3 Yaş Bülteni - (4.2014)

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
-1-
ÇOCUĞUMUZA SEVGİYİ NASIL AKTARABİLİRİZ...?
Bir çocuk için, anne-babası çok önemlidir. Anne-babası tarafından
sevildiğini hisseden çocuk kendini değerli hisseder. Kendini değerli
gören çocuğun özgüveni yüksektir ve yeni şeyler denemekten
çekinmez. Çocuklar anne baba arasındaki sevgi dolu ilişki modeline
göre gelecekte ilişkilerini şekillendirirler. Aile içindeki ilişki, düşünce
ve inanç sistemlerini etkiler. Bu nedenle olumsuz karşılıklı geri
bildirimler zarar vericidir. Onun için ebeveynler diğerinin varlığı ya da
yokluğunda çocuğuna, diğer kişiye yönelik olumsuz ve aşağılayıcı
ifadeler hatta olumsuz hitapların olduğu şakalar kullanmamalıdır. Anlaşmazlık ve tartışmanın düzeyi çocuğun
algısında farklı boyuttadır. Biraz yüksek ses tonunu çocuk çok fazla, travmatik algılayabilir. Sağlıklı iletişimin yolu
karşındakini anlamaktan geçer, onun dediğini kabul etmekten değil. Çocuğun önünde tartışmamak, ya da uygun
boyutlarda sadece fikir çatışması yapabilmek gelişmiş bir iletişim becerisi ve düşünce yapısı gerektirir. Sabah
kalktığında birbirine “günaydın” diyen, bakışlarıyla,
davranışlarıyla, sözleriyle birbirine sevgilerini ifade edebilen anne baba arasında çocuk kendini huzur, güven ve sevgi
ortamında bulacaktır.
Sevgiyi bakışları, sözcükleri, davranışları, paylaştıkları, onları düşündüklerini göstermeleri ile koşulsuz sevgilerini
sunarak öğretebilirler. Çocuklarla zaman geçirmenin etkisi araştırmalarda da kanıtlanmış, anne ve bebeği arasında
doğumu izleyen ilk günler, haftalar, aylar arasındaki sağlıklı temasın, çocuğun ilerdeki kişilik ve davranış
bozukluklarını önemli bir miktarda indirgediği bilinmektedir. Temas bebek ağlamasında azalmaya, çocuğun büyüme
hızında artmaya ve annenin güveninin güçlenmesine neden olmaktadır. Annenin çalışması gerektiği durumlarda,
çocuğuna bakan kişinin aynı yaklaşım ve iletişimde olmasına özen göstermelidir. Annenin vereceği özel zamanlar
akşam yorgun olunan, can sıkıcı işlerin beklediği zamanlar olamaz. Yaşamı gidişine bırakmadan, çocuğu büyümeye
terk etmeden, ya da tüm hayatını çocuğuna vermek de olmamalıdır. Özel aile zamanları yaratmak, yakın arkadaş veya
akrabaların ziyaret edilmesi, rahat ve bilgilendirici zaman için müze, hayvanat bahçesi gezmek, tüm aile fertlerinin
katıldığı, yiyeceklerin hep beraber hazırlandığı, gidilecek yerin beraber belirlendiği, yemek öncesi ve sonrası
aktivitelerinin hep beraber ayarlandığı bir piknik düzenlenebilir. Yakın çevre tarihi yerler gezilebilir, parka gidilebilir,
beraber spor yapılabilir. Çocuğun özel ve önemli olaylarında yanında olmak, veli toplantılarına, gösterilerine katılmak,
karne günlerinde yanında olmak onun değer bulmasını ve sevildiğini hissetmesini sağlar. Çocuklar büyüdükten ve
okula gitmeye başladıktan sonra altı yedi saatlik zaman diliminden sonra eve geldiklerinde erişkinin koruması altında
rahatlamak, günlerini karşılıklı diyaloglarla paylaşmak, neşe ve hayal kırıklıklarını aktarmak isterler. Evde
bulunmasanız da bu destek telefonla verilebilmelidir. Zaman ayrılmayan çocuklar kabul görmeme, çoğunlukla derine
yerleşen kızgınlık ile değersizlik hisleri içinde olurlar. Anne-babalar, çocuklarına karşı sevgi sözcükleri kullanmakta her
zaman cömert davranmazlar. Hayat karmaşası içinde, bu güzel sözcükleri unutuvermektedirler. Bazen “çocukların
şımaracağı inancı, bazen bizim kendilerini sevdiğimizi zaten biliyorlar düşüncesindedirler.“Çocuklarınızı sevin”
kavramından anlaşılacak olan çocuklara onları sevdiğimizi hissettirmektir. Yoksa hangi anne baba çocuğunu sevmez
ki? Her anne-baba çocuğunu sevmektedir. Ancak her çocuk anne-babası tarafından sevildiğini hissetmemektedir. Bu
iki farklı sonucun ortaya çıkmasına sebep olan şey iletişimdir. Sevgisini ifade eden, çocuğun sevildiğini hissedeceği
faaliyetlerde bulunan, takdir ve onay gören anne-babanın çocukları sevildiğini hissetmektedirler. Sevgi önemli bir
değerdir. Bu değere sahip olan insanlar, değerli işler yapmak için istekli olmakta ve değerli işler yapabilme cesaretine
sahip olmaktadırlar. Sevgiden mahrum olan bireyler, hayatlarını sevgi arayışı içinde sürdürmektedirler.
Bir anne-babanın çocuğuna vereceği en değerli şey, sevgidir. Anne-babanın çocuğuna karşı en temel görevi; sevgiyi
hissettirmek ve sevmeyi öğretmektir.
Nesrin CİVAN
Anaokulu Müdürü
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
-2-
BAHAR HASTALIKLARI !
VİRÜSLER VE POLENLERE DİKKAT: Yazın müjdecisi bahar mevsimi, çocuklar açısından ‘hastalık mevsimi’ olarak
değerlendirilebilir. Bu aylarda hava değişimlerine, virüslere ve polenlere bağlı olarak minikleri etkileyen hastalıklar daha çok
ortaya çıkıyor.
NEZLESİZ BAHAR OLMAZ: Bahar mevsiminde görülen alerjik hastalıkların başında ‘saman nezlesi’ olarak bilinen alerjik rinit
gelmektedir. Alerjik rinit, bahar aylarının başlamasıyla beraber ağaç polenlerini ortaya çıkması sonucu görülen bir hastalıktır.
Belirtiler nezle ile karışabilir. Ancak alerjik rinitte + kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma ve kaşıntı hissi belirgindir. Çocuğun avuç
içiyle burnunu yukarıya doğru kaşıdığı (alerjik selam) gözlenir. Virüslere bağlı nezle genellikle bir haftada iyileşirken alerjik rinit
bahar ayları boyunca devam eder.
İSHALLER YAZI BEKLEMİYOR: Kabakulak, suçiçeği ve 5. hastalık ile 6. hastalık gibi çocuklarda döküntü ile kendini gösteren bazı
hastalıklar da bahar mevsiminde sıklıkla karşımıza çıkar. Ayrıca bazı virüslere bağlı (adenovirüsler) üst solunum yolu
enfeksiyonlarının yanında ishallere de bu mevsimde yol açabilirler.
ATEŞİ VARSA DOKTORA: Alerjik hastalıkların tanısı çeşitli kan testleri, allerjik cilt testleri ve burun akıntısında alerji hücrelerinin
gösterilmesiyle konulabilir. Alerjinin en iyi tedavisi alerjenden kaçınmaktır. Ancak mümkün olmaması halinde hafif şikayetleri
olan hastalarda antihistaminikler, daha ciddi ve inatçı vakalarda burun yolundan uygulanan steroidler kullanılmaktadır. Astımda
ise inhalasyon yoluyla alınan steroidler ve bronş genişletici ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar çeşitli yan etkileri olan ilaçlardır ve
mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bir haftanın sonunda devam eden balgamlı öksürük, koyu renkli burun akıntısı ve
yüksek ateş durumlarında mutlaka doktora başvurulması gerekir.
KRONİK SİNÜZİTE DÖNÜŞMESİN: Tedavi edilmeyen hastalarda kronik sinüzit oluşumu en önemli komplikasyonlardan biridir.
Burun içinde polipler de oluşabilmektedir. Alerjik rinitli hastaların yüzde 40’a yakın bir kısmında astım, astımlıların da yaklaşık
yüzde 80’inde allerjik rinit de görülmektedir. Yine bu hastalarda kronik alerjik iltihabi reaksiyona bağlı olarak geniz eti (adenoid)
büyümesi, buna bağlı olarak orta kulakta sıvı birikmesi (seröz otit), orta kulak iltihabı (otisis media), bunlara bağlı işitme kayıpları
gece horlamaları ve uykuda solunum durması (obstrüktif apne sendromu) gibi komplikasyonlar gelişebilir. Gece uykularının
bozulması sonucu çocuğun okul başarısında düşme ve kronik yorgunluk belirtileri de gözlenir.
ÇOCUĞUNUZU TERLETMEYİN: Genellikle enfeksiyon hastalıkları, hava sıcaklıklarında ani değişme dönemlerinde ortaya çıkar. Bu
dönemde çocuğun sıcaklığa uygun olarak giydirilmesi gerekir. Terleten kıyafetlerden kaçınılmalı, gerekirse terli giysiler sık sık
kuru giysilerle değiştirilmelidir.
SIK SIK ELLERİNİZİ YIKAYIN: El yıkamak her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Eve
geldiğimizde önce ellerimizi ve yüzümüzü yıkayıp sonra çocuklarımızla temas etmeliyiz. Okula giden büyük çocuklar, küçük
kardeşlerine enfeksiyon taşımaktadırlar. Çocuklara sık sık el yıkamaları gerektiğini hatırlatmalıyız.
GEREKİRSE MASKE TAKIN: Bizler de burun akıntısı, kırıklık ve hapşırık gibi hastalık belirtileri hissettiğimizde maske takarak
çocuklarımıza enfeksiyon bulaşmasını önleyebiliriz. EV TOZLARINDAN KORUYUN: Alerjiden korunmanın en iyi yolu ise alerjenden
yani polenlerden ve yıl boyunca ev tozlarından korunmaktır. Bu dönemde bu tür alerjileri olan kişiler dışarıya çıkmaktan
kaçınmalıdırlar. Antihistaminikler de alerji semptomlarının engellenmesinde faydalı olabilir.
YOĞURT VE KEFİR YEDİRİN: İyi ve dengeli beslenme her dönemde bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yoğurt ve kefir gibi
besinler, içerdiği probiyotikler sayesinde barsak florasını güçlendirir. Başta ishaller olmak üzere pek çok enfeksiyon hastalığından
korunmayı sağlar. C vitamini de bağışıklık sitemini güçlendirir. Taze meyve ve sebzeler önemli C vitamini kaynaklarıdır. Yine çeşitli
vitamin preparatları da C vitamini desteği sağlamaktadır.
GÜNEŞE ÇIKARIN: D vitamini de enfeksiyonlardan korunmayı sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. Güneşli havalarda güneşten
hem kendimizi hem çocuklarımızı mahrum etmemeliyiz. Günde yarım saat güneşten direkt olarak faydalanmalıyız.
MAĞAZAYA DEĞİL PARKA GÖTÜRÜN: Havalandırması iyi olmayan, kapalı ve büyük alışveriş merkezleri yerine temiz havada
dolaşmayı tercih etmeliyiz. Böyle yerlerden, çok kalabalık olması nedeniyle, hafta sonları özellikle çocuklarımızı uzak tutmalıyız.
BİSİKLETE BİNSİN YÜRÜSÜN: Egzersiz bağışıklık sistemini desteklediğinden temiz havada yürüyüş, bisiklete binmek gibi
aktivitelere çocukları yönlendirmeliyiz. Tabii ki terledikten sonra giysilerini değiştirmek gerekir!
Dr. Melek GÜNEL
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
-3-
CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ...
Bebek henüz anne karnındayken,ailenin beklentisiyle bir anlamda cinsiyeti belirlenir. Aile kız ya da erkek çocuk beklentisine göre
hazırlık yapar ve isim düşünür. Bebek doğduğu zaman eğer beklenen cinsiyette değilse ve aile çok istiyorsa ,fark etmeden bebeği
istedikleri cinsiyete uygun yetiştirmeye başlayabilirler. Bebeklikten itibaren kız gibi giydirilen ,saçları uzatılan erkek çocuklar ya da
erkek gibi giydirilip ,oyunları yönlendirilen kız çocukları gibi.Bu davranışlar doğal olarak bebeği bir kargaşaya götürür. O nedenle
bebeğin cinsel kimliğinin oluşumunda ilk adım doğarken getirdiği cinsel kimlik ve ailenin bunu kabullenmesidir.
Bebeğin ilk on iki ayında en büyük gereksinimi sevgidir. Onu tutuşunuz,gülümsemeniz ,okşamanız mutlu olmasını sağlar. Bu
dönemde bebeğin tanıma ve zevk alma organı ağzıdır.Meme emmek ona haz verir. Eline geçirdiği her nesneyi ağzına götürmeye
çalışır. On iki aydan sonra yürümeye ve tek tük kelimelerle olsa da konuşmaya başlayan çocuk daha bağımsızdır. On iki ayla otuz
altı ay arasında tuvalet eğitimi önem kazanır. Tuvalet eğitimi ve temizlik bu dönemde kazanılan becerilerdir. Yıkanma tuvalet
eğitimi gibi süreçlerde çocuklar kendi bedenlerini görür ve dokunurlar. Bu sırada hem bedenlerini tanır, hem de haz duyarlar. Bu
dönemde çocuğun kendi cinsel organına dokunması ve bundan haz duyması yaygındır. Çocuğun kendine dokunması ,bedenini
tanımak amaçlıdır. Bu dokunmaları aşırı tepki gösterilerek engellenmeyen çocuklar , bir sonraki döneme sağlıklı geçerler. Bu
süreçler onlara beden bölümlerini anlatmak için birer fırsattır. Yıkanırken ‘’Gözlerimizi kapatalım,evet işte gözlerimiz.’’şeklindeki
konuşmalar cinsel organlar için de yapılabilir.’’Evet, bu senin penisin ya da bu senin vajinan ,buradan çişini yapıyorsun.’’demek
açıklayıcı olur.0-3 yaş arası çocukların bağlanma isteği vardır. Sevgi dolu sarılmalar ,gıdıklamalar,öpmeler onlara güven
verir.’’Seni Seviyorum’’demeniz rahatlatır. Yaşı gereği istekleri olmadığında size’’Seni Sevmiyorum ‘’diyebilir.Ona ‘’Olsun ,ben
seni seviyorum’’diye yanıt vermeniz ama yinede doğru olmayan isteğini yapmamanız gerekir. Benzer şekilde ,cinsiyete özgü
olmayan oyunları onlarla paylaşmanız gelişimi için önemlidir.
Çocuklar iki yaşına gelene kadar kız ve erkek olmanın biyolojik farklılıklarını ayırt edemezler. Ancak kız ya da erkek olmasından
kaynaklanan sorumlulukları ,haklarını ve zorluklarını ,ailesi ve diğer çevresi ona doğduğu andan itibaren vermeye başlar.
Yetişkinlerin çocuklara,cinsiyetleriyle birlikte aktardıkları değer ve beklentilere sosyal roller adı verilmektedir.
Bu dönemdeki çocuklardan yapabilmelerini beklediğimiz bazı şeyler vardır. Bunlar tuvalet eğitimi,cinsel organlarının temizliğini
bilme ,beden uzuvlarını tanıma ,sevgisini gösterme,öpme gibi ilişki becerilerini geliştirmeleridir. Çocuklardan bunları beklerken
bizim de yapmamız ve asla yapmamamız gereken davranışlar vardır. Bunlar;
1.
2.
3.
4.
5.
6.
Asla çocuklara bedenlerinin bazı kısımlarını kötü ya da utanılacak yerler olduğunu söylemeyin. Örneğin cinsel organına
dokunduğu zaman ,bunu yapmamasını çünkü pis ve ayıp olduğunu söylemeniz, çocuğun kaygılarını arttıracaktır. Bu
davranışın gizlenmesi ve utanılması gerektiğine inanacaktır.
Yaptıkları ya da söyledikleri şeylerden dolayı onu utandırmayın. Erişkinlik küçük çocukların anlamını bilmeden
yaptıkları şeyleri ya da söyledikleri sözleri eğlenceli bularak onlara gülebilirler. Televizyonda gördükleri ya da
duydukları cinsellikle ilgili bir şeyi taklit etmesi size eğlenceli gelse de onu utandırır.
Bunları başka kişilere anlatarak ve gülerek utanmasına neden olmayın.
Yaptığı bazı şeylere cinsel anlamlar yükleyip abartmayın. Annesinin göğsüne dokunan ya da arkadaşına sarılan bir
çocuğa ‘’bak çapkına , neler yapıyor?demek ya da benzer abartılı davranışlar sergilemek çocuğu rahatsız eder.
Onun yanında başkalarının dış görünüşleri ile dalga geçmeyin
Cinsiyete bağlı sınırlar koymayın.’’Erkek ya da kız çocuklarla oynama .’’gibi.
Tüm bunların yerine ,bu dönemde çocuğunuza sarılın,dokunun, gıdıklayın. Ona tuvalet eğitimi verirken ve temizliğine yardım
ederken ,bedenine ve işlevlerine ilişkin bilgiler verin. Gülümsemek ,merhaba demek,teşekkür etmek gibi olumlu sosyal
ilişkiler kurmasını sağlayacak becerileri öğretin ve teşvik edin.
Çocuklarımızla cinsellik hakkında nasıl konuşalım?
Prof. Dr. Z. Bengi SEMERCİ
Süheyla KIRLI
Okul Pedagogu
-4-
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
MÜZİK ORFF...
Herkese merhaba;
Müzik-dil- hareket ve dans çerçevesinde yaptığımız çalışmalarımız keyifle devam ediyor. Ritimlerimiz müziğimizle
daha çok bütünleşmeye başladı. Bedenimizin müzikle bütünlüğü ise çok daha uyumlu artık.





2 bölümlü dansları dinlemeye ve uyumlu hareketlerle çalışmaya devam ettik.
Ritmik yansılama çalışmalarımız daha da anlam kazanmaya başladı.
Geçmiş aylar da öğrendiğimiz şarkıları tekrar ettik.
Kelebek yağmur ve güneş oyunumuz çok eğlenceliydi.
Müziğin A bölümünde kelebekler güneşli havada uçarken, yağmur yağdığında saklandılar buldukları ilk yere.
Keyifle, eğlenerek öğrenmeye devam ederek içimizdeki ritmi yakalamaya çalışıyoruz.
İçinizdeki ritim hiç susmasın…….
Nilay BECEREN
Müzik ve Orff Eğitimi Öğretmeni
YÜZME DERSİMİZ...
Bu ay kol çekişlere öğretmen yardımı ile başladık. Bir diğer yaptığımız etkinlikte balıklama atlamanın ilk basamağı tek
diz yerde pozisyon alıp, yardımla atlayış yapmamız oldu. Eğlenceli zaman geçirdiğimiz oyunlar, etkinlik sonu
aktivitelerimiz vardı.
Melike ELBAŞ
Yüzme Öğretmeni
-5-
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
ENGLISH ACTIVITIES...
Class
: 3 year olds
Teacher
: Betül Baştürk – Zeliha Bozkurt
Materials
: Flashcards, Cd’s, Dvd’s, Smartboard
Vocabulary:
Sunny
Rainy
Hot
Cold
Song:
The wheels on the bus go
round and round
round and round
round and round
the wheels on the bus go
round and round
all day long
the people on the bus go
up and down
up and down
up and down
the people on the bus go
up and down
all day long
the driver on the bus says
move on back
move on back
move on back
the driver on the bus says
move on back
all day long
the babies on the bus go
whaa whaa whaa
whaa whaa whaa
whaa whaa whaa
the babies on the bus go
whaa whaa whaa
all day long
the mommies on the bus go
shhh shhh shhh
shhh shhh shhh
shhh shhh shhh
the mommies on the bus go
shhh shhh shhh
all day long
the horn on the bus goes
beep beep beep
beep beep beep
beep beep beep
the horn on the bus goes
beep beep beep
all day long
all day long
all day long
all day long
Zeliha BOZKURT - Betül BAŞTÜRK
İngilizce Öğretmenleri
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
-6-
BEDEN EĞİTİMİ...
Nisan ayı boyunca gerçekleştirdiğimiz spor derslerimizde önce yürüme, sekme ve sıçramalarda
kas kuvveti ve esnekliği ile eklem hareketliliğini geliştirmek amacı ile ip ve çizgi çalışmaları yaptık ve tünel oyunu
oynadık. Böylece yer değiştirme, dengeleme ve nesne kontrolü hareketlerini bir arada yapabilmeyi geliştiriyoruz.
Atmalar ile ilgili çabukluğu geliştirmek için atma ve fırlatma oyunları ile birlikte topu en uzağa atma ve topa
yetiş oyunu oynadık.
23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde mini turnuvalar ve eğlenceli istasyonlar ve yarışmalar düzenledik.(Tabi
hepimiz birinci olduk! )
Top alıştırmaları ile ilgili koordinasyonu geliştirmek amacı ile bol bol top ile ilgili eğitsel oyunlar
oynadık.Böylece fiziksel etkinliklerde üstlendiğimiz rollerin sorumluluklarını yerine getirme gereğini kavramaya
çalıştık.
Meltem BAHAR
BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ
RESİM - SERAMİK...
,
Merhaba
Nisan.. Her yıl olduğu gibi sıcak, heyecanlı ve hareketli, bu ay da öyle geçti. Çocuklar onların bayramına hazırlandı,
çocukluğumuzda ki gibi. şarkılar, danslar, şiirler, resimler derken bizde 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK
BAYRAMINI bir sergiyle kutladık.
Bazılarımız kırmızı kırmızı ebrularla, bazılarımız ay ve yıldızıyla, en miniklerimiz kendine ait elbiseleriyle, en
büyüklerimiz şemsiyelere kattığı renklerle, kırmızı beyaz süslemelerle projelerimizi tamamladık ve sizlere sunduk.
Atölyemizde, çamurla oynamaya, kuruyan minik heykellerimizi akrilik boyalarımızla renklendirmeye devam ettik.
Bu ayın tekniği monotip baskı resim tekniği, eğlenceli, farklı.. Yağlı boya ile tanıştığımız bu
teknik de kocaman resim merdanesi ile cam üzerinde boyayı ezerek ve üzerindeki kağıda resmimizi çizerken
uyguladığımız baskıyla oluşuyor. Kağıdımızı çevirdiğimizde gördüğümüz resim harika, ama çocuklarımın yüzündeki
şaşkınlık ve mutluluk daha bi harika..
Atölyemizden haberler bu ay bu kadar, sevgiyle ve rengarenk kalın..
HAFİZE ÖNGÜÇ
RESİM-HEYKEL ÖĞRETMENİ
ÖZEL EGEBERK ANAOKULU
-7-
BU AY NELER YAPTIK...
BU AY NELER YAPTIK
* Kendi oyun hamurlarımızı kendimiz hazırlayıp onlara hem şekiller verdik hem de küçük kaslarımızı çalıştırdık.
* Trafik şarkısını öğrendik ve şarkıyı söylemekten çok mutlu olduk.
*Gazetelerden rengarenk kelebekler yaptık ve sınıfımızın panosunda sergiledik.
* Kesenin içinde ne var adlı deneyi yaptık ve yumuşak – sert kavramını pekiştirdik.
* 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını büyük bir coşku ile kutladık.
ÖĞRENDİĞİMİZ PARMAK OYUNU,TEKERLEME VE ŞARKILAR
ŞARKI: BOPSİ
ŞARKI: ELBİSELERİM
Bopsinin şapkası sanki vapur bacası
Hep kırmızı elbiselerim ben bu rengi pek çok severim
Sebebi sebebi ceplere doldur leblebi
Bayrağımı cicim çok sevdiğim için hep kırmızı elbiselerim
Hep mavidir elbiselerim ben bu rengi pek çok severim
Bopsinin kravatı sanki vapur halatı
Gökyüzünü cicim çok sevdiğim için hep mavidir elbiselerim
Sebebi sebebi ceplere doldur leblebi
Hep yeşildir elbiselerim ben bu rengi pek çok severim
Bopsinin ceketi ahhhhh kokmuş balık eti
İlkbaharı cicim çok sevdiğim için hep yeşildir elbiselerim
Sebebi sebebi ceplere doldur leblebi
SANAT ETKİNLİĞİMİZ :
*Bay mikrop etkinliğimizi yapıp sınıfımızda sergiledik.
*Pyp konulu “evinizde hangi hayvanı beslemek istersiniz?” sorusuna verilen ilginç
Cevapları okulumuzun panosunda sergiledik.
*El baskısında akvaryum yaptık.
OYUN:
Bahçedeki arabalar ile trafik adlı oyunumuzu oynayıp trafik kurallarını öğrendik.
Ambara vurdum bir tekme oyununu oynadık.
“Tavşan kaç” oyununu oynadık.