İLİ : VAN TARİH: 02.01.2015 ِِ وًل ِم ْن ث فِي ِه ْم َر ُس ا َ ين إِ ْذ بَ َع َ لََق ْد َم َّن اللَّهُ َعلَى ال ُْم ْؤمن ِ ِِ ِ اب َ َأَنْ ُفس ِه ْم يَ ْت لُو َعلَْي ِه ْم آيَاته َويُ َزِّكي ِه ْم َويُ َعلِّ ُم ُه ُم الْكت ِ وال ض ََل ٍل ُمبِي ٍن َ ْح ْك َمةَ َوإِ ْن َكانُوا ِم ْن قَ ْب ُل ل َِفي َ ِ َ َن رس ت َ َصلَّى اللَّهُ َعلَْي ِه َو َسلَّ َم ق ُ ْإِنَّ َما بُِعث: ال َ ول اللَّه ُ َ َّ أ ِِلُتَ ِّم َم َم َكا ِرَم اِلَ ْخَلَق KUTLU NEBİ’NİN DOĞUMU Değerli Mü’minler! Okuduğum âyet-i kerimede yüce Allah şöyle buyuruyor: "And olsun ki Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları kötülüklerden temizleyen, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki onlar önceleri apaçık bir sapıklık içinde idiler." 1 Okuduğum hadis-i şerifte ise âlemlere rahmet olan Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”2 Değerli Kardeşlerim! 20 Nisan 571 tarihine rastlayan Rebiu'levvel ayının 12'nci günü Pazartesi gecesi Peygamber Efendimiz dünyayı şereflendirmişlerdir. 14 asır evvel böyle bir gecenin sabahında güneş ufuktan doğmadan insanlığın hayat ufkunda ilâhi bir nur doğmuş oluyordu. Kutlu Nebinin doğumu dünya tarihinin en önemli olaylarındandır. Çünkü Her türlü manevi, ahlaki, vicdani değerlerin ayaklar altına alındığı, kötülüğün, çirkinliğin ve zulmün kol gezdiği bir zamanda, Hz. Muhammed (sav) insanlığın ufkunu aydınlatan bir rahmet olarak doğmuş ve dünyayı şereflendirmiştir. Muhterem Mü’minler! Yukarıdaki âyet-i kerimede ifade edildiği üzere, gerçekten insanlar Sevgili Peygamberimizden önce her türlü değer ölçülerini yitirmişlerdi. Nitekim Mekke'de gördükleri zulüm ve işkence yüzünden Habeşistan'a göç etmek zorunda kalan ilk Müslümanlar Habeş kralına, hicrete mecbur olduklarının Sebeplerini anlatırken, bakınız neler söylüyorlar: "Ey hükümdar, biz cehalet içinde yaşayan bir millet idik, putlara tapıyor, leş yiyorduk. Fuhuş yapıyorduk. Akraba ile münasebeti kesiyor, komşularımıza kötülük yapıyorduk. Kuvvetli olanımız zayıf olanı eziyordu. Biz toplum olarak bu halde yaşarken Allah Teâlâ bize acıdı, lütfederek içimizden birini peygamber gönderdi. Soyu, iffeti ve dürüstlüğü hepimizce bilinen birisi. O bizi yalnız Allah'a ibadet etmeye çağırdı. Atalarımızın tapına geldikleri ağaç ve taş parçalarını terk etmemizi söyledi. Bize doğru söylemeyi, emanete ve akrabalık bağlarına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi; kan dökmekten ve haram olan şeylerden sakınmayı öğütledi. Bizi fuhuştan, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu kadınlara iffetsizlik iftirasında bulunmaktan uzak durmayı emretti. Allah'a ibadet edip O'na hiçbir suretle ortak koşmamayı emretti. Namaz kılmaya, sadaka vermeye ve iyilik yapmaya bizi çağırdı. Biz de ona inandık, getirdiği dini kabul ettik. Onun haram dediğini haram bildik, helâl dediğini helâl tanıdık. Bundan dolayı içinde yaşadığımız, her yönü ile kokuşmuş toplum bize düşman kesildi, eziyet ve işkence yapmaya başladı. Bu sebeple biz de hicret ederek ülkenize geldik." diyorlardı.3 Değerli Cemaat! İnsanlık, saadet devrinde olduğu gibi bu gün de tek çare olarak O’nu (sav) örnek almalıdır. Zira onun terbiyesi ve ahlakıyla insanoğlu eşrefi mahlûkat değerini kazanarak ulvi mertebelere çıkabilir. Aksi halde insanoğlu hayvanlardan daha aşağı ve yırtıcılardan da daha vahşi bir konuma, esfel-i safiline, aşağıların en aşağısına düşer. İşte böyle insanların çoğunlukta olduğu bir dünya yaşanılmaz hale gelir. Dünyada ve ahirette kurtuluşa ermek için âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz Peygamber (sas)’i sevmeli ve onun sevgisini çocuklarımıza aşılamalıyız. Bilmeliyiz ki O’nu sevmek; O’nu örnek kabul etmekle olur. Bu akşam, Hazreti Peygamber (sas)’in dünyaya geldiği gecedir. Bu vesileyle Mevlid kandilinizi tebrik eder, bu gecenin İslam dünyasının huzur ve selametine vesile olmasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ederim. Hutbeme, bir âyet-i kerimenin meâliyle son veriyorum: “Andolsun, Allah'ın Resûlünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. ” 4 1 Âl-i İmrân, 3/164. Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/ 381. 3 İbn Hişam, I, 336. 4 Ahzâb, 33/21. 2 Hazırlayan:Fesih KAPLANER Vaiz Gevaş /VAN Redaksiyon: İl İrşat Kurulu
© Copyright 2024 Paperzz