7. Anlatım Bozuklukları_2

Konu Başlıkları
1.
Anlatım Bozuklukları
1. Yapı Bakımından Anlatım Bozuklukları
1. Eksikliklerden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
2. Uyumsuzluklardan Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
Temel Kavramlar
Bu bölümde; anlatım bozuklukları içerisinden yapı bakımından anlatım
bozuklukları konusuna değinilecektir.
Yapı Bakımından Anlatım Bozuklukları
Bu tür anlatım bozuklukları daha çok Türkçenin dilbilgisi kuralları ile ilgilidir. Bu
hataları yapmamak için dili ve dilin kurallarını iyi bilmek gerekir.
Eksikliklerden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
Cümlede anlatım bozukluğuna yol açan önemli unsurlardan birisi de çeşitli dilbilgisel
yapı eksikliğinin bulunmasıdır. Bu yapı eksikliği, cümlenin anlatımının bozuk olmaması
için gerekli olan bazı sözcüklerin, eklerin ve sözcük gruplarının cümlede
kullanılmamasından kaynaklanır.
Özne Eksikliği
Cümlede özne eksikliğinden veya öznedeki gereksiz eklerden kaynaklanan anlatım
bozukluklarıdır.
Ör: Hiç kimse derse gelmemiş, dersin yerine partiye gitmiş.
Cümlesinde özne eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Doğru şekli
“ Hiç kimse derse gelmemiş, herkes dersin yerine partiye gitmiş.” olmalıdır.
Ör: Dedemin asker arkadaşları dün onu ziyarete geldi buna rağmen sevinmedi.
Cümlesinde “Sevinmeyen kimdir?” sorusunun cevabı yoktur. Cümlenin doğru şekli
şöyledir:
Dedemin asker arkadaşları dün onu ziyarete geldi buna rağmen dedem sevinmedi.
Nesne Eksikliği
Cümlede
nesnenin
olmamasından
dolayı
ortaya
çıkan
anlam
kargaşasıdır.
Ör: Herkesi toplantıya çağırdım, çünkü bu toplantıda olması gerekiyordu.
Cümlesinde “Olması gerekenler kimler?” sorusunun cevabı yoktur. Doğru şekli şöyle
olmalıdır:
Herkesi toplantıya çağırdım, çünkü herkesin bu toplantıda olması gerekiyordu.
Ör: Başkanı makamında ziyarete gittik ama yerinde bulamadık.
Cümlesinde “ Yerinde bulunmayan kim?” sorusunun cevabı yoktur. Doğru şekli şu
şekilde olmalıdır:
Başkanı makamında ziyarete gittik ama onu yerinde bulamadık.
Tümleç Eksiklikleri
Dolaylı Tümleç (Yer Tamamlayıcısı) Eksikliği
Cümlede
dolaylı
tümleç
eksikliğinden
kaynaklanan
anlatım
bozukluğudur.
Ör: Hayatınızda sizi düşünen ve değer veren insanlar olmalı.
Cümlesinde dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.
Doğru şekli şöyle olmalıdır:
Hayatınızda sizi düşünen ve size değer veren insanlar olmalı.
Ör: Oraya hocayı almak için gittik ama hocayı bulamadık. Oraya
hocayı almak için gittik ama hocayı orada bulamadık.
Ör: Güneş insanı mutlu eder, neşe verir.
Güneş insanı mutlu eder, insana neşe verir.
Zarf Tümleci Eksikliği
Cümlede zarf tümleci eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur.
Ör: Yeni gelen öğrencilere yardım eder, ilgilenirdi.
Cümlesinde “ilgilenilen kim?” sorusunun cevabı yoktur. Doğru şekli şöyledir: Yeni
gelen öğrencilere yardım eder, onlarla ilgilenirdi.
Ör: Hocasını aradı, yarım saat konuştu.
Hocasını aradı, onunla yarım saat konuştu.
Ör: Hayatı boyunca bir daha bu işi yapmak veya karşılaşmak istemiyor.
Hayatı boyunca bir daha bu işi yapmak veya böyle bir işle karşılaşmak istemiyor.
Uyumsuzluklardan Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları
Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
Cümlede öznenin yüklemle teklik-çokluk, olumluluk olumsuzluk ve şahıs açısından
uyuşması gerekmektedir. Aksi takdirde anlatım bozukluğu ortaya çıkmaktadır.
Cümlenin öznesi insan ve çoğul ise yüklemin çoğul olup olmaması önemli değildir. Eğer
cümlenin öznesi insan değil de başka bir varlık ise özne çoğul olsa bile yüklem çoğul
olmaz.
Ör: Koyunlar önden giden çobanı takip ettiler.
Cümlesinde özne insan dışında bir varlık olduğu için yüklemin çokluk eki almaması
gerekir. Doğru şekli şöyledir:
Koyunlar önden giden çobanı takip etti.
İnsan dışı varlıklar kişileştirme yoluyla cümlede özne olarak kullanılır ve çoğul eki alırsa
yüklem de çokluk eki alabilir.
Ör: Martılar denize dalıp dalıp çıkıyorlardı.
Ağaçlar kışlıklarını giydiler.
Göçmen kuşlar senden bana selam getirdiler.
Topluluk isimleri cümlede özne görevinde ise yüklem tekil olur fakat topluluk isimleri
çokluk eki almış ve özne görevinde ise yüklem de çokluk eki alabilir.
Ör: Gelecek ay okul bilgi yarışmasına katılacak.
Ordular canla başla mücadele ediyor. (ediyorlar)
Takımlar sahaya geç çıktı. (çıktılar)
Fil kökenli isimler özne olarak kullanılmış ve çokluk eki almışsa yüklem çokluk eki
almaz.
Ör: Bu tartışmalar ömür boyu çözülmez. (çözülmezler değil)
Konuşmaları uzadıkça uzadı. (uzadılar değil) Bu
toplantılar amacını aştı. (aştılar değil)
Çoğul
sayılar
cümlede
özne
ise
yüklem
tekil
olur.
Ör: Dün gelen eş kişi bugün de geldi. (geldiler değil)
İki arkadaşınız bu sınavı geçemedi. (geçemediler değil) Derse
üç öğrenci geç katıldı. (katıldılar değil)
Cümlenin öznesi belgisiz zamir veya belgisiz sıfat ise yüklem tekil olur.
Ör: Herkes bu konunun böyle sonuçlanması gerektiğini biliyor.
Hiçbiri faturasını ödememiş.
Birçoğu denildiği saatte gelmedi.
Cümlede birden fazla özne varsa ve bu öznelerden birisi de 1. şahıs ise yüklem 1. çoğul
şahıs olur.
Ör: Babam, annem ve ben Salı günü gidiyoruz.
Ben ve buradaki binlerce kişi bu yüzden mağduruz.
Saygı, sitem ve küçümseme gibi durumlar için özne tekil olsa da yüklem çoğul olabilir.
Ör: Müdür Bey geç gelecekler.
Sonunda küçük hanım teşrif edebildiler.
Not: Bir cümlede öznenin bulunmaması, öznenin gereksiz ekler alması veya özne
olmayacak bir sözün özne gibi kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozuklukları
olabilir.
Ör: Virajı alamayan kamyon duramadı ve patladı.
Cümlesinde özne eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır ve doğru şekli
şöyledir:
Virajı alamayan kamyon duramadı ve kamyon patladı.
Ör: Kulubü iyi yönetemeyen başkana ceza kesildi ve görevden alındı. Kulubü
iyi yönetemeyen başkana ceza kesildi ve başkan görevden alındı.
Sıfat-Ad Uyumsuzluğu
Türkçede sayıların belirttiği adlar çokluk eki almazlar.
Ör: Mütahitlerin yapmış oldukları bir sürü hatalar depremde binlerce kişilerin ölümüne
yol açtı.
Cümlesinde sayı bildiren sözcüklerden sonra gelen adlar çokluk eki almış ve bu kullanım
da anlatım bozukluğuna sebep olmuştur. Doğru şekli şöyledir:
Mütahitlerin yapmış olduğu bir sürü hata depremde binlerce kişinin ölümüne yol açtı.
Bağlaç-Yüklem Uyumsuzluğu
Bağlaçlar cümlede görev ve taşıdıkları anlama uygun kullanılmalıdır. Aksi takdirde
anlatım bozukluğuna sebep olurlar.
Ne…..ne (de) bağlacının yer aldığı cümlenin yüklemi olumsuzluk eki ile
çekimlenmemelidir çünkü bu bağlaç kullanıldığı cümleye olumsuzluk anlamı katar.
Ör: Ne ırk ne de dil ayrımı yapılmadı.
Cümlesinin doğru şekli şöyledir:
Ne ırk ne de dil ayrımı yapıldı.
Ör: Sen gittiğinden beri ne annem ne de babam gülmedi.
Cümlesinin doğru şekli şöyledir:
Sen gittiğinden beri ne annem ne de babam güldü.
Çatı Uyumsuzluğu
Birleşik ve sıralı cümlelerde aynı özneyi alan yüklemlerin her ikisi de eylem çatısı
bakımından uyumlu olmalıdır. Aksi takdirde anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Ör: Bütün ödevleri hazırlayıp dosyaya koyulmalıdır.
Cümlesinde “hazırlamak” etken (aktif) fiil, “koyulmalıdır” edilgen (pasif) fiildir.Bu
yüzden anlatım bozukluğu ortaya çıkmıştır.
Cümle: “Bütün ödevler hazırlanarak dosyaya koyulmalıdır” veya
“Bütün ödevleri hazırlayıp dosyaya koymalıdır” şeklinde olmalıdır.
Tamlama Yanlışları
İsim ve sıfat tamlamalarının aynı tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna sebep
olur. Çünkü isim tamlamalarında tamlanan iyelik eki aldığı halde sıfat tamlamalarında
tamlanan iyelik eki almaz. Bu yüzden tamlananlar ortak kullanılmamalıdır.
Ör: Biz olay yerine ulaştığımızda oraya birçok askerî ve polis aracı gelmişti.
Cümlesinde “aracı” kelimesi ortak tamlanan olarak kullanılmış ve anlatım bozukluğu
ortaya çıkmıştır. Cümlenin doğru şekli şöyledir:
Biz olay yerine ulaştığımızda oraya birçok askerî araç ve polis aracı gelmişti.
Tamlanan eki eksikliği anlatım bozukluğuna yol açar.
Ör: Bu konular zamanında yetiştirilmesi gerekir.
Cümlesinde tamlayan eki eksikliği vardır. Doğru şekli şöyle olmalıdır: Bu
konuların zamanında yetiştirilmesi gerekir.
Ör: Bu iş olmayacağını o kendisi söyledi.
Bu işin olmayacağını o kendisi söyledi.
Ör: Bir koyun bağırarak çoban ardından koşuyordu.
Bir koyun bağırarak çobanın ardından koşuyordu.
Tamlayan eksikliği de anlatım bozukluğuna yol açar.
Ör: İnsanlara derdini anlatmadan seni anlamalarını bekleme. İnsanlara
derdini anlatmadan onların seni anlamalarını bekleme.
Ör: Son günlerde herkes başarılarından söz ediyor.
Son günlerde herkes onun başarılarından söz ediyor.