HORLAMA ve UYKU APNESİ - Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi

UYKUNUZU DEĞERLENDİRİN
kım araçlarla apneye engel olmaktır. Bu protezler genel
olarak basit horlaması veya hafif dereceli OSAS’ı olan
olgularda bir tedavi seçeneği olabilir.
OSAS’ın en spesifik ve en etkin tedavisi CPAP tedavisi olmakla birlikte, darlık yerinin tam olarak saptanabildiği olgularda cerrahi tedavi uygulanabilir. Ancak
cerrahi esas olarak Düzeltici Cerrahi şeklinde olması
önerilmektedir. Radyo frekans yöntemi bu hastaların
tedavisinde gelecek vaat etmektedir. Ağır cerrahi uygulamalar, hiçbir tedavi seçeneğine yanıt alınamayan
az sayıdaki olgular KBB bölümü tarafından uygulanmaktadır.
UYKU APNE SENDROMU NEDENİYLE CPAP
TEDAVİSİ ÖNERİLDİ. BU TEDAVİ İLE İLGİLİ
NELERE DİKKAT ETMELİYİM?
Bu tedaviyi düzenli kullanmanız sizi uyku apnesine bağlı
oluşabilecek komplikasyonlardan koruyacaktır. CPAP’ı
her gece ve her uyuduğunuzda (gündüz şekerlemeler de
dahil) kullanın. Cihaza ara vermek veya önerilenden az
kullanmak uyku apne sendromu komplikasyonlarının
gelişme oranını artırır. Gece yatağa gitmeden kısa süre
önce cihazı kullanmaya başlayın ve cihazınızın rampa
ayarı varsa mutlaka kullanın. Maskeniz kaçak yapmayan
sıkılıkta, burun sırtınıza yük binmesini önleyerek maskenin kafa bantlarını özenle ayarlayarak cildinize tam
oturmasını sağlayın. CPAP cihazınıza uygun bir ısıtıcı
nemlendirici kullanınız. Bu solumanızı daha konforlu
hale getirecektir. Hafif bir burun tıkanıklığınız varsa eczaneden serum fizyolojik damla alabileceğiniz gibi okyanus suyu adı altında satılan spreyleri de kullanabilirsiniz.
Burun tıkanıklığı daha ciddi ise burun veya sinüslerdeki
konjesyon bir KBB hekimine başvurabilirsiniz. Maskenizi
ve hortumu haftada 1 kez yıkayarak temizleyin, yıkarken
bebe şampuanı kullanın. CPAP cihazınızı önerilen zamanlarda kontrol ettirin, bakımını yaptırın ve filtrelerini
temizleyin veya değiştirin. Bir sorun olduğunda mutlaka
uyku doktorunuzla yakın temasta olun.
CPAP CİHAZIMI KULLANIRKEN ZORLANIYORUM,
NE YAPMALIYIM?
Bazı hastalar bu cihazları kullanmaya başladıkları ilk
andan itibaren çok iyi uyum gösterip kullanırken; bir
kısım hasta bazı sorunlar ile karşılaşabilir. Bu sorunların çoğu maskeden kaynaklanmaktadır. Maskeniz
sizin yüz ve burun yapınıza uygun değilse, maskeyi
tam oturtamadığınızdan hava kaçakları çok oluyorsa
bu cihaza uyumunuzu bozacaktır. Uygun maske kullanımı ve takılması bu sorununuza yardımcı olacaktır. Burun ağızda kuruluk oluyorsa ısıtıcı-nemlendirici
ayaralarınızı değiştirebilirsiniz. CPAP satıcınızla görüşüp destek talep edebilirsiniz. Unutmayın bu cihazlara
alışmak bazen zaman almaktadır, konforlu ve rahat
hissedilmesi için bir süre gerekmektedir. Düzenli kullanmaya çalışın ve doktorunuzla sorunlarınızı paylaşın. Sağlığınızın takipçisi olun.
Aşağıdaki sorulardan 1 veya daha fazlasına evet diyorsanız sizde bir uyku hastalığı olabilir. Bu konu ile ilgilenen merkezimize başvurarak tedaviniz için gerekenleri
yapmaya başlıyabilirsiniz. Sizi bir gece hastanemizde
uyku bozuklukları merkezinde misafir edip, uyku boyunca kan oksijen düzeyini, kalp ritminizi, solunumunuzu ve beyin dalgalarınızı değerlendiriyoruz. Bu
işlem sonunda gece boyunca varsa uykuda solunum
durmanız bunları süresi ve sayısı ile tespit edip, kanda
oksijen düşüklüğüne yol açıp açmadığını belirledikten
sonra hastalığın ciddiyetine göre tedavi planlıyoruz.
• Yeterli süre uyumama rağmen sabahları zor uyanıyorum, kendimi yorgun hissediyorum.
• Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu oluyorum.
• Haftada en az 2 gece uykuya dalmakta güçlük çekiyorum.
• Akşam saatlerinde veya yatağa girdiğimde bacaklarımda tanımlayamadığım bir huzursuzluk hissediyorum.
• Uyurken bacaklarımda ritmik hareketler olduğu söyleniyor.
• Evde horlamamın diğer odalardan bile duyulduğu söylenir.
• Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanıyorum.
• Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor.
• Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum.
• Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme oluyor.
• Sabah ağız kuruluğu ile uyanıyorum.
• Sabah baş ağrısı ile uyanıyorum.
• Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuyakalabiliyorum.
• Gün içinde zaman zaman dayanılmaz uykululuk atakları yaşıyorum.
• Geceleri uykudan bağırarak ve korku ile uyandığım söyleniyor.
UNUTMAYIN RAHAT VE DİNLENDİRİCİ BİR
UYKU OLMADAN SAĞLIK OLMAZ.
Sorumlu Öğretim Üyemiz: Prof. Dr. Duygu ÖZOL
Randevu : 0312 203 55 55
TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
“Hayat sağlıkla güzeldir”
Alparslan Türkeş Cad. No: 57, 06510
Emek-ANKARA
Tel: 0312 203 55 55 - 0312 203 56 11
http://hastane.turgutozal.edu.tr
UYKUDA GÖRÜLEN
SOLUNUM BOZUKLUKLARI
HORLAMA ve
UYKU APNESİ
TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ
“Hayat sağlıkla güzeldir”
GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI
UYKUDA GÖRÜLEN SOLUNUM
BOZUKLUKLARI
HORLAMA VE UYKU APNESİ
Bugün uykunun sadece bir dinlenme olayı olmadığı, çok önemli yaşamsal faaliyetlerin uyku sırasında
düzenlendiği bilinmektedir. İnsan hayatının yaklaşık
üçte birinin uykuda geçtiği düşünülürse, uykuda solunum bozukluklarının, hem toplum hem de kişisel
olarak ciddi sağlık problemlerine, ekonomik kayıplara
yol açabildiği bilinmektedir.
Bilimsel olarak ise uyku vücudumuzun, organlarımızın yenilendiği safhadır. Sağlıklı uyku, kişiyi ruhsal
ve bedensel olarak dinlendiren ve hafıza, öğrenme,
organların fizyolojik onarımını sağlayan önemli bir
ihtiyaçtır. Ancak uyku esnasında ortaya çıkan sorunlar, tam tersine insan sağlığı için fayda yerine tehdit
oluşturabilmektedir.
Horlama, toplumda pek üstünde durulmayan ve
sosyal sorunlara yol açması dışında gereken önem
verilmeyen bir şikâyettir. Şiddetli horlamalar, uyku
apnesi dediğimiz uykuda nefes durmasının ön
belirleyicisi olabilmektedir.
Uyku apnesi (OSAS), uyku sırasında tekrarlayan nefes
durmaları ile karakterize, kanda oksijen düşmesine
ve uyku bölünmelerine neden olan ani ölüm riski
oluşturtan ciddi bir hastalıktır. Uyku sırasında, bazı
kişilerde nedenini tam bilemediğimiz bir şekilde üst
hava yollarında tıkanmalar - daralmalar apneye
yol açmaktadır. Hasta gece uzun süre uyumasına
rağmen sabah yorgun ve dinlenmemiş uyanır. Gün
içinde pasif olduğu durumlarda uyuklar ve gündüz
aşırı uyuklama hali olur.
Var olan şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olumsuz etkiler.
UYKU APNESİNİN BULGULARI NEDİR?
• Devamlı, uzun süredir devam eden horlama
• Gündüz aşırı uyku hali
•Yakınları tarafından fark edilen gece uykuda nefes
durması
• Yorgun – dinlenemeden uyanma
• Sabah baş ağrıları
• Gece boğulma hissi ile yada çarpıntı ile uyanma
•Halsizlik
• Gece sık tuvalete kalkma
• Depresyon ve sinirlilik
Uyku apnesi genel popülasyonda oldukça yaygın
saptanmakta, kadınların en az %2’sinde ve erkeklerin %4’ünde uyku apnesi gelişmektedir. Buna rağmen,
horlama şikayeti önemsenmeyip halen hastaların
%90’ına tanı konulamamaktadır. Uyku bozukluklarının
en önemli tablolarından biri olan ve uykuda ölümlere
kadar varan ağır sonuçlarını bildiğimiz OSAS’nun erken tanı ve uygun tedavisi halbuki bu olgular için hayati önem taşımaktadır.
TANI
Bu hastalığın tanısı uyku laboratuarında bir gece yatarak polisomnografi denilen işlemin yapılması ile konur. Polisomnografi hastanın uykuda solunum hareketleri, oksijen değerleri, kalp hızı takiplerini ve uyku
evrelerinin süresini, kalitesi değerlendirmek amacı ile
alınan EEG kayıtlarını kapsar. Polisomnografik olarak
hastalığın tanınması ve şiddetinin derecelendirilmesi tedavi seçeneklerinin planlanmasında yol gösterici
olmaktadır. Kulak Burun Boğaz hekimleri tarafından
yapılan ayrıntılı üst solunum yolu muayenesi tanıda
önemlidir. Duruma göre gerekirse Nöroloji ve diğer
branşlardan da destek alınabilir.
UYKU LABORATUVARINDA YATMAM
GEREKİYORMUŞ, NELERE DİKKAT
ETMELİYİM?
Her uyku merkezinin kendi cihazları ve test sistemi
vardır, ancak genel olarak randevu gecesi 20.00 saatlerinde yanınıza pijama, terlik, havlu alarak laboratuarda olmanız uygundur. Kayıtların net olması için gün
içinde banyo yapmanız, sakal tıraşı olmanız, varsa
ojelerinizi çıkarmanız önerilmektedir.
Randevu günü gün içinde kesinlikle uyumamanız, fazla kafeinli içecek tüketmemeniz size yardımcı olacaktır. Çoğu uyku merkezi konforlu bir atmosfere sahiptir
ve bir gece otel odasında uyumak gibi olacağını düşünebilirsiniz. Ayrıca uzun kayıt alınıp, bunun içinden
uyku süreleri şeçilmektedir. Herhangi bir iğne yapılmamakta, bu işlemler canınızı acıtmamaktadır.
Uyku teknisyeni sizi karşılayacak, odaya yerleştirecektir. Uyku teknisyeni tüm gece boyunca bilgisayar
ekranından bu kayıtları takip etmektedir, bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda ya da bir sorun olduğunda size
yardımcı olacaktır. Tüm bu elektrodlar ile yaklaşık 800
sayfalık beyin dalgaları, solunum ritmi, horlama, kalp
ritmi, oksijen seviyeleri ve kas hareketlerinden oluşan
detaylı veriler kaydedilir.
Uyku çalışmaları uzun süre ve yoğun bir laboratuar
değerlendirilmesi gerektirdikleri için sonuçların çıkması biraz zaman alabilir. Sonuçların ne zaman çıkacağını öğrenip, özellikle bizzat kendiniz doktorunuzla
bu sonuçları ayrıntılı olarak konuşmalısınız.
TEDAVİ EDİLMEZSE NELER OLUR?
Uykudaki aşırı horlamalar ve nefes durmaları sonucu
kandaki oksijen seviyesi azalmakta, vücuda zarar veren
stres hormonları yükselmektedir.
Uyku apnesi, tedavi edilmeden bırakıldığı takdirde kısa
dönemde ev, iş veya trafik kazaları, uzun dönemde de
kalp-damar hastalıkları ile ölüm riskini artırmaktadır.
-Kardiyak olarak: Kalp krizi, kontrol altına alınmakta
zorlanılan hipertansiyon, kardiyak ritm düzensizlikleri
ve hatta ani ölümler
- Nörolojik olarak: Beyin felçleri, başağrıları
- Psikiyatrik olarak: Depresyon, unutkanlık, karar verme
yeteneğinde azalma
- Endokrinolojik olarak: Büyüme hormonunda azalmaya
bağlı çocuklarda gelişme geriliği, cinsel isteksizlik, insülin
seviyesinde artma, şekere yatkınlık
- Diğer: Trafik kazaları, evlilik sorunları, yaşam kalitesinde
azalma, reflü
TEDAVİ
Uyku laboratuarında yapılan testle hastalığın tanısı konulup, ciddiyeti belirlenmektedir. Bu şekilde her hastamız için en uygun tedavi şekli planlanmaktadır. Tedavi
olarak KBB bölümünde ameliyatlar, pozitif havayolu basıncı tedavi (CPAP) cihazları ve bazen de ağız içi araçlar
kullanılmaktadır.
CPAP, temel olarak hava akımı üreten bir ünite ve üretilen hava akımını hastaya ileten ara bölümlerden oluşan
maskeyle kullanılan küçük bir cihazdır. Hastaya cihazla
verilen bu hava akımı, üst havayollarını uyku sırasında
açık tutarak gece boyunca oksijen düşmelerinin önüne
geçer, uyku kalitesinin arttırır, organların zarar görmesini engeller. CPAP ayrıca, üst solunum yollarında bazı
refleks mekanizmaları uyararak da havayolu açıklığını
sağlar.
Ağız içi araçlar (AİA) olarak bilinen bu tedavi seçeneğinin amacı, uyku sırasında ağız içine yerleştirilen bir ta-