TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ ISSN 1301 - 1405 Yıl: 23, Sayı: 69, Temmuz 2013 - Ocak 2014 http://antalya.imo.org.tr Mühendislik Haftası Etkinlikleri Gerçekleştirildi. eği ümü n ile Yem ö b d l ü ı J Y l ı ruluş ., 50., 60. Y u K . 9 5 25., 40 te Meslek İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, Temsilcilikler, Komisyonlar ve İşyeri Temsilcileri Ortak Danışma Kurulu Toplantısı Belediye Başkan Aday Adaylarından Şubemizi Ziyaret Akdeniz Üniversitesi Genç-İMO Öğrenci Tanışma Toplantısı & Genç-İMO Öğrenci Üye Seçimleri Gerçekleşti. sayı 69 ’nin konut projelerine uygun kalıp sistemleri tam not aldı. Veli KOCA Yatırımcısı olduğumuz bu projenin aynı zamanda müteahhitliğini yapmaktayız, projemiz lüx konut segmentinde inşaa edilmektedir, işveren gözüyle baktığımda kalitenin temelden başlaması gerektiğine inanıyorum, bu nedenle Peri nin kalıp sistemlerini ve Betofilm plywood’unu bu projede tercih ettik, daha önce kiralık olarak kullandığımız Peri kalıp sistemlerini, gelecek yatırımlarımızı düşünerek satınalma yoluna gittik. Projenin inşaat sürecinde her ihtiyacımız olduğunda desteğini esirgemeyen Peri’ye özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz. İşin Adı : K2 DELUXE KONUT PROJESİ Projenin Yatırımcı Firması : K2 Group Projenin Yüklenici Firması : K2 Group Mühendislik Ltd. Şti. Ana Yüklenici Yetkilisi : Veli Koca Kullanılan Kalıp Sistemleri; • Perde Kalıbı: Liwa Sistem • Kolon Kalıbı : Lico Sistem • Döşeme Kalıbı: Periup İskele Sistemi Şantiyeniz İçin En Ekonomik Çözümleri Üretir. Bölge Müdürlükleri: İstanbul Ankara Antalya Bakü Tel: 0212 265 20 90 - Faks: 265 30 97 Tel: 0312 229 56 70 - Faks: 229 67 63 Tel: 0242 241 70 16 - Faks: 241 70 88 Tel: +994 12 497 24 95 - Faks: 497 24 95 Bursa Gaziantep İzmir Tiran Tel: 0224 443 38 16 - Faks: 443 38 17 Tel: 0342 235 63 38 - Faks: 235 63 40 Tel: 0232 486 35 76 - Faks: 486 35 98 Tel: +355 48 202 845 Merkez ve Fabrika Peri Kalıp ve İskeleleri San. ve Tic. Ltd. Şti. Akçaburgaz Mah. 72 Sk. No: 23 34510 Esenyurt / İstanbul Telefon : 0212 886 74 00 Fax : 0212 886 74 15 E-mail : [email protected] www.peri.com.tr TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ HABER BÜLTENİ İMTİYAZ SAHİBİ İMO Antalya Şubesi adına Cem OĞUZ SORUMLU YAZI İŞLERİ YÖNETMENİ Rıza ARSLANBAY Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir. YAYIN KURULU Nurettin KORKMAZ (Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü) Ramazan YILMAZ (Raportör) Adil ÖZEN Altay KUMBASAR Birkan ÇAKIR Can ÇETİN Haluk SELÇUK İbrahim KOÇ Kemal KOÇAK Mehmet Tamer ÖZMEN Mustafa BALCI TEKNİK SORUMLU Zekiye TUNA BÜLTEN BİLGİLERİ Mesleki Yerel Süreli Yayın 3500 adet basılmıştır. Üyelere ücretsiz dağıtılır. Temmuz 2013 - Ocak 2014 | Sayı 69 | Yıl 23 Altı Ayda Bir Yayımlanır. YÖNETİM ve YAZIŞMA ADRESİ Meltem Mah. 3808 Sok. No:10 07030 Muratpaşa / ANTALYA Telefon: 0242 237 57 27 (3hat) Belgegeçer: 0242 237 57 31 Elektronik Posta: [email protected] Genel Ağ: http://antalya.imo.org.tr > Yazılar yaygın kullanılan kelime işlem programlarından birinde yazılmış olarak CD veya Elektronik Posta ekinde ([email protected]) gönderilmelidir. > Yayın Kurulu, gönderilen yazılarda dil, anlatım ve yayın tekniği yönünden gerekli düzeltme ve kısaltmalar yapabilir. > Yazılardaki görüşler yazarlara aittir. > Yazılarda kullanılan fotoğraf, grafik, şekil, tablo gibi görsel malzemeler en az 300 dpi çözünürlükte olmalıdır. > Gönderilen yazıların yayımlanıp, yayımlanmayacağına Yayın Kurulu’nca karar verilir. > Reklamların sorumluluğu reklam veren kuruluşa aittir. > Antalya Bülten’de yayımlanan yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. TASARIM RETMA® www.retma.com.tr BASKI Retma® Matbaa Yeşilova Mah. Serik Cad. (Havalimanı yolu, TEDAŞ karşısı) Göl iş merkezi No: 10 / 3 07200 Muratpaşa - ANTALYA www.retma.com.tr Telefon: (0242) 322 21 11 Belgegeçer: (0242) 322 21 12 BASIM TARİHİ Ocak 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ İÇİNDEKİLER Başyazı3 Teknik Yazılar 28 Aralık 2013 Antalya Körfezi Depremi Değerlendirmeleri / Doç. Dr. Nihat DİPOVA, Dr. Cem OĞUZ 4 Manavgat Havzası Taşkın Önleme Projesi Naras Barajı / Nurettin KORKMAZ 8 Markasının Tanımı ve Önemi / M. Tamer ÖZMEN 10 Serbest Kürsü Cumhuriyet 90. Yaşında / Turgut ÖZAKMAN 12 Bir Kitap Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (3) / M. Tamer ÖZMEN 16 4 8 28 Aralık 2013 tarihinde saat 17.21’de Antalya Körfezinde bir deprem meydana gelmiştir. Depreme en yakın 5 yerleşim yeri Alanya ilçesi Okurcular Köyü (80.43 km), İncekum (81,03 km), Avşallar (81,31 km), Türkler (81.79 km) ve Manavgat ilçesine bağlı Boztepe köyü (81.80 km)’dür. Manavgat ilçesinin 20 km kuzeyinde Naras deresi üzerinde yapılacak baraj ile Manavgat sağ sahil ovasında pompajla sulanan brüt 5555ha’lık alanın yanında 1587 ha ek sahanın (7142 ha) cazibe ile sulanması ve Manavgat ilçe merkezinin taşkından korunması ve Oymapınar Barajından 20,8 GWh/ yıl artı enerji üretimi sağlanacaktır. 20 31 Sevgili meslektaşlarım. 09-20 Ekim 2013 arası Güney Amerika’nın iki ülkesine bir gezim oldu. İnşaat Mühendisleri Odasının 59. Antalya Şubemizin 25. kuruluş yılında “19 Aralık İnşaat Mühendisleri Gününü” kutlamanın mutluluğunu ve coşkusunu yaşıyoruz. 28 Aralık 2013 Antalya Körfezi Depremi Değerlendirmeleri Manavgat Havzası Taşkın Önleme Projesi Naras Barajı Her Telden Türkiye Çin İşadamları Derneği Genel Başkanı Odamız Üyesi Kemal Koçak’la röportaj 18 Turizm Peru - Bolivya Gezisi 09 - 20 Ekim 2013 / Nurettin KORKMAZ 20 Sağlık Hepimiz İçin Uygulamalı Spor / Metin UTKU 25 Bizden Haberler Bir Seminerin Ardından / Nurettin KORKMAZ26 “3. Su Yapıları Sempozyumu” tamamlandı… / Haluk SELÇUK 27 İnşaat Mühendisliği Eğitimi Masaya Yatırıldı… 29 19 Aralık İnşaat Mühendisleri Günü 31 İnşaat Mühendisleri Odasının 59., Şubemizin 25. Kuruluş yıldönümü 14-15 Aralık 2013 tarihlerinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Aramıza Yeni Katılan Meslektaşlarımız Temmuz 2013 - Ocak 2014 36 Peru - Bolivya Gezisi 09 - 20 Ekim 2013 Bu gezi ile ilgili bilgi ve intibalarımı sizlerle paylaşmak istedim… 13. Dönem Yönetim Kurulu Çalışma Raporu Temmuz 2013 - Ocak 2014 40-52 Kutlama52-53 Son Yaprak54 Yazılı Basında İMO55-56 2 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 19 Aralık İnşaat Mühendisleri Günü Geçirdiğimiz 25 yıla baktığımızda zor koşullar altında hizmet verildiğini ve kıt kaynaklara rağmen geçmiş yönetim kurullarımızca harcanan yoğun emek ve büyük fedakarlıklar sayesinde bugünlere gelindiğini görüyoruz. TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BAŞYAZI Değerli Meslektaşlarımız, 2012 - 2014 yılları arası 13. Dönem çalışma dönemini bitirdik. 13. Dönem çalışmalarımızı “Çalışma Raporu” adı altında ekte CD olarak bilgilerinize sunuyoruz. Mühendislik eğitimini de içine alacak şekilde, bütün bir İki yıllık dönemimizde inşaat mühendisliğinin evrensel kurallarına bağlı kalarak çalışmalarımızı sürdürdük. Yol haritamızı doğruluk, güvenilirlik, insan yaşamına ve gelişimine saygılı olacak şekilde belirledik, bu anlayışı kendimize bir görev olarak gördük. kondu" tabir edilen yerleşkelerde eğitim veren mühen- Toplumumuza, doğaya ve çevremize, mesleğimize ve meslektaşlarımıza, Odamıza ve diğer meslek gruplarına karşı her zaman sorumluluk içinde olduk, sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalıştık. Ülkemiz, Odamız ve Şubemizde oluşan bilgi birikim ve deneyimleri çeşitli etkinliklerle meslektaşlarımızla paylaştık. Her zaman mesleki birlikten ve mesleki dayanışmadan yana olduk. verilmesi, yabancı mühendislerin çalıştırılması gibi bir- 14. Dönem genel kurulumuzla şubemizi geleceğe taşıyacak yeni dönem yönetim kurulu ve organ seçimlerimizi yapacağız. Şubemiz bugünlerine, harcanan büyük emek ve fedakarlıklarla gelmiştir. Yeni seçilecek yönetim kurulumuzun bundan sonra da aynı kararlılık, fedakarlık ve mücadele azmiyle yoluna devam edeceğine inanıyoruz. Bu yolda yıllarını vermekte tereddüt etmemiş olan ve bu yolculuğa devam etme noktasında kararlılığını koruyan, az ya da çok bu sürece emek harcayan başta çalışma komisyonlarımız olmak üzere herkese teşekkürü bir borç bilmekteyiz. İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle TMMOB ve 13. dönemde mesleğimizi ve Odamızı yakından ilgilendiren çok önemli yasal düzenlemeler yapıldı. Meslek Odaları iktidarları rahatsız eden, yeniden biçimlendirilip susturulması gereken örgütler olarak görülmüştür. 02 Ağustos 2013 tarihli Torba Kanun ile Odamız üyeleri arasındaki bağı ortadan kaldırmaya dönük yapılan düzenlemelerle, örgütsel yapımız ve TMMOB bütünlüğü hedef alınmıştır. 17 Aralık 2013 tarih ve 28854 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararı ile Odamızın idari ve mali denetimi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesine alınmıştır. Önümüzdeki günlerde yine bir gece yarısı torba kanun işleyişiyle, mühendisler için olumsuzluklarla dolu imar, yapı denetim ve TMMOB kanunlarının da değiştirilmesi gündeme düşecektir. Bizlerin yapması gereken hep birlikte dayanışma içinde mesleğimize, meslek odamıza, geleceğimize ve ülkemize sahip çıkmak, örgütlü yapımızı, Meslek Odamızı savunmak olacaktır. İMO ANTALYA BÜLTEN . eğitim süreci de sorun ve sıkıntılar içindedir. Eğitimdeki nitelik kaybı, hemen her ilde açılan üniversiteler, "gecedislik fakülteleri, mühendislik eğitiminin sorunları dağ gibi dururken sözde mühendis yetiştirecek teknoloji fakültelerinin açılması, teknik öğretmenlere 2013 yılında yapılan göstermelik bir sınavla mühendislik unvanı çok düzenleme dikkat çeken olumsuzluklar olarak karşımızda durmaktadır. Tüm olumsuzluklara rağmen modern Türkiye’nin mühendisleri olarak güzel bir gelecek inşa etme konusundaki inancımızı hiç kaybetmedik. Odamız merkezi bir yapının yoğun baskısı altındadır. Bu durumda yeni çalışma döneminde üzerinde duracağımız konular ve almamız gereken sorumluluklar da kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Önümüzde Ülkemiz ve Odamız için zor bir süreç var. 30 Mart 2014 yerel seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından genel seçimler yapılacak. Mesleki denetimin kaldırılması ve Oda gelirlerimizin tırpanlanması Şube çalışmalarımızı yakından ilgilendirmektedir. Bu durumda önümüzdeki dönem; tasarruf tedbirleri doğrultusunda yirmi yılı aşkın bir süredir yayınlamakta olduğumuz şube yayın organımız “Antalya Bülten” yayınına ara verebilir, daha az ve öz etkinlikler yapılabilir. Ancak, inşaat mühendisliğinin gelişmesi için “yaşam boyu öğrenme, yaşam boyu eğitim” ilkesine göre çalışmaların devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. 14. dönemde mesleğimiz, kentimiz, ülkemiz için yeni umutlarımız olmalı ki, daha güçlü, saygın bir İMO, yaşanabilir bir Antalya, aklın, bilimin, tekniğin egemen olduğu bir Türkiye için hep beraber uğraşılarımız devam etsin. Yeter ki inanalım, birlikte, örgütlü ve dayanışma içinde olalım, Odamıza sahip çıkalım, zorlukları birlikte aşalım. “Aklımızın ve umudumuzun yolu açık olsun!” Saygılarımızla, 13. Dönem Yönetim Kurulu TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 3 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR 28 Aralık 2013 Antalya Körfezi Depremi Değerlendirmeleri Doç. Dr. Nihat DİPOVA* Dr. Cem OĞUZ** GİRİŞ 28 Aralık 2013 tarihinde saat 17.21’de Antalya Körfezinde bir deprem meydana gelmiştir. Depreme en yakın 5 yerleşim yeri Alanya ilçesi Okurcular Köyü (80.43 km), İncekum (81,03 km), Avşallar (81,31 km), Türkler (81.79 km) ve Manavgat ilçesine bağlı Boztepe köyü (81.80 km)’dür. Çeşitli deprem gözlem merkezlerinden depreme ait verilen bilgiler Çizelge 1'de verilmiştir. Çizelge 1. Çeşitli deprem gözlem merkezlerinden depreme ait verilen bilgiler. Deprem Gözlem Merkezi AFAD Kandilli Rasathanesi (Boğaziçi Üniversitesi) Avrupa - Akdeniz Sismoloji Merkezi USGS (ABD Jeoloji Kurumu) Almanya Yerbilimleri Enstitüsü Büyüklük 6.0 (Ml) 6.0 (Ml) 5.9 (Ml) 5.8 (Mw) 6.0 (Mw) Deprem derinde ve en yakın yerleşim yerine yaklaşık 80 km uzaklıkta olduğundan hasar gözlenmemiştir. Ancak deprem büyük bir deprem olduğundan oldukça geniş bir alanda hissedilmiştir. AFAD-TDVM verilerine göre depremin meydana geldiği andan itibaren geçen 24 saat içinde maksimum büyüklüğü 4.1 olan 23 adet artçı deprem meydana gelmiş, artçı depremlerin bü- Derinlik 41.7 km 11.1 km 64.0 km 51.1 km 58.0 km yüklüğünün zamanla azaldığı görülmüştür. Depremin karakteristiklerinden biri olan depremin ivme değeri; AFAD tarafından en yakın 13 istasyon tarafından saptanmıştır. Bu verilere göre en büyük ivme değeri Kumluca istasyonu tarafından Doğu-Batı yönünde ölçülen 14.43 gal’dir (Çizelge 2). Çizelge 2. Antalya çevresindeki istasyonlarda ölçülen ivme değerleri. İstasyon KG (Gal) DB (Gal) V (Gal) Lara 7.87 6.522.60 Kumluca 13.20 14.434.32 Kemer 11.62 10.336.02 Manavgat 6.72 7.653.46 Kaş 1.30 1.110.81 Antalya 3.39 3.291.95 Burdur 2.45 2.000.99 Anamur 3.24 3.593.52 Ermenek 5.85 7.163.67 Finike 11.85 14.076.01 Gölhisar 1.98 2.341.33 Çamhisar 3.09 2.981.64 Mut 3.66 3.301.53 * Akdeniz Üniversitesi İnşaat Müh.Böl. Antalya ** Akdeniz Üniversitesi TBMYO Antalya 4 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR Antalya'nın Depremselliği Deprem açısından oldukça aktif bir bölgede yer alan Antalya, Türkiye Deprem Bölgeleri Haritasında 1, 2, 3 ve 4. derecede tehlikeli deprem bölgelerine sahiptir. Antalya Körfezinde son yüzyılda meydana gelen ve büyüklüğü M>6 olan deprem 1911 Ms=6.1 depremidir. Bilindiği gibi bölgede en son 8 Aralık 2013 tarihinde 5.0 büyüklüğünde bir deprem daha meydana gelmişti. 1900 yılı sonrası bölgede ölçülmüş depremler (M>4) Şekil 1'de verilmiştir. 1900 öncesi depremler için ise tarihsel bilgilere başvuruyoruz. Örneğin, M.S. 68 yılındaki depremde (İmparator Neron dönemi) yaşanan tsunaminin Likya kentlerini etkilediği, yükselen denizin, Myra, Simena, Patara gibi birçok antik kenti sular altında bıraktığı bilgisine yer veriliyor. Leonardo Da Vinci’nin yazılarında 1459 de Antalya ve Rodos’ta bir deprem olduğu ve büyük dalgalar (tsunami) oluştuğu belirtilmektedir. Marsilya Ticaret Odası arşiv bilgilerine göre 1743 tarihinde Antalya’da büyük bir deprem olmuş, limanın bir süre suyu çekilmiş, çok sayıda ev yıkılmış ve Fransız Konsolosluğu’nun üzerine sur duvarından kopan kayalar düşerek evi tahrip etmiştir. Merkez üssü Rodos ile Fethiye arasında olan 1851 depreminde Fethiye ve Rodos sarsılmıştır. Fethiye, Muğla ve Rodos kıyılarında küçük boyutlu bir tsunami oluştuğu anlaşılmaktadır. kılması, yangınlar, zararlı gazların ortaya çıkması, su sistemlerinin çökmesi, tsunami dalgaları ve bazı yerleşim yerlerinin denize gömülmesi gibi olaylar depremlerin etkisi olarak yorumlanmıştır. Deprem tehditlerine karşı bölgedeki yapıların inşasında çeşitli yapısal önlemler geliştirilmiştir. Ahşaptan, kiremitten ve tuğladan oluşan hatıl bunlardan en yaygını olmasına rağmen hatıllı yapılarda da yıkılmaların gözlenmesi deprem büyüklükleri hakkında ipuçları vermektedir (Duggan 2011). Türkiye, Avrasya ve Afrika arasındaki levha sınırı üzerindedir. Afrika levhası Akdeniz ortasından kuzeye doğru Avrasya levhasının altına dalar. Antalya civarındaki derin depremler (D>50 km) bu dalma-batma fayından kaynaklanır. Şekil 2'de bu dalma-batma fayı ve son depremin konumu gösterilmektedir. Sığ depremler ise yüzeydeki fay hatlarından kaynaklanır. Antalya civarında deprem üretebilecek diğer sismik kaynaklar (faylar) Şekil 3'de gösterilmektedir (Dipova ve Cangir 2011). Şekil 2. Akdeniz dalma-batma fayı ve 28.12.2013 depreminin konumu. Şekil 1. 1900 yılı sonrası bölgede ölçülmüş depremler [M>4, sarı kareler tarihsel dönem depremlerini (Tan vd., 2008), kırmızı daireler ise aletsel dönem depremlerini (Kaynak: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi) simgelemektedir.] Antalya çevresindeki tarihsel büyük depremlere ait izlere arkeolojik kayıtlarda da rastlanmaktadır. Termessos, Rhodiapolis, Perge, Side, Selge ve Faselis gibi antik kentlerde tapınak ve tiyatrolar gibi devasa yapıların yıİMO ANTALYA BÜLTEN . Şekil 3. Antalya civarında deprem üretebilecek diğer sismik kaynaklar (Dipova ve Cangir 2011). TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 5 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR Antalya'da Karşılaşılacak Depremler İçin Alınması Gereken Önlemler Mevcut kent planları bütüncül yaklaşımlarla başta deprem olmak üzere afet riskleri göz önünde bulundurularak yeniden revize edilmelidir. Mevcut yapı stokunun durumunun tespiti ve gerekli önlemlerin alınması amacıyla kentsel dönüşüm uygulamalarının pilot alanlarını belirleme çalışmaları başlatılmalıdır. Bu alanların seçiminde, deprem açısından öncelikli risk alanlarının olumsuz toplumsal sonuçları ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki, Türkiye’de kentsel dönüşüm acil bir gerekliliktir. Ancak kentsel dönüşüm halkın ihtiyaç, hak ve yararları öncelik sayılarak gerçekleştirilmelidir. Mülk sahiplerini mağdur etmeden, barınma hakkını yok saymadan, çevreye zarar vermeden, tarım, mera ve orman alanlarımızı betonlaştırmadan, su kaynaklarımızı ve doğayı koruyarak, kamu yararını ön plana çıkararak, akılcı davranıp başta deprem olmak üzere her türlü afete dayanıklı binalar ve kentsel dönüşüm yapmak mümkündür (İMO 2013). 1998 yılı öncesi 4. derece deprem bölgesi kapsamında bulunan Antalya; 1998 yılında “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik” değişikliği ve veri güncellemeleri ile 2. derece deprem bölgesi kapsamına alınmıştır. Bu değişiklikten dolayı, Antalya’da özellikle 1998 yılından önce yapılmış ruhsatlı veya kaçak yapıların önemli bir bölümünde, olası bir afet durumunda yapı hasarlarının yaşanabileceği öngörülmektedir. Bunun nedeni, 1998 yılından önce 4. derece deprem bölgesi verilerine göre yapılmış binaların, 2. Derece deprem bölgesi risklerine göre nasıl davranış sergileyeceği konusundaki belirsizliktir. Bu belirsizlik nedeniyle de, depreme dayanıklı yapı tasarımı ve uygulamalarında hesap, boyutlandırma, yapım usul ve esaslarının değişmesiyle birlikte daha önce 4. Derece deprem riskine göre yapılmış binaların depreme dayanıklılığı için tereddütler oluşturmuş, mevcut yapı stoku nasıl depreme dayanıklı hale getirilebilir sorusunu akıllara getirmiştir. Yapıldığı zamanın mevzuatlarına uygun olan binalar bile mevzuat değişiklikleriyle afetlere karşı riskli duruma getirilmiştir. Dolayısıyla, afet risklerinin ortadan kaldırılması ve afet zararlarının en aza indirilmesi için önlem alınması gerektiği tartışmasız gerçeklikte, önemli bir devlet görevidir. Antalya’nın öncelikle yapı analizlerinin yapılıp envanterinin çıkarılarak teşhisinin konulması, ardından da tedavi yöntemlerinin belirlenmesi gerekir. Yasanın çıkması te- 6 İMO ANTALYA BÜLTEN . davi için yeterli değildir. Altyapısının iyi hazırlanması gerekir. Antalya’da kaç binamız var, ne kadarı kaçak, ne kadarı ruhsatlı, ne kadarının yapı kullanma izni var, ne kadarı gecekondu, bu binaların ne kadarı 1998 yılından önce yapılmış, ne kadarı olası afetlere dayanıklı, ne kadarı için güçlendirme gerekiyor, ne kadarının yıkılıp yenilenmesi gerekiyor? Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Deprem öncesi alınabilecek önlemlerin belirlenmesi amacıyla konusunda uzmanlaşmış kişi, kurum ve kuruluşlarca yapılacak yapı envanter çalışmalarında; yapılar, birinci, ikinci ve üçüncü grup olarak sınıflandırılabilirler. Buna göre; 1.Grup Yapılar: Olası bir depremi hasarsız veya düşük hasarlı olarak can kaybına neden olmadan atlatabileceği kanaatine ulaşılan yapılardır. 2.Grup Yapılar: Olası bir depremde hasar görme riskinin bulunduğu kanaatine varılan, 2007 deprem yönetmeliğine göre performans analizi sonucu gerekiyorsa güçlendirilmesi tavsiye olunacak yapılardır. 3.Grup Yapılar: Olası bir depremde ağır hasar ve göçme nedeniyle can kaybına neden olabilecek; 2007 deprem yönetmeliği performans analizi sonuçlarına göre ivedi olarak yıkılması ve yenilenmesi gerekli olan yapılardır. Yapılacak deprem envanter çalışmaları, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun” için de son derece önemlidir. Kentsel Dönüşümün gerekliliği ve başlatılabilmesine sadece güvenli konut açısından değil pek çok açıdan bakmak gereklidir. Bunlar; ulaşım, teknik altyapı, kent güvenliği, tarihi dokuyu koruma, mimari estetik, kent ekonomisi, kent sosyolojisi, doğal çevreyi koruma, sürdürülebilir kentleşme, tarım, orman ve su havzaları ve alanlarını koruma ve geliştirme, çevre kirliliğini önleme, kent kimliği, yönetime katılım, geleneksel yerleşim karakterlerimizin çağa uydurularak yaşatılması vb. açılardan da yaklaşılmalıdır. Deprem Zararlarının Azaltılması İçin Öneriler; Parçacı kentsel dönüşüm projeleri yerine, bütüncül yaklaşımlarla güncellenmiş Antalya Nazım Planı eki Deprem Master Planıyla uyumlu “Kentsel Dönüşüm Ana Planı” hazırlanmalı ve kentsel dönüşüm projeleri bu plana uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Bu çalışmalarda daimi olarak konusunda deneyimli şehir plancısı, mimar, inşaat mühendisi, harita mühendisi, peyzaj, jeoTEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR loji mühendisi, jeofizik mühendisi, sosyolog, ekonomist ve hukukçudan oluşan bir heyet görev almalıdır. Deprem Master Planı yapılarak, deprem direnci zayıf olan bina ve altyapıları güçlendirilmeli veya yenilenmelidir. Binalar ve altyapılar başta depreme dayanıklılık olmak üzere afet risk önlemleri alınmış şekilde projelendirilmeli ve inşa edilmelidir. Yapı üretim sürecinde denetim, sorumluluk ve sigorta üçlüsünü hayata geçirilerek can ve mal güvenliği kamu çıkarları açısından güvence altına alınmalıdır. Deprem öncesi hazırlıklar, acil durum plan ve programları yapılmalı, deprem sonrası gerekli acil yardım, kurtarma hizmetleri düzenlenmelidir. Afet risklerini azaltmaya doğrudan katkı sağlayacak yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere rezerv alanlar planlanmalıdır. Bu planlamada; Zeytincilik, orman, askeri yasak bölgeler, turizmi teşvik, kültür ve tabiat varlıklarını koruma, kıyı, mera kanunları gibi doğa-çevre-kültür varlıklarını koruyup geliştirme amaçları göz ardı edilmemelidir. Afet durumu veya üzerindeki yapılaşmalar sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan riskli alanlar belirlenmelidir. Tarihi ve doğal çevreyi tahrip etmeyecek, tarihsellik içerisinde oluşmuş kültürel ve sosyal yaşamda telafisi olmayan hasarlar yaratmayacak, yüksek katlı, tek tip, dikey yapılaşmalar yerine mahalle yaşamını düzenleyebilecek sosyal donatı alanlarının sağlanmasına gerekli özen gösterilmelidir. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu uygulamasının birinci adımı riskli yapı için tespit, ikin- ci adımı riskli yapının yıkımı ve üçüncü adımı da boş arsaya yapı yapılması aşamalarıdır. Bu aşamalar halk için halkla birlikte ve bütüncül yaklaşımlarla gerçekleştirilebilir. Yasanın asıl amacı olan sağlam ve afetlere dayanıklı binaların yapılması olmalıdır. Bunun yanı sıra sürdürülebilir, yeşil alan dengesi kurulmuş, ulaşım altyapısı oluşturulmuş, diğer bütün kentsel altyapı yetersizlikleri çözülmüş, enerji tasarrufu sağlayan, dengeli ve sağlıklı kentler oluşturulabilmelidir. Bu yasa; Antalya’nın olduğu kadar tüm Türkiye’nin de kronik bir sorunu olan çarpık kentleşmenin zamana yayılarak düzeltilebilmesi için çok önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilmelidir (İMO 2013). Kaynaklar AFAD, 2013. 28 Aralık 2013 Antalya Körfezi Depremi (Ml:6.0) Ön Raporu, Başbakanlık AFAD-Türkiye Deprem Veri Merkezi (AFADTDVM) Dipova, N., Cangir, B., 2011. Antalya İli Yerleşim Alanının Depremselliğinin Araştırılması, Jeoloji Mühendisliği Dergisi, 35(2), 93-114 Duggan, P.M.T., 2011. Antalya’nın Gizli Tarihi, 2300 Yıl İçerisinde Bölgede Yaşanan Depremlerin ve Vebaların Kronolojisi. Odin Yayıncılık, İstanbul. İMO, 2013. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Kentsel Dönüşüm Raporu, Antalya. Tan, O., Tapırdamaz, M.C., Yörük, A., 2008. The earthquake catalogues for Turkey. Turkish Journal of Earth Sciences, 17, 405–418. TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ Sayın Üyemiz, Sizlere daha etkin hizmet verebilmemiz için; değişen adres, telefon ve e-posta bilgilerinizi LÜTFEN ZAMANINDA GÜNCELLEYİNİZ. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 7 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR Manavgat Havzası Taşkın Önleme Projesi Naras Barajı Özet Bilgiler: Projenin Karakteristikleri Bu Bilgiler İMO Antalya şubesinin inşaat mahalline yaptığı bir teknik gezi esnasında Naras Barajı şantiye teşkilatından alınmıştır. Hidroloji Yağış Alanı: 188 km2 Yıllık Ortalama Akım: 138 hm3 Depolama Hacmi: 104,03 hm³ Kadastrofal Feyezan Piki: 1172,60 m³/s Derivasyon Feyezan Piki (Q 25): 510,10 m³/s Proje Hakkında Genel Bilgiler: Manavgat ilçesinin 20 km kuzeyinde Naras deresi üzerinde yapılacak baraj ile Manavgat sağ sahil ovasında pompajla sulanan brüt 5555ha’lık alanın yanında 1587 ha ek sahanın (7142 ha) cazibe ile sulanması ve Manavgat ilçe merkezinin taşkından korunması ve Oymapınar Barajından 20,8 GWh/yıl artı enerji üretimi sağlanacaktır. DSİ Genel Müdürlüğü Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığınca 12.11.2010 tarihinde NVS İnşaat Ltd.Şti. ile 45.858.458,88 TL ihale bedeliyle sözleşme imzalanmıştır. Yer teslimi 23.11.2010 tarihinde yapılmış olup 10.12.2010 tarihinde işe başlanmış, 19.01.2011 tarihinde Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel EROĞLU’nun teşrifleri ile temel atma töreni yapılmıştır. Barajın resmi iş bitim tarihi 23.05.2014 olup, Bakanımızın Talimatları ile 10 ay öne alınarak 23.07.2013 tarihine çekilmiştir. Naras Barajının Sulama Proje İhalesi 11.01.2011 tarihinde ALFAR Proje Firmasına ihale edilmiş olup; 17.10.2012 tarihinde bitirilecektir. Projenin Yeri: Manavgat Naras Deresi Projenin Maksadı ve Faydası * İMO Antalya Şubesi Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü İMO ANTALYA BÜLTEN Barajın Tipi: Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB) tipidir. Beton sıkıştırılmasında vibrasyonlu silindirler kullanılır. SSB bir tasarım kriteri yada tasarım teknolojisi değil, sıfır slampa sahip, toprak işlerinde kullanılan makinalarla taşınabilen, serilen ve sıkıştırılan betondan oluşan bir inşaat metodudur. Dolgu barajlar ile karşılaştırıldığında, SSB Barajların Avantajları Nelerdir? SSB olarak tasarlanan barajların gövde hacmi, kaya ya da toprak dolgu barajlara göre çok daha düşüktür. Bu nedenle baraj gövdesine kullanılan malzeme miktarı azaltılarak kazı, dolgu ve taşıma maliyetleri düşürülebilir, Dolu savak baraj gövdesi üzerinde inşa edilebileceği için ayrıca bir dolu savak kazısı gerektirmeyecektir, Baraj temel kazısından çıkan malzeme SSB agregası olarak kullanılabilineceğinden atık malzeme miktarı azaltılarak ekonomi sağlanabilir, Sulama: 7142ha Taşkın koruma: 1 İlçe 8 Nurettin KORKMAZ* İnş. Yük. Müh. / Rehber . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR İnşaat yöntemi ve hacim azalması bakımından daha kısa sürede inşa edilebilmesi, inşaat süresince oluşan masraflardan tasarruf sağladığı gibi, daha erken işletmeye alınması sayesinde daha ekonomik olacaktır. Geleneksel beton ağırlık barajlar ile karşılaştırıldığında, SSB çimento içeriği geleneksel betonlara göre daha düşük olduğundan çimento tasarrufu sağlanır, Beton, toprak işlerinde kullanılan makinelerle yerleştirileceğinden daha hızlı ve büyük hacimlerde yerleştirme imkanı sağlayacaktır, ayrıca daha az personel çalıştırılabileceğinden işçilik maliyetini azaltacaktır, Çimento içeriği düşük olduğu için hidratasyon ısısının yol açacağı çatlak riski ve buna karşı alınacak önlemler daha ekonomik olacaktır… SSB içerisinde ki su içeriği düşük olduğundan birim ağırlığı daha yüksek beton kullanılabilinecektir, BİLİŞİM EĞİTİM PROGRAMLARI KURSLARI KURSUN ADI SÜRE YER AUTOCAD 50 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi SAP 2000 30 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi ETABS 30 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi XSTEEL 30 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi STA4CAD 21 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi İDECAD 21 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi PROBİNA 21 saat İMO Bilişim Eğitim Merkezi Katılım Şartları: Mühendis, mimar, tekniker olmak ve bilgisayar temel eğitim bilgisine sahip olunmalıdır. Gerekli Bilgiler: Bilgisayar Bilişim Programları Eğitimleri “İMO Bilişim Eğitim Merkezi”nde en az 10 kişi olursa açılacaktır. Her kursiyere bir bilgisayar verilecektir. Ayrıntılı bilgi için Şubemiz Bilgisayar Operatörü Zekiye Tuna (237 57 27 dahili 6) ile irtibata geçebilirsiniz. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 9 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR Markasının Tanımı ve Önemi M. Tamer ÖZMEN* İnş. Müh. / İş Bilim Uzm. Giriş Sanayicilerin, imalatçıların, işletmecilerin, ticaret yapanların, ithalat ve ihracat yapanlar ile müteahhitlerin ve Markasını, bilmesi gereken en önemli tüketicilerin konulardan biridir. Markasının Oluşumu Avrupa Birliği, üye ülkeler arasındaki teknik düzenleme farklılıklarından kaynaklanan ticari engelleri kaldırmak üzere 1985 yılında “Yeni Yaklaşım” adı verilen yeni bir standardizasyon politikasını benimsemiştir. Avrupa Birliği üye ülkelerinde uygulanmakta olan teknik düzenlemelerin; birbirinden farklı oluşu, bir üye ülkenin kurallarına göre üretilmiş bir ürünün, bir başka üye ülke de piyasaya arzını zorlaştırmaktadır. Bu engelleri ortadan kaldırmak üzere kabul edilen Yeni Yaklaşıma göre: Birbirine benzeyen ürünler bir grupta toplanarak bu ürünlerin sahip olması gereken asgari güvenlik koşulları belirlenmektedir. Bu asgari güvenlik koşullarının kriterleri: Ürünün insan sağlığına, güvenliğine ve çevreye zarar vermemesidir. Bu engelleri ortadan kaldırmak amacıyla Yeni Yaklaşım politikasının kapsamında, her üye ülkenin kullanacağı tek bir Birlik markasının yer alması sağlanmıştır. Bu marka ise “ MARKASIDIR.” Markasının Tanımı CE Markası, Fransızca’da Avrupa normlarına uygunluk anlamına gelen “Conformite Européenne” sözcüklerinin baş harflerinden oluşur. Markası, bir ürünün belirlenen sağlık, güvenlik, çevrenin ve tüketicinin korunması gereklerine uygun olduğunu gösteren bir birlik markasıdır. Markası tüketiciye bir kalite güvencesi sağlamaz. Örneğin, Oyuncaklar Direktifi kapsamında yer alan ve bu markayı taşıyan bir uçurtma, taşıması gereken sağlık ve güvenlik gereklerine uygunluğudur. Ancak bu onun çok iyi uçtuğunu belirtmez. Markasının Kapsamı ve Önemi Direktifler, bir ürünün asgari güvenlik koşullarının kriterlerini kapsar. Ürünün ticari kalitesini belirleyen teknik özelliklerini kapsamaz. Bu güvenlik koşullarının önemi, ürünlerin: Ürünün kalite düzeyini belirleyen ayrıntılı teknik kurallar ise Avrupa Birliğinin standardizasyon kuruluşları olan CEN ve CENELEC tarafından yayımlanan standartlar ile belirlenmektedir. • İnsan sağlığına zarar vermemesi, • İnsan güvenliğine zarar vermemesi, • Çevreye zarar vermemesidir. 1985 yılından bu güne kadar birçok Yeni Yaklaşım direktifi yayımlanmıştır. Bu direktiflerde; ürünün tanımı, taşıdığı riskler, sahip olması gereken asgari güvenlik koşulları ve uygunluk değerlendirme prosedürleri ayrıntılı bir şekilde belirlenmiştir. Yeni Yaklaşım direktiflerinden bazıları, Tablo 1’de verilmiştir. Buna bir örnek vermek gerekirse: Tüm makinelerin taşınması gereken asgari güvenlik koşulları, “Makineler Direktifinde” belirtilmiştir. Bu koşullar: makinenin rahatça kullanılabilecek kontrol panelinin olması, elektrik kesintisinde makinenin hareketli parçasının düşmemesi, makinenin yapıldığı madenin insan sağlığına zarar vermemesi gibi her tür makineye uygulanacak özelliklerdir. Avrupa Birliği ülkelerinde, yıllardır aynı önemde olmayan çok sayıda farklı markalar kullanılmıştır. Bu karışıklık, organize ve tek pazar oluşumuna engeller çıkarmaktadır. Markasının Sorumluluğu Yeni Yaklaşım kapsamındaki bir ürünün, * Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonu Koordinatörü, İMO Antalya Şube Basın Yayın Komisyonu Üyesi 10 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 Markası TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TEKNİK YAZILAR ile piyasaya sunulmasında üretici sorumludur. Ancak, eğer üretici ya da üreticinin yetkili temsilcisi Avrupa Birliği içinde değilse, bu sorumluluğu ithalatçı yerine getirmek zorundadır. Üreticinin, markasını alabilmesi için çeşitli alternatifler de sunulmuştur: Düşük Riskli Ürünlerde (oyuncaklar vd.): Direktifin güvenlik koşullarına uygunluğu, üreticinin kendisi tarafından test edilebilmekte ve bu ürünler, üreticinin vereceği “uygunluk beyanı” ile piyasaya arz edebilmektedir. Yüksek Riskli Ürünlerde (bazı makineler vd.): Avrupa Birliği tarafından tanınmış ve Avrupa Toplulukları Resmi Gazetesinde adı yayımlanmış yetkili test ve belgelendirme kuruluşları tarafından test edilmesi gerekmektedir. Bunların dışında yer alan diğer bir alternatif ise: Üretici, üretimde uyması gereken teknik özellikler konusunda, direktifleri değil CEN ve CENELEC tarafından hazırlanan Avrupa Standartlarını baz olarak alabilmektedir. Bu yol seçildiği takdirde üretici, ürettiği ürünlerinin direktifin gereklerine uygun olduğu varsayılmakta ve ürünlerine yine markasını iliştirebilmektedir. CEN: European Committee for Standardization CENELEC: European Committee for Electrotechnical Standardization. Sonuç Ürünler üzerindeki Markası, ürünlerin Avrupa’nın sağlık, güvenlik ve çevresel düzenlemelerine uygun olarak üretildiğinin işaretidir. Direktif kapsamındaki ürünler üzerinde, Markası olmadığı takdirde Avrupa Birliği pazarına sunulması imkânsızdır. Ülkemiz ihracatının yarısından fazlası, Avrupa Birliği pazarına ihraç edilmektedir. Sanayicilerin, üreticilerin ve ihracatçıların, Avrupa Birliği pazarını kaybetmemesi için bu konunun bilincinde olması çok önemlidir. Tüketicilerin ise CE Markalı ürünlerin; insan sağlığına, güvenliğine ve çevreye zarar vermeyeceğinin bilincinde olmasıdır. markalı ürünler, tüketicilerin tercih nedeni olmalıdır. Tablo 1- Yeni Yaklaşım Direktiflerinden Bazıları Direktif Tarihi Referans No Resmi Gazete Yürürlük Tarihi Geçiş Dönem Oyuncakların 88/378/EEC Emniyeti L 187,16/7/88 Ek Düzelme L 281,14/10/88 1/1/1990 - İnşaat Malzemesi L40, 11/2/89 27/8/1991 - Makineler 89/392/EEC L 183, 29/6/89 Düzeltme L 296, 14/10/89 Değişiklikler 91/368/EEC L 198, 22/7/91 93/44/EEC L 175, 19/7/93 1/1/1993 31/12/1994 1/7/1995 31/12/1995 1/1/1993 1/7/1994 31/12/1994 31/12/1996 Tıbbi Cihazlar 92/42/EEC L 169, 12/7/93 1/1/1995 13/6/1998 Elektrikli Dondurucu Derin Dondurucuların Enerji Etiketlenmesi 92/75/EEC Değişiklik 94/2/EEC L 45/1, 17/2/94 6/4/1994 11/1/1995 Gezi Tekneleri 94/25/EC L 164, 30/6/94 16/12/1995 16/6/1996 89/106/EEC Kaynak: 1- CE Markası, Diş Ticaret Müsteşarlığı DTSGM. E. Edremitoğlu, Ankara-1994 2- Gümrük Birliği ve Avrupa Birliği İle İlgili Yapılması Gereken Uyum Çalışmaları. 3- M. Tamer Özmen, İMO Ankara Şube, Şubat 2001 Bülteni. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 11 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SERBEST KÜRSÜ Cumhuriyet 90. Yaşında Turgut ÖZAKMAN Milli Mücadele’yi gerektiği kadar bilmeden, Osmanlı devletinin külünden yaratılan bu yeni devletin ve rejimin kuruluş hikâyesini, felsefesini, gerekçesini, nedenlerini ve amacını anlamak, kavramak, sindirmek, bu oluşumun bilincine varmak mümkün değildir. Osmanlı Devletinin neden ve nasıl yıkıldığını da iyi bildiğimizi söyleyemeyiz.. Durum, bu iki konuda halkımızı başarılı şekilde bilgilendirmediğimizi göstermektedir. Var olan bilgi düzeyi ile sağlıklı bir tarih bilincinin oluşması zor, günü yorumlamak, geleceği kestirmek daha da zor. Cumhuriyeti, yani Türk Rönesans’ını, aydınlanmasını, kurtuluşu anlatmak istiyorum. Bunun için hızlı bir tarih yolculuğu yapmak gerekiyor. Akıl Batıda şöyle bir süreçten geçmiştir. Akıl antik çağda özgürdü. Hıristiyanlığın doğuşundan sonra, özellikle orta çağda Katolik Kilisesi aklın özgürlüğüne son verdi, aklı denetimi altına aldı. Kilise Babalarının ileri sürdüğü görüşler, tek doğru olarak kabul edilir, tartışılmaz. Tartışmaya kalkışanların hayatları tehlikeye girer. Engizisyon dönemi özellikle aklı özgürleştirmek için başlayan kıpırtılara karşı Kilisenin tepkisidir. Kim bilir kaç kişi işkence gördü, kaç kişi zindanlara atıldı, kaç kişi yakıldı. Buna karşılık İslamiyet aklı yüceltmiş, Doğuda bilim hayatını canlandırmıştı. Bu, Doğu Rönesans’ıdır. Bu dönem Farabi gibi, İbn-i Sina gibi, İbn-i Rüşt ve benzerleri gibi büyük bilginler dönemidir. Çalışmalarının etkileri Batıya da yayılıyordu. Fakat İslam Rönesans’ı uzun sürmeyecek, 12. yüzyılda enerjisini yitirmeye başlayacaktır. Osmanlı Devleti bu sırada kurulur. Orta çağa özgü bütün imkânları iyi kullanarak, adım adım güçlü, zengin, önemli bir devlet olur. Üç kıtaya yayılır. İstanbul'u alır. En büyük gemileri Osmanlılar yapıyor, en büyük topları Osmanlılar döküyordu. En güçlü ordu Osmanlı Ordusu idi. Askeri örgütleri örnek oluşturan bir nitelikteydi. İlginç bir toprak rejimi kurmuşlardı. Başka din mensuplarına hoşgörü ile bakıyorlardı. Bu, o çağdaki bütün devletlerden ayıran büyük bir özellikti. Medreselerde, dini bilgiler yanında, tıp, astronomi ve matematik de öğretiliyordu. Gittikçe gelişen bir mimari, musiki, şiir hayatları vardı. Çinicilik çok gelişmişti. Fakat halkın eğitimi için 12 İMO ANTALYA BÜLTEN . özel bir çaba harcanmaz. Buna ihtiyaç duyulmaz. Osmanlılarda anavatan düşüncesi de yoktur. Bu nedenle Anadolu'ya önem verilmez, bakımsız, yoksul bırakılır. Devleti kuran, korumak için gerektikçe kanını döken Türkler de arka plana itilir. Ön planda devşirmeler yer alır. İlk iki padişah dışında hiç biri bir Türk’le evlenmez. Padişah anneleri Çerkez, Abaza, Rus vb.dir. Buna karşılık Türkçe, devletin kurucu dili olarak, varlığını korur. Kilise gerçeği bulma tutkusunu, doğayı, insanı, dünyayı, evreni araştırmayı, deneyi, kısacası aklın özgürlüğünü, araştırıcılığını, bilimselliği durduramıyordu. Bilim adamlarının, düşünürlerin ve o dönemin cesur üniversitelerinin önünde, adım adım geriler. Sonunda akıl çağına geçilir. Böylece Batı, İtalya’dan başlayarak Rönesans’ı, hümanizmayı, kısacası aydınlanmayı yaşamaya başlar. Bu, insanlık tarihinin en büyük dönemeci, en büyük devrimidir. Orta çağa özgü bütün bilgiler elden geçirilip yenilenir, bilim dallarında devrimler, buluşlar, deneyler birbirlerini kovalar. 16.yüzyıl sonu ile 17.yüzyıl bilimin ve sanatın zafer çağıdır. Avrupa aydınlığa, bilimselliğe, sanatta yeni ufuklara, buluşlara, yaratılara, özgürlüğe, sanayi devrimine yol alırken, sınırlarının az ötesinde, batılı bilginler ve düşünürler, bilim ve düşünce dünyasını sarsarlarken, Osmanlılar ne yapıyorlardı? Sınırdaş oldukları için batıdaki değişimi elbette fark etmişlerdi ama önemsemezler. Osmanlı toplumu yaşayış tarzı ve düşünce hayatı bakımından içe dönük bir toplumdur. Genel olarak kendi kültürünü, hayat ve düşünüş tarzını beğenir, başkalarını ilgiye değer bulmaz. Bu nedenle gelişme ve değişmelerden yararlanmayı düşünmez. Küçük bir merak bile duymaz. Kendini yenilemeyi, çağa ayak uydurmayı başaramadığı için gittikçe çağ dışı kalacaktır. Batıda medreseler üniversitelere dönüştürülürken, Osmanlıda medreselerden müspet bilimler uzaklaştırılır. Medreselerde yalnız din bilgisi verilir. Osmanlı bilim ve düşünce dünyası akla, bilimsel kuşkuya, araştırma ve incelemeye dayanmayan, eskilerin verdiği bilgilerle yetinen, onları tekrar eden sığ bir anlayış içinde donup kalır. Bu gerileyiş şu sonuca varır: İnanç aklın önüne geçer, merak, kuşku, araştırma ihtiyacı, icat ve keşif duygusu, yerini TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SERBEST KÜRSÜ tevekküle bırakır. Doğa olayları Allah’ın hikmeti olarak değerlendirilir, nedenleri araştırılmaz, kurcalanmaz. Bazı konuları irdelemek Allaha saygısızlık olarak kabul edilir. Oysa tarihin bu dönemi öyle bir dönemdir ki durmak, çağdışı kalmak ve çürümek demektir. Batılı büyük devletler dünya denizlerine buharla, sonra petrolle işleyen gemileriyle egemen olurken, ülkelerini demiryollarıyla donatırken, ağır sanayilerini kurarken, halkın eğitimine büyük önem verirken, Osmanlı gittikçe gerileyerek, ufalarak, çağdışı kalarak, sürekli yenilerek, son yüzyılını ‘hasta adam’ olarak geçirdi. Sonunda tarih sahnesinden silindi. Tarihte 20.yüzyıla kadar yaşamış bir büyük devletin bu kadar zayıfladığı, çağ dışı kaldığı hiç örneği olmayan bir olgudur. Bunu geri kalışın, yoksulluğun ve ilkelliğin sorumluları, Osmanlıyı parçalamak için türlü düzenler çeviren büyük devletlerle birlikte, ufuksuz Osmanlı yöneticileridir. Bu gerileyişin ve yıkımın nedenlerini doğru ve iyi öğrenmeden, Osmanlı’nın son iki – üç yüzyıl neden savaş alanında, diplomaside, bilimde, sanayide, ekonomide, siyasette, eğitimde, sağlıkta sürekli yenildiği, yöneticilerin ve aydınların neden Avrupa karşısında aşağılık duygusu içinde kaldıkları anlaşılamaz. Bir büyük devlet birkaç nedenle yıkılmaz. Birbirine bağlı birçok nedeni vardır. Ben ana nedenleri temsil ettiğini düşündüğüm birkaç örnek vermek istiyorum. Örneklere bakarak genel durumumuzu anlayabiliriz. Matbaa 1454 yılı buluşudur. Yahudiler ve Hıristiyanlar bir süre sonra İstanbul’da matbaalar kurup kitaplar basabilmişlerdir. Ama matbaa Müslümanlara yasaktır. Ancak 275 yıl sonra 1729’da Türkçe kitap basılması caiz görülecek, din kitapları basılması ise daha uzun zaman yasak olacaktır. Aradaki fark şöyle: 1729’dan 1830 yılına kadarki 100 yıl içinde Osmanlı’da sadece 180 kitap basılmıştır. Batıda ise 1454 yılından 1500 yılına kadar ki 46 yıl içinde basılan kitap sayısı 40.000’dir. Batı dünyası ile Osmanlı dünyası arasında bu aşamada 39.820 kitap fark var! Kısacası 300 yıl. Ahmet Şemsettin Efendi Padişaha 'göğü incelemenin, rasat yapmanın uğursuzluk getireceği' yolunda bir şikâyette bulunur. Bu şikâyette Şeyhülislam diyor ki: "Göklerin sırlarını küstahça sına öğrenmeye cüret etmenin akıbeti iyi değildir. Nerede bir rasathane kurulduysa orada devlet binası yerle bir olmuştur." Padişah dehşete kapılır. Rasathane bir gece içinde yıkılır. Bu olayın tarihi 1579'dur. Bu tarihlerde Osmanlı toplumunda astronomi bu talihsizliği yaşarken, yıldız falcılığı önemli bir kurum olup çıkmıştır. Zamanla neredeyse müneccimlere danışılmadan hiçbir işe girişilmez. Müneccimbaşı sarayın önemli bir görevlisi olur. Osmanlı Ordusu 1716'da Petervaradin'de bozguna uğrayınca, bu yenilgi yıldız hesaplarının iyi yapılmayışına bağlanır. Petervaradin savaşında şehit düşen Damat Ali Paşanın malları müsadere edilir. Zengin bir kitaplığı vardır. Şeyhülislam bu kitaplardan felsefe, eski çağ tarihi ve astronomiye ait olanların genel kitaplıklara konulmasını uygun bulmaz, yasaklar. Bağnazlık aklın önüne geçmiştir. III.Mustafa 1757 yılında tahta çıkmıştır. İlerici padişahlar arasında sayılır. Batının gelişmesini hasetle izler. Tehlikenin farkına varmıştır. Padişaha göre batının bu gelişmesinin nedeni daha iyi müneccimlere sahip olmasıdır. O zaman ki Fransız Elçisi diyor ki: "Padişah Fransızların müneccimler vasıtasıyla geleceği öğrendiklerine inanmıştı. Bunun tersine bir türlü ikna olmuyordu. Bu kadar acayip bir hurafeyi yıkmak için elimden geldiği kadar boşuna çalıştım." Padişah yüzünü gittikçe geliştiğini duyduğu Prusya'ya çevirir. Ordunun yenilgileri bu iyi kalpli Padişahı üzmektedir. Ciddi önlemler almaya karar verir. Ahmet Resmi Efendi adlı birini Prusya Kralı Büyük Frederik'e yollar, Kraldan 3 iyi müneccim istemeye memur eder. Amacı bu usta müneccimler sayesinde girişimleri için uğurlu gün ve saatleri belirlemek ve iyi komutan seçebilmektir. Artık yenilmek istememektedir. Büyük Fraderik'in yanıtı ünlüdür: 1. Tarih okumak ve eski deneylerden yararlanmak, Rahmetli Atatürk diyor ki: 2. İyi bir orduya malik olmak, “İstanbul’u fetheden kudret, yaklaşık olarak o yıllarda icat edilmiş olan matbaanın Türkiye’ye girmesini sağlayamamış, bağnazların uğursuz direncini yenmeyi başaramamıştır.” 3. Hazineyi dolu tutmak. *** Astronom Takyettin Efendi Padişaha dilekçe vererek rasathane kurmak için izin ve yardım diler. Bu dilek uygun görülür. Tophane sırtında bir rasathane yapılır. Şeyhülislam İMO ANTALYA BÜLTEN . Kral Ahmet Resmi Efendiye kendisinin üç münecciminin bunlar olduğunu söyleyecektir. Osmanlı Padişanın müneccim istediği sırada büyük düşünür Kant Prusya'da yaşamaktadır. Filozof Voltaire Büyük Frederik'in danışmanıydı. Bilgi ve zekâ düzeyimizi düşünün. *** TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 13 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SERBEST KÜRSÜ Osmanlı bilim hayatından Piri Reis gibi bir yıldız geçmiştir. Büyük bir denizci ve haritacıdır. Ama bakınız neler olur. Duvar haritaları, atlaslar Damat Sait Paşayı çok kızdırır. Bunların bir tür resim olduğunu, resmin ise dince caiz olmadığını ileri sürerek, Padişaha sürekli şikâyette bulunur. Padişah kendisini Sadrazamlığa getirince, bütün haritaları imha ettirir. Amiral Spiritov'un komutasındaki Rus donanmasının Baltık denizinden harekete geçip Osmanlı donanmasını sıkıştıracağı söylentisi yayılır. Osmanlı yönetiminin bilgisine göre Akdeniz kapalı bir denizdir. Rus donanmasının Baltık'tan hareketle Atlas okyanusundan dolaşarak Cebel-i Tarık'tan Akdeniz’e girebileceği düşünülmez. Söylentiye gülüp geçerler. Rus donanması Cebel-i Tarık'tan Akdeniz'e geçer, Çeşme önünde, hiç bir tehlike beklemeyen Osmanlı donanmasını bastırır ve yakar. Bu olayın tarihi 1770'tir. *** XVIII. ve XIX. yüzyılda gerileme sürer. Plevne savunma zaferi ile övünürüz ama Rus ordusu ilerler, Yeşilköy'e kadar gelir. Oraya bir zafer anıtı diker. Herkes istediği başlığı giymektedir. II.Mahmut bir birlik sağlamak için fes giyilmesini kararlaştırdığı zaman softalar fese karşı çıkar, ayaklanırlar. Bunların torunları da fes yasaklandığı zaman tepki gösterecekler, fesi savunacaklardır. Okullarla büyüteç ile ateş yakmak gibi deneyler şeytan işi sayılır. II.Mahmut devlet görevlilerinin artık pantolon ve ceket giymelerini emreder. Kavuklu, şalvarlı, kaftanlı Osmanlı görevlilerinin yerini İstanbulin, redingot giyen, boyun bağlı, iskarpinli, çağdaş görünüşlü yeni Osmanlılar alır. Bu gibi yenileme çabaları yüzünden, gericiler, Padişahı "gâvur Padişah" diye anarlar. Gerilemeyi durdurmak, çağa yaklaşmak, gelişmeyi sağlamak için Padişah Abdülmecit Tanzimat'ı ilan eder. Olumlu etkileri olur ama halka yayılmaz. Tanzimat tarzı yaşayış İstanbul ve İzmir'de bir iki semtte gerçekleşir. Eski ile yeninin çatışması sürüp gider. *** Osmanlı İmparatorluğu 1886'da iflas eder. Borçları ödeyebilmek için vergileri yabancı bir kurumun toplaması kabul edilir (Duyun-u Umumiye). Bu olgu devletin ne durumda olduğunu anlatmaya yeter. *** 1912 Balkan Savaşı devletin ordusu, yönetimi, morali, örgütlenişi ile bitişe yaklaştığını gösterir. İki büyük Osmanlı Ordusu, yeni kurulmuş dört küçük devletin orduları önünde bozguna uğrar. Bulgarlar Çatalca'ya kadar gelirler. Edirne güçlükle geri alınır. 14 İMO ANTALYA BÜLTEN . 400 yıllık Rumeli bir ayda elden çıkmıştır. İstanbul Sağ kurtulabilen Rumeli göçmenleri ile dolar. İstanbullular vatan kaybetmenin ne kadar acı bir olay olduğunu bu göçmenlerden öğrenirler. Oysa kısa bir süre sonra aynı acı olayı kendileri de yaşayacaklardır. Dört yıl süren 1.Dünya Savaşından Osmanlı devleti yenik çıkar. Mondros ateşkes anlaşması Sevres Antlaşmasının önsözü gibidir. İstanbul ve yer yer Anadolu işgal edilir. İstanbul yönetimi Devletin ölüm fermanı olan Sevres Antlaşmasını imzalar (10 Ağustos 1920). Bu yönetimin niteliğini belirten bir örnek vereyim. Yunan Ordusu Uşak ve Bursa'ya doğru yürüdüğü sırada, İstanbul hükümetinin Adalet Bakanı Ali Rüştü Efendi bir demeç vererek Müslüman Türklere diyor ki: “Yunan Ordusunun başarısı için dua ediniz.” Anadolu yoksul ve cahildir. Altı yıldır savaşmaktan bitkin düşmüştür. Yeniden dört yıllık bir savaşı daha göze alacağına kimse inanmaz. İnanmayanlar yanılırlar. Anadolu hem sosyalistlere, hem düşmanla işbirliği halindeki İstanbul yönetimine karşı ayaklanır. Milli Mücadele yurt sevgisinin emperyalizmden de, saltanattan da daha güçlü olduğunu kanıtlayan bir destandır. Kuva-yı milliye Çanakkale ruhunun daha güçlenmiş, daha bilinçlenmiş, daha yaygın ve coşkun bir devamıdır. Kadınlar ve erkekler, Atatürk gibi dahi bir liderin yönetiminde dört cephede birden savaşır. Çıplak ayak, yarım üniformalı, tüfeğinin kayışı ipten Mehmetçik ve yurdu canlarından aziz bilen subaylar, batının şaşkın gözleri önünde, Anadolu'yu parçalamaya, paylarını almaya gelenlerin hepsini yenerler. Son kalıntı Yunanlıları da İzmir'e kadar kovalar, denize dökerler. Tarihin akışı değişir. Mudanya Mütareke Anlaşması ile Trakya Meriç'e kadar geri alınır. Lozan diplomasi tarihinin en çetin ve başarılı örneğidir. 29 Ekim 1923'de Türkiye Büyük Millet Meclisi saat 20.30’da Cumhuriyeti ilan eder. Gece şehirler top sesleri ile uyanır. Bunlar cumhuriyet toplarıdır. Osmanlı devletinin külünden yeni bir devlet kurulmuştur. Cumhuriyetin 600 yıllık Osmanlı Devleti’nden ve toplumundan devraldığı miras özetle şöyledir: Gurur, ibret ve üzüntü verici sahnelerle dolu, renkli bir tarih, Büyük bir mimari birikim, zengin bir şiir ve musiki alemi, İlke olarak dine dayalı bir rejim, Yorgun bir hanedan, Yarı sömürge halinde, güçsüz bir devlet, İdari, ekonomik, mali, hukuki kapitülasyonlar, Halk yurttaş değil, kul, İlkel bir tarım toplumu, TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SERBEST KÜRSÜ İflas etmiş bir maliye, Büyük bir dış borç, Hasta bir ekonomi, Sıfır ağır sanayi, Cılız bir küçük sanayi, Kişi başına milli gelir 4 lira, Kişi başına kamu harcaması 50 kuruş, Elbise düğmesi bile ithal ediliyor, Sıtma, frengi, verem, trahom yaygın, 0-2 yaş grubu çocuklarda ölüm oranı yüzde 60, Sadece 337 doktor bulunuyordu, Bütün imparatorlukta sadece 158 ortaokul ve lise, medrese uzantısı bir tek üniversite var, Anadolu çağdışı ilkel medreselerin elinde, Tüm liselerde okuyan kız öğrenci sayısı 230, bütün temel meslekler erkeklerin tekelinde, Kadının seçme, seçilme hakkı yok, yani yurttaş sayılmıyor, Kadınların toplumsal hayatları ve hakları yok, Okur-yazar olma oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4, İstanbul ve kısmen de İzmir’le sınırlı, ölgün bir sanat hayatı, Bütün Türkiye’deki gazetelerin toplam satışı ancak yüz bin dolayında, Hemen hemen bütün yasalar çağın gereklerinin gerisinde, Ülke birçok alanda ortaçağı, ortaçağ ilkelliğini yaşıyor. İşte Cumhuriyetin devraldığı, bazılarının özlemini çektiği Osmanlı mirası budur, bu kadardır. *** Cumhuriyetçiler bütün bu sorunları çözmek, engelleri kaldırmak, gelişmeyi sağlamak için kolları sıvarlar. Türkiye, tam bir kurtuluş için, yüz bin sivil ve asker kayıp vererek kavuştuğu bağımsızlığı bir daha yitirmemek, bir daha ezilmemek, yenilmemek, milli egemenliği ve geleceği güven altına almak ve kalkınmak için yeni insanlardan kurulu, yeni bir toplum, yeni ve milli bir devlet yaratmalı, aklı özgürleştirmeli, dini desteklemeli ama çıkar için kullanılmamasını sağlamalıydı. Yorulmadan, heyecanla çalışmaya koyulurlar. Gepgenç kızlarımız öğretmen olarak katır sırtında dağ köylerine gideceklerdir. Bütün devrimlerin amacı, aklı, fikri ve vicdanı hür, bilgili, görgülü, bilime ve sanata saygılı, hurafeden uzak, yurtsever, çağdaş, özgür ruhlu, yeni insanı yaratmaktır. Bütün devrimleri bu amacın ışığı altında yorumlamalıdır. rahmetli Atatürk dönemini birkaç çizgi ile yansıtmak istiyorum. Ana hedef çağdaş uygarlığa ulaşmak, onu paylaşmak, ona katkılarda bulunmaktır. Bütün insanlığın ister istemez paylaştığı, paylaşmak zorunda kaldığı bu evrensel uygarlığın özü, bilim (+teknoloji) ve sanattır. Artık çağı gözden kaçırmaya, geride kalmaya hakkımız yoktu. Atatürk döneminde maddi kalkınma ile sosyal ve kültürel kalkınma birlikte yürütülür (Toplu kalkınma). Bu 15 yılın ortalama kalkınma hızı %10’dur, Sanayileşme hızı %19'dur, Demir-çelik sanayi ile savunma sanayii kurulmuştur, Merkez Bankası altın ve döviz dolu, Tek kuruş dış borç yok, Osmanlı borcu anlaşmaya göre ödeniyor, Kayseri’deki uçak fabrikasının yaptığı uçaklar göklerimizde uçmaya başlar, İlk denizaltımızın yapımına girişilir, Limanlar ve demiryolları millileştirilir, 4000 km demiryoluna, 3000 km yeni demiryolu eklenir, Çağdaş yasalar yürürlüğe girer, Kadının önündeki bütün maddi ve manevi engeller kaldırılır, Millet mektepleri, Halkevleri açılır (kısa bir süre sonra Köy Enstitüleri de açılacaktır), Konservatuvar eğitime başlar, Üniversite reformu gerçekleştirilir, Demokrasinin ve çağdaşlığın zorunlu koşulu olan laiklik benimsenir, Planlı kalkınmaya geçilir, Anadolu’nun uygun yerlerine büyük fabrikalar yapılır, Eğitimde, sporda, sanatta önemli gelişimler elde edilir, Salgın, yaygın hastalıklara çok büyük mücadele açılır, hepsi dizginlenir, Bütün komşularla barışçıl ilişkiler kurulur. Bu dönemde batıdan bir kuruş yardım alınmamış, kimseye imtiyaz verilmemiştir. Bunca başarı, doğudaki isyana, dünya krizine, Türkİtalyan gerginliğine, yeterli okur-yazar ve uzman bulunmamasına, araç-gereç azlığına, gelir yetersizliğine rağmen gerçekleştirilmiştir. Bu gelişimlerin, başarıların her biri bir uygarlık destanıdır. Bu gelişime mucize demek abartı değil, gerçeğin hakkını vermektir. Batının objektif düşünürleri Milli Mücadele’yi ve onu izleyen Cumhuriyet dönemini, Türk Mucizesi diye adlandırıyorlar. Birer sadık, bilinçli ve mutlu cumhuriyetçi olarak yetiştirmek zorunda olduğumuz köylü, kasabalı ve şehirli çocuklarımıza, gençlerimize Milli Mücadele ile Cumhuriyetten oluşan Türk mucizesini çok iyi ve doğru anlatmayı başarmak zorundayız. Bu saptamayı desteklemek için cumhuriyetin ilk 15 yılını, Bu her bilgili yurttaşın yurttaşlık görevidir. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 15 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİR KİTAP Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (3) M. Tamer ÖZMEN* İnş. Müh. / İş Bilim Uzm. Bülten 68’den ikinci bölümün devamı… SUNUM Nutuk’tan (Söylev) Seçmeler (3): Atatürk’ün söylevi olan Nutuk, Türk Dil Kurumu tarafından iki cilt olarak 1966 tarihinde yayınlanmıştır. Konusu Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsuna çıkışından, 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar olan tarihi olayları kapsar. Bu makale: Kitabın özeti olarak değil, güncelliğini koruyan konular, aslına sadık kalınarak bölümler halinde sunulmuştur. Türk ulusunun yüreğinden, vicdanından kopup gelen en köklü, en belirgin istek ve inanç belli olmuştu: Kurtuluş! Bu kurtuluş çığlığı Türk yurdunun bütün ufuklarında yankılanmaktaydı. Ulustan, başka bir açıklama istemenin yeri yoktu. Artık bu isteği dile getirmek kolaydı. Netekim, Erzurum ve Sivas kongrelerinde ulusal istek belirtilmiş ve dile getirilmişti...”(l. cilt, sayfa 260,261) İtilaf Kuvvetlerinin Yurda telle yapmak istedikleri “Resmi Bildirim” (l. cilt, sayfa 300,301) karşılığında yapılan protesto: Yabancı devletlere yaptığım protesto Adalet dilenmekle ve acındırmakla ulus işleri ve devlet işleri görülemez “Adalet dilenmekle ve başkalarını kendine acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz.” “Adalet dilenmek ve acındırmak gibi bir ilke yoktur. Türk Ulusu, Türkiye’nin yarın ki çocukları, bunu bir an uslarından çıkarmamalıdırlar.” (l. Cilt, sayfa 257) Bu sözler: İtilaf Devletleri Olağanüstü Temsilcilerinin Ali Rıza Paşa Hükümetine verdikleri ortak nota ve İtilaf Devletlerinin Karadeniz Başkomutanı, Osmanlı Harbiye Nazırına (Cemal Paşa) doğrudan doğruya yönerge ve buyruk vermesi nedenleriyle, Atatürk tarafından ifade edilmiştir. Ankara’ya gelen milletvekilleriyle yaptığım görüşmeler “… Ulus, ancak devletlerin yıkılma ve çökme kargaşaları içinde bulunduğu zamanlarda tarihin yazdığı çok önemli ve korkunç günler yaşıyordu. Böyle günlerde alın yazısını kendi eline almak uyanıklığını gösteremeyen ulusların geleceği karanlık ve korkuludur. Türk ulusu bu gerçeği anlamaya başlamıştı. Bu anlayış sonucuydu ki, kurtuluş umudu veren her içten çağırıya koşmakta idi. Ancak, uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin etkisinden bir toplumun, bir günde, bir yılda kurtulabileceğini düşünmek ve kabul etmek doğru değildir. Böyle olduğu için, durumu ve gerçeği bilenler, elinden geldiği ölçüde kendi ulusunu uyarıp aydınlatarak kurtuluş yolunda ona kılavuzluk etmeyi en büyük insanlık ödevi bilmelidirler. Baylar, o gün türlü araçlarla şu protestoyu gönderdim. 16 Mart 1920 PROTESTO İstanbul’da İngiliz, Fransız, İtalyan Siyasal Temsilciliklerine, Amerikan Siyasal Temsilcisine, Bütün Tarafsız Devletler Dışişleri Bakanlıklarına ve Fransa, İngiltere, İtalya Millet Meclislerine verilmek üzere Antalya’da İtalyan Temsilciliğine. Ulusal bağımsızlığımızı temsil eden Millet Meclisi ile birlikte İstanbul’da bütün resmi dairelere İtilaf devletlerin erleri açıktan açığa ve zorla girmişlerdir. Bu arada, ulusal amaçlara uygun iş gören birçok yurtsever kimselerin tutuklanmasına da girişilmiştir. Osmanlı ulusunun siyasal egemenliğine ve özgürlüğüne indirilen bu son yumruk; hayatımızı ve varlığımızı, ne pahasına olursa olsun, savunmaya kararlı olan biz Osmanlılardan çok, yirminci yüzyıl uygarlık ve insanlığının kutsal saydığı bütün ilkelere; özgürlük, yurt ve ulus duygusu gibi bugünkü insan topluluklarının temeli olan bütün ilkelere ve bu ilkeleri ortaya koyan insanlığın genel vicdanına indirilmiş demektir. Biz, haklarımızı ve bağımsızlığımızı savunmak için giriştiğimiz savaşın kutsallığına ve hiçbir gücün bir ulusu yaşamak hakkından yoksun bırakmayacağına inanıyoruz. Tarihin bugüne dek yazmadığı nitelikte bir yağınma (suikast) olan ve Vilson ilkelerine göre düzenlenmiş bir Ateşkes Antlaşması ile ulusumuzu savunma araçlarından yoksun etmek gibi bir düzene dayanılarak yapıldığı için, ilgili ulusların şeref ve onurlarıyla da bağdaşmayan bu davranış üzerinde yargıya varmayı, resmi Avrupa ve Amerika’nın değil bilim, kültür ve uygarlık Avrupa ve Amerika’sının vic- * Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonu Koordinatörü, İMO Antalya Şube Basın Yayın Komisyonu Üyesi 16 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİR KİTAP danına bırakmakla yetinir ve bu olaydan doğacak büyük tarihsel sorumluluğa son olarak bir daha dünyanın dikkatini çekeriz. Davamızın türeye (hak ve hukuk) uygunluğu ve kutsallığı bu güç zamanlarda, tanrıdan sonra en büyük desteğimizdir. (l. cilt, sayfa 302,304) Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal 22 Nisan 1920 günü de şu bildirimi yayınladım: Tanrı’nın yardımıyla Nisan'ın 23’ü Cuma günü Büyük Millet Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonra bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun buyruk(emir) alacağı en yüce orun(makam), adı geçen Meclis olacaktır. Bilgilerinize sunulur (l. cilt, sayfa 314). I. cildin sonu Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal İkinci İnönü utkusu (zaferi) ve İsmet Paşanın Metristepeden gördüğü durum 1.4.1921/Ankara İnönü Savaş Meydanında Metristepe de Batı Cephesi Komutanı ve Genelkurmay Başkanı İsmet Paşaya Bütün dünya tarihinde, sizin İnönü Meydan Savaşlarında yüklendiğiniz görev kadar ağır bir görev yüklenmiş komutanlar pek azdır. Ulusumuzun bağımsızlığı ve varlığı, çok üstün yönetiminiz altında şerefle görevlerini yapan komuta ve silah arkadaşlarınızın duyarlığına ve yurtseverliğine büyük güvenle dayanıyordu. Siz orada yalnız düşmanı değil, ulusun ters alınyazısını da yendiniz. Düşman çizmesi altında kara yazgılı topraklarımızla birlikte bütün yurt bugün, en kıyıda köşede kalmış yerlerine dek utkunuzu kutluyor. Düşmanın yurdumuzda sonsuz yayılma isteği, dayancınızın ve yurtseverliğinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu. Adınızı tarihin övünç yazıtları arasına geçiren ve bütün ulusta size karşı sonsuz bir saygı ve bağlılık duygusu uyandıran büyük savaşınızı ve utkunuzu kutlarken, üstünde durduğunuz tepenin, size binlerce düşman ölüleriyle dolu bir şeref alanı gösterdiği kadar, ulusumuz ve kendiniz için yükseliş parıltılarıyla dolu bir geleceğin çevrenini de (ufkunu da) gösterdiğini söylemek isterim. (II. cilt, sayfa 426) Büyük Millet Meclisi Başkanı Mutafa Kemal Ne olursa olsun hükümetimizin biçimi cumhuriyet olacaktır … Başkanlık orununda (makamında) bulunan Başkan Vekili İsmet Bey, Meclise şu bilgiyi verdi: “ Anayasa Komisyonu, Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili tasarının ivedilikle ve hemen görüşülmesini öneriyor.” “Kabul!” sesleri üzerine, tutanak okundu. Önerildiği üzere, ivedilikle görüşüldü. Sonunda yasa, birçok milletvekillerinin “Yaşasın-Cumhuriyet!” diye alkışlanan söylevleriyle kabul edildi… (29 Ekim 1923 gecesi). (II. cilt, sayfa 592-593) SONUÇ “… Yalnız ulusun sevgisine, cömertliğine ve yiğitliğine güvenerek ve onun bitmez uyarıcı ve yaratıcı kaynağından aydınlanıp güçlenerek vicdanımızın gösterdiği yolda görevimizi yapmaya devam ettik.” (I. cilt, sayfa 35) Söyleviyle Atatürk, başarısını Türk ulusunun sevgisine, cömertliğine ve yiğitliğine güvenmesiyle bir devletin kurtarılışı ve kuruluşu olarak dünyaya örnek ve dünya liderlerine fenomen olmuştur. Nutuk (Söylev), Atatürk’ün “Türk gençliğine bıraktığım kutsal armağan” dediği Gençliğe Hitabı ve şu söyleviyle tamamlanıyor. Baylar, bu söylevimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığını; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu sonucu, Türk gençliğine kutsal bir armağan olarak bırakıyorum. Ey Türk gençliği! Birinci ödevin; Türk bağımsızlığını, Türkiye Cumhuriyetini, sonsuza değin korumak ve savunmaktır… (II. cilt, sayfa 656) Atatürk’ün eylem, fikir ve düşüncesinin dünyanın her boyutunda olduğunu, Türk ulusunun bağımsızlık mücadelesini, kararlılığını ve gücünü anlayabilmek için Atatürk’ün Söylevini (Nutuk’u) mutlaka okumalıyız. Çocuklarımızın ve gençlerimizin okumasına da özen göstermeliyiz ve teşvik etmeliyiz. “Nutuk’ tan Seçmeler” konulu makale, bu bültende sonlandırılmıştır. Saygıdeğer ulusuma öğüt Baylar, sırası gelmişken, saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, buluncundaki (vicdanındaki) öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiç bir zaman geri kalmasın! (II. cilt, sayfa 445) İMO ANTALYA BÜLTEN . Kaynak: Söylev (Nutuk). Birinci Cilt. Türk Dil Kurumu Yayınları 1966 TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 17 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ HER TELDEN Türkiye Çin İşadamları Derneği Genel Başkanı Odamız Üyesi Kemal Koçak’la Röportaj Sayın Koçak, derneğinizin kuruluş amacı nedir? Çin’den gelen ucuz malların olumsuz etkilerini silmek ve ciddi Türk iş adamlarımızı, Çin’deki ciddi iş adamlarıyla buluşturmak. Sadece mal almak değil, eski İpek yolunu canlandırarak ve Çin’in ucuz insan gücü ve girdilerinden yararlanarak birlikte üretip, tüm dünyaya iş birlik içinde mal satabilmek ki, Çinlilerin ifadesiyle, “Sizin Avrupa Birliği ile temasınız var, gümrük birliğiniz var, Asya ve Avrupa ve Afrika’ya yakınsınız. Eski İpek Yolu bağlamında eski ticari iş birliğimizi yeniden canlandıralım ve Kazan-Kazan formülü ile uluslarımıza kazandıralım felsefesi ile kurulmuş bir uluslararası faaliyette bulunan derneğiz. Eski Genel Başkanın faaliyetleri ne durumdaydı? Eski Genel Başkanımız Hong Kong Ticaret Ataşesi Koray Akgüloğlu ve Genel Başkan Yardımcımız Serap Akgüloğlu ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Çin’ce bölüm başkanı, Genel Sekreter olarak görev aldığı derneğimiz faaliyetlerine Ankara’da başlamıştır. Bunun ardından, Ticarete dayalı İstanbul ayrıca Kültür ve Turizme dayalı olarak da, Antalya şubemiz kurulmuştur. Bir ülkenin kültürünü ve dilini anlamadan ve bilmeden o ülkenin insanları ile anlaşmanın ve kaynaşmanın zor olacağı düşüncesiyle, Ankara ve İstanbul şubelerimizde ve daha sonra Antalya Şubemizde de, Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği protokolü yaparak, Azize Kahraman Halk Eğitim Müdürlüğü’nde Çin’ce kurslara başladık. Bu kursiyerlere bitirince sertifikaları verildi. Ayrıca bunun yanında bu güne kadar Antalya Şubesi olarak 4 yıl önce 30 kişilik bir heyetle Çin’e gittik. Çin’de gerek Büyükelçiliğimizde ve gerekse Ticaret Baş müşavirliğimizde toplantılar yaptık. Çin Uygur Bölgesi Ticaret Direktörlerini Antalya’da misafir ettik ve onları derneğimize üye yaparak bağlarımızı kuvvetlendirdik. Çin’deki tüm eyaletlerle faaliyetleri arttırmak amacıyla, çalışmalar yapmaktayız. Örneğin, Antalya Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yaparak ve bizzat resmi heyet olarak davet edilerek Çin’de, ÇİN Hayko ve Kunming şehirlerini Antalya’mızla kardeş şehir yapmak için kardeş şehir ön protokolünü imzaladık. İş münasebetleri için Çin’e gidişlerinizde zorluklarla karşılaşıyor musunuz..? Geçen yıl TÜRKİYE’de, ÇİN yılı ilan edilmişti. Bu münasebetle merkezimiz ile birlikte, Çin Büyükelçiliği galasına katıldık. Antalya’da değişik zamanlarda, bu münasebetle gelen Çin Gösteri grubuyla Konyaaltı Caddesinde müşterek gösterilerimiz halkın ilgisini çekti. Bu sene Sayın Valimiz Ahmet Altıparmak, BAKA ve derneğimiz Uygur Başkenti Urumiçi'nde geçmişte ulusal bazda, olan bir fuarın TÜRK ve ÇİN yetkilileri ile görüşmeler sonucunda, adı geçen fuar, Uluslararası AVRASYA fuarına dönüştü. 300 Bin metrekarelik fuar alanının 100 18 bin metrekaresi TÜRK sanayi bölgesi olarak hizmet vermeye başladı. Hatta ulaşım zorluklarını gidermek amacıyla, TÜRK Hava yolları - Çin hava yolları işbirliğiyle İstanbul’dan 6,5 saat süren uçak yolculuğu ile Uygur-Sincan Bölgesi başkenti Urumiçi’ne direkt seferler başlamıştır. İMO ANTALYA BÜLTEN . Bu doğrultuda, Kunming kardeş şehrimizin öğrenci grubunu 23 Nisan bayramında Antalya’da ağırladık. Yine Kunnming Belediye yetkililerinin Antalya’ya gelişleriyle ön protokol olarak imzaladığımız protokolü, Büyükşehir Belediye Başkanı ve yetkilileriyle icraata dönüştürdük. Çin, Türkiye’yi nasıl tanıyor? TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ HER TELDEN TÜÇİAD’ın İş birliğiyle, ÇİN’in en büyük tarım üretim ve teknolojisi olan 95 milyon nüfuslu Shandong eyaletine resmi davet üzerine Bürokrasi ve iş adamlarından oluşan 25 kişilik resmi bir heyetle gittik. Orada 2 şehir arasında işbirliği protokolü imzaladık. Özellikle Shandong un, başşehri Jinan’da Bakayla birlikte, Ticaret Odası Başkanları ile işbirliği protokolü imzaladık. İş adamlarımızı karşılıklı eşleştirme yaparak ticaretin arttırılmasına yönelik çalışmalarda bulunduk ve Başşehir Jinanda, TÜÇİAD bir Temsilciliğinin açılması konusunda prensip anlaşmasına vardık. Hatta, Çin Dili mezunu bir Türk öğrencimizi temsilci yetiştirmek üzere Çin devlet bursu ile okumasına destek olacaklar.. Nasıl Genel Merkezi Antalya’ya Kazandırdınız? Derneğimiz Antalya şubesi bunları yaparken, genel başkanımızın Polonya,ya Varşova Ticaret Baş Müşaviri olarak atanması, genel başkan yardımcımızın Amerika Şikago Baş Müşavirliğine atanması ve seçilen genel başkanımız Eser Holding Yön.Kur.Bşk.Yrd. Can Adiloğlu’nun Afrikada aldıkları ihalelerden ötürü çoğunlukla yurt dışında kalmaları sonucu ve hem Ankara’ya gelen Çin’li yetkililerin, hem de İstanbul’a gelenlerin özellikle Antalya ziyaretlerinde misafirlerimiz olarak bizzat bizim ağırlamamız ve başarılı bir şube başkanı ola- rak zaten şubeler genel koordinatörlüğünü bizzat ben yürüttüğüm için, bir taktir nişanesi olarak genel merkezin Antalya’ya alınıp, genel başkan olarak ahdi-vefa örneği gösterilip görev verilmesi Onur verici bir olaydı. TÜÇİAD olarak, hem yurt içinde, hem de Yurt dışında temsilcilikler ve şubeler açarak aynı zamanda konu ile ilgili derneklerle iş birliği yaparak, ülkemize ve işadamlarımıza faydalı hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Nitekim, İstanbul’da Çin’in güneyindeki eski başkenti Nanjing şehri Belediye Başkanı ve ekibiyle toplantılar yaptık. Eylül ekim aylarında TÜÇİAD olarak bizi ziyarete gelecekler ve bizler de, iş birliği kapılarımızı resmen açmış olacağız. Başta da belirttiğim gibi talep olması halinde Uygur bölgesindeki AVRASYA fuarına 1 Eylül 2013 tarihinde BAKA (Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Antalya, Isparta, Burdur illerini içine alan) gideceğiz. Sayın Genel Başkan, Yönetim Kurulunuz kimlerden oluşuyor..? Kemal Koçak - TÜÇİAD Genel Başkanı, Mahmut Ruhi Alpagot - Genel Başkan Yardımcısı, Bülent Yüksel - Genel Sekreter, Mustafa Satıcı - Genel Sayman, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı’nın İMO Bütçe Uygulama Esasları Kapsamında belirlemiş olduğu 2014 yılı üyelik aidatı 180TL(15TL/ay)dir. Aidat borçları için taksitlendirme imkanı sunulmakta olup, Üyelerimizin aidat borçlarını ödemeleri rica olunur. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 19 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TURİZM Peru - Bolivya Gezisi 09 - 20 Ekim 2013 Nurettin KORKMAZ* İnş. Yük. Müh. / Rehber Sevgili meslektaşlarım. 09-20 Ekim 2013 arası Güney Amerika’nın iki ülkesine bir gezim oldu. Bu gezi ile ilgili bilgi ve intibalarımı sizlerle paylaşmak istedim… İstanbul kalkış KLM Hava Yolları ile saat 06.00, Amsterdam’a varış 08.30. Amsterdam kalkış KLM ile 12.30 (Lima da saat 6.30), Lima’ya varış 18.30 Uçak: Boeing 777 300ER, 425 yolcu, 8 motor, hız 920 km/h,. Uçuş mesafesi max 12.000 km, ağırlık 351 ton, uzunluk 73,9 m Amsterdam-Lima 12 saat uçuş, 11.000 km, Lima Chavez Havalimanı rını ziyaret ediyoruz. 16.yy da finansmanı Dona Maria Guzman adındaki çocuksuz zengin bir dulun bütün parasını ve malını manastır için bağışlamasıyla 20.000 m² lik bir alanda kübik taşlarla tipik kolonyal stilde inşa edilen bu devasa yapı zamanında 450 rahibeye ev sahipliği yapmıştır. Burada geleneksel olarak aristokrat ailelerin en büyük kızları 10 yaşlarında bu manastıra verilerek olgun bir yaşa gelene dek burada kalırlardı. Arka planda Cancai yanardağı. Sonra Plaza Armas Meydanını geziyor, Kadetrali ziyaret ediyoruz. Daha sonra Puno’ya hareket için otobüsümüzdeki yerimizi alıp yola koyuluyoruz. Saat 18.00 sularında Aymara, Kechua ve Uros halklarının yaşadığı Puno’ya varıyoruz. Lima-Paracas-Candelabro - Ballestas Adası Peru’daki ilk uğrak yerimiz Paracas rıhtımı. Orada hızlı botlarla üzerinde Nasca’yı andıran çizgiler bulunan Candalabro adasını gözlemleyerek yola devam ediyor ve üzerinde milyonlarca kuş ve deniz hayvanı barındıran Ballestas adasına varıyoruz: Deniz aslanları, Peru pelikanları, Humboldt penguenlerini ve daha nice tanımadığımız milyonlarca kuşu temaşa ediyoruz. Buradaki milyonlarca kuşun Guana denilen gübresi muhtelif aralarla toplanarak tarımda kullanılıyor. Arequipa-Puno 1540’da İspanyollar tarafından kolonyal stilde inşa edilen bu 2325 m irtifadaki çoğu beyaz volkanik taşlardan yapılan binalardan dolayı beyaz şehir adı da verilen bu güzel Arequipa kentindeki Santa Katalina Manastı* İMO Antalya Şubesi Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü 20 İMO ANTALYA BÜLTEN . Puno - Titicaca Gölü - Tekila Adası Puno Kahvaltıdan sonra tekne ile yapacağımız yaklaşık 8560km² yüzölçümü ve denizden 3850 m yüksekliği ile dünyanın en yüksek gölü olan ve 60’ı Peru’ya %40’ı Bolivya’ya ait olan Titicaca gölü (Titicaca: Dumanlı renk puma anlamında) üzerindeki Uros yerlilerinin yaşadığı totora sazlarından yapılmış yüzen adalardan birine geliyoruz. Uros yerlileri TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TURİZM sazdan ada, ev, ve tekne yapıyorlar. Ana dilleri olarak Aymara dilini konuşuyorlar. İnka dili olan Kechua diline de hakimler. Uros halkının beslenmesi balık ve deniz kuşlarıyla sağlanıyor hatta sazın bir çeşidini de yiyecek olarak kullanıyorlar. Tekila Adası: 11 km² alanı, 7 km uzunluğu 1 km genişliği olan bu ada 3900 m irtifada bulunan dünyanın en yüksekte bulunan adasıdır. Titicaca gölünün en derin yeri 300 m yi buluyor. Yeni gelen bir kişi ancak 3 nesil sonra buraya adapte olabilir. Burada Keçualar yaşıyor ve ananelerine çok düşkünler. Keçuaların üç temel prensipleri var: Çalmayacaksın, tembellik yapmayacaksın, yalan söylemeyeceksin. İnançları: Tanrı sana paylaşasın diye veriyor. Bu nedenle paylaşım üst düzeyde. Güvenlik gücü yok. El kaldırma sistemi ile seçim yapılıyor ve 8 yönetici seçiliyor. Bu kişiler yalnız onlara mahsus olan Chamara denilen yelekleri giyer ellerinde bir asa ile dolaşırlar Seçim sonunda anlaşmazlıkların çözümü için bir de barış hakimi seçilir. Tekila’da 2000 kişi yaşıyor. Aralık-Nisan arası yağışlı, diğer aylar kurak. Totoro sazından tekne, ev ve müştemilat binaları yapıyorlar. Kantuta çiçeği Keçuaların çok sevdiği bir çiçek. Bu çiçek eskiden kralların taçlarını süslerdi, şimdi ise bayram günlerinde dekorasyon olarak kullanılıyor. Bakla, patates, balık ana yiyecekler. Tarımda gübre kullanılmıyor. Organik tarım. Mayıs ayı hasat dönemi. Çocuklar ve adamlar örgü ile gezerler. Keçualarda toprak çok önemli. Topraktan gelen toprağa döner diye düşünürler. Bere örmeyene kız verilmez. Coco yaprakları insanı rahatlatır. Coco yaprağı çiğ yenir. Önce şifacıya gidilir, bir netice alınamazsa doktora gidilir. Şamanlar hala görevdeler. Sarmaşık kaynatılıp buharından duman altı tütsüsü ananesi hala devam etmektedir. Kadınlar giydikleri geleneksel giysileri ve ev mefruşatını kendileri dokur. Bu giysiler ve ev mefruşatı rengarenktir, daha çok kırmızıya meyil vardır. İMO ANTALYA BÜLTEN . Puno - Deseguaderao - Tiahuanaco (Bolivya) - La Paz Bu gün kahvaltıdan sonra Deseguadero kasabasına hareket ediyoruz ve oradan Bolivya’ya geçiyoruz. Bolivya’daki ilk ziyaret mahallimiz MÖ 500 - MS 900 yılları arasına tarihlenen antik bir sit alanı Tiahuanaco. Titicaca gölünün 20 km güneydoğusundaki bu kültür kenti, zamanında ta Lima’ya kadar tesirini göstermiştir. Bu kültürde güneş kültü önemli yer tutuyordu. Güneş tanrısı, güneş tapınağı, güneş kapısı gibi güneşle alakalı birçok inanç ve eser geliştirilmiştir. İnançlarında yağmur duası ve yağmur merasimleri de mevcuttu. Buradaki arkeolojik buluntular devasa görünümde: Güneş kapısı, Ay kapısı, çeşitli mitolojik heykeller, tapınaklar, su kemerleri vb. O zamanlar burada yaşayan halkın, taş duvar, seramik, tekstil ve metal işçiliğinde çok ileri gittiği bu eserlerden anlaşılıyor. Duvarlara işlenen kedi, yılan, akbaba, geometrik şekiller ve insan benzeri kabartmalar da gerçekten üst düzeyde ustalık eserleri. Burada ölüler oturmuş vaziyette gömülüyordu. Zamanında burada 115.000 den fazla tarımla uğraşan halk yaşıyordu. Bu halk kalıntılardan da anlaşılacağı gibi mühendislik, mimari ve tıp alanında çok ileri gitmişti. Bu ziyaretten sonra La Paz’a doğru yola çıkıyor ve La Paz’ı geziyoruz. İspanyolca “Barış” anlamına gelen La Paz, Bolivya’nın yönetsel başkentidir. Ülke buradan yönetilir. Nüfusu bir milyonu aşkın olan La Paz denizden 3600 m yüksekliktedir. La Paz’da bizde olduğu gibi dolmuş minibüsleri çalışıyor. La Paz - Huatajata-Ay Adası - Güneş Adası - Copacabana - Pomata - Puno Kahvaltıdan sonra La Paz’dan ayrılıyor Titicaca Gölü kıyısındaki Huatajata’ya varıyoruz. Oradaki “And kökenleri ve ekoloji köyü”nde Altiplano müzesinde İnka ve Aymaras kültürleri hakkında bilgi alıyoruz. Kaptan Jacques Cousteau’nun Titicaca Gölüne yaptığı keşif ziyaretlerinde ona ve daha birçok meraklı TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 21 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TURİZM gezgine yardım ve eşlik eden Limachi kardeşlerle tanışıyoruz. Buradaki sazdan yapılmış ev ve tekneleri dolaşıyor, Fermin Limachi’den tekne yapımı hakkında kısa bir uygulama dersi alıyoruz. Buradan teknemizle Ay Adasına gidiyor orada “İnak Uyu” Güneş Bakireleri tapınağını geziyoruz. Bu tapınakta pek çok güzel İnka bakiresi kutsal ateşte tanrılara kurban edilmiştir.Sonra kutsal Güneş Adasına gidiyoruz.. Efsaneye göre Güneş imparatorluğunun bulunmasını sağlayan İnka çifti Manco Capac ve Mama Ocilo bu adada ortaya çıkmıştır. Buradaki kutsal merdivenlerden kutsal İnka su kaynağına çıkıyoruz. Bu kaynaktan içilen suyun sonsuz gençlik ve mutluluk verdiğine inanılmaktadır. Bu gezinin ardından adada güzel bir öğle yemeğinden sonra teknemizle Copacabana’ya gidiyor orada koloni dönemine ait bir mabeti görüp yola devam ediyoruz. Puno - Pucara - Raqchi Andahuaylillas - Cusco Kahvaltının ardından Cusco’ya doğru yola çıkıyoruz ve Pucara kentine varıyoruz. Deniz seviyesinden 3860 m yükseklikteki kentte kısa bir mola veriyoruz. Buradaki taş müzesini ziyaret ederek yola devam ediyoruz. Bu defa ki durağımız tipik bir İnka köyü Raqchi oluyor. Kille kaplı silindir taş duvarlarıyla Viracocha tapınağı kompleksi, bahçeli taş evleri, buğday siloları, saray kalıntısı, çeşmeleri ve İnka yollarından parçalar ile Raqchi gercekten görülmeye değer tarihi bir İnka yerleşkesi. Burada Cusco’nun asil tabakası yaşıyordu. Yola devam ediyoruz ve eski bir maden kasabası olan Andauaylillas’a geliyoruz. 22 İMO ANTALYA BÜLTEN . Cusco - Poroy - Machu Picchu - Cusco Kahvaltıdan sonra otobüsle Machu Picchu treni için Poroy’a hareket ediyoruz. Birçok belgesele konu olan üç saat sürecek olan bu tren yolculuğuna başlıyoruz. Tren yemyeşil sağı ve solunda yüksek dağlar yükselen muhteşem Machu Picchu vadisini kat ederek İnkaların Huayna Picchu dağının eteğinde 2400m irtifada İnka asil ve teokratik kastının kutsal kenti olarak inşa ettikleri Eski zirve anlamındaki Machu Pichu’ya varıyoruz İspanyollar tarafından yüzyıllar boyunca bulunamamış bu sayede bugünkü bozulmamış halini muhafaza edebilmiştir. Kent ancak 1911’de Amerikalı araştırıcı Hiram Bingham tarafından keşfedilmiştir. Bir benzeri olmayan konumu, mimarisi ve inşasındaki dahilik, bu İnka arkeolojik sit alanını dünyanın sayılı harikalarından biri yapıyor. Machu Picchu iki bölüme ayrılmıştır. Bir bölümü tarım için ayrılmış ve tarım yapılacak teraslarla donatılmıştır. Bu bölüm kentin güneyinde yer alıyor. Diğer bölüm ise tapınak, saray, ev ve çeşitli müştemilat binalarıyla donatılmış olan yerleşke yeri. Burada çeşitli tapınaklar, rahipler ve rahibeler için konutlar, kralın saray erkanı ve kendisi saraylar ve daha birçok bina yer almaktadır. Yerleşke bölümü diğer bölümden hendek ve yüksek taş duvarlarla ayrılmıştır. Bu bölüme bir gözetim kulesinin bulunduğu büyük bir kapıdan giriliyordu. Görülmeye değer eserlere gelince: Güneş tapınağı, Kral sarayları, piramit, dini merasim meydanları, çeşitli tapınaklar, askeri binalar vb. Güneş Tapınağı: Üç penceresi bulunuyor. İki penceresinden yaz mevsiminin bittiği 21. Aralıkta içeriye güneş ışınları sızıyor. Diğer pencereden ise; kış mevsiminin TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TURİZM sona erdiği 21 Haziran'da içeriye güneş ışınları sızıyor. Bu pencerelerden içeriye yılanlar girdiği için bu pencerelere yılan pencereleri de denmektedir. Akbaba Tapınağı: Akbaba leş yediğinden İnkalar düşmanlarının leşlerini akbabalara sunmuşlar ve bu kuşu tanrı gibi kutsamışlardır. Bu tapınakta akbaba gökten aldığı iyi bir haberi bereket tanrısına, yani toprağa ilettiği canlandırılmış. İntihuatana (Güneşin yerle birleştiği yer): Kış güneşi sonunda İnkalar, merasim düzenleyerek kraldan uzun ve yeni günleri başlatması; bu mekandan ayrılmaması için ricada bulunurlar. Mevsimlerde bu kült taşı üzerinden takip edilirdi. İnkalar mevsimlerin yeni bir başlangıç olduğuna inandıkları gibi, ölümün de yeni bir başlangıç olduğuna inanırlardı. Machu Picchu ve çevresinde 250 civarında orkide cinsi tespit edilmiştir. İspanyolların Peru’yu işgalinden sonra İnkalar bu bölgeyi terk etmişlerdir. Kale ağırlığı 20 ton civarında olan blok taşlardan inşa edilmiştir. Cusco: 3416 m yükseklikteki 12 dağ kütlesinin ortasındaki ovada kurulan bu kent ayni isimli eyaletin başkentidir. Nüfusu 350.000 civarındadır. Şehir baş piskoposluk ve üniversite merkezidir. Şehrin kurulmasına 13. yy'da başlanmış, 1400'lerde kral Sapa Inka Pachacuti devrinde tamamlanmıştır. İnka devletinin baş şehri olan Cusco tüm Güney Amerika’nın en güçlü ve en büyük şehriydi ve İnkalar için Mekke gibi kutsal bir merkezdi. Cusco’da her yıl 24 Haziran günü İnti Raymi yani Güneş’e Merhaba Bayramı muhteşem görsel şölen olarak günümüzde de sürdürülüyor. Cusco bugün meydanları, katedral ve çarşılarıyla kolonyal stilde İspanyol izleri taşıyan bir görünümdedir. Halkının çoğunluğu Kechua dili konuşuyor. Cusco, Machu Picchu’ya ulaşımın merkezi durumunda olduğundan dünyaca ünlü hale gelmiştir. Tambomachay - Pukapukara - Kenko - Sacsayhuaman - Cusco - Lima Kahvaltıdan hemen sonra 3700m’deki Tambomachay’da halen bölgeye su sağlayan su kompleksini görmeye gidiyoruz. Bu kompleks üç katlı ve harç kullanılmadan inşa edilmiş. En üst kısımdaki dört hücre İnkaların kutsalları olan yer, gök, ay ve güneşi ve dört yönü ifade ediyor. İkili akan su, gün ve geceyi, ve kadın erkek çiftini simgeliyor. Çiftten olan doğum ise bereketi simgeliyor. Burada bereket tanrısına dualar edilip kurbanlar kesilirdi. Pukapukara (Kırmızı Kale): Kale tüm çevresine hakim bir vaziyette konuşlandırılmış yollar üzerinde bir kontrol noktası. Ürün ve kalitesinin kontrolü buralarda yapılırdı. Kenko: Büyük bir kaya içine oyulmuş labirent bir yol ve yolun sonunda kayadan kazanılmış düz bir masa bulunuyor. Tanrıya adağını yerine getirmek isteyen kimse, labirent yolu takip ederek bu taş masaya geliyor burada tanrıya dua edip kurbanını kesiyordu. Tanrıya karşı beş defa ayni günah işlenirse yeraltından yer üstüne ancak kralın kararı ile çıkılabilirdi. KENKO bu hususta da günah çıkarma merkeziydi. Günah çıkarılırken tanrılara mutlaka bir sunu yapılırdı. Sacsayhuaman Kalesi: 1460 yılında İnka Pachacutec tarafından inşasına başlatılan bu kompleks siyasi, askeri ve dini merasimlerin yapıldığı bir merkezdi. Kale arka arkaya aralıklı üç duvarın zik zak yapmasıyla oluşmuştur. İMO ANTALYA BÜLTEN . Lima: Peru’nun başkentidir ve 10 milyona yakın bir nüfusu vardır. Bir liman kentidir. Lima, And Dağlarının hemen eteğinde Pasifik Okyanusu kenarında Rimac Nehri vadisinde 1535’de İspanyol istila orduları komutanı Francisco Pizarro tarafında inşa edilmeye başlandı. Önce İspanyol asilleri için yazlık villalar yapıldı. Pizarro bu kentin inşasıyla bir taraftan Güney Amerika’nın fethinin tamamlandığını göstermek istiyor, diğer taraftan da bir koloni idare merkezi tesis etmek istiyordu. Şu talihe bakın ki Pizarro kurduğu bu şehirde 26 Haziran 1541’de Martin Bilbao tarafından bir kılıç darbesiyle öldürülüyor. Şehir meydanları kilise ve yollarıyla tipik İspanyol kolonyal stilde inşa edilmiş. Bugün Lima’da yapılaşma had safhada. Yapılaşma alanları sürekli artarken tarım alanları azalıyor. Her şey ülkenin diğer bölgelerinden geliyor. Güney Amerika’nın en büyük limanı burası. Buradan Brezilya’ya yeni bir karayolu yapılıyor. Bu yolun trafiği rahatlatacağı düşünülüyor. İnkaların buraya geliş tarihi ise 1470. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 23 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ TURİZM Peru’daki son öğle yemeğimizi Lima’nın Pazifik kenarındaki bir rıhtım üzerinde olan restoran LA ROSA NAUTICA’da alıyoruz. ları vasıtasıyla konuşurdu. Kralın ana hatunu Coya yanında daha bir çok hatunu daha vardı. Yemeğini altın tabaklarda yer, büyük bir altın küpe takar, ipek yumuşaklığında çok şık elbiseler giyerdi. Ölünce mumyalanıp güzel elbiseler giydirilmiş olarak saraydaki bir katafalkta sürekli olarak yerini alırdı. Onun bu mevcudiyeti hanedanın varlığını güçlendirirdi. Sevdiği hanımı ve hizmetçileri boyunları kırılarak ona hizmet etmek için onun yanına gönderilirdi. Bütün bunlar büyük bir seremoniyal merasimle adet ve göreneklere uygun olarak gerçekleştirilirdi. İnkalarda imece usulü vardı ve dayanışma üst seviyedeydi ve yardımlaşma hususundaki temel felsefeleri “Tanrı sana paylaşasın diye veriyor” ve “Aldığının karşılığını vermelisin”. İNKALAR İnka devleti bir hanedanlık olarak 1250’de Manco Capak tarafından Cusco’da kurulur ve Cusco başşehir yapılır. 9. Kral Pachacutec ülkenin sınırlarını Kolombiya’nın güneyinden Şili’inin ortalarına kadar genişletir. 1553 de son İnka kralı Atahualpa’nın İspanyollar tarafından öldürülmesiyle İnka devleti sona erer. İnkaların gelişiyle bölgeye barış gelmiştir. Ülke çok güzel organize edilmiş memurlar tarafından idare ediliyordu. İnkalar, yalnız sosyal ve ekonomik planlamada, tıp, astronomi, genetik te değil mühendislik ve mimaride de çok ileriydiler. Ancak tekerleği bilmiyorlardı. Ülkenin uzak köşelerine, dağlarının zirvelerine kadar ulaşımı sağlayan 40.000 km yol yapmış, vadileri ve nehirleri asma köprüler ile geçmişlerdir. Bu yol köprülerden büyük bir kısmı hala işlevin devam ettirmektedir. İnkalarda temel olarak 3S formülünün uygulaması kabul edilmişti. Simetri, Sağlamlık ve Sadelik. Yamaçlarda yaptıkları teraslarla tarım alanlarını genişletmişlerdi. Bu alanlar da hala kullanılıyor. İnkalar, ülkedeki çeşitli kültür ve coğrafyadaki insanları bir araya getirip birleştirme hususunda da büyük başarı göstermişlerdir. İnkalar, tek evrensel tanrı olarak Wiraqocha’ya inanır, ışığı ve enerji sayesinde her şeye hayat veren ana tanrı Güneşe taparlar, bunun yanında Ay, Şimşek, Dağlar ve Akbaba’yı da tanrısal olarak görürlerdi. Kral Güneşin oğlu idi. Kral aileyi ve halkını her yerde korumakla yükümlü idi. Halkın rahat yaşaması kral için çok önemliydi çünkü halk rahatsa kral da rahattı. İnka kralları tanrı gibi kabul edilir, sıradan insanlar kralın huzuruna ancak sırtlarında bir yükle yere doğru eğilerek kabul edilirlerdi. Kralın gözüne kimse bakamazdı. Kral halkla tercüman- 24 İMO ANTALYA BÜLTEN . İnkalar, ışıkla çalışıp şifa yollarını bulmak üzerine, ruhsal alanda benzersiz yöntemler geliştirmişlerdir. Şamanlar bireyin kendisini arındırabilmesi için kullandıkları çarka Şifa Çarkı denilir. İnsanın ruhsal dönüşümünü simgeleyen bu çarkın 4 aşaması veya dört yönü vardır. Her yön güçlü bir hayvanla simgelenir. Her aşamanın ruhsal gelişmeyi tamamlayan törenleri vardır. Ana amaç, bedene huzur ve denge getirmektir. Güney: Yılanla sembolize edilir. Şifacı, geçmişin yükünden kurtulma. Batı: Puma ile sembolize edilir. Gökkuşağı Köprüsü, barış yolu. Kuzey: Sinekkuşu. Esrarengiz öğretiler. Doğu: Kondor. Önsezi, dünyaya barış getirmek. Devlet, 4 bölgeye ayrılıyordu, kendi içinde de 10 aile birimine bölünmüştü. İnka dili Keçuacadır. İnkalar üçlü sisteme inanırlar: Gök, Yeryüzü ve Yer altı. İnkalarda Tanrıyı gücendiren yenik sayılırdı. Bu nedenle tanrılara saygı ve kurban verme üst seviyedeydi. İnkalar Quipu denilen renkli iplere atılan düğüm yazısı kullanırlardı. Bu yazı hala çözülememiştir. Ticaret daha çok trampa sistemine dayanırdı. Ölüler güherçileyle önce kurutulur sonra mumyalanırdı. Eğitim asiller için vardı. Cusco’da asil çocukları için okullar açılmıştı. 300 çeşit patates, 25 farklı mısır ve birçok kaktüs türü yetiştirmeyi başarmışlardı. Diğer tarım ürünleri ise; coco, buğday, mısır, kabak, ananastı. Patates, kabak ve ananas, And Dağları bölgesinden dünyaya yayılmıştır. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SAĞLIK Hepimiz İçin Uygulamalı Spor Metin UTKU İnş. Müh. Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği 7’den 70’e sağlıklı yaşam için SABAH SPORLARI ilgi ile devam etmektedir. Haftanın dört günü (Salı - Perşembe - Cumartesi - Pazar) günleri saat 07.00 ile 08.00 arasında Antalya CAMPİRAMİT alanında, müzik ve uzman spor eğitmeni Sn. Tuçe Yağmur YELEKCİ’nin önderliğinde ücretsiz olarak halka açık faaliyet iklim ve hava koşulları elverdiği ölçüde vatandaşların ve üyelerimizin de katılımı ile devam etmektedir. Büyükşehir Belediye Başkanlarından Sn. Bekir KUMBUL’un başlattığı, zaman zaman intikaya uğrasa da bugün Sn. Mustafa AKAYDIN’ında sağladığı imkanlarla devam eden sabah sporları etkinliği, her yaş gurubuna hitap edecek şekilde ve öğretmeninde özverili çabaları ile yürütülmektedir. Katılımcıların yaş ortalaması 35 - 45 olup, şeker, tansiyon, guatr, ortopedik ve psikolojik sorunları olanlar için bile bir rehabilitasyon ünitesi gibi sessiz, reklamsız ve abartısız devam eden faaliyetlere katılanlar hayatlarından çok memnunlar. Çoğu kimsenin öncelikle zayıflamak için başlattığı spor faaliyetleri, aslında insanları zayıflatmayıp metabolizmanın daha fonksiyonel çalışmasını sağlayıp, insanları günlük stresten, çaresizlikten, umutsuzluktan soyutlayarak kendilerine güvenen, yaşama sevincini ve hayata bağlılık duygularını en üst düzeye çıkartarak daha kaliteli bir yaşam ortamını hazırlamaktadır. Herkesin bilipte uygulayamadığı iki önemli husus toplu İMO ANTALYA BÜLTEN . spor sayesinde aşılmaktadır. Birincisi sporda devamlılık bilincinin oluşturulması, ikincisi ise, münferiden yapılan sporda yürüyüş vs de kişi spor yaparken sorunlarından soyutlanamadığı için yürürken, spor yaparken sorunları da bünyesinde taşımakta ve onlardan soyutlanamamaktadır. Toplu yapılan sporda ise verilen komut muvacehesinde göz, beyin, vücut üçlüsü kombine çalıştığından kişi sorunlarını geçici bir sürede olsa bir kenara bırakarak maksimum bir güven ve yaşama arzusu ile güne daha canlı başlayabilmektedir. Sağlığımız yarınlarımız ve bizden sonraki genç kuşaklara sağlıklı yaşamın idamesini empoze edebilmek için öncelikle biz yetişkinlerin önderliğinde sporun toplu yapılması ile evlerde tv ye esir olan ev hanımları, bilgisayar ve telefon bağımlılığına tutulan gençlerimizi biraz olsun sanal ortamdan çıkarak hareketliliğin, aktifliğin mutluluğunu yaşamaları için sabah sporlarının faydalı olduğuna inanıyor, katkı koyan, imkan sağlayan ve katılımı ile destek veren herkese teşekkür eder sağlıklı yaşamın sırrı olarak hareketlilik ve canlılıklarının devamı için tüm üye eş ve çocuklarında katılmalarını diliyorum. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 25 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Bir Seminerin Ardından Nurettin KORKMAZ* İnş. Yük. Müh. / Rehber Konuşmacı olarak Su Politikaları Uzmanı Dursun YILDIZ'ın katıldığı, İMO Antalya Şubesi tarafından düzenlenen ‘Yerelden Küresele Su ve Enerji Yönetimi’, ‘Enerji Politikalarımız ve Hes’ler’, ‘Bütün şehirlerde Yeni Su Yönetimleri’, ‘Su ve Enerjinin Yönetim İlişkisi ve Geleceği’ konulu seminer; 15 Kasım 2013 tarihinde Şubemiz Atatürk Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Su yönetiminde yeniden yapılanma dönemidir. Avrupa Birliği, Türkiye’den bu başlıktaki şartları yerine getirmesini istiyor. Ama Türkiye’nin bu konuda henüz somut bir hazırlığı yok. Birçok taslak düşünce mevcut ama bunların nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirileceği henüz belli değil. Yetki karmaşası sürüyor. Su kaynakları bakanlığı kuruldu. DSİ reorganize edilecek ama hangi görevi üslenecek belli değil. Sayın Yıldız bu seminerde özetle şu noktalara değindi: Bütün dünyada olduğu gibi bizde de enerjiye olan ihtiyaç süratle artmaktadır. Bu sebepten su kaynaklarının yanında yer, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilen enerji kaynaklarına da yer verilmelidir. Türkiye bütçesi en büyük dış ticaret açığını enerji alanında vermektedir. Bu açık 2012'de 60 milyar doları bulmuştu. * İMO Antalya Şubesi Basın Yayın Komisyonu Koordinatörü 26 İMO ANTALYA BÜLTEN . 25 Havzaya ayrılan ülke sularının idaresinde havza bazında da bazı kurumların hayata geçirilmesi düşünülüyor. Hesler iyi planlanamadı. CED süreci tamamlanmadan yanlış kişilere yanlış yerlerde HES inşası izni verilerek doğaya büyük zarar verildi. İstenilen enerji de üretilemedi. Bu konu bilimsel olarak yeniden gözden geçirilmeli ve her önüne gelene izin verilmemelidir. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER EN MERKEZD “3. Su Yapıları Sempozyumu” tamamlandı… Haluk SELÇUK* İnş. Müh. Değerli Konuklar, Ancak, suyun tüketildikçe ve bilinçsiz kullanıldıkça azaldığını, azaldığı oranda da alınır-satılır bir meta gibi işleme tabi tutulduğunu ifade etmek gerekir. İMO’nun düzenlediği, İMO Ankara Şubesinin yürütücülüğünü yaptığı “3. Su Yapıları Sempozyumu” 7-8 Aralık 2013 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi. Su kısıtlıdır. Buna karşılık talep ise her geçen gün artmaktadır. Son 10 yılda, küresel bazda su talebinin 6-7 kat arttığı tahmin edilmektedir. Bu durum nüfus artış oranından hayli fazladır. Yaklaşık 300 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen sempozyumda, insan hayatına birebir dokunan su yapıları tüm yönleriyle ele alındı; üniversite, kamu kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör ve meslek odaları bir araya getirilerek mevcut durum, sorunlar ve çözüm önerileri ile geleceğe yönelik öngörüler değerlendirildi. Bilinmektedir ki, dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insan temiz sudan mahrumdur. 2,6 milyar insan arıtma tesislerinden geçirilmemiş su kullanmaktadır. Her yıl 6 milyona yakın insan dizanteri, kolera, ishal gibi temiz suya ulaşamama nedeniyle bulaşan hastalıklardan yaşamını yitirmektedir. Birleşmiş Milletlere göre; 2025 yılında dünya nüfusunun tahminen üçte ikisi temiz ve içilebilir sudan mahrum kalacaktır. Türkiye’nin bu tablo içerisindeki yeri ise geleceğe dair kaygıları artırmaktadır. İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç’in Su Yapıları Sempozyumu’nda yaptığı konuşma bilgilerinize sunulmuştur. Öncelikle şunu belirtmek durumundayız. Türkiye sanıldığı gibi su kaynakları açısından zengin bir ülke değildir. Daha açık bir ifade ile Türkiye, su stresi çeken bir ülkeden su fakiri bir ülke olmaya doğru hızla yol almaktadır. Değerli Meslektaşlarım, Değerli Katılımcılar, Su Yapıları Sempozyum programı, bu zeminde yapılacak tartışmaların zenginliğini ve derinliğini göz önüne sermektedir. Bu sempozyum bir yandan su yapılarının planlanmasını, projelendirilmesini, işletilmesini, denetim ve güvenliğini ayrıca çeşitli örneklerle tarihsel gelişimini irdelerken, diğer yandan su politikalarındaki farklı yaklaşımları, su yönetimini, sürdürülebilirliğini, enerji üretimindeki yerini, doğa ve çevre ilişkisini, konuyla ilgili mevzuat tartışmalarını, ulusal ve uluslararası örnekleri içerecek şekilde değerlendirecektir. * İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi İMO ANTALYA BÜLTEN . Tam da bu noktada, suyun kamusallığının önemine dikkatleri çekmek gerekmektedir. Su kaynakları birçok ülkede devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmaktadır. Su kaynaklarının içme-kullanma, tarımsal sulama, endüstri suyu veya enerji üretimi amacıyla tüm kullanıcıların hizmetine sunulması devletin önemli görevleri içinde yer almakta ve bu hizmetler kamu hizmeti olarak adlandırılmaktadır. Kamu Hizmeti: Hukuksal olarak "Belli bir zamanda ve mekanda ortaya çıkan, sürekli ve düzenli bir şekilde tatmin edilmesi gereken genel ve kolektif özellikler arz eden bir ihtiyacın karşılanması için yapılan faaliyetler" olarak tanımlanmaktadır. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 27 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Belirtilen bu tanımdan hareketle su teminine yönelik faaliyetler pek çok ülkede halen kamu kurum ve kuruluşları eliyle yürütülmektedir. Ancak özellikle az gelişmiş ülkelerde kamu hizmeti verilen alanlar daraltılmakta ve bu hizmetler piyasa koşullarının serbest pazar ilişkilerine terk edilmeye başlanmaktadır. Roma Hukukundan bu yana insanoğlunun egemenlik kuramadığı ve özel mülkiyete konu edemediği varlıkların başında su gelmektedir. Ancak bu doğal kaynak, son dönemlerde uluslararası şirketlerin su egemenliği kurma niyetlerine bağlı olarak tartışma gündemine gelmiştir. Uygulamaya konulan küresel ekonomik politikalar suyu, bedeli piyasa gerekleri doğrultusunda müşteri tarafından karşılanması gereken ticari bir meta olarak ele almıştır. Ülkelerdeki su kaynaklarının küresel şirketlerin doğrudan yatırım ve işletme alanı olabilmesi için, o ülkedeki su yönetiminin öncelikle kamunun elinden alınmasını gerektirmektedir. Günümüzde, dünyanın pek çok yerinde su, mülkiyeti ve işletmeciliği ile birlikte kamu yönetiminin tekelindedir. Su hizmetlerinin, ortalama olarak, Asya ülkelerinde %99’u, Afrika’da 97’si, Orta ve Doğu Avrupa ile Güney Amerika’da % 96’sı, Kuzey Amerika’da % 95’i Batı Avrupa ülkelerinde % 80’i kamu kurumları tarafından yönetilmektedir. Ancak son 20-30 yıllık süreçte gelişen ve suyu metalaştıran küresel politikalar sonunda dünya nüfusunun yaklaşık %5’inin kullandığı suyun yönetimi uluslararası şirketlere geçmiştir. Fakat bu süreç planlandığı gibi ilerlememiş ve su kaynakları üzerinde küresel çapta ilerleyen hegemonya çabaları, Arjantin, Bolivya, Gana, Filipinler, Güney Afrika ve Nikaragua gibi ülkelerde büyük toplumsal muhalefetle karşılaşmıştır. Ülkemizde ise, nüfus artışı, kirlenme, küresel ısınma ve küresel güçlerin kontrolünün baskısı altında olan su kaynaklarımızla ilgili sorunlara, su yönetimindeki çok başlılık ve ulusal bir politika oluşturmadaki eksiklikler de eklenince sorun kronik bir duruma gelmiş ve çözüm ülke dışından ithal edilecek reçetelerde aranmaya başlanmıştır. Yani Dünya Bankası ve İMF direktifleri su politikalarımızın yönünü belirler duruma gelmiştir. Su gibi bir toplumsal değerin, küresel su şirketlerinin kâr hesaplarına terk edilmesi kabul edilemez. Öte yandan, tüm insanlığın yaşamsal gereksinmesi olan böyle bir varlığın, gelişmiş ülkelerin arala- 28 İMO ANTALYA BÜLTEN . rında dünya genelinde yürüttükleri egemenlik ve hegemonya savaşının emrine terk edilemeyeceği de açıktır. Dolayısıyla küresel ölçekli politikaların etkileri görülmeli, ulusal ve toplumsal çıkarlarımızın ortadan kaldırılması sonucunu yaratacak politika ve uygulamalara karşı durulmalıdır. Geliştirilmeyi bekleyen su potansiyelimize karşı su yönetimindeki çok parçalı yapının ortaya çıkardığı olumsuzluklar su kaynakları yönetiminin kurumsal yapısının kapsamlı bir biçimde yenilenmesini gerektirmektedir. Bu yeni kurumsal yapı tercih edilecek teknik, ekonomik ve sosyal politikalar temelinde şekillenmelidir. Bu politikaların tespitinde ülkemize özgü koşullar dikkate alınmalıdır. Tüm bunların gerçekleştirilebilmesi için su yönetiminin kurumsal yapısının oluşturulmasında bu hizmetin bir kamu hizmeti olduğu ve kamu yararı anlayışı gözetilerek ele alınması gerektiği mutlaka dikkate alınmalıdır. Ancak, Orman ve Su işleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Su Kanunu Taslağının bu anlayıştan oldukça uzak bir şekilde hazırlandığı görülmektedir. • Tasarı "Su için temel bir kanun" değil, "Su Tahsis Kanunu" tasarısıdır. • Suyun ticari bir meta olarak piyasaya sunulmasının son adımı olarak özelleştirme amacına hizmet etmesi açısından yasa tasarısında suya bir "kaynak" olarak yaklaşılmakta, sadece kullanıma yönelik bir meta şeklinde ele alınmaktadır. • Tasarı ile yeraltı ve yer üstü tüm su kaynaklarının 49 yıllığına devredilmesi, özelleştirilmesi, yerli ve yabancı tekellere satılması öngörülmektedir. • Bu tasarı Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki, topluma ait, ülkenin tüm su varlığının/kaynaklarının en kısa yoldan özel sektöre devrini düzenleyen bir kanun tasarısıdır. • "Suyun yönetimi karşılığında ücretlendirilmesi" yaklaşımının, temel bir hak olarak su ihtiyaçlarının karşılanması ile bağdaşması mümkün değildir. Sonuç olarak, Su kaynaklarımız, Toplumsal bir değerdir. Kamu mülkiyetinde ve kamu işletmeciliğinde kalmak zorundadır. Piyasa malı haline getirilmesi asla kabul edilemez. Bu duygu ve düşüncelerle sempozyum çalışmalarına başarılar diliyor, saygılar sunuyorum. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER EN MERKEZD İnşaat Mühendisliği Eğitimi Masaya Yatırıldı… İnşaat mühendisliği eğitimine ilişkin sorunların, en doğru şekilde ancak sorunu yaşayanlarınca tespit edebileceğini belirten Yüzgeç, eğitim sorunlarının meslek camiasını, mesleği ve toplumun tamamını etkiliyor olması nedeniyle çözüm geliştirme noktasında kolektif bir çabaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Odamızın inşaat mühendisliği eğitiminin sorunlarını tespit etmek, çözüm önerileri geliştirmek ve yeni bir vizyon oluşturmak amacıyla Antalya`da düzenlediği II. Bölüm Başkanları Toplantısı, 54 İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanının katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantı İMO İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulu`nun (İMEK) desteğiyle 18-19 Ocak 2014 tarihlerinde düzenlendi. İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, II. Başkan Şükrü Erdem, Sekreter Üye Levent Darı, Sayman Üye Nevzat Ersan, Yönetim Kurulu Üyeleri Galip Kılınç, Cihat Mazmanoğlu ve Tansel Önal, İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve İMEK Üyeleri ile İMO Genel Sekreteri Ayşegül Bildirici Suna`nın hazır bulunduğu toplantıda İMEK tarafından hazırlanan İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporu beş oturumda değerlendirildi. Oturumlarda inşaat mühendisliği eğitiminin durumu, inşaat mühendisliğindeki gelişmeler ve eğilimler, eğitim müfredatı, öğretim metotları, öğrenci özellikleri, aktif öğrenme ve öğretme yöntemleri, öğretim görevlilerinin nitelikleri, devlet ve vakıf üniversitelerinin sorunları ile İMEK tarafından hazırlanan anket tartışmaya açıldı. Toplantının açılışında söz alan İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Odanın çağrısına yanıt veren ve toplantıya katılan tüm bölüm başkanlarına teşekkür ederek konuşmasına başladı. Yüzgeç inşaat mühendisliği eğitiminin sorunlarını tespit etmek ve çözüm üretmek amacıyla kalıcı, üretken ve devamlılığı olan bir platform oluşturmanın çok önemli olduğuna dikkat çekti İMO ANTALYA BÜLTEN İMO'nun ve TMMOB`nin eğitim sorunlarını çözmek amacıyla çok sayıda etkinlik düzenlediğini hatırlatan Yüzgeç, "İMO bu güne kadar inşaat mühendisliği eğitimini ele alan pek çok etkinlikler düzenledi. Yıllar içerisinde forumlar, paneller, sempozyumlar gerçekleştirdi. Anketler, araştırmalar yaptı, bunları raporlaştırdı özel yayınlar çıkardı. Etkinliklerinde sorunları teşhis etti, sonuçlarını değerlendirdi ve çözüm yollarını üretti. Ancak, bir yandan böylesine anlamlı ve kayda değer bir çalışma yürütülürken, diğer yandan mühendislik eğitiminin hatta tüm yükseköğretimin özellikle 2000`li yılların ikinci yarısından itibaren sürekli gerilediğini ve nitelik kaybına uğradığını görmek kuşkusuz ki hayal kırıklığına yol açmaktadır. Eğer bizlerin uyarıları, itirazları, direnci, alternatifleri ve bizler gibi toplumun aydın kesimlerinin duyarlılığı olmasaydı inanız ki, daha vahim sorun ve bunların sonuçları ile karşılaşıyor olabilirdik" dedi. En yetkili ağızların Türkiye'nin konumu ve Müslüman bir ülke olması nedeniyle icat ve buluş yapamadığı beyanlarında bulunduğunu belirten Yüzgeç, "Şimdi sormak lazım, bu ülke Müslüman olduğu için mi buluş yapamıyor? Bu durum ülkenin coğrafyasından kaynaklanıyor ise bu topraklar medeniyetin beşiği olarak anılmıyor muydu? Bu toplumun tarihini diğer toplumlardan ayıran fark nedir ki 'ara eleman' olarak kalmaya mahkumdur? Bu ülke 100 yıl öncesinde tarım toplumu zincirini kırmak için kabuk değiştirmedi mi? Böylesi bir düşüncenin iler tutar bir yanı yoktur" diye konuştu. Yüzgeç: geriyi hedefleyen bir perspektifle eğitim dizayn etmek köle toplum yaratmaktır Dünyadaki gelişim sürecinin sanayi . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 29 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER toplumu ve teknoloji toplumu evresini geride bırakarak bilgi toplumu evresini olgunlaştırdığını kaydeden Yüzgeç, Türkiye`de böylesine geriyi hedefleyen bir perspektif ile eğitim dizayn etmenin köle toplum yaratmaktan başka bir anlam taşımadığına dikkat çekti. YÖK uygulamalarını değerlendiren Yüzgeç, ara eleman sorununun yok sayılamayacağını ancak YÖK`ün bu duruma bulduğu çözümün de kabul edilemeyeceğini kaydetti. YÖK`ün bulduğu çözümlerin mühendisleri ara elemana dönüştürmekten başka bir anlam taşımadığını belirten Yüzgeç, "Mühendis unvanıyla öğrenci yetiştiren Teknoloji Fakülteleri, fark dersleriyle mühendislik unvanı kazanacak olan Teknik Eğitim Fakültelerinin yaklaşık 70 bin mezunu. Bunların hepsi yukarıdan aşağıya yerleştirilmeye çalışılan politikaların ürünleridir" dedi. Denklik uygulamalarına da dikkat çeken Yüzgeç şöyle konuştu: "YÖK'ün 2006'dan bu yana Denklik uygulamasında yaratmış olduğu kuralsızlık nedeniyle, yurt dışında parayla satılan diplomalar ülkemizde geçerli hale gelmeye başlamıştır. Bizlerin mühendislik eğitimini ileri taşımak, mevcudu geliştirmek, çağdaş normlara göre yeniden şekillendirmek için çaba sarf etmesi gerekirken, daha işin ABC'sini bu işin başındakilerine anlatmak durumunda kalıyoruz. Mühendislik eğitiminin akıllı ve hevesli kişiler tarafından alınabilecek bir formasyon meselesi olduğunu, mevcut bölümlerin bile pek çoğunun bu formasyonu öğrencilerine kazandırmaya yeterli olmadığını dile getirirken; onlar mühendislik unvanını ulufe niyetine dağıtma eğilimindeler" İMEK Başkanı Güney Özcebe ise Bölüm Başkanları Toplantılarının artık kurumsal bir nitelik kazandığına dikkat çekti. Bu toplantıda 54 bölüm başkanının bir araya gelmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Özcebe, gerek devlet, gerek vakıf üniversitelerinin kendi pratiklerini gözden geçirerek ortak faaliyetler içerisinde olmaları gerektiğini belirtti. Bu toplantının ortak faaliyet yürütmek adına önemli bir adım olduğunu kaydeden Özcebe, İMO Yönetim Kurulu'na İMEK Üyelerine katkılarından dolayı teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporu`nun değerlendirildiği oturumlara geçildi. Oturumların moderatörlüğünü Uğur Ersoy, raportörlüğünü Selman Sağlam yaptı. İlk oturumda İMEK Raportörü Cenan Mertol raporun sunumunu yaptı. Diğer oturumlarda sırasıyla "İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Durum Tespiti", "İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Ne Öğretilmeli / Nasıl Öğretilmeli?", "İnşaat Mühendisliği Eğitiminde Kimler Öğretmeli / Kimler Öğrenmeli?", "Beklentiler ve Sonuç" başlıkları değerlendirildi. Toplantının sonuç bildirgesi ve İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporu`nun son hali kamuoyu ve yetkililerle paylaşılacak. Yüzgeç, tam da böylesi bir atmosferde inşaat mühendisliği eğitiminin vizyonunu tartışmak üzere bir araya gelmenin çok anlamlı olduğunu belirtti. Sorunlar ortak ise çözümler de ortak olacaktır diyen Yüzgeç, mesleki dayanışma ile devasa gibi görünen pek çok sorunun kolayca çözülebileceğine inandıklarını söyledi. Yüzgeç, bu toplantı sonunda olgunlaşacak olan İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporu`nun herkes için bir yol haritası olacağına inandığını belirtti. 30 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER 19 Aralık İnşaat Mühendisleri Günü İnşaat Mühendisleri Odasının 59., Şubemizin 25. Kuruluş yıldönümü 14-15 Aralık 2013 tarihlerinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. İnşaat Mühendisleri Odasının 59. Antalya Şubemizin 25. kuruluş yılında “19 Aralık İnşaat Mühendisleri Gününü” kutlamanın mutluluğunu ve coşkusunu yaşıyoruz. Geçirdiğimiz 25 yıla baktığımızda zor koşullar altında hizmet verildiğini ve kıt kaynaklara rağmen geçmiş yönetim kurullarımızca harcanan yoğun emek ve büyük fedakarlıklar sayesinde bugünlere gelindiğini görüyoruz. 1954 yılında kurulan İnşaat Mühendisleri Odası 90.000’i bulan üye sayısı, 26 Şubesi ve 124 Temsilciliği ile birlikte 19 Aralık kuruluş gününü aynı zamanda “İnşaat Mühendisleri Günü” olarak kutlamaktadır. Bu kutlamalarda, meslekte 25 yılını dolduran üyelerine “Teşekkür Belgesi”, 40 yılını dolduran üyelerine “Onur Belgesi”, 50 ve 60 yılını dolduran üyelerine de “Onur Plaketi” vermeyi geleneksel hale getirmiştir. Ayrıca Antalya Şubesi, mesleğe yeni katılan en genç üyesine “Mesleğe Hoşgeldin Plaketi” vermektedir. Bu yıl yapılan İnşaat Mühendisleri Günü ve Kuruluş Yıldönümü kutlamaları Side’de bir otelde yaklaşık 500 üyenin katılımı ile gerçekleştirildi. İMO ANTALYA BÜLTEN . Bu özel günde konuşan İMO Antalya Şube Başkanı Dr. Cem Oğuz konuşmasında; “İnşaat Mühendisleri Odası meslekte 25 yılını tamamlayan meslektaşlarımıza teşekkür,40 yılını tamamlayan meslektaşlarımıza da onur belgesi vermektedir. Meslektaşlarımıza verilen Teşekkür ve Onur Belgeleri hem geçmişe dönük bir teşekkür hem de geleceği aydınlatan bir nişane olarak kabul edilmelidir. İnşaat Mühendisleri Odası yarım asrı geçen ömründe toplumsal saygınlığını her zaman korumayı ve kuşaklar arasında sağlıklı bir köprü kurmayı üyeleri sayesinde başarmıştır. İktidarın Türkiye’yi yeniden dizayn etme, tüm kurumsal TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 31 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER ve toplumsal yapıyı değiştirip dönüştürmeye yönelik yasa düzenlemeleri ve uygulamaları büyük bir hızla sürdürülmektedir. Meslek Odaları iktidarları rahatsız eden, yeniden biçimlendirilip susturulması gereken örgütler olarak görülmüştür. 2 Ağustos 2013 tarihli Torba Yasa, Odamız ile üyeleri arasındaki bağı ortadan kaldırmaya dönük düzenlemelerle, örgütsel yapımız ve TMMOB bütünlüğünü hedef almıştır. Şu günlerde Odamızın idari ve mali denetiminin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesine alınması çalışması yapılmaktadır. Önümüzdeki günlerde yine bir gece yarısı torba yasa işleyişiyle, mühendisler için olumsuzluklarla dolu imar, yapı denetim ve TMMOB kanunlarının da değiştirilmesi gündeme düşecektir. Bizlerin yapması gereken hep birlikte dayanışma içinde mesleğimize, meslek odamıza, geleceğimize ve ülkemize sahip çıkmak, örgütlü yapımızı, Meslek Odamızı savunmak olacaktır. Mühendislik eğitimini de içine alacak şekilde, bütün bir eğitim süreci sorun ve sıkıntılar içindedir. Eğitimdeki nitelik kaybı, hemen her ilde açılan üniversiteler, “gecekondu” tabir edilen yerleşkelerde eğitim veren mühendislik fakülteleri, mühendislik eğitiminin sorunları dağ gibi dururken sözde mühendis yetiştirecek teknoloji fakültelerinin açılması, teknik öğretmenlere 2013 yılında yapılan göstermelik bir sınavla mühendislik unvanı verilmesi, yabancı mühendislerin çalıştırılmasıyla ilgili düzenlemeler dikkat çeken olumsuzluklar olarak karşımızda durmaktadır. Tüm olumsuzluklara rağmen modern Türkiye’nin mühendisleri olarak güzel bir gelecek inşa etme konusundaki inancımızı hiç kaybetmedik. Bu inancımızın temel dayanaklarından birisi de, meslekte 25 - 40 - 50 ve 60. Yılını dolduran üyelerimizin mühendisliğe ve ülkeye yaptıkları olumlu katkılardır. Bu katkılarından dolayı arkadaşlarımı, meslek büyüklerimi ve onlara daima destek olan saygıdeğer eşlerini yürekten kutluyorum. Bizler bu ülkenin aydınları olarak aynı zamanda; dünyayı, ülkemizi ve yaşadıklarımızı bilen, düşünen, sorgulayan, yorumlayıp toplumun çıkarlarını koruyabilecek bilgi ve becerideki meslek mensupları olarak elbette yapılacak işimiz, çıkaracak sesimiz vardır. Hepimiz; karanlığı aydınlatacak birer alev olmasını da biliriz. Hangi ırktan, dinden, mezhepten, inançtan, siyasi görüşten geldiğine bakmaksızın toplumda yaşayan her bireyi eşit yurttaş olarak gören Atatürk milliyetçiliği ise bölünmenin, parçalanmanın, yok olup gitmenin karşısındaki yegâne dayanak noktamızdır. Bizler Atatürk Türkiye'sinin korunması noktasında taraf olacak, yanlışlara yanlış diyecek ve haksızlığa karşı haklının yanında olacağız. Artık bizim için her gün, ülkemiz ve geleceğimiz için birlik ve mücadele günüdür. Ortak aklımızın, birliğimizin ve beraberliğimizin yaratacağı direnç gücüne hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var, dün olduğu gibi bugün de birlikte olacağız. Güzel günlere olan inancımla sözlerime son verirken sizleri yönetim kurulumuz adına direnç, inanç ve kararlılıkla selamlıyorum. Aklımızın ve umudumuzun yolu açık olsun...” dedi. Başkan Cem Oğuz’un konuşmasının ardından belge ve plaket töreni gerçekleştirildi. İMO Antalya ŞubeYönetim Kurulu Üyeleri, belge ve plaket alan inşaat mühendisleri ile birlikte, 10. Yıl Marşı eşliğinde Odanın kuruluş yıldönümü için hazırlanan pastayı kestiler. Kutlamaya katılan İMO üyeleri ve misafirler gecenin geç saatlerine kadar gönüllerince eğlendiler. FOTOĞRAFLARLA 59. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ JÜBİLE YEMEĞİ VE ÖDÜL TÖRENİ 32 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 33 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Meslekte 25. Yıl Teşekkür Belgesi Alan Üyelerimiz 34041 35210 35219 35265 35281 35297 35306 35312 35324 35339 35367 35368 35412 35455 35508 35607 35690 35691 35717 35789 35980 35991 35998 36005 36007 Kemal Artüz Abdülkadir Turhan Adnan Erdoğan İsmail Günbahar Nevzat Bilgin Mehmet Mesut Çamlılar Ercan Tuncay Murat Aydınol Yasemin Uysal Kaya Oğuz Kasap Atilla Türkel Emel Türkel (Yardımcı) Seval Uğurlu Gürsel Selvi İsmail Hakkı Tanır Recep Özbey Ö. Faruk Şenbay Lütfü Murat Kanatlı Doğan Koç Melih Sezgin Sezai Berktaş Hasan Cevizkaya Yavuz Murat Tuncer Gıyasettin Vargün Bekir Şanlı 36020 36031 36072 36080 36106 36107 36181 36276 36288 36293 36312 36333 36375 36413 36425 36428 36436 36480 36493 36522 36584 36645 36757 36843 36919 Şeyho Almaz İrfan Çokdolu Ceyhan Şahiner Muzaffer Cemil Orhon Mehmet Aksun Şeref Şallı M.Fatih Geboloğlu Seçkin Alankaya Bahattin Kepenek Sıddık Murat Terlemez Kemal Öz Cenani Yılmaz Uğur Ayvalıoğlu Salih Baykal Habib Türe Feyzi Akyol Filiz Balta Meral (Pekcan) Geylan Aykut Köymen Ömer Levent Elverdi Rahmi Yılmaz Bülent Gürsel Sinan Kepçe Bülent Şahin Nazan Önder 36920 36980 37042 37175 37182 37499 37630 38386 38824 38961 39148 39316 39471 39560 40454 40541 45415 46406 52394 53020 56684 94051 95074 A. Bülent Önder Nuran Tüzün Sucu Serdar Zeybek Abdullah Güç Hüseyin Aslan Rıza Karsu Kenan Çataltepe Arif Karbak Bekir Güray Aydemir Mehmet Şener Özdemir Merdan Şahin Ali Kemal Gürdal Tevfik Yalçın Murat Ölmez Ş.Başargan Tunay Ümit Odabaşoğlu Yusuf Kara Uğur Bestelci Halil Gözeyi Koçali Takeş Ayşe Hülya Aşkan Mehmet Rifat Öngör Emine Girgin Meslekte 40. Yıl Teşekkür Belgesi Alan Üyelerimiz 10078 10157 10240 10242 10253 10267 10272 10310 10338 34 Taner Papila Rahmi Üzümcü Ömer Abid Ertuş Mahmut İşbora Mustafa Gülata Güngör Ahmet Yitmen Hasan Abat İbrahim Halil Şekerci H. Dinçer Kilit 10342 10349 10366 10386 10409 10433 10434 10482 10506 Mehmet Tevfik Kurtuluş Ahmet Ünal Necdet Gücavlı Gökten Anıl Sedat Çolak Turgut Akyal Kemal Koçak Ali Yüksel Nevzat Ozangüç İMO ANTALYA BÜLTEN . 10557 10563 10625 10652 10659 10701 10714 10803 10820 TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 Kemal İnceöz Mehmet Adil Dinç Yıldırım Erki Cankur Şenel Fındık Mazhar Göcen Aziz Naci Yalçın Veli Ilıkan Yahya Küçük Gündüz Başeğmez TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER 10825 10826 10838 10862 10863 10875 10895 10900 10943 11080 11082 11187 11195 11278 11310 11342 11364 11370 11371 11433 11443 Vecdi Ofluoğlu Mehmet Kaya Yusuf Büyükkaya Hikmet Yılmaz Mehmet Sapmaz Mehmet Tamer Özmen İbrahim Dağyar Mehmet Ali Sak Zeki Küçükçiloğlu Galip Büyükyıldırım Halil Toklu Selçuk Cengiz Şahap Öztürk Turgut Alabay Sami Baysal Durhan Işık Nuri Tecer Ali Kahraman H. Uluer Atakan İbrahim Erol Ünsal Recep Süzer 11450 11451 11479 11502 11556 11560 11641 11663 11685 11708 11757 11764 11773 11850 11917 12005 12007 12014 12027 12067 12115 Hüseyin Örmecioğlu Baki Türel Halil Akın Zafer Öztürk İbrahim Uzel Mehmet Menci Mustafa Kılınç Ramazan Cengiz Hazar Mat A.Rıza Tayşu Azer Eroğlu Ali Cevat Oğuz Dursun Özbal Nurettin Uğuz Nurettin Görgülü Zeynal Yıldırım Necdet Kubat A.Yavuz Turfan Fahrettin Sönmez Ahmet Gülkokan M. Nuri Çağında 12149 12183 12187 12205 12337 12365 12374 12394 12504 12803 13099 13412 13930 14328 14579 14913 16083 16762 46616 Osman Melek Okan Çamlı Mehmet Kuru Mehmet Sürücüoğlu Hasan Erdoğan Durmuş Altınkan Adnan Erdem Ömer Yiğitbaşı Affan Parlak Ahmet Muhtar Kutdemir Şükrü Kara Turgut Çeltik Hayri Çınar A.İsmail Bahar Nuri Şıbar Şener Aydınoğlu A.Nuri Göktaş Atilla Asuman Aksulu Cemil Aydın Meslekte 50. Yıl Teşekkür Belgesi Alan Üyelerimiz 4302 4311 4415 Feyzi Akça Faruk Çevikol Aytaç Mertol 4464 4481 5259 Yalçın Şenler Ercan Dündar Mustafa Özkan 6608 Gültekin Ünal 18764 Burhan Alpay Meslekte 60. Yıl Teşekkür Belgesi Alan Üyemiz 1959 İbrahim Şencan Plaket Alan En Genç Üyemiz 95859 Zeynep İnci İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 35 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Aramıza Yeni Katılan Meslektaşlarımız Temmuz 2013 - Ocak 2014 36 Volkan Yaka 94851 Gökhan Barış Sakcalı 94852 Çetin Aslan 94853 Deniz Gökalp 94854 Uğur Atalay 94952 Abdulsamet Saraçoğlu 94994 Tayfur Güleç 94995 Bayram Turgut 94996 Ahmet Güven 94998 Volkan Ünşar 94999 Mehmet Can Kaya 95001 Özerk Yıldırım 95068 Erdem Halifeoğlu 95069 Emrah Kavak 95070 Ertuğ Ercan 95071 Mehmet Akça 95072 Umut Türel 95073 Emine Girgin 95074 Yavuzcan Bayatlı 95075 Tahir Orat 95153 Nevzat Koca 95154 Hatice Uçar 95227 Selim Yavuz 95228 Ahmet Yıldırım 95229 Sadettin Enhoş 95230 Ezgi Şahin 95231 Kısra Zarrouk 95232 Ahmet Çoban 95233 Tuğba Kaya 95356 Nazım Onur Mert 95357 Hüseyin Hilmi Taş 95358 Hüseyin Bölükbaş 95403 Engin Atçakarlar 95404 Onur Erdemir 95630 Nazike Göksu 95631 Nilüfer Kavcar 95737 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Veli Doğan 95738 Mehmet Emre Ünal 95739 Aydın Çakır 95740 Ali Fındık 95741 Ramazan Ertekin 95742 Gökhan Şengül 95774 Ahmet Çağrı Yiğit 95827 Zeynep İnci 95859 Ali Tok 95860 Cihangir Varol 95861 Hüseyin Demirtaş 95862 Atilla Aydın 95974 Emre Kandemir 95975 Ali Ata Özbilge 95976 Ramazan Karamancı 96024 Aysel Timur 96025 Yücel Alp 96026 Buğra Küçük 96129 Barış Güven 96130 Taner Alpasar 96131 Ahmet Nuri Cevlek 96246 Gözde Öztaş 96247 Aykut Çakmak 96248 Hüseyin Aydın 96249 Alper Urhan 96250 Nazir Karapınar 96288 Kemal Soytürk 96292 Özge Akgül 96377 Uygar Dilek 96378 İsmail Sünlü 96379 Yasin Bilmişoğlu 96380 Salih Buyurukcu 96381 Mevlüt Karatay 96473 Çağlar Bilgiç 96474 Ali Can Menekşe 96475 Halil Can Gökkoca 96476 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 37 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER 38 Arda Altuğ 96477 Ratip Çetin 96478 Abdulcelil Gelmediler 96479 Vahide Kılıç 96594 Ufuk Kalender 96595 Cihat Nuri Saydam 96669 Muammer Çelik 96670 Semih Uysal 96748 Volkan Kont 96749 Burak Şenol 96750 Cihat Çayır 96751 Emrah Varol 96752 Ramazan Kıvanç Urhan 96825 Kutlu Ay Hacısalihoğlu 96826 Emre Şamlı 96827 Durmuş Ustali 96871 Ersin Arslan 96872 Hüseyin Burak Gültekin 96873 Ebru Elmas 96874 Pınar Fatma Çevik 96953 Halil İbrahim Kale 96954 Hasan Zengin 96955 Halil Can Çivik 96956 Mustafa Kemal Çakan 96957 Sakine Gizem Gürgül 97021 Çağlar Pardı 97024 Hasan Ali Kütük 97025 Kaan Ergen 97149 Recep Göksu 97181 Bayram Barkın Eker 97182 Zeynel Şermet 97183 Çağdaş Önder Aydın 97199 Saliha Sezen Sarı 97200 Hakkı Çetinkaya 97201 Erhan Avşar 97255 Ali Görücüler 97296 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BİZDEN HABERLER Zeki Zögür 97297 Ali Yılmaz Kaya 97298 Süleyman Kolak 97299 Ali Acan 97418 Alper Yiğit 97431 Hüseyin Kaan Türkyılmaz Sinem Iltar 97433 Serkan Avcı 97436 Belma Benan Aymelek 97471 Engin Uysal 97472 Halit Yalçın Teke 97473 Betül Çil 97517 Burak İlhan 97518 Kıvanç Açıkbaş 97605 Abdullah Akkoca 97606 Musa Semih Şarlak 97607 Burak Salih Sağlam 97698 Abdullah Gündoğay 97699 Yüksel Tunç Öztuna 97730 Umutcan Güler 97731 Yunus Nergiz 97793 Hüseyin Tuğcu 97794 Doğancan Kara 97795 Murat Özdemir 97796 Oğuzhan Öztürk 97797 Özge Beycan 97798 Fahriye Uysal 97799 Mehmet Ferhat Kadıoğlu 97810 Mehmet Burak Altındal 97811 Özkan Hanedar 97812 Hilal Çavuşoğlu 97813 Onur Küçükgüngör 97890 Osman Aşık 97927 Mehmet Ali Söğüt 97928 Mustafa Kart 97965 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 97432 39 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU Çalışma Raporu 1 Temmuz 2013 - 31 Ocak 2014 1 Temmuz 2013 Ziyarette Şube Başkanımız Cem Oğuz; Kokteyl Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında, Deniz Ticaret Odası tarafından düzenlenen kokteyle Başkanımız Cem Oğuz katıldı. 2 Temmuz 2013 Ülkemizin içinde bulunduğu zor koşullarda ATSO’ya çok önemli görevler düştüğünü; Son dönemde yapılan yasal düzenlemeler, yapı denetim ve diğer konularda yapılması düşünülen yasa çalışmaları, Teknoloji Fakültesi mezunlarına ve teknik öğretmenlere mühendis unvanı verilmesi; Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’ndan Şubemizi Ziyaret Meslek alanlarımıza ve meslek odalarımıza yapılan ve yapılacak olan saldırılarda; ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri Hüseyin Barut ve Ömer Dinç ile ATSO Meslek Komiteleri üyeleri Şubemizi ziyaret etti. Ziyarette, Şube Başkanımız Cem Oğuz, Sekreter Üyemiz Haluk Selçuk, Sayman Üyemiz Özgür Ata ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz Rıza Arslanbay, Adil Özen, Birkan Çakır hazır bulundular. Birlikte mücadele etmenin önemine vurgu yaptı. Ziyarette, İMO ile ATSO çalışmaları arasında görüş alış verişi, işbirliği ve ortak çalışma alanları konusunda değerlendirmeler yapıldı. İMO ile ATSO ortak neler yapabilir? Ziyarette; Öncelikle, Hızlı Tren İmza Kampanyasına katılım; İMO ile ATSO ve ilgili meslek odaları ile birlikte “Mevcut Ulaşım Sorunları ve Antalya Ulaşım Ana Planı” hakkında çalışma yapılması; Önümüzdeki süreçte, “Antalya 2023 Vizyonu Arama Konferansı” kapsamında yer alan mesleki konularda işbirliği ve ortak çalışmalar yapılması; benimsendi. 26 Temmuz 2013 Toplantı Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danışma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Hikmet Köse katıldı. 40 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 8 Ağustos 2013 31 Temmuz 2013 1- Basın / TV / Röportaj Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Antalya Ulaşım Ana Planı” konulu röportaj yayınlandı. VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Bisiklet Yolları” konulu röportaj yayınlandı. Başkanımız Cem Oğuz, 1989 yılından bu yana 6 kez ana ulaşım planı yapıldığını ancak hiç birinin uygulamaya girmediğine dikkat çekerek, 7'nci planın ortaya çıkmasının sevindirici olduğunu söyledi. Başkanımız Cem Oğuz röportajında, Kentin farklı noktalarında oluşturulan ve caddelerin daraldığı gerekçesiyle eleştirilere konu olan bisiklet yollarının ulaşım ana planında da yer aldığını, kente bisiklet yollarının da yapılması gerektiğini savundu. 1 Ağustos 2013 Yapı Grubu Meslek Odaları Bir Araya Geldi 2- Kutlama İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası Antalya Şubeleri Yönetim Kurulları mesleki denetimin geleceğini görüşmek için Mimarlar Odası Antalya Şubesinde bir araya geldiler. Toplantıya şubemizden yönetim kurulu başkanımız Cem Oğuz, sekreter üyemiz Haluk Selçuk, sayman üyemiz Özgür Ata ve yönetim kurulu üyemiz Onur Günaydın ile şube sekreterimiz İsmail Selçuk Yılmaz katıldılar. Ramazan Bayramı nedeni ile tüm üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. 5 Ağustos 2013 Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Battı çıktılar yanlış projeydi” konulu röportaj yayınlandı. Başkanımız Cem Oğuz, eski ulaşım planında 32 tane olarak görülen battı çıktıların yeni ulaşım ana planında yer almamasının doğru bir karar olduğunu ve battı çıktıların kentin merkezine değil çevre yollarına yapılması halinde verim alınabileceğini söyledi söyledi. 6 Ağustos 2013 10 Ağustos 2013 Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Raylı Sistem mi? Metrobüs mü?” konulu röportaj yayınlandı. Başkanımız Cem Oğuz röportajında, kent merkezi nüfusuna bakıldığında raylı sistemin doğru seçenek olarak görüldüğünü ancak metrobüsün de ekonomik olduğunu söyledi. 16 Ağustos 2013 1- Basın Açıklaması 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi nedeniyle İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkezi ve tüm şubelerin eş zamanlı yaptığı “17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde `Ölümün ve unutuşun kolay ülkesi` olmaya devam edecek miyiz?” konulu basın açıklaması Şubemiz Atatürk Konferans Salonunda ve Temsilciliklerimizde gerçekleştirildi. Yapı Grubu Meslek Odaları Bir Araya Geldi İnşaat Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası Antalya Şubeleri Yönetim Kurulları mesleki denetimin geleceğini görüşmek için Şubemizde bir araya geldiler. Toplantıya şubemizden yönetim kurulu başkanımız Cem Oğuz, sayman üyemiz Özgür Ata ve yönetim kurulu üyemiz Onur Günaydın ile şube sekreterimiz İsmail Selçuk Yılmaz katıldılar. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 41 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 17-25 Ağustos 2013 Kurs Konu: Gayrimenkul-Konut Değerleme Uzmanlığı Kursu Konuşmacı: Lisanslı Değ. Uzmanları İnş. Müh. Hakan ÖZEL, İnş. Müh. S.Serhat ÇINAR 20 Ağustos 2013 Basın / TV / Röportaj 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi`nin 14. Yıldönümü sebebiyle "Depreme Duyarlılık Sergisi" 16 Ağustos 2013 tarihinde Şubemiz Sanat Galerisinde Antalya halkının ziyaretine açıldı. Ayrıca 17-18 Ağustos 2013 tarihlerinde Özdilek AVM`de sergilendi. 2- Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin yıldönümünde düzenlediğimiz basın toplantısı geniş yer aldı. Başkanımız Cem Oğuz, Antalya'nın deprem master planının muhakkak yapılmasına dikkatleri çekti ve kentsel dönüşümle depreme hazırlıklı olunacağını söyledi. VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Stad Projesi Değişti mi?” konulu röportaj yayınlandı. Başkanımız Cem Oğuz röportajında, stadyum projesinde bir değişikliğe gidildiği yolundaki iddialarla ilgili olarak, taşıyıcı sistemle ilgili bir değişiklik yaşandığını ifade etti. 4 Şubat 2013 tarihinde yerin teslim edilerek stad inşaatıyla ilgili sürecin başladığına işaret eden Oğuz, süreç açısından bir sıkıntı yaşanması nedeniyle bu değişikliğe gidilmiş olabileceğine dikkat çekti. Proje değişikliğine gidilmesinin sağlıklı olmadığını ileri süren Başkanımız Cem Oğuz, Mersin stadının Akdeniz oyunlarına yetiştirilmesi için bu sistemin uygulandığını açıkladı ancak Antalya'da bitirilmesi için taahhüt edilen tarihler dışında yetiştirilmesi gerekli bir organizasyon olmadığı için bu değişiklin yapılmasına anlam veremediğini aktardı. Başkanımız Oğuz, bu değişikliğin hukuksal açıdan da sorunlar yaratabileceğini de sözlerine ekledi. 21 Ağustos 2013 3- Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Antalya Kentsel Dönüşüme Hazır Değil” konulu haberimiz yayınlandı. Antalya'da çürük olarak tabir edilebilecek pek çok bina varken, Antalya Kentsel dönüşüm Bölgesi ilan edilmedi. Başkanımız Cem Oğuz'a göre ise bu durum Antalya için büyük şans. Oğuz'a göre Antalya önünde duran bazı engelleri aştıktan sonra Kentsel Dönüşüme başlarsa yapılacak çalışmalar daha sağlıklı ve kalıcı olur. Oğuz, önümüzdeki yerel seçimlerde göreve gelecek belediye başkanlarının önünde bulacağı en önemli konunun da bu olduğunu söyledi. 42 İMO ANTALYA BÜLTEN . 1- Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Deprem Master Planı Yapılmalı” konulu röportaj yayınlandı. Türkiye'nin deprem riski haritasına dikkat çeken Başkanımız Cem Oğuz, nüfusun yüzde 98'inin riskli bölgelerde yaşadığı ülkemizde her an deprem olacakmış gibi gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Deprem gerçeğiyle birlikte kentsel dönüşümün de ülke gündemindeki yerini aldığını kaydeden Oğuz, bunun doğru bir kanun olduğunu ancak uygulamadaki sıkıntıların giderilmesi için her ilin mutlaka deprem master planlarının çıkarılması gerektiğini söyledi. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 2- Genç-İMO 5. Yaz Eğitim Kampı TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası’nın 5. genç-İMO Yaz Eğitim Kampı İzmir Foça`da gerçekleştirildi. 5 Eylül 2013 Basın / TV / Röportaj VTV Ana Haber Bülteninde Başkanımız Cem Oğuz ile yapılan “Antalya’nın Ulaşım Sorunları” konulu röportaj yayınlandı. Kamp süresince, Ulaşım politikaları, Gezi Parkı direnişi, işçi sağlığı ve iş güvenliği, kadın mühendislerin sorunları, TMMOB ve Meslek Odaları, kentsel dönüşüm, su yapıları, toplumsal barış, Redhack gibi konular seminer ve söyleşi konularını oluşturacak. Kampa 100 inşaat mühendisliği öğrencisi, İMO ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri katıldılar. Şubemizden yönetim kurulu üyemiz Birkan Çakır katıldı. 7 Eylül 2013 Tören “IABA Antalya 2013” II. Uluslararası Mimarlık Bienali’nin açılış törenine başkanımız Cem Oğuz katıldı. 11 Eylül 2013 Denetleme İMO Denetleme Kurulu tarafından gerçekleştirilen şubemizin olağan denetlemesi başarılı geçti. 27 Ağustos 2013 Toplantı Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 29. Grup Meslek Komitesinin “Ulaşım” gündemli toplantısına Şubemiz adına başkanımız Cem Oğuz katıldı. 28 Ağustos 2013 Denetleme Laboratuar Belgesi (Taşeron Laboratuar için) belgelendirme kriterlerine göre laboratuarımız denetlendi. Ankara TSE Ürün Belgelendirme Merkezi Daire Başkanlığından gelen yetkililerin yaptığı denetleme başarılı geçti. 27 Eylül 2013 30 Ağustos 2013 Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Ekmeğini Barıştan Çıkaran Sektör: Turizm” konulu konferansa Şubemiz adına Başkanımız Cem Oğuz katıldı. Kutlama 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeni ile tüm üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. “Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin Temellerinin Atıldığı 30 Ağustos Zafer Bayramı, Bu Cumhuriyeti Gururla Taşıyan Herkese Kutlu Olsun” 6 Eylül 2013 Tören Konferans 7 Ekim 2013 Tören Türk Ytong A.Ş.’nin 50. Yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Fabrika Günü”ne Başkanımız Cem Oğuz, yönetim kurulu üyelerimiz Rıza Arslanbay, Adil Özen ve Tuğba Bildirici katıldılar. Adli yılın başlaması nedeni ile Antalya Barosu tarafından düzenlenen törene başkanımız Cem Oğuz katıldı. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 43 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 11 Ekim 2013 Kutlama Kurban Bayramı nedeniyle yönetim kurulu ile personelin bayramlaşmalarını sağlamak üzere şubemiz yönetim kurulu toplantı salonunda bayramlaşma töreni yapıldı. larındaki belediyelerin uygulamaları, yapı denetim sistemi, depremsellik, kentsel dönüşüm gibi Antalya’nın mühendislik konularında görüş alışverişinde bulunduk. Antalya Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan ilçe belediyelerinde uygulama birliğinin önemini paylaştık. Antalya’nın geleceğinin şekillenmesinde belediyeler ve meslek odaları arasındaki işbirliğinin sağlanmasında görüş birliği oluşturduk. Belediye başkan aday adayları aday olmaları ve başkan seçilmeleri durumunda, meslek odalarıyla ortak projeler üretmek ve uygulamak istediklerini vurguladılar; Antalya için düşünce ve projelerini anlattılar. Belediye başkan aday adaylarına çalışmalarında başarılar diliyoruz. 15 Ekim 2013 Kutlama Kurban Bayramı nedeni ile tüm üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. 22 Ekim 2013 Belediye Başkan Aday Adaylarından Şubemizi Ziyaret 2014 Yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde aday olmayı düşünen belediye başkan aday adayları Şubemizi ziyaret etmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkan aday adayları Dr. Bekir Kumbul, Av. Cavit Arı; Muratpaşa Belediye Başkan aday adayları meslektaşlarımız, İnşaat Mühendisi Adnan Yıldız ile İnşaat Mühendisi Mehmet Fatih Geboloğlu, Mak. Müh. Ömer Melli, Av. Deniz Filiz, Bayram Ateş, Konyaaltı Belediye Başkan Aday Adayı Mimar Behiye Koparal, Şubemizi ziyaret etti. Belediye başkan aday adayları ile; imar, proje, yapı ruhsatı, yapı kullanma izni, proje ve yapı denetim konu- 24-26 Ekim 2013 Taşkın ve Heyelan Sempozyumu İMO’nun düzenlediği, İMO Trabzon Şubesinin yürütücülüğünü yaptığı “Taşkın ve Heyelan Sempozyumu” Trabzon’da gerçekleştirildi. Ülkemizde taşkın ve heyelan alanında çalışan araştırmacıları ve uygulayıcıları İnşaat Mühendisleri Odası çatısı altında bir araya getirerek bilgi ve deneyim birikimi ile görüş iletişimini sağlamak, bu alanda karşılaşılan sorunları tartışmak, çözüm önerileri geliştirerek bilime ve dolayısıyla uygulamaya katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen sempozyuma Şubemizden yönetim kurulu başkanımız Cem Oğuz, sekreter üyemiz Haluk Selçuk, sayman üyemiz Özgür Ata ve yönetim kurulu üyemiz Adil Özen katıldılar. 29 Ekim 2013 1- Kutlama Cumhuriyetimizin 90. yılı nedeni ile tüm üyelerimize kutlama mesajı gönderildi. “Ulusal Birlik Ve Beraberlik Ruhu İle Kurulan Cumhuriyetimizin 90.Yılında, İlkelerinin İlelebet Yaşatılması Dileğiyle Cumhuriyet Bayramınızı Kutlarız.” 44 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 2- Tören Cumhuriyetimizin 90. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Antalya Valiliğinin düzenlediği resmi kabule başkanımız Cem Oğuz katıldı. 30 Ekim 2013 Tören Cumhuriyetimizin 90. Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Antalya Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın düzenlediği “17. Cumhuriyet Gecesi”ne yönetim kurulu üyemiz Rıza Arslanbay katıldı. 31 Ekim 2013 Sempozyum Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi ve Mimarlar Odası Antalya Şubesinin ortaklaşa düzenlediği “2. Güneş Sempozyumu”na şubemizden başkanımız Cem Oğuz ve yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk katıldılar. Sempozyumda, insanlığın gereksinimi olan enerjinin, üretimindeki kaynakların türü ve kullanım şeklinin önem kazanmaya başladığı bu dönemde, temiz, tükenmeyen, doğaya ve çevreye uyumlu yöntemlerle yerli ve yenilebilir enerji kaynaklarından olan “Güneş Enerjisi”nin kullanımının ön plana çıkarılması ve ekolojik, mimarlık, mühendislik, planlama, yeşil yapıların desteklenmesinin önemi vurgulanmıştır. 8 Kasım 2013 İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu Toplantısı İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplandı. Toplantıda; Bölgesel olarak 4 Şubemizden (Antalya, Erzurum, Konya, Trabzon) gelen karot sonuçlarının değerlendirilmesi, Mersin Şube bölgesinde Yapı Denetim Laboratuvarları tarafından gönderilen beton ve çelik deney sonuçlarının toplantıda yapılan değerlendirmeler doğrultusunda Prof. Dr. İ. Özgür Yaman tarafından değerlendirilmesi, Prof. Dr. İ. Özgür Yaman tarafından Ankara’da 2013 yılının Kasım ayı içerisinde programlanan “Yapılarda Alçı Kullanımı” başlığı altında ilk sunumun tarihinin belirlenmesi, Isı yalıtımı, ses yalıtımı, su yalıtımı ve ilgili standartlarını anlatılması amacıyla Prof. Dr. İ. Özgür Yaman’ın İZODER yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin değerlendirilmesi, Konuları görüşüldü. 10 Kasım 2013 Anma 1 Kasım 2013 Atatürk’ün ölümünün 75. yılı nedeni ile üyelerimize anma mesajı gönderildi. “Aramızdan Ayrılışının 75. Yılında Atamızı Saygı Ve Özlemle Anıyoruz.” Konu: Autodesk Yapı Tasarımı ve BIM Çözümleri Konuşmacı: CADBİM Teknik Destek ve Proje Müdürü Murat ŞAFAK ve CADBİM Mimari Ürün Sorumlusu Ümit KILIÇ 13 Kasım 2013 Seminer Konuşmacılara katkılarından dolayı şubemiz tarafından hazırlanan teşekkür belgesi takdim edildi. İMO ANTALYA BÜLTEN . 1- Teknik Gezi 2011 yılında temeli atılarak yapımına başlanan Manavgat Naras Barajı’na teknik gezi düzenlendi. Üyelerimizin katıldığı gezide baraj hakkında yetkililer tarafından bilgi verildi. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 45 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 2- Akdeniz Üniversitesi Genç-İMO Öğrenci Tanışma Toplantısı & Genç-İMO Öğrenci Üye Seçimleri 14-15 Kasım 2013 Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğrencileri ile tanışma toplantısı düzenledi. Toplantıda; Başkanımız Cem Oğuz’un yaptığı açılış konuşmasının ardından Genç-İMO’nun dünden bugüne gerçekleştirdiği çalışmaları içeren bir multivizyon gösterisi yapılarak, bilgi verildi. İkinci gün; Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Genç-İMO Öğrenci Üye Seçimi şubemizde gerçekleşti. 18 Kasım 2013 Toplantı Büyükşehir Belediye Meclisinin son AVM kararına ve bundan sonraki süreçte de kentin ticaretini, trafiğini, estetiğini, çevre koşullarını olumsuz etkileyecek benzer kararların önüne geçmek için izlenecek stratejileri belirlemek amacıyla Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda ilgili Sivil Toplum Örgütleri ve Meslek Odaları temsilcileri ile bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya şubemizden başkanımız Cem Oğuz katıldı. 19 Kasım 2013 Yönetim Kurulu’nu Ziyaret Antalya Girişimci İş Adamları Derneği (AGİD) Şubemizi ziyaret etti. 3- Toplantı T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’nun ortaklaşa düzenlediği “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi”ne yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk katıldı. 15 Kasım 2013 Seminer Konu: ‘Yerelden Küresele Su ve Enerji Yönetimi’, ‘Enerji Politikalarımız ve Hes’ler’, ‘Bütünşehirlerde Yeni Su Yönetimleri’, ‘Su ve Enerjinin Yönetim İlişkisi ve Geleceği’ Konuşmacı: Su Politikaları Uzmanı Dursun YILDIZ 23-24 Kasım 2013 İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, Temsilcilikler, Komisyonlar ve İşyeri Temsilcileri Ortak Danışma Kurulu Toplantısı İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu, temsilcilikler, komisyonlar ve işyeri temsilcileri ortak danışma kurulu toplantılarının altıncısı Serik’de yapıldı. Konuşmacıya katkılarından dolayı şubemiz tarafından hazırlanan teşekkür belgesi takdim edildi. Toplantıda birinci gün; Ülke, kent, meslek ve meslektaş sorunları ile birlikte son dönemde çıkarılan 46 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU Odaların üyeleriyle olan örgütsel bağını zayıflatmaya ve Odaları işlevsizleştirmeye yönelik Kanun Hükmünde Kararnameler ve Torba Yasa dönemi ele alındı. İMO Antalya Şube Başkanımız Cem Oğuz, Odanın iki yıllık çalışma programı hakkında bilgi verdi. Yapı Denetim Kanunu, İmar Kanunu, TMMOB Kanunu ve diğer bazı kanunlarda değişiklik önerileri çalışmaları masaya yatırıldı. Türkiye`deki Mühendislik Fakültelerinde inşaat mühendisliği bölümü sayısının 102 ‘ye ulaştığı, yeterli altyapı ve öğretim üyesi eksiklikleri nedeniyle eğitim kalitesinin düştüğü ve her yıl yaklaşık 10 bin civarında inşaat mühendisinin diploma alarak mühendislik hizmetlerine katıldığı ifade edildi. Mühendislik eğitimi ve kalitesi yetersizliği sorunu, Teknoloji Fakültelerince inşaat mühendisliği diploması verilecek teknik öğretmenlerle daha da artacağı vurgulandı. Ayrıca ÖSYM tarafından 21 Temmuz 2013`de yapılan Teknik Öğretmenler için Mühendislik Tamamlama Programları giriş sınavı ile ihtiyaç fazlası inşaat mühendislerinin ortaya çıkacağı ve oluşturacağı olumsuzluklar tartışıldı. Toplantı da; 31 Mayıs 2013 tarihinde yürürlükten kaldırılan "Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği" ve 1 Haziran 2013 tarihinde "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinde" yapılan değişikliklerin Odaya olası etkileri ve sonuçları değerlendirildi. Torba Kanun`un 02.08.2013 tarihinde Resmi Gazete`de yayımlanmasıyla Odaları işlevsizleştirme çalışmalarına bir yenisinin daha eklendiği, son olarak da Odamızın da içinde bulunduğu birçok Odanın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`na mali ve idari yönden bağlanmasının gündemde olduğu, bunun ise mesleki haklarımızı savunamayacağımız anlamına geldiği, Odamızın ise son ana kadar üyeleriyle birlikte meslek odamızı korumak adına mücadeleye devam edeceği belirtildi. Son düzenlemelerle ayrıca sahte mühendislerin kontrol mekanizmasının olmadığı, Odanın kontrolündeyken bile çok sayıda sahte mühendisin tespit edilerek gerekli işlemlerin yapıldığı, idarelerin sicil durum belgesi almama uygulamasının sahte mühendislerin önünü açacağı, mühendislik hizmeti almayan binaların ve geri dönüşü olmayan, büyük tazminatlara sebep olabilecek durumların ortaya çıkabileceği ifade edildi. Toplantıda; Muratpaşa ve Kepez Belediyesi Temsilcileri kurumlarının yatırımlarını tanıtarak, teknik bilgiler sundular. İşyerlerinde inşaat mühendislerinin sayıları, çalışma konumları, sorunları İMO ANTALYA BÜLTEN . konusunda bilgiler aktardılar. Akdeniz Üniversitesi Temsilcisi de mühendis olmak için eğitime başlayan teknik öğretmenlerin durumları hakkında bilgi verdi. Odamız bünyesinde oluşturulan Basın Yayın Komisyonu, Genç İnşaat Mühendisleri Komisyonu, Kent Sorunları ve Afete Hazırlık Komisyonu, Kültür-Sanat ve Spor Etkinlikleri Komisyonu, Mesleki Denetim Ve Proje Kriterleri Komisyonu, Şantiye Mühendisleri Komisyonu, Ücretli Çalışan Üyeler Komisyonu, Yapı Denetim Komisyonu, Yapı Müteahhidi İnşaat Mühendisleri Komisyonu Başkanları 13. Dönemde yapılan çalışmalar ve çalışma hedefleri hakkında bilgiler verdiler. Toplantının ikinci gününde; İMO Antalya Şubesi Alanya, Burdur, Finike, Isparta, Manavgat, Serik Temsilcilikleri, temsilcilik çalışmaları ile inşaat sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler; İnşaat sektörü, meslek ve meslektaş sorunlarına ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Temsilcilik alanına giren bölgelerde yansımaları ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Şantiye Şefliği uygulamalarında mesleğimizle ilgili Temsilcilik bölgelerinde yaşanan sorunlar masaya yatırıldı ve çözüm konusunda karşılıklı görüşler bildirildi. Toplantılarda ayrıca Oda uygulamaları ve iç işleyiş konularında fikir alışverişinde bulunuldu. Toplantının genel değerlendirmeler bölümünde benimsenen çalışma konu başlıkları: 1) 1 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği", 2) 2 Ağustos 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Torba Yasa", 3) Yasal düzenlemeler ve mevzuat sorunları, 4) Uygulama Birliği, 5) Yapı Denetim Sistemi Sorunları, 6) Meslek içi eğitim, 7) Proje müellifliği ve şantiye şefliği sorunları, 8) Kamuda çalışan inşaat mühendisleri ile ihtiyaca göre kadro sorunu, 9) Bilirkişilik sorunları, 10)İş Sağlığı ve Güvenliği, İş Güvenliği Uzmanlığı, 11)Kentsel Dönüşüm uygulamaları ve yansımaları. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 47 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 27-29 Kasım 2013 4. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu İMO’nun düzenlediği, İMO İstanbul Şubesinin yürütücülüğünü yaptığı “4. Tarihi Eserlerin Güçlendirilmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi Sempozyumu” İstanbul’da gerçekleştirildi. Üç gün süren Sempozyumda dokuz oturumda 7 çağrılı konuşmacının yer aldığı 33 bildiri sunuldu. Ülkemiz, coğrafi konumu, zengin tarihsel geçmişi ve tarih boyunca ev sahipliği yaptığı birçok medeniyet gereği çok sayıda tarihi eseri içinde barındırmaktadır. Ancak ülkemizin yüksek deprem tehlikesi altında bulunması ve depremlerin yıkıcı etkileriyle kültür varlıkları harap olmaktadır. Ayrıca diğer fiziksel olaylar nedeniyle eski eserlerimiz önemli ölçüde yıpranmakta ve kullanılamaz hale gelmektedir. Kültür varlıklarını deprem ve diğer çevresel etkilerden koruyarak güvence altına almak gerekmektedir. Farklı disiplinlerin katkılarıyla düzenlenecek olan bu Sempozyumla, kültür varlıklarının onarım ve güçlendirilmesinde kullanılan uygun tekniklerle birlikte, örnek uygulamalar ve yapısal deprem güvenliği gibi konular tartışılarak, inşaat mühendisleri ve mimarların bilinçlenmelerine yardımcı olunması hedeflendiği sempozyuma Şubemizden yönetim kurulu başkanımız Cem Oğuz ve yönetim kurulu üyemiz Rıza Arslanbay katıldılar. 4 Aralık 2013 Toplantı Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin “Kentsel Dönüşüm” konulu toplantısına Başkanımız Cem Oğuz katılarak konuyla ilgili bir sunum yaptı. 7-8 Aralık 2013 3. Su Yapıları Sempozyumu İMO’nun düzenlediği, İMO Ankara Şubesinin yürütücülüğünü yaptığı “3. Su Yapıları Sempozyumu” Ankara’da gerçekleştirildi. 11 Aralık 2013 Tören Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin “Girişimcilik Haftası” ödül törenine başkanımız Cem Oğuz katıldı. 13 Aralık 2013 Toplantı Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliği Danışma Teknik Kurulu toplantısına şubemiz adına üyemiz Akın Akıncı katıldı. 14-15 Aralık 2013 59. Kuruluş Yıldönümü Meslekte 25., 40., 50., 60. Yıl Jübile Yemeği Odamızın 59. Şubemizin 25. kuruluş yıldönümü kutlamaları Side’de bir otelde yaklaşık 500 üyenin katılımı ile gerçekleştirildi. Bu özel günde konuşan Şube Başkanımız Cem Oğuz, gündemde yaşanan süreçleri değerlendirdi. Başkanımız Cem Oğuz’un konuşmasının ardından belge ve plaket töreni gerçekleştirildi. Meslekte 25., 40., 50. ve 60. yılını dolduran üyelerin yanı sıra mesleğe yeni başlamış en genç üyeye onur belgesi verildi. İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, belge ve plaket alan inşaat mühendisleri ile birlikte, 10. Yıl Marşı eşliğinde Odanın kuruluş yıldönümü için hazırlanan pastayı kestiler. Kutlamaya katılan İMO üyeleri ve misafirler gecenin geç saatlerine kadar gönüllerince eğlendiler. Geniş bir alana yayılan ve yaşamın temel bileşeni su ile ilişkisi ile insan hayatına birebir dokunan bu yapıların tüm yönleriyle ele alınması, bu konu ile ilgili üniversite, kamu kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör ve meslek odalarının bir araya getirilerek mevcut durumun, sorunların ve çözüm önerilerinin tartışılması ve geleceğe yönelik öngörülerin paylaşılması amacıyla düzenlenen sempozyuma Şubemizden yönetim kurulu başkanımız Cem Oğuz ve sekreter üyemiz Haluk Selçuk katıldılar. 48 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 26 Aralık 2013 17-18 Ocak 2014 Türk Kızılayı Antalya Şube Başkanı Dr. Cengiz Nizam, Şube İdari Sekreteri Şaban Taç ve Genel Hizmet Yöneticisi Onur Derbeder şubemizi ziyaret ettiler. Odamızın inşaat mühendisliği eğitiminin sorunlarını tespit etmek, çözüm önerileri geliştirmek ve yeni bir vizyon oluşturmak amacıyla Antalya`da düzenlediği II. Bölüm Başkanları Toplantısı, 52 İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanının katılımıyla gerçekleştirildi. Yönetim Kurulu’nu Ziyaret İMO II. Bölüm Başkanları Toplantısı İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Sekreter Üye Levent Darı, Sayan Üye Nevzat Ersan, Yönetim Kurulu Üyeleri Galip Kılınç, Cihat Mazmanoğlu ve Tansel Önal, İMO Antalya Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve İMEK Üyeleri ile İMO Genel Sekreteri Ayşegül Bildirici Suna`nın hazır bulunduğu toplantıda İMEK tarafından hazırlanan İnşaat Mühendisliği Eğitimi Vizyon Raporu beş oturumda değerlendirildi. 27 Aralık 2013 1- Tören Antalya Serbest Bölgesi’nin Geleneksel 2013 yılı Ödül Törenine başkanımız Cem Oğuz katıldı. Oturumlarda inşaat mühendisliği eğitiminin durumu, inşaat mühendisliğindeki gelişmeler ve eğilimler, eğitim müfredatı, öğretim metotları, öğrenci özellikleri, aktif öğrenme ve öğretme yöntemleri, öğretim görevlilerinin nitelikleri, devlet ve vakıf üniversitelerinin sorunları ile İMEK tarafından hazırlanan anket tartışmaya açıldı. 2- İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu Toplantısı İMO Yapı Malzemeleri Komisyonu, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk katılımıyla Ankara’da toplandı. Toplantıda; Yapı Denetim Laboratuvarları sonuçlarının analizinde karşımıza çıkan çarpıcı sonuçların kamuoyu ile paylaşılabilmesi için; Prof. Dr. İ. Özgür Yaman tarafından hazırlanan Beton numune sonuçlarının değerlendirildiği metne son şeklinin verilmesi, Doç. Dr. Özkan Şengül tarafından hazırlanan Çelik numune sonuçlarının değerlendirildiği metne son şeklinin verilmesi, konuları görüşüldü. 3 Ocak 2014 Toplantı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın düzenlediği kahvaltılı toplantı ile Meslek Odaları temsilcileri ile bir araya geldi. 2013 yılının değerlendirildiği ve yeni yılda yapılması gerekenlerin konuşulduğu toplantıya şubemizden başkanımız Cem Oğuz katıldı. 17-22 Ocak 2014 Yönetim Kurulunu Ziyaret 2014 Yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlerinde bağımsız Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Yonca Ayas, Ak Parti Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Cihan Bulut Şubemizi ziyaret etti. Ziyarette; Başkanımız Cem Oğuz, adaylara 2014 yerel seçime giderken Şubemizin taleplerini anlattı. 15 Ocak 2014 Toplantı Antalya Sanayici İş Adamları Derneği’nin (ANSİAD) “Kentsel Dönüşüm ve 28 Aralık 2013 Akdeniz Depremi” konulu toplantısına Şubemiz adına Başkanımız Cem Oğuz katıldı. İMO ANTALYA BÜLTEN . 23 Ocak 2014 Denetleme İMO Denetleme Kurulu tarafından gerçekleştirilen şubemizin olağan denetlemesi başarılı geçti. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 49 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU 27 Kasım 2013 Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: Manavgat Ahmetler Köyü ve HES’ler Katılan: Şubemiz adına, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk ile şube danışmanımız İbrahim Koç 30 Kasım 2013 Teknik Gezi ANTALYA MESLEK ODALARI EŞGÜDÜM KURULU TOPLANTILARI 9 Temmuz 2013 Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: Emniyet-SEN yöneticileri görüşme Katılan: Şubemiz adına, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk ile şube danışmanımız İbrahim Koç 30 Kasım 2013 Cumartesi “Ahmetler Kanyonu” HES projesini yerinde incelemek ve yöre halkına destek için Ahmetler köylüleriyle buluştuk. Buluşmaya Şube Yönetim Kurulu ve Üyelerimiz ile Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu’nun Meslek Odaları Üyesi yaklaşık 150 kişi katıldı. 23 Ekim 2013 Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: Genel değerlendirme Katılan: Şubemiz adına, başkanımız Cem Oğuz Ahmetler`liler, HES yapımını engelleyebilmek için Soğuk, yağmur, çamur demeden gece gündüz nöbet bekliyorlar. Ahmetler Köyü Muhtarı Mustafa Yıldız`a, soğukta üşüyen, yağmurda ıslanan köylüler için uyku tulumu ve yağmurluk verildi. Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu olarak HES çadırını ziyaret ettik; köylülerin sofralarına konuk olduk. Ahmetler Kanyonu doğal yaşamına, çevreye, bölgede yapılan tarım ve hayvancılığa, ekolojik turizme zarar verebilecek kurulu gücü 10 MW`ın altında olan HES yapımını yerinde inceledik. 19 Kasım 2013 Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: AVM’ler ve plan tadilatları, Manavgat Ahmetler Köyü ve HES’ler Katılan: Şubemiz adına, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk ile şube danışmanımız İbrahim Koç 50 İMO ANTALYA BÜLTEN . Köylüler varını yoğunu ortaya koymuş, yıllardır o dağlarda, kanyonda tabiatla içiçe yaşamışlar. Ahmetler`lilerin 600 yıldır yaşadıkları bu topraklarda devraldıkları ema- TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU net çevreyi gelecek nesillere ulaştırmak dertleri. Köylülerde; sularının özel bir şirket tarafından ellerinden alındığına inanıyorlar; yüzyıllardır kullandıkları suları parayla bile kullanamayacakları, kendi topraklarına, dağlarına, kanyonlarına giremeyecekleri kaygısı var. KENT KONSEYİ TOPLANTILARI Gözyaşlarımız Değil, Derelerimiz Özgür Aksın! Ahmetler Kanyonu sularının kullanım hakkı 49 yıllığına özel bir şirkete verilmiştir. Ahmetler Kanyonunda yapımına izin verilen HES`in kurulu gücü 10 MW`ın altındadır. Kanyonda yer alan sular kapalı boru ve tünel içinde yaklaşık 4 km taşınacaktır. Salınacak can suyu Kanyonda sürdürülebilir doğal yaşam için yetersiz kalabilecektir. Bakanlar itiraf ediyor: "Küçük HES`lerle Dereleri Mahvediyoruz. 10 MW`ın altında HES`lere izin vermeyeceğiz." "Sayın Bakanlar, verilen izni iptal edin, Ahmetler Kanyonunu kurtarın!" 1 Ekim 2013 İmar ve Planlama Çalışma Grubu Gündem: Kentsel sorunları görüşmek ve çalışma programları oluşturmak Katılan: Şubemiz adına üyemiz M. Tamer Özmen Toplantı Özeti: Deprem, sel ve taşkın ve diğer doğal afetlerle ile ilgili görüş ve öneriler sunuldu. 5 Kasım 2013 Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu "Su, en temel yaşam hakkıdır, özeleştirilmesi düşünülemez." Gündem: Afet ve Kriz ile ilişkin; yerel seçim ve seçilenlerden talep edilecek konular ile ilgili görüş ve öneriler Katılan: Şubemiz adına üyemiz M. Tamer Özmen 25 Aralık 2013 Toplantı Özeti: Deprem, sel ve taşkın ve diğer doğal afetlerle ile ilgili görüş ve öneriler sunuldu. Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: Genel Değerlendirme Katılan: Şubemiz adına, başkanımız Cem Oğuz 2 Ocak 2014 Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu 8 Ocak 2014 Yer: İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Gündem: 2014 Yerel Seçime Giderken Meslek Odalarının Talepleri Katılan: Şubemiz adına, başkanımız Cem Oğuz Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ında katıldığı toplantıda başkanımız Cem Oğuz, Antalya’nın inşaat mühendisliği sorunlarını içeren bir sunum yaptı. Gündem: Doğal afetlerde kentin hazır olduğunu tartışmak Katılan: Şubemiz adına üyemiz M. Tamer Özmen 8 Ocak 2014 Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu Gündem: Doğal Afetlerde Antalya Kentinin Hazır Oluşuğu Katılan: Şubemiz adına üyemiz M. Tamer Özmen Toplantı Özeti: Üyemiz M. Tamer Özmen tarafından “Antalya Afetlere Hazır mı?” konulu sunum yapılmış ve diğer üyeler tarafından da çeşitli bilgiler verilmiştir. 13 Ocak 2014 Basın Açıklaması Konu: Deprem, sel-taşkın ve diğer afetlerde; afet öncesi ve afet sonrası alınması gereken önlemler Katılan: Şubemiz adına üyemiz M. Tamer Özmen İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 51 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 13. DÖNEM YÖNETİM KURULU ÇALIŞMA RAPORU TMMOB İKK (İL KOORDİNASYON KURULU) TOPLANTILARI 18 Temmuz 2013 Basın Açıklaması Yer: Antalya Barosu Konu: Torba Yasa kapsamında İmar Kanunu’nda yapılan değişiklikler Katılan: Şubemiz adına, yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk 19 Eylül 2013 Basın Açıklaması Yer: Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Konu: “Örgütümüze, Mesleğimize, Halkımıza Sahip Çıkıyoruz” Katılan: Şubemiz adına, yönetim kurulu sayman üyemiz Özgür Ata ile şubemiz danışmanı İbrahim Koç 20 Kasım 2013 Gündem: Tabiatı Koruma Kanun Tasarısı Katılan: Şubemiz adına, başkanımız Cem Oğuz, ve yönetim kurulu sekreter üyemiz Haluk Selçuk Toplantı Özeti: Deprem, sel ve taşkın ve diğer doğal afetlerle ile ilgili görüş ve öneriler sunuldu. ZEKİ İLKE, HABİP EFE , MERT, ATAKAN’a aramıza hoş geldin diyor, Anne ve Babasıyla birlikte mutlu ve uzun bir ömür dileriz. 52 Üyemiz Özgür Türel ile Feyza Türel’in oğulları ZEKİ İLKE 15 Ağustos 2013 tarihinde dünyaya geldi. Şubemiz Personeli G. Yasemin Yıldız İle Musa Yıldız’ın oğulları HABİP EFE 26 Eylül 2013 tarihinde dünyaya geldi. Yönetim Kurulu Üyemiz Özer Gencay ile Zeliha Gencay’ın oğulları ATAKAN 5 Aralık 2013 tarihinde dünyaya geldi. Şubemiz Personeli Veli Öztürk İle Sevilay Öztürk’ün oğulları MERT 3 Ekim 2013 tarihinde dünyaya geldi. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ KUTLAMA Çiftlere ömür boyu mutluluklar dileriz. Üyelerimiz Nilay Kipel ile Uğur Ertürk hayatlarını birleştirdi. 5 Temmuz 2013 Yönetim Kurulu Üyemiz Birkan Çakır hayatını Melis Ceylan ile birleştirdi. 12 Ağustos 2013 Üyemiz Özgür Şahin hayatını Tuğba Çetinkaya ile birleştirdi. 31 Ağustos 2013 Yönetim Kurulu Üyemiz Rıza Arslanbay’ın oğlu Eser Arslanbay hayatını Gaye Demirok ile birleştirdi. 7 Eylül 2013 Şubemiz Mesleki Denetim Mühendisi Musa Hamza Kurşun hayatını Emine Öz ile birleştirdi. 8 Eylül 2013 Üyemiz Deniz Tarlabaz hayatını Duran Gökalp ile birleştirdi. 8 Eylül 2013 Üyemiz Faruk Kara hayatını Öznur Ocak İle birleştirdi. 14 Aralık 2013 Üyemiz Taner Ulukaya hayatını Halime Savaş İle birleştirdi. 8 Kasım 2013 Yönetim Kurulu Üyemiz Gözde Şanlılar’ın oğlu Turan Reşit 13 Eylül 2013 tarihinde sünnet oldu. İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 53 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ SON YAPRAK Merhumlara ve Merhumeye Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Üyemiz ŞAHAP ÖZDEMİR 1945 yılında İzmir’de doğdu. 1971 yılında Ege Özel Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulundan mezun oldu. 12 Kasım 2013 Salı günü vefat etti. Üyemiz OSMAN ALİ AKTAŞ 1952 yılında Antalya’da doğdu. 1978 yılında Adana Mühendislik Yüksek Okulundan mezun oldu. 15 Eylül 2013 Pazar günü vefat etti. 54 Üyemiz Osman Sütçü’nün Babası ERDAL SÜTÇÜ 11 Temmuz 2013 Perşembe günü Vefat etmiştir. Üyemiz Arzu Ilgaz’ın Babası ALİ OSMAN ILGAZ 7 Ağustos 2013 Çarşamba günü Vefat etmiştir. Üyemiz M. Özkan Köse’nin Babası KAMİL KÖSE 1 Ağustos 2013 Perşembe günü Vefat etmiştir. Üyemiz Halil Gözeyi’nin Babası MUSTAFA GÖZEYİ 26 Kasım 2013 Salı günü Vefat etmiştir. Üyemiz Adnan Yolalan’nın Annesi ŞEZİFE YOLALAN 5 Ağustos 2013 Pazartesi günü Vefat etmiştir. Eski Şube Başkanımız İbrahim Koç’un Abisi ALİ KOÇ 15 Aralık 2013 Pazar günü Vefat etmiştir. İMO ANTALYA BÜLTEN . Üyelerimiz Alper ve Akın Atabay’ın Babaları Filiz Atabay’ın Kayınpederi TURHAN ATABAY 21 Aralık 2013 Cumartesi günü Vefat etmiştir. TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ YAZILI BASINDA İMO ANTALYA İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 55 TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ YAZILI BASINDA İMO ANTALYA 56 İMO ANTALYA BÜLTEN . TEMMUZ 2013 - OCAK 2014 2012-2014 13. Dönem Çalıșma Raporu AN TA LYA
© Copyright 2024 Paperzz