ISSN: 1303-9210 LEGAL Hukuk Dergisi LEGAL JOURNAL OF LAW Cilt: 12 / Sayı: 141 Volume: 12 / Issue: 141 Yıl / Year: 2014 YARGITAY KARARLARI, DANIŞTAY KARARLARI VE DİĞER YÜKSEK MAHKEME KARARLARI, HUKUK HABERLERİ, HUKUKÎ MAKALELER, GÜNCEL MEVZUAT, RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ, ÖNEMLİ BİLGİLER COURT OF CASSATION DECISIONS, COUNCIL STATE DECISIONS AND OTHER SUPREME COURT DECISIONS, LEGAL NEWS, LEGAL WRITINGS, CURRENT LEGISLATION, ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE, MAJOR INFORMATION Legal Hukuk Dergisi Legal Journal of Law “Hakemli Dergidir”/“Peer reviewed Journal” Cilt: 12/Sayı: 141 Volume: 12/Issue: 141 Yıl/Year: 2014 Yayın Sahibi/Publisher: Legal Yayıncılık A.Ş. adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni/On Behalf of Legal Yayıncılık INC. Publisher and Executive Editor Av. / Aal. Lütfürrahman BAŞÖZ (Sertifika No./Certificate No. 27563) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Responsible Manager: Av. / Aal. Ramazan ÇAKMAKCI Basım ve Cilt/Printing and Volume: Kitap Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. (Sertifika No./Certificate No.: 16053) Tel.: 0212 482 99 10 Faks/Fax: 0212 482 99 78 Basıldığı Yer/Place of Publication: Davutpaşa Cad. No: 123, Kat:1 Topkapı/İstanbul Basıldığı Tarih/Publication Date: Eylül/September 2014 Yönetim Yeri/Place of Management: Bahariye Cad. No: 63/6 Kadıköy/İstanbul Tel. 0216 449 04 86 Faks/Fax: 0216 449 04 87 Yayın Türü/Type of Publication: Yerel, Süreli, Aylık Hukuk Dergisi/This journal is a peer reviewed national law journal published per month İzmir Temsilcisi/ Izmir Representative Av. / Aal. İsmet KÖYMEN Mersin Temsilcisi/ Mersin Representative Av. / Aal. H. Hulki ÖZEL ISSN: 1303-9210 Dergiye yapılan atıflarda “LHD” kısaltması kullanılmalıdır. For citations please use the abbreviation: “LHD” E-mail: [email protected] Telefon/Phone: 0 216 449 04 85 Faks/Fax: 0 216 449 04 87 Posta Adresi/Postal Address: Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul Bu dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir. Articles published in this journal represent only the views of the contributors. Copyright © 2014 Bu derginin tüm yayın hakları LEGAL YAYINCILIK A.Ş.’ye aittir. Yayınevinin izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç olmak üzere hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. All rights reserved. No part of this publication may be copied, reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or by means, without the prior expressed permission in writing of the LEGAL YAYINCILIK A.S. LEGAL HUKUK DERGİSİ Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul Tel: (216) 449 04 85 – 449 04 86 Faks: (216) 449 04 87 İnternet adresi: www.legal.com.tr E-mail: [email protected] DANIŞMA ve YAYIN KURULU EDITORIAL and ADVISORY BOARD Prof. Dr. Faruk ACAR Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Pınar AKAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Gökhan ANTALYA Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Abdülkadir ARPACI Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin ARTUK Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz ATALAY Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Cevdet ATAY Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süheyl BATUM Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Prof. Dr. Ali Cem BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Erdoğan BÜLBÜL Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Osman CAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Mustafa ÇEKER Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Gürsel ÇETİN İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Prof. Dr. Osman DOĞRU Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Nuray EKŞİ Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Nüvit GEREK Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik GÜLSOY Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Alper GÜMÜŞ İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anabilim Dalı Prof. Dr. Pelin GÜVEN Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel İNCEOĞLU Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Turgut KALPSÜZ Prof. Dr. Eser KARAKAŞ Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Işıl KARAKAŞ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi - Devletler Umumi Hukuku Prof. Dr. Mahmut KOCA İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Prof. Dr. Mustafa KOÇAK Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı – Anayasa Hukuku Prof. Dr. Muharrem KILIÇ Akdeniz Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Keskin KİZİROĞLU Okan Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin MEMİŞ İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Ali Necip ORTAN İstanbul Kültür Üniversitesi Fikri Haklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Prof. Dr. Ayhan ÖNDER Ceza ve Ceza Usul Hukuku Prof. Dr. Selçuk ÖZTEK Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer ÖZKAN İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Prof. Dr. Saba ÖZMEN Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan PULAŞLI Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Adem SÖZÜER İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükran ŞIPKA İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Samim ÜNAN Galatasaray Üniversitesi Ticaret Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Hakan ÜZELTÜRK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Sultan ÜZELTÜRK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Serap YAZICI Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Hamdi YILMAZ Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Sevtap YOKUŞ Kocaeli Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Müslüm AKINCI Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat ALIŞKAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. Çetin ARSLAN Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Doç. Dr. Mustafa Erdem CAN Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Özlem YENERER ÇAKMUT Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. Ebru CEYLAN İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet ERDEM Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. Şafak NARBAY Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan YILMAZ Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Taner AYANOĞLU İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Sinan BAYINDIR İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevi BAKIM İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muzaffer EROĞLU Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Birgül SOPACI Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Varol KARAASLAN Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflasHukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Nur KARAN Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Yrd. Doç. Dr. A. Kürşat TANGÜN Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticareti Hukuku Anabilim Dalı Dr. İsmet Nezih ABANOZ Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Haşmet Sırrı AKŞENER İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi E. Başkanı Hasan ÖZKAN Em. İstanbul Hukuk Hâkimi İzzet DOĞAN Em. İstanbul Hukuk Hâkimi Arş. Gör. Mustafa ÜNLÜTEPE Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Av. Atilla COŞKUN, Av. Süleyman ÇETİN, Av. İbrahim Murat HAZNEDAR, Av. Recep KAHRAMAN, Av. Dr. Filiz KESKİN, Av. Fikret İLKİZ, Av. Hasan KÖROĞLU, Av. Mehmet UÇUM, Av. Talih UYAR LEGAL HUKUK DERGİSİ YAYIN İLKELERİ PUBLICATION AND SUBMISSION REQUIREMENTS OF LEGAL JOURNAL OF LAW 1. Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir dergidir. Legal Journal of Law is a peer reviewed journal published per month. 2. Dergi’de yayımlanabilecek yazılar, hukuk alanını ilgilendiren içerikte her türlü makale, karar incelemesi ve kitap incelemesi ile çevirilerdir. Yazıların dili, Türkçe veya diğer Avrupa dilleridir. This is a journal of law focusing on legal issues concerning law. Articles, case notes and comments, discussions of legislative development, book reviews and other similar type of papers which are written in Turkish and in other European languages are welcome. 3. Dergi’de yayımlanmak üzere gönderilen yazılar başka bir yerde yayımlanmamış ya da yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır. Articles that will be sent to the editor should not be published elsewhere, nor be submitted to other journals simultaneously. 4. Yazılar Microsoft Word (Microsoft Office 98 ve üzeri versiyonlar) formatında (.doc veya.docx dosya uzantılı olarak) yazılmış olmalıdır. Ayrıca yazılar, aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme alınmış olmalıdır: Kağıt boyutu: A4 Üst: 2, 5 cm; Alt: 2, 5 cm; Sol: 2 cm; Sağ: 2 cm Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana yaslı Dipnotlar: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı Articles should be submitted as Microsoft Word (either with.doc or.docx file extensions) documents (Microsoft Office 1998 or higher versions). Articles should be written according to the following style guidelines: Paper size: A4 Top: 2.5 cm; Bottom: 2.5 cm; Left: 2 cm; Right: 2 cm Text body: Times New Roman, 12 points, at 1.5 line spacing, justified Footnotes: Times New Roman, 10 points, at 1 line spacing, justified 5. Her yazı, kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile Microsoft Word formatında editöre teslim edilmelidir. Yazının basılı olarak teslimi gerekmemektedir. Softcopy of the article either on a CD or as an attached Microsoft Word Document via e-mail should be submitted to the editor. There is no need to submit any hardcopy of the article. 6. Yazıyla birlikte yazarın (veya yazarların) adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de editöre ulaştırılmalıdır. The name (s), formal position (s), institutional affiliation (s) and contact details (especially e-mail (s)) of the author (s) must be clearly included with the submission to the editor. 7. Dergi’ye gönderilen makaleler Türkçe ve İngilizce başlık ile hem İngilizce hem de Türkçe özet kısmı içermelidir. Each submission should contain a Turkish and an English Title, as well as an Abstract part in Turkish and English. 8. Dergi’ye gönderilen makalelerde, ilgili makaledeki konuyu tanımlayan Türkçe ve İngilizce uygun anahtar kelimeler bulunmalıdır. All articles should be accompanied by a sufficient number of keywords in Turkish and English that reflect the content of the article. 9. Dergi’ye gönderilen makalelerde kullanılan kaynaklar, makale sonunda kaynakça olarak alfabetik sırada verilmiş olmalı ve kullanılan kaynaklar dipnotunda veya metin içerisinde kısa olarak yer almalıdır. All references cited in the text should be numbered in the order of mention in the text and should be given in abbreviated form in footnotes. They should be listed in full form at the end of the article in an alphabetically arranged bibliography as well. 10. Dergi’ye gönderilen makalelerin yazım bakımından son denetimlerinin yapılmış olduğu ve basılmaya hazır olarak verildiği kabul edilir. All submissions are regarded as ready to publish and already proofread by the author himself. 11. Yayım Kurulu’nda ilk değerlendirilmesi yapılan makaleler, anonim olarak hakeme gönderilecek, hakemden gelen rapor doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, hakemden gelen rapor çerçevesinde düzeltme istenmesine ya da yayımlanmamasına karar verilecek ve yazar durumdan en kısa zamanda ve genellikle e-posta yolu ile haberdar edilecektir. Tamamlanmış veya düzeltilmiş yazı, Yayım Kurulu’nca, tekrar hakeme gönderilebilir. Initial assessment of the articles will be done by the editorial board. After the assessment is completed, the articles will be sent to an anonymous peer reviewer. In accordance with reviewer’s report, amendments may be done or the article may be decided not to be published. After the amendments are completed, the article may be sent to peer reviewer again, by the editorial board. 12. Dergi, hakemin yazarı bilmemesi esasına (kör hakemlik) dayanır. Hakeme gönderilecek makalelerde de yazarın kimliğine ilişkin bilgilerin gizliliği sağlanır. All articles submitted are subject to a blind peer review. The identity of the author (s) and reviewer (s) will not be revealed to the other party. 13. Dergi basıldıktan sonra ilgili sayının yazarlarına ve bu sayıda hakemlik yapmış olanlara ücretsiz olarak gönderilir. Free copies of the of the published issue will be sent both to the author (s) and to the reviewer (s). Dergimiz Hakkında/About Our Journal Legal Hukuk Dergisi (LHD) Dergisi, ayda bir yayımlanan hakemli bir dergidir. 2003 yılından beri yayın hayatını sürdürmekte olan dergide hakem denetiminden geçmiş makaleler, karar tahlilleri, içtihat ve mevzuat kronikleri ile eser incelemelerine yer verilmektedir. Her sayıda Türk ve yabancı akademisyenler ve hukuk uygulamacıları tarafından kaleme alınan, hukuk ile ilgili değerli eserler yayımlanmaktadır. Okuyucularımızın göndereceği hukuk alanına ilişkin makaleler ve diğer türdeki eserlerle (karar tahlilleri, eser incelemeleri vb.), dergimizin daha da zenginleşeceğine inanıyoruz. Legal Journal of Law (LHD) is a peer reviewed journal published per month, concentrating on issues of law and considers for publication articles, case notes and comments, discussions of legislative developments and book reviews. It has been in publication since 2003. Each issue contains scholarly works concerning law bulletin/journal, authored by scholars and practitioners around the globe. We welcome your contributions in the form of articles, notes, comments or reviews on topics reflecting a broad range of perspectives on law; with your contributions and support our journal will progress. EDİTÖRDEN…/FROM THE EDITOR… Değerli abonelerimiz, 2014 yılının dokuzuncu sayısıyla sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyiz. Yeni adli yılınızı en içten dileklerimizle kutlarız... Dergimizin makaleler kısmında Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ’in “Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi”, Dr. Hasan KARAKILIÇ’ın “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine Bir Değerlendirme”, Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER ve Araş. Gör. Nurten İNCE’nin “Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları”, Araş. Gör. Tülay GÖKDEMİR TAMER’in “Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme” ve Araş. Gör. Yurdal ÖZATLAN’ın “Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi” isimli makaleleri yeralmaktadır. Dergimizin uzman görüşleri kısmında Av. Talih UYAR’ın “Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı Hakkında Yapılan İlamsız İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine, İcra Mahkemesinden “İtirazın Kaldırılmasına Karar Verilmesi” İstenebilir mi?”, Av. A. Coşkun ONGUN’un “Avukatlık Ücreti” ve Yavuz AKBULAK’ın “Halka Açık Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından Kaynaklanan Temel Yükümlülükleri-2” isimli yazısı yer almaktadır. Karar İncelemesi kısmında Stj. Av. Hatice ECE’nin “Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri” isimli incelemesi yer almaktadır. Dergilerimizin 2014 yılı abonelik dönemi devam etmektedir. Her biri alanında uzman hukukçulardan oluşan yayın ve danışma kurullarının hukuka katkı amacıyla gönüllü olarak çalıştığı zengin içeriğe sahip hukuk dergilerimiz sadece sizlerin abonelikleri ile yayın hayatına devam etmektedir. Dergilerimize abone olarak verdiğiniz destek ile hukukun gelişmesine ve yaygınlaşmasına yapmış olduğunuz katkıların bu yıl da devam etmesini beklemekteyiz. Legalbank elektronik hukuk programımız sizlerin değerli desteği ile güçlenerek ve abone sayısını hızla arttırarak yoluna devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Dergilerimizi de elektronik ortama aktarmayı planlamaktayız. Legalbank sitemizden ücretsiz 3 günlük tam kullanım imkanı devam etmektedir. Programımızı denememiş abonelerimizin www.legalbank.net internet adresinden sitemizi ziyaret etmelerini beklemekteyiz. Editör/Editor LEGAL HUKUK DERGİSİ Cilt: 12/Sayı: 141 Yıl: 2014 İÇİNDEKİLER Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri .............................................................. 21 Hukukî Makaleler....................................................................................................... 35 Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ ................................................................................... 37 Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine Bir Değerlendirme Dr. Hasan KARAKILIÇ.......................................................................................... 63 Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER Araş. Gör. Nurten İNCE LL.M. ............................................................................. 85 Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER ............................................. 143 Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi Araş. Gör. Yurdal ÖZATLAN ............................................................................. 167 Uzman Görüşleri....................................................................................................... 195 Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı Hakkında Yapılan İlamsız İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine, İcra Mahkemesinden “İtirazın Kaldırılmasına Karar Verilmesi” İstenebilir mi? Av. Talih UYAR ................................................................................................... 197 Avukatlık Ücreti Av. A. Coşkun ONGUN ....................................................................................... 205 Halka Açık Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından Kaynaklanan Temel Yükümlülükleri-2 Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı) .................................................................. 223 Karar İncelemesi....................................................................................................... 245 Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri Stj. Av. Hatice ECE .............................................................................................. 247 Hukuk Haberleri....................................................................................................... 277 18 Yargıtay Hukuk Kararları....................................................................................... 331 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları............................................................... 333 Yargıtay Hukuk Daire Kararları............................................................................ 378 Yargıtay Ceza Kararları .......................................................................................... 461 Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı........................................................................ 463 Yargıtay Ceza Daire Kararları............................................................................... 468 Danıştay Kararı ........................................................................................................ 493 Danıştay Daire Kararı ........................................................................................... 495 Anayasa Mahkemesi Kararı .................................................................................... 501 Güncel Mevzuat ........................................................................................................ 505 Resmî Gazete Özetleri........................................................................................... 507 Önemli Bilgiler .......................................................................................................... 521 LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ............................................. 568 Yüksek Mahkeme Kararları Arama Dizinleri ....................................................... 569 Kavramlara Göre Arama Dizini ............................................................................ 571 Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini ............................................................... 577 LEGALBANK ABONELİK FORMU .................................................................. 579 LEGAL JOURNAL OF LAW Volume: 12/Issue: 141 Year: 2014 CONTENTS Plot Summary of Supreme Court Decisions ............................................................. 21 Legal Writings............................................................................................................. 35 Supervisory Power of the National Parliaments on the Implementation of the Principle of Subsidiarity in the EU Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ ............................................................................. 37 A Consideration About Law on Railway Transport Liberalisation of Turkey Dr. Hasan KARAKILIÇ.......................................................................................... 63 Interpretation in Law of European Union Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER Res. Asst. Nurten İNCE LL.M................................................................................ 85 A Review of Invitation Procedure for General Assembly of Corporations Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER ............................................................... 143 Function of Legal Mechanisms for the Protection of Personal Rights in Name Violations of Company and Business Names Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN .............................................................................. 167 Expert Opinions ........................................................................................................ 195 In Case that there is an Objection to the Execution without Judgment of the Unpaid Money that is Owed under the Broker (Middleman) Agreement, is It Possible to Ask the Court of Execution to ‘Make a Decision to Set Aside the Objection’? Atty. Talih UYAR................................................................................................. 197 Attorney’s Fees Atty. A. Coşkun ONGUN ..................................................................................... 205 Fundamental Obligations of the Publicly Traded Companies under the Money Market Regulations-2 Yavuz AKBULAK (Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey).............. 223 Decision Analysis ...................................................................................................... 245 Review of Decisions on Air Transportation Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE....................................................................... 247 Legal News................................................................................................................. 277 Court of Cassation Civil Chamber Decisions ......................................................... 331 Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions ................................. 333 Court of Cassation Civil Chambers Decisions ...................................................... 378 20 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions.................................................. 461 Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision ................................ 463 Court of Appeal Criminal Chamber Decisions ..................................................... 468 Council of State Decision.......................................................................................... 493 Council of State Chamber Decision ...................................................................... 495 Turkish Constitutional Court Decision................................................................... 501 Current Legislation................................................................................................... 505 Abstracts of Official Gazette................................................................................. 507 Major Informations .................................................................................................. 521 ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS ............................... 568 Index of Supreme Court Decisions .......................................................................... 569 Index of Related Legal Terms ............................................................................... 571 Index of Related Law Code Articles ..................................................................... 577 SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE ....... 579 YÜKSEK MAHKEME KARARLARI KISA ÖZETLERİ PLOT SUMMARY OF SUPREME COURT DECISIONS AİLE HUKUKU Yoksulluk Nafakası Talebi Olmamasına Rağmen Hüküm Kurulması- Somut olay, davalı kadının yoksulluk nafakası isteği olup olmadığı, buna bağlı olarak bu hususta karar verilmesine gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve davalının yargılamanın aşamalarında yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığına göre, yerel mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi gerekir............................................................................................ 354 BANKACILIK HUKUKU Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması- G. Bankasının 02.04.2007 tarihli yazısında çekte çek numarası ve müşteri numarasının bulunmadığı, çekin yüzeysel incelemede dahi sahte olduğu anlaşıldığının belirtilmesi üzerine çek aslının duruşmaya getirtilip ayrıntılı olarak incelenmesi, kararın gerekçesinde aldatma yeteneğinin tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde saklanması gerekir ......................................................................................................... 490 BORÇLAR HUKUKU Elektrik Faturasından Ötürü Borçlu Olunmadığının TespitiMahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilerek, talep edilen bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir ......................................................................................................... 384 Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İdarenin Uğradığı ZararDavalı idare elemanlarının ihmal ve kusurları bulunup bulunmadığı varsa dereceleri ve miktarları ile davalı yüklenicinin sözleşme ile eki ihale dokümanlarına göre yapımını üstlendiği halde hiç yapmadığı ya da eksik yaptığı işler olup olmadığı ve bunlar sebebiyle kendisine ne miktarda fazla ödeme yapıldığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, davalı yüklenicinin ihale evraklarında fiyatın yüksek belirlenmesi ya da hayali imalât gösterilmesinde katkısı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.................... 445 XXII Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri Fuzuli Ödenen Kira Bedelinin İadesi- Somut olayda, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davalı taraf kira bedellerini fazlasıyla tahsil ettiği, davacı tarafın da bu tahsilat itibari ile icra baskısından kurtulmak amacı ile ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, fazla ödemeler itibari ile bilirkişi tarafından belirlenen ve mahkememizce de kabul edilen 31.521,06 TL.nin fazla ödeme tarihleri itibari ile yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi gerekir. ..................................................... 393 BOŞANMA HUKUKU Boşanmada Manevi Tazminat- Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir............................................................................. 381 Çekişmeli Boşanma- Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı Türk Medeni Kanununa göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Böyle yapılmadan, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. ................................................ 382 CEZA HUKUKU Başkası Yerine Ceza İnfaz Kurumuna veya Tutukevine Girme Suçu- Eylemin TCK'nda düzenlenen başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun görülmemiştir. ...................................................................... 482 Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek ve Sahte Fatura Düzenlemek Suçları- 2005 yılında düzenlenen 78 adet faturanın asılları veya onaylı suretleri getirtilerek yada fatura bilgilerine ulaşılarak son düzenlenen fatura itibariyle suç tarihinin kesin olarak saptanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekir ............ 487 Bütün kararlar bu şekilde özetli olarak dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 HU KU KÎ MA KA L E L E R LEGAL WRITINGS * Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi Supervisory Power of the National Parliaments on the Implementation of the Principle of Subsidiarity in the EU Doç. Dr./Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ * Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine Bir Değerlendirme A Consideration About Law on Railway Transport Liberalisation of Turkey Dr. Hasan KARAKILIÇ * Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları Interpretation in Law of European Union Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER Araş. Gör./Res. Asst. Nurten İNCE LL.M. * Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme A Review of Invitation Procedure for General Assembly of Corporations Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER * Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi Function of Legal Mechanisms for the Protection of Personal Rights in Name Violations of Company and Business Names Araş. Gör./Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN H AVRUPA BİRLİĞİ’NDE SUBSİDİARİTE İLKESİNİN UYGULANMASININ ULUSAL PARLAMENTOLAR TARAFINDAN DENETLENMESİ (SUPERVISORY POWER OF THE NATIONAL PARLIAMENTS ON THE IMPLEMENTATION OF THE PRINCIPLE OF SUBSIDIARITY IN THE EU) Doç. Dr./Assoc. Prof. Ahmet M. GÜNEŞ∗ ÖZET Avrupa Birliği’nin kurumsal yapısı ve işleyişi bakımından köklü değişiklikler getiren Lizbon Antlaşması, subsidiarite ilkesine ilişkin olarak da bazı yenilikler öngörmüştür. Üye devletlerin ulusal parlamentolarına subsidiarite ilkesinin uygulanmasını denetleme olanağı sağlayan subsidiarite şikâyeti ve subsidiarite davası bu bağlamda öngörülen en önemli yeniliklerdir. Bu iki denetim mekanizmasını ayrıntılı bir biçimde ele almayı amaçlayan bu çalışmada, öncelikle subsidiarite ilkesine ilişkin genel açıklamalara yer verilecektir. Bunun devamında, subsidiarite şikâyeti ve subsidiarite davası konusu detaylı olarak incelenecektir. Bu iki mekanizma ile gerçekleştirilecek denetimin kapsamının ortaya konmasından sonra, çalışmamız bir sonuç bölümü ile sonlanacaktır. Anahtar Kelimeler: Subsidiarite Subsidiarite Şikâyeti, Subsidiarite Davası İlkesi, Subsidiarite Denetimi, ABSTRACT Lisbon treaty, bringing fundamental changes in terms of the institutional structure and the function of European Union, stipulates some changes regarding the principle of subsidiarity. Ensuring the national parliaments of the member states the necessary opportunity to H ∗ Hakem denetiminden geçmiştir. LL.M. (Münster), Yalova Üniversitesi [email protected] Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi, 26 Avrupa Birliği’nde Subsidiarite İlkesinin Uygulanmasının Ulusal Parlamentolar Tarafından Denetlenmesi supervise the implementation of subsidiarity principle, the process of subsidiarity complaint and the subsidiarity case are the most substantial changes in this regard. This study has the aim to make expressions regarding the two aforementioned supervision mechanism in details and general remarks in terms of subsidiarity principle is going to be mentioned initially. Afterwards, it is our intention to refer to these two mechanisms in depth. Having been suggested the scope of the supervision with these mechanisms, we would like to draw some conclusions. Keywords: Subsidiarity Principle, Subsidiarity Complaint, Subsidiarity Case *** Subsidiarity Supervision, ... Avrupa Birliği üyesi devletlerin ulusal parlamentolarına subsidiarite ilkesine riayet edilip edilmediğini denetleme olanağı tanıyan iki mekanizmanın öngörülmesi, Lizbon Antlaşması’nın getirdiği önemli yeniliklerdendir. Subsidiarite şikâyeti ve subsidiarite davası, ulusal parlamentolara bu bağlamda Avrupa Birliği yasama sürecinde subsidiarite ilkesini koruma imkânını tanımaktadır. Subsidiarite şikâyeti ile Avrupa Birliği’nin taslak yasama işlemlerinin henüz yürürlüğe girmeden önce subsidiarite ilkesine uygunluğunun ex ante denetimi olanaklı hale gelmiştir. Buna karşın subsidiarite davası, Avrupa Birliği’nin yürürlüğe girmiş hukuki tasarruflarının subsidiarite ilkesine uygunluğunun sağlanmasına yönelik bastırıcı nitelikte bir denetim aracıdır. Bu iki mekanizmanın Avrupa Birliği hukukuna dâhil edilmesi birçok yönden önemli bir adım olsa da, mevcut düzenlemelerin farklı eleştirilere konu olduğu ifade edilmelidir. Bu bağlamda, 2 nolu protokol ile getirilen düzenlemelerin subsidiarite ilkesinin ulusal parlamentolar tarafından etkili bir biçimde denetlenmesi konusunda bazı noktalarda yetersiz kaldığı belirtilmelidir. ... Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 H TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME (A CONSIDERATION ABOUT LAW ON RAILWAY TRANSPORT LIBERALISATION OF TURKEY) Dr. Hasan KARAKILIÇ* “Kara Tren gecikir, belki de gelmez…” ÖZET Demiryolu taşımacılığı genellikle dikey bütünleşik bir yapının olduğu bir pazardır. Dolayısıyla reform ve serbestleştirme çalışmaları açısından bu dikey bütünleşik yapının ayrıştırılması önem kazanmaktadır. Her ne kadar reform ve serbestleştirme açısından ayrıştırma bir zorunluluk olmasa da, ayrıştırmanın bu konuda bir yöntem olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Ayrıştırma ve rekabet açısından demiryolu altyapısı ile demiryolu taşıma faaliyetlerini yürüten teşebbüslerin farklı olması önemlidir. Bu durumda demiryolu raylarını da kapsayan demiryolu altyapı işletim hizmeti genellikle kamusal veya özel bir teşebbüs tarafından yerine getirilirken, üçüncü taraf demiryolu taşıma teşebbüslerinin de bu altyapıdan ayrımcı olmayan bir erişim hakkı kapsamında yararlanması öngörülmektedir. Anahtar Kelimeler: Türkiye demiryolu taşımacılığı pazarı, demiryolu taşımacılığının serbestleştirilmesi, ayrıştırma, ayrımcılık yasağı, demiryolu altyapısı, erişim hakkı. H * Hakem denetiminden geçmiştir. Celal Bayar Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü Ticaret Hukuku Anabilim Dalı, [email protected] 28 Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Üzerine Bir Değerlendirme ABSTRACT Vertical integration is the structure of the rail transport market. For regulation and liberalization, it is important to separate the vertical integration structure as a former step. In this case while public oriented undertakings providing the infrastructure services including railway track construction, third party rail transport undertakings are predicted to use same infrastructure and relevant services regarding to right of access without any means of discrimination. Keywords: Turkey Railway Transport Market, Liberalisation of Rail Transport, Unbundling, Prohibition of Discrimination,, Railway Infrastructure, Rright of access. *** ... Dünyadaki ve özellikle de AB’deki gelişmeler bağlamında Türkiye demiryolu pazarının serbestleştirilmesi ve nihayetinde rekabete açılması açısından 6461 sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun önemli bir aşama olmuştur. Fakat yukarıda da vurgulandığı üzere Kanun birçok açıdan önemli eksiklikler içermektedir. Özellikle de ilgili pazarın işleyişinde pazar aktörleri arasında ortaya çıkabilecek ihtilaflara etkin ve hızlı çözüm getirebilecek bir bağımsız gözetim ve denetim makamının eksikliği önemli bir sorundur. Bir diğer önemli husus ise Kanun ile demiryolu taşımacılığı pazarında etkin bir rekabetin sağlanması hedefinden ziyada, düşük fiyat vurgusu üzerinde durulmasıdır. ... Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 H AVRUPA BİRLİĞİ ÖZEL HUKUKUNDA YORUMU PROBLEMİ VE AVRUPA ADALET DİVANI’NIN KARARLARI* (INTERPRETATION IN LAW OF EUROPEAN UNION) Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER*** Araş. Gör./Res. Asst. Nurten İNCE LL.M.** ÖZET Yorum; geniş anlamıyla dilde kullanılan bir ifadenin “kavranması” iken dar anlamda somut bir durumda kullanılan ve anlamı üzerinde şüpheler olan bir ifadenin anlamının belirlenmesidir. 1Yorum, birçok alanda insanoğlunun zihinsel faaliyetlerinin konusunu oluşturmaktadır.2 Felsefi, edebi, dini ve hukuki metinlerin birçoğunda yoruma ihtiyaç duyulmaktadır. Hukukta yorum, genel hukuk teorisinin ve metodolojisinin en temel ve önemli konularından biridir.3 Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla birlikte özellikle Avrupa Birliği’ne üye olan ve üye olmak isteyen devletler açısından sadece iç hukukun yorumu değil, Avrupa Birliği hukukunun yorumu da son derece önem taşımaya başlamıştır. Bu çalışmada doktrindeki tartışmalar ve Avrupa Adalet Divanı’nın kararları ışığında Avrupa Birliği hukukunun ikincil kaynaklarının (özel hukuk normlarının) yorumu incelenecektir. Avrupa Birliği hukukunun H Hakem denetiminden geçmiştir. Bu çalışma 2014 Türk-Alman Bilim Yılı nedeniyle kaleme alınmıştır ve iki ülke arasındaki bilimsel çalışmaların ve akademik alandaki dayanışmanın pekiştirilmesi ümit edilmektedir. *** Karl RİESENHUBER, Bochum Ruhr Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk, Avrupa Ticaret ve Ekonomi Hukuku Anabilim Dalı Başkanlığı’nı yapmaktadır ** Nurten İNCE, Potsdam Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Medeni Hukuk Anabilim Dalı doktora öğrencisi. 1 Gözler, Hukukun Genel Teorisine Giriş: Hukuk Normlarının Geçerliliği ve Yorumu Sorunu (1998), S. 149. 2 Aktaş, EÜHFD, C. XV, Sayı. 3-4 (2011), S. 1. 3 Aktaş, EÜHFD, C. XV, Sayı. 3-4 (2011), S. 1. * 30 Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları ikincil kaynaklarının yorumunda kullanılan metodların birçoğu aslında üye devletlerin iç hukukuk sistemlerinin yorumda kullanılan metodlardan farklı değildir. Ancak bu durum Avrupa Birliği hukukunun yorumunun üye devletlerin iç hukuk sisteminin yorumdan hiç farklı olmadığı sonucuna da bizleri götürmemelidir. Tam tersine Avrupa Birliği hukukunun yorumlanmasında birlik hukukuna özgü bazı sorunlarla ve farklılıklarla karşılaşılacağının kabul edilmesi gerekir. Öncelikle Avrupa Birliği hukukunun üye devletlerin iç hukuk sisteminden bağımsız yorumlanıp yorumlanmayacağı son derece önemli olan yeni bir tartışma alanı yaratmaktadır. Birlik hukukunda kullanılan bir kavram/hukuki düzenleme yorumlanırken bu kavramın üye devletlerin iç hukuk sisteminden tamamen bağımsız, birlik hukukuna özgü, otonom yorumlanıp yorumlanmayacağı cevaplandırılması gereken önemli bir sorundur. Buna ek olarak Birlik hukukunda resmi bir dilin olmaması, hukuki metinlerin 24 dilde kaleme alınması ve kural olarak bu dillerden herbirinin eşit değerde olması üye devletlerin iç hukuk sisteminden farklı olarak Avrupa Birliği hukukunda sözel yorum yapılırken sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği hukukunda da hukuki metinler her ne kadar sistematik bir şekilde düzenlenmiş olsa da bu sistematik yapı üye devletlerin iç hukuk sisteminden farklı olarak henüz sona ermemiştir, birlik hukukunda hukuki düzenlemelerin yapılmasına devam edilmektedir. Bu nedenle Avrupa Birliği hukukunda sistematik yorumdan bahsedilirken birlik hukukunun kendine özgü özelliği dikkate alınarak açıklamalar yapılacaktır. Birlik hukukunda tarihi yorum metodunun önemi ve kanun koyucunun iradesini bulmayı sağlayan araçlar da incelendikten sonra Avrupa Adalet Divanı’nın en çok önem verdiği teleolojik yorum metoduna kararlar ışığında yer verilecektir. Son olarak gerek üye devletlerin iç hukuk sisteminde gerekse de Avrupa Birliği hukukunda yorum yapılırken çok sık kullanılan iki yorum kuralı incelenecektir. Bu iki yorum kuralı (istisnalar dar yorumlanır ve tüketici lehine yorum) sadece açıklanmayacak, aynı zamanda bu iki kurala ilişkin değerlendirmelere de yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği hukuku ikincil kaynaklarının yorumu, Avrupa Adalet Divanı’nın yoruma ilişkin kararları, Avrupa Birliği hukukunun bağımsız yorumlanması, Sözel yorum, Sistematik yorum, Amaçsal yorum, İstisnalar dar yorumlanır, Tüketici lehine yorum. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Univ.-Prof. Dr. iur. Karl RİESENHUBER - Araş. Gör. Nurten İNCE 31 ABSTRACT The paper examines the interpretation of EU secondary legislation with a view to the jurisprudence of the Court of Justice of the European Union (CJEU) as well as the scholarly debate in this area. The interpretation of EU secondary in many ways follows the general rules of interpretation established in the national laws of the Member States. Yet there are a number of specific aspects to it. A preliminary issue is whether a term of EU legislation is to be interpreted autonomously or rather refers to the national laws of the Member States; the CJEUU applies a presumption for the former. Where autonomous terms are concerned, interpretation of EU law starts from the wording of a provision. A special feature of EU law is, though, that it is enacted in the official languages of all Member States and that all language versions are equally binding. Systematic interpretation is sometimes dismissed on the consideration that EU legislation only punctually interferes with the national laws of the Member States; it is not intended as a ‘system’ in the ‘pandectist’ sense underlying continental codifications. However, even such punctual legislation can be conceived as a ‘coherent whole’ with a view to the underlying harmonisation concept. Historical interpretation raises issues of the relevant legislative materials. And finally, the CJEU emphasises the importance of teleological interpretation. We discuss these general issues in detail, using examples from the area of EU private law. In addition, we address two special issues of interpretation which figure prominently in the Court’s judgements and scholarly debate respectively: Are exceptions to be construed narrowly? And should there be an interpretation in favour of consumers? Keywords: Autonomous interpretation, verbal interpretation, teleological interpretation, interpretation in favour of consumers, narrow interpretation of exceptions *** LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 32 Avrupa Birliği Özel Hukukunda Yorumu Problemi ve Avrupa Adalet Divanı’nın Kararları ... Yorum yoluyla kuralların gerçek anlamlarının bulunması amaçlanmaktadır. Yorum sadece ulusal hukukun değil; aynı zamanda Avrupa Birliği hukukunun da en önemli ve en çok tartışılan konusunu oluşturmaktadır. Avrupa Birliği hukukunda kullanılan yorum metodlari ile üye devletlerin hukukunda kullanılan yorum metodları aynı olsa da birlik hukukunun kendine özgü yapısı nedeniyle yorumda birtakım farklılıklar ve sorunlar olduğunun kabul edilmesi gerekir. Avrupa Adalet Divanı’nı vermiş olduğu pek çok kararında birlik hukukunun kendine özgü yapısını dikkate alarak yorum yapmıştır. Avrupa Birliği hukuku üye devletlerin ulusal hukuklarının ayrılmaz bir parçasını oluşturduğundan Avrupa Adalet Divanı’nın kararları ışığında birlik hukukunda yorumun detaylı bir şekilde incelenmesi zorunludur. Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 H ANONİM ŞİRKETLERDE GENEL KURULA ÇAĞRI USULÜ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME (A REVIEW OF INVITATION PROCEDURE FOR GENERAL ASSEMBLY OF CORPORATIONS) Araş. Gör./Res. Asst. Tülay GÖKDEMİR TAMER* ÖZET Bu çalışmada özellikle 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu baz alınarak, anonim şirketlerde genel kurulun toplantıya çağrı usulü üzerinde durulacaktır. Bu kapsamda genel olarak bilgi verildikten sonra; yapılacak çağrının içeriği, halka açık şirketler açısından durum, çağrısız genel kurul, tek ortaklı anonim şirketler ile elektronik ortamda yapılan genel kurullardaki durumdan söz edilecektir. Çalışmanın son bölümünde ise toplantıya çağrı usulüne uymamanın hukuki sonuçları değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: Şirketler Hukuku, Anonim Şirketler, Genel Kurula Çağrı Usulü, Genel Kurula Çağrı Usulüne Aykırılığın Sonuçları. ABSTRACT This paper deals with the “Invitation Procedure for General Assembly of Corporations” with regards to Turkish Commercial Code, No. 6102. In the first part of this study, some general information will be given. After that, the content of the invitation, the situation for the open corporations, the general assembly without invitation, one-man corporations, the general assembly at an electronic platform issues will be examined. In the last part of the study, the results of not to do the invitation procedure for general assembly will be discussed. H * Hakem denetiminden geçmiştir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu 34 Anonim Şirketlerde Genel Kurula Çağrı Usulü Hakkında Bir Değerlendirme Keywords: Corporate Law, Corporations, The Invitation for Genel Assembly, The Results of Not to do the Invitation Procedure for General Assembly. *** ... TTK 414’de yer alan ve toplantı ile çağrı arasındaki en az iki haftalık süre bulunması zorunluluğuna işaret eden düzenleme, zayıf durumda bulunan ortakların özel çıkarlarını korumaktadır. Dolayısıyla bu düzenlemeye aykırılık, sadece iptal edilebilirliğe neden olur. TTK 414’e ek olarak, şirket esas sözleşmesiyle öngörülen hususlara riayet edilmemesi de yine bir iptal edilebilirlik sebebidir. O halde TTK 446 /1-b’de yer alan ve “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın çağrının usulüne uygun yapılmadığını” ibaresiyle çağrının varlığını engellemeyen ve sadece iptal edilebilirliğe yol açan sakatlıkların söz konusu edildiğinin kabulü gerekir. Kanunen öngörülen bu süre, ortaklara genel kurul toplantılarına hazırlık için tanınmıştır. Dolayısıyla bu sürenin pay sahiplerinin menfaatine getirildiği belirtilmelidir. Söz konusu süreye uyulması zorunludur. Aksi takdirde genel kurulun usulüne uygun çağırılmadığı sonucu ortaya çıkacaktır ve alınan genel kurul kararları iptal edilebilecektir. Kanunda iadeli taahhütlü mektupların, pay sahiplerinin eline ne zaman ulaşması gerektiğine dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak ilana paralel olarak bu mektupların da toplantı zamanından en az iki hafta önce ortaklara ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. Eğer bunlar da iki hafta öncesinden ortaklara ulaşmazsa, bu durumda da alınan genel kurul kararları iptal edilebilir. Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 H TİCARET UNVANI VE İŞLETME ADINA YÖNELİK TECAVÜZLERDE KİŞİLİK HAKKINI KORUYUCU HUKUKİ MEKANİZMALARIN İŞLEVİ (FUNCTION OF LEGAL MECHANISMS FOR THE PROTECTION OF PERSONAL RIGHTS IN NAME VIOLATIONS OF COMPANY AND BUSINESS NAMES) Araş. Gör./Res. Asst. Yurdal ÖZATLAN * ÖZET Kişi adları, kişileri diğer kişilerden ayırmaya yardımcı olan ve hukuki mekanizma tarafından koruma altına alınmış olan tanıtım araçlarıdır. Buna karşılık ticaret unvanı ise, tacirleri birbirinden ayırmayı sağlayan ve kanunen ticari faaliyet yürütülürken kullanılması zorunlu olan addır. Bu sebeple ticaret unvanlarının da Türk Medeni Kanunu’ndaki kişiliğin korunması kapsamında değerlendirilmesi gerekir. İşletme adının ise ticari işletmeyi nitelendirmesinden ötürü bu korumadan doğrudan faydalanması mümkün değildir. Anahtar Kelimeler: Ticaret Unvanı, İşletme Adı, Kişilik Hakkı, Adın Korunması, Haksız Rekabet. ABSTRACT Personal names are the identification instruments, which help to distinguish someone from someone else, and also which are protected by the legal mechanism. On the other hand company name is the special name, which provides to distinguish merchants from the others and also must be used mandatory by law during the commercial activities. Therefore trade names should be evaluated within the protection of personality, in terms of Turkish Civil Code. However because of the H * Hakem denetiminden geçmiştir. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ticaret Hukuku Anabilim Dalı. 36 Ticaret Unvanı ve İşletme Adına Yönelik Tecavüzlerde Kişilik Hakkını Koruyucu Hukuki Mekanizmaların İşlevi characterization to business organization, business name cannot be benefited from this kind of protection directly. Keywords: Company Name, Business Name, Personal Rights, Protection of Personal Name, Unfair Competition. *** ... Ticaret unvanı, her tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken kullandığı ismi olarak nitelendirilmektedir. Bu doğrultuda ticaret unvanının tacirin adı olduğunun da kabulü gerekir. TTK hükümleri çerçevesinde tacirler de gerçek veya tüzel kişi tacir şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulduğundan, ticaret unvanları bakımından da bu ayrım gözetilmiştir. Söz konusu farklılıklar incelendiğinde, gerçek kişinin aynı zamanda tacir olması durumunda, asgari unsur açısından ticaret unvanın ad ve soyadı da içermesi gerektiği görülmektedir. Bu durumda gerçek kişi tacirlerin unvanlarına yönelik tecavüzler bakımından korumanın gerek TTK ve gerekse de TMK’de düzenlenen kişiliğin ve adın korunması hükümleri çerçevesinde sağlanabileceği sonucu ortaya çıkmaktadır. Buna mukabil tüzel kişi tacirlerin, unvanlarını ancak kanunen tescil ettirmeleri sonucu tüzel kişilik kazanabileceklerinden ötürü, tescil sonrası ticari adlarının hem TTK hem de TMK hükümleri doğrultusunda korunacağı kabul edilmelidir. Makalenin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 UZMAN GÖRÜŞLERİ EXPERT OPINIONS * Simsarlık (Tellallık) Sözleşmesinden Doğan Ücret Alacağı Hakkında Yapılan İlamsız İcra Takibine İtiraz Edilmesi Üzerine, İcra Mahkemesinden “İtirazın Kaldırılmasına Karar Verilmesi” İstenebilir mi? In Case that there is an Objection to the Execution without Judgment of the Unpaid Money that is Owed under the Broker (Middleman) Agreement, is It Possible to Ask the Court of Execution to ‘Make a Decision to Set Aside the Objection’? Av./Atty. Talih UYAR * Avukatlık Ücreti Attorney’s Fees Av./Atty. A. Coşkun ONGUN * Halka Açık Anonim Şirketlerin Sermaye Piyasası Mevzuatından Kaynaklanan Temel Yükümlülükleri-2 Fundamental Obligations of the Publicly Traded Companies under the Money Market Regulations-2 Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey) SİMSARLIK (TELLALLIK) SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN ÜCRET ALACAĞI HAKKINDA YAPILAN İLAMSIZ İCRA TAKİBİNE İTİRAZ EDİLMESİ ÜZERİNE, İCRA MAHKEMESİNDEN “İTİRAZIN KALDIRILMASINA KARAR VERİLMESİ” İSTENEBİLİR Mİ?* (IN CASE THAT THERE IS AN OBJECTION TO THE EXECUTION WITHOUT JUDGMENT OF THE UNPAID MONEY THAT IS OWED UNDER THE BROKER (MIDDLEMAN) AGREEMENT, IS IT POSSIBLE TO ASK THE COURT OF EXECUTION TO ‘MAKE A DECISION TO SET ASIDE THE OBJECTION’?) Av./Atty. Talih UYAR** KONU: Sözlü olarak yapılmış gayrimenkul tellallık (simsarlık=emlak komisyonculuğu) sözleşmesi (TBK. m.520) uyarınca “tellallık ücreti” olarak ödenmesi taahhüt edilen meblağın takip konusu yapılması ve borçlu tarafından -“ tellallık (simsarlık) hizmetinin gereği gibi ifa edilmediği” gerekçesiyle– takibe itiraz edilmesi üzerine, alacaklı takip konusu yaptığı elindeki “ÖDEME TAAHHÜDÜ” başlıklı belgeye dayanarak, icra mahkemesinden itirazın (kesin olarak) kaldırılmasını (İİK.m.68) isteyebilir mi? *** Bilindiği gibi; alacaklının, genel haciz yolu ile ilamsız takipte gönderttiği –Örnek:7– ödeme emrine borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurması üzerine, elinde İİK.m.68’de öngörülen belgelerden birisi bulunan alacaklı, icra mahkemesinden “itirazın kesin olarak kaldırılması”nı isteyebilir. Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz * Bu makale, bir dava dosyasına hukuki mütalaa(uzman görüşü) olarak sunulmuştur. İzmir Barosu Avukatlarından.(Dokuz Eylül Ünv. Huk. Fak. E. Öğr. Görv.) ** AVUKATLIK ÜCRETİ (ATTORNEY’S FEES) Av./Atty. A. Coşkun ONGUN* Avukatlık Yasası’nın 2. maddesinde ise avukatlığın amacı, hukuki münasabetlerin düzenlenmesi, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesi ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanması her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak olarak belirtilmiş ve Avukat’ın bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis edeceği vurgulanmıştır. Mesleğin bu yönünün yanı sıra ekonomik boyutu da yadsınamaz. Avukatların bir ölçüde kazanca bağlı oldukları ve ekonomik düşüncelerle mesleki faaliyetlerini yapılandırmak zorunda oldukları gerçeği de, tamamıyla bir yana bırakılamaz. İdealist avukat tanımlaması her mesleğin onu icra edenleri geçindirmek zorunda olduğu gerçeği de göz ardı edilmeksizin yapılmalıdır. Günümüzdeki teknik gelişmeler ve ona paralel olarak artan beklentiler, özellikle masraflı büro donanımı avukatları, ekonomik hususları da göz önünde bulundurmaya zorlamaktadır.1 Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz * 1 İstanbul Barosu Avukatlarından, [email protected] M. Sungurtekin Özkan, Avukatlık Mesleği Avukatın Hak ve Yükümlülükleri, 1999, İzmir HALKA AÇIK ANONİM ŞİRKETLERİN SERMAYE PİYASASI MEVZUATINDAN KAYNAKLANAN TEMEL YÜKÜMLÜLÜKLERİ-2* (FUNDAMENTAL OBLIGATIONS OF THE PUBLICLY TRADED COMPANIES UNDER THE MONEY MARKET REGULATIONS-2) Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey) ... Kanun Hükmü: SPKn’nun 17’nci maddesinde düzenlenen kurumsal yönetim ilkeleri ülkemiz şirketlerinin kurumsallaşmasında çok önemli katkıları olabilecek bir konudur. Mezkur Yasa hükmü uyarınca, halka açık anonim ortaklıklarda kurumsal yönetim ilkeleri ile kurumsal yönetim uyum raporlarının içeriğine, yayımlanmasına, ortaklıkların kurumsal yönetim ilkelerine uyumlarının derecelendirilmesine ve bağımsız yönetim kurulu üyeliklerine ilişkin usul ve esaslar SPK tarafından belirlenir. SPK bu yetkilerini halka açık şirketler arasında haksız rekabet ile sonuçlanmayacak şekilde ve eşit koşullardaki şirketlere eşit kuralların uygulanması prensibini göz önünde bulundurarak kullanır. Yazının devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz * Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hata ve eksiklikler yazarına aittir. KARAR İNCELEMESİ DECISION ANALYSIS * Hava Taşımasına İlişkin Karar İncelemeleri Review of Decisions on Air Transportation Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE HAVA TAŞIMASINA İLİŞKİN KARAR İNCELEMELERİ (REVIEW OF DECISIONS ON AIR TRANSPORTATION) Stj. Av./Intern Lawyer Hatice ECE* YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2005/8842 Karar Numarası: 2006/9698 Karar Tarihi: 03.10.2006 HAVA YOLU İLE TAŞIMA SIRASINDA BAGAJLARIN KAYBOLMASI HAVA YOLU ŞİRKETİNİN KAYIP EŞYADAN SORUMLULUĞU İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNİN KOŞULLARI ALACAĞIN LİKİT OLMASI DAVA: Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 8.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.03.2005 tarih ve 2004/415-2005/235 sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan dava konusu meblağ 10.000.000.000 TL'nın altında bulunduğundan HUMK.nun 3156 sayılı kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, dava dosyası için Tetkik Hakimi Abdullah Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: ... * Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uygulamalı Ticaret Hukuku Tezli Yüksek Lisans Öğrencisi Stj. Av. Hatice ECE 47 Federal Mahkeme, Montreal Konvansiyonunun 18/1.maddesi hükmüne göre sorumluluk süresinin, bu davada eşyanın alıcıya teslim için karayoluyla taşınmasını da içerdiğini kararında ifade etmiştir. Buradaki karayolu ile taşıma, 18/4.maddenin 2. cümlesi anlamında 'destekleyici verici hizmet' olarak görülebilir. 18/4.maddenin 2.cümlesinde '..Eğer bununla birlikte; yükleme, teslimat ya da aktarma amacıyla bir havayoluyla taşıma anlaşmasının yerine getirilmesinde bu tür bir taşıma yer alırsa, aksi ispata tabi olacak biçimde, herhangi bir hasarın havayoluyla taşıma sırasında meydana gelen bir olayın neticesi olduğu varsayılacaktır.' denilmektedir. Montreal Konvansiyonunun 18/4.maddesinin 2. cümlesi sadece eşyanın kaybından zarar gören tarafın değil, hava taşıyıcısının da lehine uygulanabilir. Sonuç olarak, Federal Adalet Mahkemesi bu kararı ile, taşınan eşyanın hava alanı dışına çıktıktan sonra, lakin hava taşıyıcısının kendisine ait veya kendisine bağlı bir antrepoya sevkedildiği zaman, eşyaya gelecek hasar veya eşyanın kaybı halinde hava taşıyıcısının sorumluluğuna hangi sorumluluk sisteminin uygulanacağı konusuna, Federal Almanya uygulamasında açıklık getirmektedir. Bu konuda hava taşıyıcısının sorumluluğunun ulusal mevzuat hükümlerine mi yoksa 1999 Montreal Konvansiyonu hükümlerine mi tabi olacağı konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Federal Mahkeme sorunu, 1999 Montreal Konvansiyonunun uygulanacağı şeklinde halletmiştir. Taşıyıcının, taşınmak üzere teslim aldığı eşyanın hakimiyeti altında bulunduğu tüm süre boyunca sorumlu olacağı kuralı diğer konvansiyonlarla da paralellik arz etmektedir. Örneğin, Eşyaların Karayoluyla Uluslararası Taşıması Hakkında Sözleşme CMR de aynı yönde sorumluluk düzenlemesi içermektedir. 1 Karar İncelemesinin devamına, dergimizin dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz 1 Gökyüzühaberci.com.tr; giriş 24.11.2013 14:20 LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 HU KU K HA B E R L E R İ LEGAL NEWS * Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Eski Hükümlü veya Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananların İşçi Olarak Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Elektronik Haberleşme Güvenliği Kapsamında TS ISO/IEC 27001 Standardı Uygulamasına İlişkin Tebliğ Yürürlükten Kaldırıldı * Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 333) Değiştirildi * Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 347) Değiştirildi * Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 426) Değiştirildi * Merkezi Kayıt Kuruluşunun Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmelik Yürürlükten Kaldırıldı * Zorunlu Sigorta Takibine İlişkin Yönetmelik Yayınlandı * Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * 5018 Sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun Geçici 21’inci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Değiştirildi * Pasaport Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Yayınlandı * Gemiadamları Yönetmeliği Değiştirildi * Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 64) Yayınlandı * Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması, Türk Malı İmajının Yerleştirilmesi ve Turqualıty®’nin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2006/4) Değiştirildi * Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği Değiştirildi * AAÜT’nin Kimi Maddelerinin Yürütmesinin Durdurulmasına Karar Verildi * Adli Tatil 31 Ağustosta Sona Erdi * İstanbul’da Bazı Asliye Ticaret Mahkemelerinin Faaliyeti Durduruldu Haberlerin tamamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz YARGITAY HU KU K KA R A R L A R I COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBER DECISIONS * Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions * Yargıtay Hukuk Daire Kararları Court of Cassation Civil Chambers Decisions YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARLARI COURT OF CASSATION ASSEMBLY OF CIVIL CHAMBERS DECISIONS YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/7-2454 Karar No. 2014/679 Tarihi: 21.05.2014 İlgili Kanun/Madde 4077 s. TüketiciK/6 • ELEKTRİK ABONELERİNDEN TAHSİL EDİLEN KAÇAK KAYIP BEDELİ • TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ KARARININ KALDIRILMASI • HUKUK DEVLETİ İLKESİ • HAKEM HEYETİ KARARI YARGILAMADA DELİL NİTELİĞİNDEDİR ÖZETİ: Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle direnme kararının onanması gerekir. Court of Cassation Civil Chamber Decisions YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/17-1098 Karar No. 2014/644 Tarihi: 14.05.2014 53 İlgili Kanun/Madde 2918 s. KTK/48 • ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI • HASARIN TEMİNAT DIŞI OLUP OLMADIĞININ TESPİTİ ÖZETİ: Somut olayda, kazanın münhasıran sürücünün aldığı alkolün etkisi altında meydana gelip gelmediği, dolayısıyla hasarın teminat dışı olup olmadığı konusunda Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla; Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/13-1756 Esas No. Karar No. 2014/643 Tarihi: 14.05.2014 İlgili Kanun/Madde 4077 s. TKHK/1 • SATIM SÖZLEŞMESİ UYARINCA UĞRANILAN ZARAR • GÖREVLİ MAHKEME ÖZETİ: Uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olup, bu Kanuna göre çözümü gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Anılan Kanununda; bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı, hükme bağlanmıştır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmesi ve ayrı bir Tüketici Mahkemesi mevcut değil ise Tüketici Mahkemesi sıfatıyla davanın görülmesi gerekirken, aksine gerekçelerle işin esası hakkında karar verilmiş ve önceki kararda direnilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 54 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/5-1731 Karar No. 2014/629 Tarihi: 07.05.2014 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/114/b, 115/2 • • • • KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA İMAR UYGULAMA PLANI KAMU HİZMETİNE TAHSİS EDİLEN TAŞINMAZLAR İMAR KISITLAMASINDAN KAYNAKLANAN HUKUKİ ELATMA ÖZETİ: Uygulama ve öğretide kamu idarelerinin, kamu hizmetlerinin yürütmesi sırasında tek yanlı irade açıklamalarıyla kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek şekilde yaptıkları işlemlerin, idari işlem, görev ve yetki alanlarına giren konularda hukuka uygun olarak yaptığı fiiller ile bu görevleriyle ilgili hareketsiz kalmaları idari eylem olarak tanımlanmaktadır. Somut olayda idarenin icra yetkisini hukuka aykırı olarak kullanması olarak nitelendirilebilecek fiili el atma durumu söz konusu olmadığına göre, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca tek yanlı idari işlemle düzenlenen imar planları ve bu planlara dayanılarak yapılan işlemlerin idari nitelik taşıdığı, söz konusu imar planlarının zamanında uygulamaya geçirilmemesi durumunun da idari eylem olarak kabulünün gerektiği kabul edilmektedir. Yukarıda açıklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak açılan davalarda, görev itirazında bulunulması ve olumlu görev uyuşmazlığı çıkması üzerine durum Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından değerlendirilmiş ve 09.04.2012 gün 2011/238 E.-2012/63 K. ve 2012/41-77 sayılı kararlarında fiili el atmanın bulunmadığı durumlarda idari yargı yerinin görevli bulunduğuna oybirliği ile karar verilmiştir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/1-2382 Karar No. 2014/617 Tarihi: 07.05.2014 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/33 • TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEMİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 55 ÖZETİ: Somut olayda dava dilekçesi bir bütün olarak incelendiğinde; davada ehliyetsizlik ve bakım borcunun yerine getirilmediği iddialarının birlikte ileri sürülerek, tapu iptali ve tescil istenildiği görülmektedir. Bir davada ehliyetsizlikle beraber başka bir hukuki nedene de dayanılmışsa, ehliyetsizlik kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece re'sen ve öncelikle araştırılması; davacının ehliyetli olduğunun saptanması halinde diğer dava nedeninin değerlendirilmesi gereklidir. Davacı Zeki'nin vesayet dosyasında 24.03.2010 tarihinde alınan raporla ehliyetsizliği belirlenerek, vesayet altına alınmasına karar verilmişse de, mahkemece temlikin dayanağı olan vekaletnamenin düzenlendiği 08.04.2008 tarihi ve aktin yapıldığı 14.10.2008 tarihi itibariyle temyiz kudretini haiz olup olmadığı araştırılmamıştır. Davacının ehliyetsizliğinin saptanması halinde, başkaca araştırmaya gerek kalmaksızın yapılan işlemlerin iptaline karar verilecektir. O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2014/2-2 Karar No. 2014/326 Tarihi: 19.03.2014 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/Gç3 1086 s. HUMK/440 4721 s. TMK/175 • YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ OLMAMASINA RAĞMEN HÜKÜM KURULMASI ÖZETİ: Somut olay, davalı kadının yoksulluk nafakası isteği olup olmadığı, buna bağlı olarak bu hususta karar verilmesine gerek bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tutanak ve kanıtlar, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve davalının yargılamanın aşamalarında yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığına göre, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 56 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/21-1353 Karar No. 2014/280 Tarihi: 12.03.2014 İlgili Kanun/Madde 5510 s. SSGSSK/56 • KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ İLE KESİLEN ÖLÜM AYLIĞININ DEVAMI İSTEMİ • DÜRÜSTLÜK KURALI • YERSİZ ÖDEMELERİN GERİ ALINMASI GEREĞİ • HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI ÖZETİ: Somut olayda; davacıya, boşanma kararının verildiği 10.05.2010 tarihinden sonra, 01.06.2010 tarihinden başlamak üzere 506 sayılı Kanun hükümleri uyarınca ölen babasından yetim aylığı bağlandığı, Kurum yoklama memurlarının davacıya ait adreste yaptıkları tespit üzerine düzenledikleri rapor doğrultusunda, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının kesildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; uyuşmazlık konusu yetim aylığının iptali işlemi 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra gerçekleşmiş olduğundan anılan Kanunun yukarda belirtilen nedenlerle somut uyuşmazlıkta uygulanmaması gerektiğini kabul etmek gerekir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek, birlikte yaşama olgusu yöntemince araştırılmak suretiyle, Kurumun davacıya bağlanan ölüm aylığının iptali ile ödenenlerin iadesine yönelik işleminin 5510 sayılı Kanununa uygun olup olmadığının tespiti gerekmektedir. O halde, yerel mahkemece aynı yönlere işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/19-587 Karar No. 2014/125 Tarihi: 19.02.2014 • • • • İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/114 EKSİK VEKALET ÜCRETİ SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME TAZMİNAT TALEBİ NİSPİ VEKALET ÜCRETİNİN MAKTU VEKALET ÜCRETİNİ GEÇEMEYECEĞİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 57 ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin irdelenerek işin esasından bir ret kararı verildiğini, verilen kararın dava ön şartı yokluğundan olmadığını, bu durumda da davalı yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, nitekim emsal nitelikteki Hukuk Genel Kurulu'nun kararlarının da aynı yönde olması nedeniyle, mahkeme kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüş iseler de, bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir. Yapılan görüşmeler sonucunda, mahkemece, verilen kararın niteliği itibariyle dava şartı (ön şartı) yokluğuna dayandığını, bu bakımdan mahkemece vekalet ücretinin taktirinin yerinde olduğu, benzer konuda HGK kararı da bulunduğu bu bakımdan mahkeme kararının onanması gerektiği Kurul çoğunluğunca kabul edilmiştir. Şu halde mahkemenin, dava ön şartının yokluğu nedeniyle verdiği ret kararına uyumlu olarak AAÜT'nin 7/2 maddesine dayanarak ve bu maddede açıklanan, “hesaplanan nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretini geçemeyeceği” kuralını da gözeterek sonuçta “maktu vekalet ücretine” hükmetmiş olması usul ve yasaya uygundur. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/14-641 Esas No. Karar No. 2014/94 Tarihi: 12.02.2014 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/Gç3 • TAPU KAYDINDAKİ KİMLİK BİLGİLERİNİN DÜZELTİLMESİ İSTEMİ ÖZETİ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere, özellikle mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturduğu, bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerektiği, somut olayda davacının, dava konusu taşınmazların tapuda yapılan satış işlemi sırasında vekili tarafından kendisi adına satın alındığını, ancak sonradan nüfus cüzdanının sahte olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini isteğinde bulunulduğu, her ne kadar davacı sahte kimlik bilgileriyle vermiş olduğu vekâletname ile taşınmaz edinmiş ise de dava konusu taşınmazları satın almış olduğu bayisi ile aralarında bir mülkiyet ihtilafının bulunduğu anlaşılmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekir. Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 YARGITAY HUKUK DAİRE KARARLARI COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBERS DECISIONS YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/8064 İlgili Kanun/Madde 4721 s. TMK/702, 1027 Karar No. 2014/8788 6100 s. HMK/382 Tarihi: 29.04.2014 • TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ TALEBİ • TAPU MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURMA ZORUNLULUĞU ÖZETİ: Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden sonra, davacının, mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması, eğer bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye başvurması gerekir. Hal böyle olunca, Tapu Sicil Tüzüğü gereğince davacının öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açtığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. YARGITAY 2 .HUKUK DAİRESİ 2014/1049 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/11830 4721 s. TMK/174 Tarihi: 29.05.2014 • BOŞANMADA MANEVİ TAZMİNAT • KİŞİLİK HAKKINA SALDIRI • ÖLÇÜLÜLÜK VE HAKKANİYET İLKELERİ ÖZETİ: Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununda yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Court of Cassation Civil Chamber Decisions 59 YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/26237 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/10618 6100 s. HMK/119 Tarihi: 08.05.2014 • ANLAŞMALI BOŞANMA İSTEMİ • ÇEKİŞMELİ BOŞANMA • TARAFLARA İDDİA VE SAVUNMALARI ÇERÇEVESİNDE DELİL GÖSTERME VE SUNMA İMKANI TANINMASI GEREĞİ ÖZETİ: Mahkemece; ön inceleme duruşmasının tensiple 09.09.2013 günü yapılmasına karar verilmiş, tarafların birlikte başvurarak, “duruşmanın erken bir tarihe alınmasını” talep etmeleri üzerine, 15.07.2013 günü ön inceleme için duruşma açılmış, bu duruşmada davalı, boşanmak istemediğini bildirerek davaya karşı çıkmıştır. Bunun üzerine mahkeme tarafların “barışma ve evliliği devam ettirme ihtimalini” görerek, bu sebeple ön inceleme duruşmasını bir defaya mahsus olmak üzere ertelemiş 09.09.2013 tarihli oturumda da delil bildirme imkanı tanımadan davayı yukarıdaki gerekçe ile reddetmiştir. Davalının anlaşmalı boşanma talebine karşı çıkmasıyla dava kendiliğinden çekişmeli hale gelmiştir. Böyle bir durumda, taraflara iddia ve savunmaları çerçevesinde delil gösterme ve sunma imkanı tanınmalı, göstermeleri halinde delilleri toplanmalı Türk Medeni Kanununa göre değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Böyle yapılmadan, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2014/5787 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/8481 6100 s. HMK/281 Tarihi: 29.05.2014 • ELEKTRİK FATURASINDAN ÖTÜRÜ BORÇLU OLUNMADIĞININ TESPİTİ • BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 60 ÖZETİ: Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilmesi, dosyadaki raporlar arasındaki çelişki de giderilerek, talep edilen bedelin hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı geretirmiştir. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2013/20451 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/5378 2004 s. İİK/72 Tarihi: 03.04.2014 • ELEKTİK ÖDEMESİNİN YAPILMAMASINDAN BAHİSLE İCRA TAKİBİ YAPILMASI ÖZETİ: Mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında başka bir uzman bilirkişiye verilmesi, davacı tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak, her bir dönem için talep edilen elektrik bedelinin ayrı ayrı Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve sözleşmeye göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2014/4721 6100 s. HMK/Gç3 Karar No. 2014/7107 05.05.2014 Tarihi: • HAKSIZ EYLEME DAYALI MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ • HUSUMET KONUSUNDA KARAR VERECEK MAHKEME • KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 61 ÖZETİ: Davalı, Bahçeköy Muhtarlığı bir kamu tüzel kişiliği olup kural olarak, işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşır. Dava konusu olayda, davalı muhtarlığa husumet yöneltilerek, yasa ile verilmiş kamu görevini yerine getirmediği ileri sürülmüştür. Görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Kanun yararına bozma isteminde, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulması istenilmiş ise de, mahkemelerin görevinin “husumet” meselesinden önce ele alınması ve husumet konusunda karar verecek olan mahkemenin öncelikle o davaya bakmakla görevli olması gerekir. Açıklanan bu durum gözetilerek ilk derece mahkemesince, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi netice itibariyle kabul edilerek, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7900 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6325 506 s. SSK/27 Tarihi: 16.04.2014 • KURUM ZARARININ ÖDETİLMESİ İSTEMİ ÖZETİ: Dava, kurum zararının ödetilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası kapsamından anlaşılabilen Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/9 ve 2011/152 Esas sayılı dosyalarında ve davalı Medikal Şirket çalışanı K. K. hakkında Medikal 71 Operasyonu kapsamında Medikal Firma ve yetkilileri ile ilgili olarak yine Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/232 Esas sayılı ceza dosyasında devam eden yargılamada tarafına atılı bir suçlama olup olmadığı hususları araştırılarak, davalıya yönelik ceza dosyalarının Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi gereğince sonucu beklenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 62 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/28908 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/10253 2942 s.KamulaştırmaK/10 Tarihi: 10.04.2014 • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ VE KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN HAZİNE ADINA TESCİLİ İSTEMİ • KAMULAŞTIRMA KANUNU UYARINCA AÇILAN TESPİT VE TESCİL DAVALARINDA DEĞERLENDİRME DAVA TARİHİ İTİBARIYLA YAPILIR ÖZETİ: Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Çeltik arazisi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak, değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak; 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kanun gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirme; aynı Kanunun uyarınca dava tarihi itibarıyla yapılır. Bu nedenle dava konusu taşınmaza değerlendirme tarihi olan 2013 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir. YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/27661 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/9882 1096 s. HUMK/428 08.04.2014 Tarihi: • KAMULAŞTIRMASIZ ELATILAN TAŞINMAZ BEDELLERİNİN TAHSİLİ • ZİLYETLİĞİNİN İDAREYE GEÇMESİ VE TAŞINMAZIN FİİLEN KAMU HİZMETİNE TAHSİS EDİLMESİ GEREĞİ ÖZETİ: Fiilen el atılmayan taşınmazlar yönünden; yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dava konusu 3988 ada 8 parsel sayılı taşınmaza (...) İlköğretim okul alanı olarak fiilen el atıldığı anlaşıldığından, 6360 sayılı yasa da gözetilerek, davalı İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği yasa ile sona erdiğinden, sorumlu idare de belirlenip işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 63 YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/3293 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/5252 492 s. HarçlarK/3 Tarihi: 17.04.2014 6098 s. TBK/77 • FUZULİ ÖDENEN KİRA BEDELİNİN İADESİ • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME TALEBİ • KARAR VE İLAM HARCI Davacı ve davalı tarafın beyanları, bilirkişi incelemesi göz ÖZETİ: önüne alındığında, davacı taraf dava dilekçesi ile fazla ödendiğini iddia ettikleri kira bedeli itibari ile ödemek zorunda kalmalarından dolayı sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında davalıdan alınarak kendilerine verilmesini talep ettiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı ile birlikte deliller ile beraber bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere ve mahkememizce de kabul edildiği üzere, davalı taraf kira bedellerini fazlasıyla tahsil ettiği, davacı tarafın da bu tahsilat itibari ile icra baskısından kurtulmak amacı ile ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, fazla ödemeler itibari ile bilirkişi tarafından belirlenen ve mahkememizce de kabul edilen 31.521,06 TL.nin fazla ödeme tarihleri itibari ile yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi gerekir. YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/7708 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/12728 6098 s. TBK/430 Tarihi: 09.06.2014 • BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ • İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ÖZETİ: Davacı, davalı işyerinde, elektrik teknisyeni olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından ihale süresini bittiği gerekçesiyle haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davacının çalıştığı iş, objektif nedenler göz önünde tutulduğunda, belirli süreli yapılması gereken işlerden değildir. İş, süreklilik arz etmekte ve yapılan ihaleler ile, aynı işi yapan başka alt işverenler nezdinde, kesintisiz olarak devam etmektedir. Bu durumda, sırf sözleşmenin, alt işverenin ihale süresi ile sınırlı süreli olarak yapılması, bu işi belirli süreli hale getirmez. Mahkemenin kabulünün aksine, iş akdinin belirli süreli yapılmasını gerektirecek objektif nedenler bulunmadığından sözleşme, belirsiz sürelidir ve davacı da kıdem ve ihbar tazminatını talep etme hakkına sahiptir. Dinlenen davacı tanıklarının ortak beyanlarından, davacının iş akdinin hiçbir haklı neden olmadan, sadece ihale süresinin dolmuş olması nedeniyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup, bozma nedenidir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 64 YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/13019 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/12276 743 s. TKM/170 Tarihi: 12.06.2014 4721 s. TMK/202 • DEĞER ARTIŞ PAYI DAVASI ÖZETİ: Mahkemece, tarafların çalışmalarına ve gelirlerin durumlarına ilişkin kayıt ve belgeleri sunması için süre ve imkan verilmesi, sunulması halinde evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadarki gelirlerinin ayrı ayrı hesaplanması, bu hesaplama yapılırken üyelik peşinatının davacı kadının kişisel malı ile yapıldığının dikkate alınması, tarafların sosyal konumlarına göre yapacakları kişisel harcamalar ile davalı kocanın 743 sayılı TKM gereğince evin infak ve iaşe yükümlülüğüne ilişkin giderlerin gelirlerinden düşülerek her birinin yapabilecekleri tasarruf miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması, davacı kadının toplam tasarruf miktarı karşısındaki katkı oranının tespit edilmesinden sonra, mahallinde inşaat mühendisi bilirkişi, emlakçı bilirkişi ve hukukçu bilirkişiden oluşacak heyet vasıtasıyla taşınmazın 01.01.2002 tarihindeki inşaat seviyesi ve bu seviyenin dava tarihindeki değerinin tespiti ile az yukarıda açıklandığı üzere tespit edilen katkı oranı ile bu miktarın çarpımı sonucu elde edilecek miktara katkı payı alacağı olarak karar verilmesi, taşınmazın fiili teslim tarihinin 01.01.2002 tarihi sonrası ancak boşanma dava tarihinden önce olarak belirlenmesi halinde, davacının isteğinin davalının edinilmiş malına kişisel maldan yapılan katkıdan kaynaklanan değer artış payı niteliğinde olduğu kabul edilerek tarafların gelirine göre davacı tarafından ödendiği kabul edilen miktar, davacı tarafından peşinat olarak ödenen miktar ve 01.01.2002'den sonra evlilik birliği içinde yapılan ödemelerin yarısının davacı tarafından yapıldığı göz önünde tutularak davacının kişisel mal miktarının, boşanma dava tarihindeki inşaat seviyesinin değerine oranı belirlenip bu oran ile taşınmazın boşanma dava tarihindeki inşaat seviyesinin karar tarihine en yakın tarihteki değerinin çarpımı sonucunda belirlenecek değer artış payına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 65 YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15854 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/17833 4857 s. İşK/41 Tarihi: 02.06.2014 • FAZLA ÇALIŞMA ALACAĞINDAN İNDİRİM YAPILMASI • HAFTA TATİLİ ÜCRETİ ALACAĞINDAN İNDİRİM YAPILMASI Fazla mesai ve hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için ÖZETİ: hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla mesai ve hafta tatili çalışmalarının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Somut olayda davacının fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarının tanık beyanına göre belirlenmesine rağmen mahkemece takdiri indirim yapılmamıştır. Mahkemece, tanık beyanına göre belirlenen fazla çalışma ve hafta tatili alacaklarından makul bir oranda takdiri indirim yapılmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ 2013/15133 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/10156 4857 s. İşK/25 Tarihi: 25.03.2014 • SENDİKAL TAZMİNAT • FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI ÖZETİ: Sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir. Somut olayda yerel mahkemece davacının sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş ise de toplanan deliller feshin sendikal tazminat nedenle yapıldığını ispat için yeterli değildir. Dinlenen davacı tanıklarının davalı işveren hakkında açtıkları davalar bulunup bu tanıkların beyanlarına göre sendikal tazminata hükmedilmesi yerinde değildir. Davacının sendikal tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 66 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/962 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/8424 5510 s. SSGSSK/80 Tarihi: 11.04.2014 • PRİME ESAS KAZANÇLAR • PRİME ESAS KAZANÇ TUTARININ TESPİTİ ÖZETİ: Dava, 10.11.2009-96.03.2010 ve 18.05.2011-23.11.2011 tarihleri arasında davalı işyerince yatırılması gereken prime esas kazanç tutarlarının net 1.250,00 TL olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. “Ücretler” kavramı içme asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. İdare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/5293 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6999 506 s. SSK/108 Tarihi: 27.03.2014 • ÖLÜM AYLIĞINA HAK KAZANMA KOŞULLARI • SİGORTALILIK SÜRESİ • ÖLÜM AYLIĞI LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 67 ÖZETİ: Dava, ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. “Sigortalılık süresi”, 506 sayılı Kanunun 108'inci maddesinde uzun vadeli sigorta kolları açısından tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir. Tahsis işlerinde nazara alınan sigortalılık süreleri, bu sürenin başlangıç tarihi ile, sigortalının tahsis yapılması için yazılı istekte bulunduğu tarih, tahsis için istekte bulunmuş olmayan sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süredir. Tahsisi için istenilen koşulların, sigortalılık başlangıç tarihi (gerek mülga gerekse halen yürürlükte bulunan sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan tarih) ile aylık talep tarihi arasında (aylık talebinde bulunmuş olmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasındaki sürede) gerçekleşmiş olması aranmaktadır. 5 yıl sigortalılık şartı var ise de 1800 prim günü bulunmayan ve 19.03.2013 günü vefat eden sigortalının hak sahibi davacının; 01.10.2008 tarihinden sonra taleple bulunarak yine 01.10.2008 tarihinden sonra ödemiş olduğu askerlik borçlanması ile kazanılan 600 günlük sürenin, 5510 sayılı Kanunun 32/2-a maddesinde öngörülen 900 günün hesabında dikkate alınmaması ve ölüm aylığı şartlarının buna göre belirlenmesi gerekmektedir. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/14008 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6976 5510 s. SSGSK/21 Tarihi: 27.03.2014 • GERÇEK ZARAR TAVAN HESABI • KURUMUN RÜCU ALACAĞININ HESAPLANMASI • İŞ KAZASI NEDENİYLE KURUM ZARARININ RÜCUAN TAZMİNİ DAVASI LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 68 ÖZETİ: Dava; 27.06.2009 tarihli iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalı hak sahiplerine bağlanan gelirlerin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur. İlk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak maddi zarar karşılaştırması yapılıp, düşük (az) olan tutar, sorumluların kusur oranı toplamına uygulanarak hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda; Mahkemece, gerçek zarar tavan hesabı yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece, gerçek zarar miktarı hesaplanarak, gerçek zarar ile kusur karşılığı ilk peşin sermaye değerli gelir miktarlarının karşılaştırması sonucu Kurumun rücu alacağı belirlenmeli, elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/23295 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6644 506 s. SSK/61, Gç82 Tarihi: 24.03.2014 • YAŞLILIK AYLIĞININ EKSİK HESAPLANMASI • FARK YAŞLILIK AYLIĞI TALEBİ ÖZETİ: Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti ve aylık farklarının tahsili istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aylık artışlarını düzenleyen Ek 38. maddede gelişme hızı oranında artış yapılacağının öngörülmediği halde, aylık miktarının gelişme hızı da gözetilerek arttırılarak belirlendiği ve 01.01.2003 ve sonrası Ek 38. maddenin uygulanmasını bertaraf eden anılan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin, tüfe ve gelişme hızına göre aylık miktarının belirlendiği görülmekte olup, anılan rapor yukarıda belirtilen aylık tutarının tepsine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 69 YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/8985 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/12926 6102 s. TTK/161, 162, 549 Tarihi: 04.07.2014 • TASFİYE MEMURU ATANMASI • ŞİRKETİN TASFİYESİ • AKTİF DAVA EHLİYETİ • İKİ ORTAKLI LİMİTED ŞİRKET • LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVRİ • MÜDÜRLÜKTEN AZİL ÖZETİ: Asıl dava, davalı şirket müdürünün idare ve temsil yetkisinin kaldırılması istemine ilişkindir. Dosya kapsamı itibari ile davacı A. C.’in davalı şirket hissedarıyken hisselerinin tamamını diğer davacıya devrettiği, bu kapsamda yapılan devir işlemlerinin 6762 Sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenen geçerlilik koşullarını taşıdığı, nitekim dosyada mevcut ticaret sicil memurluğu yazısı ile davalı şirket ortaklarının davacı H. Ö. S. ve davalı Ö. A. olarak göründüğü anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından, hisselerin tekrar davacı A.’a devredildiği ancak noter işlemi dışındaki diğer işlemlerin yapılmadığı belirtilmişse de 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenen, limited şirket hisse devrine ilişkin prosedür, maddedeki amir düzenleme itibari ile geçerlilik koşulu niteliğinde olup, üç aşamalı devir işleminin eksik ya da hatalı yapılması hali; devrin, şirket yönünden sonuç doğurmamasına yol açacağından, şirket ortağı olmayan davacı A. tarafından eldeki davanın açılabilmesi mümkün değildir. Bir başka anlatımla, işbu davada, davacı A’ın, davalı limited şirket müdürünün azlini isteyebilmesi için şirket ortağı olması zorunlu olup, davacının, şirket ortağı sıfatının bulunmadığı ve bu hali ile aktif dava ehliyetini haiz olmadığı anlaşılmakla, adı geçen davacı tarafından açılan davanın, aktif dava ehliyeti yönünden reddi gerekirken, davacı A.'ın deftere kaydedilmeyen hisseyi tekrar aldığından eldeki davayı açmakta hukuki menfaatinin bulunduğu gerekçesiyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, kararın re’sen bozulması gerekmiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 70 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/8499 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/12496 6098 s. TBK/586 Tarihi: 30.06.2014 • KREDİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI İHTİYATİ HACİZ İSTEMİ • KEFİLİN TAKİP EDİLMESİ • ASIL BORÇLUNUN İFADA GECİKMESİ • İHTARIN SONUÇSUZ KALMASI • BORÇLUNUN ÖDEME GÜÇLÜĞÜ İÇİNDE BULUNMASI ÖZETİ: 2004 sayılı İİK'nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmenin 84. maddesinde de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz isteyen tarafça borçlunun sözleşmedeki adresine kat ihtarı gönderildiği ve borçlunun adres değişikliğini usulünce alacaklıya bildirdiğine ya da ihtarnamenin iade tarihi ile ihtiyati haciz talep tarihi arasında borcun ödendiğine dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı gözetildiğinde, İİK'nın 257. maddesindeki diğer koşulların varlığı halinde alacaklının talebinin kabulü gerekirken TBK’nın 586. maddesine dayalı olarak yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi yerinde olmamış, alacaklı vekilinin temyiz İtirazlarının kabulü ile kararının bozulması gerekmiştir. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ 2014/4754 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/11262 506 s. SSK/87 Tarihi: 12.06.2014 • İŞYERİNDE YARALANAN İŞÇİYE SİGORTALI YÜKLENİCİ TARAFINDAN ÖDENEN TAZMİNAT • TAZMİNATIN SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 71 ÖZETİ: Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da kazanın bakım devresinde meydana geldiği belirtilmiş ise de, 28.09.2002 tarihinde meydana gelen iş kazasının saat kaçta vuku bulduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ayrıca bilirkişi tarafından hangi rizikoların bakım devresinde teminat kapsamında olduğu hususu incelenip değerlendirilmemiş, davalı Sigorta Şirketi bu yönden rapora itirazlarda bulunmasına rağmen ek rapor aldırılmadığı gibi mahkemece de bu husus tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece anılan hususun değerlendirilmesi ve gerektiğinde aynı bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden başka bir rapor alınarak, kazanın 28.09.2002 günü saat kaçta meydana geldiği, rizikonun inşaat süresinde mi yoksa bakım devresinde mi gerçekleştiği, bakım devresinde meydana gelmiş ise kazanın poliçe teminatı dahilinde olup olmadığının işbu poliçenin eki olan inşaat All Risk Sigortası ve 3. Şahıs Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları da incelenmek suretiyle belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15339 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/17637 7201 s. TebligatK/12 Tarihi: 17.06.2014 • SATIŞ İLANININ BORÇLULARA USULSÜZ TEBLİĞ EDİLMESİ • İHALENİN FESHİ ŞİKAYETİ • İŞYERİNE YAPILAN USULSÜZ TEBLİGAT ÖZETİ: Satış ilanı tebligatı, işyerinde işçisi H. Ç. imzasına tebliğ edilmişse de, evrakı almaya yetkili bir kişinin olup olmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. Satış ilanının borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, şikayetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 72 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6600 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/22027 4077 s. TKHK/4, 10 Tarihi: 30.06.2014 • KREDİ KURUMU İLE YAPILAN SÖZLEŞMEDEN DOĞAN AYIP NEDENİYLE ALACAK İSTEMİ • AYIPLI MALDAN VE TÜKETİCİNİN SEÇİMLİK HAKLARINDAN DOLAYI MÜTESELSİLEN SORUMLULUK ÖZETİ: Somut olayda, davalı S.....Ltd.Şti. İle davalı banka arasında imzalanan 26.11.2006 tarihli sözleşme ile davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan müşterilere davalı bankadan kredi kullandırılacağı, sözleşmenin 15. Maddesinde davalı firmanın müşterinin kullandığı kredinin garantörü olduğu,17. maddesine göre taşınmaz satın alan müşterilere taşınmazın teslim edilmemesinden doğan zarardan davalı bankanın müteselsil olarak sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Bu çerçeve sözleşme kapsamında, davacının satın aldığı iki adet taşınmazın satış bedelinin ödenmesi amacıyla davalı bankadan kullandığı iki ayrı konut kredisi sözleşmelerini davalı inşaat şirketinin garantör olarak imzaladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı banka tarafından kredinin, belirli bir satıcı ile sözleşme şartı yapılması koşulu ile kullandırılmış olduğu anlaşılmaktadır. O halde bağlı kredi kullandıran davalı Banka’nın da, 4077 sayılı yasanın 10/5. maddesine göre taşınmazın teslim edilmemesinden doğan zararına ilişkin olarak satıcı şirketle birlikte müteselsil sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davacının satış bedeli olarak davalı S.....Ltd.Şti.'ne ödediği 77.000 TL yönünden davalı bankanın da sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/17245 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/17220 6100 s. HMK/118 Tarihi: 02.06.2014 • GEREKÇELİ KARARIN TARAFLARA TEBLİĞİ • TEBLİGAT EVRAKLARININ ELEKTRONİK ORTAMA AKTARILMASI GEREĞİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 73 ÖZETİ: Sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi dosyada bulunan tüm dilekçe ve evrakların mahkemece UYAP’a taranması ve UYAP ekranına aktarılması suretiyle mümkündür. Temyize konu dosyada bulunan evrakların elektronik ortamda bulunmaması ve evrakın türüne uygun taranmaması halinde temyiz incelemesinin yapılması olanaklı değildir. Bu bağlamda, mahkemece elektronik ortama aktarılan dava dosyasının kontrolünün yapılarak UYAP'taki evrak kayıt ekranları kullanılarak dosyada bulunan evrakların türüne uygun olarak kaydedilmesi ve tekrar temyiz incelemesi için dairemize gönderilmesi bakımından dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekmiştir. YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2014/3145 Karar No. 2014/7113 6183 s. AATUHK/106 29.05.2014 Tarihi: • KOMŞULUK HUKUKUNDA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ • ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI ÖZETİ: Somut olayda, delil tespiti neticesinde ziraat mühendisi bilirkişiden alınan raporda açıkça belirtildiği üzere, 1860 parsel sayılı taşınmazın doğusunda ve güneyinde bulunan yolun toprak yol olduğu, kamyonların bu yolu kullanmalarının, bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yarattığı, toz sorunun çözülmediği takdirde ileri sezonlarda verim kaybının artacağı ve büyümede gecikmeler olacağı, tespit tarihi itibariyle davacının toplam zararın ise 491 TL olduğunu tespit edilmiş olması karşısında bu rapora itibar edilerek ve yeniden keşif yapılmasına gerek duyulmaksızın tazminata ilişkin karar verilmesi uygun görülmüştür. YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/5941 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6783 6098 s. TMK/875 Tarihi: 23.05.2014 • İPOTEĞİN KALDIRILMASI İSTEMİ • İPOTEK BEDELİNİN GÜNCELLENMİŞ KARŞILIĞININ DEPO EDİLMESİ • KESİN BORÇ İPOTEĞİ LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 74 ÖZETİ: Somut olayda; uyuşmazlık 02.02.1966 tarihinde konulan ve ödenmeyen 3500,00 ETL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerine davalıların murisi lehine 02.02.1966 tarihinde 3500,00 ETL bedelli, birinci derecede, faizsiz ve 01.09.1966 tarihine kadar süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacılar borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 6.293,15 TL yi depo etmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak güncellenen ipotek bedelinin davalılara ödenmesine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2014/1683 Karar No. 2014/4876 6100 s. HMK/223 10.07.2014 Tarihi: • ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN TEMİNAT ÇEKİNİN İADESİ • MASRAFLAR VE MAHRUM KALINAN KÂRIN TAHSİLİ İSTEMİ • YABANCI DİLDE YAZILMIŞ BELGEYE DAYANAN TARAF TERCÜMESİNİN MAHKEMEYE SUNULMASI ÖZETİ: Mahkemece davalı ve birleşen dosya davacısı yüklenicinin delil listesi ekinde “Ek 9” olarak sunduğu yabancı dilde yazılmış belgelerin tercümesi istenerek, türcüme belgeler de eklendikten sonra bilirkişilerden davacı taşeronun ek bilirkişi raporuna yaptığı teknik nitelikteki itirazları cevaplandırır biçimde ve denetime elverişli ek rapor alınması, oluşacak sonuca uygun hüküm kurulması gerekir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir. YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/6019 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/4723 6098 s. TBK/478 04.07.2014 Tarihi: • ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN İDARENİN UĞRADIĞI ZARAR • HAKSIZ TAHSİL EDİLEN İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ İSTEMİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 75 ÖZETİ: Mahkemece öncelikle sözleşme eki ihale evrakları ve dokümanlarında yapılması kararlaştırılan işlerin sözleşme tarihi itibariyle piyasa fiyatlarının ticaret ve sanayi odaları ile ilgili meslek kuruluşlarından sorularak tespit edildikten sonra bilirkişi kurulundan yaklaşık maliyet cetveli, mahal listesi, ihale evrakları ve sözleşme bedelinin belirlenmesinde davalı müşavir firmanın sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, müşavirlik hizmet bedeline hak kazanıp kazanmadığı kusurlu davranışıyla fazla ödeme ve idare zararına neden olup olmadığı ve miktarı, yine bunların belirlenmesinde davalı idare elemanlarının ihmal ve kusurları bulunup bulunmadığı varsa dereceleri ve miktarları ile davalı yüklenicinin sözleşme ile eki ihale dokümanlarına göre yapımını üstlendiği halde hiç yapmadığı ya da eksik yaptığı işler olup olmadığı ve bunlar sebebiyle kendisine ne miktarda fazla ödeme yapıldığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, davalı yüklenicinin ihale evraklarında fiyatın yüksek belirlenmesi ya da hayali imalât gösterilmesinde katkısı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/12376 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/3524 6831 s. OrmanK/2 Tarihi: 31.03.2014 • TAŞINMAZIN GÖL YATAĞI OLDUĞU GEREKÇESİYLE DAVALI ADINA VERİLEN ZİLYETLİK ŞERHİNİN İPTALİ • KULLANIM KADASTROSU ÖZETİ: Davacı Hazinenin taşınmazın göl yatağı olduğuna dair iddiası mülkiyete ilişkin olup, taşınmaz, 2010 yılında yapılan 2/B çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarılmış olduğundan, aynına ilişkin bu talebi yönüyle genel mahkemelerce mülkiyete ilişkin dava olarak incelemek üzere görevsizlik kararı verilmesi, davalı lehine kullanım şerhi verilmesi hakkındaki davasının ise durdurulmasına, çekişmeli taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya tescili için kadastro tutanağının Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; tapu kaydına, taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhine yönelik olarak Hazine tarafından kadastro mahkemesinde açılmış bir dava bulunduğu ve bu davanın durdurulduğu şerhinin yazılmasına şeklinde durma kararı verilmesi gerekir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 76 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/8460 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/9894 818 s. BK/47 Tarihi: 24.06.2014 • TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ÖZETİ: Davalı G. Sigorta A.Ş'nin ıslahın zamanaşımına uğradığına yönelik usulen yapılmış itirazı bulunmamasına rağmen adı geçen davalı sigorta şirketini de kapsayacak şekilde tüm davalılar yönünden ıslahın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddi isabetli değildir. Dava dilekçesindeki taleplere göre davalı G. Sigorta A.Ş'den manevi tazminat istemi olmamasına rağmen hatalı değerlendirme ile sigorta şirketinden de manevi tazminat isteminin var kabul edilmesi ve kabule göre de bu talep red edilerek adı zikredilen davalı yararına vekalet ücreti takdiri doğru değildir. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde 2014/5947 Esas No. Karar No. 2014/10747 2942 s. KamulaştırmaK/10 Tarihi: 17.06.2014 • KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN TESPİTİ • MAKUL SÜREDE YARGILANMA ÖZETİ: Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2014/4966 Karar No. 2014/8927 5464 s. KrediKartlarıK/24 Tarihi: 08.05.2014 • KREDİNİN ÖDENMEYEN MİKTARI BAKIMINDAN BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİ İSTEMİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 77 ÖZETİ: Davalı bankanın hayat sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmadığı belirtilen sözleşme hükmünde açıkça belirtilmiştir. Başka bir anlatımla anılan sözleşme hükmüne göre hayat sigortası yaptırma yükümlülüğü kredi lehdarına yüklenmiştir. Bankanın ilk iki yıl hayat sigortası yaptırmış olması sonraki yıllarda da bu yükümlülüğü üzerine aldığı şeklinde yorumlanamaz. Zira sözleşmenin 11-6. maddesinde yer alan düzenleme, kredi veren bankanın kendi lehine koyduğu bir hükümdür. Bu hükmün amacı, bankanın kredi lehdarına vermiş olduğu kredinin teminat altına alınmasıdır. Bu yönüyle bankanın, kendi lehine yaptığı bir düzenlemenin aleyhine yorumlanarak yükümlülük altına sokulması kabul edilemez. Nitekim bu hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23.12.2009 tarih, 2009/13-433 Esas, 2009/580 Karar sayılı emsal nitelikteki kararında da açıkça değinilmiştir. YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1408 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/2773 6098 s. HMK/41 04.03.2014 Tarihi: • REDDİ HAKİM TALEBİ ÖZETİ: Somut olayda; duruşma hakiminin reddi talebi, H.M.K.'nun 41. maddesine göre yargılamayı yapan mahkeme hakimi tarafından, bizzat değerlendirilmiş ve istem geri çevrilmiş, yargılamaya devam olunmuş, keşif ara kararı ile dosyanın yeniden bilirkişiye tevdiine ilişkin ara kararlar kurulmuş, ancak, reddi hakim istemi incelenmek üzere dosya yine de merciye gönderilmiştir. Reddedilen hakim tarafından H.M.K.'nun 41. maddesi uyarınca verilen geri çevirme kararları aleyhine, ancak, uyuşmazlığın esası hakkında verilen hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabileceği H.M.K.'nun 41/son fıkrasının amir hükümlerinden olup, geri çevirme kararından sonra aynı ret talebi hakkında merci tarafından H.M.K.'nun 42. maddesi uyarınca yeniden inceleme yapılamaz. Bu nedenle, merci tarafından verilen karar, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 78 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/14599 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/24122 506 s. SSK/79 Tarihi: 24.12.2014 5510 s. SSGSSK/86 • HİZMET TESPİTİ DAVALARINDA İSPAT • HİZMET SÜRESİNİN TESPİTİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ÖZETİ: ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa'da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerekmektedir. İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vd. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir. Kesintili çalışmanın varlığı halinde ise, kesintinin öncesi ve sonrasında oluşacak her çalışma devresi için dava koşullarının varlığı yukarıda belirtilen olgular dikkate alınarak belirlenecektir. YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/1474 İlgili Kanun/Madde 6098 s. HMK/397 Karar No. 2014/4876 Tarihi: 25.06.2014 • İFLAS ERTELENMESİ DAVASI • İHTİYATİ TEDBİRİN KARARIN KESİNLEŞMESİNE KADAR DEVAM EDECEĞİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 79 ÖZETİ: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca aksi belirtilmedikçe ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği sabit olmakla birlikte iflasın ertelenmesi davaları sonunda verilen iflas kararları üzerine oluşan yeni hukuki durumun özellikle müflisin tasarruf yetkisi ve rehinle temine edilmiş alacakların tahsili için girişilmiş takipler bakımından farklı bir rejim ortaya koyduğu ve aynı Yasa'nın 396/1. maddesi uyarınca yapılacak başvuru üzerine mahkemece tedbirin kaldırılmasının her zaman mümkün bulunmasına göre, müdahil T. İ. Bankası A.Ş.'nin temyiz itirazının ayrı bir bozma sebebi yapılmasına gerek görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir. Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 YARGITAY CEZA KARARLARI COURT OF CASSATION CRIMINAL CHAMBER DECISIONS * Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision * Yargıtay Ceza Daire Kararları Court of Appeal Criminal Chamber Decisions YARGITAY CEZA GENEL KURUL KARARI COURT OF APPEAL ASSEMBLY OF CRIMINAL CHAMBERS DECISION YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas No. 2014/6-127 Karar No. 2014/237 Tarihi: 06.05.2014 İlgili Kanun/Madde 5237 s. TCK/37, 62, 53, 149 • HIRSIZLIK SONRASI SUÇ KONUSU EŞYANIN İADESİ • ETKİN PİŞMANLIK ÖZETİ: Mağdurdan suça konu kolyeyi yağmalayan sanıkların tutuklandıktan sonra pişmanlık göstererek kolyeyi sattıkları kuyumcunun adresini akrabalarına söylemeleri üzerine, sanıklardan bir kısmının akrabalarının mağdurun zararını gidermek amacıyla kuyumcuya giderek ücreti karşılığında kolyeyi almak istedikleri, fakat olaydan haberdar olan kolluk görevlilerinin suça konu kolyeyi satın alan kuyumcudan alarak mağdura teslim ettikleri somut olayda, sanıkların işledikleri suç nedeniyle pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermek istemeleri, bu amaçla akrabalarını harekete geçirmeleri ve sonuç olarak da mağdurun zararının giderilmiş olması karşısında, sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK'nda düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin kabulü zorunludur. Kaldı ki, sanıkların 5237 sayılı TCK anlamında mağdur kabul edilmeyen kuyumcunun zararını gidermiş olmaları da pişmanlıklarını göstermektedir. Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz YARGITAY CEZA DAİRE KARARLARI COURT OF APPEAL CRIMINAL CHAMBER DECISIONS YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/1084 İlgili Kanun/Madde 5237 s. TCK/86 Karar No. 2014/2810 Tarihi: 30.04.2014 • YAŞAMSAL TEHLİKE GEÇİRECEK ŞEKİLDE YARALAMA ÖZETİ: Suçta kullanılan aletin cinsi, hedef alınan vücut bölgesi, darbenin şiddeti dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve sanık hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması kanuna aykırıdır. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ Esas No. 2014/26941 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/19488 5271 s. CMK/23 Tarihi: 09.07.2014 • YARGILAMANIN YENİLENMESİ • ÖNCEKİ YARGILAMADA GÖREV YAPAN HAKİMİN AYNI İŞTE GÖREV ALAMAMASI ÖZETİ: Hükümlünün, Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulunca verilen hücre hapsi cezasının onanmasına ilişkin Konya İnfaz Hakimliğinin kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunması üzerine, CMK ya aykırı olarak onama kararını veren hakim tarafından değerlendirme yapılarak istemin reddine karar verilmiş ve istemin farklı bir hakim tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesiyle itiraz mercii kararına karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulmuş ise de; infaz hakimliği kararı yargılamanın yenilenmesi yasa yoluna konu olamayacağından, bu konudaki istemin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmayıp, bu kararın aynı hakim tarafından verilmesi de sonuca etkili olmadığından, Konya İnfaz Hakimliğinin, yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair kararına itiraz üzerine merciince itirazın reddine karar verilmesi isabetlidir ve bozma sebebi teşkil etmez. Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 85 YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas No. 2014/9697 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/14934 1412 s. CMUK/321 Tarihi: 10.04.2014 • ORMAN ALANLARININ İŞGALİ ORMANDAN FAYDALANMA VE ORMAN İÇİNDE YERLEŞİLMESİ ÖZETİ: Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan, dava konusu yerin kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığının; dosya içeriğindeki yazışmalardan suç tarihi itibariyle orman içine kurulan verici direği ve elektrik kabini için Orman İdaresinden izin alınmamış olduğunun anlaşılmasına; orman tahdidi bulunan yerlerde tahdidin herkes tarafından bilinmesi gerekip işgal ve faydalanma suçlarında suç tarihinin tutanak tarihi olarak kabulü gerekmesine göre sanığın savunması doğrultusunda belediyeden dava konusu yerle ilgili Orman İdaresiyle yapılmış bir kira sözleşmesi olup olmadığı; Orman idaresi ile Belediye arasında yapılmış bir sözleşme var ise dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı; sanık ile belediye arasında suça konu yerle ilgili yapılmış bir kira sözleşmesi bulunup bulunmadığı hususunun da araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekir. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/2074 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/17411 5237 s. TCK/125 Tarihi: 20.05.2014 • HAKARET SUÇU • KİŞİLERİN ONUR ŞEREF VE SAYGINLIĞININ KORUNMASI LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Ceza Kararları 86 ÖZETİ: Sanığın kendisi hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan iddianame düzenleyen müşteki Cumhuriyet Savcısını kastederek (M.) Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı dilekçede yer verdiği “tazminat davası açacağımı belirtiyorum, çünkü iftira atıp insanı yok yere suçlamak o kadar kolay değildir, eğer bir kamu görevlisi namusu ile, şerefi ile layıkıyla hakkıyla usulüne uygun adam gibi davranarak taraf tutmadan torpille adam kayırmadan bir tarafa yaslanmadan kamu görevini ifa ediyorsa o kamu görevlisine hiçbir insan oğlunun diyeceği bir söz olamaz ama haksızlıklarla usulsüzlüklerle dolu reddi hakim talebim bulunmasına rağmen, kasten işlem uygulayıp haklılığımı kanıtlayan belgelerle ispatı yapılmış mahkeme kararlarımın bulunmasına rağmen bir davada red kararı vermek kimin haddinedir, siz olsanız bu durumda ne yaparsınız, böyle bir red kararı hukuken hiç de etik değildir, yukarıda belirttiğim hususlara ait mahkeme kararlarını belge ve deliliniz varsa 10 gün içerisinde lütfen adresime göndermenizi istiyorum gereğini saygılarımla arz ve talep ederim” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, müştekinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi bozmayı gerektirir. YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/1886 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/6079 5237 s. TCK/43, 58, 265 Tarihi: 03.06.2014 • GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU ÖZETİ: TCK'nda “görevi yaptırmamak için direnme” başlığıyla “seçenekli hareketli” ve “amaçlı bir fiil” olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; 01/05/2009 tarihli olay tutanağında sanığın polis memurlarının görevini yaptırmamak için cebir ve tehdit içeren herhangi bir fiilinden söz edilmediği, “biz görevlilere zorluk çıkarmaya, taşkınlık yapmaya çalıştığı” gibi açıklık taşımayan ibarelere yer verildiği, müştekiler H. K., M. E. ve R. Y. ile tanık T. Y.'ın yargılama aşamasında alınan ayrıntılı beyanlarında da kendilerine yönelik cebir ve tehdit içeren bir davranışta bulunmadığını özellikle ifade etmeleri karşısında unsurları oluşmayan suçtan beraeti yerine oluşa uygun düşmeyen, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 87 YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ Esas No. 2014/2954 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/14281 2918 s. KTK/50, 51 Tarihi: 08.07.2014 • HIZ SINIRLARINI YÜZDE OTUZDAN FAZLA AŞMAK SURETİYLE İHLAL • ÇAĞDAŞ HUKUK DEVLETİ İLKESİ • KANUN YARARINA BOZMA • AÇIKLIK İLKESİ ÖZETİ: Trafik Denetimlerinde ve Trafik Kazalarında Alınacak Önlemlere İlişkin Yönerge kapsamındaki bilgilendirmenin, bu Yönetmelikteki usul ve esaslara göre konulacak “trafik işaret levhaları” ile yapılması gerekmektedir. Bu yöntem dışında gerekiyorsa medya ve diğer iletişim araçlarından da yararlanacaktır. Dolayısıyla, bahse konu Yönerge hükmü uyarınca, “radarla hız denetiminin karayolunun hangi kesiminde ve hangi sürelerde yapılacağı” konularında sürücülerin, her şeyden önce trafik işaret levhalarıyla bilgilendirilmesi zorunludur. Öncelikle kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla yapılması gereken trafik denetimlerini, yol kullanıcılarına ceza vermek amacıyla bilgilendirme yapmadan kural ihlali yapmasını beklemek, trafik kurallarının konuluş amacına uygun olmadığı gibi araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına gelecektir ki bu durum, çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz ve kabul edilemez. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2014/2682 Karar No. 2014/14119 5237 s. TCK/154 09.06.2014 Tarihi: 5271 s. CMK/231 • HAKKI OLMAYAN YERLERE TECAVÜZ SUÇU LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Ceza Kararları 88 ÖZETİ: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan “Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla şartlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa yanlış anlam verilerek 31.04.2010 tarihine kadar tecavüzüne son vererek, suç sonucu sebep olunan zarar gidermesi koşulu ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi suretiyle zarar miktarı da belirtilmeden imkansız bir tarih olan 31.04.2010 tarihine kadar dava konusu taşınmaza vaki tecavüzün sürdürülmesine olanak sağlayacak biçimde süre tanınması yasaya aykırıdır. YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/9285 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/5694 5237 s. TCK/27 Tarihi: 08.05.2014 • BAŞKASI YERİNE CEZA İNFAZ KURUMUNA VEYA TUTUKEVİNE GİRME SUÇU ÖZETİ: Sanığın, Kartal 2. İcra Ceza Mahkemesi dosyasından, mal beyanında bulunmama suçu nedeniyle ağabeyi olan F. hakkında hükmolunan cezanın infazı amacıyla, kendisini F. olarak tanıtıp 23.11.2007 tarihinde Kartal H Tipi Ceza İnfaz Kurumuna girdiği ve 03.12.2007'de tahliye olduğu anlaşılmakla; eyleminin TCK'nda düzenlenen başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme suçunu oluşturduğu, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun görülmemiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 89 YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas No. 2014/1 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/5430 5237 s. TCK/43, 188 Tarihi: 11.07.2014 5271 s. CMK/217 • UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU • GİZLİ SORUŞTURMACI ÖZETİ: Kolluk görevlilerince, uyuşturucu madde sattıklarına ilişkin istihbari bilgi edinilmesi ve Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Elazığ 1. Sulh Ceza Hakimliği'nce 25.01.2012 tarihinde “uyuşturucu madde alımı yapmaları, delil toplamaları ve teknik araçlarla görüntü almaları” için üç personelin “gizli soruşturmacı” olarak görevlendirilmesine karar verilmiştir. Gizli soruşturmacı olarak görevlendirilenler tarafından düzenlenen raporlarda sanıktan üç değişik tarihte esrar satın alındığı belirtilmiştir. Sanığa isnat olunan suçun “örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmemiş olması” nedeniyle, görevlendirilenlerin “gizli soruşturmacı” olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Bu kişiler adli kolluk görevlisi ise, kollukla ilgili kanunlar ile CMK'daki hükümlerde yer alan genel yetkileri ve görevleri kapsamında olmak üzere, Cumhuriyet savcısının sözlü veya yazılı emirleri doğrultusunda delil toplayabilirler. Bu durumda statüleri “adli kolluk görevlisidir”. Sanık aleyhindeki deliller, görevliler tarafından düzenlenen raporlar ve fotoğraflardan ibarettir. Sanık tüm aşamalarda, adli kolluk görevlisi statüsündeki görevliler tarafından düzenlenen tutanaklara itiraz etmiş ve görevlilere uyuşturucu madde satmadığını söylemiştir. CMK'nın 217. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen “hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir” hükmü uyarınca, olayda “gizli soruşturmacı” sıfatıyla görev yapanlar “adli kolluk görevlisi” ise bu üç görevlinin tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tartışılarak belirlenmesi zorunludur. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/26979 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/11049 5237 s. TCK/53 Tarihi: 05.06.2014 1412 s. CMUK/322 • DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ ETMEMEK VE SAHTE FATURA DÜZENLEMEK SUÇLARI LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 Yargıtay Ceza Kararları 90 ÖZETİ: 2005 yılında düzenlenen 78 adet faturanın asılları veya onaylı suretleri getirtilerek yada fatura bilgilerine ulaşılarak son düzenlenen fatura itibariyle suç tarihinin kesin olarak saptanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun değildir. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/21519 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/14693 5237 s.TCK/61 Tarihi: 13.06.2014 • TAKSİRLE ÖLDÜRME SUÇUNDA SANIK HAKKINDA FAZLA CEZA TAYİNİ ÖZETİ: Sanığın idaresindeki araçla, gece vakti, meskun yerde, üç şeritli bölünmüş yolda orta şeritte seyrederken sağdan yola giren yayaya çarpması sonucu yayanın öldüğü olayda; olay mahallinin karanlık olduğu, 10 metre mesafede yaya alt geçidinin bulunduğu, orta refüjün demir bariyer ve parmaklıklarla yaya geçişine kapatılmış olduğu da dikkate alınarak; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu da nazara alınarak, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, alt düzeyde tali kusurlu kabul edilmesi gereken sanık hakkında ceza uygulaması yapılırken 5237 sayılı TCK'na aykırı olarak alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın tayini bozmayı gerektirir. YARGITAY 13. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/3777 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/19509 5271 s. CMK/45, 46, 48 Tarihi: 02.06.2014 • HIRSIZLIK SUÇU • TANIKLIKTAN ÇEKİLME HAKKININ HATIRLATILMAMASI ÖZETİ: Sanıkların müştekiye ait aracı çalıp zilyetliklerine geçirdikten sonra, aracı parçalamaları şeklinde gelişen olayda, sanıkların hakimiyetinde bulunan suça konu aracın mülkiyetine yönelik zarar verilmesi eyleminin ayrıca mala zarar verme suçunun unsurlarını oluşturmamasına karşın mala zarar verme suçundan sanıkların beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi bozmayı gerektirmiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 141 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 91 YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/21852 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/13397 1412 s. CMUK/321 Tarihi: 07.07.2014 • NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU • BİLİŞİM SİSTEMLERİNİN, BANKA VEYA KREDİ KURUMLARININ ARAÇ OLARAK KULLANILMASI • RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK ÖZETİ: Resmi evrakta sahtecilik suçunda, sahte olduğu iddia olunan belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olup, 08.06.2009 tarihli duruşmaya çek getirildiği halde ayrıntılı incelemesinin yapılmaması karşısında, Samsun Kriminal Polis Laboratuvarından alınan raporda çekteki sahteliğin ne şekilde yapıldığına ve aldatma özelliği olup olmadığına dair görüş belirtilmediği, G. Bankasının 02.04.2007 tarihli yazısında çekte çek numarası ve müşteri numarasının bulunmadığı, çekin yüzeysel incelemede dahi sahte olduğu anlaşıldığının belirtilmesi üzerine çek aslının duruşmaya getirtilip ayrıntılı olarak incelenmesi, kararın gerekçesinde aldatma yeteneğinin tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde saklanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya uygun değildir. Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Volume: 12 / Issue: 141 / Year: 2014 DANIŞTAY KARARI COUNCIL OF STATE DECISION * Danıştay Daire Kararı Council of State Chamber Decision DANIŞTAY DAİRE KARARI COUNCIL OF STATE CHAMBER DECISION DANIŞTAY 4. DAİRE Esas No. 2014/272 İlgili Kanun/Madde 213 s. VUK/253 Karar No. 2014/2894 Tarihi: 29.04.2014 • YASAL DEFTER VE BELGELERİN MÜCBİR SEBEP OLMAKSIZIN İNCELEMEYE İBRAZ EDİLMEMESİ • KATMA DEĞER VERGİSİ • VERGİ ZİYAI CEZASI ÖZETİ: Davacının yasal defter ve belgelerini mücbir sebep olmaksızın incelemeye ibraz etmemesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359 uncu maddesine göre gizleme fiilini oluşturduğundan, aynı kanunun 341 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre Uç kat vergi ziyaı cezasının uygulanmasını gerektirmekte olup, ihtilaflı dönemlere ilişkin olarak ziyaa uğratılan verginin Uç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararını, verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası uygulanması gerektiği nedeniyle kısmen bozan Bölge İdare Mahkemesinin, kısmen bozmaya ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir. Kararların devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz A N A Y A S A MA HKE ME S İ KA R A R I TURKISH CONSTITUTIONAL COURT DECISION ANAYASA MAHKEMESİ KARARI TURKISH CONSTITUTIONAL COURT DECISION Resmi Gazete Tarihi: 08.08.2014 Resmi Gazete Sayısı: 29082 Esas Numarası: 2013/150 Karar Numarası: 2014/132 Karar Tarihi: 23.07.2014 .... 15.5.1957 günlü, 6964 sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu’nun 11. maddesinin, 17.9.2004 günlü, 5234 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle değiştirilen üçüncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Nuri NECİPOGLU, Zühtü ARSLAN ile Haşan Tahsin GÖKCAN’m karşıoyları ve OYÇOKLUGUYLA, 23.7.2014 gününde karar verildi. Anayasa Mahkemesi Kararlarının devamına, dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz GÜNCEL MEVZUAT CURRENT LEGISLATION * Resmî Gazete Özetleri Abstracts of Official Gazette RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR Karar No. 2014/6652 2014/6550 2014/6664 2014/6665 Adı Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşmanın Onaylanması Hakkında Karar Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Somali Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hastane İşletme ve Devir Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı Vakıf Fonunun Yöneticisi Olarak Hareket Eden Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Arasındaki 30 Mayıs 2014 Tarihli Hibe Anlaşması (Enerji Sektörü Programı - Faz 1 Projesi)’nın Onaylanması Hakkında Karar Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Gürcistan Hükümeti Arasında Arşiv Alanında İşbirliği Protokolünün Onaylanması Hakkında Karar R.G. Tarih - Sayı 02.08.2014 29076 03.08.2014 29077 07.08.2014 29081 07.08.2014 29081 Aylık resmi gazete özetlerine dergimizin Eylül 2014 tarihli 141. sayısından ulaşabilirsiniz ÖNEMLİ BİLGİLER MAJOR INFORMATIONS KIDEM TAZMİNATI TAVANI ASGARİ ÜCRET YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ İHBAR TAZMİNATI (AKDİN FESHİNDE BİLDİRİM SÜRELERİ) İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ 2014 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2013 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2012 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2011 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2010 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2009 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI GEÇİCİ VERGİ ORANLARI KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARI YENİDEN DEĞERLEME ORANI DEĞERLİ KÂĞITLAR (2014) YASAL FAİZLER VE YÜRÜRLÜK SÜRELERİ TİCARİ TEMERRÜT (AVANS) FAİZ ORANLARI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’A GÖRE GECİKME ZAMMI ORANLARI DAMGA VERGİSİ (2014) HARÇ TARİFESİ (2014) Yargı Harçları (2014) NOTER HARÇLARI (2014) VERGİ YARGISI HARÇLARI (2014) TAPU VE KADASTRO HARÇLARI (2014) KİRA ARTIŞINA YARGITAY’CA UYGULANAN ENDEKSLER ENFLASYON ORANLARI (%) (TUİK Verilerine Göre) AVUKATLIK ASGARÎ ÜCRET TARİFESİ CMK AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ (2014) HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ HMK’YA GÖRE PARASAL SINIRLAR TABLOSU TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI DÖVİZ KURLARI Önemli bilgilerin detayları en güncel halleri ile dergimizde y e r a l m a k t a d ı r v e 4 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS Y Ü KS E K MA HKE ME KA R A R L A R I ARAMA DİZİNLERİ INDEX OF SUPREME COURT DECISIONS * Kavramlara Göre Arama Dizini Index of Related Legal Terms * Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini Index of Related Law Code Articles KAVRAMLARA GÖRE ARAMA DİZİNİ INDEX OF RELATED LEGAL TERMS A Açıklık İlkesi .................................................................................................. 475 Aktif Dava Ehliyeti......................................................................................... 422 Anlaşmalı Boşanma İstemi............................................................................. 382 Araç Sürücüsünün Alkollü Olması................................................................. 338 Asıl Borçlunun İfada Gecikmesi .................................................................... 425 Ayıplı Maldan ve Tüketicinin Seçimlik Haklarından Dolayı Müteselsilen Sorumluluk................................................................................ 431 B-D Başkası Yerine Ceza İnfaz Kurumuna Veya Tutukevine Girme Suçu........... 482 Belirli Süreli İş Sözleşmesi ............................................................................ 398 Bilirkişi Raporları Arasında Çelişki Olması................................................... 384 Bilişim Sistemlerinin, Banka Veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması ................................................................................................... 490 Borçlunun Ödeme Güçlüğü İçinde Bulunması............................................... 425 Boşanmada Manevi Tazminat ........................................................................ 381 Çağdaş Hukuk Devleti İlkesi.......................................................................... 475 Çekişmeli Boşanma ........................................................................................ 382 Defter ve Belgeleri İbraz Etmemek ve Sahte Fatura Düzenlemek Suçları............................................................................................................. 487 Değer Artış Payı Davası ................................................................................. 402 Dürüstlük Kuralı............................................................................................. 356 Bütün kararların bu şekilde kavramlara göre arama dizini d er g i m i z d e yer a l m a k t a d ı r KANUN MADDELERİNE GÖRE ARAMA DİZİNİ INDEX OF RELATED LAW CODE ARTICLES Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (6183) Madde Sayfa 106......................................................434 Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (5464) Madde Sayfa 24........................................................453 Bütün kararların bu şekilde kanun maddelerine göre arama dizini dergimizde yer almaktadır. LEGALBANK ABONELİK FORMU SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE
© Copyright 2024 Paperzz