakterilerin hücre duvarı yapısında bulunur. Ekinokandinler (Kaspafungin, Mikafungin, Anidulafungin) mantar hücre duvarı yapısında Beta glukan sentezini engelleyerek hücre duvarı sentezini inhibe eder. Antifungal ilaçlar ve etki mekanizmaları Tablo’da gösterilmiştir. A) Nistatin B) Amfoterisin B C) Flusitozin D) Mikafungin E) Griseofulvin 61 – D 60. Menapoz öncesi bayanların vajen florasında bulunan, östrojen etkisiyle asidik PH sağlayarak vajinit ve vajinoza karşı koruyucu etki sağlayan vankomisine doğal dirençli Gram (+) bakteri aşağıdakilerden hangisidir? A) Lactobacillus türleri B) Streptococcus agalactiae İlaç Etki Mekanizması Etkinlik Poliyenler Amfoterisin B Nistatin Ergosterole bağlanarak zarın permiabilitesini bozarlar *Dermatofit enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaz. Amfoterisin B oldukça nefrotoksik (akut tubuler nekroz) bir ilaç olduğundan sadece şiddetli fungal enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Azoller Flukonazol Vorikonazol Ketakonazol Itrakonazol vb. Sitokrom p450 enzimini inhibe ederek *ergosterol sentezini engeller. BOS’a en iyi geçen azol flukonazol’dür. *Candida krusei, *Aspergillus, Zygomycetes ve Fusarium flukonazole dirençlidir. Vorikonazol BOS’a iyi geçer ve primer endikasyonu invazif aspergillozistir. En toksik olan ketakonazoldür (toksik hepatit). Ekinokandinler Kaspafungin Mikafungin Anidulafungin Beta glukan sentezini engelleyerek hücre duvarı sentezini inhibe eder Sadece parenteral kullanılır. *Candida’ya fungusidal etkili olduğundan flukonazole dirençli kandida enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Aspergillusa karşı fungustatik etkilidir. Nükleosid Analoğu Flusitozin (5- Fulorositozin) DNA ve RNA sentezini inhibe ederek protein sentezini inhibe eder. BOS’a en iyi geçen antifungaldir. Candida ve C. neoformansa etkilidir. Aspergillus, dimorfik mantarlar, Fusarium ve Zygomyces’e etkisizdir. Griseofulvin Mikrotubullerle etkileşime girerek mitozu inhibe eder Sadece dermatofit enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan oral ve topikal formları var*. Fotosensitivite’ye neden olur. Alilaminler ve Tiokarbamat Sequalen epoksidazı inhibe ederek ergositerol sentezini engeller Terbinafin günümüzde dermatofit enfeksiyonlarının tedavisinde en sık kullanılan ilaçtır. Alilaminlerin oral ve topikal preparatları var. Tolnaftat’ın topikal preparatı var. C) Gardnerella vajinalis D) Kapsüllü E. coli kökenleri E) Listeria monocytogenes 60 – A Lactobacillus türleri (Doderlein basilleri): Menapoz öncesi bayanların vajen florasında bulunan, östrojen etkisiyle asidik PH sağlayarak vajinit ve vajinoza karşı koruyucu etki sağlayan vankomisine doğal dirençli Gram (+) basillerdir. Beta laktam antibiyotikler, lizozim ve vankomisine doğal dirençli bakteriler Tablo’da gösterilmiştir. Betalaktam antibiyotikler, vankomisin ve lizozime doğal dirençli mikroorganizmalar Vankomisine doğal dirençli (intrensek) diğer bakteriler Hücre duvarı bulunmayan mikroorganizmalar Lactobacillus Mycoplasma Leuconostoc Uroplazma Pediococcus Protoplast (Gram pozitif bakterinin hücre duvarsız formu) Erysipelothrix Sferoplast (Gram negatif bakterinin hücre duvarsız formu) Enterococcus gallinarum L form Enterococcus casseliflavus Virüsler Gram negatif bakteriler 13 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 62. Keratinaz enziminin virülans faktörü olduğu ve üremesi için besiyerine siklohelezimid eklenmesi gereken küf yapıdaki mantar aşağıdakilerden hangisidir? A) Aspergillus fumigatus B) Absidia C) Malesseria furfur D) Thichophyton 63 – B Aspergillus flavus ürettiği mitotoksini ile hepatosellüler karsinomaya neden olabilir. Üredikleri ortama toksin salarak hastalık oluşturan mantarlar (Mikotoksikoz). Aspergillus flavus tahıllarda üreyerek *aflatoksin üretebilir. Aflatoksin karaciğerde epoksite dönüşerek p53 geninde mutasyon sonucunda *karaciğer kanserinin gelişmesine neden olabilir. E) Cryptococus neoformans 62 – D Soruda kutanöz (deri ) mikozuna neden olan dermatofit türü küf mantarları tanımlanmaktadır. Claviceps purpurea (çavdar mahmuzu) enfekte çavdarın yenmesi sonucunda ergotamine bağlı zehirlenme bulgularına neden olabilir. Deri mikozları; 1. Dermatofitler: Trikofiton, Epidermofiton ve Mikrosporum Candida türlerinden oluşur. 64. Çocuklarda hemorajik sistik ve gastroenterite neden olabilen zarf yapısı bulunmayan kapsid yapısında hekzon, penton ve fiber antijenlerini içeren DNA virüsü hangisidir? Dermatofitlerin ortak özellikleri - Florada bulunmaz - Keratinaz salarak keratini hidrolize ederler. Bu nedenle keratinize dokuyu tutarlar. - Dermatofitler küf mantarı olduğundan hif (septalı) oluşturur. Ayrıca oluşturdukları artrospor önemli rol oynar. - Sikloheksimide dirençlidirler. - Üremeleri için genellikle 4- 6 haftalık bir süre gerekir. İlk enfeksiyon geçirildikten sonra kısmi bir bağışıklık gelişir. Reenfeksiyon için daha yüksek inokulum gerekir ve hastalık daha kısa sürer. - Doğada bulundukları yere göre çeşitli gruplara ayrılır. Antropofilik mikozlar insanda bulunur ve insandan insana bulaşır, zoofilik mikozlar hayvanlardan insanlara bulaşır ve geofilik mikozlar doğada serbest halde ve genellikle toprakta bulunur (M. gypseum, gypseum= çingene). C) Rhizopus D) Penicillosis marnefei D) JC virüs Soruda adenovirüslerin özellikleri tanımlanmaktadır. Adenovirüsler çocuklarda hemorajik sistik ve gastroenterite neden olabilen zarfsız, kapsid yapısında hekzon, penton ve fiber antijenlerini içeren DNA virüsüdür. Hayvanlarda onkojen (sarkoma neden olur) olmasına rağmen insanlarda onkojen değildir. Adenovirüsler Genomda intron ve ekzon bulundurur. defektif parvovirüsler için yardımcı virüs adenovirüstür. Kapsitinde hemaglutinin bulunduran tek virüstür. Adenovirüs hemaglutininine (fiber antijen) göre tiplendirilir ve hedef hücre reseptörlerine virüsün tutunmasını sağlar. Adenovirüsün grup spesifik antijenine hekzon adı verilir (A-F). İnsan ve diğer canlılarda bulunan adenovirüslerin ayrımında kullanılır. Penton antijenleri virüsün adenovirüs olduğunu gösterir. Kapsiddeki eşkenar üçgenlerin köşelerini oluşturur ve kapsidin en önemli antijenik yapısıdır. E) Aspergillus fumigatus www.tusem.com.tr C) BK virüs 64 – A 63. Aşağıdaki mantarlardan hangisi ürettiği mitotoksini ile hepatosellüler karsinomaya neden olabilir? B) Aspergillus flavus B) Parvovirüs E) Pox virüs İnsanlarda en sık rastlanan zoofilik dermatofitler M. canis, T. verrukozum ve T. mentagrophytes’tir. Genellikle zoofilik dermatofitler diğer dermatofitlere göre göre daha yüksek enflematuar yanıt oluşturur. M. canis kedi ve köpeklerden insanlara bulaşır saç ve saçlı derideki enfeksiyonu wood ışığında yeşil floresan verir. Kültürlerde oldukça kısa sürede ürer (5- 7 gün). T. verrukosum sığır ve koyunlardan insanlara bulaşır ve diğer trikofitonlardan farklı olarak ektotriks enfeksiyon oluşturur. Ayrıca T. verrukosum daha derin dokulara ilerleyebilir ve keriyona neden olabilir. Bu nedenle oluşturduğu enfeksiyon diğer dermatofit enfeksiyonlarına göre daha şiddetli enflematuar yanıta neden olur. A) Candida krusei A) Adenovirüs 14 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT Bulaş Diğer seçeneklerde verilen eşleştirmeler doğrudur. - Solunum yolu M proteini: S. pyogenes’in en önemli virülans faktörüdür. Akut eklem romatizması gelişmesine neden olur, fagositozu engeller. - Fekal- oral (çocuklarda en sık bulaş yolu), Staphyloccus aureus’un temel virülans faktörü A proteinidir. Kuagulaz negatif stafilokokların A proteini bulunmaz. IgG’nin (G1, G2 ve G4) Fc bölgesine bağlanan tek proteindir. - Direk inokülasyonla ve yeterli klorizasyon yapılmamış yüzme havuzlarından bulaşır. Enfeksiyon Semptom Üst solunum yolu enfeksiyonu Faranjit (en sık etken) ve kriptik tonsillit (etken grup C’dir). Alt solunum yolu enfeksiyonu Genellikle askeri birlik gibi toplu yaşanan yerlerde görülür (tip 4, 7). Çocuklarda atipik pnömoni (%10), bronşit ve pertusise benzer sendrom Faringokonjuktival ateş Faranjit, foliküler konjuktivit (yüzme havuzu kojuktivitide denir), ateş ve servikal LAP Epidemik keratokonjuktivit İatrojenik olarak gelişir. Oldukça bulaşıcıdır. Bu hastalarda preauriküler LAP ve keratit olarak adlandırılan korneanın etrafındaki subepitelyal yağlanma 2 sene devam eder. Hastalar göz salgılarında 2 hafta boyunca virüsü bulundururlar. (8, 19, 37) Akut hemorajik konjuktivit Hücre duvarında bulunan ve hücre bölünmesi sırasında aktivite kazanan pnömolizin O (Kolin amidaz) pnömokokal otolizinden sorumludur. Pnömolizin, streptolizin O’ya benzer etki göstererek konak hücre membranında bulunan kolesterole bağlanarak por oluşturur ve hücre hasarına neden olur. Bu nedenle pnömokok kolonilerin ortasında çökme, safrada erime testinde pnömokokların parçalanması ve siliyer epitelde hasara neden olur. Sulfolipitler ve lipoarabinomannan fagozom- lizozom birleşmesini engelleyerek bakterinin hücre içinde yaşamasını sağlar. Fosfolipitler kazeifikasyon nekrozundan sorumludur. Wax D en kuvvetli adjuvanlardan biridir bu nedenle BCG aşısı mesane tümörlerinin tedavisinde kullanılır. Hücresel immün sistemi nonspesifik uyarır. Subkonjuktival hemoraji, preauriküler LAP, ateş ve kemozis Hemorajik sistit (7, Özellikle çocuklarda ateş, dizüri ve hematüri. 11, 21) Gastroenterit (40, 41) 2 yaş altında Rotavirüsten sonra ikinci viral etken (% 5-15’i) SSS Menenjit, ensefalit ve reye sendromu 66. Kronik hepatit C tedavisinde kullanılabilen antiviral ilaç hangisidir? A) Boseprevir B) Tenofovir C) Telbivudin D) Lamivudin E)Entekavir 65. Aşağıdaki bakteri virülans faktörü eşleştirmesinde hangisi yanlıştır? 66 – A A) Listeria monocytogenes …. Listeriolizin O, fagozom – lizozom membranını eritme,sitoplazmada çoğalma Kronik epatit C tedavisinde pegile interferon alfa-2a veya 2 b ile ribavirin kombinasyonu kullanılır. Son yıllarda pegile interferon alfa 2a ve 2b ile ribavirin kombinasyonuna yanıt vermeyen hastalarda poteaz inhibitörleri ilaçlar olan boceprevir veya telaprevir içeren kombinasyonlar kullanılabilir. B) Staphylococcus aureus …. Protein A, IgG’nin Fc kısmına bağlanma ve fagositozun engellenmesi C) Streptococcus pyogenes …. M proteini, fagositozun engellenmesi Seçeneklerde yer alan tenofovir, telbivudin, lamivudin ve entekavir ise kronik hepatit B tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlardır. Kronik hepatit B tedavisinde pegile interferon alfa2a veya 2b tek başına da kullanılabilir. D) Streptococcus pneumoniae …. Pnömolizin, (Kolin amidaz) pnömokok otolizi E) Mycobacterium tuberculosis …. Wax D, fagozom – lizozom birleşmesinin engellenmesi 67. Amfotersin B’ye doğal dirençli olan Candida ve Aspergillus türü aşağıdakilerden hangisidir? 65 – E Mycobacterium tuberculosis’de fagozom – lizozom birleşmesinin engellenmesine neden olan yapı hücre duvarı yapısında yer alan Wax D değil, sulfolipitler ve lipoarabinomannandır. Aspergillus türü A) Candida parapsilosis Aspergillus niger Listeriozin O: Streptokoklarda bulunan streptolizin O’ya benzer bir hemolizindir. B) Candida tropicalis Aspergillus flavus C) Candida lusitaniae Aspergillus terreus Hücreden hücreye geçebilme özelliği: Shigella flexneri’de olduğu gibi aktin roketleriyle hücreden hücreye kompleman ve antikorla karşılaşmadan geçiş gösterir. D) Candida krusei Aspergillus nidulans E) Candida glabrata Aspergillus fumigatus 15 Candida türü www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 67 – C Amfotersin B’ye doğal dirençli olan Candida türü Candida lusitaniae, amfoterisin B’ye dirençli Aspergillus türü ise Aspergillus terreus’dur. Antifungal Dirençli mantar Flukonazol Aspergillus C. crusei C. galabrata Flusitozin Aspergillus Dimorfik mantarlar Ketakonazol Aspergillus Amfoterisin B Dermatofitler (poliyenlere dirençli) A. terreus C. lusitaniae 68. Yoğun bakım ünitesinde yatan ve ventilatöre bağlı olan 55 yaşında erkek hastada yatışının 7. gününde pnömoni gelişiyor. Kültürde üreyen etkenin nonfermentatif, oksidaz negatif, hareketsiz Gram negatif kokobasil olduğu saptanıyor. Antibiyogram sonucunda kolistin de dahil olmak üzere tüm antibiyotiklere direnç saptanıyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) Çoklu ilaca dirençli Pseudomonas aeruginosa B) Panrezistan Pseudomonas aeruginosa C) Panrezistan Acinetobacter baumannii D) Panrezistan Stenotrophomonas maltophilia E) Panrezistan Burkholderia cepacea 68 – C Soruda panrezistan Acinetobacter baumannii tanımlanmaktadır. Acinetobacter baumannii izolatı kolitsine de dirençli ise panrezistan Acinetobacter baumannii adı verilir. Çok ilaca dirençli Acinetobacter baumannii ise üç veya daha fazla antibiyotik grubuna dirençli izolatı ifade etmek için kullanılan bir tanımlamadır. Acinetobacter baumannii oksidaz negatif, hareketsiz (akinetobacter= hareketsiz) Gram negatif kokobasildir. Nonfermenter gram negatif basil Oksidaz Hareket Önemli Özellikler Pseudomonas aeruginosa + Mavi-yeşil cerahat, nötropeni, kistik fibrozis, ektima gangrenosum ve yanık yarası enfeksiyonu. + Acinetobacter baumannii _ _ (Akinetos) Asakkarolitiktir. Fırsatçı patojen. Yoğun bakım hastalarında pnömoni (ventilatörle ilişkili pnömoni). Post operatif menenjitlerde en sık etken. Panrezistan diyebilmek için kolistine dirençli olmalı. Sulbaktam antibakteriyel etkiye sahiptir. Stenotrophomonas maltophilia + + Antibiyotik tedavisi alan immünyetmezliklilerde pulmoner ve üriner enf. Karbapenem ve aminoglikozitlere doğal dirençli, TMP/SMT’e duyarlı. + Kistik fibrozis ve KGH’ı olanlarda bronkopnömoni Kateterize hastalarda üriner enf Kontamine intravasküler kateteri olanlarda septisemi Antibiyotik duyarlılığı Stenotrophomonas gibi B. pseudomallei, malleidoz (kutanöz ve pulmoner hast.) B. mallei ruam etkenidir (biyolojik silah). Laboratuar enfeksiyonu için risktir (şarbon, brusella, tularemi vb). Burkholderia cepacia + (Zayıf) 69. EHEC (E. Coli 0157:H7, verotoksijenik E.coli) serotiplendirmesinde O antijeni (somatik antijen) ve H antijeni (flajella antijeni)’ne karşı gelişen antikorlar hangisidir? O antijenine H antijeni A) Ig M Ig G B) Ig G Ig M C) Ig A Ig G D) Ig M Ig A E) Ig G Ig D www.tusem.com.tr 16 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT daha karaciğere geri dönmez. Bu nedenle kan transfüzyonuyla oluşan sıtmada hipnozoid görülmez. Plasental yolla bebeğe geçen form merazoittir, bu nedenle konjenital enfeksiyonda karaciğer dönemi bulunmaz. Sıtma tedavisinde klorokin (merozoidlere etki eder) + primakin (hipnozoid forma etkili) kullanılır. Klorokine dirençli P. falciparum: Artesunat + meflokin, meflokin, doksisiklin, kinin + doksisiklin, klindamisin, fansidar (primetamin + sülfadoksin) veya malaron (atovakuin/proguanil) kullanılabilir. Gebelikte: Hamilelerin tedavi veya proflaksisinde ilk trimestr dışında meflokin ve klorokin kullanılır. Ayrıca kinin, fansidar, kinin + klindamisin kullanılabilir. 69 – A Gram negatif bakterilerde dış membranda yeralan lipopolisakkaritin polisakkarit kısmı O somatik antijeni oluşturur. Somatik antijen, flajella antijeni (H antijeni) ve K (Kapsül antijeni) serotiplendirmede kullanılır . Somatik antijene (O) karşı IgM tipi antikorlar gelişir (OMO olarak ezberlenebilir) , (flajella)antijenine karşı ise IgG antikoru gelişir. 70. Klorokine dinençli Plasmodium falcifarum tedavisinde hangi ilaç kullanılmaz? A) Kinin B) Meflokin C) Doksisiklin D) Primakin E) Atavakuin 70 – D Primakin Klorokine dinençli Plasmodium falcifarum tedavisinde primakin kullanılmaz. Plasmodium ovale ve P. vivax’ın hipnozoid (uyuyan) formları bulunur. Hipnozoid formlara en etkili antimalaryal ilaç primakindir. Karaciğerde P. vivax ve P. ovale hipnozoid forma dönerek saklı kalabilir ve aralıklı olarak relapslara neden olabilir (aylar veya yıllar sonra, en az 6 ay). P. falciparum ve P. malarya’da hipnozoid olmadığından relaps görülmez. Fakat P. malarya’da kandaki paraziteminin uzun sürmesi nedeniyle yetersiz tedavi sonucu 2 ay içinde hastalık tekrarlayabilir buna rekürrens denir. Plazmodyumların karaciğerde bölünme zamanı (hepatik şizogoni) P. falciparum ve P. vivax’da 6 gün P. ovale’de 10 ve P. malariae’de 15 gündür. Karaciğerde oluşan merazoidler kan dolaşımına geçerek eritrositleri enfekte eder ve merazoidler bir 71. Adana ilinden gelen günde iki kez yükselen bacaklı ateş, hepatosplenomegali, hipergamaglobulinemi, hipoalbuminemi, pansitopeni bulguları ile başvuran hastada kemik iliği biyopsisinde Giemsa ile amastigot formda protozoon hücresi görülüyor. Hastada bu protozoonun bulaş yolu ve hastalıktan sorumlu parazit aşağıdakilerden hangisidir? Bulaş yolu Sorumlu parazit A) Fekal – oral yol Acanthomoeba B) Kontamine sular Naegleria türleri C) Kene ısırması Babesia microti D) Tatarcık ısırması Leishmania donovani E) Redüvid böceği ısırması Trypanosoma cruzi 71 – D Soruda Kala-Azar (Visseral leişmaniyazis) etkeni olan Leishmania donovani protozoon enfeksiyonu tanımlanmaktadır. Leismania donavani: Visseral laişmanyozis (Kala- Azar, dumdum ateşi) - Leismania tropica: Kutanöz laişmanyozis (Şark çıbanı) - Leismania braziliensis: Mukokutanöz laişmanyozis (Espundia) Toxoplasmada olduğu gibi RES’i yani makrofajları tutar. Leismania donavani: Visseral leişmaniyazis (Kala- Azar, dumdum ateşi) etkenidir. Flebotom (tatarcık, kum sineği)’un insanı sokmasıyla promastigot form bulaşır. Promastigot makrofajları enfekte eder ve amastigot forma dönüşür. Amastigot form çoğalarak makrofajları parçalayıp diğer makrofajları enfekte eder. Temel olarak RES organları olan lenf bezleri, kemik iliği, dalak ve karaciğer etkilenir. 17 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 72. Çiğ yengeç yenmesi ile bulaşan, erişkin formu akciğerde bulunan ve akciğerde tüberküloz kavitasyonuyla karşışabilen lezyona neden olan helmint (trematod) aşağıdakilerden hangisidir? Virüsün saptanması için idrar sedimentinin sitolojik incelemesi gerekir. HE ve gimza ile boyanan hücrelerde çekirdeğin büyümesi ve çekirdek içi bazofilik inklüzyonların görülmesi tanı koydurucudur. Bu hücrelere kuş gözü yada Decoy hücreleri denir. A) Schistosoma haemotobium B) Fasciola hepatica 74. Aşağıdaki virüslerden hangisine karşı korunmada damlacık izolasyonu gerekmez? C) Diphylobotrium latum D) Paragonimus westermannii E) Clonercis sinersis 72 – D A) Adenovirüs B) Kızamıkçık C) Kabakulak D) Reovirüs E) Parainfluenza Soruda Paragonimus westermani tanımlanmaktadır. Paragonimus westermani 74 – D Birden fazla ara konağı vardır. Metaserkarya içeren az pişmiş yengeçlerin yenmesiyle bulaşır. Gastrointestinal sisteme gelen yumurtalar diyafragmadan penetre olarak akciğere gelir. Erişkin formu akciğere yerleşen tek parazittir. Gögüs ağrısı, paslı balgam, akciğerde kavitasyon ve sekonder bakteriyel enfeksiyona neden olabilir. Akciğerde neden olduğu lezyon tüberküloz kavitasyonu ile karışabilir. Larvanın SSS invazyonuna bağlı olarak serebral paragoniyazis meydana gelebilir. Reovirüs ailesinde yer alan Rotavirüs zarfsız bir virüs olup, fekal oral yolla bulaşarak bebeklerde ve çocuklarda viral gastroenterite neden olur. Damlacık yoluyla bulaşmadığı için damlacık izolasyonu gerektirmez. Temas izolasyonu (hastayla temastan önce ve sonra ellerin yıkanması, hastaya girişimsel işlem yapılacaksa eldiven ve önlük giyilmesi) gerekir. Tanıda gaitada ve balgamda kapaklı yumurtalar gösterilebilir. Damlacık yoluyla yayılan ciddi hastalıklar Damlacık izolasyonu gerektiren enfeksiyon hastalıkları etkenleri (Hasta odasına girerken cerrahi maske takılması gerekir) – İnvaziv H. influenzae tip B infeksiyonu (menenjit, pnömoni, epiglottit ve sepsis) 73. AIDS’li hastada oligodendrogliyal hücreleri tutan, progresif multifokal lökoensefaliteye neden olan, idrarda Decoy (kuş gözü) hücrelerinin görülmesinin tanıda kullanıldığı zarfsız DNA virüsü hangisidir? A) Kızamık (Rubeola) B) CMV C) JC virüs D) Papilloma virüs – İnvaziv Neisseria meningitidis infeksiyonu (menenjit, pnömoni ve sepsis) – Difteri, Mycoplasma pneumonia, Boğmaca, Pnömonik veba E) BK virüs – Çocuklarda streptokokal (grup A) farenjit, pnömoni ve kızıl hastalığı 73 – C Soruda JC virüs tanımlanmaktadır. İNSAN POLYOMA VİRÜSLERİ Damlacık yoluyla yayılan diğer ciddi viral infeksiyonlar – Adenovirus, İnfluenza, Kabakulak, Parvovirüs B19, Kızamıkçık Bu grupta BK, JC ve SV40 (simian virüs 40) virüsleri bulunur. – Viral hemorajik infeksiyonlar (Lassa, Ebola, Kırım-Kongo Kanamalı Ateş* (Hastaya burun tamponu vb. kan teması riski olan işlem uygulanmayacaksa)) Çıplak ikozahedral yapıda DNA virüsleridir. İmmün yetmezlikli (HIV, KLL, Hodgkin lenfoma vb) hastalarda latent (böbrek ve lenfoid dokularda) kalan virüsün aktive olması sonucunda hastalık gelişir JC virüsü: Oligodendrogliyal hücreleri tutarak SSS’nin demiyelinizan bir hastalığı olan progresif multifokal lökoensefalopatiye (PML) neden olur. Lezyon genellikle serebral ak maddede lokalizedir ve tanı konduktan 6 ay veya 3 yıl sonra hasta kaybedilir. Solunum izolasyonu (N95 veya FFP3 maske kullanılması gerereken durumlar) Bakteriyel etkenler: Tüberküloz, – Tanımlanmış ya da şüphe edilen tedavi başlanmamış veya 2 haftadan az tedavi edilen akciğer veya larinks tüberkülozu olguları BK virüsü: özellikle böbrek ve Kİ trasplantasyonu yapılan hastalarda idrar yolu enfeksiyonu ve heromorajik sistite neden olduğu gibi transplant reddine de neden olabilir. Transplantlı hastalarda CMV yanında BK ve JC virüs enfeksiyonlarıda göz ardı edilmemelidir. www.tusem.com.tr Damlacık yoluyla yayılan diğer ciddi bakteriyel solunum yolu infeksiyonları: Viral etkenler: -Kızamık, Su çiçeği (Varisella zoster),Yaygın zoster infeksiyonu, SARS,Kırım Kongo Kanamalı ateşi (Hastaya burun tamponu vb. kanla temas riski olan girişim uygulanacaksa) 18 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 75. Gastroenterite neden olmayan virüs aşağıdakilerden hangisidir? A) Adenovirüs B) Rotavirüs C) Norovirüs D) Astrovirüs 76. Mycoplasma pneumoniae’nın neden olduğu atipik pnömoni tanısında kullanılan serolojik test aşağıdakilerden hangisidir? A) Weil – Felix testi B) Wright testi E) Human Boca virüs C) Paul – Bunnel testi 75 – E Viral solunum yolu infeksiyonlarının en sık etkeni respiratuvar sinsityal virüs (RSV) olup bunu influenza virusları, parainfluenza virusları, adenoviruslar, rhinoviruslar, coronaviruslar ve human metapneumovirus (HMPV) izlemektedir. Human Boca virus Parvovirüs ailesinde yer alan bir virüs olup, gastroenterite neden olmaz. Human boca virüs 5 yaş altı çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonu (bronşit, bronşiyolit, atipik pnömoni) etkenidir. Diğer seçeneklerde yer alan virüsler ise gastroenterite neden olabilir. Viral gastroenterit etkenleri fekal-oral yolla bulaşır ve enterosit hasarına bağlı olarak sekretuar diyare yapar. Bu nedenle gaitada kan ve lökosit bulunmaz (invazyon yok). Kolostrum sekretuar IgA içerdiğinden ilk 6 ay koruyucudur. 6 ay-3 yaş arası çocuklarda rastlanan gastroenteritlerin en sık etkeni virüslerdir. 1. Rotavirüs: Reovirüs grubunda yer alır zarfsız, çift iplikli ve çift kapsidli segmenter RNA virüsüdür. Çocuklarda en sık rastlanan gastroenterit etkenidir. Çocuk servislerinde görülen nazokomial gastroenteritlerin en sık rastlanan etkenidir. Tekerleğe benzediği için rota denmiştir. Nonsütrüktürel proteini (NSP4) enterotoksin aktivitesine sahiptir. Segmenter genoma sahip olması nedeniyle genetik reasortmente ve antijenik şifte neden olabilir (influenza virüsü gibi). Viremi yapmaz, hastalığa karşı lokal IgA yanıtı oldukça önemlidir. D) Soğuk aglütinasyon testi E) Mikroskobik aglütinasyon testi 76 – D Mycoplasma pneumoniae’nın neden olduğu atipik pnömoni tanısında kullanılan serolojik test Soğuk aglütinasyon testi olup, bu enfeksiyonda eritrositlerdeki I antijenine karşı gelişen IgM tipi antikorlar saptanır. Mycoplasma pneumoniae primer atipik pnömonin en sık rastlanan etkenidir. Ayrıca toplumdan kazanılmış pnömonilerin (%10-30) en sık rastlanan ikinci etkendir (en sık etken S. pneumoniae). Solunum yoluyla bulaşır ve oldukça bulaşıcı bir etkendir. Genellikle okul çağındaki çocuklarda ve genç erişkinlerde rastlanır (5- 20 yaş). Endemik ve epidemik olabilir. Sık rastlanan atipik pnömoni etkenleri Bakteri Virüs Mantar Mycoplasma pneumoniae (en sık) RSV (≤ 5 yaş en sık etken) Pneumocistis jirovecii Legionella pneumoniae İnfluenza Chlamydia pneumoniae Adenovirüs Coxiella burnetii CMV Semptomatik dönemde M. pneumoniae tanısını desteklemek için soğuk aglutinasyon testi yapılabilir (%40- 60 oranında pozitif). Bu test eritrosit i antijenlerinlerine karşı meydana gelen otoimmün Ig M antikorlarının soğukta (4 oC) eritrositleri aglutine etmesi esasına dayanır. Mycoplasma pneumoniae’nın neden olduğu primer atipik pnömoni tedavisinde makrolidler (eritromisin, klaritromisin, azitromisin, spiramisin, diritromisin vb.), tetrasiklinler (tetrasiklin, doksisiklin vb.), solunum kinolonları (levofloksasin, moksifloksasin) kullanılabilir. Betalaktam antibiyotikler (penisilin, ampisilin, sefalosporinler, aztreonam ve karbapenemler) Mycoplasma pneumoniae’nın hücre duvarı yapısı olmadığı için tedavide kullanılmaz. 2. Adenovirüs (40, 41): Çocuklarda rotavirüsten sonra en sık rastlanan viral enterit etkenidir. 3. Norovirüs (Norwalk like virüs): Kalisivirüs ailesinde yer alır. Erişkinlerde Epidemik viral enteritlerin en sık etkenidir. Çünkü şehir şebeke suyundaki klora rota virüsten daha dayanıklıdır ve enfektif dozu oldukça düşüktür (1- 10 virüs). Diğer gastroenterit etkenleri: Coronavirüs, Calisivirüs ve Astrovirüs vb.dir. Başlıca hepatit etkeni zarfsız virüsler: HAV, HEV, enterovirüsler, Coxsackie virüs, ECHO ( enteric cytopathic human orphan) virüsdür. 77. Menstrüasyon kanaması aşağıdaki olaylardan hangisi sonucunda oluşur? A) Apoptoz B) Kazeöz nekroz C) Heterofagositoz D) Atrofi E) Likafaksiyon nekrozu 19 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 77 – A Menstrüasyonun başlaması, hormonal uyarıya verilen düzenli, programlanmış bir hücre ölümü tipi olan apoptoza örnektir. Endometrium yıkılır, atılır ve ardından rejenere olur. 82. Ateroskleroz patogenezinde önemli rolü olan düz kas hücre öncüllerini dolaşımdan ya da düz kas duvarından çekerek, damar duvarında ekstraselüler matriks üretimini ve proliferasyonunu sağlayan en önemli faktör aşağıdakilerden hangisidir? 78. Akut inflamasyon sırasında, lökositlerin yuvarlanarak endotele gevşek tutunmasını sağlayan molekül aşağıdakilerden hangisidir? A) CD31 B) Integrin C) Selektin D) PECAM 79. Yara iyileşmesinde, granülasyon dokusu oluşumunun en fazla olduğu zaman aşağıdakilerden hangisidir? B) 3. gün D) 1. hafta C) IL-1 D) PDGF 82 – D Ateroskleroz oluşumunda düz kas hücre öncüllerini dolaşımdan ya da düz kas duvarından çekerek damar duvarında ekstraselüler matriks üretimini ve proliferasyonunu sağlayan faktörler PDGF, FGF ve TGF-alfa’dır. VEGF-1 aterogenezde inflamatuar hücrelerin artışından sorumludur. TNF-alfa ve IL1 akut faz reaktanı gibi davranır. INF-gamma makrofaj aktivasyonu ve granülom oluşumunu uyarır. TGF-beta, başta PMNL olmak üzere inflamatuar hücreleri için kemotaktiktir; ayrıca anjiogenez ve fibroplazide de rol oynar. 78 – C C) 1. gün B) TGF-beta E) INF-gamma E)CD34 A) 5. gün A) VCAM-1 E) 1. ay 79 – A Yara iyileşmesinin 3. günü granülasyon dokusu görülmeye başlar ve 5. günü ise en yüksek düzeye ulaşır. 83. Peutz-Jeghers sendromundan sorumlu gen aşağıdakilerden hangisidir? 80. Aşağıdaki nedenlerden hangisi temelde farklı bir mekanizma ile ödeme yol açar? A) PTCH B) PTEN C) MSH2 D) P16/INK4A E)LKB-1 A) Karaciğer sirozu 83 – E B) Menetrier hastalığı KALITIMSAL KANSER SENDROMLARI C) Sağ kalp yetmezliği OTOZOMAL DOMİNANT GEÇİŞLİ KANSER SENDROMLARI D) Membranöz glomerülonefrit Gen Kalıtsal yatkınlık RB Retinoblastom P53 Li-Fraumeni sendromu P16/INK4A Familyal melanom sendromu APC Familyal adenomatöz polipozis sendromları NF-1,NF-2 Nörofibromatozis 1,2 BRCA-1,BRCA-2 Meme ve Over tümörleri MEN1,RET Multiple endokrin neoplazi 1,2 MSH2,MLH1,MSH6 Lynch sendromu B) HIV enfeksiyonu PTCH Neovid basal hücreli kanser sendromu C) 22. kromozomda delezyon PTEN Cowden sendromu D) Defektif IL-7 reseptörleri LKB-1 Peutz-Jeghers sendromu E) Kompleman sisteminde bozukluk VHL Renal hücreli kanser E) Minimal değişiklik hastalığı 80 – C Kalp yetmezliğinde temel ödem oluşum mekanizması hidrostatik basınç artışıdır. Diğerlerinde ise plazma onkotik basıncının azalması, yani hipoproteinemidir. 81. Şiddetli kombine immün yetmezlikten sorumlu esas mekanizma aşağıdakilerden hangisidir? A) CD40 ligandında mutasyon 81 – D Şiddetli kombine immün yetmeklik, en öldürücü primer immün yetmezlik hastalığı olup, lenfoid progenitörlerden matür T ve B lenfositlerin gelişmesinde rol oynayan IL-7’deki defekt sonucu meydana gelir. www.tusem.com.tr 84. Aşağıdakilerden hangisi osteoblast kaynaklı bir sitokindir? A) RANKL B) Alkalen fosfataz C) Beta-2 mikroglobulin D) Trombospandin E) Osteonektin 20 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 84 – A 87. Konjenital renal displaziden sorumlu olan gen mutasyonu hangisidir? Kemik matriksini oluşturan proteinler Osteoblast kaynaklı Serum kaynaklı Tip 1 kollajen Hücre adezyon proteinleri: Osteopontin, Fibronektin, Trombospandin Kalsiyum bağlayan protein: Osteonektin, Kemik siyaloproteini Mineralizasyondan sorumlu protein: Osteokalsin Enzimler: Kollajenaz, Alkalen fosfataz Büyüme faktörleri: IGF-1, TGF-beta, PDGF Sitokinler: IL-1,IL-6, RANKL A) Polikistin geni B) Nefrokistin geni C) Fibrokistin geni D) Nefrin geni E) C3 nefritik faktör 87 – B Nefrokistin gen mutasyonu, konjenital renal displazide saptanır. Polikistin gen mutasyonu, otozomal dominant erişkin tip polikistik böbrek hastalığında saptanır. Nefrin gen mutasyonu, çocuklarda nefrotik sendrom nedeni olan minimal değişiklik hastalığının kalıtsal tipinde saptanır. C3 nefritik faktör, MPGN Tip II’de (yoğun birikim hastalığı) serumda belirgin düzeyde artar. Beta 2 mikroglobulin, Albumin 85. Histopatolojik tanısında laküner hücrelerin önemli olduğu Hodgkin lenfoma tipi aşağıdakilerden hangisidir? 88. Mikst testis tümörlerinde en sık görülen tümör birlikteliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Lenfositten zengin tip A) Embriyonel karsinom + Koryokarsinom + Yolk kesesi tümörü B) Mikst selüler tip C) Lenfositten fakir tip B) Yolk kesesi tümörü + Spermatositik seminom + Koryokarsinom D) Nodüler sklerozan tip E) Nodüler lenfosit predominant tip C) Embriyonel karsinom + Spermatositik seminom + Koryokarsinom 85 – D D) Teratom + Embriyonel karsinom + Yolk kesesi tümörü 86. Akciğerde yama şeklinde fibroblastik odakların erken ve geç dönem bulgularının bir arada görüldüğü, moleküler düzeyde Caveolin-1 azalmasının saptanabildiği, rekürren alveolit sonrası TGF-beta etkisiyle uyarılan fibrozis ile karakterize kötü prognozlu akciğer hastalığı aşağıdakilerden hangisidir? E) Teratom + Koryokarsinom + Seminom 88 – D 89. Aşağıdakilerden hangisi uterin servikste HPV etkisiyle oluşan kondilomu düşündüren sitopatolojik bulgudur? A) Nonspesifik interstisyel pnömoni A) Önemi belirsiz atipik skuamöz hücreler B) Usual interstisyel pnömoni B) Önemi belirsiz atipik glandüler hücreler C) Kriptojenik organize pnömoni C) Düşük dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon D) Akut interstisyel pnömoni D) Yüksek dereceli skuamöz intraepitelyal lezyon E) Deskuamatif interstisyel pnömoni E) Karsinoma in situ 86 – B Usual interstisyel pnömoni (Kriptojenik fibrozan alveolit/ İdiyopatik pulmoner fibrozis) akciğerlerde yama şeklinde fibroblastik odakların erken ve geç dönem bulgularının bir arada görülmesinin tipik olduğu (temporal/geçici heterojenitenin), moleküler düzeyde Caveolin-1 azalmasının saptanabildiği, rekürren alveolit sonrası TGF-beta etkisiyle uyarılan fibrozis ile karakterize kötü prognozlu interstisyel akciğer hastalığıdır. Nonspesifik interstisyel pnömonide geçici heterojenite yoktur. Kriptojenik organize pnömonide Masson cisimcikleri görülür ve prognozu iyidir. Akut interstisyel pnömonide üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası gelişen yaygın akciğer bulguları ARDS’ye benzer; kısa sürede ölüm olabilir. Deskuamatif interstisyel pnömoni, sigara ilişkilidir; steroid tedavisine yanıt verir ve iyi prognozludur. 89 – C Hücresel Atipi Servikal İntraepitelyal Neoplazi (CİN) Sınıflaması ASCUS (Önemi belirsiz atipik skua- Reaktif / Neoplastik ? moz hücreler) AGUS (Önemi belirsiz atipik glandüler hücreler) L-SIL (Düşük dereceli skuamöz int- CIN-I raepitelyal lezyon): Hafif displazi ve HPV kondilomları vardır. Spontan gerileme çok az görülür. Bir kısmı bir sonraki aşamaya ilerler. H-SIL (Yüksek dereceli skuamöz int- CIN-II,III raepitelyal lezyon) İnvaziv CA 21 İnvaziv CA www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 90. Altmış sekiz yaşında kadın hastada yıllardır yemeklerden sonra substernal ağrı olmaktadır. 1 yıl önce sıvı ve katıları yutmada giderek artan güçlük şikayeti ile hasta kliniğe başvurur. Fizik muayenede belirgin bir bulgu saptanmaz. Üst GİS endoskopisinde alt özofagusta lümeni tama yakın tıkayan kitle izlenir. 93 – D Rosenthal fibrilleri, astrosit zedelenmesi sonrasında görülen, ancak tanısal olarak genellikle çocuk ve genç erişkinlerde posterior fossada yerleşim gösteren, düşük dereceli bir gliom olan pilositik astrositomda önemli olan bir bulgudur. 94. Aşağıdaki kalıtsal hastalıklardan hangisinde DNA tamir geni ile ilişkili bozukluk vardır? Bu hastada kitleden alınan biyopside en olası neoplazm aşağıdakilerden hangisidir? A)Adenokarsinom A) Sturge-Weber sendromu B)Leiomyosarkom B)Ataksi-Telanjiektazi C) Skuamöz hücreli karsinom C) Nörofibromatozis I D) Non-Hodgkin lenfoma D) Multipl endokrin neoplazi sendromu II E) Karsinoid tümör E) Von Hippel Lindau sendromu 90 – A 94 – B Ataksi-Telanjiektazi, çocukluk çağında serebellar disfonksiyon, deride ve konjonktivada telanjiektatik lezyonlar ve immünyetersizlik ile prezente olan otozomal resesif bir hastalıktır. DNA tamir geni ile ilişkili bozukluk vardır. Malignite riski artar. 91. Kronik karaciğer hastalığı sonrasında gelişen sirozdan sorumlu protein aşağıdakilerden hangisidir? A) TNF-alfa B) TGF-beta C) Alfa-1-antitripsin D) INF-gamma 95. Aşağıdakilerden hangisi derinin nöroendokrin kanseridir? E)IL-8 A) Bazal hücreli karsinom 91 – B B) Merkel hücreli karsinom C) Malign melanom 92. Memenin lobüler karsinomu ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? D) Skuamöz hücreli karsinom E)Keratoakantom A) E-kaderin mutasyonu mevcuttur. 95 – B Bazal hücreli karsinom, derinin bazal hücrelerinden; Merkel hücreli karsinom nöral krest kökenli Merkel hücrelerinden; malign melanom melanositlerden; skuamöz hücreli karsinom epidermis hücrelerinden köken alır. Keratoakantom, çok iyi diferansiye skuamöz hücreli karsinom ile karışabilen bir deri tümörüdür. B) Tübül yapılarının izlenmesi önemli bir özelliğidir. C) Bilateralite ve multifokalite bulunabilir. D) İnvaziv formu yoktur. E) Üçlü negatif meme kanserlerindendir. 92 – B Memenin invaziv lobüler karsinomu, genellikle tek sıralı hücre kordonları (Indian file) oluşturan, tübül yapılarının izlenmediği, bilateral ve multifokal olma eğilimi gösteren özel tip bir meme karsinomudur. İnvaziv olmayan formuna lobüler karsinoma in situ denir. E-kaderin mutasyonu tanısal önem taşır. Üçlü negatif meme kanserleri arasında medüller karsinom, bazal-benzeri meme karsinomu, adenoid kistik karsinom (memenin tükrükbezi benzeri tümörleri), metaplastik karsinom ve BRCA1 ilişkili tümörler yer alır. 96. Pankreasın kistik lezyonlarının hangisinde over stromasına benzer görünümün izlenmesi histopatolojik olarak tanısal öneme sahiptir? A) Seröz kistadenom B) Müsinöz kistadenom C) İntraduktal papiller müsinöz neoplazi D) Solid psödopapiller tümör E)Psödokist 96 – B Özellikle müsinöz kistadenom ile intraduktal papiller müsinöz neoplazinin (İPMN) ayırımında, müsinöz kistadenomun over stromasına benzer stroma içermesi; İPMN’in ise böyle bir stromanın olmayışı yanı sıra daha büyük pankreatik duktuslarda görülmesi yardımcıdır. 93. Aşağıdakilerden hangisi pilositik astrositomun histopatolojik tanısında önemli bir morfolojik bulgudur? A) Santral kromatoliz B) Antoni A ve B alanları C) Lewy cisimleri D) Rosenthal fibrilleri E) Lafora cisimleri www.tusem.com.tr 22 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 97. Aşağıdakilerden hangisi benign bir tümördür? A) Kordoma B) Seminoma C) Hepatoma D) Kondromiksoid fibroma 100 – E Tablo: Etanol Bağımlılığı Tedavisi E)Melanoma 97 – D C) Bazik FGF D) Endostatin Aldehid dehidrogenaz inhibitörü Naltrekson Opiyat μ reseptör antagonisti 101. Klopidogrel antiagregan etkisini aşağıdaki mekanizmalardan hangisi ile yapar? 98. Yara iyileşmesini kontrol eden faktörleri araştıran bir deney yapılmaktadır. Deri ülserasyonlarında iyileşme olayındaki faktörler incelendiğinde, aşağıdaki faktörlerden hangisinin anjiogenezde en etkili bulunmuş olması en olasıdır? B) EGF Disülfiram Acamprozat GABAA aktivatörü ve zayıf NMDA reseptör blokörü Kondromiksoid fibroma, rekürrens gösterebilmesine rağmen malign transformasyon geliştirmez. A) PDGF Etki Mekanizması İlaç A) Glikoprotein IIb/IIIa reseptörlerini bloke ederek B) Pürinerjik P2Y12 reseptörlerini bloke ederek C) Adenozin geri alımını inhibe ederek D) Fosfodiesteraz-3 enzimini inhibe ederek E) Sikloksijenaz-1 enzimini inhibe ederek 101 – B Tablo: Antiagregan İlaçlar E) İL-1 98 – C Antiagregan İlaç Etki Mekanizması Yara iyileşmesinde anjiogenezde etkili başlıca faktörler: VEGF ve bFGF Aspirin Siklooksijenaz-1’in irreversibl inhibisyonu Tiklopidin / Klopidogrel / Prasugrel ADP reseptörlerinin (P2Y12) irreversibl inhibisyonu 99. Aşağıdakilerden hangisi norepinefrinin farmakolojik etkilerinden biri değildir? Ticagrelor / Cangrelor ADP reseptörlerinin (P2Y12) reversibl inhibisyonu Absiksimab / Tirofiban / Eptifibatid Glikoprotein IIb/IIIa reseptör blokajı Cilastazol Fosfodiesteraz III inhibisyonu Dipiridamol Fosfodiesteraz ve adenozin reuptake inhibisyonu A) Vazokonstriksiyon B) Midriyazis C) Bronkodilatasyon D) Pozitif inotropik etki E) Negatif kronotropik etki 99 – C Noradrenalin (Norepinefrin) 102. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi immunsupresif etkisini pürin sentezini inhibe ederek yapar? α reseptörleri stimüle etmesine karşın β reseptörleri uyarma özelliği zayıftır. Metabolik etki göstermez. İntravenöz yoldan verilir. Damar düz kaslarını kasarak sistolik ve diyastolik kan basıncını artırır. Pozitif inotropik ve midriyatik etkisi de vardır. C) Fomepizol D) Bupropion C) Leflunomid D) Sirolimus 102 – A Mikofenolat mofetil İnozin monofosfat dehidrogenazı ve pürin sentezini inhibe eden immunsupresif ilaçtır. B ve T lenfosit fonksiyonlarını baskılar. Oral ve intravenöz yoldan kullanılır. Organ nakilleri, lupus nefriti, romatoid artrit, inflamatuvar barsak hastalıkları ve dermatolojik hastalıklarda kullanılır. Leflunomid Romatoid artrit tedavisinde kullanılan primidin antimetaboliti ön ilaçtır. Oral yoldan aktiftir. Yarı ömrü birkaç haftadır. Hepatotoksisite, karaciğer enzimlerinde yükselme ve nefrotoksisite gibi yan tesirleri vardır. 100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi etanol bağımlılarının tedavisinde oral yoldan kullanılır? B) Ramelteon B) Siklosporin E)Sitarabin Vagal uyarı sonucu refleks bradikardi yapar. Önceden gangliyon blokörü (heksametonyum gibi), alfa blokör (fentolamin gibi) veya antimuskarinik (atropin gibi) verilmesi refleks bradikardiyi önler. Kalp nakli yapılan hastalarda ve in vitro kullanılışta bradikardiye neden olmaz. A) Vareniklin A) Mikofenolat mofetil E)Akamprozat 23 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 103. Absorpsiyonu ve eliminasyonu birinci derece kinetikle olan ve oral yoldan kullanılan ilaçla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? 104 – D ACE İnhibitörleri Anjiotensin II ve aldosteron sentezini inhibe ederek periferik damar direncini, kalbin ön ve art yükünü azaltırlar. Pozitif inotropik etkileri yoktur. Sol ventrikül disfonksiyonu olan hastaların vazodilatörle tedavisinde en sık kullanılan ilaçlardır. A) Maksimum plazma konsantrasyonu biyoyararlanım ile doğru orantılıdır. B) Maksimum plazma konsantrasyonu dağılım hacmi ile ters orantılıdır. Norepinefrin sekresyonunu, kalp ve damarlarda re-modelingi inhibe ederler. Egzersize toleransı artırırlar ve solunum zorluğunu düzeltirler. Kalp yetmezliğinde mortaliteyi ve morbiditeyi azaltırlar. C) Maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşma süresi doz ile doğru orantılıdır. D) Yarılanma ömrü doz ile doğru orantılıdır. Anjiotensin Reseptör Blokörleri E) Kararlı durum konsantrasyonuna ulaşma süresi yarılanma ömrü ile doğru orantılıdır. Sartanlar anjiotensin II’nin AT1 reseptörlerini bloke ederek ACE inhibitörlerine benzer etki ile kalp yetmezliğinde mortaliteyi azaltırlar. ACE inhibitörlerine bağlı kuru öksürük gelişmesi durumunda tercih edilirler. ACE inhibitörleri ile kombine verilebilirler. 103 – D Absorbsiyon Kinetiği Cmaks: İlacın plazmada ulaştığı en yüksek konsantrasyondur. Her zaman ilacın dozuna (biyoyararlanımına) ve dağılım hacmine (C=n/V) bağlıdır. Formülden anlaşılacağı üzere doz ve biyoyararlanım ile doğru, dağılım hacmi ile ters orantılıdır. Absorpsiyonu ve dağılım hacmini etkileyen faktörlerden etkilenir. 105. Aşağıdaki diüretik ilaçlardan hangisi etki yerine tubüler sekresyon ile ulaşmaz ve etki yapması için tubül lümenine girmesine gerek yoktur? Tmaks: Maksimum plazma konsantrasyonuna ulaşma süresidir. Birinci derece kinetiğe göre absorbe edilen ilaçlarda doz ile doğru orantılıdır. Yarılanma ömrü (t1/2): İlacın plazma derişiminin yarıya indiği süredir. Yarılanma ömrü = Dağılım hacmi x 0.7 / Klerens formülünden bulunur. Birinci derece kinetiğe göre metabolize edilen ilaçlarda doza bağlı değildir. B) Spironolakton C) Furosemid D) Hidroklorotiazid E)Asetozolamid 105 – B Aldosteron Antagonistleri Spironolakton ve eplerenon toplayıcı tubülde aldosteron (mineralokortikoid) reseptörlerini bloke ederek natriürezis ve hiperkalemiye neden olur. Diüretik etki için tubül lümenine girmelerine gerek yoktur. Kararlı durum konsantrasyonu: Alınan ve atılan ilaç miktarının eşit olmasına kararlı durum konsantrasyonu (Css) denir. Kararlı durum konsantrasyonuna ulaşma süresi (Tss) yarılanma ömrünün 4 veya 5 katına eşittir. Formülden anlaşılacağına göre kararlı durum konsantrasyonu yarılanma ömrü ile doğru orantılıdır. Etkileri geç başlar ve yavaş sonlanır. Hiperkloremik metabolik asidoz yaparlar. Ürik asit düzeyini değiştirmezler. Konjestif kalp yetmezliğinde mortaliteyi azaltırlar. Sekonder hiperaldosteronizmde artan aldosteron etkinliğini baskılarlar. Hepatik siroza bağlı ödemde ilk tercih diüretiklerdir. Addison hastalarında dolaşımda yeterli aldosteron olmadığı için diüretik etki yapmazlar. 104. Kalp yetmezliğinin vazodilatör ilaçlarla tedavisinde ACE inhibitörleri ve anjiotensin reseptör blokörlerinin öncelikle tercih edilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? 106. Aşağıdaki intravenöz anesteziklerden hangisi etkisini supraspinal düzeyde eksitatör etkinliği inhibe ederek yapar? A) Böbreklerden renin sekresyonunu inhibe etmeleri B) Kan potasyum düzeyini düşürmeleri C) Doğrudan pozitif inotropik etki yapmaları D) Ventriküler yeniden yapılanmayı inhibe etmeleri A) Tiyopental B) Etomidat C) Ketamin D) Midazolam E) Propofol E) Yetmezlik semptomlarını tamamen önlemeleri www.tusem.com.tr A) Triamteren 24 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 106 – C 108 – A İntravenöz Anestezikler Parsiyel Agonist (Dualist) Genel anestezide indüksiyon amaçlı kullanılırlar. Genellikle analjezik etkileri olmadığı için azot protoksit, lokal anestezik ve opioid ilaçlarla kombine edilirler. Ketamin dışındakiler GABA’erjik etkinliği artırırlar. Ketamin diğerlerinden farklı olarak glutamat NMDA reseptörlerini bloke eder. Tam agonist kadar olmasa da agonist etki yaparlar (α=0-1 arası). Tam agonistle birlikte verildiklerinde kompetetif antagonizma ile tam agonistin etkinliğini azaltırlar. Tam agonistin etkisini tamamen önleyemezler. Bazen maksimum etkiyi oluşturabilirler. Agonistin gücünü gösteren EC50 (pD2) ve kompetetif antagonistin gücünü gösteren (PA2) değerleri vardır. Ketamin NMDA reseptör antagonistidir. Katatoni, analjezi ve amnezi ile karakterize disosiyatif anestezi yapar. Anestezik ve analjezik özelliğe sahip tek intravenöz anesteziktir. 109. Duygu durum bozukluklarının tedavisinde kullanılan aşağıdaki ilaçlardan hangisi etkisini doğrudan ikinci haberci sistemini inhibe ederek yapar? Santral sinir sisteminde sempatik stimülasyon yaparak ve norepinefrinin presinaptik geri alımını inhibe ederek taşikardi, hipertansiyon ve kardiyak output artışına neden olur. Hipertansiyonlu hastalarda, kardiyojenik ve septik şokta kullanılmaz. C) Kinagolid D) Lanreotid C) Klomipramin D) Aripiprazol 109 – B Lityum Manik-depresif hastalığın tedavisinde sıkça kullanılan ilaçlardandır. Barsaklardan hızla ve %100 absorbe edilir. Plazma proteinlerine bağlanmaz, metabolize olmadan böbrekler yoluyla atılır. Plazma yarı ömrü 20 saattir. Tiroid bezi ve kemik iliğinde birikebilir. Güvenlik indeksi dar olduğu için kan düzeyi takip edilmelidir (0.6-1.4 mEq/L). 107. Büyüme hormonuna yanıt vermeyen büyüme hormonu eksikliğinde aşağıdaki ilaçlardan hangisi kullanılabilir? B) Pegvisomant B) Lityum E)Karbamazepin Vücut salgılarını, beyin kan akımını ve kafa içi basıncını artırır. Vücut salgılarını artırdığı için atropin veya glikopirolat gibi antikolinerjik ile birlikte kullanılır. Postoperatif halüsünasyonlara ve psikotik reaksiyonlara neden olur. Psikotik yan tesirlerini önlemek için midazolam, diazepam veya propofol verilebilir. A) Bromokriptin A) Haloperidol Farmakolojik etkisi 1-2 hafta sonra başlar. Serum lityum düzeyi kullanımından 5 gün sonra ölçülebilir. Akut mani tedavisinde uygun değildir. E)Mekasermin 107 – E Etki Mekanizması Büyüme Hormonu Eksikliğinin Tedavisi Hücre membranında Na+-Na+ değişimini inhibe etmesine karşın terapötik dozda Na+-Ca2+ değişimini ve Na+, K+, ATP’azı etkilemez. Somatotropin / Somatrem: Büyüme hormonu reseptörünü uyaran büyüme hormonu analoglarıdır. Büyüme hormonu eksikliği, Turner sendromu, Noonan sendromu, Prader Willi sendromu ve kronik böbrek yetmezliğinde parenteral yoldan kullanılırlar. İnozitol monofosfataz, inozitol polifosfat-1-fosfataz, bifosfat nükleotidaz, fruktoz 1,6-bifosfataz, fosfoglukomutaz ve glikojen sentaz kinaz-3’ü inhibe ederek fosfoinozitol turnoverini suprese eder. Mekasermin: Büyüme hormonu eksikliği olan çocuklarda GH reseptörlerinde mutasyon nedeniyle büyüme hormonuna yanıt olmayabilir. Bu durumda IGF-1 (mekasermin) veya IGF-1 + IGF-1 bağlayıcı protein preparatı (mekasermin rinfabat) subkutan yoldan kullanılır. 110. Aşağıdakilerden hangisi beta blokörlerin antianginal tedavide oksijen gereksiniminde atmaya neden olan istenmeyen etkilerinden biridir? 108. Parsiyel agonistlerin farmakolojik özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Kan basıncı azalması A) Hiçbir zaman tam agonistler kadar yanıt oluşturmazlar. B) Negatif inotropi B) Tam agonistlerin yanıtını azaltabilirler. C) Negatif kronotropi C) Genellikle efikasiteleri düşüktür. D) Negatif inotropiye sekonder sol ventrikül diyastol sonu hacim artışı D) Agonistik etki gücünü gösteren pD2 değerleri vardır. E) Negatif inotropiye sekonder diyastol perfüzyon süresinin uzaması E) Kompetetif antagonistik gücünü gösteren pA2 değerleri vardır. 25 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 110 – D Tablo: Antianginal İlaçlar (istenmeyen etkiler koyu olarak gösterilmiştir) Nitratlar Beta blokör veya verapamil Kalp hızı Refleks artma Azalma Azalma Kardiyak kontraktilite Refleks artma Azalma Değişmez Kan basıncı Azalma Azalma Azalır Diyastol sonu hacim Azalma Artma Değişmez veya azalır Ejeksiyon zamanı Azalma Artma Değişmez Barsakta konjugasyonla aktif ilaç haline geçer. Absorbe edildikten sonra enterohepatik siklüsü uğrar. Büyük kısmı feçesle atılır. Fibratlarla alındığında plazma düzeyi yükselir. Safra asidi bağlayan reçineler kan düzeyini azaltır. CYP enzimleri tarafından metabolize edilmez. 111. Aşağıdaki analjezik ilaçlardan hangisinin düz kas gevşetici etkisi en fazladır? A) Etorikoksib B) İndometazin C) Metamizol D) Oksaprozin Nitratlar ile beta blokör veya verapamilin kombinasyonu E) Nabumeton 111 – C NSAI İlaçlar İndometazin: Siklooksijenaz dışında fosfolipaz A ve C enzimlerini inhibe eder. Patent duktus arteriyozusun kapanmasını hızlandırmak için yararlıdır. Gut, ankilozan spondilit, nefrotik sendrom ve diabetes insipidus tedavisinde kullanılır. Ürikozirik etkisi yoktur. 113. Aşağıdakilerden hangisi muskarinik M3 reseptör uyarısına bağlı doğrudan etkilerden biri değildir? Etorikoksib / Lumarikoksib: COX-2 enzimini en selektif inhibe eden NSAI ilaçlardır. A) Barsak hareketlerinde artma Oksaprozin: Uzun yarı ömre sahiptir. Antiinflamatuvar ve ürikozürik etkisi ile gut tedavisinde kullanılır. B) Bronkokonstriksiyon Nabumeton: Asit yapıda olmamasına karşın asit yapılı metabolitine dönüşen ön ilaçtır. D) Vazodilatasyon C) Hipersalivasyon E) Myozis Metamizol (Dipiron): COX enzimlerini inhibe etmez. Antiinflamatuvar etkinliği düşük, spazmolitik ve vazodilatör etkisi güçlüdür. Aplastik anemi ve agranülositoz yapabilir. 113 – D Kolinerjik reseptörler NN: Adrenal medulla ve otonomik gangliyonlarda bulunur. Asetilkolin ve nikotin adrenal medulladaki NN reseptörleri uyararak adrenalin salgılanmasına neden olur. Bu etki atropin tarafından önlenemez. 112. Aşağıdaki hipolipidemik ilaçlardan hangisi enterositlerden kolesterolun ve fitosterollerin emilimini inhibe eder? A) Ezetimib B) Kolestiramin C) Pravastatin D) Nikotinik asit NM: İskelet kaslarında bulunur. Somatik sinir ucundan salınan asetilkolin NM reseptörleri uyararak çizgili kasları kasar. Bu etki atropin tarafından önlenemez. α-bungarotoksin NM reseptörlerini bloke ederek çizgili kasları felç eder. E) Fenofibrat 112 – A M2: Kalpteki M2 reseptör aktivasyonu ile cAMP azalmasına bağlı potasyum kanalları açılır negatif kronotropik ve negatif dromotropik etki ortaya çıkar. Ezetimib Barsaklardan kolesterol ve fitosterollerin emilimini sağlayan transport proteini (NPC1L1) inhibe eder. Primer olarak LDL kolesterolu düşürmek için kullanılır. Trigliserit emilimini etkilemez. Diyette kolesterol olmasa da etkinlik gösterir. Statinlerle birlikte alındığında statinlerin myopati riskini azaltır. www.tusem.com.tr M3: Gq üzerinden fosfolipaz C aktivasyonu ile düz kasları kasar ve salgı artışına neden olur. Damar endotelinden nitrik oksit salgısını artırarak cGMP düzeyini artırır ve vazodilatasyon yapar (indirekt etki). 26 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 114. Aşağıdakilerden hangisi hipoprotrombinemiye neden olabileceği için vitamin K1 ile birlikte verilen ve alkolle alındığında disülfiram reaksiyonu yapan metiltiotetrazol grubu içeren sefalosporinlerden biri değildir? A) Sefaperazon B) Sefotetan C) Sefamandol D) Sefmetazol Pulmoner surfaktan tarafından antagonize edildiği için pnömoni gibi alt solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılmaz. Uzun süren tedavide alerjik pnömonitis gelişebilir. E) Sefazolin 116. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi androjen reseptör blokörüdür? 114 – E Sefalosporinlerin Yan Tesirleri A)Flutamid Ateş, döküntü, anafilaksi, nötropeni, nefrit, granülositopeni ve hemolitik anemi gibi alerjik reaksiyonlara neden olabilirler. Penisilinlerle çapraz alerjiye girerler (%5-10). Penisilinler gibi ilaç ateşi yaparlar. Penisiline alerjisi olan hastaların %90’ı sefalosporini tolere edebilir. B)Ketokonazol C)Finasterid D)Danazol E)Ganireliks Psödomembranöz enterokolit, interstisyel nefrit, tubüler nekroz ve injeksiyon yerinde tromboflebit görülebilir. Sefoperazon, sefmetazol, sefotetan, sefomandol ve moksalaktam gibi metiltiotetrazol grubu içerenler K vitamini ile düzelen hipoprotrombinemiye bağlı kanamaya ve alkolle alındıklarında disülfiram reaksiyonuna neden olur. Seftriakson en fazla olmak üzere safra çamuru yapabilirler. 116 – A Androjen Reseptör Blokörleri Siproteron asetat: Steroid yapılı androjen reseptör blokörüdür. Progesteron benzeri etki ile FSH ve LH sekresyonunu baskılar. Kadınlarda hirşütizm tedavisinde ve doğum kontrolü amaçlı kullanılır. Oral yoldan aktiftir. Flutamid / Nilutamid / Bikalutamid / Enzalutamid: Nonsteroid yapılı androjen reseptör blokörleridir. Oral yoldan aktiftirler. Prostat kanserinin tedavisinde GnRH analogları ile kombine kullanılırlar. Erkeklerde jinekomastiye neden olabilirler. 115. Daptomisinin özellikleri ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Hücre membranına bağlanarak membranı depolarize eder. Spironolakton: Dihidrotestosteron ve mineralokortikoid reseptör antagonistidir. 17-hidroksilazı inhibe ederek testosteron ve androstenidonun plazma düzeyini de azaltır. Kadınlarda hirşütizm tedavisinde kullanılır. Hiperkalemiye neden olur. B) Safra yoluyla elimine edilir. C) Lipopeptit yapıdadır. D) Myopati riskinden dolayı kreaktin kinaz takibi yapılmalıdır. Simetidin: Histamin H2 ve androjen reseptörlerini bloke ederek peptik ülser ve hirşütizm tedavisinde kullanılır. E) Surfaktan tarafından inhibe edildiği için pnömoni tedavisinde kullanılmaz. 115 – B Daptomisin Lipopeptit yapıdadır. Bakteride stoplazmik membrana bağlanır. Kalsiyum ve potasyum dengesini değiştirerek hücre membranını depolarize eder. İntraselüler DNA, RNA ve protein sentezini baskılar. Bakterisid etkilidir. 117. Aşağıdaki antidepresan ilaçlardan hangisi serotonin geri alımını inhibe etmez? Yalnızca gram(+) bakterilere etkilidir. Metisiline dirençli stafilokok ve vankomisine dirençli enterokok tedavisinde intravenöz infüzyonla kullanılır. Böbrekler yoluyla elimine edilir. Böbrek yetmezliğinde dozu ayarlanmalıdır. A)Klomipramin B)Sertralin C) Venlafaksin Myopati ve rabdomyolizise neden olabilir. Kreatin kinaz düzeyi haftalık takip edilmelidir. Myopati yan tesirinden dolayı statinlerle birlikte verilmez. Karaciğer transaminazlarını artırır. D)Fluvoksamin E)Bupropion 27 www.tusem.com.tr 2014 - 01 - TUSEM - TTBT TEMEL BİLİMLER 117 – E Tablo: Antidepresan İlaçların Reseptör ve Taşıyıcıya Etkileri İlaç Muskarinik α1 H1 5-HT2 NET SERT Amitriptilin +++ +++ ++ Amoksapin + ++ + 0/+ + ++ +++ ++ Bupropion 0 0 0 0 + 0/+ 0 Sitalopram 0 0 0 0 +++ Klomipramin + ++ + + + +++ Desipramin + + + 0/+ +++ + Fluoksetin 0 0 0 0/+ 0 +++ Fluvoksamin 0 0 0 0 0 +++ İmipramin ++ + + 0/+ + ++ Maprotilin + + ++ 0/+ ++ 0 0 Mirtazapin 0 0 +++ + + Nefazodon 0 + 0 ++ 0/+ + Paroksetin + 0 0 0 + +++ Protriptilin +++ + + + +++ + Sertralin 0 0 0 0 0 +++ Trazodon 0 ++ 0/+ ++ 0 + Venlafaksin 0 0 0 0 + ++ 118. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi sinoatriyal nodda hiperpolarizasyonla aktive sodyum kanallarını bloke eder? 119. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi adenozin deaminazı inhibe ederek kortikosteroidlere dirençli akut ve kronik graft-versus-host hastalığında kullanılır? A)Trimetazidin B)Levosimendan A) Pentostatin C)Ivabradin B)Vorinostat D) Nitrogliserin C)Bortezomib E) Digoksin D)Ixabepilon E)Kapesitabin 118 – C İvabradin 119 – A Sinoatrial noddaki If sodyum kanallarını (hiperpolarizasyonla aktive sodyum kanalları) bloke ederek stabil angina tedavisinde kullanılır. Kalbin kasılma gücünü ve AV iletimi değiştirmeden bradikardiye neden olur. Bronşial ve gastrointestinal düz kasları etkilemez. Pentostatin: Pürin antimetabolitidir. Adenozin deaminazı inhibe ederek hairy cell lösemi ve kortikosteroidlere dirençli akut ve kronik graft-versus-host hastalığında kullanılır. Kapesitabin: Tümör hücrelerinde florourasile dönüşen primidin antimetaboliti ön ilaçtır. Timidilat sentazı inhibe ederek timin sentezini baskılar (timinsiz ölüm). Metastatik meme ve kolorektal kanserlerin tedavisinde kullanılır. Ranolazin Geç sodyum kanallarını inhibe sodyum-kalsiyum değiş-tokuşunu aktive eder. Miyokartta yağ asitlerinin oksidasyonunu (pFOX) inhibe edebilir. Kalbin kasılma gücünü azaltarak antianginal etkinlik gösterir. Ixabepilon: Mikrotubül üzerinde beta-tubulin subünitine bağlanarak mitoz bölünmeyi metafazda durdurur. M fazına selektif etki yapar. Metastatik meme kanserinde kullanılır. Trimetazidin Vorinostat / Romidepsin: Histon deasetilazı inhibe ederek kutanöz T-hücreli lenfoma tedavisinde kullanılırlar. Miyokartta yağ asit oksidasyon yolağının (pFOX) parsiyel inhibitörüdür. Miyokartta iskemiyi düzeltir. www.tusem.com.tr Bortezomib / Carfilzomib: Selektif proteozom inhibitörleridir. Tekrarlayan ve refrakter multipl myelom tedavisinde kullanılırlar. 28 TEMEL BİLİMLER 2014 - 01 - TUSEM TTBT 120. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi guanilat siklaz C agonisti etkisi kronik idiopatik konstipasyon ve irritabl kolon sendromunda kullanılır? A)Prukaloprid B)Eritromisin C)Lubiproston D) Tegaserod E) Linaclotid 120 – E Tablo: Prokinetik İlaçlar Prokinetik İlaç Prokinetik Etki Mekanizması Betanekol Muskarinik M3 reseptörlerinin doğrudan uyarılması Neostigmin Muskarinik M3 reseptörlerinin indirekt aktivasyonu Metoklopramid Dopamin D2 reseptör blokajı ve serotonin 5-HT4 reseptör uyarısı Domperidon Dopamin D2 reseptör blokajı Eritromisin Motilin reseptör uyarısı Tegaserod / Prucaloprid Serotonin 5-HT4 reseptör uyarısı Lubiproston Tip 2 klorür kanallarının aktivasyonu Alvimopan / Metilnaltrekson Periferik µ reseptörlerinin blokajı Linaclotid Guanilat C reseptörlerinin uyarılması 29 www.tusem.com.tr
© Copyright 2024 Paperzz