Bu haftaki konuğumuz, başarılı ve duayen antrenörlerimizden Kemalettin Ezgi. 2014 yılının ilk günlerinde www.liderform.com.tr okurları için sohbet tadında bir röportaj yaptık. Necati Doğan: Kemalettin Bey, bizleri konuk ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlk olarak kendinizden ve geçmiş günlerden bahseder misiniz? Kemalettin Ezgi: İzmit’e bağlı Büyük Derbent Hikmetiye Köyünde 01.01.1953 tarihinde dünyaya geldim. 1966 yılının sonlarına doğru evimden ayrılarak at sevgisini takip ettim ve kendimi Aydın’ın ilçesi Söke’de buldum. Burada değerli bir atçımız olan ve rahmetle andığım at sahibi Hakkı Özbaş’ın çiftliğinde apranti olarak çalışmaya başladım. 1968 yılında Rahmetli Duran Tekeli (Duran Emmi)’ye ait Acbe isimli at ile İzmir Şirinyer Hipodromunda ilk yarışımı koştum. Daha sonraları İstanbul Veliefendi Hipodromunda Hakkı Özbaş’a ait Nurlu isimli at ile apranti olarak ilk yarışımı kazandım. O dönemde Burhan Şenemgen, Nazım Paksoy, Hakkı Özbaş, Arap Şakir büyüklerimin üzerimde emekleri çok olmuştur. Fiziğimden dolayı jokeylik mesleğini icra edemeyeceğimi biliyordum. 1977 yılında antrenörlüğe başladım. Bu yıllarda Atan Ekürisi ile ileride toplam 20 yıl sürecek olan antrenörlüğüme başladım. Bana aprantiliğimde ve jokeyliğimde her zaman destek olmuş hakkını ödeyemeyeceğim Rahmetli İrfan Atan ile rahmetli Kenan Atan ve Fethi Atan büyüklerimden saygı ile bahsetmek isterim. Allah gani gani rahmet eylesin. Antrenörlük hayatımda başlıca Vural Çakım, Aydoğan San ve rahmetli Murat Yazıcı ekürileri ile de çalıştım. 1985 yılında Arabistan’a giderek 3 yıl sürecek antrenörlük hayatıma devam ettim. Bu 3 yıllık süre içerisinde ilk yıl 41 yarış kazandım. 2.yıl 62; 3.yıl ise 81 yarış kazanarak azımsanmayacak bir başarı elde ettim. Allah rahmet eylesin, nur içerisinde yatsın Cemal Kura ile Allah selamet versin Mustafa Kura ekürilerinden aldığım Arman Caud ve emri vaki verdiği Tunceli isimli atlarla kendi adıma koşmaya başladım. Bu atlar benim etiketim oldu. Yine emri vaki olarak verdikleri Big Rock ile harikalar yarattık. Benim bu sahada tutunmam ve ayakta kalmam bu sebeptendir. Mustafa Kura’nın yaptığı desteği öz kardeşim yapmamıştır. Bu desteği unutamam, Allah işlerini rast getirsin. 2005 yılının ortalarında N.Arek Kuyumciyan ekürisi ile anlaşarak çalışmalara başladım. Ve birçok başarıya imza attık. Bu eküri bana büyük destek sağladı. Özellikle oğlum Ertaç Ezgi’nin bu mesleğe girmesinde büyük pay sahibidir. Manevi olarak büyük destek vermiştir. Allah sağlık versin; Bu eküriye de teşekkür ederim. Bu süre zarfında Allah’ın bir lütfü Boğaziçi isimli bir atım oldu. Allah bana bu adı deyim yerinde ise nasip etti. Günümüzde ise kendi atlarımı koşmaya başladım ve hali hazırda koşuyorum. Ayrıca çok sevdiğim kardeşim at sahibi Murat İpkin’e ait atlar ile yarışlara iştirak ediyorum. Necati Doğan: Yeri gelmişken, uzun ve başarılı bir çalışma hayatınız var. Bu istikrarı ve başarıyı nasıl sağladınız? Kemalettin Ezgi: İnanç ve kanıma işleyen at sevgisi ile çok çalışmak, diyebilirim. Antrenörlüğümde her zaman tek başıma olmuşumdur. Ancak çok değer verdiğim ve saygı ile andığım Burhan Şenemgen büyüğümü kendime kopya aldığımı da belirtmeliyim. Necati Doğan: Antrenörlük mesleği hakkındaki düşüncelerinizi bizlerle paylaşır mısınız? Kemalettin Ezgi: Evet antrenörlük bir meslektir. Ve bu meslekte emir eri olmayacaksınız. Riskin altına girerek her zaman elinizi taşın altına koyacaksınız. Çünkü yaşamak bile bir risk; Bu yüzden devamlı başarıyı kovalayacaksınız. Dün bitmiştir, her zaman yarına bakacaksınız. İyi veyahut kötü at yoktur. Her at kendi sınıfında başarılıdır. Antrenör atın her şeyi ile ilgilenmelidir. İdareci olmalıdır. Kayıt, idman, ahır durumu, beslenme, kadro oluşumuna dikkat etmeli ve dürüst olmalıdır. Çalışkanlığından bahsetmiyorum. Sabırlı olmalıdır. Ancak bizim meslekte bir faktör var ki bunu ancak çok çalışarak çoğaltabilirsiniz. Şans. Bu da sadece Allah vergisi class bir at yakalamaktan geçer. Necati Doğan: Kemalettin Bey, at camiası ve at camiasının bu günleri hakkındaki düşüncelerinizi bizlere anlatır mısınız? Kemalettin Ezgi: Bu camiayı çok seviyorum. Ancak geçmiş günleri arıyorum. Bu camiaya hizmet eden arkadaşlarım bilir. Camiamız çok yol kat etti. Atlar ve koşacakları hipodrom sayısı gün be gün artıyor. Fakat kalite yükselmiyor. Örnek verecek olursam İzmir Şirinyer Hipodromu yürekler acısı; geçmiş de İzmir kış sezonu yarışlarına gelmek için can atardık. Ancak şimdilerde kaçmaya çalışıyoruz. Bunun sebeplerinden biri, İzmir atçısı için programın çok zayıf olduğunu belirtmeliyim. Ayrıca bu sene dikkatimi çeken 3 yukarı İngiliz yarış atlarının koşacağı tarihlere bakarsanız ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. Her sene 3 ya da 4 aylık sürelere dağıtılan klasik koşular 1 ay içerisine sıkıştırılmıştır. Atçılık Türkiye’de büyük bir sektör. Bu sektörü ayakta tutmak için güzel bir program yapılmalı. Her sınıf atın iştirak edebileceği koşuların yer aldığı bir program düzenlenmelidir. Ayrıca antrenörlük mesleği kağıt üzerinde olmuyor. Ve bu sebep ile son zamanlarda pek antrenör yetişmiyor. Büyüyen sektörde sürekli binici (apranti-jokey) yetiştiriliyor. Antrenörlüğe önem verilmesini isterim. Ayrıca camiamızın olmazsa olmazı seyislerinde açılacak kurslar ile eğitilip yeni seyis arkadaşların kazanılması sağlanmalıdır. Yüksek kan hatları ile yarış atlarının kalitesi arttırılabilir, arttırılmalıdır. Çünkü iyi antrenör, iyi jokey ve iyi seyis kan hattını yükseltir. Avrupalı atçıların imkanları çok olduğu için başarılılar. Maalesef aynı imkanlar bizlerde yok. Bu konuyu da belirtmeliyim. Necati Doğan: Son olarak ilave etmek istedikleriniz var mı? Bahseder misiniz? Kemalettin Ezgi: Bu camiaya girişim köyde kendi atlarıma olan sevgim yüzündendir. Aprantiliğe kendim başladım. Allah ömür versin dayımın oğlu Asım Erşen bu fikri aklıma sokmuştur. Ve iyi ki buradayım. Camiamızda bu günlere gelmemde yardımları olan atçı ailelere ve arkadaşlarım ile herkese teşekkür ederim. Ayrıca yeni yıla yaklaşmamızdan dolayı tüm arkadaşlarımın ve at camiasının yeni yılını kutla- rım. Camiamızın yeni yılda en iyi yerlere gelmesini temenni ediyorum. Herkese bol kazançlı, şanslı ve kazasız bir yıl geçirmelerini diliyorum. Ayrıca bana bu günlere gelmemde her zaman desteklerini gösteren aileme teşekkür ediyorum. Dünyaya bir kez daha gelsem yapacağım tek meslek antrenörlüktür, atçılıktır. Evli ve Ertaç, Aytaç ile Uğur isimli 3 oğlu bulunan duayen antrenörlerimizden Kemalettin Ezgi , bu güne kadar geçen süre içerisinde, meslek hayatı boyunca sayısını dahi hatırlayamadığı koşular kazandı. Bu koşular içerisinde başta Grup1 koşu olmak üzere Grup2, Grup3 ve bir çok KV koşu bulunmaktadır. Kendi atı Sertkaya ve ayrıca Bigben isimli at ile de 2 kez Gazi Koşusu ikincisi olan sevgili ağabeyime başarılarının devam etmesini dileriz.
© Copyright 2024 Paperzz