01.08.2014 Tarihli Hutbe Metni Sitemize

İLİ: NİĞDE
TARİH: 01.08.2014
‫ﺻﻠُﻬَﺎ‬
ْ َ‫َب اﻟﻠّﻪُ َﻣﺜَﻼً َﻛﻠِ َﻤﺔً ﻃَﻴﱢﺒَﺔً َﻛ َﺸﺠَﺮٍة ﻃَﻴﱢﺒَ ٍﺔ أ‬
َ ‫ﺿﺮ‬
َ ‫ْﻒ‬
َ ‫أَ َﱂْ ﺗَـَﺮ َﻛﻴ‬
… ‫ﲔ ﺑِِﺈ ْذ ِن َرﺑـﱢﻬَﺎ‬
ٍ ‫ِﺖ َوﻓـ َْﺮﻋُﻬَﺎ ِﰲ اﻟ ﱠﺴﻤَﺎء ﺗـُﺆِْﰐ أُ ُﻛﻠَﻬَﺎ ُﻛ ﱠﻞ ِﺣ‬
ٌ ‫ﺛَﺎﺑ‬
‫ﺻﻠﱠﻰ اﻟﻠﱠﻪُ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ َو َﺳﻠﱠ َﻢ‬
َ ‫َﺎل َرﺳُﻮ ُل اﻟﻠﱠ ِﻪ‬
َ‫ﻗ‬
MÜMİN MEYVE VEREN AĞAÇ GİBİDİR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayeti kerimede Yüce Rabbimiz
şöyle buyurmaktadır: “Görmez misin ki Allah
nasıl bir misal getirdi? Güzel bir kelime, kökü
yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç
gibidir. O ağaç Rabbinin izniyle her zaman
meyvesini verir. İşte Allah öğüt alsınlar diye
insanlara böyle misaller getirir.”1
Okuduğum
hadis-i
şerifte
ise
Sevgili
Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır:
“Ağaçların içinden bir nevi vardır ki, yaprağı
dökülmez. O ağaç Müslüman’ın benzeridir.”2
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah, hayatı ve ölümü bir imtihan olarak
yaratmıştır. İnsanın bu imtihanda başarılı olabilmesi
için köklü bir imana ve imanını sulayan salih
amellere ihtiyacı vardır. İmanın korunması ve
kalpte kökleşmesi için amel mutlaka gereklidir.
Çünkü düşünce alanından eylem ve hareket alanına
çıkamamış olan iman, meyvesiz bir ağaca benzer.
Kalpte mevcut olan iman ışığının hiç sönmeden
parlaması, giderek gücünü artırması salih amellerle
mümkün olur. İman; amelin makbul olma şartı,
salih amel de imanın kemalinin işaretidir. Sadece
inandım demek yeterli değildir.
Muhterem Müslümanlar!
Yukarıda geçen ayetteki güzel kelimeden
maksat; kelime-i tevhittir. Müminin kalbinde kök
salan bu kelime, bütün iyilik ve güzelliklerin kökü
mesabesinde, aynı zamanda amelleri değerli ve
geçerli kılan, iman kapısının anahtarıdır. Ayette
geçen güzel ağaçtan maksat ise mümindir. Bir gün
Peygamber (sav); “Ağaçların içinden bir nevi
vardır ki, yaprağı dökülmez. O ağaç
Müslüman’ın benzeridir. Onun ne olduğunu
bana söyleyin.” buyurdu. Daha sonra Rasulallah
(sav), kendisi: “O, Hurma ağacıdır.” cevabını
verdi. İşte iman, bu ağacın kökleridir; namaz, onun
gövdesidir; Zekât, gövdeden ayrılan kollarıdır;
oruç, onun dallarıdır; Allah uğrunda sıkıntılara
katlanmak, onun filizleridir; güzel ahlâk, onun
yapraklarıdır;
Allah'ın
haramlarından
uzak
durmaksa; onun meyvesidir.
İşte mümin de aynı bu şekilde ibadetine ve
kulluğuna devam eder. Çünkü O, meyve veren ağaç
gibidir. Konuştuğu sözler iyidir, güzeldir, doğru
söyler, yalan söylemez, söz verdiğinde sözünde
durur, her zaman başkalarına fayda verir ve asla
ondan zarar gelmez, güven verir.
Hurma ağacı, yaşlandıkça daha bol ve daha
kaliteli meyve verir. Mümin de böyledir. Allah
anıldığı zaman kalpleri titrer, onun ayetleri
okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır,3
imanları arttıkça imanın hakikatine erer. İmanın
hakikatine eren mümin dışta ve içte daima Allah’ın
razı olacağı güzel ameller yapmak için her gün
adeta yarışır. Her zaman bütün fiillerinde rabbini
görüyormuş gibi davranır.
Değerli Müminler!
Duygu ve düşünceleri iman ve ihlâsla
sulanan mümin, her an güzel yemişler sunan verimli
bir ağaç gibidir. Bu ağacın görüntüsü güzel,
meyveleri de güzeldir. Mevsimlik değildir, her an
meyve sunar. Güzel bir ağaç, nasıl ki her zaman
rabbinin izniyle meyvelerini verir ve insanlar için
faydalı olur, mümin kişi de bütün amelleriyle hem
kendisine hem de çevresindekilere faydalı olur. Bu
ağacın kökü de derinlerdedir. Şüphe, batıl ve inkâr
rüzgârları bu köklü ağacı sökemez. Kimi zaman dağ
gibi görkemli ağaçların çok hafif rüzgârlarla
yıkıldığı görülür. Oysaki ağaçları deviren rüzgârın
güçlü olması değil, ağacın gövdesinin boş ve çürük
olmasıdır.
Kıymetli Müminler!
Bir ağaç ne kadar büyür, gelişir ve meyve
verirse o kadar etrafına faydası artar. Verdiği
meyvesi ile etrafına yaydığı gölgesi ile insanlığa
hizmet eder. Her ağacın bakıma ihtiyacı olduğu gibi
iman ağacının da bakıma ihtiyacı vardır. Mümin,
onu her an faydalı ilim, Salih amel, tefekkür ve
zikirle sulamazsa diğer ağaçlar gibi kuruyabilir. İşte
mümin “Lâ İlâhe İllallah” kelime-i Tayyibe’sini
çok söyleyerek imanını yenilemeli4 ve her fırsatta
Salih amellerle imanını güçlendirerek insanlığı
kendi gölgesinden ve güzel ahlak meyvelerinden
her zaman faydalandırmayı dini bir görev
bilmelidir.
Hazırlayan: Önder ÖZKAN/Niğde İl Vaizi
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
1-İbrahim, 14/24-25
2-Buhari, Kitab-ul İlm, 2/4
3-Enfal, 8/2
4-Ahmet b.Hanbel, Müsned, 2/359,