sebzenizi kendi bahçenizden toplayın

Türkiye’nin zengin içerikli
bahçe ve yaşam
dergisi.
5 TL.
HAVADA MİS GİBİ
ÇİÇEK KOKUSU VAR
BAHAR BAKIMI BAŞLIYOR
BALKONLARDA
YENİLENME ZAMANI
BANU KALAYCI İLE
KEYİFLİ BİR SOHBET
YARATICI KAKTÜS BAHÇELERİ
SEBZENİZİ KENDİ BAHÇENİZDEN TOPLAYIN
a + plus garden Cem Botanik tarafından hazırlanmaktadır // iki ayda bir yayınlanır // sayı:30 - Mart / Nisan 2014 // 5 TL.
Sözüm “umut” üzerine…
Umut kelimesinin karşılığı bir sözlükte “ummaktan doğan güven duygusudur” diye
yazılmış. Başka bir sözlükte “bir dileğin ya da isteğin gelecekte gerçekleşeceğine
ilişkin güvenli ve sabırlı bekleyiş” olarak geçiyor. Bende ise umut, hiç bitmeyen
bahar mevsimidir. İçimde ne fırtınalar koparsa kopsun, yağmur çamur fark etmez;
kalbimde rengarenk, mis kokulu çiçekler açmaya devam eder. Çünkü bence
gelecekle ilgili beklentileri hiç bitirmeden, gözlerdeki pırıltıyı hiç söndürmeden
hayata sıkıca sarılabilmektir umut. Doğaya ve çevremizdekilere görevlerimizi tam
olarak yerine getirirken, sorgusuzca sevgimizi sunabilmek, barış ve mutluluk içinde
yaşayabilmektir aynı zamanda...
Öneri ve yorumlar›n›z için
[email protected]
Plinius, “umut çalışkanların rüyasıdır” demiş. Evet, çalışmakla umut ederiz aslında.
Çalışarak ürettiğimiz her güzelliğin ardından duyduğumuz keyif bize manevi
olarak büyük bir haz vermez mi? Mesela bahçemizde sabırla gerçekleştirdiğimiz
çalışmalardan sonra doğanın muhteşem hediyelerini almak tanımı olmayan bir
keyif, mutluluk değil mi? Bir ağacın özenle budandıktan sonra tekrar dal vermesi,
meyvelerin olgunlaşıp yenebilir hale gelmesi, goncaların çiçeklere dönüşmesi hep bir
umudun sonucu değil midir? Yani hayatımızın her anını, tıpkı bahçemize yaptığımız
özenli bakımlar sonrasında olduğu gibi, kendi cennetimize dönüştürebiliriz.
Tabiatın bize cömertçe sunduğu bu güzellikleri zaman kaybetmeden yaşamayı,
mevsimlerin her halini görerek, koklayarak hissetmeyi en büyük şansımız olarak
değerlendiriyorum.
Biz de her sayıda olduğu gibi umut ektik, çalıştık ve ortaya yine zevkle okuyacağınız
bir dergi çıkardık. Yaz günleri kapıdayken, balkonlarımızı mevsime hazırlamayı
ihmal etmedik. Bunun için senenin balkon trendlerini gözler önüne serdik. Ağaç
dikmenin püf noktaları, mutfak penceresinde fesleğen ve frenk soğanı yetiştirmenin
zevki, bahçede küçük bir tarla oluşturmanın detayları, en güzel kokulu çiçekler
listesi, çocuklara eğlenceli bir aktivite olarak bahçe çizmelerini boyama gibi konuları
sayfalarımızda sıraladık. Boğaz manzarasına sahip ihtişamlı bir terasın proje
halindeki tasarımı, yaz mevsiminin en renkli çiçeği sardunyanın bakımı, bu günlerde
bahçenizde yapacağınız işlemlerin listesi mutlaka faydalanacağınız konularımız
arasında. Özellikle alternatif bir fikir olarak, fenerlerde yaratılan kaktüs bahçelerini
denemenizi öneriyoruz. Kişisel Dönüşüm Koçu Banu Kalaycı ile gerçekleştirdiğimiz
bilgilendirici sohbet, yöresel tatlardan hoşlananlar için Karadeniz yemeklerinden
seçme örnekler, evinize ve bahçenize dair yeni çıkan ürünler yaşama dair notlarımız
oldu.
Sizin de her gün filizlenen yepyeni umutlarla dolu bu bahar gibi her bahar mevsimini
kucaklamanızı diliyorum.
Sevgilerimle
Ayşe Şirin
6
Bülten
8
Bahar bakımı
başlıyor!
10 Havada mis gibi
çiçek kokusu var!
Şirin
Ayşe
rü:
adına leri Müdü
ik
n
ta
iş
o
ı
B
z
Cem
lu Ya
hibi:
orum
az Sa
ni / S
en
in
İmtiy Yönetme
ir
Ş
İşçim
Ayşe
: Enis
ayın
ış
Y
t
ğ
l
a
a
e
d
S
4
ıl
Gen
lama
et Kız Şubat 201
azar
Şevk
i:
ri
am-P Editörü:
ı Tarih ya Tesisle
k
Rekl
s
f
a
a
B
d
ğr
yın •
n Me
Foto
a
a
Y
ğ
o
li
e
/D
:2
: Sür
Ofset Sokak No
Türü
Cad.
oğan
.
Yayın
1650
ilt: D
ldere
kiye
.
r
C
h
ü
e
a
T
v
enge
M
ı
l/
i
Ç
k
u
y
.
s
b
a
h
a
n
n
a
B
Sa
İsta
eM
yurtbul
elder
Esen
İstan
Çeng
90
koz,
9 19
nik y
a
e
t
B
o
6) 47
B
ı/
1
ş
2
m
a
e
(0
b
.tr
:
C
ş
s
m
u
i:
v
k
o
r
a
a
e
dan
.c
F
20 Ç
tim Y
tanic
(Pbx)
arafın
No: 1
Yöne
embo Botanik t şam
19 80
c
9
@
7
4
ic
a
y
216)
botan den), Cem ahçe ve
ının
Tel: (0
b
r
ıncıs
: cem
,
sta
us ga s garden lümü yay az.
e-po
a+ pl
lu
bö
lanam
-285X lanan a+p ya da bir
8
0
3
yayın
1
ı
(ISSN a bir yayın ın tamam tılamaz ve umluluğu
sor
ğal
2 ayd Bu yayın
ın ço
ların
.
aksız
.
n ilan
isidir
derg ılı izni olm yayınlana rine aittir
iple
ide
yaz
h
g
r
a
e
s
ilan
Bu d
www.gardencenter.com.tr
e-mail: [email protected]
url: http://www.gardencenter.com.tr/a-plus-garden.html
tel: 0212 277 62 36
İlanlarınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Tel: (0212) 277 62 36
Kapak Fotoğrafı: Şevket Kızıldağ
12
Baharda çiçek coşturmanın püf noktaları
18
Balkonlarda yenilenme
zamanı
20
Sardunya
22
Boğaz’a karşı
şık bir teras
26
Sebzenizi kendi
bahçenizden toplayın!
32
Yaratıcılığınızı konuşturun
34
Fark yaratan kaktüs bahçeleri
36
Banu Kalaycı ile
keyifli bir sohbet
40
42
Yeşil etkiyi duvarlara taşıyın!
Bitkileri nasıl beslemek gerekir?
44 Karadeniz Mutfağı’nı keşfedin!
48
Paskalya kaktüsü
50
Balkondaki organik bahçe:
Fesleğen ve frenk soğanı
52
Çiçeksi notalar
54
Ağaç dikmek incelik ister
56
Sağlık için koşuyoruz
58
Bahar geliyor, polenlere dikkat
60 Gölgede: Edebiyat, Kültür,
Sanat
62 Budamaya dair
merak ettikleriniz
64
Okuma-yazma bilmeyen
kadın kalmasın
66
Teknoloji dünyasından...
Renk renk tabureler
Matematik
defterlerimizden
hayatımıza
transfer olan “Pi Tabure”, sevimli ve tatlı duruşuyla sevdiğinizin içini ısıtacak! Cıvıl cıvıl
renk tonları, suni deri ve doğal deriden oluşan seçenekleriyle Pi Tabure, mekanlarında
farklılık yaratmak isteyenlerin tercihi olacak. Üstelik estetikle bütünleşen tasarımıyla
bulunduğu ortama pozitif enerji de katıyor.
Fiyatı 590 TL+KDV.
www.b-t.com.tr
Zamanda yolculuk başlıyor
Son yıllarda özgün ev dekorasyonlarının en parlak teması,
farklı zamanların iç içe geçmesi oldu. Siyah ve beyaz renklerdeki kombinlerle ortaya çıkan bu eğilim, “berjer” olarak
bilinen klasik koltuklarda iyiden iyiye netleşmeye başladı. Bir
konfor klasiği olan berjerler modern çizgilerle birleşerek özgün dekorasyonlarla konfor arayanları farklı bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Dünyanın en ünlü tasarım markalarından
biri olarak kabul edilen Houzz imzasını taşıyan “Houndstooth
Balloon Chair” modeliyle fantastik dekorasyon seçkisini de
ele veriyor. Türkiye’de yalnızca D&D Design’da satışa sunulan
“Houndstooth Balloon Chair” sizin de evinize çok yakışacak!
www.dnd-design.com
Lalay Nişantaşı’nda
“Ülkemizin geçmişte kalmış değerlerini bugüne taşımak ve Türkiye için özgün bir marka yaratmak” fikriyle 2007 yılında kurulan Lalay, istikrarlı gelişimini sürdürüyor. Anadolu kültürünün
doğal ve etkileyici formlarını önce ülkemiz insanına hatırlatmayı, sonrasında da yurt dışında
tanıtmayı amaçlayan Lalay’ın yeni mağazası, Nişantaşı Reasürans Çarşısı’nda açıldı. Çarşının
üst katındaki 50 numaralı mağazada hizmete giren Lalay’ın geniş ürün yelpazesinde Anadolu
kültürü ile gönül bağını koparmamış zanaatkarların, el sanatçılarının, ustaların halen azimle
yarattığı eşsiz değerler yer alıyor.
www.lalay.net
6 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Yaza hazırlık
Finlandiya’nın en eski şirketi ünvanını taşıyan
Fiskars, baharın canlılığını evlerinize, bahçelerinize taşıyor. Fiskars’ın ‘The Red Dot’
ödüllü SingleStep™ budama serisi sayesinde
balkonunuzda, mutfağınızda ve salonunuzda
çiçek veya minyatür sebzeler yetiştirebilir,
yazın müjdecisi baharın tazeliğini aylar önceden yaşayabilirsiniz. Fiskars mala, çapa ve
tırmıkla ise bahçenizi şimdiden yaza hazırlayabilirsiniz.
www.fiskarsgroup.com
Her gün pazara uyanmak
İç mimar hizmeti başladı
Duvar kağıdında trendleri belirleyen markalardan olan Rasch’ın yeni koleksiyonu Lazy Sunday
ile, eviniz her gün güzel bir pazar gününe uyanacak. HannaHome’un Türkiye temsilcisi olduğu Rasch markasının pazar günlerinden ilham
alarak tasarladığı yeni koleksiyonu Lazy Sunday,
evlerde rahatlık hissini yansıtan duvar kağıdı seçenekleri ile dikkat çekiyor. Fransız rüstik stili ve
modern vintage tarzı harmanlayan koleksiyonda,
toiles du jour, çiçeksi ve ekoselere uzanan desen
çeşitlerinin yanı sıra bu desenlerle uyumlu çizgili ve ahşap görünümlü kombin duvar kağıtları
da sunuluyor.
www.hannahome.com.tr
Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren ve ihtiyaç olan bakım,
tamir, onarım, boya-badana işleri için usta hizmeti
veren hizmet sitesi Heyustam.com, şimdi de bünyesine
iç mimarları ekledi. Heyustam.com, evini, iş yerini ya
da dış alanlarını yeniden dekore etmek ve farklı bir
renk katmak isteyenlere “Aklınızdakini Anlatın, Bilirkişi
İç Mimarımız Yaratsın” konsepti ile hizmet vermeye
başladı. Heyustam.com’dan iç mimar hizmeti almak
için siteye girmeniz ve “evimi yenilemek istiyorum”
butonuna basarak ne istediğinizi kısaca tarif etmeniz
yeterli oluyor. Bu işlem sonrasında markanın çağrı
merkezi sizi arayarak iç mimarları ile görüştürüyor ve
talebiniz projelendirilerek bütçelendiriliyor.
www.heyustam.com
Stanley’in yeni koleksiyonu
Fatih Kıral Mağazaları’nda yer alan Stanley markası yeni koleksiyonu ile dikkat çekiyor. Ünlü
Amerikan markasına ait ‘’Charlesyon Regency’’ koleksiyonunun en önemli özelliği farklı tasarımlardan hazırlanmış olması. Aynı zamanda mobilyalarının nesiller boyu kullanılabilir şekilde
yapılışı da markanın değerini artırıyor. Ahşabın fonksiyonellikle birleştiği yeni koleksiyonda ise
yatak ve yemek odasından çalışma odasına kadar birçok alternatif yer alıyor. Beyazın ahşapla
harmanlanmış ve farklı çizgilerle kombinlenmiş koleksiyonunu görmek için Fatih Kıral’a uğramanız yeterli!..
www.fatihkiral.com
Sağlıklı grill keyfi
Yemek yapmaktan hoşlanan ve aynı zamanda
sağlıklı tatlara düşkün olanlar için Enplus
mağazalarında satılan Breville’in şık tasarımlı
grill’i ideal. Hızla ısınan ve kolayca temizlenen
Breville Sağlıklı Grill ile sağlıklı lezzetleri şipşak
hazırlamak mümkün. Dayanıklı, döküm çelik
dizaynı ve patentli eğim sistemi ile Breville
Sağlıklı Grill, eti yağından arındırarak glisemik
index değerini düşürüyor ve sağlığınıza lezzetli
bir destek veriyor. Özel yapışmayan, çizilmeye
dayanıklı
quantanium
pişirme
yüzeyini
temizlemek içinse yapmanız gereken tek şey, bir
parça kağıt havlu alıp pişirme yüzeyini silmek ve
bulaşık makinesine atmak.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 7
Ayşe’nin
Bahçesi
Ayşe Şirin
Sorularınız için:
info@ ayseninbahcesi.com
Bahar bakımı
başlıyor!
Bahçenize, balkonunuza baharın tatlı ışıltısı dolmaya
başlarken, sağlıklı bitkilere sahip olmak için de bazı
detayları ihmal etmemek gerekiyor. İşte yapılması
gerekenler hakkında pratik öneriler…
8 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Dikkat edilmesi gerekenler
• Mart ayının sonunda ve nisan ayının ilk haftalarında bitkiler uyku döneminden çıkıp
besin maddesi tüketmeye başlar. Bundan dolayı, onların ihtiyacı olan besin maddeleri dışarıdan suni gübre olarak N-P-K kompoze gübre verilir. Bu aylarda en çok azota ihtiyacı
olacağı için, özelikle azot oranı yüksek gübreler tercih edilir.
• Şimdilerde budama işlemleri yapılabilir (form budaması, derin budama dediğimiz bitki
gençleştirmek için yapılacak budamalar). Fakat meyve ağaçlarında gözler uyanmış, çiçek
dönemi başlamış ise budama yapılamaz.
• Meyve ağaçlarında sürgün göz aşısı yapılabilir. Ama aşı için gerekli kalemlerin, martnisan aylarında alınmış olması gerekir.
• Yine bu aylar hastalık ve zararlıların belirdiği bir dönemdir. Bunlara karşı kimyasal
önlemler alınmalıdır. Bu önlemlerde insektisit (böcek) ile fungusit (mantar) ilaçlamaları
beraber yapılmalıdır. Zararlılara karşı örneğin bağ maymuncuğuna karşı uygun kimyasal
mücadeleyi gerçekleştirmekte fayda var! Bu zararlı, yeni sürgünleri yemek suretiyle bitkilere zarar verir. Aman dikkat diyelim!
• Bu tarihten itibaren artık bitkilerin yeri değiştirilmez ve çıplak köklü bitkilerin dikimi
yapılmaz.
• Mart- nisan aylarında çim artık hızlı gelişmeye başlar. Çime azot oranı yüksek gübreleme yapılması önemlidir.
• Çim alanlarda ara ekim dediğimiz tadilatlar yapılabilir. Serpme çim metodu ile çim
alanlar oluşturulabilir.
• Pek çoğumuzun aklını kurcalayan soru işaretlerinden biri de çim uzunluğu konusudur. Çimler 8 cm’e ulaştığında biçim işlemi yapılmalıdır. Çim biçme 4 cm şeklinde
olabilir ve bu mevsimde 4 cm uzunlukta kalacak şekilde biçilebilir.
• Çim alanlar her hafta biçilmelidir.
• Unutulmaması gereken noktalardan biri de, çim alanlarda tırmıklama yöntemi ile ölü
yüzeylerin temizlenmesi ve havalandırma yapılmasıdır.
• Bitki dipleri çapalanmalı ve kışın kapatılan bitki çanakları tekrardan açılmalıdır.
• Bu aylarda yabani ot kontrolü düzenli şekilde yapılmalıdır. Yabani ot kontrolünde
kimyasal yöntemlerin yanında mutlaka fiziksel yöntemlerin uygulaması da ihmal edilmemelidir.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 9
Havada mis gibi
çiçek kokusu var!
Gün boyunca ortalama 25.000 defa nefes alıp
veririz. Sürekli tekrarladığımız bu sistem aslında
burnumuz havayı akciğerlerimiz için en uygun hale
getirirken, çok önemi bir işlevi daha gerçekleştirir.
Koku almak... Nefes alırken burundan içeri giren
havanın bir kısmı içerdeki bazı özel kemikler
sayesinde koku alıcı bölgeye doğru yönlenir.
Bu moleküller burun boşluğumuzun üst bölümünde
bulunan hassas bölgeye vararak çeşitli kokuları
algılamamızı sağlarlar. Bu harika sistem ile belki
de yüzlerce kokuyu birbirinden ayırt ederken,
evrenin bize hediye ettiği çiçeklerin kokularını
rahatlıkla tanıyabiliriz. Size önereceğimiz bitkiler
kokuları kolay ayırt edilebilir olan ve yetiştirdiğiniz
ortamda doğal bir tabiat duygusu yaratacak
çeşitlerdir.
10 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Gardenya / Gardenia
Çiçeği önce bembeyaz açar, daha sonra krem rengini alarak koyulaşır. Harika bir kokusu vardır; koyduğunuz mekanın havasını bir anda
değiştirir. Çalı şeklinde, koyu yeşil yapraklı, yaz kış yaprak dökmeyen,
nemli hava ve esinti seven bir bitkidir. Yılın her mevsiminde çiçek açan
bu bitkiyi evde yetiştirmek özen ister. Birkaç saat güneş alması şartıyla
gece 12 derecenin altına, gündüz 24 derecenin üstüne çıkmamalıdır.
Evde cam önü gibi havadar bir bölümde sağlıklı kalabilir. Bu bitkinin
sulamasını dikkatli yapmalısınız.
Yasemin / Jasminum
Sümbül / Muscari
Her dem yeşil, sarılıcı bir bitkidir. Sıcaklığa
dayanıklıdır. Dalları yeşil ve köşelidir. Yaprakları ise karşılıklı ve sarmal dizilişlidir. Çiçekleri dal ucundadır; göz alıcı beyaz, pembe,
sarı çiçeklerini bahar mevsiminde büyüleyici
kokusuyla birlikte sunar. Güneşli ve yarı gölgeli alanlara uyum sağlayabilir. Yaz aylarında sık sık su ister. Sık sulandığı dönemlerde
suyuna iki haftada bir besin takviyesi koymak
gerekir. Kışın ise toprağını nemli tutmanız yeterlidir. Saksıda yetiştiriyorsanız, ilkbaharda
saksısını değiştirebilirsiniz.
Rengarenk çiçekleri ile baharı müjdeleyen
sümbül zarafetin sembolüdür. Mevsimlik
soğanlı bir bitkidir. Soğanı büyüklüğünün en
fazla 2.5 katı kadar derinliğe dikmek gerekir.
Kolay yetiştirilen sümbül doğrudan güneş ışığı istemez ve hava akımlarından çok etkilenir.
Oda sıcaklığında suyu tercih eder. Sulamayı
aynı ölçüde ve hep aynı zamanlarda yapmak
faydalıdır. Sık sık saksı değiştirmek sümbüller için sakıncalıdır.
Mum çiçeği / Stephanotis
Muhteşem kokusuyla aranjmanların vazgeçilmez türüdür. Çiçekleri mumdan yapılmış
gibidir, kolay kolay solmaz. Doğrudan güneşi
sever ama yine de filtrelenmiş güneş ışığında daha mutlu olur. Dalları fazla uzadığında
destek için bir çubuktan yardım alabilirsiniz.
İlkbaharın gelmesiyle çiçeklenmeye başlar.
Orta nemli yerlerde ilkbahardan sonbahara
kadar çiçek açar. Kış aylarında 7 dereceden
daha az sıcaklığa dayanamaz. Toprak nem
kaybetmeye başladığı zaman ılık su ile sulamalısınız.
Limon / Citrus
Ege ve Akdeniz’in vazgeçilmez bitkisidir. Ilıman bölgelerde doğal olarak yetişir. Rüzgar
sevmez, sulamaya en çok kurak yaz aylarında
ihtiyaç duyar. Yapraklarındaki aromatik koku
büyüleyicidir. Beyaz kokulu minik çiçeklerini
nisan ayı civarında açar. Bodur türleri dekoratif saksılarda şık bir görüntü sergiler. Bitkiyi korunaklı alanlarda veya balkonunuzun, kış
bahçenizin bir köşesinde yetiştirebilirsiniz.
Yaz aylarında ise saksısını bahçenizin güneş
alan yerlerine taşıyabilirsiniz.
Kokulu bitkileri nasıl
yerleştirmeliyiz?
Örümcek zambağı /
Hymenocallis
Soğanlı bir bitkidir. Yaz ortasında açar. Özellikle sabah güneşini ilk alan yerlerde çok hızlı
gelişim gösterir. Çoğunlukla saksıda yetiştirilir. Örümceğe benzeyen yapıdaki çiçekleri
dolayısıyla bu isimle bilinir. Serin yerleri seven bu kokulu bitkiyi toprağı kurudukça sulamalısınız. Bu bitki kışı iyi ışıklandırılmış,
don tehlikesi olmayan yerlerde geçirmeli ve
yaprakları solmayacak kadar su verilmelidir.
Büyüme esnasında ayda bir gübre vermeyi ihmal etmemelisiniz.
Kokuları hafif olan ve ancak
yaklaşınca alınabilen bitkiler daha
çok mekanın en sık kullandığımız
bölümlerine yerleştirilmelidir.
Böylece bitkiden gelen kokuyu
kolaylıkla algılayabiliriz. Daha güçlü
kokulu çiçekleri ise istediğiniz
yerde kullanabilirsiniz. Odaya
girdiğinizde hemen burnunuza
mis gibi bahar kokusu ulaşacaktır.
Yeter ki çiçeklerin kokuları birbiri
ile karışmasın. Dokundukça koku
veren bitkileri ise onlarla kolay temas
edebileceğiniz pencere önü, mutfak
masası gibi yerlerde kullanmalısınız.
Dokunduğunuzda aldığınız bu
kokular ten teması ile sizi çabucak
etkileyecektir.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 11
Baharda
çiçek coşturmanın
püf noktaları
Bahçe bakımının en keyifli sonuçlarından biri de
bitkilerin daha taze ve daha uzun süre çiçek açarak
sizi ödüllendirmesidir.
12 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Ayıklama işlemini ciddiye alın!
En basit anlatımıyla yeni açan çiçeklere ve
tomurcuklara zarar verebilecek solmuş çiçeklerin toplanması işlemidir. Geçmiş çiçekleri ayıklama işlemi büyüme mevsiminde yapılacak en faydalı aktivitedir. Bitkilerle
daha yakın temas kurmanızı sağlar, karmaşık çiçek formlarını ve kokularını hissetmenize, aynı zamanda oluşmuş ya da oluşacak
problemleri fark etmenize olanak tanır. Ayıklanmayan solmuş çiçekler bitkide hastalık
oluşumunun kaynağıdır. Eğer çiçeğinizi dekoratif değeri için yetiştiriyorsanız veya taze
tohum elde etmek derdinde değilseniz, ayıklama yaparken gelişen çiçek başını koparın.
Bunu yapmak zorundasınız, çünkü bitkiler
enerjisini çiçek açma yerine tohum üretimine
çevirmeye eğilimlidir ve bir süre sonra tohuma kaçarlar.
•
Tek yıllık bitkiler nasıl ayıklanmalı?
Birçok tek yıllık bitki tohuma kaçtığında solar
ve ölür. Bu bitkilerin bütün yaz boyunca çiçek açmalarını sağlamak için başparmak ve
işaret parmağınızla onları düzenli bir şekilde
ayıklayın, hemen tohum kesesinin üzerindeki
çiçek başını budayın. Daha sert gövdeli bitkiler için mutfak veya çiçek makası kullanın.
Geride uzun ve sürgün vermemiş gövdeler
bırakmayın, çünkü bunlar kahverengiye döner ve bütün olumlu etkiyi yok eder. Çiçeklenmeyi uzatmak için solan çiçekleri düzenli
olarak ayıklamanız gerektiğini unutmayın.
• Güller nasıl ayıklanmalı?
Çiçek makası kullanarak bir küme gül veya
tekil gül, hatta çardak gülü dâhil bütün gül
çeşitleri arasındaki solmuş yaprakları kesin.
Çalı formundaki güllerde arkasından güçlü
goncalar gelen zayıf gül dallarını keserek,
gülün yeniden açmasını sağlayabilirsiniz.
•
Çok yıllık bitkiler nasıl ayıklanmalı?
Birçoğunun ömrü, bahçe makası ile düzenli
ayıklama ile uzatılabilir ve bu şekilde görünümleri büyük ölçüde güzelleşir.
Hezaren çiçeği (Delphinium), Acıbakla çiçeği
(Lupin), Sığırkuyruğu (Verbascum), Penstemon çiçeği, Çan çiçeği (Campanula): Henüz
bütün çiçekler solmadan önce en alttan, hemen bir yan sürgünün üzerinden çiçekli ana
gövdeyi kesin. Bu işlem küçük, ikincil çiçekli
sürgünlerin çıkmasına fırsat verir.
Papatya çiçekleri: Shasta yani Beyaz ay papatyası (Leucanthemum), Bodrum papatyası
(Osteospermum), Öküzgözü papatyası (Anthemis) ve Gayret çiçeği (Gaillardia)
Bitkilerinizin ömrünü uzatmak
sizin elinizde Kendi haline bırakıldığında normalde bir veya
iki defa çiçek açacak olan bazı bitkiler, çiçek
makası ile budandığında ve yeniden canlandırmak için iyi beslenip sulandığında peş
peşe çiçek açacaktır. Bazıları çiçek açmasa
da yeniden doğmuş gibi hastalıktan kurtulmuş olurlar, parlak yapraklarla donanırlar,
taze ve genç görünürler. Çiçeklerinizin yazdan sonbahara kadar uzun ömürlü olmasını
sağlamak ve dekoratif çiçek başlarının keyfini çıkarmak için çalılar, sarmaşıklar, çok yıllık ve tek yıllık bitkilerden oluşanlar da dâhil
olmak üzere bahçede birçok dekoratif çalışma yapabilirsiniz.
Geniş tekil çiçekler: Uyuzotu (Scabiosa), Şakayık çiçeği (Paeonia), Kaplan zambak (Daylily), Yıldız çiçeği (Dahlia), Süsen (Bearded
Iris).
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 13
Bitkilerinize enerji verin
Bahçe bakımının kurallarından biri de şudur;
bitkiden bir şeyleri kestiğinizde, bir sürgünü veya yaprağı kopardığınızda, bitkiye onu
tekrar yetiştirecek enerjiyi vermeniz gerekir. Bahar yağmurları ve ılık güneş ışıkları
ile coşan yapraklar daha sonra zayıflayabilir. Fakat biraz ilaç ve bir doz gübre sonrası
hızlı bir makaslama ile yeniden çiçek açması
sağlanır. Bunu aşağıdaki bitkilerde rahatlıkla
deneyebilirsiniz:
•Sarmaşık çan çiçeği (Creeping campanulas)
(bazıları)
•Sardunya (Geranium) (cranesbill) (çoğu)
•Benekli ballıbaba (Lamium maculatum)
(deadnettle)
•Kedi nanesi (Nepeta x faassenii) (catmint)
14 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Nokta atışıyla besleme ve
sulama yapın
Çevre bilincinin arttığı bu zamanlarda, bahçenin sadece gerekli yerini, üstelik en etkin
bir biçimde sulamak çok önemlidir. Bunun
için, kış biterken yağışlar sayesinde zaten
nemlenmiş zemine, derin gübre örtüsü uygulayarak oradaki nemi muhafaza etmek gerekir. Benzer şekilde fazla gübre vererek ya da
yanlış karışım kullanarak faydadan çok zarar
verebilirsiniz. Buna karşın, iyi belirlenmiş
beslenme programı ve sulama ile güçsüz ve
su tutamayan topraklarda ve az yağmur düşen yerlerde bile bitkileri canlı tutabilirsiniz.
Gözünüz hava durumunda olsun zira beklenmeyen kurak bir ilkbahar, bitkilerinizin
gelişiminde sorun yaratabilir. Tomurcuklar
oluştuğunda toprak aşırı kuruysa, kışta ve
baharda çiçek açan bazı bitkiler bundan zarar görebilir. Örneğin duvar kamelyaları, tomurcuklarının dökülmemesi için sonbahardan ilkbahara kadar sık sık sulanmak ister.
Aşırı sıcak yazlarda, nem seven Altın Sarısı
(Rudbeckia) ve Grip otu (Eupatorium) solmayı
önlemek için canlandırıcı mahiyette biraz su
ister.
Çiçekleri besleyin
Çiçekler potasyum ister. Potasyumun kimyasal sembolü K’dır ya da potasyum hidrat olarak bilinir. Eğer bitki çiçek vermede utangaçsa potasyum eksikliği çekiyordur ya da gür
ve yapraklı büyümeye yol açan bol nitrojenli
besinlerle fazla beslenmiş olabilir.
• Aslanpençesi yetiştirenlere Çiçek aranjmanı yapanların favori çiçeği Aslanpençesi (Alchemilla mollis) kıvrımlı ve içe
doğru çukur yaprakları üzerinde köpük köpük limon rengi çiçekler açar fakat yaz ortasında tohumlar oluşur ve yapraklar ihtişamını yitirir. Henüz tohuma kaçmadan önce bir
makasla ya da çim biçme aletiyle yer hizasından keserek sadece istenmeyen arsız fideleri
engellersiniz, aynı zamanda iyi bir sulama ve
bir doz gübre ile yeni yapraklar elde edersiniz.
• Aklınızda bulunsun! Uzun süre yaşayan ve çekici çiçek başı üreten bitkileri ayıklamayın, çünkü bunlar çiçeğin teşhirini sonbahara kadar uzatır. Üstelik
aranjmanlar için de kullanışlıdır. Buna en iyi
örneklerden bazıları şöyledir: Dekoratif çiçek
soğanı, Çörekotu çiçeği (Nigella), Boğadikeni
(Eryngium), Gelincik (Papaver rhoeas), Yabani enginar (Cardoon), Mavi Dünya (Echinops).
Evinizin
arkasında
göl olsa!
www.cembotanic.com.tr
Biyolojik göletler, herhangi bir
kimyasal kullanmaya gerek
kalmadan, suyun bitkiler ve
ortamdaki bakteriler yoluyla temizlenmesi ile ortaya
çıkan ekolojik oluşumlardır.
Evinizin arkasında bir
yüzme havuzu yerine
size ait yaşayan bir
göl mü istersiniz?
Siz gölünüzü hayal
edin, biz yapalım...
Referanslar
Kelebekia Premium
Acıbadem Akasya
Merinos Parkı
Bursa 2012
Projesi
Kanal
Dülükbaba Ormanı
Gaziantep 2011/2012
Nevhiz Süer
Silivri 2011/2012
Gürkan Kurul
Riva 2011
Ulvi
Bodrum 2010
Lagün 2. Etap
Lagün 1. Etap
Balkonlarda
“yenilenme”
zamanı
Ne de olsa güneşli günler kapıda… Yine sevdiklerimizle
birlikte balkonda keyifli vakitler geçirecek, mevsimin
tadını çıkaracağız. Ama öncesinde balkonlarımızı yaza
hazırlamak gerekiyor. İşte size dekorasyondan bakım
işlemlerine kadar balkonunuzu güzelleştirecek
öneriler...
Havaların ısınmasına, içimizi kıpır
kıpır edecek güneşli günlere az kaldı.
Doğadaki muhteşem değişim ve dönüşüm,
balkonlarımıza da yansıyor. Tabiattaki
bu tazelenmeyle uyumlu hale gelmek için,
kolları sıvama ve ufak-büyük yenilikler
yapma zamanı. Ne de olsa hepimizin
hayali, yaz geldiği zaman şirin, dekoratif
aksesuarların olduğu, rengarenk bitkilerle
süslenmiş balkonumuzda ayaklarımızı
uzatarak mevsimin keyfini çıkarmak…
Bu yemyeşil hayali hayata geçirmek için
yapılması gerekenler hakkında size birkaç
ipucu veriyoruz.
18 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
• Öncelikle balkonunuz için gerekenlerin olduğu küçük
bir alışveriş listesi oluşturarak işe başlayabilirsiniz.
• Duvarlardan yerlere, oturma takımınızdan saksılara
kadar balkonunuzu elden geçirirken, yeni objelerle mekanı neşelendirmeyi ihmal etmeyin!
Palmiyelerin bakım koşulları nelerdir?
• Dekorasyon dergilerini karıştırmak, sezonun trendleri, hangi mağazalarda nasıl ürünleri bulabileceğiniz,
ne tür konseptler yaratabileceğiniz konusunda size fikir
verecektir.
• Balkonunuzun metrekaresi önemlidir. Yaşam hızınız,
dış mekanda ne kadar zaman geçirdiğiniz, hobileriniz
tasarım yaparken size rehberlik yapacak bilgilerdir.
Unutmayın, yaşam şekliniz, yaşam alanlarınızı şekillendirecektir.
• Şık, desenli, balkonunuza uygun saksıları piyasada bulabilirsiniz.
Elinizdeki bitkilerin yanı sıra sezonluk fideler de gönlünüze göre bir
ortam yaratır. Terracota saksılarınızı yenilemek adına renkli boyalar
kullanabilirsiniz. Hatta dilerseniz saksı yüzüne değişik desenler uygularken, çocuklarınızla da eğlenceli anlar yaşayabilirsiniz.
• Balkonda kullanacağınız belli başlı gereçleri küçük bir sepet içinde muhafaza ederseniz, hem her an elinizin altında dururlar hem de
derli toplu bulunurlar.
• Varsa balkon mobilyalarınızı elden geçirmekte fayda
var! Teak malzemeler özel bakım teknikleri ile yenilenebilir. Minderlerin yıkanması ya da kumaşların değişmesi, takımların temizlenip havalandırılması, oturuma
hazır hale getirilmesi gerekir.
• Balkonunuza yerleştireceğiniz renkli minderler ve
yastıklar, atmosferi daha sıcak hale getirecektir.
• Bitkilere gerekli bakımı yapmayı, saksı değişimlerini
gerçekleştirirken, taze toprak kullanmayı ihmal etmeyin!
• Mutfakta kullanmak üzere aromatik otları balkonda yetiştirebilirsiniz. Balkonda küçük bir organik tarım alanı oluşturarak, salatalarınız
için her an taze malzemeye sahip olabilirsiniz.
• Balkonunuz çok küçükse, o zaman duvarları bitkilendirerek alandan maksimum faydayı sağlayabilirsiniz. Yemyeşil duvarlar, ormanda
yaşıyormuşsunuz hissi verecektir. Balkonun bir tarafında tasarımını
yapacağınız dikey bitkilendirmede alt konstrüksiyon, sulama sistemi
ve tabii ki seçeceğiniz bitkiler; hepsi birbirini tamamlayacaktır.
• Aydınlatmalarınızı elden geçirin! Yeni fenerler, şamdanlar, renkli
mumlar balkonda romantik bir hava yaratacaktır. Karanlık çöktüğünde sıcak bir ışık, balkonda özel bir ortam oluşturur.
• Bu sene balkona küçük bir su oyunu koymayı deneyin. Suyun sesi ve
görüntüsü mekana ayrı bir huzur katacaktır.
• Rüzgar gülü, küçük heykeller, farklı objeler; mekanın büyüklüğüne
göre türlü aksesuarlar kullanarak hayalinizdeki gibi bir balkon hazırlayabilirsiniz.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 19
Akdeniz
ülkelerinin
sembolik bitkisi:
Sardunya
Bin bir renkli çiçekleri göz alan sardunya hoş kokusu ile bu
baharda balkonların vazgeçilmezi olacak!
20 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Yetiştirilmesi ve çoğaltılması kolay olan sardunya bütün yıl çiçek
açabilen, yaprakları hafif tüylü, eğer budanmazsa boyu nerdeyse
1 metreyi bulan bir bitkidir. Doğrudan güneş ışığını sevmez ve
kış aylarında – 5 derecenin altındaki iklimde kalmak istemez.
Katmerli ve yalın kat çiçek çeşitleri ve sarkabilen dalları ile budanmazsa aşağıya doğru sarkarak muhteşem bir görüntü sergiler. Susuzluğa dayanıklı bir bitkidir; kış aylarında sadece toprak
kurudukça yeteri kadar su vermelisiniz. Her bitki gibi tabağında
su bırakmamalı ve hava akımlarından korumalısınız. Sardunya
için kök çürümesine karşı etkili olan ponza taşının kullanıldığı besleyici özellikli toprakları tercih etmelisiniz. Sardunyayı
çelikten kolayca yetiştirebilirsiniz. Yaz mevsimine daha sağlıklı
dallanması için şubat ve mart aylarında budayabilirsiniz. İki çeşit sardunya vardır: Bodur sardunyalar ve klasik sardunyalar...
Bodur sardunyalar aşırı yaz sıcağından kolay etkilenir, yapraklarını küçültür, çiçek vermede zorlanır. Yaz sıcaklarından etkilenen bitkiyi bozuldu diye atmayın sakın. Bodur sardunyalarda çok
sık görünen kök çürüklüğüne karşı dikimden önce toprağa dere
kumu ve ponza taşı karıştırın. Genelde sarkıcı türde olan klasik
sardunyalar bodur sardunyalara göre çok daha dayanıklıdır.
sık
ızın en
ın
yok
r
a
n
l
e
a
rdunyır. Tamam
a
s
k
sine
arlıd
dar
Beyazlandığı zar olana ka a
in
m
a
a
k
m
l
a
e
ç
y
una
k ila
olduğodik olara
periy alısınız.
yapm
i
Geçmiş çiçeklizer
yerek
le
m
mutlaka te laştırmalısınız.
bitkiden uzak
Pot
uyu asyum
çiçe m sağ yaz ve
sağ klenm layabil kış şa
m
lam
r
e
lığı ve da e, bol tlarına
llar
için
öne ın
mli
dir.
alı nisan
ış olan rdçelik için
m
a
m
ş
unla
ada
Fazla ond kasım ayına nkun için aldığınnızra
a
u
d
B
a so
.
ın
ay
ilirsinizat kurutun, dah
a
kullanab
s
ç
ka
ın.
çeliği bairdikin ve sulay
toprağ
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 21
Boğaz’a karşı
şık bir teras
Kanlıca’da bir apartman dairesinin 3. katında konumlanmış 80 metrekarelik bir
teras... Hayal gücünün sınırlarını zorlayan ve ev sahibinin her türlü konforu göz
önünde bulundurularak tasarlanan bu Boğaz’a nazır proje misafirlerini ağırlamayı
bekliyor. Projede kullanılan tüm bitkilerin her dem yeşil tercih edilmesinin sebebi
terasın kışında kullanıma açık olması...
Çok sayıda farklı bitki kullanılarak ortam küçük
bir ormana dönüştürülmüş. Açelyalar renkleri ile
ortama hareket katarken, her iki tarafta da
kullanılan lucidum’lar orman havasını daha da
pekiştirmiş. Karşı tarafta lucidum’ların hemen
önünde, çeşit fazlalaştırılarak mavi ladin tercih
edildiğini görüyoruz. Yaz kış yeşil kalan ladinin
bu türü ağır büyür, son derece kıymetli ve zarif
bir bitkidir. Formlu buxsus’lar ise terasa simetri
katmak amacıyla tercih edilmekte.
22 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Boğazın mavi suları ile açelyaların
rengi uyum içinde. Terastaki su öğesi
ortamda ayna görevi görüyor. Amaç
ağacın yansımasını görerek mekana
derinlik kazandırmak.
Terasın plan görünüşü sayesinde ev sahibi yerleşimi
rahatlıkla görebiliyor.
Mavi Ladin
Açık alanda şömine keyfi. Alt taraf odunluk, üst taraf ise şömine
olarak kullanılmakta. Ahşap kaplama ile sıcak bir görüntü elde
edilmiş. Hemen yanındaki kitchenet ev sahibine yeme-içme
konforu sağlıyor; içindeki buzdolabı ve lavabo sayesinde eve
girmeye gerek kalmıyor ve her türlü ihtiyaca cevap verebiliyor.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 23
Terasın ve suyun plan görünüşü. Ahşapta irecco
tercih edilmiş ve 9 cm genişliğinde daha modern bir
tarz yaratılmış. Saksılar tekerlekli olup, gider kullanılmamış.
Drenajı kendi içinde çözülerek sulama yapılmakta.
Oturma grubunun altında bazalt taş dikkat çekiyor.
Dokusu güzel olan bu taşlar 2 cm kalınlığında olup,
derzsiz kullanılıyor.
Bitki adeti daha az
tutularak ahşap
görüntüsüne ağırlık
veriliyor. Açelyaların
arkasından terasa
baktığınızda tijli
manolyalar dikey ihtişamı
ile göze çarpıyor. Pembe
açelyalar ise tüm
güzelliğiyle çiçek
açmakta. Kışın yaprak
boşaltarak yeşil
görünümlerini az da olsa
koruyorlar.
24 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 25
Sebzenizi kendi
bahçenizden
toplayın!
Bahçenizden kendi ellerinizle topladığınız
sebzelerin keyfi paha biçilmezdir. Hem bahçenize
estetik bir görünüm kazandırmak hem de
yemeklerinizi en sağlıklı sebzelerle hazırlamak
istiyorsanız, haydi iş başına!
Sağlıklı yetişmesi beklenen sebzelerin farklı besin değerlerine ihtiyaçları vardır. Bu yüzden toprağın içerdiği besin değerleri konusunda takviye yapmak gerekir. Toprağınızda belirli değerlerin eksikliği
kadar, belirli değerlerin fazlalığı da zararlıdır. Bu sebeple ekimden
önce mutlaka toprak testi yaptırmalı, toprağınızın yapısını iyi bilmelisiniz. Her yıl toprağı ekmeye başlamadan önce pH değerini kontrol
ettirmelisiniz. Bahçenizin kusursuz olması toprağın pH değerinin
7-8 civarında seyretmesi ile mümkündür.
26 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Domates
Domates bahçelerimizin favori sebzelerinden biridir. Hafif ve verimli
toprakları sever. Pencereniz güneş ışığı alıyorsa, pencere kenarında
yetiştireceğiniz fidelerden de lezzetli domatesler alabilirsiniz. Kısa ve
kalın olmasını istediğiniz fideleri her gün elinizle hafifçe fırçalayın. Böylece öne arkaya hareket eden fideler sitokin hormonu salgılayarak, bitki
gövdesinin daha kalın ve güçlü olmasını sağlar. Yeni dikilen fideleri bol
bol sulayın. Toprağının 2-3 haftada bir besin takviyesi istediğini unutmayın. Domatesler büyüklük, renk ve şekil bakımından birbirlerinden
farklıdır. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bodur veya serbest
büyüyen domatesleri ayırt edebilmektir. Bahçenizde yer varsa farklı
domates çeşitleri yetiştirebilirsiniz. Bazı dönemlerde belirli domateslerden verim alırken, başka dönemlerde farklı çeşitler deneyebilirsiniz.
Sırık fasulyesi, dereotu ve patatesin yanına ekmekten kaçınmanızı öneririz.
Marul
Farklı çeşit ve renkleri bulunur. Bu çeşitler arasından beğendiğinizi seçip bahçenizde kullanabilirsiniz. Tatlı olması istenilen marulların hızlı
bir yetiştirme sürecinden geçmesi gerekir. Sebze yetiştirme dönemi
boyunca kesintisiz olarak marul tüketmek istiyorsanız, her on günde
bir marul ekim işlemine devam etmelisiniz. Havalar ısınınca çürümeye
karşı daha dayanıklı türleri tercih etmeniz gerekir. Marulun kök sistemi
sığ olduğu için toprakta bulunan besin değerlerinden faydalanabilmesi zordur. Hızlı yetiştirme süreci sağlamak için ekim işleminden önce
toprağa yeteri kadar gübre ile takviye yapmanız önemlidir. Düzenli su
isteyen marulu üç farklı şekilde toplayabilirsiniz. İster dış yapraklarını toplayın, ister salatada kullanabileceğiniz kadarını keserek alın veya
marulu tümden kesin. Tüm sebzelerin yanına rahatlıkla ekebilirsiniz.
Biber
Oldukça geniş bir renk yelpazesine sahip olan biberin en önemli ihtiyacı
sıcaklıktır. Tüm biber çeşitleri aynı koşullar altında yetişir. Don biberi
olumsuz etkiler. Toprağının nemli olmasına dikkat etmeli, serada yetiştiriyorsanız dışarı taşımak için acele etmemelisiniz. Bahçe toprağına
taşımadan önce çiçek açacak olursa açan çiçekleri koparın. Yeşil renk
alan biberleri dalından koparın ve yenileri için yer açın. Havuç, soğan
ve bezelyenin yanına ekebilirsiniz ama yer lahanası ve rezeneden uzak
tutmalısınız.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 27
Kabak
Kabak çok lezzetli ve sağlıklı bir sebzedir. Mutfakta pek çok yemeğe
eşlik eden kabak sıcak sever. Don tehlikesinin tamamen kalktığı zamanda tohumları doğrudan bahçeye ekebilirsiniz. Eğer fideleri saksıdan bahçeye taşıyorsanız, köklere zarar vermemeye çalışın. Kabağın
büyüme döneminde toprak sıcaklığını muhafaza etmek ve haşerelerden
korumak için toprakta özel koruyucu örtüler kullanın. Kabak çiçekleri
açtığında bu örtüleri kaldırın. Planlı bir dikim yapılmazsa kabak bahçede yayılabilir. Bu yüzden bahçenin en uç köşeleri tercih edilir. Kereviz,
mısır ve soğan yanına gönül rahatlığıyla ekebilirsiniz ama patatesten
uzak tutun.
Pazı
Kuvvetli bir don olayı yaşanana kadar her an bahçenizde yetiştirebileceğiniz bir sebzedir. Size çok fazla uğraş vermeden uzun süre parlaklığını
ve canlılığını koruyabilir. Düzenli sulama ister, kısmi gölgede çok sorun
yaratmaz. Pazılar arasında ne kadar mesafe bırakacağınızı belirledikten sonra, pazı yataklarının içini ince bir gübre tabakası ile doldurun.
Böylece ihtiyacını topraktan rahatlıkla almasını sağlayabilirsiniz. 15 -20
cm boya ulaştığında hasada başlayabilirsiniz. Eğer sadece dış yapraklarını keserseniz, sonraki aylarda mahsul almaya devam edersiniz. Pancar ve ıspanak yanına ekmekten kaçının.
Soğan
Mutfaklarımızın en çok kullanılan sebzesidir, üstelik her yemekte başroldedir. Verimli, gevşek toprakları sever; toprağının iyi drene ve organik maddelerce zenginleştirilmiş olması gerekir. Kumlu killi topraklar
soğan için idealdir. Yabancı otların bulunduğu toprakta soğan yetiştirmeniz oldukça zordur. Yabancı otları temizlemek için kullandığınız aletler ise soğana zarar vermemelidir. Çok derine inmeden toprağı düzenli
bir şekilde temizlemelisiniz. Soğan çok su istemez. Fazla nitrojen takviyesi yapraklarını çoğaltarak soğan başlarının küçük kalmasına sebep
olur. Soğan başları düşmeye başladığı zaman hasat başlar. Soğanları
hafifçe topraktan yukarı çekin ve bir hafta kadar güneşte kalmasını sağlayın. Soğanları topladıktan sonra ipe saç örgüsü şeklinde asarsanız
daha uzun ve sağlıklı saklarsınız. Pancar, havuç, biber ve ıspanağın yanına ekebilirsiniz. Fasulye ve bezelye yanından uzak tutun.
28 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Bezelye
Bezelye ilkbahar aylarında ekilecek ilk sebzelerden biridir. Bu nedenle
toprağınızı sonbahar aylarında gübre ile zenginleştirmelisiniz. Sarmaşık parmaklığına ya da kafese asılarak yetiştirilen bezelyeler daha sağlıklı olur, ayrıca hasatları da kolaydır. Tohum zarfındaki taneler fazla
şişmeden doğru zamanda toplanmalı ki bezelye yumuşak ve tatlı olsun.
Zamanında toplanmayan bezelyeler nişastaya dönüşür; aklınızda bulunsun. Çiçek açma dönemine kadar normal, daha sonra hafif sulama
yapmalısınız. Havuç, kereviz, salatalık ve maydanozun yanına ekebilirsiniz ancak soğan ve patatesten ayrı ekmelisiniz.
Ispanak
Temel Reis’in ıspanağı mineral ve vitamin yönünden çok zengindir. Ispanak dona karşı dayanıklıdır; soğuk havalarda oldukça sağlıklı bir şekilde filizlenir. Bu yüzden toprak işlenebilir hale gelince ıspanağı bahçeye almanızı öneririz. Bir anda geniş alana ekmek yerine, 1 hafta-10
gün ara ile küçük ekimler yapın; böylece daha sağlıklı ürün elde etmiş
olursunuz. Toprağı organik madde bakımından güçlü olmasını sağlamalısınız. eğer soluk yeşil bir renk alırsa, nitrojen takviyesine ihtiyacı
var demektir. Ispanağı elle toplayabilir veya gövdesinden alabilirsiniz.
Çiçeklenme dönemi başlayınca hasadı almak gerekir. Patatesin yanına
ekmekten kaçının.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 29
Yaratıcılığınızı
konuşturun
Rengarenk çizmeler
Çocuğunuzla birlikte boyayacağınız bahçe çizmeleri hem çocuğunuzun
bahçeye olan ilgisini artıracak hem de yaratıcılığını
geliştirmesine yardımcı olacak.
32 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Çocuğunuzun bahçe çizmelerini yaratıcılığınızı kullanarak eğlenceli bir hale getirebilirsiniz. Bu aktiviteden çocuğunuzun da
keyif alacağına hiç şüphe yok. Rengarenk boyalarla çizmelerin
üzerini istediğiniz şekil ve desenlerle boyayabilirsiniz. Çizmelerin üzerinde hangi figürlerin yer alacağına karar verirken,
çocuğunuzun önerilerine kulak verin. Yaratıcılığın sınırı olmadığını unutmayın. Çocuğunuzun en sevdiği bitki, minik renkli
balıklar, hayalindeki bahçe, puantiyeler, yıldızlar, kelebekler,
belki küçük bir salyangoz, uğurböceği ya da işi biraz daha ileri
götürürsek bir masal kahramanı... Birden fazla renk kullanmanız çocuğunuzun dünyasındaki renkliliği temsil edebilir. Bu aktivite çocuğunuzun beğenmediği ya da giymediği bahçe çizmelerini sevmesi ve onlara bağlanması açısından da çok yararlı.
Sonuçta ortaya kendi imzasını taşıyan bir eser çıkarmış olacak.
Kullanacağınız boyaları çocuğunuzla birlikte seçin. Bahçe çizmelerini boyamak için hızlı kuruma özelliğine sahip akrilik
boya kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Akrilik boya, yağlıboya kıvamında, suluboya parlaklığında su bazlı bir boya türü. Yapısındaki esnek pigmentler sayesinde dış etkenlere yağlıboyadan daha dayanıklı. Kokusuz ve çabuk kuruyan bir yapıya
sahip, dilerseniz suyla da inceltebilirsiniz. Bu renkli aktivite için hem kendinize hem çocuğunuza fırça alın. Rahat boyama
yapmak için ince uçlu fırçaları tercih edin. Bunun çok keyifli bir çalışma olacağına eminiz. Şimdiden iyi eğlenceler!
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 33
Fark yaratan
kaktüs
bahçeleri
Yaz aylarında bahçelerinizi aydınlatan
fenerleri fark yaratan kaktüs bahçelerine
dönüştürmeye ne dersiniz?
Bahçenizdeki fenerleri yılın herhangi bir döneminde kaktüs bahçesine dönüştürebilirsiniz ama bu iş için en uygun zamanın ilkbaharın olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Bu
özel bahçe içinde pek çok kaktüsü bir arada
kullanma şansınız var. Bahçenizin sağlıklı
kalmasını sağlamak için kaktüslerin fazla su
istemediğini aklınızdan çıkartmayın. Kaktüsler ayrıca püskürtücü ile duş almayı da sevmezler. Hatta kışın soğuk ve susuz bırakırsanız, baharda çiçek açarlar. Şimdi gelelim
yaratıcı bir kaktüs bahçesi oluşturmanın püf
noktalarına...
34 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
• Eğer mümkünse özel toprak kullanın ve suyu dengede tutmaya çalışın.
• Toprağı sermeden önce mutlaka küçük saksı kırıkları ile drenajını yapın.
• Kaktüsünüz dikenli ise dikim esnasında bir kağıt yardımı ile bitkinin etrafını sarın.
• Kökleri çok rahatsız etmeden, bitkiyi toprakta açtığınız yere yerleştirin.
• Kaktüsü yerleştirirken kaşık yardımı ile etrafındaki toprağı sıkıştırın.
• Birkaç gün bekledikten sonra hazırladığınız dekoratif bahçenize su verin.
• Fenerinizin kapağını açık tutarak içerdeki havayı sirküle etmeyi unutmayın.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 35
“Birimiz bile eksik olsak, aynı
lezzette olmayacak bu hayat”
Sensiz Olmaz adını taşıyan yeni kitabı raflardaki yerini alan Kişisel Dönüşüm Koçu Banu
Kalaycı ile bir araya geldik; değişimden doğaya çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
36 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Önce biraz sizden bahsedelim, 8 yıl İngilizce
öğretmenliği yaptıktan sonra hayatınızın yönünü nasıl
değiştirdiniz?
Bu sorunun cevabı neden öğretmenliğe başladığımdan geliyor aslında.
13-14 yaşlarında ciddi hastalıklarla boğuşurken, notlarımın ve performansımın düşüşünü umursamayan ve bununla ilgili bana hiç destek
olmayan bir İngilizce öğretmenim vardı. Onun bu tavrı tüm dengelerimi alt üst etmişti. Öğretmenlik bu olmamalı hissine öyle bir girmişim
ki bu olaylarla beraber gerçek kapasitemi keşfetme olanağı buldum.
Yani ben kötü bir örnekten yola çıktım ve 8 sene çok keyifli öğretmenlik
yaptım. Çocuklarla olmak, güne onlarla başlamak, onların geleceklerine ufacık da olsa bir tohum atabilmek bana çok etkileyici geldi. Evet,
çocuklarla bir aradaydım, çok da güzel sonuçlar alıyordum ama sonra fark ettim ki aslında veliler mutsuzlar. Çocuklar ailelerine bağımlı
yaşıyorlar ve ailelerin çocukların geleceklerinde psikolojik çok önemli
etkileri var. Anne-babalarla çalışırsam durum biraz daha değişebilir
inancındaydım. Ama benim için bu bir süre hayal olarak kaldı. Kendi üzerimde çalışırken geldiğim noktada birileri artık bize bir şeyler
öğretsene demeye başladığında, bu hayalimi hatırladım. Yani kısacası
öğretmenlikten sıkıldığım için bu mesleği bırakmadım, aksine şu anki
anımın çıkış noktasıdır öğretmenlik.
İlk kitabınız Dünyaları Ben Yarattım üç baskı yaptı ve
okuyuculardan yoğun ilgi gördü. Memnun musunuz bu
ilgiden?
Kitap çıkana kadar yaşanan süreç benim için çok heyecan verici. Aklımdakileri aktarabilecek miyim, istediğim netlik olacak mı gibi bir
sürü soruyla yüzleşiyorum. Kitap çıktıktan sonra ise benim için doğum
gerçekleşmiş oluyor ve ben kendimi dinlenceye alıyorum. Bu sefer gözümü yeniye dikmeye başlıyorum. Bizim alanımızda çok fazla bilgi var
ve karmaşık bir şekilde anlatıldığı zaman daha şık olduğu düşünülüyor.
Ama ben karmaşıklıktan çok basitliği seviyorum, aslında konuştuğumuz şeyler çok basit bir sistemden geliyor. Karmaşık gözükmesinin
sebebi ise insan zihninin karmaşaya alışmış olması. Konu metafizik ve
kişisel gelişim olduğu zaman sanki tamamen duygusal ve mantıksız bir
şeyden bahsediliyormuş gibi genel bir kanı da var. Ben basit anlatımlı,
insanların kafaları karıştıkça dönüp bakabilecekleri, çantalarında sürekli taşıyıp karıştırabilecekleri bir kitap hayal ediyordum ve bu hayalim gerçekleşti diyebilirim. Genişletilmiş baskısı için yakın zamanda
tekrar üzerinde çalışmaya başlayacağım.
Sensiz Olmaz senelerin birikiminin bir kitapta
toplanmasıyla ortaya çıktı. Yeni kitabınız sizin için ne
anlama geliyor?
Sensiz Olmaz 1,5 sene boyunca benim her günümün eseri. Düzenli
olarak her gün yazılmış bir günce gibi. Kitabın çıkış noktasında kendi
hayatımı anlatmak yoktu. ‘Bugün yeni bir gün, bu yeni günün getirdikleri bende bunlar, bunların getirdiği değişim bu, yol alabileceğimiz
şekil bu, peşinden gidersek yaratacağımız sonuçlar bunlar. Sonuç her
zaman mümkün; ben yaptım, yapanları tanıyorum’ demek istedim sadece. Sistem aslında düşünüldüğü kadar karmaşık ve zorlayıcı değil,
sadece istek ve birazcık bilgi gerekiyor. Üstüne de elimizden geldiğince
çaba... Aslında eğlenceli tarafından baktığımız zaman iş daha da kolaylaşıyor.
Kime ‘sensiz olmaz’ diyorsunuz peki?
Önce kendime... Çünkü beni benden ayıran, üstüme atılmış ne kadar
şey varsa onlardan olabildiği kadar arınmam gerek. Sonra her bireye... Çünkü biz bu hayatı ve gerçekliği beraber yaşıyoruz ve yaratıyoruz.
‘Ben buradayım ama sensiz de olmaz ki’ diyorum. ‘Sen ne getirdin bu
dünyaya?’ diye soruyorum. Bir aile toplantısını ele alalım. Bu toplantıya biri kek, diğeri pasta, bir diğeri poğaça getirir. Evin şenlenmesini,
zenginliğini ve bolluğunu herkesin kendine özel getirdiği şeyler yaratır.
Bu da onun gibi bir şey... Öyle bir hayat yaşıyoruz ki herkes sadece
kendine has bir şeyler getirmek için burada. Onu tutma, kendine saklama, bozulmasın diyorum ben. Birimiz bile eksik olsak, aynı lezzette
olmayacak bu hayat.
Sensiz Olmaz’da değişim için öne sürdüğümüz
bahaneleri olduğu gibi gözler önüne serip yüzleşme
sağlıyorsunuz. Peki biz neden değişimden korkuyoruz?
Her zaman kendi bahanelerimizin yegane ve tek olduğuna inanıyoruz
ama bahaneler kendi içinde hep aynı. En genel 3 bahane vaktim yok,
param yok, yeteri kadar iyi değilim oluyor. Bir tarafa yöneleceğimiz
zaman ilk olarak bu yaratıcı olmayan bahanelerle yüzleşiyoruz. Peki
insanlar neden bu bahanelerin arkasına sığınıyor? Çünkü param yok
derse çok üstüne gidemeyiz, sonuçta özel bir konudur. İnsanlar nerede susuyorsa ve üstümüze gelmiyorsa, o bahaneleri kullanmayı tercih
ediyoruz. Aslında hayatın içinde değişmeyen hiçbir şey yok. Hepimiz
değişiyoruz. 1 ay boyunca her gün bir çiçeği fotoğraflayın; her gün başka bir şekle girdiğini görürsünüz. İnsanoğlu bir yerden sonra, değişimi gördüğü zaman durmaya başlıyor. Değişim aslında egonun en tatlı
oyunlarından biri. Egonun değişim algısı değil, ölüm algısı var. Değişimi gördüğü zaman öleceğini zannediyor. Doğal olarak sizde de ölüm
korkusu yaratıyor ve sizi korumaya başlıyor. Doğduğumuz andan itibaren değişime karşı egosal direncimiz var, 3 yaşındaki çocuk da anaokuluna gitmemek için direniyor. İşe gireceğimiz, evleneceğimiz zaman da
direniyoruz. Egoya gösterdiğimiz direnç ve buna yardımcı olan toplum
desteği aradan çekildiği zaman sorun orada başlıyor. Peki ben tek başıma bu dirençle nasıl başa çıkacağım diye sormaya başlıyoruz. Benim
yapmaya çalıştığım şey ise bunun öğrenilebilir bir şey olduğunu göstermek. Sadece biraz kas geliştirmek gerek, o kadar.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 37
Bu kitabın en anlamlı yönlerinden biri
gelirinin Down Sendromu Derneği’ne
bağışlanması...
Blog yazılarının çıkış noktası daha fazla insana ulaşabilecek, kar amacı gütmeden hizmet amaçlı neler yapabilirim idi. Yazıları kitaplaştırmaya karar verdiğimde
bu fikrimi Down Sendromu Derneği’nin başkanı olan,
sevgili arkadaşım Gün Bilgin ile paylaştım ve gerçekten çok şık karşılandım. Öncelikle şunu tekrar tekrar
söylemek gerek: Down sendromu bir hastalık değil,
genetik farklılık... Down sendromlu çocuklar çok özel
ve sevgiden dünyaya açılmış çocuklar. Kendi içlerinde
muhteşem bir yeterlilikleri ve bambaşka bir enerjileri
var. Buna bir katkıda bulunmak büyük bir keyif ve onur
oldu benim için...
Bitkilerle, doğayla aranız nasıl?
Evim bahçeli değil ama gittikçe yaklaşıyorum, bahçeye
açılan bir evim var. Ortak kullanım alanlı ama yeşilliklere uyanmak bile harika. Çiçekleri çok seven bir ailenin
çocuğuyum. Annemin ve anneannemin eli hangi bitkiye
değse, çiçekler açardı. Bense bunu bir türlü başaramıyordum. Bundan 4 sene önce yeni bir eve taşındım, ilk
kitap yeni çıkmıştı, o telaşenin içinde benim çiçeklerimin de açmaya başladığını fark ettim. Çünkü o süreçte doğayla ve bitkilerle konuşmaya, kendimi olduğum
gibi kabul etmeye başlamıştım. Evimin içinde sevginin
dışında, hiçbir enerjiyi kabul etmemeye kararlıydım.
Çok ilginç gelebilir ama bu durum çiçeklerim tarafından anlaşıldı. Sen gülümsemeye devam edersen biz de
edeceğiz diyen bir halleri vardı sanki. Onlarla daha çok
konuşmaya başladım, onlar da bana daha çok cevap
vermeye başladılar. Kendi içlerinde çok konuşuyorlar,
ben gülünce gülüyorlar, ağlayınca ağlıyorlar. Sanki ben
onların her ihtiyacını karşılıyormuşum gibi görünüyor ama çiçeklerim bana ‘Hayır biz birbirimize hizmet
ediyoruz’ diyor. Bir de enerji gerçeği var. Sen onları ne
kadar temiz bir yerden, sevgiyle beslersen onlar da o
kadar ışıldamaya başlıyorlar.
Gündeminizde yeni bir kitap projesi var mı?
Önce Dünyaları Ben Yarattım’ın genişletilmiş baskısı
üzerinde çalışacağım. Sonrası içinse kafamda 3 taslak
var, henüz oluşma aşamasındalar. Ama ölmeden önce
kitap sayısını altıya tamamlamak istiyorum.
Okuyucularımız size nasıl ulaşabilirler?
www.ruhunuzladans.com internet sitesinden bana ulaşabilirler. Bununla birlikte sosyal medyayı aktif kullanıyorum, bu yolla iletişim kurabilmemiz de mümkün.
38 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Sensiz Olmaz’dan...
Benjamin yaprak döker!
Sabah balkonumdaki koltuğa ayaklarımı uzattım. Gözlerim alıştığı
üzere denize doğru kayarken durdu; çiçeklerime takıldı. Hepsinden
çiçekler fışkırıyordu, hepsi canlılıkla güneşe dönmüştü, kendi aralarında kahkaha atıyor gibiydiler. Benjaminime takıldı sonra gözüm.
Şaşırmıştım.
“Benjamin yaprak döker.”
Çok sevdiğim bir arkadaşım eve yeni taşındığımda getirmişti Benjamin’imi… Aynı gün annem elinde bir dünya menekşe saksısıyla eve
girmiş, akabinde de çiçeklerim gittikçe kalabalıklaşmaya başlamıştı.
Çiçekler geldikçe neşeleneceğime, neden olduğunu bilmeden mutsuz
oluyordum. Sonunda çözdüm nedenini... İlk kez ailemden ayrılıp kendi
evimi kurduğumda 21 yaşındaydım. Seneler içinde bir sürü çiçeğim olmuştu; hepsi ölen, hiç birini yaşatamadığım…
Artık hatanın bende olduğuna inanmaya başlamıştım; çiçeklerin beni
istemediğine, benim onlara iyi bakamadığıma, enerjimin onlara iyi
gelmediğine, onları öldürdüğüme… Eski evime çiçek almaz olmuştum; gelen tüm çiçekleri başkalarına hediye etmeye, onlara kendimce
zarar vermeden onları evden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Bu eve taşındığımda öyle büyük bir koşturmaca içindeydim ki, bu inandıklarımı
yaşamaya fırsatım olmadan çiçekler doluverdiler evime. Ve ben bugün balkonda, hepsi birbirinden mutlu çiçeklerimin arasında Benjamin’ime bakarken “Anne hani benjamin yaprak dökerdi, yerde tek bir
yaprak bile yok. Hem bu çiçek büyümüş, her yerinden yeni yapraklar
fışkırıyor’’ derken buldum kendimi.
Annem “Senin Benjamin yerini bulmuş yavrum. Yerini sevmiş. Benjamin zor çiçektir, yerini bulana kadar çok yaprak döker, bulamazsan
çabuk öldürürsün. Yerini severse etrafındaki her şeyin enerjisini değiştirir, ışıldar, çok çabuk büyür’’ dedi. Kaldım. Sorunun Benjamin olmak
olmadığını idrak etme gerçekliğinde kaldım. Ne olduğunu anlamadan
birdenbire, kendimle yapmam gereken hesapların arasına daldım. Bugün bile her yaprak dökmeye başladığımda nasıl yerimi değiştirmeye
çalıştığıma baktım. Işıldayacağım yeri bulmak için kendi kendime farkında bile olmadan tamamen iç güdüsel kaçışlar yaşadığıma, bazen
sevdim diyenlerle ne savaşlar verdiğime şaştım. “Uğraşsız, bir köşeye
koyalım, suyunu da verelim olsun işte. Mutlu olsun, canlı olsun, büyüsün, daha ne istiyor bu yahu”larla kaç defa ölümü canlı canlı yaşadığıma şahit oluşuma şaştım. Onca çiçeğe bakamayan da bendim; şimdi
mutlu çiçeklerimin arasında konunun aslında benimle hiç alakalı olmadığının farkına vardım. “Sana ihtiyacın olan her şeyi vermiyor muyum, daha ne istiyorsun benden?’ çığlıklarını kaç kere duyduğumu, ne
anlatmaya çalışırsam çalışayım başaramadığımı, “Sorun sende değil,
senle değil” desem de hiç duyulamadığım anları ve artık son noktamda
“Ölüyorum” diyerek acı içinde uzaklaşmalarımı hatırladım sessizce...
‘’Sorun kimsede değil. Sorun Benjamin olmakta da değil. Sorun verdiğin su, koyduğun kap hiç değil… Yerini sevmesi lazım. O zaman canlanır, o zaman yaşar.’’ O yüzden su gibi akmak lazım galiba; o yüzden hiçbir şeye tutunmadan akmaya izin vermek, deneyimlemek, hissetmek,
iyi olanı bilmek için denemek, iyi olmayanı bilmek için denemek, iyiyi
emip kötü geleni tükürüp yola devam etmek, akmak, kimseyi suçlamamak, kendine hiç kızmamak, var oluş ağı içinde eşsizliğimizin farkında
olup olduğumuz her neyse yargılamaktan ve herkese benzemeye çalışmaktan vazgeçmek... Bizim için de bir yol, bir yer olduğunu, yaratan
her nerede ise yaratırken ışıldatacak yerini de hazırladığını bilmek, hep
güvenmek ve hep akmak gerekiyor sanırım insanlara; yerlere ve sıfatlara tutunmamak için direnirken… Bunu varlığımızı kaybetmeden,
özümüzden uzaklaşmadan yapmak; yaprak olmazsa Benjamin’in de
olmayacağını bilerek, yaprakların hepsi yere yapışmadan yapmak lazım sanki. Ölmeden; dünyaya getirdiklerimizi bırakmadan, gitmeden…
Her şeyde illa bir suçlu-suçsuz olması gerekmiyor. İlla birisinin haklı, birisinin haksız olması
da… İhtiyaçlarla olmuyor sanki bu iş; kurallar ve tanımlarla da… Yaprakları kontrol etmek gerekiyor. Ya da gözlerdeki ışıltıyı... İyi geleni alıp kötü geleni tükürmek… Olmuyorsa ölmeden
yer değiştirmek…
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 39
Yeşil etkiyi
duvarlara taşıyın!
Son dönemin en çok tercih edilen uygulamalarından olan “dikey bitkilendirme”, yaratıcı tasarımlarla
hayatımızı yeşilin enerjisiyle buluşturuyor.
Şehir hayatının içinde beton yığınları arasında nefes al-
kalmıyor; tam tersi yuvanızın içinde ailenizle birlikte bu
maktan sıkıldıysanız, kendinize soluklanacak alanlar, yeşi-
güzelliği doyasıya yaşayabiliyorsunuz. Hatta evinizin içinde
li hissedebileceğiniz kaçışlar arıyorsanız, dikey bitkilendir-
kendinize muhteşem bir hobi alanı yaratıyorsunuz. Bunun
me tam da size göre bir çözüm! Çünkü dikey bitkilendirme
için yapmanız gereken kendinizi konunun uzmanı profes-
sayesinde soğuk taş duvarlar sıcacık, iç açıcı bir görüntüye
yonellere teslim etmek…
kavuşuyor. Yeşili hissetmek için uzaklara gitmenize gerek
40 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Bu arada son dönemde sadece evlerde değil, yol kenarlarından alışveriş merkezlerine, restoranlardan ofislere kadar pek çok alanda dikey bitkilendirmenin nimetlerinden
faydalanılıyor. Böylece binalardaki beton etkisi yeşilin en
güzel tonlarıyla yumuşarken, uygulamanın yapıldığı mekanlar da sıcacık bir etkiye kavuşuyor.
Dikey bitkilendirmenin hayatımıza kattıkları
• Salonunuzda otururken, kendinizi küçük bir ormanın
içinde keyif yaparken düşleyebiliyorsunuz. Bunun da psikolojik olarak size kendinizi ne kadar iyi hissettireceğini
bir düşünün!
• Mutfak balkonunuza yapacağınız küçük bir duvar bitkilendirmesinde farklı aromalara sahip otlar kullanarak,
burayı şifalı bir bahçeye de çevirebilirsiniz. Maydanoz,
nane, melisa gibi otlarla hem duvarı yeşillendirirsiniz hem
de mutfaktaki yemekler için her an elinizin altında olacak
şahane malzemeleri yetiştirmenin konforunu yaşayabilirsiniz.
Şehrin gözde alışveriş merkezlerinden olan İstinye Park, dikey bitkilendirme uygulaması ile adeta küçük bir botanik bahçeyi andırıyor. Duvarları süsleyen yeşil
tasarımlar, müşterilerin de kendini açık havada hissetmesine hatta doğa etkisi
almasına yardımcı oluyor.
• Dikey bitkilendirmenin üzerine küçük ve sevimli aksesuarlar ekleyip, çocuklarınız için de neşeli bir ortam hazırlayabilirsiniz.
• Dikey bitkilendirme her an yaşayan, büyüyen, soluk alan
bir sistem olduğu için, evinize kattığı enerji de bir hayli fazla olacaktır.
• Misafirlerinizi sanki kendi özel bahçenizde ağırlıyormuşsunuz hissi duyacak; çay sohbetlerinize, yemek davetlerinize ayrı bir renk katacaksınız.
Dikey bitkilendirme nasıl yapılır?
• Tüm gövdeyi tutacak çelik konstrüksiyon inşa edilir.
• Duvar tarafına gelen bölümde arka duvarın nemden etkilenmemesi için “gas drain” malzemesi döşenir. Bunun
üstüne membran uygulaması yapılarak tüm duvar izolasyonu sağlanır. Membran üzeri çelik konstrüksiyonla enine
ve dikine duvara bağlanır.
• Taşıyıcı çelik konstrüksiyon üstüne yine çelik dikmeler
tutturulur. Bu dikmeler üzerine kök koruyuculu terleme
ve havalandırma, en alt kotta drenaj sistemi inşa edilir.
Sisteme de otomatik dozaj sistemi bağlanır.
• Dikmeler üzerine 2 kat membran geçirilir ve membran
arkasına onu tüm gövdede tutacak şekilde çelik hasır
geçirilir. Çelik hasır içine yerleştirilen sisteme, içine tüm
gövdeyi kaplayacak torf uygulaması yapılır.
• Hazırlanan gövde üzerine metrekarede 40 adet bitki
yerleştirilir. Kullanılacak bitkiler, gövdenin ışık durumuna
göre seçilip konulur.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 41
Bitkileri nasıl
beslemek
gerekir?
Bitkinin
beslenmesinde
gerekli olan kimyasal
elementleri sağlamak
için toprağa ilave
edilen maddelere
gübre denir. Gübreler
bitkilerin büyümesi
için gerekli olan gıdayı
sağlar. Peki hangi
bitkilere ne tür gübre
kullanmak gerekir?
İşte cevaplar...
42 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
• Manolya gibi dış mekan süs bitkilerinde ve ladin, ıhlamur gibi
ağaçlarda osmocote kullanılması tavsiye edilir. Osmocote kaplı
gübredir, bir başka deyişle N-P-K kaplanarak üzerine makro
elementler yerleştirilmiştir. Yavaş salınımlı gübrelerdir. Piyasada 3-6-9-12 aylık periyotları bulunur. Bu periyotlardan 12 aylık olanı seçilirse, bu dönem içinde tekrar gübreleme yapılmasına gerek yoktur. Meyve ağaçlarında da osmocote kullanımı
uygundur.
• Dış mekan süs bitkilerinde periyodik gübreler de tercih edilebilir. Bu gübreler N-P-K formundadır. Kışlık olarak 13/24/12;
yazlık olarak 25/5/10 kullanılır.
• Dış mekan süs bitkilerinde ve meyve ağaçlarında kök sistemine sıcak bir ortam sağlamak için kışlık olarak yanmış koyun
gübresi kullanılabilir. Bu gübreler alınırken yanmış olmasına
özellikle dikkat etmek gerekir. Eğer yanmış değilse, bu gübrenin karbon oranı yüksek olur ve bitki kök sistemine zarar vererek bitki ölümlerine yol açabilir.
• Dış mekan süs bitkilerinde kullanılabilecek gübrelerden bir
diğeri ise yaprak gübreleridir. Bu gübreler püskürtme yöntemi
ile, bitkinin bütün yaprakları düzgün bir şekilde yıkanarak uygulanır. Genellikle 20-20-0 formunda olanları tercih edilir.
• Dış mekan süs bitkilerinde genelde yaprak renginde açılmalar meydana gelir (yapraklar açık yeşil renk alırlar). Bu durumda demir sülfat gübrelemesi uygulanır. Bu gübreler ilkbaharla
beraber uygulanmaya başlanır.
• Çim alanlarda kışlık olarak 13/24/12; yazlık olarak 25/5/10
periyodik gübre kullanılmalıdır. Bu gübreler 21 günde bir uygulanmalıdır.
• İç mekan süs bitkilerinde sıvı ve toz haldeki besin maddeleri
kullanılmalıdır.
• Bitki besin maddesi alırken son kullanma
tarihlerini mutlaka kontrol etmelisiniz. Ayrıca
besin maddelerinin içerdikleri makro ve
mikro elementlerin ihtiyacınıza uygun olup
olmadığına da dikkatlice bakmalısınız.
• Ambalajı bozulmamış gübreleri
satın almalısınız.
• Gübreleri doğrudan güneş görmeyen, rutubet ve
nemden uzak yerlerde depolamalısınız.
Aksi takdirde gübrelerin formunda bozulmalar
meydana gelir.
Bu besin maddeleri mart-ekim ayları arasında uygulanır; bitki
uyku döneminde uygulamaya gerek yoktur.
• Çalı türü dış mekan süs bitkileri için (açelya, ormangülü, ortanca gibi) özel hazırlanmış sıvı gübreler kullanılması iyi sonuçlar verir.
• Yeni dikilen dış mekan süs bitkilerinde DAP veya 15-15-15
gibi toprak altı gübreler kullanılması o bitkilerin kök geliştirmesine fayda sağlar.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 43
Karadeniz Mutfağı’nı keşfedin!
Malum bahar ayları tertemiz havası, göz alıcı doğası, eşsiz güzellikteki yaylaları ile Karadeniz’de keşif
zamanı… Eğer bugünlerde Karadeniz’e gitmeye fırsat bulamazsanız, en azından mıhlamasından hamsili
pilavına iştah kabartan yemeklerini evinizde tatmaya ne dersiniz?
> Karalahana
sarması
6 kişilik
5 bağ karalahana
1/2 kg. kıyma
1 su bardağı pirinç
3 adet soğan
1/2 demet maydanoz
1 çorba kaşığı salça
1/2 su bardağı su
2 çorba kaşığı zeytinyağı
Yarım tatlı kaşığı karabiber, pulbiber
1 tatlı kaşığı tuz
Karalahanaları yumuşayana dek
haşlayın. Bu arada iç malzemeyi
çiğden karıştırın (zeytinyağı,
baharatlar ve tuz hariç). Bir lahana
yaprağını ikiye bölerek, içine harçtan
doldurun. Açılmayacak şekilde
sarıp, tencereye dizin. Sarmaları
geçmeyecek kadar su koyun.
Fokurdayana kadar pişirip, daha sonra
tencerenin altını kısın. Biraz pişince
zeytinyağı, tuz, baharatları ekleyin.
Su çok azalırsa biraz daha ekleyip,
kısık ateşte sarmaları pişirin.
44 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
> Hamsili
pilav
4 kişilik
1 kg. hamsi
4 adet büyük boy soğan
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 çay bardağı dolmalık fıstık
1/2 çay bardağı kuş üzümü
2 su bardağı pirinç
3 su bardağı su
1/2 demet dereotu
Tuz, yenibahar, nane
Soğanları ince doğrayın. Bir tencereye
aldığınız zeytinyağında fıstığı kavurun.
Üzerine dolmalık üzüm, pirinç, ince
doğranmış dereotu, tuz, yenibahar
ve naneyi ilave edip karıştırın. Son
olarak su ilave edip pilavı pişirin.
Piştikten sonra, bir süre demlenmeye
bırakın. Kılçıkları çıkarılmış hamsileri
fırın kabına ya da porsiyonluk güveç
kaplarına dizin. Ortasına demlenen
pilavı dökün. Pilavın üzerini hamsiyle
kapatın. Önceden ısıtılmış 180 derece
fırında, 40-45 dakika pişirin. Sıcak
servis yapın.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 45
> Mısır
çorbası
4 kişilik
1 su bardağı mısır kırığı
1 çay fincanı barbunya
250 gr. kuşbaşı et
1 çorba kaşığı tereyağı
1 adet soğan
Tuz
Mısır kırığını yıkayın, üzerine bolca
su ekleyip, iyice pişirin. Akşamdan
ıslatmış olduğunuz barbunyayı da
ayrı bir yerde yumuşayıncaya kadar
pişirin. Yumuşamış barbunyayı ve eti,
pişmiş olan mısıra ekleyin. Soğanı
yemeklik olarak doğrayıp, tereyağında
pembeleştirin. Soğanı, pişmeye
devam eden mısırlı- barbunyalı
karışıma ekleyip, tuzunu katın. Orta
hararetli ocakta 1 saat pişirin. Sıcak
olarak servis yapın.
46 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
> Zeytinyağlı
turşu kavurması
4 kişilik
1 kavanoz fasulye turşusu
4 adet soğan
Sıvı yağ
Soğanı yemeklik doğrayıp, sıvıyağda
kavurun. Turşuyu kavanozdan alıp, elinizle
suyunu sıkın ve soğana ekleyin. Birkaç
dakika karıştırıp ocaktan alın.
> Mıhlama
2 kişilik
1 çorba kaşığı tereyağı
1 çorba kaşığı mısır unu
2 çorba kaşığı tel peynir
Tereyağını tencereye alıp eritin.
Pembeleşince mısır ununu katıp kavurun.
Üzerine yarım su bardağı su koyun.
Tereyağı üste çıkınca, peyniri katın. Çok
karıştırmadan peynir eriyene dek kaşıkla
karıştırarak çevirin.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 47
Paskalya kaktüsü
Bu ay sizi, ağaçlar üzerinde yaşayan Cactaceae familyasından
gerçek bir kaktüsle tanıştırıyoruz: Karşınızda paskalya kaktüsü!
Doğrudan güneş ışığı istemeyen paskalya kaktüsü kış soğuğuna
kısmen dayanıklı olup, günlerin uzunluğuna bağlı olarak çiçek açmaya karar verir. Kış aylarında biraz üşür, susuz kalır ve gündüzleri
iyi algılayarak mart-nisan-mayıs aylarında çiçek açar. Sıfırın altında birkaç dereceye kadar dayanıklıdır; camekanlı balkonlarda veya
evinizin serin bir köşesinde çiçeklenme için tutabilirsiniz. Bir ay boyunca günün büyük bir bölümünü karanlıkta geçirirse, kış sonunda
tomurcuklanmaya başlaması daha kolay olur. Etli yapraklı, yıldıza
benzeyen çiçekleri ile kendini aşağıya doğru sarkıtır.
Yaz aylarında öğlen doğrudan güneş ışığından uzak tutmalı, doğal humuslu toprak
kullanmalısınız. Paskalya kaktüsü için her
türlü saksıyı kullanabilirsiniz. Eğer saksınızın altı delik değilse, her bitkide olduğu gibi
paskalya kaktüsünde de sulamayı kontrollü yapmalısınız. Nisan-ekim ayları arasında
ayda bir besin takviyesi isteyen bitkinin suyunu toprağı tam doyurmadan vermeniz gerektiğini unutmayın.
48 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
inde
üsü yer değişim
• Paskalya kakt
otesto eder.
rek durumu pr
ke
dö
ı
ın
ar
kl
cu
tomur
kapatır.
ndüz açar, gece
• Çiçeklerini gü
ız,
köşeye koyarsan
r
bi
ği
ce
ile
ab
• Rahatça sark
z.
ini seyredersini
keyifle çiçekler
endiğini
rçalarının kökl
pa
ü
üğ
rd
şü
dü
• Toprağa
görebilirsiniz.
Eğer saksı tabağı varsa, tabağında su kalmamasına özen gösterin. Her
yıl saksısını değiştirmenizi önermiyoruz, hatta köklerinin zor girdiği
küçüklükte saksılarda daha mutlu olacağını bile söyleyebiliriz. Çünkü
bu bitki büyük saksılarda çok çabuk bozulur.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 49
Aromalı ve lezzetli otları balkonda yetiştirerek kendi
kendi organik bahçenizi oluşturabilirsiniz. Bu otlar
kelebek, arı ve yararlı böcekler için çekim merkezi olur.
Özellikle fesleğen bazı kurtçuklar için geri püskürtücü
görev yapar. Mutfağımıza yapacağımız bu eğlenceli
katkı hem zevkli vakit geçirmemize yardımcı olur
hem de misafirlerimize enfes ziyafetler vermemize
olanak sağlar. Bu ay balkonda frenk soğanı ve fesleğen
yetiştirmenin püf noktalarını sizlerle paylaşıyoruz.
50 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Fesleğen
Balkondaki
organik bahçe
Fesleğenin güçlü kokusu domates dilimlerinin üzerinde harika bir tada bürünür. Makarna, salata sosları ve türleri için harika bir seçenektir. Sıcağı seven fesleğen hafif donlardan bile etkilenebilir. Şimdi
gelelim fesleğeni nasıl ekeceğinize: İstediğiniz ölçülerde yayvan bir saksıya iyi seçilmiş toprağınızı
yayın. Tohumları toprağın üzerine serptikten sonra, üzerini çok ince bir toprak tabakası ile kapatın.
Çimlenme 5-10 gün içinde gerçekleşecektir. Hafif
ve düzenli sulama ile gün boyu güneş ışığında verim
alabilirsiniz. Fesleğen suya çok fazla ihtiyaç duymaz
ancak kökleri sığ olduğundan toprağının kuru kalmamasına özen gösterin. Ektiğiniz fesleğenleri miktarca artırmak isterseniz, uzayan uçları kopartın ya
da kesin; kestikçe hasadınız bollaşacaktır.
Frenk soğanı
Frenk soğanı pencere kenarında bir saksıda dahi yetişebilir.
İlkbaharda açan ilk bitkilerden biri olup, taze hali ile salatalarda harika bir lezzet yaratır. Frenk soğanı serin bölgeleri
pek sevmez; sıcak iklimlerde yeşil rengini ve canlılığını korur. Normal sulama ister ve gün boyu güneşi tercih eder. Peki
frenk soğanı nasıl ekilmeli ve yetiştirilmeli? Tohumu yüzeye ekerek üstünü çok az bir kapak toprağı ile kapatın. Fide
halinde almanız sizin için daha uygun olabilir. Böylece hasat
edilmesi için belli bir süre beklemenize gerek kalmaz. Gübre
ile toprağı zenginleştirmeniz saksıda gür ve güzel bir görüntü
elde etmenizi sağlar. Belirli büyüklüğe gelen yapraklarını bir
makas yardımı ile kesmeniz gerektiğini unutmayın. Çiçeklerinin tadı ve kokusu yapraklarına göre daha keskindir; çiçekler
açar açmaz toplanması gerekir. İlkbaharda pencere kenarındaki saksılardan bahçeye taşıyabilirsiniz.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 51
Çiçeksi notalar
Bahar aylarında etrafımızı saran çiçek
kokuları taptaze ve büyüleyici notalarla
parfüm şişelerinde hayat buluyor.
52 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Manolya aşkına
Üst notalarında frezya, yeşil yapraklar,
sitrus çeşni; orta notalarında şakayık,
manolya; alt notalarında misk, sandal
ağacı, sıcak çikolata yer alan Flora
By Gucci Glamorous Magnolia kadife
yumuşaklığında çiçeksi bir koku. Bu
koku manolya çiçeğine bir saygı duruşu olma özelliğine sahip. Kadifemsi
yapraklar kadınsı bir hisle, kalıcı bir
şekilde sarmalayarak size büyüleyici
bir hava katıyor.
Şişedeki çiçek buketi
David Beckham Intimately Women,
Beckham’ın ilk kadın parfümü olarak
tanınıyor. Beyaz bir çiçek buketini andıran kokusuyla kalıcı bergamot esansını duyumsamanızı sağlayan Intimately
Women’ın notaları şöyle: Gül, bergamot, beyaz çiçekler, zambak, sümbülteber, portakal çiçeği, sandal ağacı,
misk ve vanilya...
Berrak ve kadınsı
Escada Especially Escada Delicate Notes içinden geldiği gibi hareket
eden kadınlar için tasarlanan özel bir
koku. İçinizi iyimserlik ve neşe ile dolduran berrak, çiçeksi parfümün üst
notalarında armut, ylang ylang, greyfurt; kalbinde gül, ambrette tohumu
(misk); dip notalarında ise misk ve
odunsu kompleks bulunuyor.
Beyaz saflık
Hindistan kadar egzotik
Sıcak, romantik, egzotik ve gizemli bir
koku. Hindistan’ın mimari simgelerinden Tac Mahal’den ilhamla yaratılan
Chopard Casmir üst notalarda taze
meyveli bergamut, şeftali, hindistan
cevizi, hint kirazı; orta notalarda sardunya, yasemin, nilüfer; alt noktalarda sıcak vanilya, sandal ağacı, patculi,
amber ve misk aromaları içeriyor.
Beyazın saflığını ve tutkusunu yansıtan
Trussardi Donna romantik ortamlar ve
günlük kullanım için uygun bir seçim.
Çiçeksi, oryantal bir koku olan Trussardi
Donna’nın ilk notalarında Japon yuzusu
(narenciyesi), limon, sulu meyveler; orta
notalarında ise kadının çiçeklenmesini simgeleyen portakal çiçeği, yasemin
çayı, nilüfer çiçeği yer alıyor. Kadının
duygusal yapısını ortaya çıkaran son
nota ise beyaz paçuli, sedir ağacı, sandal
ağacı ve vanilyadan oluşuyor.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 53
Ağaç dikmek
incelik ister!
Belli bir bedel ödeyerek bahçenize getirttiğiniz kocaman
bir ağaç, yanlış dikim tekniklerine maruz kalırsa
yaşamına uzun süre devam edemez. Fidanlıktan özenle
sökülerek taşınmış bitki, yeni yerine aynı özenle uzman
kişiler tarafından yerleştirilmelidir. Böylece yaşamını
sanki hiç taşınmamış gibi sürdürür ve yıllar boyunca
bahçenizdeki yeşil halini korur. Gelin doğru ağaç
dikiminin en önemli noktalarına hep beraber göz atalım.
54 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
• Ağaç dikimi için havanın kapalı olduğu bulutsuz ve rüzgarsız günler
tercih edilmelidir. Ağır topraklarda ve yağmurlu günlerde dikim yapmaktan kaçınılmalıdır.
• Dikim esnasında bitki kuvvetli güneşten korunmalıdır. Eğer ağacın
drenaj sistemine ihtiyacı varsa, önce drenajı yapılmalıdır. Bu drenaj
sistemi mutlaka bir yere bağlanmalıdır. Açılan çukurun büyüklüğü,
gider için yapılacak drenajın derinliği ve genişliği ağacın kökünün sabitlenmesi açısından önemlidir.
• Dikim için arazi topografyası dikkate alınmalı; doğrudan rüzgar alan bir yere uygulama yapmaktan kaçınılmalıdır. Eğer dikim yapılması zorunlu bir durum söz konusuysa, kazık köklü
bitkiler tercih edilebilir.
• Ağacın yönü, ışık ihtiyacı ve rüzgara göre konumu göz önünde
bulundurulmalıdır.
• Dikim esnasında vinç gibi bir iş makinesi kullanıyorsa bitki
gövdesi keten çuval ile sarılmalı, böylece bitki gövdesindeki yaralanmalara karşı önlem alınmalıdır.
• Tüm bunların yanında kullandığınız ağacın bahçedeki tasarıma uygunluğu ve ev sahibinin yaşam koşulları dikkatle değerlendirilmeli; diğer bitkilerle uyumu unutmamalıdır.
• Drenaj sisteminin üzerine drenaj mıcırı ve en az 15 cm ince elenmiş gübreli toprak konulmalıdır.
• Drenaj sistemi ve toprak uygulamasından sonra bitki hassas bir
şekilde, kök sisteminde herhangi bir bozulma meydana gelmeden
oluşturulan çukura yerleştirilmeli; ince elenmiş gübreli ve ponza
taşlı bir toprak karışımı ile dikim işlemi gerçekleştirilmelidir. Dikim
esnasında DAP ve 15/15/15 gibi kompoze gübreler kullanılması bitkinin köklenmesine yardımcı olur.
• Mutlaka can suyu verilmeli ve birkaç kere tekrar edilmelidir. Hatta
bu işlem dikim çukuru kapatılmadan doğrudan bitki köküne yapılmalıdır.
• Diktiğiniz bitki büyükse, rüzgarda oynamaması için mutlaka herek
ile bağlanmalıdır.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 55
Sağlık için
koşuyoruz!
Koşu aletsiz olarak yapılabilecek en faydalı
sporlardan biri olarak biliniyor. Bahar
aylarının tazeliğini hissettiğimiz bugünlerde
siz de hayatınıza koşuyu dahil edin. Belli
noktalara dikkat ederek düzenli olarak
koşmayı alışkanlık haline getirdiğinizde
yaşam kalitenizin arttığını fark edeceksiniz.
İnsanoğlunun koşu yeteneğini günümüzden 4.5 milyon yıl önce, muhtemelen
hayvanları avlayabilme amacıyla elde ettiği tahmin ediliyor. Bugünse sağlıklı bir yaşam sürmek için en çok tercih edilen spor dallarından biri olarak
karşımıza çıkıyor. Uzmanlar düzenli olarak koşmanın birçok faydası olduğu
konusunda hemfikir. Koşmak, vücudun tüm iskelet sistemini harekete geçiriyor. Düzenli ve tempolu koşanlar kaliteli kemik yapısına sahip oluyorlar,
çünkü koşmak kemik yoğunluğunu ve gücünü artırıyor; bu da osteoporoz
riskinden uzak kalmayı sağlıyor. Koşmak kilo kontrolü ve kalp sağlığı açısından da oldukça faydalı... Yaşlanma etkilerini yavaşlattığı bilinen bu spor,
yaşlanmayla birlikte gelişebilecek sorunlara karşı direnç sağlıyor. Tüm bunlara ek olarak koşmanın psikolojik katkıları da mevcut. Koşmak aslında bir
nevi mutluluk kaynağı, üstelik stresle mücadelenin en sağlıklı yollarından
biri. Birçok spor eğitmeni sabah erken kalkarak egzersiz yapmanın, egzersizin etkinliğini artırdığını vurguluyor. Sabah erken saatlerde koşmak işte bu
yüzden çok daha faydalı. İlk zamanlarda uykunun sizi vazgeçirmesi çok olası
olsa da, bu mücadeleden siz galip çıkar ve bunu bir yaşam biçimi haline getirirseniz, kısa sürede yaşam kalitenizin arttığını göreceksiniz. Ayrıca şunu da
belirtelim, istatistikler düzenli koşan insanların koşmayanlara göre daha az
uyku bozukluğu çektiklerini gösteriyor. Koşmak kişiyi uyandırdığı için akşam
saat 7’den sonra koşmanız önerilmiyor.
56 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Eğer siz de koşu yapmaya gönül verdiyseniz...
• Öncelikle koşmanıza engel teşkil edecek herhangi bir sağlık sorununuzun olmadığından emin olun. Gerekirse detaylı bir sağlık taraması yaptırın.
• Koşu yapmaya yeni başladıysanız, kendinize birden fazlaca yüklemeyin. Kısa sürelerle
başlayıp dozu yavaş yavaş artırmanız gerektiğini unutmayın. Spor eğitmenleri, koşuya
yeni başlayacak olanlara günde sadece 10 ila 15 dakika kadar koşmalarını tavsiye ediyor. Ayrıca koşuya hızlı bir tempoyla başlamamaya da dikkat etmek gerekiyor.
• Koşmaya başlamadan önce mutlaka ısınma hareketleri yapın. Vücudunuz ısındığında
bacaklarınızı hafifçe esnetin.
• Koşu yapacağınız yolun özellikleri çok önemli. Engebeli yola alışkın değilseniz koşarken bileğinizi burkma riskiyle karşı karşıya kalabilirseniz. Koştuğunuz zemin asfalt ya
da toprak, yani nispeten yumuşak bir zemin olmalı. Beton zeminde koşmayın.
• Koşu sırasında giyeceğiniz ayakkabıyı seçerken dikkatli olun. Ayakkabınızın düz tabanlı olmaması gerekiyor. Zira ayaklarınızın yorulup acımaya başlaması koşarken karşınıza
çıkabilecek en büyük engellerden biri...
• Su kaybını önlemek için bol su içmeyi ihmal etmeyin.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 57
Bahar geliyor,
polenlere
dikkat!
Mevsimin yüzünü bahara dönmesi bile içimizin kıpır kıpır olması için yeterli.
Fakat baharın gelişiyle birlikte vücudumuzda bazı adaptasyon güçlükleri
olabilir. Özellikle de bahar alerjilerine dikkat etmek gerekiyor. Bunlardan
en az şekilde etkilenmek için yapılması gerekenleri, Memorial Ataşehir
Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. İlkay Keskinel anlattı…
Uzm. Dr. İlkay Keskinel
Polen nedir?
Alerji, “zararlı” olarak kabul edilmeyen çevresel etkenlere karşı vücudun aşırı tepkisidir.
Duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlara sebep
olan maddelere “alerjen” denir. Alerji, genetik
eğilimi olan kişilerde çevresel faktörlerin de
etkisiyle ortaya çıkabilmektedir. Ağaç polenleri daha çok şubat-mayıs, ot polenleri mayıshaziran aylarında, yabani ot polenleri ise; yaz
ortasından sonbahara dek yakınmalara neden
olabilmektedir. Polenler ya da diğer adıyla çiçek tozları, bitkilerin erkek tohumlarıdır. Sabah saatlerinde havadaki polen miktarı genellikle daha fazladır.
58 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Polen saçlara yapışabilir
Dışarıdan eve gelindiğinde hemen giysiler değiştirilerek yıkanmalıdır. Mümkünse burun içini dahi yıkayarak banyo yapılmalıdır. Saçların yıkanması,
yapışan polenlerin temizlenmesi açısından yarar sağlamaktadır. Çamaşırlarınızı yıkadıktan sonra dışarıda kurutmanız, üstlerine polen yapışmasına
sebep olabilir. Böylelikle gün boyunca nereye giderseniz gidin polenler sizinle olacaktır. Mümkünse polen mevsiminde çamaşır kurutma makinesi
kullanılmalıdır.
Toz ve sigara dumanından da uzak durulması gerekir
Polen mevsiminde toz, sigara dumanı, boya kokusu, parfüm gibi irritanlardan
uzak durmak, polen alerjisi olan kişinin şikayetlerinin ağırlaşmasını engeller.
Unutulmamalıdır ki; kişi kalıtsal olarak alerjiye eğilimli de olsa, alerji gelişiminde çevrenin rolü yadsınamazdır. Alerjiye genetik yatkınlığı olan kişilerin
alacağı alerji karşıtı önlemler, alerjik yakınmaların ortaya çıkmasını engeller
ya da geciktirir.
İlaç tedavisi gerekiyorsa
Nefes darlığı, hava açlığı, öksürük, balgam çıkarma, göğüste tıkanma hissi gibi belirtilerle seyreden astım, bahar aylarında polenlerin yayılmasıyla
kötüleşebilmektedir. Polen alerjisi olan astımlı hastaların alerjik oldukları
polenlerin yayıldığı haftalar/aylar boyunca şikayetleri artabilir. Bu dönemde
hastanın ilaç tedavisinin yeniden düzenlenmesi gerekebilir.
Sıcak ve rüzgarlı günlerde polen artar
Yağmurlu günlerde havada uçuşan polen miktarı azaldığından, polen alerjisi olan kişiler rahat eder. Tam tersine
sıcak ve rüzgarlı günlerde polen yayılımı artar. Bu durumda rahatsızlığı olanların mümkün olduğunca sokağa
çıkmaması önemli. Dışarı çıkıldığında ise polen maskesi
kullanılabilir. Polen mevsiminde açık havada spor yapmak
doğru değildir. Yine gözlerin yan taraflarını kapatan güneş
gözlüklerinin faydası olabilir.
Ev ne zaman havalandırılmalı?
Polenler daha çok sabah saat 05.00-10.00 arasında yayıl-
Ne zaman hekime başvurulmalı?
dıklarından, ev öğleden sonra havalandırılmalıdır. Varsa
Polenler, saman nezlesi (alerjik nezle) ve astım belirtilerini tetikleyebilir.
evde ve arabadaki klimaların polen filtreleri sık sık değiş-
Alerjik nezlesi olan bazı hastalar, mikrobik bir solunum yolu enfeksiyonu ge-
tirilmelidir. Ev içi hava temizleyiciler, eve giren polenlerin
çirdiklerini düşünebilirler. 1-2 haftayı geçen şikayetleri olan hastalar, mutla-
ortadan kaldırılmasında faydalı olabilir. Örneğin; evcil hay-
ka bir hekime başvurmalıdır.
vanlar da yatak odasına sokulmamalıdır. Bu hayvanların
dışarıda gezdiklerinde tüylerine yapışan polenler de aler-
Alerjiniz olan polen belirlenmeli
jiye neden olabilir. Araba ile yolculuk yapıldığında camlar
Saman nezlesinden korunmada ilk adım, hastanın hangi polene karşı aler-
kapalı tutulmalıdır. Böylelikle polenlerin otomobilinize
jisinin olduğunun saptanmasıdır. Bu amaçla hızlı ve kolay uygulanan deri
dolmasını engellemiş olursunuz. Polen tutucu hava filtre-
testlerinden, kimi zaman da kan testlerinden yararlanılır. Alerji yapan etken
leri olan otomobilleri tercih etmeniz faydalı olacaktır. Oto-
saptandığında, kişi bundan olabildiğince uzaklaşmalıdır. Tedavide alerji ön-
mobilinizin bakımı esnasında polen filtrelerini değiştirmeyi
leyici ilaçlardan yararlanılır. Uygun kişilerde aşı tedavisi de belirtilerin gide-
unutmayın.
rilmesine yardımcı olabilir.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 59
GÖLGEDE;
Edebiyat, Kültür, Sanat
Yine bahar. Kışın sert çehresi yavaş yavaş yumuşuyor. Yine umut. Biz
de fırsattan istifade bahara yakışan ilhamlar aradık. Barış Kara’nın
gizli bir bahçeye açılan evinde mevsimlerden, resimden konuştuk.
İstanbul Film Festivali için gün saymaya başladık, bahara en yakışan
öykü kitaplarından birinin sayfalarını sizler için araladık. Bu bahar da,
umudunuz, ilhamınız bol olsun.
Başak Güntekin
BEYAZPERDEDEN
BÜYÜK BUDAPEŞTE OTELİ
(Gösterim Tarihi: 18 Nisan 2014)
Wes Anderson’ın günümüzün en kendine has yönetmenlerinden biri
olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Rushmore ve The Royal Tenenbaums ile hatırı sayılır bir izleyici kitlesini peşine takan Anderson,
Moonrise Kingdom ile sinefillerin favori yönetmenleri arasına girdi. Yönetmenin (şimdilik) son filmi olan Büyük Budapeşte Oteli iki savaş arasındaki dönemde meşhur Avrupa otelinde kapı görevlisi olarak çalışan
Gustave H. ile lobi görevlisi Mustafa’nın arkadaşlıklarına odaklanıyor.
Çalınan bir tablonun da işin içine gireceğini bilmemiz bir yana, emin
olduğumuz bir şey var ki filmin her bir sahnesi yine bir tablo ile yarışacak güzellikte olacak. Büyük Budapeşte Oteli, geçtiğimiz şubat Berlin
Film Festivali’nin açılışını yaparak iddialı bir biçimde görücüye çıkmıştı.
Anderson, bu filmde de yine yapacağını yapıyor ve birbirinden muhteşem oyuncuları bir araya topluyor. Filmin kadrosunda yer alan isimlerden bazıları şöyle: Ralph Fiennes, Edward Norton, Saoirse Ronan, Jude
Law, Tilda Swinton, Adrien Brody, Williem Dafoe, Bill Murray, Harvey
Keitel ve Owen Wilson. Merakla beklenen bu son Anderson mahsülü
film, Türkiye prömiyerini 33. İstanbul Film Festivali bünyesinde yer alan
Akbank Galaları’nda gerçekleştirecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali, 5-20 Nisan tarihleri arasında
sinemaseverlerle buluşacak.
FADING GIGOLO (Gösterim Tarihi: 18 Nisan 2014)
Woody Allen’ın yönettiği filmlerde ne zamandır kendisini oyuncu olarak
göremez olmuştuk. Allen, bu kez John Turturro’nun yazdığı ve yönettiği
Fading Gigolo ile beyazperdede belirecek. Tatlı bir şehir komedisi vaat
eden bu filmin konusu şöyle: Murray (Woody Allen) ve Fioravante (John
Turturro) iki yakın arkadaştır. Yaşları kemale ermiş bu iki arkadaştan
Murray bir gün nakde sıkışınca, Fioravante onun imdadına koşar. Fakat
buldukları çözüm epey alışılmadıktır… Bu yeni plana göre Fioravante
“profesyonel bir Don Juan” olacak, Murray ise onun sözde menajerliğini
üstlenecektir. Fading Gigolo, bir bahar akşamında gülümseyerek sinemadan çıkmak isteyenler için hafif bir komedi olarak tavsiye edilebilir.
60 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
RAFLARDAN
ELMALAR DİYARI
JOHN CHEEVER
Türkçesi: Roza Hakmen
Bahar yorgunluklarına şifa olacak
belki de en keyifli ilaç, uzanıp güzel
bir kitaba dalmaktır. Elmalar Diyarı,
Amerikan edebiyatının klasikleşmiş
isimlerinden biri olan Pulitzer ödüllü
John Cheever’ın öykülerinden bir derleme. Amerika’nın Çehov’u olarak tanınan Cheever, bu öykülerinde okuru
Amerika’nın banliyölerinden, Roma’ya
oradan da küçük İtalyan kasabalarına
uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Elbette
Roza Hakmen’in su gibi akan çevirisiyle.
Renkler peki bu ilişkide nasıl değişti, etkilendi?
Renklere verdiğim adlar vardır, mesela Şurup Mavisi, Sakar Pembe
gibi… İlk mavi yaseminimi alıp ektiğimde, mavi yaseminin, mavisinin
tam da benim sevdiğim Şurup Mavisi’ne çok yakın olduğunu fark
ettim. Mimozanın sarısının, açelyaların pembesiyle dans ettiğini
görmek, renkleri bu şekilde doğanın içerisinde kendi döngüsünde
takip etmek nefis…
Yani bahçedeki hikâyeler, bir yolunu bulup senin resmindeki
hikâyeye sızıyor…
Elbette. Örneğin bahçedeki nar ağacının hiç bitmeyen hikâyesi… O
narın ilk çiçek hali; nar kırmızısı. Sonra gölgesinin belirmesi, kırmızısına biraz siyah karışması; olgun kırmızı… Benim için olgun kırmızı acının oturmuş ve kabullenilmiş haline de denk düşüyor. Zira nar
büyüyor, büyümek zor. Büyüttüğünü kollarında taşımak daha zor,
güçleniyorsun… O süreci izliyorsun, bu süreç başlı başına kendisi
bir ilham kaynağı.
SOHBET
BARIŞ KARA İLE BAHÇE, MEVSİMLER
VE RESME DAİR
Tadımlık Sohbetler bölümünde ressam Barış Kara ile aynı zamanda
stüdyo olarak kullandığı evinde buluştuk. Selimiye’deki bu evin bahçesi, neredeyse ev ile iç içe geçmiş yaşam alanıyla, resmi ve yaratım
sürecini etkileyen en önemli unsurlardan biri. Bahçe yavaş yavaş karanlığa gömülürken, biz Barış Kara ile renkler, mevsimler ve bahçe
üzerine çok keyifli bir sohbete daldık.
Bahçe ile bu kadar iç içe bir yaşam üretim sürecini nasıl etkiledi?
Baharda ya da yazın tuvalimi alıp empresyonistler gibi bahçeye çıkıp
resim yaptığım zamanlar oldu. Fakat bahçemde çok büyük ağaçlar
olduğu için ışık ve gölge dağılımıyla ilgili sorunlar yaşadım. Ama kışın bu kapalı balkonda olmak resim yapmak ve o içeride ve dışarıda
olma hissini bir arada yaşamak çok güzel, sanki bir cam fanusun
içindeyim ve kar yağıyor. Aslında resimde de öyle bir yerdeyizdir ya;
içeridesin ve dışarıya bir ‘şey’ aktarıyorsun… Kendi içine bakıyorsun
ama dışarıda bir şey oluyor, o his, o bağlantı gerçekten güzel.
Peki, bahçenin doğrudan sana sunduğu ve çalışmalarında kullandığın malzemeler oluyor mu?
Geçen yıl yaptığım sergide doğal taşlar kullandım. Taşları kullanma fikri ilk olarak geçen sene adalara yaptığımız yolculuk sonrasında aklıma düştü. Oradan çok güzel taşlar topladım. Sonra bahçeye
kayrak taşları döşerken, o taşların üzerindeki dokularda resimlerimi gördüm… Bu sefer Ada’dan getirdiğim taşlar yüzeyleri pürüzsüz
olsa da içlerine saklanmış imkânları sundular bana. Aslında her şeyi
doğa yapıyor. Bu bahçeye bakarken bunu hissediyorum. Ağaç kururken ortaya çıkan tonlar, mevsim dönüşleri, yeşil çimenlerin arasında açan beyaz çiçekler, arada patlayan kırmızı güller… Ben oldukça
renkçi bir ressamım. Ruh halim genelde bir renkle eşleşir, o renk o
duygu durumunun anlatıcısıdır.
Kırmızı demişken, Umay Umay’ın şiirleri ve senin çizimlerinin ile
can bulan kırmızı defterden de bahsetmemek olmaz. Adı Elleri
Kara Çocuk.
Umay benim dizelerinden inanılmaz etkilendiğim bir şair. Ondan
gelen sesler, çizime çizimlerse, kıpkırmızı bir deftere dönüştü. Okuduğum bir dizesi bende bir sürü imgeyi açıyor, canlandırıyor. Doğayı
seyretmek gibi. Doğru şiir, sonsuz ilham. Ben de o imgeleri resmettim. Bu da yine bizim için kutsal bir şeye; yani bir deftere dönüştü.
Şimdi yazma çizme sırası defter sahiplerinde…
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 61
Budamaya dair
merak ettikleriniz
Her ağaç genlerindeki şifrelerle kendini nasıl
biçimlendireceğini bilir. Bilinçsizce yapılan budama
ağacın hayata küsmesine ve damarlarındaki
dolaşım sisteminin aksaklığa uğramasına sebep
olur. Budama işlemi için uzman kişilerden destek
alın. Ağacınızı budanırken yalnız bırakmayın ve
sevginizi göstermeyi ihmal etmeyin.
Budama nedir?
Budama; ağaçların daha iyi ve uzun süre ürün vermeleri, verimden düşen bitkilerin eski sağlıklarına kavuşabilmeleri, daha düzgün ve kuvvetli taç oluşturabilmeleri için yapılan işlemdir.
Ağaçlar hangi sıklıkla budanmalı?
Ağaçları istediğimiz zaman, istediğimiz şekilde budayamayız. Yurdumuzun iklim koşullarını göz önüne aldığımızda genellikle kasım-mart
ayları arasının budama için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bitkinin
uyuma zamanı budama için en doğru dönemdir. Yanlış zamanlama
ürün kaybına, bitkinin hastalanmasına veya zararlılarla mücadelede
zayıflamasına sebep olur. Yazın yapılan budamalar sadece yaprak budaması veya meyve seyreltmesi gibi hafif geçişlerdir.
Ağaç budaması için hangi aletleri kullanmalıyız?
Kullanılan malzeme bitkinin dal kalınlığına veya kuru ya da yaş olmasına bağlıdır. İnce dallar için budama makası kullanırken, kalın dallar
için kalın dal budama aleti tercih edilmelidir. Hatta daha kalın dallarda
ağacı tek seferde yıpratmadan kesmek için testere kullanmak gerekir. Yüksek dal budamalarında teleskopik alet olan yüksek dal budama
malzemesi kullanılmalıdır. Çit ve çim için ise özel budama makasları
hazır bulundurulmalıdır.
Budamanın faydaları nelerdir?
Budama, ağacı hayata bağlayan ve estetik görünüm sağlayan bir işlemdir. Budama sonucunda daha iyi, çabuk ve verimli ürün alınır. Ağaç bu
işlem sayesinde hastalıklara ve zararlılara karşı direnç sağlar. Doğru
zamanda bilinçli bir şekilde budanması bitkinin gençleşip, eskisinden
daha sağlıklı olmasına olanak tanır. Ağaç, budama ile güneşten daha
çok faydalanır. Verimden düşen ağaç budama ile gençleşir.
62 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Yaz budaması neden yapılır?
Yaz budaması yaparken meyve ve yaprak oranına dikkat etmelisiniz. Ağaçta sürgün seyreltme, dalların karşılıklı bağlanması
ve açıların genişletilip daraltılması gibi işlemlerin tümüne yaz
budaması denir. Amaç meyvelerin daha iyi renklenmelerini sağlamak, vejetatif gelişmeyi düzenlemek, kış aylarında yapılacak
budamayı azaltmaktır. Yaz budaması özellikle meyve ağaçları
için önemli bir teknik işlemdir. Bu işlem ilkbahar gelişme periyodunun sonunda sürgünler odunlaşmaya başladıktan sonra
yapılabilir.
Budanan kısma ne yapmalıyız?
Budanan dal açık bir yara gibidir. Yaralı alanın açık kalması her
türlü hastalığa davetiye çıkartır ve ağacın zarar görmesine sebep olabilir. Yaralı alana antiseptik bir malzeme olan göz taşı
yani bakır sülfat sürmek yaranın çabuk iyileşmesini sağlar.
Faydalı bilgiler
• Budanacak ağaç iyi incelenmeli, her dal ayrı ayrı ele alınmalıdır.
• Ana dallar ile yardımcı dallar arasında 45 derecelik açı olmasına dikkat etmek gerekir.
• Kuvvetli gelişen dalların açıları genişletilmeli, zayıf gelişen
dallarınki ise daraltılmalıdır.
• Ağaç fizyolojik devrelerden hangisindeyse ona göre budanmalıdır. Şekillendirme devresinde budama işlemi odun dallara
uygulanmalı, zorunlu olmadıkça meyve dallarına dokunulmamalıdır.
Budama çeşitleri nelerdir?
• Gövde üzerinde tacı oluşturan ana dallar aynı yükseklikte ve
eşit açılarda dağıtılmalıdır.
Budama bitkinin türüne ve yaşına göre birkaç çeşit olabilir.
1. Terbiye budaması
2. Ürün budaması
3. Gençleştirme
4. Form budaması olarak çeşitlenebilir.
Budama için malzeme seçerken nelere dikkat
etmeliyiz?
Sağlıklı ve iyi budama için tek hamlede kesim yapabilecek keskin, hijyenik, ergonomik ve kaliteli ürünleri tercih etmek gerekir. Makasları
budanan dalın kalınlığına göre çeşitlendirmelisiniz. Hastalıklı ağaçları
budadıktan sonra aynı makası sağlıklı bitkilere kullanmamalısınız. El
aletlerin yıllık bakımını iyi yapmalı, her kullanımdan sonra mutlaka temizlik işlemini yerine getirmelisiniz. Bu aletleri özel saklama yerlerinde muhafaza etmeli, bilmeyen kişiler tarafından kullanılmamalarına
dikkat etmelisiniz.
Meyve ağaçları ne zaman budanmalıdır?
Yanlış budama o sene ürün almamanıza sebep olur. Ağaç, yaprakları
döküldükten sonra meyve veren sürgünler bırakılarak budanır. Budama işlemini ağacın yaşını ve iklimini göz önünde bulundurarak yapmak
gerekir. Ağacın güneşten daha çok faydalanması için ağaç tacının budanması seyreltilerek yapılabilir.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 63
Okuma-yazma bilmeyen
kadın kalmasın...
Okuma-yazma bilmek kişinin toplumsal ve kültürel hayata katılmasının ve bilinçli bir yaşam sürmesinin en
önemli adımı. Yapılan araştırmalar okuma-yazma bilmeyen kadınların gündelik hayatında büyük zorluklarla
karşılaştığını gösteriyor. Türkiye’de halen 4 milyona yakın okuma-yazma bilmeyen yetişkin var ve bunların
üçte ikisi kadın! Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) bu soruna çözüm bulmak amacıyla geliştirdiği eğitimler ile
kadınlara okuma yazma öğretmenin yanı sıra, toplumsal yaşama katılımlarını kolaylaştıracak destek bilgileri
de vermeyi hedefliyor.
64 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
İşlevsel Yetişkin Okuryazarlığı ve Kadın Destek
Programı (İYOP)
AÇEV uzmanları tarafından geliştirilen İşlevsel Yetişkin
Okuryazarlığı ve Kadın Destek Programı (İYOP) 1995 yılından bu yana, 15 yaş ve üzeri eğitim hakkından yararlanamamış, okuma yazma bilmeyen kadınlara yönelik olarak
uygulanıyor. AÇEV’in eğitim seminerlerine katılarak sertifika alan gönüllüler, kurslara katılan kadınlara okuryazarlık eğitimleri veriyor. Program gönüllü eğitimciler aracılığıyla hayata geçiriliyor ve haftada 3 gün 3’er saat olmak
üzere 4 ay boyunca sürdürülüyor. 20-25 kişilik gruplarla
yapılan eğitimler Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile işbirliğinde ilköğretim okullarında, sivil toplum kuruluşlarının eğitime uygun salonlarında,
valilik ve belediyelere bağlı toplum merkezlerinde ve muhtarlık binalarında uygulanıyor.
Programın içeriğinde neler var?
Programda teknik olarak okuma-yazma becerileri geliştirmenin yanı sıra, düşünme becerilerini de geliştirmek
üzere okunanı kavrama, neden ve sonuç ilişkisi kurabilme,
eleştirel yaklaşım, problem çözme, karar verme, analiz
etme gibi bölümler bulunuyor. Kursta 3 temel kitap ve 2
kitapçık kullanılıyor ve toplam 25 ünite işleniyor. Her bir
ünite okuma-yazma basamakları ve temel bilgilerden oluşuyor. Aynı zamanda gazete haberleri ve makaleleri inceleniyor, düşünce ve fikirlerin paylaşıldığı sohbetler gerçekleştiriliyor. Kadın Destek Bölümlerinde başta eğitim ve
çalışma hakkı olmak üzere medeni haklardan miras hakkına, seyahatten seçime kadar her konuda kadın hakları
ele alınıyor. Koruyucu sağlık, çevre, çocuk bakımı, okula
hazırlık, aile içi iletişim ve şiddet, çocuk koruma, ilk yardım gibi çeşitli konularda bilgiler veriliyor.
Kadınlar çok önemli gelişmeler kaydediyor!
Bugüne kadar programın başarısı hakkında pek çok araştırma yapıldı. 2003 yılında Koç Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, program sayesinde pek çok kadının okumaanlama ve yazma becerilerini geliştirdiğini ve aile içinde
daha etkin bir role sahip olduklarını gösterdi. Kadınların
bu program sayesinde davranış, algılama ve tutum konusunda önemli gelişmeler kaydettikleri de belirtiliyor.
a+plusgarden Mart - Nisan 2014 65
Teknoloji
dünyasından...
Bahçedeki yaşamımızı eğlenceli kılan ve bitki
bakımını kolaylaştıran teknolojik ürünlerden sizin
için seçtiklerimiz...
Bahçede müziğin tadını çıkartın!
Duvara hoparlör monte etme seçeneğinin bulunmadığı dış mekanlarda sevdiğiniz müziğin ince ayrıntılarına hayat verebilirsiniz. Bose® FreeSpace® 51 bahçe hoparlörleri bahçe, güverte
veya verandaya yerleştirildiğinde üst düzey performansı gösteriyor. FreeSpace® 51 dış mekan stereo hoparlörler 360 derece
ses yayınına olanak tanıyan tasarımı sayesinde sesi geniş bir
alana eşit olarak dağıtıyor. Hoparlörün merkezine yerleştirilmiş
bir kanal, dış mekandaki müziğin derinlik ve zenginliğini korumaya yardımcı olmak için bas performansını arttırıyor.
Pırıl pırıl bir havuzda serinleyin!
Hiç şüphesiz havuz yaz aylarında serinlemenin en eğlenceli yoludur. Bu keyifli aktiviteyi tertemiz bir havuzda gerçekleştirmek
ise çok önemlidir. TNO yeni nesil havuz robotları ile her tip ve
büyüklükteki havuzda mükemmel temizlik sağlamak mümkün;
üstelik sadece tek bir tuşa basarak... Yapmanız gereken tek şey
havuz robotunuzu havuza atmak... Hem duvar hem zemin temizliğini sizin yerinize o yapıyor; size de sıcak yaz günlerinde
tertemiz havuzunuzun tadını çıkartmak kalıyor.
www.tnoteknoloji.com
66 a+plusgarden Mart - Nisan 2014
Bitkilerinizin ihtiyaçlarına kulak verin!
Bitkilerinizin tüm ihtiyaçları anında cebinize gelsin istemez misiniz? Parrot Flower Power üzerindeki alıcılar sayesinde toprağın nem durumu, bitkinin gübre ihtiyacı, ortam sıcaklığı, ışık
yoğunluğu gibi bitkiler için hayati önem taşıyan bilgileri, anlık
olarak ölçüp bluetooth ile cep telefonuna gönderiyor. Cep telefonuna ücretsiz olarak indirilen uygulama sayesinde, bitkilerin
anlık ihtiyaçları takip edilip raporlar ve istatistik bilgiler oluşturulabiliyor. Bu hizmeti alabilmek için Parrot Flower Power’ı bitkinizin toprağına yerleştirip, akıllı telefonunuza Flower Power
uygulamasını indiriyorsunuz. Böylece arşivde bulunan 6000’den
fazla bitki içerisinden kendi bitkinizi seçip, anında bitkinizin ihtiyaçlarını dinleyebiliyorsunuz.