18 EKİM 2014 - Ekonomi Gazetesi

ESNAFIN ZARARI 80 MiLYON TL
Kobani bahanesiyle başta Diyarbakır
olmak üzere bölgede terör estiren eyle
mciler, en fazla esnafı mağdur etti. 3
günde 80 milyonluk zarar tespit edildi.
obani bahanesiyle terör estiren, sokakları savaş
alanına çeviren eylemciler, en fazla zararı esnafa verdi. Diyarbakır başta olmak üzere birçok
ilde kepenk açamayan esnafın işyerleri yakıldı, yıkıldı, yağmalandı. Vandalizme isyan eden esnaf, "Borçla karşı karşıya
kaldık. Yapılanlar eylem değil terör" dedi.
K
HASAR TESPİT EDİLDİ
Diyarbakır'da Kobani bahanesiyle yaşanan karışıklıklar il
sınırlarını aştı. Bölgenin tamamında sokak gösterileri
yaşandı. 3 gün boyunca Diyarbakır sokaklarında terör estiren vandalların yağma ve talanı sonucu yarattığı zarar da
tespit edildi. Valilik bünyesinde oluşturulan zarar tespit
komisyonu, kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektöre ait
işyerlerine yönelik saldırıların 80 milyon liralık zarara neden
olduğunu belirledi. Göstericiler, özellikle bankalara saldırdı.
Özel ve devlet bankalarının otomatik kepenklerini kıran göstericiler, pek çok ATM'den para çaldı. Birçok bankanın ATM'si ise kullanılamaz hale getirildi.
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
18 EKİM 2014 Cumartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
KöTü NiYETLi MüKELLEFLER SEKTöRüN
B20'de işbirliği çağrısı
OBB Başkanı ve Eurochambres Başkan Yar
dımcısı Hisarcıklıoğlu, Avrupalı şirketleri
B20'de işbirliğini geliştirmek için katkı vermeye çağırdı.TOBB'dan yapılan açıklamaya göre,
Hisarcıklıoğlu Brüksel'de Avrupa iş dünyasının
temsilcileriyle biraraya geldi, Avrupa Şirketler
Meclisi'nde Türkiye'nin B20'ye yaklaşı mı konu
sunda bilgi verdi. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu salonunda Avrupa Şirketler Meclisi'ne hitap
eden Hisarcıklıoğlu, Avrupalı şirketleri B20'de
işbirliğini geliştirmek için katkı vermeye çağırdı.
T
Petrol tepetaklak
rent petrolün varil fiyatı 82,6 dolarla dört
yılın en düşük seviyesine gerilerken, ABD
ham petrolü de 80 doların altına indi.
Brent ham petrolünün varil fiyatı 1 dolardan
fazla düşüşle 82,6 dolarla dört yılın en düşük
seviyesine geriledi. ABD ham petrolünün varil
fiyatı Haziran 2012'den sonra ilk kez 80 doların
altına indi. Kayıplarda küresel ekonomiye dair
endişelerin artması etkili oldu. Çin'de enflasyonun yaklaşık beş yılın en düşük seviyesine
gerilemesi ve ABD'de üretici fiyatlarının bir yıldan uzun süredir ilk kez düşmesi, küresel
endişelerin artmasına neden oldu.
B
BASINA iS ACTI
Maliye Bakanı Şimşek "2010 yılında aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak ÖTV'yi sıfıra indirmiştik. Biz sektöre destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu suiistimal ettiğini tespit ettik" dedi.
İ
sMaliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010 yılında aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak
ÖTV'yi sıfıra indirdiklerini hatırlatarak, "Biz sektöre
destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu
suistimal ettiğini tespit ettik. Mükellefler bundan sonra
ÖTV'yi önce ödeyecek, sonra LPG'yi imalatta kullandıklarını
ispat ederlerse ödenen ÖTV iade edilecek" dedi.Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Şimşek, 2010 yılında yürürlüğe
giren Bakanlar Kurulu kararı ile aerosol sektöründe faaliyette
bulunan yerli imalatçıları korumak adına bir düzenleme yaptıklarını anımsattı.Bu düzenlemeyle, aerosol üretiminde kullanılacak LPG teslimlerinde uygulanacak ÖTV'yi sıfıra
indirdiklerini hatırlatan Şimşek, kendileri sektöre destek vermek isterken, bazı kötü niyetli mükelleflerin bunu suistimal
ettiğini tespit ettiklerini ifade etti.Bakan Şimşek, sadece bu
sektörde imalatta kullanmak kaydıyla ÖTV'siz LPG satışı
yapılması gerekirken, sektörle ilgisi olmayan mükelleflerin
söz konusu LPG'yi otomobillere satmaya başladığını ve
bunun da kamu maliyesi üzerinde ciddi yük oluşturacak şekilde vergi kaybına yol açtığını belirlediklerini söyledi.
ürk Hava Yolları (THY), Singapur’a
yaptığı seferleri ve ülkeyi tanıtmak
amacıyla bir tanıtım toplantısı
gerçekleştirdi.28 yıldır Singapur’a uçuş
seferleri düzenlediklerini belirten THY
Singapur Müdürü Cengiz İnceosman,
sefer hatlarını arttıracaklarını dile getirerek, “Amacımız dünyanın her
yerinden Singapur uçuşlarımızı
tanıtabilmek” dedi.Türk Hava
Yolları (THY), Singapur’u ve
Changi Havalimanı’nı tanıtmak amacıyla bir tanıtım
toplantısı düzenledi. Bakü
ve Tiflis’ten sonra İstan-
2
Gülşan KURT
ROPÖRTAJ
DONDURUCU
ABD'de 14 yılın dibinde DERIN
SATIŞLARI 4 KAT
A
BORSA
Bu eğilimde olan hiçbir sektöre göz açtırmayız" dedi.Sektör temsilcileriyle yapılan toplantılarda da bu artışın
normal olma
dığı kanaatine
varıldığını anlatan
Şimşek, "Göz göre
göre yapılan bu suistimale izin veremeyiz.
THY’DEN SiNGAPUR TANITIMI
T
bul’da gerçekleştirilen toplantı THY’nin
önderliğinde Singapur Tourısm Bord,
Changı Airport Group, JTB Group ve
Stars Holiday Mart tarafından birlikte
organize edildi. Toplantıya; Türk Hava
Yolları Singapur Müdürü Cengiz İnceosman, Singapur Tourısm Board
müdürü Leong Yue Kheong, Changı
Airport Group genel müdürü Peh KeWei, tatil şirketleri ve seyahat acentalarından yetkililer katıldı.Toplantıda
THY’nin ve Singapur’u anlatan kısa
filmlerin gösterilmesinin ardından Türk
Hava Yolları Singapur seferleri
hakkında geniş bilgiler verildi.
Ekonomi Gündem
BD'de işsizlik maaşı başvuruları 11
Ekim'de sona eren haftada 264,000 ile
beklentilerin altında ve Nisan 2000'den
beri en düşük seviyede açıklandı. ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 11 Ekim'de sona eren
haftada 264,000 ile beklentilerin altında ve
Nisan 2000'den beri en düşük seviyede açıklandı. Reuters anketine katılan ekonomistler,
ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan
işsizlik maaşı başvurularının 290,000 olmasını bekliyorlardı. Önceki hafta için
287,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı
başvuru sayısında revizyon yapılmadı.
"Göz göre göre izin veremeyiz"
Söz konusu tespitin ayrıntıları hakkında da bilgi veren
Şimşek, 2010'dan 2013 yılına kadar sektörün aldığı LPG'nin 4
kat arttığını ancak sektör büyüklüğünün bu kadar artış
göstermediğini bildirdi. Bakanlığın en önemli mücadele
alanlarından birinin kayıtdışılık olduğunu dile getiren
Şimşek, buna kesinlikle müsaade etmeyeceklerini ifade
etti.Mehmet Şimşek, sektör sektör analizlerin devam ettiğini belirterek, "Bu sektörde ciddi bir sapma tespit
ettik. Şimdi bunun gereğini yapıyoruz.
ARTTI
Gündemde
Neler Var?
Yazısı S.4’de
R EZ E RV L E R i A R T T I
3
İHRACAT
HEDEFI IÇIN
KATMA DEĞER
VURGUSU
Evina Méne
RONİ
YARGI TARAFSIZ
OLACAK MI?
Yazısı S.10’da
Faruk BAKAÇ
Güne Bakış
MERKEZ BANKAS
I
RE
Süleyman GÖKSU
KANSER
VAKALARINDA
ARTIŞ
Yazısı S.10’da
T
ürkiye Cumhu
Bankası'nın (Triyet Merkez
CMB) toplam
rezervleri
haftada 769 m , 10 Ekim ile biten
133 milyar 942 ilyon dolar artarak
TCMB Haftalık milyon dolara çıktı.
tistiklerine gö Para ve Banka İstaervleri 10 Ekimre, brüt döviz rez819 milyon do ile biten haftada
yar 742 milyonlar arttı ve 112 milyar 561 milyon dolardan, 113 mildolara yüksel
di.
TCMB'nin 3 Ek
milyon dolar olim'de 133 milyar 173
leri, 769 milyonan toplam rezervEkim itibarıyla dolarlık artışla 10
lyon dolara çı 133 milyar 942 miise 3 Ekim hafktı.Altın rezervleri
haftaya göre 50tasında bir önceki
azalarak 20 m milyon dolar
dolar oldu. Altilyar 381 milyon
haftasında 20 ın rezervleri 3 Ekim
dolar düzeyin milyar 431 milyon
deydi.
2
Y
Ü
Z
Y
Ü
Z
E
18 EKİM 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
DERiN DONDURUCU
SATIŞLARI 4 KAT ARTTI
S
Gülşan Kurt
-Dondurucu satışlarının Türkiye’de
geldiği noktayı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde beyaz eşya sektörü
büyüyor, değişiyor ve tüketiciler için
birbirinden farklı özelliklerde
ürünler sunuyor. Derin
dondurucular da sektörün
tüketicilerle buluşan önemli
ürünleri arasında yer alıyor. Derin
dondurucu satışları artarken,
tüketicinin derin dondurucu
abancı Topluluğu’nun e-ticaret platformu Kliksa’nın verilerine göre, yılın ilk 6 ayında yatay seyir
gösteren derin dondurucu satışları, Temmuz itibariyle artış gösterirken, maksimum seviyeye
yükseldi. Dondurucu satışları, en fazla İstanbul ve Ankara’da yoğunlaşırken; Konya 3. sırada yer
aldı. Kliksa Kategori Direktörü Hakan Kayaman ile bu konuyu konuşmak için biraraya geldik.
tarafından tercih ediliyor. Derin
dondurucuların bilinenin aksine
çok az elektrik tüketiyor olması da
son dönemlerde dondurucu teminini
artıran nedenler arasında
bulunuyor.
-Derin dondurucu satışları hangi
dönemlerde artıyor?
Hayatımızda daha fazla yer bulmaya
başlayan derin dondurucuların
satışlarına baktığımızda, satışların
yılın belli dönemlerinde
yatay seyir gösterdiğini
görüyoruz. Kurban Bayramı
gibi önemli gün ve haftaların
öncesi ve sonrasında ise
satışlarda dikey seyir söz
konusu.
İSTANBUL VE
ANKARA İLK SIRADA
Kliksa.com verilerine göre
satışların özellikle İstanbul
ve Ankara’da yoğunlaştığını
görüyoruz. Konya, İzmir ve
Antalya ise satışların
yoğunlaştığı diğer iller olarak
öne çıkıyor.
-Tüketiciler derin dondurucu
alırken hangi unsurları göz
önünde bulundurmalı?
kullanımına bakış açısı ve
gereksinimi de giderek değişiyor.
Günümüzde meyve, sebze ve
özelliklede et ürünlerini ilk günkü
gibi, taze şekilde koruma ve tüketme
eğilimi artış gösteriyor. Bu eğilim
dolayısıyla son yıllarda derin
dondurucular tüketicilerin en
önemli gereksinimlerinden biri
arasında yer alıyor.
BİLİNENİN AKSİNE AZ
ELEKTRİK TÜKETİYOR
Ayrıca kullanılan buzdolabı ne kadar
büyük olur olsun, tüketicilerin bir
bölümü için derin dondurucu alanı
yeterli gelmemektedir. Bu nedenle
büyük olmayan ve yer işgal etmeyen
derin dondurucu çeşitleri tüketiciler
Ülkemizde, büyük hacim gerektiren
ürünler için daha çok sandık tip
modellerin tercih ediliyor.
Çekmeceli modeller ise daha az
hacim gerektiren ürünler açısından
öne çıkıyor. Derin dondurucu ve
modeli tercihi yaparken; enerji
tüketimi, tercih edilen-kullanılacak
ürünlerin hacmine uygunluğu, az
ses ile çalışması, garanti süresi,
temizlime kolaylığı, kapısının her
iki yöne ya da kullanım yönünüze
uygunluğu, ısı yükselmesi alarmının
bulunması, frost-free, otomatik
defrost seçeneklerinin bulunması,
ayarlanabilir raf ya da sepet
seçeneklerinin durumu gibi
kriterlere özellikle dikkat
edilmelidir.
Kliksa Kategori Direkto¨ru
¨
Hakan Kayaman
liksa Kategori Direktörü Hakan Kayaman, 500 ile 1.800 TL arası
değişen fiyatlarla tüketicilerle buluşan derin dondurucularda,
kullanım kolaylığı nedeniyle çekmeceli modellerin son
dönemde daha çok tercih edildiğini belirterek, “Kullanıcılar,
çekmeceli modellerde aradığı gıdayı daha rahat görerek dondurucudan
çıkarabiliyor. Sandık tipi modeller ise ağırlıklı olarak daha büyük hacim
gerektiren ürünler için kullanılıyor. Kurban bayramı döneminde her iki
tip dondurucu satışında da ciddi oranda artış gözlemledik.” dedi.
K
Henkel Innovation Challenge başlıyor
’inci “Henkel
8
Innovation
Challenge” için kayıt
dönemi başladı. Henkel,
“Creat. Learn.
Grow.”(Yarat. Öğren.
öğrencilerin iki kişilik
takımlar oluşturarak,
Yapıştırıcı Teknolojileri,
Beauty Care ya da
Çamaşır ve Ev Bakım iş
birimlerinden biri için bir
yarışmaya hak
kazanacak. Birinciliği
kazanan takım tüm
dünyada kullanabileceği
10 bin euro değerinde bir
seyahat bileti ile
ödüllendirilecek.
İkinci ve üçüncü
takımlar da çeşitli
seyahat çekleri
kazanacak.
Her üç takım da
Henkel Yönetim
Kurulu Başkanı
Kasper Rorsted ile
tanışma ve
kendisine
yenilikçi
konseptlerini
sunma fırsatına
sahip olacak.
Mentör programı
ve iş fırsatları
Geliş.) sloganıyla, tüm
dünyadaki öğrencileri,
sürdürülebilir ürünlere
ve teknolojilere yönelik
vizyoner fikirlerini ortaya
koymaya davet ediyor.
28 ülkeden, farklı
disiplinlerde eğitim
gören öğrenciler, 10
Aralık gününe kadar
yaratıcı fikirleriyle
www.henkelchallenge.co
m sitesine kaydolma ve iş
geliştirme yöneticisi rolü
üstelenebilme şansına
sahip olacak.
Uluslararası yarışmaya
katılabilmek için
konsept yaratmaları
gerekiyor. Öğrencilerin
görevi, 2050 yılına
yönelik piyasa
eğilimlerini ve
piyasadaki zorlukları
tanımlamak ve Henkel’in
sürdürülebilirlik
stratejisi ile uyumlu
fikirler geliştirmek
olacak.
Takımlar, Henkel
yöneticilerinden oluşan
jüriyi ikna etmeye
çalışacak ve en iyi olan
takımlar, Viyana’da 2015
baharında gerçekleşecek
olan uluslararası finalde
Katılımcılara, tüm
yarışma boyunca
kapsamlı bir destek
sunulacak. Henkel
Kurumsal İşveren
Markası Müdürü Jens
Plinke, “Bütün yarı
finalistlere deneyimli bir
Henkel yöneticisi,
kendilerine yardımcı
olmak ve tavsiyelerde
bulunmak için mentör
olarak atanacaktır. Bu
yarışma, öğrencilere
eşsiz bir deneyim
kazanma, şirketle
önceden kişisel ilişkiler
kurabilme ve iş
fırsatlarını öğrenebilme
fırsatını verecektir” diye
konuştu. Kişisel mentör
atanmasına ek olarak her
takım, kayıt oldukları
andan itibaren, geniş
kapsamlı e-eğitim
olanaklarına ve internet
tabanlı seminerlere de
erişim sağlayabilecek.
Bu yılki yarışmada ilk
kez, iki gün boyunca işe
alım etkinliği yapılacak.
Burada, Henkel
yöneticileri, katılımcılara
konseptlerini
geliştirebilmeleri için
destek verecekler.
Ayrıca, stajyerlik ve iş
olanakları için
görüşmeler yapılacak.
Plinke “Şirkete dair
aydınlatıcı bilgiler ve
doğrudan stajyerlik
tekliflerinden oluşan bu
yaklaşıma öğrencilerin
çok olumlu yanıt
vereceğini düşünüyoruz.
Henkel Innovation
Challenge, dünya
genelinde geçerli olan
İşveren Markası
stratejimizin önemli bir
parçası olup, Henkel için
de yeniliklere açık, özenli
ve girişimci bir ruha
sahip öğrencilerle
mesleki kariyerlerinin
başında tanışabilmek ve
onları motive edebilmek
açısından büyük bir şans
olacaktırˮ dedi.H
HABER
MERKEZİ
DeFacto Teknoloji
Şirketi kuruldu
erakende tekstil sektörünün
P
güçlü oyuncularından
DeFacto, hedefleri
doğrultusunda çalışmalarına
hız verdi. Yazılım ve iş
geliştirme projelerini
geliştirmek amacıyla Yıldız
Teknik Üniversitesi Teknopark
bünyesinde ‘DeFacto Teknoloji
Hizmetleri AŞ’yi kurdu.
Yeni şirketin Genel Müdürlük
pozisyonuna ise Tayfun Arabalı
atandı. Boğaziçi Üniversitesi
Bilgisayar Mühendisliği
Bölümü’nden 1995 yılında
mezun olan Arabalı,
profesyonel hayatına Bilin
Software House’da yazılımcı
olarak başladı. Pamukbank,
Turkish Naval Academy, Garanti
Teknoloji’de görev yapan Tayfun
Arabalı, 2005 yılında Bilgi
Üniversitesi’nde İşletme MBA’ini
tamamladı. Londra’daki
Bromcom Computers Plc’de bir
yıl çalışmalarına devam eden
Arabalı, aynı dönemde Londra
Metropolitan Üniversitesi’nde
Finansal Piyasalar ve Sermaye
Piyasaları alanında yüksek
lisansını bitirdi.Ziraat
Teknoloji’de 2008 yılından bu
yana Uygulama Geliştirme
Direktörü olarak görev yapan
Tayfun arabalı, Ekim 2014
itibarıyla DeFacto Teknoloji
Hizmetleri A.Ş. Genel Müdür ve
Ozon Giyim Bilgi
Teknolojilerinden Sorumlu
Başkan Yardımcısı (CIO)
ünvanları ile DeFacto ailesine
katıldı.H
HABER MERKEZİ
Migros’tan önemli sosyal
sorumluluk
T
ürkiye’de kitap okumayı sevdirmek, okuma alışkanlığını
yaygınlaştırmak ve ihtiyacı olan herkesin eşit şartlarda
kitaba kavuşmalarını sağlamak amacıyla kurulan ‘Herkese
Kitap Vakfı’ ve Perakende sektörünün öncüsü Migros yeni bir
proje için bir araya geldi.
Kitap okuma alışkanlığının gelişimine katkıda bulunmak
amacıyla Herkese Kitap Vakfı ve Migros Grubu bir araya
geldi. 21- 24 Ekim günleri arasında tüm Migros
Mağazalarında kurulacak kitap
toplama kutularına, müşteriler hem
evden getirdikleri kitaplarını hem
de dilerlerse Migros
mağazalarından aynı dönemde
2’inciye yüzde 50 indirim
kampanyasından faydalanarak
aldıkları kitapları
bırakabilecek.Migros
mağazalarında toplanan
kitaplar Herkese Kitap Vakfı
aracılığı ile Türkiye’nin dört bir
köşesine ulaştırılacak.
HABER MERKEZİ
3
18 EKİM 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Türk beyaz et sektörü Rus pazarını 'fethediyor'
Eti, 60 yıllık efsane marka Alaska Frigo’yu satın aldı
Rusya'nın ABD ve AB ülkelerine gıda maddeleri ithalatında ambargo kararı öncesi Türkiye'nin
bu ülkeye yönelik beyaz et ihracatı aylık 50 tonken, bu ay itibarıyla binlerce tona yükseldi
ambargo kararı öncesi
Türkiye'nin bu ülkeye
yönelik beyaz et ihracatı
aylık 50 tonken, bu ay
itibarıyla binlerce tona
yükseldi. Ağustos-eylül
döneminde Beypiliç 946,
Banvit bin, Keskinoğlu da
3 bin 300 ton beyaz et
ihracatı gerçekleştirdi.
için çeşitli ürün
gruplarında yaklaşık 2 bin
tonluk anlaşmalar
imzaladı. Rusya'ya
ihracatını yıl sonunda 3
bin tona ulaştırmayı
planlayan firma, ağırlıklı
olarak ileri işlenmiş hazır
ürünler üretiminde
hammadde olarak
kullanılan mekanik
sıyrılmış et siparişleri
alıyor.
Banvit, Beypiliç ve
Keskinoğlu'nun da
aralarında bulunduğu
Türk beyaz et sektörünün
önemli firmaları Rusya ile
ardı ardına ihracat
anlaşmalarına imza
atıyor. Rusya'ya ihracatı
ağustostan bu yana
yaklaşık bin ton olan
Banvit, gelecek dönemler
Beypiliç, Rusya'ya bu yıl
ağustosta 186 ton beyaz et
ihraç ederken, eylülde 760
tona çıkardı. Bu ülkeye
yönelik ihracatını ekim
ayında bin ton seviyesine
çıkarmayı hedefleyen
şirketin de satışlarının
büyük çoğunluğunu
mekanik ayrıştırılmış et
oluşturuyor.
usya'nın ABD ve AB
R
ülkelerine gıda
maddeleri ithalatında
Keskinoğlu, Rusya'ya
temmuzda 338 tonla
başlayan beyaz et
ihracatını eylül sonu
itibarıyla 3 bin 300 tona
çıkardı. Bu ay Rusya'nın
önde gelen
ithalatçılarından olan ve
67 bin 500 satış noktası
bulunan işlenmiş piliç eti
pazarının yarısından
fazlasına sahip Produkty
Pitania ile yeni bir
anlaşma imzalayan
Keskinoğlu, anlaşma
kapsamında çiğ piliç
etinin yanı sıra piliç sosis
ihracatı da yapacak.
Böylece Rusya'da ilk kez
bir Türk piliç eti markası
ambalajlı bir ürünle
tüketiciye ulaşmış olacak.
Keskinoğlu, Rusya'ya bu
yıl sonuna kadar 7 milyon
dolarlık piliç eti, 500 bin
dolarlık da sosis ihracatı
yapmayı planlıyor.
"Firmalarımız yoğun bir
görüşme trafiği yaşıyor"
Beyaz Et Sanayicileri ve
Damızlıkçıları Birliği
Derneği (BESD–BİR)
Yönetim Kurulu Başkanı
Sait Koca yaptığı
açıklamada, Rusya'nın
ambargo kararı öncesinde
Rusya’ya beyaz et satışı
için gerekli izinler
bulunmasına rağmen
ihracatın çok düşük
seyrettiğini anımsattı.
Ambargo kararından önce
50 tonlar seviyesinde olan
Rusya beyaz et
ihracatının, geçen ay
itibarıyla 6 bin tona
ulaştığını bildiren Koca,
söz konusu ihracatın
çoğunun mekanik
ayrılmış et ve bunların
hammaddelerinden
oluştuğunu kaydetti.
Koca, şöyle konuştu:
"Hedefimiz mekanik
ayrılmış etin yanında
bütün piliç, parça ürünler,
sosis-salam gibi ürünlerle
ileri işlenmiş ürünleri de
daha fazla
gönderebilmek. Bu
konuda firmalarımız
yoğun görüşme trafiği
yaşıyor. Sektör olarak
Rusya'dan 2015 yılı için
150 bin tonluk kota talep
ettik. Rusya'ya ihracatta
asıl etki gelecek yıl
hissedilecek. Sektörümüz
kapasite, altyapı ve teknik
birikim ile bu üretimi
rahatlıkla
karşılayabilecek seviyede.
Hedefimiz ambargo
kalksa dahi Rusya
pazarında kalıcı
olmak.”C
CİHAN
nlu mamuller ve
U
çikolata
sektöründe faaliyet
gösteren Eti Gıda'nın
Yönetim Kurulu
Başkanı Firuzhan
Kanatlı, yeni
alanlarda büyüme
hedefi doğrultusunda
toplam 13 milyon lira
yatırımla Alaska Frigo
markasını satın
aldıklarını; yurtiçi ve
yurtdışında başka
satın almalar da
yapabileceklerini
söyledi.
Eti'nin yeni marka
yatırımı ile ilgili
düzenlenen
toplantıda konuşan
Kanatlı, "Alaska Frigo
İHRACAT HEDEFİ İÇİN KATMA DEĞER VURGUSU
500 milyar dolarlık ihracat hedefi için katma değer
şartı koyan TİM Başkanı Büyükekşi, katma değerin
artırılabilmesi için tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve
markaya önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
yatırımı ile faaliyet
alanımızı
genişletiyoruz.
Çikolata kaplamalı
soğuk atıştırmalık
alanına adım
atıyoruz. Eti olarak
Türkiye'nin en büyük
100 şirketi
arasındayız. Yeni
yatırımlarla
şirketimizi daha da
büyütmeyi
hedefliyoruz" dedi
ve ekledi:
"Yurtiçi ve yurdışında
yeni yatırımları
radarda tutuyoruz. Bu
kapsamda Eti
markasına uygun olan
markaların satın
alınması da ilgi
alanımızda."
Eti'nin satın
aldığı ilk marka
Toplantıda verilen
bilgiye göre, Alaska
Frigo Eti’nin satın
aldığı ilk marka
konumunda
bulunuyor. Eti, Alaska
Frigo’nun satın
alınması işleminde
marka satın alma,
üretim tesisi yatırımı
ve satış-dağıtım
altyapısı için toplam
13 milyon liralık
yatırım gerçekleştirdi.
İhracata yönelecek
Eti'nin Eskişehir
fabrikasında
üretilecek olan
Alaska Frigo'nun ilk
etapta batı ve
doğu Marmara
ile batı Akdeniz
bölgelerinde satışa
sunulacağını;
sonrasında ise
Türkiye geneline
yayılacağını söyleyen
Eti Gıda İcra Kurulu
Başkanı Hakan
Polatoğlu ise, ürünün
ihracatına da
yöneleceklerini
belirtti.
Öte yandan Eti'nin
2013 cirosu 1 milyar
dolar seviyesinde
bulunuyor.H
HABER
MERKEZİ
Suudiler petrolde 'fiyat savaşı'na hazırlanıyor
daha az enerji tüketen
ürünlere yönelmesi lazım.
Çünkü Türkiye'nin malum
ne doğalgazı ne de petrolü
var. O nedenle az enerji
tüketimi ve enerji
verimliliğine çok dikkat
etmemiz gerekiyor"
şeklinde konuştu.
ürkiye İhracatçılar
Meclisi (TİM) Başkanı
Mehmet Büyükekşi,
Türkiye'nin 2023 yılında
500 milyar dolar ihracat
hedefini
gerçekleştirebilmesi için
katma değeri yüksek
ürünlere ağırlık verilmesi
gerektiğini söyledi.
T
Büyükekşi, yaptığı
açıklamada, ihracat
hedefine ulaşabilmek için
4 ana konuya
yoğunlaşılması gerektiğini,
yaptıkları her toplantıda
özellikle katma değerin
artırılması gerektiğini
vurguladıklarını ifade etti.
4 ana başlıkta topladı
Katma değerin
artırılabilmesi için tasarım,
Ar-Ge, inovasyon ve
markaya önem verilmesi
gerektiğine dikkati çeken
Büyükekşi, şunları
kaydetti: "Bunun için de
mutlaka küçük KOBİ'ler
yerine orta ve ortanın üstü
seviyeye gelmemiz lazım.
Gerek verimliliği
artırabilmek açısından
gerekse üretimde belli
rekabet avantajını
yakalayabilmemiz için
şirketlerimizi
büyütebilmemiz lazım.
Ölçek ekonomisine önem
vermemiz gerekiyor.
Dünyada marka
oluşturabilmemiz ve söz
sahibi olabilmemiz için
önce Türkiye'de marka
olmamız, Türkiye'de belli
bir üretim gücünü elimize
geçirmemiz gerekiyor.
Onun için de birleşme
konusunda mutlaka
kendimizi inandırmamız,
motive etmemiz lazım. 'Bir
elin nesi var yerine iki elin
sesi var'ı kendimize şiar
edinmemiz lazım."
Türkiye'nin ihracatının
yüzde 90'ının sanayi,
yüzde 10'unun da tarım
ürünlerinden oluştuğuna
işaret eden Büyükekşi, 10
binden fazla ürün ihraç
edildiğini ancak ana ihraç
ürünleri sıralamasında ilk
sırada otomotiv endüstrisi,
otomotiv ve otomotiv
yedek parçası sektörünün,
daha sonra hazır giyim,
kimya ve çelik sektörünün
geldiğine dikkati çekti.
"Yükte hafif pahada
yüksek ürünleri üretip
ihraç etmemiz lazım"
İhracatın artmasının
sadece miktarla alakalı
olmadığına vurgu yapan
Büyükekşi, "Türkiye her
konuda önemli bir üretim
üssü. Bu özelliğimizi daha
çok katma değeri yüksek
ürünlere ve yüksek
teknolojiye
odaklandırmamız
gerekiyor. Yükte hafif
pahada yüksek ürünleri
üretip ihraç etmemiz
lazım. Sanayicilerimizin
Büyükekşi, sanayicilerin
Ar-Ge'ye yeteri kadar önem
vermediğini ve pay
ayırmadığını dile getirerek,
firmaların Ar-Ge ve
inovasyon yapabilmesi için
öncelikle belli bir
büyüklüğe ulaşarak para
kazanacak seviyeye
gelmesi gerektiğini ifade
etti.
TİM ve THY'nin
protokolü
Türkiye'nin önünde Afrika
gibi çok önemli bir pazar
olduğuna işaret eden
Büyükekşi, özellikle Türk
Hava Yolları (THY) ve
Dışişleri Bakanlığının
gerçekleştirdiği
faaliyetlerle bu konuda bir
destan yazıldığını anlattı.
Büyükekşi, Afrika
ülkelerine her ay yeni bir
sefer açan THY'nin yıl
sonunda dünyada
Afrika'ya en çok uçan hava
yolu şirketi olacağını,
bunun Türkiye ve iş
dünyası açısından çok
önemli olduğunu
vurguladı. CİHAN
Devlet lüks yerlerden çekilecek
Bakan Şimşek, Vergi
Denetim Kurulu
Başkanlığında, makro
ekonomik gelişmeler
ve ocak-eylül 2014
dönemi merkezi
yönetim bütçe
uygulama sonuçları,
2014 sonu bütçe
gerçekleşme tahmini
ve 2015 Merkezi
Yönetim Bütçesi
Kanun Tasarısı
hakkında basın
toplantısı düzenledi.
imşek kamu
Ş
kampüslerine
ilişkin "Lüks
yerlerden
çekilmemiz
lazım. Kamu
Kampüslerini
daha mütevazi
yerlere
yapacağız"
açıklamasında
bulundu.
Şimşek, 2015 yılı
bütçe yasa
tasarısının
bugün Meclis'e
gönderileceğini
belirtti. Şimşek,
13 yılın en büyük
kuraklığı ve
jeopolitik
gelişmelerin gıda
fiyatlarını
artırdığını
belirtirken, uzun
vadede
enflasyonun
yüzde 5'in altına
indirilmesi doğru
olur" dedi.
Şimşek gelecek
yıl maliye ve
para
politikasının sıkı
tutulmaya
devam
edileceğini
söyledi.CİHAN
uudi Arabistan'ın petrol üretimini
S
artırarak pazar payını koruması ve
diğer tüm petrol üreticilerine karşı 'fiyat
savaşı' açabileceği öngörülüyor.
Düşen ham petrol fiyatları karşısında,
varil başına en ucuz petrolü üreten Suudi
Arabistan'ın üretimini artırarak pazar
payını koruması ve diğer tüm petrol
üreticilerine karşı 'fiyat savaşı'
açabileceği öngörülüyor.
Petrol fiyatları, Amerikan dolarındaki
yükseliş, petrol arzındaki artış, Asya
ülkelerindeki büyümenin yavaşlaması ve
Avrupa piyasalarının zayıf
performansları nedeniyle 4 yılın en
düşük seviyesine inerek 85 dolarda
seyrediyor.
ABD'deki Houston Üniversitesi enerji
ekonomisti Ed Hirs, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın
dünyada varil başına en düşük maliyet
ile petrol üreten ülke olduğu için, diğer
tüm petrol üreticilerine karşı 'fiyat savaşı'
açabileceğini söyledi.
Hirs, Suudi Arabistan'ın azalan petrol
fiyatlarına karşılık üretimini
artırarakpetrol satışlarından elde ettiği
satın alma gücünü koruyacağını
belirterek Amerikan dolarındaki
yükselişin de bu duruma olumlu
katkıda bulunacağını vurguladı.
Washington'daki Amerikan
Güvenlik Projesi adlı düşünce
kuruluşunun enerji uzmanı Andrew
Holland, Suudi Arabistan'ın petrol
piyasasındaki payını korumak
için petrol üretimini artıracağını ifade
etti.
Holland, şunları kaydetti:
"Suudi Arabistan, fiyatları yükseltmek
için üretimi azaltmak yerine üretimi
artırarak piyasadaki payını korumak
istiyor. Asıl soru, Petrol İhraç Eden
Ülkeler Örgütü (OPEC) ülkelerinin bu
duruma nasıl yaklaşacağı.
Venezuella ve İran, düşenpetrol
fiyatlarını yükseltmek istiyor. En
nihayetinde, Suudi Arabistan petrol
fiyatlarının hangi seviyede olacağını
belirleyen ülke olacak. Çünkü en büyük
rezervlere sahip. Kaybedecek veya
kazanacak çok şeyi var."
Suudi Arabistan'ın Riyad merkezli Jadwa
Yatırım Araştırma Başkanı Fahad al-Turki
ise herhangi bir fiyat savaşının
olmadığını, fiyatlarındaki düşüşün
piyasa dinamikleri ve arz artışına bağlı
olduğunu dile getirerek önümüzdeki
aylarda fiyatların artacağını, 2015'te
ortalama 100-105 dolara kadar çıkacağını
söyledi.H
HABER MERKEZİ
4
18 EKİM 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
14:30_TCMB Beklenti Anketi
Faruk BAKAÇ
15:30_ABD Konut
Başlangıçları (Eylül, aylık)
Beklenti: %4.6 Önceki: %14.4
15:35_Fed Başkanı Janet
Yellen konuşma yapacak
Şirket Haberleri
Trabzonspor, kayıtlı sermaye
sistemine (125 mn TL) geçmek için
SPK’ya başvurdu.
Halk GYO ve Vakıf GYO, müşterek
konut projesi geliştirmek üzere,
İstanbul/Sancaktepe İlçesinde
98.127 metrekarelik arsayı, 110 mn
TL+KDV bedel karşılığında %5050 pay ile müştereken satın aldı.
İndeks Bilgisayar, 16 Ekimde
görüşmeye başladığını duyurduğu
Lenovo Technology BV ile Lenovo
marka akıllı telefon ürünlerinin
tedarik ve satışını kapsayan
distribütörlük anlaşmasını
imzaladı. Bu anlaşma ile
önümüzdeki 1 yıl içinde 100 mn
TL’lik satış hasılatı bekliyor.
Şirketin son 1 yıllık satış gelirinin
%6’sına denk gelmekte.Reysaş
GYO, Sakarya’daki depoyu 2,65
mn TL bedelle sattığını açıkladı.
Sözkonusu satıştan 2,55 mn TL
zarar ettiğini açıkladı.
Aselsan sensör sistemlerini teslim
etti. Aselsan, AeroVironment
firmasının Alaska’daki petrol boru
hatlarını gözleyen insansız uçan
sistemlerde kullanacağı ileri
teknoloji sensörü teslim etti.
Turkcell, sermayesinin tamamına
sahip olduğu bağlı ortaklığı
Turktell Uluslararası Yatırım
Holding ile Kolaylaştırılmış
Usulde Birleşme" için Sermaye
Piyasası Kurulu'na başvurdu.
Koç Holding’in bağlı ortaklı Setur,
İstanbul Yeni Havalimanı
Gümrüksüz Satış Mağazaları
ihalesine Lagardere Services SAS
ile teklif verilmesine karar verdi.
Global Yatırım Holding,
sermayesinin tamamına sahip
olduğu bağlı ortaklığı GES Enerji
ile Kolaylaştırılmış Usulde
Birleşme" kararı aldı.
Sinpaş GYO, ilk 9 ayda 1.017
ünitenin ön satışını yaptığını, ön
satış cirosunun 502 mn TL
olduğunu, teslimatların yapıldığı
unite sayısının ise 886 olduğunu
açıkladı.
Turkcell’in İran’a karşı açtığı dava
geri çevrildi. Turkcell'in İran'da
ikinci GSM lisansı konusunda
düştüğü ihtilafı çözmek için,
uluslararası tahkim mahkemesine
yaptığı müracaatın kabul
edilmediği bildirildi.
Milli Piyango İdaresine ait şans
oyunlarının lisans verilerek
özelleştirilmesi ihalesini kazanan
Net Şans-Hitay Ortak Girişim
Grubu (OGG), bu alanda faaliyet
göstermek üzere yeni şirket kurdu.
16:55_ABD Michigan
Üniversitesi Tüketici Güven
Endeksi (Ekim) Beklenti:84.0
Önceki:84.6
TÜRKİYE
Türkiye, BM Güvenlik
Konseyi geçici üyeliğine
seçilemedi… Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi
(BMGK) 2015-2016 yılları
geçici üyeliği için yarışan
Türkiye, New York’ta istediği
sonucu alamadı. İlk iki turda
yarıştığı İspanya ile gerekli
olan üçte iki çoğunluğun
oyunu alamayan Türkiye, son
tur 60 oy alarak koltuğu
İspanya'ya kaptırdı. Son
turda İspanya 132 oy alarak
Konsey’e geçici üye olmaya
hak kazandı.
Microsoft Türkiye ve AÜ'den teknoloji işbirliği
"Gelecek nesil yeni
teknolojilerle
desteklenecek"
Projenin duyurusunu
yapmak üzere Ankara
Üniversitesi Rektörlük Binası'nda düzenlenen
toplantıya Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Erkan İbiş, Microsoft
Türkiye Genel Müdürü
Tamer Özmen ve davetliler katıldı.
icrosoft Türkiye'den
yapılan yazılı açıklaM
maya göre, Microsoft
uygulamadan faydalanabilecek.
Türkiye ve Ankara Üniversitesi, Türkiye'de teknoloji
odaklı nitelikli eğitim ve
öğretimi güçlendirecek
önemli bir işbirliğine imza
attı. İşbirliği kapsamında
Ankara Üniversitesi'nin
70 binden fazla öğrencisi,
Microsoft'un bulut
hizmeti Office 365'i ücretsiz olarak kullanarak iş
hayatında 1 milyardan
fazla kişinin tercihi Office
uygulamalarına ulaşabilecek, e-posta, takvim,
ekip siteleri başta olmak
üzere avantajlı birçok
Bununla birlikte, her yıl
Ankara Üniversitesi
mezunu gençlerin kurduğu 2 genç girişime Microsoft Innovation
Center'ın ofis ve teknolojik altyapı çözümlerinden
faydalanma hakkı
sağlanacak. Üniversitenin
akademisyenleri de uzaktan eğitim içeriğinden
yararlanarak, bilgi
teknolojileriyle bütünleşik, bilimsel araştırmalarına destek olacak
çözümlerden faydalanabilecek.
Türkiye'nin teknoloji
tüketen bir toplumdan,
teknoloji üreten ve inovasyonla kalkınan bir
topluma geçişinde üniversite ve özel sektör
arasında yapılan işbirliklerinin büyük önem
taşıdığına dikkati çeken
Tamer Özmen,
Ankara Üniversitesi ile
gerçekleştirdikleri işbirliğinin bu alanda örnek
bir çalışma olduğunu kaydetti. Türkiye'nin
sürdürülebilir ekonomik
gelişiminin temelinde
bilgi teknolojilerine
yapılan yatırımların yer
aldığını belirten Özmen,
şu ifadeleri kullandı: "Microsoft Türkiye olarak ku-
rumlar ve bireylerin yeni
ve önde olabilmeleri için,
bilişimin tüm dünyada
olduğu gibi, ülkemizde de
en fazla yatırım yapılan
alanlardan biri olması
gerektiğine inanıyoruz.
Türkiye'nin yazılım sektörüne yaptığımız tüm
yatırımlar ekonomik
gelişimde çarpan etkisi
yaratıyor.
Kurulduğumuz günden
bu yana yerelleştirme
çalışmalarının yanı sıra
eğitim, destek, çözüm ve
güvenlik konularında
kapsamlı faaliyetler
yürütüyoruz.
Bugün Ankara Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz işbirliğinin
ülkemizin bilgi teknolojileri alanında ilerlemesi ve
doğru insan kaynağının
yetiştirilmesi adına büyük
önem taşıyacağına
inanıyoruz."
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş
de Ankara Üniversitesinin
uluslararası düzeyde
saygın ve tanınan bir
üniversite olduğunun altını çizdi. AA
ABD'de boru üreticileri
Türkiye ve Güney Kore'den
yapılan ithalatı şikayet
ettiler… ABD Uluslararası
Ticaret Komisyonu ve ABD
Ticaret Bakanlığı'na dilekçe
veren ABD'li boru üreticileri
Türkiye ve Güney Kore'den
yapılan ithalatı şikayet ettiler.
ABD
Fed/Bullard, "Fed, tahvil
alımlarını bitirmeyi
ertelemeyi değerlendirmeli"
St. Louis Fed Başkanı James
Bullard, ABD'nin temel
göstergelerinin güçlü
olduğunu ancak Fed'in
enflasyon beklentilerindeki
düşüşü, Avrupa'nın
zayıflayan ekonomik
görünümünü dikkate alarak
tahvil alımlarını sona erdirme
fikrini askıya almayı
değerlendirmesi gerektiğini
söyledi.
SYA
Çin Merkez Bankası'nın
gevşek para politikasını
güçlendirmesi bekleniyor…
China Securities Journal'ın
Güngör URAS
KDV ve ÖTV artışı
kapıda
Bütçe devletin bir yıl içinde parayı nereden
bulacağını ve nerelere harcayacağını gösterir.
Bütçe, gelecek bir yıl içinde devletin kimlerin
cebinden ne kadar para alacağını, bu paraları
kimlerin cebine aktaracağını gösterir. Bu nedenle
bütçe başta Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey
Amcam olmak üzere her vatandaşı ilgilendirir.
2015 yılı bütçesinin temel büyüklükleri Orta Vadeli
Mali Plan ile açıklandı. Buna göre devlet halktan
gelecek yıl 452 milyar TL para toplayacak, 21 milyar
TL borçlanacak, böylece toplam 472 milyar TL
harcama yapacak.
Devletin halktan değişik şekilde toplayacağı ve
harcayacağı paranın büyüklüğü milli gelirin (GSYH)
dörtte biri büyüklüğünde.Devlet 2015 yılında
harcayacağı paranın yüzde 83’ünü vergi olarak
halktan toplayacak, yüzde 13’ünü varlık satarak,
özelleştirmeyle ve diğer şekillerde bulacak. Yüzde
4’ü için de borçlanacak.2015 yılında devletin toplam
harcamalarının yüzde 30’u personel harcamalarına
gidecek. Toplam harcamalarda sağlık, sosyal
yardım ve emeklilik için yapılan harcamaların payı
yüzde 20 oranında. Toplam harcamaların yüzde 9’u
devletin mal ve hizmet alımına, yüzde 9’u devlet
yatırımlarına gidecek. Mahalli idareler de toplam
harcamalardan yüzde 11 dolayında pay alacak.
Ekonomi küçülürken...
Statkraft'tan yeni HES hamlesi
Amazon.com ilk mağazasını
New York’ta açıyor
nline e-ticaret devi Amazon.com, ilk fiziksel
mağazasını New York’ta, ünlü Empire State biO
nasının hemen karşısında açmaya hazırlanıyor
ABD'li e-ticaret devi Amazon.com şirketi, ürünlerinin fiziki olarak alınıp satılabileceği ilk mağazasını açmaya hazırlanıyor.
Mağaza, ABD'nin New York şehrinde, Manhattan
adasında açılacak.Mağaza, Manhattan'da bu yıl tatil
sezonu sırasında Empire State Binası'nın hemen
karşısında açılacak.
Fiziksel olarak çok da devasa bir mağaza olmayacak
olan bu Amazon.com lokasyonu, sadece sınırlı
orveçli enerji üreticisi Statkraft, Avrupa'nın en hızlı büyüyen enerji pazarı olan
N
Türkiye'de devam eden iki projesinin tamam-
Norveç devletine ait olan şirkete göre Türkiye
enerji pazarı sadece nüfus artışı ve kişi başı
tüketim artışının etkisiyle 2020'e kadar her yıl
yüzde 6 büyüyecek.
Avrupa'nın en büyük yenilenebilir enerji üreticisi olan Statkraft şu anda Türkiye'e 620
megawatt (MW) gücünde iki hidroelektrik
santralinin inşaatını yürütüyor.
İnşaatı devam eden 102 MW gücündeki Kargı
santralinin gelecek yılın ilk çeyreğinde, 517
MW gücündeki Çetin santralinin ise 2018'de
tamamlanması bekleniyor.AA
2015 yılı için ekonominin büyüme tahmini yüzde 4.0
oranında, buna karşılık bütçe giderlerinin yüzde
8.3, gelirlerinin yüzde 12.1 oranında artırılması
öngörülüyor.Almadan vermek sadece Tanrı’ya
mahsustur. Ekonomi yüzde 4.0 büyürken bütçe
gelirinin yüzde 12.1 oranında artırılması ancak vergi
artırımı, zamla mümkündür.Kısa sürede Kurumlar
Vergisi ve Gelir Vergisi gibi doğrudan vergilerde
artırım yapılamayacağına göre, yakın günlerde KDV
ve ÖTV gibi Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey
Amcam’ın ödedikleri dolaylı vergilerde artış
olacaktır. Devlet buna mecburdur.
Almadan vermek imkânsız
Hatırlatmak için tekrarda yarar var: Daha çok
harcama yapmak için, devletin gelirinin artması
gerekir. Devletin gelirinin artması için; (1)
Büyümenin artması, (2) Büyüme artmıyorsa
enflasyonun artması, (3) Büyüme ve enflasyon
artmıyorsa vergilerin artması, (4) Vergiler
artmıyorsa, para bulmak arayışında özelleştirmeye
ve varlık satışına gidilmesi, (5) Bütün bunlar işe
yaramıyorsa daha çok borçlanılması gerekir.
lanmasının ardından hidroelektrik santrallerini artırmayı planlıyor.
Şirketin CEO'su Christian Rynning-Toennesen,
Reuters'a dün yaptığı açıklamada "Şu anda
devam eden iki inşaatın tamamlanmasının
ardından Türkiye'de yeni projeler yapmak istiyoruz" dedi.
Önce yargı mensuplarına, ardından
akademisyenlere maaş zammı gündeme geldi.
Bunun arkası da gelir. Diğer çalışanlara da zam
yapma zorunluluğu ortaya çıkar. Çalışanlara yapılan
zammı, emekli zammı ve sosyal yardımlarda artış
izler...
sayıda ürünün teslimatı için kullanılacak. Özellikle
yaklaşan noel dönemi öncesi Amazon.com’un bu
lokasyonu açması bekleniyor.
Amazon’un mağazaya sadece sınırlı sayıda ve özel
ürünleri getireceği, önünde uzun sıralar oluşacak
ikonik bir mağaza yaratacak olması da kuvvetle
muhtemel.AA
2015 bütçesinin vergi gelirleri hedefi belirlenirken
2014 yılı bütçesindeki dolaylı vergi hedeflerinin çok
üzerinde hedefler belirlenmiş durumda. Dahilde
alınan KDV’nin yüzde 12.8, ithalde alınan KDV’nin
yüzde 13.6, ÖTV’nin yüzde 5.6 oranında artması
hedef alınmış.Özetlersek, 2015 yılında büyüme
yüzde 4.0’lerde kalacağına göre, KDV ve ÖTV
oranlarının bütçede öngörülen oranlarda artması
için; (1) Ya enflasyonun ipi sonuna kadar
gevşetilecektir. (2) Ya da cari açığın büyütülmesi
pahasına, ithalat kapısı açılacaktır. (3) Ya da KDV ve
ÖTV oranları artırılacaktır.M
MİLLİYET 17.10.2014
haberine göre Çin Merkez
Bankası'nın yılın geri
kalanında ekonomik
büyümeyi desteklemek için
gevşek para politikasını
güçlendirmesi bekleniyor.
Habere göre Çin MB,
aralarında repo faizinin de
olduğu belirli faiz oranlarını
düşürerek reel ekonomi için
fonlama maliyetlerini
azaltmaya çalışacak.
Summers, "Çin
ekonomisinde yavaşlama
riski küçümseniyor"
ABD eski Hazine Bakanı
Lawrence Summers,
ekonomist Lant Pritchett ile
birlikte kaleme aldığı
makalede, Çin ekonomisinde
yavaşlama riskinin
olduğundan düşük tahmin
edildiğini, küçümsendiğini
savundu.
BOJ/Iwata, "Çıkış stratejisini
konuşmak için çok erken"
Japonya Merkez Bankası
Başkan Yardımcısı Kikuo
Iwata, BOJ'un büyük ölçekli
parasal genişlemesini sona
erdirmeyi düşünmek için çok
erken olduğunu söyledi.
18 EKİM 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
Tüketici kredileri arttı, kredi kartı kullanımı azaldı
Mevduat bankalarının tüketici kredileri, 19 Eylül ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,06
artarak 256,5 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 0,43 azalarak 83,2 milyar lira oldu.
bankalarının
Mevduat
tüketici kredileri, 19
Eylül ile biten haftada bir
önceki haftaya göre
yüzde 0,06 artarak 256,5
milyar lira, kredi kartı
harcama tutarı ise yüzde
0,43 azalarak 83,2 milyar
lira oldu.
Türkiye Cumhuriyet
merkez bankası (TCMB)
Haftalık Para ve Banka
istatistiklerine göre, 19
Eylül ile biten haftada
mevduat bankalarının
tüketici kredileri yüzde
0,06 artarak 256 milyar
KOMİSYONLAR DEĞERLENDİRECEK
19 Eylül'le biten haftada
mevduat bankalarındaki
tüketici kredilerinin 108
milyar 813 milyon 372 bin
lirası konut, 6 milyar 429
milyon 764 bin lirası
değerlendirmek
üzere rapor
değerlendirme
komisyonları
oluşturulabilecek.
Maliye Bakanlığı'nın
Rapor
Değerlendirme
Komisyonlarının
Oluşturulması ile
Çalışma Usul ve
Esasları Hakkında
Yönetmelikte
Değişiklik
Yapılmasına İlişkin
Yönetmelik, Resmi
Gazete'de
yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Buna göre; vergi
incelemelerinde
etkinlik, verimlilik,
koordinasyon ve
uygulama birliğinin
sağlanması amacıyla
aynı konu, sektör
veya mükellef
grubuna yönelik
olarak yapılan
incelemeler
sonucunda, vergi
müfettişleri
tarafından
düzenlenen vergi
inceleme raporlarını
değerlendirmek
üzere, vergi denetim
kurulu başkanı
tarafından
belirlenen, meslekte
10 yılını tamamlamış
vergi müfettişleri
arasından
görevlendirilecek en
az 3 asil ve yeterli
sayıda yedek üyeden
müteşekkil rapor
değerlendirme
komisyonları
oluşturulabilecek.
İhtiyaca göre
oluşturulacak rapor
değerlendirme
komisyonu sayısı ile
bu komisyonlar
tarafından
değerlendirilecek
raporlara ilişkin
konu, sektör veya
mükellef grupları
Başkanlık
tarafından
belirlenecek.
Eğitim, fen ve
edebiyat
mezunlarına
müfettişlik imkanı
Öte yandan, Maliye
Bakanlığının, Vergi
Denetim Kurulu
Yönetmeliğinde
Değişiklik
Yapılmasına Dair
Yönetmeliği de
Resmi Gazete'de
yayımlanarak
yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre,
kurula verilen
görevlerin yerine
getirilmesinde,
uzmanlaşma, iş
bölümünün
sağlanması ve
işgücünün verimli
kullanılması
amacıyla uygun
görülen yerlerde
Bakan onayı ile
doğrudan
başkanlığa bağlı
olmak üzere
grup
başkanlıkları
kurulabilecek
veya
kaldırılabilecek.
35 yaşını
doldurmamış
olacak
Vergi müfettiş
yardımcılığı giriş
sınavı başkanlıkça
belirlenen yerlerde
yapılacak. Sınava
girecekler, yazılı
sınavın yapıldığı
yılın ocak ayının 1.
günü itibarıyla 35
yaşını doldurmamış
olacak. Vergi
müfettiş
yardımcılığı giriş
sınavına
katılabilmek için
adaylarda, en az 4
yıllık lisans eğitimi
veren hukuk, siyasal
bilgiler, iktisat,
işletme, iktisadi ve
idari bilimler
fakülteleri,
mühendislik
fakültelerinin lisans
bölümleri ile eğitim,
fen ve edebiyat
fakültelerinin
matematik,
istatistik, fizik,
kimya,
biyoloji, fen
bilimleri ile fen ve
teknoloji
bölümlerinden ya da
bunlara denkliği
yetkili makamlarca
kabul edilen
fakültelerden birini
bitirmiş olma şartı
aranacak. CİHAN
kartı harcama tutarının
38 milyar 328 milyon 655
bin lirası taksitli, 44
milyar 873 milyon 849 bin
lirası taksitsiz olarak
gerçekleşti.
Finansman şirketlerinin
aynı dönemde
kullandırdıkları tüketici
ve taksitli ticari kredi
tutarı 15 milyar 859
milyon 455 bin lira oldu.
Bu tutar geçen haftaya
göre yüzde 0,32 ve geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 22,62 artış
kaydetti.C
CİHAN
Bireysel ve kurumsal
kredi kartlarıyla yapılan
harcamalar da 2013
yılının aynı dönemine
göre yüzde 6,04, yıl
sonuna göre yüzde 8,32
azalışa işaret etti. Kredi
e-devlet kullanıcılarının
sayısı 19 milyona ulaştı
serspots, “Devletin
U
Kısayolu” olarak
adlandırılan e-devlet
ergi
V
müfettişlerince
düzenlenen raporları
taşıt, 141 milyar 290
milyon 729 bin lirası da
diğer kredilerden oluştu.
Geçen yılın aynı
dönemine oranla
mevduat bankalarındaki
tüketici kredileri yüzde
14,22, taksitli ticari
krediler de yüzde 29,45
arttı.
sistemi Turkiye.gov.tr’nin
erişim istatistiklerini
açıkladı. Şu an 19 milyon
kişinin kullandığı
sistemden kadın ve
erkekler birbirlerine çok
yakın oranlarda
yararlanırken, e-devlet
uygulamalarını en çok
kullanan yaş aralığı 46-65
olarak öne çıkıyor. Siteye
erişimde en çok kullanılan
işletim sistemi Windows,
tarayıcı Chrome, mobil
işletim sistemi ise
Android.
Konu ile bilgi veren
Userspots Kurucusu ve
Kullanılabilirlik Analisti
Mustafa Dalcı, cinsiyete
göre kullanım oranlarının
yüzde 54,1 erkek ve yüzde
45,8 kadın olarak
şekillendiğini söyledi.
Sisteme en çok giriş
yapılan ülkenin yüzde
98,2 ile Türkiye olduğunu
belirten Dalcı,
“Kullanıcıların giriş
yaparak hizmet aldıkları
diğer ülkeler ise ABD,
Almanya ve İngiltere
olarak sıralanıyor. Şehir
bazında baktığımızda ise
yüzde 31,7’lik oranıyla
İstanbul’un ilk sırada yer
aldığını, Ankara, İzmir,
Antalya ve Adana’nın onu
takip ettiğini görüyoruz”
dedi.
erişimde en çok kullanılan
işletim sisteminin yüzde
99’a yaklaşan oranı ile
Windows olduğunu
belirten Dalcı, tarayıcıda
ise ilk sırayı açık farkla
Chrome’un aldığına
dikkat çekti.
Yaş aralıklarına göre
kullanım oranlarında 4665 yaş grubunun her iki
cinsiyet için de en yüksek
kullanım oranına sahip
bulunduğunu kaydeden
Dalcı, “Bu grubu 26-35 ve
35-44 yaş aralıkları izliyor.
18-25 yaş aralığının
ortalama yüzde 13’lük bir
orana sahip olmasını,
gençlerin de e-devlet
uygulamalarından
yararlanmaya başladıkları
şeklinde yorumlayabiliriz”
diye konuştu.
Mobilde Android önde
Mustafa Dalcı,
Turkiye.gov.tr’ye teknik
erişim konularında da
bilgi verdi. Platforma
Köprü ve otoyol gelirleri 650 milyon liraya yaklaştı
ürkiye'de, köprü ve
otoyollardan bu yılın 9
ayında 649 milyon 434 bin lira
gelir elde edildi.
T
Karayolları Genel Müdürlüğü
verilerinden derlediği bilgilere
göre, eylülde köprü ve
otoyolları 35 milyon 439 bin
410 araç kullandı. Bu
araçlardan 78 milyon 139 bin
824 lira gelir sağlandı.
İstanbul'daki Boğaziçi ve
Fatih Sultan Mehmet
köprülerinden yılın 9 ayında
geçen 112 milyon 274 bin 563
araçtan da 173 milyon 110 bin
144 lira ücret alındı.
Aynı dönemde otoyolları
kullanan 187 milyon 518 bin 12
taşıttan da 476 milyon 323 bin
954 lira gelir elde edildi.
Böylece yılın 9 ayında köprü
ve otoyollardan 649 milyon
434 bin 98 lira gelir elde
edilmiş oldu. CİHAN
Yüzde 59’luk Chrome’u
yüzde 21 ile Internet
Explorer ve yüzde 6,5 ile
Firefox’un takip ettiğini
söyleyen Dalcı, “Mobil
işletim sistemlerini
incelediğimizde ise
Android tabanlı
cihazların, yüzde 70’i aşan
oranla iOS’un 3 katından
fazla kullanım oranına
sahip olduğunu
görüyoruz. 360x640,
mobil cihazlar arasında
yüzde 20 ile en yaygın
ekran çözünürlüğü olarak
öne çıkıyor. Tüm listeye
baktığımızda, yüksek
çözünürlüklü üst sınıf
cihazların e-devlet
erişiminde çok tercih
edilmediğini
söyleyebiliriz” dedi.A
AA
ISSN 1308 7606
VERGİ RAPORLARINI
533 milyon 865 bin liraya
çıktı. Kredi kartı harcama
tutarı ise yüzde 0,43
azalışla 83 milyar 202
milyon 504 bin liraya
geriledi. Söz konusu
dönemde taksitli ticari
krediler yüzde 0,65
artarak 141 milyar 201
milyon 715 bin liraya
ulaştı.
Yıl:70 Sayı:24955 Tarih:18 Ekim 2014 Cumartesi
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
18 EKİM 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
KIBRIS
Rum Savunma Bakanı
Hristoforos Fokaidis,
doğalgaz çalışmaları ile ilgili olarak Türkiye'nin
baskılarına karşı gereken
tüm önlemleri alacaklarını söyledi.
Rum bakan, Güney
Kıbrıs'ın sözde Münhasır
Ekonomik Bölgesi'nde
(MEB) "Türkiye'nin
tehditlerinin kabulünün
mümkün olmadığını"
savundu.
Fokaidis, Rum hükümetinin, kendi enerji planları ve stratejik
hedeflerine bağlı olmaya
devam edeceğini belirterek, "Türkiye'nin
kışkırtıcı eylem ve tehditlerinin amacının
Lefkoşa'nın doğalgaz
keşfedilmesi ile ilgili
planlarını değiştirmesi"
olduğunu söyledi. CİHAN
ÇEK CUMHURİYETİ
Çek Cumhuriyeti'nde
akli dengesi bozuk bir
kadın, lisede üç öğrenciyi bıçakladı. Saldırıda
16 yaşındaki erkek
öğrenci ölürken, iki kız
da yaralandı. Başkent
Prag'ın 120 kilometre
güneydoğusundaki
Zdar nad Sazavou'da
düzenlenen saldırının
ardından 26 yaşındaki
kadın yakalandı. Operasyonda bir polis
memuru da yaralandı.
Çek polisi, polis olay
yerine geldiğini şüphelinin yaralı kızlardan
birini rehin aldığını
fakat şok tabancasıyla
etkisiz hale getirildiğini
açıkladı. Akli dengesinin yerinde olmadığı belirlenen genç
kadının iki yıl önce de
benzer bir saldırı girişiminde bulunduğu belirtildi. Bir ilkokulda 7
yaşındaki kız çocuğunu
rehin alan kadın, bir
okul çalışanını bıçaklamıştı.
CİHAN
FRANSA
Fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande,
Türkiye’ye Kobani’deki
Kürtlere yardım
götürülmesi için sınırlarını açması sağrısında
bulundu. Hollande,
"Türkiye Suriyeli Kürt
direnişçilere destek
götürülmesi için sınırlarını mutlak şartla açmalıdır.’’ kullandı.
Kerry: Türkiye ile
anlaşmazlık yaşamıyoruz
BD Dışişleri Bakanı John Kerry,
Türkiye’nin koalisyon adına ne
yapıp yapmayacağı ile ilgili bir
anlaşmazlık yaşamadıklarını söyledi.
John Kerry Paris’te Rus mevkidaşı
Sergey Lavrov ile görüşmesinin
ardından bir basın toplantısı düzenledi.
A
Türkiye ile askeri tesisler konusunda
yapılan müzakereler ile ilgili bir soru
ile karşılaşan Kerry, Türkiye'nin koalisyona katılması, koalisyon içinde
yaptıkları ve taahhütleri ile koalisyonun çok değerli bir üyesi olduğunu
ifade etti.
Türkiye ile görüşmelerde herhangi
bir anlaşmazlık yaşanmadığını dile
getiren Kerry, “Açıkçası Türkiye’nin
bu sürecin ilerlemesinde oynayacağı
çok önemli roller olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Türkiye’nin koalisyon içinde alacağı
sorumlulukları daha net bir şekilde
belirleyeceğinden emin olduğunu
dile getiren Kerry, Türkiye’nin
muhalifleri ağırlamak, eğitmek ve
ekipman desteği sunmanın yanında
belli askeri üslerin kullanımına izin
verdiğini kaydetti.
Bu konuda detaylara girmenin gereksiz olduğunu anlatan Kerry, “Ne
yapıp yapmayacakları konusunda
herhangi bir anlaşmazlığın olduğuna
inanmıyorum.” ifadelerini kullandı.
CİHAN
Chomsky: Türkiye PKK
yerine IŞİD'i vurmalı
Dünyaca ünlü
filozof,
dilbilimci ve
tarihçi Prof. Dr
Noam
Chomsky,
IŞİD’in
Kobani’ye
saldırmasının
şoke edici bir
gelişme
olduğunu
belirterek,
Türkiye’nin
PKK yerine
IŞİD’i vurması
gerektiğini
söyledi.
ilistin Halkının Ayrılmaz Haklarının
Kullanılmasına İlişkin Komitesi”
tarafından Birleşmiş Milletler’e (BM)
davet edilen Noam Chomsky, Ortadoğu’da
yaşanan son gelişmeler hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. BM’ye Kobani
ve bölgedeki Kürtleri korumak için karar
tasarısı çıkartma çağrısında bulunan
Chomsky,“Türkiye, sınırına birkaç kilometre uzaklığındaki IŞİD’e değil de
PKK’ya karşı askeri operasyon düzenlemiş. BM’nin bölgeye askeri birlik sokması zor olabilir; ama en azından
saldırıları durduracak bir ateşkes sağlaması gerekiyor. Kobani’yi ve bölgeyi koruyacak bir karar tasarısı çıkartması
lazım. Türkiye’nin bölgede kritik bir rolü
var.” dedi. Akademik çalışmalarını 50
yıldır Massachusetts Institute of Technology’de (MIT) Dilbilim ve Felsefe
Bölümü’nde sürdüren Profesör Dr. Noam
Chomsky, IŞİD’in bölgedeki etkisine ilişkin soruya, IŞİD’i önceden tahmin etmenin zor olduğunu; bunun için geçmişe
bakılması gerektiğini dile getirdi. IŞİD’in
bölgede büyümesinin en önemli etkeni
olarak ABD ve İngiltere’nin Irak’ı işgal
etmesinden sonra doğan mezhep çatış-
F
ması olduğunu kaydeden Chomsky,
CIA’nin Ortadoğu eski uzmanlarının
kaleme aldıkları yazıları hatırlattı. Uzmanların, ABD’nin IŞİD’i kurmadığını dile
getirdiklerini aktaran Chomsky,
“Yazılarda, aslında ABD’nin IŞİD’i kurmadığı, ABD’nin örgütün yetişmesini
sağlayacak ortamı hazırladığı ifade
ediliyor. Bağdat’ta çok kırılgan, barışın
bozulduğu ve çok kuvvetli darbenin indirildiği bir toplum var. Hiç hoşa gitmeyen sonuçların ortaya çıktığı bir ortam.
Bunlardan bir tanesi de mezhep çatışması
oldu. Oysa Bağdat çok karışık bir şehir,
kimse komşusunun Şii mi? Sünni mi?
olduğunu bilmezdi. Ama ABD ve İngiltere
işgalinden kısa bir süre sonra mezhep
çatışması başladı ve bu bölgeye büsbütün
yayıldı. Irak işgalinden sonra, başlayan
mezhep çatışmasının, Suudi Arabistan’daki Selefi, Vahabi gibi İslami
radikalizmin artmasına neden olduğunu
kaydeden Chomsky, bunlardan bir
tanesinin de IŞİD olduğunu savundu.
IŞİD’in askeri başarısının ise çok şaşırtıcı
olduğuna vurgu yapan Amerikalı bilim
adamı, 350 binden fazla iyi yetişmiş Irak
askerinin IŞİD’e karşı koymadan onlara
katılmasının çok nadir yaşanan bir olay
olduğunu söyledi. Chomsky "ABD tarafından 10 yıldan fazla bir sürede yetiştirilen
ve ağır silahlara sahip Irak askerinin generali, birkaç bin cihatçıya karşı koymadan
kaçtı, diğer askerlerde onlarla birleşti. Bu
tarihte çok normal bir durum değil.” diye
konuştu. Amerikalı Profesör, Ermeni bir
gazetecinin "Önümüzdeki yıl Ermeni
soykırımının 100.yılını kutlayacağız bu
konudaki duruşunuz nedir?" sorusuna ise
olayın bir trajedi olduğunu ama
Türkiye’de artık birçok şeyin değiştiğini
söyledi. İlk olarak 2000 yılında Türkiye’ye
gittiğini anlatan Chomsky “Diyarbakır’ı
ziyaret ettiğim zaman bir Ermeni kilisesi
görmüştüm. İçine girdim baktım çok
bakımsızdı. Hrant Dink’in ölümü nedeniyle geçen sene Türkiye’ye gittiğimde
çok şeyin değiştiğini gördüm. Dink’in
ölüm yıldönümü nedeniyle binlerce insanın gerçeklerin ortaya çıkması için
yürüdüğünü gördüm. Pozitif anlamda
büyük değişikler oldu. Kiliselerin
onarıldığını ve bakımdan geçirildiğinin
gördüm. Bunlar kolay değil, diğer
ülkelerin de buna benzer problemleri
var.” şeklinde yanıt verdi.
CİHAN
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
UUİ’deki astronotlar
uzay yürüyüşünde
Fransa Cumhurbaşkanı
Hollande, uluslararası
koalisyonun dışında
kalan ülkelerin de
IŞİD’in ilerlemesinin
durdurmak için mücadelesini sürdüren
Suriye'deki ılımlı
muhalefetine destek
vermesi gerektiğini belirtti. Bunun terörizme
karşı mücadelede
gerekli olduğunu aktardı. Hollande,
Kobani’de yaşananlara
dikkat çektiği konuşmasında teröre karşı
savaşanlarla dayanışma
içerisinde olduklarını
ifade etti.
CİHAN
JAPONYA
Japonyayı etkisi altına
alan Vongfong tayfun
nedeniyle 4 kişi hayatını kaybederken,
ülkenin kuzeyindeki
Hokkaido'ya kar
yağdığı bildirildi.
Geçen hafta sonundan
itibaren Japonya'yı etkisi altına alan yılın en
büyük tayfunu sonucu
4 kişi hayatını kaybederken, 93 kişinin de
yaralandığı belirtildi.
Öte yandan, tayfunun
neden olduğu havanın
ani soğuması sonucu
Hokkaido'nun yüksek
tepelerine 10 santimetre kalınlığında kar
yağdığı açıklandı.
CİHAN
ASA astronotları Wiseman ve
Wilmore, UUİ'deki arızalı elektrik akımı düzenleyicisini
yenisiyle değiştirmek için uzay
yürüyüşüne çıktı.
N
Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki
(UUİ) Amerikalı astronotlar Reid
Wiseman ve Butch Wilmore, arızalı
bir elektronik cihazı değiştirmek
üzere uzay yürüyüşüne çıktı.
Wiseman ve Wilmore, yaklaşık 6,5
saat sürecek uzay yürüyüşü sırasında,
UUİ'deki ardışık paralel bağlantı
ünitesi adı verilen arızalı elektrik
akımı düzenleyicisini sökerek
yenisiyle değiştirecek.
NASA’dan yapılan açıklamada, mayıs
ayından beri bozuk durumdaki cihazın onarılmasıyla UUİ’nin elektrik
kapasitesinin tekrar tam güce erişe-
ceği bildirildi. UUİ’deki astronotlar,
yine aynı amaçla 7 Ekim’de de uzay
yürüyüşüne çıkmışlardı.
Arızayı gidermek amacıyla yapılan ilk
uzay yürüyüşünde Wiseman’a,
Avrupa Uzay Ajansı’ndan (ESA)
Alman astronot Alexander Gerst eşlik
etmişti.
Söz konusu cihazın değiştirilmesi,
UUİ’deki uzay elbiselerinde ortaya
çıkan çeşitli sorunlar nedeniyle daha
önce yapılamamıştı.
NASA’dan verilen bilgiye göre, bu ay
içinde yapılan iki uzay yürüyüşü,
UUİ’ye 2017’den itibaren gelmeye
başlayacak ticari amaçlı astronot taksilerine hazırlık amaçlı "araç dışı
faaliyet"lerin (ADF) bir parçasını oluşturuyor. UUİ Bütünleştirme Operasyonları Yöneticisi Kenny Todd, uzay
yürüyüşlerinin başlamasından hemen
önce düzenlediği basın toplantısında,
ADF’ler sırasında UUİ'nin çevresindeki bazı modüllerin yerini değiştirmeye hazırlık amacıyla gerekli olan
işlerin yapılacağını söylemişti.
Tüm bu hazırlıkların amacının "gelecekte yapılacak ticari amaçlı insan
taşıyan araçların" UUİ’ye gelişini
desteklemek olduğunu belirten Todd,
bu çalışmalar sırasında yapılacak işleri, “modüllerin yerlerini
değiştirmek için hazırlık yapmak” ve
“UUİ’ye yeni bir kenetlenme
uyarlayıcı sistemi yerleştirmek”
olarak sıralamıştı.
UUİ’de görev yapan mürettebat, Wiseman, Gerst ve Wilmore’un dışında,
Maksim Suraev, Aleksandr
Samokutyaev, Elena Serova adlı Rus
kozmonotlardan oluşuyor.
İtalya’dan çaldıkları
ilaçları Almanya’da
satıyorlar
lmanya’da son
dönemlerde artış
gösteren yurt dışından ucuz ilaç alımı hızla
artıyor. Alışılmış güncel
ilaçların yanı sıra önemli
hastalıkların ilaçlarına da
talebin artması üzerine
sağlık daireleri harekete
geçti. Çok sayıda yabancı
ilaç ele geçiren birimler,
bir ilaçlık malzemeden iki
ilacın yapıldığını ortaya
çıkardı. Etkisi yarı yarıya
az olan bu ilaçlar hastaları
yanıltıp sağlıklarını tehdit
ediyor. Başta İtalya ve Romanya’dan olmak üzere
sahte ilaçlar da piyasada
alıcı buluyor. KRV Eyaleti
Sağlık Bakanlığı bu
ilaçların bazılarının
kanser tedavisi için kullanıldığını bildirdi.
Kazancı gayri meşru bir
biçimde artırmak için
ilaçların dozajını bölen
üreticiler bu şekilde bir
paketten iki paketlik satış
yapıyorlar. Bunun yanı
sıra söz konusu ilaçlarda
hijyen şartlarına aykırı
vakalara da rastlanıldı. Ne
şartlar altında üretimin
yapıldığı tespit edilemeyen ilaçlar bu noktadan
da ayrı bir tehlike unsuru
oluşturmakta. Paul
Ehrlich-Federal Enstitüsü’nün verdiği bilgilere göre Romanya’dan
geldiği tespit edilen kanser
ilacı Avastin’e el konuldu.
KRV Sağlık Bakanlığı’ndan
Christoph Meinerz, “Sahte
ilaçların tam olarak
Alman piyasasına uygun
olarak hazırlandığını
tespit ettik. Bu konuyu
ciddiye alıyoruz.’’dedi.
Halle Başsavcılığı basın
sözcüsü ise WAZ gazetesine verdiği demeçte, ‘’Bu
sektörün ardında bir
mafyanın olduğu şüphesiz. İtalya’dan geldiği anlaşılan ilaçların İtalyan
hastanelerinden çalındığı
biliniyor.’’ dedi. Şu ana
dek KRV’de bu sebepten
zarar gören bir hastanın
olmaması ise tek olumlu
haber. Sağlık Bakanlığı bu
konuda yerli malların tercih edilmesi konusunda
ısrarcı.
CİHAN
A
18 EKİM 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP’li
Hamzaçebi:
Gazze'nin
imarı için
Türkiye
neden görev
üstlenmedi?
diye sordu."Bu konferansa İsrail davet
edilmemiştir çünkü İsrail Gazze'ye
saldıran ülkedir, onun davet edilmesi
düşünülemez." diyen Hamzaçebi, sözlerine şöyle devam etti: "Ben şimdi buradan sormak istiyorum: Gazze gibi
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dilinden düşürmediği bir kentin imarı için
düzenlenen konferansa Türkiye neden
katılmamıştır?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'Gazze'ye
bugün gideceğim, yarın gideceğim'
diye kamuoyuna taahhütlerde bulunduğu hâlde Gazze'nin yeniden imarı
için düzenlenen bir organizasyona
Türkiye'nin katılması için neden
öncülük etmemiştir? Sayın Başbakanın
rolünü çalan Sayın Recep Tayyip Erdoğan veya aynı soruyu Sayın Ahmet
Davutoğlu'na soruyorum: Sayın Ahmet
Davutoğlu, bu konferansa Türkiye
neden katılmamış, Gazze'nin imarı için
Türkiye neden görev üstlenmemiştir?"
"ÇÖZÜM SÜRECİ TÜRKİYE'Yİ SOKAĞA
ÇIKMA YASAĞININ UYGULANDIĞI BİR
ÜLKE HALİNE GETİRDİ"
C
MHP Ankara Milletvekili Özcan
Yeniçeri ise AK Parti'nin çözüm
sürecinin Türkiye'yi sokağa çıkma
yasağının uygulandığı bir ülke hâline
getirdiğini söyledi. "Türkiye'de kan
gövdeyi götürmüştür, ortalık yakılmış
yıkılmıştır." diyen Yeniçeri, "Bu İçişleri
Bakanı ne yapmaktadır, hiçbir şey beceremiyorsa istifa etmeyi de mi beceremiyor? AKP'nin başlattığı bu süreç
bir devlet ile terör örgütü arasında
yapılabilecek bir süreç değildir. Ancak
bir terör örgütü ile başka bir terör
örgütü arasında böyle bir sözleşme
yapılabilir.
Hamzaçebi, bu konferans sonucunda,
İsrail'in yaptığı saldırılar sonucunda
Gazze'de meydana gelen büyük
yıkımın sonuçlarını telafi etmek için,
yeniden yapılacak binaların finansmanı için milyarlarca dolar tutarında
bir yardım taahhüdü gerçekleştiğini
kaydetti. Hamzaçebi, Gazze'ye büyük
önem gösterdiğini iddia eden Başbakan
ve Cumhurbaşkanına "Gazze'nin imarı
için Türkiye neden görev üstlenmedi?"
Herkes şunu bilmelidir ki terör
örgütüyle tek bir şey görüşülebilir, o da
örgütün silah ve şiddeti bırakması
hususudur. AKP'nin süreci, dağdaki
PKK'yı elindeki silahıyla kentteki PKK'lı
hâline getirmiştir. PKK'nın son eylemleri göstermiştir ki çözüm süreci PKK'yı
kentlerde eskisinden daha güçlü, etkin
ve örgütlü bir konuma ulaştırmıştır.
PKK, barışın namlunun ucundan
geçtiğine inanan faşist bir örgüttür,
onunla müzakere değil, mücadele
yapılır. AKP, PKK'yı Kürt vatandaşlarının temsilcisi konumuna getirerek Türk milletine karşı en büyük suçu
CİHAN
işlemiştir." diye konuştu.
HP Grup Başkanvekili Akif
Hamzaçebi, TBMM Genel Kurulu'nun 4. birleşiminde yaptığı
konuşmada 12 Ekim 2014 tarihinde
Mısır'ın başkenti Kahire'de Gazze'nin
yeniden imarı için uluslararası bir konferans gerçekleştiğini, bu konferansa
30 ülkenin Dışişleri Bakanı veya temsilcilerinin katıldığını anlattı.
illiyetçi Hareket Partisi (MHP)
Genel Sekreteri İsmet
Büyükataman, AK Parti
hükümetinin dershanelerin boşluğunu
doldurmak için gece kursu düzenlemesini eleştirdi. Büyükataman,
"Bunlar yetmezmiş gibi bir cemaatle
yaşadığı kavga sebebiyle bir çırpıda
kapattığı dershanelerin bir boşluğa
sebep olacağını anlayan AKP iktidarı,
okullarda destek kursları tertip etmek
üzere kurs yönetmeliğini değiştirmiş
ve bazı okullar yaptıkları duyurularla
kursları akşam 20.00 ile 22.00 (8-10)
arasında yapacağını öğrencilere
duyurmuştur.
M
TV’lerde saat 21.30’da (9.30)
haydi çocuklar uyku vakti’
yazısı geçiren zihniyet okullara
yatak yorgan getirip uyku hizmeti mi
verecek?" diye sordu. MHP Genel
Sekreteri İsmet Büyükataman, MHP
Bursa il binasında düzenlediği basın
toplantısında eğitimde yaşanan sıkıntılar ve tasfiye hareketlerine tepki gösterdi. Milli eğitimde izlenen yanlış
politikalar neticesinde içinden çıkılmaz sorunların yaşandığını bildiren
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükata-
ceğini düşünen ucube zihniyet çocuklarımızı evlerinden yüzlerce kilometrelik uzaklıktaki okullara tercih dışında
yerleştirerek pek çok çocuğumuzun
eğitim hayatını bitirmiştir. İznik’te
yaşayan çocuğumuzu İnegöl, Gürsu
gibi ilçelere yerleştiren zihniyeti lanetlemeyip sessiz kalanlardan yahut
alkışlayanlardan mı olalım?" şeklinde
konuştu. AK Parti hükümetinin kamuda uyguladığı tasfiye sürecinin en
acımasız ve hoyratçasını ise eğitimde
uyguladığını belirten MHP’li
Büyükataman, Bursa’da da 4 yılını
tamamlayan 482 okul müdüründen
286’sının görevinden alındığını
söyledi.
Değerlendirmelerde başarılı
bulunanların yüzde 75’inin
hükümet yanlısı Eğitim Bir-Sen
üyesi, yüzde 15’inin Türk Eğitim-Sen ve
yüzde 3’ünün ise Eğitim-Sendikasından olduğunu bildiren MHP Genel
Sekreteri İsmet Büyükataman, "İl
Müdürü Veli Sarıkaya ve Vali Münir
Karaloğlu ile puan verici ilçe ve şube
müdürleri resmen siyasete teslim olmuştur." eleştirisinde bulundu. Hak
arayan Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi
Büyükataman
AKP, okullarda gece kursuyla
yataklı uyku hizmeti mi verecek
man, "Milli eğitim, AKP iktidarının resmen yazboz tahtasına döndürüldüğü
içinden çıkılmaz bir hale soktuğu ve
siyasi kadrolaşmanın en acımasız
uygulandığı bir alan haline gelmiştir.
Türk milli eğitiminin geldiği noktadan
hem veli, hem öğrenciler ve hem de
eğitimciler şikayetçidir." dedi.
Selçuk Türkoğlu başta olmak üzere
diğer sendika başkan ve yöneticilerinin yanında olduklarını belirten
MHP’li İsmet Büyükataman,
"Demokratik hukuk devletinde hak
arayanları sindirmeye yönelik bu
baskıların en ağırlarından birisi
Bursa’da yaşanmaktadır.
İlk ve ortaokulların ayrılma
sürecinde atılan yanlış adımların öğrencileri çok uzaklara
kaydederek servis taşımacılığına
mahkum ettiğinin altını çizen
Büyükataman, 5, 6 ve 7. sınıf öğrencilerinin ise seçmeli dersler gördükleri
bahanesiyle günde 7 saat ders görmek
mecburiyetinde bırakıldığını söyledi.
MHP Genel Sekreteri Büyükataman,
şöyle devam etti: "Bunlar yetmezmiş
gibi bir cemaatle yaşadığı kavga sebebiyle bir çırpıda kapattığı dershanelerin bir boşluğa sebep olacağını
anlayan AKP iktidarı, okullarda destek
kursları tertip etmek üzere kurs yönetmeliğini değiştirmiş ve bazı okullar
yaptıkları duyurularla kursları akşam
20.00 ile 22.00 (8-10) arasında yapacağını öğrencilere duyurmuştur.
TV’lerde saat 21.30’da (9.30) haydi
çocuklar uyku vakti’ yazısı geçiren zihniyet okullara yatak yorgan getirip
uyku hizmeti mi verecek?" TEOG yerleştirmelerinin de fiyaskoyla sonuçlandığının altını çizen Büyükataman,
"Liselerin isminin başına Anadolu
yazarak eğitimin kalitesini artırabile-
Biz hak arayışında olan
sendika temsilcilerinin yanındayız ve destekliyoruz. Konu
tarafımızdan TBMM’de gündeme getirilecektir." dedi. "Bulundukları her ortamda kul hakkı, adalet ve mazlum
edebiyatı yapan zihniyetin nasıl Yezidi
bir zihniyete sahip olduğu gün gibi ortaya çıkmıştır." diyen MHP Genel
Sekreteri İsmet Büyükataman, sözlerini şöyle noktaladı: "AKP’nin
düdüğünü çalan, farklı görüş ve fikirlere hayat hakkı tanımayan, milliyetçilerin ekmeğiyle oynayan yandaş
bürokratlar iktidar değiştiği anda yaptıklarını misliyle ödeyecekler, sebep
oldukları hak mahrumiyetlerinin faturasına katlanacaklar. Bu konuda partimizin elinde oldukça muhtevalı bir
envanter bulunmaktadır. Herkesin
yaptığı bir bir not edilmektedir. Günü
geldiğinde bu yaptıklarının hesabını
soracağımızdan hiç kimsenin şüphesi
olmasın. Bu çanak yalayıcılar, köle
gibi emrini dinledikleri AKP belası
ülkemizin başından gittiğinde bakalım
ne yapacaklar."
Mediha SELÇUK-EKONOMİ
BBP'li Doğan:
İktidar,
becerisizliklerini
'paralel'
yalanıyla
örtmeye
çalışıyor
7
MHP’li Yeniçeri:
AKP, çözüm
partneri PKK’nın
eylemlerini
görmezden geldi
HP Ankara Milletvekili
Özcan Yeniçeri, "PKK
ve bölücü mihrakların
ayaklanma denemeleri göz
göre göre gerçekleşmiş, AKP
Hükümeti ‘geliyorum’ diyen
ayaklanmalar karşısında
gerekli tedbiri almamış ve
yeterli uyanıklığı göstermemiştir." dedi.
M
Yeniçeri ayrıca IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz
gösterileri "ayaklanma denemesi" olarak niteledi ve olayların göz göre göre geldiğini
söyledi.
TBMM'de gündeme ilişkin
basın toplantısı düzenleyen
Yeniçeri, "AKP Hükümeti
süreç boyunca çözüm partneri
PKK’nın yaptığı eylemleri ve
bölgede vatandaşlara yaptığı
baskıları görmezlikten
gelmiştir.
PKK ve bölücü mihrakların
ayaklanma denemeleri göz
göre göre gerçekleşmiş, AKP
Hükümeti ‘geliyorum’ diyen
ayaklanmalar karşısında
gerekli tedbiri almamış ve
yeterli uyanıklığı göstermemiştir." şeklinde konuştu.
BP Antalya İl Başkanı Ramazan
Doğan, siyasi iktidarın, paralel yapı
söyleminin iç ve dış politikada becerisizlik fiyaskosunun adı olduğunu
söyledi.
B
İktidar tarafından, sürekli gündeme getirilen paralel yapı söyleminin 12 AKP iktidarının becerisizliklerinin örtülmesi için
tasarlanmış bir proje olduğunu belirten
Doğan, "İktidar, paralel yapı söylemi paranoyasıyla 17-25 Aralık'ta gün yüzüne çıkan
rüşvet ve yolsuzluğu örtmeye çalışıyor.
İçi boş ve yalan olan bu söz artık
toplumda kabak tadı verdi. Gerçek paralel
yapı Güney Doğu Anadolu Bölgesi'nde
okul, yurt, hastane, pansiyon, dershane,
banka, dükkan ve iş yeri yakarken halen
gündemi paralel yapı söylemiyle
geçiştirme siyasetine pes doğrusu denilir."
dedi.
Manavgat'ta ülke gündemiyle ilgili açıklama yapan Doğan, ülkede, 17 Aralık
rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası
yürütme eliyle yargının kuşatılmasına
bağlı ülkede 11 aydır 'hukukun üstünlüğü
değil, üstünlerin hukukunun hakim
olduğu' bir sürecin var olduğunu söyledi.
AK Parti iktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi paralel yapı safsatasıyla
her alanda yok etmeye çalıştığını belirten
Doğan, geçmiş dönemlerdeki gerici,
yobaz, mürteci ve irtica sözlerinin
günümüzdeki versiyonu olduğunu kaydetti.
Siyasi iktidarın siyasi beceriksizliği ve
ülke insanını ayrıştırma ve ötekileştirme
siyasetinin ülkeyi 12 Eylül dönemine
götürdüğünü ileri süren Doğan, "Bu iktidar, iç ve dış politikada yaptığı hatalarla
ülkemizin dünyadaki itibarını bitirdi.
Komşularımızla sıfır problem, stratejik derinlik diyenler bugün ülkemizi Orta
Doğu'da kan ve gözyaşı bataklığına çekmeye çalışıyor.
Sıfır sorundan bugün komşularımızın hepsiyle sorunlu hale geldik. Bunun yegane
sorumlusu siyasi iktidardır. Beşer Esed'e 6
ay içinde gider diyenler, ülke sınırlarını
kevgire çevirdi.
Ülkemizi bu hale getirenlere, kral çıplak
denildiğinde işte bunlar paralelci söylemleriyle cevap vermesi de bir siyasi komedi.
Paralel yapı söylemleri, siyasi iktidarın o
gün kendini kurtarmaya yönelik günü birlik bir siyasi proje yalanı. " ifadesini kul-
Terör ve şiddet olaylarının
HDP'nin çağrısı sonucu meydana geldiğini anlatan
Yeniçeri, şunları söyledi:
"Hükümet HDP'ye haddini
bildirmezse, bu millet ona
haddini bildirecektir.
Bu HDP'ye Cumhuriyet
Başsavcısı haddini
bildirmezse, millet ve tarih
önünde vebal altında kalacaklardır.
Halkı sokağa çıkıp katliama
sevk eden anlayışı cezalandırmazsanız, yarın meydana
gelecek olaylardan
Cumhuriyet Başsavcısı da
adaletin bütün mekanizmaları
da yargıyı harekete
geçirmeyen siyasi iktidar
doğrudan sorumlu olacaktır.
HDP'liler yasalara,
Anayasa'ya ve yaptıkları yemine değil, PKK'ya ve Öcalan'a
bağlı olduklarını bir kez daha
ortaya koymuştur."
"ÖLÜMDEN ÖTE YOL VAR MI
YOK MU GÖRECEKSİN"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dünkü
grup toplantısındaki sözlerine
de tepki gösteren Yeniçeri,
"Demirtaş denen adam çıkmış, terörist başı gibi hareket
ederek, bir de meydan okuyor,
'ölümden öteye yol yok'...
Var mı, yok mu göreceksin.
Utanmadan çıkmış 'barışçı
gösteri çağrısı yaptık, şiddeti
provokatörler yaptı' diyor.
'Türkiye'yi Kobani'ye çevirelim' diyeceksiniz, sonra da
'artistik buz pateni yapmak
için milleti sokağa çağırdık'
diyeceksiniz." dedi.
Gazetecilerin sorularını da
yanıtlayan Yeniçeri, HDP Diyarbakır Milletvekili Altan
Tan'ın, "Sokak çağrısı yaparken dikkatli davranmalıydık.
Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik" sözlerinin hatırlatılması
üzerine, "Umarım bundan
sonra HDP aklını başına devşirir. Tan'ın bu tarzını
Cumhurbaşkanı ve Başbakan
da anlayabilse." dedi.
CİHAN
8
18 EKİM 2014
Gündem
18 EKİM 2014
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Türkiye demokratik
standartlarından asla dönmeyecek
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Emine Erdoğan dünya yetimlerini kabul etti
umhurbaşkanı Recep Tayyip ErC
doğan'ın eşi Emine Erdoğan, 6.
Uluslararası Çocuk Buluşması
dolayısıyla Türkiye'de bulunan çocukların temsilcilerini kabul etti.
Cumhurbaşkanlığının internet
sitesinde yer alan bilgiye göre Emine
Erdoğan, çocuklarla Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda öğle yemeğinde bir
araya geldi.
Aralarında Erdoğan ailesinin desteklediklerinin de bulunduğu çocuklar,
yemeğe geleneksel kıyafetleriyle geldi.
Çocukları öğle yemeğinde ağırlayan
Emine Erdoğan Tanzanya, Lübnan,
Yemen, Suriye, Bosna Hersek ve Pakistan'dan gelen çocuklarla sohbet etti.
Emine Erdoğan'ın sohbet ettiği, iki yıl
önceki iç savaşta babasını kaybeden
Suriyeli çocuk Haitham, Hatay Reyhanlı Kampında misafir ediliyor.
Haitham, kamptaki Türkçe derslerine
katıldığını ve bir an önce Türkçeyi
akıcı konuşabilecek şekilde öğrenmek
istediğini ifade etti.Erdoğan ailesinin
desteklediği çocuklardan biri olan ve
beş yıl önce babasını kaybeden Tanzanyalı Raya ise annesi ve 5 kardeşiyle
Zanzibar'ın bir köyünde yaşıyor.
Emine Erdoğan'ın geleceğe dair planlarını sorduğu 10 yaşındaki Raya,
büyüyünce öğretmen olmak istediğini
söyledi.Konuk edilen grubun içinde
Trabzon'dan gelen çocuklar da yöresel
kıyafetleriyle dikkati çekti.
Başbakan Davutoğlu Akil İnsanlar Heyeti ile buluşuyor
Çözüm süreci
kapsamında
önemli rol oynayan Akil İn sanlar Heyeti
üyeleri,
Başbakan Davutoğlu ile 19
Ekim'de İstan bul'da gerçekleştirilecekleri
toplantıda,
süreçte gelinen
noktayı değerlendirecek.
"Yetimler, toplumun ortak sorumluluğu"
Çocuklarla ilgili faaliyetler ve eğitim
çalışmaları hakkında sivil toplum kuruluşu yetkililerinden bilgi alan
Emine Erdoğan, sadece belli kurumların değil, yetimlerin toplumun ortak
sorumluluğu olduğunu söyledi.
Ziyarete gelen çocuklara başarılar
dileyen Emine Erdoğan, "İleride,
Allah ömür verirse, sizleri yüksek
mevkilerde görmeyi arzu ederim"
dedi.
Çocuklar Emine Erdoğan'a Yemen ve
Bosna Hersek'ten kahve, geleneksel
dokumalar ve kumaş hediye etti. E
mine Erdoğan ile hatıra fotoğrafı çektiren çocuklar, Cumhurbaşkanlığı
Konutu'ndan hediyelerle uğurlandı.
Kabulde, çocuklara kol saati, Türkiye
haritalı yap-boz ve doğal ürünlerden
üretilmiş elma şekeri hediye edildi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Türkiye demokratik
standartlarından asla dönmeyecektir. Türkiye ne polis
devleti ne de sokaklarını
eşkıyalara terk eden bir devlet olacaktır" dedi.
aşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,
"Türkiye demokratik standartlarından asla geri
B
dönmeyecektir, asla bu kazanımlarından
vazgeçmeyecektir. Türkiye ne polis devleti ne de
sokaklarını sokak eşkıyalarına terk eden bir devlet
olacaktır" dedi.
Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Danışma Meclisi
toplantısında, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerin
1990'lı yıllardan beri yangın yeri gibi olduklarını
söyledi.
24 yıllık süreçte çevresindeki ülkelerin ateş topuna
döndüğünü ancak Türkiye'nin istikrarını
koruduğunu anlatan Kurtulmuş, bu süreçte 28
Şubat'ların, faili meçhul cinayetlerin, darbelerin,
17 Aralık'ların, 25 Aralık'ların yaşandığını, şimdi
de yeni oyunlar tezgahlandığını ifade etti.
Türkiye'nin büyük bir güç merkezi gibi
görünmesinin birilerini rahatsız ettiğini dile
getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her taraf karışmışken bu karışmışlığın ortasında
bir istikrar adası olarak kalması, Türkiye'nin
büyük bir güç merkezi olarak görülmesi birilerini
rahatsız ediyor. Allah'ın izniyle, milletin gayretiyle
bütün tehlikelerden, hendeklerden, tuzaklardan,
her türlü kumpaslardan kurtulmasını başardıysa
en son Türkiye'ye karşı kurulan bu kumpası da
başarıyla atlatacak ve yolumuza devam edeceğiz.
Türkiye, bu istikrarını sağlamışken, millet bu
demokratik ortamı yaşamaya başlamışken, millet
huzur ve güvenin tadını, barışın tadını almışken
kim hangi kumpası kurarsa kursun asla ve asla bu
ülkede inşallah yeniden eskiye dönüşe müsaade
edilmeyecektir, halk müsaade etmeyecektir."
Son 30 yıldır bir tarafta terör örgütleri, bir tarafta
derin çeteler marifetiyle Türkiye'nin ayaklarına
takılan prangalardan kurtulmaya çalıştığını
vurgulayan Kurtulmuş, çözüm sürecinden
birilerinin rahatsız olduğunu söyledi.
Her taraf karışıkken, bırakın Türkiye'nin
karışmasını, kendi içerisinde barışı sağlamaya
çalıştığını belirten Kurtulmuş, "Birileri bunu fırsat
bildi, sokaklar karışmaya başladı. Maalesef 41
yurttaşımız çok kötü bir şekilde öldürüldü.
Türkiye'nin sokakları, şehirleri, kentleri, ilçeleri
karıştırıldı. Baktığınız zaman çok büyük
sayılardaki insanlar bu sokak eylemlerine katılmış
değil ama sonuçta bir şehri yıkmak için 20 kişi
yeter, hatta 10 kişi yeter" diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye'nin çok kötü 3-4 günlük bir
süreç geçirdiğini kaydetti. Bundan sonra Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin hem vatandaşın hakkını,
hukukunu koruyacak adımlar atacağını hem de
aynı zamanda eski dönemin polis devletine geri
dönmeyeceğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam
etti:
"Sokaklar karışıyor, hepimizin içi kan ağlıyor.
Sanki birileri Türkiye'de polis devletine geri dönüş
varmış gibi, ortada ne yapılacağını dahi tam
anlamadan bir takım dedikodularla 'Eyvah geri
dönüş var, Türkiye polis devletine gidiyor' diyor.
Hayır öyle bir şey olmayacak. Sizi temin ederiz ki
Türkiye demokratik standartlarından asla geri
dönmeyecektir, asla bu kazanımlarından
vazgeçmeyecektir. Türkiye ne polis devleti ne de
sokaklarını sokak eşkıyalarına terk eden bir devlet
olacaktır."
Devlet ile millet ayrı telden çalardı
Eski Türkiye'de devlet ile milletin başka telden
çaldığını belirten Kurtulmuş, millet için devlet
demenin, köylü için köye gelen jandarma, şehirde
ise polis demek olduğunu söyledi.
Milletin devletin hiçbir kurumunun önünden rahat
geçemediğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Devlet
milletinden o kadar korkardı ki, 18 yaşındaki
kızının başının örtüsünden korkardı, kimisinin
mezhebinden, kimisinin dininden, kimisinin
dilinden korkardı. Çok şükür 150 yıllık derin
uykudan uyandık. Esas uyanmamızın aslı
Türkiye'de devlet ile millet aynı türküyü söylemeye
başladı, devlet millet ayrışması ortadan kalkmaya
başladı" diye konuştu.
Kurtulmuş, AK Parti'nin 12 yılda yaptığı en önemli
işin devleti ile milletini barıştırması olduğunu
kaydetti.
Çözüm süreci
Çözüm sürecinin ülkenin her yerinde büyük takdir
gördüğünü, halkın da büyük destek verdiğine
işaret eden Kurtulmuş, bu işin bedeli ne olursa
olsun, hangi siyasi bedeli ödemek zorunda
kalırlarsa kalsınlar hiçbir siyasi riskten
kaçınmadan gerçekleştireceklerini söyledi.
Kurtulmuş, 2 yıl boyunca terör nedeniyle hiç
kimsenin ölmediğini, bunun sevincini
yaşadıklarını vurgulayarak, ancak Kobani'deki
(Ayn el Arap) olayları bahane edenlerin sokakları
karıştırmaya, Türkiye'nin içini cehenneme
çevirmeye çalıştıklarını ifade etti. Bunlara bu
ülkenin insanlarının asla müsaade etmeyeceğini
belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"İstiyorlar ki hükümetin sabrı taşsın, 'Ne çözümü
kardeşim, çözüm, mözüm yok' desin. Hayır, tam
tersine. Biz de diyoruz ki, 'Ne yaparsanız yapın
Allah'ın izniyle, milletin duasıyla bu işi çözmeye
kararlıyız ve inşallah çözeceğiz. Bunu yaparken de
milletin, vatandaşın hakkını, hukukunu,
huzurunu korumaya gayret edeceğiz. Güvenlik
reformlarıyla şehirlerimizi, köylerimizi,
kasabalarımızı inşallah koruyacağız,
vatandaşımızı koruyacağız."
Çalışmalara destek
vermeye devam
özüm süreci kapsamında önemli rol
oynayan Akil İnsanlar Heyeti üyeleri,
Ç
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile 19 Ekim Pazar
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Bilgiç, ''Türkiye, BMGK'nın
dünya gündemini meşgul eden
meseleler karşısında etkin liğini, şeffaflığını ve hesap
verebilirliğini güçlendirecek
çalışmalara destek vermeye
devam edecek" dedi.
günü saat 12.00'de Dolmabahçe'deki
Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde
gerçekleştirilecekleri toplantıda, süreçte
gelinen noktayı değerlendirecek.
ışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju
Bilgiç, Türkiye'nin 2015-2016
D
dönemi BM Güvenlik Konseyi üyelik
seçimini kaybetmesinin ardından,
seçimlere ve güncel konulara ilişkin AA
muhabirinin sorularını yanıtladı.
Seçimlerde Türkiye'yi geride bırakarak
Konsey'e seçilen Yeni Zelanda ve
İspanya'yı kutlayan Bilgiç, bunun bir
yarış olduğunu, yarışlarda
kaybetmenin de kazanmanın da
olabileceğini söyledi.Bilgiç, Türkiye'nin
bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki
dönemde de BM'nin temel ilke ve
hedefleri doğrultusunda uluslararası
barış ve güvenliğin korunması
yönündeki çabalara yapıcı katkılarda
bulunmaya devam edeceğini anlatarak,
seçimlerde Türkiye'ye destek veren
ülkelere de teşekkür etti.Türkiye'nin
uzun soluklu bir dış politika vizyonu
benimsediğini vurgulayan Bilgiç, "Bu
vizyon çerçevesinde Türkiye, BM
Güvenlik Konseyi'nin dünya
gündemini meşgul eden meseleler
karşısında etkinliğini, şeffaflığını ve
hesap verebilirliğini güçlendirecek
çalışmalara destek vermeye devam
edecek" dedi.
İŞİD'le mücadele
IŞİD ile mücadelede Türkiye'nin
pozisyonuna ilişkin soru üzerine de
Bilgiç, IŞID terör örgütü dahil,
Türkiye'nin güney sınırlarında ortaya
çıkan güvenlik tehditlerine karşı
kapsamlı bir yaklaşımla çözüm
bulunması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki
tehditleri bir bütün olarak gördüğünü,
kapsamlı bir yaklaşımın ise sorunların
temelinde yatan unsurların ortadan
kaldırılması demek olduğunu ifade
eden Bilgiç, Suriye'de Esed rejimi
varlığını sürdürdükçe ortaya çıkacak
güvenlik boşluğundan terör
örgütlerinin yararlanacağını kaydetti.
Bu çerçevede güvenlik tehditlerinin
ortadan kalkması için Suriye'deki Esed
rejimin gitmesi gerektiğini vurgulayan
Bilgiç, Irak'ta da kapsayıcı ve Irak'taki
tüm unsurları temsil eden bir
tarafından düzenlenen ‘’KomMent’’
gibi değişik rehberlik projeleriyle
yapıldığını kaydetti.Özoğuz, çocukların
başarılı olması için olumlu örnek
insanlara her alanda ihtiyaç
duyulduğunu ifade ederek, birçok
göçmen futbolcunun yer aldığı Alman
Milli Takımı’nın bir örnek olduğunu
belirtti.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş,
Kobani'den (Ayn el Arap) gelen PYD mensuplarına
ilişkin, "Yaralı olanları biliyoruz, özellikle pazar
gününden sonra giriş yapanların tek tek kimler
olduklarını biliyoruz. Dolayısıyla bu anlamda
endişe edilecek bir durum yoktur" dedi.
Kurtulmuş, partisinin Burdur İl Divan Meclisi
toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Suriye sınırından Türkiye'ye gelen PYD
militanlarının bilinip bilinmediği ile ilgili soruya
Kurtulmuş, yaralı gelenleri bildiklerini söyledi.
Çocukların spor gibi boş zamanı
değerlendirecek derneklerde faaliyet
göstermelerini isteyen Özoğuz, bu tür
faaliyetlere katılanların daha başarılı
olduklarının görüldüğünü ve bu
kişilerin belki de birbirine yardım
ettiklerinden dolayı bu başarıyı
yakaladıklarını kaydetti.
Özellikle ilk dönemde yoğun bir sivil halkın
geldiğini, bunların içinde de PYD mensubu
olabileceğini ifade eden Kurtulmuş, "Yaralı
olanları biliyoruz, özellikle pazar gününden sonra
giriş yapanların tek tek kimler olduklarını
biliyoruz. Dolayısıyla bu anlamda endişe edilecek
bir durum yoktur" diye konuştu.
Ne PYD ne de başka bir terör örgütüyle sınırlar
açılır ya da açılmaz diye herhangi bir pazarlığın
söz konusu olmadığının altını çizen Kurtulmuş,
"Hayati tehlike taşıyan insanlar kim olursa olsun,
kim gelirse gelsin bizim onları almak, kabul etmek
insanlık vazifemizdi, insanlık borcumuzdu,
komşuluk borcumuzdu. Tamamen insani
yardımdır, yardımlar çerçevesinde yapılan bir
şeydir" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, yaşlı, çocuk gibi çaresiz insanlara
Türkiye'nin kapısını açtığını sözlerine ekledi.
"Türkiye kimseden izin istemek
durumunda değildir"
Tanju Bilgiç, İran Dışişleri Bakan
Yardımcısı Emir Abdullahyan’ın
''Ortadoğu'daki gelişmeler bağlamında
İran'ın Türkiye'yi uyardığına ve
Türkiye'nin Neo-Osmanlıcılık peşinde
olduğu yönündeki beyanlarına'' ve İran
Genelkurmay Başkanı Tümgeneral
Hasan Firuzabadi'nin isim vermeden
''Türkiye'yi Kobani'ye yardım
ulaştırılmasını engellediğine'' ilişkin
basında yer alan ifadelerinin sorulması
üzerine de "Bu hususta daha önce de
yöneltilen bir soruyu cevaplarken
vurguladığım gibi, Türkiye ulusal
güvenliğine yönelik tehditler
karşısında uluslararası hukuk
temelinde gerekli gördüğü önlemleri
alırken kimseden izin istemek
durumunda değildir" yorumunu yaptı.
Ayrımcılığı ciddiye
almak gerek
Endişe edilecek bir durum yok
Türkiye'nin sınırını insani yardım amacıyla
açtığını vurgulayan Kurtulmuş, sınırın açılıp
açılmamasında herhangi bir terör örgütüyle
müzakere ya da mutabakat yapılmadığını belirtti.
hükümetin istikrarla görevini
sürdürmesinin önemli olduğunu ifade
etti.
-''Yabancı gençler isimlerinden dolayı
mülakata çağrılmıyor''Özoğuz, birbirine yardım ederek çok
şeyin yapılabileceğini söyledi.
Almanya Göç, Mülteciler ve
Uyumdan Sorumlu Devlet
Bakanı Aydan Özoğuz, ülkede
özellikle okullarda, üniversi
telerde ve iş piyasasında
ayrımcılık olduğunu
belirterek, bunun ciddiye
alınması gerektiğini söyledi.
zoğuz, Stiftung Bildung Eğitim
Vakfı tarafından Beuth
Yüksekokulu’nda düzenlenen
toplantıda, ülkede doğan her üç
Ö
çocuğun göçmen kökenli olduğuna
işaret ederek, ‘’Biz bir göç toplumuyuz.
Bizim toplum üzün süre göçün ne
olduğunu anlamadı’’ dedi.
Uzun bir zaman öğrencilerin değişik
derecelere göre okullarda
ayrıştırıldığını hatırlatan Özoğuz, bu
eğitim sisteminin revize edildiğini
kaydetti.
Ailenin eğitim sisteminin yapısını
bilmediğini, bu boşluğun kapatılması
gerektiğini vurgulayan Özoğuz, bunun
da Stiftung Bildun Eğitim Vakfı
Uyum alanında her şeyin iyi olmadığı,
bunu uzmanlar tarafından yapılan
raporun ortaya koyduğuna işaret eden
Özoğuz, raporun birçok olumlu
konuların yanında belirli grupların
ayrımcılık tecrübesine sahip
olduklarını saptadığını kaydetti.
‘’Ayrımcılık özellikle okullarda,
üniversitelerde ve iş piyasasında
oluyor. Bunu ciddiye almak lazım’’
ifadesini kullanan Özoğuz, raporda bir
iş yeri için müracaatta bulunan göçmen
gençlerin isimlerinden dolayı mülakata
çağrılmadığının örnek verildiğini
bildirdi.
9
Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu
Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez,
Başbakan Davutoğlu ile akil insanların
yapacağı toplantının çok önemli olduğunu
ifade ederek, "Toplantının zamanlaması çok
önemli. Çünkü bizim yaptığımız görüşmelerin
ve toplantıların üzerinden bir yılı aşkın süre
geçti. Aradan geçen zaman içerisinde
Türkiye'nin bu konuda çok büyük
kazanımları oldu" dedi.
Özellikle IŞİD bahanesiyle gerçekleştirilen
gösterilerin çeşitli tartışmalara neden
olduğunu belirten Hakyemez, bu olaylar
nedeniyle, 'acaba süreç sona mı eriyor'
şeklinde soruların sorulmaya başlandığını
kaydetti.
Hakyemez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun
çözüm süreciyle ilgili kararlı tavırlarının çok
önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan
Davutoğlu, çözüm sürecinin hep arkasında
durdular. Onun için Sayın Başbakan ile akil
insanların yapacağı toplantı da büyük önem
taşıyor. Sayın Başbakan Davutoğlu ile
yapılacak olan toplantıda, çözüm sürecinde
gelinen aşama değerlendirilecektir.
Toplantıda sürecin gidişatı ve gelen tepkiler
de ele alınacaktır. Geleceğe yönelik neler
yapılması gerektiği de toplantıda
görüşülecektir."
Yusuf Şevki Hakyemez, IŞİD bahasenisye
yaşanan olayların çözüm sürecini sabote
etmek, engellemek isteyenlerin ekmeğine yağ
sürdüğünü de vurguladı.
Prof. Dr. Dedeoğlu
İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkan Vekili Prof.
Dr. Beril Dedeoğlu, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun pazar günü heyet üyeleriyle
yapacağı toplantıya davet edildiğini ancak
görüşmenin içeriğiyle alakalı herhangi bir
bilgi verilmediğini söyledi.
Dedeoğlu, toplantının içeriğini kendilerinin
de basından takip ettiğini ifade ederek, şöyle
konuştui:
"Akil meselesinin tekrar gündeme
getirilmesinden anladığım kadarıyla farklı
kesimler arasında yeni bir diyalog zemini
aranıyor. Sadece ülke içindeki farklı kesimler
değil, bir takım siyasi ve sosyolojik etki
yaratan farklı kesimler arasında çözüm
sürecini de hızlandıracak, aynı zamanda
sınırların dışında da yeni pozisyonlara işaret
edecek bir çaba var. Bu süreç anladığım
kadarıyla diyaloglar yoluyla sürdürülecek.
Buna yönelik girişimlerin başladığı bir
dönem olarak görünüyor."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti
Sözcüsü Beşir Atalay'ın da "Çözüm süreci
genişleyecek" sözünü hatırlatan Dedeoğlu,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu genişlemeden kastedilenin Irak veya
Suriyeli Kürtleri belki yurt dışı bağlarının bu
kapsamda düşünüldüğünü tahmin ediyorum.
Akiller düzeyinde böyle bir genişlemeye
ihtiyaç var mı emin değilim. Ancak devletin
böyle bir diyalog kapısını açmasına ihtiyaç
olduğunu düşünüyorum. Yani görünür bir
diyaloğun açılması lazım."
Avni Özgürel
Ege Bölgesi Grubu Başkan Vekili Avni
Özgürel, heyet üyelerinin, Başbakan
Davutoğlu ile çözüm süreciyle ilgili görüşmek
üzere pazar günü Dolmabahçe'deki
Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne davet edildiğini
anımsattı.
toplantı olacak. Davutoğlu, hükümeti
kurduktan sonra heyetin toplanması
konusunu dillendirmişti. Ancak gündemin
çok yoğun olması, Suriye meselesi gibi
konular nedeniyle biraz gecikti" dedi.
Çözüm sürecini değerlendiren Özgürel,
başladığı günden bu yana muhtelif vesilelerle
test edilen sürecin, hepsinden güçlenerek
çıktığını ve çözüm iradesinin galip geldiğini
vurguladı.
"Misyonunu tamamladı"
"Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok"
Devletin de hatalarının bulunduğunu ileri
sürdüğü süreçte, örgüte yakın halkalarda
hatalar, sapmalar, kontrol dışı çıkışlar
meydana geldiğini ifade eden Özgürel, şöyle
konuştu:
"Son olaylar, süreci test eden olaylar arasında
şimdiye kadar yaşananların en sertiydi.
Şehitlerimiz, can kayıplarımız var. Bunlar,
artık sabrın kaçmak üzere olduğunun işareti.
Ayrıca zaman uzadıkça, devlet ve Kürt
halkının çözümden beklentileri arasındaki
makas açılıyor. Dün tatminkar olabilecek
çizgi, bugün için belki yeterince tatmin edici
olmayabilir. Türkiye'nin kaybedecek zamanı
yok. Bu noktada fazla zaman kaybetmeden
artık Türkiye, çözüm üretmek ve bunun için
nihai bazı hedefler işaret etmek zorunda.
Bunların illa şu an için yapılması gerekmiyor.
Bazı şeyler anayasa değişikliğine tabi. Niyet
açıklamasıyla bu sorunu aşabiliriz. Sadece
Kürtler değil, Türklerin de endişelerinin
ortadan kalkması lazım."
"Yılbaşına kadar önemli somut gelişmeler
olabilir"
Avni Özgürel, hükümet kesiminin
açıklamalarında, yılbaşına kadar önemli
somut gelişmelerin olacağına dair işaretler
gördüğünü dile getirerek, şunları ifade etti:
"Bu konuda Kandil, özellikle de İmralı ile
mutabakata varıldığını düşünüyorum.
İmralı'da tek kişi var, orada düz çizgi
üzerinde olmak mümkün ama bu, Kandil'de
mümkün değil. Yönetim katındaki karar
verici noktadaki a kişisi ile mutabakatınız
olabilir ama b kişisi, bakıyorsunuz,
(Çatışmasızlık dönemi bitmiştir) diyor. Ayrıca
bunların bir beyanına bakıp da sürekli
(Çözüm sürecinden iş çıkmaz, süreç bitti,
Kürtler kandırılıyor) gibi haber taşıyan
heveskar, sureti haktan gözüküp habercilik
dışında gayret veya kaygı taşımadığı izlenimi
veren ama gerçekte provokasyon, kışkırtıcılık
dışında işlevleri olmayan gazeteci kılığında
birtakım tipler de var. Türkiye'nin bunlara da
zemin kaptırmaması gerekiyor. Bunun için
elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Artık
Türkiye'de insanlar çözüm istiyor ve bir an
evvel istiyor."
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada olanların
da sürecin çabuklaştırılması gerektiğine
işaret ettiğini anlatan Özgürel, "Dünün
şartları ile bugünün şartları aynı değil.
Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada olanlar
belli. ABD, terör örgütü olarak baktığı PKK'yı,
artık IŞİD ile mücadelede silahlı örgüt olarak
görebiliyor, PYD ile masaya oturabiliyor" diye
konuştu.
"Davutoğlu sanıyorum görüşlerimizi alacak"
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi
Başkanvekili Levent Korkut, heyetin,
Başbakan Davutoğlu'nun daveti üzerine, 19
Ekim Pazar günü saat 12.00'de
Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde
toplanacağını belirtti.
Toplantıda, gündemdeki son gelişmelerin ve
çözüm sürecinin ele alınacağını belirten
Korkut, "Başbakan Ahmet Davutoğlu,
sanıyorum görüşlerimizi alacak. İleriye
yönelik ne yapılması gerektiği yönünde bir
Marmara Bölgesi Grubu Başkanı Deniz Ülke
Arıboğan, Akil İnsanlar Heyeti'nin, bu
aşamaya gelen çözüm sürecine katkı
vereceğini düşünmediğini söyledi. Heyetin 1,5
yıl önce önemli bir misyon yüklendiği ve
bunu tamamladığı kanaatinde olduğunu
belirten Arıboğan, şu görüşleri dile getirdi:
"Gelinen bu noktada süreç halk nezdinde
kabul gördüğünden, yeniden akillerin bir
işlev göreceğine inanmıyorum. Başbakan
Davutoğlu, daha önce hazırladığımız
raporlarla ilgili bilgi istiyor olabilir. Artık
devlet kurumlarıyla çözüm sürecini zaten
sürdürüyor, akil insanlara gerek yok. Toplum
akil davranmalı artık, bu önem taşıyor.
Toplumun tahriklere, provokasyonlara karşı
davranması gerekiyor. Akillerin misyonunu
tamamladığını düşünüyorum. Bu düşüncemi,
'bir daha akil insanların aktif olmaması'
kanaatimi,Başbakan ile de paylaşacağım."
"Görev olursa yapmaya hazırım"
Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Mustafa
Armağan, kendisine Dolmabahçe
Başbakanlık Ofisi'nde yapılacak toplantıya
katılma yönünde bir davet yapıldığını
belirterek, "Başbakan, Akil İnsanlar Heyeti
üyeleriyle tanışmak istiyor" denildiğini
anlattı.
Heyetin iki aylık dönemde kardeş kanı
akmasın, anneler ağlamasın, bir evlat daha
toprağa düşmesin diye yoğun şekilde
çalıştığını, baskılara göğüs gerdiğini ifade
eden Armağan, çalışmaların kısmen olumlu
sonuçlar verdiğini söyledi.
Armağan, "Yeni bir görev tevdi edilecek mi
bilgi verilmedi, bekliyoruz. Üzerimize düşen
görev olursa yine yapmaya hazırım ama bu
konuda toplantıdan sonra konuşabilirim"
diye konuştu.
Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Yücel Sayman,
toplantıda, Başbakan Davutoğlu'nun çözüm
süreci kapsamında bilgilendirme yapacağını
aktardı.
Kendilerine davet geldiğini ifade eden
Sayman, "Pazar günü Dolmabahçe'deki
Başbakanlık Ofisi'nde tanışma, görüşme
toplantısı olacak. Çözüm süreci ile ilgili
bilgilendirme yapılacağı ifade edildi"
şeklinde bilgi verdi.
"Sürecin devamından umutluyum"
Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Sekreteri Ayhan
Oğan, toplantıda, son gelişmeler
çerçevesinde sürecin değerlendirileceğini
belirtti.Çözüm sürecinin herhangi bir etkiyle
provokasyonla durdurulacak pozisyonu
geçtiğini kaydeden Oğan, "Süreç, bölge
halkında kabul görmüştür. Taraflardan bölge
üzerinde etkinliği olan örgüt 'çekiliyorum'
dese de halk bu süreci durduracak gibi
görünmüyor. Sürecin devamından
umutluyum. Türkiye 100 yıl sonra yakaladığı
bu fırsatı değerlendirerek, Kürtlerle 'tehdit'
ilişkisinden 'müttefik' ilişkisine geçmelidir"
ifadelerini kullandı.
"Bu insanlar fedakarlık yapmaya hazırlar"
Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Nihal Bengisu
Karaca, bu sivil dinamiğin devreye sokularak
çözüm sürecinin amaca ulaşmasının
sağlanmasını temenni etti.
Toplantının da bu amaçla yapıldığını belirten
Karaca, şunları kaydetti:
"Bu insanlar aynı fikirlere sahip değiller,
ancak sürecin devamı için yapılabilecek bir
tek şey varsa, ne yapılması gerekiyorsa,
fedakarlık yapmaya hazırlar. Ülkemizde kalıcı
bir barışın sağlanması, devreye sivil bir
unsurun girmesiyle olacaksa biz bu katkıyı
sunmaya hazırız. Kalıcı bir barış için bir
ihtimal kalmışsa eğer ve bu, akil insanların
yeniden toplanması ve çalışma yapması ise
bu heyette olanlar fedakarlık yapacaktır. Eğer
öyle bir ihtimal kalmış ise..."
"Faydalı olabileceğini düşünüyorum"
Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Ali
Bayramoğlu, toplantıya katılacağını
belirterek, daha önce göreve çağırılan
insanların bu kez bu gerginlik ortamında da
görev üstlenebileceğini kaydetti.
Bayramoğlu, "Yaptığımız basın açıklamasının
ardından böyle bir toplantı düşünüldü
sanıyorum. Ben kişisel olarak faydası
olabileceğini düşünüyorum. Çünkü taraflar
arasında hala güvensizlik var. Kamuoyu
noktasında ve taraflar arasında güvensizlik
var. Bu güvensiz ortamın giderilmesi için
akiller devreye girerek, bu işlevi yerine
getirebilirler" dedi.
Can Paker
Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi
Grubu Başkanı Can Paker, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, çözüm sürecinin olumlu
bir şekilde sonuçlanması için verilecek her
türlü göreve hazır olduklarını söyledi.
Geçen hafta meydana gelen olayların
ardından heyetteki bazı kişilerle bir araya
geldiklerini belirten Paker, "Kendimizi
sorumlu hissettiğimiz için bu toplantıyı
gerçekleştirdik. Anadolu'da dolaşırken
topluma barışın önemini ve gerekliliğini
anlattık. Bu ziyaretlerimizde toplum bize
sürecin izlenmesi görevini verdi. Biz de bunu
sorumluluk olarak gördük" dedi.
Paker, akil insanlar olarak çözüm sürecinde
toplumun temsilcisi olarak yer aldıklarını dile
getirdi.
"Bu süreçte her türlü göreve hazırız" diyen
Paker, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu süreçte yer alan bütün siyasi aktörlerle
temas etmeye, yanlış anlaşılmaları ortadan
kaldırmaya ve toplumun isteklerini onlara
aktarmaya hazırız. Başka bir siyasi aktör olan
Abdullah Öcalan dahil tüm siyasi aktörlerle
görüşebiliriz.Çözümün sağlanabilmesi için
tüm aktörlerin bir paydada toplanması
gerekiyor. Bizler de toplumdan aldığımız
görüşler doğrultusunda sürece fayda
sağlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte toplumun
temsilcisi olarak katkıda bulunmak
istiyoruz."
Yılmaz Ensaroğlu
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı
Yılmaz Ensaroğlu da hükümetin ülkenin
farklı yerlerinde yaşayan ve çalışan, farklı
siyasi, felsefi ve dini eğilimleri olan,
böylesine çeşitlilik arz eden bir grupla
biraraya gelip konuşmasının önemli ve
anlamlı olduğunu söyledi.
Akil İnsanlar Heyetinde yer alanlarla bir
araya gelinmesinin hükümetin farklı seslere
kulak vermesi ve onlarla bu konuyu son
gelişmeler ışığında değerlendirmesi demek
olduğunu anlatan Ensaroğlu, Akil İnsanlar
Heyetinde yer alanların az 3 ay boyunca
ülkenin değişik yerlerine gittiğini ve toplumla
doğrudan sorunu konuşup tartıştığını,
toplumun nabzını tuttuğunu belirtti.
"Ondan sonra bu üstümüze bir damga gibi
adeta yapıştı kaldı. Herkes bir kriz çıktığı
anda 'akil insanlar nerede' diye soruyordu.
Bu nedenle arkadaşlarımız kendi aralarında
bir araya gelerek gördükleri toplumsal baskı
nedeniyle girişimlerde bulunmayı düşünüp
harekete geçiyorlardı" diyen Ensaroğlu,
hükümetin doğrudan görüşmesinin son
derece olumlu olduğunu vurguladı.
Toplantının sürece olumlu katkı sağlamasını
umduğunu dile getiren Ensaroğlu, çözüm
sürecinin masadan hiç kalkmadığını,
hükümetin ve Kürt siyasi aktörlerin hep
masasında olduğunu anlattı.
"Ama tüm olan biten gösteriyor ki bu sürecin
daha sıkı, yüksek bir motivasyonla
büyütülmesi ve yürütülmesi gerekiyor.
Taraflar arasında sürece dahil edilmesi
gerekenlerin kişi ve kuruluşlarla iletişimin
daha yoğun olması lazım" diyen Ensaroğlu,
çözüm sürecinde en büyük problemin güven
eksikliği olduğunu söyledi.
"Tarafların karşılıklı birbirini suçlaması bizi
bir yere götürmüyor"
Güven eksikliğinin son olayların daha da
kötü bir biçimde derinleştirdiğini ifade eden
Ensaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun bir an önce sarılması gerekiyor.
Gençlerin çıkıp kendi hegemonyalarını
kurup, egemenlik göstergesi olan işlere
işlemlere başvurması, son olaylar üzerine
hükümetin güvenlik tedbirlerini artırmak için
düzenlemelere girişmesi aslında olumsuz
rahatsız edici gelişmeler. Son olaylar üzerine
kimsenin bunlara karşı çıkacak mecali yok
adeta. Oysa bu düzenlemeler
özgürlüklerimizin biraz daha kısıtlanmasına
yol açabilir.
10
18 EKİM 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Evina Méye-RONİ
Süleyman GÖKSU
Yarın tarafsız olacak mı?
Kanser vakalarında artış
Ö
ncelikle şunların altını çizeyim:
Seçimler öncesi ortaya konulanlar,
hukuktan sorumlu bakanın ta Diyarbakır’a kadar giderek cumhuriyet
savcısını karşısında ayakta hazır ola
geçirmesi… İhdas edilen “Sulh Hâkimlikleri” ile buralarda sergilenen tiyatro
ve hukuk ihlalleri… vb. durum ya da
sebepler, biz hukukun tarafsızlığı
konusunda ciddi ciddi endişelendirmektedir. Bu memlekette kim insanımıza, insanlığa, insan haklarına,
vicdanlara aykırı, hepsinden de önemli
Allah’ın(c.c) hoşnutluğuna muhalif bir
kanunsuzluk, yasa dışılık ve hak ihlalinde bulunursa gerekli cezayı almalıdır.
Bu benim babam ya da evladım da
olsa… Aslında iktidarda kim olursa
olsun, bu tesis edilmesi gereken en
önemli önceliklerimizden olmalıdır.
Yanılmıyorsam mevcut hükümetin on
iki yıl yıpranmadan iktidarda
kalmasının önemli sebeplerinden biri,
ülkeye yaptıkları hizmetler ise bir
diğeri de halkın kendisini bu konuda
hissettiği güvenden dolayıdır.
Bu iki güven noktası yara aldıkça güçlerini kaybedecekledir. Dikkat ederseniz 17 Aralıkta faka basanlar
muhaliflerini bu noktadan vurmaya
çalışmaktadırlar. Allah’a şükürler
olsun ki, bu suçlamalara maruz kalan
“Hizmet Hareketi” sevenlerinin gönlünde bu manada bir güven ve itminan
oluşturduğu için, bunca kara propaganda ve iftiralara rağmen ciddi yara
alamamaktadır.
Gidenler ve gemiyi terk edenler hep
zoru görünce kaçma niyetinde olanlarla beklenti içinde olanlardır. Özelikle de bu olayları fırsat bilip
“doğru-yanlış; haklı, haksız; gerçekiftira” demeden verip veriştirenlerdir.
Buraya kalbi ısınmayıp, tatmin olmayan ve bunun sonucu başkaca hak
gemiye koşanlara diyeceğimiz yoktur.
Allah(c.c) önlerini açık eylesin…Ancak
döneme, iktidara, gelecek nemaya,
dağıtılacak ulufelere, yapılacak sırt
okşamalarına, verilecek makam ve
mevkilere, konulacak milletvekilliği ile
sunulmaya hazır payelere göre rotasını
belirleyenlerle bizim işimiz olmaz, olmamalıdır. Böylelerinden ne dava
adamı ne sadık bir kul ne de memleketin hayrına iş yapan adam çıkar.
Böyleleridir ki her asırda Allah’ın(celle
celaluhu) sadık kullarını arkadan vurmuşlar.
Çıkarlarının olmadığı, hislerinin tatmin olmadığı, sözlerinin alkışlanmadığı dünyayı yok saymışlar. “Yaşa,
varol, helal olsun, millet seninle guru
duyar…” iltifatlarını görmedikleri yerde
şirazeden çıkmışlar. Saltanat ve iktidarlarını garantilemek için yeni yeni
kanunlar ihdas etmişlerdir.
Son bir yıldır yapılıp edilenler, ne
acıdır ki bizi tekrar tazimattan sonra
icra edilen hükmetme anlayışına, hak
hukuk tanımayan derin devlet geleneğine, “ortalığı biri birine kat, sebep
ayarla, suçlu listesi hazırla, sonra da
hukuku dizayn et” saçmalığına ve
hoyratlığına götürmektedir.
Bütün olanlardan, birlerinin bindikleri
dalı kesmeye hazırlandıklarını görmekteyim. Çünkü hukuk her zaman, her
yerde, her şart ve zamanda herkese
lazımdır. Hukuku muhaliflerinizi, sizi
beğenmeyenleri, biat etmeyenleri,
masum ve günahsızları ezmede kullanır hale getirirseniz, bir başka zaman
da gelenler “etme bulma dünyası”
deyip işi sizin yaptığınız şekle sokar. O
zaman da bağırıp çağırmalar para
etmez. Dilerim memleket o noktaya
sürüklenmesin. Allah(c.c) sürüklemek
isteyenlere de fırsat vermesin. Bir
memlekette iktidarda olanlar hakka,
hakkaniyete, adalet ve eşitliğe gönül
vermedikleri, özellikle de hukuk
adamları kendilerine tevdi edilen
adalet mekanizmasını hakkıyla
işletmedikleri zaman herkes çıkacak
felakete hazır olsun. İnandığımız cihan
şümul dine ve onun yüce değerlerine,
vicdanı bozulmamış evrensel değerlerin sahiplerinin savunduğu adalet
anlayışına göre uygulanan bir hukuk
her zaman tesellimiz olur.
Ancak bunun tersi iktidarların
kapıkulu, kirlenmiş vicdanların yansıması, ırkçılığın ve cehaletin
savunucusu, cahiliye anlayışı sistemin
koruyucusu olan bir adalet hep
endişemiz olacaktır. HSYK seçimlerinin
sonucu oluşacak tarafsız hukuk ancak
uygulamalarından sonra bizden puan
alacaktır.
Şayet oluşturulan “Sulh Mahkemeleri”
uygulamasında karşılaştığımız keyfilikler devam ederse memlekette tarafsız
bir adaletten söz etmemiz mümkün
değildir. Çıkarılacak yeni yargı yasaları
ile bu endişemiz biraz daha artmış,
ülkeyi iyi günleri beklemediği korkumuz artırmıştır.
Hele polis ve istihbarat güçlerine
tanınmak istenen yetki ve salahiyet,
temelli fecaatin ve hukukun ayaklar altına alınacağı günlere doğru hızlı bir
şekilde yol aldığımızın göstergesidir.
Allah(c.c) sonumuz hayreylesin. Yıllardır vatandaşına “Senin hayatının
teminatı benim. Mazlumların ve kimsesizlerin kimsesi bir hükümetiz…” Vb.
sözler sarf edenlerin akıbeti iyi görünmüyor. Allah(c.c) onları da bizi de yanlışa düşmekten korusun. Yar ve
yardımcımız olsun.
K
anser, çağımızın önemli
hastalığı. Erken teşhis,
tedavide başarı sağlıyor.
2002 yılından bu yana
kanserde 2 kat artış, Sağlık
Bakanlığı verilerinde göze
çarpıyor.
2002 yılında kanser görülme
sıklığının 100 bin kişide 133,5
olduğunu belirtti.
Bu rakamın 2012 yılında
ikiye katlanarak 100 bin
kişide 266,2'ye yükseldiği
görülüyor.
2008-2012 yılları arasında
toplam ilaç harcamalarının
yüzde 5 ini kanser ilaçları
oluşturmakta.
urşuluk salatalık 2 lira, biber 2
T
lira, sarımsak ise 6 liradan alıcı
buluyor. Yozgat'ta her hafta kurulan
salı pazarında vatandaşlar turşuluklara büyük ilgi gösteriyor.
Turşuluk almak için pazara
geldiğini belirten ev hanımı Hatice
Arslan, "Pazara sadece turşuluk
ürünlerden almak için geldim.
Bugünler turşu kurmak için en
uygun zamandır. Ben de komşumla
birlikte turşu malzemesi almak için
geldim. Buradan 4'er kiloluk kavun
keleği, salatalık, biber ve sarımsak
alacağım. Kendim kuracağım. Mar-
ketlerde satılan turşulardan ziyade
kendi yaptığımız turşuları tercih
ediyoruz. Çünkü acısının az ya da
çok olmasını kendimiz ayarlıyoruz."
dedi.
Osman Darı, isimli pazarcı da turşuluk fiyatlarının geçen yıla oranla
aynı olduğunu belirterek, "Yaklaşık
bir aydır Mersin'den turşuluk
kavun, salatalık getiriyoruz.
Satışlardan memnunuz. Turşuluk
kavun ve salatalığın kilosunu 2 liradan, biber 2 lira, sarımsağı ise 6
liradan satıyoruz." diye konuştu.
Yücel TANOL-EKONOMİ
Kanserin yüzde 10'unun
kalıtımsal faktörler, yüzde
90'ının ise çevresel faktörler
sebebiyle geliştiğini belirtiliyor.
Çevresel faktörler arasında
tütün ve alkol kullanımı,
güneş ışınlarına aşırı maruz
kalma, beslenme bozuklukları, obezite ile fiziksel aktivitenin azlığı ilk sıralarda
yer almakta.
Sağlık Bakanı Mehmet
Müezzinoğlu, Türkiye'de
kanser verilerine geriye
dönük 2002'ye kadar erişilebildiğini belirtti.
Yetkililer, kanser tedavilerinde erişimin kolaylığı ve
kapsamın genişliği nedeniyle
rakamın önümüzdeki yıl-
2014 yılında kanser
kayıtçılığının yüzde 100'e
çıkarıldığını dile getirdi. 2002
yılında sadece iki ilde kayıt
tutulurken, şimdi İzmir, Antalya, Trabzon ve Edirne'nin
aktif kanser kayıt merkezleri
olduğu ve Dünya Sağlık
Örgütüne akredite olduğunu
vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2030 yılında kanser
vakaları 3 katına çıkacak.
Türkiye'de her yıl yaklaşık
175 bin kişiye teşhisi konuluyor.
Kadınlarda en çok meme,
rahim yumurtalık, mide
bağırsak ve akciğer kanseri
görülüyor.
Erkeklerde en çok akciğer,
prostat, mide bağırsak ve
deri kanserleri görülüyor.
Uzmanlar kansere yakalanmamak için düzenli
beslenme, fast-food ve katkı
maddelerinden uzak durma,
spor ve düzenli yürüyüş
yapma, bol su içmeyi tavsiye
ediyor. Kanserden uzak,
sağlıklı günler geçirmeniz
dileğiyle…
Polisle turistler arasında
ilginç şüpheli çanta diyaloğu
Taksim Meydanı’nda unutulan
sırt çantası polisi alarma geçirdi.
ekipleri de olay
yerinde önlem
aldı. Anıtın
önündeki vatandaşları uzaklaştıran polis
çevreye güven-
antayı unutanlar turist olunca
Ç
polisle şahıslar arasında tercüme krizi yaşandı. Sivil polisler-
lik şeridi çekti.
den biri çantayı turistlere
göstererek, "Bu problem problem!
Bomba bum!" şeklinde tepki verince ortaya ilginç görüntüler çıktı.
Olay yerine takviye polisler çağrıldı.
Çevredeki vatandaşlar da endişeli
şekilde olup bitenleri izlemeye
başladı.
Olay Taksim Cumhuriyet Anıtı
önünde yaşandı. Turist oldukları
öğrenilen biri bayan iki kişi fotoğraf
çektirdikleri sırada yanında taşıdıkları sırt çantasını anıtın önünde unuttu.
Olay yerini bazı vatandaşların cep
telefonu ile görüntülemeye çalıştığı
gözlendi. Bomba imha uzmanlarına
da bilgi verildi.
Bir süre sonra sırt çantasında patlayıcı olabileceğini düşünen vatandaşlar, durumu polise bildirdi. Polis
Uzman ekipler olay yerinde beklenirken, sırt çantasının sahibi
oldukları öğrenilen biri bayan iki
turist çantanın kendilerine ait
olduğunu belirtti. Turistlerden
yol kenarına
landı. Otobüsü en Turan’ı
ız
ts
ha
r
bekley
r halinde ki bi
çekerek yardım kadın fark etti.
adıköy’de seyi nü ölüm yolda
r
bi
n
sü
yoldan geçe
otobüs sürücü nalaşan
polis ekiplerine
ve
ık
ğl
sa
fe
n
en
de
em
ni
H
A
.
yakaladı
süre
yerinde uzun
haber verildi.
sürücüye, olay ajı yapıldı.
as
m
kalp
n sağlık ekipsüre sonra gele laşılan
r
bi
a
ıs
K
geçirdiği an
elere rağmen,
lp
leri kalp krizi
Tüm müdahal ybetti. Olay,
a uzun süre ka mün’
ka
m
Nurettin Tura
tü
şahıs hayatını öztepe
n,
ra
Tu
ncak
uG
masajı yaptı. A en kurtarılamadı.
D-100 Karayol Ankara isğm
i
ra
ki
re
ev
le
dahale
Köprüsü M
arında meyatan polis,
tikameti yakınl
inceleme başl
ili
ilg
i.
a
ld
yl
la
ge
O
dana
bulan kadının
ı baygın halde
n’
ra
Tu
üzere polis
bir süre önce
ifadesini almak ü. Yol kenarında
İddialara göre P 03 plakalı
rd
SG
merkezine götü kılan otobüs, daha
satın aldığı 34 öy’den Malra
bı
ık
de
ad
lin
park ha
CİHAN
otobüsüyle K
çekildi.
linde olan
ha
ka
r
ar
yi
op
se
ot
ne
a
nr
so
tepe yönü
ra
n, (53) aniden
Nurettin Tura
Ölüm sürücüyü
K
yolda yakaladı
30 yıldır yorgancılık yapıyor
l emeği göz nuru yorgancılık
E
sanatı unutulan meslekler
arasında. Yozgat'ta küçük yaşta
Dünyada kanserde görülen
artış sebebinin yaşlı nüfustaki yükseliş, tütün kullanımı ve obezite salgını
olduğu ifade ediliyor.
2012 yılında dünya genelinde
ilaç tedavilerine ayrılan
bütçe yaklaşık 972 milyar
dolar iken, kanser ilaçları
62,2 milyar dolar ile birinci
sırada yer aldı.
Semt pazarında en fazla
ilgiyi turşuluk ürünler görüyor
Yozgat’ta sonbaharın gelmesiyle birlikte
pazarlarda en
fazla ilgiyi
turşuluk ürünler görüyor.
Vatandaşlar
kış mevsiminde
sofraların olmazsa olmazlarından olan
turşu kurmak
için semt
pazarında
satılan
malzemeleri
alarak evinin
yolunun tutuyor.
larda daha da artabileceğini
dile getirdiler.
çırak olarak başladığı işinde yaklaşık 35 yıldır eşiyle birlikte yorgancılık mesleğini sürdüren Hanifi
ve Sepil Özenç çifti yıllara meydan
okuyor.
lirten Hanifi Özenç, elde yapılan
yorganların daha sağlıklı ve daha
değerli olduğunu kaydetti. Özenç,
"Vatandaşlarımız hazır yorgan tercih ettiği için bizim işlerimiz düştü.
Her geçen yılda işlerimiz biraz daha
düşüyor. Önümüz kış bizim işlerimiz
tamamen düşer.
şilte yorganları 35 liraya yapıyoruz.
İpek yorganların ise motifine göre
fiyatı değişiyor. İpek yorganlar motifine göre 100 liradan başlayıp 300
lira 400 liraya kadar çıkabiliyor."
dedi. Yorgancılık mesleğinin bir
sanat olduğunu belirten Özenç,
şöyle devam etti:
Serpil Özenç ise "Eşimle birlikte yaklaşık 30 yıldır yorgancılık işi yapıyoruz. Sabah birlikte işe geliyor
akşam geç saatlere kadar yorganlara
motif işliyoruz. Bu mesleğimiz
sayesinde 3 çocuğumuzu yetiştirip
evlendirdik. Eskiden işlerimiz çok
iyiydi.
Hanifi Özenç (54), yaklaşık 35 yıldır
yorgancılık yaptığını ve işlerinin
eski kazancının kalmadığını belirterek yanlarından çalıştıracak
çırak bulamadıklarını söyledi. Hazır
yorganların çıkmasıyla işlerinin
geçmiş yıllara göre düştüğünü be-
Çünkü kışın evlenecek çiftler pek olmadığı için düğün de olmuyor. Bu
da kışın işlerin düşmesine sebep
oluyor. İşlerimiz yazın düğünler
başladığı için daha iyi oluyor. İşleri
çoğunlukla müşteri kendisi getiriyor
biz yapıyoruz. Gündelik kullanılan
"Yorgancılık ap ayrı bir sanattır. Yorganlara motifi bir tablo gibi işliyoruz, adeta iğne ile kuyu kazıyoruz.
Motifleri müşteri katalogdan
beğeniyor biz yorgana işliyoruz. Yorganın yanı sıra koltuk kılıfı, pike
nevresim dikimi işi de yapıyoruz.”
Fakat hazır yorganlar çıkınca ciddi
oranda düşme oldu. Evimizi dahi
zor geçindiriyoruz. Çırak bulamıyoruz. Bu yüzden bu meslekte pek
tercih edilmediği için unutulmaya
yüz tutan meslekler arasına girdi."
CİHAN
birinin şeridi geçerek çantasını
anıtın önünden aldığı görüldü.
Çevredeki görgü tanıkları da çantayı unutan kişilerin bu turistler
olduğunu söyledi.
TERCÜME KRİZİ YAŞANDI
Çantanın turistlere ait olduğunun
belirlenmesiyle birlikte polislerle
turistler arasında ilginç diyaloglar
da yaşandı.
Türkçe bilmeyen turistlere sivil
polislerden biri çantayı göstererek,
“Bu problem, problem! Bomba
bum!” şeklinde tepki gösterdi. Turistler de polislere pasaportlarının
otelde olduğunu anlatmaya çalıştı.
Turistler çantayı alıp olay yerinden
uzaklaştı. Güvenlik şeridinin
kaldırılmasıyla birlikte anıtın
önünde hayat normale döndü.
TEM’de kaza: 6 yaralı
835 plakalı araç, başka bir otomobilin sıkıştırması sonucu
bariyere çarptı. Takla atan araç,
50 metre sürüklendi, içindeki 6
kişi yaralandı. Çevredekilerin
haber vermesi üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri gönderildi.
ayrambaşa'da TEM OtoyB
olu'nda ilerleyen araç,
bariyere çarptıktan sonra takla
attı. Hurdaya dönen araçta bulunan 6 kişi yaralandı. Olay,
Ankara istikametinde meydana
geldi. Sürücüsünün kimliği
henüz belirlenemeyen 34 ER
Kaza sebebiyle TEM otoyolunda
trafik kuyruğu oluştu. Yaralılar
sağlık ekiplerinin olay
yerindeki müdahalesinin ardından Vakıf Gureba Hastanesi'ne
kaldırıldı. Hurdaya dönen araç,
olay yerine çağrılan çekici
tarafından kaldırıldı.
CİHAN
18 EKİM 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
11
Açık öğretim kaydında ÖSYM'den 2014-TUS ve 2014-DUS
tercihlerine ilişkin duyuru
son gün kuyruğu oluştu
Bursa’da açık öğretim fakültesi kayıtlarını son günlere bırakan
öğrenciler, irtibat bürosu önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
S
aatlerce kuyrukta bekleyen
öğrenciler kayıtların internet
üzerinden yapılmaması ile büro ve
personel azlığından şikayet etti.
Anadolu Üniversitesi Açık öğretim
Fakültesi, yeni kayıt, ikinci üniversite kayıtları, ek yerleştirme ve
dikey geçiş kayıtları geçen 29
Eylül'de başladı.
Yaklaşık üç haftalık normal kayıt
süresinin son gününe kadar
bekleyen öğrenciler, irtibat bürolarının önünde uzun kuyruklar
oluşturdu.
Bursa Osmangazi ilçesinde bulunan Anadolu Üniversitesi Açık
öğretim Fakültesi Osmangazi
Şubesi önünde uzun kuyruklar
oluşturan kayıt yaptıranlardan
yorulanlar ise bina diplerine oturarak sıranın kendisine gelmesini
bekledi.
Bazı öğrenciler de uzun kuyruklarda beklemek yerine işlerini yapabilmek için ayrılırken,
akrabalarını kendisi için sıraya
soktu.
Kayıtların bugün sona erdiği belirtilirken, Perşembe ve Cuma günleri ise sadece mazeretleri olan
öğrencilerin kayıt yaptırabilecekleri belirtildi.
KAYITLAR İNTERNETTEN
YAPILSIN
Kayıtların tamamen internet üzerinden yapılmasını isteyen Hasan
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
SYM Başkanlığı, 2014
Tıpta Uzmanlık Eğitimi
Ö
Giriş Sınavı (2014-TUS) ve
Kocabaş, “Saat 14.00’dan beri sıra
bekliyorum. Bu böyle insanlara
işkence.
Bu internetten kayıt yapıp da daha
sonra bu kayıtların resmiyete
dökülmesi lazım. Zor, herkes son
güne mi bırakıyor artık anlamıyorum.” dedi.
Sosyoloji bölümüne kayıt yaptırmak isteyen Elif Rıfat ise uzun
süre sıra beklediklerini vurgulayıp, “Yani 3 saattir sıra bekliyorum. Bu kadar yoğun olduğunu
bilmiyordum, geldim bekliyorum.” şeklinde konuştu.
Akrabasının yerine sırada
bekleyen Mert Berber de, “Açık
öğretim fakültesi için kayıt yaptıracağım. Bir akrabamın yerine
bekliyorum. İşi vardı, bir yere
kadar gitti, bir buçuk, iki saattir
bekliyorum.” dedi.
Maliye bölümüne kayıt yaptıracak
olan Samet Aras da şunları
söyledi: “Saat 13.30’dan beri bekliyorum. Son gün olduğu için bu
kadar yoğun.
Türk milleti son güne bırakmaya
alışmışız ya her işimizi, ondan
dolayı da bu kadar yoğun. Ayrıca
bu kadar öğrenciye üç vezne
hizmet veriyor, sistem yanlış.” şeklinde konuştu.
Sevgi Sona ise saatlerce sırada
beklediğini vurgularken, “Saat
13.00’dan beri bekliyorum.
Saatlerdir ayakta bekliyoruz. Binanın arkasındaydı kuyruk, bu
saatte buraya ancak geldik.” şeklinde yakındı.
CİHAN
2014 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı
(2014-DUS) sonbahar
dönemi tercihlerinin alınması hakkında duyuru
yaptı.
2014-TUS Sonbahar Dönemi
tercih işlemlerinin, 15-20
Ekim 2014 tarihleri arasında
merkezin
https://ais.osym.gov.tr internet adresinden yapılacağına
dikkat çeken ÖSYM, adayların tercihlerini, TC Kimlik
Numaraları ve şifrelerini
kullanarak bireysel olarak
internet aracılığıyla yapacaklarırını, yerleştirme
sonuçlarının ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlanacağı, adaylara
yerleştirme sonuç belgesi
gönderilmeyeceği bilgisini
verdi. Tercihlerle ilgili genel
bilgiler ile ilgili tablo ve
koşullara ise ÖSYM’nin ilgili
duyurusunun yer aldığı internet bağlantı linkinden
ulaşılabileceğini hatırlatıldı.
net adresinden yapılacağı,
adaylar tercihlerini, TC Kimlik Numaraları ve şifrelerini
kullanarak bireysel olarak
internet aracılığıyla yapacakları kaydedildi.
Bu bilgileri dikkatle inceleyip tercihlerini yapmaları
gerektiğine işaret edilerek,
tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adayların tercih
süresi içinde tercihlerini
değiştirebilecekleri ifade
edildi.
Yerleştirme sonuçlarının
ÖSYM’nin internet sayfasında yayımlanacağı adaylara yerleştirme sonuç
belgesi gönderilmeyeceğine
vurgu yapan ÖSYM Başkanlığı, “Tercihlerle ilgili genel
bilgiler ile ilgili tablo ve
koşullara aşağıdaki bağlantılardan erişilebilecektir.
2014 DİŞ HEKİMLİĞİNDE UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ
SINAVI
Aynı şekilde 2014 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi
Giriş Sınavı (2014-DUS) Sonbahar Dönemi tercih işlemlerinin 15-20 Ekim 2014
tarihleri arasında ÖSYM'nin
https://ais.osym.gov.tr inter-
Adayların bu bilgileri dikkatle inceleyip tercihlerini yapmaları gerekmektedir.
Tercihlerinde değişiklik yapmak isteyen adaylar tercih
süresi içinde tercihlerini
değiştirebileceklerdir.”
hatırlatmasında bulundu.
CİHAN
ESOL sınavının Kars'ta yapılması için çalışma başlatıldı
ars Özel Sultan Alparslan
K
Koleji, İngilizce Olimpiyatları olarak bilinen Cambridge
(ESOL) sınavlarının bir ayağının
da Kars’ta gerçekleştirilmesi
için çalışma başlattı. Kolej
Müdürü Fatih Akaslan konuya
ilişkin yaptığı açıklamada, tün
dünyada İngilizce Olimpiyatları
olarak bilinen Cambridge sertifika sınavlarının 130 ülkede
yapılmakta olduğunu,
toplamda 3 milyon öğrencinin
bu sınavlara girdiğini ve bu sınavlarda öğrencilerin İngilizce
seviyelerinin Cambridge
Üniversitesi tarafından
ölçüldüğünü söyledi. Akaslan,
bu yılın sonuna kadar en az 250
öğrenciyi bu sınavlara sokmayı
hedeflediklerini belirterek, "Bizler bu sınavın bir ayağının da
Kars’ta olması için çalışma
başlattık." dedi. Öte yandan
ESOL sınavlarının sonuçları
okul konferans salonunda
öğrencilerin katılımıyla açıklandı. Sınava giren 71 öğrenciye
Londra'daki Cambridge Üniversitesi'nden gönderilen sertifikaları velileri tarafından
verildi. Kolej İngilizce Zümre
Başkanı Emel Çağlayan, "Tüm
dünyada geleneksel şölene
dönüşen bu sınava bizler
öğrencilerimizi hazırlayarak,
İngilizce seviyelerini Cambridge
Üniversitesi'ne test ettirmiş
olduk." dedi. Flyers sınavında 7.
sınıf öğrencilerinden Ali Murat
Alemdar, Zümra Buse Uyur ve
6. sınıf öğrencilerinden Semih
Akyüz, Movers sınavında Emel
Zehra Çakar, Starters sınavında
ise Ceyda Keleş, Kars'tan sınava
giren öğrenciler arasında 1.'liği
elde ettiler.
CİHAN
12
18 EKİM 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Fazla kilolar, uyku apnesi
ve horlamayı arttırıyor
Dünyanın en masum ilacına bakın hele!
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
olesterol hapları (statinler) yakın
K
zamanlara kadar hiçbir önemli yan
etkisi olmayan, “dünyanın en mâsum
ilacı” diye sunuldu ama bunun bir
“kandırmaca” olduğunu artık çok iyi
biliyoruz.
Statinlerin diyabetten hafıza kaybına,
böbrek yetersizliğinden kas hasarına,
karaciğer bozukluğundan katarakta,
iktidarsızlıktan kas yorgunluğuna
kadar “onlarca aksi tesiri var”.
Kolesterol hapı alanlarda diyabet
riskindeki artış önce saklanmaya sonra
küçümsenmeye çalışıldı ama sonunda
FDA bile prospektüslere “diyabet yapabilir” uyarısı yazdırmak zorunda kaldı.
Statin alanlarda tip 2 diyabet
riskindeki artış, statinlerin pleiotropik
etkileriyle ve bu kişilerin nasıl olsa ilaç
alıyoruz diye beslenmelerine itina etmemeleriyle izah edilmeye çalışıldıysa
da durumun hiç de öyle olmadığı artık
gün gibi ortada.
Lancet’ de yayınlanan yeni bir
araştırma, kolesterol haplarının diyabet riskini 4 senelik bir dönemde kontrol grubuna göre “yüzde 12 arttığını”
gösteriyor (1).
Araştırmaya göre, diyabetin sebebi
statinlerin HMG-CoA redüktaz enzimini bloke etmeleri. Bu da, statinlerin
diyabete yol açmasının doğrudan
doğruya “statinlerin etki mekanizmasına bağlı olduğunu” ortaya
koyuyor. Dolayısıyla, statinlerin diyabete yol açmaları öyle “enderi nadirattan” bir şey değil, adeta “Allah’ ın
emri!”
Genetik varyasyonlar belirleyici
Araştırma, 223 bin 463 kişinin ve
statinlerin kalp hastalıkları ve felçlere
etkisinin araştırıldığı klinik araştırmalara katılan 129 bin 170 kişinin
genetik bilgilerinin değerlendirilmesiyle gerçekleştirildi.
20 randomize kontrollü araştırmanın
meta-analizi, statinlerin tip 2 diyabet
riskini 4 senelik bir dönemde kontrol
grubuna göre yüzde 12 ve vücut ağırlığını 240 gram artırdığını ortaya
çıkardı.
Analizlerde, karaciğer enzimini kodlayan gendeki sık görülen varyasyonların düşük kolesterol değerleriyle
ilişkili olduğu ve bu genetik varyasyonların daha kilolu olmaya sebep
olduğu ve tip 2 diyabet riskini artırdığı
belirlendi. Buna göre, statinlerin diyabete yol açması HMG-CoA redüktazı
inhibe etmesiyle mümkün oluyor.
Kolesterol haplarına devam!
Araştırmanın uzmanlarından Prof.
Naveed Sattar şunları söylüyor (2):
“Daha önceki analizlerde statin tedavisinin faydalarının yeni başlayan
tip 2 diyabet riskinden daha fazla
olduğunu gösteriyor.
Bununla beraber, statin uygun görülen
hastalar fiziksel aktivitenin artırılması,
daha sağlıklı beslenme ve sigarayı
bırakma gibi hayat tarzı değişikliklerinden de fayda görürler.
Bu çalışmada tespit edilen kilo ve diyabet risklerindeki hafif artış, daha
sağlıklı beslenme ve hayat tarzı benimsenmesiyle azaltılabilir. Hastalarla bu
mevzular konuşulurken, hayat tarzı
değişikliklerinin güçlendirilmesi,
statin tedavisinin kalp krizi ve felçleri
önlemedeki faydalarını daha fazla
artıracaktır”.
Kolesterol hapları kaş yaparken göz
çıkarıyor
Kardiyoloji meftunlarının yere göğe
sığdıramadıkları statinlerin “kaş yapayım derken göz çıkardığını” görüyorsunuz.
Şu ironiye bakın: Kalp krizi ve felçleri
önlemek için verilen statinler bu
hastalıkların riskini artıran diyabete
yol açıyor! Üstelik de bu risk tamamen
ilacın etki mekanizmasından kaynaklanıyor.
Bu vesileyle yakın bir zamanda, diyabetlilerde yüksek olan kalp-damar
hastalıkları riskinin kolesterol seviyeleri ile ilgili olmadığının gösterildiğini de hatırlatmak isterim (3).
Önce, zarar verme!
Tıbbın temel prensiplerinin başında
“Primum non necere” yani “Önce,
zarar verme” gelir. İlaçlar, sağlıklı bir
insanın vücudunda hiçbir işi olmayan,
yan etkilere yol açan kimyasal maddelerdir ve ancak hayat tarzı değişikliklerinin işe yaramadığı durumlarda ve
faydaları risklerinden kesin olarak
daha fazla ise kullanılmalıdır.
Kalp-damar hastalıklarının önlenmesinde de sağlıklı beslenme, düzenli
hareket, sigara-alkol ve stresten uzak
durma, düzenli uyku gibi her hastalığa
karşı koruyucu olan hayat tarzı çok
önemlidir.
Sadece, her gün “bir elma” yeme veya
“köpek sahibi olmanın” bile kalp krizlerine karşı koruyuculuğunun “onlarca
yan etkisi olan” kolesterol ilaçlarından
fazla olduğu biliniyor (4, 5).
urgut Özal Üniversitesi Tıp
T
Fakültesi Hastanesi Kulak
Burun Boğaz Bölümü
uyku apnesinin tedavi
edilmemesi durumunda
hayatın her alanında
olumsuzluklara yol açtığını
bildirdi.
uzmanlarından Doç.Dr. Şerife
Uğur, bu çağın en sık
rastlanan hastalıklarından
biri olan uyku apnesinin
tedavi edilmemesi
durumunda hayatın her
alanında olumsuzluklara
neden olabileceğini söyledi.
Uyku apnesi hastalarında,
kandaki oksijen miktarının
azalmasına ve uykusuzluğa
bağlı olarak dikkat kaybı,
gündüz işte ve otomobilde
uyuklama ihtiyacı, sabah baş
ağrıları, cinsel problemler,
tansiyon yüksekliği, kalp
hastalıkları, beyinde inme,
kilo alımı ve benzeri birçok
sorunun gözlendiğini
vurgulandı.
Uyku apnesi yalnızca uykuda
değil, günlük hayatta da
yaşamı tehdit ettiğini belirten
Doç. Şerife Uğur, "Kilo
fazlalığı olanlarda uyku
apnesini rahatsızlığı
görülebiliyor ve kilolar
horlamayı arttırıyor. Obez
bireyler daha çok horlamakta.
Uykunuzla ilgili en ufak bir
şüpheniz varsa mutlaka
hekime müracaat edin." diye
konuştu. Uzmanlar, bu çağın
en sık rastlanan
hastalıklarından biri olan
Turgut Özal Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi Kulak
Burun Boğaz Bölümü
uzmanlarından Doç. Dr.
Şerife Uğur, uyku sorunu ve
horlama gibi şikayetiyle gelen
kişileri uyku merkezinde
tedavi ettiklerini söyledi.
Harvard’ dan Prof. Gökhan Hotamışlıgil “Kalp ya da şeker gibi kronik
hastalıkları olanların düzenli ilaç kullandıklarını ve antibiyotik gibi kısa
süreli bir ilaç kullanımı olmadığı için
de kimi zaman 10 yıl ya da 20 yıl sonra
sentetik ilaçların yan etkileriyle karşı
karşıya kaldıklarını” hatırlatıyor (7) ve
ekliyor:
Gelelim neticeye
Hastalıklardan ilaçlarla değil “sağlıklı
hayat tarzı” ile korunulabilir; kalp
krizi, felçler ve diğer damar tıkanıklıkları da buna dâhildir.
Bu hastalıkların sebebi “statin eksikliği” değil, yanlış beslenme, hareketsizlik ve sigaradır.Hayat tarzı
yanlışlarından kaynaklanan zararları
statinlerle gidermeye çalışmak abesle
iştigaldir, aklı başında insanların işi
olamaz. Hastalıklardan ilaçla korunulabileceği endüstrinin ve
adamlarının yalanıdır, aklı olan kanmaz.
zmanlar, 'hiperhidrozis'
U
olarak tanımlanan aşırı
terlemenin, soğuk havalarda
da kat kat giyilen kıyafetler
nedeni ile hastalara zor anlar
yaşatabileceğini belirtti.
Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Doç.
Dr. Ahu Birol, aşırı terleme ile
ilgili bilgiler verdi.
Terlemenin, vücudun ısısını
belli bir dengede tutmak için
gerekli olan fizyolojik bir
durum olduğunu söyleyen
Birol, “Kimi zaman aşırı sıcaktan ya da yorucu fiziksel
aktivitelerden sonra, kimi
zaman da hastalık, heyecan,
korku ya da aşırı stresli durumlarda vücut terler. Az ya
da hiç terlememek, vücut
sağlığı için iyi olmadığı gibi
aşırı terleme (hiperhidrozis)
de iyi değildir.
Özellikle koltuk altı bölgesinde gerçekleşen terleme,
aşırı olursa kişinin sosyal ve
özel yaşamını olumsuz yönde
etkilemekte. Kişide psikolojik
sorunlara yol açıp, özgüven
eksikliğine de neden olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
SOLUNUM DURMASINA
DİKKAT
Uyku laboratuvarının teşhiste
yol gösterici bir test olduğunu
ifade eden Uğur, "Test
Uyku apnesi hastası kişilerin
trafik kazasına neden olma
riski hayli yüksek. Çünkü ya
dikkatleri dağınık oluyor ya
da direksiyon başında
uyuyorlar." diye konuştu.
KBB Uzmanı Doç. Dr. Şerife
Uğur, kilo fazlalığının uyku
apnesini ve horlamayı
arttırdığını, obez bireylerin
daha çok horladığını da
söyledi.
Fazla kilosu olan hastalara
sağlıklı kilo vermeyi
önerdiklerinin belirten Uğur,
"Kilo oranı arttıkça bireylerin
uykuda horlama ya da
solunumlarının durması
sorunu da artıyor. Kilo
bireylerin rahat nefes
almasının önünde engeldir."
ifadelerini kullandı. CİHAN
Aşırı ve sürekli terle
me,
kişiyi toplumdan so
yutlayarak psikolojik soru
yaşamasına neden o nlar
labiliyor.
Tiroit bezlerinin aşırı
çalışması, böbrek üstü
bezlerinden kaynaklandığına vurgu
yapan Ahu Birol, “Bazı
hastalıklar, şişmanlık,
menopoz, ağır psikiyatrik
hastalıklar ve bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan
ilaçlar aşırı terlemeye yol açabilmektedir.
Kimi durumlarda ise altta
yatan herhangi bir hastalık
bulunmaz.
Terleme, stres ve utanma gibi
durumlarda da ortaya çıkabilir.
Bu durumlarda aşırı terleme
genellikle koltuk altı, avuç içi
ve ayak tabanında görülmektedir.” diye konuştu.
'TERLEME MANTAR OLUŞUMUNA YOL AÇIYOR'
'STRES AŞIRI TERLEMEYİ
TETİKLİYOR'
esnasında hastaların uykusu
kayıt altına alınıyor. Bu
testler sonucunda en sık
apsiktik uyku apnesi yani
uykuda solunum durması
sendromunu görüyoruz.
Solunum durma sayısının
fazlalığı hayli tehlikeli bir
durum. Uyku esnasında nefes
durması ani ölümlere,
hipertansiyon gibi
hastalıklara neden olabilir.
Doç. Dr. Uğur, "Uyku apnesi
nedeniyle trafik kazası
geçiren sayısı bir hayli fazla.
Bize bu şikayetle başvuran
kişileri 1 gece otel odası
rahatlığındaki laboratuvarda
yatırıyoruz. Tabi hastanın
başına, karın ve bacaklarına
bazı kablolar yerleştiriyoruz.
Uyku sırasında nefes durması
olup olmadığına ve uyku
evrelerine bakıyoruz."
şeklinde konuştu.
Aşırı terleme psikolojiyi bozuyor!
Yeni bir araştırma da, sağlıklı hayat
tarzı benimsendiğinde her 5 kalp
krizinden dördünün önlenebileceğini
ortaya koyuyor (6).
“Önce hasta olunur sonra hastalık tedavi edilir zihniyeti var. Halk Sağlığı
okulumuz yok. Kamu sağlığı kuruluşu
yok. Bunlara doğru kayış olmalı” (8).
Özellikle trafikte
uyuma şikayetiyle
kendilerine müracaat
edildiğini söyleyen
Uğur, uyku merkezine
yatırdıkları hastaların
uyku durumlarını bir
gece boyunca
gözlemlediklerini
aktardı. Hastaların uzman
tarafından kameralarla
izlendiğini vurgulayan Uğur,
elde edilen testlere göre
rahatsızlığı teşhis ettiklerini
dile getirdi.
Aşırı terlemenin bazı sağlık
problemlerine sebep
olduğunu ifaden eden Birol,
“Ayaklardaki aşırı terleme,
kötü koku nedeniyle çevreye
rahatsızlık verdiği gibi ayak
ve tırnaklarda mantar
gelişimine de zemin hazırlamaktadır.
Eldeki terlemeler, kişilerin
başkalarıyla el sıkışırken en
büyük kabusu olmaktadır.
Hatta bazı durumlarda el terlemesi o kadar fazladır ki alet
kullanımını (yazı yazarken
kalemi tutmak, araba kullanırken direksiyonu tutmak
vs.) bile engelleyebilmektedir.
Koltuk altı bölgesindeki aşırı
terleme, çoğunlukla 'kötü
koku' ve görüntü kirliliği
şikayetleriyle gözlemlenmektedir.” dedi.
CİHAN
Libya'dan esen rüzgarlar sıcaklıkları yükseltti. Perşembe batı kesimlerde ılık ama puslu
ve bulutlu geçecek. Çöl tozlarında da artış var. Ülkenin güney ve doğu kesimlerindeki kuvvetli yağışlar da sürüyor. Cumadan itibaren ise yurdun daha geniş bölümünde yağış var.
Beş büyük kent merkezinin hava koşullarına gelince: İstanbul'da sıcaklık daha da artarak perşembe 23 dereceye çıkıyor
ama hava genellikle bulutlu, akşam saatlerinden itibaren hafif yağmur başlayacak. Bu yağmur cuma günü ve hafta sonu da
devam edecek. Ankara'da gökyüzü güneşli olsa da yer yer yoğun pus var, sıcaklık 22 derece. İzmir bulutlanıyor ama ılık, 27
derece. Bursa sisli, 26 derece. Adana'da kuvvetli sağanaklar en az 3-4 gün daha devam edecek. Marmara'da lodosla Perşembe
sıcaklıklar 25-26 dereceye çıkıyor, hava ılık ama kapalı. Akşam saatlerinden itibaren Trakya, Kocaeli ve Sakarya boyunca yağmur başlayacak. Yağmur cuma günü ve hafta sonu da devam edecek, pazar hava soğuyor İç Anadolu'da yağış sivas-kayseriniğde arasına çekiliyor. Bölgenin geri kalanı güneşli ama yer yer yoğun sis ve pus oluşabilir.
Konya 22, Eskişehir 23 dereceye çıkıyor. Ama cuma günü yağışla sıcaklık tekrar düşecek Ege'nin tamamı da perşembe lodosla ılık ama bulutlu, çöl tozları da artıyor. Kıyılarda sıcaklık 26-27 dereceye çıkacak. İç kesimlerde sis ve pus etkili. Akdeniz'in doğusu ve güneydoğuda 6 gündür kuvvetli yağan yağmurlar devam ediyor. Su baskını ve taşkın riskine karşı tedbirli
olunmalı. Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Şanlıurfa ve Diyarbakır boyunca yağmur kuvvetli. Kuzey Kıbrıs'ta da şiddetli yağmur sürüyor. Doğu Anadolu'da ise yağmurlar Malatya, Elazığ arasında ve Van-Hakkari dolaylarında kuvvetli. Sıcaklık Erzurum'da 16, Malatya'da 17 dereceye iniyor Karadeniz'in doğusu yağmurlu, batı ve Orta Karadeniz'de hava güneşli ama yer yer
yoğun sis ve pus da etkili olacak. Cuma günü batı Karadeniz'e kuvvetli yağmur geliyor.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
18 Ekim Cumartesi
18
Rüzgar
14
12
Bugün
18 Ekim Cumartesi
Nem
%63
17
Rüzgar
13
6
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
18 Ekim Cumartesi
Nem
% 76
26
Rüzgar
22
15
Bugün
18 Ekim Cumartesi
Nem
% 96
29
Rüzgar
20
17
Nem
% 72
18 EKİM 2014
Kültür-Sanat
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
Başkentten opera ve baleye yeni atılımlar
nkara Devlet Opera ve Balesi (ADOB)
A
Müdürü ve Sanat Yönetmeni Mustafa
Erdoğan, yeni sezonda yeni sanat projeleri
ürettiklerini belirterek, "Türkiye'nin son 10
yılda dünyada ses getiren büyük yatırımları var ama nasıl ki Türkiye, dünyanın en
büyük havaalanını yapmak gibi bir onuru
taşıma peşindeyse aynı şekilde dünyanın
en büyük opera binasını yapmayı
düşündüğü an Avrupa'da sansasyon yaratacaktır" dedi. AA muhabirine yeni sanat
sezonuna ilişkin açıklamalarda bulunan
Erdoğan, yıl boyunca sanatseverleri yerli
ve yabancı çok sayıda eserle buluşturacaklarını söyledi.
Repertuvar çalışmalarına geçen yıl başlandığını, bu nedenle seçilen eserlerde çok
fazla değişikliğe gitmediklerini anlatan Erdoğan, "2014-2015 sanat sezonunda
başkentte izleyicimiz Carmen, Tosca, Attila, Rigoletto, Saraydan Kız Kaçırma, Don
Giovanni operalarını; Arşın Mal Alan ile
Yarasa operetlerini; Kont Dracula, Harem,
Akdeniz Esintisi ve Coppelia balelerini; Bir
Tenor Aranıyor ve Kanlı Nigar
müzikallerini; Seslerle Anadolu müzikli
oyununu; Sanatın İfadesi, Bir Yaz Gecesi
Rüyası, Arda Boyları modern dans gösterilerini ve Masal Şatosu adlı müzikli oyunu
görebilecek. Minik seyirciler için de Çocuk
Dünyası ve Nasreddin Hoca sahnelenmeye
devam edecek" diye konuştu.
Kapalı gişe eserler sürecek
Erdoğan, geçen yılın ikinci yarısında seyirciyle buluşan ve büyük beğeni kazanan
"Attila" ve "Kont Dracula" gibi eserleri
prömiyerlerinden sonra kısa bir süre sah-
neleyebildiklerini, bu nedenle görmek
isteyen çok fazla seyircinin izleyemediğini
vurguladı. Özellikle Kont Dracula'ya ilginin yoğun olduğunu belirten Mustafa Erdoğan, daha fazla sanatseverin
izleyebilmesi için bilet alımlarına 6 kişilik
sınır getirdiklerini kaydetti. Salonun
koltuk sayısının yetersiz olması dolayısıyla
seyircilerin bilet bulamamaktan yakındıklarını bildiren Erdoğan, eserle ilgili
"Müzikleri, dekoru, kostümleri, koreografisi bütün çalışmalarıyla dört dörtlük
bir bütünlük ortaya çıktı ve bizim de yüz
akı eserlerimizden biri. Sahnelerde senelerce oynansa ilgi görecektir" ifadesini kullandı.
"Kanlı Nigar" geliyor
Bunların yanı sıra Cem İdiz'in bestelerini
yaptığı "Kanlı Nigar" operetinin de
seyircinin karşısına çıkacağını dile getiren
Erdoğan, "Çok eğlenceli ve keyifli olacak.
Seyircinin de çok ilgisini çekecek diye tahmin ediyorum çünkü uzun yıllardır bu eser
Ankara'da yoktu. İlk kez operet haline getiriliyor. Biz de merak ediyoruz nasıl olacak" dedi. Erdoğan, Shakespeare'in
dünyaca ünlü eseri "Hamlet"in de bu kez
bale olarak sanatseverlerin beğenisine
sunulacağını dile getirdi.
45 yaş üstü sanatçılar "Dostlar Beni Hatırlasın" diyecek
Mustafa Erdoğan, ADOB bünyesinde 45
yaş üstü sanatçılardan oluşan Birim Dans
Tiyatrosunun da (BDT) Aşık Veysel'in
"Dostlar Beni Hatırlasın" türküsünden
yola çıkarak bir eser hazırladıklarını
söyledi. BDT'nin büyük bir boşluğu
doldurduğunu ifade eden Erdoğan, şunları
kaydetti: "Profesyonel ve klasik anlamda
bale, meslek olarak geç yaşlara kadar
yapılamıyor. Bale, dünyanın en zor ve
vücudu yıpratan mesleği. Emin olun balerin ve baletlerimizin yüzde 80'i sakat. Dizlerinde, kaslarında, ayak kemiklerinde,
kolda, omurda özellikle kalça kemiklerinde ciddi hasarlar ortaya çıkıyor.
Bu arkadaşlarımız da doğal olarak 38
yaşına gelince klasik balenin gerektirdiği
hareketleri yapamayacağı için atıl durumda oluyor. Onların da emeklilik yaşına
gelene kadar devam etmelerini sağlayacak
bir sistem oluşturulması gerekiyordu.
İhsan Bengier'in girişimleriyle bu oluşum
hazırlandı ve böylece balenin getirdiği
kazanımları sahneye dans olarak uygulayacak arkadaşlarımızın yer aldığı ciddi bir
oluşum ortaya çıktı. Gerçekten güzel eserler de ortaya çıkardılar, Çakırcalı Efe, Töre
gibi..."
Dansçılar emekli olana kadar sahneye çıkabilir
Bu sayede sanatçıların emeklilikleri gelene
kadar sahnede kalabildiğine dikkati çeken
Erdoğan, "Bu sistem eğer bütün opera ve
balelerde uygulanabilirse o zaman '65
yaşına kadar balerin ve baletler çalışmadan para alıyorlar' söylemlerini ortadan kaldırabiliriz. O yüzden bu mantığın
diğer opera ve bale müdürlüklerimizde de
yerleşmesi gerektiğini düşünüyorum.
Böylece, 25 yıl daha dans ve tiyatroyu
yürütebilecek, sahne tecrübesi olan ciddi
bir kadro olabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Senfonik konserler başlayacak
Erdoğan, DOB orkestrasıyla senfonik konserler de gerçekleştireceklerini belirterek,
"Bu sezonu bir deneme süreci olarak
görüp tepkiye ve sonuca bakıp gelecek
sene rutine dönüştürmeyi düşünüyoruz"
diye konuştu.
Türkiye, dünyanın en büyük opera salonuna sahip olabilir
Seyirci sayısını arttırmayı amaçladıklarını
vurgulayan Mustafa Erdoğan, bunun için
üniversitelerin salonlarında gösteriler
düzenlemenin yanı sıra ayrıca Ankara'nın
çevre illerinde de düzenli olarak temsil
vereceklerini anlattı. "Daha önce sah-
nelediğimiz ancak repertuvardan
çıkardığımız eserleri çevre illerde göstermeyi, böylece sene sonunda yüzde 25'e
yakın seyirci artışı sağlamayı istiyoruz"
diyen Sanat Yönetmeni Erdoğan, sözlerini
şöyle tamamladı:
"Türkiye'nin son 10 yılda dünyada ses getiren büyük yatırımları var ama nasıl ki
Türkiye, dünyanın en büyük havaalanını
yapmak gibi bir onuru taşıma peşindeyse
aynı şekilde dünyanın en büyük opera binasını yapmayı düşündüğü an Avrupa'da
sansasyon yaratacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızdan bunu bekliyoruz."
AA
MOBİL BUZ PİSTİ KİRALANMASI
KAĞITHANE İLÇESİ GENELİNDE YAĞMUR SUYU KANALI YAPIM İŞİ
GÜNGÖREN BELEDİYESİ KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ
KAĞITHANE BELEDİYESİ FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
MOBİL BUZ PİSTİ KİRALANMASI hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine
göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/132967
1- İdarenin
a) Adresi
: GÜNEŞTEPE MH.N.FAZIL KISAKÜREK CD.185, 34610
GÜNGÖREN/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 212 4333860-212 4335044
c) Elektronik posta adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 4 Aylık Mobil Buz Pisti Kiralanması 1 kalem hizmet alımı.
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan
idari şartnameden ulaşılabilir
b) Yapılacağı yer
: Güngören Köyiçi Aliya İzzetbegovic Parkı
c) Süresi
: İşe başlama tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) gündür
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Güngören Belediye Başkanlığı Güven Mh.Marmara Cd.No:38
Güngören/İstanbul (Encümen Toplantı Salonu)
b) Tarihi ve saati
: 12.11.2014-11.00
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek
odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından,
ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir
belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzelkişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının
bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil
Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla
hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil
memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge,
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin
% 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler
veya teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1. Bu ihalede açık alanlara mobil spor tesisi kurulumu ve işletilmesi birlikte benzer iş olarak kabul edilecektir.
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Güngören Belediyesi
Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Güneştepe Mh.N.Fazıl Kısakürek Cd.No:185 Güngören/İstanbul adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak
indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Güngören Belediye Başkanlığı Güven Mh.Marmara Cd.No:38
Güngören/İstanbul adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da
gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle,
her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam
bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici
teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13- Diğer hususlar:
Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir.
BASIN:65076/www.bik.gov.tr
Kağıthane İlçesi genelinde yağmur suyu kanalı yapım işi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale
usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır.
İhale Kayıt Numarası
: 2014/133451
1- İdarenin
a) Adresi
: SADABAD HİZMET BİNASI MERKEZ MAH.LALEZAR CAD.NO:1, 34406
KAĞITHANE/İSTANBUL
b) Telefon ve faks numarası
: 212 2956828-212 2950113
c) Elektronik posta adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi
: https://ekap.kikgov.tr/EKAP
2- İhale konusu yapım işinin
a) Niteliği, türü ve miktarı
: Yağmur suyu kanalı yapım işi. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan
idari şartnameden ulaşılabilir
b) Yapılacağı yer
: Kağıthane İlçesi genelinde
c) İşe başlama tarihi
: Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır
ç) İşin süresi
: Yer tesliminden itibaren 40 (KIRK) takvim günüdür
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: SADABAD HİZMET BİNASI MERKEZ MAH.LALEZAR CAD.NO:1, 34406
KAĞITHANE/İSTANBUL
b) Tarihi ve saati
: 27.10.2014-11.00
4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi.
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sanatkar odasından veya ilgili meslek
odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin
içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri.
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest
muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak
bu şartın korunduğunu gösteren belge.
4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyim belgeleri:
Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 70 oranından az olmamak üzere ihale
konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.
4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri:
4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
11.06.2011 tarih ve 27961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair
Tebliğ"de yer alan (A) IV.Grup: İçme-Kullanma Suyu ve Kanalizasyon İşleri, benzer iş olarak kabul edilecektir.
4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri:
İnşaat Mühendisi/Mimar/Çevre Mühendisi
5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 300 TRY (Türk Lirası) karşılığı FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ VE EKAP
ÜZERİNDE adresinden satın alınabilir.
7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar FEN İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9- İstekliler tekliflerini, Her bir iş kaleminin miktarı ile bu iş kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam
bedel üzerinden teklif birim fiyat şeklinde verilecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür.
12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13- Diğer hususlar:
İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,2
Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir.
BASIN:64838/www.bik.gov.tr
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDAN İLANEN TEBLİĞ
Vergi veya
Verginin Cezanın Verginin
Cezanın
Mükellefin Adı-Soyadı/Ünvanı
Vergi Kimlik No Adres
Cezanın Dönemi Nevi
Nevi
Miktarı
Miktarı
ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
3790366321
FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL
12/2008-12/2008 K.D.V.
3080
3.910,04
11.730,12
ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
3790366321
FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL
10/2008-12/2008 K.G.V.
3080
714,72
2.144,16
ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
3790366321
FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL
11/2008-11/2008 K.D.V.
3080
2.168,80
6.506,40
ESENLİK İNŞ. ORMAN ÜRÜNLERİ HIRDAVAT METAL SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.
3790366321
FERHATPAŞA MAH. G 11 SOK.57 A ATAŞEHİR/İSTANBUL
01/2008-12/2008 K.V.
3080
714,72
2.144,16
Küçükyalı Vergi Dairei Mükelleflerine ait olup yukarıda adı, soyadı ve ünvanı yazılı mükellefler adına salınan vergi ve cezalar nedeniyle tanzim olunan ihbarnameler bilinen adreslerinde bulunamamaları nedeniyle tebliğ edilemediğinden 213 Sayılı
V.U.K.'nun 103-106 maddelerine istinaden ilgililerin ilan tarihinden başlayarak bir ay içerisinde vergi dairesine bizzat veya bilvekale müracaatta bulunmaları veyahut taahhütlü mektup veya telgrafla açık adreslerini bildirmeleri halinde kendilerine süre ile
kayıtlı resmi tebliğ yapılacağı, bir ayın sonunda müracaatta bulunmayan veya açık adreslerini bildirmeyenler hakkında iş bu ilanın neşrinden itibaren bir ayın sonunda tebliğ yapılmış sayılacağı ilan olunur.
BASIN:64913/www.bik.gov.tr
Sıra No
1
2
3
4
14
18 EKİM 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
yuncu Özge Borak'ın balet kardeşi Selim Borak,
O
geçen cumartesi günü oturduğu evin apartman
boşluğuna düşerek ağır yaralandı Özge Borak, “Du-
ecce.com internet sitesinin bu
G
yıl 14’üncüsünü
rumu çok ciddiydi ama iyiye gidiyor. Yoğun bakımdan
çıktı, bilinci açık, normal odaya alındı” dedi.HABER
MERKEZİ
Sekiz aydır gizlenen aşkı
alatasaray'ın unutulmaz
oyuncularından Hasan
Şaş, 14 Şubat'ta 11 yıllık eşi Sibel Şaş ile boşanmıştı.
Ayrılığın ardından evliliğin bitme nedeni olarak Şaş'ın
Sevcan Orhan ile ilişkisi gösterilmiş, taraflar bu iddiaları
yalanlamıştı.Yakınlarına, boşanmadan bir hafta sonra birlikte olmaya başladıklarını söyleyen ikili, beraberliklerini
sekiz aydır gizli saklı yaşıyordu. Sevgililer, ilk kez önceki
akşam Florya'daki Yüksel Balık'ta görüntülendi. Fotoğraflarının çekilmesi, çifti huzursuz etti.
HABER MERKEZİ
G
‘Beni
saatlerce
bekletemezsiniz’
Ufukta evlilik var
Özge'yi kahreden kaza
düzenlediği ‘Gecce
Mekan Oscar’ları
törenle sahiplerini
buldu.Bomonti’deki
Hilton Otel’de
gerçekleşen törende
yeme, içme ve eğlence hayatına yön
veren popüler
adreslerle işletmecileri ödül aldı.
Sunuculuğunu
Kenan Erçetingöz ve
Özge Ulusoy’un
yaptığı ödül
töreninde aralarında Orhan
Gencebay, Sibel Can
ve Sinan Akçıl’ın da
olduğu sanatçılar
sahneye çıkarak
işletme sahiplerine
ödül verdi. Sinan
Akçıl törende
sevgilisi Ebru Şallı
için “Bizi el ele
göreceğiniz yer
evlilik törenimiz
olsun” dedi.Şallı da
evliliğe yeşil ışık
yaktı: “Belki bir gün
tekrar
evlenebilirim”
dedi.HABER
MERKEZİ
enaryosunu Gülse Birsel’in
kaleme aldığı ‘Yalan Dünya’
S
dizisine geçen sezon katılan Nurseli
İdiz’in, seti birbirine kattığı iddia
edildi.Dizide ‘Nurhayat’ (Gupse
Özay) ve ‘Bünyamin’in (Okan Çabalar) anneleri ‘Nursel Karakaş’
rolüyle kamera karşısına geçen İdiz,
dizinin klip çekimlerinde bekletilince küplere bindi.
‘Yılların sanatçısıyım’
Hafta sonu Hasköy’de bulunan bir
platoda çekimleri gerçekleşen klip
için tüm oyuncu kadrosu eksiksiz
stüdyoda yer aldı. Öğle saatlerinde
başlayacak çekimin hazırlıklarının
uzun sürmesi nedeniyle bir süre bekletilen İdiz, set çalışanlarına ateş
püskürdü. Bağırmaya başlayan İdiz,
çalışanlara “Siz kimsiniz? Ben yılların sanatçısıyım. Beni saatlerce
bekletemezsiniz” diyerek hakaretler
yağdırdığı konuşuluyor.
İdiz’i sakinleştirmeye çalışan rol
arkadaşlarının çabaları da sonuç
vermeyince çekim İdiz olmadan
tamamlandı.HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
07:101'de Bugün
07:25Osmanlı Tokadı
09:00Rüzgar Gülü
09:50Çizgi Sinema "El Dorado Yolu"
11:351'de Bugün
11:506 Mantı
13:001'de Bugün
13:15Savaşta Barışta Türk Ordusu
13:40Hayat Ağacı
16:00Gezelim Görelim
16:45Beni Böyle Sev
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Hayat Ağacı
07:30Batman
09:00Duck Dodgers
10:00Aramızda Kalsın
13:00Oynat Bakalım
15:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
17:15Yabancı Sinema
19:30Yabancı Sinema
21:30Yabancı Sinema
06:00Akasya Durağı
08:00Çok Güzel
Hareketler Bunlar
09:30Magazin D
16:00Ben Bilmem Eşim Bilir
19:00Kanal D Ana
Haber Bülteni
20:00Güllerin Savaşı
05:00Melek
06:10Dila Hanım
07:00Dila Hanım
08:00Akasya Durağı
10:30Dizi
12:00Dizi
15:45Dizi
18:30Star Haber
19:15Star Life
20:00Sil Baştan
22:30Mehmet Ali ile
Adını Sen Koy
07:00Cennet Mahallesi
08:00Ayı Kardeşler
08:30Pepee
09:00Bütün Anneler Melektir
11:00Pis Yedili
13:00Sevdaluk
15:00Ev Kuşu
16:00Seda Sayan Show
19:00Show Ana Haber
20:00Arthur ve Minimoylar
22:30Muhteşem Yüzyıl
02:40Bitmeyen Şarkı
04:10Aşk ve Ceza
06:00Selena
09:10Üç Arkadaş
11:40Kaçak
14:10Diğer Yarım
16:30Bugünün Saraylısı
18:50ATV Ana Haber
20:00Bugünün Saraylısı
23:20Kim Milyoner
Olmak İster?
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
01:00Magic City
01:50Banshee
02:40American Horror Story
03:20Uzak İhtimal
04:50Kanıt
06:00Çirkin Ördek
Yavrusu ile Farecik
06:40Ejder Avcıları
08:00Can Dostum
10:40Women
18:20Çok Gezenti
23:20Homeland
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
09:00Piyasa Ekranı
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:45Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Back at the Barnyard
18:30Kung Fu Panda
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:30Çocuklar Duymasın
07:30Murat Güloğlu İle
Çalar Saat Hafta Sonu
10:00Çocuklar Duymasın
13:00BKM Güldür Güldür
14:15O Hayat Benim
17:00Emanet
19:00FOX Ana Haber
Hafta Sonu
20:15Kiraz Mevsimi
23:30Bir Erkek Bir Kadın
Bir Çocuk
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
18 EKİM 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, EURO 2016'da alınan başarısız sonuçların sorulması üzerine, 'Bana mı sordun' şeklinde cevap
Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bunun için özür diliyorum
verdi.
Demirören, EURO 2016 elemeleriyle
ilgili soruya cevap vermedi
T
ürkiye Futbol Federasyonu Başkanı
Yıldırım Demirören, federasyon yöneticileri, PTT 1.
Lig'de yer alan takımların
kulüp başkanlarıyla Antalya'da bir araya geldi. Titanic Otel'de yapılan
toplantı basına kapalı
olarak gerçekleştirildi. Antalyaspor Başkanı Gültekin
Gencer, TFF yönetim kurulu üyeleri ve 15 PTT 1. Lig
başkanını Antalya Balık
Evi'nde akşam yemeğinde
ağırladı. Yemek öncesi
basına gündeme dair açıklamalar yapan TFF
Başkanı Yıldırım
Demirören, bugünkü
gerçekleştirilen toplantıya
katılan tüm başkanlara
teşekkür ederek konuşmasına başladı.
Türk futbolunun sorununun Süper Lig'den 3.
Lig'e kadar aynı sorunlar
olduğunu dile getiren
Yıldırım Demirören, federasyon olarak sorunları
çözmeye kararlı olduklarını, kulüplerin mali
olarak düzenlemeyi yapmadığı sürece yaptırımların artık farklı olacağını
söyledi. Türk futbolunda
kişilerin geçici ancak kulüplerin kalıcı olduğunu
savunan Yıldırım
Demirören, her kulüp
başkanının camia için
hareket etmek zorunda
olduğunu, oluşturulacak
heyetle kendilerine öneride bulunulmasını istedi.
Futbolun sadece hafta
sonu oynanan bir oyun olmadığını vurgulayan
Demirören, "Futbol bütün
sezon senelerce oynanan
ve oynanacak bir oyun.
Herkesin futbola ben değil
biz diye bakması gerekiyor
Türkiye'de. PTT 1. Lig
başkanları da bu görüşü
paylaştılar. Ortak daha
güzel başarılar yapacağımıza inanıyoruz."
dedi.
cevap verdi. Demirören,
daha sonra da açıklama
yapmayacağını ifade etti.
'BANA MI SORDUN'
'PTT 1. LİG SORUNLARI
MASAYA YATIRILDI'
PTT 1. Lig değerlendirmesinden sonra 'Her
soracağınız soruya cevap
vermem' diyen TFF
Başkanı Yıldırım
Demirören, bugün toplantısı yapılan gündemin arka
planda kalacağını
savundu. Gazetecilerin
Türkiye A Milli Futbol
Takımı'nın EURO 2016 elemelerinde sadece bir beraberlik alması ve kamu
oyu tarafından yapılan
eleştirilere ne cevap vereceksiniz? şeklinde
yöneltilen soruya Başkan
Yıldırım Demirören, "Bana
mı sordun?" şeklinde
Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer, PTT 1. Lig
başkanları olarak daha
önce İstanbul'da 2 toplantı
gerçekleştirdiklerini, bu
toplantıların devamını da
bu kez Antalya'da yaptıklarını açıkladı. Ligin sorunlarını masaya yatırmak için
Antalya'da bir araya
geldiklerini söyleyen Gültekin Gencer, şöyle
konuştu: "Mazeretliler
hariç 15 başkan bir araya
geldik. Verimli geçtiğine
inandığımız güzel bir
toplantı gerçekleştirdik.
Sorunlarımız TFF olarak
bizzat dinlendi. Umut ediyoruz ki en kısa zamanda
federasyon olarak gerekli
çözümlerde bulunur. Kulüplerimizin ortak kararları
doğrultusunda gerekeni
yapacağı konusunda
görüşlerimiz bildirildi."
Gencer, toplantıda Passolig
başta olmak üzere bir çok
konuyu da masaya
yatırdıklarını, ortak bir
basın bildirisini ise
önümüzdeki günlerde
basınla paylaşacaklarını
ifade etti. Antalya'da
gerçekleştirilen toplantıya
PTT 1. Lig'de bulunan 15
takımın başkanlarının yanı
sıra TFF İcra Kurulu Üyesi
Profesyonel Kurul Başkanı
Arif Koşar, Profesyonel
Kurul Başkan Yardımcısı
Mustafa Beyazlı da katıldı.
CİHAN
Cenk Tosun: Milli Takıma
çağrılmayı umuyordum
Beşiktaş'ın
golcü futbolcusu Cenk
Tosun, A
Milli
Takım'da
Burak Yılmaz
ve Mustafa
Pektemek'in
sakatlanmasının
ardından,
"Milli takıma
çağrılmayı
umuyordum.
Daha çok
çalışıp milli
takıma
çağrılmak
için elimden
geleni yapacağım."
ifadelerini
kullandı.
bu maçta
ız şans verirse istiyom
ca
tfu
i
rılı ik
atmak
eşiktaş'ın başa
çok çalışıp gol
n ve
su
To
cü oyuncu 'A
ol
nk
G
.
Ce
di
u
de
bolcus
rum."
'
sı
va
tlıkları neYu
l
sa
ta
ar
i Takım'da ka n
ill
M
Veli Kavlak, 'K
şı kala
za gününe
deniyle kadro dı ustafa Pekmağazaları im a bir
M
'd
ve
ul
az
nb
lm
rak Yı
katıldı. İsta
düzenle- Bu 'in yerine milli takıma
e
nd
zi
ke
er
m
ş
temek
alışveri
'
uyor muydun?
raftarlar
çağrılmayı um
nen etkinliğe ta gösterdi.
.
m
du
or
t umuy
i
sorusuna, "Eve n kararına
oldukça fazla ilg imzalayan
canı
rma
Fakat Fatih ho
Taraftarlara fo
iki
rum. Demek
en
yo
ir
kt
yu
çe
du
ı
af
yg
ğr
to
sa
da
ve fo
n
lışmam lazımnra bası
ki daha fazla ça
oyuncu daha so rularını ceso
mış.
mensuplarının
ı.
vaplad
lışıp milli
de daha çok ça
en
B
yle
Sü
için elimden
per Lig
takıma katılmak ." diye cevap
Cenk Tosun, Sü 'nda bu
m
nu
geleni yapacağı da söman Seba Sezo cakları
ın
ya
ay
na
ıs
oy
ay
M
nu
i.
so
rd
ve
hafta
li
erecek olan Ve
ından 3 puanla
zleşmesi sona ine bu
Sivasspor maç
be
i
is
klerin
Kavlak ise kend soruya,
ayrılmak istedi
oynamak
n
le
da
a'
lti
ar
ne
nk
yö
"A
da
k,
konu
lirtere
.
ak
kalmak istiyac
ol
ta
ş’
lı
Beşikta
en
"B
bizim için fark
in kulüpten
çok iyi.
orum. Şu an iç şme yapTakımın havası da
rü
ın
kimseyle bir gö
Taraftarlarımız h 3 puanla
em daha
m
lla
eş
şa
zl
in
Sö
.
le
iy
ım
eğ
ad
m
dest
bitene kadar
.
ve
uz
or
or
devam ediy
ayrılmak istiy
rde
çe
ah
nerb
lenin en iyisini
Galatasaray - Fe yıpları ola- da elimden ge ağım." şekka
ac
bisinde ise puan ının önemi yapmaya çalış i.
CİHAN
rd
maç
s
ve
p
va
Si
va
,
ce
in
iç
de
ğı
lin
ca
ho
er
tıyor. Eğ
de bizim için ar
B
Ünal Aysal, eleştirilere cevap verdi
bü
ray Kulü
Galatasa Aysal, kenÜnal
Başkanı ında ‘korktu,
k
disi hak erine ‘Ben koiril
t
ş
da
kaçtı’ ele
011 yılın e
2
ım
d
y
a
rks
” diy
lmazdım ekom
o
n
a
k
ş
a
b
Türk Tel ine
i.
d
r
e
v
p
r
ceva
müdürle e
r
o
p
s
a
Arena’d
endirm
iği bilgil şan
d
e
l
n
e
z
u
dü
ında kon
toplantıs n Aysal,
Başka
disinin
y’da ken nra
a
r
a
s
a
t
a
Gal
n so
seçimde
devrinin ğini belirterek,
ce
sona ere içinde ciddi bir
ay
ıya
“Son iki
arşı karş i
k
e
il
ı
ır
bilg
sald
e birçok ım
in
Y
.
ık
d
l
k
ka
tu. Bir ta n
ş
lu
o
i
iğ
kirlil
a yala
hakkınd i. Bu
r
a
l
u
n
o
k
ild
giler ver i bilil
b
ış
l
n
ya
a siz
hakkınd .” dedi.
konular
ek istedim
gilendirm
ulübü devraldığı günlerden de bahseden
K
ve iyi bir miras almadıklarını vurgulayan
Başkan Aysal, “Biz 2011 yılında iyi bir miras
almadık. Bunu ilk kez söylüyorum. Stadın
isim hakkı satılmış, parası harcanmıştı. Futbola yaptığımız yatırımlarının karşılığını
başarılar ve kupalar ile aldık. Hiçbir zaman
Galatasaray’ın hisselerini satmadım. Borçlar
bana miras olarak geldi. Borçlarımızı azaltmak için elimizdeki gayri menkulleri değerlendirmek istedik. Riva’yı satacağım söylendi.
Aslında Riva konusunda bana her türlü yetki
verildi satabilirdik ama dokunmadık. Borçlardan kurtulmak için projelendirme yaptık. Ben
G
Sarı kırmızılı kulübün resmi
internet sitesinden Lutfi
Arıboğan imzası ve
kamuoyunun dikkatine, başlığı
ile yapılan açıklamada, şu
ifadelere yer verildi: "20 Haziran
2012 tarihinden itibaren
Bursaspor,
Eskişehirspor
maçına sıkı
hazırlanıyor
S
üper Lig Süleyman
Seba Sezonu'nun 6.
haftasında Bursa Atatürk
Stadı'nda Eskişehirspor'u
konuk edecek olan Bursaspor, bu maçın hazırlıklarını yaptığı antrenmanla
sürdürdü.
Futbolcuların oldukça
neşeli olduğu antrenmanda teknik direktör
Şenol Güneş, kanat çalışması sırasında oyuncularını sık sık uyardı.
Teknik Direktör Şenol
Güneş yönetiminde
Özlüce Tesisleri'nde
gerçekleştirilen antrenman yaklaşık 1,5 saat
formülü ürettim fakat kabul ettiremedim.
Galatasaray mali açıdan en güçlük kulüptür
fakat borç yükünden kurtulmadıkça yükselmesi mümkün değildir.” diye konuştu.
Bazı kesimler tarafından ‘Başkan korktu ve
kaçtı’ eleştirilerine de Ünal Aysal, “Ben korksaydım 2011'de başkan olmazdım. Ayrılma sebebim net ne zorluk ne para sıkıntısından
korktuğum için ayrılmıyorum. Sorunlarımızın
cevabını bulduğum formüllere izin verilmiyor
bundan dolayı ayrılıyorum. Bütün çıkış formüllerine negatif cevap alırsanız istenmiyorsunuzun mesajıdır.” dedi. Kulüpte
kendisinden önce futbolculara ödemelere 7-8
ay geç yapıldığını ancak şimdi ödemelerin 1-2
ay geç yapıldığını ifade eden Başkan Aysal,
“Bu sorunları ortadan kaldırmak için yapmış
olduğum projeler ve çözümler kabul görmedi.
Nakit akışının sorunun çözümü borçların
azaltılmasına dönüktür. Benim gündelik
olarak kullanacağım paranın büyük bir kısmı
bankalara faiz olarak gidiyor. Kulübümüzün
hiçbir şekilde mali bir riski yoktur. Türkiye
sınırlarını aşmak istiyorsak ekonomik olarak
Avrupa takımlarını yakalamalıyız ” Öte yandan Ünal Aysal, kendisi göreve geldiği zaman
neyi teslim aldığına yönelik bir çalışma yaptırdığını şimdi de kendisi görevden ayrılırken
G.Saray'da Lutfi Arıboğan da istifa etti
alatasaray Kulübü İcra
Kurulu Başkanı Lutfi
Arıboğan, kulübün 25 Ekim
Cumartesi günü yapılacak
olağanüstü seçimli genel
kurulunun ardından görevinden
ayrılacağını açıkladı.
15
Galatasaray İcra Kurulu Başkanı
olarak sürdürdüğüm
görevimden, 25 Ekim 2014
Cumartesi günü yapılacak
seçimli genel kurulu takiben
ayrılma kararı aldım. Yeni
yönetime çalışmayı arzu ettiği
kadroları, kendi ilke ve
prensipleri çerçevesinde
belirleme ve inisiyatiflerini
özgürce kullanabilme fırsatını
verebilmek bakımından bu
kararımın örnek teşkil edeceği
inancındayım.İstifa mektubumu
genel kurul öncesinde Sayın
Ünal Aysal Başkanlığında
yapılacak olan son yönetim
kurulu toplantısında sunacağım.
Geçen süre zarfında birlikte
çalışma onurunu paylaştığım
sayın başkanımız Ünal Aysal’a,
eski ve yeni yönetim kurulu
üyelerine, profesyonel mesai
arkadaşlarıma, teknik
adamlarımıza, kıymetli
sporcularımıza ve her zaman
desteklerini hissettiğim
taraftarlarımıza en içten
teşekkürlerimi sunarım."
CİHAN
aynı çalışmayı yaptırdığını bir kopyasını
divan kuruluna bir kopyasını da yönetime
ileteceğini ve gönlünün rahat bir şekilde
görevi devredeceğini ifade etti. Galatasaray
Kulübü’nün kamuoyunda vergilerini
ödemiyor eleştirilerini de cevap veren Başkan
Aysal, “Galatasaray'ın kesinlikle ödenmemiş
bir vergisi yok. Taksitlendirilmiş vergi borcu
var ve bu borcu ödüyor. Galatasaray uzlaşma
masasındadır. Bizden önceki yönetimlerden
gelen vergi borçları var. Bu sorunlar uyuşma
ile çözülecektir. Şahsi olarak hiçbir devlet
ihalesine girmedim. Yurt dışına kaçmak için
bir sebebim yok." diye konuştu.
CİHAN
sürdü. Yeşil beyazlılar,
çabukluk, koordinasyon
ve istasyon çalışmalarıyla
antrenmana başladı.
Daha sonra 5-2 pas çalışması yapan timsahlar,
antrenmanı kanatlardan
gol çalışmasıyla sürdürdü.
Kanat çalışması sırasında
teknik direktör Şenol
Güneş, çalışmayı sık sık
durdurarak talebelerini
uyardı.
Antrenmana milli maç sebebiyle gittiği ülkesinden
dönmeyen Bakaye Traore
katılmadı.
Mersin İdmanyurdu
karşılaşmasında burnu
kırılan Şener’in ise
antrenmana burun
bandıyla çıkması dikkat
çekti.
Bursaspor, 19 Ekim Pazar
günü kendi sahasında oynayacağı Eskişehirspor
maçının hazırlıklarını dün
ve 18 Ekim Cumartesi
günü (bugün) basına kapalı olarak yaptığı antrenmanla sürdürdü. CİHAN
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
18 EKİM 2014 Cumartesi
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
K
ARDEŞLiK
birlikte kalkınma ve
GüÇLENME PROJESi
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi
Elvan, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin herhangi bir proje değil, kardeşlik, birlikte kalkınma
ve güçlenme projesi olduğunu söyledi.
BAŞBAKAN TOBB’DA DÜZENLENEN
iSTiŞARE TOPLANTISINA KATILDI!
Başbakan Davutoğlu TOBB
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde
düzenlenen ve STK temsilcileri
ile TOBB’un yerel teşkilatlarının da katıldığı istişare
toplantısına katıldı. TOBB
Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu
toplantının açılışında yaptığı
konuşmada "Bugün milletimizin arasına nifak sokulmasına, evlatlarımızın yeniden
böyle bir oyuna kurban gitmesine izin veremeyiz.
aşbakan Ahmet Davutoğlu
başkanlığında TOBB Konferans
Salonunda düzenlenen İstişare
Toplantısı'na Başbakan Yardımcısı
Yalçın Akdoğan, Türkiye Esnaf ve
Sanatkarları Konfederasyonu (TESK),
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi
Sendikaları Konfederasyonu (TÜRKİŞ), HAK- İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Memur Sendikaları
Konfederasyonu (MEMUR-SEN),
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) yöneticileri ve temsilcileri
katıldı.TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu burada yaptığı konuşmada,
toplantıda her fikirden, her siyasi
görüşten, her inançtan üyeleri bulunan Türkiye'nin işçileri, memurları,
çiftçileri, esnafları ve işverenlerinin bulunduğunu, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri başta olmak üzere Türkiye'nin
farklı şehirlerinden gelen başkanlar,
yerel kanaat önderlerinin toplantıda
yer aldığını ifade etti.Başbakan Davutoğlu'nun gerek Dışişleri Bakanlığı
gerekse Başbakanlığı döneminde
kadim devlet geleneğinin önemli
ilkelerinden istişareye büyük önem
verdiğini, sadece Başbakanlığı döneminde 3 kez sosyal tarafı oluşturan bu
kuruluşlarla bir araya geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu, konuya büyük bir
hassasiyet gösteren Başbakan Yardımcısı Akdoğan'a da şükranlarını sundu.
Son günlerde Türkiye'de istenmeyen
görüntüler yaşandığını dile getiren
Hisarcıklıoğlu, "Kendi şehrini yakıp
yıkan, kendi insanının canına kast
eden bir akıl tutulması yaşanıyor" diye
konuştu.
B
-Yaşanan olaylar kimseye katkı
sağlamıyor
laştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanı Lütfi Elvan, Bakü-Tiflis-Kars
Demiryolu projesinin herhangi bir proje
değil, kardeşlik, birlikte kalkınma ve güçlenme
projesi olduğunu söyledi.
U
Elvan, Bakü'de düzenlenen "Uluslararası BaküTiflsi-Kars (BTK) Demiryolu Projesi" konferansında yaptığı konuşmada, BTK ve Türkiye'de
gerçekleştirilen ulaştırma projeleriyle ilgili bilgi
verdi. Konuşmasına, BTK projesinin tarihsel
önemine işaret ederek başlayan Elvan, bu hat
ile sadece topraklardan topraklara değil,
gönüllerden gönüllere sevgi ve kardeşlik hattı
kurduklarını vurguladı.Siyasi, iktisadi ve
toplumsal alanlarda işbirliği yapmak, kardeşlik
hattını korumak zorunda olduklarını ifade
eden Bakan Elvan, "BTK demiryolu projesi herhangi bir proje değil, bir kardeşlik projesidir,
birlikte kalkınma ve güçlenme projesidir" dedi.
Konuşmasını Türkiye'de demiryolu sektörüne
yapılan yatırımlarla ilgili bilgi vererek sürdüren
Elvan, "2003-2013 yılları arasında demiryolu
sektörüne yaklaşık 32,5 milyar TL yatırım
yapılmıştır. 2023 yılı hedefimiz ise 12 bin kilometresi yüksek hızlı ve hızlı olmak üzere
toplam 25 bin kilometre demiryolu ağına sahip
olmaktır" diyerek mevcut sistemin yenilenmesi
ve modernizasyon çalışmalarına da hızla
devam ettiklerini kaydetti.
İpek Yolu güzergahı üzerinde oluşturmak istedikleri yüksek hızlı ve hızlı demiryolu ağını,
batıda Edirne'ye, doğuda ise Kars'a kadar uzatmayı planladıklarını belirten Bakan, demiryolu
projeleri içerisinde en önemlisinin Marmaray
Projesi olduğunu ve bu hatta günlük 1 milyon
yolcu taşımayı hedeflediklerini kaydetti.
Saldırı sonucu hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet dileyen,
saldırıya uğrayan esnaf ve vatandaşlara şifa temennisinde bulunan
Hisarcıklıoğlu, evi, işyeri yağmalanan,
bu süreçte mağdur olan vatandaşların
mağduriyetinin giderilmesi için başlattığı hızlı çalışmadan dolayı hükümete
teşekkürlerini iletti.
Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Şurası çok açık ki, bu yaşananlar ne
ülkemizin, ne de komşu coğrafyamızın
huzuruna, istikrarına bir katkı sağlıyor.
Bölgemize ve bölge insanımıza katkı
sağlamıyor. Tam tersine Türkiye'deki
kardeşlikten ve istikrardan rahatsız
olanların ekmeğine yağ sürüyor. Dinine, diline, ırkına bakmadan,
coğrafyamızdaki çatışmalarda mağdur
olan herkese kapısını sonuna kadar
açan Türkiye'den rahatsız olanları
memnun ediyor. Geçmişte, farklılıklarımızın, ayrılıklara dönüştürülmeye
çalışıldığı karanlık günleri, ülkemizde
oynanan kirli oyunları hepimiz çok iyi
hatırlıyoruz. Bugün milletimizin
arasına nifak sokulmasına, evlatlarımızın yeniden böyle bir oyuna kurban gitmesine izin veremeyiz. Kendi
geleceğimize, kendi huzur ve zenginliğimize kastedilmesine müsaade edemeyiz. Bu oyunu bozmak zorundayız."
Hedeflere ulaşmanın ilk şartı huzurdur
Son birkaç yıldır Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde ilk defa yatırım,
istihdam, ekonomi ve zenginliğin
konuşulmaya başlandığına işaret eden
Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Gelecekle ilgili umutlar ve hayaller
konuşulmaya başlandı. İlk defa, Diyarbakır'ı, Van'ı, Urfa'yı bir sanayi ve
turizm kenti yapmanın hayalini kurduk. Ülke olarak, büyük Türkiye'nin
hayalini kurduk. Hayal kurmaktan öte,
bunlarla ilgili yol haritaları çizdik,
hedefleri ortaya koyduk. Bunu bizzat
bölge insanı kendisi yaptı. Bu salonu
dolduran kanaat önderleri yaptı. İşte
bütün bu hayallere, hedeflere ulaşmanın ilk şartı huzurdur. Çünkü huzur,
ticaret ve zenginlik birbirinden ayrılmayan bir bütündür. Huzur olmadan
ticaret olmaz, ticaret olmadan zenginlik olmaz. Şunu iyi bilmeliyiz ki içinde
bulunduğumuz coğrafyanın istikrarı
da Türkiye'nin daha güçlü, daha zengin ve daha istikrarlı olmasına
bağlıdır. Bu coğrafyanın, bu ülkenin,
bu milletin geleceğini düşünen; şehri
için, çocuğu için daha müreffeh bir
gelecek isteyen herkesin en önemli
önceliği huzur olmak zorundadır."
Türkiye'nin birliği ve kardeşliğini her
türlü çatışmadan uzak tutmanın
herkesin görevi olduğunu, israf edilen
toplumsal enerjinin farkına varılması
ve Türkiye için ortak geleceğe yönelik
çalışmaların devam etmesi gerektiğini
vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'yi
bütün bu coğrafyadaki huzur, istikrar
ve zenginliğin teminatı yapmak zorundayız. Bunu da ancak 78 milyon hep
birlikte başarabiliriz. Biz, bu milletin
ferasetine inanıyoruz. Eminimiz ki biz,
bütün bu olaylardan, kardeşliğimiz
daha da güçlenmiş olarak çıkacağız.
Bir olarak, iri olarak ve diri olarak; hep
birlikte, daha güzel günlere doğru birlikte yürümeye devam edeceğiz" dedi.
Başbakan Davutoğlu
Başbakan Ahmet Davutoğlu ise konuşmasında, yeni Türkiye idealiyle ciddi
bir ivme oluşmuşken, birtakım yerlerde Kobani olayları bahane edilerek
düğmeye basıldığını, iki seçim sonrası,
üçüncü seçimin öncesinde 'Acaba
tekrar Türkiye karıştırılabilir mi' diye
birtakım fitne odaklarının devreye
girdiğini belirterek, "Suriye'deki zulmün bir benzerini neredeyse kendi hal
kına karşı terör ve şiddet eylemleriyle
yapanlar bilsinler ki Türkiye'yi hiçbir
zaman bu kargaşa ve kaos sarmalının
içine sokamayacaklardır" dedi.
Davutoğlu, TOBB’da düzenlenen İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dünkü helikopter ve trafik
kazalarında hayatlarını kaybeden
asker ve polislerle son olaylarda vefat
eden vatandaşlara ve güvenlik güçlerine rahmet diledi, yakınlarına
taziyelerini iletti.
rafiğe kayıtlı araç sayısı, ağustos ayı
itibarıyla 18 milyon 532 bin 604'e
ulaştı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK),
bu yılın ağustos ayına ilişkin motorlu kara
taşıtları istatistiklerini açıkladı.
T
Buna göre, ağustos sonu itibarıyla trafiğe
kayıtlı toplam 18 milyon 532 bin 604 taşıtın
yüzde 52,1'ini otomobil, yüzde 16,3'ünü
kamyonet, yüzde 15,2'sini motosiklet, yüzde
8,6'sını traktör, yüzde 4,2'sini kamyon,
yüzde 2,3'ünü minibüs, yüzde 1,1'ini otobüs,
yüzde 0,2'sini de özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.Ağustosta trafiğe kaydı yapılan
toplam 87 bin 885 taşıt içinde otomobil
yüzde 50 ile ilk sırada yer aldı. Bunu
sırasıyla yüzde 24,4 ile motosiklet, yüzde
14,4 ile kamyonet, yüzde 5,7 ile traktör
takip etti. Taşıtların yüzde 5,5'ini minibüs,
otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar
oluşturdu.Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı
temmuz ayına göre yüzde 19,7 azaldı. Bu
azalış otomobilde yüzde 30,1, otobüste
yüzde 6, kamyonette yüzde 9,7, kamyonda
yüzde 21,9, motosiklette yüzde 5,8, özel
amaçlı taşıtlarda yüzde 37,5 olarak gerçekleşti. Minibüste yüzde 6,2, traktörde ise
yüzde 16,3 artış görüldü.
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 1,9
arttı
Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı ağustosta,
geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,9 arttı.
Bu artış minibüste yüzde 27,9, kamyonette
yüzde 23,6, kamyonda yüzde 20, motosiklette yüzde 6,8, traktörde yüzde 45,2 oldu.
Türkiye'nin gerçekleştirdiği projelerin sadece
kendisi için değil, bölge ülkeleri için de büyük
katkı sağlayacağını ifade eden Bakan, "Bu projeler, Türkiye ile bütün Orta Asya, Kafkasya ve
Asya ülkelerinin Avrupa'ya daha kolay ulaşmasını sağlayacaktır" dedi.
BTK Demiryolu Projesinin öneminden de
bahseden Bakan Elvan, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“BTK kapsamında Türkiye sınırlarında 700 milyon dolarlık yatırımla 79 kilometrelik yeni
demiryolu yapımı öngördük. Bu projenin
tamamlanmasıyla modern İpek Yolu için çok
önemli bir hat tesis edilmiş olacaktır. Yıl sonunda Türkiye kısmı tamamlanacak. Proje hem
Başta TOBB olmak üzere bütün oda ve üç ülkeyi birleştirecek hem de Kazakistan ve
Türkmenistan'ın limanları bu hattı kullanacak.
sendika temsilcilerine teşekkür eden
Orta Asya'nın Hazar üzerinden Türkiye'ye
Davutoğlu, "Çok kritik bir zamanda
böyle kapsamlı bir istişare için bizi bir bağlanması ve Marmaray projesi ile ulaşım
Avrupa-Orta Asya arasında daha kısa, daha
araya getirmek, toplumsal sorumlugüvenli ve çevreye daha duyarlı bir yol üzluğun bir gereğiydi. Ayrıca son yayınerinden sağlanacaktır. Bölge ülkelerinin
lanan ortak bildiri de toplumdaki
ulaştırma altyapıları birbirine bağlanacaktır.
genel hissiyatı yansıtması açısından
çok önemli bir adım teşkil ettiği için bir Çin, Hazar bölgesi ve Orta Asya'nın Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlantısı gerçekleşecektir.
kez daha teşekkür ediyorum" diye konuştu.Çalışma
hayatı ve iş dünyası temsilcileriyle ikinci kez buluştuğuna işaret eden
Davutoğlu, daha sık bir
araya geleceklerini söyledi.
Trafiğe kayıtlı araç sayısı 18,5 milyonu aştı
Trafiğe kayıtlı araç sayısı,
ocak-ağustos döneminde 593
bin 157 artarak 18 milyon 532
bin 604 oldu.
Bir diğer İpek Yolu ulaşım hattının Marmaray'ın kardeşi olan ve İstanbul Boğazı'nı
deniz altından geçen Avrasya Tüneli olduğunu
söyleyen Elvan, dünyanın sayılı havalimanlarından biri olacak İstanbul 3. Havalimanının
ise çağdaş ve önemli bir İpek Yolu hattı olacağını söyledi: