BORSA uudi Arabistan'ın petrol arzını yükseltmesiyle, dünya petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş, Rus enerji firması Gazprom'u da vurudu. Şirketin yılın ilk yarısındaki net karı 23 azalarak 450,58 milyar ruble oldu.Gazprom'un açıkladığı finansal sonuçlara göre şir- S ketin Avrupa'ya ihracatı yıllık bazda 7 artışla 883,19 milyar rubleye yükseldi. Şirketin net karı ise bu yılın ilk yarı sında geçen yıla oranla 23 azalarak 450,58 milyar ruble oldu.Kar oranındaki düşüşün, Ukrayna'nın 215,8 milyar rublelik doğalgaz borcundan kaynaklandığı belirtildi. laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, 'İstanbul'a yönelik yeni projelerimiz olacak. Açıklayacağız onları. Yeraltından yeni bir projemiz olacak. Yeraltı yolları olacak' dedi. TIR'ları rampa ile denizden geçireceklerini dile geitren Bakan Elvan, TIR'ları İstanbul'a sokmayacaklarının altını çizdi. U İşte Bakan Elvan'ın konuyla ilgili açıklaması: TIR'LAR RAMPA İLE DENİZDEN GEÇECEK onom 'Denizyolu taşımacılığında çok ciddi sıkıntılarımız, eksiklerimiz var. Bu sorunun çözümü için çok basit rampalar kuracağız. TIR'lar gelir rampalardan gemilere aktarma yapıp hemen feribota geçer. Oradan da transferi yapılır. İstanbul trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak olan bir başka husus da bu tür rampalar. Rampa yapacağız. TIR'lar rampa ile İstanbul merkeze inmeden denize geçecek. Denizden nakliyesini sağlayacağız. İstanbul'a sokmayacağız.' HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 16 EKİM 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş TIR'LAR İSTANBUL'A GiREMEYECEK ARAPLAR ARZ ETTi, RUSLAR KAYBETTi! Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan, TIR trafiğinden kurtarmak istedikleri İstanbul için yeni projeler geliştirdiklerini belirtti. www.ekonomigazetesi.net REKABET YERiNE iSBiRLiGi Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ana hat boruları alım sözleşmeleri imzalar atıldı. aşbakan Davutoğlu imalatın yüzde 80'inin Türk firmalarınca gerçekleştirilecek olmasının da yerli sanayinin ulaştığı kapasiteyi ortaya koyduğunu ifade ettiProjenin ilk aşamada 16 milyar metreküp, ikinci aşamada 2020 yılı gibi 22 milyar, 2023 yılı gibi 24 milyar, daha sonra da 33 milyar metreküpe çıkan kapasitesiyle dünya ve Avrupa enerji talebi açısından stratejik öneme sahip olduğunu aktaran Davutoğlu, Türkiye'nin transit ülke olmanın avantajlarını değerlendirmeye kararlı olduğunu B söyledi. Başbakan Davutoğlu, "21'inci asır enerji yüzyılı olacak. Biz attığımız bu adımlarla 21'inci yüzyılı enerji üzerinden barış yüzyılı yapmaya kararlıyız. Enerji rekabetleri yerine enerji işbirlikleri kurmaya kararlıyız" dedi. "Çevremizde birçok ülkede krizler yaşanırken, Türkiye ve Azerbaycan yükselen iki güç iseler, bunda bu büyük stratejik projelerin getirdiği vizyoner bakış açısının özel bir önemi var" diyen Davutoğlu, TANAP'ın her halükarda ve takvime uyarak, bundan sonra da gelişmesini sürdüre- ceğini bildirdi. Davutoğlu, ilk aşamada 16 milyar metreküpün 6 milyarının 2018'de Türkiye'nin talebini karşılayacak şekilde devreye gireceğini anlattı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, TANAP’ın takvime uyarak bundan sonra da gelişmesini sürdüreceğini belirterek, "İlk aşamada 16 milyar metreküp, ikinci aşamada 2020 gibi 22 milyar, 2023 gibi 24 milyar, daha sonra da 33 milyar metreküpe çıkan kapasitesiyle dünya ve Avrupa enerji talebi açısından stratejik bir yere oturacak" dedi. FRANSA'YA FiTCH TOKADI Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Fransa'nın "AA+" olan kredi notunu negatif izlemeye aldı.Fitch'in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Fransa'nın uzun dönem yerel ve yabancı para cinsinden "AA+" olan kredi notunun negatif izlemeye alındığı bildirildi.Açıklamada, Fitch'in kararındaki gerekçeler arasında ülkenin bütçe açığı hedeflerindeki artışa ilk sırada yer verilirken, şunlar kaydedildi:"Fransa hükümeti, 1 Ekim'de 2015 yılı bütçe tasarısını sundu ve bütçe açığı hedeflerinde önemli bir artışı onayladı. Bu değişiklik ilk olarak ağustosta açıklanimşek, merkezi yönetim bütçesinin, geçen ay 9,2 milyar mıştı ancak yeni açığın temelini oluşturan lira, ocak-eylül döneminde ise 11,9 milyar lira açık verdiği tüm detaylar o zaman mevcut değildi. ni bildirdi. Şimşek, yılın 9 ayında 313,5 milyar lira bütçe Hükümetin yeni tahminleri bütçe gelirine karşılık, 325,4 milyar lira bütçe gideri gerçekleştiğini söyledi.Bakan Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında, makro ekonomik gelişmeler ve ocak-eylül 2014 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2014 sonu bütçe gerçekleş me tahmini ve 2015 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı hak kında basın toplantısı düzenledi.Şimşek, 2015 yılı bütçe tasarısını hazırladıklarını ve bugün TBMM'ye göndereceklerini bildirdi. U BüTÇE GELiRLERi % 8,1 ARTTI Ş İŞSiZLiK RAKAMLARI AÇIKLANDI T ürkiye'de işsizlik oranı, temmuzda bir önceki aya göre 0,7 puan artarak % 9,8 oldu. İşsiz sayısı ise aynı dönemde 2 milyon 867 bin kişiye çıktı. İşsizlik çift haneye yaklaştı. İşsizlik oranı Temmuz ayında yüzde 9,8 oldu. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,8 kadınlarda ise yüzde 12 oldu. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı yüzde 12 olarak gerçekleşti. açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının bu yıl için % 4,4 ve gelecek yıl için % 4,3 olacağı yönünde. Bu rakamlar, Nisan İstikrar Programı'nda sırasıyla % 3,8 ve %3 düzeyinde açıklanmıştı. Bunun yanında, söz konusu rakamlar 2013 yılında elde edilen GSYH'ın % 4,1'ine denk gelen bütçe açığı rakamından da bir miktar kötü. Yeni hedefler, Fransa'nın 2015 yılından 2017 yılına kadar GSYH'ın en fazla % 3'ü düzeyindeki AB bütçe açığı eşiğine ulaşması yönündeki taahhüdünü erteledi. "Açıklamada, Fitch'in hükümetin duyurduğu yeni yapısal reform önlemlerin büyüme görünümü ve kamu ısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ithal demire antidampborç dinamikleri üzerindeki etkilerini ing vergisi olarak ton başına 40.6 $ uygulama kararı izleyeceği ifade edilerek, bir sonraki gözaldı.Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 'ndan yapılan den geçirmenin 12 Aralık 2014'te yayınyazılı açıklamada, ithal demir için geçici antidamping vergisi lanacağı bilgisi verildi. uygulama kararı alındığı bildirildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Munir Fahri Abdunnur, ton başına 40.6 $ olarak uygulanacak antidamping vergisini, yerli üretimin korunması amacıyla çıkar dıklarını kaydetti. Açıklamada, Mısırlı üretiFaruk BAKAÇ cilerin şikayetleri üzerine yapılan uyguGÜNE BAKIŞ lamanın 200 günü geç GÜNDEMDE NE VAR memek kaydıyla antidamping soruşturması Yazısı S.4’de tamamlanıncaya kadar Evina Méne süreceğine işaret edildi. Mısır'da Madenciler RONİ Odası, yerli üretimin % GAZZEYİ ANARKEN 68'ini temsil ettiği ifade UKRAYNAYI UNUTMAMAK edilen demir üreticileri Yazısı S.10’da adına geçen yıl aralık ayında yerli üreticilerin Süleyman GÖKSU Türkiye'den ithal edilen ÇİFTÇİLERİMİZ KREDİ demirin miktarındaki aşırı artıştan büyük zarar ÇIKMAZINDALAR… gördüklerini belirttiler. Yazısı S.10’da TÜRK DEMiRiNE ANTiDAMPiNG ENGELi M 2 16 EKİM 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA "UYUYAN DEV" 4 YIL SONRA UYANDI ürkiye'nin, alanında en T büyükleri arasında yer alan Susurluk Şeker Fabrikası, 4 yıl sonra tekrar faaliyete geçirildi. Tesiste iki ayda 410 bin ton şeker pancarı işlenecek. Türkiye Gıda ve Şeker Sanayii İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Susurluk Şube Başkanı İsmail Karadayı, yaptığı açıklamada, Türk Şeker Fabrikaları bünyesindeki en büyük iki tesisten biri olan Susurluk Şeker Fabrikası'nın, Balıkesir, Bursa, Manisa, Çanakkale çiftçisi olduğu kadar bölge esnafı ve hayvan yetiştiricileri için de büyük önemi Çin kotası 'beyaz altın'ı vurdu Bursa, Çanakkale ve Manisa bölgesinde bu dönem yaklaşık 230 bin ton şeker pancarı üretildiğini anlatan Karadayı, "140 bin ton Konya'daki Ilgın Şeker Fabrikası, 40 bin ton da Alpullu'daki tesisten gelecek. bulunduğunu söyledi.Temeli, dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından 1954 yılında atılan ve açılışını 1955'te Başbakan Adnan Menderes'in yaptığı tesisin, bundan önceki üç kampanya dönemini sessiz geçirdiğini belirten Karadayı, "2010'da 248 bin ton pancar işledik. Bunun ardından ham madde eksikliği nedeniyle çarklar durdu ve bölgede üretilen pancarlar uzak fabrikalarda işlendi" dedi. Toplam 410 bin ton şeker pancarını iki ay gibi bir sürede işleyeceğiz. Fabrikanın tekrar hizmete girmesinde destek veren siyasilerimize, genel müdürlerimize ve çiftçilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çok mutluyuz, fabrikada özlediğimiz şeker kokusuna tekrar kavuştuk" ifadesini kullandı. Karadayı, 10 Ekim'de başladıkları pancar alım kampanyasıyla tesiste çarkların 4 yıl sonra tekrar dönmeye başladığını dile getirdi.Balıkesir, Bakan Şimşek'ten çiftçiye uyarı Tesisteki üretimden, hayvan yemi olarak kullanılan 120 bin ton civarında küspe çıkacağını bildiren Karadayı, 410 bin pancar, 50 bin ton şeker, 120 bin ton küspe ve kömür, kireç gibi taşınanlarla yaklaşık 700 bin tonluk bir yükü yurdun dört bir yanından nakliyecilerin çekeceğini belirtti. Sadece nakliyecilerin değil, hayvancılıkla uğraşanlarla esnafın da kazanacağını söyleyen Karadayı, şunları kaydetti:"120 bin ton küspe, hayvancılıkta maliyetleri düşürecek. Bugün küspe, en ucuz hayvan yemidir.”A AA Sinop Nükleer Santrali 2023 yılına yetişecek Maliye Bakanı Şimşek, Hazine'ye ait tarım arazilerini satın alma hakkı olan vatandaşlara, "Başvurusunu en geç 27 Nisan'a kadar yapmayanlar, haklarını kaybedecek" uyarısında bulundu aliye Bakanı Mehmet M Şimşek, Hazine'ye ait tarım arazilerinin satışını ünyanın en büyük pamuk D ithalatçısı Çin'in bu yıl pamuk ithalatına kota getirerek pamuk alımını azaltması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de pamuk fiyatlarını düşürdü. Güneydoğu Anadolu, Çukurova ve Ege Bölgesi'nde pamuk hasadı devam ediyor. Geçen yıl Türkiye'de 550 bin ton üretilen pamuğun, üreticisine "para kazandırması" nedeniyle bu yıl pamuk ekim alanları genişlediği ve pamuk rekoltesinin 750 bin tonun üzerinde beklendiği ifade edildi. Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz yaptığı açıklamada rekolteki bu artışa karşın, fiyatların üreticinin beklediği düzeyde gerçekleşmeyeceğini savundu. "Bu sene ne yazık ki geçen seneden kötü olacak" diyen Kocagöz, pamuk fiyatlarının düşük olmasına dünyanın en büyük pamuk ithalatçısı Çin'in mevcut pamuk stoklarının fazla olması nedeniyle ithalata kota koyup mal alımını azaltmasının neden olduğunu belirtti. Kocagöz, dünyada pamuk stoğunun yarısının Çin'in elinde olduğuna dikkati çekerek, "Çin'in 'bu yıl ben kendi stoğumu kullanacağım ithal etmeyeceğim' demesi fiyatları aşağıya çekmeye yetiyor" ifadesini kullandı. CİHAN Toplanan süt miktarı değişmedi düzenleyen 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazine'ye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hakkında soruları yanıtladı. Söz konusu kanun kapsamında Hazine'ye ait tarım arazilerinin hissedarlarına, kiracılarına ve kullanıcılarına, belirlenecek rayiç bedelin yarısı üzerinden doğrudan satılabileceği bilgisini veren Şimşek, bunun önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Şimşek, hak sahiplerinin bu kanun ile söz konusu arazilere ihaleye çıkmadan yarı fiyatına sahip olabileceklerini bildirdi. T Buna göre, ticari süt işletmelerince ağustosta 698 bin 98 ton inek sütü toplandı. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre, toplanan inek sütü miktarı bir önceki aya göre değişmedi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış seriye göre, ticari süt işletmeleri tarafından üretilen içme sütü miktarı, ağustosta bir önceki aya göre yüzde 10,5, koyun, keçi, manda ve karışık sütlerden elde edilen peynir çeşitleri yüzde 1,1 azalış, inek peyniri üretimi yüzde 1,6 artış gösterdi. Yoğurt üretiminde yüzde 3,4, ayran üretiminde yüzde 2 artış görüldü.CİHAN ürkiye'nin Sinop'ta T yapılacak ikinci nükleer enerji santralini inşa edecek "Ayrıca, satış bedelinden son 5 yıl için tahsil edilen ecrimisil ve kira bedelleri de mahsup edilecek. Hazineye ait tarım arazilerini satın alma hakkına sahip olan vatandaşlarımız, ellerini çabuk tutmalı. Başvurusunu en geç 27 Nisan 2015'e kadar yapmayanlar, haklarını kaybedecek. Çiftçimizi, topraklarına sahip çıkmaya davet ediyorum. Bu tarihi bir fırsattır, kaçırmasınlar." Japon-Fransız konsorsiyumunun bir yetkilisi, santralin Cumhuriyet'in 100. yıldönümü olan 2023 yılına yetişeceğini söyledi.apon Mitsubishi Heavy Industries (MHE), Itochu Corp. ve Fransız şirketi GDF Suez 2013 yılında yapılan bir anlaşmayla santralin yapımını 22 milyar dolar bedelle üstlenmişlerdi. "Şu ana kadar 130 bin 661 kişi başvurdu" Taksitle ödemede 6 yılda faizsiz 12 taksit imkanı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu uygulama kapsamında şu ana kadar defterdarlıklar veya malmüdürlüklerine başvuru yapanların 130 bin 661 kişiyi bulduğunu bildirdi. Öte yandan, hak sahiplerinin belirlenecek bedeli peşin ödemesi halinde indirimden, taksitle ödemesi halinde ise 6 yılda faizsiz olarak 12 taksit imkanından faydalanabileceğini a nlatan Şimşek, şunları kaydetti: Buna karşın, Hazineye ait tarım arazilerini satın alma hakkına sahip daha fazla kişinin olduğunu düşündüklerini dile getiren Şimşek, hak sahiplerini bir an önce ilgili defterdarlık veya malmüdürlüklerine başvuru yapmaya davet etti. olacağı tahmin edilen enerji ithalatının, büyüme performansı ve petrol fiyatlarındaki beklentilere göre dönem sonunda 63.9 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Türkiye, bu yıl sonuna kadar enerji ithalatı için toplam 56.2 milyar dolar harcayacak. Böylece Türkiye, 3 yılda enerji için toplam 181.3 milyar dolar ödeyecek. 2015- 2017 yıllarını kapsayan OVP’den derlenen verilere göre, küresel ekonomideki zayıf görünümün enerji ve endüstriyel metal fiyatlarında gerilemeye neden olduğu belirtildi. 2013 yılında ortalama Brent petrol varil fiyatı 109.4 dolar olarak gerçekleşirken, 2014 yılının ilk çeyreğinden itibaren artan jeopolitik risklere rağmen, zayıf talep ve arz yönlü gelişmeler nedeniyle petrol fiyatı düştü. Orta vadede bu eğilimin sürmesi beklenirken, jeopolitik belirsizliklerin geçici fiyat artışına yol açabileceği vurgulandı. OVP’ye göre, Türkiye, bu yıl sonuna kadar enerji ithalatı için toplam 56.2 milyar dolar harcayacak. 2015 sonunda 57.3 milyar dolar olacağı tahmin edilen enerji ithalatının, büyüme performansı ve petrol fiyatlarındaki beklentilere paralel dönem sonunda 63.9 milyar dolara yükselmesi bekleniyor. Gelecek yıl 57.3 milyar dolar, 2016’da ise 60.1 milyar dolarlık enerji ithal edilecek. Böylece Türkiye, gelecek 3 yılda enerji için toplam 181.3 milyar dolar ödeyecek. Petrol-doğalgaz aramaları hızlanacak Plana göre ekonominin enerji yoğunluğunu azaltmak üzere verimliliğe yönelik özel tedbirler alınacak. Yurtiçi ve yurtdışında petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri hızlandırılacak, linyit kömürü ve jeotermal gibi yerli belirlenmesi ve kontrol çalışmalarının bitmesinin ardından satışında sakınca olmayan taşınmazların, başvuru yapan hak sahiplerine ilgili aşamalardan sonra satılacağını anlatan Şimşek, "Böylece vatandaşlarımızın, fiilen kendilerinin kullandığı bu taşınmazları hukuken edinmeleri sağlanacak, mülkiyet ve yönetim sorunları giderilmiş olacak" diye konuştu. CİHAN "Vatandaşlarımızın, fiilen kullandığı taşınmazları hukuken de edinmeleri sağlanacak" Fiyat araştırmalarının sağlıklı bir şekilde yapılması, ilçe ve köy geçişlerinin tutarlı olması amacıyla yapılan başvuruların topluca ele alınacağı bilgisini veren Şimşek, Türkiye genelinde rayiç bedel belirleme çalışmasına eş zamanlı başlanılacağını söyledi. Kıymet takdirlerinin ENERJİ İÇİN 3 YILDA 181.3 MİLYAR DOLAR ÖDEYECEĞİZ rta Vadeli Program'a (OVP) göre 2015 yılı O sonunda 57.3 milyar dolar ürkiye genelinde ağustosta 698 bin 98 ton inek sütü toplandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına ilişkin "süt ve süt ürünleri üretimi" verilerini açıkladı. Son tarih 27 Nisan 2015 Tarım üretim verileri açıklandı Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan tahminlere göre Türkiye 3 yılda enerji için toplam 181.3 milyar dolar ödeyecek.Gelecek yıl 57.3 milyar dolar, 2016’da ise 60.1 milyar dolarlık enerji ithal edilecek. Böylece Türkiye, gelecek 3 yılda enerji için toplam 181.3 milyar dolar ödeyecek. kaynakların arama ve üretim faaliyetleri azami seviyeye çıkarılacak. Kaya gazı ve diğer yeni teknolojilere yönelik kapsamlı araştırma faaliyetleri yürütülecek. KİT’ler, teknolojik altyapılarını ve Ar-Ge faaliyetlerini geliştirerek katma değeri yüksek ürünlere odaklanacak, yerli enerji kaynaklarından faydalanacak ve ihracata yönelik yeni fırsatları değerlendirecek. Maden, enerji hammaddeleri, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji yatırımları için ayrılan kaynaklar artırılarak enerjide dışa bağımlılık azaltılacak. Programa göre, brent tipi ham petrol fiyatları da gelecek yıl 101.9 dolar, 2016’da 100.4 dolar ve 2017’de 98.8 dolar olacak.CİHAN Nükleer santral 4,800 MW gücünde olacak ve MHE ile Fransız Areva şirketinin imal edecekleri Atmea 1 tipi reaktörlerle çalışacak.MHE Başkanı ve CEO'su Shunichi Miyanaga dün Paris'te katıldığı bir ticaret fuarında Reuters'e, "Tesisi (Cumhuriyetin) yıldönümüne yetiştirmek için çok çaba gösteriyoruz" dedi. Miyanaga, Türk ve Japon hükümetlerinin tam desteğine sahip olan projede herhangi bir sorun çıkmadığını da belirtti.MHE'nin enerji ve çevreden sorumlu Başkan Yardımcısı Terumasa Onaka da, geçen yıl Türk ve Japon Başbakanları tarafından imzalanan anlaşmanın, bu ay ya da gelecek ay içinde TBMM'de onaylanmasını beklediklerini söyledi.CİHAN Kimya ihracatı eylülde 1.5 milyar dolara ulaştı stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları İBirliği (İKMİB), kimya sektörünün eylül ayında 1,5 milyar dolarlık ihracata ulaştığını bildirdi. (TÜİK) ürkiye İstatistik Kurumu ini iler ver E ÜF ım Tar ayı ül eyl artış, canlı açıkladı. En yüksek aylık nler ana ürü hayvanlar ve hayvansal grubunda oldu. T ceki aya Tarım ÜFE, eylülde bir önın aralık yıl en göre yüzde 2,29, geç en yılın aynı ayına göre yüzde 7,73, geçon iki aylık ve 31 16, ayına göre yüzde 9,55 artış ortalamalara göre yüzde ık değişim; ayl e E'd ÜF ım gösterdi. Tar de yüzde tarım ve avcılık ürünlerin de yüzde rin nle ürü k cılı 2,16, orman 5,22 artış 4,57 ve balıkçılıkta yüzde ti. leş çek olarak ger lı hayvanlar En yüksek aylık artış, can grubunda a an r nle ve hayvansal ürü tek yıllık oldu. Bir önceki aya göre;2,81 ve çok zde yü rde bitkisel ürünle zde 0,34, yıllık bitkisel ürünlerde yüsal ürünler van hay ve lar canlı hayvan artış ana grubunda yüzde 2,59 görüldü. ıllar, Alt tarım gruplarından, tahlar yüzde um toh lı baklagiller ve yağ nmemiş süt 0,26, canlı sığırlar ve işle yumuşak en, ark art 8 grubu yüzde 2,3 meyveler çekirdekli ve sert kabuklu HAN .Cİ ldı aza 4 1,4 grubu yüzde İKMİB açıklamasına göre, otomotiv ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin ardından üçüncü sırada yer alan kimya sektörünün ihracatı, eylülde yüzde 8,2 artarak 1 milyar 522 milyon dolara çıktı. Sektör, eylül ayında en fazla ihracatı Mısır, Irak ve Almanya'ya gerçekleştirdi. Siyasi karışıklıklar nedeniyle bir süredir önemli kayıpların yaşandığı Mısır'a yapılan ihracat yüzde 167 artarak 153 milyon dolara ulaştı. AB ülkeleri ise kimya ihracatından bu dönemde yüzde 34,17'lik pay aldı. İhracatta ilk 9 ayda 13 milyar 452 milyon dolara ulaşıldı Kimya ihracatı, 2014 yılının dokuz aylık döneminde ise 13 milyar 452 milyon dolar oldu. Söz konusu dönemde kimya ihracatında ilk 10 ülke Mısır, Irak, Almanya, Malta, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, İran, AzerbaycanNahcivan ve İspanya olarak sıralandı. CİHAN 3 16 EKİM 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Elektrik dağıtım yatırımlarına düzenleme MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı açıldı Dağıtım şirketlerinin sayaç bedeli harcaması, sayaç yatırımı olarak değerlendirilecek. Sayaçların ekonomik ömrünün 10 yıl olduğu kabul edilecek Kurula ait olacak. Bir uygulama dönemi içerisinde, hizmet kalitesini aksatmamak ve uygulama dönemi onaylı yatırım tavanını aşmamak şartıyla, onaylı uygulama dönemi yatırım karakteristiği tavanının yüzde 10 fazlasına kadar yapılan harcamalar bu kapsamda olmayacak. nerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Elektrik Piyasası Dağıtım Sistemi Düzenlemeye Esas Yatırım Harcamalarının Belirlenmesi ve Gerçekleşmesinin İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar'da değişikliğe gitti. E Kurul uygun görürse 10 yıl şartı aranmayacak Master Plan kapsamında kapasite artışı öngörülen varlıklar en az 10 yıl süreyle kullanımda olacak. Kullanımda olduğu süre 10 yılını doldurmamış varlıklara ilişkin harcamalar, düzenlemeye esas yatırım harcaması hesaplamalarında dikkate alınmayacak. Bu kapsamda yapılan harcamalar için dağıtım şirketince sunulan gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmesi halinde 10 yıl şartı aranmayacak. EPDK'nın konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, lisans sahibi tüzel kişiler tarafından gerçekleştirilen yatırım harcamaları, Kurul tarafından onaylanmış yatırım planları kapsamında yapılacak. Uygulama dönemi içerisinde yatırım karakteristiği bazında onaylanmış toplam yatırım harcamasına ilişkin değişiklik yetkisi Yenileme yatırımı yapılacak olan varlıkların ekonomik ömrü 30 yıl olacak Dağıtım sisteminde ekonomik ömrünü tamamladığı ya da can ve mal güvenliği nedeniyle yenilenmesi gereken varlıklar için yapılan yatırımlar şebeke yenileme yatırımı olarak değerlendirilecek. Yenileme yatırımı yapılacak olan varlıkların ekonomik ömrü 30 yıl olarak kabul edilecek. Dağıtım şirketince sunulan gerekçelerin Kurul tarafından uygun görülmesi halinde 30 yıl şartı aranmayacak. Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin 10. maddesi uyarınca yapılan bağlantı başvurularını karşılamak üzere, dağıtım şirketleri tarafından tesis edilen, başvuru sahibinin bağlantı talebini karşılayabilmek için gereken tesislerle ilgili yapılan harcamalar, yeni standart bağlantı yatırımı olarak değerlendirilecek. Yeni standart bağlantı 800-900 milyon dolarlık ticaret hacmi bekleniyor yatırımları şebeke yatırım harcamalarını kapsamayacak. Dağıtım şirketlerinin lisansları kapsamında faaliyet veya alt faaliyetlerinin yürütülmesi için Elektrik Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuatı dışındaki diğer yasal zorunluluklar nedeniyle yapılması gereken yatırımlar çevre, güvenlik ve diğer yasal zorunluluğu olan yatırımlar olarak değerlendirilecek. Kamulaştırma, kazı izin bedeli, ruhsat bedeli Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına veya yetkilendirdiği kurum veya kuruluşlara ödenen geçici kabul bedelleri, aylık veya yıllık ödenen işletme gideri kapsamındaki kira bedelleri dışındaki orman geçiş izin bedelleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına ödenen kontrollük hizmet bedelleri ile zemin tahripyapım bedelleri çevre, güvenlik ve diğer yasal zorunluluğu olan yatırım harcaması olarak değerlendirilecek. AA akım Tezgahları Sanayici ve T İşadamları Derneği (TİAD) ve Makina İmalatçıları Birliği (MİB) iş birliğiyle düzenlenen MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı açıldı. TÜYAP'tan yapılan açıklamaya göre, Türkiye'nin stratejik sektörleri olan makine ve takım tezgahlarını temsil eden iki büyük meslek örgütü, TİAD ve MİB'in, 2023 vizyonunu gerçekleştirmeye yönelik işbirliğiyle düzenlediği, makine sektörünün en büyük buluşması MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı açıldı. İstanbul Beylikdüzü'ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde, 19 Ekim Pazar gününe kadar açık kalacak fuarda 1 milyar dolarlık iş hacmine ulaşılması bekleniyor. Takım tezgahlarının, Avrasya bölgesindeki en önemli üreticilerini biraraya getirdi Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜYAP Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı İlhan Ersözlü, teknolojik gelişme yoluyla sanayileşmeyi ve birçok sektörün rekabet yeteneğini doğrudan etkileyen makine ve imalat sektörlerinin temel üretim aracı olan takım tezgahlarının, Avrasya bölgesindeki en önemli üreticileri, MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı'nda bir araya geldiğini belirterek, şunları kaydetti: "Geçen yıl 64 ülkeden 59 bin 600 kişinin katıldığı MAKTEK Avrasya Fuarı'na, bu yıl iki sektörün iş birliği doğrultusunda çok daha geniş bir katılım olması bekleniyor. Ziyaretçilerin ilk günden gösterdiği yoğun ilgi de bu beklentiyi destekliyor. Almanya, İspanya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, Japonya, İtalya gibi bu sektörlerde söz sahibi ülkeler fuardaki yerini aldı. Geçen yılki fuarda katılımcı firmalar arasındaki alışveriş yıl sonuna kadar devam ederken, 600 milyon dolarlık iş hacmine ulaşıldı. Bu yıl yaklaşık yüzde 50 oranında artışla 800900 milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşılması öngörülüyor. Özellikle makine ve teknoloji fuarcılığı konusunda özel deneyim ve uzmanlık isteyen, kendine özgü incelikleri olan MAKTEK Avrasya Fuarı'nın, TÜYAP uzmanlığı ile bu yıl da önemli başarılara imza atacağına inanıyoruz." Bin 378 firma, 3 bine yakın marka yer alacak Ersözlü, MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı'nda Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen katılımcılarından bin 378 firma ve firma temsilciliği, bu firmaların temsil ettiği 3 bine yakın marka yer alacak. Yüzde 46 büyüme ve artan katılımla beraber toplam 122 bin metrekare kapalı alan kapasitesine sahip TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nin 15 salonu da tam kapasiteyle kullanılacak. Fuarda, takım tezgahları, metal-sac işleme makinaları, tutucularkesici takımlar, kalite kontrol-ölçüm sistemleri, CAD/CAM, PLM yazılımları ve üretim teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren katılımcılar yer alacak. HABER MERKEZİ ŞÖLEN, 100 YILIN ÜRETİM Çin'den gelen çeliğe yerli isyanı TESİSİNİ KURUYOR Yeni yaşını kutladığı şu günlerde Şölen, kendisi için ‘gelecek 100 yılın’ tesisini Gaziantep’te inşa ediyor. Tesis, ürkiye’nin en çok çikolata ihraç eden T firması Şölen, bu yıl 25’inci yılını kutluyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çoban, ‘gümüş yıllarını’ kutladıkları bu senede ‘100 yılın tesisini’ inşa ettiklerini büyük bir mutlulukla paylaşıyor. Üretimi tek çatı altında toparlayacak Gaziantep’teki tesis şimdiye kadar inşaat hariç 280 milyon liraya mal olmuş durumda. Yatırım tamamlandığında firma 260 bin tonluk üretim kapasitesine sahip olacak. Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu listesinde 131. sırada yer alan Şölen, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) hazırladığı Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçı Firması’ listesinde de 80’inci sırada. Planlarını okurlarımızla paylaşan Şölen Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Çoban, “Bu ihracatta sektör lideri olarak Türkiye’nin en çok çikolata ihracatı yapan firması unvanını koruyoruz” dedi. Türkiye'ye yakışan örneği az bir tesis olacak Gaziantep’te 4 lokasyonda üretim yaptıklarını kaydeden Çoban, “Bunun inşaat masrafları hariç 280 milyon liraya mal oldu. Yeni tesis ile istihdamda da yüzde 10'luk bir artış yaşanacak zorlukları var, geleceği düşündüğümüz zaman böyle bir yapının doğru olmadığını gördüğümüz için üretimimizi tek çatı altında toplamaya karar verdik” diyerek, şunları kaydediyor: “105 bin metrekare arsa üzerine 80 bin metrekare kapalı alanda üretim yapacağız. Gelecek 100 yılın tesisini kurmaya çalışıyoruz. Şu an kadar inşaat hariç 280 milyon liralık yatırım yaptık. Bu tesisle 260 bin tonluk bir üretim kapasitesine ulaşmış olacağız. Gaziantep’e yakışan Türkiye’ye yakışan örneği çok az olan bir tesis inşa ediyoruz. Şölen’de 2 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. İstihdamımız yeni tesisle yüzde 10 artacak. Normalde böylesi bir yatırımda en az 2 bin kişi daha eklenmesi gerekiyor ancak teknolojiye yaptırım yaptığımız için oran yüzde 10’larda kalıyor.” Tıpkı Türkiye gibi Şölen'in de 2023 hedefi var Global bir şirkette olunsa da yerel gibi çalışmak zorunda olduklarını anlatan İsmail Çoban, 25. yılını kutlayan Şölen’le ilgili olarak, “Dünyadaki firmalara bakarsak, kuşaktan kuşağa geçen yüz yılı aşkın firmalar var. 25 yıl çok büyük bir zaman değil ama toplamda Türkiye’ye bakacak olursak 25 yılın üzerinde kaç tane şirket var. Biz bu yıl 25. yılımızı kutluyoruz ve elde ettiğimiz başarılardan gururluyuz. 200’ün üzerinde ürün çeşidimiz var. Yıllık 200 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. 2013 yılını 644 milyon TL ciro ile kapattık, bu yıl 900 milyon TL ciro hedefl iyoruz. Şölen her zaman çift hanelerle büyüdü, bundan sonra da enfl asyon, büyüme sıfır dahi olsa çift hanelerle büyümeye devam edecek” şeklinde konuştu. Tıpkı Türkiye’nin 2023 hedefl eri gibi Şölen’e 2023 hedefi koyduklarını anlatan İsmail Çoban, “2023 hedefimiz 2 milyar TL cirolu bir şirket olmak. Global bir şirkette olsanız da yerel gibi çalışabilmek çok önemli. Biz bunun için ihracat departmanına bağlı olarak uluslararası iş birimi adı altında birim oluşturduk. Bu birimimizin görevi gittiğimiz ülkelerde pazarlama yatırımı yapmak” diye konuştu. CİHAN eçtiğimiz yıl 34.7 milyon ton çelik üretimi gerçekleştiren çelik G sektörü, bu üretim kapasitesi ile dünyanın en büyük 8’inci, Avrupa’nın ise 2’inci büyük üreticisi konumunda yer alıyor. 2013’te üretiminin 18.4 milyon tonunu 13.9 milyar dolara ihraç eden sektör, bu yılın ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.3 azalış ile 10 milyar 110 milyon dolar, miktar bazında ise yüzde 4.5 düşüş ile 13.3 milyon ton olarak ihracat gerçekleştirdi. Özellikle ABD’de açılan antidamping soruşturmaları ve Irak’taki iç savaş nedeniyle üretiminde ve ihracatında gerileme yaşayan çelik sektörü, son aylarda da Çin’den gelen ucuz ürünler nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiriyor. ABD’nin Çin’e filmaşinde uygulamaya koyduğu damping sonrası, Çin’in filmaşinleri son bir aydır Türkiye’ye çok ucuza satması da yerli üreticileri isyan noktasına getirdi. Çin’in dünya çelik üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştirdiğini anlatan Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Kemal Ekinci, bu özelliği nedeniyle Çin’in tehlike arz ettiğini vurguladı. ABD’ye ihracatı azalınca ve Avrupa’ya mal satamayınca Çin’in diğer ülkelere saldırmaya başladığını söyleyen Ekinci, Çin’in buna devam edeceğini, Türkiye’nin de buna karşın korunmasız bir şekilde durduğunu belirtti. Çin’in ihracatı bu yıl 80 milyon tonu bulacak Çinlilerin her yıl üretimlerini anormal derecede artırdıklarına dikkat çeken Ekinci, sözlerine şöyle devam etti: “Başka ülkelerde üretim azalırken, Çin üreterek dünyada üretim artıyormuş gibi gösterdi. Tabi bunu da bir yerde Çin’in tüketmesi lazım. Kendi bünyesinde 'Migros'a ağzımız sulanıyordu, bitiriyoruz' Uzun süredir Migros’u istediklerini söyleyen Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, yeni yatırımlarını anlatırken bira satışlarının yüzde 8 azaldığını, dünyada ve Türkiye’de meşrubatta büyüyeceklerini belirtti nadolu Holding, Migros’un A satın alma işlemlerini yıl sonuna kadar tamamlamayı planlıyor. Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Paravani HES yatırımı için bulunduğumuz Tiflis’te, yeni yatırım planlarına ilişkin sorularımızı yanıtladı. Elbette en çok merak edilen Migros işlemiydi. Bilindiği gibi Grup, ekim başında Migros’un yüzde 40.25 hissesi için yaklaşık 1.8 milyar dolarlık bir teklif verdiğini açıklamıştı. Özilhan, “4 yıldır ilgimiz vardı. Ağzımız sulanıyor, gidiyor, geliyorduk. Tüm yönetim kurulu bu işleme çok sıcak bakıyor. Ana şartlarda anlaştık ama due diligence süreci devam ediyor. Yıl sonuna kadar bitirmeyi planlıyoruz” değerlendirmesini yaptı. BC Partners kontrolündeki Moonlight Perakendecilik 2008 yılında Migros’un yüzde 50.83 hissesini Koç Holding’den yaklaşık 2 milyar euroya satın almış; aradan geçen sürede yeni satın almalarla Migros’taki payını yüzde 98’e kadar yükseltmişti. Özilhan, yüzde 40.25 hisseye teklif verdiklerini, ilerleyen süreçte borsadan biraz daha hisse alabileceklerini ancak asla yüzde 50’nin üzerine çıkmayacaklarını söyledi. Hedefl erinin şeffaf bir yönetimle perakende devini daha da büyütmek olduğunu söyleyen Özilhan, “Bu bizim tarzımız, Anadolu Efes’te de yüzde 45 hissemiz var” bilgisini verdi. Türkiye perakendeciliğinde gelişme trendinin büyük olduğunu vurgulayan Özilhan, geçtiğimiz yıl kurdukları ucuz market konsepti Ekomini markasının Migros alımı olsa da korunarak genişleyeceğini söyledi. Özilhan, Migros ile bira satış kanalı olduğu için ilgilendiklerine dair yorumlara ise tepkili: “Hayır, elma satmak için ilgileniyoruz! Bizim ürünlerimiz Migros’un toplam satışlarının en çok yüzde 4’üdür. Bu kadar bir pay için böyle bir teklif verilmez.”CİHAN tüketemeyince geçen sene 35 milyon ton ihracatlarını bu sene 80 milyon tona çıkarıyorlar. Buradaki yapıya baktığımızda, Çin’dekilerin büyük çoğunluğu devlet şirketi. Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) kurallarına uygun hareket edince bu tür tehlikeler ortadan kalkacak. Ancak şu an zararına da olsa mal satıyorlar.” Artan ithalattan dolayı bütün çelik üreticilerinin etkilendiğini ifade eden Ekinci, Çin’in ayrıca Ortadoğu ve Afrika gibi kendi ihraç pazarlarına da ucuz ürünler sattığını kaydetti. Ekinci, bu durumun kendileri açısından ihraç pazarlarını kaybetme riski yarattığını sözlerine ekledi. Ekonomi Bakanlığı konuyu yakından inceliyor Konuyu Ekonomi Bakanlığı’na intikal ettirdiklerini dile getiren Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, bakanlığın konuyu yakından incelediğini belirtti. Çin’nin, geçmişte hem üretimini hem tüketimini yüzde 20’ler, sonra yüzde 10’lar seviyesinde artırdığına dikkat çeken Yayan, şunları söyledi: “Bu yıl için de hedefl eri yüzde 6-7 artış seviyesindeydi. Ancak ortaya çıkan durum, Çin’in tüketiminin ya geçen yılla aynı seviyede, ya da negatif gelişebileceği yönünde. Buna karşın üretiminin yüzde 3-4 artabileceği görülüyor. CİHAN 4 16 EKİM 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gündemde Neler Var? ABD’de bugün 3.çeyrek finansallarını açıklayacak şirketler: Bank of America (TSİ 14.00’da), BlackRock (piyasa açılışı öncesi) ve eBay (piyasa kapanışı sonrası). Faruk BAKAÇ TÜRKİYE durumunda toplam alacak tutarının 34,6 mn TL’ye ineceği bildirildi. Şirket Haberleri BIMAS, bugün %30 brüt, %25,50 net olmak üzere temettü ödemesi yapacak. Temettü verimi %0,54. Şirket 21 Mayıs’ta %50 brüt temettü ödemesi yapmıştı. İndeks Bilgisayar, Lenovo Technology BV ile Türkiye distribütörlüğü konusunda görüşmelere başladı. Lenovo marka akıllı telefon ürünlerinin satışı konusunda olası bir anlaşmanın yıllık ciroya katkısının 100 mn TL olması bekleniyor. 2013 yılı satış gelirlerinin %6’sına denk geliyor. (Şirket finansalları üzerinde önemli bir etki beklemiyoruz) Trabzonspor, alacaklarına mahsuben Bordo Mavi Elektrik’in %48’ine ortak oluyor. Şirket alacakların tahsili konusunda devam eden çalışmalar kapsamında, Trabzonspor Futbol İşletmeciliği’nin %99,91 oranında ortağı olduğu Bordo Mavi Enerji Elektrik’in %48’ine denk gelen hisselerini 44,39 mn TL karşılığı şirkete olan borçlarına mahsup edilmesine karar verildiğini açıkladı. EPDK izni sonrasında pay devrini gerçekleşmesi AVTUR, 3Ç14’de 1,15 mn TL (3Ç13: 560 bin TL zarar) net kar açıkladı. Böylece şirket 9 aylık dönemi 4,2 mn TL net kar (2013 9ay:1,59 mn TL zarar) ile tamamladı. 3Ç14 net karının 898 bin TL’si vergi gelirlerinden sağlanırken, 9 aylık dönemdeki net kar toplamının büyük kısmı 5,3 mn TL’lik kısmı iştirak satış karından gelmiştir. SPK, Bank Asya'nın sermaye artırımını onayladı. Bank Asya, sermayesini %25 bedelli artırımla 900 milyon liradan 1 milyar 125 milyon liraya çıkaracak. Adel Kalemcilik, 31.08.2014 tarihinde sona eren Toplu-İş Sözleşmesinin yeni dönemine ilişkin görüşmelere başladığını açıkladı. Anadolu Sigorta, Ocak-Eylül döneminde üretilen toplam primin 2,22 milyar TL olduğunu açıkladı. Anadolu Grubu/Özilhan: Migros anlaşması yıl sonuna tamamlanır. Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan, Migros'un %40.25 hissesini satın alma işlemini yıl sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını ve konu ile ilgili ana şartlarda anlaştıklarını belirtti. (bloombergHT) Anadolu Motor’un Gebze’de gerçekleştirdiği yeni üretim tesisi hizmete giriyor. Anadolu Motor’un 44 milyon TL’lik yatırımla Gebze’de gerçekleştirdiği yeni üretim tesisi hizmete giriyor. Tesis, 17 Ekim’de açılacak. ENKA, GE ile birlikte Süleymaniye’deki (Irak) doğalgaz çevrim santralına turbin sağlayacak. (bloombergHT) Galip Öztürk'e verilen cezayı Yargıtay onadı. Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk’ün 15 yıldır yargılandığı davada Yargıtay’dan onama geldi. Öztürk’ün 6 yıl hapis yatması bekleniyor. (Hürriyet) "AA+" olan kredi notunu negatif izlemeye aldı. Fitch'in resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Fransa'nın uzun dönem yerel ve yabancı para cinsinden "AA+" olan kredi notunun negatif izlemeye alındığı bildirildi. Açıklamada, Fitch'in kararındaki gerekçeler arasında ülkenin bütçe açığı hedeflerindeki artışa ilk sırada yer verilirken, şunlar kaydedildi: "Fransa hükümeti, 1 Haziran ayındaki gözden geçirmede, ülkenin kamu maliyesinde bir zayıflama veya bütçe konsolidasyon çabalarının uygulanması üzerinde daha fazla belirsizlik ortaya çıkması durumlarının, olumsuz değerlendirmeye neden olabileceği uyarısında bulunduğu anımsatılan açıklamada, Fitch'in en son tahminlerinin bütçe açığının orta vadede genişleme göstereceği, 2017 yılında GSYH'ın yüzde 3,3'üne denk geleceğini ortaya koyduğu aktarıldı. Açıklamada, Fransa hükümetinin kendi tahminlerinin ise bir öncekine göre önemli sapmalara işaret ettiği be- lirtilerek, "Zira hükümet, 2017 yılına ilişkin bütçe açığının GSYH içindeki payı tahminini yüzde 1,3'ten yüzde 2,8'e yükseltti. Genişleyen açık, kamu borç dinamikleri açısından olumsuz sonuçlar doğurabilir" denildi. Yakın vadedeki büyüme ve enflasyon görünümündeki belirsizlikten dolayı Fitch'in mali projeksiyonları için risklerin aşağı yönlü olduğu vurgulanan açıklamada, hükümetin mali konsolidasyonu sağlama yolundaki yeteneğine ilişlin belirsizliğin arttığı ve ülke ekonomisinin görünümünün bozulduğu dile getirildi. Açıklamada, Fitch'in hükümetin duyurduğu yeni yapısal reform önlemlerin büyüme görünümü ve kamu borç dinamikleri üzerindeki etkilerini izleyeceği ifade edilerek, bir sonraki gözden geçirmenin 12 Aralık 2014'te yayınlanacağı bilgisi verildi.CİHAN Çin'de 82 milyon kişi yoksulluk sınırının altında Avrupa’da ekonomik krize çözüm için felç yaşanabilir ünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'de 82 milyon kişi yoksulluk sınırının D altında yaşıyor. vrupa’nın kötü sinyaller vermekte olan ekonomik toparlanmasını canlandırabilmesi için gösterilen çabalara Avrupa Merkez Bankası (AMB), Alamnya ve diğer Euro Bölgesi hükümetleri arasındaki restleşmeler engel oluyor.Aylardır süregelen tansiyon Euro Bölgesi’nde özellikle bu ay verilerin kötü gelmesi ve bölgenin son 6 yılda 3. kez resesyona düşme ihtimali ile karşı karşıya kalması üzerine toplu bir politika cevabı verilmesi ihtiyacının ortaya çıkmasının ardından daha da arttı.Gittikçe artan sayıda politika yapıcı Avrupa’da artık AMB’nin agresif adımları, Almanya’nın daha fazla yatırım harcaması ve Fransa ile İtalya’da kararlı ekonomik reformlar yapılmasından oluşan ortak bir çabanın ortaya konulması için gerekli zamanın geldiğini dile getiriyor. A Çin Komünist Partisi'nin yayın organlarından Global Times gazetesinin haberine göre, Çin Devlet Konseyi Yoksullukla Mücadele ve Kalkınma Bakan Yardımcısı Cıng Vınkay, yoksulluğun Çin'in hala temel sorunları arasında olduğunu ve ülkede 82 milyon 490 bin kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığını ifade etti. Cıng ayrıca, Çin'in 2020'ye kadar müreffeh bir toplum oluşturma hedefleri kapsamında yoksulluğun zayıf noktaları olduğunu belirtti. Çin'de 2011 yılında kabul edilen standarda göre, yıllık geliri 375 dolar ve az olan kırsal kesim fakir olarak nitelendirilirken, ülkede günlük kazancı 1 dolardan az olanların yoksulluk sınırının altında yaşadığı kabul ediliyor. Ülkede 120 bin köy ve 832 ilçede insanların aşırı yoksulluk içinde olduğu vurgulanıyor. Yoksulluk sınırının altında yaşayanların düşük gelir dışında su, elektrik, yol, okul ve sağlık bakımı gibi temel konulardaki sorunlarla boğuştuğu belirtiliyor. CİHAN Alman hükümeti 2014 ve 2015 yılı büyüme beklentisini aşağı çekti… Global ekonomiye ilişkin endişeler dün Alman hükümetinin büyüme hedefini aşağı çekmesi ile yeni bir boyut kazandı. Alman hükümeti 2014 yılı büyüme beklentisini %1,8’den %1,2’ye, 2015 yılı büyüme beklentisini de %2’den %1,3’e indirdi. Fitch, Fransa'nın kredi ABD Fed/Williams, "Ekonomi bocaladığı takdirde parasal genişlemeye yeniden ihtiyaç olabilir" San Francisco Fed Radore'nin %57 payının İş Girişim ve DGSK tarafından devralınması işlemine izin verilmesi talebi ile RK'ye başvuruldu. edilen GSYH'ın yüzde 4,1'ine denk gelen bütçe açığı rakamından da bir miktar kötü. Yeni hedefler, Fransa'nın 2015 yılından 2017 yılına kadar GSYH'ın en fazla yüzde 3'ü düzeyindeki AB bütçe açığı eşiğine ulaşması yönündeki taahhüdünü erteledi." Ekim'de 2015 yılı bütçe tasarısını sundu ve bütçe açığı hedeflerinde önemli bir artışı onayladı. Bu değişiklik ilk olarak ağustosta açıklanmıştı ancak yeni açığın temelini oluşturan tüm detaylar o zaman mevcut değildi. Hükümetin yeni tahminleri bütçe açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının bu yıl için yüzde 4,4 ve gelecek yıl için yüzde 4,3 olacağı yönünde. Bu rakamlar, Nisan İstikrar Programı'nda sırasıyla yüzde 3,8 ve yüzde 3 düzeyinde açıklanmıştı. Bunun yanında, söz konusu rakamlar 2013 yılında elde AVRUPA Rusya Ekonomi Bakanı, "Yapılacak bir not indirimi temelsiz ve politik olur" Rusya Ekonomi Bakanı Aleksei Ulyukayev, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Rusya'nın kredi notunda yapacakları herhangi bir indirimin 'politik ajanda'nın bir sonucu olacağını söyledi. Doğan Holding, Yeni Şafak gazetesi yazarı Cem Küçük’ün 12 Ekim 2014 tarihli köşe yazısındaki iddialara karşı tüm yasal yollara başvurduğunu açıkladı. Fitch'ten Fransa'ya negatif izleme luslararası kredi derecelendirme kuruluşu U Fitch Ratings, Fransa'nın Kerry: Türkiye ile anlaşmazlık yaşamıyoruz… ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye’nin koalisyon adına ne yapıp yapmayacağı ile ilgili bir anlaşmazlık yaşamadıklarını söyledi. (CİHAN) notunu negatif izlemeye aldı… Fitch Ratings, zayıf finansal duruma işaret ederek Fransa'nın kredi notunu negatif izlemeye aldı. Fransa'nın kredi notuna ilişkin değerlendirmesini Aralık ayında yapması beklenen Fitch yaptığı açıklamada, 1 Ekim'de açıklanan 2015 bütçe tasarısının daha erken bir gözden geçirmeyi gerekli kıldığını belirtti. Tarafsız bir düşünce kuruluşu olan German Institute for Economic Research başkanı Marcel Fratzscher, “Ulusal hükümetlerin para politikalarının yalnızca yapısal reformlar ve sorumlu mali politikalarla desteklendiği zaman işe yarar olabileceğini hükümetlerimizin anlaması lazım” yorumunu yaptı. Fakat yetkililer ve ekonomistler bu toplu atılacak adımın bile bölgenin içerisinde bulunduğu derin problemler nedeniyle hızlı büyümeye ulaşmakta yeterli olamayabileceğini söylüyor. Fakat bu adımların atılmaması durumunda da daha yakın vadede resesyon ve uzun vadeli düşüş riski daha da artmış oluyor.w wsj.com Güngör URAS Nobel ödülü ve ‘yoğunlaşma’ Nobel Ekonomi Ödülü, “Piyasa Gücü ve Piyasanın Regülasyonu” konusundaki çalışmaları nedeniyle Fransız ekonomist Jean Tirole’e verildi.Günümüzde çok sayıda sanayi sektörü veya sektör içindeki bazı kesimler birkaç büyük şirketin ya da tek bir tekelin egemenliği altında. Özelleştirmeler, şirket satın almaları, şirket birleşmeleri belli üretim konularında güçlü şirketlerin egemenlik veya tekel oluşturmalarına imkân verdi.Egemenlik sahibi ve tekel durumundaki şirketler ya verimsizlikleri ya da yüksek kâr beklentileri nedeniyle fiyatları yüksek tutarak, tüketiciyi sömürüyorlar.Egemenlikleri veya tekel durumları nedeniyle yeni, verimli, üretken şirketlerin pazara girmelerine imkân vermiyorlar. Bütün bunların sonucunda ekonomilerde yozlaşma ortaya çıkıyor. İşte bu noktada kamu otoritelerine, devletlere piyasayı “regüle etme” (düzenleme) sorumluluğu düşüyor. Bu yapılmazsa, ekonomide yozlaşma giderek artacak.Nobel ödülünün yeni sahibinin çalışma konusunun çerçevesi kabaca böyle. Tekelleşme eski hikâye Aslında ödülü kazananın söyledikleri, yazdıkları yepyeni, bilinmeyen konular değil ama, önemli olan ifade şekli. Sorunun iyi bir şekilde ve bilimsel olarak sergilenmesi.TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) bu konuda Türkiye’de olan biteni ortaya koymak amacıyla 2006 yılından bu yana “Sanayi ve Hizmet Sektörlerinde Yoğunlaşma” araştırmaları yapıyor. 2014 yılı ağustos ayında, 2012 yılı araştırmasının sonuçları açıklandı.TÜİK, 515 farklı konuda faaliyet gösteren firmaların, faaliyet alanlarındaki yoğunlaşma (tekelleşme-piyasa payı) durumlarını belirledi.Yoğunlaşma oranı, bir faaliyet kolunda en büyük 4 girişimin ciroları toplamının o faaliyet konusundaki toplam ciro değerine bölünmesiyle belirleniyor.Eğer 4 ve daha az girişimin, belli bir faaliyet kolunda pazar payları (yoğunlaşma oranları) yüzde 30’un altında ise düşük derece yoğunlaşma, yüzde 30-50 arasında ise orta derece yoğunlaşma, 50-70 arasında ise yüksek derece yoğunlaşma, yüzde 70’in üzerinde ise çok yüksek derece yoğunlaşma söz konusu. 110 üretim koluna dikkat 110 üretim kolunda çok yüksek, 87 üretim kolunda yüksek, 91 üretim kolunda orta, 227 üretim kolunda ise düşük derecede yoğunlaşma var.Toptan ve perakende ticaret sektörünün yüzde 71.4’ünde, inşaat sektörünün yüzde 81’inde düşük derecede yoğunlaşma görülürken, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 42.9, ulaştırma ve depolama sektöründe yüzde 33.3 çok yüksek yoğunlaşma belirlendi.İmalat sanayiinde faaliyet gösteren girişimlerin yüzde 25.9’unda çok yüksek derecede yoğunlaşma var.M MİLLİYET 15.10.2014 Başkanı John Williams, ABD ekonomisinin bocalaması halinde daha fazla tahvil alımına ihtiyaç olabileceğini söyledi. Citigroup, 11 ülkede bireysel bankacılık faaliyetlerini sonlandıracak… Yaklaşık 10 yıldan bu yana maliyetlerini azaltmaya çalışan ve harcamalara, verimliliğe odaklanan Citigroup, 11 ülkede perakende bankacılık faaliyetlerinden çekilme kararı aldı. ASYA Güney Kore MB, büyüme tahminlerini düşürdü, faiz indirdi… Güney Kore Merkez Bankası Başkanı Lee Ju-yeol yaptığı açıklamada 2014 yılı için GSYH büyüme tahminini yüzde 3,8'den 3,5'e indirdiklerini, enflasyon tahminini de yüzde 1,9'dan 1,4'e çektiklerini duyurdu. Güney Kore Merkez Bankası beklentilere paralel olarak gösterge faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 2,0'ye çekti. 16 EKİM 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 280 bin işsize 148 milyon lira ödeme Ağustos ayından işsizlik ödeneği alan 280 bin 914 işsize 148 milyon 563 bin lira ödeme yapıldı. Martberi2002'den uygulanan İşsizlik Sigortası Fonu'na ağustos ayında 67 bin 692 kişi başvurdu. 33 bin 293 kişinin işsizlik ödeneğini hak ettiği bu ayda, işsizlik ödeneği alan 280 bin 914 işsize 148 milyon 563 bin lira ödeme yapıldı. Ödeme yapılan kişi sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24, bir önceki 015-2017 yıllarına 2Program'a ilişkin Orta Vadeli göre, yurt içi tasarrufları artırmak amacıyla uluslararası yükümlülükler gözetilerek lüks veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim malları tespit edilerek caydırıcı vergilendirme yapılacak. Maliye Bakanlığı yetkilileri, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yasanının 2 ve 4 sayılı listesinde yer alan ürünleri incelemeye başladıklarını belirterek, bunlar içinde lüks tüketime giren ürünlerle ilgili tedbir alınabileceğini söylediler. Bunun içine hayvarın da kürkün de otomobilin de girebileceğine dikkat çeken yetkililer, tek yapılmayacak olanın üretim ve girdi maliyetleri ile ilgili bir artış olacağını söylediler. Otomobillerde geçen yılın başında tüketimi engellemek amacıyla yüksek oranlı ÖTV artışlarına gidilmişti. 2 VE 4 SAYILI LİSTE ÖTV, akaryakıt, otomobil, parfüm, içki ve sigara gibi ürünlerin üretildiğinde ya da ithal edildiğinde alınan bir vergi türü. Bu verginin hangi mallardan alınacağına ilişkin dört liste var. 1 sayılı listede benzin, 2 sayılı listede otomobiller, 3 sayılı listede içki ve sigaralar, 4 sayılı listede de hayvar, güzellik malzemeleri, kürkler, cep telefonu, klima, çamaşır makinası, televizyon, elektrik süpürgesi, kıymetli taşlar gibi çeşitli ürünler yer alıyor. Orta Vadeli Program'da yer alan 'ithalat yoğunluğu yüksek tüketim malları' grubundan II ve IV sayılı listedeki malların anlaşılması gerektiği ifade edildi. ÖZEL OLARAK 4 SAYILI LİSTE İNCELENİYOR Maliye yetkilileri, özellikle 4 sayılı listeyle ilgili inceleme yapıldığını belirtirken, bu ürün gruplarının öncelikle ithalat yoğunluğunun inceleneceğini söylediler. Bunun için Gümrük Tarifesi İstatistik Pozisyonu numarası üzerinden ithalat yoğunluklarına bakılacağını dile getiren yetkililer, ithalat yoğun olanlarla ilgili bir tedbir alınacağını kaydettiler. Özel Tüketim Vergisi Yasası'na göre 4 sayılı listede yer alan ürünlerde sınır yüzde 25. Şu anda havyar, parfüm, kürk gibi ürünlerde ÖTV oranı yüzde 20. Çamaşır makinası, buzdolabı gibi ürünlerde yüzde 6,7 olarak uygulanıyor. Cep telefonlarında yüzde 25 ÖTV oranı var, ancak ithal edilen telefonlardan sabit 120 lira alınıyor. Ancak beyaz eşya ile ilgili vergisel teşvik çalışması da var. OTOMOBİLLERDE NE OLACAK? Otomobillerde motor silindir hacmine göre ÖTV alınıyor. 1600 cm3 silindir hacmini geçmeyen otomobillerde yüzde 45, 1600 cm3 ile 2000 cm3 silindir hacmine sahip otomobillerde yüzde 90 ve 2000 cm3 silindir hacmini geçen otomobillerde de yüzde 145 olarak uygulanıyor. Ancak son dönemde lüks markaların bile 1600 cm3 silindir hacminde otomobil ürettiğine dikkat çeken uzmanlar belki ara bir hacim vergilemesine de geçilebileceğini söylediler. Örneğin 1400 cm3 silindir hacminin yeni bir sınır olabileceği konuşulmaya başlandı. İthal edilen bir ürüne ithal olduğu gerekçesiyle ek vergi getirilemiyor. Bu Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırılık teşkil ediyor.C CİHAN 2013'te 1 milyar 272 milyon 487 liranın ödendiği işsizlik ödeneği kapsamında, bu yılın ocak-ağustos döneminde toplam 1 milyar 65 milyon 644 lira ödeme yapıldı. İşsizlik Fonu nedir? Sigortalı işsizlerin, F şimdiye kadar eşine az rastlanır bir uygulamayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Hamilelik gibi nedenlerden dolayı kariyer hayatına ara veren ya da iş yaşamını sonlandıran yetenekli kadın işçilerin yumurtalıklarını dondurma amacıyla her bir işçi başına 20 bin dolara kadar ödeme yapacağı belirtiliyor.Çocuk sahibi olmak isteyen ama aynı zamanda kariyer yapmayı da hedefleyen kadın yararlanabiliyor. Sigortalının prime esas aylık brüt kazancı üzerinden hesaplanan yüzde 2 işveren, yüzde 1 sigortalı kesintileri ve yüzde 1 devlet payı ile bu primlerin değerlendirilmesind en elde edilen kazanç ve iratlar, işverenlerden alınan gecikme zammı ve faizler fonun gelirlerini oluşturuyor.C CİHAN Vatandaşın bankalara borcu arttı evduat bankalarının M tüketici kredileri, 3 Ekim ile biten haftada bir önceki haftaya göre yüzde 0,27 artarak 258,7 milyar lira, kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1,33 yükselerek 84,8 milyar lira oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, 3 Ekim ile biten haftada mevduat bankalarının tüketici kredileri yüzde 0,27 artarak 258 milyar 688 milyon 328 bin liraya çıktı. Kredi kartı harcama tutarı ise yüzde 1,33 yükselişle 84 milyar 841 milyon 977 bin lira olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde taksitli ticari krediler yüzde 1,53 artarak 144 milyar 895 milyon 455 bin liraya ulaştı. harcamalar da 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 6,33, yıl sonuna göre yüzde 6,51 azalışa işaret etti. Kredi kartı harcama tutarının 38 milyar 219 milyon 170 bin lirası taksitli, 46 milyar 622 milyon 807 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti. 3 Ekim'le biten haftada mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 109 milyar 819 milyon 423 bin lirası konut, 6 milyar 374 milyon 341 bin lirası taşıt, 142 milyar 494 milyon 564 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 14,10, taksitli ticari krediler de yüzde 31,20 arttı. Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan Çocuk da yapacak kariyer de acebook ve Apple, hem kariyer hem çocuk yapmak isteyen kadın işçilerin yumurtalıklarını dondurma amacıyla her bir işçi başına 20 bin dolara kadar ödeme yapacağı belirtiliyor.Facebook ve Apple, hizmet akdinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İŞKUR birimlerine veya elektronik ortamda başvurulduğunda en az 600 gün çalışmış sigortalılar 180, 900 gün çalışmış sigortalılar 240 ve bin 80 gün çalışmış sigortalılar 300 gün süreyle işsizlik sigortası hizmetlerinden çalışanlar ve eşleri bu uygulamadan yararlanabilecek. Facebook, 2015'in Ocak ayında programı hayata geçirecek. Apple ise bu uygulamanın 2015'in ilk çeyreğinde başlayacağını duyurdu. Yumurtalık dondurma işleminin fiyatı yaklaşık 10 bin dolar. Ancak her sene dondurulmuş yumurtalar için 500 dolar ödeme yapılması gerekiyor. Yumurtalık dondurma işlemi nedir? Kadınların yumurtalıklarının alınması ve donmuş bir şekilde dışarıda muhafaza edilmesi anlamına geliyor. Yumurtalar dondurulmuş olduğu için hangi yaşta alındıysa o dönemki biyolojik özelliklerini koruyabiliyor. Dondurulmuş yumurtalıklar istenildiği zaman tekrar yerleştirilerek döllenme işlemini gerçekleştirebiliyor. Uygulamanın bu yönüyle 20-30 yaş arası kariyer yapmak isteyen kadınların gözdesi olabileceği tahmin ediliyor.CİHAN Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 16 milyar 17 milyon 93 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 0,44 ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,75 artış kaydetti.C CİHAN ISSN 1308 7606 OTOMOBİL VE TELEFON FİYATLARI ARTACAK ayla kıyaslandığında ise yüzde 3 artış gösterdi. Yıl:70 Sayı:24953 Tarih:16 Ekim 2014 Perşembe Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Haber Müdürü İnternet Site Editörü Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 16 EKİM 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA GÜNEY KORE Güney Kore'nin elektronik devi Samsung, Facebook'un CEO'su Mark Zuckerberg'u ağırladı. Zuckerberg'in bugün Samsung Electronics'in başkent Seul'deki genel merkezini ziyaret ettiği bildirildi. Samsung firması yetkilisi, ziyaretin amacı ve kimlerle görüşüldüğü konusunda fazla bilgi vermedi. Uzmanlar, Facebook'un kurucusunun Samsung'un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Lee Jay-yong ile buluşarak yeni iş modeli ve iki şirket arasındaki işbirliğinin geleceğini müzakere edeceği tahmininde bulundular. CİHAN ABD ABD önderliğindeki koalisyona ait savaş uçaklarının son iki gün içinde Kobani yakınlarındaki 21 hedefi vurduğu belirtildi. ABD Merkez Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suudi Arabistan uçaklarının da katıldığı saldırılarda militanların toplanma alanı olarak kullanıldığı iki bölge ile IŞİD'e ait 3 bina ile 3 hedef daha vuruldu. IŞİD'e karşı en yoğun saldırının son iki gün içinde Kobani'de düzenlendiği belirtildi. Amerikan Ordusu'na göre saldırılar IŞİD'in Kobani'deki ilerleyişini yavaşlatsa da durduramadığı ifade edildi. Beyaz Saray ise hava saldırılarının hemen ardından karada IŞİD'e karşı mücadele verecek birlikler olmadığı için operasyonların fazla etkili olamadığı ifade edildi. CİHAN FRANSA Fransa Türkiye'deki 50 bin mültecinin 15 günlük gıda ihtiyacını karşılamak üzere Dünya Gıda Programı'na yardım yaptığını açıkladı.Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Paris'in Türkiye'nin 'güvenli bölge' önerisini de desteklediği hatırlatıldı. Tampon bölgenin gerçekleşmesinin uluslararası koordinasyona bağlı olduğu vurgulandı. Açıklamada, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un IŞİD'i durdurmak ve geri püskürtmek için gereken her şeyin yapılacağı yönündeki açıklamalara dikkat çekildi. Fransa'nın Suriye'de IŞİD'e karşı ılımlı muhalefete yardım edeceği de belirtilirken, gönderilen yardımların diğer grupların eline geçmeden sadece ılımlı muhalefete ulaşması için tüm önlemlerin alındığı kaydedildi. CİHAN Kohl, anılarının yayınlandığı kitapla mücadele ediyor lmanya eski Başbakanı Helmut Kohl, gazeteci Heribert Schvan’ın kendisi ile yaptığı görüşmeler üzerine yazdığı kitaptan bazı bölümlerin çıkarılmasını istiyor. 'Miras: Kohl’ün Protokolleri' isimli kitabın yayınlanmasını engellemek için daha önce Köln İdare Mahkemesi’ne başvuran Kohl, ret kararı üzerine Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne itiraz etmiş, fakat başvurusunu geri çektiğini açıklamıştı. Biyografisinin yazılması için gazeteci Heribert Schwan ile 600 saatlik bir konuşma gerçekleştiren Kohl'ün, birçok siyasetçi hakkında şaşırtıcı sözler sarf ettiği ortaya çıkmıştı. A Kitap çalışması için gazeteci Schwanile 21 Mart 2001 ve 27 Ekim 2002 yılları arasında 105 defa bir araya gelen ve ses kaydı yaptıran Kohl, Merkel’in yemeklerde protokol kurallarını bilmediğini ifade ederek "Devlet yemeklerinde çatalbıçak kullanmasını bilmezdi. Birçok defa uyarmak zorunda kaldım." sözlerini sarf etmişti. Eski başbakanın, 'Kohl’ün kızı' olarak anılan Merkel’in ayrıca Avrupa politikasından anlamadığı yönünde bir iddiası olduğu da belirtilmişti. Kohl, eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff için de "O bir sıfırdır ve büyük bir haindir ve sadece talihsizlikleri vardır." demiş, Eski Çalışma Bakanı Norbert Blüm’u da yine ‘hain’ olarak nitelendirmişti. Eski Başbakan Kohl, Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’ye de kendisinin halefi olacağını söylediğini ve bunu ona acıdığı için yaptığını dile getirmişti. Kohl’ün itirazlarına rağmen ‘Miras: Kohl‘ün Protokolleri’ isimli kitabın satışı başladı. CİHAN Mescid-i Aksa'yı koruma çağrısı İsrail'in, Mescid-i Aksa'ya Müslümanların girişini engellemesi ile kutsal mekana polis eşliğinde radikal Yahudi grupların girmesinin ardından İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi, Filistin halkına ve İslam dünyasına Mescidi Aksa Külliyesi'ni koruma çağrısı yaptı. silistin asıllı İsrail vatandaşları tarafından kurulan İsrail'deki Arap Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi'nden yapılan açıklamada, açıklamada şu ifadelere yer verildi: İsrail, saldırılarını aralıksız sürdürmeye devam ediyor. Yahudi yerleşimcilerin baskınları bakanların, milletvekillerinin, istihbaratın, kadın ve erkek askerlerin programlarının bir parçası oldu. F İskan ve Yerleşim Bakanı Uri Ariel, İç Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharonoviç, dün İbrani yılbaşı arifesinde polis korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın yaptı. Knesset Başkan Yardımcısı Moşe Feiglin de aynı şeyi yapıyor. Knesset İç Komisyonu Başkanı Miri Regev de komisyon toplantısında birbiri ardına Mescid-i Aksa'nın paylaştırılması önerisini sunuyor" Mescid-i Aksa'da şu anki mevcut uygulamada sabah namazı sonrası Müslümanlar camiden çıkarılarak Aksa’nın tüm kapıları önce Müslümanlara kapatılıyor. Ardından içeriye öğle na- mazına kadar sadece Yahudilerin girişine izin veriliyor. Böylece fiili olarak İsrail Hükümeti 8 gündür Aksa’yı zamansal olarak, Yahudiler ve Müslümanlar arasında Mescid-i Aksa’yı da ikiye bölmüş oluyor. İsrail ihlallerine devam ediyor AA'ya konuşan Mescid-i Aksa Kültür ve Miras Kurumu Sözcüsü Mahmud Ebu Ata ise İsrail'in Sukot Bayramı kutlamaları çerçevesinde Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girmesine yönelik engellemelerine devam ettiğini söyledi. Ebu Ata, İsrail polisinin, sabah namazında ve sonrasında kadınlar ile 50 yaş altı erkeklerin Aksa'ya girmesine izin vermediğini belirtti. Ebu Ata, 50 yaş üstü erkeklerin de çoğunun Mescid-i Aksa ya girmesinin engellendiğini kaydetti. Çok sayıda Filistinlinin Mescid-i Aksa'nın dışında sabah namazını kılmak zorunda kaldığını aktaran Ebu Ata, İsrail İç Güvenlik Bakanlığı tarafından Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girişlerinde güvenliği sağlaması amacıyla oluşturulan ve insansız hava araçlarıyla desteklenen özel birliğin tehlikeli olduğu konusunda uyardı. Ebu Ata, Mescid-i Aksa'nın kapılarında bekleyen yüzlerce gencin kutsal mekana girmeye çalıştığını kaydetti. Mescid-i Aksa Külliyesi içerisinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisinin yanı sıra müze, medreseler, bahçeler ve büyük avlu bulunuyor. İslam inancında Beyt'ul Makdis adı verilen külliye alanı, Müslümanların ilk kıblesi özelliğini taşıyor. Süleyman Mabedi kalıntılarının külliye alanının altında olduğuna inanan Yahudi yerleşimciler, bu alanda kazı çalışmaları yapıyor. Yerleşimciler ve İsrailli yetkililer zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de girerek cami cemaatini ve eğitim gören öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlik yaşanıyor. AA 50 Genç CDU’lu Merkel’in ekonomi politikasından rahatsız YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ Artık piller, A 3 dakikada şarj olacak lmanya Başbakanı Angela Merkel’in ekonomi politikasını kendi partisi Hıristiyan Demokratik Birlik (CDU) üyesi 50 genç politikacı eleştirdi ve reform çağrısında bulundu. Gençler, “Ekonomik olarak iyi durumdayken reformlara hız vermeliyiz“ ifadesini kullanarak Merkel’i eleştiriyor. Grubun önderliğini yapan Federal Milletvekili ve Sağlık Politikaları Uzmanı Jens Spahn, "Eğer Avrupa’nın ekonomi motoru olarak kalmak istiyorsak daha çok çalışmalıyız. Fakat şu anki başarımız bizi daha üretici yapması gerekirken, boş vermişlik yaşıyoruz." dedi. Başkent Berlin’de bir araya gelen CDU 2017 ismini taşıyan politikacılar Merkel’den, Eski Başbakan Gerhard Schröder’in hayata geçirdiği Ajanda 2010’nun devamı niteliğinde Ajanda 2020 adı altında reform paketi hazırlamasını istedi. İSVEÇ İsveç'te merkez- sol hükümetinde Sosyal Demokrat Partisi'nden Sağlık ve Spor Bakanlığı'na getirilen Gabriel Wikström(29) twitter hesabında Türk takipçilerinin artması üzerine Türkçe, teşekkür etti. Türk basınında kendisi ile çıkan haberlerden dolayı memnun olan ve Twitter resmi hesabında artan Türk takipçilere jest yapan kabinenin genç bakanlarından Gabriel Wikström "Türkiye'deki takipçilerime hoşgeldiniz diyorum ve teşekkür ediyorum." dedi. Bakanın Türkçe mesajı 2 bin 800 kez paylaşıldı. CİHAN ingapurlu bilim adamları yeni nesil pil icat etti. Bu piller 3 dakikada şarj oluyor, üstelik kullanım ömürleri de normal pillere göre çok daha uzun. S Günümüzde şarjlı bataryalar telefondan dizüstü bilgisayarlara, motosikletten arabalara kadar her yerde kullanılmaya başlandı. Ancak pillerin şarj süresinin uzun olması, birçok kullanıcının en çok şikayet ettiği konular arasında. Yeni geliştirilen pillerin ise bu sorunu çözeceği tahmin ediliyor. Bu teknoloji ile piller iki dakikalık şarj sonrasında, yüzde 70’lik doluluk oranına ulaşıyor. Üstelik bu yeni nesil pillerin kullanım ömrü 20 yıldan daha fazla. Singapur’da Nanyang Teknoloji Üniversitesi’ndeki bilim adamları, pilin şarj süresini kısaltacak yeni bir buluşa imza attı. Geliştirilen pillerin özellikle elektrikli araçlar üzerinde büyük bir etki oluşturulacağı ifade ediliyor. Hali hazırda 4 saatte şarj edilebilen elektrikli bisikletler, yeni nesil Lityum-iyon pilleriyle 20 kat daha hızlı şarj edilebilecek. Aynı zamanda bu piller önceki pillere oranla 20 kat daha fazla kullanım ömrü vaat ediyor. Araştırmanın başındaki bilim adamlarından Prof. Dr. Chen Xiaodong'un yaptığı açıklamaya göre, yeni nesil pillere sahip elektrikli araçlar ile şu andaki yakıtlı araçların benzin istasyonunda harcadıkları süre aynı olacak. Xiaodong, ayrıca yeni nesil pillere sahip otomobillerin menzilinin büyük ölçüde artacağı müjdesini de verdi. Günümüzdeki lithium-ion pillerinde negatif kutup için geleneksel grafit kullanılıyor. Yeni nesil pillerde ise bunun yerine titanyum dioksitten elde edilen bir jel kullanılacak. Kullanılan maddenin, toprakta çokça bulunan ucuz ve güvenli bir malzeme olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda hali hazırda bu madde, güneşten gelen ultraviyole ışınlarını absorbe eden koruyucu losyonlarda ve gıda katkılarında sıkça kullanılıyor. CDU Thüringen Grup Başkanı Mike Mohring, yatırımları kolaylaştırmanın önemli olduğunu söyleyerek, "Orta ölçekli şirketler için bürokrasinin azaltılması, gizli vergi artışının önlenmesi ve işletmelere başlangıç desteğinin sağlanması gerekiyor." dedi. Asgari ücret, annelerin emekliliği tartışmalarını geride bırakarak üretimi konuşmak gerektiğine işaret eden Birlik Partileri CDU/CSU Parlamento Gençlik Grubu Başkanı Steffen Bilger de kazanç olmadan dağıtımın olmayacağını ifade etti. Hükümetin küçük ortağı CSU Başkanı Horst Seehoferde federal hükümetin kalkınma ve çalışma piyasasında istihdam güvenliği gibi yeni konulara ağırlık vermesi gerektiğini açıklamıştı. CİHAN 16 EKİM 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA CHP’li Güngör: “Büyükşehir Ordu’ya bol geldi” düşünülmeden tüm hizmetler aynı faturalandırma yapıldı” diye konuştu. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin 309 milyon liralık yol ihalesinin parasını çıkarmak için kabarık faturalar geldiğinde her şeyin daha net ortaya çıkacağını belirten Güngör, “Burada yerel yöneticilerin çok fazla hareket kabiliyeti olmaz. Çünkü nüfusun kadar para alıyorsun. Ordu Büyükşehir ama 1, 2 milyonluk nüfusa sahip büyükşehirlerle aynı seviyede tutuluyor ve vergi gelirlerinden yüzde 5 pay alıyor. Oysa Ordu’nun vergi geliri çok düşük. Böyle bir ortamda yerel yöneticilerin yapacağı fazla bir şey yok. Bu sebeple belediyeler bir zaman sonra ağlama duvarına dönecek. Zaten yavaş yavaş ağlama duvarına dönüyor” şeklinde konuştu. umhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Başkanı Osman Güngör, Ordu’nun Büyükşehir olmasına rağmen ilçe ve uzak mahalleleri ile Büyükşehir konumuna hazır olmadığını vurgulayarak, “Büyükşehir gömleği bize büyük geldi. Belediyeler ağlama duvarına döndü” dedi. C Osman Güngör yaptığı açıklamada, Ordu’nun nüfus çoğaltmasıyla Büyükşehir olduğunu ancak gelinen noktada Büyükşehir kriterlerinin hayata geçmesiyle birlikte halkın mutsuz olduğunu ileri sürdü. Güngör, “Gelinen 6 aylık süreçte görüldü ki, mal ve hizmet sunumundaki fiyat artışları halkın tepkisini çekti. Özellikle faturalandırmalara bakıldığında Akkuş’un Salman mahallesiyle Ordu’nun Akyazı mahallesi, Mesudiye’nin en uzak köy dediğimiz mahallesi ile ekonomik yönden gelişmiş Altınordu ilçesi ile aynı tutuldu. Sahil ve yüksek kesimler arasındaki sosyoekonomik gelişmişlik Bu zorluklar sebebiyle Belediyelerin yeni yerel gelir kaynaklarını hareket geçirmek zorunda olduğunu belirten Güngör, başta büyükşehir olmak üzere belediyelerin yatırımcıları bölgeye çekmek zorunda olduğunu vurguladı. Güngör, şöyle konuştu: “Belediyeler yeni gelir kaynakları oluşturmak için çalışma yapmak zorunda. Düşünün ki, İstanbul’da bir otoparkın bir saatlik bedeli 10 lira iken Ordu’da 3 lira. Arada büyük bir gelir farkı var. Bu sebeple yerel yöneticiler oturmayacaklar, yatırımcılar nasıl çekilir, yatırımlar nasıl yapılır bunun için çalışacaklar. Bu 12 bin öğrenciyi şehir merkezinden bir anlık alın bakın ekonomi nasıl çöküyor. Dolayısıyla yeni gelir kaynakları derken bu tür yatırımların şehre çekilmesi ve yerel yöneticilerin bu konuda aktif olması AA gerekir.” M zların maksadı Türkiye’nin düşürülmesi, Türk milletinin şiddet aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan’a razı edilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu. ‘Çözüm sürecini kurban vermeyiz’ diyen Hükümet çevrelerinin Türkiye’yi kurban ettiğini belirten MHP Genel Başkanı Bahçeli, “PYD’yi meşru görmek, PKK’yı meşrulaştırmak demektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) 24. Dönem 5. Yasama Yılı’nın ilk grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Türkiye’nin iç huzurunu çekemeyen odakların Kobani bahanesiyle sokaklara döküldüğünü söyleyerek HDP’ye yüklendi. “PKK şubesi HDP, sözde Kobani katliamını gerekçe göstererek yandaşlarını sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırarak olayların fitilini ateşlemiştir.” ifadelerini kullanan Bahçeli, “Askeri taşlayan, polise tokat atan, devlete söven, millete hakaretler yağdıran omurgasızların milli mücadelenin kutlu bir eseri olan Gazi Meclis’te bulunmaları en PYD’yi meşru görmek şehide, şühedaya küfür etmektir. Ne acıdır ki, Hükümette milli gururun kırıntısı bile kalmamıştır.” dedi. Bahçeli sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Günlerce sahnelenen terörist ve bölücü isyan provalarının görünürdeki sorumlusu HDP ise arka plandaki gerçek suçlusu ihanete çanak tutan AKP Hükümeti’nden başkası değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun Esad takıntısı, terör örgütleriyle ısrarla düşüp kalkması Türkiye’yi çok sıkıntılı ve sorunlu bir sürece mahkûm etmiştir. AKP’nin kafasında IŞİD veya PKK-PYD terörü yoktur.” “Cumhur- Bahçeli Asıl maksat Türkiye’nin Kürdistan’a razı edilmesidir Bayrak yakılıyorsa, bayrak saldırı ve hakaret görüyorsa sağduyulu ve vatansever kardeşlerimin ellerini vicdanlarına koyup düşünme zamanı gelmiş demektir. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde bağımsızlığımızın sembolü Ay Yıldızlı Al Bayrağımız bu kadar düşmanlık görmemiş, bu kadar hücuma uğramamıştır. Türk milleti bunu hak etmemektedir.” şeklinde konuştu. Bugüne kadar Türkiye’nin kaybettiğini, Erdoğan ve bölücü lobinin kazandığını kaydeden Bahçeli, “Kobani için ağlayanlar, Türkiye’ye kast etmiş, Türkiye’ye ölüm saçmıştır. Çünkü bunların asıl meseleleri Kobani değildir. Çünkü bunların asıl gayesi Kobani’nin düşmesi de değildir. Bu ahlaksı- başkanı, Başbakan’dan rol kapmak için yarışmaktadır.” diyen Bahçeli, “Sanki Türkiye’de Meclis askıya alınmış, sanki millet egemenliği tümden Erdoğan’ın şahsına tevdi edilmiştir. Bu ne kepazeliktir, bu ne yaman bir çelişkidir? Erdoğan açılıştan açılışa koşmakta, tıpkı siyasi sorumluluk taşıyan bir parti genel başkanı gibi açık hava toplantıları düzenlemektedir. Hafta sonunda Trabzon, Rize, Bayburt ve Gümüşhane’de eski haline bile rahmet okutacak kadar ağzını bozmuş, bağırmış, çağırmıştır. Muhalefete çatmış, hakaret etmiş ve azarlamıştır.” ifadelerini kullandı. ‘TÜRK MİLLETİ, TİRAN MI YOKSA CUMHURBAŞKANI MU SEÇMİŞTİR? “Erdoğan, Cumhurbaşkanı mıdır, Başbakan mıdır, parti genel başkanı mıdır?” diye soran Bahçeli, “Devlet geleneğimizde böylesi bir sorumsuzluk, böylesi bir yetki gasbı, böylesi bir hukuk ve teamül tanımazlık vaki değildir. Türk milleti, 10 Ağustos’ta Tiran mı, yoksa Cumhurbaşkanı mı seçmiştir? Recep Tayyip Erdoğan sınırını bilmeli, makamının saygınlığını ve polemikler üstü konumunu vakarla taşımalıdır.” şeklinde konuştu. Döne YILDIRIM-EKONOMİ Destici: PKK ve KCK hiç olmadığı kadar güçlendi üyük Birlik Partisi'nin (BBP) düzenlediği 'Çözüm Süreci Mi Bölünme Süreci Mi' konulu panelde konuşan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, PKK ve KCK'nın hiç bir dönemde olmadığı kadar güçlü olduğunu belirtti. Destici, "Bölgeden arkadaşlarımız, istihbaratımız, teşkilatlarımız neticesinde elde ettiğimiz bilgilerde, PKK'nın hiç bir dönemde olmadığı kadar, hem dağ kadrosunun hem de şehir yapılanmasının güçlendirildiğini görüyoruz." dedi. B Fatih'teki Akgün Otel'de düzenlenen 'Çözüm Süreci Mi, Bölünme Süreci Mi' mi konulu panele BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'nin yanı sıra eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Aydınlar Ocağı Başkanı Mustafa Erkan ve Yazar Ahmet Türk katıldı. Panelin moderatörlüğünü BBP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan yaptı. Panelin açılış konuşmasını yapan Mustafa Destici, çözüm süreci olarak başlanan yolun Türkiye'yi bölünmeye götürdüğünü söyledi. Küçük bir örnek vermek gerekirse, Ordu Üniversitesi’nin kazandırılmasında bu şehirde iktidarında muhalefetin de herkesin emeği vardır. Bugün üniversitede 12 bin öğrenci var. Bu 12 bin öğrenci şehir ekonomisine canlılık veriyor. HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kobani’ye yönelik saldırı sonrasında çıkan olayların arkasında HDP ve AK Parti’nin olduğu iddia ederek olay çıkartanlara sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Bu ahlaksızların maksadı Türkiye’nin düşürülmesi, Türk milletinin şiddet aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan’a razı edilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu. başta demokrasiye ihanettir. Kandil’deki terör şeflerinden emir alanlarla aynı çatıyı paylaşmak, aynı koridorlardan geçmek bizim için başlı başına zuldür.” dedi. Bitiyor denilen terörün şehirlere üşüştüğünü, barış ve huzuru getirdi diyerek övülen sözde çözüm sürecinin haydutları yüreklendirdiğini kaydeden Devlet Bahçeli, “Erdoğan, sözde çözüm sürecinde bayrak düşmanlarıyla elele verip onları pışpışlarken, bağımsızlığımıza göz diken, varlığımıza diş bileyen şerefsizler meydanı boş bulmuşlardır. CHP’li Bekaroğlu'ndan hükümetin polisin yetkilerini artırma çalışmasına uyarı geldi 7 HP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu’ndan hükümetin, polisin yetkilerini artırma çalışmasına, "Bunlar Eski Türkiye refleksleridir ve yanlış yöntemlerin hiçbir işe yaramadığını da geçmiş uygulardan biliyoruz. Geçmiş uygulamalar gösteriyor ki, bu tür yöntemler işe yaramıyor. 2000’li yıllardan bu yana yapılan iyileştirmelerden de geri adım atılıyor." uyarısı geldi. C Mehmet Bekaroğlu, yaptığı yazılı değerlendirmede, Kobani eylemleri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk işaretlerini verdiği polisin yetkisini arttıracak yasal düzenlemeler paketine ilişkin detayların Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç tarafından açıklandığına işaret ederek, hükümletin planının, 'dinleme, izleme, bilgisayara erişim yetkisi içerme' kaygılarına yol açtığını söyledi. yeni yasal düzenlemeler konusunda AB ülkelerindeki ve özellikle Almanya’daki sert uygulamaların inceleneceği açıklamasına; insan hakları konusundaki çalışmalarıyla tanınan Mehmet Bekaroğlu, "Bunlar Eski Türkiye refleksleridir ve yanlış yöntemlerin hiçbir işe yaramadığını da geçmiş uygulardan biliyoruz.” ifadelerini kullandı. "ÖNCELİKLE OLAYLARIN NEDENİNİN ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR" Öncelikle olayların nedeninin araştırılması gerektiğini vurgulayan Bekaroğlu şunları dile getirdi: "Hükümet temsilcileri birçok konuda ‘Yeni Türkiye’ tabirini kullanıyor. Güvenliğe ilişkin planlaması yapılan bu tavrı da, öncelikle ‘Eski Türkiye, Yeni Türkiye’ karşılaştırmasına tabi tutmak gerekirse; ortaya konulan şey bir ‘Eski Türkiye’ refleksidir. ‘Eğer güvenlikle ilgili bir problem varsa, o halde güvenlikle ilgili tedbirleri alırız ve bunu böyle çözeriz’ şeklinde düz bir mantık uygulanıyor. Oysa bu mantığın hiçbir işe yaramadığını geçmişteki uygulamalardan çok net biliyoruz. Ayrıca bu çerçevede yapılmak istenen Türkiye’nin 2000 yıllardan itibaren başlayarak demokratikleşme ve insan hakları konusunda yaptığı iyileştirmelerden de geri adım atmak anlamına geliyor. Bu tür sosyolojik konularda izlenmesi gereken doğru tavır; bütün bu olayların nedenlerini anlayabilmek ve ona göre gereken tedbirleri almaktır. Eğer gerçekten güvenlik konusunda bir problem varsa güvenlik zafiyetinin nereden geldiği araştırılır ve bu araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre gerekenler yapılır. Hak ve özgürlükler kısıtlanarak güvenlik zafiyeti giderilemez." CİHAN PKK'nın hiç bir dönemde olmadığı kadar güçlendiğini anlatan Destcisi, "İdris Naim Şahin'in bakanlık döneminde PKK'nın şehir yapılanmasına çok ağır darbeler vuruldu. Neredeyse bitme noktasına getirildi. O şartlar devam etmiş olsaydı işte bu hainler bugün asla 37 ilimizde kalkışma gücünü kendilerinde bulamazlardı. KCK'ya yapılan operasyonların yanı sıra kırsal kesimde de operasyon devam etti. PKK'nın dağ kadrosuna da çok ağır darbeler vuruldu. Ne olduysa işte o Uludere hadisesi ile oldu. 2011 yılında terörle mücadele bir sabotaja uğradı. Neticede terörle mücadele sonlandırıldı." ifadelerini kullandı. Sorunların çözümünü herkesin istediğini, şehit yakınlarının bile buna destek verdiğini vurgulayan Destici, ancak gelinen noktanın iyi niyetle devam etmediğine dikkat çekti. Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz dedik ki eğer bu sürece siz devam ederseniz, PKK önce meşrulaşacak, ikinci aşamada silahlı ve şehir yapılanması daha da güçlenecek, üçüncü aşamada da fiili özerklik elde edilecek. Talepleri bu, demokratik özerklik ve nihayetinde devlet kurmak. Bugün geldiğimiz noktada PKK meşrulaştı, hem de öyle bir meşrulaştı ki sizden bizden daha meşrulaştı. PKK'lı teröristler Türkiye'de tedavi edilecek kadar meşrulaştı." PKK'nın ve şehir yapılanması olan KCK'nın güçlendiğine özellikle vurgu yapan Destici, şunları söyledi: "Şu an PKK'nın sözcüleri ne diyorlar, 'hiç olmadığımız kadar güçlüyüz' diyorlar. 'Gerekirse silahla da hakkımız alacak noktadayız' diyorlar. Şu anda o bölge tamamen fiili özerkliği yaşıyor. Bakın şu anda Diyarbakır'da, Van'da, Şırnak'ta, Hakkari'de pek çok yerde köy muhtarlarına baskı yapıyorlar. Köy muhtarlarına diyorlar ki; 'geleceksiniz köyün isminin değiştirilmesi için dilekçe vereceksiniz.' Özel mahkemeler kurmuşlar, herkes biliyor bunu. Bölgedeki savcılar hakimler kendileri söylüyor. Bize gelen davalarda yüzde 70 azalma oldu diyorlar. Vergiler elektrik paraları ödenmiyor. Bu paralar PKK'nın kurduğu vergi dairelerine gidiyor." Konuşmasının sonunda Destici, parti tabanını ve vatandaşları sağduyuya davet etti. Kimsenin sokağa çıkmasını istemediklerini belirten Destici, provokasyonlara gelinmemesi için de uyarılarda bulundu. CİHAN 8 16 EKİM 2014 Gündem Başkanlığı'nda, Almanya Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Meclisi Başkanı Carina Gödecke başkanlığındaki heyeti kabul etti. Görüşme öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, polis ve jandarmanın yetkilerinin artırılması konusunda ne gibi somut adımlar atılacağının sorulması üzerine, dün konunun Bakanlar Kurulunda çok detaylı şekilde ele alındığını belirtti. Türkiye'de yeni bir güvenlik reformu üzerinde uzunca süre düşünüldüğünü anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi: "Önce bunun anafikrini söylemek isterim. Türkiye hiçbir zaman şimdiye kadar, son 12 yılda atmış olduğu demokratikleşme adımlarından geri adım atmayacaktır. Alınacak tedbirler hiçbir şekilde Türkiye'yi bu demokratik yapısından daha geriye götürmeyecek, tam tersine daha ileriye götürecek bir anlayış içerisinde yapılacaktır. Bu demokratikleşme adımlarının özellikle çözüm süreci sırasında ortaya konulan perspektifin hiçbir şekilde değiştirilmemesi ama buna rağmen son 3-4 gün Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Demokrasi ve güvenlik arasında denge kurmalıyız aşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Yurtdışı Türkler ve B Akraba Toplulukları 16 EKİM 2014 maalesef Türkiye'nin bazı şehirlerinde ortaya çıkan vandalizmi, sokak eylemlerini, terörün şehre inmiş olmasını önleyecek bir takım caydırıcı tedbirlerin de alınması. Yani demokrasi ve güvenlik arasında mutlaka bir dengeyi kurmak mecburiyetindeyiz. Hem şehirlerimizin güvenliğini sağlamak ama bunu yaparken de asla bu anlamda şehirlerde yaşayan sıradan, sade vatandaşımızı, bu olaylarla hiç ilgisi olmayan vatandaşımızı, kanaati ne olursa olsun, siyasi görüşü ne olursa olsun hiçbir şekilde rahatsız etmemek görüşünden hareket eden bir takım tedbirler gündeme gelecek. Bunlar dünkü tartışmalardan sonra olgunlaştırılacak." Bu aşamada somut şekilde neler yapılacağını anlatmayı uygun görmediğini belirten Kurtulmuş, "Ama şunu söylemek istiyorum, Türkiye hem demokratikleşme iradesinden hem kim ne yaparsa yapsın, hangi provokasyonu ortaya koyarsa koysun, şehirleri ne kadar karıştırmaya çalışırsa çalışsın, çözüm sürecini demokratik bir yolla sonlandırma iradesinden asla vazgeçmeyecek" dedi.İç güvenlik reformu ve çözüm süreciyle ilgili yaklaşımlarda ilk muhataplarının halkın kendisi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Bu çerçevede sizler de paket olgunlaşıp ortaya çıktığında göreceksiniz, hem Türkiye bu anlamda bir daha hiçbir şekilde böylesine bir takım vandalizmin, terörün, sokakları karıştırmaların, şehirleri yakmaların olduğu eylemlerle karşı karşıya kalmamasını isteriz hem de çözüm sürecinin başarıyla sonlandırılmasını isteriz" diye konuştu. Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun, çözüm sürecine başlanan dönemden daha zor olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'nin ateş çemberine dönmüşOrtadoğu'da bu yangın yerinden uzak olduğunu, demokratik model olarak bütün bölge ülkelerine örnek teşkil ettiğini anlattı.Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa'da yaşanan gelişmelerin, Türkiye'nin etrafındaki ateş çemberini artık çok yaklaştırdığını belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti: HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. IŞİD ve tezkere konusunda hükümete yüklendi Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Koltuk değneğisin ılıçdaroğlu'nun konuşmasında öne çıkanlar şöyle; K AYM'NİN İNTERNET DÜZENLEMESİNİ İPTALİ -“Özgürlüğün teminatı benim” diyor Ahmet Bey. Yeni Ahmet Bey. Peki vatandaşın hangi internet sitesine girdiğini neden merak ediyorsun. İnsanların hangi internet sitesine girdiği takip ederek vatandaşları fişleyecek. Sevgili yurttaşlarım senin özgürlük güvencen CHP’dir. Bunu için de Anayasa Mahkemesi’ne gittik ve AYM bizi haklı buldu ve iptal etti. IŞİD TEHDİTİ IŞİD'in Ortadoğu'da at koşturması çok tehlikelidir.Biz yabancı askerin Türkiye gelmemesi için tezkereye hayır dedik. Milliyetçiliğimizden kimse şüphe etmesin. Ulusalcılığımızdan kimse şüphe etmesin. Başbakan benim tezkere için konuştuklarıma 'onun düşüncesine ihtiyacım yoktur' diyor. Çünkü ben doğruları söylüyorum. Ondan da rahatsız oluyor. Sen doğruları bul diye konuşuyorum.Ortadoğu’da yaşananları biliyoruz. Kan gövdeyi götürüyor. Hepimizin yüreği ağzında. 2002’de iktidarı devraldıklarında bunların hiçbiri yok. şimdi kan gölüne dönen Ortadoğu’yu Türkiye’ye ithal etmeye çalışan bir iktidar var. Kobani’de insanlar öldürülüyor. Siviller masum insanlar sürülüyor. Kobani’yi alırsa 400 KM’lik sınırda Türkiye bir terör örgütüyle komşu olacaktır. PKK’nın Kuzey Irak’ta neler yaptığını biliyoruz. Şimdi 400 kilometre karelik yeni bir hat açılacak. Bunu başta engelleyemezsiniz sonra da engelleyemezsiniz. Eğer tedbir almazsak orada ileride yaşanacaklar Türkiye’ye de sıçrayacaktır. Biz oturduk konuştuk çözüm üretelim dedik. Kobani ile ilgili özel bir görüş aldık ve paylaştık. Pek çok kanaldan olumlu ve olumsuz tepkiler geldi. Olumsuz tepkiler için şunu söylemek isterim. Kobani neden öneli. Bizim teklifimizin amacı nedir. Diyorlar ki Kobani’de siviller kalmadı biz oraya neden gidelim. Dünyadan haberi olmayanların görüşüdür o.BM Suriye temsilcisi şöyle dedi 4 gün önce: IŞİD’in eline geçerse Kobani Srebrenica katliamına benzer bir katliam yaşanabilir. Kadınların ve çocukların gözümüzün önünde öldürülmesine sessiz kalırsak Türkiye büyük itibar kaybına uğrar. İnsan hakları ihlallerine sesimizi çıkarmak zorundayız. Eğer IŞİD IŞİD’in orada at koşturması doğru bir şey mi? Biz öneride bulunduk okur ya da olmaz. Ama önerimizin çok haklı olduğu ortaya çıktı ki Bremen mızıkacıları gibi yukarıdan aşağıya çıktılar ve teklifimizin ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya başladılar. Terör ister IŞİD’den ister PKK’dan gelsin teröre karşı direnmemiz gerekiyor. Bizim önerimizde yabancı asker, işgal, tampon bölge, uçuşa yasak bölge yok. biz insani amaçlarla gidelim diyoruz. "Bu anlamda Türkiye maalesef sınırlarının dışındaki olayların, son olaylarda gördüğünüz gibi kendisini de yakından ilgilendirdiği bir ülke haline geldi. Dolayısıyla bugün düne göre çok daha hassas bir noktadayız. Düne göre çok daha dikkatli olmak durumundayız.”A AA Bozkır: AB ordusunu tek başımıza bile kurardık BAHÇELİ'YE TEZKERE ELEŞTİRİSİ: KOLTUK DEĞNEĞİ OLDUN Sayın Devlet Bahçeli bizim önerimize karşı çıkmış. Acaba kendisinin onay verdiği tezkereye bilerek mi onay verdi. Neden biliyor musunuz. Bu ülkeye yabancı asker postalının gelmesine CHP olarak karşıyız. Biz hiçbir zaman buna evet demedik ama Bahçeli sen evet dedin. Farkın da mısın. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü hep savunduk. Tampon bölgeye hayır dedik. Uçuşa yasak bilgeye karşı çıktık. Sen bunlara evet dedin…AKP ne zaman sıkışsa koltuk değneği her zaman hazırdır. Biliyorsunuz ben de biliyorum. Şimdi diyecekler ki biz ona PKK için evet dedik. Geçin onları. PKK için yabancı askere ihtiyaç mı var. Bizim milliyetçiliğimizden ulusalcılığımızdan şüphemiz yok.”AA Davutoğlu belediye başkanlarına seslendi şte Davutoğlu'nun İsatırbaşları: açıklamalarından Toplantıda konuşan Davutoğlu, toplantının, katılımcıları, muhtevası ve zamanlaması açısından önemi olduğunu belirterek, "Muhtevası açısından önemli, çünkü 30 Mart seçimlerinden sonra önümüzde takvimlendirilmiş bir istişare sürecimiz var. Önümüzdeki hafta Amasya'da belediye başkanlarımızla Türkiye genelinde bir araya geleceğiz, büyükşehir belediye başkanlarımızla bir araya gelip büyükşehir yasasının uygulamasıyla ilgili konuları ele alacağız" dedi. Davutoğlu, bu yöndeki çalışmaları sürerken son Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde partisinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki belediye başkanlarıyla bir araya geldi.Davutoğlu, toplantının, katılımcıları, muhtevası ve zamanlaması açısından önemi olduğunu belirterek, "Muhtevası açısından önemli, çünkü 30 Mart seçimlerinden sonra önümüzde takvimlendirilmiş bir istişare sürecimiz var”dedi. dönemde Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan gelişmeler sebebiyle toplantıyı erkene alma, istişare etme ihtiyacı içine girdiklerini ve konuyla ilgili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulhamit Gül'e talimat verdiğini söyledi. Zor bir bayram ve zor bir hafta geçirdiklerini ve bazen bizzat görüşerek bazen de valiler üzerinden belediye başkanlarıyla temas kurarak gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Davutoğlu, "Bakanlarımız alana geldiler sizlerle temas halinde oldular, milletvekillerimiz bize gelişmeleri rapor ettiler ama bunlarla yetinmeyip, sizleri bizzat yüzyüze konuşarak, dinleyerek alandaki durumu anlamak istedik. Bu toplantının zamanlaması bu açıdan önemlidir. Her şeyden önce benim de katıldığım bölümde dinlediklerim daha açık ve berrak bir resmi ortaya koymak bakımından ciddi ipuçları verdi" dedi. Belediye başkanlarının hem gözlemleri hem de gözlemleri dışında alınması gereken tedbirler konusundaki kanaatlerini dinlemekten memnuniyet duyduklarını söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün grup toplantısında ifade ettiğim gibi, bu vandallar, bu şiddet ve terör yanlıları aslında bayramda başlattıkları bu saldırılarla üç temel hususu hedef aldılar, birincisi kamu binaları ve kamu otoritesini temsil eden kurumlar. Birçok binamız, bin 211 bina, 214'ü okul olmak üzere tahrip edildi, yıkıldı. Bu barbarlıktır. Yine işyerleri tahrip edildi, sivil araçlar, 531 sivil araç yakıldı, acaba o sivil araçların sahibi olan vatandaşlarımız o araçları elde edebilmek için ne kadar büyük bir çaba sarfettiler. 631 resmi araç. Burada da çözüm sürecinin bölgeye getirdiği barış ortamının yatırımları teşvik Obama: Türkiye olağanüstü ağır yüke katlanıyor etmesiyle elde edilen ekonomik canlanma ve bölge halkının ümitleri tahrip edilmek istendi ve nihayet AK Parti teşkilatları üçüncü olarak hedef alındı, AK Parti belediye başkanları yani sizler, belediye meclis üyeleri ve AK Parti yerel yöneticileri hedef alındı. Bununla da kendi siyasi ideolojileri ve partileri dışında alanda hiçbir varlığa tahammüllerinin olmadığını göstermiş oldular. Şimdi biz de bugün de vurguladığım gibi hem kamu düzenini tesis edeceğiz, hem bütün bu ekonomik kaybı telafi edici tedbirler alacağız ama en önemlisi de bunları destekleyecek mahiyette halkımızın özgüvenini ve psikolojisini üstün tutacak şekilde sizlerin yanınızda olacağız, her türlü her şartta bundan emin olunuz." Başbakan Davutoğlu, 30 Mart yerel seçimlerinin zor şartlar aldığında yapıldığına şahit olduğunu belirterek, kendisinin de Van, Şanlıurfa, Siirt, Batman, Bingöl ve Muş'ta seçim çalışmalarında bulunduğunu, partisinin adaylarına karşı nasıl bir baskı ortamı kurulmak istendiğini bildiğini anlattı.CİHAN ŞİD'e karşım mücadelenin kısa süreli olmayacağını açıklayan IBarack Obama, Suriye'deki savaşta Türkiye'nin de hakkını verdi. ABD Başkanı Barack Obama, "IŞİD'den etkilenen tüm insanlara insani yardım ulaştırmayı sürdüreceğiz. Burada 3 ülke söz konusu: Ürdün, Lübnan ve Türkiye. Bunlar sadece son birkaç ayda değil, birkaç yıldan bu yana Suriye’deki sivil savaşın sonucunda yerinden olan insanların olağanüstü ağır yüküne katlanıyorlar” dedi. Başkan Obama, Washington’a davet edilen 21 koalisyon ülkesinin genelkurmay başkanları ve askeri liderlerine seslendi. Washington’daki askeri liderleri toplantısında temsil edilenler ile birlikte 60 kadar ülkenin IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona destek verdiğini ifade eden Obama, bun- BMM Başkanı Cemil Çiçek, Beluras T Ulusal Meclisi Cumhuriyet Konseyi Başkanı Anatoliy Rubinov ile makamında bir araya geldi.Çiçek ve Rubinov başbaşa görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye başkanlık etti. B Bakanı Bozkır, bakanlık A koltuğuna oturduktan sonra yaptığı ilk Almanya ziyaretinde AB süreci ve AB’nin yapısıyla ilgili önemli bilgiler verdi. Bakan Bozkır, Almanya’nın Türkiye’nin AB tam üyelik süreci açısından çok önemli bir ülke olduğunun altını çizdi. AB üyelik sürecinde 4 faktörün önemli olduğunu vurguladı. Ordusu olmayan güç BM’deki ‘5’li mekanizmanın’ benzerinin AB’de de olduğunu anlatan Bozkır, “AB’nin kurucusu ülkeler BMGK’ye benzer güç mekanizması kurmuşlar. Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya’nın 29 oyu var. Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin geciktirilmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi bu tabloda yatmaktadır. Türkiye üye oludğu zaman 29 oyu olacak. Parlamentoda 100 milletvekili olacak ve herhangi önemli bir kararı önleme bakımından avantajı olacak. Bir şekilde bunun kırılması lazım. AB için 4 önemli faktör AB Türkiye ilişkilerinin temelinin ortak çıkarlar olduğunu ve bunun böyle süreceğini dile getiren Bozkır, Türkiye’nin AB için vazgeçilmez bir noktaya gelmesi gerektiğini kaydetti. AB ordusu kuramayan bir Avrupa’nın yumuşak güç olarak kalacağını anlatak Bozkır AB sürecinde Türkiye’nin güçlü kozlarının olması için 4 önemli faktör olduğunun altını çizdi. Güçlü ekonomi genç nüfus Başmüzakereci ve AB Bakanı Bozkır 4 föktörü şöyle sıraladı: “Birincisi; güçlü ekonomik piyasalar, güçlü ekonomiler, Bu türkiye’de var. İkincisi genç çalışkan nüfus, Türkiye’de var. Üçüncü faktör enerji yollarının güvenli yollardan elde edilmesi. Dünya petrol ve doğalgaz kaynaklarının neredeyse yüzde 70’i bizim bölgemizde. AB’nin ortaya attığı Nabucco projesi içinde gaz olmadğı için buharlaştı. TANAP projesiyle Türkiye çıkmakla bir anlamda gövde gösterisi yapıyor. Burada söz alan Çiçek, Türkiye'nin güney ve kuzeyinde yaşanan çeşitli sıkıntılara dikkati çekti. Bu gelişmelerin dünya barışına olumsuz tesir ettiğine işaret eden Çiçek, Ukrayna'da yaşananlara değindi. Çiçek, "Ukrayna'daki gelişmeleri endişe ile takip ediyoruz. Bunun diyalog yoluyla çözülmesini istiyoruz. Kırım'ın ilhakını biz hukuka aykırı buluyoruz. Tanımıyoruz. Kırım Tatar Türklerinin haklarının korunması bizim bakımımızdan fevkalade önemlidir. Halen bir çok haklarını kullanma hakları yok. O bakımdan bu ilhakı tanımadığımızı ve Ukrayna meselesi çözülürken bu hususun mutlak suretle dikkate alınması gerektiğini de bir ilke olarak belirtmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.C CİHAN Abdullah Öcalan'dan dört çağrı Bozkır, bunlardan hariç olarak Almanya için bir diğer önemli faktörün de bu ülkede oy kullanan 400 bin Türkiye kökenli Alman vatandaş olduğuna dikkat çekti.A AA Fransa'dan Türkiye'ye 'Kobani' çağrısı aris'teki Arap Dünyası P Enstitüsü’nü ziyareti sırasında açıklama yapan Hollande, Kobani’nin düşmesinin sivil nüfus açısından çok ciddi sonuçlar doğurabileceğinin altını çizerek, “Türkiye üzerinden ya da başka yollarla Suriyeli Kürtlere tüm desteğimizi ulaştırmalıyız” diye konuştu.Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı savaşan koalisyonun dışında kalan ilgili ülkelere de çağrı yapan Hollande, bu örgütün özellikle Kobani’deki ilerleyişine karşı mücadele edenlere “gerekli tüm imkanların” sağlanmasını istedi.Terörizme karşı savaşanlarla dayanışma içinde olduklarını ifade eden Hollande, “Fransa için Irak’ta karar verdiğimiz gibi eğer müdahale edeceksek Suriye’deki tek meşru unsur olarak gördüğümüz ılımlı Suriye muhalefetine de gerekli tüm desteği ve yardımı sağlamalıyız” ifadelerini kullandı. Altan Tan, Kobani eylem leriyle ilgili olarak 2 iti rafta bulundu: Halkı sokağa bilinçsizce döktük. HÜDA PAR'a ilk saldıran HD P'liler oldu. konuştu: "Biz sokağa çağrı yaparken özenli davranmalıydık. Öncesini ve sonrasını yeterince hesaplamalıydık. Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik." Altan Tan, Ahmet Hakan'ın "Kobani'nin düşmek üzere olduğu bir dönemde HDP olarak halkı sokaklara çağırdınız. Şimdi geriye baktığınızda bu çağrıyı yanlış buluyor musunuz?" sorusuna şöyle cevap verdi: "SOKAK ÇAĞRISI YAPARKEN ÖZENLİ DAVRANMADIK" Dördüncü unsur da Silahlı Kuvvetler. O konuda da AB’nin biraraya getiremediği 60 bin kişilik orduyu üye olsaydı, sadece Türkiye biraraya getirip AB silahlı gücü olarak ortaya çıkarabilirdi. Bu 4 unsur gerçekten stratejik olarak AB’nin geleceğini etkileyecektir.” DP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, H hapisteki PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Kobani eylemleri sırasında kendisine gönderdiği mesajı okudu. Abdullah Öcalan, HDP'ye "Hükümetle buluşun, çatışma durumunda olduğunuz kesimlerle ilişki kurun" derken, hükümete "seri adımlar bekliyoruz" diye seslendi. Öcalan, hem hükümete hem HDP'ye "provokasyonlara açık inatlaşmalardan uzak durun" çağrısı yaptı. Kobani protestolarının devam ettiği sırada, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir basın toplantısı düzenlemiş ve "Dün gece itibari ile sayın Öcalan ile mesaj bağlantısı kurduk." demişti. Demirtaş, o mesajın tamamını HDP Grup toplantısında okudu. Öcalan'ın mesajında şu ifadeler yer alıyor; "Son Kobani IŞİD kuşatmasından kaynaklanan şehir olaylarının önünü almak için hükümetle temasa geçmeniz hayatiyet arz etmektedir. Aksi halde önü katliama açık provokasyona yol açmış olacağız. Taraflar dar çıkar bakışlı inatlaşmaları terk etme durumundadır. Bu ortamdan çözüm sürecini hızlandırmanın yolu başarınızla orantılıdır. Hükümetten seri adımlar beklemek çok önemli ve hakkımızdır. Başta çatışma durumunda kaldığımız STK’larla diyalogla çözme yöntemi önemlidir. Bu konularda gerekli hassasiyet beklentisiyle, en kısa zamanda görüşmek dileğiyle, Abdullah Öcalan” ların arasında Irak, Türkiye, Arap ülkeleri, NATO’daki müttefikler ve dünya genelinden bazı ülkelerin yer aldığını kaydetti. IŞİD’e karşı başlatılan mücadelenin kısa sürede sonuçlanamayacağını ve uzun vadeli olacağını söyleyen Obama, “Bu, IŞİD’e karşı dünya ülkelerinin dahil olduğu bir operasyon” dedi. "ÖNEMLİ BAŞARILAR ELDE ETTİK" Şu ana kadar IŞİD'e karşı önemli başarılar elde ettiklerini kaydeden Obama, bunları ‘Erbil’de IŞİD’in ilerlemesinin engellenmesi, Sincar Dağları'ndaki sivillerin katliamdan kurtarılması, Musul Barajı’nın geri alınması, Irak ve Suriye dolaylarındaki IŞİD hedef ve savaşçılarının yok edilmesi’ şeklinde sıralandırdı.CİHAN Tan: Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik DP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, H Kobani eylemleri için Çiçek: Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz 9 "Bir siyasi parti ya da bir kuruluş, destekçi- Yargıya süper yetki geliyor Meclis'e gelen sürpriz yargı paketi şüphe ve delil şartı aranmadan ve süre sınırı olmadan iletişimin tespit edilmesini öngörüyor. lerini sokağa çağırabilir. Greve çağırır, oturma eylemine çağırır, sivil itaatsizliğe çağırır... Demokratik açıdan bu meşrudur. Yani bizim HDP olarak kitlemize çağrı yapmamızda bir sorun yok...Ama biz bu çağrıyı yaparken çok daha dikkatli, çok daha özenli davranmalıydık. Öncesini ve sonrasını yeterince hesaplamalıydık. " "SOKAĞA ÇIKANLAR YA PKK'LI YA DA PKK SEMPATİZANI" "HDP'nin oy aldığı kitle, PKK ile iç içe... Son 30 yılda 50 bin insan ölmüş, bunun 40 bini Kürt. Beş yüz bin kişi cezaevine girmiş üvenlik güçlerinin yetkiG lerinin artırılması SÜRPRİZ YARGI PAKETİ için tasarı beklenirken Meclis'e sürpriz yargı paketi geldi. Paket şüphe ve delil şartı aranmadan ve süre sınırı olmadan iletişimin tespit edilmesini öngörüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı güvenlik güçlerinin yetkilerini artırmaya yönelik kanun tasarısı beklenirken, Meclis'e sürpriz bir yargı paketi geldi. Pakette dikkat çeken düzenlemelerden biri de Adli Yıl Açılışları'ının kaldırılması... Geçtiğimiz Mayıs ayında Danıştay'ın 146. kuruluş yıldönümünde konuşan Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu'na tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Feyzioğlu'nun Adli Yıl Açılışı'na davet edilmesi halinde kendisinin gelmeyeceğini açıklamıştı. Hakim ve savcılara zam öngören kanun teklifi ile birlikte Meclis'e sunulan ve bugün Adalet Komisyonu'nda görüşülmesi beklenen teklifte, geçen şubat ayında çıkarılan yargı paketi ile sınırlama getirilen "arama, el koyma, dinleme, izleme, teknik takip ve avukatların dosya inceleme yetkisi"ne ilişkin düzenlemelerden geri dönülmesi dikkat çıkmış, gözaltına alınmış. Bunlar ya PKK'lı ya da PKK sempatizanı... Biz HDP olarak bir çağrıda bulunuyorsak, işte böyle bir kitleye çağrıda bulunuyoruz." ALTAN TAN'DAN ÖZELEŞTİRİ "Kitlemizi sokağa çağırırken bunun sonuçlarını düşünmeliydik. Demokratik sınırlarda durur mu, kontrol edebilir miyiz? Bunu düşünmeliydik.Halkı sokağa çağırırken vurup kırmalara, yakıp yıkmalara mahal verilmesinin önüne geçecek tarzda bir dil ve üslup kullanmalıydık."AA çekti. "MAKUL ŞÜPHE" YETERLİ OLACAK Teklifteki düzenlemelerin Kobani ve Gezi gibi yaygın sokak eylemlerinin yanı sıra "paralel yapıya" yönelik yapılacak soruşturmaları etkileyeceği ve yargıya soruşturmalar sırasında daha geniş yetkiler verilmesinin hedeflendiği belirtildi. Bu yıl şubat ayında yapılan değişiklikle şüpheli veya sanıkla ilgili arama kararları verilebilmesi zorlaştırılmıştı. Ancak yeni getirilen teklif şubat ayından önce olduğu gibi "makul şüphe" olmasının arama için yeterli olmasını düzenliyor.Teklifin gerekçesinde arama yapılabilmesi için somut delillere dayalı kuvvetli şüphe şartının aranmasının uygulamada çeşitli güçlükler ortaya çıkardığı savunuldu.Son olarak Kobani'deki IŞİD saldırılarını protesto için yapılan eylemler sırasında Bingöl'de il emniyet müdürüne yönelik suikast girişiminde bir emniyet müdür yardımcısı ve bir komiserin şehit edilmesi olayının yaşandığı gün Bingöl Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, il çapında arama tarama kararı çıkarılması talebiyle sulh ceza hakimliğine başvurmuş, ancak mahkeme talebi reddetmişti. CİHAN 10 16 EKİM 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Evina Méne-RONİ Süleyman GÖKSU Gazze’ye ağlarken Ukrayna’yı unutmamak Çiftçilerimiz kredi çıkmazındalar… C enab-ı Hak Yüce beyanın da, “İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık: “Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. haksız ve hukuksuz bir şekilde öldürülen insanların ölümü nasıl içimizi parçalıyorsa, Ukrayna’da öldürülen masum insanların da durumu içimizi parçalamakta ve onlara da yapılan bu haksızlığı kınamaktayız. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı gitmektedirler.” Belki birleri çıkıp şunları söyleyebilir: “Kardeşim sen de elin gâvuruna mı üzülüyorsun? Senin söylediğin de iş mi?” İşte ben öyle düşünmüyorum. Bu sözlerin ve savunmaların da çok İslami ve insani olduğunu düşünüyorum. Çünkü öldürülen kimseler bir kısım iktidar ve sömürgeci güçlerin ellerinde telef olan insanlardır. (Maide Suresi:5/32) Buyururken, insan hayatının ne kadar önemli olduğunu beyan buyurmaktadır. Bu yüce mesajın bize yaptığı uyarıya kulak vererek derim ki, dünyanın neresinde haksız ve hukuksuz bir şekilde insan cezalandırılır ya da hayatına kıyılırsa bu yüreğimizi yakar ve üzülürüz. Çünkü hayatına kıyılan, yine Rabbimizin Kitabı Kerim’inde beyan buyurduğu üzere “yeryüzündeki halifesidir” hükmüne iman ediyor, neden hayatına kıyıldı diyoruz? Ancak -hâşâ- onu yaratan Allah(celle celaluhu) kadar merhametli ve bilen olmayacağımıza göre bunda da bir hikmet var deyip O’na teslimiyetten ötesini bekleme ya da düşünme gibi bir ukalalığa yeltenmemeliyiz. “Teraziyi en iyi koyan O’dur…” deyip imanda kusur etmemeliyiz. Elbette kulları arasında O’na asi ve söz dinlemeyenler olacaktır. Onların da cezasını varsa İslami Devlet verir; yoksa yine O verir. Bizim kafamızın estiği gibi insan öldürme gibi bir lüksümüz olamaz. Bu önemli noktanın altını çizmemin amacı neydi sizce? Dünya’nın neresinde olursa olsun dedim ya, Gazze’de, Suriye’de, Irak’ta… ve daha dünyanın bilmem neresinde Öldürülenlerin hepsi de asker olmadığına göre, içlerinde savunmasız ihtiyarlar, kadınlar, çocuklar ve ibadethanelerde -batıl da olsa kendi inançlarının gereğini ve bildiklerini ifaya çalışan- ibadetle meşgul olanlar da vardır. İnancımızda bu sınıftaki kimseler savaşın en kızgın anında bile öldürülemezler. Bir diğer nokta da, öldürülen kimseleri öldürmeyip hidayetlerine ve ıslahlarına vesile olup kurtulma imkânını onlara tanımalıyız. rail’in bombaları ile öldürülen masumların ölümü içimizi yakıp ateşe verdiği gibi burada öldürülen iki bin küsur insana da “yazık oldu” deriz… Aynı zamanda dünyanın bir başka coğrafyasında, aynı yöntem ve yollarla öldürülen insanın acısı içimizi sızlatır ve yakar. Başlarında ne kadar zalim, gaddar ve sömürgeci olsa da insana yapılan bu haksızlık ve ölçüsüzlük bizleri daidar(içimi sızlatır) eder. Suçlu, eli kanlı olanlardır. Suçlu, oluşturduğu düzenle insanların tetiğe basmasını ayarlayanlardır. Suçlu, içindeki kini, hasedi, kan emiciliği bu şekilde tatmin etmeye yeltenenlerdir. Suçlu, rahatını satacağı silahlarla dünyasını imar etme emelini taşıyanlardır. Suçlu Allah’tan(celle celaluhu) korkmayan, hayâsız, alçak, sefil ve rezil kan emicilerdir. Suçlu, bu dünyada yaptıklarının hesabını vermeyeceğine inanan zalim ve zorbalardır. Suçlu, dünya rahatı ve zevki için insanlığın mutluğuna ve kardeşliğine kast eden gözü dönmüşlerdir. Ki, bu şekildeki kimseler istikamet bulduklarında ya da vicdanları eğitilip kurtarıldığında hem kendilerine hem de tüm insanlığa faydalı birer birey olurlar. Bunun için dünyanın neresinde haksız ve hukuksuz bir şekilde, ölümü hak etmediği halde, insanın rengine, diline, bölgesine, coğrafyasına ve inancına bakmaksızın öldürülüyorsa bu zalimce ve hoyratça bir davranıştır diye biliyoruz. Böylece onların kurtulmasına vesile olanlar da sonrasında yapacakları iyiliklerden nasipdar olurlar. Bu yol biraz sabır ve katlanma gerektiren bir yoldur ama sonucu çokça sevap ile Allah’ın(celle celaluhu) rızası olduğundan, sonsuz kazanımla döşelidir. Yukarıdaki ayetin yol göstericiliğinde yapanları kınıyoruz. Bu doğrultuda, belki hidayet ve iman şansları olabilecek Ukrayna’ların ölümüne sebep olanları Allah’ın(celle celaluhu) şiddetli cezalandırmasına havale diyor; sebep olanları da kınıyoruz. Evet, geçen hafta itibarı ile bu savaşta ölenlerin de sayısı üç bine yaklaşmıştı. Gazze’de Zalim Ben-i İs- Rabbim, mazlumların ve masumların ahını yerde bırakmasın. Bırakır mı diyorsunuz? Asla… Ç iftçilerimizden bazıları hiç ödemiyecekmiş gibi çok miktarda kredi almasını biliyorlar, zamanı gelince de sıkıntı çekiyorlar. Krediyi alıp, amacına uygun kullanmayanlarımız ise maalesef çoğunlukta. Olumsuz şartlarla karşılaşanlar da elbette mevcut. Bankacılık sektörü son yıllarda tarım sektörüne kredi musluklarını sonuna kadar açtı. Çiftçilerin kullandığı kredi miktarı bu yılın ilk yarısında yüzde 296 oranında artış gösterdi. Konya tarımsal kredi kullanımında üçüncü sırada. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı (BDDK) verilerine göre, 2007 yılında bankalardan toplam 10 milyar TL kredi kullanılırken, bu rakam 2014’ün ilk yarısında 39.6 milyar TL'ye ulaştı. Çiftçilerin 2007 yılından beri bankalardan kullandığı kredi miktarı 2014 yılının ilk yarısında yüzde 296 oranında artış gösterdi. Konya, en çok tarımsal kredi kullanan iller sıralamasında üçüncü sırada bulunuyor. Çiftçilerin borç alıp da ödeyemediği kredi miktarı yüzde 347’lik artışla 305 milyon TL'den 1 milyar 366 milyon liraya çıktı. Borcu ödeyememe oranı ise yüzde 3.05'ten yüzde 3.45'e çıktı. Yabancı sermayeli bankaların tarımsal kredilerdeki payı da artıyor. Krediyle işletme kuran veya isletmesini büyüten, yeni ekipman alan bazı çiftçiler borcunu ödemekte zorluk çekiyor. Hayvancılık işine sıfır faizli kredi ile giren bazı girişimciler de ödeme güçlüğü yaşıyor. Borcunu ödeyemeyenler kara kara düşünüyor. Tarım ekonomisi uzmanları ve ziraatçiler ise "Kredi kullanımında dikkatli olun" çağrısında bulunuyor. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cennet Oğuz, üreticilerin krediye ihtiyacının olduğunu, ancak bu kredilerin nerde, ne şekilde kullanıldığının bilinmesi gerektiğini söyledi. en çok tarımsal kredi kullanan iller arasında olduğunu belirten Oğuz, Konya çiftçisinin borcuna sadık olduğunu, ancak Türkiye’de üreticiler tarafından alınan kredilerin kontrol ve denetimlerinin yapılamadığını ve başka alanlarda kullanıldığını söyledi. Üreticilerin finansman ihtiyacını banka kredilerinden karşıladığını, son yıllarda tarım sektörüne büyük teşviklerin ve kredilerin verildiğini belirten Prof. Dr. Oğuz, "Ancak kredilerin nerede, nasıl ve ne için kullanıldığının denetlenmesi gerekmektedir. Bu krediler bazen amacı dışında kullanılıyor. Tarıma verilen kredi miktarları cazip olduğu için sektöre çiftçi olmadığı halde avukat ve doktor gibi başka meslekten kişilerde girebilmektedir. Özellikle hayvancılık sektörü riski yüksek olan bir sektör olup bazen sonuç hüsran olabiliyor. Arazisi olmayan kaba yem üretimi yapamayan işletmelerin de bu kredilerden yararlanması sürdürülebilir olmamıştır. Her elini kolunu sallayana kredi vermek doğru değil. Borcunu ödeyemeyenler sonra 'devlet buna bir çözüm bulsun' diyor. Her şeyi devletten beklememek lazım" dedi. "Çiftçilerin ulaşabileceği çok farklı finansman kaynakları olup bu konuda da bir karmaşa yaşanmaktadır" diyen Oğuz, Konya'da 100 binin üzerinde çiftçinin bulunduğunu ifade etti. Oğuz, "Konya Ovası Projesi (KOP)'un, Mevlana Kalkınma Ajansı, IPARD ve benzeri kurumların bölgemizde olması üreticilerin kredi kullanımı konusunda ki bilincini artırmaktadır. Bazı küçük işletmeler büyümek için kredi almaktadırlar örneğin, 5 hayvanı olan, bu sayıyı kredi sayesinde 10'a çıkarabilmektedir. Ancak alınan kredilerin amacı dahilinde kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi önemlidir. 'Çiftçinin durumu kredi kullanmadan önce neydi, krediden sonra nereye geldi?' diye sormak lazım. Tarım politikası çiftçilerin refahını hedeflediği için zor bir politika. Ülke olarak tarımda hedef koymalıyız. Tarım politikası, uzun vadeli düşünülmeli ve Devlet politikası olarak ele alınmalıdır” diye konuştu. "Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı" diyen Türkiye Ziraatçılar Derneği Konya Şube Başkanı Mehmet Tanış da, "Konya tarım sektöründe söz sahibi bir il. İlimizde kredi kullanımı da aşırı derecede fazla. Herkes bankalara koşuyor. Bankalar kredi vermek için her yolu deniyor. Devlet, borcunu ödeyemeyen vatandaşa zaman zaman 'niye bu kadar kredi çekiyorsun' diye kızıyor. Kredi tuzağına düşmemek lazım. Bu tuzağa düşenler zor günler geçiriyor. Kimi intihar ediyor kimi iflas ediyor. Krediyi işletmeyi büyütmek için kullanmak lazım. Ancak bazı çiftçiler işin içinden çıkamıyor. Bazıları ihtiyacı olmadığı halde dev traktör alıyor. Bazıları 'Komşumda büyük traktör var bende de olsun' diyor. Bu nedenle kredi kullanımında çok dikkatli olmak lazım" diye konuştu. Muz yüklü konteynerden 15 kilo kokain çıktı Havalar soğudu, soba satışları başladı İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin Avcılar Ambarlı’da yaptığı operasyonda, muz yüklü konteynerde 15 kilo 108 gram uyuşturucu madde ele geçirildi. Bir kişinin gözaltına alındığı operasyon jandarma kamerasına yansıdı. Sonbaharın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde odun, kömürün yanında ve sobalarının satışlarına başlandı. andarma Komutanlığı ekipleri, Kolombiya’dan hareket Jeden Singapur bandıralı M.B isimli bir yük gemisinde uyuşturucu madde kokain gizlendiği ve Avcılar Ambarlı’da bulunan Kumport limanına geleceği ihbarını aldı. Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler, geminin uydu takip sistemi ve internet üzerinden yolculuğu süresince tüm hareketlerini izlemeye aldı. Geminin Ambarlı’daki limana girmesiyle birlikte jandarma ekipleri ve gümrük muhafaza memurları ortak operasyon yaptı. Uyuşturucu maddenin gizlendiği daha önceden tespit edilen konteyner ile bunlardan sorumlu firmaya ait toplam 10 adet konteyner önce x-ray cihazı ile kontrol edildi. Narkotik köpekleri ile birlikte yapılan arama sonucunda muz yüklü konteynerlerden birisinin soğutma bölümünde preslenmiş paketler halinde gizlenmiş, toplam piyasa değeri 3 milyon lira olan 15 kilo 108 gram kokain maddesi ele geçirildi. Olayla ilgili olarak Türk uyruklu bir kişi yakalanarak adli işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edildi. Yakın zamanlarda yapılan operasyonlarda 114 kilogram eroin ve 795 kilogram esrar maddesi ele geçirildiği belirtildi. Murat BÜLBÜL-EKONOMİ zamlarla birlikte artamaya başladı. Soba satıcısı Hüseyin Laçin, "Sonbahar mevsimi soba sektörünün canlanmasına neden oldu. Soba alacak olan tüketicilerin mutlak surette sobanın fiyatından çok kalitesine önem vermelidirler. Teneke sobalar ise daha fazla yakıt harcarken havayı da daha fazla kirletiyor. Alttan tutuşturulan sobalar için uçucusu düşük kok ve antrasit kömür gibi yakıtlar tavsiye ediliyor. Sobalar kuralına uygun şekilde doldurulup yakılmalı. Alınacak sobanın her şeyden önce emisyon belgesi ve garantisi bulunmalı. Nereye, ne şekilde kurulacağı ile ilgili el kitapçığı hazırlanmış olmalı. lığı korumak için refrakter tuğla ile kaplı, ısı yayma bölgesi ise tuğlasız olmalı. Soba, uçucusu yüksek kömürler için üstten yakılacak şekilde düzenlenmeli. Izgarası krom alaşımlı demir olmalı. Bacanın kapanmasını önleyici bir tertibat bulunmalı ve kömürün yanmasını sağlayan birincil hava ayarlanabilmeli. Gövde malzemesi en az 5 milimetre et kalınlığında sert pik döküm veya çelik levhadan yapılmış olmalı.” diye konuştu. Standartlara uygun olarak üretilmeyen sobalar ölümle sonuçlanabilecek kazalara sebebiyet verebilirler. O nedenle tüketici soba alırken sobanın kalitesine önem vermelidirler." dedi. Isı yayma bölgesi bulunmayan sobaların odayı değil, baca ve havayı ısıttığını belirten Laçin, “Uyutulamayan veya yanması devam ettirilemeyen sobalar, en az yüzde 35 daha fazla yakıt tüketiyor. Bağlantı ve ayar yerleri, ızgara altı ve kapak kenarlarından hava sızıntısı olmadığı garanti edilmeli. Sobanın hava ayar kanalları kapatıldığında yanma durmalı veya yavaşlamalı. Bağlantı ve ek yerleri yüksek sıcaklığa dayanıklı ve zamanla bozulmayan contayla sızdırmaz şekilde yapılmış olmalı. Birincil hava ayar kapağı kapatıldığında yanma durmalı. Kömür yanma bölgeleri sıcak- Vatandaşların doğalgazdan gelen zamlardan bıktığını vazgeçtiğini yavaş yavaş sobaya döndüğünü ifade eden Laçin, "Buradaki insanların bir çoğunluğu emekli. Doğalgaza gelen zamlarla baş edilmiyor. Bu yüzden sobayı tercih ediyor. Ayrıca yaşlılarımız doğalgaz ile ısınamıyor. Yaş ilerledikçe sobaya özlem artıyor." şeklinde konuştu. CİHAN oba fiyatları 130 TL'den başlayıp S 200 TL'ye kadar çıkıyor. Sobaların satışı doğalgaza gelen ndürüldü. İş pü ile alevler sö kaldı. Beytü ın ng Ya ın, an altında anda çıkan yang yeri yoğun dum aiye ekipleri işli'de bir restor . Ölen ya da n itf du oğlu'ndan gele e etti. Yangın kısa paniğe sebep ol ngın, itfaiye al ah adığı ya ında yangına müd sa kı yaralanın olm cu tına alındı. Yang i. nu al l so i ro es nt al ko ah de üd ld re m ge sü n le ekiplerini llanılamaz ha altına alındı. kebap ocağı ku çevredekiler de kısa sürede kontrol yet Caddesi e ri Yangın sebebiyl nik yaşadı. Yangın, Cumhu nan bir pa lu ve u bu süreli kork numara 71'de ı. eldekiler restoranda çıkt nda bulunan ot ı turnı ya n ni ri ye p İş ne uyandı. Baz restoranın keba aiye sesi ile gü dişeli gözlerle itf İddialara göre en ey m ne ni en z belirle istler olan bite telefonu ocağında henü yı yangın stlerin ise cep ettiği ri tu la ı do az B en . di pt le iz yd ka i bir sebe ı ey ın al ar a ilk müdah me çalışmal başladı. Yangın rı yaptı. İş yeri ile söndür mhuriyet Caddesi'nde la gözlendi. Cu restoran çalışan msenin bure trafiğin akki in iç sebebiyle bir sü ölen ya da ı ın ığ ng ya yeni açıld da Yangın oranda yangın CİHAN sadığı görüldü. ı. lunmadığı rest r iş la an ad lış m ça ol n az na am la şl ra ba ya ar şl ba de tahliye etti. yerini kısa süre Restoranda Ş yangın paniği Bonzai kullanan gencin ibretlik görüntüsü hemen sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede gelen 112 acil sağlık ekipleri, koma halindeki gencin sentetik uyuşturucu bonzai kullandığını belirledi. Kendinde olmayan şahıs ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. adıköy’de bir genç, sentetik K uyuşturucu bonzai kullandıktan sonra fenalaştı. Sokakta vatandaşlar tarafından koma halinde bulunan gencin ibretlik görüntüsü, uyuşturucunun bir kişiyi düşürdüğü durumu gözler önüne serdi. Olay, Acıbadem Mahallesi’nde yaşandı. Bir kişinin yerde baygın yattığını gören vatandaşlar, Hastanede tedavi altına alınan ve ismi açıklanmayan şahsın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildi. Bu arada, sokak ortasında yaşanan ibretlik görüntüler bir vatandaşın cep telefonu tarafından kaydedildi. Koma halindeki gencin yaşadıkları ve sağlık ekiplerinin müdahalesi görüntülere yansıyor. CİHAN 16 EKİM 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Çukurova Üniversitesi'nde 50 bine yaklaşan öğrenciyle ders başı yapıldı Çukurova Üniversitesi 2014-2015 eğitim öğretim yılı törenle başladı. 11 Mersin Üniversitesi'nde açılış töreni yapıldı K ongre Merkezi’nde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Mustafa Kibar, belirledikleri hedefe doğru kararlılıkla ve hızlı adımlarla ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Rektör Prof. Dr. Kibar, 16 fakültede 86 lisans programı, 12 meslek yüksekokulunda 94 ön lisans programı, 3 enstitü bünyesinde 127 yüksek lisans ve doktora programı, 32 araştırma ve uygulama merkezi ve devlet konservatuvarı ile öğretim verdiklerini belirtti. 2014-2015 yılında 48 bin 167 öğrenci ile eğitim-öğretime başladıklarını ifade eden Kibar, Çukurova Üniversitesi’ni geliştirme ve yenileştirme çabalarının artırılacağını vurguladı. Prof. Dr. Kibar, “Eğitim-öğretimle ilgili tüm mevzuatımızı “Bologna Süreci”nin ruhuna uygun olarak değiştirdik. Üniversiteler için mükemmellik belgeleri niteliğinde olan “Diploma Eki Etiketi”ni ve ardından da “Avrupa Kredi Transfer Sistemi-AKTS etiketi”ni almaya layık görüldük. Bu yıl ilk defa 32 diğer üniversite ile birlikte e-kayıt uygulamasını hayata geçirdik ve Eğitim-Öğretim Bilgi Sistemi üzerinde yapılan yenileme çalışmalarını da tamamladık. Dünyanın en prestijli üniversite değerlendirme kuruluşlarından biri olan İngiltere merkezli Quacquarelli Symonds (QS) tarafından açıklanan 2014 Dünyanın En İyi Üniversitesi listesine girmeyi başaran 10 Türk üniversitesinden biri olmuştur.” dedi. Çukurova Üniversitesi’nde okumak isteyen uluslararası öğrenciler için bu sene ilk kez yurtdışında 11 merkezde sınav yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Mustafa Kibar, “Geçen yıl Yükseköğretim Ulusal Hareketlilik D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A Konsorsiyumu çerçevesinde Avrupa Komisyonu’na yaptığımız konsorsiyum başvurusu da kabul edilmiştir. Bu konsorsiyum çerçevesinde her yıl 95 öğrencimiz Avrupa Birliği ülkelerinde değişik endüstri ve servis sektörlerinde 1 yılı yakın staj imkanından faydalanacak. Ayrıca öğrencilerimize Amerika Birleşik Devletleri’nin Portland State Üniversitesi’nden diploma ve yüksek lisans dereceleri alma imkanı sunulmuş ve başarılı olan her öğrencimize bu üniversite tarafından yıldı 4 bin dolar burs sağlanması kararlaştırılmıştır.” Diye konuştu. TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİ 1 DÖNEM İŞLETMEDE DERS GÖRECEK Üniversite-sanayi işbirliği çerçevesinde Adana Sanayi Odası ile üniversitemiz arasında imzalanan işbirliği protokolü ile Tekstil Mühendisliği bölümünde 7+1 uygulamasına geçildiğinin altını çizen Rektör Kibar, “Öğrencilerimiz 7 dönem üniversitemizde, 1 dönem ise sanayi odamız tarafından belirlenen tekstil işletmelerinde eğitim göreceklerdir. Yakın dönemde mühendislik fakültemizin iki bölümünde de böyle bir uygulamaya geçmeyi planlamaktayız. Bilime madde desteklerimiz de sürüyor. 2014 yılı içerisinde 88 ulusal bilimsel etkinli katılım desteği olarak 227 bin 830 TL, 187 bilimsel yayın desteğine 658 bin TL, 5 bilimsel toplantıya 23 bin TL destek verilmiştir. Son bir yıl içerisinde akademik birimlerimizce yürütülmekte olan 611 projeye üniversitemiz araştırma fonundan yaklaşık 11 milyon 500 bin TL tutarında destek verilmiştir.” İfadelerini kullandı. Vali Mustafa Büyük de Çukurova Üniversitesi’nin kentin önemli kurumlarından biri olduğuna vurgu yaptı. Üniversitenin köklü geçmişi, birikimi ve başarısının kendilerine umut verdiğini söyleyen Vali Büyük, “Üniversitemiz, şehrin gelişmesine ve kalkınmasına da çok önemli katkılar sağlıyor. Bundan sonra da işbirliği ve uyum içinde bu katkıları artırarak sürdürme arzusu içerisindeyiz." diye konuştu. CİHAN ersin Üniversitesi (MEÜ) M 2014-2015 eğitim-öğretim yılı açılışı Çiftlikköy Kampüsü Cumhuriyet Alanı’nda yapıldı. Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve Rektör Prof. Dr. Suha Aydın tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayan tören, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde devam etti. Törene, Akdeniz Bölge Garnizon Komutanı Tuğamiral Atilla Demirhan, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Toroslar Kaymakamı Kaya Çıtak, dekan ve müdürler, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Mersin Üniversitesi Akademik Oda Orkestrası’nın Murat Göktaş şefliğinde gerçekleştirdiği mini konserle başlayan tören, açılış nedeniyle gelen kutlama mesajlarının okunması ve katılımcılara üniversitenin tanıtım filminin gösterimiyle devam etti. Törenin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Aydın, üniversitenin kuruluşunun 22’nci yılı olduğunu hatırlattı ve yaşıtlarına göre çok ilerde olan, köklü bir üniversite olma yolunda büyük adımlar atan Mersin Üniversitesi’nin rektörü olmanın gururunu yaşadığını belirtti. Çiftlikköy Kampüs alanının 22 yıl önce kıraç bir arazi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aydın, bugün ise gören herkeste hayranlık uyandıracak bir yapıya dönüştüğünü kaydetti. Prof. Dr. Aydın daha sonra üniversitenin 2006 yılından bu yana yaşadığı akademik ve fiziki gelişimini aktaran bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda yeni açılan akademik birim ve kuruluşlarla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Aydın üniversitenin öğrenci sayısının sürekli arttığını kaydetti. Üniversite yönetimi olarak gerçekleştirdikleri çalışmalarda kaliteden ödün vermediklerine vurgu yapan Prof. Dr. Aydın şöyle devam etti: Üniversitemiz 2011 yılı başında başlattığı Bologna Süreci çalışmaları sonunda 2012 yılında AKTS ve DE etiketlerini almaya hak kazandı. Bu sayede üniversitemiz Avrupa’da şeffaflık, tanınırlık ve prestij elde etti. 2008-2012 tarihleri arasında, Avrupa’da 194, Türkiye’de 34’ü devlet üniversitesi olmak üzere toplam 44 üniversite bu etiketi almaya hak kazanmıştır. Mersin Üniversitesi, Türkiye'deki tüm üniversiteler arasında AKTS Etiketi alan 8 devlet üniversitesi arasında yer almıştır.” dedi. Öğrenciler adına konuşan Öğrenci Konseyi Başkan Vekili Fatmagül Seçkin ise akademik yılın ülke, üniversite ve herkes için başarılı olmasını temenni etti. Açılış, törenin ardından Çiftlikköy Kampüsü’nde yer alan Merkezi Yemekhane’de yenen geleneksel öğle yemeğiyle son buldu. CİHAN Öğrenciler Mehmetçik Dershanesi ile LGS ve LYS'ye hazırlanacak ozgat İl Jandarma KomuY tanlığı tarafından Mimar Sinan Mesleki ve Teknik amacıyla açtığı Mehmetçik Dershanesi eğitimlerine başladı. öğretmen olmak üzere toplam 7 öğretmen görev yapacak. Anadolu Lisesi'nde eğitime başlayan Mehmetçik Dershanesi ile şehit ve gazi yakınları ile maddi durumu iyi olmayan öğrenciler LGS ve LYS sınavlarına hazırlanacak. 11 Ekim 2014- 20 Haziran 2015 tarihleri arasında faaliyet gösterecek Mehmetçik dershanesinde 5 askeri öğretmen, 2 sivil Dershaneye 357 öğrenci müracaat ederken, eğitimler Yozgat Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde verilecek. CİHAN Yozgat İl Jandarma Komutanlığı Mehmetçik Dershanesi Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde eğitimlere başladı. İl Jandarma komutanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü şehit ve gazi ile maddi durumu zayıf olan öğrencileri LYS ve LGS sınavlarına hazırlamak 12 16 EKİM 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gribi önlemenin en etkili yolu elleri yıkamak Ülker’den anlayanlara büyük ders! Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA ıldız Holding, geçtiğimiz günlerde Y Harvard Üniversitesi Toplum Sağlığı Fakültesi’ nde başında Prof. Dr. Hotamışlıgil’ in bulunduğu merkeze 24 milyon $ bağışladı. Şelale Kadak’ ın Sabah gazetesindeki “Bağış ABD’ ye değil bize yapıldı” başlıklı yazısında bağışın neden ülkemizde bir araştırma kurumuna verilmediğini Ali Ülker şu sözlerle ifade ediyor (1): “Bilimsel araştırmalar için daha liberal ve serbest bir ortam gerekiyor. Her hangi bir yere bağlı olmamalı. Türkiye’de yükseköğrenim bilimsel araştırmaları desteklenmiyor. Laboratuvarlar yeterli değil ve bu kültürde yetişmiş öğrenciler az. Tüm insanlığın sağlığı için bu laboratuvarda bir Türk profesör araştırmalar yapacak. O nedenle Harvard’ı seçtik. Burada örnek bir uygulama oluşturmak ve sonra bunu Türkiye’ye taşımak istiyoruz“. Bu sözlerden ders almak lâzım Bu sözlere hiçbir tepki vermeyen “üniversitelerimizin ve bilim adamlarımızın” alacağı çok önemli dersler var. Ülker, 24 milyon $’ ı ülkemizde bir kuruluşa bağışlamamakta bence de son derecede haklı çünkü her zaman dile getirdiğim gibi bizde maalesef “bilimsel araştırma yapılmıyor”. İş bununla kalsa gene iyi; esas “acı gerçek” öğretim üyelerinin kendilerini “bilim adamı” yaptıklarını ise “bilimsel araştırma” sanmaları! 24 milyon $ bizde hebâ olup giderdi. Bilim adamı kime denir? Bir üniversitede çalışmak, bilim öğretmek, hatta bilimsel yöntemleri kullanarak araştırmalar yapmak bilim adamı olmak için yeterli değildir. Gerçek bir bilim adamı olabilmek için ille de “bilim üretmek” gerekir. Buna göre de ülkemizde belki başka bilim dallarında olabilir ama tıp alanında bilim adamı olması bence pek mümkün değildir. Çünkü bilim adamı deyince asıl anlaşılması gereken kendini bilime vakfetmiş, sabahtan akşama kadar bilimle uğraşan; bilimden başka hiçbir şey düşünmeyen; bu alanda kaynak gösterilen araştırmaları, icatları, keşifleri olan kişileri anlamak gerekir. Bunların işleri güçleri gerçekten ve sadece araştırma yapmak ve bilim üretmektir. Evet, “tıp bilim adamları” hasta bakmaz, nöbet tutmaz, muayenehaneye veya özel hastaneye gitmez, öğrencilere pratik yaptırmaz veya ders anlatmaz, idari işlere de karışmazlar. Ülkenin veya dünyanın sağlık sorunları da onların esas ilgi alanında değildir. Emirlerinde özel araştırma laboratuarları, elemanları ve çoğu zaman da geniş maddi imkânlar vardır.Araştırmaları daima belirli bir konudadır ve belirli yöntemlerle yapılır. Mesela sadece hücrelerle veya sadece genlerle veya sadece belirli bir hastalıkla ilgilidirler ve bunlar laboratuar şartlarında veya hayvanlar ya da insanlar üzerinde olabilir. Bunlar birbirini izleyen araştırmalardır; birinden alınan sonuca göre yeni araştırmalar düzenlenir ve araştırmalar böylece zincirleme olarak uzayıp gider. Bu araştırmalar sonucunda o güne kadar bilinmeyen bir şey ortaya çıkabileceği gibi doğru bilinen bir şeyin yanlış olduğu da gösterilmiş olabilir veya hiçbir şey de çıkmayabilir ama bu araştırmalardan biri eksik olduğunda bilim dünyasında bir boşluk olur. Ben bir bilim adamı değilim Mesela ben “emekli bir profesörüm”; tıp fakültesi göğüs hastalıkları bölümünde 30 seneye yakın bir süre çeşitli unvanlarla öğretim üyeliği yaptım, hasta baktım. Benden medyada zaman zaman bilim adamı olarak söz edilse de işte açıkça söylüyorum: “Ben bir bilim adamı değilim”. Bizim tıp fakültelerindeki profesörlerin, doçentlerin neredeyse hiçbiri de bilim adamı değildir; bunlar da tıpkı benim gibi tıbbın belli bir alanında bilgi ve tecrübeye sahip olan, bu birikimlerini başkalarına öğreten ve hastalar üzerinde uygulayan kişilerdir. ludağ Üniversitesi (UÜ) U Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, ellerin sabunla yıkanmasının ishal ve grip gibi hastalıkları önlemenin en etkili ve masrafsız yollarından birisi olduğunu söyledi. Tayar, "Bu iki hastalık, her yıl yaklaşık 3.5 milyon çocuk ölümüne yol açıyor. sanitasyon olanaklarının bulunmaması ve yetersiz hijyenin sebep olduğunu öne sürdü. Tayar şunları kaydetti: "Havalar serinlemeye başladı, nezle ve grip kapıda. Bugünlerde ‘üşüttüm ya da üşütmüşüm’ kelimelerini sık duymaya başlayacağız. Üşütme ile hastalıkları ilişkilendirmek yalnızca nezle ve gribe özgü de değil. O yüzden soğuktan değil kirli ellerden korunmak lazım." dedi. UÜ Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, milyonlarca kişiyi ellerini sabunla yıkamaya özendirmek amacıyla düzenlenen ‘Küresel El Yıkama Günü’ sebebiyle bir açıklama yaptı. Dünyada her gün 5 yaşından küçük 5 binden fazla çocuğun ishal yüzünden öldüğüne dikkat çeken Tayar, ishale temiz olmayan su, temel Bu mevsimde nezle ve gribin artmasının sebebi ne soğuk ne de üşütmedir. Nezle ve gribin üşütme ile bir ilişkisi yok. Hava ne kadar soğuk olursa olsun, insanlar diğer bir insandan virüs almadıkça kesinlikle nezle ve gribe yakalanmazlar. İnsanlar kışın da yaz mevsimindeki gibi yaşasa, kış gelince nezle ve grip artmaz aksine azalır. Çünkü havaların soğuması, çevre sıcaklığının düşmesi bakterilerin-virüslerin üremesini yavaşlatır, ömrünü Bunun için önce bir tıp fakültesinde bir bilim dalında asistan olmak, belirli bir süre çalışıp uzman unvanını almak ve daha sonra da belirli “prosedürleri” yani işlemleri yerine getirmek gerekir. Profesör mutlaka konusunu en iyi bilen veya tıbbi bir girişimi, bir ameliyatı en iyi yapan değil, belirli prosedürleri yerine getirmiş olan bir kişidir. Profesörlük kısaca bir prosedür yerine getirme işidir; çok da başka bir şey değildir. Gelelim neticeye Ciddi bir üniversite reformuna ihtiyacımız olduğu acı gerçeğini yüzümüze vuran Ali Ülker’ e teşekkürler. İnşallah ilgililer gereken dersi alırlar. Soğuk aylarda her yaştan insanın zamanının büyük kısmını okul, kafe, otobüs ve minibüs gibi kapalı mekanlarda geçirdiğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Tayar, "Daha da kötüsü, soğuk gelmesin diye buraların kapı ve pencereleri sıkı sıkıya kapatılıyor. Havadaki bakteri ve virüslerin yoğunluğu en üst düzeye çıkıyor. Bu gibi yerler tanıdık tanımadık insanların bir birine çok yakın olduğu ve birbiriyle en yoğun virüs alışverişinde bulunduğu yerlerdir." şeklinde konuştu. Günlük hayatta en sık gerçekleştirilen eylemlerden birinin ellerin yıkanması Güneş lekesi tedavisi için en uygun zaman sonbahar Bu kişilerin bilimsel yöntemleri kullanarak araştırmalar yapıyor olmaları da bunların bilim adamı olduğunu göstermez. Doçentlik, profesörlük akademik unvanlardır. Bunlar tamamlanınca yardımcı doçent, doçent ve profesör olunur. Bunlar atla-deve değildir; bir yolunu bulup üniversiteye girmiş olan hemen herkesin başarabileceği şeylerdir. kısaltır. Bu nedenle de kış aylarında virüslerin hastalık oluşturması da daha zorlaşır. Bu tür hastalıkların sonbahar ve kış aylarında daha az görülmesi gerekir. Oysa bu böyle olmuyor. Soğuk aylarda nezle ve grip daha çok görülüyor. Çünkü okullar bu mevsimde açılıyor, çocuklar zamanlarının hemen tamamını kapalı mekanlarda geçiriyor ve büyük küçük herkes toplu taşıma araçlarını daha sık kullanılıyor." linde kendini gösterdiğini belirten Oltulu, “Derin tip güneş lekesi mavi-gri, karışık tip güneş lekesi kahve-gri refle verebilir. Her türlü lekenin tedavisinde ideal başlangıç zamanı sonbahardır. Gün ışığının yakıcı, leke yapıcı dik açılı etkili ışınları ülkemizi terk ederken aynı zamanda günlerin kısalması ve dış ortamda geçirilen sürecin kısalması nedeniyle ideal tedavi başlama zamanı sonba- hardır.” dedi. Güneş lekesi tedavileri lekenin büyüklüğüne göre planlandığını söyleyen Dr. Yüksel Oltulu, “Hafif lekelerde kimyasal peeling’le soyma işlemi yapılarak sonuç alınıyor. Daha derin ve büyük lekelerde ise lazerle soyma işlemi yapılmaktadır. Lekeye neden olabilecek dahili hastalıktan şüpheleniliyorsa onun araştırması yapılmalıdır. Leke tedavisinde kullanılan renk açıcı kremler; hidrokinon, retinoik asit, azeleik asit, kojik asit, arbutin ve glikolik asit gibi maddeler içerir. Te- Tuvaletlerden bulaşabilecek mikroplara karşı uygun tekniklerle el yıkamak son derece etkili olduğu gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, grip gibi hastalıklara neden olabilen virüslerden de korunmanın en basit yolu el temizliğidir. Çoğumuz öksürürken mendil kullanmak yerine ağzımızı elimizle kapatır ve avucumuzun içine hapşırırız. Aynı havayı soluduğumuz diğer kişilerin hastalanmaması için yaptığımız bu davranış sonrasında da aynı insanlarla tokalaşarak ayrılırız. Sonuçta elimizi bir hastalık bulaştırma aracı olarak kullanmış oluruz. Grip virüsleri ellerde saatlerce canlı kalabilir. Bu nedenle el yıkama ayrı bir önem kazanmaktadır." CİHAN Medical Park Samsu n Dermatoloji Kliniğin Hastanesi den sel Oltulu, cilt lekele Uzm. Dr. Yükrinden için en uygun zaman kurtulmak ın sonbahar dönemi olduğunu sö yledi. davinin mutlaka dermatolog kontrolünde yapılması gerekir. Tedavide alınacak cevap iki ay sonra kendini belli etmeye başlamaktadır.” diye konuştu. üneş lekeleri deride koyu G renkli, düzensiz, deriden kabarık olmayan lekeler şek- olduğunu anlatan Tayar, 2-3 dakikayı alan basit gibi görünen el yıkamanın çoğu zaman insan hayatını kurtardığını vurguladı Tayar şöyle devam etti: "Çevremizde olduğu kadar insan vücudunda da milyonlarca mikroorganizma yaşamaktadır. Normal erişkin bir insan elinde temiz gibi göründüğü durumlarda bile elin 1santimetre karelik alanda altı bin adet bakteri bulunabilir. dikkatli uygulanmalı, cildi soymak adına agresif davranılmamalıdır." şeklinde ifade etti.PRP yöntemi hakkında da bilgi veren Dr. Yüksel Oltulu, "Plazma yani PRP yöntemi leke giderilmesinde lazer ile kombine edildiğinde leke tedavisinde başarılı olabiliyor. Leke tedavisinde meyve asitli peelingler ve TCA peeling tedavide kullanıldığını hatırlatan Uzm. Dr. Yüksel Oltulu, "1-4 hafta aralıklarla ortalama 5 seans tedavi gerekmektedir. Genel olarak cildin lekeli kısımları, güneşten daha fazla hasar görmüş cilt alanlarıdır. PRP yöntemi leke tedavisinde 2 ila 4 haftalık aralarla 3-4 seans yapılması gerekir. Kimyasal peeling cildi yenileyerek ve kullanılan leke ilaçlarının emilimini arttırarak etkili olabilmektedir. Kimyasal peeling koyu tenli kişilerde dikkatli uygulanmalıdır. Derine kaçan kimyasal peeling işlemlerinde lekelerde artış olabilir. Bu yüzden kimyasal peeling çok Cildi yoğun şekilde onaran PRP yöntemi ve leke lazerlerinin birlikte kullanılması lekelerin kaybolmasını veya azalmasını sağlayabiliyor. Aynı zamanda cildin gençleşmesine de katkıda bulunuyor." dedi. CİHAN Türkiye'nin batısı Çarşamba gününü güneşli ve yer yer puslu geçirecek. Sıcaklıklar 3-4 derece yükselecek. Anadolu’nun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde yağışlar sürüyor ama güneydeki yağışlar çok daha kuvvetli. Perşembe ise Libya’dan gelecek çöl tozlarıyla batıda ılık ama bulutlu bir gün olacak. İstanbul'da Çarşamba ve Perşembe lodosla sıcaklık 21-23 dereceye çıkacak. Boğaz’da pus oluşabilir. Perşembe ise hava çöl tozlarının etkisiyle daha bulutlu. Ankara'da hava yine bulutlu, hafif yağmur olabilir. Sıcaklık 20 derece. Perşembe hava açacak. İzmir güneşli, sıcaklık 25 derece. Bursa ise 23 derece. Adana'da kuvvetli sağanak yağış var, sıcaklık 26 derece. Marmara'da bugün güneş bol görülecek. Ancak yer yer yoğun pus oluşabilir. Perşembe günü lodosla sıcaklık 26 dereceye dayanacak ancak hemen arkasından Cuma günü yağmur geliyor. İç Anadolu'da yağmurlar sürüyor. Sıcaklıklar 20 dereceler civarında. Perşembe günü ise hava açıyor, yağış Sivas, Kayseri ve Niğde arasına çekilecek. Ege'nin genelinde hava güneşli ama Denizli ve Kütahya ile iç kesimlerde pus oluşacak. Perşembe günü çöl tozlarının etkisiyle hava daha bulutlu, sahiller 25-26 dereceye çıkacak. Akdeniz ve Güneydoğu’daki gök gürültülü ve kuvvetli yağmurlar perşembeye kadar devam edecek. Su baskınlarına karşı dikkatli olunması gerekiyor. Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep boyunca olan yağmurlar çok daha şiddetli. Kuzey Kıbrıs'ta da şiddetli yağışlar sürüyor. Doğu Anadolu'daki yağmurlar Çarşamba akşamı ve Perşembe özellikle Malatya ve Elazığ'da çok kuvvetli yağacak. Bu bölgede de yağmurun getireceği olumsuzluklara karşı dikkatli olunmalı. Erzurum 15, Malatya 18 derece. Karadeniz'de Samsun-Giresun, Trabzon, Rize, Artvin boyunca yağmur var. Akşam üstü Karabük, Kastamonu ve Çorum arasında da kısa süreli yağış görülecek. Perşembe ve Cuma ise havanın yağışsız ve ılık olacağı günler. ANKARA İS TAN BUL Bugün 16 Ekim Perşembe 23 Rüzgar 14 17 Bugün 16 Ekim Perşembe Nem %63 20 Rüzgar 13 10 AN TAL YA İZ MİR Bugün 16 Ekim Perşembe Nem % 76 27 Rüzgar 22 19 Bugün 16 Ekim Perşembe Nem % 96 27 Rüzgar 20 15 Nem % 72 16 EKİM 2014 Turizm HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 Kayseri Erciyes'te bu yıl hedef iki milyon ziyaretci eçtiğimiz yıl 1 milyonun üzerinde ziyaretçi trafiğinin G yaşandığı Erciyes Dağı'na bu yıl 2 milyon ziyaretçinin gelmesi bekleniyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı, geçen yıl bir milyonun üzerinde ziyaretçi trafiğinin yaşandığı Erciyes dağında bu yılki hedeflerinin iki milyon ziyaretçiye ulaşmak olduğunu bildirdi. Cıngı, yaklaşık 3 yıldır Erciyes Dağı'nda hummalı bir çalışma yaptıklarını bu yıl da çalışmalara devam ettiklerini belirterek, "Yaklaşık 3 yıldır Erciyes Dağı Büyükşehir Belediyemizin yap- mış olduğu master plan çerçevesinde tarafımızca işletilmekte. Bu yıl dördüncü sezonumuzu yaşayacağız inşallah. Öncelikle bu sezonun camiamız için, kış sporları için, ülkemizin kış turizmi için hayırlı Uğurlu olmasını diliyoruz. Bilindiği gibi Master plan bitmeyen bir süreci başlatmış durumda. Erciyes'te bizim her yaz çalışmalarımız devam ediyor. Planladığımız şekilde Erciyes dağının uluslararası büyük bir kış turizm merkezi olması için gayret ediyoruz. Planları yerine getiriyoruz. Yapılaşmalar devam ediyor. Yeni pistler, yeni mekanik tesislerimiz, yeni sosyal alanlarımız bir- biri ardına hizmete açılıyor. Bu kış inşallah hem Tekir bölgesinde otellerimizin oluştuğu Develi kapı bölgemizde, Hisarcık kapı bölgemizde yeni mekanik tesislerimiz ve yeni pistlerimiz var. Çok şükür Büyükşehir belediyemizin master planı çerçevesinde Erciyes Kış Turizm Merkezi uluslararası standartlarda bir kayak merkezi hüviyetine bürünmüş durumda" dedi. Erciyes Dağı'nda şu anda 18 tane mekanik tesis ve 102 kilometreyi bulan kayak pistleri bulunduğunu ve Erciyes Dağı'nın dünya çapında kayak merkezi hüviyetine kavuştuğunu kayde- den Cıngı, "Dünyanın meşhur kayak merkezlerinde kayak yapan uluslararası kayakçıları tatmin edecek zorluk derecelerinde ve heyecan derecelerinde pistlere sahibiz" ifadelerini kullandı. Murat Cahit Cıngı, geçtiğimiz sene bir milyon ziyaretçi hedeflediklerini ve bu rakamın üzerinde bir ziyaretçi trafiğiyle karşılaştıklarını da belirterek, "Aralık-Nisan döneminde bir milyon ziyaretçiyi ağırladık. Tabii ki yazın da çok fazla talep oluyor Erciyes'e. Bu yıl da hedef çıtamızı biraz daha büyüttük. Bu yıl 2 milyon turisti hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl global çapta bir kar eksikliği vardı. Ülkemizde de bu vardı. Er- ciyes dağımızda biz suni karlama sistemi sayesinde pistlerimizi Aralık ayının ilk haftasından itibaren kayak severlerin hizmetine açtık. İnşallah bu yıl Bereketli bir sezon geçiririz. Kar yağışı da istenilen seviyede olursa, ümit ediyoruz iki milyon misafirimizi Erciyesimiz'de ağırlayacağız" diye konuştu. AA a sonlandırıyor ıyl as lam raf oğ fot tım ba n gü a d ' on oll Ap ını lar tur ler ist Koreli tur G Kapadokya, TV, film ve dergiler için hala cazibe merkezi üney Koreli turistler, İstanbul'dan başladıkları 11 günlük Anadolu turunu dünyaca ünlü Antalya Side Antik Kent'te Apollon Tapınağı'nda gün batımı fotoğraflamasıyla sonlandırıyor. Kan kardeşi ülke gördükleri Türkiye'ye gelen Güney Koreli turistler, 11 gün içinde 7 il gezerek 37 tarihi ören yerini ziyaret ederek ülkelerine dönüyor. Güney Korelilerin en son ziyaret ettiği il ise Antalya. Türkiye'nin kan kardeşi ülkesi Güney Koreli turistler, kültür, tarih ve arkeolojik varlıkları tanıma turları kapsamında Antalya'da Termesos, Tlos, Xanthos, Letoon, Patara Meclisi, Olimpos, Sagalassos, Perge, Selge, Alanya Kalesi, Yivli Minare, Aspendos Antik Tiyatro, Side Antik Kent, Side Antik Tiyatro ve antik kent içinde tapınaklar bölgesinde bulunan 2 bin yıllık Apollon Tapınağı'nda gün batım turlarına katılarak sonlandırıyor. SSR Turizm Seyahat Acentesi Korece turist rehberi ve uzak doğu kültür uzmanı arkeolog Doç.Dr. Myung Hee, yıllık 38 bin Koreli turisti her yıl Antalya'ya kültür ve arkeolojik varlıkları tanıma turuna çıkardıklarını söyledi. En fazla antik kentin Antalya'da olmasına bağlı 11 günlük Anadolu turunun 5'ni Antalya'da geçirdiklerini belirten Hee, "Antalya'da ören yerleri turumuza Kaş'ta bulunan ve UNESCO kapsamında yer alan Xanthos antik kentten başlıyoruz. Turumuzu Side Antik Kent'te Apollon Tapınağı önünde gün batım fotoğrafı çekimiyle sonlandırıyoruz. Geçen yıl turumuza 38 bin turist katıldı. Bu sene aralık ayı sonuna kadar 50 bine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Apollon Tapınağı önünde gün batımı fotoğrafı çekmek çok güzel. Güney Koreli turistler için çok güzel bir anı. " dedi. CİHAN K ültür, manzara ve doğa turizmi için dünyada tercih edilen önemli turizm bölgelerinden biri olan Kapadokya; film, dergi ve televizyon kanalları yapımcılarının gözde çekim merkezi durumunda. Geçen eylül ayı içerisinde çok sayıda Amerikalı, Japon, Vietnam ve Türk yapımcı Kapadokya'da program çekimi gerçekleştirdi. Kapadokya, 400’ü aşkın tüf kayalara oyulu kilise, 200’ü aşkın yeraltı şehri, eşsiz peribacaları ve vadileri yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın konukları olan Vietnam’dan 17 kişilik seyahat acentası grubu Kapadokya'nın tarihi ve turistik mekanlarını gezdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün izinleri sonucunda, ABD’lı televizyon kanalları " Silk Road New Discovery- Turkey Today ve Born to Explore With Richard Wicse isimli TV programların çekimlerini yaptı. Japonya NHK Televizyon kanalı ise “ Sekal İttmitara Kona Took Data” isimli programın çekimlerini gerçekleştirdi. Ayrıca bölgede, Can Dündar, Nebil Özgentürk ve Coşkun Aral’ın hazırlayıp sundukları " Kültür Yolcuları " isimli belgesel ile Dünya TV'nin “Seyrü Seyran" CİHAN adlı gezi ve kültür programının çekimleri de gerçekleştirildi. Mardin Arkeopark, dünya müzeleriyle yarışıyor Eskimeyen klasikler Arkeopark Projesi başta olmak üzere hazırladığı eğitim programları ile farklı kültürlerle işbirliği yapan ve ziyaretçi çeşitliliğini arttıran Mardin Müzesi, dünya müzeleriyle yarışıyor. M erkezi Paris’te bulunan Agenda İletişim Ajansı’nca müzelerin halkın ilgisini çekmeye yönelik iletişim çalışmaları için değişik dallarda her yıl verilen Uluslararası Tasarım İletişim Ödülleri’nde (IDCA) Mardin müzesi Arkeoparkı ile “Gençlere Yönelik En İyi Program” dalında üç finalistten biri oldu. Mardin Müzesi, gerçekleştirdiği projeler ile sadece ziyaretçiyi müze binası içine çekmeyi değil müzenin toplumun yaşamında bir değişim yaratmasını hedefliyor. Müze, ziyaretçi ve çevrenin beklentilerine cevap verecek şekilde işlevlendirilerek daha önce müzeye gitmemiş ve müze ziyaretçisi olmayan genç bir kitlenin aktif müze kullanıcısı olması sağlıyor. Müze koleksiyonları ile izleyiciler arasında bağ kurmak olarak tanımlanan “Müze eğitimi” çalışmaları için Mardin Müzesi, müze binası önündeki alanı arkeopark olarak düzenlenerek müzede bir eğitim salonu oluşturuldu. lye çalışmalarına katılıyor. 10 binin üzerinde gencin faydalandığı arkeoparkta, her yaş grubu için hazırlanmış farklı programlara katılan gençler, arkeolojiyi tanıyarak arkeologlar eşliğinde bilimsel kazı çalışması yapılıyor. Mardin Müzesi, arkeopark projesi ile özellikle 7-14 yaş arası çocukların yapay bir kazı alanında arkeolojik kazı yapma, çıkan eserleri temizleme, çizimlerini, restorasyonlarını yapma, belgeleme ve sergileme süreçlerini deneyimledikleri, eski çağlardaki gibi seramik yapıp çivi yazısıyla kil tabletlere yazılar yazdıkları, el değirmeninde un öğüttükleri, sikke bastıkları ve benzer birçok aktiviteye katıldıkları bir alan haline geldi. Arkeopark’ta kerpiçten Neolitik Ev modeli ve eşyaları, 4 adet 2x3 metre ölçülerinde 50 santimetre derinliğinde dört adet açma oluşturulmuş, mimari buluntularla birlikte geçmişin bilgi kaynağı olan ve çocukların yorumlayabilecekleri eserlerin imitasyonları kazı alanı içerilerine bırakılarak üzerleri toprakla kapatılıyor. Müze eğitim atölyelerinde ise çivi yazısı yazma, sikke basma, resim, heykel, kök boya ile baskı yapma, çarkta seramik yapımı, eski çocuk oyunları ve oyuncaklar, uçurtma, kukla, Neolitik Dönem evi ve yaşamını gözlemleme, müzik ve dans gibi otuzun üzerinde atölye faaliyetleri gerçekleştiriliyor. Mardin Müzesi, kurduğu arkeopark ile “Nesne merkezli eğitim” yöntemini uygulayarak müzeyi aktif öğrenme ortamına dönüştürüldü. “Arkeoparkta Bir Gün” adlı projesi sayesinde köylerde yaşayan 2.500 öğrenci ile birlikte iki yılda 10.000 genç ve 35.000 yetişkinin müze eğitim çalışmalarının içinde yer almasına aracı oldu. Arkeopark projesi başta olmak üzere hazırladığı eğitim programları ile farklı kültürlerle işbirliği yapan ve ziyaretçi çeşitliliğini arttıran Mardin Müzesi, merkezi Paris’te bulunan Agenda İletişim Ajansı’nca müzelerin halkın ilgisini çekmeye yönelik iletişim çalışmaları için değişik dallarda her yıl verilen Uluslararası Tasarım İletişim Ödülleri’ne (IDCA) müze arkeoparkı ile “Gençlere Yönelik En İyi Program” dalında üç finalistten biri oldu. Adana’da sergilendi Yarışma dalındaki diğer finalistler; A.B.D. Pennsylvania’daki Kimyasal Miras Vakfı (Chemical Heritage Foundation) Müzesi’nin ücretsiz mobil uygulaması ChemCraft ile Avustralya Sidney’deki Avustralya Çağdaş Sanat Müzesi’nin GeNext programı oldu. ChemCraft uygulaması, kullanıcıya sanal ortamda kendi laboratuvarını kurma, farklı kimyasal maddeleri karıştırarak tepkimeler yaratma ve yeni bileşimler oluşturma imkânı verirken, GeNext programı gençleri ziyaret saatleri sonrasında profesyonel sanatçıların rehberlik ettiği atölye çalışmalarına davet ediyor. 17 ülkeden 76 müzenin yedi dalda toplam 96 projesinin yarıştığı ödüller için 21 finalist belirlenmiştir. Ödüller 14 üncüsü Sidney’de yapılacak olan “Müzeyi Anlatma Konferansı” etkinliği sırasında 7 Kasım 2014 tarihinde açıklanarak sahiplerine verilecek. CİHAN Ü retim tarihlerinin üzerinden çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen yollara ve yıllara meydan okuyarak, halen 'gıcır gıcır' görünümleriyle hayranlık uyandıran eskimeyen klasik otomobiller, Adana’da sergilendi. Tasarımlarının yanı sıra, fıstık yeşilinden turkuaza, kırmızıdan göz alıcı maviye kadar ışıl ışıl renkleriyle görücüye çıkan klasikler, adeta göz kamaştırdı. Arkeoparkta yapılan müze eğitimi çalışmaları ile gençlerde kültür varlıklarını tanıma, koruma, yaşatma bilincinin geliştirilmesi hedeflenerek kültürel mirası koruyan, yaşatan, farklılıklara saygı gösteren, demokrasi bilinci edinmiş, paylaşımcı ve kendisiyle barışık, müze kültürüne sahip nesiller yetişmesi amaçlanıyor. Optimum Outlet Alışveriş ve Eğlence Merkezi'nde 'Eskimeyen Klasikler Sergisi' adı altındaki buluşma, en eskisi 1930, en yenisi ise 1977 model olan ve her biri üretildikleri döneme damgasını vurmuş otomobilleri bir araya getirdi. Mardin Müzesi’nde 2012 yılından beri 518 yaş arası gençler, en fazla 30 kişilik gruplar halinde haftanın beş günü atö- Adana’daki klasik otomobil koleksiyonerleri ve Kayseri Klasik Otomobilciler Derneği’nden gelen grubun da katkısıyla açılan sergi, Optimum'u şenlendirdi. Hiçbir şekilde modifiye edilmemiş Chevrolet, Mustang, Camaro, Buick, Corvette, Pontiac, Ford, İmpala gibi efsane markaların orijinal modelleri, klasik otomobil severler tarafından hayranlıkla izlendi. Amerikalılar, ABD üretimi olmasına rağmen ülkelerinde göremedikleri modelleri yakından izleme şansı buldu. Ziyaretçiler, sergiyi gezerken otomobil sahiplerinden marka ve modeller konusunda detaylı bilgi alma imkanını da elde etti. Birbirinden kıymetli bu otomobilleri görme fırsatı bulmak insanı mutlu ediyor" yorumunu yaptı. 2 tam gün boyunca sergilenen otomobiller, ziyaretçi akınına uğrarken Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk de oğlu ile birlikte otomobil sergisini ziyaret etti. Büyük bölümü ABD üretimi olan klasik otomobillerin sergisi, İncirlik’te yaşayan Amerikalıların da yoğun ilgisini gördü. Ziyaretçileri zaman tünelinde yolculuğa çıkartan klasik otomobilleri görmek için çok sayıda ABD vatandaşı Optimum'a akın etti. Sergiyi gezenler arasında yer alan Amerikalılar, "Bu sergi, efsanelerin hiçbir zaman ölmeyeceğini kanıtlıyor. Hayran kaldıkları otomobillerin yanında poz veren ziyaretçiler, 'İhtiyar delikanlılar' benzetmesi yaptıkları efsane araçları anılarında ve fotoğraflarda ölümsüzleştirdi. CİHAN 14 16 EKİM 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Kutsi'den U dönüşü Önce sohbet sonra özçekim Emel Acar'dan 'kızlık soyadı' davası utsi’nin oyuncu Feyza Çıpa uğruna 5 aylık hamile Ksürülmüştü. eşi Sinem Bayraktutar’ı ikinci kez terk ettiği öne Evinden taşınan Kutsi, kayınpederinin ölüm haberiyle soluğu eşi Bayraktutar’ın yanında aldı. Vatan'ın haberine göre; cenazede hamile eşini yalnız bırakmadı, o geceyi evinde geçirdi. 8 yıllık eşiyle buzları eritmek için çabaladı. Kutsi ile Sinem Bayraktutar’ın 8 yıllık evliliklerinden Ceylin isminde bir kızları var.HABER MERKEZİ rdal Acar'dan ihanet ve şidE det iddiaları ı tt la n a ı y la o o z a m ş a Vatan Ş zel bir defilede Buse Terim ile Vatan Şaşmaz'ın yer Ö kavgasına tutuştukları ve ünlü sunucunun da dayanamayıp defileyi terk ettiği iddia edilmişti… Şaşmaz o yüzünden boşanan Emel Acar, kızlık soyadı 'Yıldırım'ı kullanmak için dava açtı. Güzel modacı, sosyal medya hesaplarındaki 'Acar' ismini de kaldırdı.Türkiye'n in en zengin ve çapkın adamlarından Erdal Acar ile 19 yıl önce evlenen ve bu evliliğinden 2 çocuk sahibi olan Emel Acar, geçtiğimiz ay 5 dakikada 19 yıllık evliliğini noktaladı.HABER MERKEZİ zge Özpirinçci, İstanbul Kültür Ö Üniversitesi Ataköy yerleşkesinde düzenlenen kariyer sohbetlerine katıldı.Öğrencilerden büyük ilgi gören güzel oyuncu, mesleğe nasıl başladığını, oyunculuğun zor yanlarını anlattı. Özpirinçci, yoğun istek üzerine öğrencilerle toplu özçekim yaptı.HABER MERKEZİ iddialarına böyle yanıt verdi: "Buse Terim'in günahını almayalım. Defileye son dakikalarda gittik, eşimle beni ayrı yerlere oturtmak istediler, ayrı yerlere oturmayacağımızı söyledim. Biz katılmayalım deyip gittik… Buse'nin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum. Organizasyonda bir sıkıntı vardı. Ben de kalktım gittim. Herkes defileyi izlemek istiyordu. İçerisi tıklım tıklımdı. Ben bu tip şeylere takılmam. O kızcağız da yerine oturmak istedi."HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 10:35Beni Böyle Sev 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:251 Çorba 13:30Küçük Hanımefendi 15:001'de Bugün 15:15Joker 16:45Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50Beni Böyle Sev 00:05Joker 07:30Batman 09:00Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 13:00Oynat Bakalım 15:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 17:15Yabancı Sinema 19:30Yabancı Sinema 21:30Yabancı Sinema 04:10Türk Müziği 05:10Yalancı Bahar 07:00Yalancı Yarim 08:00Kayıp Prenses 10:00Nedir Ne Değildir 12:00Süper Star Life 14:00Tülin Şahin ile Moda 15:10Kenan Erçetingöz ile Yüz Yüze 16:15Dizi 19:00Star Haber 20:00Survivor 23:30Süper Dadı 06:00Geniş Aile 07:00İrfan Değirmenci ile Günaydın 09:30Alın Yazım 11:00Özledim Seni 13:00Gün Arası 13:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 06:35Benim Annem Bir Melek 07:00Selena 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Çocuklar Duymasın 14:50Alemin Kıralı 16:30Zahide ile Yetiş Hayata 18:55ATV Ana Haber 20:00King Kong 23:30Hawaii Polisi 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 05:00Gezenti 05:20Donanım Haber 06:00Shappies 06:20Monster Warriors 06:40Ejder Avcıları 09:00Trend Topic 12:00I Heart Radio 15:30Donanım Haber 18:00Yeşil Öyküler 18:40Fırıldak Ailesi 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 07:00Cennet Mahallesi 08:00Ayı Kardeşler 08:30Pepee 09:00Bütün Anneler Melektir 11:00Pis Yedili 13:00Sevdaluk 15:00Ev Kuşu 16:00Seda Sayan Show 19:00Show Ana Haber 20:00Güldür Güldür Show 22:30Muhteşem Yüzyıl 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Geri Sayım 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:30Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00 Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00 Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00 Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Avatar 18:30Penguins of Madagascar 19:00The Simpsons 20:00Mom 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:30Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00Nilgün Belgün ile Yeni Bir Gün 12:15Kocamın Ailesi 14:45Unutma Beni 16:30Esra Erol'la 19:00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19:45Kocamın Ailesi 21:00Kocamın Ailesi 23:30Bir Erkek Bir Kadın Bir Çocuk 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 16 EKİM 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e yapılan eleştirilere yazılı Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bununbir için özüraçıklama diliyorum ile cevap verdi. TFF’den Demirören ve Terim açıklaması T oA Milli Futbol Takımı'nın EURO 2016 Elemeleri'nde aldığı başarısız sonuçlar nedeni ile TFF Yönetimi'ne ve Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e yapılan eleştirilere TFF'den yazılı bir açıklama ile cevap geldi. "TFF'den açıklama" başlığıyla kaleme alınan açıklamada, "Türkiye Futbol Federasyonu'nun kuruluş hedefi ve vizyonu doğrultusunda amacımız, günlük başarılar ve sonuçlardan ziyade, ülkemizin spor politikası ve uluslararası platformdaki yerine katkı sağlayacak planlamalar vasıtasıyla ülke futbolunu yükseltmektir." denilerek, şu ifadelere yer verildi: "TFF Başkanımız Sayın Yıldırım Demirören ve Türkiye Futbol Direktörümüz Sayın Fatih Terim’in defalarca dile getirdiği gibi temel hedef; tüm turnuvalara katılan bir Milli Takım’ı yaratacak bir sistem oluşturmak ve başarıyı uzun vadeli kılacak adımlar atmaktır. Bu doğrultuda dün akşam oynanan Letonya maçı kazanılsaydı dahi göreve geldiğimiz günden beri yürüttüğümüz bu çalışmalara aynı şekilde devam edecek olduğumuzu önemle belirtmek isteriz. A Milli Takımımızın UEFA Avrupa Şampiyonası elemelerinde aldığı sonuçlar hepimizi üzmüştür. Türkiye Futbol Federasyonu olarak ülkemizde futbolun sorunlarının bilincindeyiz. Futbolun uzun süredir devam eden sorunlarının kısa zamanda çözüme kavuşmasını beklemenin çok da gerçekçi bir yaklaşım olmadığını bir kez daha vurgulamak isteriz. Bu doğrultuda Türkiye Futbol Direktörümüz Sayın Fatih Terim, gerekli çalışmaları göreve geldiği günden bu yana yoğun bir mesai harcayarak planlamakta ve kademeli olarak TFF Yönetim Kurulu’yla birlikte hayata geçirmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu ve Futbol Direktörlüğü olarak saygı sınırları içerisinde yapılan tüm eleştirilere her zaman açık olduğu- muzu ve yapıcı eleştiriler ile önerilerin her zaman dikkate alındığını özellikle belirtmek isteriz. Ortak hedeflerimiz doğrultusunda eskisinden daha yüksek bir şevk ve heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğimizi değerli kamuoyunun bilgilerine arz ederiz." CİHAN Tahir Karapınar: Gol yollarındaki sorunu çözdük ama defansif sorunlar devam ediyor Gazetecilere açıklamalarda bulunan Manisaspor Teknik Direktörü Karapınar, lige verilen arada takımın defansif sorunu üzerine yoğunlaştıklarını ve çalışmalarını bu yönde yaptıklarını bildirdi. Karapınar, takımın gol yollarındaki sorunlarını çözdüklerini ama defansif sorunların devam ettiğini söyledi. aktaran kıma katıldığını ve Barta in iç m kı ail ın ta Karapınar, "İsm katılmasına ige verilen aran ten Karalir ıza be am ar nu ğu un s’ du ro ol i ba iy in de l yemememiz ve az bir süre kaldı. Canberk’ pınar, "Artık go r yakalar bi ne yi a yl ra cezası dolayısı hane bu konuda istik dedi. Hafta ba r." yo ki re ge ız sıkıntımız ama mandan iyi am m Elazığspor as pl da de an en m as ed pl m üret sonu de şıla ek istiyoruz. rş nm ka ı dö ar a bir sonuçl ile oynayacakl li bir da ın beraber Elazığspor maç teslim olmanın çok önem nu aktaran , en ğu ed mücadele karşılaşma oldu e kalan olduğumuzu m kı id ta er r "G bi r, mayan Karapına , da uz." şekız or ım ığ tiy is kt kanıtlamak maçlarımıza ba a hep yükr, bir ştu. Karapına şınd Alanyaspor dı larla oynadık. linde konu bunun 19 Mayıs m basın mensu sek bütçeli takı kımı geçen ların az sayıta Stadı’ndaki maç nanmasına Bir Adanaspor t le ke is oy muş daki seyirciye sezondan otur na ise "Kayn, sezon yönelik sorusu yaspor kadrosu buluna nluk yarışı al yo serispor ve Ant yıda başında şampi ylenilen bir sa az sö a ı maçlarınd içinde olacağ rdı ama ispor ve Antaraftarımız va steğinden takımdı. Kayser nda de rı ın la ız taraftarım talyaspor maç ık. Takımımızın li bir direnç memnun kald le birlikte, ontakımımız önem sonra kendi nç re an di gösterdi. Bund larla oynaya- gösterdiği iyle bizi destek er çl m kı gü r ta va da a rd la e ayarımız eğ st çok de or’da iyi ve ledi. Takımın en seneyi yaşıycağız. Elazığsp m ama sonnu ğu kı du ta ol r ı ihtiyac tecrübeli bi rın, Manisasbir kadrosu oruz. Manisalıla kkı yok. radan kurulmuş i sonuçlara ha iy por’a küsmeye kalemde silip var. Onlarında aç bizim için r bi m r’u Bu po r. as is va ı an ihtiyac bunun M vap verdi. da ce ım ye ar di ul ." nc atamayız önemli. Oyu CİHAN yTa u. şt nu ko farkında." diye malarda lış fun Cora’nın ça L Sağlam: Görevimin başındayım, Eskişehir'de çalışmaktan mutluyum itibar etmesini istemiyorum.'' dedi.Sağlam, geçen sene de bu şekilde haberler çıktığını hatırlatarak, "Hep beraber yaşadık. Ben mukaveleli bir antrenörüm. Mukavelem devam ediyor. Yapımızı da biliyorsunuz. Bir yere söz vermişiz, bu sözü bizi öldürseniz yemeyiz. Bir takımı bir yerde bırakıp, başka bir yere gitmek bizim kitabımızda yazmaz. Dolayısıyla böyle bir şeye taraftarlarımızın itibar etmesini istemiyorum. Tabii ki Trabzonspor bu ülkede çok iyi geçmişi olan güzide kulüplerimizden bir tanesi. Onların da çok değerli başkanı ve yöneticileri var. Onlar da bir antrenöre ne zaman ne şekilde teklif yapacaklarını çok iyi bilirler. Bizim mukavelemiz devam ettiği için ben böyle bir haberin aslının olmadığını bir kere daha söyleyeyim. Görevimin başında olduğumu ve Eskişehir'de bulunmaktan, Eskişehir'de çalışmaktan dolayı çok mutlu ve huzurlu olduğumu bir kere daha camiamıza ve taraftarlarımıza ifade etmek istiyorum." diye konuştu. Haftasonu oynayacakları Bursaspor maçı ile ilgili de konuşan Sağlam, "Bursaspor iyi bir takım, iyi de kadroları var. özellikle Gençlerbirliği ve Çaykur Rizespor maçlarında çok üstün oynamamıza rağmen maalesef kazanamadık. Bugün belki de ligin tepesinde olabilirdik ama bu durum aslında bizi gelecek adına da umutlandırıyor. Onlar da puan olarak beklentilerinin altında kaldılar. Bizim durumumuz da ortada. Oyun kalitesi olarak baktığımız zaman güzel şeyler yapan, pozisyon üreten ama futbolun şanssızlığına da denk gelen bir Eskişehirspor var. İçeride oynadığımız Gençlerbirliği ve Rizespor maçında yediğimiz ilk gollere baktığımız zaman belki sezon sonuna kadar böyle goller olmayacak Türkiye liglerinde. Ancak ikisi de bize denk geldi.'' ifadelerini kullandı. CİHAN Bursaspor, Eskişehirspor maçına neşe içinde hazırlanıyor üper Lig Süleyman Seba S Sezonu'nun 6. haftasında Bursa Atatürk Stadı'nda Eskişehirspor'u konuk edecek olan Bursaspor, bu maçın hazırlıklarını yaptığı antrenmanla sürdürdü. Futbolcuların oldukça neşeli olduğu antrenmanın bir bölümünü Bursaspor Başkanı Recep Bölükbaşı da izledi. Teknik Direktör Şenol Güneş yönetiminde Özlüce Tesisleri'nde gerçekleştirilen Halilhodzic beyin yıkıyor rabzonspor'da yaşanan T sakatlıklar ve üst üste alınan kötü sonuçlar sonrası Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu ve Teknik Direktör Vahid Halilhodzic'in, takımı toparlayıp yeniden ayağa kaldırmak için yoğun bir çalışma içinde olduğu öğrenildi. Ligde geride kalan 5 haftada alınan 4 puan ve yaşanan sakatlıkların etkisinde kalan bordo mavililer, milli takım maçları nedeniyle verilen arada çalışmalarını az sayıda oyuncuyla sürdürürken, Boşnak teknik adamın bu dönemde oyuncularına mental tedavi uyguladığı belirtildi. Halilhodzic'in, oldukça neşeli geçen çalışmalar sonrasında oyuncularını odasına çağırarak bire bir görüşmeler gerçekleştirdiği ifade edildi. Salı günü yapılan çalışmada karın boşluğunda ağrı hisseden ve MR'ı çekilen Musa Nizam'da ödem tespit rspor i h e ş i k s E reki D k i n k Te ğrul törü Ertu ımtak Sağlam, cağı la dan ayrı çıkan da konusun ilişkin a iddialar arda al açıklam . bulundu r ''Bi , m a l ğ a S erv z ö s e r ye sözü mişiz, bu eniz rs bizi öldü z. yemeyi ir takımı bir yerde bırakıp, başka bir B yere gitmek bizim kitabımızda yazmaz. Dolayısıyla böyle bir şeye taraftarlarımızın 15 antrenman yaklaşık 1,5 saat sürdü. Topla ısınma çalışmalarının ardından iki takım halinde antrenman maçı yapan yeşil beyazlı futbolcular, pas pres organizasyonu yaptı. Pres çalışmasında futbolcuların oldukça neşeli oldukları gözlendi. Özellikle yabancı futbolcuların neşeli olması dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta takımdan ayrı olarak çalışan Ozan İpek takımla birlikte antrenmana katıldı. Milli takım dönüşünde ayağının tozuyla sabah basına kapalı olarak yapılan antrenmana katılan Ozan Tufan akşamki idmana katılmadı. Milli takımdan dönen Enes Ünal'ın da katıldığı antrenmana, milli takımlarda bulunan Serdar Aziz, Traore, Aziz Behiç, Emre Taşdemir ve Okan Kocuk katılmadı. Bursaspor, dün yaptığı çalışma ile hazırlıklarına devam etti. CİHAN edilirken, genç futbolcu salonda çalışmalara başladı. Constant'ın MR'ı ise temiz çıkarken, Gineli oyuncu takımla çalışmalarda yer aldı. Trabzonspor'un hafta sonu oynayacağı Mersin İdman Yurdu maçında sakatlıkları nedeniyle Mustafa Yumlu, Özer, Deniz ve Aykut'un forma giyme şansı bulunmazken; özel bir koruyucuyla antrenmanları sürdüren Papadopoulos, takımdan ayrı çalışan Yusuf ve Musa Nizam'ın durumları ise maç günü netlik kazanacak. Milli takım kamplarında bulunan Yatabare, Belkalem, Medjani ve Waris'in Cuma günü Trabzon'da olacakları açıklandı. Bordo mavililer sakatlar dışında tam takım halinde ilk taktik antrenmanını Cuma günü gerçekleştirecek. 2 hafta içinde sırasıyla oynayacağı Mersin İdman Yurdu, Lokeren ve Gaziantepspor maçlarından 9 puan hedefleyen Vahid Halilhodziç'in de, bu maçlar öncesinde coşkulu ve arzulu bir 11'le sahaya çıkmak için çalışmalarını sürdürdüğü öğrenildi. AA onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 16 EKİM 2014 Perşembe KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net D OĞU'DA yatırıma güvenlik garantisi TOBB istişare toplantısına katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, bölgede yaşananların yatırımlara yansımaması için güvenlik sözü verdi. Davutoğlu, "Kalkınma hamlelerimiz devam edecek" dedi. BüYüKEKŞi'DEN iHRACAT HEDEFi iÇiN KATMA DEĞER VURGUSU 500 milyar dolarlık ihracat hedefi için katma değer şartı koyan TİM Başkanı Büyükekşi, katma değerin artırılabilmesi için tasarım, ArGe, inovasyon ve markaya önem verilmesi gerektiğine dikkat çekti. T Katma değerin artırılabilmesi için tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve markaya önem verilmesi gerektiğine dikkati çeken Büyükekşi, şunları kaydetti: "Bunun için de mutlaka küçük KOBİ'ler yerine orta ve ortanın üstü seviyeye gelmemiz lazım. Gerek verimliliği artırabilmek açısından gerekse üretimde belli rekabet avantajını yakalayabilmemiz için şirketlerimizi büyütebilmemiz lazım. Ölçek ekonomisine önem vermemiz gerekiyor. Dünyada marka oluşturabilmemiz ve söz sahibi olabilmemiz için önce Türkiye'de marka olmamız, Türkiye'de belli bir üretim gücünü elimize geçirmemiz gerekiyor. Onun için de birleşme konusunda mutlaka kendimizi inandırmamız, motive etmemiz lazım. 'Bir elin nesi var yerine iki elin sesi var'ı kendimize şiar edinmemiz lazım." Türkiye'nin ihracatının yüzde 90'ının sanayi, yüzde 10'unun da tarım ürünlerinden oluştuğuna işaret eden Büyükekşi, 10 binden fazla ürün B SOMUT ADIMLAR ATILACAK Başkanları 2 saat boyunca dinleyen Davutoğlu, çözüm sürecinin mutlaka sürdürüleceğini söyledi. AK Parti iktidarı döneminde Doğu Anadolu için 85 milyar, Güney Doğu Anadolu bölgesi için ise 81 milyar lira kamu yatırımı ve desteği yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, bundan sonra da somut adımların atılacağına işaret etti. Başbakan Davutoğlu, TOBB'daki konuşmasında AK Parti iktidarları döneminde Doğu Anadolu'daki 14 ilin 10'una, Güneydoğu'daki 9 ilin 8'ine havaalanı yapldığına da dikkat çekti. ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için katma değeri yüksek ürünlere ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.Büyükekşi, yaptığı açıklamada, ihracat hedefine ulaşabilmek için 4 ana konuya yoğunlaşılması gerektiğini, yaptıkları her toplantıda özellikle katma değerin artırılması gerektiğini vurguladıklarını ifade etti. 4 ana başlıkta topladı aşbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün TOBB'da Doğu ve Güneydoğulu oda, sendika ve sivil toplum örgütleriyle bir araya geldiği istişare toplantısının kapalı bölümüne çözüm süreci damgasını vurgu. 35 ilden 7 sivil toplum örgütünün katıldığı toplantının basına kapalı gerçekleştirilen bölümünde başkanlardan 25'i söz alarak sorunlarını dile getirdi. Başkanlar, çözüm sürecinin devam etmesinin bölge ekonomisi ve insanları üzerindeki olumlu etkisini dile getirdi. Bölgede yaşanan olayların yatırıma gelenleri ürküttüğüne dikkat çeken oda ve borsa başkanları, güvenliğin bu kapsamda en önemli sorun olduğuna dikkat çektiler. Başbakan Davutoğlu ise, güvenlik konusunda yaşanan endişelerin giderileceği güvencesini verdi. Başkanlar da, bunun bölgedeki esnaf ve tüccar için ekonomik bir nefes aldıracağını ifade etti. Bölgedeki elektriklerin sık kesintisi Davutoğlu'na anlatıldı. Kesintilerin bölgedeki küçük ve orta ölçekli sanayi sitelerinde ciddi üretim durgunluğuna yol açtığı kaydedildi. Kobani olaylarını gerekçe göstererek bazı illerde yağmalamaya kadar varan olaylar neticesinde esnafın uğradığı zararlar da toplantıda dile getirildi. Esnaf temsilcileri, zararın bir kısmının karşılanması talebinde bulunurken, ağırlıklı olarak güvenliklerini sağlanmasının daha önemli olduğunu belirttiler. ihraç edildiğini ancak ana ihraç ürünleri sıralamasında ilk sırada otomotiv endüstrisi, otomotiv ve otomotiv yedek parçası sektörünün, daha sonra hazır giyim, kimya ve çelik sektörünün geldiğine dikkati çekti. maların Ar-Ge ve inovasyon yapabilmesi için öncelikle belli bir büyüklüğe ulaşarak para kazanacak seviyeye gelmesi gerektiğini ifade etti. TİM ve THY'nin protokolü "Yükte hafif pahada yüksek ürünleri üretip ihraç etmemiz lazım" İhracatın artmasının sadece miktarla alakalı olmadığına vurgu yapan Büyükekşi, "Türkiye her konuda önemli bir üretim üssü. Bu özelliğimizi daha çok katma değeri yüksek ürünlere ve yüksek teknolojiye odaklandırmamız gerekiyor. Yükte hafif pahada yüksek ürünleri üretip ihraç etmemiz lazım. Sanayicilerimizin daha az enerji tüketen ürünlere yönelmesi lazım. Çünkü Türkiye'nin malum ne doğalgazı ne de petrolü var. O nedenle az enerji tüketimi ve enerji verimliliğine çok dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Büyükekşi, sanayicilerin Ar-Ge'ye yeteri kadar önem vermediğini ve pay ayırmadığını dile getirerek, fir- Türkiye'nin önünde Afrika gibi çok önemli bir pazar olduğuna işaret eden Büyükekşi, özellikle Türk Hava Yolları (THY) ve Dışişleri Bakanlığının gerçekleştirdiği faaliyetlerle bu konuda bir destan yazıldığını anlattı. Büyükekşi, Afrika ülkelerine her ay yeni bir sefer açan THY'nin yıl sonunda dünyada Afrika'ya en çok uçan hava yolu şirketi olacağını, bunun Türkiye ve iş dünyası açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Dışişleri Bakanlığının her Afrika ülkesinde büyükelçilik açtığını hatırlatan Büyükekşi, şunları söyledi: "Her açılan hava yolu hattı, her açılan büyükelçilik, bizim o ülkelerdeki dış ticaretimizin artması adına yeni bir adım. TİM ve THY'nin de bu konuda bir protokolü var. Her açılan hatta bir ticaret heyeti düzenliyoruz. Afrika'da alınacak daha çok yol var çok büyük bir potansiyel var. Türk ihracatçılarının Afrika ülkelerindeki fırsatları iyi değerlendirmesi, buralarla iş birlikleri kurması konusunda daha aktif davranmalarını bekliyoruz." Ortadoğu coğrafyasında yaşanan sıkıntıların Türkiye'nin ihracatını ciddi anlamda olumsuz etkilediğini ifade eden Büyükekşi, sözlerini şöyle tamamladı: "Ortadoğu ve Afrika'daki sıkıntıları Avrupayla dengeliyoruz" "Şuanda Avrupa Birliği ülkelerine ihracatımız artıyor. Geçmişte Avrupa'da sıkıntı varken ihracatımızı Ortadoğuyla dengelerdik. Şimdide Ortadoğu ve Afrika'daki sıkıntıları Avrupayla dengeliyoruz. İnşallah çift kanatlı uçmaya başladığımızda ihracatımızı da çift haneli artırmış olacağız. Pazar çeşitliliğimizi ne kadar artırırsak ihracat dalgalanmamız da o kadar azalır." Suudi Arabistan petrol fIyatlarıyla İran'ı vuruyor Petrol fiyatlarındaki düşüşün Riyad ve Tahran arasında Suudi Arabistan lehine ilerleyen rekabete yol açtığı İran ekonomisinin toparlanmasına engel olacağı öne sürülüyor. etrol fiyatlarındaki düşüşün Riyad ve Tahran arasında Suudi Arabistan lehine ilerleyen rekabete yol açtığı ve yaptırımların vurduğu İran ekonomisinin toparlanmasına engel olacağı öne sürülüyor.Petrol fiyatları, arzdaki artış ve dolardaki yükseliş eğiliminin devam etmesinin etkisiyle 4 yılın en düşük seviyesine inerek 88 dolarda seyrediyor. P Bu durumun ekonomisi büyük ölçüde petrol ihracatına dayalı İran ve Suudi Arabistan arasında rekabete yol açması tartışılıyor. Uzmanlar, yaptırımların etkisinden kurtulmak için petrol ihracatını artırma çabasındaki İran'ın, avantaj elde etmek için fiyatları düşüren Suudi Arabistan ile baş edemeyeceği ve git gide daha ılımlı politika benimseyeceği görüşünde. Herzliya Disiplinlerarası Merkezinin İranlı enerji uzmanı Meir Javendafar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Suudi Arabistan, petrol fiyatlarını düşürerek İran'ın ekonomisine zarar vermeye çalışıyor" dedi.Riyad'ın bu stratejiyle Tahran'ın askeri gücünü de hedef aldığını iddia eden Javendafar, "Devrim Muhafızları, ülkenin enerji sektöründe oldukça pay sahibi. Aynı zamanda muhafızlar, Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde Suudi Arabistan'ın düşmanı olan grupları destekliyor, silahlandırıyor ve eğitiyor. Suriye örneğinde bu düşman Beşar Esed" diye konuştu.Javendafar, İran'ın Suudi Arabistan'ın petrol fiyatı politikasından endişeli olduğunu belirterek, "İran piyasada Suudileri yakalamaya çalışıyor. Ancak yaptırımlar ve onların yol açtığı yüksek maliyetler, İran'ın Suudi Arabistan'ın fiyatları düşürme çabasıyla baş etme gücü çok sınırlı" ifadesini kullandı. İZMİR İLE VAN ARASINDA HİÇ FARK KALMAYACAK Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin kalkınmasında İstanbul ile Diyarbakır, Konya ile Muş, İzmir ile Van arasında hiçbir fark olmayacağını söyledi. Ahmet Davutoğlu, "Bütün Türkiye, yeni Türkiye ideali etrafında, ortak bir projede ayağa kaldırılacak. Türkiye yükselen küresel ekonominin öncüsü olarak uluslararası alanda hak ettiği itibarı kazanacak. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda atacağımız adımlar hiçbir şekilde vandalizme feda edilmeyecek. Kalkınan Türkiye'nin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bağlamında yansımaları da önümüzdeki dönemde çok açık şekilde görülmeye başlanacak" şeklinde konuştu. KALKINMA HAMLELERİ DEVAM EDECEK Tüm engelleyici çabalara rağmen kalkınma hamlelerinin devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, "Yeni teşvik paketinde en fazla istifadeye mazhar 6'ncı bölge teşvikinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine öncelik verdik. Daha ilk aşamada 13 milyar liralık yatırımın altyapısı devreye sokuldu. Bölge yepyeni bir geleceğe ve perspektife açıldı. İşte bu vandallar, eşkıyalar, teröristler böyle bir geleceği imha ve tahrip etmek için harekete geçtiler. Bizler burada hem siyasi irade, hem de sivil toplum temsilcilerimizin ortak sesi olarak böyle bir geleceği imha projesine karşı dimdik ayakta durmaya kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyoruz" dedi.
© Copyright 2024 Paperzz