lhd EYLÜL 141 broşür

ISSN: 1303-9210
LEGAL
Hukuk Dergisi
LEGAL JOURNAL OF LAW
Cilt: 12 / Sayı: 141
Volume: 12 / Issue: 141
Yıl / Year: 2014
YARGITAY KARARLARI, DANIŞTAY KARARLARI
VE DİĞER YÜKSEK MAHKEME KARARLARI,
HUKUK HABERLERİ, HUKUKÎ MAKALELER,
GÜNCEL MEVZUAT, RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ,
ÖNEMLİ BİLGİLER
COURT OF CASSATION DECISIONS, COUNCIL STATE DECISIONS
AND OTHER SUPREME COURT DECISIONS, LEGAL NEWS, LEGAL
WRITINGS, CURRENT LEGISLATION, ABSTRACTS OF OFFICIAL
GAZETTE, MAJOR INFORMATION
Legal Hukuk Dergisi
Legal Journal of Law
“Hakemli Dergidir”/“Peer reviewed Journal”
Cilt: 12/Sayı: 141
Volume: 12/Issue: 141
Yıl/Year: 2014
Yayın Sahibi/Publisher: Legal Yayıncılık A.Ş. adına Sahibi ve Genel
Yayın Yönetmeni/On Behalf of Legal Yayıncılık
INC. Publisher and Executive Editor
Av. / Aal. Lütfürrahman BAŞÖZ
(Sertifika No./Certificate No. 27563)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Responsible Manager: Av. / Aal. Ramazan ÇAKMAKCI
Basım ve Cilt/Printing and Volume: Kitap Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
(Sertifika No./Certificate No.: 16053)
Tel.: 0212 482 99 10 Faks/Fax: 0212 482 99 78
Basıldığı Yer/Place of Publication: Davutpaşa Cad. No: 123, Kat:1
Topkapı/İstanbul
Basıldığı Tarih/Publication Date: Eylül/September 2014
Yönetim Yeri/Place of Management: Bahariye Cad. No: 63/6 Kadıköy/İstanbul
Tel. 0216 449 04 86 Faks/Fax: 0216 449 04 87
Yayın Türü/Type of Publication: Yerel, Süreli, Aylık Hukuk Dergisi/This
journal is a peer reviewed national law journal
published per month
İzmir Temsilcisi/
Izmir Representative
Av. / Aal. İsmet KÖYMEN
Mersin Temsilcisi/
Mersin Representative
Av. / Aal. H. Hulki ÖZEL
ISSN: 1303-9210
Dergiye yapılan atıflarda “LHD” kısaltması kullanılmalıdır.
For citations please use the abbreviation: “LHD”
E-mail: [email protected]
Telefon/Phone: 0 216 449 04 85
Faks/Fax: 0 216 449 04 87
Posta Adresi/Postal Address:
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul
Bu dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir.
Articles published in this journal represent only the views of the contributors.
Copyright © 2014
Bu derginin tüm yayın hakları LEGAL YAYINCILIK A.Ş.’ye aittir.
Yayınevinin izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç
olmak üzere hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve
yayınlanamaz.
All rights reserved. No part of this publication may be copied,
reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or
by means, without the prior expressed permission in writing of the
LEGAL YAYINCILIK A.S.
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul
Tel: (216) 449 04 85 – 449 04 86 Faks: (216) 449 04 87
İnternet adresi: www.legal.com.tr
E-mail: [email protected]
DANIŞMA ve YAYIN KURULU
EDITORIAL and ADVISORY BOARD
Prof. Dr. Faruk ACAR
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Pınar AKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Gökhan ANTALYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Abdülkadir ARPACI
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Emin ARTUK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Oğuz ATALAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukuku
Anabilim Dalı
Prof. Dr. Cevdet ATAY
Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Süheyl BATUM
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Ali Cem BUDAK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Erdoğan BÜLBÜL
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Osman CAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Mustafa ÇEKER
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Gürsel ÇETİN
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı
Prof. Dr. Osman DOĞRU
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Nuray EKŞİ
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Nüvit GEREK
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Tevfik GÜLSOY
Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Alper GÜMÜŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Pelin GÜVEN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Sibel İNCEOĞLU
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Turgut KALPSÜZ
Prof. Dr. Eser KARAKAŞ
Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Işıl KARAKAŞ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi - Devletler Umumi Hukuku
Prof. Dr. Mahmut KOCA
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku
Prof. Dr. Mustafa KOÇAK
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı – Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Muharrem KILIÇ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Serap Keskin KİZİROĞLU
Okan Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Tekin MEMİŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Ali Necip ORTAN
İstanbul Kültür Üniversitesi Fikri Haklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Ayhan ÖNDER
Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Prof. Dr. Selçuk ÖZTEK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ömer ÖZKAN
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı
Prof. Dr. Saba ÖZMEN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK
İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Hasan PULAŞLI
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Adem SÖZÜER
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Şükran ŞIPKA
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK
Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Samim ÜNAN
Galatasaray Üniversitesi Ticaret Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hakan ÜZELTÜRK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sultan ÜZELTÜRK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Serap YAZICI
Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hamdi YILMAZ
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sevtap YOKUŞ
Kocaeli Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Müslüm AKINCI
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Murat ALIŞKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Doç. Dr. Çetin ARSLAN
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Doç. Dr. Mustafa Erdem CAN
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Özlem YENERER ÇAKMUT
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı
Doç. Dr. Ebru CEYLAN
İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Medeni Hukuk
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mehmet ERDEM
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Doç. Dr. Şafak NARBAY
Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. İlhan YILMAZ
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Taner AYANOĞLU
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Sinan BAYINDIR
İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Sevi BAKIM
İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer EROĞLU
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Birgül SOPACI
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Varol KARAASLAN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflasHukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Nur KARAN
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku
Yrd. Doç. Dr. A. Kürşat TANGÜN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticareti Hukuku Anabilim Dalı
Dr. İsmet Nezih ABANOZ
Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Haşmet Sırrı AKŞENER
İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi E. Başkanı
Hasan ÖZKAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
İzzet DOĞAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
Arş. Gör. Mustafa ÜNLÜTEPE
Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Av. Atilla COŞKUN, Av. Süleyman ÇETİN,
Av. İbrahim Murat HAZNEDAR, Av. Recep KAHRAMAN, Av. Dr. Filiz KESKİN,
Av. Fikret İLKİZ, Av. Hasan KÖROĞLU, Av. Mehmet UÇUM, Av. Talih UYAR
LEGAL HUKUK DERGİSİ YAYIN İLKELERİ
PUBLICATION AND SUBMISSION REQUIREMENTS OF LEGAL
JOURNAL OF LAW
1. Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir
dergidir.
Legal Journal of Law is a peer reviewed journal published per
month.
2. Dergi’de yayımlanabilecek yazılar, hukuk alanını ilgilendiren
içerikte her türlü makale, karar incelemesi ve kitap incelemesi ile çevirilerdir. Yazıların dili, Türkçe veya diğer Avrupa dilleridir.
This is a journal of law focusing on legal issues concerning law.
Articles, case notes and comments, discussions of legislative development,
book reviews and other similar type of papers which are written in
Turkish and in other European languages are welcome.
3. Dergi’de yayımlanmak üzere gönderilen yazılar başka bir yerde
yayımlanmamış ya da yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır.
Articles that will be sent to the editor should not be published
elsewhere, nor be submitted to other journals simultaneously.
4. Yazılar Microsoft Word (Microsoft Office 98 ve üzeri
versiyonlar) formatında (.doc veya.docx dosya uzantılı olarak) yazılmış
olmalıdır. Ayrıca yazılar, aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme
alınmış olmalıdır:
Kağıt boyutu: A4
Üst: 2, 5 cm; Alt: 2, 5 cm; Sol: 2 cm; Sağ: 2 cm
Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana
yaslı
Dipnotlar: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı
Articles should be submitted as Microsoft Word (either with.doc
or.docx file extensions) documents (Microsoft Office 1998 or higher
versions). Articles should be written according to the following style
guidelines:
Paper size: A4
Top: 2.5 cm; Bottom: 2.5 cm; Left: 2 cm; Right: 2 cm
Text body: Times New Roman, 12 points, at 1.5 line spacing,
justified
Footnotes: Times New Roman, 10 points, at 1 line spacing,
justified
5. Her yazı, kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile
Microsoft Word formatında editöre teslim edilmelidir. Yazının basılı
olarak teslimi gerekmemektedir.
Softcopy of the article either on a CD or as an attached Microsoft
Word Document via e-mail should be submitted to the editor. There is no
need to submit any hardcopy of the article.
6. Yazıyla birlikte yazarın (veya yazarların) adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de editöre ulaştırılmalıdır.
The name (s), formal position (s), institutional affiliation (s) and
contact details (especially e-mail (s)) of the author (s) must be clearly
included with the submission to the editor.
7. Dergi’ye gönderilen makaleler Türkçe ve İngilizce başlık ile
hem İngilizce hem de Türkçe özet kısmı içermelidir.
Each submission should contain a Turkish and an English Title, as
well as an Abstract part in Turkish and English.
8. Dergi’ye gönderilen makalelerde, ilgili makaledeki konuyu tanımlayan Türkçe ve İngilizce uygun anahtar kelimeler bulunmalıdır.
All articles should be accompanied by a sufficient number of keywords in Turkish and English that reflect the content of the article.
9. Dergi’ye gönderilen makalelerde kullanılan kaynaklar, makale
sonunda kaynakça olarak alfabetik sırada verilmiş olmalı ve kullanılan
kaynaklar dipnotunda veya metin içerisinde kısa olarak yer almalıdır.
All references cited in the text should be numbered in the order of
mention in the text and should be given in abbreviated form in footnotes.
They should be listed in full form at the end of the article in an alphabetically arranged bibliography as well.
10. Dergi’ye gönderilen makalelerin yazım bakımından son denetimlerinin yapılmış olduğu ve basılmaya hazır olarak verildiği kabul
edilir.
All submissions are regarded as ready to publish and already
proofread by the author himself.
11. Yayım Kurulu’nda ilk değerlendirilmesi yapılan makaleler,
anonim olarak hakeme gönderilecek, hakemden gelen rapor doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, hakemden gelen rapor çerçevesinde
düzeltme istenmesine ya da yayımlanmamasına karar verilecek ve yazar
durumdan en kısa zamanda ve genellikle e-posta yolu ile haberdar edilecektir. Tamamlanmış veya düzeltilmiş yazı, Yayım Kurulu’nca, tekrar
hakeme gönderilebilir.
Initial assessment of the articles will be done by the editorial board. After the assessment is completed, the articles will be sent to an
anonymous peer reviewer. In accordance with reviewer’s report,
amendments may be done or the article may be decided not to be
published. After the amendments are completed, the article may be sent
to peer reviewer again, by the editorial board.
12. Dergi, hakemin yazarı bilmemesi esasına (kör hakemlik)
dayanır. Hakeme gönderilecek makalelerde de yazarın kimliğine ilişkin
bilgilerin gizliliği sağlanır.
All articles submitted are subject to a blind peer review. The identity of the author (s) and reviewer (s) will not be revealed to the other
party.
13. Dergi basıldıktan sonra ilgili sayının yazarlarına ve bu sayıda
hakemlik yapmış olanlara ücretsiz olarak gönderilir.
Free copies of the of the published issue will be sent both to the
author (s) and to the reviewer (s).
Dergimiz Hakkında/About Our Journal
Legal Hukuk Dergisi (LHD) Dergisi, ayda bir yayımlanan hakemli
bir dergidir. 2003 yılından beri yayın hayatını sürdürmekte olan dergide
hakem denetiminden geçmiş makaleler, karar tahlilleri, içtihat ve mevzuat kronikleri ile eser incelemelerine yer verilmektedir. Her sayıda Türk
ve yabancı akademisyenler ve hukuk uygulamacıları tarafından kaleme
alınan, hukuk ile ilgili değerli eserler yayımlanmaktadır.
Okuyucularımızın göndereceği hukuk alanına ilişkin makaleler ve
diğer türdeki eserlerle (karar tahlilleri, eser incelemeleri vb.), dergimizin
daha da zenginleşeceğine inanıyoruz.
Legal Journal of Law (LHD) is a peer reviewed journal published per
month, concentrating on issues of law and considers for publication articles,
case notes and comments, discussions of legislative developments and book
reviews. It has been in publication since 2003. Each issue contains scholarly
works concerning law bulletin/journal, authored by scholars and
practitioners around the globe.
We welcome your contributions in the form of articles, notes,
comments or reviews on topics reflecting a broad range of perspectives
on law; with your contributions and support our journal will progress.
EDİTÖRDEN…/FROM THE EDITOR…
Değerli abonelerimiz, 2014 yılının dokuzuncu sayısıyla sizlerle
birlikte olmanın mutluluğu içindeyiz.
Yeni adli yılınızı en içten dileklerimizle kutlarız...
Dergimizin makaleler kısmında Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ’in
“Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal
Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi”, Dr. Hasan KARAKILIÇ’ın
“Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun
Üzerine Bir Değerlendirme”, Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER ve
Araş. Gör. Nurten İNCE’nin “Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu
Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları”, Araş. Gör. Tülay
GÖKDEMİR TAMER’in “Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı
Usulü Hakkında Bir Değerlendirme” ve Araş. Gör. Yurdal ÖZATLAN’ın
“Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını
Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi” isimli makaleleri yeralmaktadır.
Dergimizin uzman görüşleri kısmında Av. Talih UYAR’ın “Simsarlık
(Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı Hakkında Yapılan İlamsız
İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine, İcra Mahkemesinden “İtirazın
Kaldırılmasına Karar Verilmesi” İstenebilir mi?”, Av. A. Coşkun
ONGUN’un “Avukatlık Ücreti” ve Yavuz AKBULAK’ın “Halka Açık
Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından Kaynaklanan Temel
Yükümlülükleri-2” isimli yazısı yer almaktadır.
Karar İncelemesi kısmında Stj. Av. Hatice ECE’nin “Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri” isimli incelemesi yer almaktadır.
Dergilerimizin 2014 yılı abonelik dönemi devam etmektedir. Her
biri alanında uzman hukukçulardan oluşan yayın ve danışma kurullarının
hukuka katkı amacıyla gönüllü olarak çalıştığı zengin içeriğe sahip hukuk dergilerimiz sadece sizlerin abonelikleri ile yayın hayatına devam
etmektedir. Dergilerimize abone olarak verdiğiniz destek ile hukukun
gelişmesine ve yaygınlaşmasına yapmış olduğunuz katkıların bu yıl da
devam etmesini beklemekteyiz.
Legalbank elektronik hukuk programımız sizlerin değerli desteği
ile güçlenerek ve abone sayısını hızla arttırarak yoluna devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Dergilerimizi de elektronik ortama aktarmayı
planlamaktayız. Legalbank sitemizden ücretsiz 3 günlük tam kullanım
imkanı devam etmektedir. Programımızı denememiş abonelerimizin
www.legalbank.net internet adresinden sitemizi ziyaret etmelerini beklemekteyiz.
Editör/Editor
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Cilt: 12/Sayı: 141
Yıl: 2014
İÇİNDEKİLER
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri .............................................................. 21
Hukukî Makaleler....................................................................................................... 35
Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar
Tarafından Denetlenmesi
Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ ................................................................................... 37
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine Bir
Değerlendirme
Dr. Hasan KARAKILIÇ.......................................................................................... 63
Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın
Kararları
Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER
Araş. Gör. Nurten İNCE LL.M. ............................................................................. 85
Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir
Değerlendirme
Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER ............................................. 143
Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu
Hukuki Mekanizmaların İşlevi
Araş. Gör. Yurdal ÖZATLAN ............................................................................. 167
Uzman Görüşleri....................................................................................................... 195
Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı
Hakkında Yapılan İlamsız İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine,
İcra Mahkemesinden “İtirazın Kaldırılmasına Karar Verilmesi”
İstenebilir mi?
Av. Talih UYAR ................................................................................................... 197
Avukatlık Ücreti
Av. A. Coşkun ONGUN ....................................................................................... 205
Halka Açık Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından
Kaynaklanan Temel Yükümlülükleri-2
Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı) .................................................................. 223
Karar İncelemesi....................................................................................................... 245
Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri
Stj. Av. Hatice ECE .............................................................................................. 247
Hukuk Haberleri....................................................................................................... 277
18
Yargıtay Hukuk Kararları....................................................................................... 331
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları............................................................... 333
Yargıtay Hukuk Daire Kararları............................................................................ 378
Yargıtay Ceza Kararları .......................................................................................... 461
Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı........................................................................ 463
Yargıtay Ceza Daire Kararları............................................................................... 468
Danıştay Kararı ........................................................................................................ 493
Danıştay Daire Kararı ........................................................................................... 495
Anayasa Mahkemesi Kararı .................................................................................... 501
Güncel Mevzuat ........................................................................................................ 505
Resmî Gazete Özetleri........................................................................................... 507
Önemli Bilgiler .......................................................................................................... 521
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ............................................. 568
Yüksek Mahkeme Kararları Arama Dizinleri ....................................................... 569
Kavramlara Göre Arama Dizini ............................................................................ 571
Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini ............................................................... 577
LEGALBANK ABONELİK FORMU .................................................................. 579
LEGAL JOURNAL OF LAW
Volume: 12/Issue: 141
Year: 2014
CONTENTS
Plot Summary of Supreme Court Decisions ............................................................. 21
Legal Writings............................................................................................................. 35
Supervisory Power of the National Parliaments on the Implementation of the
Principle of Subsidiarity in the EU
Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ ............................................................................. 37
A Consideration About Law on Railway Transport Liberalisation of Turkey
Dr. Hasan KARAKILIÇ.......................................................................................... 63
Interpretation in Law of European Union
Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER
Res. Asst. Nurten İNCE LL.M................................................................................ 85
A Review of Invitation Procedure for General Assembly of Corporations
Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER ............................................................... 143
Function of Legal Mechanisms for the Protection of Personal Rights in Name
Violations of Company and Business Names
Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN .............................................................................. 167
Expert Opinions ........................................................................................................ 195
In Case that there is an Objection to the Execution without Judgment of the Unpaid
Money that is Owed under the Broker (Middleman) Agreement, is It Possible to
Ask the Court of Execution to ‘Make a Decision to Set Aside the Objection’?
Atty. Talih UYAR................................................................................................. 197
Attorney’s Fees
Atty. A. Coşkun ONGUN ..................................................................................... 205
Fundamental Obligations of the Publicly Traded Companies under the Money
Market Regulations-2
Yavuz AKBULAK (Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey).............. 223
Decision Analysis ...................................................................................................... 245
Review of Decisions on Air Transportation
Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE....................................................................... 247
Legal News................................................................................................................. 277
Court of Cassation Civil Chamber Decisions ......................................................... 331
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions ................................. 333
Court of Cassation Civil Chambers Decisions ...................................................... 378
20
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions.................................................. 461
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision ................................ 463
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions ..................................................... 468
Council of State Decision.......................................................................................... 493
Council of State Chamber Decision ...................................................................... 495
Turkish Constitutional Court Decision................................................................... 501
Current Legislation................................................................................................... 505
Abstracts of Official Gazette................................................................................. 507
Major Informations .................................................................................................. 521
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS ............................... 568
Index of Supreme Court Decisions .......................................................................... 569
Index of Related Legal Terms ............................................................................... 571
Index of Related Law Code Articles ..................................................................... 577
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE ....... 579
YÜKSEK MAHKEME KARARLARI KISA ÖZETLERİ
PLOT SUMMARY OF SUPREME COURT DECISIONS
AİLE HUKUKU
Yoksulluk Nafakası Talebi Olmamasına Rağmen Hüküm
Kurulması- Somut olay, davalı kadının yoksulluk nafakası isteği
olup olmadığı, buna bağlı olarak bu hususta karar verilmesine
gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların
karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar,
mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve davalının
yargılamanın aşamalarında yoksulluk nafakası talebinin
bulunmadığına göre, yerel mahkemenin davanın kabulüne karar
vermesi gerekir............................................................................................ 354
BANKACILIK HUKUKU
Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç
Olarak Kullanılması- G. Bankasının 02.04.2007 tarihli yazısında
çekte çek numarası ve müşteri numarasının bulunmadığı, çekin
yüzeysel incelemede dahi sahte olduğu anlaşıldığının belirtilmesi
üzerine çek aslının duruşmaya getirtilip ayrıntılı olarak
incelenmesi, kararın gerekçesinde aldatma yeteneğinin tartışılması
ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde saklanması
gerekir ......................................................................................................... 490
BORÇLAR HUKUKU
Elektrik Faturasından Ötürü Borçlu Olunmadığının TespitiMahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular
gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında
oluşturulacak ve elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan
mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna
verilmesi, dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilerek,
talep edilen bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli
rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak
miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi
gerekir ......................................................................................................... 384
Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İdarenin Uğradığı ZararDavalı idare elemanlarının ihmal ve kusurları bulunup
bulunmadığı varsa dereceleri ve miktarları ile davalı yüklenicinin
sözleşme ile eki ihale dokümanlarına göre yapımını üstlendiği
halde hiç yapmadığı ya da eksik yaptığı işler olup olmadığı ve
bunlar sebebiyle kendisine ne miktarda fazla ödeme yapıldığı
konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, davalı
yüklenicinin ihale evraklarında fiyatın yüksek belirlenmesi ya da
hayali imalât gösterilmesinde katkısı bulunup bulunmadığı
değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.................... 445
XXII
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri
Fuzuli Ödenen Kira Bedelinin İadesi- Somut olayda, bilirkişi
raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davalı taraf kira
bedellerini fazlasıyla tahsil ettiği, davacı tarafın da bu tahsilat
itibari ile icra baskısından kurtulmak amacı ile ödeme yaptığı tespit
edilmiş olup, fazla ödemeler itibari ile bilirkişi tarafından
belirlenen ve mahkememizce de kabul edilen 31.521,06 TL.nin
fazla ödeme tarihleri itibari ile yasal faiz ile birlikte davalıdan
alınarak davacı tarafa verilmesi gerekir. ..................................................... 393
BOŞANMA HUKUKU
Boşanmada Manevi Tazminat- Boşanmada manevi tazminatın
amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı
saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek,
manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik
haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir
oranın bulunması gerekir............................................................................. 381
Çekişmeli Boşanma- Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı
çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir
durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil
gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri
toplanmalı Türk Medeni Kanununa göre değerlendirilerek sonuca
gidilmelidir. Böyle yapılmadan, yazılı gerekçe ve eksik inceleme
ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. ................................................ 382
CEZA HUKUKU
Başkası Yerine Ceza İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Girme
Suçu- Eylemin TCK'nda düzenlenen başkası yerine ceza infaz
kurumuna veya tutukevine girme suçunu oluşturduğu, hukuki
durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç
vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması
yasaya uygun görülmemiştir. ...................................................................... 482
Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek ve Sahte Fatura Düzenlemek
Suçları- 2005 yılında düzenlenen 78 adet faturanın asılları veya
onaylı suretleri getirtilerek yada fatura bilgilerine ulaşılarak son
düzenlenen fatura itibariyle suç tarihinin kesin olarak saptanıp
sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekir ............ 487
Bütün kararlar bu şekilde özetli olarak dergimizin Eylül
2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
HU KU KÎ MA KA L E L E R
LEGAL WRITINGS
* Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal
Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi
Supervisory Power of the National Parliaments on the Implementation of the
Principle of Subsidiarity in the EU
Doç. Dr./Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ
* Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun
Üzerine Bir Değerlendirme
A Consideration About Law on Railway Transport Liberalisation of Turkey
Dr. Hasan KARAKILIÇ
* Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet
Divanı’nın Kararları
Interpretation in Law of European Union
Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER
Araş. Gör./Res. Asst. Nurten İNCE LL.M.
* Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme
A Review of Invitation Procedure for General Assembly of Corporations
Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER
* Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını
Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi
Function of Legal Mechanisms for the Protection of Personal Rights in Name
Violations of Company and Business Names
Araş. Gör./Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN
H
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE SUBSİDİARİTE İLKESİNİN
UYGULANMASININ ULUSAL PARLAMENTOLAR
TARAFINDAN DENETLENMESİ
(SUPERVISORY POWER OF THE NATIONAL PARLIAMENTS ON THE
IMPLEMENTATION OF THE PRINCIPLE OF SUBSIDIARITY IN THE EU)
Doç. Dr./Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ∗
ÖZET
Avrupa Birliği’nin kurumsal yapısı ve işleyişi bakımından köklü
değişiklikler getiren Lizbon Antlaşması, subsidiarite ilkesine ilişkin olarak da bazı yenilikler öngörmüştür. Üye devletlerin ulusal parlamentolarına subsidiarite ilkesinin uygulanmasını denetleme olanağı sağlayan
subsidiarite şikâyeti ve subsidiarite davası bu bağlamda öngörülen en
önemli yeniliklerdir. Bu iki denetim mekanizmasını ayrıntılı bir biçimde
ele almayı amaçlayan bu çalışmada, öncelikle subsidiarite ilkesine ilişkin genel açıklamalara yer verilecektir. Bunun devamında, subsidiarite
şikâyeti ve subsidiarite davası konusu detaylı olarak incelenecektir. Bu
iki mekanizma ile gerçekleştirilecek denetimin kapsamının ortaya konmasından sonra, çalışmamız bir sonuç bölümü ile sonlanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Subsidiarite
Subsidiarite Şikâyeti, Subsidiarite Davası
İlkesi,
Subsidiarite
Denetimi,
ABSTRACT
Lisbon treaty, bringing fundamental changes in terms of the
institutional structure and the function of European Union, stipulates
some changes regarding the principle of subsidiarity. Ensuring the
national parliaments of the member states the necessary opportunity to
H
∗
Hakem denetiminden geçmiştir.
LL.M. (Münster), Yalova Üniversitesi
[email protected]
Hukuk
Fakültesi
Öğretim Üyesi,
26
Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar
Tarafından Denetlenmesi
supervise the implementation of subsidiarity principle, the process of
subsidiarity complaint and the subsidiarity case are the most substantial
changes in this regard. This study has the aim to make expressions
regarding the two aforementioned supervision mechanism in details and
general remarks in terms of subsidiarity principle is going to be mentioned
initially. Afterwards, it is our intention to refer to these two mechanisms in
depth. Having been suggested the scope of the supervision with these
mechanisms, we would like to draw some conclusions.
Keywords: Subsidiarity Principle,
Subsidiarity Complaint, Subsidiarity Case
***
Subsidiarity Supervision,
...
Avrupa Birliği üyesi devletlerin ulusal parlamentolarına subsidiarite
ilkesine riayet edilip edilmediğini denetleme olanağı tanıyan iki mekanizmanın öngörülmesi, Lizbon Antlaşması’nın getirdiği önemli yeniliklerdendir. Subsidiarite şikâyeti ve subsidiarite davası, ulusal parlamentolara
bu bağlamda Avrupa Birliği yasama sürecinde subsidiarite ilkesini koruma imkânını tanımaktadır. Subsidiarite şikâyeti ile Avrupa Birliği’nin
taslak yasama işlemlerinin henüz yürürlüğe girmeden önce subsidiarite
ilkesine uygunluğunun ex ante denetimi olanaklı hale gelmiştir. Buna
karşın subsidiarite davası, Avrupa Birliği’nin yürürlüğe girmiş hukuki
tasarruflarının subsidiarite ilkesine uygunluğunun sağlanmasına yönelik
bastırıcı nitelikte bir denetim aracıdır. Bu iki mekanizmanın Avrupa
Birliği hukukuna dâhil edilmesi birçok yönden önemli bir adım olsa da,
mevcut düzenlemelerin farklı eleştirilere konu olduğu ifade edilmelidir.
Bu bağlamda, 2 nolu protokol ile getirilen düzenlemelerin subsidiarite
ilkesinin ulusal parlamentolar tarafından etkili bir biçimde denetlenmesi
konusunda bazı noktalarda yetersiz kaldığı belirtilmelidir. ...
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014
tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
H
TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ
SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN ÜZERİNE BİR
DEĞERLENDİRME
(A CONSIDERATION ABOUT LAW ON RAILWAY TRANSPORT LIBERALISATION
OF TURKEY)
Dr. Hasan KARAKILIÇ*
“Kara Tren gecikir, belki de gelmez…”
ÖZET
Demiryolu taşımacılığı genellikle dikey bütünleşik bir yapının olduğu bir pazardır. Dolayısıyla reform ve serbestleştirme çalışmaları açısından bu dikey bütünleşik yapının ayrıştırılması önem kazanmaktadır.
Her ne kadar reform ve serbestleştirme açısından ayrıştırma bir zorunluluk olmasa da, ayrıştırmanın bu konuda bir yöntem olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Ayrıştırma ve rekabet açısından demiryolu altyapısı
ile demiryolu taşıma faaliyetlerini yürüten teşebbüslerin farklı olması
önemlidir. Bu durumda demiryolu raylarını da kapsayan demiryolu altyapı işletim hizmeti genellikle kamusal veya özel bir teşebbüs tarafından
yerine getirilirken, üçüncü taraf demiryolu taşıma teşebbüslerinin de bu
altyapıdan ayrımcı olmayan bir erişim hakkı kapsamında yararlanması
öngörülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Türkiye demiryolu taşımacılığı pazarı, demiryolu taşımacılığının serbestleştirilmesi, ayrıştırma, ayrımcılık yasağı,
demiryolu altyapısı, erişim hakkı.
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Celal Bayar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü Ticaret
Hukuku Anabilim Dalı, [email protected]
28
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında
Kanun Üzerine Bir Değerlendirme
ABSTRACT
Vertical integration is the structure of the rail transport market.
For regulation and liberalization, it is important to separate the vertical
integration structure as a former step. In this case while public oriented
undertakings providing the infrastructure services including railway
track construction, third party rail transport undertakings are predicted
to use same infrastructure and relevant services regarding to right of
access without any means of discrimination.
Keywords: Turkey Railway Transport Market, Liberalisation of
Rail Transport, Unbundling, Prohibition of Discrimination,, Railway
Infrastructure, Rright of access.
***
...
Dünyadaki ve özellikle de AB’deki gelişmeler bağlamında Türkiye
demiryolu pazarının serbestleştirilmesi ve nihayetinde rekabete açılması
açısından 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun önemli bir aşama olmuştur. Fakat yukarıda da
vurgulandığı üzere Kanun birçok açıdan önemli eksiklikler içermektedir.
Özellikle de ilgili pazarın işleyişinde pazar aktörleri arasında ortaya çıkabilecek ihtilaflara etkin ve hızlı çözüm getirebilecek bir bağımsız gözetim ve denetim makamının eksikliği önemli bir sorundur. Bir diğer
önemli husus ise Kanun ile demiryolu taşımacılığı pazarında etkin bir
rekabetin sağlanması hedefinden ziyada, düşük fiyat vurgusu üzerinde
durulmasıdır. ...
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014
tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
H
AVRUPA BİRLİĞİ ÖZEL HUKUKUNDA YORUMU
PROBLEMİ VE AVRUPA ADALET DİVANI’NIN KARARLARI*
(INTERPRETATION IN LAW OF EUROPEAN UNION)
Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER***
Araş. Gör./Res. Asst. Nurten İNCE LL.M.**
ÖZET
Yorum; geniş anlamıyla dilde kullanılan bir ifadenin “kavranması”
iken dar anlamda somut bir durumda kullanılan ve anlamı üzerinde şüpheler olan bir ifadenin anlamının belirlenmesidir. 1Yorum, birçok alanda
insanoğlunun zihinsel faaliyetlerinin konusunu oluşturmaktadır.2 Felsefi,
edebi, dini ve hukuki metinlerin birçoğunda yoruma ihtiyaç duyulmaktadır. Hukukta yorum, genel hukuk teorisinin ve metodolojisinin en temel ve önemli konularından biridir.3
Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla birlikte özellikle Avrupa Birliği’ne üye olan ve üye olmak isteyen devletler açısından sadece iç hukukun yorumu değil, Avrupa Birliği hukukunun yorumu da son derece
önem taşımaya başlamıştır.
Bu çalışmada doktrindeki tartışmalar ve Avrupa Adalet Divanı’nın
kararları ışığında Avrupa Birliği hukukunun ikincil kaynaklarının (özel
hukuk normlarının) yorumu incelenecektir. Avrupa Birliği hukukunun
H
Hakem denetiminden geçmiştir.
Bu çalışma 2014 Türk-Alman Bilim Yılı nedeniyle kaleme alınmıştır ve iki ülke arasındaki bilimsel çalışmaların ve akademik alandaki dayanışmanın pekiştirilmesi ümit
edilmektedir.
***
Karl RİESENHUBER, Bochum Ruhr Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk,
Avrupa Ticaret ve Ekonomi Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yapmaktadır
**
Nurten İNCE, Potsdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Anabilim Dalı
doktora öğrencisi.
1
Gözler, Hukukun Genel Teorisine Giriş: Hukuk Normlarının Geçerliliği ve Yorumu
Sorunu (1998), S. 149.
2
Aktaş, EÜHFD, C. XV, Sayı. 3-4 (2011), S. 1.
3
Aktaş, EÜHFD, C. XV, Sayı. 3-4 (2011), S. 1.
*
30
Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa
Adalet Divanı’nın Kararları
ikincil kaynaklarının yorumunda kullanılan metodların birçoğu aslında
üye devletlerin iç hukukuk sistemlerinin yorumda kullanılan metodlardan
farklı değildir. Ancak bu durum Avrupa Birliği hukukunun yorumunun
üye devletlerin iç hukuk sisteminin yorumdan hiç farklı olmadığı
sonucuna da bizleri götürmemelidir. Tam tersine Avrupa Birliği hukukunun yorumlanmasında birlik hukukuna özgü bazı sorunlarla ve farklılıklarla karşılaşılacağının kabul edilmesi gerekir.
Öncelikle Avrupa Birliği hukukunun üye devletlerin iç hukuk sisteminden bağımsız yorumlanıp yorumlanmayacağı son derece önemli
olan yeni bir tartışma alanı yaratmaktadır. Birlik hukukunda kullanılan
bir kavram/hukuki düzenleme yorumlanırken bu kavramın üye devletlerin iç hukuk sisteminden tamamen bağımsız, birlik hukukuna özgü, otonom yorumlanıp yorumlanmayacağı cevaplandırılması gereken önemli
bir sorundur.
Buna ek olarak Birlik hukukunda resmi bir dilin olmaması, hukuki
metinlerin 24 dilde kaleme alınması ve kural olarak bu dillerden
herbirinin eşit değerde olması üye devletlerin iç hukuk sisteminden
farklı olarak Avrupa Birliği hukukunda sözel yorum yapılırken sorunlara
yol açmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği hukukunda da hukuki metinler
her ne kadar sistematik bir şekilde düzenlenmiş olsa da bu sistematik
yapı üye devletlerin iç hukuk sisteminden farklı olarak henüz sona ermemiştir, birlik hukukunda hukuki düzenlemelerin yapılmasına devam
edilmektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği hukukunda sistematik yorumdan bahsedilirken birlik hukukunun kendine özgü özelliği dikkate alınarak açıklamalar yapılacaktır. Birlik hukukunda tarihi yorum metodunun
önemi ve kanun koyucunun iradesini bulmayı sağlayan araçlar da incelendikten sonra Avrupa Adalet Divanı’nın en çok önem verdiği teleolojik yorum metoduna kararlar ışığında yer verilecektir. Son olarak gerek
üye devletlerin iç hukuk sisteminde gerekse de Avrupa Birliği hukukunda yorum yapılırken çok sık kullanılan iki yorum kuralı incelenecektir. Bu iki yorum kuralı (istisnalar dar yorumlanır ve tüketici lehine yorum) sadece açıklanmayacak, aynı zamanda bu iki kurala ilişkin değerlendirmelere de yer verilecektir.
Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği hukuku ikincil kaynaklarının
yorumu, Avrupa Adalet Divanı’nın yoruma ilişkin kararları, Avrupa
Birliği hukukunun bağımsız yorumlanması, Sözel yorum, Sistematik
yorum, Amaçsal yorum, İstisnalar dar yorumlanır, Tüketici lehine yorum.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER - Araş. Gör. Nurten İNCE
31
ABSTRACT
The paper examines the interpretation of EU secondary legislation
with a view to the jurisprudence of the Court of Justice of the European
Union (CJEU) as well as the scholarly debate in this area.
The interpretation of EU secondary in many ways follows the general rules of interpretation established in the national laws of the
Member States. Yet there are a number of specific aspects to it. A
preliminary issue is whether a term of EU legislation is to be interpreted
autonomously or rather refers to the national laws of the Member
States; the CJEUU applies a presumption for the former. Where
autonomous terms are concerned, interpretation of EU law starts from
the wording of a provision. A special feature of EU law is, though, that it
is enacted in the official languages of all Member States and that all
language versions are equally binding. Systematic interpretation is
sometimes dismissed on the consideration that EU legislation only
punctually interferes with the national laws of the Member States; it is
not intended as a ‘system’ in the ‘pandectist’ sense underlying
continental codifications. However, even such punctual legislation can
be conceived as a ‘coherent whole’ with a view to the underlying
harmonisation concept. Historical interpretation raises issues of the
relevant legislative materials. And finally, the CJEU emphasises the
importance of teleological interpretation. We discuss these general
issues in detail, using examples from the area of EU private law. In
addition, we address two special issues of interpretation which figure
prominently in the Court’s judgements and scholarly debate
respectively: Are exceptions to be construed narrowly? And should there
be an interpretation in favour of consumers?
Keywords: Autonomous interpretation, verbal interpretation,
teleological interpretation, interpretation in favour of consumers,
narrow interpretation of exceptions
***
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
32
Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa
Adalet Divanı’nın Kararları
...
Yorum yoluyla kuralların gerçek anlamlarının bulunması amaçlanmaktadır. Yorum sadece ulusal hukukun değil; aynı zamanda Avrupa
Birliği hukukunun da en önemli ve en çok tartışılan konusunu oluşturmaktadır. Avrupa Birliği hukukunda kullanılan yorum metodlari ile üye
devletlerin hukukunda kullanılan yorum metodları aynı olsa da birlik
hukukunun kendine özgü yapısı nedeniyle yorumda birtakım farklılıklar
ve sorunlar olduğunun kabul edilmesi gerekir. Avrupa Adalet Divanı’nı
vermiş olduğu pek çok kararında birlik hukukunun kendine özgü yapısını dikkate alarak yorum yapmıştır. Avrupa Birliği hukuku üye devletlerin ulusal hukuklarının ayrılmaz bir parçasını oluşturduğundan Avrupa
Adalet Divanı’nın kararları ışığında birlik hukukunda yorumun detaylı
bir şekilde incelenmesi zorunludur.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014
tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
H
ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURULA ÇAĞRI USULÜ
HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME
(A REVIEW OF INVITATION PROCEDURE FOR GENERAL ASSEMBLY OF
CORPORATIONS)
Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER*
ÖZET
Bu çalışmada özellikle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu baz alınarak, anonim şirketlerde genel kurulun toplantıya çağrı usulü üzerinde
durulacaktır. Bu kapsamda genel olarak bilgi verildikten sonra; yapılacak çağrının içeriği, halka açık şirketler açısından durum, çağrısız genel
kurul, tek ortaklı anonim şirketler ile elektronik ortamda yapılan genel
kurullardaki durumdan söz edilecektir. Çalışmanın son bölümünde ise
toplantıya çağrı usulüne uymamanın hukuki sonuçları değerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Şirketler Hukuku, Anonim Şirketler, Genel
Kurula Çağrı Usulü, Genel Kurula Çağrı Usulüne Aykırılığın Sonuçları.
ABSTRACT
This paper deals with the “Invitation Procedure for General
Assembly of Corporations” with regards to Turkish Commercial Code,
No. 6102. In the first part of this study, some general information will be
given. After that, the content of the invitation, the situation for the open
corporations, the general assembly without invitation, one-man
corporations, the general assembly at an electronic platform issues will
be examined. In the last part of the study, the results of not to do the
invitation procedure for general assembly will be discussed.
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu
34
Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme
Keywords: Corporate Law, Corporations, The Invitation for Genel
Assembly, The Results of Not to do the Invitation Procedure for General
Assembly.
***
...
TTK 414’de yer alan ve toplantı ile çağrı arasındaki en az iki haftalık süre bulunması zorunluluğuna işaret eden düzenleme, zayıf durumda bulunan ortakların özel çıkarlarını korumaktadır. Dolayısıyla bu
düzenlemeye aykırılık, sadece iptal edilebilirliğe neden olur. TTK 414’e
ek olarak, şirket esas sözleşmesiyle öngörülen hususlara riayet edilmemesi de yine bir iptal edilebilirlik sebebidir. O halde TTK 446 /1-b’de
yer alan ve “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy
kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne uygun yapılmadığını”
ibaresiyle çağrının varlığını engellemeyen ve sadece iptal edilebilirliğe
yol açan sakatlıkların söz konusu edildiğinin kabulü gerekir.
Kanunen öngörülen bu süre, ortaklara genel kurul toplantılarına
hazırlık için tanınmıştır. Dolayısıyla bu sürenin pay sahiplerinin menfaatine getirildiği belirtilmelidir. Söz konusu süreye uyulması zorunludur.
Aksi takdirde genel kurulun usulüne uygun çağırılmadığı sonucu ortaya
çıkacaktır ve alınan genel kurul kararları iptal edilebilecektir.
Kanunda iadeli taahhütlü mektupların, pay sahiplerinin eline ne
zaman ulaşması gerektiğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak ilana paralel olarak bu mektupların da toplantı zamanından en
az iki hafta önce ortaklara ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. Eğer
bunlar da iki hafta öncesinden ortaklara ulaşmazsa, bu durumda da alınan genel kurul kararları iptal edilebilir.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014
tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
H
TİCARET UNVANI VE İŞLETME ADINA YÖNELİK
TECAVÜZLERDE KİŞİLİK HAKKINI KORUYUCU HUKUKİ
MEKANİZMALARIN İŞLEVİ
(FUNCTION OF LEGAL MECHANISMS FOR THE PROTECTION OF PERSONAL
RIGHTS IN NAME VIOLATIONS OF COMPANY AND BUSINESS NAMES)
Araş. Gör./Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN *
ÖZET
Kişi adları, kişileri diğer kişilerden ayırmaya yardımcı olan ve hukuki mekanizma tarafından koruma altına alınmış olan tanıtım araçlarıdır. Buna karşılık ticaret unvanı ise, tacirleri birbirinden ayırmayı sağlayan ve kanunen ticari faaliyet yürütülürken kullanılması zorunlu olan
addır. Bu sebeple ticaret unvanlarının da Türk Medeni Kanunu’ndaki
kişiliğin korunması kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşletme adının ise ticari işletmeyi nitelendirmesinden ötürü bu korumadan doğrudan
faydalanması mümkün değildir.
Anahtar Kelimeler: Ticaret Unvanı, İşletme Adı, Kişilik Hakkı,
Adın Korunması, Haksız Rekabet.
ABSTRACT
Personal names are the identification instruments, which help to
distinguish someone from someone else, and also which are protected by
the legal mechanism. On the other hand company name is the special
name, which provides to distinguish merchants from the others and also
must be used mandatory by law during the commercial activities.
Therefore trade names should be evaluated within the protection of
personality, in terms of Turkish Civil Code. However because of the
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ticaret Hukuku Anabilim Dalı.
36
Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu
Hukuki Mekanizmaların İşlevi
characterization to business organization, business name cannot be
benefited from this kind of protection directly.
Keywords: Company Name, Business Name, Personal Rights,
Protection of Personal Name, Unfair Competition.
***
...
Ticaret unvanı, her tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken kullandığı ismi olarak nitelendirilmektedir. Bu doğrultuda ticaret
unvanının tacirin adı olduğunun da kabulü gerekir. TTK hükümleri çerçevesinde tacirler de gerçek veya tüzel kişi tacir şeklinde ikili bir ayrıma
tabi tutulduğundan, ticaret unvanları bakımından da bu ayrım gözetilmiştir. Söz konusu farklılıklar incelendiğinde, gerçek kişinin aynı zamanda tacir olması durumunda, asgari unsur açısından ticaret unvanın ad
ve soyadı da içermesi gerektiği görülmektedir. Bu durumda gerçek kişi
tacirlerin unvanlarına yönelik tecavüzler bakımından korumanın gerek
TTK ve gerekse de TMK’de düzenlenen kişiliğin ve adın korunması
hükümleri çerçevesinde sağlanabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Buna mukabil tüzel kişi tacirlerin, unvanlarını ancak kanunen tescil ettirmeleri sonucu tüzel kişilik kazanabileceklerinden ötürü, tescil
sonrası ticari adlarının hem TTK hem de TMK hükümleri doğrultusunda
korunacağı kabul edilmelidir.
Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014
tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
UZMAN GÖRÜŞLERİ
EXPERT OPINIONS
* Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı Hakkında Yapılan
İlamsız İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine, İcra Mahkemesinden “İtirazın
Kaldırılmasına Karar Verilmesi” İstenebilir mi?
In Case that there is an Objection to the Execution without Judgment of the
Unpaid Money that is Owed under the Broker (Middleman) Agreement, is It
Possible to Ask the Court of Execution to ‘Make a Decision to Set Aside the
Objection’?
Av./Atty. Talih UYAR
* Avukatlık Ücreti
Attorney’s Fees
Av./Atty. A. Coşkun ONGUN
* Halka Açık Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından
Kaynaklanan Temel Yükümlülükleri-2
Fundamental Obligations of the Publicly Traded Companies under the Money
Market Regulations-2
Yavuz AKBULAK
(SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)
SİMSARLIK (TELLALLIK) SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN
ÜCRET ALACAĞI HAKKINDA YAPILAN İLAMSIZ İCRA
TAKİBİNE İTİRAZ EDİLMESİ ÜZERİNE, İCRA
MAHKEMESİNDEN “İTİRAZIN KALDIRILMASINA KARAR
VERİLMESİ” İSTENEBİLİR Mİ?*
(IN CASE THAT THERE IS AN OBJECTION TO THE EXECUTION WITHOUT
JUDGMENT OF THE UNPAID MONEY THAT IS OWED UNDER THE BROKER
(MIDDLEMAN) AGREEMENT, IS IT POSSIBLE TO ASK THE COURT OF
EXECUTION TO ‘MAKE A DECISION TO SET ASIDE THE OBJECTION’?)
Av./Atty. Talih UYAR**
KONU: Sözlü olarak yapılmış gayrimenkul tellallık (simsarlık=emlak komisyonculuğu) sözleşmesi (TBK. m.520) uyarınca “tellallık
ücreti” olarak ödenmesi taahhüt edilen meblağın takip konusu yapılması
ve borçlu tarafından -“ tellallık (simsarlık) hizmetinin gereği gibi ifa
edilmediği” gerekçesiyle– takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklı takip
konusu yaptığı elindeki “ÖDEME TAAHHÜDÜ” başlıklı belgeye dayanarak, icra mahkemesinden itirazın (kesin olarak) kaldırılmasını
(İİK.m.68) isteyebilir mi?
***
Bilindiği gibi; alacaklının, genel haciz yolu ile ilamsız takipte
gönderttiği –Örnek:7– ödeme emrine borçlunun borca itiraz ederek
takibi durdurması üzerine, elinde İİK.m.68’de öngörülen belgelerden
birisi bulunan alacaklı, icra mahkemesinden “itirazın kesin olarak
kaldırılması”nı isteyebilir.
Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
*
Bu makale, bir dava dosyasına hukuki mütalaa(uzman görüşü) olarak sunulmuştur.
İzmir Barosu Avukatlarından.(Dokuz Eylül Ünv. Huk. Fak. E. Öğr. Görv.)
**
AVUKATLIK ÜCRETİ
(ATTORNEY’S FEES)
Av./Atty. A. Coşkun ONGUN*
Avukatlık Yasası’nın 2. maddesinde ise avukatlığın amacı, hukuki
münasabetlerin düzenlenmesi, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanması her derecede yargı organları, hakemler,
resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olarak belirtilmiş ve Avukat’ın bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edeceği vurgulanmıştır.
Mesleğin bu yönünün yanı sıra ekonomik boyutu da yadsınamaz.
Avukatların bir ölçüde kazanca bağlı oldukları ve ekonomik düşüncelerle mesleki faaliyetlerini yapılandırmak zorunda oldukları gerçeği de,
tamamıyla bir yana bırakılamaz. İdealist avukat tanımlaması her
mesleğin onu icra edenleri geçindirmek zorunda olduğu gerçeği de göz
ardı edilmeksizin yapılmalıdır. Günümüzdeki teknik gelişmeler ve ona
paralel olarak artan beklentiler, özellikle masraflı büro donanımı avukatları, ekonomik hususları da göz önünde bulundurmaya zorlamaktadır.1
Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
*
1
İstanbul Barosu Avukatlarından, [email protected]
M. Sungurtekin Özkan, Avukatlık Mesleği Avukatın Hak ve Yükümlülükleri, 1999, İzmir
HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLERİN SERMAYE PİYASASI
MEVZUATINDAN KAYNAKLANAN TEMEL
YÜKÜMLÜLÜKLERİ-2*
(FUNDAMENTAL OBLIGATIONS OF THE PUBLICLY TRADED COMPANIES
UNDER THE MONEY MARKET REGULATIONS-2)
Yavuz AKBULAK
(SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)
...
Kanun Hükmü: SPKn’nun 17’nci maddesinde düzenlenen kurumsal yönetim ilkeleri ülkemiz şirketlerinin kurumsallaşmasında çok
önemli katkıları olabilecek bir konudur. Mezkur Yasa hükmü uyarınca,
halka açık anonim ortaklıklarda kurumsal yönetim ilkeleri ile kurumsal
yönetim uyum raporlarının içeriğine, yayımlanmasına, ortaklıkların kurumsal yönetim ilkelerine uyumlarının derecelendirilmesine ve bağımsız
yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin usul ve esaslar SPK tarafından belirlenir. SPK bu yetkilerini halka açık şirketler arasında haksız rekabet ile
sonuçlanmayacak şekilde ve eşit koşullardaki şirketlere eşit kuralların
uygulanması prensibini göz önünde bulundurarak kullanır.
Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
*
Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın
çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm
hata ve eksiklikler yazarına aittir.
KARAR İNCELEMESİ
DECISION ANALYSIS
* Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri
Review of Decisions on Air Transportation
Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE
HAVA TAŞIMASINA İLİŞKİN KARAR İNCELEMELERİ
(REVIEW OF DECISIONS ON AIR TRANSPORTATION)
Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE*
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2005/8842
Karar Numarası: 2006/9698
Karar Tarihi: 03.10.2006
HAVA YOLU İLE TAŞIMA SIRASINDA BAGAJLARIN
KAYBOLMASI
HAVA YOLU ŞİRKETİNİN KAYIP EŞYADAN SORUMLULUĞU
İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNİN KOŞULLARI
ALACAĞIN LİKİT OLMASI
DAVA: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 8.Ticaret
Mahkemesi'nce verilen 17.03.2005 tarih ve 2004/415-2005/235 sayılı
kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin
süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dava konusu meblağ 10.000.000.000
TL'nın altında bulunduğundan HUMK.nun 3156 sayılı kanunla değişik
438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dava dosyası için Tetkik Hakimi
Abdullah Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya
içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
...
*
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Ticaret Hukuku Tezli
Yüksek Lisans Öğrencisi
Stj. Av. Hatice ECE
47
Federal Mahkeme, Montreal Konvansiyonunun 18/1.maddesi
hükmüne göre sorumluluk süresinin, bu davada eşyanın alıcıya teslim
için karayoluyla taşınmasını da içerdiğini kararında ifade etmiştir. Buradaki karayolu ile taşıma, 18/4.maddenin 2. cümlesi anlamında 'destekleyici verici hizmet' olarak görülebilir. 18/4.maddenin 2.cümlesinde '..Eğer
bununla birlikte; yükleme, teslimat ya da aktarma amacıyla bir havayoluyla taşıma anlaşmasının yerine getirilmesinde bu tür bir taşıma yer
alırsa, aksi ispata tabi olacak biçimde, herhangi bir hasarın havayoluyla
taşıma sırasında meydana gelen bir olayın neticesi olduğu varsayılacaktır.' denilmektedir. Montreal Konvansiyonunun 18/4.maddesinin 2. cümlesi sadece eşyanın kaybından zarar gören tarafın değil, hava taşıyıcısının da lehine uygulanabilir.
Sonuç olarak, Federal Adalet Mahkemesi bu kararı ile, taşınan eşyanın hava alanı dışına çıktıktan sonra, lakin hava taşıyıcısının kendisine
ait veya kendisine bağlı bir antrepoya sevkedildiği zaman, eşyaya gelecek hasar veya eşyanın kaybı halinde hava taşıyıcısının sorumluluğuna
hangi sorumluluk sisteminin uygulanacağı konusuna, Federal Almanya
uygulamasında açıklık getirmektedir. Bu konuda hava taşıyıcısının sorumluluğunun ulusal mevzuat hükümlerine mi yoksa 1999 Montreal
Konvansiyonu hükümlerine mi tabi olacağı konusunda farklı görüşler
bulunmaktadır. Federal Mahkeme sorunu, 1999 Montreal Konvansiyonunun uygulanacağı şeklinde halletmiştir. Taşıyıcının, taşınmak üzere
teslim aldığı eşyanın hakimiyeti altında bulunduğu tüm süre boyunca
sorumlu olacağı kuralı diğer konvansiyonlarla da paralellik arz etmektedir. Örneğin, Eşyaların Karayoluyla Uluslararası Taşıması Hakkında
Sözleşme CMR de aynı yönde sorumluluk düzenlemesi içermektedir. 1
Karar İncelemesinin devamına, dergimizin dergimizin Eylül
2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
1
Gökyüzühaberci.com.tr; giriş 24.11.2013 14:20
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
HU KU K HA B E R L E R İ
LEGAL NEWS
* Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü veya Terörle Mücadelede Malul
Sayılmayacak Şekilde Yaralananların İşçi Olarak Alınmasında Uygulanacak Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Elektronik Haberleşme Güvenliği Kapsamında TS ISO/IEC 27001 Standardı
Uygulamasına İlişkin Tebliğ Yürürlükten Kaldırıldı
* Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 333) Değiştirildi
* Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 347) Değiştirildi
* Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 426) Değiştirildi
* Merkezi Kayıt Kuruluşunun Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları
Hakkında Yönetmelik Yürürlükten Kaldırıldı
* Zorunlu Sigorta Takibine İlişkin Yönetmelik Yayınlandı
* Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama
Esasları Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun Geçici 21’inci Maddesinin
Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Değiştirildi
* Pasaport Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Yayınlandı
* Gemiadamları Yönetmeliği Değiştirildi
* Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 64) Yayınlandı
* Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve
Turqualıty®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2006/4) Değiştirildi
* Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği Değiştirildi
* AAÜT’nin Kimi Maddelerinin Yürütmesinin Durdurulmasına Karar Verildi
* Adli Tatil 31 Ağustosta Sona Erdi
* İstanbul’da Bazı Asliye Ticaret Mahkemelerinin Faaliyeti Durduruldu
Haberlerin tamamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
YARGITAY
HU KU K KA R A R L A R I
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions
* Yargıtay Hukuk Daire Kararları
Court of Cassation Civil Chambers Decisions
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARLARI
COURT OF CASSATION ASSEMBLY OF CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/7-2454
Karar No. 2014/679
Tarihi:
21.05.2014
İlgili Kanun/Madde
4077 s. TüketiciK/6
• ELEKTRİK ABONELERİNDEN TAHSİL EDİLEN
KAÇAK KAYIP BEDELİ
• TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ KARARININ
KALDIRILMASI
• HUKUK DEVLETİ İLKESİ
• HAKEM HEYETİ KARARI YARGILAMADA DELİL
NİTELİĞİNDEDİR
ÖZETİ: Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile
başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan
elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden
davacı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını
yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için
gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik
kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip
edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi
bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin
karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk
devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Tüm bu nedenlerle,
yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle direnme kararının onanması gerekir.
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/17-1098
Karar No. 2014/644
Tarihi:
14.05.2014
53
İlgili Kanun/Madde
2918 s. KTK/48
• ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI
• HASARIN TEMİNAT DIŞI OLUP OLMADIĞININ
TESPİTİ
ÖZETİ: Somut olayda, kazanın münhasıran sürücünün aldığı alkolün
etkisi altında meydana gelip gelmediği, dolayısıyla hasarın
teminat dışı olup olmadığı konusunda Mahkemece yapılan
araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı noktasında
toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına,
dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan
gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken,
önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla; Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire
bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda
direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/13-1756
Esas No.
Karar No. 2014/643
Tarihi:
14.05.2014
İlgili Kanun/Madde
4077 s. TKHK/1
• SATIM SÖZLEŞMESİ UYARINCA UĞRANILAN
ZARAR
• GÖREVLİ MAHKEME
ÖZETİ: Uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında
Kanun kapsamında olup, bu Kanuna göre çözümü gerektiği
her türlü duraksamadan uzaktır. Anılan Kanununda; bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı, hükme bağlanmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin
olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında
resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz
konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, aynı yöne işaret eden
ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma
kararına uyularak görevsizlik kararı verilmesi ve ayrı bir Tüketici Mahkemesi mevcut değil ise Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın görülmesi gerekirken, aksine gerekçelerle işin
esası hakkında karar verilmiş ve önceki kararda direnilmiş
olması usul ve yasaya aykırıdır.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
54
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/5-1731
Karar No. 2014/629
Tarihi:
07.05.2014
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/114/b, 115/2
•
•
•
•
KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA
İMAR UYGULAMA PLANI
KAMU HİZMETİNE TAHSİS EDİLEN TAŞINMAZLAR
İMAR KISITLAMASINDAN KAYNAKLANAN HUKUKİ
ELATMA
ÖZETİ: Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin
yürütmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını
etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin, idari işlem, görev ve
yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı
fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem
olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini
hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek
fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı
İmar Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari
işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak
yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da
idari eylem olarak kabulünün gerektiği kabul edilmektedir.
Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından
değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238 E.-2012/63 K. ve
2012/41-77 sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı
durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği
ile karar verilmiştir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/1-2382
Karar No. 2014/617
Tarihi:
07.05.2014
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/33
• TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
55
ÖZETİ: Somut olayda dava dilekçesi bir bütün olarak incelendiğinde;
davada ehliyetsizlik ve bakım borcunun yerine getirilmediği
iddialarının birlikte ileri sürülerek, tapu iptali ve tescil istenildiği görülmektedir. Bir davada ehliyetsizlikle beraber başka
bir hukuki nedene de dayanılmışsa, ehliyetsizlik kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece re'sen ve öncelikle araştırılması; davacının ehliyetli olduğunun saptanması halinde
diğer dava nedeninin değerlendirilmesi gereklidir. Davacı
Zeki'nin vesayet dosyasında 24.03.2010 tarihinde alınan raporla ehliyetsizliği belirlenerek, vesayet altına alınmasına karar verilmişse de, mahkemece temlikin dayanağı olan vekaletnamenin düzenlendiği 08.04.2008 tarihi ve aktin yapıldığı
14.10.2008 tarihi itibariyle temyiz kudretini haiz olup olmadığı
araştırılmamıştır. Davacının ehliyetsizliğinin saptanması halinde, başkaca araştırmaya gerek kalmaksızın yapılan işlemlerin iptaline karar verilecektir. O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması
gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı
olup, bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2014/2-2
Karar No. 2014/326
Tarihi:
19.03.2014
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/Gç3
1086 s. HUMK/440
4721 s. TMK/175
• YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ OLMAMASINA
RAĞMEN HÜKÜM KURULMASI
ÖZETİ: Somut olay, davalı kadının yoksulluk nafakası isteği olup olmadığı, buna bağlı olarak bu hususta karar verilmesine gerek
bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların
karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar,
mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve davalının yargılamanın aşamalarında yoksulluk nafakası talebinin
bulunmadığına göre, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar
vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya
uygun direnme kararının onanması gerekmiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
56
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/21-1353
Karar No. 2014/280
Tarihi:
12.03.2014
İlgili Kanun/Madde
5510 s. SSGSSK/56
• KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ İLE KESİLEN ÖLÜM
AYLIĞININ DEVAMI İSTEMİ
• DÜRÜSTLÜK KURALI
• YERSİZ ÖDEMELERİN GERİ ALINMASI GEREĞİ
• HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI
ÖZETİ: Somut olayda; davacıya, boşanma kararının verildiği 10.05.2010
tarihinden sonra, 01.06.2010 tarihinden başlamak üzere 506
sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı
bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait
adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği anlaşılmaktadır. Buna
göre; uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510
sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun yukarda belirtilen nedenlerle somut uyuşmazlıkta uygulanmaması gerektiğini kabul etmek gerekir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek, birlikte
yaşama olgusu yöntemince araştırılmak suretiyle, Kurumun
davacıya bağlanan ölüm aylığının iptali ile ödenenlerin
iadesine yönelik işleminin 5510 sayılı Kanununa uygun olup
olmadığının tespiti gerekmektedir. O halde, yerel mahkemece
aynı yönlere işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da
benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, araştırma
yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/19-587
Karar No. 2014/125
Tarihi:
19.02.2014
•
•
•
•
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/114
EKSİK VEKALET ÜCRETİ
SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME
TAZMİNAT TALEBİ
NİSPİ VEKALET ÜCRETİNİN MAKTU VEKALET
ÜCRETİNİ GEÇEMEYECEĞİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
57
ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin irdelenerek işin esasından bir ret kararı verildiğini, verilen kararın dava ön şartı yokluğundan olmadığını, bu durumda da
davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, nitekim emsal nitelikteki Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarının
da aynı yönde olması nedeniyle, mahkeme kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüş iseler de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda, mahkemece, verilen kararın niteliği itibariyle dava
şartı (ön şartı) yokluğuna dayandığını, bu bakımdan mahkemece vekalet ücretinin taktirinin yerinde olduğu, benzer konuda HGK kararı da bulunduğu bu bakımdan mahkeme kararının onanması gerektiği Kurul çoğunluğunca kabul edilmiştir. Şu halde mahkemenin, dava ön şartının yokluğu nedeniyle
verdiği ret kararına uyumlu olarak AAÜT'nin 7/2 maddesine
dayanarak ve bu maddede açıklanan, “hesaplanan nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçemeyeceği” kuralını
da gözeterek sonuçta “maktu vekalet ücretine” hükmetmiş
olması usul ve yasaya uygundur.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/14-641
Esas No.
Karar No. 2014/94
Tarihi:
12.02.2014
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/Gç3
• TAPU KAYDINDAKİ KİMLİK BİLGİLERİNİN
DÜZELTİLMESİ İSTEMİ
ÖZETİ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba
adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi,
kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturduğu, bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden
olunmaması gerektiği, somut olayda davacının, dava konusu
taşınmazların tapuda yapılan satış işlemi sırasında vekili tarafından kendisi adına satın alındığını, ancak sonradan nüfus
cüzdanının sahte olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle tapu
kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale
getirilmesini isteğinde bulunulduğu, her ne kadar davacı sahte
kimlik bilgileriyle vermiş olduğu vekâletname ile taşınmaz
edinmiş ise de dava konusu taşınmazları satın almış olduğu
bayisi ile aralarında bir mülkiyet ihtilafının bulunduğu anlaşılmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel
Daire bozma kararına uyulması gerekir.
Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
YARGITAY HUKUK DAİRE KARARLARI
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/8064
İlgili Kanun/Madde
4721 s. TMK/702, 1027
Karar No. 2014/8788
6100 s. HMK/382
Tarihi:
29.04.2014
• TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ TALEBİ
• TAPU MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURMA ZORUNLULUĞU
ÖZETİ: Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden sonra, davacının, mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne
yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması, eğer
bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye
başvurması gerekir. Hal böyle olunca, Tapu Sicil Tüzüğü
gereğince davacının öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma
zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava
açtığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı
olmuştur.
YARGITAY
2 .HUKUK DAİRESİ
2014/1049
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/11830
4721 s. TMK/174
Tarihi:
29.05.2014
• BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT
• KİŞİLİK HAKKINA SALDIRI
• ÖLÇÜLÜLÜK VE HAKKANİYET İLKELERİ
ÖZETİ: Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan
olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki
eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden
fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması
gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar
doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve
varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik
ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır.
Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-davacı yararına takdir
edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununda yer alan
hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat
takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
59
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/26237
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/10618
6100 s. HMK/119
Tarihi:
08.05.2014
• ANLAŞMALI BOŞANMA İSTEMİ
• ÇEKİŞMELİ BOŞANMA
• TARAFLARA İDDİA VE SAVUNMALARI
ÇERÇEVESİNDE DELİL GÖSTERME VE SUNMA
İMKANI TANINMASI GEREĞİ
ÖZETİ: Mahkemece; ön inceleme duruşmasının tensiple 09.09.2013
günü yapılmasına karar verilmiş, tarafların birlikte başvurarak, “duruşmanın erken bir tarihe alınmasını” talep etmeleri
üzerine, 15.07.2013 günü ön inceleme için duruşma açılmış,
bu duruşmada davalı, boşanmak istemediğini bildirerek davaya karşı çıkmıştır. Bunun üzerine mahkeme tarafların “barışma ve evliliği devam ettirme ihtimalini” görerek, bu sebeple
ön inceleme duruşmasını bir defaya mahsus olmak üzere ertelemiş 09.09.2013 tarihli oturumda da delil bildirme imkanı
tanımadan davayı yukarıdaki gerekçe ile reddetmiştir. Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara
iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma
imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı
Türk Medeni Kanununa göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Böyle yapılmadan, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile
hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2014/5787
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/8481
6100 s. HMK/281
Tarihi:
29.05.2014
• ELEKTRİK FATURASINDAN ÖTÜRÜ BORÇLU
OLUNMADIĞININ TESPİTİ
• BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
60
ÖZETİ: Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilerek, talep edilen bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte
haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar
verilmesi bozmayı geretirmiştir.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2013/20451
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/5378
2004 s. İİK/72
Tarihi:
03.04.2014
• ELEKTİK ÖDEMESİNİN YAPILMAMASINDAN
BAHİSLE İCRA TAKİBİ YAPILMASI
ÖZETİ: Mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında başka
bir uzman bilirkişiye verilmesi, davacı tarafından yapılan
ödemeler de dikkate alınarak, her bir dönem için talep edilen
elektrik bedelinin ayrı ayrı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşmeye göre hesaplanması konusunda
denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte
haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu
benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup
bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/4721
6100 s. HMK/Gç3
Karar No. 2014/7107
05.05.2014
Tarihi:
• HAKSIZ EYLEME DAYALI MADDİ TAZMİNAT
İSTEMİ
• HUSUMET KONUSUNDA KARAR VERECEK
MAHKEME
• KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
61
ÖZETİ: Davalı, Bahçeköy Muhtarlığı bir kamu tüzel kişiliği olup kural
olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Dava konusu
olayda, davalı muhtarlığa husumet yöneltilerek, yasa ile verilmiş kamu görevini yerine getirmediği ileri sürülmüştür.
Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası
gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı
davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri
sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce
kendiliğinden gözetilir. Kanun yararına bozma isteminde,
husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi
gerektiğinden bahisle kararın bozulması istenilmiş ise de,
mahkemelerin görevinin “husumet” meselesinden önce ele
alınması ve husumet konusunda karar verecek olan mahkemenin öncelikle o davaya bakmakla görevli olması gerekir.
Açıklanan bu durum gözetilerek ilk derece mahkemesince,
yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle
dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın
esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun
düşmediğinden; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun
yararına bozma istemi netice itibariyle kabul edilerek, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/7900
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6325
506 s. SSK/27
Tarihi:
16.04.2014
• KURUM ZARARININ ÖDETİLMESİ İSTEMİ
ÖZETİ: Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Dava
dosyası kapsamından anlaşılabilen Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/9 ve 2011/152 Esas sayılı dosyalarında ve
davalı Medikal Şirket çalışanı K. K. hakkında Medikal 71
Operasyonu kapsamında Medikal Firma ve yetkilileri ile ilgili
olarak yine Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/232
Esas sayılı ceza dosyasında devam eden yargılamada tarafına
atılı bir suçlama olup olmadığı hususları araştırılarak, davalıya yönelik ceza dosyalarının Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi gereğince sonucu beklenmeli, bundan sonra tüm deliller
birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
62
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/28908
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/10253
2942 s.KamulaştırmaK/10
Tarihi:
10.04.2014
• KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ VE
KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN HAZİNE ADINA
TESCİLİ İSTEMİ
• KAMULAŞTIRMA KANUNU UYARINCA AÇILAN
TESPİT VE TESCİL DAVALARINDA
DEĞERLENDİRME DAVA TARİHİ İTİBARIYLA
YAPILIR
ÖZETİ: Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma
Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin
tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Çeltik arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir
metodu esas alınarak, değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanun
gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme;
aynı Kanunun uyarınca dava tarihi itibarıyla yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2013
yılı resmi verileri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğinin
düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/27661
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/9882
1096 s. HUMK/428
08.04.2014
Tarihi:
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATILAN TAŞINMAZ
BEDELLERİNİN TAHSİLİ
• ZİLYETLİĞİNİN İDAREYE GEÇMESİ VE
TAŞINMAZIN FİİLEN KAMU HİZMETİNE TAHSİS
EDİLMESİ GEREĞİ
ÖZETİ: Fiilen el atılmayan taşınmazlar yönünden; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin
reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu 3988 ada 8 parsel sayılı taşınmaza (...) İlköğretim okul alanı olarak fiilen el atıldığı anlaşıldığından,
6360 sayılı yasa da gözetilerek, davalı İl Özel İdaresinin tüzel
kişiliği yasa ile sona erdiğinden, sorumlu idare de belirlenip
işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
63
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/3293
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/5252
492 s. HarçlarK/3
Tarihi:
17.04.2014
6098 s. TBK/77
• FUZULİ ÖDENEN KİRA BEDELİNİN İADESİ
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME TALEBİ
• KARAR VE İLAM HARCI
Davacı
ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi incelemesi göz
ÖZETİ:
önüne alındığında, davacı taraf dava dilekçesi ile fazla ödendiğini iddia ettikleri kira bedeli itibari ile ödemek zorunda
kalmalarından dolayı sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalıdan alınarak kendilerine verilmesini talep ettiği
görülmüştür. Tüm dosya kapsamı ile birlikte deliller ile beraber bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda ayrıntılı
olarak belirtildiği üzere ve mahkememizce de kabul edildiği
üzere, davalı taraf kira bedellerini fazlasıyla tahsil ettiği, davacı tarafın da bu tahsilat itibari ile icra baskısından kurtulmak amacı ile ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, fazla ödemeler itibari ile bilirkişi tarafından belirlenen ve mahkememizce
de kabul edilen 31.521,06 TL.nin fazla ödeme tarihleri itibari
ile yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi gerekir.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/7708
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/12728
6098 s. TBK/430
Tarihi:
09.06.2014
• BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
ÖZETİ: Davacı, davalı işyerinde, elektrik teknisyeni olarak çalışırken
iş akdinin işveren tarafından ihale süresini bittiği gerekçesiyle
haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davacının çalıştığı iş, objektif nedenler göz önünde tutulduğunda, belirli süreli yapılması gereken işlerden değildir. İş,
süreklilik arz etmekte ve yapılan ihaleler ile, aynı işi yapan
başka alt işverenler nezdinde, kesintisiz olarak devam etmektedir. Bu durumda, sırf sözleşmenin, alt işverenin ihale süresi
ile sınırlı süreli olarak yapılması, bu işi belirli süreli hale getirmez. Mahkemenin kabulünün aksine, iş akdinin belirli süreli yapılmasını gerektirecek objektif nedenler bulunmadığından sözleşme, belirsiz sürelidir ve davacı da kıdem ve ihbar
tazminatını talep etme hakkına sahiptir. Dinlenen davacı tanıklarının ortak beyanlarından, davacının iş akdinin hiçbir
haklı neden olmadan, sadece ihale süresinin dolmuş olması
nedeniyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı
olup, bozma nedenidir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
64
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/13019
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/12276
743 s. TKM/170
Tarihi:
12.06.2014
4721 s. TMK/202
• DEĞER ARTIŞ PAYI DAVASI
ÖZETİ: Mahkemece, tarafların çalışmalarına ve gelirlerin durumlarına ilişkin kayıt ve belgeleri sunması için süre ve imkan verilmesi, sunulması halinde evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadarki gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması, bu hesaplama yapılırken üyelik peşinatının davacı kadının kişisel malı
ile yapıldığının dikkate alınması, tarafların sosyal konumlarına göre yapacakları kişisel harcamalar ile davalı kocanın
743 sayılı TKM gereğince evin infak ve iaşe yükümlülüğüne
ilişkin giderlerin gelirlerinden düşülerek her birinin yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması, davacı
kadının toplam tasarruf miktarı karşısındaki katkı oranının
tespit edilmesinden sonra, mahallinde inşaat mühendisi bilirkişi, emlakçı bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden oluşacak heyet
vasıtasıyla taşınmazın 01.01.2002 tarihindeki inşaat seviyesi ve
bu seviyenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile az yukarıda
açıklandığı üzere tespit edilen katkı oranı ile bu miktarın çarpımı sonucu elde edilecek miktara katkı payı alacağı olarak
karar verilmesi, taşınmazın fiili teslim tarihinin 01.01.2002
tarihi sonrası ancak boşanma dava tarihinden önce olarak
belirlenmesi halinde, davacının isteğinin davalının edinilmiş
malına kişisel maldan yapılan katkıdan kaynaklanan değer
artış payı niteliğinde olduğu kabul edilerek tarafların gelirine
göre davacı tarafından ödendiği kabul edilen miktar, davacı
tarafından peşinat olarak ödenen miktar ve 01.01.2002'den
sonra evlilik birliği içinde yapılan ödemelerin yarısının davacı
tarafından yapıldığı göz önünde tutularak davacının kişisel
mal miktarının, boşanma dava tarihindeki inşaat seviyesinin
değerine oranı belirlenip bu oran ile taşınmazın boşanma dava
tarihindeki inşaat seviyesinin karar tarihine en yakın tarihteki
değerinin çarpımı sonucunda belirlenecek değer artış payına
hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması
doğru değildir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
65
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/15854
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/17833
4857 s. İşK/41
Tarihi:
02.06.2014
• FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞINDAN İNDİRİM
YAPILMASI
• HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALACAĞINDAN İNDİRİM
YAPILMASI
Fazla
mesai ve hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için
ÖZETİ:
hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca
son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla mesai ve hafta tatili çalışmalarının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren
kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda davacının fazla çalışma ve hafta
tatili alacaklarının tanık beyanına göre belirlenmesine rağmen
mahkemece takdiri indirim yapılmamıştır. Mahkemece, tanık
beyanına göre belirlenen fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarından makul bir oranda takdiri indirim yapılmaması hatalı
olup bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
2013/15133
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/10156
4857 s. İşK/25
Tarihi:
25.03.2014
• SENDİKAL TAZMİNAT
• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI
ÖZETİ: Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu
hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin
olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup
bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin
bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla,
işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih
yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun
araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Somut olayda yerel
mahkemece davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne
karar verilmiş ise de toplanan deliller feshin sendikal tazminat
nedenle yapıldığını ispat için yeterli değildir. Dinlenen davacı
tanıklarının davalı işveren hakkında açtıkları davalar bulunup
bu tanıkların beyanlarına göre sendikal tazminata hükmedilmesi yerinde değildir. Davacının sendikal tazminat talebinin
reddi gerekirken kabulü hatalıdır.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
66
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/962
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/8424
5510 s. SSGSSK/80
Tarihi:
11.04.2014
• PRİME ESAS KAZANÇLAR
• PRİME ESAS KAZANÇ TUTARININ TESPİTİ
ÖZETİ: Dava, 10.11.2009-96.03.2010 ve 18.05.2011-23.11.2011 tarihleri arasında davalı işyerince yatırılması gereken prime esas
kazanç tutarlarının net 1.250,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden
sigorta primi kesilmesi asıldır. “Ücretler” kavramı içme asıl
ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal
bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir.
İdare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin
prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak
kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar
sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate
alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç
matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte
sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği
son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/5293
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6999
506 s. SSK/108
Tarihi:
27.03.2014
• ÖLÜM AYLIĞINA HAK KAZANMA KOŞULLARI
• SİGORTALILIK SÜRESİ
• ÖLÜM AYLIĞI
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
67
ÖZETİ: Dava, ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. “Sigortalılık süresi”, 506 sayılı Kanunun 108'inci maddesinde uzun vadeli sigorta kolları açısından tanımlanmıştır. Bu
maddeye göre; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı
Kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarihtir. Tahsis işlerinde nazara alınan sigortalılık
süreleri, bu sürenin başlangıç tarihi ile, sigortalının tahsis
yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, tahsis için istekte
bulunmuş olmayan sigortalılar için de ölüm tarihi arasında
geçen süredir. Tahsisi için istenilen koşulların, sigortalılık
başlangıç tarihi (gerek mülga gerekse halen yürürlükte bulunan sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan tarih) ile aylık talep tarihi arasında (aylık
talebinde bulunmuş olmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi
arasındaki sürede) gerçekleşmiş olması aranmaktadır. 5 yıl
sigortalılık şartı var ise de 1800 prim günü bulunmayan ve
19.03.2013 günü vefat eden sigortalının hak sahibi davacının;
01.10.2008 tarihinden sonra taleple bulunarak yine
01.10.2008 tarihinden sonra ödemiş olduğu askerlik borçlanması ile kazanılan 600 günlük sürenin, 5510 sayılı Kanunun
32/2-a maddesinde öngörülen 900 günün hesabında dikkate
alınmaması ve ölüm aylığı şartlarının buna göre belirlenmesi
gerekmektedir.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/14008
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6976
5510 s. SSGSK/21
Tarihi:
27.03.2014
• GERÇEK ZARAR TAVAN HESABI
• KURUMUN RÜCU ALACAĞININ HESAPLANMASI
• İŞ KAZASI NEDENİYLE KURUM ZARARININ
RÜCUAN TAZMİNİ DAVASI
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
68
ÖZETİ: Dava; 27.06.2009 tarihli iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalı hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalılardan tahsili
istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde
yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. İlk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar
tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Buna
göre, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri
ile yargılamada yöntemince hesaplanacak maddi zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutar, sorumluların kusur
oranı toplamına uygulanarak hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda; Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı
yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, gerçek zarar miktarı
hesaplanarak, gerçek zarar ile kusur karşılığı ilk peşin sermaye değerli gelir miktarlarının karşılaştırması sonucu Kurumun rücu alacağı belirlenmeli, elde edilecek sonuca göre
karar verilmelidir.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/23295
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6644
506 s. SSK/61, Gç82
Tarihi:
24.03.2014
• YAŞLILIK AYLIĞININ EKSİK HESAPLANMASI
• FARK YAŞLILIK AYLIĞI TALEBİ
ÖZETİ: Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının
tespiti ve aylık farklarının tahsili istemine ilişkindir. Hükme
esas alınan bilirkişi raporunda, aylık artışlarını düzenleyen Ek
38. maddede gelişme hızı oranında artış yapılacağının öngörülmediği halde, aylık miktarının gelişme hızı da gözetilerek
arttırılarak belirlendiği ve 01.01.2003 ve sonrası Ek 38. maddenin uygulanmasını bertaraf eden anılan yasal düzenlemeler
gözetilmeksizin, tüfe ve gelişme hızına göre aylık miktarının
belirlendiği görülmekte olup, anılan rapor yukarıda belirtilen
aylık tutarının tepsine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal
böyle olunca, Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden
aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal
mevzuata aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
69
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/8985
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/12926
6102 s. TTK/161, 162, 549
Tarihi:
04.07.2014
• TASFİYE MEMURU ATANMASI
• ŞİRKETİN TASFİYESİ
• AKTİF DAVA EHLİYETİ
• İKİ ORTAKLI LİMİTED ŞİRKET
• LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVRİ
• MÜDÜRLÜKTEN AZİL
ÖZETİ: Asıl dava, davalı şirket müdürünün idare ve temsil yetkisinin
kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamı itibari ile davacı A. C.’in davalı şirket hissedarıyken hisselerinin tamamını
diğer davacıya devrettiği, bu kapsamda yapılan devir işlemlerinin 6762 Sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenen geçerlilik koşullarını taşıdığı, nitekim dosyada mevcut ticaret sicil
memurluğu yazısı ile davalı şirket ortaklarının davacı H. Ö. S.
ve davalı Ö. A. olarak göründüğü anlaşılmaktadır. Her ne
kadar davacı vekili tarafından, hisselerin tekrar davacı A.’a
devredildiği ancak noter işlemi dışındaki diğer işlemlerin yapılmadığı belirtilmişse de 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenen, limited şirket hisse devrine ilişkin prosedür,
maddedeki amir düzenleme itibari ile geçerlilik koşulu niteliğinde olup, üç aşamalı devir işleminin eksik ya da hatalı yapılması hali; devrin, şirket yönünden sonuç doğurmamasına
yol açacağından, şirket ortağı olmayan davacı A. tarafından
eldeki davanın açılabilmesi mümkün değildir. Bir başka anlatımla, işbu davada, davacı A’ın, davalı limited şirket müdürünün azlini isteyebilmesi için şirket ortağı olması zorunlu olup,
davacının, şirket ortağı sıfatının bulunmadığı ve bu hali ile
aktif dava ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla, adı geçen
davacı tarafından açılan davanın, aktif dava ehliyeti yönünden
reddi gerekirken, davacı A.'ın deftere kaydedilmeyen hisseyi
tekrar aldığından eldeki davayı açmakta hukuki menfaatinin
bulunduğu gerekçesiyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiş,
kararın re’sen bozulması gerekmiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
70
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/8499
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/12496
6098 s. TBK/586
Tarihi:
30.06.2014
• KREDİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI İHTİYATİ HACİZ
İSTEMİ
• KEFİLİN TAKİP EDİLMESİ
• ASIL BORÇLUNUN İFADA GECİKMESİ
• İHTARIN SONUÇSUZ KALMASI
• BORÇLUNUN ÖDEME GÜÇLÜĞÜ İÇİNDE
BULUNMASI
ÖZETİ: 2004 sayılı İİK'nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi
sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir
adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmenin 84. maddesinde de yeni adres bildirilmediği sürece
sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen tarafça borçlunun sözleşmedeki adresine kat ihtarı gönderildiği
ve borçlunun adres değişikliğini usulünce alacaklıya bildirdiğine ya da ihtarnamenin iade tarihi ile ihtiyati haciz talep tarihi arasında borcun ödendiğine dair dosyada bir bilgi ve
belge bulunmadığı gözetildiğinde, İİK'nın 257. maddesindeki
diğer koşulların varlığı halinde alacaklının talebinin kabulü
gerekirken TBK’nın 586. maddesine dayalı olarak yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi yerinde olmamış, alacaklı vekilinin temyiz İtirazlarının kabulü ile kararının bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
2014/4754
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/11262
506 s. SSK/87
Tarihi:
12.06.2014
• İŞYERİNDE YARALANAN İŞÇİYE SİGORTALI
YÜKLENİCİ TARAFINDAN ÖDENEN TAZMİNAT
• TAZMİNATIN SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
71
ÖZETİ: Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da kazanın bakım devresinde meydana geldiği belirtilmiş ise de, 28.09.2002 tarihinde meydana gelen iş kazasının saat kaçta vuku bulduğu
dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ayrıca bilirkişi tarafından hangi rizikoların bakım devresinde teminat kapsamında olduğu hususu incelenip değerlendirilmemiş, davalı
Sigorta Şirketi bu yönden rapora itirazlarda bulunmasına
rağmen ek rapor aldırılmadığı gibi mahkemece de bu husus
tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece anılan hususun
değerlendirilmesi ve gerektiğinde aynı bilirkişiden ek rapor ya
da yeni bir bilirkişiden başka bir rapor alınarak, kazanın
28.09.2002 günü saat kaçta meydana geldiği, rizikonun inşaat
süresinde mi yoksa bakım devresinde mi gerçekleştiği, bakım
devresinde meydana gelmiş ise kazanın poliçe teminatı dahilinde olup olmadığının işbu poliçenin eki olan inşaat All Risk
Sigortası ve 3. Şahıs Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları
da incelenmek suretiyle belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç
çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye
dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/15339
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/17637
7201 s. TebligatK/12
Tarihi:
17.06.2014
• SATIŞ İLANININ BORÇLULARA USULSÜZ TEBLİĞ
EDİLMESİ
• İHALENİN FESHİ ŞİKAYETİ
• İŞYERİNE YAPILAN USULSÜZ TEBLİGAT
ÖZETİ: Satış ilanı tebligatı, işyerinde işçisi H. Ç. imzasına tebliğ edilmişse de, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına
şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. Satış ilanının borçlulara usulüne uygun tebliğ
edilmemesi başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, şikayetin
bu nedenle kabulü ile ihalenin feshi gerekirken, yazılı gerekçe
ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
72
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/6600
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/22027
4077 s. TKHK/4, 10
Tarihi:
30.06.2014
• KREDİ KURUMU İLE YAPILAN SÖZLEŞMEDEN
DOĞAN AYIP NEDENİYLE ALACAK İSTEMİ
• AYIPLI MALDAN VE TÜKETİCİNİN SEÇİMLİK
HAKLARINDAN DOLAYI MÜTESELSİLEN
SORUMLULUK
ÖZETİ: Somut olayda, davalı S.....Ltd.Şti. İle davalı banka arasında
imzalanan 26.11.2006 tarihli sözleşme ile davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan müşterilere davalı bankadan kredi
kullandırılacağı, sözleşmenin 15. Maddesinde davalı firmanın
müşterinin kullandığı kredinin garantörü olduğu,17. maddesine göre taşınmaz satın alan müşterilere taşınmazın teslim
edilmemesinden doğan zarardan davalı bankanın müteselsil
olarak sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Bu çerçeve sözleşme
kapsamında, davacının satın aldığı iki adet taşınmazın satış
bedelinin ödenmesi amacıyla davalı bankadan kullandığı iki
ayrı konut kredisi sözleşmelerini davalı inşaat şirketinin garantör olarak imzaladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka tarafından kredinin, belirli bir satıcı ile
sözleşme şartı yapılması koşulu ile kullandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde bağlı kredi kullandıran davalı Banka’nın
da, 4077 sayılı yasanın 10/5. maddesine göre taşınmazın teslim
edilmemesinden doğan zararına ilişkin olarak satıcı şirketle
birlikte müteselsil sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu
durumda mahkemece davacının satış bedeli olarak davalı
S.....Ltd.Şti.'ne ödediği 77.000 TL yönünden davalı bankanın
da sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken
yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm
tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/17245
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/17220
6100 s. HMK/118
Tarihi:
02.06.2014
• GEREKÇELİ KARARIN TARAFLARA TEBLİĞİ
• TEBLİGAT EVRAKLARININ ELEKTRONİK ORTAMA
AKTARILMASI GEREĞİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
73
ÖZETİ: Sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi dosyada bulunan
tüm dilekçe ve evrakların mahkemece UYAP’a taranması ve
UYAP ekranına aktarılması suretiyle mümkündür. Temyize
konu dosyada bulunan evrakların elektronik ortamda bulunmaması ve evrakın türüne uygun taranmaması halinde temyiz
incelemesinin yapılması olanaklı değildir. Bu bağlamda, mahkemece elektronik ortama aktarılan dava dosyasının kontrolünün yapılarak UYAP'taki evrak kayıt ekranları kullanılarak
dosyada bulunan evrakların türüne uygun olarak kaydedilmesi ve tekrar temyiz incelemesi için dairemize gönderilmesi
bakımından dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/3145
Karar No. 2014/7113
6183 s. AATUHK/106
29.05.2014
Tarihi:
• KOMŞULUK HUKUKUNDA AYKIRILIĞIN
GİDERİLMESİ
• ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI
ÖZETİ: Somut olayda, delil tespiti neticesinde ziraat mühendisi bilirkişiden alınan raporda açıkça belirtildiği üzere, 1860 parsel
sayılı taşınmazın doğusunda ve güneyinde bulunan yolun
toprak yol olduğu, kamyonların bu yolu kullanmalarının, bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yarattığı, toz sorunun çözülmediği takdirde ileri sezonlarda verim kaybının artacağı ve büyümede gecikmeler olacağı, tespit tarihi itibariyle davacının
toplam zararın ise 491 TL olduğunu tespit edilmiş olması karşısında bu rapora itibar edilerek ve yeniden keşif yapılmasına
gerek duyulmaksızın tazminata ilişkin karar verilmesi uygun
görülmüştür.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/5941
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6783
6098 s. TMK/875
Tarihi:
23.05.2014
• İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİ
• İPOTEK BEDELİNİN GÜNCELLENMİŞ
KARŞILIĞININ DEPO EDİLMESİ
• KESİN BORÇ İPOTEĞİ
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
74
ÖZETİ: Somut olayda; uyuşmazlık 02.02.1966 tarihinde konulan ve
ödenmeyen 3500,00 ETL ipotek bedelinin hangi miktarda
ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Dava konusu
taşınmaz üzerine davalıların murisi lehine 02.02.1966 tarihinde 3500,00 ETL bedelli, birinci derecede, faizsiz ve
01.09.1966 tarihine kadar süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacılar borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek
bedeli olarak 6.293,15 TL yi depo etmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak güncellenen ipotek bedelinin davalılara ödenmesine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi
doğru değildir.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/1683
Karar No. 2014/4876
6100 s. HMK/223
10.07.2014
Tarihi:
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN TEMİNAT
ÇEKİNİN İADESİ
• MASRAFLAR VE MAHRUM KALINAN KÂRIN
TAHSİLİ İSTEMİ
• YABANCI DİLDE YAZILMIŞ BELGEYE DAYANAN
TARAF TERCÜMESİNİN MAHKEMEYE SUNULMASI
ÖZETİ: Mahkemece davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenicinin
delil listesi ekinde “Ek 9” olarak sunduğu yabancı dilde yazılmış belgelerin tercümesi istenerek, türcüme belgeler de eklendikten sonra bilirkişilerden davacı taşeronun ek bilirkişi
raporuna yaptığı teknik nitelikteki itirazları cevaplandırır biçimde ve denetime elverişli ek rapor alınması, oluşacak sonuca uygun hüküm kurulması gerekir. Bu hususlar üzerinde
durulmadan eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya
aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/6019
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/4723
6098 s. TBK/478
04.07.2014
Tarihi:
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN
İDARENİN UĞRADIĞI ZARAR
• HAKSIZ TAHSİL EDİLEN İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ
İSTEMİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
75
ÖZETİ: Mahkemece öncelikle sözleşme eki ihale evrakları ve dokümanlarında yapılması kararlaştırılan işlerin sözleşme tarihi
itibariyle piyasa fiyatlarının ticaret ve sanayi odaları ile ilgili
meslek kuruluşlarından sorularak tespit edildikten sonra bilirkişi kurulundan yaklaşık maliyet cetveli, mahal listesi, ihale
evrakları ve sözleşme bedelinin belirlenmesinde davalı müşavir firmanın sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, müşavirlik hizmet bedeline hak kazanıp kazanmadığı kusurlu davranışıyla fazla ödeme ve idare zararına neden olup olmadığı ve
miktarı, yine bunların belirlenmesinde davalı idare elemanlarının ihmal ve kusurları bulunup bulunmadığı varsa dereceleri ve miktarları ile davalı yüklenicinin sözleşme ile eki ihale
dokümanlarına göre yapımını üstlendiği halde hiç yapmadığı
ya da eksik yaptığı işler olup olmadığı ve bunlar sebebiyle
kendisine ne miktarda fazla ödeme yapıldığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, davalı yüklenicinin ihale evraklarında fiyatın yüksek belirlenmesi ya da hayali
imalât gösterilmesinde katkısı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik
inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/12376
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/3524
6831 s. OrmanK/2
Tarihi:
31.03.2014
• TAŞINMAZIN GÖL YATAĞI OLDUĞU
GEREKÇESİYLE DAVALI ADINA VERİLEN
ZİLYETLİK ŞERHİNİN İPTALİ
• KULLANIM KADASTROSU
ÖZETİ: Davacı Hazinenin taşınmazın göl yatağı olduğuna dair iddiası
mülkiyete ilişkin olup, taşınmaz, 2010 yılında yapılan 2/B çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarılmış olduğundan, aynına ilişkin bu talebi yönüyle genel mahkemelerce
mülkiyete ilişkin dava olarak incelemek üzere görevsizlik kararı verilmesi, davalı lehine kullanım şerhi verilmesi hakkındaki davasının ise durdurulmasına, çekişmeli taşınmazın tespit
gibi Hazine adına tapuya tescili için kadastro tutanağının
Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; tapu kaydına, taşınmazın
kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı
şerhine yönelik olarak Hazine tarafından kadastro mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğu ve bu davanın durdurulduğu
şerhinin yazılmasına şeklinde durma kararı verilmesi gerekir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
76
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/8460
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/9894
818 s. BK/47
Tarihi:
24.06.2014
• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE
MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ
ÖZETİ: Davalı G. Sigorta A.Ş'nin ıslahın zamanaşımına uğradığına
yönelik usulen yapılmış itirazı bulunmamasına rağmen adı
geçen davalı sigorta şirketini de kapsayacak şekilde tüm davalılar yönünden ıslahın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle
reddi isabetli değildir. Dava dilekçesindeki taleplere göre davalı G. Sigorta A.Ş'den manevi tazminat istemi olmamasına
rağmen hatalı değerlendirme ile sigorta şirketinden de manevi
tazminat isteminin var kabul edilmesi ve kabule göre de bu
talep red edilerek adı zikredilen davalı yararına vekalet ücreti
takdiri doğru değildir.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
2014/5947
Esas No.
Karar No. 2014/10747
2942 s. KamulaştırmaK/10
Tarihi:
17.06.2014
• KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ
• MAKUL SÜREDE YARGILANMA
ÖZETİ: Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak
ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında
öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul
edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının
giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden mahkeme
kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/4966
Karar No. 2014/8927
5464 s. KrediKartlarıK/24
Tarihi:
08.05.2014
• KREDİNİN ÖDENMEYEN MİKTARI BAKIMINDAN
BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİ İSTEMİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
77
ÖZETİ: Davalı bankanın hayat sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmadığı belirtilen sözleşme hükmünde açıkça belirtilmiştir.
Başka bir anlatımla anılan sözleşme hükmüne göre hayat
sigortası yaptırma yükümlülüğü kredi lehdarına yüklenmiştir.
Bankanın ilk iki yıl hayat sigortası yaptırmış olması sonraki
yıllarda da bu yükümlülüğü üzerine aldığı şeklinde yorumlanamaz. Zira sözleşmenin 11-6. maddesinde yer alan düzenleme, kredi veren bankanın kendi lehine koyduğu bir hükümdür. Bu hükmün amacı, bankanın kredi lehdarına vermiş olduğu kredinin teminat altına alınmasıdır. Bu yönüyle bankanın, kendi lehine yaptığı bir düzenlemenin aleyhine yorumlanarak yükümlülük altına sokulması kabul edilemez. Nitekim
bu hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.12.2009
tarih, 2009/13-433 Esas, 2009/580 Karar sayılı emsal nitelikteki kararında da açıkça değinilmiştir.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/1408
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/2773
6098 s. HMK/41
04.03.2014
Tarihi:
• REDDİ HAKİM TALEBİ
ÖZETİ: Somut olayda; duruşma hakiminin reddi talebi, H.M.K.'nun
41. maddesine göre yargılamayı yapan mahkeme hakimi tarafından, bizzat değerlendirilmiş ve istem geri çevrilmiş, yargılamaya devam olunmuş, keşif ara kararı ile dosyanın yeniden
bilirkişiye tevdiine ilişkin ara kararlar kurulmuş, ancak, reddi
hakim istemi incelenmek üzere dosya yine de merciye gönderilmiştir. Reddedilen hakim tarafından H.M.K.'nun 41. maddesi uyarınca verilen geri çevirme kararları aleyhine, ancak,
uyuşmazlığın esası hakkında verilen hükümle birlikte temyiz
yoluna başvurulabileceği H.M.K.'nun 41/son fıkrasının amir
hükümlerinden olup, geri çevirme kararından sonra aynı ret
talebi hakkında merci tarafından H.M.K.'nun 42. maddesi
uyarınca yeniden inceleme yapılamaz. Bu nedenle, merci tarafından verilen karar, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
78
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/14599
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/24122
506 s. SSK/79
Tarihi:
24.12.2014
5510 s. SSGSSK/86
• HİZMET TESPİTİ DAVALARINDA İSPAT
• HİZMET SÜRESİNİN TESPİTİ DAVASINDA HAK
DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
Davanın
yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10.
ÖZETİ:
ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti
davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın
niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir
duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç
toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa'da
yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından
kendiliğinden nazara alınması gerekmektedir. İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği
Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş
bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vd.
şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma
verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı
çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz
edilemeyecektir. Kesintili çalışmanın varlığı halinde ise, kesintinin öncesi ve sonrasında oluşacak her çalışma devresi için
dava koşullarının varlığı yukarıda belirtilen olgular dikkate
alınarak belirlenecektir.
YARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2014/1474
İlgili Kanun/Madde
6098 s. HMK/397
Karar No. 2014/4876
Tarihi:
25.06.2014
• İFLAS ERTELENMESİ DAVASI
• İHTİYATİ TEDBİRİN KARARIN KESİNLEŞMESİNE
KADAR DEVAM EDECEĞİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
79
ÖZETİ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici
sebeplere ve özellikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca
aksi belirtilmedikçe ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine
kadar devam edeceği sabit olmakla birlikte iflasın ertelenmesi
davaları sonunda verilen iflas kararları üzerine oluşan yeni
hukuki durumun özellikle müflisin tasarruf yetkisi ve rehinle
temine edilmiş alacakların tahsili için girişilmiş takipler bakımından farklı bir rejim ortaya koyduğu ve aynı Yasa'nın
396/1. maddesi uyarınca yapılacak başvuru üzerine mahkemece tedbirin kaldırılmasının her zaman mümkün bulunmasına göre, müdahil T. İ. Bankası A.Ş.'nin temyiz itirazının ayrı
bir bozma sebebi yapılmasına gerek görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
YARGITAY
CEZA KARARLARI
COURT OF CASSATION CRIMINAL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision
* Yargıtay Ceza Daire Kararları
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions
YARGITAY CEZA GENEL KURUL KARARI
COURT OF APPEAL ASSEMBLY OF CRIMINAL CHAMBERS DECISION
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas No.
2014/6-127
Karar No. 2014/237
Tarihi:
06.05.2014
İlgili Kanun/Madde
5237 s. TCK/37, 62, 53, 149
• HIRSIZLIK SONRASI SUÇ KONUSU EŞYANIN
İADESİ
• ETKİN PİŞMANLIK
ÖZETİ: Mağdurdan suça konu kolyeyi yağmalayan sanıkların tutuklandıktan sonra pişmanlık göstererek kolyeyi sattıkları kuyumcunun adresini akrabalarına söylemeleri üzerine, sanıklardan bir kısmının akrabalarının mağdurun zararını gidermek amacıyla kuyumcuya giderek ücreti karşılığında kolyeyi
almak istedikleri, fakat olaydan haberdar olan kolluk görevlilerinin suça konu kolyeyi satın alan kuyumcudan alarak mağdura teslim ettikleri somut olayda, sanıkların işledikleri suç
nedeniyle pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermek
istemeleri, bu amaçla akrabalarını harekete geçirmeleri ve
sonuç olarak da mağdurun zararının giderilmiş olması karşısında, sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK'nda düzenlenmiş
olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin
kabulü zorunludur. Kaldı ki, sanıkların 5237 sayılı TCK anlamında mağdur kabul edilmeyen kuyumcunun zararını gidermiş olmaları da pişmanlıklarını göstermektedir.
Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
YARGITAY CEZA DAİRE KARARLARI
COURT OF APPEAL CRIMINAL CHAMBER DECISIONS
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/1084
İlgili Kanun/Madde
5237 s. TCK/86
Karar No. 2014/2810
Tarihi:
30.04.2014
• YAŞAMSAL TEHLİKE GEÇİRECEK ŞEKİLDE
YARALAMA
ÖZETİ: Suçta kullanılan aletin cinsi, hedef alınan vücut bölgesi, darbenin şiddeti dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı ortaya
çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve sanık hakkında
öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği
gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/26941
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/19488
5271 s. CMK/23
Tarihi:
09.07.2014
• YARGILAMANIN YENİLENMESİ
• ÖNCEKİ YARGILAMADA GÖREV YAPAN HAKİMİN
AYNI İŞTE GÖREV ALAMAMASI
ÖZETİ: Hükümlünün, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca verilen
hücre hapsi cezasının onanmasına ilişkin Konya İnfaz Hakimliğinin kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde
bulunması üzerine, CMK ya aykırı olarak onama kararını
veren hakim tarafından değerlendirme yapılarak istemin reddine karar verilmiş ve istemin farklı bir hakim tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz mercii kararına karşı
kanun yararına bozma isteminde bulunulmuş ise de; infaz
hakimliği kararı yargılamanın yenilenmesi yasa yoluna konu
olamayacağından, bu konudaki istemin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmayıp, bu kararın
aynı hakim tarafından verilmesi de sonuca etkili olmadığından, Konya İnfaz Hakimliğinin, yargılamanın yenilenmesi
isteminin reddine dair kararına itiraz üzerine merciince itirazın reddine karar verilmesi isabetlidir ve bozma sebebi teşkil
etmez.
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
85
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/9697
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/14934
1412 s. CMUK/321
Tarihi:
10.04.2014
• ORMAN ALANLARININ İŞGALİ ORMANDAN
FAYDALANMA VE ORMAN İÇİNDE YERLEŞİLMESİ
ÖZETİ: Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan, dava konusu yerin kesinleşmiş orman tahdit sınırları
içinde kaldığının; dosya içeriğindeki yazışmalardan suç tarihi
itibariyle orman içine kurulan verici direği ve elektrik kabini
için Orman İdaresinden izin alınmamış olduğunun anlaşılmasına; orman tahdidi bulunan yerlerde tahdidin herkes tarafından bilinmesi gerekip işgal ve faydalanma suçlarında suç tarihinin tutanak tarihi olarak kabulü gerekmesine göre sanığın
savunması doğrultusunda belediyeden dava konusu yerle ilgili
Orman İdaresiyle yapılmış bir kira sözleşmesi olup olmadığı;
Orman idaresi ile Belediye arasında yapılmış bir sözleşme var
ise dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı; sanık ile belediye
arasında suça konu yerle ilgili yapılmış bir kira sözleşmesi
bulunup bulunmadığı hususunun da araştırılarak sonucuna
göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekir.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/2074
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/17411
5237 s. TCK/125
Tarihi:
20.05.2014
• HAKARET SUÇU
• KİŞİLERİN ONUR ŞEREF VE SAYGINLIĞININ
KORUNMASI
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Ceza Kararları
86
ÖZETİ: Sanığın kendisi hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan
iddianame düzenleyen müşteki Cumhuriyet Savcısını kastederek (M.) Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı dilekçede
yer verdiği “tazminat davası açacağımı belirtiyorum, çünkü
iftira atıp insanı yok yere suçlamak o kadar kolay değildir,
eğer bir kamu görevlisi namusu ile, şerefi ile layıkıyla hakkıyla usulüne uygun adam gibi davranarak taraf tutmadan
torpille adam kayırmadan bir tarafa yaslanmadan kamu görevini ifa ediyorsa o kamu görevlisine hiçbir insan oğlunun diyeceği bir söz olamaz ama haksızlıklarla usulsüzlüklerle dolu
reddi hakim talebim bulunmasına rağmen, kasten işlem uygulayıp haklılığımı kanıtlayan belgelerle ispatı yapılmış mahkeme kararlarımın bulunmasına rağmen bir davada red kararı
vermek kimin haddinedir, siz olsanız bu durumda ne yaparsınız, böyle bir red kararı hukuken hiç de etik değildir, yukarıda
belirttiğim hususlara ait mahkeme kararlarını belge ve deliliniz varsa 10 gün içerisinde lütfen adresime göndermenizi istiyorum gereğini saygılarımla arz ve talep ederim” şeklindeki
ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müştekinin
onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır
eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının
oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirir.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/1886
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/6079
5237 s. TCK/43, 58, 265
Tarihi:
03.06.2014
• GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU
ÖZETİ: TCK'nda “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve
görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine
karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin
“cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen
pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne
alındığında; 01/05/2009 tarihli olay tutanağında sanığın polis
memurlarının görevini yaptırmamak için cebir ve tehdit içeren
herhangi bir fiilinden söz edilmediği, “biz görevlilere zorluk
çıkarmaya, taşkınlık yapmaya çalıştığı” gibi açıklık taşımayan
ibarelere yer verildiği, müştekiler H. K., M. E. ve R. Y. ile tanık T. Y.'ın yargılama aşamasında alınan ayrıntılı beyanlarında da kendilerine yönelik cebir ve tehdit içeren bir davranışta bulunmadığını özellikle ifade etmeleri karşısında unsurları oluşmayan suçtan beraeti yerine oluşa uygun düşmeyen,
yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
87
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/2954
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/14281
2918 s. KTK/50, 51
Tarihi:
08.07.2014
• HIZ SINIRLARINI YÜZDE OTUZDAN FAZLA AŞMAK
SURETİYLE İHLAL
• ÇAĞDAŞ HUKUK DEVLETİ İLKESİ
• KANUN YARARINA BOZMA
• AÇIKLIK İLKESİ
ÖZETİ: Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere İlişkin Yönerge kapsamındaki bilgilendirmenin, bu
Yönetmelikteki usul ve esaslara göre konulacak “trafik işaret
levhaları” ile yapılması gerekmektedir. Bu yöntem dışında
gerekiyorsa medya ve diğer iletişim araçlarından da yararlanacaktır. Dolayısıyla, bahse konu Yönerge hükmü uyarınca,
“radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve
hangi sürelerde yapılacağı” konularında sürücülerin, her
şeyden önce trafik işaret levhalarıyla bilgilendirilmesi zorunludur. Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak
amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural
ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması
anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2014/2682
Karar No. 2014/14119
5237 s. TCK/154
09.06.2014
Tarihi:
5271 s. CMK/231
• HAKKI OLMAYAN YERLERE TECAVÜZ SUÇU
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Ceza Kararları
88
ÖZETİ: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan “Altıncı
fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği
zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir” şeklindeki düzenleme
karşısında, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen
iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere
mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla
şartlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verilebileceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa yanlış
anlam verilerek 31.04.2010 tarihine kadar tecavüzüne son
vererek, suç sonucu sebep olunan zarar gidermesi koşulu ile
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi suretiyle zarar miktarı da belirtilmeden imkansız bir tarih olan
31.04.2010 tarihine kadar dava konusu taşınmaza vaki tecavüzün sürdürülmesine olanak sağlayacak biçimde süre tanınması yasaya aykırıdır.
YARGITAY
9. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/9285
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/5694
5237 s. TCK/27
Tarihi:
08.05.2014
• BAŞKASI YERİNE CEZA İNFAZ KURUMUNA VEYA
TUTUKEVİNE GİRME SUÇU
ÖZETİ: Sanığın, Kartal 2. İcra Ceza Mahkemesi dosyasından, mal
beyanında bulunmama suçu nedeniyle ağabeyi olan F. hakkında hükmolunan cezanın infazı amacıyla, kendisini F. olarak tanıtıp 23.11.2007 tarihinde Kartal H Tipi Ceza İnfaz Kurumuna girdiği ve 03.12.2007'de tahliye olduğu anlaşılmakla;
eyleminin TCK'nda düzenlenen başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme suçunu oluşturduğu, hukuki
durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden
suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun görülmemiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
89
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2014/1
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/5430
5237 s. TCK/43, 188
Tarihi:
11.07.2014
5271 s. CMK/217
• UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU
• GİZLİ SORUŞTURMACI
ÖZETİ: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sattıklarına ilişkin
istihbari bilgi edinilmesi ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Elazığ 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce
25.01.2012 tarihinde “uyuşturucu madde alımı yapmaları,
delil toplamaları ve teknik araçlarla görüntü almaları” için üç
personelin “gizli soruşturmacı” olarak görevlendirilmesine
karar verilmiştir. Gizli soruşturmacı olarak görevlendirilenler
tarafından düzenlenen raporlarda sanıktan üç değişik tarihte
esrar satın alındığı belirtilmiştir. Sanığa isnat olunan suçun
“örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmemiş olması” nedeniyle,
görevlendirilenlerin “gizli soruşturmacı” olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Bu kişiler adli kolluk görevlisi ise,
kollukla ilgili kanunlar ile CMK'daki hükümlerde yer alan
genel yetkileri ve görevleri kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil
toplayabilirler. Bu durumda statüleri “adli kolluk görevlisidir”. Sanık aleyhindeki deliller, görevliler tarafından düzenlenen raporlar ve fotoğraflardan ibarettir. Sanık tüm aşamalarda, adli kolluk görevlisi statüsündeki görevliler tarafından
düzenlenen tutanaklara itiraz etmiş ve görevlilere uyuşturucu
madde satmadığını söylemiştir. CMK'nın 217. maddesinin 1.
fıkrasında öngörülen “hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir”
hükmü uyarınca, olayda “gizli soruşturmacı” sıfatıyla görev
yapanlar “adli kolluk görevlisi” ise bu üç görevlinin tanık
olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun
tartışılarak belirlenmesi zorunludur.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/26979
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/11049
5237 s. TCK/53
Tarihi:
05.06.2014
1412 s. CMUK/322
• DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEMEK VE
SAHTE FATURA DÜZENLEMEK SUÇLARI
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
Yargıtay Ceza Kararları
90
ÖZETİ: 2005 yılında düzenlenen 78 adet faturanın asılları veya onaylı
suretleri getirtilerek yada fatura bilgilerine ulaşılarak son
düzenlenen fatura itibariyle suç tarihinin kesin olarak saptanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini
gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm
kurulması yasaya uygun değildir.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/21519
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/14693
5237 s.TCK/61
Tarihi:
13.06.2014
• TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇUNDA SANIK HAKKINDA
FAZLA CEZA TAYİNİ
ÖZETİ: Sanığın idaresindeki araçla, gece vakti, meskun yerde, üç şeritli bölünmüş yolda orta şeritte seyrederken sağdan yola giren
yayaya çarpması sonucu yayanın öldüğü olayda; olay mahallinin karanlık olduğu, 10 metre mesafede yaya alt geçidinin
bulunduğu, orta refüjün demir bariyer ve parmaklıklarla yaya
geçişine kapatılmış olduğu da dikkate alınarak; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana
gelen zararın ağırlığı, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu da nazara alınarak, adalet ve hakkaniyet kurallarına
uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, alt
düzeyde tali kusurlu kabul edilmesi gereken sanık hakkında
ceza uygulaması yapılırken 5237 sayılı TCK'na aykırı olarak
alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın tayini bozmayı gerektirir.
YARGITAY
13. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/3777
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/19509
5271 s. CMK/45, 46, 48
Tarihi:
02.06.2014
• HIRSIZLIK SUÇU
• TANIKLIKTAN ÇEKİLME HAKKININ
HATIRLATILMAMASI
ÖZETİ: Sanıkların müştekiye ait aracı çalıp zilyetliklerine geçirdikten
sonra, aracı parçalamaları şeklinde gelişen olayda, sanıkların
hakimiyetinde bulunan suça konu aracın mülkiyetine yönelik
zarar verilmesi eyleminin ayrıca mala zarar verme suçunun
unsurlarını oluşturmamasına karşın mala zarar verme suçundan sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine
hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
91
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/21852
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/13397
1412 s. CMUK/321
Tarihi:
07.07.2014
• NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU
• BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN, BANKA VEYA KREDİ
KURUMLARININ ARAÇ OLARAK KULLANILMASI
• RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK
ÖZETİ: Resmi evrakta sahtecilik suçunda, sahte olduğu iddia olunan
belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri
mahkemeye ait olup, 08.06.2009 tarihli duruşmaya çek getirildiği halde ayrıntılı incelemesinin yapılmaması karşısında,
Samsun Kriminal Polis Laboratuvarından alınan raporda
çekteki sahteliğin ne şekilde yapıldığına ve aldatma özelliği
olup olmadığına dair görüş belirtilmediği, G. Bankasının
02.04.2007 tarihli yazısında çekte çek numarası ve müşteri
numarasının bulunmadığı, çekin yüzeysel incelemede dahi
sahte olduğu anlaşıldığının belirtilmesi üzerine çek aslının
duruşmaya getirtilip ayrıntılı olarak incelenmesi, kararın gerekçesinde aldatma yeteneğinin tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde saklanması gerekirken
yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun değildir.
Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014
DANIŞTAY KARARI
COUNCIL OF STATE DECISION
* Danıştay Daire Kararı
Council of State Chamber Decision
DANIŞTAY DAİRE KARARI
COUNCIL OF STATE CHAMBER DECISION
DANIŞTAY
4. DAİRE
Esas No.
2014/272
İlgili Kanun/Madde
213 s. VUK/253
Karar No. 2014/2894
Tarihi:
29.04.2014
• YASAL DEFTER VE BELGELERİN MÜCBİR SEBEP
OLMAKSIZIN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ
• KATMA DEĞER VERGİSİ
• VERGİ ZİYAI CEZASI
ÖZETİ: Davacının yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmaksızın
incelemeye ibraz etmemesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun
359 uncu maddesine göre gizleme fiilini oluşturduğundan,
aynı kanunun 341 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre Uç
kat vergi ziyaı cezasının uygulanmasını gerektirmekte olup,
ihtilaflı dönemlere ilişkin olarak ziyaa uğratılan verginin Uç
katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararını, verginin bir
katı tutarında vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği nedeniyle kısmen bozan Bölge İdare Mahkemesinin, kısmen bozmaya ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
A N A Y A S A MA HKE ME S İ
KA R A R I
TURKISH CONSTITUTIONAL COURT
DECISION
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
TURKISH CONSTITUTIONAL COURT DECISION
Resmi Gazete Tarihi: 08.08.2014
Resmi Gazete Sayısı: 29082
Esas Numarası: 2013/150
Karar Numarası: 2014/132
Karar Tarihi: 23.07.2014
....
15.5.1957 günlü, 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun 11. maddesinin, 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle değiştirilen üçüncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
Nuri NECİPOGLU, Zühtü ARSLAN ile Haşan Tahsin GÖKCAN’m
karşıoyları ve OYÇOKLUGUYLA, 23.7.2014 gününde karar verildi.
Anayasa Mahkemesi Kararlarının devamına, dergimizin
Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz
GÜNCEL MEVZUAT
CURRENT LEGISLATION
* Resmî Gazete Özetleri
Abstracts of Official Gazette
RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ
ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE
MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR
Karar No.
2014/6652
2014/6550
2014/6664
2014/6665
Adı
Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hastane İşletme ve Devir Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı Vakıf Fonunun Yöneticisi Olarak Hareket Eden
Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Arasındaki 30 Mayıs
2014 Tarihli Hibe Anlaşması (Enerji Sektörü Programı - Faz 1
Projesi)’nın Onaylanması Hakkında Karar
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gürcistan Hükümeti Arasında Arşiv Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanması
Hakkında Karar
R.G.
Tarih - Sayı
02.08.2014
29076
03.08.2014
29077
07.08.2014
29081
07.08.2014
29081
Aylık resmi gazete özetlerine dergimizin Eylül 2014 tarihli
141. sayısından ulaşabilirsiniz
ÖNEMLİ BİLGİLER
MAJOR INFORMATIONS
KIDEM TAZMİNATI TAVANI
ASGARİ ÜCRET
YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ
İHBAR TAZMİNATI
(AKDİN FESHİNDE BİLDİRİM SÜRELERİ)
İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ
2014 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2013 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2012 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2011 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2010 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2009 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
KURUMLAR VERGİSİ ORANI
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARI
YENİDEN DEĞERLEME ORANI
DEĞERLİ KÂĞITLAR (2014)
YASAL FAİZLER VE YÜRÜRLÜK SÜRELERİ
TİCARİ TEMERRÜT (AVANS) FAİZ ORANLARI
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’A
GÖRE GECİKME ZAMMI ORANLARI
DAMGA VERGİSİ (2014)
HARÇ TARİFESİ (2014)
Yargı Harçları (2014)
NOTER HARÇLARI (2014)
VERGİ YARGISI HARÇLARI (2014)
TAPU VE KADASTRO HARÇLARI (2014)
KİRA ARTIŞINA YARGITAY’CA UYGULANAN ENDEKSLER
ENFLASYON ORANLARI (%) (TUİK Verilerine Göre)
AVUKATLIK ASGARÎ ÜCRET TARİFESİ
CMK AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ (2014)
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ
HMK’YA GÖRE PARASAL SINIRLAR TABLOSU
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
DÖVİZ KURLARI
Önemli bilgilerin detayları en güncel halleri ile dergimizde
y e r a l m a k t a d ı r v e 4 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS
Y Ü KS E K MA HKE ME
KA R A R L A R I
ARAMA DİZİNLERİ
INDEX OF SUPREME COURT
DECISIONS
* Kavramlara Göre Arama Dizini
Index of Related Legal Terms
* Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini
Index of Related Law Code Articles
KAVRAMLARA GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LEGAL TERMS
A
Açıklık İlkesi .................................................................................................. 475
Aktif Dava Ehliyeti......................................................................................... 422
Anlaşmalı Boşanma İstemi............................................................................. 382
Araç Sürücüsünün Alkollü Olması................................................................. 338
Asıl Borçlunun İfada Gecikmesi .................................................................... 425
Ayıplı Maldan ve Tüketicinin Seçimlik Haklarından Dolayı
Müteselsilen Sorumluluk................................................................................ 431
B-D
Başkası Yerine Ceza İnfaz Kurumuna Veya Tutukevine Girme Suçu........... 482
Belirli Süreli İş Sözleşmesi ............................................................................ 398
Bilirkişi Raporları Arasında Çelişki Olması................................................... 384
Bilişim Sistemlerinin, Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak
Kullanılması ................................................................................................... 490
Borçlunun Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunması............................................... 425
Boşanmada Manevi Tazminat ........................................................................ 381
Çağdaş Hukuk Devleti İlkesi.......................................................................... 475
Çekişmeli Boşanma ........................................................................................ 382
Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek ve Sahte Fatura Düzenlemek
Suçları............................................................................................................. 487
Değer Artış Payı Davası ................................................................................. 402
Dürüstlük Kuralı............................................................................................. 356
Bütün kararların bu şekilde kavramlara göre arama dizini
d er g i m i z d e yer a l m a k t a d ı r
KANUN MADDELERİNE GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LAW CODE ARTICLES
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanun
(6183)
Madde
Sayfa
106......................................................434
Banka Kartları ve Kredi Kartları
Kanunu
(5464)
Madde
Sayfa
24........................................................453
Bütün kararların bu şekilde kanun maddelerine
göre arama dizini dergimizde yer almaktadır.
LEGALBANK ABONELİK FORMU
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE