Murat Tokatlı TREDER yönetim kurulu üyesi ADR li tanker nedir nasıl meydana gelir bunu anlattı Bu süreçte bakanlık yetkililerine ve TSE yetkililerin teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten çok güzel bir iş başardılar. İnşallah hepimizin desteğiyle bu işi sonuna kadar götüreceğiz. Türkiye’de ADR’li tanker konusu aslında yeni bir konsept değil, Türkiye’de 15 yıldır ADR li tanker kullanılıyor. Ama nasıl kullanılıyor ithalatla kullanılıyor ya da yerli üreticilerin zamanında yaptığı yatırımla üreterek dışardan belgelendirilerek kullanılan araçlar var. Bu araçları üretmek çok ciddi bir iştir. Çeşitli aşamalardan geçiyor. Piyasada ADR sertifikalı tankerler var. ADR’ye uyumlu tankerler var adrsiz tankerler var. ADR’li tankerlerin süreçlerinden bahsetmek istiyorum ki bu farklar az çok anlaşılsın. Adrli tanker üretmek için iş önce üretim yerinden başlıyor. Üretim yerinin de buna uygun olması lazım. Ayrıca bunları üreten kişilerin özellikle kaynakçıların da gerekli sertifikalara haiz olması lazım. Bunu aştıktan sonra tasarım onayı almamız lazım. Tasarım hangi süreçlerden geçen ondan bahsedeyim. Öncelikle tasarım onay dosyası hazırlamanız lazım. Üretici olarak öncelikle hangi malı taşıyacaksınız ona karar vermeniz gerekiyor. Yapacağınız tankın sınıfını belirlemeniz lazım. Ondan sonra yapacağınız tankın yapısal olarak bir tanımlamasını yapmanız lazım. Hacim aralığı ne olacak bölme sayıları ne olacak? Dalgakıran yerleşimleri nasıl olacak? Kullanacağınız malzemeler ne olacak bunların ayrı ayrı sertifikasyonun yapılması lazım. Bunları dosyanıza ekliyorsunuz. Tankın daha sonra gövde tasarım hesaplamaları yapılıyor. Hatta projeler yaparak en ince ayrıntısına kadar dosyaya koyuyorsunuz. Hesapları yaparken normal yol koşullarında statik ve dinamik yüklere göre hesap yapmanız lazım. Daha sonra tankın bağlantı elemanlarının tanımlaması ve nasıl olduğunun belirlenmesi lazım. Bunların hepsi bir dosya haline getirilip kullancağınız malzemelerin de sertifikalı ve izlanabilir olması lazım. Hepsini tek tek dosyaya koyuyorsunuz ve bunu onaya gönderiyorsunuz. Onay kuruluşu ki bunun adı TSE inceliyor varsa bir eksiklik size bildiriyor. Siz tekrar düzeltip onaya sunuyorsunuz ve nihayetinde tasarım tip onayı alıyorsunuz. Bu tasarım tip onayı almadan ADR li tanker üretmek mümkün değil. Bunu aldıktan sonra üretime hazırsınız. Dosyada topladığınız her türlü bilgi ile birlikte üretime geçiyorsunuz. Tasarım tip onayı alarak ADR sertifikalı tanker üretmeye başlıyorsunuz. Tasarım tip onayı aldıktan sonra üretilme geçiliyor üretim de belli aşamalardan geçiyor. Öncelikle uygun sertifikalı malzeme dosyada tanımladığınız her şeyi topluyorsunuz. Öncelikle tankın gövdesi üretiliyor, kaynak imalatta burada yapılacak iş, üretimden sonra bütün kaynakların Xrayde kontrolünü yapıyorsunuz hata var mı yok mu kontrol ediliyor. Eğer hata varsa bunlar X rayde ortaya çıkıyor. Daha sonra tankı boyaya girmeden önce bir hidrostatik bir basınç testine tabi tutuyorsunuz. Bu testten de geçerlilik alması lazım ancak ondan sonra final montaja geçebilirsiniz. Ürettiğiniz her tankerin şasi bazında numarası olmazı yani izlenebilirliği olması lazım. Boyayı yapıyorsunuz, Montajını yaptıktan sonra Daha sonra bir sızdırmazlık testi var. Bu testlerden sonra bu tanker ADR sertifikası almaya hak kazanıyor. Şasi plaketi üretiliyor. Bu şasi plaketinde burada sizin şasi üretim onayınızdan üretim tarihine kadar basınç değerlerine kadar her türlü bilgi burada yer alıyor. Ve onay kuruluşu gelir ve onayı basar. Bu gövde içindi bunun bir de alt tarafı var. Yürüyüş durumundayken elektrik ve fren sisteminin 91-98’e göre kontrollerinin yapılması lazım. Onaylarının alınması lazım. Sonra racı komple adr li hale getiriyorsunuz. Bundan sonra asıl T9 dediğimiz belge almaya da hak kazanıyor olmanız lazım. Bakanlık ve TSE den isteğimiz bu. Bizim bir an önce uluslararası standartta taşımacılığın için T9 belgesi alıyor olmamız lazım. Bundan sonra bakanlık olarak izleyeceğimiz şey bu. Ulusalararası standartlarda taşımacılığa çıkmamız için onay almamız lazım. Tankeri yaptıktan sonra iş bitmiyor denetim ve kontrol süreci lazım. Bir tankeri 3 yıl içinde sızdırmazlık testine tabi tutmanız lazım. 6 yıllık periyotlarda da hidrostatik basınç testlerine tabi tutmanız lazım. Bunların yayında dizayn ve uygunluk olarak yapılmış mı ekipmanlar belirtildiği şekilde mi kullanılmış servis ekipmanları çalışıyor mu bunların denetimlere tabi tutulması lazım. Burada da TSE’ye ciddi bir iş düşüyor. ADR li tankerin bundan sonrada aynı şartlara bağlı olarak yürürlüğünün devamının sağlanması için bu gerekiyor. Bahadır Özbayır- Ağır Ticari Araçlar Derneği Başkanı Ağır Ticari Araçlar Derneği Başkanı sıfatı ile burada bulunuyorum. Ağır Ticari Araçlar Derneği 2001 yılında kuruldu. Türkiye’nin ve Avrupa’nın önde gelen ağır ticari araç üreticilerini ve ithalatçılarını bunun yanında üst yapı ve treyler ithalatçılarını ve imalatçılarını da bünyesinde bulunduran yani bu özelliğiyle de TREDER ile kardeş sayabileceğimiz hep birlikte çalıştığımız bir dernek. TREDER’İ de bu güzel organizasyonu da bu önemli konuda katkılarından dolayı tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum. Ağır Ticari araçlar dediğimiz zaman ADR nereye uygulanır nereye uygulanır, nereye uygulanmaz dediğiniz zaman; kamyon çekici ve otobüsten bahsediyoruz ağır ticari araç dediğimiz zaman, otobüsü bir kenara bırakalım yük taşıyor, kamyon ve çekiciden konuşuyoruz. Piyasa tabiriyle söyleyim; ön var, arka ve üst var. ön dediğimiz çekicinin kendisi şasi, arka dediğimiz treyler, üst dediğimiz rijit kamyon. 6x2, 8x2, 4x2 bunun üstüne sabit bir üst yapı koyarsınız. Bu üçlü yapıdan bahsediyoruz. Kamyon pazarına baktığımız zaman üst yapılı araçlar 6x2, 8x2 dediğimiz on teker on iki teker de derler 25 ile 32 tonluk araçlardan oluşuyor. Bunlar 2, 3 ve 4 dingilli rijit kamyonlardır. Bunların üzerine tanker üst yapısı konulabilir. Treyleri hepimiz biliyoruz ön tarafı çekici arka tarafı treyler. Bu kombinasyonda Türkiye Avrupa’nın en büyük kamyon ve çekici pazarlarından bir tanesi. Birinci Pazar Almanya, ikinci Pazar Fransa, üçüncü Pazar bazen araya İngiltere girer ama Türkiye. dolayısıyla büyük bir kamyon pazarından ve çekici pazarından bahsediyoruz. Onun için bu bağlamda ADR konusu önem kazanıyor. Bu toplantı için hazırlığımı yaparken araç tarafından batarak acaba ne Türkiye de ne kadar ADRli araç satılır potansiyel nedir oradan bir analiz yapmaya çalıştım. tamamen bireysel bir analiz bakalım sonunda nereye geleceğiz ? Türkiye pazarında kamyon ve çekicide altı ton ve üzerini aldığımız zaman son 10 yılı alın bunun içine 2001 yılı gibi 1999 yılı gibi aşırı kriz yıllarını çıkardığınız zaman ortalama 6 ton ve üzerinde 35 bin adetlik bir Pazar var. Bu pazarın yıllar içinde geldiği nokta itibariyle ile yüzde 50 si çekici haline geldi. Eskiden çok daha az çekici payı vardı yüzde onlardan 50’ye geldi. 35 bin adedin 17 bin 500 adedinin çekici diyebiliriz. Yüzde 20’si inşaat kamyonudur. bu da 7 bin adet yapıyor. Ağır nakliye kamyonu dediğimiz çekicinin dışında 6x2 8x2 klasik türk kamyonları 3 bin 500 adet satılır yılda. Bunun dışında orta ve hafif kamyon olmak üzere yüzde 20 de geri kalanlar 7 bin adet Türkiye pazarı böyle dağılır. Tehlikeli madda taşımacılığı bunlardan hangisiyle ilgili. Uzun mesafeli taşımalarda çekici treyler kombinasyonu kullanılıyor. Orta mesafede 25 tonluk 32 tonluk demin dediğimi Türk tipi kamyonlar kullanılıyor. Bunlar sabit tanker üst yapısıdır. Genelde tanker üst yapısıdır sabit araca takılmış durumdu. Kısa ve dağıtım amaçlı kamyonlar 15 tonla 21 tondur. Genelde tanker üst yapısı vardır. Orta ve inşaatı bir tarafa koyduğumuz zaman çekici satışları biz istatistiklerimiziden bakıyoruz. Yüzde 5’i akaryakıt taşımacılığı başta olmak üzere tehlikeli madde taşımacılığına gidiyor. (ADR’li vela ADR’siz) 17 bin 500’den hesapladığımız zaman 900 adetlik tankere gidiyoruz. Diğer rijit kamyonların da yüzde 10-15’i bu sektöre gidiyor. 100 adet de oradan geliyor tapladığımız zaman benim bulduğum rakam 1500. Kaan bey treylerden hesapladı ben araç satışlarından bu rakama ulaştık. Aynı sonuç çıktı demek ki aklın yolu bir. Pazar büyür mü diye baktığımız zaman bunun üzerine 2 farklı şey daha geliyor. ADR ile nakliyecilerimizin rekabet gücü artacak. Böyle bir ilave Pazar gelecek. Bir de yaşlarına göre eski araçların kademeli olarak ADR’ye dönüştürülmesi. Bu da ilave pazar getirecektir. Hesap ettiğimiz zaman önümüzdeki yıllarda 2 bin hatta 2 binin üzerinde bir pazardan bahsedebiliriz ki 10 yıllık bir persfektifte önümüzde 20 bin adetlik bir pasta duruyor. Kapasite konusu teknoloji konusu konuşuluyor. Araç üreticileri bunu çözmüş durumda. Üreticiler en üst seviyede ADR li araç üretiyorlar. Kapasite ile ilgili en ufak bir sorun yok. Adr süreci Türkiye’de araç üreticileri ve ithayatçıları tarafında da oyunun kurallarını önemli ölçüde değiştirecek. Üst yapıya arkadaki treylere ADRli üst yapıya en uygun aracı hangi üretici geliştirecek bu konuda bir rekabet ortaya çıkacak. Üst yapı ile treyler ile aracın uyumu çok önemli. Bunu başarabilen uygulamayı yapan üreticiler ön alacaklar. Treyler üreticileri ile araç firmalarının işbirliği daha da artacak. Eğitim konusu konuşuldu. Netici itibariyle en üst seviyede araç üretmiş olabilirsiniz. Neticede bunu insan kullanıyor. Kalite halkanın en zayıf halkası insana kalıyor. O nedenle eğitim burada da çok önemli. Araç üreticilerinin standart eğitim programlarının da filo sürüş eğitim programlarında ADR li araçlara özgü programlar ayrı bir yer alacaktır. Yönetmeliği okudum ADR rendiği zaman araçta üst yapıda bur takım değişiklikler gibi görünüyor ama aslında müthiş bir zinciri ilgilendiriyor. Ambalajlayan, gönderen, paketleyen, yükleyen, dolduran, taşıyana yükümlülükler getiriyor.. Sürücülere Eğitim sertifikası, Tehlikeli Madda Güvenlik Danıymanı bulundurma zorunluluğu. Bu zincire baktığımız zaman ben burada toplam kalite anlayışı içerisinde önemli katkılar geleceğini düşünüyorum. ADN deyip de geçmeyin neticede bunun zincirleme reaksiyon yapma suretiyle sektöre toplam kalite anlamında önemli yararları olacaktır diye düşünüyorum. İsmet Yılmaz Nakliyat Genel Müdürü Numan Karaman Bildiğiniz gibi UND’deki Çalışma Grubu’nda sesimizi duyurmaya çalıştık. Belirli bir noktalara geldik. Seyisimiz duyuldu ve yankı buldu. Bu sevindirici bir durum. Burada bir enstrümandan bahsediyoruz. Şimdi bu enstrümandan notalar çıkaran bir firma olarak konuşacağım. Geçen süreci de biraz anlatmaya çalışacağım. Bugün Türkiye’de ADR algısı oluşmasına vesile olan AB’deki petrol dağıtım firmalarının Türkiye’deki faaliyetleri. İkincisi de Avrupalı sermayedarların tehlikeli maddeleri Avrupa standartlarında teslim etme çalışmasıdır. Petrol dağıtım firmaları kendi çalışmalarını büyük ölçüde tamamladılar. Bu firmaları ADR’ye en hazır olan taraf olarak görüyorum. Global firmalar, Türkiye’de bize bir takım şeyler öğrettiler. Söz konusu firmalar kendilerine uygun, vizyonel firmaları patner seçtiler. Biz onlardan birisiyiz. Firmaların taleplerine cevap verebilmek için yola çıktık tabiri caizse koşmaya başladık. Yanımıza tanker üreticilerini, danışmanları aldık. İlk ADR eğitimini Ernail Hayırlı’dan aldım. Kendisinin bu sürece katkısı çoktur. Alper Özel ile tanıştık daha sonra. Alper bey süreçlerimizi kontrol etmeye başladı. Bu faaliyetler neticesinde bir maliyet oluştu. Bütün bunların sonucunda uluslararası standartlarda hizmet üretmeye başladık. Başlangıçta hiç duymadığımız şeylerle karşılaştık. Örneğin T9. Nedir bu diye sorduğumuzda? Red Street Paper. Aracın teknik donanıma uygunluğunu gösteren uluslararası bir belge. Bu evraklarla tanışmaya başladık. Tabiri caizse belge veren elamanları pışpışladık. Araç sağlayan firmalar ve kişisel çabalarımızla güçbirliği sağlayarak yol aldık. ADR’ye tarafımız olmamızla süreç başladı. Otoritemiz tarafından bu sürecin tanınmasıyla ve otoritenin burada kendisini itici bir güç olma gerekliğinin farkına varması dönüm noktası oldu. UND olarak sektörde dökme kimyasal alanında uluslararası taşıma yapan firmaları birararaya getirdik. Sesimizi duyurmaya çalıştık. Karşımızda bir muhatabımız var. Muhattabımız bizden ne istediğimizi öğrenmeye çalışıyor. En güzel tarafı bu. ADR ekipmanı ürettirdik. Yurtdışına çıkacağız. Daha dün tehlikeli maddeyi öğrenmiş ülkeler tarafından araçlarımız denetlendi. Ateşeler, devreye girdi. Bizlere ceza kestiler, arabaları bağladılar. Arabalarımızı eskort ile geri gönderdiler. Bu söylediğim her biri 6-7 bin Euro. Geçen gün beni aradılar. Bir nakliyecinin aracı Türkiye sınırına 60 km uzaklıkta Harmanlı’da durduruluyor. Gerekçe olarak aracın içerisinde yanıcı gaz olduğu belirtiliyor. Tenteli araçta 300 metreküp kadar deodorant var. Bir Bulgar firma bulduk. Treyleri garaja çektirdik. 600 Euro Bulgar aracına para verdik. Bu süreçleri yaşadık. Bu süreçlerin yaşanmayacağını bilmek çok sevindirici.Biz burada bir noktaya gelmeye başladık. Türk taşıyıcıları olarak bu ülkenin hizmet standartlarını çıkarmaya başlıyoruz. Desteğe ihtiyacımız. Tehlikeli kimyasal madde kafese kilitli aslana benzer. Aslanı iyi korursanız bir şey olmaz. Bu maddeyi nasıl yükleyip, boşaltmayı bilirseniz bir sorun çıkmaz. ADR’li olan ve olmayan araçlarımız var. Panelist paneliste soru sorabiliyor mu bilmiyorum. Konuşmalar arasında tam olarak doyurucu bilgi alamadım. Birincisi bize sorulan soru vardı. ADR’siz araçlar ne olacak. Benim bu soruya sloganımla cevap veriyordum. ADR’li olunmaz ADR’li doğulur. ADR’li doğmamış bir aracın regülasyonlara nasıl absorve edeceğimizi konuşuyoruz. Asgari limitler belirlenmeli diye konuşmalar oldu. ADR’de LGVT standartlarına göre 380 milibar bir basınca dayanıklı olması gerekiyor. Asgari limitler oluştururken bir tank tipimi oluşturmak ise ki buna sonuna kadar desteklerim. Diğer yandan, tamam bundan sızmıyor şeklinde bir limit uygulanıp aracın 2018 yılına kadar çalışmasına müsaade mi edilecek? Bir konuyu da iletmek istiyorum. ADR’li araçlar için sürücüye ihtiyacımız çok. Yeni sürücüler için ay sonunda SRC5 belgesi alabiliyorum. Bu sınavların mümkün olan en kısaya çekilmesini istiyorum. Shell Turkas Hüseyin Bildiğiniz üzere tehlikeli madde denilince akaryakıt geliniyor, sonra LPG, LNG. Araçlarda da tanker geliyor. Biz de PETDER veya Shell oalarak konuşabiliriz, en çok etilenen tarafındayız. Bu salonda üreticiler, taşımacılar var. Ben de dağıtım firması olarak konuyu ele alacağım. 2009 mayıs dan beri Shell’de İkmal ve dağıtım departmanına bağlı nakliye filosunda kontrat müdürlüğü yapıyorum. Nelerden sorumlu olduğuma gelirsek eğer. Shell ile akaryakıt dağıtımımızı işleten taşıma müteahhitleri arasında tüm finansal, operasyonel ve iş emniyeti konulardan sorumluyum. Diğer yandan nakliye hizmeti verdiğimiz bayi ve ölçekli müşterilerimizden sorumluyum. Shell 1000 istasyonunun 300’ünü Shell’in nakliye filosuyla biz taşıyoruz. Yüzde 35’ini biz taşıyoruz. Bu oran Türkiye’de ortalama yüzde 15. Bu filo 1998 yılında ilk kurulduğunda ADR temelleri üzerinde kuruldu. Biraz önce yurtdışından getirilen ilk ADR’li tankerlerden bahsedilirken, bunu alan ilk filolardan bir tanesi de Shell’in filosudur. Zaman ilerledikçe taşıma müteahhitlerimiz, ADR’li tanker ihtiyacını Türkiye’den karşılamaya başladı. Shell’in 2012 yılında yaptığı karayolu taşıma stratejisi ile ilgili bir akım sonuçları paylaşmak istiyorum. Bayilerimize bir anket sunduk. Bu anketle onların ihtiyaçlarını belirlemeye başladık. Temel sorular; neden Shell nakliye filosunu kullanmıyorsunuz? Kendi taşımanızı yapmıyorsunuz veya dışarıdan nakliye filosunu kullanıyorsunuz? Ne zaman Shell nakliye filosunu kullanamaya başlarsınız? Buradaki birinci ana konu. Bizim onlara verdiğimiz nakliye bedelinin makul düzeyde tutulması. Taşımalarını kendileri yapan bayilerimizin yüzde 90’ı neden Shell nakliye filosunu kullanmıyorsunuz sorusuna fiyat cevabı veriyor. Bizim nakliye bedelinin makul düzeye çekilmesini istiyor. Ardından bunun üzerine yüzde 55’i ADR mevzuatını bekliyorum diyor. Eğer ki nakliye filolaları bizim gibi kurumsal filolar veya taşıma müteahhitleri olarak operasyon verimliliğine dayalı ucuz hizmet sunabilirsek, bayilerin bir kısmı nakliye filolarını bağımsız filolarla bırakacak. Bu konudaki şahsi fikrim yüzde 35’lik oranımızın yüzde 50’lere çıkacağı yönünde. Türkiye’deki 15 oranınında yüzde 3540’lara çıkacaktır. 2010 yılında ADR onayı olan tankerlerin Shell terminallerinde alttan dolumu almaya başladık. Değerli treyler üreticileri ile dirsek teması şeklinde çalıştık. 240 bayimizin araçları ADR’li hale geldi. Geri kalan kısım bu yeterli mi belirsiz. Ne zamanki Shell ve diğer dağıtım şirketleri sektörde el ele verip, insanların önünü açtığı zaman belli kısım bayilerimiz ve nakliyecilerimiz fırsatları değerlendirecektir. Burada bazı belli belirsizlikler var. Bu konuda belirsizliklerin giderilmesi için PETDER çalışmaları devam ediyor. Özet olarak ADR mevzuatındaki kararalılık söylenmesiyle bireysel nakliyecilik formasyon değiştirecektir. Daha kurumsal daha profesyonel firmalara dönülecek. Bu bugünden yarına olmayacak. 2018 yılında da olmayacak. Ancak paylarda değişim olacak. Bir tarafın payı artarken diğer tarafın payı azalacak. Bir süre sonra AB’deki durum gibi dedike fillolar bile kullanılmayacak. Bu ne demek? Nakliye sektörü o kadar oturmuş-profesyonel oluyor ki; eminyete duyarlı kaliteli, bakımları zamanında yapılmış, sürücüleri eğitimli araçları çok çabuk bulup sisteme adapte edebilirsiniz. Bu bir sonraki aşama olacaktır. Bu durum sürdürmek öncelikle lojistik sektörüne daha sonra ülkemize fayda sağlayacaktır. Cem Ercil TSE Ulaşım ve Lojistik Sistemler Merkez Başkanı Türkiye’de şu ana kadar mevcut ADR si olmadan da hareket eden ve bu işi yapan, tanker veya taşıyıcı grupları var. Bir tarafta da yeni mevzuat çerçevesinde ADR ye uygun olarak (Biraz önce arkadaşların dediği gibi ADR’li olunmaz doğlur) Bir ADR için üretim yeri incelemesinden, üretim esnasında ve çıktısında bir sürü süreç, hatta bir tasarım doğrulama ve TİP onayı geçerli. Bu süreci yaşamamış bu süreçten eksik kalmış Türkiye gerçeklerine nasıl entefre olacağız. İlk sorumuz bu. Bunun için çok çalıştık istişareler yaptık sektördeki paydaşlarımızdan değişik görüşler aldık. Şu noktaya geldik. Birinci husus bu tehlikeli maddelerin taşınması için kullanılacak yapının üç ana unsurdan oluştuğu; üst yapı dediğimiz tank, konteyner veya aracın üzerine monte edilen her türlü tehlikeli maddenin içinde taşınacağı kısım, treyler dedik treyler taşıyıcı olarak kullanılan kısım, bir de çekici dediğimiz motorlu taşıttan meydana gelen üç ana unsur var. ve ADR kapsamında madem ki bunların tümü entegre edilmek zorunda, o zaman bunları en az zarar verecek ölçüye nasıl getirebiliriz. ADR7li doğmamış bir sistemi ADR’li yapma şansımız yok. Ancak hiç değilse kötünün iyi derler ya asgeri limitlerle olabildiğince az tehlike taşıyacak hale getirmemiz lazım. Türkiye’de binlerce aracın ADR’li olmadığı durumda, bu yapıyı inkar etmemiz mümkün değil. Biz Türkiye gerçeğine göre Türkiye’nin vücut ölçülerine göre elbise biçmek zorundayız. Nihayetinde geldiğimiz nokta olmazsa olmaz kriterleri güvenli taşımacılık kriterlerini kısacası GT (Güvenli Taşımacılık) dedik, biz uluslararası taşımacılıkta ADR’yi kullanırken, elbette ki ulusal ADR’ye taraf olmamış ülkerlede eğer bu GT mevzuatı olgunlaştırılabilirse, Ulaştırma Bakanlığımız ile bu konuda çok güzel bir çalışma ve diyaloğumuz oldu. Sektör ile bunu çok güzel paylaştık ve belirli bir noktaya getirdik. Burada, üst yapı, treyler ve taşıt kısmı ön plana çıkıyor. Bu bir taslak çalışma. Bu yüzde yük güvenli taşımacığlığı ifade etmeyecek. Ama ne yapalım bir türkiye gerçeği var. hepten kontrolsüz bir alan oluşturmak yerine kontrollü bir alan oluşturarak hiç değilse tamamen denetimsiz bir alanı denetlenebilecek bir alan haline getirmemiz lazım. TSE olarak ne yapıyorum. Adr li araç için yeni araç müracaatları için gerekli şartları inceliyorum, üretim alanlarını inceliyorum, tankını inceliyorum, gerekli muayeneleri yapıyorum. Bütün bunların sonucunda tankın taşıyacağı tehlikeli maddenin özelliklerinden tutun da ekstra ilave edeceğimiz bütün özellikleri bir araya getirip ADR için koyduğumuz bütün kriterleri uygulamaya çalışıyoruz. Şimdi uygulayıcı şunu bilmek zorunda. Hangi kriterle hangi metodla bunu inceleceksiniz. Kriter olmadar kişisel yaklaşımlarla bunu çözme şansınız yok. Şu anda bir muayene yapacağım muayeneyi hangi kriterlerle yapmak zorundayım. Şimdi başlangıçtan ADR’li doğmuş bir aracın tasarım onayı var. aracın herşeyini biliyorsunuz. Ancak karşınızda bilinmeyen bir şey var. tasarım onay belgesini getir dediğinizde adam yüzünüze bakacak. Yani çok geniş bir alan üzerinde kontrol mekanizması kuracaksınız. Öyle bir çözüm bulmalısınız ki optimal olmalı. Sistemi takılmayacak ülkeye yakışacak bir çözüm olacak. Yani ülkenin vücut ölçülerine uyacak bir ölçü olacak. Dışardan ısmarlanmış bir elbise değil. Bunun için böyle bir çalışma başlattık. Kriterleri oluşturduk. Hatta Ulaştırma Bakanlığı, bu kriterlerin oluşumu için de bir çalışma grubu kurulması önerisinde bulundu. Ben sisden şunu istirham ediyorum. Bu bir mevzuat çalışmasıdır, türkiyenin geleceğidir, kişisel yaklaşım değildir lütfen türkiyenin vücut ölçülerine göre bu elbiseyi dikin. Bir gerçeği kabul etmemiz lazım bunlar bir şekilde yürüyor yürürken yüksek tehlike arzediyor. Yapılmasını istenen şey bunları en az zarar verecek duruma getirmek. Geri dönülmez noktaya geldik. Biz bir taslak hazırladık hazırlamış olduğumuz taslağımızı ulaştırma bakanlığımızla paylaştık, bakanlık yetkililerimizle belirli bir mutabakat sağladık ama şunu biliyoruz bizler gerem mevzuat yapıcı gerek standartizasyon kuruluşları olarak işin mutfağında olan sizler kadar işin detaylarını görme şansına sahip değiliz. Masa başında hissetklerimizden daha fazlasını sizler yaşıyorsunuz. Dolayısıya bizim amacımız bir yöntem oluşturmak. Biz bu işi Türkiye için yapıyoruz. Türkiyenin bütünün mutabık kaldığı bir çözüm geliştirmeye çalışıyoruz. Bana kalsa ben bu işi çok daha detaylandırırım. Ama şunu biliyorum mevcut yürüyenlerde yapıyı kontrol etmek için neyi ne kadar detaylandıracaksınız neyi ni kadar zorlayacaksınız. Dolayısıyla burada aracıyla üst yapısıyla treyleriyle bir bütünlük arz edecek bir kriter şekillendirmesi yapmalıyız. Tehlikeli Madde taslak çalışması yapıldı. Bugün olmasa da çok yakın bir tarihte aylara bile tahammülümüz kalmadı. Israrla bu mevzuatı olgunlaştırmamız lazım. (güvenli taşımacılık kriterlerini) Ben tankerleri muayene edeceksem bulunan eksikler bunu yapmaya yetkili kalınmış tamir merkezleri tarafından yapılacak. Bunun döt saçağı var. Öncelikli olarak mevzuat bu konuyla ilgili neler yapılması gerekeceğin bağlayacak. Ondan sonra tanker temizleme, tanker ön hazırlık, tanker muayene ve talimat. Tankerlerin çok giriş çıkış yaptığı noktalarda hizmeti bir araya getirerek hizmeti fizbıl hale getirmemiz lazım. Yapmış olduğunuz hizmetin amacına uygun olması gerekiyor. Nasıl bir muayene yöntemi bulalım da bister kamyon kasası tankı istenr konteyner olsun bütünüyle nasıl muayene edelim. Yeri bir yöntem bulduk. Gerekiyorsa röntgen çekerim. Taha az tahribatla bunu yapabilirim. Amacına uygun yapılması gerekiyor. TSE olarak bunu netleştirebilmemiz için olmazsa olmaz GT kritelerini olgunlaştırıp önümüze almamız gerekiyor. Adr sorunun çözeceksek geçiş dönemlerde bu araçları bu sürecin içerisine getirip nihai sonuca ulaşmak istiyorsak çözüm budur. Bunu yapmak zorundayız. Bir önemli sorun da şu. Hiçbir taraf net olarak şunu bilmiyor: gerek üst yapı dönüşümündü gerekse tescil edilmiş araçlarla ilgili rakamlar telaffuz edemiyoruz. Benim tahminin şu anda tahmin edilen sayının çok üstüne çıkabileceği doğrultusunda. Nasıl bir çözüm olmalıydı öncelikli olarak yol denetimlerinde polis geçen her türlü tankeri durduracak. Sizin ciddi bir veri erişim altyapınızın olması lazım. Bana geldiğiniz zaman adamın kaydını şasi numarasından alırsınız. Ondan sonra siz şu tarihte gelen dersiniz. Geçiş dönemi tamamlanana kadar benden aldığı başvuru numarasıyla aracın kimliği oluşur. Ondan sonra araç bütün hayatı boyunca bu kimlik numarasından takip edilir. Bunu yapabilmek için ön müracaat gerekir. Ondan sonra bir sıraya konacaklar. Teknik detayları hazır bunları oluşturacağız. Yapacağımız tek şey bu mevzuatı hep birlikte en kısa sürede bitirelim. Cemallatin: Alper Bey benim hocam. Bakanlıkta ADR eğitimi verdik. Güzel bir zirve oldu. Zirvedeki konuşulanları not aldım Genel Müdürlüğümüz çalışıyor. Türkiye sathında bunun uygulanması için çalışıyoruz. Güvenlik Danışmanı tebliği hazır kısa zamanda yayınlanacak. Denetim tebliği hazırlandı. Onu da yakın zamanda yayınlayacağız. Araç muayenesi ile ilgili yönetmeliğimiz var. Az sayıdaki uzman ve personelimiz var İnşallah üstesinden geleceğiz. Sektörün taleplerine cevap vereceğiz. Eğitim konusunda senede 6 sınav yapılıyor Daha ileri seviyede online sınav düşünülüyor. Bu toplantıları daha sık yapabiliriz. Petrol Ofisi: Uygulamada ADR’li araçlara T9 belgesi ile alakalı. Mevcut ADR karnesini getirdiğimizde ne kadarlık bir sürede bunu onaylatabiliriz. Bu sürede araçlarımızı operasyondan çekmemiz gerekecek mi? Cem Erçil: Aracınıza T9 istediğinizde daha önce aldığınız ADR sertifikasının doğrulanmasını isteyeceğiz. Bu şu demek. Ben baştan aşağı tasarım doğrulama kriterleri çerçevesinde bunu aramak ve bir şekilde kontrol etmek tarafındayım. Baştan itibaren dosyanızı isteyeceğiz. Türkiye’den alınmamış belgeleri doğrulanması gerekiyor. Araçları operasyondan çekmeniz gerekmiyor Bakanlığın sağladığı bir dönüşüm süreci var. Ekim 2014 itibariyle tüm altyapımızı tamamlamış olacağız. Muayene girişlerine göre öncelik sırası verebiliriz. Yurtdışına çıkacak olan araçlara öncelik verebiliriz. Soru: Tanker üreticisiyiz. T9 belgesini nasıl alacağız. Kısım 6 sertifikasyon çalışmanız bitecek. Treylerle ilgili belgeyi aldınız. Çekici ile ilgili belgeyi aldınız Dolasıyla ne olacak. Bu belgelerle bize müracaat ettiğiniz zaman nihai denetimler yapılacak. Sizin tankınızın belgeli olduğuna, kontrol listesinde olanlar kontrol edilecek, nihayetinde birleşmiş bir yapıyı T9 uygunluk belgesini vereceğiz. Alper Özel: Bu işler Aman ekolünden geldiği için. ADR’deki 9 bölümde yer alan uygunluk belgesi için verilen belge. Teil Almanca da bölüm demek. T9 belgesi olarak anılmaya başlanmış. Soru: Hastaneler için oksijen tüpü taşıyoruz. ADR 2 sınıfa giriyor. Bunların belgelendirmesi için trafikte yer alan ambulanslara öncelik taşıma gibi medikal taşımalara bir öncelik tanınacak mı? Cem Erçil: elbette bu tür hassasiyetleri sağlayacak öncelikler sağlayacağız. Soru: Murat Bey tankerlerin üretimi çok iye anlattı. Tankerlerin sızdırmazlık testi yine üç yılda bir mi yılda yapılacak. Cem Erçil: Bir araç için üç tane muayene var. Yıllık muayene, ara muayene ve ferdi muayene. Yıllık muayene normalde aracın kendisi için yapılmış bir muayenedir. Genel muayene esasları gibi düşünün ilk muayeneye geldiğinde –henüz bu yapı kurulmadı ama en yakın zamanda oluşturlacakilk kontrolde aracı bir bütün olarak görmek lazım. Yeni alınanlarda bir beis yok. Bir kereye mahsus. Ondan sonra araç her yıl muayyene tabi olacak. Araçların normal muayeneden farklı olarak ADR’ye özel esaslar uygulanacak. Örneğin ABS testi. Eski araçlara ABS’siz mi dolaş diyeceğiz. Ben de tehlikeli madde taşıyan araç taşıyan araç mutlaka ABS li olacak. Peki retarder. Şahsım adıma evet. Retarder ı dönüşümü yapmak aslını yüzünden pahalı. Bütün bu özellikleri yeni çıkacak yönetmelikte belirlememiz gerekecek. Normal bir muayene değil, ADR için özel muayene. Soru: 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren sınavdan geçer notu almış ancak, henüz belgesini almamış sürücüler için nasıl bir uygulama olacak. Güvenlik danışmanı kullanımı için hali hazırdaki birkaç eğitim maliyetli. 2014 Eylül’nden itibaren uygulanmaya girmesiyle kaç tane danışman yetiştirmeyi planlıyorsunuz Taşımacıları ne önerirsiniz Mevcut danışmanlarla yol alalım mı bekleyelim mi? SRC5 ilk alan firmadan birisiyiz. Tank sürücüleri için ilave bir eğitim daha alınacağı söylentileri var. Bu konuya açıklık getirir misiniz? Cemallettin: 1 Ocak 2014 tarihinden önce SRC5 eğitiminden geçen sürücüler mutlaka belgesini de alması gerekecek. Bakanlığımızın Gazi Üniversitesi Karayolu Araştırma Vakfı ile yaptığı anlaşma neticesinde belgeler buradan veriliyor. Bura ile irtibata geçmeniz gerekiyor. Güvenlik danışmanı için de mevcut SRC5 eğitim yerleri kullanılacak. Daha sonra bakanlığımızda yılda bir veya iki kez açılacak merkezi sınav sistemiyle de başarılı olanlara güvenlik danışmanı yetkisi verilecek. SRC5 temel eğitim. Tanker kullanacak ise 12 saatlik tank eğitim alması lazım. Patlayıcı veya radyoaktif madde taşıyorsa onun eğitimlerini alması lazım. Soru: LPG sanayi gaz sektörü için. ADR şartlarına göre imal edilmiş, ancak belgelendirme kuruluşu olmadığı için belgelendirilmemiş filolarda araçlar var. TSE’nin alınmış olan uygunluk belgelerini kontol etmesini çok haklı buluyorum. TURKAK’den belge almış, Tip onayı almış, basıncı kaplara göre imal edilmiş ve belgelendirmiş bir istisna düşünürmüzsünüz? Cem Erçil: Herhangi bir şirket ayırt etmeksizin bütün firmaları kontrol edeceğiz. Gücümüzün yettiği ölçüde denetlemeleri yapacağız.
© Copyright 2024 Paperzz