KÖPRÜLER SAĞLAM KURULDU OSMAN ORMANOĞLU - Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesi öğrencileri ‘’Çevrecilikle Kurulan Köprüler” projesi kapsamında Şubat ayında Schiller Gymnasium-Potsdam’dan gelen Öğrencileri 1 hafta süreyle, ev ve okullarında konuk ettiler. ”Çevrecilikle Kurulan Köprüler” Türk ve Alman Cumhurbaşkanları himayesinde “Deutsche Bundestiftung Umwelt” (Alman Federal Çevre Vakfı) tarafından desteklenip, finanse edilen ve her iki ülkeden yaklaşık 20 okulun gönüllü olarak çalışmalara katıldığı bir projedir. Projenin amacı, okulların karşılıklı ziyaretlerde bulunup, hem her iki ülke kültürünü daha iyi tanıyıp, hoşgörü düzeyini arttırmak, hem de güncel çevre sorunlarına dikkat çe- Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesi Müdürü Mihan BULUTTEKİN ve Çankaya Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Talat KARAHAN öğrencilerle birlikte Alman Büyükelçiliği’nde kip, çevre bilincini geliştirip güçlendirmek çevre projelerine yön vermektir. Tüm bu çabaları saygın bir günlük gazete olan SONSÖZ ‘de yayınlanacak şekilde, bir gazetenin yapısı ve gazetecilik anlatım biçimlerini öğretmek ve uygulatmak da bir başka amaçtır. Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesi almanca bölümü öğren- cileri; Ezgi Yasun, Sena Eraslan, Başak Bircan, Çisil Göktan, İpek Gül, Ezgi Varlı, Osman Ormanoğlu, İbrahim Gündoğdu, Ali Eren Erol, Ege Öztin, Oğuzhan 7 Haziran 2014 Cumartesi “ELDİVENİMİZ BİLE YOKTU” MAMAK’IN BÜYÜK DEĞİŞİMİ Eski halinden eser kalmayan Mamak çöplüğü gelecek için umut vaad ediyor rın aklında şüphe uyandırsa da seralardaki ürünlerin tatları o şüpheleri yerle bir ediyor. Aynı köylerimizdeki, buram buram doğallık kokan domates fideleri, çilek salkımları gibi son derece lezzetliler. Meyveler bir yana, satın alınırken içinizin gittiği ama bir o kadar da güzel ve narin görünen orkideler yeni yetiştirilmeye başlanmasına rağmen büyük bir başarı yolunda ilerliyorlar. Eski halinden eser kalmayan Mamak çöplüğü gelecek için umut vaat ediyor. Mamak’ta yaşayan çocukların da artık yüzü gülüyor. İnsanları hayret içinde bırakan müthiş değişimi sağlayan I.T.C. ülkemizdeki birçok yetersizliğin giderilebileceğini kanıtlıyor. Fotoğraf: Hilal Say çevre Mamaklılar için bir hayaldi. Bu hayali gerçek kılan ise ITC Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur oldu. Kurduğu tesisle Mamak’ı Çöp Kent olmaktan ITC Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kantur kurtardı. Alışıla gelmiş çöplük kavramından uzak bir Endüstri Parkı ve Atık Merkezi olan Inves Trading Consulting A.G (ITC) imkânları ile vahşi bir depolama alanı olan Mamak’ın değişimini başlattı. Değişimin hammaddesi ise Mamaklıların kâbusu olan çöp… Ankara’daki insanların günlük ürettiği 4500 tonluk çöpü kullanan ITC bu kâbusu fırsata çeviriyor. ITC’nin sahip olduğu üstün teknolojik imkânlar sayesinde çöplerden çıkan metan gazı elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Bu dönüşüm sırasında bir de ısı enerjisi açığa çıkıyor. Elektrik enerjisiyle günlük 100.000 konutun elektrik ihtiyacı sağlanırken ısı enerjisiyle de tesisin ve karşısındaki AVM’nin ısı ihtiyacı karşılanıyor. Çok yönlü fikirlere sahip olan I.T.C. ısı enerjisinin bir kısmını da seralar için kullanıyor. Bu seralarda çilek, domates ve orkide yetiştiriliyor. Çöpte tarım insanla- Fotoğraf: Hilal Say Fotoğraf: Hilal Say Fotoğraf: Çisil GÖKTAN EZGİ VARLI / EZGİ YASUN Güneş tüm çıplaklığıyla kendini gösterirken; alınan her nefeste buram buram gelen bahar kokusu, okyanusları kıskandıran mavilikte gökyüzü, danslarıyla keyifleri yerine getiren kuşların seremonisi… Peki, burası neresi? İşte Mamak çöplüğü… Gelin 10 yıl önceki Mamak’a dönelim. Üst üste yığılmış milyonlarca çöp… Bu çöplerin oluşturduğu görüntü kirliliği ve koku… İnsan sağlığını büyük ölçüde tehdit eden karbondioksit birikimi de cabası. Bütün bunlar yetmezmiş gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan metan gazı birikimi… Tüm bunlara bakıldığında, masum çocukların hiçbir şey düşünmeden sokaklarda oyun oynamaları, kadınların balkonlarında keyif çaylarını birer birer yudumlamaları, açılan camlardan gelen oksijen dolu hava ve ardından görülen temiz bir Yurtdışı Okulları Merkez Teşkilatı Koordinatörü Karl Heinz Ressmeyer Basın Sözcüsü Peter Kettner ve Yurtdışı Okulları Merkez Teşkilatı Koordinatörü Karl Heinz Ressmeyer öğrencileri elçilik binasında ağırladılar. İlk olarak Bay Kettner ile ‘Türkiye’deki Almanya’ adlı bir sohbet gerçekleştirildi. ANADOLU ÖĞRETMEN GÖREVLENDİRME PROGRAMI Bu sohbette öğrencilere 19841985 yılları arasında Almanya’dan Türkiye’ye gerçekleştirilen yoğun dönüş göçü anlatıldı. Bu göçle birlikte Alman okul sisteminde okumuş öğrencilerin Türk eğitim sisteminde karşılaştıkları güçlükler ve bunların en aza indirilmesi için oluşturulan Anadolu programı hakkında bilgi verildi. Bu programa göre programda yer alan ülke çapındaki tüm okulların Almanca- yı hem birinci yabancı dil olarak okutmaları, hem de branş derslerini Almanca olarak işlemeleri gerekmekteydi. Buradaki amaç bir taraftan Almanya’dan kesin dönüş yapan öğrencilerin uyumunu kolaylaştırmak, diğer taraftan ise Türkiye’deki öğrencilerin yabancı dillerinin daha iyi seviyelere ulaşmasını sağlamaktı. DİL DİPLOMASI: VİZE GİBİ Öğrencilerin Almanca Dil Diploması almalarını, ayrıca Almanya’da yüksek öğrenim görmelerini sağlamanın da amaçları arasında olduğu vurgulandı. Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesi’nin de Almanca Dil Diploması Sınavı uygulayan program okullarından biri olduğunun altı çizildi. Her yıl Türkiye genelinde 330-400 öğrencinin B1 ve C1 seviyesinde Dil Diploması aldığı, C1 seviyesi Dil Diploması alan öğrencilerin Türkiye’deki üniversiteye giriş sınavını kazandıktan sonra Almanya üniversitelerinde hazırlık okumadan öğrenim görebildiği vurgulandı. Bugün halen Anadolu programında olan 13’ü Anadolu Lisesi (birinci dili Almanca) olmak üzere 16 okulda 27 Alman öğretmenin görev yaptığı, bu öğretmenlerin altısının İstanbul’da, ikisinin Ankara’da, dördünün İzmir’de, ikisinin Antalya’da ve bir tanesininde de Adana’da bulunduğu söylenildi. KÜÇÜK BİR ALMANYA Seminerin bitiminde projeye büyük katkı sağlayan Yurtdışı Okulları Merkez Teşkilatı Koordinatörü Sayın Bay Ressmeyer ALİ EREN EROL / İBRAHİM GÜNDOĞDU / OĞUZHAN ŞANAL Mamak Entegre Katı Atık Yönetim Merkezi kurulmadan önce vahşi depolama alanı olarak tabir edilen eski Mamak Çöplüğü’nde çöp kamyonu kullanan görevli ile konuştuk. Böylece ilk ağızdan bilgi sahibi olma fırsatı elde ettik. Kaç yılları arasında görev yaptınız? 2003-2007 yılları arasında Mamak Çöplüğü’ne çöp taşıyan bir kamyon şoförüydüm. O zamanki koşullardan biraz bahseder misiniz? Çöplüğe girip bize gösterilen belli bir bölüme çöpü döküyorduk. Bazen patlamalar, kaymalar olabiliyordu. Hafriyat kamyonları patlamaları önlemek için inşaat artıklarıyla çöplerin üstünü örtüyordu. O dönemde çalışanların sağlık sigortası yapılmıyordu. Eldiven ve maskeleri yoktu. Hatta can güvenlikleri bile yoktu. Çöp toplayıcılar para kazanabilmek için çöp kamyonlarının altında kalmayı bile göze alıyorlardı. Çöplerden herhangi bir gelir elde ediliyor muydu? Çöpler müteahhitlere ihale ediliyordu. Onların da kendi elemanları vardı. Onlar çöpü ilkel yöntemlerle ayırıp bu işten para kazanıyorlardı. Çöplüğün şimdiki haliyle ilgili ne düşünüyorsunuz? 10 yıl öncesine kadar son derece ilkel teknikler ile çöpler toplanıyordu. Bugün ise çöpler doğaya ve insan sağlığına zarar verilmeden dönüştürülüyor. Hatta bildiğim kadarıyla günlük on binlerce konutun elektrik ihtiyacı buradan karşılanıyor. Bu sayede hem önceden depo edilmiş toprağa gömülmüş çöp yığınları azalıyor, hem de masrafsız bir şekilde elektrik enerjisi elde ediliyor. Fotoğraf: Çisil GÖKTAN ÇÖPLÜKTE ÇÖP YOK Evsel atıklarımız “Zero Waste” projesiyle % 100 verimle kullanılıyor ALMANCA BİRİNCİ TERCİH SENA ERASLAN / EGE ÖZTİN / EZGİ VARLI UBB projesi kapsamında Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesi öğrencileri ve Potsdam’lı misafirleri Alman Büyükelçiliği’ni ziyaret ettiler. Alman Büyükelçiliği Şanal, Ertuğrul Aypek, Hilal Say, Ecem Pehlivan, İrem Ayçiçek, Ilgın Özkazanç bu proje kapsamında Alman Büyükelçiliğine bir ziyarette bulundular. öğrencilere Alman Büyükelçiliğini gezdirdi. Bu küçük gezi sırasında hangi işlerin hangi binalarda yürütüldüğünü öğrenmelerinin yanında, Türkiye’deki en büyük araziye sahip Alman Elçiliği’nin bu ayrıcalığa Kurtuluş Savaşı’ndan çıkan genç Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk iki ülke arasında olmasından kaynaklandığı anlatıldı. Bunun yanında, öğrencileri en çok etkileyenlerden biri ise büyükelçilik toprakları üzerinde her şeyi ile düzeni, disiplini özellikle de yeşilliği ile küçük bir Almanya’nın yaratılmış olmasıydı. Öğrencileri kendilerine zaman ayırıp, onlarla yakından ilgilenen Peter Kettner ve Karl Heinz Ressmeyer’e teşekkür ederek güzel izlenimlerle elçilikten ayrıldılar. ERTUĞRUL AYPEK / OSMAN ORMANOĞLU Mamak çöplüğünde artık çöpler yeni bir teknik kullanılarak fazla yer kaplamadan verimli hale getiriliyor. Her gün kamyonlarla götürülen tonlarca çöpe ne oluyor? Yılda yaklaşık 4,2 milyon ton evsel atık toplanan ülkemizde bu evsel atıklardan 500.000 ton gaz çıkışı oluyor. İnsan sağlığına ve doğaya zararlı olan bu CO, H2 ,CH4 gazları aynı zamanda son derece yanıcıdır. Kişi başına yıllık 360 kilogram evsel atık oluşan Türkiye’de, ITC Ankara Tesisleri Mamak, Gölbaşı ve Yenimahalle Belediyeleri’nden günlük 4500 ton katı atık toplamaktadır. ITC firması toplanan çöpleri bertaraf etmek amacıyla dünyada teknik açıdan kullanılabilecek en büyük tanklara sahip anaerobik fermantasyon sistemini kullanmaktadır. Bu sistemle çöpler yok denecek kadar küçük bir hacme getirilmektedir. Doğal çürümenin hızlandırılması yoluyla da oksijensiz ortamda metan gazı ve kompost elde edilmesi mümkündür. Ayrıca ITC, 1980’li yıllardan kalan çöplerdeki metan gazının toplanması için de tesiste yeraltına 150 kilometre boru döşemiştir. Fotoğraf: Çisil GÖKTAN
© Copyright 2024 Paperzz