UYKUNUZU DEĞERLENDİRİN kım araçlarla apneye engel olmaktır. Bu protezler genel olarak basit horlaması veya hafif dereceli OSAS’ı olan olgularda bir tedavi seçeneği olabilir. OSAS’ın en spesifik ve en etkin tedavisi CPAP tedavisi olmakla birlikte, darlık yerinin tam olarak saptanabildiği olgularda cerrahi tedavi uygulanabilir. Ancak cerrahi esas olarak Düzeltici Cerrahi şeklinde olması önerilmektedir. Radyo frekans yöntemi bu hastaların tedavisinde gelecek vaat etmektedir. Ağır cerrahi uygulamalar, hiçbir tedavi seçeneğine yanıt alınamayan az sayıdaki olgular KBB bölümü tarafından uygulanmaktadır. UYKU APNE SENDROMU NEDENİYLE CPAP TEDAVİSİ ÖNERİLDİ. BU TEDAVİ İLE İLGİLİ NELERE DİKKAT ETMELİYİM? Bu tedaviyi düzenli kullanmanız sizi uyku apnesine bağlı oluşabilecek komplikasyonlardan koruyacaktır. CPAP’ı her gece ve her uyuduğunuzda (gündüz şekerlemeler de dahil) kullanın. Cihaza ara vermek veya önerilenden az kullanmak uyku apne sendromu komplikasyonlarının gelişme oranını artırır. Gece yatağa gitmeden kısa süre önce cihazı kullanmaya başlayın ve cihazınızın rampa ayarı varsa mutlaka kullanın. Maskeniz kaçak yapmayan sıkılıkta, burun sırtınıza yük binmesini önleyerek maskenin kafa bantlarını özenle ayarlayarak cildinize tam oturmasını sağlayın. CPAP cihazınıza uygun bir ısıtıcı nemlendirici kullanınız. Bu solumanızı daha konforlu hale getirecektir. Hafif bir burun tıkanıklığınız varsa eczaneden serum fizyolojik damla alabileceğiniz gibi okyanus suyu adı altında satılan spreyleri de kullanabilirsiniz. Burun tıkanıklığı daha ciddi ise burun veya sinüslerdeki konjesyon bir KBB hekimine başvurabilirsiniz. Maskenizi ve hortumu haftada 1 kez yıkayarak temizleyin, yıkarken bebe şampuanı kullanın. CPAP cihazınızı önerilen zamanlarda kontrol ettirin, bakımını yaptırın ve filtrelerini temizleyin veya değiştirin. Bir sorun olduğunda mutlaka uyku doktorunuzla yakın temasta olun. CPAP CİHAZIMI KULLANIRKEN ZORLANIYORUM, NE YAPMALIYIM? Bazı hastalar bu cihazları kullanmaya başladıkları ilk andan itibaren çok iyi uyum gösterip kullanırken; bir kısım hasta bazı sorunlar ile karşılaşabilir. Bu sorunların çoğu maskeden kaynaklanmaktadır. Maskeniz sizin yüz ve burun yapınıza uygun değilse, maskeyi tam oturtamadığınızdan hava kaçakları çok oluyorsa bu cihaza uyumunuzu bozacaktır. Uygun maske kullanımı ve takılması bu sorununuza yardımcı olacaktır. Burun ağızda kuruluk oluyorsa ısıtıcı-nemlendirici ayaralarınızı değiştirebilirsiniz. CPAP satıcınızla görüşüp destek talep edebilirsiniz. Unutmayın bu cihazlara alışmak bazen zaman almaktadır, konforlu ve rahat hissedilmesi için bir süre gerekmektedir. Düzenli kullanmaya çalışın ve doktorunuzla sorunlarınızı paylaşın. Sağlığınızın takipçisi olun. Aşağıdaki sorulardan 1 veya daha fazlasına evet diyorsanız sizde bir uyku hastalığı olabilir. Bu konu ile ilgilenen merkezimize başvurarak tedaviniz için gerekenleri yapmaya başlıyabilirsiniz. Sizi bir gece hastanemizde uyku bozuklukları merkezinde misafir edip, uyku boyunca kan oksijen düzeyini, kalp ritminizi, solunumunuzu ve beyin dalgalarınızı değerlendiriyoruz. Bu işlem sonunda gece boyunca varsa uykuda solunum durmanız bunları süresi ve sayısı ile tespit edip, kanda oksijen düşüklüğüne yol açıp açmadığını belirledikten sonra hastalığın ciddiyetine göre tedavi planlıyoruz. • Yeterli süre uyumama rağmen sabahları zor uyanıyorum, kendimi yorgun hissediyorum. • Yeterli süre uyumama rağmen gün içinde yorgun ve uykulu oluyorum. • Haftada en az 2 gece uykuya dalmakta güçlük çekiyorum. • Akşam saatlerinde veya yatağa girdiğimde bacaklarımda tanımlayamadığım bir huzursuzluk hissediyorum. • Uyurken bacaklarımda ritmik hareketler olduğu söyleniyor. • Evde horlamamın diğer odalardan bile duyulduğu söylenir. • Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanıyorum. • Uykuda nefesimin durduğu söyleniyor. • Gece içinde en az bir kez tuvalete gitmek zorunda kalıyorum. • Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme oluyor. • Sabah ağız kuruluğu ile uyanıyorum. • Sabah baş ağrısı ile uyanıyorum. • Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuyakalabiliyorum. • Gün içinde zaman zaman dayanılmaz uykululuk atakları yaşıyorum. • Geceleri uykudan bağırarak ve korku ile uyandığım söyleniyor. UNUTMAYIN RAHAT VE DİNLENDİRİCİ BİR UYKU OLMADAN SAĞLIK OLMAZ. Sorumlu Öğretim Üyemiz: Prof. Dr. Duygu ÖZOL Randevu : 0312 203 55 55 TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ “Hayat sağlıkla güzeldir” Alparslan Türkeş Cad. No: 57, 06510 Emek-ANKARA Tel: 0312 203 55 55 - 0312 203 56 11 http://hastane.turgutozal.edu.tr UYKUDA GÖRÜLEN SOLUNUM BOZUKLUKLARI HORLAMA ve UYKU APNESİ TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ “Hayat sağlıkla güzeldir” GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI UYKUDA GÖRÜLEN SOLUNUM BOZUKLUKLARI HORLAMA VE UYKU APNESİ Bugün uykunun sadece bir dinlenme olayı olmadığı, çok önemli yaşamsal faaliyetlerin uyku sırasında düzenlendiği bilinmektedir. İnsan hayatının yaklaşık üçte birinin uykuda geçtiği düşünülürse, uykuda solunum bozukluklarının, hem toplum hem de kişisel olarak ciddi sağlık problemlerine, ekonomik kayıplara yol açabildiği bilinmektedir. Bilimsel olarak ise uyku vücudumuzun, organlarımızın yenilendiği safhadır. Sağlıklı uyku, kişiyi ruhsal ve bedensel olarak dinlendiren ve hafıza, öğrenme, organların fizyolojik onarımını sağlayan önemli bir ihtiyaçtır. Ancak uyku esnasında ortaya çıkan sorunlar, tam tersine insan sağlığı için fayda yerine tehdit oluşturabilmektedir. Horlama, toplumda pek üstünde durulmayan ve sosyal sorunlara yol açması dışında gereken önem verilmeyen bir şikâyettir. Şiddetli horlamalar, uyku apnesi dediğimiz uykuda nefes durmasının ön belirleyicisi olabilmektedir. Uyku apnesi (OSAS), uyku sırasında tekrarlayan nefes durmaları ile karakterize, kanda oksijen düşmesine ve uyku bölünmelerine neden olan ani ölüm riski oluşturtan ciddi bir hastalıktır. Uyku sırasında, bazı kişilerde nedenini tam bilemediğimiz bir şekilde üst hava yollarında tıkanmalar - daralmalar apneye yol açmaktadır. Hasta gece uzun süre uyumasına rağmen sabah yorgun ve dinlenmemiş uyanır. Gün içinde pasif olduğu durumlarda uyuklar ve gündüz aşırı uyuklama hali olur. Var olan şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olumsuz etkiler. UYKU APNESİNİN BULGULARI NEDİR? • Devamlı, uzun süredir devam eden horlama • Gündüz aşırı uyku hali •Yakınları tarafından fark edilen gece uykuda nefes durması • Yorgun – dinlenemeden uyanma • Sabah baş ağrıları • Gece boğulma hissi ile yada çarpıntı ile uyanma •Halsizlik • Gece sık tuvalete kalkma • Depresyon ve sinirlilik Uyku apnesi genel popülasyonda oldukça yaygın saptanmakta, kadınların en az %2’sinde ve erkeklerin %4’ünde uyku apnesi gelişmektedir. Buna rağmen, horlama şikayeti önemsenmeyip halen hastaların %90’ına tanı konulamamaktadır. Uyku bozukluklarının en önemli tablolarından biri olan ve uykuda ölümlere kadar varan ağır sonuçlarını bildiğimiz OSAS’nun erken tanı ve uygun tedavisi halbuki bu olgular için hayati önem taşımaktadır. TANI Bu hastalığın tanısı uyku laboratuarında bir gece yatarak polisomnografi denilen işlemin yapılması ile konur. Polisomnografi hastanın uykuda solunum hareketleri, oksijen değerleri, kalp hızı takiplerini ve uyku evrelerinin süresini, kalitesi değerlendirmek amacı ile alınan EEG kayıtlarını kapsar. Polisomnografik olarak hastalığın tanınması ve şiddetinin derecelendirilmesi tedavi seçeneklerinin planlanmasında yol gösterici olmaktadır. Kulak Burun Boğaz hekimleri tarafından yapılan ayrıntılı üst solunum yolu muayenesi tanıda önemlidir. Duruma göre gerekirse Nöroloji ve diğer branşlardan da destek alınabilir. UYKU LABORATUVARINDA YATMAM GEREKİYORMUŞ, NELERE DİKKAT ETMELİYİM? Her uyku merkezinin kendi cihazları ve test sistemi vardır, ancak genel olarak randevu gecesi 20.00 saatlerinde yanınıza pijama, terlik, havlu alarak laboratuarda olmanız uygundur. Kayıtların net olması için gün içinde banyo yapmanız, sakal tıraşı olmanız, varsa ojelerinizi çıkarmanız önerilmektedir. Randevu günü gün içinde kesinlikle uyumamanız, fazla kafeinli içecek tüketmemeniz size yardımcı olacaktır. Çoğu uyku merkezi konforlu bir atmosfere sahiptir ve bir gece otel odasında uyumak gibi olacağını düşünebilirsiniz. Ayrıca uzun kayıt alınıp, bunun içinden uyku süreleri şeçilmektedir. Herhangi bir iğne yapılmamakta, bu işlemler canınızı acıtmamaktadır. Uyku teknisyeni sizi karşılayacak, odaya yerleştirecektir. Uyku teknisyeni tüm gece boyunca bilgisayar ekranından bu kayıtları takip etmektedir, bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda ya da bir sorun olduğunda size yardımcı olacaktır. Tüm bu elektrodlar ile yaklaşık 800 sayfalık beyin dalgaları, solunum ritmi, horlama, kalp ritmi, oksijen seviyeleri ve kas hareketlerinden oluşan detaylı veriler kaydedilir. Uyku çalışmaları uzun süre ve yoğun bir laboratuar değerlendirilmesi gerektirdikleri için sonuçların çıkması biraz zaman alabilir. Sonuçların ne zaman çıkacağını öğrenip, özellikle bizzat kendiniz doktorunuzla bu sonuçları ayrıntılı olarak konuşmalısınız. TEDAVİ EDİLMEZSE NELER OLUR? Uykudaki aşırı horlamalar ve nefes durmaları sonucu kandaki oksijen seviyesi azalmakta, vücuda zarar veren stres hormonları yükselmektedir. Uyku apnesi, tedavi edilmeden bırakıldığı takdirde kısa dönemde ev, iş veya trafik kazaları, uzun dönemde de kalp-damar hastalıkları ile ölüm riskini artırmaktadır. -Kardiyak olarak: Kalp krizi, kontrol altına alınmakta zorlanılan hipertansiyon, kardiyak ritm düzensizlikleri ve hatta ani ölümler - Nörolojik olarak: Beyin felçleri, başağrıları - Psikiyatrik olarak: Depresyon, unutkanlık, karar verme yeteneğinde azalma - Endokrinolojik olarak: Büyüme hormonunda azalmaya bağlı çocuklarda gelişme geriliği, cinsel isteksizlik, insülin seviyesinde artma, şekere yatkınlık - Diğer: Trafik kazaları, evlilik sorunları, yaşam kalitesinde azalma, reflü TEDAVİ Uyku laboratuarında yapılan testle hastalığın tanısı konulup, ciddiyeti belirlenmektedir. Bu şekilde her hastamız için en uygun tedavi şekli planlanmaktadır. Tedavi olarak KBB bölümünde ameliyatlar, pozitif havayolu basıncı tedavi (CPAP) cihazları ve bazen de ağız içi araçlar kullanılmaktadır. CPAP, temel olarak hava akımı üreten bir ünite ve üretilen hava akımını hastaya ileten ara bölümlerden oluşan maskeyle kullanılan küçük bir cihazdır. Hastaya cihazla verilen bu hava akımı, üst havayollarını uyku sırasında açık tutarak gece boyunca oksijen düşmelerinin önüne geçer, uyku kalitesinin arttırır, organların zarar görmesini engeller. CPAP ayrıca, üst solunum yollarında bazı refleks mekanizmaları uyararak da havayolu açıklığını sağlar. Ağız içi araçlar (AİA) olarak bilinen bu tedavi seçeneğinin amacı, uyku sırasında ağız içine yerleştirilen bir ta-
© Copyright 2024 Paperzz