ARAPLAR ARZ ETTi, RUSLAR KAYBETTi!

BORSA
uudi Arabistan'ın petrol arzını yükseltmesiyle,
dünya petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş, Rus enerji
firması Gazprom'u da vurudu. Şirketin yılın ilk
yarısındaki net karı 23 azalarak 450,58 milyar ruble
oldu.Gazprom'un açıkladığı finansal sonuçlara göre şir-
S
ketin Avrupa'ya ihracatı yıllık bazda 7 artışla 883,19 milyar rubleye yükseldi. Şirketin net karı ise bu yılın ilk yarı
sında geçen yıla oranla 23 azalarak 450,58 milyar ruble
oldu.Kar oranındaki düşüşün, Ukrayna'nın 215,8 milyar
rublelik doğalgaz borcundan kaynaklandığı belirtildi.
laştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanı Lütfi
Elvan, 'İstanbul'a yönelik
yeni projelerimiz olacak. Açıklayacağız onları. Yeraltından yeni bir
projemiz olacak. Yeraltı yolları olacak' dedi. TIR'ları rampa ile denizden geçireceklerini dile geitren
Bakan Elvan, TIR'ları İstanbul'a
sokmayacaklarının altını çizdi.
U
İşte Bakan Elvan'ın konuyla ilgili
açıklaması:
TIR'LAR RAMPA İLE DENİZDEN
GEÇECEK
onom
'Denizyolu taşımacılığında çok
ciddi sıkıntılarımız, eksiklerimiz
var. Bu sorunun çözümü için çok
basit rampalar kuracağız. TIR'lar
gelir rampalardan gemilere aktarma yapıp hemen feribota geçer.
Oradan da transferi yapılır. İstanbul trafiğini önemli ölçüde rahatlatacak olan bir başka husus da bu
tür rampalar. Rampa yapacağız.
TIR'lar rampa ile İstanbul merkeze
inmeden denize geçecek. Denizden nakliyesini sağlayacağız. İstanbul'a sokmayacağız.'
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
16 EKİM 2014 Perşembe
KDV dahil 25 Krş
TIR'LAR İSTANBUL'A GiREMEYECEK
ARAPLAR ARZ ETTi, RUSLAR KAYBETTi!
Ulaştırma Bakanı Lütfi
Elvan, TIR trafiğinden
kurtarmak istedikleri İstanbul için yeni projeler
geliştirdiklerini belirtti.
www.ekonomigazetesi.net
REKABET YERiNE iSBiRLiGi
Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ana hat boruları alım sözleşmeleri imzalar atıldı.
aşbakan Davutoğlu imalatın yüzde 80'inin Türk firmalarınca gerçekleştirilecek olmasının da yerli
sanayinin ulaştığı kapasiteyi ortaya koyduğunu ifade
ettiProjenin ilk aşamada 16 milyar metreküp, ikinci aşamada 2020 yılı gibi 22 milyar, 2023 yılı gibi 24 milyar, daha
sonra da 33 milyar metreküpe çıkan kapasitesiyle dünya ve
Avrupa enerji talebi açısından stratejik öneme sahip
olduğunu aktaran Davutoğlu, Türkiye'nin transit ülke olmanın avantajlarını değerlendirmeye kararlı olduğunu
B
söyledi. Başbakan Davutoğlu, "21'inci asır enerji yüzyılı
olacak. Biz attığımız bu adımlarla 21'inci yüzyılı enerji üzerinden barış yüzyılı yapmaya kararlıyız. Enerji rekabetleri
yerine enerji işbirlikleri kurmaya kararlıyız" dedi.
"Çevremizde birçok ülkede krizler yaşanırken, Türkiye ve
Azerbaycan yükselen iki güç iseler, bunda bu büyük
stratejik projelerin getirdiği vizyoner bakış açısının özel bir
önemi var" diyen Davutoğlu, TANAP'ın her halükarda ve
takvime uyarak, bundan sonra da gelişmesini sürdüre-
ceğini bildirdi. Davutoğlu, ilk aşamada 16 milyar metreküpün 6 milyarının 2018'de Türkiye'nin talebini
karşılayacak şekilde devreye gireceğini anlattı. Başbakan
Ahmet Davutoğlu, TANAP’ın takvime uyarak bundan
sonra da gelişmesini sürdüreceğini belirterek, "İlk aşamada 16 milyar metreküp, ikinci aşamada 2020 gibi 22 milyar, 2023 gibi 24 milyar, daha sonra da 33 milyar
metreküpe çıkan kapasitesiyle dünya ve Avrupa enerji
talebi açısından stratejik bir yere oturacak" dedi.
FRANSA'YA FiTCH TOKADI
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Fransa'nın "AA+"
olan kredi notunu negatif izlemeye
aldı.Fitch'in resmi internet sitesinden yapılan
açıklamada, Fransa'nın uzun dönem yerel ve
yabancı para cinsinden "AA+" olan kredi notunun negatif izlemeye alındığı
bildirildi.Açıklamada, Fitch'in kararındaki
gerekçeler arasında ülkenin bütçe açığı
hedeflerindeki artışa ilk sırada yer verilirken, şunlar kaydedildi:"Fransa
hükümeti, 1 Ekim'de 2015 yılı bütçe
tasarısını sundu ve bütçe açığı hedeflerinde önemli bir artışı onayladı. Bu
değişiklik ilk olarak ağustosta açıklanimşek, merkezi yönetim bütçesinin, geçen ay 9,2 milyar
mıştı ancak yeni açığın temelini oluşturan
lira, ocak-eylül döneminde ise 11,9 milyar lira açık verdiği
tüm detaylar o zaman mevcut değildi.
ni bildirdi. Şimşek, yılın 9 ayında 313,5 milyar lira bütçe
Hükümetin yeni tahminleri bütçe
gelirine karşılık, 325,4 milyar lira bütçe gideri gerçekleştiğini
söyledi.Bakan Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında,
makro ekonomik gelişmeler ve ocak-eylül 2014 dönemi merkezi
yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2014 sonu bütçe gerçekleş
me tahmini ve 2015 Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı hak
kında basın toplantısı düzenledi.Şimşek, 2015 yılı bütçe tasarısını
hazırladıklarını ve bugün TBMM'ye göndereceklerini bildirdi.
U
BüTÇE GELiRLERi % 8,1 ARTTI
Ş
İŞSiZLiK RAKAMLARI AÇIKLANDI
T
ürkiye'de işsizlik oranı, temmuzda bir önceki aya göre
0,7 puan artarak % 9,8 oldu.
İşsiz sayısı ise aynı dönemde 2 milyon 867 bin kişiye çıktı. İşsizlik
çift haneye yaklaştı. İşsizlik oranı
Temmuz ayında yüzde 9,8 oldu. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,8
kadınlarda ise yüzde 12 oldu. Aynı
dönemde; tarım dışı işsizlik oranı
yüzde 12 olarak gerçekleşti.
açığının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının bu yıl için % 4,4 ve gelecek yıl
için % 4,3 olacağı yönünde. Bu rakamlar,
Nisan İstikrar Programı'nda sırasıyla % 3,8 ve
%3 düzeyinde açıklanmıştı. Bunun yanında,
söz konusu rakamlar 2013 yılında elde edilen
GSYH'ın % 4,1'ine denk gelen bütçe açığı
rakamından da bir miktar kötü. Yeni hedefler, Fransa'nın 2015 yılından 2017 yılına
kadar GSYH'ın en fazla % 3'ü düzeyindeki
AB bütçe açığı eşiğine ulaşması yönündeki
taahhüdünü erteledi. "Açıklamada, Fitch'in
hükümetin duyurduğu yeni yapısal reform
önlemlerin büyüme görünümü ve kamu
ısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, ithal demire antidampborç dinamikleri üzerindeki etkilerini
ing vergisi olarak ton başına 40.6 $ uygulama kararı
izleyeceği ifade edilerek, bir sonraki gözaldı.Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanlığı 'ndan yapılan
den geçirmenin 12 Aralık 2014'te yayınyazılı açıklamada, ithal demir için geçici antidamping vergisi
lanacağı bilgisi verildi.
uygulama kararı alındığı bildirildi. Açıklamada görüşlerine yer
verilen Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Munir Fahri Abdunnur,
ton başına 40.6 $ olarak uygulanacak antidamping vergisini,
yerli üretimin korunması amacıyla çıkar dıklarını kaydetti. Açıklamada, Mısırlı üretiFaruk BAKAÇ
cilerin şikayetleri
üzerine yapılan uyguGÜNE BAKIŞ
lamanın 200 günü geç
GÜNDEMDE NE VAR
memek kaydıyla antidamping soruşturması
Yazısı S.4’de
tamamlanıncaya kadar
Evina Méne
süreceğine işaret edildi.
Mısır'da Madenciler
RONİ
Odası, yerli üretimin %
GAZZEYİ ANARKEN
68'ini temsil ettiği ifade
UKRAYNAYI UNUTMAMAK
edilen demir üreticileri
Yazısı S.10’da
adına geçen yıl aralık
ayında yerli üreticilerin
Süleyman GÖKSU
Türkiye'den ithal edilen
ÇİFTÇİLERİMİZ KREDİ
demirin miktarındaki aşırı
artıştan büyük zarar
ÇIKMAZINDALAR…
gördüklerini belirttiler.
Yazısı S.10’da
TÜRK DEMiRiNE ANTiDAMPiNG ENGELi
M
2
16 EKİM 2014
Ekonomi
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
"UYUYAN DEV" 4 YIL SONRA UYANDI
ürkiye'nin, alanında en
T
büyükleri arasında yer alan
Susurluk Şeker Fabrikası, 4 yıl sonra
tekrar faaliyete geçirildi. Tesiste iki
ayda 410 bin ton şeker pancarı
işlenecek.
Türkiye Gıda ve Şeker Sanayii
İşçileri (Şeker-İş) Sendikası
Susurluk Şube Başkanı İsmail
Karadayı, yaptığı açıklamada, Türk
Şeker Fabrikaları bünyesindeki en
büyük iki tesisten biri olan Susurluk
Şeker Fabrikası'nın, Balıkesir,
Bursa, Manisa, Çanakkale çiftçisi
olduğu kadar bölge esnafı ve hayvan
yetiştiricileri için de büyük önemi
Çin kotası 'beyaz altın'ı vurdu
Bursa, Çanakkale ve Manisa
bölgesinde bu dönem yaklaşık 230
bin ton şeker pancarı üretildiğini
anlatan Karadayı, "140 bin ton
Konya'daki Ilgın Şeker Fabrikası, 40
bin ton da Alpullu'daki tesisten
gelecek.
bulunduğunu söyledi.Temeli,
dönemin Cumhurbaşkanı Celal
Bayar tarafından 1954 yılında atılan
ve açılışını 1955'te Başbakan Adnan
Menderes'in yaptığı tesisin, bundan
önceki üç kampanya dönemini
sessiz geçirdiğini belirten Karadayı,
"2010'da 248 bin ton pancar işledik.
Bunun ardından ham madde
eksikliği nedeniyle çarklar durdu ve
bölgede üretilen pancarlar uzak
fabrikalarda işlendi" dedi.
Toplam 410 bin ton şeker pancarını
iki ay gibi bir sürede işleyeceğiz.
Fabrikanın tekrar hizmete
girmesinde destek veren
siyasilerimize, genel müdürlerimize
ve çiftçilerimize teşekkürlerimizi
sunuyoruz. Çok mutluyuz, fabrikada
özlediğimiz şeker kokusuna tekrar
kavuştuk" ifadesini kullandı.
Karadayı, 10 Ekim'de başladıkları
pancar alım kampanyasıyla tesiste
çarkların 4 yıl sonra tekrar dönmeye
başladığını dile getirdi.Balıkesir,
Bakan Şimşek'ten çiftçiye uyarı
Tesisteki üretimden, hayvan yemi
olarak kullanılan 120 bin ton
civarında küspe çıkacağını bildiren
Karadayı, 410 bin pancar, 50 bin ton
şeker, 120 bin ton küspe ve kömür,
kireç gibi taşınanlarla yaklaşık 700
bin tonluk bir yükü yurdun dört bir
yanından nakliyecilerin çekeceğini
belirtti.
Sadece nakliyecilerin değil,
hayvancılıkla uğraşanlarla esnafın
da kazanacağını söyleyen Karadayı,
şunları kaydetti:"120 bin ton küspe,
hayvancılıkta maliyetleri düşürecek.
Bugün küspe, en ucuz hayvan
yemidir.”A
AA
Sinop Nükleer Santrali
2023 yılına yetişecek
Maliye Bakanı Şimşek, Hazine'ye ait tarım arazilerini satın alma hakkı olan vatandaşlara,
"Başvurusunu en geç 27 Nisan'a kadar yapmayanlar, haklarını kaybedecek" uyarısında bulundu
aliye Bakanı Mehmet
M
Şimşek, Hazine'ye ait
tarım arazilerinin satışını
ünyanın en büyük pamuk
D
ithalatçısı Çin'in bu yıl pamuk
ithalatına kota getirerek pamuk
alımını azaltması tüm dünyada olduğu
gibi Türkiye'de de pamuk fiyatlarını
düşürdü. Güneydoğu Anadolu,
Çukurova ve Ege Bölgesi'nde pamuk
hasadı devam ediyor. Geçen yıl
Türkiye'de 550 bin ton üretilen
pamuğun, üreticisine "para
kazandırması" nedeniyle bu yıl pamuk
ekim alanları genişlediği ve pamuk
rekoltesinin 750 bin tonun üzerinde
beklendiği ifade edildi.
Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Barış
Kocagöz yaptığı açıklamada rekolteki
bu artışa karşın, fiyatların üreticinin
beklediği düzeyde
gerçekleşmeyeceğini savundu.
"Bu sene ne yazık ki geçen seneden
kötü olacak" diyen Kocagöz, pamuk
fiyatlarının düşük olmasına dünyanın
en büyük pamuk ithalatçısı Çin'in
mevcut pamuk stoklarının fazla
olması nedeniyle ithalata kota koyup
mal alımını azaltmasının neden
olduğunu belirtti. Kocagöz, dünyada
pamuk stoğunun yarısının Çin'in
elinde olduğuna dikkati çekerek,
"Çin'in 'bu yıl ben kendi stoğumu
kullanacağım ithal etmeyeceğim'
demesi fiyatları aşağıya çekmeye
yetiyor" ifadesini kullandı. CİHAN
Toplanan süt miktarı değişmedi
düzenleyen 6292 sayılı Orman
Köylülerinin Kalkınmalarının
Desteklenmesi ve Hazine Adına
Orman Sınırları Dışına
Çıkarılan Yerlerin
Değerlendirilmesi ile Hazine'ye
Ait Tarım Arazilerinin Satışı
Hakkında Kanun hakkında
soruları yanıtladı.
Söz konusu kanun kapsamında
Hazine'ye ait tarım arazilerinin
hissedarlarına, kiracılarına ve
kullanıcılarına, belirlenecek
rayiç bedelin yarısı üzerinden
doğrudan satılabileceği
bilgisini veren Şimşek, bunun
önemli bir fırsat olduğunu
söyledi. Şimşek, hak
sahiplerinin bu kanun ile söz
konusu arazilere ihaleye
çıkmadan yarı fiyatına sahip
olabileceklerini bildirdi.
T
Buna göre, ticari süt işletmelerince
ağustosta 698 bin 98 ton inek sütü
toplandı. Mevsim ve takvim etkisinden
arındırılmış seriye göre, toplanan inek
sütü miktarı bir önceki aya göre
değişmedi.
Mevsim ve takvim etkisinden
arındırılmış seriye göre, ticari süt
işletmeleri tarafından üretilen içme
sütü miktarı, ağustosta bir önceki aya
göre yüzde 10,5, koyun, keçi, manda ve
karışık sütlerden elde edilen peynir
çeşitleri yüzde 1,1 azalış, inek peyniri
üretimi yüzde 1,6 artış gösterdi. Yoğurt
üretiminde yüzde 3,4, ayran
üretiminde yüzde 2 artış
görüldü.CİHAN
ürkiye'nin Sinop'ta
T
yapılacak ikinci nükleer
enerji santralini inşa edecek
"Ayrıca, satış bedelinden
son 5 yıl için tahsil edilen
ecrimisil ve kira bedelleri
de mahsup edilecek.
Hazineye ait tarım
arazilerini satın alma
hakkına sahip olan
vatandaşlarımız, ellerini
çabuk tutmalı.
Başvurusunu en geç 27
Nisan 2015'e kadar
yapmayanlar, haklarını
kaybedecek. Çiftçimizi,
topraklarına sahip
çıkmaya davet ediyorum.
Bu tarihi bir fırsattır,
kaçırmasınlar."
Japon-Fransız
konsorsiyumunun bir yetkilisi,
santralin Cumhuriyet'in 100.
yıldönümü olan 2023 yılına
yetişeceğini söyledi.apon
Mitsubishi Heavy Industries
(MHE), Itochu Corp. ve Fransız
şirketi GDF Suez 2013 yılında
yapılan bir anlaşmayla
santralin yapımını 22 milyar
dolar bedelle üstlenmişlerdi.
"Şu ana kadar 130
bin 661 kişi başvurdu"
Taksitle ödemede
6 yılda faizsiz 12
taksit imkanı
Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, bu uygulama
kapsamında şu ana kadar
defterdarlıklar veya
malmüdürlüklerine başvuru
yapanların 130 bin 661 kişiyi
bulduğunu bildirdi.
Öte yandan, hak sahiplerinin
belirlenecek bedeli peşin
ödemesi halinde indirimden,
taksitle ödemesi halinde ise 6
yılda faizsiz olarak 12 taksit
imkanından
faydalanabileceğini a
nlatan Şimşek, şunları
kaydetti:
Buna karşın, Hazineye ait
tarım arazilerini satın alma
hakkına sahip daha fazla
kişinin olduğunu
düşündüklerini dile getiren
Şimşek, hak sahiplerini bir an
önce ilgili defterdarlık veya
malmüdürlüklerine başvuru
yapmaya davet etti.
olacağı tahmin edilen
enerji ithalatının, büyüme
performansı ve petrol
fiyatlarındaki beklentilere
göre dönem sonunda 63.9
milyar dolara yükselmesi
bekleniyor.
Türkiye, bu yıl sonuna
kadar enerji ithalatı için
toplam 56.2 milyar dolar
harcayacak. Böylece
Türkiye, 3 yılda enerji için
toplam 181.3 milyar dolar
ödeyecek. 2015- 2017
yıllarını kapsayan OVP’den
derlenen verilere göre,
küresel ekonomideki zayıf
görünümün enerji ve
endüstriyel metal
fiyatlarında gerilemeye
neden olduğu belirtildi.
2013 yılında ortalama
Brent petrol varil fiyatı
109.4 dolar olarak
gerçekleşirken, 2014
yılının ilk çeyreğinden
itibaren artan jeopolitik
risklere rağmen, zayıf
talep ve arz yönlü
gelişmeler nedeniyle
petrol fiyatı düştü. Orta
vadede bu eğilimin
sürmesi beklenirken,
jeopolitik belirsizliklerin
geçici fiyat artışına yol
açabileceği vurgulandı.
OVP’ye göre, Türkiye, bu
yıl sonuna kadar enerji
ithalatı için toplam 56.2
milyar dolar harcayacak.
2015 sonunda 57.3 milyar
dolar olacağı tahmin
edilen enerji ithalatının,
büyüme performansı ve
petrol fiyatlarındaki
beklentilere paralel dönem
sonunda 63.9 milyar
dolara yükselmesi
bekleniyor.
Gelecek yıl 57.3 milyar
dolar, 2016’da ise 60.1
milyar dolarlık enerji ithal
edilecek. Böylece Türkiye,
gelecek 3 yılda enerji için
toplam 181.3 milyar dolar
ödeyecek.
Petrol-doğalgaz aramaları
hızlanacak
Plana göre
ekonominin
enerji
yoğunluğunu
azaltmak üzere
verimliliğe
yönelik özel
tedbirler
alınacak.
Yurtiçi ve
yurtdışında
petrol ve
doğalgaz arama
faaliyetleri
hızlandırılacak,
linyit kömürü
ve jeotermal
gibi yerli
belirlenmesi ve kontrol
çalışmalarının bitmesinin
ardından satışında sakınca
olmayan taşınmazların,
başvuru yapan hak sahiplerine
ilgili aşamalardan sonra
satılacağını anlatan
Şimşek, "Böylece
vatandaşlarımızın, fiilen
kendilerinin kullandığı bu
taşınmazları hukuken
edinmeleri sağlanacak,
mülkiyet ve yönetim sorunları
giderilmiş olacak" diye
konuştu. CİHAN
"Vatandaşlarımızın, fiilen
kullandığı taşınmazları
hukuken de edinmeleri
sağlanacak"
Fiyat araştırmalarının sağlıklı
bir şekilde yapılması, ilçe ve
köy geçişlerinin tutarlı olması
amacıyla yapılan başvuruların
topluca ele alınacağı bilgisini
veren Şimşek, Türkiye
genelinde rayiç bedel belirleme
çalışmasına eş zamanlı
başlanılacağını söyledi.
Kıymet takdirlerinin
ENERJİ İÇİN 3 YILDA 181.3 MİLYAR DOLAR ÖDEYECEĞİZ
rta Vadeli Program'a
(OVP) göre 2015 yılı
O
sonunda 57.3 milyar dolar
ürkiye genelinde ağustosta 698 bin
98 ton inek sütü toplandı. Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK), ağustos ayına
ilişkin "süt ve süt ürünleri üretimi"
verilerini açıkladı.
Son tarih 27 Nisan 2015
Tarım üretim verileri
açıklandı
Orta
Vadeli
Program'da
(OVP) yer alan
tahminlere göre
Türkiye 3 yılda enerji
için toplam 181.3 milyar
dolar ödeyecek.Gelecek
yıl 57.3 milyar dolar,
2016’da ise 60.1 milyar
dolarlık enerji ithal
edilecek. Böylece
Türkiye, gelecek 3 yılda
enerji için toplam
181.3 milyar dolar
ödeyecek.
kaynakların arama ve
üretim faaliyetleri azami
seviyeye çıkarılacak. Kaya
gazı ve diğer yeni
teknolojilere yönelik
kapsamlı araştırma
faaliyetleri yürütülecek.
KİT’ler, teknolojik
altyapılarını ve Ar-Ge
faaliyetlerini geliştirerek
katma değeri yüksek
ürünlere odaklanacak,
yerli enerji kaynaklarından
faydalanacak ve ihracata
yönelik yeni fırsatları
değerlendirecek.
Maden, enerji
hammaddeleri,
yenilenebilir enerji ve
nükleer enerji yatırımları
için ayrılan kaynaklar
artırılarak enerjide dışa
bağımlılık azaltılacak.
Programa göre, brent tipi
ham petrol fiyatları da
gelecek yıl 101.9 dolar,
2016’da 100.4 dolar ve
2017’de 98.8 dolar
olacak.CİHAN
Nükleer santral 4,800 MW
gücünde olacak ve MHE ile
Fransız Areva şirketinin imal
edecekleri Atmea 1 tipi
reaktörlerle çalışacak.MHE
Başkanı ve CEO'su Shunichi
Miyanaga dün Paris'te
katıldığı bir ticaret fuarında
Reuters'e, "Tesisi
(Cumhuriyetin) yıldönümüne
yetiştirmek için çok çaba
gösteriyoruz" dedi. Miyanaga,
Türk ve Japon hükümetlerinin
tam desteğine sahip olan
projede herhangi bir sorun
çıkmadığını da
belirtti.MHE'nin enerji ve
çevreden sorumlu Başkan
Yardımcısı Terumasa Onaka
da, geçen yıl Türk ve Japon
Başbakanları tarafından
imzalanan anlaşmanın, bu ay
ya da gelecek ay içinde
TBMM'de onaylanmasını
beklediklerini söyledi.CİHAN
Kimya ihracatı
eylülde 1.5 milyar
dolara ulaştı
stanbul Kimyevi Maddeler ve
Mamülleri İhracatçıları
İBirliği
(İKMİB), kimya
sektörünün eylül ayında 1,5
milyar dolarlık ihracata
ulaştığını bildirdi.
(TÜİK)
ürkiye İstatistik Kurumu ini
iler
ver
E
ÜF
ım
Tar
ayı
ül
eyl
artış, canlı
açıkladı. En yüksek aylık nler ana
ürü
hayvanlar ve hayvansal
grubunda oldu.
T
ceki aya
Tarım ÜFE, eylülde bir önın aralık
yıl
en
göre yüzde 2,29, geç
en yılın aynı
ayına göre yüzde 7,73, geçon iki aylık
ve
31
16,
ayına göre yüzde
9,55 artış
ortalamalara göre yüzde ık değişim;
ayl
e
E'd
ÜF
ım
gösterdi. Tar
de yüzde
tarım ve avcılık ürünlerin de yüzde
rin
nle
ürü
k
cılı
2,16, orman
5,22 artış
4,57 ve balıkçılıkta yüzde
ti.
leş
çek
olarak ger
lı hayvanlar
En yüksek aylık artış, can grubunda
a
an
r
nle
ve hayvansal ürü
tek yıllık
oldu. Bir önceki aya göre;2,81 ve çok
zde
yü
rde
bitkisel ürünle
zde 0,34,
yıllık bitkisel ürünlerde yüsal ürünler
van
hay
ve
lar
canlı hayvan
artış
ana grubunda yüzde 2,59
görüldü.
ıllar,
Alt tarım gruplarından, tahlar yüzde
um
toh
lı
baklagiller ve yağ
nmemiş süt
0,26, canlı sığırlar ve işle yumuşak
en,
ark
art
8
grubu yüzde 2,3
meyveler
çekirdekli ve sert kabuklu HAN
.Cİ
ldı
aza
4
1,4
grubu yüzde
İKMİB açıklamasına göre,
otomotiv ile hazır giyim ve
konfeksiyon sektörlerinin
ardından üçüncü sırada yer
alan kimya sektörünün
ihracatı, eylülde yüzde 8,2
artarak 1 milyar 522 milyon
dolara çıktı.
Sektör, eylül ayında en fazla
ihracatı Mısır, Irak ve
Almanya'ya gerçekleştirdi.
Siyasi karışıklıklar nedeniyle
bir süredir önemli kayıpların
yaşandığı Mısır'a yapılan
ihracat yüzde 167 artarak 153
milyon dolara ulaştı. AB
ülkeleri ise kimya
ihracatından bu dönemde
yüzde 34,17'lik pay aldı.
İhracatta ilk 9 ayda 13 milyar
452 milyon dolara ulaşıldı
Kimya ihracatı, 2014 yılının
dokuz aylık döneminde ise 13
milyar 452 milyon dolar oldu.
Söz konusu dönemde kimya
ihracatında ilk 10 ülke Mısır,
Irak, Almanya, Malta, İtalya,
Birleşik Arap Emirlikleri,
Rusya, İran, AzerbaycanNahcivan ve İspanya olarak
sıralandı. CİHAN
3
16 EKİM 2014
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Elektrik dağıtım yatırımlarına düzenleme
MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı açıldı
Dağıtım şirketlerinin sayaç bedeli harcaması, sayaç yatırımı olarak
değerlendirilecek. Sayaçların ekonomik ömrünün 10 yıl olduğu kabul edilecek
Kurula ait
olacak. Bir
uygulama
dönemi
içerisinde,
hizmet kalitesini
aksatmamak ve
uygulama
dönemi onaylı
yatırım tavanını
aşmamak
şartıyla, onaylı uygulama
dönemi yatırım
karakteristiği tavanının
yüzde 10 fazlasına kadar
yapılan harcamalar bu
kapsamda olmayacak.
nerji Piyasası
Düzenleme Kurulu
(EPDK), Elektrik Piyasası
Dağıtım Sistemi
Düzenlemeye Esas Yatırım
Harcamalarının
Belirlenmesi ve
Gerçekleşmesinin
İzlenmesine İlişkin Usul
ve Esaslar'da değişikliğe
gitti.
E
Kurul uygun görürse 10 yıl
şartı aranmayacak
Master Plan kapsamında
kapasite artışı öngörülen
varlıklar en az 10 yıl
süreyle kullanımda
olacak. Kullanımda
olduğu süre 10 yılını
doldurmamış varlıklara
ilişkin harcamalar,
düzenlemeye esas yatırım
harcaması
hesaplamalarında dikkate
alınmayacak. Bu
kapsamda yapılan
harcamalar için dağıtım
şirketince sunulan
gerekçelerin Kurul
tarafından uygun
görülmesi halinde 10 yıl
şartı aranmayacak.
EPDK'nın konuya ilişkin
kararı, Resmi Gazete'de
yayımlandı. Buna göre,
lisans sahibi tüzel kişiler
tarafından
gerçekleştirilen yatırım
harcamaları, Kurul
tarafından onaylanmış
yatırım planları
kapsamında yapılacak.
Uygulama dönemi
içerisinde yatırım
karakteristiği bazında
onaylanmış toplam
yatırım harcamasına
ilişkin değişiklik yetkisi
Yenileme yatırımı
yapılacak olan varlıkların
ekonomik ömrü 30 yıl
olacak
Dağıtım sisteminde
ekonomik ömrünü
tamamladığı ya da can ve
mal güvenliği nedeniyle
yenilenmesi gereken
varlıklar için yapılan
yatırımlar şebeke
yenileme yatırımı olarak
değerlendirilecek.
Yenileme yatırımı
yapılacak olan varlıkların
ekonomik ömrü 30 yıl
olarak kabul edilecek.
Dağıtım şirketince
sunulan gerekçelerin
Kurul tarafından uygun
görülmesi halinde 30 yıl
şartı aranmayacak.
Elektrik Piyasası Bağlantı
ve Sistem Kullanım
Yönetmeliğinin 10.
maddesi uyarınca yapılan
bağlantı başvurularını
karşılamak üzere, dağıtım
şirketleri tarafından tesis
edilen, başvuru sahibinin
bağlantı talebini
karşılayabilmek için
gereken tesislerle ilgili
yapılan harcamalar, yeni
standart bağlantı yatırımı
olarak değerlendirilecek.
Yeni standart bağlantı
800-900 milyon
dolarlık ticaret hacmi
bekleniyor
yatırımları şebeke yatırım
harcamalarını
kapsamayacak.
Dağıtım şirketlerinin
lisansları kapsamında
faaliyet veya alt
faaliyetlerinin
yürütülmesi için Elektrik
Piyasası Kanunu ve ikincil
mevzuatı dışındaki diğer
yasal zorunluluklar
nedeniyle yapılması
gereken yatırımlar çevre,
güvenlik ve diğer yasal
zorunluluğu olan
yatırımlar olarak
değerlendirilecek.
Kamulaştırma, kazı izin
bedeli, ruhsat bedeli
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığına veya
yetkilendirdiği kurum
veya kuruluşlara ödenen
geçici kabul bedelleri,
aylık veya yıllık ödenen
işletme gideri
kapsamındaki kira
bedelleri dışındaki orman
geçiş izin bedelleri, ilgili
kamu kurum ve
kuruluşlarına ödenen
kontrollük hizmet
bedelleri ile zemin tahripyapım bedelleri çevre,
güvenlik ve diğer yasal
zorunluluğu olan yatırım
harcaması olarak
değerlendirilecek. AA
akım Tezgahları
Sanayici ve
T
İşadamları Derneği
(TİAD) ve Makina
İmalatçıları Birliği
(MİB) iş birliğiyle
düzenlenen MAKTEK
Avrasya 2014 Fuarı
açıldı.
TÜYAP'tan yapılan
açıklamaya göre,
Türkiye'nin stratejik
sektörleri olan
makine ve takım
tezgahlarını temsil
eden iki büyük
meslek örgütü, TİAD
ve MİB'in, 2023
vizyonunu
gerçekleştirmeye
yönelik işbirliğiyle
düzenlediği, makine
sektörünün en büyük
buluşması MAKTEK
Avrasya 2014 Fuarı
açıldı. İstanbul
Beylikdüzü'ndeki
TÜYAP Fuar ve
Kongre Merkezi'nde,
19 Ekim Pazar gününe
kadar açık kalacak
fuarda 1 milyar
dolarlık iş hacmine
ulaşılması bekleniyor.
Takım tezgahlarının,
Avrasya bölgesindeki
en önemli üreticilerini
biraraya getirdi
Açıklamada
görüşlerine yer
verilen TÜYAP
Fuarcılık Genel Müdür
Yardımcısı İlhan
Ersözlü, teknolojik
gelişme yoluyla
sanayileşmeyi ve
birçok sektörün
rekabet yeteneğini
doğrudan etkileyen
makine ve imalat
sektörlerinin temel
üretim aracı olan
takım tezgahlarının,
Avrasya bölgesindeki
en önemli üreticileri,
MAKTEK Avrasya 2014
Fuarı'nda bir araya
geldiğini belirterek,
şunları kaydetti:
"Geçen yıl 64 ülkeden
59 bin 600 kişinin
katıldığı MAKTEK
Avrasya Fuarı'na, bu
yıl iki sektörün iş
birliği doğrultusunda
çok daha geniş bir
katılım olması
bekleniyor.
Ziyaretçilerin ilk
günden gösterdiği
yoğun ilgi de bu
beklentiyi destekliyor.
Almanya, İspanya,
Çin, Tayvan,
Hindistan, Güney
Kore, Japonya, İtalya
gibi bu sektörlerde
söz sahibi ülkeler
fuardaki yerini aldı.
Geçen yılki fuarda
katılımcı firmalar
arasındaki alışveriş
yıl sonuna kadar
devam ederken, 600
milyon dolarlık iş
hacmine ulaşıldı. Bu
yıl yaklaşık yüzde 50
oranında artışla 800900 milyon dolarlık
bir ticaret hacmine
ulaşılması
öngörülüyor. Özellikle
makine ve teknoloji
fuarcılığı konusunda
özel deneyim ve
uzmanlık isteyen,
kendine özgü
incelikleri olan
MAKTEK Avrasya
Fuarı'nın, TÜYAP
uzmanlığı ile bu yıl da
önemli başarılara
imza atacağına
inanıyoruz."
Bin 378 firma, 3 bine
yakın marka yer
alacak
Ersözlü, MAKTEK
Avrasya 2014
Fuarı'nda Türkiye'nin
ve dünyanın önde
gelen
katılımcılarından bin
378 firma ve firma
temsilciliği, bu
firmaların temsil ettiği
3 bine yakın marka
yer alacak.
Yüzde 46 büyüme ve
artan katılımla
beraber toplam 122
bin metrekare kapalı
alan kapasitesine
sahip TÜYAP Fuar ve
Kongre Merkezi'nin 15
salonu da tam
kapasiteyle
kullanılacak. Fuarda,
takım tezgahları,
metal-sac işleme
makinaları, tutucularkesici takımlar, kalite
kontrol-ölçüm
sistemleri, CAD/CAM,
PLM yazılımları ve
üretim teknolojileri
alanlarında faaliyet
gösteren katılımcılar
yer alacak. HABER
MERKEZİ
ŞÖLEN, 100 YILIN ÜRETİM
Çin'den gelen çeliğe yerli isyanı
TESİSİNİ KURUYOR
Yeni yaşını kutladığı şu günlerde Şölen, kendisi için
‘gelecek 100 yılın’ tesisini Gaziantep’te inşa ediyor. Tesis,
ürkiye’nin en çok
çikolata ihraç eden
T
firması Şölen, bu yıl 25’inci
yılını kutluyor. Firmanın
Yönetim Kurulu Başkanı
İsmail Çoban, ‘gümüş
yıllarını’ kutladıkları bu
senede ‘100 yılın tesisini’
inşa ettiklerini büyük bir
mutlulukla paylaşıyor.
Üretimi tek çatı altında
toparlayacak
Gaziantep’teki tesis
şimdiye kadar inşaat hariç
280 milyon liraya mal
olmuş durumda. Yatırım
tamamlandığında firma
260 bin tonluk üretim
kapasitesine sahip olacak.
Türkiye’nin En Büyük 500
Sanayi Kuruluşu listesinde
131. sırada yer alan Şölen,
Türkiye İhracatçılar
Meclisi’nin (TİM)
hazırladığı Türkiye’nin İlk
1000 İhracatçı Firması’
listesinde de 80’inci
sırada. Planlarını
okurlarımızla paylaşan
Şölen Yönetim Kurulu
Başkanı İsmail Çoban, “Bu
ihracatta sektör lideri
olarak Türkiye’nin en çok
çikolata ihracatı yapan
firması unvanını
koruyoruz” dedi.
Türkiye'ye yakışan örneği
az bir tesis olacak
Gaziantep’te 4 lokasyonda
üretim yaptıklarını
kaydeden Çoban, “Bunun
inşaat masrafları hariç 280 milyon liraya mal oldu. Yeni
tesis ile istihdamda da yüzde 10'luk bir artış yaşanacak
zorlukları var, geleceği
düşündüğümüz zaman
böyle bir yapının doğru
olmadığını gördüğümüz
için üretimimizi tek çatı
altında toplamaya karar
verdik” diyerek, şunları
kaydediyor: “105 bin
metrekare arsa üzerine
80 bin metrekare kapalı
alanda üretim
yapacağız.
Gelecek 100 yılın
tesisini kurmaya
çalışıyoruz. Şu an kadar
inşaat hariç 280 milyon
liralık yatırım yaptık. Bu
tesisle 260 bin tonluk
bir üretim kapasitesine
ulaşmış olacağız.
Gaziantep’e yakışan
Türkiye’ye yakışan
örneği çok az olan bir
tesis inşa ediyoruz.
Şölen’de 2 bin kişiye
istihdam sağlıyoruz.
İstihdamımız yeni tesisle
yüzde 10 artacak.
Normalde böylesi bir
yatırımda en az 2 bin kişi
daha eklenmesi gerekiyor
ancak teknolojiye yaptırım
yaptığımız için oran yüzde
10’larda kalıyor.”
Tıpkı Türkiye gibi Şölen'in
de 2023 hedefi var
Global bir şirkette olunsa
da yerel gibi çalışmak
zorunda olduklarını
anlatan İsmail Çoban, 25.
yılını kutlayan Şölen’le
ilgili olarak, “Dünyadaki
firmalara bakarsak,
kuşaktan kuşağa geçen
yüz yılı aşkın firmalar var.
25 yıl çok büyük bir zaman
değil ama toplamda
Türkiye’ye bakacak olursak
25 yılın üzerinde kaç tane
şirket var. Biz bu yıl 25.
yılımızı kutluyoruz ve elde
ettiğimiz başarılardan
gururluyuz. 200’ün
üzerinde ürün çeşidimiz
var. Yıllık 200 milyon
dolarlık ihracat yapıyoruz.
2013 yılını 644 milyon TL
ciro ile kapattık, bu yıl 900
milyon TL ciro hedefl
iyoruz. Şölen her zaman
çift hanelerle büyüdü,
bundan sonra da enfl
asyon, büyüme sıfır dahi
olsa çift hanelerle
büyümeye devam edecek”
şeklinde konuştu.
Tıpkı Türkiye’nin 2023
hedefl eri gibi Şölen’e 2023
hedefi koyduklarını
anlatan İsmail Çoban,
“2023 hedefimiz 2 milyar
TL cirolu bir şirket olmak.
Global bir şirkette olsanız
da yerel gibi çalışabilmek
çok önemli. Biz bunun için
ihracat departmanına
bağlı olarak uluslararası iş
birimi adı altında birim
oluşturduk. Bu birimimizin
görevi gittiğimiz ülkelerde
pazarlama yatırımı
yapmak” diye konuştu.
CİHAN
eçtiğimiz yıl 34.7 milyon ton çelik
üretimi gerçekleştiren çelik
G
sektörü, bu üretim kapasitesi ile
dünyanın en büyük 8’inci,
Avrupa’nın ise 2’inci büyük üreticisi
konumunda yer alıyor. 2013’te
üretiminin 18.4 milyon tonunu 13.9
milyar dolara ihraç eden sektör, bu
yılın ocak-eylül döneminde geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde 3.3
azalış ile 10 milyar 110 milyon dolar,
miktar bazında ise yüzde 4.5 düşüş
ile 13.3 milyon ton olarak ihracat
gerçekleştirdi. Özellikle ABD’de açılan
antidamping soruşturmaları ve Irak’taki
iç savaş nedeniyle üretiminde ve
ihracatında gerileme yaşayan çelik
sektörü, son aylarda da Çin’den gelen
ucuz ürünler nedeniyle sıkıntılı bir
dönem geçiriyor.
ABD’nin Çin’e filmaşinde uygulamaya
koyduğu damping sonrası, Çin’in
filmaşinleri son bir aydır Türkiye’ye çok
ucuza satması da yerli üreticileri isyan
noktasına getirdi. Çin’in dünya çelik
üretiminin yüzde 50’sinden fazlasını
gerçekleştirdiğini anlatan Çelik
İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Namık Kemal Ekinci, bu özelliği
nedeniyle Çin’in tehlike arz ettiğini
vurguladı. ABD’ye ihracatı azalınca ve
Avrupa’ya mal satamayınca Çin’in diğer
ülkelere saldırmaya başladığını söyleyen
Ekinci, Çin’in buna devam edeceğini,
Türkiye’nin de buna karşın korunmasız
bir şekilde durduğunu belirtti.
Çin’in ihracatı bu yıl
80 milyon tonu bulacak
Çinlilerin her yıl üretimlerini anormal
derecede artırdıklarına dikkat çeken
Ekinci, sözlerine şöyle devam etti:
“Başka ülkelerde üretim azalırken, Çin
üreterek dünyada üretim artıyormuş gibi
gösterdi. Tabi bunu da bir yerde Çin’in
tüketmesi lazım. Kendi bünyesinde
'Migros'a ağzımız sulanıyordu, bitiriyoruz'
Uzun süredir
Migros’u
istediklerini
söyleyen Anadolu
Holding Yönetim
Kurulu Başkanı
Tuncay Özilhan,
yeni yatırımlarını
anlatırken bira
satışlarının yüzde 8
azaldığını, dünyada
ve Türkiye’de
meşrubatta
büyüyeceklerini
belirtti
nadolu Holding, Migros’un
A
satın alma işlemlerini yıl
sonuna kadar tamamlamayı
planlıyor. Anadolu Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay
Özilhan, Paravani HES yatırımı
için bulunduğumuz Tiflis’te, yeni
yatırım planlarına ilişkin
sorularımızı yanıtladı. Elbette en
çok merak edilen Migros
işlemiydi. Bilindiği gibi Grup,
ekim başında Migros’un yüzde
40.25 hissesi için yaklaşık 1.8
milyar dolarlık bir teklif verdiğini
açıklamıştı. Özilhan, “4 yıldır
ilgimiz vardı. Ağzımız sulanıyor,
gidiyor, geliyorduk. Tüm yönetim
kurulu bu işleme çok sıcak
bakıyor. Ana şartlarda anlaştık
ama due diligence süreci devam
ediyor. Yıl sonuna kadar bitirmeyi
planlıyoruz” değerlendirmesini
yaptı.
BC Partners kontrolündeki
Moonlight Perakendecilik 2008
yılında Migros’un yüzde 50.83
hissesini Koç Holding’den
yaklaşık 2 milyar euroya satın
almış; aradan geçen sürede yeni
satın almalarla Migros’taki payını
yüzde 98’e kadar yükseltmişti.
Özilhan, yüzde 40.25 hisseye
teklif verdiklerini, ilerleyen
süreçte borsadan biraz daha hisse
alabileceklerini ancak asla yüzde
50’nin üzerine çıkmayacaklarını
söyledi. Hedefl erinin şeffaf bir
yönetimle perakende devini daha
da büyütmek olduğunu söyleyen
Özilhan, “Bu bizim tarzımız,
Anadolu Efes’te de yüzde 45
hissemiz var” bilgisini verdi.
Türkiye perakendeciliğinde
gelişme trendinin büyük
olduğunu vurgulayan Özilhan,
geçtiğimiz yıl kurdukları ucuz
market konsepti Ekomini
markasının Migros alımı olsa da
korunarak genişleyeceğini
söyledi.
Özilhan, Migros ile bira satış
kanalı olduğu için ilgilendiklerine
dair yorumlara ise tepkili: “Hayır,
elma satmak için ilgileniyoruz!
Bizim ürünlerimiz Migros’un
toplam satışlarının en çok yüzde
4’üdür. Bu kadar bir pay için
böyle bir teklif verilmez.”CİHAN
tüketemeyince geçen sene 35 milyon ton
ihracatlarını bu sene 80 milyon tona
çıkarıyorlar. Buradaki yapıya
baktığımızda, Çin’dekilerin büyük
çoğunluğu devlet şirketi. Dünya Ticaret
Örgütü’nün (DTÖ) kurallarına uygun
hareket edince bu tür tehlikeler ortadan
kalkacak. Ancak şu an zararına da olsa
mal satıyorlar.” Artan ithalattan dolayı
bütün çelik üreticilerinin etkilendiğini
ifade eden Ekinci, Çin’in ayrıca Ortadoğu
ve Afrika gibi kendi ihraç pazarlarına da
ucuz ürünler sattığını kaydetti. Ekinci, bu
durumun kendileri açısından ihraç
pazarlarını kaybetme riski yarattığını
sözlerine ekledi.
Ekonomi Bakanlığı konuyu
yakından inceliyor
Konuyu Ekonomi Bakanlığı’na intikal
ettirdiklerini dile getiren Türkiye Demir
Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri
Veysel Yayan, bakanlığın konuyu
yakından incelediğini belirtti. Çin’nin,
geçmişte hem üretimini hem tüketimini
yüzde 20’ler, sonra yüzde 10’lar
seviyesinde artırdığına dikkat çeken
Yayan, şunları söyledi: “Bu yıl için de
hedefl eri yüzde 6-7 artış seviyesindeydi.
Ancak ortaya çıkan durum, Çin’in
tüketiminin ya geçen yılla aynı seviyede,
ya da negatif gelişebileceği yönünde.
Buna karşın üretiminin yüzde 3-4
artabileceği görülüyor. CİHAN
4
16 EKİM 2014
Borsa Finans
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gündemde Neler Var?
ABD’de bugün 3.çeyrek
finansallarını açıklayacak
şirketler: Bank of America
(TSİ 14.00’da), BlackRock
(piyasa açılışı öncesi) ve eBay
(piyasa kapanışı sonrası).
Faruk BAKAÇ
TÜRKİYE
durumunda toplam alacak
tutarının 34,6 mn TL’ye ineceği
bildirildi.
Şirket Haberleri
BIMAS, bugün %30 brüt, %25,50
net olmak üzere temettü ödemesi
yapacak. Temettü verimi %0,54.
Şirket 21 Mayıs’ta %50 brüt
temettü ödemesi yapmıştı.
İndeks Bilgisayar, Lenovo
Technology BV ile Türkiye
distribütörlüğü konusunda
görüşmelere başladı. Lenovo
marka akıllı telefon ürünlerinin
satışı konusunda olası bir
anlaşmanın yıllık ciroya
katkısının 100 mn TL olması
bekleniyor. 2013 yılı satış
gelirlerinin %6’sına denk geliyor.
(Şirket finansalları üzerinde
önemli bir etki beklemiyoruz)
Trabzonspor, alacaklarına
mahsuben Bordo Mavi Elektrik’in
%48’ine ortak oluyor. Şirket
alacakların tahsili konusunda
devam eden çalışmalar
kapsamında, Trabzonspor Futbol
İşletmeciliği’nin %99,91 oranında
ortağı olduğu Bordo
Mavi Enerji Elektrik’in %48’ine
denk gelen hisselerini 44,39 mn
TL karşılığı şirkete olan borçlarına
mahsup edilmesine karar
verildiğini açıkladı.
EPDK izni sonrasında pay
devrini gerçekleşmesi
AVTUR, 3Ç14’de 1,15 mn TL (3Ç13:
560 bin TL zarar) net kar açıkladı.
Böylece şirket 9 aylık dönemi 4,2
mn TL net kar (2013 9ay:1,59 mn
TL zarar) ile tamamladı.
3Ç14 net karının 898 bin TL’si
vergi gelirlerinden sağlanırken, 9
aylık dönemdeki net kar
toplamının büyük kısmı 5,3 mn
TL’lik kısmı iştirak satış karından
gelmiştir.
SPK, Bank Asya'nın sermaye
artırımını onayladı. Bank Asya,
sermayesini %25 bedelli artırımla
900 milyon liradan 1 milyar 125
milyon liraya çıkaracak.
Adel Kalemcilik, 31.08.2014
tarihinde sona eren Toplu-İş
Sözleşmesinin yeni dönemine
ilişkin görüşmelere başladığını
açıkladı.
Anadolu Sigorta, Ocak-Eylül
döneminde üretilen toplam
primin 2,22 milyar TL olduğunu
açıkladı.
Anadolu Grubu/Özilhan: Migros
anlaşması yıl sonuna tamamlanır.
Anadolu Grubu Başkanı Tuncay
Özilhan, Migros'un %40.25
hissesini satın alma işlemini yıl
sonuna kadar tamamlamayı
planladıklarını ve konu ile ilgili
ana şartlarda anlaştıklarını
belirtti. (bloombergHT)
Anadolu Motor’un Gebze’de
gerçekleştirdiği yeni üretim tesisi
hizmete giriyor. Anadolu
Motor’un 44 milyon TL’lik
yatırımla Gebze’de gerçekleştirdiği
yeni üretim tesisi hizmete giriyor.
Tesis, 17 Ekim’de açılacak.
ENKA, GE ile birlikte
Süleymaniye’deki (Irak) doğalgaz
çevrim santralına turbin
sağlayacak. (bloombergHT)
Galip Öztürk'e verilen cezayı
Yargıtay onadı. Metro Turizm’in
sahibi Galip Öztürk’ün 15 yıldır
yargılandığı davada Yargıtay’dan
onama geldi. Öztürk’ün 6 yıl hapis
yatması bekleniyor. (Hürriyet)
"AA+" olan kredi notunu
negatif izlemeye aldı.
Fitch'in resmi internet
sitesinden yapılan açıklamada, Fransa'nın uzun
dönem yerel ve yabancı
para cinsinden "AA+"
olan kredi notunun
negatif izlemeye alındığı
bildirildi.
Açıklamada, Fitch'in
kararındaki gerekçeler
arasında ülkenin bütçe
açığı hedeflerindeki artışa
ilk sırada yer verilirken,
şunlar kaydedildi:
"Fransa hükümeti, 1
Haziran ayındaki gözden
geçirmede, ülkenin kamu
maliyesinde bir zayıflama
veya bütçe konsolidasyon
çabalarının uygulanması
üzerinde daha fazla belirsizlik ortaya çıkması durumlarının, olumsuz
değerlendirmeye neden
olabileceği uyarısında bulunduğu anımsatılan açıklamada, Fitch'in en son
tahminlerinin bütçe
açığının orta vadede
genişleme göstereceği,
2017 yılında GSYH'ın
yüzde 3,3'üne denk geleceğini ortaya koyduğu aktarıldı.
Açıklamada, Fransa
hükümetinin kendi tahminlerinin ise bir
öncekine göre önemli
sapmalara işaret ettiği be-
lirtilerek, "Zira hükümet,
2017 yılına ilişkin bütçe
açığının GSYH içindeki
payı tahminini yüzde
1,3'ten yüzde 2,8'e yükseltti. Genişleyen açık,
kamu borç dinamikleri
açısından olumsuz
sonuçlar doğurabilir" denildi.
Yakın vadedeki büyüme
ve enflasyon görünümündeki belirsizlikten dolayı
Fitch'in mali projeksiyonları için risklerin aşağı
yönlü olduğu vurgulanan
açıklamada, hükümetin
mali konsolidasyonu
sağlama yolundaki
yeteneğine ilişlin belirsizliğin arttığı ve ülke
ekonomisinin
görünümünün bozulduğu
dile getirildi.
Açıklamada, Fitch'in
hükümetin duyurduğu
yeni yapısal reform önlemlerin büyüme
görünümü ve kamu borç
dinamikleri üzerindeki
etkilerini izleyeceği ifade
edilerek, bir sonraki gözden geçirmenin 12 Aralık
2014'te yayınlanacağı bilgisi verildi.CİHAN
Çin'de 82 milyon kişi
yoksulluk sınırının altında
Avrupa’da ekonomik krize
çözüm için felç yaşanabilir
ünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan
Çin'de 82 milyon kişi yoksulluk sınırının
D
altında yaşıyor.
vrupa’nın kötü sinyaller vermekte olan
ekonomik toparlanmasını canlandırabilmesi için
gösterilen çabalara Avrupa Merkez Bankası (AMB),
Alamnya ve diğer Euro Bölgesi hükümetleri arasındaki restleşmeler engel oluyor.Aylardır süregelen
tansiyon Euro Bölgesi’nde özellikle bu ay verilerin
kötü gelmesi ve bölgenin son 6 yılda 3. kez resesyona düşme ihtimali ile karşı karşıya kalması üzerine
toplu bir politika cevabı verilmesi ihtiyacının ortaya
çıkmasının ardından daha da arttı.Gittikçe artan
sayıda politika yapıcı Avrupa’da artık AMB’nin agresif adımları, Almanya’nın daha
fazla yatırım harcaması ve Fransa ile
İtalya’da kararlı
ekonomik reformlar
yapılmasından
oluşan ortak bir çabanın ortaya konulması için gerekli
zamanın geldiğini
dile getiriyor.
A
Çin Komünist Partisi'nin yayın organlarından
Global Times gazetesinin haberine göre, Çin
Devlet Konseyi Yoksullukla Mücadele ve
Kalkınma Bakan Yardımcısı Cıng Vınkay, yoksulluğun Çin'in hala temel sorunları arasında
olduğunu ve ülkede 82 milyon 490 bin kişinin
yoksulluk sınırının altında yaşadığını ifade
etti.
Cıng ayrıca, Çin'in 2020'ye kadar müreffeh bir
toplum oluşturma hedefleri kapsamında yoksulluğun zayıf noktaları olduğunu belirtti.
Çin'de 2011 yılında kabul edilen standarda
göre, yıllık geliri 375 dolar ve az olan kırsal
kesim fakir olarak nitelendirilirken, ülkede
günlük kazancı 1 dolardan az olanların yoksulluk sınırının altında yaşadığı kabul ediliyor.
Ülkede 120 bin köy ve 832 ilçede insanların
aşırı yoksulluk içinde olduğu vurgulanıyor.
Yoksulluk sınırının altında yaşayanların
düşük gelir dışında su, elektrik, yol, okul ve
sağlık bakımı gibi temel konulardaki sorunlarla boğuştuğu belirtiliyor. CİHAN
Alman hükümeti 2014 ve 2015
yılı büyüme beklentisini
aşağı çekti… Global
ekonomiye ilişkin endişeler
dün Alman hükümetinin
büyüme hedefini aşağı
çekmesi ile yeni bir boyut
kazandı. Alman hükümeti
2014 yılı büyüme beklentisini
%1,8’den %1,2’ye, 2015 yılı
büyüme beklentisini de
%2’den %1,3’e indirdi.
Fitch, Fransa'nın kredi
ABD
Fed/Williams, "Ekonomi
bocaladığı takdirde parasal
genişlemeye yeniden ihtiyaç
olabilir" San Francisco Fed
Radore'nin %57 payının İş Girişim
ve DGSK tarafından devralınması
işlemine izin verilmesi talebi ile
RK'ye başvuruldu.
edilen GSYH'ın yüzde
4,1'ine denk gelen bütçe
açığı rakamından da bir
miktar kötü. Yeni hedefler, Fransa'nın 2015 yılından 2017 yılına kadar
GSYH'ın en fazla yüzde
3'ü düzeyindeki AB bütçe
açığı eşiğine ulaşması
yönündeki taahhüdünü
erteledi."
Ekim'de 2015 yılı bütçe
tasarısını sundu ve bütçe
açığı hedeflerinde önemli
bir artışı onayladı. Bu
değişiklik ilk olarak ağustosta açıklanmıştı ancak
yeni açığın temelini oluşturan tüm detaylar o
zaman mevcut değildi.
Hükümetin yeni tahminleri bütçe açığının Gayri
Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH)
içindeki payının bu yıl
için yüzde 4,4 ve gelecek
yıl için yüzde 4,3 olacağı
yönünde. Bu rakamlar,
Nisan İstikrar Programı'nda sırasıyla yüzde
3,8 ve yüzde 3 düzeyinde
açıklanmıştı. Bunun
yanında, söz konusu
rakamlar 2013 yılında elde
AVRUPA
Rusya Ekonomi Bakanı,
"Yapılacak bir not indirimi
temelsiz ve politik olur"
Rusya Ekonomi Bakanı
Aleksei Ulyukayev,
uluslararası kredi
derecelendirme
kuruluşlarının Rusya'nın
kredi notunda yapacakları
herhangi bir indirimin
'politik ajanda'nın bir sonucu
olacağını söyledi.
Doğan Holding, Yeni Şafak
gazetesi yazarı Cem Küçük’ün 12
Ekim 2014 tarihli köşe yazısındaki
iddialara karşı tüm yasal yollara
başvurduğunu açıkladı.
Fitch'ten Fransa'ya negatif izleme
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu
U
Fitch Ratings, Fransa'nın
Kerry: Türkiye ile anlaşmazlık
yaşamıyoruz… ABD Dışişleri
Bakanı John Kerry,
Türkiye’nin koalisyon adına
ne yapıp yapmayacağı ile
ilgili bir anlaşmazlık
yaşamadıklarını söyledi.
(CİHAN)
notunu negatif izlemeye
aldı… Fitch Ratings, zayıf
finansal duruma işaret
ederek Fransa'nın kredi
notunu negatif izlemeye aldı.
Fransa'nın kredi notuna
ilişkin değerlendirmesini
Aralık ayında yapması
beklenen Fitch yaptığı
açıklamada, 1 Ekim'de
açıklanan 2015 bütçe
tasarısının daha erken bir
gözden geçirmeyi gerekli
kıldığını belirtti.
Tarafsız bir düşünce
kuruluşu olan German Institute for
Economic Research başkanı Marcel Fratzscher,
“Ulusal hükümetlerin para politikalarının yalnızca
yapısal reformlar ve sorumlu mali politikalarla
desteklendiği zaman işe yarar olabileceğini
hükümetlerimizin anlaması lazım” yorumunu yaptı.
Fakat yetkililer ve ekonomistler bu toplu atılacak
adımın bile bölgenin içerisinde bulunduğu derin
problemler nedeniyle hızlı büyümeye ulaşmakta
yeterli olamayabileceğini söylüyor. Fakat bu adımların atılmaması durumunda da daha yakın vadede
resesyon ve uzun vadeli düşüş riski daha da artmış
oluyor.w
wsj.com
Güngör URAS
Nobel ödülü ve
‘yoğunlaşma’
Nobel Ekonomi Ödülü, “Piyasa Gücü ve Piyasanın
Regülasyonu” konusundaki çalışmaları nedeniyle
Fransız ekonomist Jean Tirole’e verildi.Günümüzde
çok sayıda sanayi sektörü veya sektör içindeki bazı
kesimler birkaç büyük şirketin ya da tek bir tekelin
egemenliği altında.
Özelleştirmeler, şirket satın almaları, şirket
birleşmeleri belli üretim konularında güçlü
şirketlerin egemenlik veya tekel oluşturmalarına
imkân verdi.Egemenlik sahibi ve tekel durumundaki
şirketler ya verimsizlikleri ya da yüksek kâr
beklentileri nedeniyle fiyatları yüksek tutarak,
tüketiciyi sömürüyorlar.Egemenlikleri veya tekel
durumları nedeniyle yeni, verimli, üretken
şirketlerin pazara girmelerine imkân vermiyorlar.
Bütün bunların sonucunda ekonomilerde yozlaşma
ortaya çıkıyor. İşte bu noktada kamu otoritelerine,
devletlere piyasayı “regüle etme” (düzenleme)
sorumluluğu düşüyor. Bu yapılmazsa, ekonomide
yozlaşma giderek artacak.Nobel ödülünün yeni
sahibinin çalışma konusunun çerçevesi kabaca
böyle.
Tekelleşme eski hikâye
Aslında ödülü kazananın söyledikleri, yazdıkları
yepyeni, bilinmeyen konular değil ama, önemli olan
ifade şekli. Sorunun iyi bir şekilde ve bilimsel olarak
sergilenmesi.TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) bu
konuda Türkiye’de olan biteni ortaya koymak
amacıyla 2006 yılından bu yana “Sanayi ve Hizmet
Sektörlerinde Yoğunlaşma” araştırmaları yapıyor.
2014 yılı ağustos ayında, 2012 yılı araştırmasının
sonuçları açıklandı.TÜİK, 515 farklı konuda faaliyet
gösteren firmaların, faaliyet alanlarındaki
yoğunlaşma (tekelleşme-piyasa payı) durumlarını
belirledi.Yoğunlaşma oranı, bir faaliyet kolunda en
büyük 4 girişimin ciroları toplamının o faaliyet
konusundaki toplam ciro değerine bölünmesiyle
belirleniyor.Eğer 4 ve daha az girişimin, belli bir
faaliyet kolunda pazar payları (yoğunlaşma
oranları) yüzde 30’un altında ise düşük derece
yoğunlaşma, yüzde 30-50 arasında ise orta derece
yoğunlaşma, 50-70 arasında ise yüksek derece
yoğunlaşma, yüzde 70’in üzerinde ise çok yüksek
derece yoğunlaşma söz konusu.
110 üretim koluna dikkat
110 üretim kolunda çok yüksek, 87 üretim kolunda
yüksek, 91 üretim kolunda orta, 227 üretim kolunda
ise düşük derecede yoğunlaşma var.Toptan ve
perakende ticaret sektörünün yüzde 71.4’ünde,
inşaat sektörünün yüzde 81’inde düşük derecede
yoğunlaşma görülürken, madencilik ve taş
ocakçılığında yüzde 42.9, ulaştırma ve depolama
sektöründe yüzde 33.3 çok yüksek yoğunlaşma
belirlendi.İmalat sanayiinde faaliyet gösteren
girişimlerin yüzde 25.9’unda çok yüksek derecede
yoğunlaşma var.M
MİLLİYET 15.10.2014
Başkanı John Williams, ABD
ekonomisinin bocalaması
halinde daha fazla tahvil
alımına ihtiyaç olabileceğini
söyledi.
Citigroup, 11 ülkede bireysel
bankacılık faaliyetlerini
sonlandıracak… Yaklaşık 10
yıldan bu yana maliyetlerini
azaltmaya çalışan ve
harcamalara, verimliliğe
odaklanan Citigroup, 11
ülkede perakende bankacılık
faaliyetlerinden çekilme
kararı aldı.
ASYA
Güney Kore MB, büyüme
tahminlerini düşürdü, faiz
indirdi… Güney Kore Merkez
Bankası Başkanı Lee Ju-yeol
yaptığı açıklamada 2014 yılı
için GSYH büyüme tahminini
yüzde 3,8'den 3,5'e
indirdiklerini, enflasyon
tahminini de yüzde 1,9'dan
1,4'e çektiklerini duyurdu.
Güney Kore Merkez Bankası
beklentilere paralel olarak
gösterge faiz oranını 25 baz
puan indirerek yüzde 2,0'ye
çekti.
16 EKİM 2014
Muhasebe
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
5
280 bin işsize 148 milyon lira ödeme
Ağustos ayından işsizlik ödeneği alan 280 bin
914 işsize 148 milyon 563 bin lira ödeme yapıldı.
Martberi2002'den
uygulanan
İşsizlik Sigortası
Fonu'na ağustos
ayında 67 bin 692
kişi başvurdu. 33 bin
293 kişinin işsizlik
ödeneğini hak ettiği
bu ayda, işsizlik
ödeneği alan 280
bin 914 işsize 148
milyon 563 bin lira
ödeme yapıldı.
Ödeme yapılan kişi
sayısı geçen yılın
aynı ayına göre
yüzde 24, bir önceki
015-2017 yıllarına
2Program'a
ilişkin Orta Vadeli
göre, yurt
içi tasarrufları
artırmak amacıyla
uluslararası
yükümlülükler
gözetilerek lüks veya
ithalat yoğunluğu
yüksek tüketim
malları tespit
edilerek caydırıcı
vergilendirme
yapılacak.
Maliye Bakanlığı
yetkilileri, Özel
Tüketim Vergisi
(ÖTV) yasanının 2 ve
4 sayılı listesinde yer
alan ürünleri
incelemeye
başladıklarını
belirterek, bunlar
içinde lüks tüketime
giren ürünlerle ilgili
tedbir
alınabileceğini
söylediler.
Bunun içine
hayvarın da kürkün
de otomobilin de
girebileceğine dikkat
çeken yetkililer, tek
yapılmayacak olanın
üretim ve girdi
maliyetleri ile ilgili
bir artış olacağını
söylediler.
Otomobillerde geçen
yılın başında
tüketimi engellemek
amacıyla yüksek
oranlı ÖTV
artışlarına gidilmişti.
2 VE 4 SAYILI LİSTE
ÖTV, akaryakıt,
otomobil, parfüm,
içki ve sigara gibi
ürünlerin
üretildiğinde ya da
ithal edildiğinde
alınan bir vergi türü.
Bu verginin hangi
mallardan
alınacağına ilişkin
dört liste var. 1 sayılı
listede benzin, 2
sayılı listede
otomobiller, 3 sayılı
listede içki ve
sigaralar, 4 sayılı
listede de hayvar,
güzellik
malzemeleri,
kürkler, cep
telefonu, klima,
çamaşır makinası,
televizyon, elektrik
süpürgesi, kıymetli
taşlar gibi çeşitli
ürünler yer alıyor.
Orta Vadeli
Program'da yer alan
'ithalat yoğunluğu
yüksek tüketim
malları' grubundan
II ve IV sayılı
listedeki malların
anlaşılması gerektiği
ifade edildi.
ÖZEL OLARAK 4
SAYILI LİSTE
İNCELENİYOR
Maliye yetkilileri,
özellikle 4 sayılı
listeyle ilgili
inceleme yapıldığını
belirtirken, bu ürün
gruplarının öncelikle
ithalat
yoğunluğunun
inceleneceğini
söylediler.
Bunun için Gümrük
Tarifesi İstatistik
Pozisyonu numarası
üzerinden ithalat
yoğunluklarına
bakılacağını dile
getiren yetkililer,
ithalat yoğun
olanlarla ilgili bir
tedbir alınacağını
kaydettiler.
Özel Tüketim Vergisi
Yasası'na göre 4
sayılı listede yer alan
ürünlerde sınır
yüzde 25.
Şu anda havyar,
parfüm, kürk gibi
ürünlerde ÖTV oranı
yüzde 20. Çamaşır
makinası, buzdolabı
gibi ürünlerde yüzde
6,7 olarak
uygulanıyor.
Cep telefonlarında
yüzde 25 ÖTV oranı
var, ancak ithal
edilen telefonlardan
sabit 120 lira
alınıyor. Ancak
beyaz eşya ile ilgili
vergisel teşvik
çalışması da var.
OTOMOBİLLERDE
NE OLACAK?
Otomobillerde motor
silindir hacmine
göre ÖTV alınıyor.
1600 cm3 silindir
hacmini geçmeyen
otomobillerde yüzde
45, 1600 cm3 ile 2000
cm3 silindir hacmine
sahip otomobillerde
yüzde 90 ve 2000
cm3 silindir hacmini
geçen otomobillerde
de yüzde 145 olarak
uygulanıyor.
Ancak son dönemde
lüks markaların bile
1600 cm3 silindir
hacminde otomobil
ürettiğine dikkat
çeken uzmanlar
belki ara bir hacim
vergilemesine de
geçilebileceğini
söylediler.
Örneğin 1400 cm3
silindir hacminin
yeni bir sınır
olabileceği
konuşulmaya
başlandı.
İthal edilen bir
ürüne ithal olduğu
gerekçesiyle ek vergi
getirilemiyor. Bu
Dünya Ticaret
Örgütü kurallarına
aykırılık teşkil
ediyor.C
CİHAN
2013'te 1 milyar 272
milyon 487 liranın
ödendiği işsizlik
ödeneği
kapsamında, bu
yılın ocak-ağustos
döneminde toplam 1
milyar 65 milyon
644 lira ödeme
yapıldı.
İşsizlik Fonu nedir?
Sigortalı işsizlerin,
F
şimdiye kadar eşine az rastlanır bir
uygulamayı hayata geçirmeye
hazırlanıyor. Hamilelik gibi
nedenlerden dolayı kariyer hayatına
ara veren ya da iş yaşamını
sonlandıran yetenekli kadın
işçilerin yumurtalıklarını dondurma
amacıyla her bir işçi başına 20 bin
dolara kadar ödeme yapacağı
belirtiliyor.Çocuk sahibi olmak
isteyen ama aynı zamanda kariyer
yapmayı da hedefleyen kadın
yararlanabiliyor.
Sigortalının prime
esas aylık brüt
kazancı üzerinden
hesaplanan yüzde 2
işveren, yüzde 1
sigortalı kesintileri
ve yüzde 1 devlet
payı ile bu
primlerin
değerlendirilmesind
en elde edilen
kazanç ve iratlar,
işverenlerden alınan
gecikme zammı ve
faizler fonun
gelirlerini
oluşturuyor.C
CİHAN
Vatandaşın bankalara borcu arttı
evduat bankalarının
M
tüketici kredileri, 3
Ekim ile biten haftada bir
önceki haftaya göre yüzde
0,27 artarak 258,7 milyar
lira, kredi kartı harcama
tutarı ise yüzde 1,33
yükselerek 84,8 milyar lira
oldu.
Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası (TCMB)
Haftalık Para ve Banka
istatistiklerine göre, 3
Ekim ile biten haftada
mevduat bankalarının
tüketici kredileri yüzde
0,27 artarak 258 milyar
688 milyon 328 bin liraya
çıktı.
Kredi kartı harcama tutarı
ise yüzde 1,33 yükselişle
84 milyar 841 milyon 977
bin lira olarak gerçekleşti.
Söz konusu dönemde
taksitli ticari krediler
yüzde 1,53 artarak 144
milyar 895 milyon 455 bin
liraya ulaştı.
harcamalar da 2013 yılının
aynı dönemine göre yüzde
6,33, yıl sonuna göre
yüzde 6,51 azalışa işaret
etti.
Kredi kartı harcama
tutarının 38 milyar 219
milyon 170 bin lirası
taksitli, 46 milyar 622
milyon 807 bin lirası
taksitsiz olarak
gerçekleşti.
3 Ekim'le biten haftada
mevduat bankalarındaki
tüketici kredilerinin 109
milyar 819 milyon 423 bin
lirası konut, 6 milyar 374
milyon 341 bin lirası taşıt,
142 milyar 494 milyon 564
bin lirası da diğer
kredilerden oluştu.
Geçen yılın aynı
dönemine oranla mevduat
bankalarındaki tüketici
kredileri yüzde 14,10,
taksitli ticari krediler de
yüzde 31,20 arttı.
Bireysel ve kurumsal kredi
kartlarıyla yapılan
Çocuk da yapacak kariyer de
acebook ve Apple, hem kariyer
hem çocuk yapmak isteyen kadın
işçilerin yumurtalıklarını dondurma
amacıyla her bir işçi başına 20 bin
dolara kadar ödeme yapacağı
belirtiliyor.Facebook ve Apple,
hizmet akdinin sona
erdiği tarihi izleyen
günden itibaren 30
gün içerisinde
İŞKUR birimlerine
veya elektronik
ortamda
başvurulduğunda
en az 600 gün
çalışmış sigortalılar
180, 900 gün
çalışmış sigortalılar
240 ve bin 80
gün çalışmış
sigortalılar 300 gün
süreyle işsizlik
sigortası
hizmetlerinden
çalışanlar ve eşleri bu uygulamadan
yararlanabilecek.
Facebook, 2015'in Ocak ayında
programı hayata geçirecek. Apple
ise bu uygulamanın 2015'in ilk
çeyreğinde başlayacağını duyurdu.
Yumurtalık dondurma işleminin
fiyatı yaklaşık 10 bin dolar. Ancak
her sene dondurulmuş yumurtalar
için 500 dolar ödeme yapılması
gerekiyor.
Yumurtalık dondurma işlemi nedir?
Kadınların yumurtalıklarının
alınması ve donmuş bir şekilde
dışarıda muhafaza edilmesi
anlamına geliyor.
Yumurtalar dondurulmuş olduğu
için hangi yaşta alındıysa o
dönemki biyolojik özelliklerini
koruyabiliyor. Dondurulmuş
yumurtalıklar istenildiği zaman
tekrar yerleştirilerek döllenme
işlemini gerçekleştirebiliyor.
Uygulamanın bu yönüyle 20-30 yaş
arası kariyer yapmak isteyen
kadınların gözdesi olabileceği
tahmin ediliyor.CİHAN
Finansman şirketlerinin
aynı dönemde
kullandırdıkları tüketici ve
taksitli ticari kredi tutarı
16 milyar 17 milyon 93 bin
lira oldu.
Bu tutar geçen haftaya
göre yüzde 0,44 ve geçen
yılın aynı dönemine göre
yüzde 22,75 artış
kaydetti.C
CİHAN
ISSN 1308 7606
OTOMOBİL VE TELEFON FİYATLARI ARTACAK
ayla kıyaslandığında
ise yüzde 3 artış
gösterdi.
Yıl:70 Sayı:24953 Tarih:16 Ekim 2014 Perşembe
Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş.
Genel Yayın Yönetmeni
Reyhan AYTEKİN
Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi
Bilal ÇETİN
Kübra ERENER
Şüheda YILDIRIM
Sayfa Editörü
Sayfa Editörü
Gülşan KURT
Yasemin ERENER
İstihbarat Şefi
Caner ERDOĞAN
Haber Müdürü
İnternet Site Editörü
Kenan KURTOĞLU
Yücel TANOL
İdari Merkez
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu
Cad. No:2 Sefaköy/
Küçükçekmece/İST
Reklam Pazarlama ve Dağıtım
Tevfik Bey Mah. Tahsin
Tekoğlu Cad. No:2
Sefaköy/ Küçükçekmece/İST
Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Tel :0212 540 40 45
Fax 0212 540 39 99
www.ekonomigazetesi.net .
[email protected]
Ankara Temsilciliği
Macun Mah.3. Cadde No:2
Yenimahalle /ANK.
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
ANKARA İRTİBAT
Tel :0312 397 91 40 41
Fax 0312 397 41 5254
İstanbul Dağıtım
DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş
ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM
Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli
Basıldığı Yer İstanbul
Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş.
Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL
Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de
görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net)
EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
6
16 EKİM 2014
Dış Haberler
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
GÜNEY KORE
Güney Kore'nin elektronik devi Samsung,
Facebook'un CEO'su
Mark Zuckerberg'u ağırladı.
Zuckerberg'in bugün
Samsung Electronics'in
başkent Seul'deki genel
merkezini ziyaret ettiği
bildirildi.
Samsung firması yetkilisi,
ziyaretin amacı ve kimlerle görüşüldüğü
konusunda fazla bilgi
vermedi.
Uzmanlar, Facebook'un
kurucusunun Samsung'un Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Lee
Jay-yong ile buluşarak
yeni iş modeli ve iki şirket
arasındaki işbirliğinin
geleceğini müzakere edeceği tahmininde bulundular.
CİHAN
ABD
ABD önderliğindeki
koalisyona ait savaş
uçaklarının son iki gün
içinde Kobani yakınlarındaki 21 hedefi vurduğu belirtildi. ABD
Merkez Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suudi Arabistan
uçaklarının da katıldığı
saldırılarda militanların
toplanma alanı olarak
kullanıldığı iki bölge ile
IŞİD'e ait 3 bina ile 3
hedef daha vuruldu.
IŞİD'e karşı en yoğun
saldırının son iki gün
içinde Kobani'de düzenlendiği belirtildi.
Amerikan Ordusu'na
göre saldırılar IŞİD'in
Kobani'deki ilerleyişini
yavaşlatsa da durduramadığı ifade edildi.
Beyaz Saray ise hava
saldırılarının hemen
ardından karada IŞİD'e
karşı mücadele verecek
birlikler olmadığı için
operasyonların fazla
etkili olamadığı ifade
edildi.
CİHAN
FRANSA
Fransa Türkiye'deki 50
bin mültecinin 15 günlük
gıda ihtiyacını karşılamak üzere Dünya Gıda
Programı'na yardım
yaptığını açıkladı.Fransa
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıklamada,
Paris'in Türkiye'nin
'güvenli bölge' önerisini
de desteklediği hatırlatıldı. Tampon bölgenin
gerçekleşmesinin uluslararası koordinasyona
bağlı olduğu vurgulandı.
Açıklamada, Fransa
Dışişleri Bakanı Laurent
Fabius'un IŞİD'i durdurmak ve geri püskürtmek
için gereken her şeyin
yapılacağı yönündeki
açıklamalara dikkat çekildi. Fransa'nın Suriye'de
IŞİD'e karşı ılımlı
muhalefete yardım edeceği de belirtilirken,
gönderilen yardımların
diğer grupların eline
geçmeden sadece ılımlı
muhalefete ulaşması
için tüm önlemlerin
alındığı kaydedildi.
CİHAN
Kohl, anılarının yayınlandığı
kitapla mücadele ediyor
lmanya eski Başbakanı Helmut
Kohl, gazeteci Heribert Schvan’ın
kendisi ile yaptığı görüşmeler üzerine yazdığı kitaptan bazı bölümlerin
çıkarılmasını istiyor. 'Miras: Kohl’ün
Protokolleri' isimli kitabın yayınlanmasını engellemek için daha önce Köln
İdare Mahkemesi’ne başvuran Kohl, ret
kararı üzerine Eyalet Yüksek Mahkemesi’ne itiraz etmiş, fakat başvurusunu geri
çektiğini açıklamıştı. Biyografisinin
yazılması için gazeteci Heribert Schwan
ile 600 saatlik bir konuşma gerçekleştiren Kohl'ün, birçok siyasetçi
hakkında şaşırtıcı sözler sarf ettiği ortaya çıkmıştı.
A
Kitap çalışması için gazeteci Schwanile
21 Mart 2001 ve 27 Ekim 2002 yılları
arasında 105 defa bir araya gelen ve ses
kaydı yaptıran Kohl, Merkel’in yemeklerde protokol kurallarını bilmediğini
ifade ederek "Devlet yemeklerinde çatalbıçak kullanmasını bilmezdi. Birçok
defa uyarmak zorunda kaldım." sözlerini sarf etmişti.
Eski başbakanın, 'Kohl’ün kızı' olarak
anılan Merkel’in ayrıca Avrupa politikasından anlamadığı yönünde bir iddiası olduğu da belirtilmişti. Kohl, eski
Cumhurbaşkanı Christian Wulff için de
"O bir sıfırdır ve büyük bir haindir ve
sadece talihsizlikleri vardır." demiş, Eski
Çalışma Bakanı Norbert Blüm’u da yine
‘hain’ olarak nitelendirmişti. Eski
Başbakan Kohl, Maliye Bakanı Wolfgang
Schäuble’ye de kendisinin halefi olacağını söylediğini ve bunu ona acıdığı
için yaptığını dile getirmişti. Kohl’ün itirazlarına rağmen ‘Miras: Kohl‘ün Protokolleri’ isimli kitabın satışı başladı.
CİHAN
Mescid-i Aksa'yı koruma çağrısı
İsrail'in, Mescid-i
Aksa'ya
Müslümanların
girişini
engellemesi ile
kutsal mekana
polis eşliğinde
radikal Yahudi
grupların
girmesinin
ardından
İsrail'deki Arap
Vatandaşları
İzleme Yüksek
Komitesi, Filistin
halkına ve İslam
dünyasına Mescidi Aksa Külliyesi'ni
koruma çağrısı
yaptı.
silistin asıllı İsrail vatandaşları
tarafından kurulan İsrail'deki Arap
Vatandaşları İzleme Yüksek Komitesi'nden yapılan açıklamada, açıklamada
şu ifadelere yer verildi: İsrail, saldırılarını
aralıksız sürdürmeye devam ediyor.
Yahudi yerleşimcilerin baskınları bakanların, milletvekillerinin, istihbaratın,
kadın ve erkek askerlerin programlarının
bir parçası oldu.
F
İskan ve Yerleşim Bakanı Uri Ariel, İç
Güvenlik Bakanı Yitzhak Aharonoviç, dün
İbrani yılbaşı arifesinde polis korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın yaptı.
Knesset Başkan Yardımcısı Moşe Feiglin
de aynı şeyi yapıyor.
Knesset İç Komisyonu Başkanı Miri Regev
de komisyon toplantısında birbiri ardına
Mescid-i Aksa'nın paylaştırılması önerisini sunuyor" Mescid-i Aksa'da şu anki
mevcut uygulamada sabah namazı sonrası Müslümanlar camiden çıkarılarak Aksa’nın tüm kapıları önce Müslümanlara
kapatılıyor. Ardından içeriye öğle na-
mazına kadar sadece Yahudilerin girişine
izin veriliyor. Böylece fiili olarak İsrail
Hükümeti 8 gündür Aksa’yı zamansal
olarak, Yahudiler ve Müslümanlar
arasında Mescid-i Aksa’yı da ikiye bölmüş
oluyor.
İsrail ihlallerine devam ediyor
AA'ya konuşan Mescid-i Aksa Kültür ve
Miras Kurumu Sözcüsü Mahmud Ebu Ata
ise İsrail'in Sukot Bayramı kutlamaları
çerçevesinde Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girmesine yönelik engellemelerine
devam ettiğini söyledi.
Ebu Ata, İsrail polisinin, sabah namazında ve sonrasında kadınlar ile 50 yaş
altı erkeklerin Aksa'ya girmesine izin vermediğini belirtti. Ebu Ata, 50 yaş üstü
erkeklerin de çoğunun Mescid-i Aksa ya
girmesinin engellendiğini kaydetti.
Çok sayıda Filistinlinin Mescid-i Aksa'nın
dışında sabah namazını kılmak zorunda
kaldığını aktaran Ebu Ata, İsrail İç Güvenlik Bakanlığı tarafından Yahudilerin
Mescid-i Aksa'ya girişlerinde güvenliği
sağlaması amacıyla oluşturulan ve insansız hava araçlarıyla desteklenen özel birliğin tehlikeli olduğu konusunda uyardı.
Ebu Ata, Mescid-i Aksa'nın kapılarında
bekleyen yüzlerce gencin kutsal mekana
girmeye çalıştığını kaydetti.
Mescid-i Aksa Külliyesi içerisinde Kıble
Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisinin
yanı sıra müze, medreseler, bahçeler ve
büyük avlu bulunuyor. İslam inancında
Beyt'ul Makdis adı verilen külliye alanı,
Müslümanların ilk kıblesi özelliğini
taşıyor.
Süleyman Mabedi kalıntılarının külliye
alanının altında olduğuna inanan Yahudi
yerleşimciler, bu alanda kazı çalışmaları
yapıyor. Yerleşimciler ve İsrailli yetkililer
zaman zaman Aksa Külliyesi içerisine de
girerek cami cemaatini ve eğitim gören
öğrencileri taciz ediyor. Müslümanların
karşı çıktığı bu tür ihlaller nedeniyle
Mescid-i Aksa'da sık sık gerginlik
yaşanıyor.
AA
50 Genç CDU’lu
Merkel’in ekonomi
politikasından rahatsız
YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ
Artık piller,
A
3 dakikada şarj olacak
lmanya Başbakanı
Angela Merkel’in
ekonomi politikasını kendi partisi
Hıristiyan Demokratik
Birlik (CDU) üyesi 50 genç
politikacı eleştirdi ve reform çağrısında bulundu.
Gençler, “Ekonomik
olarak iyi durumdayken
reformlara hız vermeliyiz“
ifadesini kullanarak
Merkel’i eleştiriyor.
Grubun önderliğini yapan
Federal Milletvekili ve
Sağlık Politikaları Uzmanı
Jens Spahn, "Eğer
Avrupa’nın ekonomi motoru olarak kalmak istiyorsak daha çok
çalışmalıyız. Fakat şu
anki başarımız bizi daha
üretici yapması
gerekirken, boş vermişlik
yaşıyoruz." dedi. Başkent
Berlin’de bir araya gelen
CDU 2017 ismini taşıyan
politikacılar Merkel’den,
Eski Başbakan Gerhard
Schröder’in hayata
geçirdiği Ajanda 2010’nun
devamı niteliğinde
Ajanda 2020 adı altında
reform paketi hazırlamasını istedi.
İSVEÇ
İsveç'te merkez- sol
hükümetinde Sosyal
Demokrat Partisi'nden
Sağlık ve Spor Bakanlığı'na getirilen Gabriel
Wikström(29) twitter
hesabında Türk takipçilerinin artması üzerine
Türkçe, teşekkür etti.
Türk basınında kendisi
ile çıkan haberlerden
dolayı memnun olan ve
Twitter resmi
hesabında artan Türk
takipçilere jest yapan
kabinenin genç bakanlarından Gabriel Wikström "Türkiye'deki
takipçilerime hoşgeldiniz diyorum ve
teşekkür ediyorum."
dedi. Bakanın Türkçe
mesajı 2 bin 800 kez
paylaşıldı.
CİHAN
ingapurlu bilim adamları yeni
nesil pil icat etti. Bu piller 3
dakikada şarj oluyor, üstelik kullanım ömürleri de normal pillere göre
çok daha uzun.
S
Günümüzde şarjlı bataryalar telefondan dizüstü bilgisayarlara, motosikletten arabalara kadar her yerde
kullanılmaya başlandı.
Ancak pillerin şarj süresinin uzun olması, birçok kullanıcının en çok
şikayet ettiği konular arasında. Yeni
geliştirilen pillerin ise bu sorunu
çözeceği tahmin ediliyor.
Bu teknoloji ile piller iki dakikalık
şarj sonrasında, yüzde 70’lik doluluk
oranına ulaşıyor. Üstelik bu yeni nesil
pillerin kullanım ömrü 20 yıldan
daha fazla. Singapur’da Nanyang
Teknoloji Üniversitesi’ndeki bilim
adamları, pilin şarj süresini kısaltacak yeni bir buluşa imza attı. Geliştirilen pillerin özellikle elektrikli araçlar
üzerinde büyük bir etki oluşturulacağı ifade ediliyor.
Hali hazırda 4 saatte şarj edilebilen
elektrikli bisikletler, yeni nesil
Lityum-iyon pilleriyle 20 kat daha
hızlı şarj edilebilecek. Aynı zamanda
bu piller önceki pillere oranla 20 kat
daha fazla kullanım ömrü vaat ediyor.
Araştırmanın başındaki bilim
adamlarından Prof. Dr. Chen Xiaodong'un yaptığı açıklamaya göre,
yeni nesil pillere sahip elektrikli
araçlar ile şu andaki yakıtlı araçların
benzin istasyonunda harcadıkları
süre aynı olacak.
Xiaodong, ayrıca yeni nesil pillere
sahip otomobillerin menzilinin büyük
ölçüde artacağı müjdesini de verdi.
Günümüzdeki lithium-ion pillerinde
negatif kutup için geleneksel grafit
kullanılıyor.
Yeni nesil pillerde ise bunun yerine titanyum dioksitten elde edilen bir jel
kullanılacak. Kullanılan maddenin,
toprakta çokça bulunan ucuz ve
güvenli bir malzeme olduğu belirtiliyor.
Aynı zamanda hali hazırda bu madde,
güneşten gelen ultraviyole ışınlarını
absorbe eden koruyucu losyonlarda
ve gıda katkılarında sıkça kullanılıyor.
CDU Thüringen Grup
Başkanı Mike Mohring,
yatırımları kolaylaştırmanın önemli olduğunu
söyleyerek, "Orta ölçekli
şirketler için bürokrasinin
azaltılması, gizli vergi
artışının önlenmesi ve
işletmelere başlangıç
desteğinin sağlanması
gerekiyor." dedi. Asgari
ücret, annelerin emekliliği tartışmalarını geride
bırakarak üretimi konuşmak gerektiğine işaret
eden Birlik Partileri
CDU/CSU Parlamento
Gençlik Grubu Başkanı
Steffen Bilger de kazanç
olmadan dağıtımın olmayacağını ifade etti.
Hükümetin küçük ortağı
CSU Başkanı Horst Seehoferde federal
hükümetin kalkınma ve
çalışma piyasasında istihdam güvenliği gibi yeni
konulara ağırlık vermesi
gerektiğini açıklamıştı.
CİHAN
16 EKİM 2014
Politika
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
CHP’li
Güngör:
“Büyükşehir
Ordu’ya bol
geldi”
düşünülmeden tüm hizmetler aynı
faturalandırma yapıldı” diye
konuştu.
Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin 309
milyon liralık yol ihalesinin parasını
çıkarmak için kabarık faturalar
geldiğinde her şeyin daha net ortaya
çıkacağını belirten Güngör, “Burada
yerel yöneticilerin çok fazla hareket
kabiliyeti olmaz.
Çünkü nüfusun kadar para alıyorsun. Ordu Büyükşehir ama 1, 2 milyonluk nüfusa sahip büyükşehirlerle
aynı seviyede tutuluyor ve vergi
gelirlerinden yüzde 5 pay alıyor.
Oysa Ordu’nun vergi geliri çok
düşük.
Böyle bir ortamda yerel yöneticilerin
yapacağı fazla bir şey yok. Bu sebeple belediyeler bir zaman sonra
ağlama duvarına dönecek. Zaten
yavaş yavaş ağlama duvarına
dönüyor” şeklinde konuştu.
umhuriyet Halk Partisi (CHP)
Ordu İl Başkanı Osman Güngör,
Ordu’nun Büyükşehir olmasına
rağmen ilçe ve uzak mahalleleri ile
Büyükşehir konumuna hazır olmadığını vurgulayarak, “Büyükşehir
gömleği bize büyük geldi.
Belediyeler ağlama duvarına döndü”
dedi.
C
Osman Güngör yaptığı açıklamada,
Ordu’nun nüfus çoğaltmasıyla
Büyükşehir olduğunu ancak gelinen
noktada Büyükşehir kriterlerinin
hayata geçmesiyle birlikte halkın
mutsuz olduğunu ileri sürdü.
Güngör, “Gelinen 6 aylık süreçte
görüldü ki, mal ve hizmet
sunumundaki fiyat artışları halkın
tepkisini çekti. Özellikle faturalandırmalara bakıldığında Akkuş’un
Salman mahallesiyle Ordu’nun
Akyazı mahallesi, Mesudiye’nin en
uzak köy dediğimiz mahallesi ile
ekonomik yönden gelişmiş Altınordu
ilçesi ile aynı tutuldu. Sahil ve yüksek kesimler arasındaki sosyoekonomik gelişmişlik
Bu zorluklar sebebiyle Belediyelerin
yeni yerel gelir kaynaklarını hareket
geçirmek zorunda olduğunu belirten
Güngör, başta büyükşehir olmak
üzere belediyelerin yatırımcıları bölgeye çekmek zorunda olduğunu vurguladı.
Güngör, şöyle konuştu: “Belediyeler
yeni gelir kaynakları oluşturmak için
çalışma yapmak zorunda. Düşünün
ki, İstanbul’da bir otoparkın bir saatlik bedeli 10 lira iken Ordu’da 3 lira.
Arada büyük bir gelir farkı var. Bu
sebeple yerel yöneticiler oturmayacaklar, yatırımcılar nasıl çekilir,
yatırımlar nasıl yapılır bunun için
çalışacaklar.
Bu 12 bin öğrenciyi şehir merkezinden bir anlık alın bakın ekonomi
nasıl çöküyor. Dolayısıyla yeni gelir
kaynakları derken bu tür yatırımların şehre çekilmesi ve yerel yöneticilerin bu konuda aktif olması
AA
gerekir.”
M
zların maksadı Türkiye’nin
düşürülmesi, Türk milletinin şiddet
aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan’a razı edilmesidir.”
değerlendirmesinde bulundu.
‘Çözüm sürecini kurban vermeyiz’
diyen Hükümet çevrelerinin
Türkiye’yi kurban ettiğini belirten
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “PYD’yi
meşru görmek, PKK’yı meşrulaştırmak demektir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin
(MHP) 24. Dönem 5. Yasama
Yılı’nın ilk grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli,
Türkiye’nin iç huzurunu çekemeyen
odakların Kobani bahanesiyle
sokaklara döküldüğünü söyleyerek
HDP’ye yüklendi. “PKK şubesi HDP,
sözde Kobani katliamını gerekçe
göstererek yandaşlarını sokağa, alan
tutmaya ve harekete geçmeye
çağırarak olayların fitilini
ateşlemiştir.” ifadelerini kullanan
Bahçeli, “Askeri taşlayan, polise
tokat atan, devlete söven, millete
hakaretler yağdıran omurgasızların
milli mücadelenin kutlu bir eseri
olan Gazi Meclis’te bulunmaları en
PYD’yi meşru görmek şehide,
şühedaya küfür etmektir. Ne
acıdır ki, Hükümette milli gururun kırıntısı bile kalmamıştır.”
dedi. Bahçeli sözlerini şu şekilde
sürdürdü: “Günlerce sahnelenen
terörist ve bölücü isyan provalarının
görünürdeki sorumlusu HDP ise
arka plandaki gerçek suçlusu
ihanete çanak tutan AKP
Hükümeti’nden başkası değildir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
Başbakan Davutoğlu’nun Esad
takıntısı, terör örgütleriyle ısrarla
düşüp kalkması Türkiye’yi çok sıkıntılı ve sorunlu bir sürece mahkûm etmiştir. AKP’nin kafasında IŞİD veya
PKK-PYD terörü yoktur.” “Cumhur-
Bahçeli
Asıl maksat Türkiye’nin
Kürdistan’a razı edilmesidir
Bayrak yakılıyorsa, bayrak
saldırı ve hakaret görüyorsa
sağduyulu ve vatansever
kardeşlerimin ellerini vicdanlarına
koyup düşünme zamanı gelmiş demektir. Cumhuriyet tarihinin hiçbir
döneminde bağımsızlığımızın sembolü Ay Yıldızlı Al Bayrağımız bu
kadar düşmanlık görmemiş, bu
kadar hücuma uğramamıştır. Türk
milleti bunu hak etmemektedir.”
şeklinde konuştu. Bugüne kadar
Türkiye’nin kaybettiğini, Erdoğan ve
bölücü lobinin kazandığını kaydeden Bahçeli, “Kobani için ağlayanlar, Türkiye’ye kast etmiş, Türkiye’ye
ölüm saçmıştır. Çünkü bunların asıl
meseleleri Kobani değildir. Çünkü
bunların asıl gayesi Kobani’nin
düşmesi de değildir. Bu ahlaksı-
başkanı, Başbakan’dan rol kapmak
için yarışmaktadır.” diyen Bahçeli,
“Sanki Türkiye’de Meclis askıya alınmış, sanki millet egemenliği tümden
Erdoğan’ın şahsına tevdi edilmiştir.
Bu ne kepazeliktir, bu ne yaman bir
çelişkidir? Erdoğan açılıştan açılışa
koşmakta, tıpkı siyasi sorumluluk
taşıyan bir parti genel başkanı gibi
açık hava toplantıları düzenlemektedir.
Hafta sonunda Trabzon,
Rize, Bayburt ve
Gümüşhane’de eski haline
bile rahmet okutacak kadar ağzını
bozmuş, bağırmış, çağırmıştır.
Muhalefete çatmış, hakaret etmiş ve
azarlamıştır.” ifadelerini kullandı.
‘TÜRK MİLLETİ, TİRAN MI YOKSA
CUMHURBAŞKANI MU SEÇMİŞTİR?
“Erdoğan, Cumhurbaşkanı mıdır,
Başbakan mıdır, parti genel başkanı
mıdır?” diye soran Bahçeli, “Devlet
geleneğimizde böylesi bir sorumsuzluk, böylesi bir yetki gasbı, böylesi
bir hukuk ve teamül tanımazlık vaki
değildir. Türk milleti, 10 Ağustos’ta
Tiran mı, yoksa Cumhurbaşkanı mı
seçmiştir? Recep Tayyip Erdoğan
sınırını bilmeli, makamının saygınlığını ve polemikler üstü konumunu
vakarla taşımalıdır.” şeklinde
konuştu.
Döne YILDIRIM-EKONOMİ
Destici: PKK ve
KCK hiç olmadığı
kadar güçlendi
üyük Birlik Partisi'nin
(BBP) düzenlediği 'Çözüm
Süreci Mi Bölünme Süreci
Mi' konulu panelde konuşan
BBP Genel Başkanı Mustafa
Destici, PKK ve KCK'nın hiç bir
dönemde olmadığı kadar güçlü
olduğunu belirtti. Destici,
"Bölgeden arkadaşlarımız, istihbaratımız, teşkilatlarımız neticesinde elde ettiğimiz
bilgilerde, PKK'nın hiç bir
dönemde olmadığı kadar, hem
dağ kadrosunun hem de şehir
yapılanmasının
güçlendirildiğini görüyoruz."
dedi.
B
Fatih'teki Akgün Otel'de düzenlenen 'Çözüm Süreci Mi,
Bölünme Süreci Mi' mi konulu
panele BBP Genel Başkanı
Mustafa Destici'nin yanı sıra
eski İçişleri Bakanı İdris Naim
Şahin, Aydınlar Ocağı Başkanı
Mustafa Erkan ve Yazar Ahmet
Türk katıldı. Panelin moderatörlüğünü BBP Genel Başkan
Yardımcısı Bayram Karacan
yaptı. Panelin açılış konuşmasını yapan Mustafa Destici,
çözüm süreci olarak başlanan
yolun Türkiye'yi bölünmeye
götürdüğünü söyledi.
Küçük bir örnek vermek gerekirse,
Ordu Üniversitesi’nin kazandırılmasında bu şehirde iktidarında
muhalefetin de herkesin emeği
vardır. Bugün üniversitede 12 bin
öğrenci var. Bu 12 bin öğrenci şehir
ekonomisine canlılık veriyor.
HP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, Kobani’ye yönelik
saldırı sonrasında çıkan olayların arkasında HDP ve AK Parti’nin
olduğu iddia ederek olay çıkartanlara sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Bu
ahlaksızların maksadı Türkiye’nin
düşürülmesi, Türk milletinin şiddet
aracılığıyla rehin alınması, bölünmeye ve Kürdistan’a razı edilmesidir.”
değerlendirmesinde bulundu.
başta demokrasiye ihanettir.
Kandil’deki terör şeflerinden emir
alanlarla aynı çatıyı paylaşmak, aynı
koridorlardan geçmek bizim için
başlı başına zuldür.” dedi. Bitiyor
denilen terörün şehirlere
üşüştüğünü, barış ve huzuru getirdi
diyerek övülen sözde çözüm
sürecinin haydutları yüreklendirdiğini kaydeden Devlet
Bahçeli, “Erdoğan, sözde çözüm
sürecinde bayrak düşmanlarıyla
elele verip onları pışpışlarken,
bağımsızlığımıza göz diken, varlığımıza diş bileyen şerefsizler meydanı boş bulmuşlardır.
CHP’li
Bekaroğlu'ndan
hükümetin
polisin
yetkilerini
artırma
çalışmasına
uyarı geldi
7
HP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
Bekaroğlu’ndan hükümetin, polisin
yetkilerini artırma çalışmasına, "Bunlar
Eski Türkiye refleksleridir ve yanlış yöntemlerin hiçbir işe yaramadığını da geçmiş uygulardan biliyoruz. Geçmiş uygulamalar
gösteriyor ki, bu tür yöntemler işe yaramıyor.
2000’li yıllardan bu yana yapılan iyileştirmelerden de geri adım atılıyor." uyarısı
geldi.
C
Mehmet Bekaroğlu, yaptığı yazılı değerlendirmede, Kobani eylemleri sonrası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk
işaretlerini verdiği polisin yetkisini arttıracak
yasal düzenlemeler paketine ilişkin detayların Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç tarafından açıklandığına işaret ederek, hükümletin
planının, 'dinleme, izleme, bilgisayara erişim
yetkisi içerme' kaygılarına yol açtığını
söyledi.
yeni yasal düzenlemeler konusunda AB
ülkelerindeki ve özellikle Almanya’daki sert
uygulamaların inceleneceği açıklamasına;
insan hakları konusundaki çalışmalarıyla
tanınan Mehmet Bekaroğlu, "Bunlar Eski
Türkiye refleksleridir ve yanlış yöntemlerin
hiçbir işe yaramadığını da geçmiş uygulardan biliyoruz.” ifadelerini kullandı.
"ÖNCELİKLE OLAYLARIN NEDENİNİN
ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR"
Öncelikle olayların nedeninin araştırılması
gerektiğini vurgulayan Bekaroğlu şunları dile
getirdi: "Hükümet temsilcileri birçok konuda
‘Yeni Türkiye’ tabirini kullanıyor. Güvenliğe
ilişkin planlaması yapılan bu tavrı da, öncelikle ‘Eski Türkiye, Yeni Türkiye’ karşılaştırmasına tabi tutmak gerekirse; ortaya
konulan şey bir ‘Eski Türkiye’ refleksidir.
‘Eğer güvenlikle ilgili bir problem varsa, o
halde güvenlikle ilgili tedbirleri alırız ve
bunu böyle çözeriz’ şeklinde düz bir mantık
uygulanıyor. Oysa bu mantığın hiçbir işe
yaramadığını geçmişteki uygulamalardan
çok net biliyoruz. Ayrıca bu çerçevede yapılmak istenen Türkiye’nin 2000 yıllardan
itibaren başlayarak demokratikleşme ve
insan hakları konusunda yaptığı iyileştirmelerden de geri adım atmak anlamına geliyor.
Bu tür sosyolojik konularda izlenmesi
gereken doğru tavır; bütün bu olayların nedenlerini anlayabilmek ve ona göre gereken
tedbirleri almaktır. Eğer gerçekten güvenlik
konusunda bir problem varsa güvenlik
zafiyetinin nereden geldiği araştırılır ve bu
araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre
gerekenler yapılır. Hak ve özgürlükler kısıtlanarak güvenlik zafiyeti giderilemez."
CİHAN
PKK'nın hiç bir dönemde olmadığı kadar güçlendiğini anlatan Destcisi, "İdris Naim
Şahin'in bakanlık döneminde
PKK'nın şehir yapılanmasına
çok ağır darbeler vuruldu.
Neredeyse bitme noktasına getirildi. O şartlar devam etmiş olsaydı işte bu hainler bugün asla
37 ilimizde kalkışma gücünü
kendilerinde bulamazlardı.
KCK'ya yapılan operasyonların
yanı sıra kırsal kesimde de operasyon devam etti. PKK'nın
dağ kadrosuna da çok ağır darbeler vuruldu. Ne olduysa işte o
Uludere hadisesi ile oldu. 2011
yılında terörle mücadele bir
sabotaja uğradı. Neticede
terörle mücadele sonlandırıldı." ifadelerini kullandı.
Sorunların çözümünü herkesin
istediğini, şehit yakınlarının
bile buna destek verdiğini vurgulayan Destici, ancak gelinen
noktanın iyi niyetle devam
etmediğine dikkat çekti. Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz dedik ki eğer bu sürece siz
devam ederseniz, PKK önce
meşrulaşacak, ikinci aşamada
silahlı ve şehir yapılanması
daha da güçlenecek, üçüncü
aşamada da fiili özerklik elde
edilecek. Talepleri bu,
demokratik özerklik ve nihayetinde devlet kurmak.
Bugün geldiğimiz noktada PKK
meşrulaştı, hem de öyle bir
meşrulaştı ki sizden bizden
daha meşrulaştı. PKK'lı
teröristler Türkiye'de tedavi
edilecek kadar meşrulaştı."
PKK'nın ve şehir yapılanması
olan KCK'nın güçlendiğine
özellikle vurgu yapan Destici,
şunları söyledi: "Şu an PKK'nın
sözcüleri ne diyorlar, 'hiç olmadığımız kadar güçlüyüz' diyorlar. 'Gerekirse silahla da
hakkımız alacak noktadayız'
diyorlar. Şu anda o bölge tamamen fiili özerkliği yaşıyor.
Bakın şu anda Diyarbakır'da,
Van'da, Şırnak'ta, Hakkari'de
pek çok yerde köy muhtarlarına
baskı yapıyorlar. Köy muhtarlarına diyorlar ki; 'geleceksiniz
köyün isminin değiştirilmesi
için dilekçe vereceksiniz.'
Özel mahkemeler kurmuşlar,
herkes biliyor bunu. Bölgedeki
savcılar hakimler kendileri
söylüyor. Bize gelen davalarda
yüzde 70 azalma oldu diyorlar.
Vergiler elektrik paraları ödenmiyor. Bu paralar PKK'nın kurduğu vergi dairelerine gidiyor."
Konuşmasının sonunda Destici, parti tabanını ve vatandaşları sağduyuya davet etti.
Kimsenin sokağa çıkmasını istemediklerini belirten Destici,
provokasyonlara gelinmemesi
için de uyarılarda bulundu.
CİHAN
8
16 EKİM 2014
Gündem
Başkanlığı'nda, Almanya Kuzey
Ren Vestfalya Eyaleti Meclisi
Başkanı Carina Gödecke
başkanlığındaki heyeti kabul etti.
Görüşme öncesinde gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Kurtulmuş,
polis ve jandarmanın yetkilerinin
artırılması konusunda ne gibi
somut adımlar atılacağının
sorulması üzerine, dün konunun
Bakanlar Kurulunda çok detaylı
şekilde ele alındığını belirtti.
Türkiye'de yeni bir güvenlik
reformu üzerinde uzunca süre
düşünüldüğünü anlatan
Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Önce bunun anafikrini söylemek
isterim. Türkiye hiçbir zaman
şimdiye kadar, son 12 yılda atmış
olduğu demokratikleşme
adımlarından geri adım
atmayacaktır. Alınacak tedbirler
hiçbir şekilde Türkiye'yi bu
demokratik yapısından daha
geriye götürmeyecek, tam tersine
daha ileriye götürecek bir anlayış
içerisinde yapılacaktır. Bu
demokratikleşme adımlarının
özellikle çözüm süreci sırasında
ortaya konulan perspektifin
hiçbir şekilde değiştirilmemesi
ama buna rağmen son 3-4 gün
Gündem
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Demokrasi ve
güvenlik
arasında denge
kurmalıyız
aşbakan Yardımcısı Numan
Kurtulmuş, Yurtdışı Türkler ve
B
Akraba Toplulukları
16 EKİM 2014
maalesef Türkiye'nin bazı
şehirlerinde ortaya çıkan
vandalizmi, sokak eylemlerini,
terörün şehre inmiş olmasını
önleyecek bir takım caydırıcı
tedbirlerin de alınması. Yani
demokrasi ve güvenlik arasında
mutlaka bir dengeyi kurmak
mecburiyetindeyiz. Hem
şehirlerimizin güvenliğini
sağlamak ama bunu yaparken de
asla bu anlamda şehirlerde
yaşayan sıradan, sade
vatandaşımızı, bu olaylarla hiç
ilgisi olmayan vatandaşımızı,
kanaati ne olursa olsun, siyasi
görüşü ne olursa olsun hiçbir
şekilde rahatsız etmemek
görüşünden hareket eden bir
takım tedbirler gündeme gelecek.
Bunlar dünkü tartışmalardan
sonra olgunlaştırılacak."
Bu aşamada somut şekilde neler
yapılacağını anlatmayı uygun
görmediğini belirten Kurtulmuş,
"Ama şunu söylemek istiyorum,
Türkiye hem demokratikleşme
iradesinden hem kim ne yaparsa
yapsın, hangi provokasyonu
ortaya koyarsa koysun, şehirleri
ne kadar karıştırmaya çalışırsa
çalışsın, çözüm sürecini
demokratik bir yolla sonlandırma
iradesinden asla vazgeçmeyecek"
dedi.İç güvenlik reformu ve
çözüm süreciyle ilgili
yaklaşımlarda ilk
muhataplarının halkın kendisi
olduğunu ifade eden Kurtulmuş,
"Bu çerçevede sizler de paket
olgunlaşıp ortaya çıktığında
göreceksiniz, hem Türkiye bu
anlamda bir daha hiçbir şekilde
böylesine bir takım vandalizmin,
terörün, sokakları
karıştırmaların, şehirleri
yakmaların olduğu eylemlerle
karşı karşıya kalmamasını isteriz
hem de çözüm sürecinin
başarıyla sonlandırılmasını
isteriz" diye konuştu.
Türkiye'nin içinde bulunduğu
durumun, çözüm sürecine
başlanan dönemden daha zor
olduğunu dile getiren Kurtulmuş,
Türkiye'nin ateş çemberine
dönmüşOrtadoğu'da bu yangın
yerinden uzak olduğunu,
demokratik model olarak bütün
bölge ülkelerine örnek teşkil
ettiğini anlattı.Ortadoğu, Kuzey
Afrika ve Doğu Avrupa'da
yaşanan gelişmelerin,
Türkiye'nin etrafındaki ateş
çemberini artık çok
yaklaştırdığını belirten
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. IŞİD ve tezkere konusunda hükümete yüklendi
Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Koltuk değneğisin
ılıçdaroğlu'nun konuşmasında
öne çıkanlar şöyle;
K
AYM'NİN İNTERNET
DÜZENLEMESİNİ İPTALİ
-“Özgürlüğün teminatı benim” diyor
Ahmet Bey. Yeni Ahmet Bey. Peki
vatandaşın hangi internet sitesine
girdiğini neden merak ediyorsun.
İnsanların hangi internet sitesine
girdiği takip ederek vatandaşları
fişleyecek. Sevgili yurttaşlarım
senin özgürlük güvencen CHP’dir.
Bunu için de Anayasa Mahkemesi’ne gittik ve AYM bizi haklı buldu
ve iptal etti.
IŞİD TEHDİTİ
IŞİD'in Ortadoğu'da at koşturması
çok tehlikelidir.Biz yabancı askerin
Türkiye gelmemesi için tezkereye
hayır dedik. Milliyetçiliğimizden
kimse şüphe etmesin. Ulusalcılığımızdan kimse şüphe etmesin.
Başbakan benim tezkere için konuştuklarıma 'onun düşüncesine ihtiyacım yoktur' diyor. Çünkü ben
doğruları söylüyorum. Ondan da rahatsız oluyor. Sen doğruları bul diye
konuşuyorum.Ortadoğu’da
yaşananları biliyoruz. Kan gövdeyi
götürüyor. Hepimizin yüreği
ağzında. 2002’de iktidarı devraldıklarında bunların hiçbiri yok. şimdi
kan gölüne dönen Ortadoğu’yu
Türkiye’ye ithal etmeye çalışan bir
iktidar var. Kobani’de insanlar
öldürülüyor. Siviller masum insanlar sürülüyor.
Kobani’yi alırsa 400 KM’lik sınırda
Türkiye bir terör örgütüyle komşu
olacaktır. PKK’nın Kuzey Irak’ta
neler yaptığını biliyoruz. Şimdi 400
kilometre karelik yeni bir hat açılacak. Bunu başta engelleyemezsiniz
sonra da engelleyemezsiniz.
Eğer tedbir almazsak orada ileride
yaşanacaklar Türkiye’ye de sıçrayacaktır.
Biz oturduk konuştuk çözüm üretelim dedik. Kobani ile ilgili özel bir
görüş aldık ve paylaştık. Pek çok
kanaldan olumlu ve olumsuz tepkiler geldi. Olumsuz tepkiler için
şunu söylemek isterim. Kobani
neden öneli. Bizim teklifimizin
amacı nedir. Diyorlar ki Kobani’de
siviller kalmadı biz oraya neden
gidelim. Dünyadan haberi olmayanların görüşüdür o.BM Suriye temsilcisi şöyle dedi 4 gün önce: IŞİD’in
eline geçerse Kobani Srebrenica
katliamına benzer bir katliam
yaşanabilir. Kadınların ve çocukların gözümüzün önünde
öldürülmesine sessiz kalırsak
Türkiye büyük itibar kaybına uğrar.
İnsan hakları ihlallerine sesimizi
çıkarmak zorundayız. Eğer IŞİD
IŞİD’in orada at koşturması doğru
bir şey mi? Biz öneride bulunduk
okur ya da olmaz. Ama önerimizin
çok haklı olduğu ortaya çıktı ki Bremen mızıkacıları gibi yukarıdan
aşağıya çıktılar ve teklifimizin ne
kadar yanlış olduğunu anlatmaya
başladılar. Terör ister IŞİD’den ister
PKK’dan gelsin teröre karşı direnmemiz gerekiyor. Bizim önerimizde
yabancı asker, işgal, tampon bölge,
uçuşa yasak bölge yok. biz insani
amaçlarla gidelim diyoruz.
"Bu anlamda Türkiye maalesef
sınırlarının dışındaki olayların,
son olaylarda gördüğünüz gibi
kendisini de yakından
ilgilendirdiği bir ülke haline
geldi. Dolayısıyla bugün düne
göre çok daha hassas bir
noktadayız. Düne göre çok daha
dikkatli olmak
durumundayız.”A
AA
Bozkır: AB ordusunu tek başımıza bile kurardık
BAHÇELİ'YE TEZKERE ELEŞTİRİSİ:
KOLTUK DEĞNEĞİ OLDUN
Sayın Devlet Bahçeli bizim önerimize karşı çıkmış. Acaba kendisinin
onay verdiği tezkereye bilerek mi
onay verdi. Neden biliyor
musunuz. Bu ülkeye yabancı
asker postalının gelmesine CHP
olarak karşıyız. Biz hiçbir zaman
buna evet demedik ama Bahçeli
sen evet dedin. Farkın da mısın.
Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü hep savunduk. Tampon
bölgeye hayır dedik. Uçuşa yasak
bilgeye karşı çıktık. Sen bunlara
evet dedin…AKP ne zaman
sıkışsa koltuk değneği her zaman
hazırdır. Biliyorsunuz ben de
biliyorum. Şimdi diyecekler ki biz
ona PKK için evet dedik. Geçin
onları. PKK için yabancı askere
ihtiyaç mı var. Bizim milliyetçiliğimizden ulusalcılığımızdan
şüphemiz yok.”AA
Davutoğlu belediye
başkanlarına
seslendi
şte Davutoğlu'nun
İsatırbaşları:
açıklamalarından
Toplantıda konuşan
Davutoğlu, toplantının,
katılımcıları, muhtevası
ve zamanlaması
açısından önemi
olduğunu belirterek,
"Muhtevası açısından
önemli, çünkü 30 Mart
seçimlerinden sonra
önümüzde
takvimlendirilmiş bir
istişare sürecimiz var.
Önümüzdeki hafta
Amasya'da belediye
başkanlarımızla Türkiye
genelinde bir araya
geleceğiz, büyükşehir
belediye başkanlarımızla
bir araya gelip
büyükşehir yasasının
uygulamasıyla ilgili
konuları ele alacağız"
dedi.
Davutoğlu, bu yöndeki
çalışmaları sürerken son
Davutoğlu, AK Parti Genel Merkezi'nde partisinin
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki belediye
başkanlarıyla bir araya geldi.Davutoğlu, toplantının,
katılımcıları, muhtevası ve zamanlaması açısından
önemi olduğunu belirterek, "Muhtevası açısından
önemli, çünkü 30 Mart seçimlerinden sonra önümüzde
takvimlendirilmiş bir istişare sürecimiz var”dedi.
dönemde Güneydoğu ve
Doğu Anadolu
Bölgelerinde yaşanan
gelişmeler sebebiyle
toplantıyı erkene alma,
istişare etme ihtiyacı
içine girdiklerini ve
konuyla ilgili AK Parti
Genel Başkan Yardımcısı
Abdulhamit Gül'e talimat
verdiğini söyledi.
Zor bir bayram ve zor bir
hafta geçirdiklerini ve
bazen bizzat görüşerek
bazen de valiler
üzerinden belediye
başkanlarıyla temas
kurarak gelişmeleri takip
ettiklerini söyleyen
Davutoğlu,
"Bakanlarımız alana
geldiler sizlerle temas
halinde oldular,
milletvekillerimiz bize
gelişmeleri rapor ettiler
ama bunlarla yetinmeyip,
sizleri bizzat yüzyüze
konuşarak, dinleyerek
alandaki durumu
anlamak istedik. Bu
toplantının zamanlaması
bu açıdan önemlidir. Her
şeyden önce benim de
katıldığım bölümde
dinlediklerim daha açık
ve berrak bir resmi ortaya
koymak bakımından
ciddi ipuçları verdi" dedi.
Belediye başkanlarının
hem gözlemleri hem de
gözlemleri dışında
alınması gereken
tedbirler konusundaki
kanaatlerini dinlemekten
memnuniyet
duyduklarını söyleyen
Davutoğlu, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Bugün grup
toplantısında ifade
ettiğim gibi, bu
vandallar, bu şiddet ve
terör yanlıları aslında
bayramda başlattıkları
bu saldırılarla üç temel
hususu hedef aldılar,
birincisi kamu binaları ve
kamu otoritesini temsil
eden kurumlar. Birçok
binamız, bin 211 bina,
214'ü okul olmak üzere
tahrip edildi, yıkıldı. Bu
barbarlıktır. Yine işyerleri
tahrip edildi, sivil
araçlar, 531 sivil araç
yakıldı, acaba o sivil
araçların sahibi olan
vatandaşlarımız o
araçları elde edebilmek
için ne kadar büyük bir
çaba sarfettiler. 631 resmi
araç. Burada da çözüm
sürecinin bölgeye
getirdiği barış ortamının
yatırımları teşvik
Obama: Türkiye olağanüstü
ağır yüke katlanıyor
etmesiyle elde edilen
ekonomik canlanma ve
bölge halkının ümitleri
tahrip edilmek istendi ve
nihayet AK Parti
teşkilatları üçüncü olarak
hedef alındı, AK Parti
belediye başkanları yani
sizler, belediye meclis
üyeleri ve AK Parti yerel
yöneticileri hedef alındı.
Bununla da kendi siyasi
ideolojileri ve partileri
dışında alanda hiçbir
varlığa tahammüllerinin
olmadığını göstermiş
oldular. Şimdi biz de
bugün de vurguladığım
gibi hem kamu düzenini
tesis edeceğiz, hem
bütün bu ekonomik kaybı
telafi edici tedbirler
alacağız ama en önemlisi
de bunları destekleyecek
mahiyette halkımızın
özgüvenini ve
psikolojisini üstün
tutacak şekilde sizlerin
yanınızda olacağız, her
türlü her şartta bundan
emin olunuz."
Başbakan Davutoğlu, 30
Mart yerel seçimlerinin
zor şartlar aldığında
yapıldığına şahit
olduğunu belirterek,
kendisinin de Van,
Şanlıurfa, Siirt, Batman,
Bingöl ve Muş'ta seçim
çalışmalarında
bulunduğunu, partisinin
adaylarına karşı nasıl bir
baskı ortamı kurulmak
istendiğini bildiğini
anlattı.CİHAN
ŞİD'e karşım mücadelenin kısa
süreli olmayacağını açıklayan
IBarack
Obama, Suriye'deki savaşta
Türkiye'nin de hakkını verdi.
ABD Başkanı Barack Obama,
"IŞİD'den etkilenen tüm insanlara
insani yardım ulaştırmayı sürdüreceğiz. Burada 3 ülke söz konusu:
Ürdün, Lübnan ve Türkiye. Bunlar
sadece son birkaç ayda değil,
birkaç yıldan bu yana Suriye’deki
sivil savaşın sonucunda yerinden
olan insanların olağanüstü ağır
yüküne katlanıyorlar” dedi.
Başkan Obama, Washington’a
davet edilen 21 koalisyon ülkesinin
genelkurmay başkanları ve askeri
liderlerine seslendi. Washington’daki askeri liderleri toplantısında temsil edilenler ile birlikte
60 kadar ülkenin IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona destek
verdiğini ifade eden Obama, bun-
BMM Başkanı Cemil Çiçek, Beluras
T
Ulusal Meclisi Cumhuriyet Konseyi
Başkanı Anatoliy Rubinov ile
makamında bir araya geldi.Çiçek ve
Rubinov başbaşa görüşmenin ardından
heyetler arası görüşmeye başkanlık
etti.
B Bakanı Bozkır, bakanlık
A
koltuğuna oturduktan sonra
yaptığı ilk Almanya ziyaretinde
AB süreci ve AB’nin yapısıyla
ilgili önemli bilgiler verdi.
Bakan Bozkır, Almanya’nın
Türkiye’nin AB tam üyelik
süreci açısından çok önemli bir
ülke olduğunun altını çizdi. AB
üyelik sürecinde 4 faktörün
önemli olduğunu vurguladı.
Ordusu olmayan
güç
BM’deki ‘5’li mekanizmanın’
benzerinin AB’de de olduğunu
anlatan Bozkır, “AB’nin
kurucusu ülkeler BMGK’ye
benzer güç mekanizması
kurmuşlar. Almanya, Fransa,
İngiltere, İspanya’nın 29 oyu
var. Türkiye’nin AB’ye
üyeliğinin geciktirilmesinin en
önemli nedenlerinden bir tanesi
bu tabloda yatmaktadır. Türkiye
üye oludğu zaman 29 oyu
olacak.
Parlamentoda 100 milletvekili
olacak ve herhangi önemli bir
kararı önleme bakımından
avantajı olacak. Bir şekilde
bunun kırılması lazım.
AB için 4 önemli faktör
AB Türkiye ilişkilerinin
temelinin ortak çıkarlar
olduğunu ve bunun böyle
süreceğini dile getiren Bozkır,
Türkiye’nin AB için vazgeçilmez
bir noktaya gelmesi gerektiğini
kaydetti. AB ordusu kuramayan
bir Avrupa’nın yumuşak güç
olarak kalacağını anlatak
Bozkır AB sürecinde Türkiye’nin
güçlü kozlarının olması için 4
önemli faktör olduğunun altını
çizdi.
Güçlü ekonomi genç nüfus
Başmüzakereci ve AB Bakanı
Bozkır 4 föktörü şöyle sıraladı:
“Birincisi; güçlü ekonomik
piyasalar, güçlü ekonomiler, Bu
türkiye’de var. İkincisi genç
çalışkan nüfus, Türkiye’de var.
Üçüncü faktör enerji yollarının
güvenli yollardan elde edilmesi.
Dünya petrol ve doğalgaz
kaynaklarının neredeyse yüzde
70’i bizim bölgemizde. AB’nin
ortaya attığı Nabucco projesi
içinde gaz olmadğı için
buharlaştı. TANAP projesiyle
Türkiye çıkmakla bir anlamda
gövde gösterisi yapıyor.
Burada söz alan Çiçek, Türkiye'nin
güney ve kuzeyinde yaşanan çeşitli
sıkıntılara dikkati çekti. Bu
gelişmelerin dünya barışına olumsuz
tesir ettiğine işaret eden Çiçek,
Ukrayna'da yaşananlara değindi.
Çiçek, "Ukrayna'daki gelişmeleri endişe
ile takip ediyoruz. Bunun diyalog
yoluyla çözülmesini istiyoruz. Kırım'ın
ilhakını biz hukuka aykırı buluyoruz.
Tanımıyoruz. Kırım Tatar Türklerinin
haklarının korunması bizim
bakımımızdan fevkalade önemlidir.
Halen bir çok haklarını kullanma
hakları yok. O bakımdan bu ilhakı
tanımadığımızı ve Ukrayna meselesi
çözülürken bu hususun mutlak suretle
dikkate alınması gerektiğini de bir ilke
olarak belirtmek isterim"
değerlendirmesinde bulundu.C
CİHAN
Abdullah Öcalan'dan dört çağrı
Bozkır, bunlardan hariç olarak
Almanya için bir diğer önemli
faktörün de bu ülkede oy
kullanan 400 bin Türkiye
kökenli Alman vatandaş
olduğuna dikkat çekti.A
AA
Fransa'dan Türkiye'ye 'Kobani' çağrısı
aris'teki Arap Dünyası
P
Enstitüsü’nü ziyareti
sırasında açıklama yapan
Hollande, Kobani’nin
düşmesinin sivil nüfus
açısından çok ciddi sonuçlar
doğurabileceğinin altını çizerek,
“Türkiye üzerinden ya da başka
yollarla Suriyeli Kürtlere tüm
desteğimizi ulaştırmalıyız” diye
konuştu.Irak Şam İslam
Devleti’ne (IŞİD) karşı savaşan
koalisyonun dışında kalan ilgili
ülkelere de çağrı yapan
Hollande, bu örgütün özellikle
Kobani’deki ilerleyişine karşı
mücadele edenlere “gerekli tüm
imkanların” sağlanmasını
istedi.Terörizme karşı
savaşanlarla dayanışma içinde
olduklarını ifade eden Hollande,
“Fransa için Irak’ta karar
verdiğimiz gibi eğer müdahale
edeceksek Suriye’deki tek meşru
unsur olarak gördüğümüz ılımlı
Suriye muhalefetine de gerekli
tüm desteği ve yardımı
sağlamalıyız” ifadelerini
kullandı.
Altan Tan,
Kobani eylem leriyle ilgili
olarak 2 iti rafta bulundu:
Halkı sokağa
bilinçsizce
döktük. HÜDA
PAR'a ilk
saldıran HD P'liler oldu.
konuştu: "Biz sokağa
çağrı yaparken özenli
davranmalıydık.
Öncesini ve sonrasını
yeterince hesaplamalıydık. Keşke Bahçeli gibi
yapabilseydik."
Altan Tan, Ahmet
Hakan'ın "Kobani'nin
düşmek üzere olduğu
bir dönemde HDP
olarak halkı sokaklara
çağırdınız. Şimdi geriye
baktığınızda bu çağrıyı
yanlış buluyor
musunuz?" sorusuna
şöyle cevap verdi:
"SOKAK ÇAĞRISI
YAPARKEN ÖZENLİ
DAVRANMADIK"
Dördüncü unsur da Silahlı
Kuvvetler. O konuda da AB’nin
biraraya getiremediği 60 bin
kişilik orduyu üye olsaydı,
sadece Türkiye biraraya getirip
AB silahlı gücü olarak ortaya
çıkarabilirdi. Bu 4 unsur
gerçekten stratejik olarak
AB’nin geleceğini
etkileyecektir.”
DP Eş Başkanı
Selahattin Demirtaş,
H
hapisteki PKK lideri
Abdullah Öcalan'ın
Kobani eylemleri
sırasında kendisine
gönderdiği mesajı
okudu.
Abdullah Öcalan,
HDP'ye "Hükümetle
buluşun, çatışma
durumunda olduğunuz
kesimlerle ilişki kurun"
derken, hükümete "seri
adımlar bekliyoruz" diye
seslendi. Öcalan, hem
hükümete hem HDP'ye
"provokasyonlara açık
inatlaşmalardan uzak
durun" çağrısı
yaptı.
Kobani protestolarının
devam ettiği sırada, HDP
Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, bir
basın toplantısı
düzenlemiş ve "Dün gece
itibari ile sayın Öcalan
ile mesaj bağlantısı
kurduk." demişti.
Demirtaş, o mesajın
tamamını HDP Grup
toplantısında okudu.
Öcalan'ın mesajında şu
ifadeler yer alıyor;
"Son Kobani IŞİD
kuşatmasından
kaynaklanan şehir
olaylarının önünü almak
için hükümetle temasa
geçmeniz hayatiyet arz
etmektedir. Aksi halde
önü katliama açık
provokasyona yol açmış
olacağız. Taraflar dar
çıkar bakışlı
inatlaşmaları terk etme
durumundadır. Bu
ortamdan çözüm
sürecini hızlandırmanın
yolu başarınızla
orantılıdır. Hükümetten
seri adımlar beklemek
çok önemli ve
hakkımızdır. Başta
çatışma durumunda
kaldığımız STK’larla
diyalogla çözme yöntemi
önemlidir. Bu konularda
gerekli hassasiyet
beklentisiyle, en kısa
zamanda görüşmek
dileğiyle, Abdullah
Öcalan”
ların arasında Irak, Türkiye, Arap
ülkeleri, NATO’daki müttefikler ve
dünya genelinden bazı ülkelerin
yer aldığını kaydetti.
IŞİD’e karşı başlatılan mücadelenin kısa sürede sonuçlanamayacağını ve uzun vadeli olacağını
söyleyen Obama, “Bu, IŞİD’e karşı
dünya ülkelerinin dahil olduğu bir
operasyon” dedi.
"ÖNEMLİ BAŞARILAR
ELDE ETTİK"
Şu ana kadar IŞİD'e karşı önemli
başarılar elde ettiklerini kaydeden
Obama, bunları ‘Erbil’de IŞİD’in ilerlemesinin engellenmesi, Sincar
Dağları'ndaki sivillerin katliamdan
kurtarılması, Musul Barajı’nın geri
alınması, Irak ve Suriye dolaylarındaki IŞİD hedef ve savaşçılarının
yok edilmesi’ şeklinde sıralandırdı.CİHAN
Tan: Keşke Bahçeli gibi yapabilseydik
DP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan,
H
Kobani eylemleri için
Çiçek: Kırım'ın ilhakını tanımıyoruz
9
"Bir siyasi parti ya da
bir kuruluş, destekçi-
Yargıya süper yetki geliyor
Meclis'e gelen sürpriz yargı paketi şüphe ve delil şartı aranmadan ve süre
sınırı olmadan iletişimin tespit edilmesini öngörüyor.
lerini sokağa çağırabilir. Greve çağırır,
oturma eylemine
çağırır, sivil itaatsizliğe
çağırır... Demokratik
açıdan bu meşrudur.
Yani bizim HDP olarak
kitlemize çağrı yapmamızda bir sorun
yok...Ama biz bu
çağrıyı yaparken çok
daha dikkatli, çok daha
özenli davranmalıydık.
Öncesini ve sonrasını
yeterince hesaplamalıydık. "
"SOKAĞA ÇIKANLAR
YA PKK'LI YA DA PKK
SEMPATİZANI"
"HDP'nin oy aldığı
kitle, PKK ile iç içe...
Son 30 yılda 50 bin
insan ölmüş, bunun 40
bini Kürt. Beş yüz bin
kişi cezaevine girmiş
üvenlik güçlerinin yetkiG
lerinin artırılması
SÜRPRİZ YARGI
PAKETİ
için tasarı beklenirken Meclis'e
sürpriz yargı paketi
geldi. Paket şüphe
ve delil şartı aranmadan ve süre sınırı
olmadan iletişimin
tespit edilmesini
öngörüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı
güvenlik güçlerinin
yetkilerini artırmaya yönelik kanun
tasarısı beklenirken, Meclis'e
sürpriz bir yargı
paketi geldi.
Pakette dikkat
çeken düzenlemelerden biri de Adli
Yıl Açılışları'ının
kaldırılması...
Geçtiğimiz Mayıs
ayında Danıştay'ın
146. kuruluş
yıldönümünde
konuşan Barolar
Birliği Başkanı
Feyzioğlu'na tepki
gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Feyzioğlu'nun
Adli Yıl Açılışı'na
davet edilmesi
halinde kendisinin
gelmeyeceğini açıklamıştı.
Hakim ve savcılara
zam öngören kanun
teklifi ile birlikte
Meclis'e sunulan ve
bugün Adalet
Komisyonu'nda
görüşülmesi beklenen teklifte, geçen
şubat ayında
çıkarılan yargı
paketi ile
sınırlama getirilen
"arama, el koyma,
dinleme, izleme,
teknik takip ve
avukatların dosya
inceleme yetkisi"ne
ilişkin düzenlemelerden geri
dönülmesi dikkat
çıkmış, gözaltına alınmış. Bunlar ya PKK'lı
ya da PKK sempatizanı... Biz HDP olarak
bir çağrıda bulunuyorsak, işte böyle bir kitleye çağrıda
bulunuyoruz."
ALTAN TAN'DAN
ÖZELEŞTİRİ
"Kitlemizi sokağa
çağırırken bunun
sonuçlarını düşünmeliydik. Demokratik
sınırlarda durur mu,
kontrol edebilir miyiz?
Bunu
düşünmeliydik.Halkı
sokağa çağırırken
vurup kırmalara, yakıp
yıkmalara mahal verilmesinin önüne geçecek tarzda bir dil ve
üslup
kullanmalıydık."AA
çekti.
"MAKUL ŞÜPHE"
YETERLİ OLACAK
Teklifteki düzenlemelerin Kobani ve
Gezi gibi yaygın
sokak eylemlerinin
yanı sıra "paralel
yapıya" yönelik
yapılacak soruşturmaları etkileyeceği
ve yargıya soruşturmalar sırasında
daha geniş yetkiler
verilmesinin hedeflendiği belirtildi.
Bu yıl şubat ayında
yapılan değişiklikle
şüpheli veya
sanıkla ilgili arama
kararları verilebilmesi zorlaştırılmıştı.
Ancak yeni getirilen
teklif şubat ayından
önce olduğu gibi
"makul şüphe" olmasının arama için
yeterli olmasını
düzenliyor.Teklifin
gerekçesinde arama
yapılabilmesi için
somut delillere dayalı kuvvetli şüphe
şartının aranmasının uygulamada çeşitli
güçlükler ortaya
çıkardığı
savunuldu.Son
olarak Kobani'deki
IŞİD saldırılarını
protesto için
yapılan eylemler
sırasında Bingöl'de
il emniyet
müdürüne yönelik
suikast girişiminde
bir emniyet müdür
yardımcısı ve bir
komiserin şehit
edilmesi olayının
yaşandığı gün
Bingöl Emniyeti
Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü, il
çapında arama
tarama kararı
çıkarılması talebiyle
sulh ceza hakimliğine başvurmuş,
ancak mahkeme
talebi reddetmişti.
CİHAN
10
16 EKİM 2014
Basın-Kritik
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Evina Méne-RONİ
Süleyman GÖKSU
Gazze’ye ağlarken Ukrayna’yı unutmamak
Çiftçilerimiz kredi çıkmazındalar…
C
enab-ı Hak Yüce beyanın da,
“İşte bu yüzdendir ki İsrailoğulları'na şöyle yazmıştık:
“Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa
bütün insanları öldürmüş gibi olur.
haksız ve hukuksuz bir şekilde
öldürülen insanların ölümü nasıl
içimizi parçalıyorsa, Ukrayna’da
öldürülen masum insanların da durumu içimizi parçalamakta ve onlara
da yapılan bu haksızlığı kınamaktayız.
Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçık deliller
getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoğu yine yeryüzünde aşırı
gitmektedirler.”
Belki birleri çıkıp şunları söyleyebilir: “Kardeşim sen de elin gâvuruna mı üzülüyorsun? Senin
söylediğin de iş mi?” İşte ben öyle
düşünmüyorum.
Bu sözlerin ve savunmaların da çok
İslami ve insani olduğunu düşünüyorum. Çünkü öldürülen kimseler bir
kısım iktidar ve sömürgeci güçlerin
ellerinde telef olan insanlardır.
(Maide Suresi:5/32) Buyururken,
insan hayatının ne kadar önemli
olduğunu beyan buyurmaktadır.
Bu yüce mesajın bize yaptığı uyarıya
kulak vererek derim ki, dünyanın
neresinde haksız ve hukuksuz bir
şekilde insan cezalandırılır ya da
hayatına kıyılırsa bu yüreğimizi
yakar ve üzülürüz.
Çünkü hayatına kıyılan, yine Rabbimizin Kitabı Kerim’inde beyan
buyurduğu üzere “yeryüzündeki halifesidir” hükmüne iman ediyor,
neden hayatına kıyıldı diyoruz?
Ancak -hâşâ- onu yaratan
Allah(celle celaluhu) kadar merhametli ve bilen olmayacağımıza
göre bunda da bir hikmet var deyip
O’na teslimiyetten ötesini bekleme
ya da düşünme gibi bir ukalalığa yeltenmemeliyiz.
“Teraziyi en iyi koyan O’dur…” deyip
imanda kusur etmemeliyiz. Elbette
kulları arasında O’na asi ve söz dinlemeyenler olacaktır.
Onların da cezasını varsa İslami Devlet verir; yoksa yine O verir. Bizim
kafamızın estiği gibi insan öldürme
gibi bir lüksümüz olamaz.
Bu önemli noktanın altını çizmemin
amacı neydi sizce? Dünya’nın
neresinde olursa olsun dedim ya,
Gazze’de, Suriye’de, Irak’ta… ve
daha dünyanın bilmem neresinde
Öldürülenlerin hepsi de asker olmadığına göre, içlerinde savunmasız
ihtiyarlar, kadınlar, çocuklar ve
ibadethanelerde -batıl da olsa kendi
inançlarının gereğini ve bildiklerini
ifaya çalışan- ibadetle meşgul olanlar da vardır.
İnancımızda bu sınıftaki kimseler
savaşın en kızgın anında bile
öldürülemezler.
Bir diğer nokta da, öldürülen kimseleri öldürmeyip hidayetlerine ve
ıslahlarına vesile olup kurtulma
imkânını onlara tanımalıyız.
rail’in bombaları ile öldürülen masumların ölümü içimizi yakıp ateşe
verdiği gibi burada öldürülen iki bin
küsur insana da “yazık oldu” deriz…
Aynı zamanda dünyanın bir başka
coğrafyasında, aynı yöntem ve yollarla öldürülen insanın acısı içimizi
sızlatır ve yakar.
Başlarında ne kadar zalim, gaddar
ve sömürgeci olsa da insana yapılan
bu haksızlık ve ölçüsüzlük bizleri
daidar(içimi sızlatır) eder.
Suçlu, eli kanlı olanlardır. Suçlu,
oluşturduğu düzenle insanların
tetiğe basmasını ayarlayanlardır.
Suçlu, içindeki kini, hasedi, kan
emiciliği bu şekilde tatmin etmeye
yeltenenlerdir.
Suçlu, rahatını satacağı silahlarla
dünyasını imar etme emelini
taşıyanlardır. Suçlu Allah’tan(celle
celaluhu) korkmayan, hayâsız,
alçak, sefil ve rezil kan emicilerdir.
Suçlu, bu dünyada yaptıklarının
hesabını vermeyeceğine inanan
zalim ve zorbalardır. Suçlu, dünya
rahatı ve zevki için insanlığın mutluğuna ve kardeşliğine kast eden
gözü dönmüşlerdir.
Ki, bu şekildeki kimseler istikamet
bulduklarında ya da vicdanları eğitilip kurtarıldığında hem kendilerine
hem de tüm insanlığa faydalı birer
birey olurlar.
Bunun için dünyanın neresinde haksız ve hukuksuz bir şekilde, ölümü
hak etmediği halde, insanın rengine,
diline, bölgesine, coğrafyasına ve
inancına bakmaksızın öldürülüyorsa
bu zalimce ve hoyratça bir
davranıştır diye biliyoruz.
Böylece onların kurtulmasına vesile
olanlar da sonrasında yapacakları
iyiliklerden nasipdar olurlar. Bu yol
biraz sabır ve katlanma gerektiren
bir yoldur ama sonucu çokça sevap
ile Allah’ın(celle celaluhu) rızası
olduğundan, sonsuz kazanımla
döşelidir.
Yukarıdaki ayetin yol göstericiliğinde yapanları kınıyoruz. Bu
doğrultuda, belki hidayet ve iman
şansları olabilecek Ukrayna’ların
ölümüne sebep olanları
Allah’ın(celle celaluhu) şiddetli
cezalandırmasına havale diyor;
sebep olanları da kınıyoruz.
Evet, geçen hafta itibarı ile bu
savaşta ölenlerin de sayısı üç bine
yaklaşmıştı. Gazze’de Zalim Ben-i İs-
Rabbim, mazlumların ve masumların ahını yerde bırakmasın. Bırakır
mı diyorsunuz? Asla…
Ç
iftçilerimizden bazıları hiç
ödemiyecekmiş gibi çok
miktarda kredi almasını biliyorlar, zamanı gelince de sıkıntı
çekiyorlar. Krediyi alıp,
amacına uygun kullanmayanlarımız ise maalesef çoğunlukta. Olumsuz şartlarla
karşılaşanlar da elbette mevcut. Bankacılık sektörü son
yıllarda tarım sektörüne kredi
musluklarını sonuna kadar
açtı.
Çiftçilerin kullandığı kredi
miktarı bu yılın ilk yarısında
yüzde 296 oranında artış gösterdi. Konya tarımsal kredi
kullanımında üçüncü sırada.
Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu Başkanı
(BDDK) verilerine göre, 2007
yılında bankalardan toplam 10
milyar TL kredi kullanılırken,
bu rakam 2014’ün ilk yarısında
39.6 milyar TL'ye ulaştı. Çiftçilerin 2007 yılından beri
bankalardan kullandığı kredi
miktarı 2014 yılının ilk
yarısında yüzde 296 oranında
artış gösterdi.
Konya, en çok tarımsal kredi
kullanan iller sıralamasında
üçüncü sırada bulunuyor.
Çiftçilerin borç alıp da
ödeyemediği kredi miktarı
yüzde 347’lik artışla 305 milyon TL'den 1 milyar 366 milyon liraya çıktı. Borcu
ödeyememe oranı ise yüzde
3.05'ten yüzde 3.45'e çıktı.
Yabancı sermayeli bankaların
tarımsal kredilerdeki payı da
artıyor. Krediyle işletme kuran
veya isletmesini büyüten, yeni
ekipman alan bazı çiftçiler
borcunu ödemekte zorluk
çekiyor. Hayvancılık işine sıfır
faizli kredi ile giren bazı girişimciler de ödeme güçlüğü
yaşıyor. Borcunu ödeyemeyenler kara kara düşünüyor.
Tarım ekonomisi uzmanları ve
ziraatçiler ise "Kredi kullanımında dikkatli olun"
çağrısında bulunuyor.
Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım
Ekonomisi Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Cennet Oğuz, üreticilerin krediye ihtiyacının
olduğunu, ancak bu kredilerin
nerde, ne şekilde kullanıldığının bilinmesi gerektiğini söyledi.
en çok tarımsal kredi kullanan iller arasında olduğunu
belirten Oğuz, Konya
çiftçisinin borcuna sadık
olduğunu, ancak Türkiye’de
üreticiler tarafından alınan
kredilerin kontrol ve denetimlerinin yapılamadığını ve
başka alanlarda kullanıldığını
söyledi.
Üreticilerin finansman ihtiyacını banka kredilerinden
karşıladığını, son yıllarda
tarım sektörüne büyük
teşviklerin ve kredilerin verildiğini belirten Prof. Dr. Oğuz,
"Ancak kredilerin nerede,
nasıl ve ne için kullanıldığının
denetlenmesi gerekmektedir.
Bu krediler bazen amacı
dışında kullanılıyor. Tarıma
verilen kredi miktarları cazip
olduğu için sektöre çiftçi olmadığı halde avukat ve doktor
gibi başka meslekten kişilerde
girebilmektedir.
Özellikle hayvancılık sektörü
riski yüksek olan bir sektör
olup bazen sonuç hüsran olabiliyor. Arazisi olmayan kaba
yem üretimi yapamayan işletmelerin de bu kredilerden
yararlanması sürdürülebilir olmamıştır. Her elini kolunu sallayana kredi vermek doğru
değil. Borcunu ödeyemeyenler
sonra 'devlet buna bir çözüm
bulsun' diyor. Her şeyi devletten beklememek lazım" dedi.
"Çiftçilerin ulaşabileceği çok
farklı finansman kaynakları
olup bu konuda da bir karmaşa yaşanmaktadır" diyen
Oğuz, Konya'da 100 binin üzerinde çiftçinin bulunduğunu
ifade etti. Oğuz, "Konya Ovası
Projesi (KOP)'un, Mevlana
Kalkınma Ajansı, IPARD ve
benzeri kurumların bölgemizde olması üreticilerin kredi
kullanımı konusunda ki bilincini artırmaktadır. Bazı
küçük işletmeler büyümek
için kredi almaktadırlar
örneğin, 5 hayvanı olan, bu
sayıyı kredi sayesinde 10'a
çıkarabilmektedir.
Ancak alınan kredilerin amacı
dahilinde kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi
önemlidir. 'Çiftçinin durumu
kredi kullanmadan önce
neydi, krediden sonra nereye
geldi?' diye sormak lazım.
Tarım politikası çiftçilerin refahını hedeflediği için zor bir
politika. Ülke olarak tarımda
hedef koymalıyız. Tarım politikası, uzun vadeli
düşünülmeli ve Devlet politikası olarak ele alınmalıdır”
diye konuştu.
"Herkes ayağını yorganına
göre uzatmalı" diyen Türkiye
Ziraatçılar Derneği Konya
Şube Başkanı Mehmet Tanış
da, "Konya tarım sektöründe
söz sahibi bir il. İlimizde kredi
kullanımı da aşırı derecede
fazla. Herkes bankalara
koşuyor. Bankalar kredi vermek için her yolu deniyor. Devlet, borcunu ödeyemeyen
vatandaşa zaman zaman 'niye
bu kadar kredi çekiyorsun'
diye kızıyor.
Kredi tuzağına düşmemek
lazım. Bu tuzağa düşenler zor
günler geçiriyor. Kimi intihar
ediyor kimi iflas ediyor.
Krediyi işletmeyi büyütmek
için kullanmak lazım. Ancak
bazı çiftçiler işin içinden
çıkamıyor. Bazıları ihtiyacı olmadığı halde dev traktör
alıyor. Bazıları 'Komşumda
büyük traktör var bende de
olsun' diyor. Bu nedenle kredi
kullanımında çok dikkatli
olmak lazım" diye konuştu.
Muz yüklü konteynerden
15 kilo kokain çıktı
Havalar soğudu,
soba satışları başladı
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı
ekiplerinin
Avcılar Ambarlı’da yaptığı
operasyonda,
muz yüklü
konteynerde
15 kilo 108
gram uyuşturucu madde
ele geçirildi.
Bir kişinin
gözaltına
alındığı operasyon jandarma
kamerasına
yansıdı.
Sonbaharın kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde odun, kömürün yanında ve sobalarının satışlarına başlandı.
andarma Komutanlığı ekipleri, Kolombiya’dan hareket
Jeden
Singapur bandıralı M.B
isimli bir yük gemisinde uyuşturucu madde kokain gizlendiği ve Avcılar Ambarlı’da
bulunan Kumport limanına
geleceği ihbarını aldı.
Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler, geminin uydu
takip sistemi ve internet üzerinden yolculuğu süresince
tüm hareketlerini izlemeye aldı.
Geminin Ambarlı’daki limana
girmesiyle birlikte jandarma
ekipleri ve gümrük muhafaza
memurları ortak operasyon
yaptı.
Uyuşturucu maddenin gizlendiği
daha önceden tespit edilen
konteyner ile bunlardan sorumlu firmaya ait toplam 10 adet
konteyner önce x-ray cihazı ile
kontrol edildi.
Narkotik köpekleri ile birlikte
yapılan arama sonucunda muz
yüklü konteynerlerden birisinin
soğutma bölümünde preslenmiş
paketler halinde gizlenmiş,
toplam piyasa değeri 3 milyon
lira olan 15 kilo 108 gram kokain
maddesi ele geçirildi.
Olayla ilgili olarak Türk uyruklu
bir kişi yakalanarak adli işlemlerinin tamamlanmasının ardından mahkemeye sevk edildi.
Yakın zamanlarda yapılan operasyonlarda 114 kilogram eroin
ve 795 kilogram esrar maddesi
ele geçirildiği belirtildi.
Murat BÜLBÜL-EKONOMİ
zamlarla birlikte artamaya başladı.
Soba satıcısı Hüseyin Laçin, "Sonbahar mevsimi soba sektörünün canlanmasına neden oldu. Soba alacak
olan tüketicilerin mutlak surette
sobanın fiyatından çok kalitesine
önem vermelidirler.
Teneke sobalar
ise daha fazla
yakıt harcarken
havayı da daha fazla kirletiyor. Alttan tutuşturulan sobalar için uçucusu düşük kok ve antrasit kömür
gibi yakıtlar tavsiye ediliyor. Sobalar
kuralına uygun şekilde doldurulup
yakılmalı. Alınacak sobanın her şeyden önce emisyon belgesi ve garantisi bulunmalı. Nereye, ne şekilde
kurulacağı ile ilgili el kitapçığı hazırlanmış olmalı.
lığı korumak için refrakter tuğla ile
kaplı, ısı yayma bölgesi ise tuğlasız
olmalı. Soba, uçucusu yüksek
kömürler için üstten yakılacak şekilde düzenlenmeli. Izgarası krom
alaşımlı demir olmalı. Bacanın kapanmasını önleyici bir tertibat bulunmalı ve kömürün yanmasını
sağlayan birincil hava ayarlanabilmeli. Gövde malzemesi en az 5
milimetre et kalınlığında sert pik
döküm veya çelik levhadan yapılmış
olmalı.” diye konuştu.
Standartlara uygun olarak
üretilmeyen sobalar ölümle
sonuçlanabilecek kazalara sebebiyet
verebilirler. O nedenle tüketici soba
alırken sobanın kalitesine önem vermelidirler." dedi. Isı yayma bölgesi
bulunmayan sobaların odayı değil,
baca ve havayı ısıttığını belirten
Laçin, “Uyutulamayan veya yanması
devam ettirilemeyen sobalar, en az
yüzde 35 daha fazla yakıt tüketiyor.
Bağlantı ve ayar yerleri, ızgara altı ve
kapak kenarlarından hava sızıntısı
olmadığı garanti edilmeli. Sobanın
hava ayar kanalları kapatıldığında
yanma durmalı veya yavaşlamalı.
Bağlantı ve ek yerleri yüksek sıcaklığa dayanıklı ve zamanla bozulmayan contayla sızdırmaz şekilde
yapılmış olmalı. Birincil hava ayar
kapağı kapatıldığında yanma durmalı. Kömür yanma bölgeleri sıcak-
Vatandaşların doğalgazdan gelen
zamlardan bıktığını vazgeçtiğini
yavaş yavaş sobaya döndüğünü
ifade eden Laçin, "Buradaki insanların bir çoğunluğu emekli. Doğalgaza gelen zamlarla baş edilmiyor.
Bu yüzden sobayı tercih ediyor.
Ayrıca yaşlılarımız doğalgaz ile ısınamıyor. Yaş ilerledikçe sobaya
özlem artıyor." şeklinde konuştu.
CİHAN
oba fiyatları 130 TL'den başlayıp
S
200 TL'ye kadar çıkıyor.
Sobaların satışı doğalgaza gelen
ndürüldü. İş
pü ile alevler sö kaldı. Beytü
ın
ng
Ya
ın,
an altında
anda çıkan yang
yeri yoğun dum aiye ekipleri
işli'de bir restor . Ölen ya da
n itf
du
oğlu'ndan gele e etti. Yangın kısa
paniğe sebep ol ngın, itfaiye
al
ah
adığı ya
ında
yangına müd
sa
kı
yaralanın olm
cu
tına alındı. Yang i.
nu
al
l
so
i
ro
es
nt
al
ko
ah
de
üd
ld
re
m
ge
sü
n
le
ekiplerini
llanılamaz ha
altına alındı.
kebap ocağı ku çevredekiler de kısa
sürede kontrol yet Caddesi
e
ri
Yangın sebebiyl nik yaşadı.
Yangın, Cumhu nan bir
pa
lu
ve
u
bu
süreli kork
numara 71'de
ı.
eldekiler
restoranda çıkt
nda bulunan ot ı turnı
ya
n
ni
ri
ye
p İş
ne uyandı. Baz
restoranın keba
aiye sesi ile gü dişeli gözlerle
itf
İddialara göre
en
ey
m
ne
ni en
z belirle
istler olan bite
telefonu
ocağında henü yı yangın
stlerin ise cep ettiği
ri
tu
la
ı
do
az
B
en
.
di
pt
le
iz
yd
ka
i
bir sebe
ı
ey
ın
al
ar
a ilk müdah
me çalışmal
başladı. Yangın rı yaptı. İş yeri ile söndür mhuriyet Caddesi'nde
la
gözlendi. Cu
restoran çalışan msenin bure trafiğin akki
in
iç
sebebiyle bir sü ölen ya da
ı
ın
ığ
ng
ya
yeni açıld
da
Yangın
oranda yangın
CİHAN
sadığı görüldü. ı.
lunmadığı rest
r iş
la
an
ad
lış
m
ça
ol
n
az
na
am
la
şl
ra
ba
ya
ar
şl
ba
de tahliye etti.
yerini kısa süre
Restoranda
Ş
yangın paniği
Bonzai kullanan gencin ibretlik görüntüsü
hemen sağlık ekiplerine haber
verdi. Kısa sürede gelen 112 acil
sağlık ekipleri, koma halindeki
gencin sentetik uyuşturucu bonzai
kullandığını belirledi. Kendinde olmayan şahıs ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.
adıköy’de bir genç, sentetik
K
uyuşturucu bonzai kullandıktan sonra fenalaştı. Sokakta vatandaşlar tarafından koma halinde
bulunan gencin ibretlik görüntüsü,
uyuşturucunun bir kişiyi
düşürdüğü durumu gözler önüne
serdi. Olay, Acıbadem Mahallesi’nde yaşandı. Bir kişinin yerde
baygın yattığını gören vatandaşlar,
Hastanede tedavi altına alınan ve
ismi açıklanmayan şahsın hayati
tehlikesinin bulunduğu belirtildi.
Bu arada, sokak ortasında yaşanan
ibretlik görüntüler bir vatandaşın
cep telefonu tarafından kaydedildi.
Koma halindeki gencin yaşadıkları
ve sağlık ekiplerinin müdahalesi
görüntülere yansıyor.
CİHAN
16 EKİM 2014
Eğitim
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Çukurova Üniversitesi'nde 50 bine yaklaşan öğrenciyle ders başı yapıldı
Çukurova Üniversitesi 2014-2015 eğitim öğretim yılı törenle başladı.
11
Mersin Üniversitesi'nde
açılış töreni yapıldı
K
ongre Merkezi’nde düzenlenen
törende konuşan Rektör Prof.
Dr. Mustafa Kibar, belirledikleri
hedefe doğru kararlılıkla ve hızlı
adımlarla ulaşmaya çalıştıklarını
söyledi.
Rektör Prof. Dr. Kibar, 16 fakültede
86 lisans programı, 12 meslek yüksekokulunda 94 ön lisans programı,
3 enstitü bünyesinde 127 yüksek
lisans ve doktora programı, 32
araştırma ve uygulama merkezi ve
devlet konservatuvarı ile öğretim
verdiklerini belirtti. 2014-2015 yılında
48 bin 167 öğrenci ile eğitim-öğretime başladıklarını ifade eden Kibar,
Çukurova Üniversitesi’ni geliştirme
ve yenileştirme çabalarının artırılacağını vurguladı.
Prof. Dr. Kibar, “Eğitim-öğretimle ilgili tüm mevzuatımızı “Bologna
Süreci”nin ruhuna uygun olarak
değiştirdik. Üniversiteler için
mükemmellik belgeleri niteliğinde
olan “Diploma Eki Etiketi”ni ve
ardından da “Avrupa Kredi Transfer
Sistemi-AKTS etiketi”ni almaya layık
görüldük.
Bu yıl ilk defa 32 diğer üniversite ile
birlikte e-kayıt uygulamasını hayata
geçirdik ve Eğitim-Öğretim Bilgi Sistemi üzerinde yapılan yenileme
çalışmalarını da tamamladık.
Dünyanın en prestijli üniversite
değerlendirme kuruluşlarından biri
olan İngiltere merkezli Quacquarelli
Symonds (QS) tarafından açıklanan
2014 Dünyanın En İyi Üniversitesi listesine girmeyi başaran 10 Türk
üniversitesinden biri olmuştur.”
dedi.
Çukurova Üniversitesi’nde okumak
isteyen uluslararası öğrenciler için
bu sene ilk kez yurtdışında 11
merkezde sınav yaptıklarını anlatan
Prof. Dr. Mustafa Kibar, “Geçen yıl
Yükseköğretim Ulusal Hareketlilik
D
Ü
N
K
Ü
Ç
Ö
Z
Ü
M
Ç
E
N
G
E
L
B
U
L
M
A
C
A
Konsorsiyumu çerçevesinde Avrupa
Komisyonu’na yaptığımız konsorsiyum başvurusu da kabul edilmiştir.
Bu konsorsiyum çerçevesinde her yıl
95 öğrencimiz Avrupa Birliği
ülkelerinde değişik endüstri ve servis
sektörlerinde 1 yılı yakın staj
imkanından faydalanacak.
Ayrıca öğrencilerimize Amerika Birleşik Devletleri’nin Portland State
Üniversitesi’nden diploma ve yüksek
lisans dereceleri alma imkanı sunulmuş ve başarılı olan her öğrencimize
bu üniversite tarafından yıldı 4 bin
dolar burs sağlanması kararlaştırılmıştır.” Diye konuştu.
TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİ 1 DÖNEM İŞLETMEDE DERS
GÖRECEK
Üniversite-sanayi işbirliği
çerçevesinde Adana Sanayi Odası ile
üniversitemiz arasında imzalanan
işbirliği protokolü ile Tekstil
Mühendisliği bölümünde 7+1 uygulamasına geçildiğinin altını çizen
Rektör Kibar, “Öğrencilerimiz 7
dönem üniversitemizde, 1 dönem ise
sanayi odamız tarafından belirlenen
tekstil işletmelerinde eğitim göreceklerdir. Yakın dönemde mühendislik
fakültemizin iki bölümünde de böyle
bir uygulamaya geçmeyi planlamaktayız. Bilime madde desteklerimiz de
sürüyor. 2014 yılı içerisinde 88 ulusal
bilimsel etkinli katılım desteği olarak
227 bin 830 TL, 187 bilimsel yayın
desteğine 658 bin TL, 5 bilimsel
toplantıya 23 bin TL destek verilmiştir.
Son bir yıl içerisinde akademik birimlerimizce yürütülmekte olan 611
projeye üniversitemiz araştırma fonundan yaklaşık 11 milyon 500 bin
TL tutarında destek verilmiştir.”
İfadelerini kullandı.
Vali Mustafa Büyük de Çukurova
Üniversitesi’nin kentin önemli kurumlarından biri olduğuna vurgu
yaptı. Üniversitenin köklü geçmişi,
birikimi ve başarısının kendilerine
umut verdiğini söyleyen Vali Büyük,
“Üniversitemiz, şehrin gelişmesine
ve kalkınmasına da çok önemli
katkılar sağlıyor. Bundan sonra da
işbirliği ve uyum içinde bu katkıları
artırarak sürdürme arzusu
içerisindeyiz." diye konuştu. CİHAN
ersin Üniversitesi (MEÜ)
M
2014-2015 eğitim-öğretim
yılı açılışı Çiftlikköy Kampüsü
Cumhuriyet Alanı’nda yapıldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın
okunması ve Rektör Prof. Dr.
Suha Aydın tarafından Atatürk
Anıtı’na çelenk sunulmasıyla
başlayan tören, Prof. Dr. Uğur
Oral Kültür Merkezi’nde devam
etti.
Törene, Akdeniz Bölge Garnizon Komutanı Tuğamiral Atilla
Demirhan, Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhanettin
Kocamaz, Toroslar Kaymakamı
Kaya Çıtak, dekan ve müdürler,
akademik ve idari personel ile
öğrenciler katıldı.
Mersin Üniversitesi Akademik
Oda Orkestrası’nın Murat Göktaş şefliğinde gerçekleştirdiği
mini konserle başlayan tören,
açılış nedeniyle gelen kutlama
mesajlarının okunması ve
katılımcılara üniversitenin
tanıtım filminin gösterimiyle
devam etti. Törenin açılış
konuşmasını yapan Prof. Dr.
Aydın, üniversitenin kuruluşunun 22’nci yılı olduğunu hatırlattı ve yaşıtlarına göre çok
ilerde olan, köklü bir üniversite
olma yolunda büyük adımlar
atan Mersin Üniversitesi’nin
rektörü olmanın gururunu
yaşadığını belirtti.
Çiftlikköy Kampüs alanının 22
yıl önce kıraç bir arazi
olduğunu dile getiren Prof. Dr.
Aydın, bugün ise gören
herkeste hayranlık uyandıracak bir yapıya dönüştüğünü
kaydetti.
Prof. Dr. Aydın daha sonra
üniversitenin 2006 yılından bu
yana yaşadığı akademik ve
fiziki gelişimini aktaran bir
sunum gerçekleştirdi.
Sunumunda yeni açılan
akademik birim ve kuruluşlarla ilgili bilgiler veren
Prof. Dr. Aydın üniversitenin
öğrenci sayısının sürekli arttığını kaydetti. Üniversite yönetimi olarak gerçekleştirdikleri
çalışmalarda kaliteden ödün
vermediklerine vurgu yapan
Prof. Dr. Aydın şöyle devam
etti: Üniversitemiz 2011 yılı
başında başlattığı Bologna
Süreci çalışmaları sonunda
2012 yılında AKTS ve DE etiketlerini almaya hak kazandı. Bu
sayede üniversitemiz Avrupa’da şeffaflık, tanınırlık ve
prestij elde etti.
2008-2012 tarihleri arasında,
Avrupa’da 194, Türkiye’de 34’ü
devlet üniversitesi olmak üzere
toplam 44 üniversite bu etiketi
almaya hak kazanmıştır.
Mersin Üniversitesi,
Türkiye'deki tüm üniversiteler
arasında AKTS Etiketi alan 8
devlet üniversitesi arasında yer
almıştır.” dedi.
Öğrenciler adına konuşan
Öğrenci Konseyi Başkan Vekili
Fatmagül Seçkin ise akademik
yılın ülke, üniversite ve herkes
için başarılı olmasını temenni
etti. Açılış, törenin ardından
Çiftlikköy Kampüsü’nde yer
alan Merkezi Yemekhane’de
yenen geleneksel öğle
yemeğiyle son buldu. CİHAN
Öğrenciler Mehmetçik Dershanesi ile LGS ve LYS'ye hazırlanacak
ozgat İl Jandarma KomuY
tanlığı tarafından Mimar
Sinan Mesleki ve Teknik
amacıyla açtığı Mehmetçik
Dershanesi eğitimlerine
başladı.
öğretmen olmak üzere
toplam 7 öğretmen görev yapacak.
Anadolu Lisesi'nde eğitime
başlayan Mehmetçik Dershanesi ile şehit ve gazi
yakınları ile maddi durumu
iyi olmayan öğrenciler LGS
ve LYS sınavlarına hazırlanacak.
11 Ekim 2014- 20 Haziran
2015 tarihleri arasında
faaliyet gösterecek
Mehmetçik dershanesinde 5
askeri öğretmen, 2 sivil
Dershaneye 357 öğrenci
müracaat ederken, eğitimler
Yozgat Mimar Sinan Mesleki
ve Teknik Anadolu Lisesi'nde verilecek.
CİHAN
Yozgat İl Jandarma Komutanlığı Mehmetçik Dershanesi Mimar Sinan
Mesleki ve Teknik Anadolu
Lisesi'nde eğitimlere başladı.
İl Jandarma komutanlığı ve İl
Milli Eğitim Müdürlüğü şehit
ve gazi ile maddi durumu
zayıf olan öğrencileri LYS ve
LGS sınavlarına hazırlamak
12
16 EKİM 2014
Sağlık
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Gribi önlemenin en etkili
yolu elleri yıkamak
Ülker’den anlayanlara büyük ders!
Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
ıldız Holding, geçtiğimiz günlerde
Y
Harvard Üniversitesi Toplum
Sağlığı Fakültesi’ nde başında Prof.
Dr. Hotamışlıgil’ in bulunduğu
merkeze 24 milyon $ bağışladı.
Şelale Kadak’ ın Sabah gazetesindeki
“Bağış ABD’ ye değil bize yapıldı”
başlıklı yazısında bağışın neden
ülkemizde bir araştırma kurumuna
verilmediğini Ali Ülker şu sözlerle
ifade ediyor (1):
“Bilimsel araştırmalar için daha liberal ve serbest bir ortam gerekiyor.
Her hangi bir yere bağlı olmamalı.
Türkiye’de yükseköğrenim bilimsel
araştırmaları desteklenmiyor. Laboratuvarlar yeterli değil ve bu kültürde
yetişmiş öğrenciler az. Tüm insanlığın sağlığı için bu laboratuvarda bir
Türk profesör araştırmalar yapacak.
O nedenle Harvard’ı seçtik. Burada
örnek bir uygulama oluşturmak ve
sonra bunu Türkiye’ye taşımak istiyoruz“.
Bu sözlerden ders almak lâzım
Bu sözlere hiçbir tepki vermeyen
“üniversitelerimizin ve bilim
adamlarımızın” alacağı çok önemli
dersler var.
Ülker, 24 milyon $’ ı ülkemizde bir
kuruluşa bağışlamamakta bence de
son derecede haklı çünkü her zaman
dile getirdiğim gibi bizde maalesef
“bilimsel araştırma yapılmıyor”.
İş bununla kalsa gene iyi; esas “acı
gerçek” öğretim üyelerinin kendilerini “bilim adamı” yaptıklarını ise
“bilimsel araştırma” sanmaları! 24
milyon $ bizde hebâ olup giderdi.
Bilim adamı kime denir?
Bir üniversitede çalışmak, bilim
öğretmek, hatta bilimsel yöntemleri
kullanarak araştırmalar yapmak
bilim adamı olmak için yeterli
değildir.
Gerçek bir bilim adamı olabilmek için
ille de “bilim üretmek” gerekir. Buna
göre de ülkemizde belki başka bilim
dallarında olabilir ama tıp alanında
bilim adamı olması bence pek
mümkün değildir.
Çünkü bilim adamı deyince asıl anlaşılması gereken kendini bilime vakfetmiş, sabahtan akşama kadar
bilimle uğraşan; bilimden başka
hiçbir şey düşünmeyen; bu alanda
kaynak gösterilen araştırmaları, icatları, keşifleri olan kişileri anlamak
gerekir.
Bunların işleri güçleri gerçekten ve
sadece araştırma yapmak ve bilim
üretmektir. Evet, “tıp bilim adamları”
hasta bakmaz, nöbet tutmaz,
muayenehaneye veya özel hastaneye
gitmez, öğrencilere pratik yaptırmaz
veya ders anlatmaz, idari işlere de
karışmazlar.
Ülkenin veya dünyanın sağlık sorunları da onların esas ilgi alanında
değildir. Emirlerinde özel araştırma
laboratuarları, elemanları ve çoğu
zaman da geniş maddi imkânlar
vardır.Araştırmaları daima belirli bir
konudadır ve belirli yöntemlerle
yapılır.
Mesela sadece hücrelerle veya sadece
genlerle veya sadece belirli bir
hastalıkla ilgilidirler ve bunlar laboratuar şartlarında veya hayvanlar ya
da insanlar üzerinde olabilir.
Bunlar birbirini izleyen araştırmalardır; birinden alınan sonuca
göre yeni araştırmalar düzenlenir ve
araştırmalar böylece zincirleme
olarak uzayıp gider.
Bu araştırmalar sonucunda o güne
kadar bilinmeyen bir şey ortaya çıkabileceği gibi doğru bilinen bir şeyin
yanlış olduğu da gösterilmiş olabilir
veya hiçbir şey de çıkmayabilir ama
bu araştırmalardan biri eksik
olduğunda bilim dünyasında bir
boşluk olur.
Ben bir bilim adamı değilim
Mesela ben “emekli bir profesörüm”;
tıp fakültesi göğüs hastalıkları
bölümünde 30 seneye yakın bir süre
çeşitli unvanlarla öğretim üyeliği
yaptım, hasta baktım.
Benden medyada zaman zaman
bilim adamı olarak söz edilse de işte
açıkça söylüyorum: “Ben bir bilim
adamı değilim”.
Bizim tıp fakültelerindeki profesörlerin, doçentlerin neredeyse hiçbiri
de bilim adamı değildir; bunlar da
tıpkı benim gibi tıbbın belli bir
alanında bilgi ve tecrübeye sahip
olan, bu birikimlerini başkalarına
öğreten ve hastalar üzerinde uygulayan kişilerdir.
ludağ Üniversitesi (UÜ)
U
Veteriner Fakültesi Gıda
Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Tayar, ellerin sabunla
yıkanmasının ishal ve grip gibi
hastalıkları önlemenin en etkili
ve masrafsız yollarından birisi
olduğunu söyledi. Tayar, "Bu iki
hastalık, her yıl yaklaşık 3.5
milyon çocuk ölümüne yol
açıyor.
sanitasyon olanaklarının
bulunmaması ve yetersiz
hijyenin sebep olduğunu öne
sürdü. Tayar şunları kaydetti:
"Havalar serinlemeye başladı,
nezle ve grip kapıda.
Bugünlerde ‘üşüttüm ya da
üşütmüşüm’ kelimelerini sık
duymaya başlayacağız. Üşütme
ile hastalıkları ilişkilendirmek
yalnızca nezle ve gribe özgü de
değil.
O yüzden soğuktan değil kirli
ellerden korunmak lazım."
dedi. UÜ Veteriner Fakültesi
Gıda Hijyeni ve Teknolojisi
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Mustafa Tayar, milyonlarca
kişiyi ellerini sabunla yıkamaya
özendirmek amacıyla
düzenlenen ‘Küresel El Yıkama
Günü’ sebebiyle bir açıklama
yaptı. Dünyada her gün 5
yaşından küçük 5 binden fazla
çocuğun ishal yüzünden
öldüğüne dikkat çeken Tayar,
ishale temiz olmayan su, temel
Bu mevsimde nezle ve gribin
artmasının sebebi ne soğuk ne
de üşütmedir. Nezle ve gribin
üşütme ile bir ilişkisi yok. Hava
ne kadar soğuk olursa olsun,
insanlar diğer bir insandan
virüs almadıkça kesinlikle
nezle ve gribe yakalanmazlar.
İnsanlar kışın da yaz
mevsimindeki gibi yaşasa, kış
gelince nezle ve grip artmaz
aksine azalır. Çünkü havaların
soğuması, çevre sıcaklığının
düşmesi bakterilerin-virüslerin
üremesini yavaşlatır, ömrünü
Bunun için önce bir tıp fakültesinde
bir bilim dalında asistan olmak, belirli bir süre çalışıp uzman unvanını
almak ve daha sonra da belirli
“prosedürleri” yani işlemleri yerine
getirmek gerekir.
Profesör mutlaka konusunu en iyi
bilen veya tıbbi bir girişimi, bir
ameliyatı en iyi yapan değil, belirli
prosedürleri yerine getirmiş olan bir
kişidir. Profesörlük kısaca bir
prosedür yerine getirme işidir; çok da
başka bir şey değildir.
Gelelim neticeye
Ciddi bir üniversite reformuna ihtiyacımız olduğu acı gerçeğini
yüzümüze vuran Ali Ülker’ e
teşekkürler. İnşallah ilgililer gereken
dersi alırlar.
Soğuk aylarda her yaştan
insanın zamanının büyük
kısmını okul, kafe, otobüs ve
minibüs gibi kapalı mekanlarda
geçirdiğine işaret eden Prof. Dr.
Mustafa Tayar, "Daha da
kötüsü, soğuk gelmesin diye
buraların kapı ve pencereleri
sıkı sıkıya kapatılıyor.
Havadaki bakteri ve virüslerin
yoğunluğu en üst düzeye
çıkıyor. Bu gibi yerler tanıdık
tanımadık insanların bir birine
çok yakın olduğu ve birbiriyle
en yoğun virüs alışverişinde
bulunduğu yerlerdir." şeklinde
konuştu. Günlük hayatta en sık
gerçekleştirilen eylemlerden
birinin ellerin yıkanması
Güneş lekesi tedavisi için en uygun zaman sonbahar
Bu kişilerin bilimsel yöntemleri kullanarak araştırmalar yapıyor olmaları
da bunların bilim adamı olduğunu
göstermez. Doçentlik, profesörlük
akademik unvanlardır.
Bunlar tamamlanınca yardımcı
doçent, doçent ve profesör olunur.
Bunlar atla-deve değildir; bir yolunu
bulup üniversiteye girmiş olan
hemen herkesin başarabileceği
şeylerdir.
kısaltır. Bu nedenle de
kış aylarında virüslerin
hastalık oluşturması
da daha zorlaşır. Bu tür
hastalıkların sonbahar
ve kış aylarında daha
az görülmesi gerekir.
Oysa bu böyle
olmuyor. Soğuk
aylarda nezle ve grip
daha çok görülüyor. Çünkü
okullar bu mevsimde açılıyor,
çocuklar zamanlarının hemen
tamamını kapalı mekanlarda
geçiriyor ve büyük küçük
herkes toplu taşıma araçlarını
daha sık kullanılıyor."
linde kendini gösterdiğini belirten Oltulu, “Derin tip güneş
lekesi mavi-gri, karışık tip
güneş lekesi kahve-gri refle
verebilir.
Her türlü lekenin tedavisinde
ideal başlangıç zamanı sonbahardır. Gün ışığının yakıcı,
leke yapıcı dik açılı etkili ışınları ülkemizi terk ederken
aynı zamanda günlerin
kısalması ve dış ortamda
geçirilen sürecin kısalması
nedeniyle ideal tedavi
başlama zamanı sonba-
hardır.” dedi. Güneş lekesi tedavileri lekenin büyüklüğüne
göre planlandığını söyleyen
Dr. Yüksel Oltulu, “Hafif
lekelerde kimyasal peeling’le
soyma işlemi yapılarak sonuç
alınıyor.
Daha derin ve büyük lekelerde ise lazerle soyma işlemi
yapılmaktadır. Lekeye neden
olabilecek dahili hastalıktan
şüpheleniliyorsa onun araştırması yapılmalıdır. Leke tedavisinde kullanılan renk
açıcı kremler; hidrokinon,
retinoik asit, azeleik asit,
kojik asit, arbutin ve glikolik
asit gibi maddeler içerir. Te-
Tuvaletlerden bulaşabilecek
mikroplara karşı uygun
tekniklerle el yıkamak son
derece etkili olduğu gibi üst
solunum yolu enfeksiyonları,
grip gibi hastalıklara neden
olabilen virüslerden de
korunmanın en basit yolu el
temizliğidir.
Çoğumuz öksürürken mendil
kullanmak yerine ağzımızı
elimizle kapatır ve avucumuzun
içine hapşırırız. Aynı havayı
soluduğumuz diğer kişilerin
hastalanmaması için yaptığımız
bu davranış sonrasında da aynı
insanlarla tokalaşarak ayrılırız.
Sonuçta elimizi bir hastalık
bulaştırma aracı olarak
kullanmış oluruz. Grip virüsleri
ellerde saatlerce canlı kalabilir.
Bu nedenle el yıkama ayrı bir
önem kazanmaktadır." CİHAN
Medical Park Samsu
n
Dermatoloji Kliniğin Hastanesi
den
sel Oltulu, cilt lekele Uzm. Dr. Yükrinden
için en uygun zaman kurtulmak
ın sonbahar
dönemi olduğunu sö
yledi.
davinin mutlaka dermatolog kontrolünde yapılması gerekir. Tedavide
alınacak cevap iki ay
sonra kendini belli etmeye başlamaktadır.” diye
konuştu.
üneş lekeleri deride koyu
G
renkli, düzensiz, deriden
kabarık olmayan lekeler şek-
olduğunu anlatan Tayar, 2-3
dakikayı alan basit gibi
görünen el yıkamanın çoğu
zaman insan hayatını
kurtardığını vurguladı Tayar
şöyle devam etti: "Çevremizde
olduğu kadar insan vücudunda
da milyonlarca mikroorganizma
yaşamaktadır. Normal erişkin
bir insan elinde temiz gibi
göründüğü durumlarda bile
elin 1santimetre karelik alanda
altı bin adet bakteri bulunabilir.
dikkatli uygulanmalı, cildi
soymak adına agresif
davranılmamalıdır." şeklinde
ifade etti.PRP yöntemi
hakkında da bilgi veren Dr.
Yüksel Oltulu, "Plazma yani
PRP yöntemi leke giderilmesinde lazer ile kombine
edildiğinde leke tedavisinde
başarılı olabiliyor.
Leke tedavisinde meyve asitli
peelingler ve TCA peeling tedavide kullanıldığını hatırlatan Uzm. Dr. Yüksel Oltulu,
"1-4 hafta aralıklarla ortalama
5 seans tedavi gerekmektedir.
Genel olarak cildin lekeli
kısımları, güneşten daha fazla
hasar görmüş cilt alanlarıdır.
PRP yöntemi leke tedavisinde
2 ila 4 haftalık aralarla 3-4
seans yapılması gerekir.
Kimyasal peeling cildi yenileyerek ve kullanılan leke
ilaçlarının emilimini arttırarak etkili olabilmektedir.
Kimyasal peeling koyu tenli
kişilerde dikkatli uygulanmalıdır. Derine kaçan
kimyasal peeling işlemlerinde
lekelerde artış olabilir. Bu
yüzden kimyasal peeling çok
Cildi yoğun şekilde onaran
PRP yöntemi ve leke lazerlerinin birlikte kullanılması
lekelerin kaybolmasını veya
azalmasını sağlayabiliyor.
Aynı zamanda cildin
gençleşmesine de katkıda bulunuyor." dedi.
CİHAN
Türkiye'nin batısı Çarşamba gününü güneşli ve yer yer puslu geçirecek. Sıcaklıklar 3-4 derece yükselecek. Anadolu’nun kuzey, iç ve doğu kesimlerinde yağışlar sürüyor ama güneydeki yağışlar çok
daha kuvvetli. Perşembe ise Libya’dan gelecek çöl tozlarıyla batıda ılık ama bulutlu bir gün olacak.
İstanbul'da Çarşamba ve Perşembe lodosla sıcaklık 21-23 dereceye çıkacak. Boğaz’da pus oluşabilir. Perşembe ise
hava çöl tozlarının etkisiyle daha bulutlu. Ankara'da hava yine bulutlu, hafif yağmur olabilir. Sıcaklık 20 derece.
Perşembe hava açacak. İzmir güneşli, sıcaklık 25 derece. Bursa ise 23 derece. Adana'da kuvvetli sağanak yağış var, sıcaklık 26 derece. Marmara'da bugün güneş bol görülecek. Ancak yer yer yoğun pus oluşabilir. Perşembe günü lodosla
sıcaklık 26 dereceye dayanacak ancak hemen arkasından Cuma günü yağmur geliyor. İç Anadolu'da yağmurlar sürüyor.
Sıcaklıklar 20 dereceler civarında. Perşembe günü ise hava açıyor, yağış Sivas, Kayseri ve Niğde arasına çekilecek.
Ege'nin genelinde hava güneşli ama Denizli ve Kütahya ile iç kesimlerde pus oluşacak.
Perşembe günü çöl tozlarının etkisiyle hava daha bulutlu, sahiller 25-26 dereceye çıkacak. Akdeniz ve Güneydoğu’daki
gök gürültülü ve kuvvetli yağmurlar perşembeye kadar devam edecek. Su baskınlarına karşı dikkatli olunması gerekiyor.
Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep boyunca olan yağmurlar çok daha şiddetli. Kuzey Kıbrıs'ta da
şiddetli yağışlar sürüyor. Doğu Anadolu'daki yağmurlar Çarşamba akşamı ve Perşembe özellikle Malatya ve Elazığ'da
çok kuvvetli yağacak. Bu bölgede de yağmurun getireceği olumsuzluklara karşı dikkatli olunmalı. Erzurum 15, Malatya
18 derece. Karadeniz'de Samsun-Giresun, Trabzon, Rize, Artvin boyunca yağmur var. Akşam üstü Karabük, Kastamonu
ve Çorum arasında da kısa süreli yağış görülecek. Perşembe ve Cuma ise havanın yağışsız ve ılık olacağı günler.
ANKARA
İS TAN BUL
Bugün
16 Ekim Perşembe
23
Rüzgar
14
17
Bugün
16 Ekim Perşembe
Nem
%63
20
Rüzgar
13
10
AN TAL YA
İZ MİR
Bugün
16 Ekim Perşembe
Nem
% 76
27
Rüzgar
22
19
Bugün
16 Ekim Perşembe
Nem
% 96
27
Rüzgar
20
15
Nem
% 72
16 EKİM 2014
Turizm
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
13
Kayseri Erciyes'te bu yıl
hedef iki milyon ziyaretci
eçtiğimiz yıl 1 milyonun üzerinde ziyaretçi trafiğinin
G
yaşandığı Erciyes Dağı'na bu yıl 2
milyon ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi
Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Murat Cahit Cıngı, geçen
yıl bir milyonun üzerinde ziyaretçi trafiğinin yaşandığı Erciyes dağında bu yılki
hedeflerinin iki milyon ziyaretçiye ulaşmak olduğunu
bildirdi.
Cıngı, yaklaşık 3 yıldır Erciyes
Dağı'nda hummalı bir çalışma
yaptıklarını bu yıl da çalışmalara
devam ettiklerini belirterek,
"Yaklaşık 3 yıldır Erciyes Dağı
Büyükşehir Belediyemizin yap-
mış olduğu master plan
çerçevesinde tarafımızca
işletilmekte. Bu yıl dördüncü sezonumuzu yaşayacağız inşallah.
Öncelikle bu sezonun camiamız
için, kış sporları için, ülkemizin
kış turizmi için hayırlı Uğurlu olmasını diliyoruz.
Bilindiği gibi Master plan bitmeyen bir süreci başlatmış durumda. Erciyes'te bizim her yaz
çalışmalarımız devam ediyor.
Planladığımız şekilde Erciyes
dağının uluslararası büyük bir
kış turizm merkezi olması için
gayret ediyoruz.
Planları yerine getiriyoruz.
Yapılaşmalar devam ediyor. Yeni
pistler, yeni mekanik tesislerimiz, yeni sosyal alanlarımız bir-
biri ardına hizmete açılıyor. Bu
kış inşallah hem Tekir bölgesinde otellerimizin oluştuğu
Develi kapı bölgemizde, Hisarcık
kapı bölgemizde yeni mekanik
tesislerimiz ve yeni pistlerimiz
var.
Çok şükür Büyükşehir
belediyemizin master planı
çerçevesinde Erciyes Kış Turizm
Merkezi uluslararası standartlarda bir kayak merkezi
hüviyetine bürünmüş durumda"
dedi.
Erciyes Dağı'nda şu anda 18 tane
mekanik tesis ve 102 kilometreyi
bulan kayak pistleri bulunduğunu ve Erciyes Dağı'nın
dünya çapında kayak merkezi
hüviyetine kavuştuğunu kayde-
den Cıngı, "Dünyanın meşhur
kayak merkezlerinde kayak
yapan uluslararası kayakçıları
tatmin edecek zorluk derecelerinde ve heyecan derecelerinde pistlere sahibiz"
ifadelerini kullandı. Murat Cahit
Cıngı, geçtiğimiz sene bir milyon
ziyaretçi hedeflediklerini ve bu
rakamın üzerinde bir ziyaretçi
trafiğiyle karşılaştıklarını da belirterek, "Aralık-Nisan döneminde bir milyon ziyaretçiyi
ağırladık. Tabii ki yazın da çok
fazla talep oluyor Erciyes'e. Bu
yıl da hedef çıtamızı biraz daha
büyüttük. Bu yıl 2 milyon turisti
hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıl
global çapta bir kar eksikliği
vardı. Ülkemizde de bu vardı. Er-
ciyes dağımızda biz suni karlama
sistemi sayesinde pistlerimizi Aralık ayının ilk haftasından
itibaren kayak severlerin hizmetine açtık. İnşallah bu yıl
Bereketli bir sezon geçiririz. Kar
yağışı da istenilen seviyede
olursa, ümit ediyoruz iki milyon
misafirimizi Erciyesimiz'de ağırlayacağız" diye konuştu.
AA
a sonlandırıyor
ıyl
as
lam
raf
oğ
fot
tım
ba
n
gü
a
d
'
on
oll
Ap
ını
lar
tur
ler
ist
Koreli tur
G
Kapadokya, TV, film ve dergiler için hala cazibe merkezi
üney Koreli turistler, İstanbul'dan başladıkları 11 günlük Anadolu turunu dünyaca
ünlü Antalya Side Antik Kent'te Apollon Tapınağı'nda gün batımı fotoğraflamasıyla
sonlandırıyor. Kan kardeşi ülke gördükleri Türkiye'ye gelen Güney Koreli turistler, 11 gün
içinde 7 il gezerek 37 tarihi ören yerini ziyaret ederek ülkelerine dönüyor. Güney Korelilerin
en son ziyaret ettiği il ise Antalya. Türkiye'nin kan kardeşi ülkesi Güney Koreli turistler,
kültür, tarih ve arkeolojik varlıkları tanıma turları kapsamında Antalya'da Termesos, Tlos,
Xanthos, Letoon, Patara Meclisi, Olimpos, Sagalassos, Perge, Selge, Alanya Kalesi, Yivli
Minare, Aspendos Antik Tiyatro, Side Antik Kent, Side Antik Tiyatro ve antik kent içinde
tapınaklar bölgesinde bulunan 2 bin yıllık Apollon Tapınağı'nda gün batım turlarına
katılarak sonlandırıyor. SSR Turizm Seyahat Acentesi Korece turist rehberi ve uzak doğu
kültür uzmanı arkeolog Doç.Dr. Myung Hee, yıllık 38 bin Koreli turisti her yıl Antalya'ya
kültür ve arkeolojik varlıkları tanıma turuna çıkardıklarını söyledi. En fazla antik kentin
Antalya'da olmasına bağlı 11 günlük Anadolu turunun 5'ni Antalya'da geçirdiklerini belirten Hee, "Antalya'da ören yerleri turumuza Kaş'ta bulunan ve UNESCO kapsamında yer
alan Xanthos antik kentten başlıyoruz. Turumuzu Side Antik Kent'te Apollon Tapınağı
önünde gün batım fotoğrafı çekimiyle sonlandırıyoruz. Geçen yıl turumuza 38 bin turist
katıldı. Bu sene aralık ayı sonuna kadar 50 bine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Apollon
Tapınağı önünde gün batımı fotoğrafı çekmek çok güzel. Güney Koreli turistler için çok
güzel bir anı. " dedi.
CİHAN
K
ültür, manzara ve doğa turizmi için dünyada tercih edilen önemli turizm bölgelerinden biri olan Kapadokya; film, dergi ve televizyon
kanalları yapımcılarının gözde çekim merkezi durumunda. Geçen eylül ayı
içerisinde çok sayıda Amerikalı, Japon, Vietnam ve Türk yapımcı Kapadokya'da program çekimi gerçekleştirdi. Kapadokya, 400’ü aşkın tüf
kayalara oyulu kilise, 200’ü aşkın yeraltı şehri, eşsiz peribacaları ve vadileri yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın konukları olan Vietnam’dan
17 kişilik seyahat acentası grubu Kapadokya'nın tarihi ve turistik mekanlarını gezdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü'nün izinleri sonucunda, ABD’lı televizyon kanalları " Silk Road New Discovery- Turkey
Today ve Born to Explore With Richard Wicse isimli TV programların
çekimlerini yaptı. Japonya NHK Televizyon kanalı ise “ Sekal İttmitara
Kona Took Data” isimli programın çekimlerini gerçekleştirdi. Ayrıca
bölgede, Can Dündar, Nebil Özgentürk ve Coşkun Aral’ın hazırlayıp sundukları " Kültür Yolcuları " isimli belgesel ile Dünya TV'nin “Seyrü Seyran"
CİHAN
adlı gezi ve kültür programının çekimleri de gerçekleştirildi.
Mardin Arkeopark, dünya müzeleriyle yarışıyor Eskimeyen klasikler
Arkeopark Projesi
başta olmak üzere
hazırladığı eğitim programları ile farklı
kültürlerle işbirliği
yapan ve ziyaretçi
çeşitliliğini arttıran
Mardin Müzesi,
dünya müzeleriyle
yarışıyor.
M
erkezi Paris’te bulunan Agenda
İletişim Ajansı’nca müzelerin
halkın ilgisini çekmeye yönelik iletişim
çalışmaları için değişik dallarda her yıl
verilen Uluslararası Tasarım İletişim
Ödülleri’nde (IDCA) Mardin müzesi
Arkeoparkı ile “Gençlere Yönelik En İyi
Program” dalında üç finalistten biri
oldu.
Mardin Müzesi, gerçekleştirdiği projeler
ile sadece ziyaretçiyi müze binası içine
çekmeyi değil müzenin toplumun
yaşamında bir değişim yaratmasını
hedefliyor. Müze, ziyaretçi ve çevrenin
beklentilerine cevap verecek şekilde
işlevlendirilerek daha önce müzeye gitmemiş ve müze ziyaretçisi olmayan genç
bir kitlenin aktif müze kullanıcısı olması
sağlıyor.
Müze koleksiyonları ile izleyiciler
arasında bağ kurmak olarak tanımlanan
“Müze eğitimi” çalışmaları için Mardin
Müzesi, müze binası önündeki alanı
arkeopark olarak düzenlenerek müzede
bir eğitim salonu oluşturuldu.
lye çalışmalarına katılıyor. 10 binin üzerinde gencin faydalandığı arkeoparkta,
her yaş grubu için hazırlanmış farklı
programlara katılan gençler, arkeolojiyi
tanıyarak arkeologlar eşliğinde bilimsel
kazı çalışması yapılıyor.
Mardin Müzesi, arkeopark projesi ile
özellikle 7-14 yaş arası çocukların yapay
bir kazı alanında arkeolojik kazı yapma,
çıkan eserleri temizleme, çizimlerini,
restorasyonlarını yapma, belgeleme ve
sergileme süreçlerini deneyimledikleri,
eski çağlardaki gibi seramik yapıp çivi
yazısıyla kil tabletlere yazılar yazdıkları,
el değirmeninde un öğüttükleri, sikke
bastıkları ve benzer birçok aktiviteye
katıldıkları bir alan haline geldi.
Arkeopark’ta kerpiçten Neolitik Ev modeli ve eşyaları, 4 adet 2x3 metre ölçülerinde 50 santimetre derinliğinde dört
adet açma oluşturulmuş, mimari buluntularla birlikte geçmişin bilgi kaynağı
olan ve çocukların yorumlayabilecekleri
eserlerin imitasyonları kazı alanı içerilerine bırakılarak üzerleri toprakla kapatılıyor.
Müze eğitim atölyelerinde ise çivi yazısı
yazma, sikke basma, resim, heykel, kök
boya ile baskı yapma, çarkta seramik
yapımı, eski çocuk oyunları ve oyuncaklar, uçurtma, kukla, Neolitik Dönem evi
ve yaşamını gözlemleme, müzik ve dans
gibi otuzun üzerinde atölye faaliyetleri
gerçekleştiriliyor.
Mardin Müzesi, kurduğu arkeopark ile
“Nesne merkezli eğitim” yöntemini
uygulayarak müzeyi aktif öğrenme ortamına dönüştürüldü. “Arkeoparkta Bir
Gün” adlı projesi sayesinde köylerde
yaşayan 2.500 öğrenci ile birlikte iki
yılda 10.000 genç ve 35.000 yetişkinin
müze eğitim çalışmalarının içinde yer almasına aracı oldu. Arkeopark projesi
başta olmak üzere hazırladığı eğitim
programları ile farklı kültürlerle işbirliği
yapan ve ziyaretçi çeşitliliğini arttıran
Mardin Müzesi, merkezi Paris’te bulunan Agenda İletişim Ajansı’nca
müzelerin halkın ilgisini çekmeye yönelik iletişim çalışmaları için değişik dallarda her yıl verilen Uluslararası Tasarım
İletişim Ödülleri’ne (IDCA) müze arkeoparkı ile “Gençlere Yönelik En İyi Program” dalında üç finalistten biri oldu.
Adana’da sergilendi
Yarışma dalındaki diğer finalistler;
A.B.D. Pennsylvania’daki Kimyasal
Miras Vakfı (Chemical Heritage Foundation) Müzesi’nin ücretsiz mobil uygulaması ChemCraft ile Avustralya
Sidney’deki Avustralya Çağdaş Sanat
Müzesi’nin GeNext programı oldu.
ChemCraft uygulaması, kullanıcıya
sanal ortamda kendi laboratuvarını
kurma, farklı kimyasal maddeleri
karıştırarak tepkimeler yaratma ve yeni
bileşimler oluşturma imkânı verirken,
GeNext programı gençleri ziyaret saatleri
sonrasında profesyonel sanatçıların rehberlik ettiği atölye çalışmalarına davet
ediyor.
17 ülkeden 76 müzenin yedi dalda
toplam 96 projesinin yarıştığı ödüller
için 21 finalist belirlenmiştir. Ödüller 14
üncüsü Sidney’de yapılacak olan
“Müzeyi Anlatma Konferansı” etkinliği
sırasında 7 Kasım 2014 tarihinde açıklanarak sahiplerine verilecek.
CİHAN
Ü
retim tarihlerinin üzerinden çok uzun yıllar
geçmiş olmasına rağmen
yollara ve yıllara meydan
okuyarak, halen 'gıcır gıcır'
görünümleriyle hayranlık
uyandıran eskimeyen klasik
otomobiller, Adana’da
sergilendi.
Tasarımlarının yanı sıra,
fıstık yeşilinden turkuaza,
kırmızıdan göz alıcı maviye
kadar ışıl ışıl renkleriyle
görücüye çıkan klasikler,
adeta göz kamaştırdı.
Arkeoparkta yapılan müze eğitimi çalışmaları ile gençlerde kültür varlıklarını
tanıma, koruma, yaşatma bilincinin
geliştirilmesi hedeflenerek kültürel mirası koruyan, yaşatan, farklılıklara saygı
gösteren, demokrasi bilinci edinmiş,
paylaşımcı ve kendisiyle barışık, müze
kültürüne sahip nesiller yetişmesi
amaçlanıyor.
Optimum Outlet Alışveriş ve
Eğlence Merkezi'nde 'Eskimeyen Klasikler Sergisi'
adı altındaki buluşma, en
eskisi 1930, en yenisi ise
1977 model olan ve her biri
üretildikleri döneme
damgasını vurmuş otomobilleri bir araya getirdi.
Mardin Müzesi’nde 2012 yılından beri 518 yaş arası gençler, en fazla 30 kişilik
gruplar halinde haftanın beş günü atö-
Adana’daki klasik otomobil
koleksiyonerleri ve Kayseri
Klasik Otomobilciler
Derneği’nden gelen grubun
da katkısıyla açılan sergi,
Optimum'u şenlendirdi.
Hiçbir şekilde modifiye
edilmemiş Chevrolet, Mustang, Camaro, Buick,
Corvette, Pontiac, Ford, İmpala gibi efsane markaların
orijinal modelleri, klasik
otomobil severler tarafından hayranlıkla izlendi.
Amerikalılar, ABD üretimi
olmasına rağmen
ülkelerinde göremedikleri
modelleri yakından izleme
şansı buldu.
Ziyaretçiler, sergiyi gezerken otomobil sahiplerinden marka ve modeller
konusunda detaylı bilgi
alma imkanını da elde etti.
Birbirinden kıymetli bu otomobilleri görme fırsatı bulmak insanı mutlu ediyor"
yorumunu yaptı. 2 tam gün
boyunca sergilenen otomobiller, ziyaretçi akınına
uğrarken Ceyhan Belediye
Başkanı Alemdar Öztürk de
oğlu ile birlikte otomobil
sergisini ziyaret etti.
Büyük bölümü ABD üretimi
olan klasik otomobillerin
sergisi, İncirlik’te yaşayan
Amerikalıların da yoğun ilgisini gördü.
Ziyaretçileri zaman
tünelinde yolculuğa çıkartan klasik otomobilleri
görmek için çok sayıda ABD
vatandaşı Optimum'a akın
etti.
Sergiyi gezenler arasında
yer alan Amerikalılar, "Bu
sergi, efsanelerin hiçbir
zaman ölmeyeceğini
kanıtlıyor.
Hayran kaldıkları otomobillerin yanında poz veren ziyaretçiler, 'İhtiyar
delikanlılar' benzetmesi
yaptıkları efsane araçları
anılarında ve fotoğraflarda
ölümsüzleştirdi.
CİHAN
14
16 EKİM 2014
Magazin-Tv
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Kutsi'den U dönüşü
Önce sohbet
sonra özçekim
Emel Acar'dan
'kızlık soyadı'
davası
utsi’nin oyuncu Feyza Çıpa uğruna 5 aylık hamile
Ksürülmüştü.
eşi Sinem Bayraktutar’ı ikinci kez terk ettiği öne
Evinden taşınan Kutsi, kayınpederinin
ölüm haberiyle soluğu eşi Bayraktutar’ın yanında aldı.
Vatan'ın haberine göre; cenazede hamile eşini yalnız
bırakmadı, o geceyi evinde geçirdi. 8 yıllık eşiyle buzları eritmek için çabaladı. Kutsi ile Sinem Bayraktutar’ın 8 yıllık evliliklerinden Ceylin isminde bir kızları
var.HABER MERKEZİ
rdal Acar'dan
ihanet ve şidE
det iddiaları
ı
tt
la
n
a
ı
y
la
o
o
z
a
m
ş
a
Vatan Ş
zel bir defilede Buse Terim ile Vatan Şaşmaz'ın yer
Ö
kavgasına tutuştukları ve ünlü sunucunun da
dayanamayıp defileyi terk ettiği iddia edilmişti… Şaşmaz o
yüzünden
boşanan Emel
Acar, kızlık soyadı 'Yıldırım'ı kullanmak için dava
açtı. Güzel
modacı, sosyal
medya
hesaplarındaki
'Acar' ismini de
kaldırdı.Türkiye'n
in en zengin ve
çapkın
adamlarından
Erdal Acar ile 19
yıl önce evlenen
ve bu evliliğinden
2 çocuk sahibi
olan Emel Acar,
geçtiğimiz ay 5
dakikada 19 yıllık
evliliğini noktaladı.HABER
MERKEZİ
zge Özpirinçci, İstanbul Kültür
Ö
Üniversitesi Ataköy yerleşkesinde düzenlenen kariyer sohbetlerine katıldı.Öğrencilerden
büyük ilgi gören güzel oyuncu,
mesleğe nasıl başladığını, oyunculuğun zor yanlarını anlattı. Özpirinçci, yoğun istek üzerine
öğrencilerle toplu özçekim
yaptı.HABER MERKEZİ
iddialarına böyle yanıt verdi: "Buse Terim'in günahını almayalım. Defileye son dakikalarda gittik, eşimle beni ayrı
yerlere oturtmak istediler, ayrı yerlere oturmayacağımızı
söyledim. Biz katılmayalım deyip gittik… Buse'nin kötü
niyetli olduğuna inanmıyorum. Organizasyonda bir sıkıntı
vardı. Ben de kalktım gittim. Herkes defileyi izlemek istiyordu. İçerisi tıklım tıklımdı. Ben bu tip şeylere takılmam. O
kızcağız da yerine oturmak istedi."HABER MERKEZİ
KANAL AKIŞLARI
10:35Beni Böyle Sev
13:00Haber
13:15Spor
13:18Hava Durumu
13:251 Çorba
13:30Küçük Hanımefendi
15:001'de Bugün
15:15Joker
16:45Zengin Kız Fakir Oğlan
19:00Ana Haber Bülteni
19:45Spor
19:50Hava Durumu
19:55Yabancı Sinema "Neşeli
Ayaklar"
21:50Beni Böyle Sev
00:05Joker
07:30Batman
09:00Duck Dodgers
10:00Aramızda Kalsın
13:00Oynat Bakalım
15:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
17:15Yabancı Sinema
19:30Yabancı Sinema
21:30Yabancı Sinema
04:10Türk Müziği
05:10Yalancı Bahar
07:00Yalancı Yarim
08:00Kayıp Prenses
10:00Nedir Ne Değildir
12:00Süper Star Life
14:00Tülin Şahin ile Moda
15:10Kenan Erçetingöz ile
Yüz Yüze
16:15Dizi
19:00Star Haber
20:00Survivor
23:30Süper Dadı
06:00Geniş Aile
07:00İrfan Değirmenci ile
Günaydın
09:30Alın Yazım
11:00Özledim Seni
13:00Gün Arası
13:30Çok Güzel
Hareketler Bunlar
15:00Evim Şahane
17:00Arka Sokaklar
18:50Koca Kafalar
19:00Kanal D Ana Haber
06:35Benim Annem Bir Melek
07:00Selena
10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert
13:00Çocuklar Duymasın
14:50Alemin Kıralı
16:30Zahide ile Yetiş Hayata
18:55ATV Ana Haber
20:00King Kong
23:30Hawaii Polisi
00:00Gerçek Adalet
01:45Ekip 49
03:30Yedi Psikopat
05:10Dudaktan Kalbe
06:15Yeter Ki Sen Kazan
07:00Her Sabah
08:452. Sayfa
10:30Doktor Aytuğ
12:30Öğle Haberleri
12:50Derya'nın Dünyası
14:45Dudaktan Kalbe
16:15Dolu Dolu Anadolu
17:50Sıcak Gündem
18:00Ana Haber
18:50Yeter Ki Sen Kazan
19:50Fünye
21:45Kayıp Kimlik
23:45Hayatın Rengi
05:00Gezenti
05:20Donanım Haber
06:00Shappies
06:20Monster Warriors
06:40Ejder Avcıları
09:00Trend Topic
12:00I Heart Radio
15:30Donanım Haber
18:00Yeşil Öyküler
18:40Fırıldak Ailesi
08:45Lifestyle
08:55 Hava Durumu
09:00Haber Merkezi
09:15Ekonomi Piyasalar
09:20Spor
09:30Ekonomi Notları
10:00Haber Merkezi
10:15Ekonomi Piyasalar
10:20Spor
10:30Seçim Aktüel
10:45Spor
10:55Hava Durumu
11:00Haber Merkezi
11:15Ekonomi Piyasalar
11:20Spor
11:30Haber Merkezi
11:35Ekonomi Piyasalar
11:40Spor
07:00Cennet Mahallesi
08:00Ayı Kardeşler
08:30Pepee
09:00Bütün Anneler Melektir
11:00Pis Yedili
13:00Sevdaluk
15:00Ev Kuşu
16:00Seda Sayan Show
19:00Show Ana Haber
20:00Güldür Güldür Show
22:30Muhteşem Yüzyıl
02:00Gece Haberleri
02:15Tarafsız Bölge
04:00Gece Haberleri
04:155N1K
05:20Serra ile İtalyan İşi
06:00Güne Merhaba
07:40Spor
07:50Güne Merhaba
08:40Spor
08:49Güne Merhaba
09:00Parametre
10:00Haber
10:35Paranın Gündemi
11:00Haber
12:00Bugün
13:48Hava Durumu
14:00Günlük
14:50Hava Durumu
07:00Geri Sayım
09:45Cnbc-e.com'da Bugün
10:00Piyasa Ekranı
10:30Piyasaya Bakış
11:00Piyasa Ekranı
12:00Finans Cafe
14:00Piyasaya Bakış
14:30İş Dünyasından
15:00 Piyasaya Bakış
15:30Piyasa Ekranı
16:00 Kapanışa Doğru
16:45Cnbc-e.com'da Bugün
17:00 Son Baskı
17:30Piyasaya Bakış
18:00Avatar
18:30Penguins of Madagascar
19:00The Simpsons
20:00Mom
11:35Spor Bülteni
11:55Hava Durumu +
Yol Durumu
12:00Ajans Bugün
12:35İşin Sırrı
12:503 Dakika
12:55Hava Durumu +
Yol Durumu
13:00Ajans
13:50Hava Durumu
13:55Yol Durumu
14:00Ajans
14:30Spor Bülteni
14:50 3 Dakika
15:00Ajans Gün İçi
15:25Bize Sorun
16:00Ajans Gün İçi
16:30Spor Bülteni
05:30Çocuklar Duymasın
06:45İsmail Küçükkaya ile
Çalar Saat
10:00Nilgün Belgün ile
Yeni Bir Gün
12:15Kocamın Ailesi
14:45Unutma Beni
16:30Esra Erol'la
19:00Fatih Portakal ile
FOX Ana Haber
19:45Kocamın Ailesi
21:00Kocamın Ailesi
23:30Bir Erkek Bir Kadın
Bir Çocuk
12:00Haber Masası
12:25Dünya Raporu
12:35Ekonomide Görünüm
12:45Spor Bülteni
13:00Gün Ortası
13:35Ekonomide Görünüm
13:45Spor Bülteni
14:00Gün Ortası
14:45Ekonomide Görünüm
15:00Güne Bakış
15:35Ekonomide Görünüm
15:45Spor Bülteni
16:00Güne Bakış
16:35Ekonomide Görünüm
16:45Spor Bülteni
17:00Akşam Haberleri
18:00Akşam Raporu
20:00Televizyon Gazetesi
16 EKİM 2014
Spor
HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim'e yapılan eleştirilere yazılı
Fatih Terim: 21 yaşındaki çocuğa sahip çıktım, bununbir
için özüraçıklama
diliyorum
ile cevap verdi.
TFF’den Demirören
ve Terim açıklaması
T
oA Milli Futbol
Takımı'nın EURO
2016 Elemeleri'nde
aldığı başarısız sonuçlar
nedeni ile TFF Yönetimi'ne ve Türkiye Futbol
Direktörü Fatih Terim'e
yapılan eleştirilere TFF'den yazılı bir açıklama
ile cevap geldi.
"TFF'den açıklama"
başlığıyla kaleme alınan
açıklamada, "Türkiye
Futbol Federasyonu'nun
kuruluş hedefi ve vizyonu doğrultusunda
amacımız, günlük
başarılar ve sonuçlardan ziyade, ülkemizin
spor politikası ve uluslararası platformdaki
yerine katkı sağlayacak
planlamalar vasıtasıyla
ülke futbolunu yükseltmektir." denilerek, şu
ifadelere yer verildi:
"TFF Başkanımız Sayın
Yıldırım Demirören ve
Türkiye Futbol Direktörümüz Sayın Fatih Terim’in defalarca dile
getirdiği gibi temel
hedef; tüm turnuvalara
katılan bir Milli Takım’ı
yaratacak bir sistem
oluşturmak ve başarıyı
uzun vadeli kılacak
adımlar atmaktır. Bu
doğrultuda dün akşam
oynanan Letonya maçı
kazanılsaydı dahi
göreve geldiğimiz günden beri yürüttüğümüz
bu çalışmalara aynı şekilde devam edecek
olduğumuzu önemle belirtmek isteriz.
A Milli Takımımızın
UEFA Avrupa Şampiyonası elemelerinde
aldığı sonuçlar hepimizi
üzmüştür.
Türkiye Futbol Federasyonu olarak ülkemizde
futbolun sorunlarının
bilincindeyiz. Futbolun
uzun süredir devam
eden sorunlarının kısa
zamanda çözüme kavuşmasını beklemenin çok
da gerçekçi bir yaklaşım
olmadığını bir kez daha
vurgulamak isteriz.
Bu doğrultuda Türkiye
Futbol Direktörümüz
Sayın Fatih Terim,
gerekli çalışmaları
göreve geldiği günden
bu yana yoğun bir mesai
harcayarak planlamakta
ve kademeli olarak TFF
Yönetim Kurulu’yla birlikte hayata geçirmektedir.
Türkiye Futbol Federasyonu ve Futbol Direktörlüğü olarak saygı
sınırları içerisinde
yapılan tüm eleştirilere
her zaman açık olduğu-
muzu ve yapıcı eleştiriler ile önerilerin her
zaman dikkate
alındığını özellikle belirtmek isteriz.
Ortak hedeflerimiz
doğrultusunda eskisinden daha yüksek bir
şevk ve heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğimizi değerli
kamuoyunun bilgilerine
arz ederiz."
CİHAN
Tahir Karapınar: Gol yollarındaki sorunu
çözdük ama defansif sorunlar devam ediyor
Gazetecilere
açıklamalarda
bulunan Manisaspor
Teknik Direktörü Karapınar, lige
verilen arada
takımın defansif sorunu
üzerine
yoğunlaştıklarını ve çalışmalarını bu
yönde yaptıklarını bildirdi.
Karapınar,
takımın gol
yollarındaki
sorunlarını
çözdüklerini
ama defansif
sorunların
devam ettiğini
söyledi.
aktaran
kıma katıldığını ve Barta
in
iç
m
kı
ail
ın ta
Karapınar, "İsm katılmasına
ige verilen aran ten Karalir
ıza
be
am
ar
nu
ğu
un
s’
du
ro
ol
i
ba
iy
in de
l yemememiz ve az bir süre kaldı. Canberk’
pınar, "Artık go r yakalar
bi
ne
yi
a
yl
ra
cezası dolayısı hane
bu konuda istik dedi. Hafta
ba
r."
yo
ki
re
ge
ız
sıkıntımız ama mandan iyi
am
m
Elazığspor
as
pl
da
de
an
en
m
as
ed
pl
m
üret
sonu de
şıla
ek istiyoruz.
rş
nm
ka
ı
dö
ar
a
bir sonuçl
ile oynayacakl li bir
da
ın beraber
Elazığspor maç teslim olmanın çok önem nu aktaran
,
en
ğu
ed
mücadele
karşılaşma oldu e kalan
olduğumuzu
m
kı
id
ta
er
r
"G
bi
r,
mayan
Karapına
,
da
uz." şekız
or
ım
ığ
tiy
is
kt
kanıtlamak
maçlarımıza ba a hep yükr, bir
ştu. Karapına
şınd
Alanyaspor dı larla oynadık. linde konu bunun 19 Mayıs
m
basın mensu
sek bütçeli takı kımı geçen
ların az sayıta
Stadı’ndaki maç nanmasına
Bir Adanaspor
t
le
ke
is
oy
muş
daki seyirciye
sezondan otur
na ise "Kayn, sezon
yönelik sorusu yaspor
kadrosu buluna nluk yarışı
al
yo
serispor ve Ant yıda
başında şampi ylenilen bir
sa
az
sö
a
ı
maçlarınd
içinde olacağ
rdı ama
ispor ve Antaraftarımız va steğinden
takımdı. Kayser nda
de
rı
ın
la
ız
taraftarım
talyaspor maç
ık. Takımımızın
li bir direnç
memnun kald le birlikte, ontakımımız önem sonra kendi
nç
re
an
di
gösterdi. Bund larla oynaya- gösterdiği
iyle bizi destek
er
çl
m
kı
gü
r
ta
va
da
a
rd
la
e
ayarımız
eğ
st
çok de
or’da iyi ve
ledi. Takımın en seneyi yaşıycağız. Elazığsp m ama sonnu
ğu
kı
du
ta
ol
r
ı
ihtiyac
tecrübeli bi
rın, Manisasbir kadrosu
oruz. Manisalıla kkı yok.
radan kurulmuş i sonuçlara
ha
iy
por’a küsmeye kalemde silip
var. Onlarında aç bizim için
r
bi
m
r’u
Bu
po
r.
as
is
va
ı
an
ihtiyac
bunun M
vap verdi.
da
ce
ım
ye
ar
di
ul
."
nc
atamayız
önemli. Oyu
CİHAN
yTa
u.
şt
nu
ko
farkında." diye malarda
lış
fun Cora’nın ça
L
Sağlam: Görevimin başındayım, Eskişehir'de çalışmaktan mutluyum
itibar etmesini istemiyorum.'' dedi.Sağlam,
geçen sene de bu şekilde haberler çıktığını
hatırlatarak, "Hep beraber yaşadık.
Ben mukaveleli bir antrenörüm.
Mukavelem devam ediyor. Yapımızı da
biliyorsunuz. Bir yere söz vermişiz, bu sözü
bizi öldürseniz yemeyiz. Bir takımı bir
yerde bırakıp, başka bir yere gitmek bizim
kitabımızda yazmaz. Dolayısıyla böyle bir
şeye taraftarlarımızın itibar etmesini istemiyorum. Tabii ki Trabzonspor bu ülkede
çok iyi geçmişi olan güzide kulüplerimizden bir tanesi. Onların da çok değerli
başkanı ve yöneticileri var.
Onlar da bir antrenöre ne zaman ne şekilde
teklif yapacaklarını çok iyi bilirler. Bizim
mukavelemiz devam ettiği için ben böyle
bir haberin aslının olmadığını bir kere
daha söyleyeyim. Görevimin başında
olduğumu ve Eskişehir'de bulunmaktan,
Eskişehir'de çalışmaktan dolayı çok mutlu
ve huzurlu olduğumu bir kere daha camiamıza ve taraftarlarımıza ifade etmek istiyorum." diye konuştu. Haftasonu
oynayacakları Bursaspor maçı ile ilgili de
konuşan Sağlam, "Bursaspor iyi bir takım,
iyi de kadroları var.
özellikle Gençlerbirliği ve Çaykur Rizespor
maçlarında çok üstün oynamamıza rağmen maalesef kazanamadık. Bugün belki
de ligin tepesinde olabilirdik ama bu
durum aslında bizi gelecek adına da umutlandırıyor.
Onlar da puan olarak beklentilerinin altında kaldılar. Bizim durumumuz da ortada. Oyun kalitesi olarak baktığımız
zaman güzel şeyler yapan, pozisyon üreten
ama futbolun şanssızlığına da denk gelen
bir Eskişehirspor var. İçeride oynadığımız
Gençlerbirliği ve Rizespor maçında
yediğimiz ilk gollere baktığımız zaman
belki sezon sonuna kadar böyle goller olmayacak Türkiye liglerinde. Ancak ikisi de
bize denk geldi.'' ifadelerini kullandı.
CİHAN
Bursaspor, Eskişehirspor maçına neşe içinde hazırlanıyor
üper Lig Süleyman Seba
S
Sezonu'nun 6. haftasında
Bursa Atatürk Stadı'nda
Eskişehirspor'u konuk edecek
olan Bursaspor, bu maçın
hazırlıklarını yaptığı
antrenmanla sürdürdü.
Futbolcuların oldukça neşeli
olduğu antrenmanın bir
bölümünü Bursaspor Başkanı
Recep Bölükbaşı da izledi.
Teknik Direktör Şenol Güneş
yönetiminde Özlüce
Tesisleri'nde gerçekleştirilen
Halilhodzic beyin yıkıyor
rabzonspor'da yaşanan
T
sakatlıklar ve üst üste
alınan kötü sonuçlar sonrası Başkan İbrahim
Hacıosmanoğlu ve Teknik
Direktör Vahid Halilhodzic'in, takımı toparlayıp
yeniden ayağa kaldırmak
için yoğun bir çalışma
içinde olduğu öğrenildi.
Ligde geride kalan 5 haftada
alınan 4 puan ve yaşanan
sakatlıkların etkisinde
kalan bordo mavililer, milli
takım maçları nedeniyle
verilen arada çalışmalarını
az sayıda oyuncuyla
sürdürürken, Boşnak teknik
adamın bu dönemde oyuncularına mental tedavi
uyguladığı belirtildi. Halilhodzic'in, oldukça neşeli
geçen çalışmalar sonrasında oyuncularını
odasına çağırarak bire bir
görüşmeler gerçekleştirdiği
ifade edildi. Salı günü
yapılan çalışmada karın
boşluğunda ağrı hisseden
ve MR'ı çekilen Musa Nizam'da ödem tespit
rspor
i
h
e
ş
i
k
s
E
reki
D
k
i
n
k
Te
ğrul
törü Ertu ımtak
Sağlam, cağı
la
dan ayrı çıkan
da
konusun ilişkin
a
iddialar arda
al
açıklam .
bulundu r
''Bi
,
m
a
l
ğ
a
S
erv
z
ö
s
e
r
ye
sözü
mişiz, bu eniz
rs
bizi öldü z.
yemeyi
ir takımı bir yerde bırakıp, başka bir
B
yere gitmek bizim kitabımızda yazmaz.
Dolayısıyla böyle bir şeye taraftarlarımızın
15
antrenman yaklaşık 1,5 saat
sürdü. Topla ısınma
çalışmalarının ardından iki
takım halinde antrenman maçı
yapan yeşil beyazlı futbolcular,
pas pres organizasyonu yaptı.
Pres çalışmasında futbolcuların
oldukça neşeli oldukları
gözlendi. Özellikle yabancı
futbolcuların neşeli olması
dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta
takımdan ayrı olarak çalışan
Ozan İpek takımla birlikte
antrenmana katıldı. Milli takım
dönüşünde ayağının tozuyla
sabah basına kapalı olarak
yapılan antrenmana katılan
Ozan Tufan akşamki idmana
katılmadı.
Milli takımdan dönen Enes
Ünal'ın da katıldığı
antrenmana, milli takımlarda
bulunan Serdar Aziz, Traore,
Aziz Behiç, Emre Taşdemir ve
Okan Kocuk katılmadı.
Bursaspor, dün yaptığı çalışma
ile hazırlıklarına devam etti.
CİHAN
edilirken, genç futbolcu salonda çalışmalara başladı.
Constant'ın MR'ı ise temiz
çıkarken, Gineli oyuncu
takımla çalışmalarda yer
aldı. Trabzonspor'un hafta
sonu oynayacağı Mersin
İdman Yurdu maçında
sakatlıkları nedeniyle
Mustafa Yumlu, Özer, Deniz
ve Aykut'un forma giyme
şansı bulunmazken; özel bir
koruyucuyla antrenmanları
sürdüren Papadopoulos,
takımdan ayrı çalışan Yusuf
ve Musa Nizam'ın durumları ise maç günü netlik
kazanacak. Milli takım
kamplarında bulunan
Yatabare, Belkalem, Medjani ve Waris'in Cuma günü
Trabzon'da olacakları açıklandı. Bordo mavililer
sakatlar dışında tam takım
halinde ilk taktik antrenmanını Cuma günü gerçekleştirecek. 2 hafta içinde
sırasıyla oynayacağı Mersin
İdman Yurdu, Lokeren ve
Gaziantepspor maçlarından
9 puan hedefleyen Vahid
Halilhodziç'in de, bu
maçlar öncesinde coşkulu
ve arzulu bir 11'le sahaya
çıkmak için çalışmalarını
sürdürdüğü öğrenildi. AA
onom
HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA
16 EKİM 2014 Perşembe
KDV dahil 25 Krş
www.ekonomigazetesi.net
D
OĞU'DA
yatırıma
güvenlik
garantisi
TOBB istişare toplantısına katılan
Başbakan Ahmet Davutoğlu, bölgede
yaşananların yatırımlara yansımaması için
güvenlik sözü verdi. Davutoğlu, "Kalkınma
hamlelerimiz devam edecek" dedi.
BüYüKEKŞi'DEN iHRACAT HEDEFi
iÇiN KATMA DEĞER VURGUSU
500 milyar dolarlık ihracat hedefi için katma
değer şartı koyan TİM
Başkanı Büyükekşi,
katma değerin artırılabilmesi için tasarım, ArGe, inovasyon ve
markaya önem verilmesi
gerektiğine dikkat çekti.
T
Katma değerin artırılabilmesi için
tasarım, Ar-Ge, inovasyon ve
markaya önem verilmesi gerektiğine
dikkati çeken Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Bunun için de mutlaka küçük KOBİ'ler yerine orta ve ortanın üstü seviyeye gelmemiz lazım. Gerek
verimliliği artırabilmek açısından
gerekse üretimde belli rekabet avantajını yakalayabilmemiz için şirketlerimizi büyütebilmemiz lazım.
Ölçek ekonomisine önem vermemiz
gerekiyor. Dünyada marka oluşturabilmemiz ve söz sahibi olabilmemiz
için önce Türkiye'de marka olmamız,
Türkiye'de belli bir üretim gücünü
elimize geçirmemiz gerekiyor. Onun
için de birleşme konusunda mutlaka
kendimizi inandırmamız, motive etmemiz lazım. 'Bir elin nesi var yerine
iki elin sesi var'ı kendimize şiar edinmemiz lazım."
Türkiye'nin ihracatının yüzde 90'ının
sanayi, yüzde 10'unun da tarım ürünlerinden oluştuğuna işaret eden
Büyükekşi, 10 binden fazla ürün
B
SOMUT ADIMLAR ATILACAK
Başkanları 2 saat boyunca dinleyen Davutoğlu,
çözüm sürecinin mutlaka sürdürüleceğini
söyledi. AK Parti iktidarı döneminde Doğu
Anadolu için 85 milyar, Güney Doğu Anadolu bölgesi için ise 81 milyar lira kamu yatırımı ve
desteği yapıldığını hatırlatan Davutoğlu, bundan
sonra da somut adımların atılacağına işaret etti.
Başbakan Davutoğlu, TOBB'daki konuşmasında
AK Parti iktidarları döneminde Doğu Anadolu'daki 14 ilin 10'una, Güneydoğu'daki 9 ilin 8'ine
havaalanı yapldığına da dikkat çekti.
ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)
Başkanı Mehmet Büyükekşi,
Türkiye'nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilmesi için katma değeri
yüksek ürünlere ağırlık verilmesi
gerektiğini söyledi.Büyükekşi, yaptığı açıklamada, ihracat hedefine
ulaşabilmek için 4 ana konuya
yoğunlaşılması gerektiğini, yaptıkları
her toplantıda özellikle katma
değerin artırılması gerektiğini vurguladıklarını ifade etti.
4 ana başlıkta topladı
aşbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün TOBB'da
Doğu ve Güneydoğulu oda, sendika ve sivil
toplum örgütleriyle bir araya geldiği istişare
toplantısının kapalı bölümüne çözüm süreci
damgasını vurgu. 35 ilden 7 sivil toplum
örgütünün katıldığı toplantının basına kapalı
gerçekleştirilen bölümünde başkanlardan 25'i söz
alarak sorunlarını dile getirdi. Başkanlar, çözüm
sürecinin devam etmesinin bölge ekonomisi ve
insanları üzerindeki olumlu etkisini dile getirdi.
Bölgede yaşanan olayların yatırıma gelenleri
ürküttüğüne dikkat çeken oda ve borsa başkanları, güvenliğin bu kapsamda en önemli sorun
olduğuna dikkat çektiler. Başbakan Davutoğlu
ise, güvenlik konusunda yaşanan endişelerin
giderileceği güvencesini verdi. Başkanlar da,
bunun bölgedeki esnaf ve tüccar için ekonomik
bir nefes aldıracağını ifade etti. Bölgedeki elektriklerin sık kesintisi Davutoğlu'na anlatıldı.
Kesintilerin bölgedeki küçük ve orta ölçekli
sanayi sitelerinde ciddi üretim durgunluğuna yol
açtığı kaydedildi. Kobani olaylarını gerekçe
göstererek bazı illerde yağmalamaya kadar varan
olaylar neticesinde esnafın uğradığı zararlar da
toplantıda dile getirildi. Esnaf temsilcileri, zararın
bir kısmının karşılanması talebinde bulunurken,
ağırlıklı olarak güvenliklerini sağlanmasının
daha önemli olduğunu belirttiler.
ihraç edildiğini ancak ana ihraç
ürünleri sıralamasında ilk sırada otomotiv endüstrisi, otomotiv ve otomotiv yedek parçası sektörünün, daha
sonra hazır giyim, kimya ve çelik sektörünün geldiğine dikkati çekti.
maların Ar-Ge ve inovasyon yapabilmesi için öncelikle belli bir büyüklüğe ulaşarak para kazanacak
seviyeye gelmesi gerektiğini ifade
etti.
TİM ve THY'nin protokolü
"Yükte hafif pahada yüksek ürünleri
üretip ihraç etmemiz lazım"
İhracatın artmasının sadece miktarla
alakalı olmadığına vurgu yapan
Büyükekşi, "Türkiye her konuda
önemli bir üretim üssü. Bu özelliğimizi daha çok katma değeri yüksek ürünlere ve yüksek teknolojiye
odaklandırmamız gerekiyor.
Yükte hafif pahada yüksek ürünleri
üretip ihraç etmemiz lazım. Sanayicilerimizin daha az enerji tüketen
ürünlere yönelmesi lazım. Çünkü
Türkiye'nin malum ne doğalgazı ne
de petrolü var. O nedenle az enerji
tüketimi ve enerji verimliliğine çok
dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde
konuştu.
Büyükekşi, sanayicilerin Ar-Ge'ye
yeteri kadar önem vermediğini ve
pay ayırmadığını dile getirerek, fir-
Türkiye'nin önünde Afrika gibi çok
önemli bir pazar olduğuna işaret
eden Büyükekşi, özellikle Türk Hava
Yolları (THY) ve Dışişleri Bakanlığının gerçekleştirdiği faaliyetlerle
bu konuda bir destan yazıldığını anlattı.
Büyükekşi, Afrika ülkelerine her ay
yeni bir sefer açan THY'nin yıl sonunda dünyada Afrika'ya en çok
uçan hava yolu şirketi olacağını,
bunun Türkiye ve iş dünyası açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Dışişleri Bakanlığının her Afrika
ülkesinde büyükelçilik açtığını hatırlatan Büyükekşi, şunları söyledi:
"Her açılan hava yolu hattı, her
açılan büyükelçilik, bizim o ülkelerdeki dış ticaretimizin artması adına
yeni bir adım. TİM ve THY'nin de bu
konuda bir protokolü var. Her açılan
hatta bir ticaret heyeti düzenliyoruz.
Afrika'da alınacak daha çok yol var
çok büyük bir potansiyel var. Türk
ihracatçılarının Afrika ülkelerindeki
fırsatları iyi değerlendirmesi, buralarla iş birlikleri kurması
konusunda daha aktif davranmalarını bekliyoruz."
Ortadoğu coğrafyasında yaşanan
sıkıntıların Türkiye'nin ihracatını
ciddi anlamda olumsuz etkilediğini
ifade eden Büyükekşi, sözlerini şöyle
tamamladı:
"Ortadoğu ve Afrika'daki sıkıntıları
Avrupayla dengeliyoruz"
"Şuanda Avrupa Birliği ülkelerine
ihracatımız artıyor. Geçmişte Avrupa'da sıkıntı varken ihracatımızı Ortadoğuyla dengelerdik. Şimdide
Ortadoğu ve Afrika'daki sıkıntıları
Avrupayla dengeliyoruz. İnşallah çift
kanatlı uçmaya
başladığımızda ihracatımızı da çift haneli artırmış olacağız. Pazar
çeşitliliğimizi ne kadar
artırırsak ihracat dalgalanmamız da o kadar azalır."
Suudi Arabistan petrol fIyatlarıyla İran'ı vuruyor
Petrol fiyatlarındaki düşüşün
Riyad ve Tahran arasında Suudi
Arabistan lehine ilerleyen rekabete yol açtığı İran ekonomisinin
toparlanmasına engel olacağı öne
sürülüyor.
etrol fiyatlarındaki düşüşün Riyad ve
Tahran arasında Suudi Arabistan lehine
ilerleyen rekabete yol açtığı ve yaptırımların vurduğu İran ekonomisinin toparlanmasına engel olacağı öne sürülüyor.Petrol
fiyatları, arzdaki artış ve dolardaki yükseliş
eğiliminin devam etmesinin etkisiyle 4 yılın en
düşük seviyesine inerek 88 dolarda seyrediyor.
P
Bu durumun ekonomisi büyük ölçüde petrol
ihracatına dayalı İran ve Suudi Arabistan
arasında rekabete yol açması tartışılıyor. Uzmanlar, yaptırımların etkisinden kurtulmak
için petrol ihracatını artırma çabasındaki
İran'ın, avantaj elde etmek için fiyatları
düşüren Suudi Arabistan ile baş edemeyeceği
ve git gide daha ılımlı politika benimseyeceği
görüşünde. Herzliya Disiplinlerarası
Merkezinin İranlı enerji uzmanı Meir Javendafar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Suudi
Arabistan, petrol fiyatlarını düşürerek İran'ın
ekonomisine zarar vermeye çalışıyor"
dedi.Riyad'ın bu stratejiyle Tahran'ın askeri
gücünü de hedef aldığını iddia eden Javendafar, "Devrim Muhafızları, ülkenin enerji sektöründe oldukça pay sahibi. Aynı zamanda
muhafızlar, Irak, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde Suudi Arabistan'ın düşmanı olan grupları
destekliyor, silahlandırıyor ve eğitiyor. Suriye
örneğinde bu düşman Beşar Esed" diye
konuştu.Javendafar, İran'ın Suudi Arabistan'ın
petrol fiyatı politikasından endişeli olduğunu
belirterek, "İran piyasada Suudileri yakalamaya çalışıyor. Ancak yaptırımlar ve onların
yol açtığı yüksek maliyetler, İran'ın Suudi Arabistan'ın fiyatları düşürme çabasıyla baş etme
gücü çok sınırlı" ifadesini kullandı.
İZMİR İLE VAN ARASINDA HİÇ FARK
KALMAYACAK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin kalkınmasında İstanbul ile Diyarbakır, Konya ile Muş,
İzmir ile Van arasında hiçbir fark olmayacağını
söyledi. Ahmet Davutoğlu, "Bütün Türkiye, yeni
Türkiye ideali etrafında, ortak bir projede ayağa
kaldırılacak. Türkiye yükselen küresel ekonominin öncüsü olarak uluslararası alanda hak ettiği itibarı kazanacak. 2023 hedeflerimiz
doğrultusunda atacağımız adımlar hiçbir şekilde
vandalizme feda edilmeyecek. Kalkınan
Türkiye'nin özellikle Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bağlamında yansımaları da önümüzdeki
dönemde çok açık şekilde görülmeye başlanacak"
şeklinde konuştu.
KALKINMA HAMLELERİ DEVAM EDECEK
Tüm engelleyici çabalara rağmen kalkınma hamlelerinin devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu,
"Yeni teşvik paketinde en fazla istifadeye mazhar
6'ncı bölge teşvikinde Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerine öncelik verdik. Daha ilk aşamada 13 milyar liralık yatırımın altyapısı devreye
sokuldu. Bölge yepyeni bir geleceğe ve perspektife açıldı. İşte bu vandallar, eşkıyalar, teröristler
böyle bir geleceği imha ve tahrip etmek için
harekete geçtiler. Bizler burada hem siyasi irade,
hem de sivil toplum temsilcilerimizin ortak sesi
olarak böyle bir geleceği imha projesine karşı
dimdik ayakta durmaya kararlı olduğumuzu ifade
etmek istiyoruz" dedi.