24.10.2014 Tarihli Hutbe

İLİ
: BALIKESİR
TARİH: 24.10.2014
ّ ‫بِس ِْم‬
‫ّللاِ الزَّحْ َم ِه ال َّز ِحي‬
ْ َ‫آ‬
ْ ‫َُا ََ َجبٌَد‬
ْ ‫ُا ٌَََب َجز‬
ْ ُ‫ََالَّ ِذيهَ آ َمى‬
ّ ‫َُا فِي َسبِي ِل‬
‫صزَُ ْا‬
َ َ‫َا ََّو‬
َ َ‫ّللاِ ََالَّ ِذيه‬
‫ُأَ َلئ ِ َك ٌُ ُم ا ْل ُم ْؤ ِم ُىُنَ َح ًّ ّقب َّلٍُم َّم ْغف ِ َز ٌة ََر ِ ْس ٌق َكزِي ٌم‬
‫ ْال ُم ْسلِ ُم َم ْه َسلِ َم‬: ‫صلَّى هللا ُ َعلَ ْي ِه وَ َسلَّم‬
َ ِ‫َو َقا َل رَ سُو ُل هللا‬
َّ ‫ْال ُم ْسلِ ُمُنَ ِم ْه لِ َسبوِ ًِ ََيَ ِد ِي ََ ْال ُمٍَب ِج ُز َم ْه ٌ ََج َز َمب وٍََى‬
ًُْ‫ّللاُ َعى‬
HİCRİ YILBAŞI
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah
şöyle buyuruyor: “İman edip de Allah yolunda
hicret ve cihad edenleri, barındıran ve yardım
edenler var ya, işte gerçek mü’minler onlardır.
Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” (1)
Okudum Hadis-i Şerifte Peygamber
Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Müslüman
müslümanların elinden ve dilinden güvende
olduğu kimsedir. Hakiki muhacir, Allah'ın
yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk (hicret)
eden kimsedir” (2)
Aziz Mü’minler!
İslam tarihinde önemli dönüm noktaları
vardır.
İşte
bunlardan
biri
de
Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) ve ashabının Mekke’den
Medine’ye göç etmesidir. Hicret adı verilen bu
hadiseye alelade bir yer değiştirme olarak
bakmamak gerekir. Çünkü Hicret, İslam tarihinde
bir devrin kapanıp bir devrin açıldığı tarihtir.
Kardeşlerim!
Efendimiz (s.a.s), Mekke’de müşriklerin
baskılarına maruz kalınca tebliğ vazifesini yerine
getiremez olmuş; yeni arayışlar içine girmiştir.
Akabe Biatları’nda Medinelilerle görüşmüş ve
onları İslam’a davet etmişti. Bu görüşmeler
neticesinde İslam, Medine’de hızla yayılmaya
başlamıştı. Medine’de bu potansiyeli gören Allah
Rasulü (s.a.s), huzurlu bir şekilde dinin yaşandığı
bu şehre inananları hicrete davet etmiştir. Hicretle
birlikte
İslam
medeniyeti
tüm
dünyayı
aydınlatmaya başlamıştır. Önemine binaen Hz.
Ömer (r.a) devrinde, Medine’de bir meclis
toplanarak Hz. Ali (r.a)’ın teklifi, mecliste
bulunanların onayı ile hicret hadisesi “Hicri
Takvim’’in başlangıcı kabul edilmiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Hicret, tek olan Allah inancının kalplerde
kökleşmesidir. Hicret, gerektiğinde candan, maldan
ya da yardan vazgeçebilmenin adıdır. Hicret, İslam
kardeşliğinin,
aynı
değerleri
paylaşmanın
kendisidir. Milli birlik ve beraberliğin en güzel
örneğidir. Hicret, Allah ve Rasulü (s.a.s) için her
şeyi terk edebilmektir.
Kardeşlerim!
Bizler bugün Allah Rasulü (s.a.s) ve ashabının
hicretini iyi okumalıyız. Mekke’den Medine’ye
hicret edip, hicret sevabı almamız mümkün değilse
de, Efendimizin şu beyanlarına kulak vermemiz
gerekiyor: “Hakikatte hicret edenler, hata ve
günahları terk edenlerdir.”(3) demek ki, hakiki
manada hicret, hiçbir zaman sona ermiyor. Bizim
hicretimiz de, Allah’ın yasakladığı hususları terk
edip helallere yönelmekle gerçekleşecektir.
Günahtan ve günah işlenen mekandan kaçıp, sevaba
ve sevap mekanlarına yönelmek bizi muhacir
yapacaktır. Ne mutlu hakiki manada hicret eden ve
hicretin farkında olanlara. Yeni hicri yılımız,
ülkemiz ve tüm İslam alemi için hayırlara, huzura
vesile olsun inşallah…
1. Enfal, 8/74
2. Buhari, İman, 9
3. Buhari,İman,4
Hazırlayan: Dinçer AYTEKİ Beyköy Mah. C. İ.H.
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu