12 NİSAN 2015 PAZAR 614807 > Türkiye-Japonya nükleer işbirliği 771301 Türkiye ile Japonya arasında nükleer santral yapımı ve nükleer güç sanayisinin geliştirilmesini öngören anlaşma yürürlüğe girdi. Türkiye Cumhuriyetinde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesi Alanında İşbirliğine İlişkin Anlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti'nde Nükleer Güç Santrallerinin ve Nükleer Güç Sanayisinin Geliştirilmesine Dair İşbirliği Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlandı. Yürürlüğe giren anlaşma, iki ülke arasında nükleer alanında işbirliğini öngörüyor. 9 ISSN 1301-6148 Bank Asya'dan açıklama Bank Asya, 185 imtiyazlı ortağa ait bilgi ve belgelerin 152 tanesinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) gönderildiğini bildirdi. Bank Asya tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yapılan açıklamada, "Bankamız A grubu hisse sahibi ortaklarının kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgelerin BDDK'na teslimi ile ilgili olarak, bazı basın yayın organlarında farklı bilgiler ihtiva eden haberlerin yer aldığı görülmüştür. Bankamız A grubu hisse sahibi ortaklarının BDDK'na belge teslimi ile ilgili olarak Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapılması gerekli görülmüştür" denildi. www.hurses.com.tr GÜNLÜK BAĞIMSIZ TİCARİ EKONOMİ VE POLİTİKA GAZETESİ Yıl: 37 Sayı: 13211 Fiyatı: 25 KURUŞ Tayvanlı markalar Türkiye'deki otomotiv sektörü ile 'Automechanika İstanbul 2015' te buluştu ve yeni ürünlerini tanıttılar. Kimya sanayicisi kümelenme istedi İSO 17. Grup Temel Kimya Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Erceber, "Kimya sanayimiz Türkiye'nin dış ticaret açığında ikinci büyük paya sahip. Bunun panzehiri kimyada kümelenme modelidir" dedi. EKONOMİ SERVİSİ stanbul Sanayi Odası (İSO) 17. Grup Temel Kimya Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Haluk Erceber, Kimya sanayisinin 29 milyar dolarla Türkiye'nin dış ticaret açığında ikinci büyük paya sahip olduğunu belirterek, "Bu açığın gelecekte 8090 milyar dolara çıkmasından endişe ediyoruz. Bunun panzehiri kimyada kümelenme modelidir" dedi. İSO'nun, kimya sanayisi meslek komiteleri ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla oluşturulan "Kimyasallar ve Kimyasal Ürünleri İmalatı Sanayi Sektör Raporu" açıklandı.Rapora ilişkin toplantıda, moderatörlüğünü İSO Danışmanı Can Fuat Gürlesel'in yaptığı bir panel düzenlendi. Panelde konuşan Haluk Erceber, tüm sanayi dallarına hammadde ve ara madde sağlaması nedeniyle "olmazsa olmaz" bir özelliği bulunan kimya sanayisinin, Türkiye'nin dış ticaret açığında ikinci büyük paya sahip olduğunu ifade etti. Sektörün dış ticaret açığına katkısının şu anda 29 milyar dolara çıktığına dikkati çeken Erceber, şunları kaydetti:"Çünkü Türkiye kimya sektöründe ithalatı ardına kadar açtı. Bu açığın gelecekte 80-90 milyar dolarlara çıkmasından endişe ediyoruz. Bu durumun panzehiri kümelenmedir. Ancak Türkiye'de kimya alanında kümelenme yok. Ekonomisi güçlü ülkelerden ve bu alanda yılda 200 milyar doların üzerinde ihracat yapan Almanya'da 50'den fazla kümelenme var. Türkiye'nin pazar odaklı kümelenme kurması gerektiği ortada. Uygulamaya geçmek ve katkılarını görmek lazım. Kümelenme olsaydı sektörün cari açığa katkısı 29 milyar dolardan 12 milyar dolara düşerdi." İSO 18. Grup Kimya sektöründe 12 stratejik hedef İ Fındıkta alan bazlı gelir desteği üreticilerine yönelik alan Fındık bazlı gelir desteği başvuruları 30 Nisan'a kadar yapılabilecek. Fındık Üreticilerine Alan Bazlı Gelir Desteği ve Alternatif Ürüne Geçen Üreticilere Telafi Edici Ödeme Yapılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, 2014 yılı ürünü alan bazlı gelir desteği başvuruları, 1 Ocak - 31 Aralık 2014 tarihleri arasında çiftçi kayıt sistemi ve fındık kayıt sistemine kayıtlarını yaptırmış veya güncellemiş olmak kaydıyla 30 Nisan 2015'e kadar yapılabilecek. (Ankara, aa) Aselsan'dan ek sözleşme Elektronik Sanayi ve TicaAselsan ret AŞ, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile ek sipariş kapsamında 290 milyon dolar tutarında sözleşme imzaladı. Aselsan'ın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, şirket ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında "TSK Çok Bantlı Sayısal Müşterek Telsiz Tedariki" sözleşmesiyle ilgili toplam bedeli 290 milyon dolar tutarında olan ek sözleşme imzalandığı bildirildi. Açıklamada, sözleşme kapsamında kara, deniz ve hava unsurlarının taktik ve stratejik telsiz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yazılım tabanlı telsizlerin geliştirileceği ve üretiminin yapılacağı aktarılarak, teslimatların ise 20152023 yıllarında gerçekleştirileceği ifade edildi. (İstanbul, aa) Hammadde ve ara malı üretim kapasitesinin artırılması, Organize ihtisas sanayi bölgeleri kurulması ve kümelenme, Küresel ölçekte liman ve alt yapı sağlanması, (Soldan sağa) Ahmet Faik Bitlis, Adil Pelister, Nahit Kemalbay, Can Fuat Gürlesel, Timur Erk, Orhan Çetinkaya, Sevda Arıkan. Boya, Vernik, Reçine ve Çeşitli Kimya Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Adil Pelister, mevzuatlara takılan kimya sanayisinin şevkinin kırıldığını belirterek, "Yatırımlarda KKDF kalkmalı ve teşvikler verilmeli. Rantı önleyen, üretimi artıran tedbirler alınmalı" önerisinde bulundu.Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Timur Erk ise Türkiye'nin gelişmesinin kimya sanayisinin gelişmesine bağlı olduğunu belirterek, "Kimya sanayisi gelişmişlik göstergesidir. ABD ve Almanya gibi gelişmek istiyorsak, kimya endüstri bölgeleri ve Ar-Ge, inovasyon merkezleri kurmalıyız. Ayrıca kimya sanayisinin gelişimi için makine ve ekipmanda hibe desteği şart. Tek avantajımız olan genç nüfusu çok iyi eğitmeli ve entelektüel sermayeyi geliştirmeliyiz" ifadelerini kullandı. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Kemalbay da kimya sektörünün rekabetçi yapıya kavuşturulması ve ithalatta bağımlılığın azaltması için gerek Ar-Ge, gerekse üretim maliyetleri açısından desteklenme- sinin önem taşıdığını dile getirdi. İSO'nun Kimyasallar ve Kimyasal Ürünleri İmalatı Sanayi Sektör Raporu"na göre, kimya sanayisinin alt sektörlerinden kimyasallar ve kimyasal ürünler imalatı sanayisinin ihracatı 2007'de 2,9 milyar dolarken, 2013'te iki kat artarak 6 milyar dolara yükseldi. Sektörün toplam ihracat içindeki payı ise yaklaşık yüzde 4'e çıktı. İhracat birim değeri yüzde 66 artan sektör, imalat sanayisi ortalama değer artışını 8 puan geçti. Sektörün 2013 yılında ithalatı 25 milyar dolar, toplam Türkiye ithalatındaki payı da yaklaşık yüzde 10 olarak gerçekleşti. Tüm sanayi dallarına hammadde ve ara ürün üreterek ekonominin gelişmesine katkıda bulunan Türkiye kimya sanayinin 2023’te 17 milyar dolar ihracat hedeflediği belirtilen raporda, bu hedefe ulaşmak için hammadde ve ara malı üretim kapasitesinin artırılması, yüksek katma değerli ürün üretimi ve sanayinin kümelenmesi gibi tedbirler alınması gerektiği ifade edildi. Yüksek katma değerli ürünlerin üretimi, Enerji maliyetlerinin düşürülmesi, çevre yatırımlarının desteklenmesi, Araştırma geliştirme faaliyetlerinin artırılması, AB mevzuatına uyum için firmalara teknik ve mali destek 2023 yılında 17 milyar dolar ihracat yapılması, Yatırım teşviklerinin iyileştirilmesi ve finansmanın artırılması, Sektör üzerindeki dolaylı ve dolaysız vergi yükünün azaltılması, Nitelikli insan kaynakları yetiştirilmesi, Test ve ölçme için akredite kurum ve laboratuvarların varlığı. Automechanika’ya Tayvan çıkarması Abdulkadir AVCI ayvan'ın otomotiv yedek parça ve aksesuar markaları, Türkiye'deki otomotiv sektörü ile buluşmak üzere, 9-12 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen 'Automechanika İstanbul 2015' fuarına katıldı. Tayvan Ekonomi Bakanlığı, Dış Ticaret Bürosu (BOFT) ve Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Kurulu (TAITRA) tarafından düzenlenen toplantısında Tayvan'ın dünya lideri otomotiv yedek parça ve aksesuarlar markaları Türk sanayisi ile buluştu. Fuarda ziyaretçiler, ödüllü en son ürünleri inceleme fırsatı buldu. İstanbul Tayvan Dış Ticareti Geliştirme Merkezi Direktör Yardımcısı Michael Y.W Hsiao, bir ada ülkesi olan Tayvan'ın, otomobil parçası sektörünün, farklı ürünlerden az sayıda üretme becerisi ve hatırı sayılır bir ürün geliştirme kapasitesine sahip olduğunun altını çizdi. Hsiao, "Tayvan sanayisinin teknolojik gelişimi tüm dünya tarafından oldukça bilinir bir düzeye ulaştı. WEF'in 2014- 2015 Global Rekabet Raporuna göre, Tayvan, dünyada gözlemlenmiş 144 ekonomi içerisinde 14. sıraya, Asya'da ise 4. sıraya yerleşmiştir. Tayvan'ın sıralamadaki önemli artışa ek olarak, Tayvan, Ada T Devletler Gelişme kategorisinde, dünyada 2. sırada yer aldı" dedi. Tayvan Ekonomi ve Kültür Kurulu Ekonomi Direktörü Juan-Pai Fan, Tayvan'ın ekonomik kalkınması ve Türkiye'yle ticari bağlara ilişkin verdiği bilgilerde "Tayvan yüz ölçümü, nüfus ve doğal kaynakları bakımından kısıtlı küçük bir adadır. Geçtiğimiz 50 yıl içerisinde büyük ölçüde sanayileşmiş bir ekonomi olacak kadar kendini geliştirdi. Bir ada ekonomisi olarak Tayvan her zaman dışarıda pazar aramaktadır ve dış ticaret gelişiminde kilit bir rol oynamaktadır ve artık Tayvan, sektör gruplarıyla tanınmaktadır" dedi. 2016 yılında yeni arabaların yaklaşık yüzde 90'ının kablosuz iletişim ekipmanı veya V2V (araçtan araca) iletişim cihazlarıyla donatılması beklenmekte ve Tayvan güçlü devlet desteği, üreticileri ve araştırma enstitüleri arasındaki işbirliği sayesinde çoktan bu yönde çalışmalarına başladı. Türkiye ve Tayvan arasındaki güçlenen bağlar geçen yıl Türkiye'nin ihracatına 1,7 milyar dolarlık bir katkı sağladı. İhracatta genel olarak makine, elektronik, elektronik donanım ve aletler, tekstil, ana metal, plastik ve lastik alanlarında gerçekleşti. Geçen yıl Türkiye'ye ihracat yaklaşık 55.2 milyon dolara ulaştı. ‘Sanayici yeni pazarlara yönelmeli’ TAYSAD Başkanı Dudaroğlu, "İhracatta parite kaynaklı değer kaybının telafisi, sanayicilerimizin, dolar ile satış yapabilecekleri Çin, ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara yönelmesindedir" dedi. aşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Mehmet Dudaroğlu, "Parite kaynaklı ihracatta değer kaybının telafisi, sanayicilerimizin, dolar ile satış yapabilecekleri Çin, ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara ve katma değerli mamul üretimine yönelmesindedir" dedi. Dudaroğlu düzenlediği basın toplantısında 2013 yılında otomotiv tedarik sanayi ihracat değerinin 9,1 milyar dolar iken, 2014 yılında yüzde 4,7'lik artış ile 9,5 milyar dolar seviyesine geldiğini anımsattı. İlk 3 aylık veriler dikkate alındığında ise, 2014 yılında bir önceki döneme göre yüzde 11,4'lük artış gösteren tedarik sanayi ihracatının bu yıl yüzde 15,1'lik kayıp yaşadığını di- T le getiren Dudaroğlu, paritenin ihracat üzerinde olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Dudaroğlu, "Avro/dolar paritesinin olumsuz etkisi, ekim ayından itibaren tüm ihracat alanlarında hissedilmeye başlandı. Eylül 2014'te 781,5 milyon dolar olan tedarik sanayi ihracatı, Ekim 2014'te yüzde 2'lik düşüş ile 766,6 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte, bir önceki yılın aynı dönemlerine oranla, Kasım 2014 ihracatımız ise yüzde 11,5'lik, aralık 2014'te ise yüzde 6,5'lik bir değer kaybı yaşadı" diye konuştu. Sektörün Avro/Dolar paritesindeki volatiliteden dolayı yılın ilk üç ayında ihracatta 360 milyon lira kayba uğradığını aktaran Dudaroğlu, "Parite kaynaklı ihracatta de- ğer kaybının telafisi sanayicilerimizin, dolar ile satış yapabilecekleri Çin, ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara ve katma değerli mamul üretimine yönelmesindedir" ifadelerini kullandı. Mehmet Dudaroğlu paritenin olumsuz etkilerini hafifletmek için çözüm önerilerini şöyle sıraladı:"Bir çok sektörde olduğu gibi otomotiv tedarik sanayinde de özellikle hammadde alımları Dolar ile, kalan giderler TL ile, buna karşılık ihracatımız ise ağırlıklı olarak avro ile gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, sanayicilerimizin, gelir ve giderlerinde mümkün olduğunca aynı döviz cinsi ile işlem yapması, muhtemel riskleri azaltacaktır. Sanayicilerimiz, dolar ile satış yapabilecekleri Çin, ABD, İran, Afrika ülkeleri gibi yeni pazarlara yönelmelidir. Paritenin etkisinden en az zararı görmenin en önemli yolu, firmalarımızın verimliliklerini artıracakları araçları kullanmalarıdır. Firmaların, katma değerli ürün üretimine yönelmesi gerekli." Renault-Nissan ve Daimler iş birliğini genişletiyor enault-Nissan İttifakı ve Daimler AG, beş yıllık stratejik iş birliklerini kamyonet segmentinde genişletiyor. Renault'dan yapılan açıklamaya göre, Nissan ve Daimler birlikte Mercedes-Benz için 1 tonluk kamyonet geliştirecek. Mercedes-Benz kamyonet yeni Nissan NP300 ile mimarisinin bir kısmını paylaşacak, ancak müşterilerinin özel ihtiyaçlarını karşılamak üzere Daimler tarafından tasarlanacak ve dizayn edilecek. Araç Mercedes Benz'in tüm ayırt R edici özelliklerine sahip olacak. Çift kabin özelliğine sahip olacak pikap, hem özel hem de ticari müşteri kesimlerini hedef alacak. Kamyonet için öncelikli hedef pazarlar Avrupa, Avustralya, Güney Afrika ve Latin Amerika olacak. Daimler AG Yönetim Kurulu Başkanı ve Mercedes-Benz Cars CEO'su Dieter Zetsche, MercedesBenz'in, dünyanın en hızlı büyüyen premium markası olduğunu belirterek, "Hızla büyüyen orta boy pikaplar segmentine girmek küresel büyüme hedefimiz doğrultusunda attığımız önemli bir adımdır. Renault-Nissan ittifakı ile köklü ortaklığımız sayesinde bu kilit segmen- Turkcell TV Plus, 6 ayda 100 bin eve girdi TURKCELL Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, 6 ay gibi kısa bir sürede Turkcell TV Plus platformunu 100 bin eve taşıdıklarını belirterek, “Toplam Turkcell TV Plus aktif kullanıcı sayısı ise 170 bin oldu” dedi. Haberi sayfa 3’te te giriş süremizi ve maliyetini büyük ölçüde azaltabileceğiz" dedi.Renault-Nissan Başkanı ve CEO'su Carlos Ghosn ise bu projede Daimler ile iş birlikleri sayesinde Cordoba fabrikasında yatırım maliyetini paylaşmalarının mümkün olacağını anlatarak, "Bu işbirliği, bir yandan marka ve ürünlerimizi farklı tutmamızı sağlarken, tüm ortakların ölçek tasarruflarını artırmasını sağlayan otomotiv sektöründeki en verimli ortaklıklardan biridir" dedi. (Haber Merkezi) Altın, yaklaşık 2.5 yılın en yükseğinde gram fiyatı, doların dünyada değer kazanAltının masına bağlı olarak dolar/TL'nin 2,64'ü aşmasının ardından 102,33 TL'ye çıkarak yaklaşık 2,5 yılın en yüksek seviyesini gördü. Güne, 100,65 TL'den başlayan altının gram fiyatı, doların küresel piyasalarda güçlenmesine paralel dolar/TL'nin 2,6416 seviyesine kadar yükselmesinin etkisiyle 102,33 TL'ye kadar çıkarak 12 Ekim 2012'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Altının gram fiyatı 12 Ekim 2012'de 102,96 TL'yi görmüştü. Alan Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Yeliz Karabulut, altının gram fiyatındaki yükselişte doların TL karşısında güçlenmesinin etkilerinin görüldüğünü söyledi.Diğer yandan ABD tarafında faiz tartışmaları konusunda tam bir fikir birliğinin olmaması ve haziran ayında faiz artırımın masadan kalkmamış olmasının dolar tarafında yükseliş getirdiğini ifade eden Karabulut, altının ons fiyatında avro/dolar'da olduğu gibi ciddi bir gerileme görülmediğini, bununda altının gram fiyatında yükselişi destekleyen diğer bir etken olduğunu vurguladı. Karabulut, "Özellikle altının ons fiyatında 1200 dolar tarafının dirençli olması yine dolar/TL'nin 2,58'in altına gerilememesi halinde yükseliş hareketi sürebilir. Altının gram fiyatında 101 TL önemli. Bu seviyenin üzerinde tutunmalar gram altında 104 TL seviyesine kapı açabilir. 101 TL'nin altı ise risk bölgesi" dedi. (İstanbul, aa) 1930’dan ‘Turizm sektöründe eğitimli eleman sıkıntısı var’ Haberi sayfa 2 ’de Kentsel dönüşümde sosyal etkiler de dikkate alınmalı’ Haberi sayfa 3 ’te 2014 yılında boşanmalar arttı ‘İyi bir bankacılık sistemimiz var’ Haberi 8’de Günümüze Haberi sayfa4’te AYLIK YAPI-TASARIM-KENT KÜLTÜRÜ DERGİSİ
© Copyright 2024 Paperzz