4. Gelişim Psikolojisi 2015 - 304 sayfa

kpss
2015
konu anlatımlı
ayrıntılı çözümlü
örnekler
uyarılar
pratik bilgiler
çıkmış sorular ve
açıklamaları
ÖSYM
tarzına en yakın
özgün sorular
ve açıklamaları
gelişim
psikolojisi
2014 kpss’de
68 soru
yakaladık
Komisyon
KPSS GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
ISBN 978-605-364-838-3
Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarına aittir.
© Pegem Akademi
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları
Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti. ne aittir.
Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri,
kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt
ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz.
Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır.
Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında
yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları
satın almamasını diliyoruz.
“Bu kitapta yer alan geçmiş yıllarda ÖSYM'nin yapmış olduğu sınavlardaki ÇIKMIŞ
SORULAR'ın her hakkı ÖSYM'ye aittir. Hangi amaçla olursa olsun, tamamının veya bir
kısmının kopya edilmesi, fotoğraflarının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması ya da
kullanılması, yayımlanması ÖSYM'nin yazılı izni olmadan yapılamaz. Pegem Akademi
Yayıncılık telif ücreti ödeyerek bu izni almıştır.”
5. Baskı: Eylül 2014, Ankara
Yayın-Proje Yönetmeni: Demet Tamer
Dizgi-Grafik Tasarım: Şermin Demirhan
Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı
Baskı: Tuna Matbaacılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Bahçekapı Mahallesi 2460. Sokak No: 7
Şaşmaz/ANKARA
(0312-278 34 84)
Yayıncı Sertifika No: 14749
Matbaa Sertifika No: 16102
İletişim
Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA
Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51
Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60
Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08
Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38
Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60
İnternet: www.pegem.net
E-ileti: [email protected]
SUNU
Değerli Öğretmen Adayları;
Bu kitap Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) Eğitim Bilimleri Testinde önemli bir yer tutan
“Gelişim Psikolojisi” kapsamındaki yaklaşık 12 soruyu etkili bir şekilde çözebilmeniz amacıyla hazırlanmıştır.
Kitap, sorulmuş ve sorulması olası soruların titizlikle incelenmesiyle meydana getirilmiş olup;

Gelişim Psikolojisi,

Biyolojik Gelişim,

Bilişsel Gelişim,

Ahlâk Gelişimi,

Kişilik Gelişimi bölümlerinden oluşmaktadır.
Kitapta; bölümlerin sınav formatına uygun ve soru çözümünü kolaylaştıracak bir şekilde ele alınmasına ve bilgilerin açık ve anlaşılır bir dille ifade edilmesine, bilginin resim ve şekillerle somutlaştırılmasına ve tablolarda akılda kalıcı biçimde sunulmasına özen gösterilmiştir.
Her ünitenin sonunda;

özet,

bulmaca,

doğru - yanlış testi,

boşluk doldurma,

çözümlü test,

cevaplı test ve

çıkmış sorulara;
yer verilmiştir.
Bu kitabın hazırlanmasında yardım, destek ve katkılarını esirgemeyen meslektaşlarımıza,
PEGEM AKADEMİ yayınevi ve dershanesi çalışanları ile öğrencilerine teşekkürü bir borç biliriz.
Bu kitap, uzun bir birikimin ve yoğun bir emeğin ürünüdür. Kitapla ilgili görüş ve önerileriniz bu ürünün niteliğini daha da arttıracaktır. Değerli görüş ve önerilerinizi lütfen bizimle
[email protected] aracılığıyla paylaşınız.
Kitabın çalışmalarınızda yararlı olması dileğiyle, KPSS’de ve meslek hayatınızda başarılar.
Komisyon
İÇİNDEKİLER
1. BÖLÜM
GELİŞİMİN İLKELERİ........................................... 20
Gelişim Psikolojisi
MERAKLISINA ..................................................... 22
ÖZET .................................................................... 32
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ ........................................ 4
BULMACA ............................................................ 33
TEMEL KAVRAMLAR............................................ 6
DOĞRU - YANLIŞ TESTİ ..................................... 34
Büyüme .............................................................. 6
BOŞLUK DOLDURMA ......................................... 35
Olgunlaşma ........................................................ 6
ÇÖZÜMLÜ TEST.................................................. 36
Deneyim ............................................................. 6
ÇÖZÜMLER ......................................................... 40
Öğrenme ............................................................ 6
CEVAPLI TEST - 1 ............................................... 43
Hazır Bulunuşluk ................................................ 6
CEVAPLI TEST - 2 ............................................... 47
Kritik Dönem....................................................... 7
ÇIKMIŞ SORULAR ............................................... 50
Bireysel Farklılık ................................................. 9
ÇIKMIŞ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ..................... 55
EN TEMEL KAVRAMLAR...................................... 9
Yaş ..................................................................... 9
Dönem................................................................ 9
2. BÖLÜM
Biyolojik Gelişim
Evre ................................................................... 10
BİYOLOJİK GELİŞİM ........................................... 62
Bölük ................................................................. 11
DOĞUM ÖNCESİ ................................................. 62
GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE
ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ ............................... 11
BEBEKLİK DÖNEMİ 0-2 YAŞ............................... 63
Deneysel Yöntemler .......................................... 11
Bağımsız Değişken ..................................... 11
Bağımlı Değişken ........................................ 11
Kontrol Değişken ......................................... 11
İstatiksel Yöntemler ........................................... 12
Metaanaliz ................................................... 12
Deney ve Test Dışı Yöntemler .......................... 12
Araştırma Desenleri .......................................... 13
Kesitsel Desen ............................................ 13
Boylamsal Araştırma ................................... 14
Sırasal Desen .............................................. 14
GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ................... 16
Kalıtım ............................................................... 16
Genotip ........................................................ 17
Fenotip ........................................................ 17
Mutasyon........................................................... 17
Çevre................................................................. 18
Tarihsel Zaman.................................................. 18
İkiz Araştırmalaları ............................................ 18
I. ÇOCUKLUK....................................................... 64
II. ÇOCUKLUK...................................................... 64
ERGENLİK (9,12-18) ............................................ 65
GENÇ YETİŞKİNLİK (18-30) ................................ 68
YETİŞKİNLİK (30-60) ........................................... 68
YAŞLILIK (65-ÜSTÜ) ........................................... 70
Gelişim Görevleri............................................... 70
Biyolojik Gelişim Dönemleri............................... 70
MERAKLISINA ..................................................... 71
ÖZET .................................................................... 76
BULMACA ............................................................ 77
DOĞRU - YANLIŞ TESTİ ..................................... 78
BOŞLUK DOLDURMA ......................................... 79
ÇÖZÜMLÜ TEST.................................................. 80
ÇÖZÜMLER ......................................................... 83
CEVAPLI TEST - 1 ............................................... 85
CEVAPLI TEST - 2 ............................................... 88
ÇIKMIŞ SORULAR ............................................... 92
ÇIKMIŞ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ..................... 94
vi
3. BÖLÜM
Bilişsel Gelişim
SOYUT İŞLEMLER EVRESİ ÖNERMELİ İŞLEMLER (11-18 YAŞ) .................. 119
Soyutlama ....................................................... 119
PIAGET’TE BİLİŞSEL GELİŞİM ..........................99
Olasılıklı Düşünme .......................................... 119
TEMEL KAVRAMLAR.........................................100
Kombinasyon(Kombinatuar Sistem) ...............120
Dengeleme/Adaptasyon ..................................100
Göreceli Düşünme ..........................................120
Örgütleme .......................................................102
Tümdengelim ..................................................121
BİLİŞSEL GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER ...103
Analoji .............................................................121
Olgunlaşma .....................................................103
INRC: Sistemli Düşünme ................................122
Deneyim ..........................................................103
Hipotezli Düşünme ..........................................122
Sosyal Aktarım ................................................104
Dengeleme ......................................................104
EVRELER ...........................................................105
Duyu-Devinim Evresi (0-2 Yaş) .......................105
İşlem Öncesi Evre (2-7 Yaş) ...........................107
Sembolik Evre ..........................................107
Sezgisel Evre ............................................108
Odaklanma ......................................................108
Tersine Çevrilmezlik ........................................ 110
Görünüm ......................................................... 110
Özelden Özele Akıl Yürütme ........................... 111
Yanlış Bağdaştırma ......................................... 112
İsimlendirmede Gerçeklik ................................ 112
Piaget’nin Düşünme Biçimleri .........................123
Sezgisel Düşünme ..........................................124
Somut Düşünme .............................................125
Soyut / Önermeli Düşünme .............................125
ERGEN BENMERKEZCİLİĞİ .............................125
VYGOTSKY: KÜLTÜREL YAKLAŞIM .................126
DİL GELİŞİMİ .....................................................131
DİLİN NASIL ÖĞRENİLDİĞİNE
İLİŞKİN GÖRÜŞLER ..........................................132
Davranışçılık ...................................................132
Sosyal Öğrenme .............................................132
Chomsky ve Psikolinguistik Kuram .................132
Animizm .......................................................... 113
CHOMSKY’NİN DİL GELİŞİMİ
TABLOSUNA EKLEDİKLERİ ..............................134
Yanlış Bağdaştırma (Senkretik Düşünme) ..... 112
MERAKLISINA ...................................................134
Yapaycılık ........................................................ 113
ÖZET ..................................................................148
Benmerkezcilik ................................................ 113
Monolog .......................................................... 114
Tek Yönlü Düşünme (Sıralama / Sınıflandırma)... 114
Geçişlilik .......................................................... 115
SOMUT İŞLEMLER EVRESİ (7-11 YAŞ) ........... 115
Odaktan Uzaklaşma ........................................ 115
Tersine Çevrilebilirlik ....................................... 116
Çıkarsanmış Gerçeklik .................................... 116
Mekanik Düşünme/Mantıksal Düşünme.......... 117
Tümevarımsal Düşünme ................................. 117
Perspektif Alma ............................................... 117
Kollektif Oyun .................................................. 117
Çoklu Sınıflama ............................................... 118
Dönüşümsel Düşünme .................................... 118
BULMACA ..........................................................149
DOĞRU - YANLIŞ TESTİ ...................................150
BOŞLUK DOLDURMA .......................................151
ÇÖZÜMLÜ TEST................................................152
ÇÖZÜMLER .......................................................157
CEVAPLI TEST - 1 .............................................161
CEVAPLI TEST - 2 .............................................165
ÇIKMIŞ SORULAR .............................................168
ÇIKMIŞ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ...................172
vii
4. BÖLÜM
Oral Evre (0-1,5) .............................................226
Ahlâk Gelişimi
Anal Evre (1,5-3) .............................................227
Fallik Evre (3-6) ...............................................227
AHLÂK GELİŞİMİ ...............................................180
Latent (Gizil) Evre (6-12) .................................227
BİREYİN AHLÂKI NASIL EDİNDİĞİNİ
AÇIKLAYAN YAKLAŞIMLAR ..............................180
Genital Evre (12-18) ........................................228
Davranışçılık ...................................................180
Sosyal Öğrenme .............................................180
Psikanaliz ........................................................180
Piaget’ie Göre Ahlaki Gelişim Dönemleri............181
ERİKSON PSİKOSOSYAL KİŞİLİK KURAMI .....229
Temel Güvene Karşı Güvensizlik (0-2) ...........229
Özerkliğe Karşı Utanç ve Kuşku (2-4) .............230
Girişimciliğe Karşı Suçluluk (4-7) ....................230
7-12 Başarıya Karşı Aşağılık...........................231
Dışa Bağımlı Dönem .......................................181
Kimliğe Karşı Rol Karmaşası ..........................231
Özerk Dönem ..................................................182
Yakınlığa Karşı Uzaklık ...................................233
KOHLBERG’İN AHLÂK GELİŞİMİ ......................183
Üretkenliğe Karşı Durgunluk (30-60)...............234
GELENEK ÖNCESİ DÜZEY...............................184
Benlik Bütünlüğüne Karşı Umutsuzluk (60+) ..235
GELENEKSEL DÜZEY.......................................185
MARCIA’NIN KİMLİK STATÜLERİ .....................237
GELENEK ÖTESİ DÜZEY..................................186
BAĞLANMA KURAMLARI..................................239
MERAKLISINA ...................................................189
Çocuk Bağlanması ..........................................239
ÖZET ..................................................................193
Yetişkin Bağlanması ........................................241
BULMACA ..........................................................194
TOPLUMSAL CİNSİYET ....................................242
DOĞRU - YANLIŞ TESTİ ...................................195
ÇATIŞMA BİÇİMLERİ .........................................244
BOŞLUK DOLDURMA .......................................196
MERAKLISINA ...................................................245
ÇÖZÜMLÜ TEST................................................197
ÖZET ..................................................................252
ÇÖZÜMLER .......................................................202
BULMACA ..........................................................254
CEVAPLI TEST 1 ...............................................205
DOĞRU - YANLIŞ TESTİ ...................................255
CEVAPLI TEST 2 ...............................................208
BOŞLUK DOLDURMA .......................................256
ÇIKMIŞ SORULAR ............................................. 211
ÇÖZÜMLÜ TEST................................................257
ÇIKMIŞ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ...................213
ÇÖZÜMLER .......................................................262
CEVAPLI TEST 1 ...............................................267
5. BÖLÜM
CEVAPLI TEST 2 ...............................................272
Kişilik Gelişimi
ÇIKMIŞ SORULAR .............................................276
ÇIKMIŞ SORULARIN ÇÖZÜMLERİ ...................282
KİŞİLİK GELİŞİMİ ..............................................218
YAPISAL KURAM ...............................................219
BULMACA CEVAPLARI .....................................287
KİŞİLİK MEKANİZMALARINA GÖRE
KİŞİLİK TİPLERİ .................................................220
DOĞRU YANLIŞ TESTİ CEVAPLARI ................289
TOPOGRAFİK KURAM ......................................221
PSİKODİNAMİK KURAM....................................222
EGO SAVUNMA MEKANİZMALARI...................223
PSİKOSEKSÜEL KURAM ..................................226
BOŞLUK DOLDURMA CEVAPLARI ..................291
KAYNAKÇA ........................................................293
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
 PSİKOLOJİ NEDİR?

GELİŞİM PSİKOLOJİSİ NEDİR?

GELİŞİM PSİKOLOJİSİNİN TEMEL KAVRAMLARI

GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GELİŞİM İLKELERİ
<×
2005
3
2006
3
OOD
6R UD*
UX |
$ UH
QD d×
OL] NP
OHU ×Ā
L
2007
3
2008
3
2009
4
2010
3
2010-2
2
2011
2
2012
3
2013
2014
2
2
“İyi bir kuram kadar kullanışlı bir şey yoktur.”
KURT LEWİN
KAVRAM HARİTASI
Psikoloji
Nedir?
Gelişim
Psikolojisi
ma
aş
unl
Olg
e
yüm
Bü
me
ntı
ren
şa
Ya
ş
Ya
Dö
Öğ
uk
uşl
zır
Ha
un
bul
tik
Kri
D
lar
lılık
m
öne
e
eys
Bir
rk
l fa
Temel
Kavramlar
En Temel
Kavramlar
el
eys
Araştırma
Yöntemleri
Den
Gelişimi Etkileyen
Faktörler
ıtı
Kal
Gelişim
İlkeleri
m
nem
re
Ev
lük
Bö
n
ken
a
i
ışı
şke değiş
al
l
tırm analiz
st d
eği
e
z
t
d
ms sitse sal
ı
raş
ı
s
e m
a
l
a
a
l
’
r
v
l
l
m
k
y
m
e
ı
e
e
e ney nte
ra
l
a
t
o
ı
ğ
i
ğı
K
s
V
n
a
a
B
k
N
S
B
B
ti e yö
se
De
İsta D
ip
not
Ge
tip
no
Fe
vre
Çe
1. BÖLÜM
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
si
Bölüm Önce
nımı, gelişim
psikolojinin ta
im
liş
ge
de
m
psikolojisinin
Bu bölü
likleri, gelişim
el
öz
an
ı
al
in
in
psikolojis
el kavramalar
im ilkleri tem
liş
ge
,
rı
ola
ik
an
ps
gelişim al
olojisini diğer
. Gelişim psik
özellikleri ve
tanıtılacaktır
an farklı olan
nd
rı
la
an
al
t
lojinin al
ntılı olarak du
üzerinde ayrı
n
ri
le
ör
nkt
yö
fa
a
etkiyen
indeki araştım
işim psikolojis
rulacaktır. Gel
ntılı olarak ta
özellikleri ayrı
ın
ar
nl
de
bu
ün
ve
m
lü
temleri
ve konular bö
xtra kavram
gelmeye
r
la
nıtılacaktır. E
ru
so
a
ve sınavd
rı
la
an
al
in
in
lar üzerinde
psikoloj
ojide yaklaşım
ol
ik
ps
in
iç
ı
başladığ
durulacaktır.
N
YAŞAMDA
n
de tam gü
diler. İkisi
n
le
v
e
a
n
i
e
da ik
adı. İk y
er 38 yaşın
anla karşıl
g
c
o
e
y
R
e
,
h
4
3
ı
ın
a
a bebeğikalmas
oger: Dian
yında Dian
ın hamile
a
i
’n
c
a
n
in
Diana ve R
ia
ik
D
m
t
if
inin ta
erinlemeydı. Evli ç
dı. Gebeliğ
madığını d
a
la
ş
ıy
a
ş
b
çalışmakta
ta
r
n
la
e
a
d
ada yükince ne
a’da kanam
ekleştiği sır
belik süres
rç
e
e
g
g
sonra Dian
i
in
in
ğ
liğ
e
e
b
t, geb
den olduğu
Diana be
ral hüküme
şüklere ne
e
ü
d
d
e
ni kaybetti.
F
in
ı.
in
s
d
e
la
tan altı ay
ketilm
meye baş
n düzenli tü
lığı çıkardık
ü
a
n
b
sine düşün
rü
u
b
tü
n
k
e
lı
d
iyetin
yaşamadı.
eren bir ba
tı. Diana, d
i bir sorun
ış
g
m
n
sek cıva iç
a
la
ş
rh
a
e
b
h
inde
uyarılara
efer gebeliğ
konusunda
kaldı. Bu s
ile
m
a
h
r
sonra tekra
mıştır.
yu
“Yaşam Bo
ck’tan alın
abı Santro
Gelişim” kit
4
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
2. Çocukluk
Bebeklik
Psikoloji
Bireyin davranışlarının nedenlerini ve nasıl oluştuğunu araştıran bilimdir.
Örneğin bir birey neden yalan söyleme davranışı sergilerken diğeri sergilemiyor? Bazı bireyler trafik kurallarına
uyarken bazıları neden uymuyorlar? Bir birey neden hayal kuruyor ya da neden ve nasıl halisünasyon görüyor?
Gelişim psikolojisi
Gelişim psikolojisi, döllenmeden başlayıp ölüme kadar bireyde meydana gelen her türlü değişimi inceleyen psikolojinin alt dallarından biridir.
Gelişim psikolojisi sözü edilen bu değişimleri yaşa
bağlı olarak inceler. “5 yaşındaki çocukta ne tür, 10
yaşındaki çocukta ne tür değişim var, 60 yaşında neler değişiyor, neler aynı kalıyor?” gibi sorulara cevap
verir.
Gelişim psikolojisinin en önemli özelliği yaşa
bağlı incelemedir.
Değişim: Bir durumdan daha farklı duruma geçmektir. Değişim ileriye doğru da geriye doğru da olabilir;
bir alanda da birden fazla alanda da, olumlu da olumsuz da olabilir.
Bir şehirde bina yapılması, bir yolun eskimesi, ekonominin iyiye ya da kötüye gitmesi bir değişimdir.
Bir insanın yaşlanınca boyunun kısalması, saçlarının
dökülmesi bir değişimdir.
Gelişim: Gelişim ileriye doğru birbiri ile ilişkili birden
çok alandaki değişimdir.
Gelişim ve değişimin farklarına baktığımızda şunları
görürüz:
1. Birden fazla alanda olmalıdır.
2. Her bir değişim birbirine dayalı olmalıdır.
3. Belli bir yönde ve her zaman ileri doğru olmalıdır.
Bu üç özellik gelişimi değişimden ayırır. İnsan gelişimine baktığımızda bu üç özelliği de oldukça net olarak görürüz:
Doğum Öncesi
1. Çocukluk
Genç Yetişkinlik
Ergenlik
Yaşlılık
Yetişkinlik
Bu resimde göze çarpan ilk önemli nokta, gelişimin
belli bir yönü olduğudur. Herkes yaşlılığa ve ölüme
doğru gitmektedir. Bu yön tamamen sabittir. Bu gidişi durdurmak ya da geri almak mümkün değildir. Hiç
kimse genç yetişkinlikten daha ileri gitmeyeceğini ya
da yetişkinlikten ergenliğe geri döneceğini düşünerek
süreci geri alamaz.
Bu resimde göze çarpan ikinci önemli özellik, her bir
değişimin birbiri ile ilişkili olması ya da birbirine dayalı olmasıdır. I. çocukluk döneminden önce bebeklik
dönemi, ergenlik döneminden önce ise II. çocukluk
dönemi yaşanmalıdır. Gencin yetişkin olması için öncelikle ergenlik sürecini atlatması gerekir. Yani her bir
değişim, birbiri ile ilişkilidir; hiçbiri bir diğerinden kopuk değildir.
Resimde göze çarpan üçüncü nokta, bir dönemden
diğerine geçince birden çok alanda değişim olmasıdır.
Birey, bebeklikten I. çocukluğa geçince yalnız biyolojik olarak değil, hem sosDeğişim
yal hem duygusal hem de
zihinsel olarak değişmekGelişim
tedir.
Sonuç olarak gelişim bir
süreç, gelişme ise bir sonuçtur (üründür).
Değişim gelişimi de kapsar.
Gelişim Alanları: Gelişim psikolojisinde biyolojik,
bilişsel ve psikososyal olmak üzere üç büyük alanda değişim gerçekleşmektedir.
 Biyolojik gelişim alanı en temelde yer alan gelişim alanıdır. Bu alan, diğer tüm alanları etkilediği
için “temel” ya da “zeminde yer alan” gelişim alanı
olarak geçer. Biyolojik gelişim sürecinde her dönem
içerisinde neler gerçekleştiği biyolojik gelişimin temel konularından biridir. Örneğin yaşlılık döneminde neler olduğu, ergenlik ya da bebeklik dönemindeki değişimler, biyolojik gelişimin konusudur.
5
 Bu alanın ikinci önemli konusu hareket sisteminde
meydana gelen değişimlerdir. Örneğin çocuğun
emeklemeye, ince motor kaslarını kullanmaya
başlaması hareket sisteminde meydana gelen
değişimdir, buna devinişsel motor gelişim de
denir. Gelişim psikolojisinin temel kavramları ve ilkeleri de birkaç tanesi hariç büyük ölçüde biyolojik
gelişim kapsamında ele alınır.
 İkinci büyük gelişim alanı düşünce sistemindeki değişimleri içeren bilişsel gelişim alanıdır. Bu alanda
yaşla beraber biliş ve zekânın nasıl değiştiği incelenir. Biliş, düşünme ile ilgili her şeyi kapsar: Bilginin duyu organları ile alınması, zihinde işlemlerden
geçirilmesi, analizi, sentezi, belleğe alınması; daha
sonra çıktı olarak üretilmesi, problem çözme ya da
yaratıcılık vb hepsi biliştir. Biliş kısaca “düşünme
süreci”dir. Bu konudaki en kapsamlı araştırmayı Piaget yapmıştır. Piaget’nin kuramı ikiye ayrılır; temel
kavramlar ve evreler. Bu alanda Piaget kadar önemli
ikinci isim Vygotsky’dir. Dil gelişimi bu alanın bir diğer
konusudur. Ahlak, Piaget ve Kolhberg için düşünme
ile ilişkili olduğu için tamamen bilişin bir parçasıdır.
 Üçüncü büyük gelişim alanı, duygular ve çevre
ile kurduğumuz ilişkinin yaşa bağlı olarak nasıl
değiştiğinin incelenmesidir. Bu psikososyal gelişim alanıdır. Psikososyal gelişim alanının en
önemli konusu kişiliktir. Örneğin “Duygular ve
çevre ile kurulan ilişki nasıl değişiyor?” demek,
kişilik demektir. Kişilik üzerine en kapsamlı ilk inceleme Freud’a aittir. Freud’un kişilik üzerine tam
5 ayrı kuramı vardır: Kişiliğin ögelerini incelediği
yapısal kuram, duygu düşünce ve anıların kişiliği
nasıl etkilediğini incelediği topografik kuram, kişiliği hareket ettiren güçleri incelediği psikodinamik
kuram, zamanla kişiliğin nasıl geliştiğini incelediği
psikoseksüel kuram ve hasta kişilerin tanısı ve tedavisine yönelik geliştirdiği psikanaliz kuramı. Bu
kuramların hepsi, psikanaliz olarak da adlandırılır.
Kişilik üzerine en kapsamlı inceleme Freud’a ait
olduğu için kişilik üzerine söz söylenecekse ya
Freud’un yanında ya da karşısında olmak gerekmektedir. Üçüncü bir alternatif yoktur. Freud’u takip eden bir diğer bilim adamı Erikson’dur. Erikson
kişilik gelişimini sekiz evrede inceler. Erikson’un
kuramından hareketle de Marcia’nin Kimlik Statüleri Kuramı ve Bağlanma Kuramları (çocuk bağlanması- yetişkin bağlanması) ortaya çıkmıştır.
Bay
Kurgu
Skinner yeni aletler yapmaktan hoşlanan bir mucitti. İki
kızından küçüğü olan Deborah, babasının bebeğin çevresini tümüyle kontrol etmek amacıyla icat ettiği kapalı
bir karyolada büyüdü. Karyola sesten yalıtılmıştı ve ısısı kontrol edilmekteydi. Kendisi şimdi Londra’da yaşayan evli ve başarılı bir sanatçıdır. Skinner’in karyolası
hakkında ne düşünüyorsunuz?
GELİŞİM PSİKOLOJİSİ
BİYOLOJİK (Fiziksel) GELİŞİM
BİLİŞSEL GELİŞİM
Biyolojik yapıdaki değişimler birinci Düşüncede meydana
gelişim alanıdır.
gelen değişimlerdir.
En temel değişim alanı ya da
zemindeki alan olarak geçer.
BİYOLOJİK GELİŞİM
ALANININ KONULARI
Dönemlerde
meydana gelen
biyolojik
değişimler
Psikomotor Gelişimi: Hareket
sisteminde meydana gelen
değişimler
PSİKOSOSYAL DEĞİŞİM
Bireyin duyguları ve çevre ile kurduğu ilişkide yaşa
bağlı olarak meydana gelen değişimlerdir.
BİLİŞSEL GELİŞİM
ALANININ KONULARI
PIAGET’NİN BİLİŞSEL
GELİŞİMİ
a)Temel kavramlar
b) Evreler
VYGOTSKY’NİN SOSYOKÜLTÜREL YAKLAŞIMI
PSİKOSOSYAL GELİŞİM
ALANININ KONULARI
FREUD’UN KURAMI
a) Yapısal Kuram: İd, Ego, Süperego
b) Topografik Kuram: Bilinç, Bilinç öncesi, Bilinç dışı
c) Gelişim Kuramı: Oral, Anal, Fallik, Latent, Genital
evreler
d) Psikodinamik (Dürtü) Kuram: Libido, Thanatos,
Yaşam içgüdüleri
e) Psikanaliz Kuramı: Hasta kişilerin tedavisi için
hastayı tanımak amacıyla geliştirilen kuramdır.
Erikson’un Psikososyal Kuramı:
Marcia’nın Kimlik Kuramı
Bağlanma Kuramları: Çocuk yetişkin bağlanması
Temel kavramlar
DİL GELİŞİMİ
(Chomsky, Piaget)
İnsancıl Yaklaşım
Gelişim ilkeleri
AHLAK GELİŞİMİ
Piaget - Kohlberg
Davranışçılık
6
TEMEL KAVRAMLAR
BÜYÜME: Tamamen biyolojik bir kavramdır. Organizmanın boy, kilo, hacminde sayısal artış olmasıdır.
Yani nicel bir değişimdir.
Büyüme aşırı olmazsa insan hayatını aşırı etkilemez.
Büyümenin insan hayatını en fazla etkilediği dönem
ergenliktir. Ergenlikte büyüme çok aşırıdır ve insan
yaşamını etkiler.
Not
Büyüme, pozitif yöndeki artışları ifade eder.
Bütün bunlar üzerinde çevrenin etkisi nedir?
Çevre olgunlaşmayı ya çok az hızlandırır ya da çok az
yavaşlatır. Örneğin çocuğun ince motor kaslarından
olan parmak kaslarının olgunlaşması 7 yaş civarıdır.
Çocuk ana okuluna gönderilir, burada çocuğa sürekli
hamur boyama çalışmaları yaptırılırsa parmaklarının olgunlaşması 6,5 yaşına inebilir. Çocuğun ayağa
kalkması 13-15 aylıkken gerçekleşir. Çevre, bunu çok
az hızlandırabiliyor, çok az yavaşlatabiliyor; o yüzden
çevre etkisi ihmal edilebilir düzeydedir.
Olgunlaşma, öğrenmeden bağımsız olarak gerçekleşir. Ayağa kalkma, emekleme üzerinde hiçbir öğrenme durumu yoktur.
- Büyümede sayısal artış yönünde bir ifade vardır.
OLGUNLAŞMA: Olgunlaşma büyümeden farklı olarak nicel değil nitel değişimdir, yani yeni özellik ve işlevler kazanmaktır. Olgunlaşmanın birden çok tanımı
vardır:
1. Bir durumdan çok farklı bir duruma geçmektir.
Örneğin bebeklikten çocukluğa ya da çocukluktan ergenliğe geçince insanın tüm hayatı değişir.
2. Organizmada var olan özelliğin ortaya çıkmasıdır. Örneğin doğacak olan canlı insansa döllenme anında konuşma ve iki ayak üzerinde durma
özelliğini potansiyel olarak barındırır. 12 aylıkken konuşma, 13-15 aylıkken iki ayak üzerinde
durma özelliği ortaya çıkmaktadır.
3. Organların biyo-fizyolojik yeterlilik kazanması
ya da organların kendinden beklenen işlevi yerine getirmesidir. Örneğin gözden beklediğimiz
işlev, net görmesidir. Göz merceğini kasıp gevşeten kas olgunlaşır ve kişi net görmeye başlar.
Anal kaslardan beklenen işlev tuvaleti kontrol
edebilmektir. Anal kasların olgulaşmasıyla çocuk tuvaletini kontrol etmeye başlar.
4. Yapamadığını yapabilir duruma gelmedir. Örneğin kalem kullanamayan bir çocuğun yazabilir
duruma gelmesi, yürüyemezken yürüyebilmesi,
iğneyi iplikten geçiremezken geçirebilmesidir.
Not
Olgunlaşmanın gerçekleşmesi olması için öncelikle
bireyin belli bir miktar büyümesi gereklidir. Olgunlaşma vücut organlarının kendilerinden beklenen
görevleri yapabilecek duruma gelmesi, göreve hazır olmasıdır.
Soruda “...yapamadığını yapma, yeterlilik
vb.” ifadeler görülürse olgunlaşmadan söz edilmektedir. Sorudaki -ebilirlik ifadesi önemlidir.
DENEYİM (Yaşantı): Nesne ve durumlarla birebir ilişki kurmaktır. Örneğin çocuğun sıcak bir nesneye dokunması, kırmızıyı görmesi, tarçını, zerdaliyi tatması
vb. gerekir.
Deneyim, bilişsel gelişim açısından kritiktir. Zihin
gelişimi bazılarına göre (örneğin Piaget) deneyime
bağlıdır. Yazı yazılmalı, çiçek koklanmalıdır ki bunlar
hakkında zihinde fikirler ya da düşünceler oluşabilsin.
ÖĞRENME: Çevre ile etkileşim sonucu bireyde meydana gelen her türlü değişim öğrenmedir. Öğrenme,
gelişimde pek çok şeyi etkiler. En çok etkili olduğu gelişim alanı ise psiko-sosyal gelişimdir. Duygularımızı
nasıl ifade edeceğimizi insanlar ile nasıl ilişki kuracağımızı etkileyen tek etmen öğrenmedir. Konuşacağımız dili öğreniriz. Öğrenme, biliş üzerinde de etkilidir.
Ne düşüneceğimizi, kimya hakkında mı , matematik
hakkında mı düşüneceğimizi öğreniriz. Öğrenme, bilişin içeriğini belirler.
Öğrenme, biyolojik yapıyı da değiştirir. Nasıl yaşayacağımızı öğreniriz. Örneğin spor yapmayı öğreniriz;
spor yaparsak yaşamımız bundan etkilenir. Beslenme
alışkanlıkları öğrenilir. Et ağırlıklı beslenme ile sebze
ağırlıklı beslenmenin biyolojik olarak sonuçları birbirinden farklıdır.
HAZIR BULUNUŞLUK: Bir gelişim özelliğini kazanmak için hazır halde olmaya hazır bulunuşluk denilir.
Hazır bulunuşluk hem biyolojik olarak hem de yaşantı
olarak “hazır olmak” demektir. Biyolojik olarak hazır
olmak “büyüme ve olgunlaşma”, yaşantı olarak hazır
halde olmak “ön bilgi ve güdülenme” demektir.
7
N ot
Büyüme ve olgunlaşma olmadan bazı şeyler öğrenilemez.
KRİTİK DÖNEM
Bir gelişim özelliği kazanmak için kısa ve hassas olan
zaman aralığıdır. Bu zaman aralığı kaçırıldığında o
özelliği bir daha kazanmak ya imkansız ya da çok zor
olur. Hassas olması, organizmanın bu dönemde çevredeki uyarıcılara aşırı açık olması demektir. Bu dönemde çevrede meydana gelen değişimler doğrudan
Okula başlamak için birey biyolojik olarak hazır olmalıdır yani en azından parmaklardaki
ince motor kaslar olgunlaşmış olmalıdır. Ayrıca
yaşantı olarak da hazır olunmalıdır. Çocuğun
okula ilişkin ön bilgileri olmalı ve çocuk okula
gitmeyi istemelidir.
İki tekerlekli bisiklete binmeyi öğrenmek için
gerekli fiziksel olgunlaşmanın yani el-göz uyumunun olmasının yanı sıra bisiklete binmeye
ilişkin ön bilgi, beceri, davranışları bilmek ve
bisiklete binmeye istekli olmak gerekir.
Not
Refleksler, içgüdüler, geçici davranışlar öğrenme
değildir.
bireyi ya da organizmayı etkiler.
Fetilketonüri kalıtımdan kaynaklanan ve zekâ geriliğine yol
açan bir özelliktir. Ancak doğumdan sonra 7 gün içinde tespit edilirse basit bir diyetle bireyin zihin gelişimi normal hale
gelir.
Örneğin hamileliğin ilk 3 ayı kritik dönemdir. Bu dönemde bebeğin zihin gelişimi normal değilse daha
sonra düzelmesi mümkün değildir. Bu dönemde kullanılan ilaçlar, maruz kalınan yabancı maddeler (radyasyon, cıva vb) annenin beslenmesi, çocuğun gelişimini olumlu ya da olumsuz etkiler. Organizma bu
dönemde çevreye karşı hassastır.
Soruların seçeneklerinde olgunlaşma ve hazır
bulunuşluk alt ata gelmektedir. Aynı soru hem
Doğum sonrası ilk 7
olgunlaşma hem de hazır bulunuşluk sorusu
gün kritik dönemdir.
olabilir. Soruda önbilgi varsa soru hazır bulu-
İlk yedi gün içinde
nuşluk sorusudur, soruda ön bilgi yok da sade-
“fenilketonüri send-
ce yapamadığını yapma ve yaş varsa olgunlaş-
romu” tespit edilir-
ma sorusudur.
se basit bir diyetle
çocuğun
zihinsel
gelişimi normal olmaktadır ancak ilk yedi gün kaçırılırsa çocuk zihinsel
“Denklemleri öğrenebilmek için çocuğun 12
yaşında olması gerekir.” ifadesi olgunlaşma
ifadesidir; “Denklemleri öğrenmek için dört işlemi iyi bir şekilde yapabilmek gerekir.” ifadesi
hazır bulunuşluk ifadesidir.
“Okula gidebilmek için 7 yaşında olmak gerekir.” ifadesi olgunlaşmadır. “Daha önce anaokuluna giden çocuk okula rahat başlar.” ifadesi
ise hazır bulunuşluktur.
engelli olmaktadır.
0-2 yaş beyin gelişimi ve konuşma açısından kritik
dönemdir. 0-2 yaş aralığında bebek çevreden hiç insan sesi alamazsa daha sonra konuşmayı öğrense
de pek çok sesi (örneğin “h” “t” gibi) bir daha çıkaramamakta ya da çıkarmakta çok zorlanmaktadır. Bebeklik konuşma açısından kritiktir.
Bebeklik dönemi beyin yani zihin gelişimi açısından
da kritik dönemdir. Bu dönemde ne kadar çok uyarıcı
alırsa zihin o kadar iyi gelişir. Bu, hayvanlar üzerinde
yapılan deneylerde görülmektedir. Fareler doğduktan sonra 10-15 gün gözleri kapalı büyütülmüş, daha
8
sonra gözleri açıldığında, farelerin net olarak göremedikleri saptanmıştır. Çünkü beynin görme merkezi
ona göre gelişiyor. Başka bir deneyde köpekler çizgilerle dolu bir odada büyütülmüş, daha sonra normal
ortamda bu köpeklerin pek çok şekli göremedikleri
görülmüştür. Böyle bir deney insan üzerinde yapılamaz ama hayvanlar üzerinde yapılan bu deneylerden
hareketle, uyarıcı eksikliği zihin gelişimini olumsuz,
uyarıcı çeşitliliğinin fazla olmasının ise zihin gelişimini
olumlu etkilediği sonucuna varılabilir.
Not
Kritik dönem, çevresel etkilerin bireyin gelişimine
en çok etki ettiği zaman dilimidir.
“Anne sütü içmeyen çocuğun dişleri zayıf olur.” ifadesi
geçen bir sorunun cevabı çevre etkisidir. “0-9 aylar
arası anne sütü almayan çocuğun dişleri bir daha
düzgün gelişmez.” ifadesi geçerse soruda 0-9 ay
sabit zaman dilimi olduğu ve özelliğin bir daha kazanılamayacağı (daha düzgün gelişmez) belirtildiği için
sorunun cevabı kritik dönem olur.
KPSS Çıkmış Soru
Yumurtalı hayvanlar yumurtadan çıktıktan ilk yirmi saniye içinde önlerinde hareket eden ne varsa onu takip
ederler. Eğer önlerinde hareket eden anneleri ise annelerini takip ederler. Başka biri ise onu takip ederler.
Ancak bu durum yumurtadan çıktıktan sonra ilk yirmi
saniye içinde olmaktadır. Yirmi saniyeyi geçince böyle
bir durum oluşmamaktadır. Resimde kritik dönem kavramının isim babası olan Lorenz kendisini hayat boyu
takip eden kazlarıyla görülmektedir.
0-2 yaş sevgi duygusu için kritik dönemdir ancak
bu dönemde çocuk sevgi duygusunu kazanamazsa
daha sonra çok zor olsa bile sevgi duygusunu kazanır. Sosyal durumlar ve özelliklerde kritik dönem kaçırılsa bile telafisi kısmen ileriki yıllarda yapılmaktadır.
Biyolojik kazanımlarda, kritik dönemin kaçırıldığı durumların telafisi mümkün olmamaktadır. Sosyal durumlar kaçırılsa da telafisi olduğundan bunlara “duyarlı dönem”de denir.
Sınavdaki sorularda, kritik dönem ve çevre seçeneklerde birlikte gelmektedir. Soruda “sabit
zaman aralığı ve özellik bir daha kazanılamayacak” ya da “çok zor kazanılacak” ifadesi
varsa bu kritik dönemdir; bu ifadeler yoksa aynı
sorunun cevabı çevre etkisi olur.
Örneğin yeterli beslenemeyen çocuğun ileride iskelet ve kas sisteminin zayıf olmasının, nedeni çevredir.
Aynı ifade “0-1 yaş aralığında yeterli beslenemeyen
çocuğun ileride iskelet ve kas sistemi zayıf olur.” şeklinde olursa 0-1 yaş sabit zaman dilimi olduğu için bu
durumun nedeni kritik dönem olur.
Kritik dönem kavramı, çevresel etkenlerin gelişimi
nasıl etkilediğini anlamada çok önemlidir. Gelişim
süreci incelendiğinde insana ait her organ ya da davranışın, belirli yönlerinin sabit zamanlarda geliştiği
görülmektedir. Bu sabit zamanlara kritik dönem denilmektedir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi gelişim sürecinde kritik dönemlerin bulunduğu görüşünü
doğrulayan bir örnek olabilir?
A)
Ters doğan Ayşe, doğum sırasında beynine bir
süre oksijen taşınmaması sonucu ileriki yıllarda
normalin altında zekâya sahip olmuştur.
B)
Gebeliğin ilk üç ayında “X” ilacı kullanan Fatma,
kolsuz bir bebek dünyaya getirmiştir.
C)
Prematüre doğan İlker, iyi beslenerek birkaç ay
içinde normal doğan çocukların kilosuna erişmiştir.
D)
Başından geçen olumsuz bir olay sonrasında
kekelemeye başlayan Sabri, tüm çabalara rağmen kekeme kalmıştır.
E)
Doğuştan hipermetrop olan Zehra’nın bu görme
bozukluğu yaşla birlikte giderek artmıştır.
Çözüm: Gelişim süreci incelendiğinde insana ait her
organ ya da davranışın belirli yönlerinin geliştiği sabit
zamanlarda çevresel etkenler büyük önem taşır.
Örneğin gebelikte gelişigüzel kullanılan ilaçlar bebeğin
gelişimini olumsuz etkilemektedir. Genel olarak, ilaç almanın en tehlikeli olduğu zaman hamileliğin ilk üç ayıdır,
çünkü cenin gelişimi o zaman gerçekleşir ve cenin zedelenmeye çok açıktır.
A seçeneğinde “bir süre” ifadesi vardır, eğer 10 dakika
ya da 5 dakika gibi sabit zaman verilseydi kritik dönem
olurdu, sabit zaman verilmediği için bu seçenek çevre etkisine örnektir. Cevap B
9
BİREYSEL FARKLILIK
Bireysel farklılık iki anlama gelmektedir. Birinci anlamı; aynı gelişim özelliğine farklı bireylerin farklı zamanlarda ulaşmasıdır.
Örneğin çocuğun ayağa kalkması 13.-15. aylar arasıdır. Ancak bazı çocuklar 10 aylıkken, bazı çocuklar 18
aylıkken, ayağa kalkmaktadırlar.
Gelişim psikolojisinde yaşa bağlı inceleme yapılır ancak yaşa bağlı inceleme bireysel farklılıklardan dolayı
sorun çıkarmaktadır. “Bütün çocuklar 10 aylık olduklarında emekler.” gibi bir ifade kullanılmaz çünkü bazı
çocuklar 8, bazıları 13 aylıkken emeklemektedir. Aynı
şekilde “Bütün çocuklar 12 yaşında ergenliğe girer.”
gibi bir ifade kullanılamaz çünkü bazı bireyler 13, bazıları 10-11 yaşında ergenliğe girmektedir.
Çocuklar ortalama 10 aylıkken emeklemeye başlarlar.
Ancak bazı çocuklar 8 aylıkken, bazıları 20 aylıkken
emeklemeye başlarlar.
Bu bakımdan bireysel farklılığın en yoğun olduğu iki
zaman dilimi 6-8 ve 9-14 yaşları arasıdır (İlköğretime
başlama yaşı ve ergenliğe giriş yaşı). Ergenliğe giriş
9-14 yaşları arasında farklılaşır. 6-8 yaşları da bireysel farklılığın en yoğun olduğu zaman dilimidir. Bazı
çocukların ince motor kasları 6, bazılarının 8 yaşında
olgunlaşır. Aynı şekilde bazı çocuklar somut düşünmeye 6, bazıları ise 8 yaşında başlarlar.
Bireysel farklılığın ikinci anlamı, bireylerin farklı özelliklere sahip olmasıdır. Bireyler özel yetenek açısından yani resim, müzik, dil, beden açısından farklılaşır.
Genel yetenek, özel yetenek kadar olmasa da bazı
bireylerin sayısal, bazı bireylerin sözel zekâsı baskın
olur.
Yaş ile ilgili sorular genellikle olgunlaşmaya
karşılık gelir. Özellikle Piaget için yaş ve olgunlaşma aynı anlamdadır. Örneğin 7 yaşında bir
çocuk bir şey yapabiliyorsa bu olgunlaşma demektir. Soruda yaş görüldüğü zaman akla ilk
gelmesi gereken olgunlaşmadır.
DÖNEM: Yaşa dayalı inceleme (bireysel farklılıklardan dolayı) sorun çıkardığı için bilim adamları “dönem” kavramını kullanır. Belli yaş aralıkları kapsayan
ve her birinde belirli biyolojik özelliklerin ön plana geçtiği gelişim aşamalarına dönem adı verilir. En basit
dönem sınıflaması ise yaş aralıklarına göre yapılır.
Yaş Aralıkları Dönem
Öne Çıkan Özellikler
0-2
Bebeklik
Vücudu kontrol
Bireylerin genel uyarılmışlık düzeyleri farklıdır. Bazı
bireylerin en ufak seste dikkatleri dağılırken bazıları
gürültüde bile ders çalışır.
2-6
I. Çocukluk
Bedeni kullanarak oyun
6-12
II. Çocukluk
Bedenini kullanarak
En fazla bireysel farklılık gösteren alan kişiliktir. Aynı
kişiliğe sahip iki kişi dünyada yoktur; dünyada 7 milyar
insan varsa 7 milyar kişilik var demektir.
12-18
Ergenlik
18-30
Genç yetişkinlik Sosyal ilişkiler
30-60
Yetişkinlik
Üretkenlik
60-65 üzeri
Yaşlılık
Beden bütünlüğü
yapma
Cinsel olgunlaşma
Sorunun yanıtının bireysel farklılık olması için
ifadede iki birey, bir kişi veya bir ya da iki grubun
karşılaştırılmış olması gerekir.
EN TEMEL KAVRAMLAR
YAŞ: Yaş kavramı, gelişim psikolojisini psikolojinin diğer alanlarından ayıran temel kavramdır. Yaş, zaman
ile eş anlamlı bir kavramdır. Yaş, basitçe bakıldığında
bireyin doğum anından şu an içinde bulunduğumuz
ana kadar geçen sürenin adıdır. İster yıl olarak (9, 15,
58 gibi), ister ay olarak (9, 15, 18 gibi) ya da gün olarak
(1000, 1500 gibi) hesaplansın, değişen bir şey yoktur.
Dönemin avantajı, bireysel farklılıkların yarattığı problemlerden bir ölçüde araştırmacıları kurtarmasıdır.
“Bebeklik döneminde birey emekler.” denebilir. Artık
8, 10, 12 aylıkken emeklemesinin önemi yoktur. Aynı
şekilde bebeklik döneminde bireyin kaçıncı ayda ayağa kalktığının da bir önemi yoktur.
Her bir dönemde biyolojik olarak bir özellik öne çıkar.
 Bebeklik döneminde öne çıkan özellik vücudu
kontroldür. Bebek baştan başlayıp ayağına doğru
tüm vücudunu denetim altına alır.
 I. çocukluk döneminde öne çıkan özellik çocuğun
bedenini kullanarak oyun oynamasıdır. Çocuk
hoplar, zıplar, oyunlar oynar. Çocuğun sosyalleş-
10
mesi, çocuğun bilişsel gelişimi gibi diğer boyutlar
hep oyun etrafında döndüğünden dönemin diğer
adı “oyun dönemi”dir.
 II. çocuklukta öne çıkan özellik bedenini kullanarak bir şeyler yapmadır. Çocuk, elini kullanıp yazı
yazmayı, resim yapmayı, flüt çalmayı gerçekleştirir. Çocuk, futbol, voleybol oynar. Bedenini kullanarak bir şeyler yapma en çok okulda gerçekleştiği için bazı kaynaklar bu dönemi “okul dönemi”
olarak adlandırır.
 Ergenlik döneminde duygusal, sosyal, bilişsel,
biyolojik gelişimin, kısaca bütün gelişim özelliklerinin, etrafında döndüğü bir özellik vardır: Cinsel
olgunlaşma.
 Genç yetişkinlik döneminde biyoloji, durma noktasında yavaşlar, bu dönemde artık hiçbir ciddi değişim olmaz, sadece büyüme olur. Örneğin birey
kilo alabilir. Başka bir biyolojik değişim olmaz. Burada sosyal ilişkiler, işe girme, evlenme vb konular
hâkim olur.
Bay
Kurgu
Tüm insanların gördüğü ortak rüyalar vardır. Düşme
rüyası, adı kültürden kültüre
farklı olsa da karabasan rüyası, vurma kırma parçalama, topluluk önünde çırılçıplak kalma, takip edilme, bir hayvan ya da yaratık
tarafından ısırılma, vb. tüm insanların gördüğü rüyalardır. Freud, bu durumu herkesin aynı evrelerden
geçmesi sonucu bilinç dışında benzer olguları bastırması ile açıklamıştır. Freud’u bir kenara bırakırsak
tüm insanlar çok sayıda farklılığa karşın benzer süreçlerden geçmektedir. Herkes çocukluk ve ergenlikten
geçmektedir.
Dönem ve evrenin farkı
Bir evreden diğerine birdenbire (sıçrayarak) geçilir.
Buna “geçişin süreksiz olması” denir. Piaget’ye göre
7 yaşına ulaşınca birden mantıklı somut düşünme
başlar, 12 yaşına ulaşınca birey soyut kavramlarla
olasılıklı düşünmeye başlar.
 Yetişkinlik döneminde biyolojik olarak metabolizma hızlanır, bundan dolayı bu dönemin adı “üretkenlik” dönemidir.
Dönemde geçiş adım adım olur. Buna “sürekli geçiş”
 Yaşlılık döneminde beden dağılmaktadır. Bu dönemde bedeni bir arada tutmak önemlidir. Bundan
dolayı bu dönemin adı “bütünlük” dönemidir.
7-8 yaşlarında yapma duygusu iyice hakim olur.
EVRE: Bazı gelişim psikologları evre kavramını kullanırlar ve incelemelerini evreler halinde yaparlar.
Freud, Erikson, Kohlberg, Piaget evreyi kullanan psikologlardandır ancak bunlar içinde evrelere dayalı incelemeyi en iyi temsil eden Piaget’dir. Evreler de dönemler gibi belli yaş aralıklarını kapsar. Evrelerde de
dönemlerde olduğu gibi bir özellik öne çıkar. Örneğin
Piaget’nin evreleri aşağıdaki gibidir:
Yaşlar
0-2
Evreler
Öne Çıkan Özellikler
Duyu Devinim
Bebeğin düşüncesi algı
Evresi
ve hareketten oluşur.
Sembollerle düşünce
2-6
İşlem Öncesi
ifade edilmeye başlar
ancak düşünceye görme
duyusu (sezgi) hakimdir.
6-12
Somut İşlemler
12-18
Soyut İşlemler
Somut nesneler üzerine
mantıklı düşünme vardır.
Soyut kavramlarla sistematik olarak düşünür.
denir. Çocuk 5 yaşında oyunlar oynar, 6 yaşında yapma duygusu başlar; yapma duygusu gittikçe artar ve
Not
Bir dönemden diğerine geçiş adım adım yani nicel
değişimlerle olur.
Evrelerde geçiş; birdenbire birdenbire nitel bir
biçimde olur.
Dönemlerde geçiş adım adım ve nicel değişimle olurken evrelerde geçiş nitel değişimle, birdenbire olur.
Bay
Kurgu
Kohlberg’in ahlak gelişimi
üzerine yaptığı araştırmanın
ilginç sonuçlarından biri şöyledir: Orta sosyo-ekonomik
düzeyde olma ile bireylerin 5. ve 6. evrelere çıkması
arasında manidar bir ilişki varken bireylerin milliyetleri, etnik kökenleri, dini inançları, mezhepleri ya da
ateist olmaları ile gelenek ötesi düzeye çıkmaları arasında bir ilişki bulunmamıştır. Bu durum, ahlak gelişimi üzerinde kültürün etkisiz olduğunu göstermektedir. Bu da Kohlberg’in “evre yaklaşımı”nı destekler
niteliktedir.
11
BÖLÜK: Çevrenin insan gelişimi üzerindeki en büyük
etkisi bölük etkisidir. Bireyin yaşam döngüsü belirli bir
tarih içine yerleştiğinden bireysel zaman ile tarihsel
zaman arasındaki etkileşim de önemlidir. Örneğin bireyin 20 yaşını 1995’te ya da 1935’te yaşaması farklı
anlamlar taşır. Öte yandan, gelişim araştırması açısından farklı insanlar arasındaki yaş farklılıkları (bireyin ve ana babasının) ile bireyin kendisinin yaş farklılığı (şimdiki hali ve 30 yıl sonrası) farklı etkenlerin
dikkate alınmasını gerektirir.
Her birey, aşağı yukarı aynı zamanda doğmuş insanlar grubu demek olan bölük (cohort) içinde yer
alır. Bu durum bireyin gelişimini hem psikososyal
hem bilişsel hem de biyolojik olarak etkiler. Örneğin
ABD’de 1925-35 arası ile 1945-50 arasında yaşayan
insanların gelişiminde farklı etkenler söz konusudur. 1925-35 yılları arasında dünyaya gelen bireyler
dünya ekonomik krizinin içinde dünyaya gelmişlerdir. 1945-59 yılları arasında dünyaya gelen bireyler
ABD’nin ekonomik olarak refah döneminde dünyaya
gelmişlerdir. Ekonomik krizin içinde dünyaya gelmek
ya da refah döneminde dünyaya gelmek bireyleri tamamen farklı şekillerde etkileyecektir.
Büyük teknolojik gelişmeler (televizyon, bilgisayar, internet gibi), büyük toplumsal olaylar (ayaklanma, savaş gibi), büyük doğa olayları (deprem, sel gibi) bölük
etkisi yaratır.
GELİŞİM PSİKOLOJİSİNDE
ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Gelişim psikolojisi araştırmalarında bilgi toplamak
üzere kullanılan teknikler üç ana başlık altında sınıflanabilir:
1. Deneysel Yöntemler
2. İstatistiksel Yöntemler
3. Deney ve test dışı Yöntemler
Deneysel Yöntemler
Deneysel yöntem, gelişim sürecini etkileyen değişkenleri saptamaya çalışan araştırma yöntemidir. Deneysel yöntemde, değişkenler kontrol altına alınarak
değişkenler arasındaki neden-sonuç ilişkileri belirlenmeye çalışılır. Bir araştırmada neden-sonuç ilişkisi
veren tek yöntem deneysel yöntemdir.
Değişken: Ölçülebilen (gözlenebilen) ve farklı değerler alan özelliklere değişken denir. Örneğin cinsiyet,
hem gözlenebildiği hem de kadın ve erkek olmak üzere iki farklı değer aldığı için bir değişkendir. Yaş, eğitim
durumu, başarı, sosyo-ekonomik düzey, zekâ, kaygı
düzeyi, depresyon düzeyi, sınıf düzeyi gibi özellikler
birer değişkendir.
Değişkenler; bağımsız değişken, bağımlı değişken ve
kontrol değişkeni olmak üzere üçe ayrılır:
a. Bağımsız Değişken: Etkisi kontrol edilmek istenen ve bu nedenle müdahale edilen değişkendir.
Örneğin şiddet içeren çizgi filmler izlemenin, çocuğun saldırgan davranışları üzerindeki etkisini
ölçmeyi amaçlayan bir deneysel çalışmada, bağımsız değişken şiddet içeren çizgi film izleme
durumudur. Bir grup çocuğa şiddet içeren çizgi
filmler seyrettirilip bir gruba da şiddet içermeyen çizgi filmler izlettirdikten sonra her iki grup
çocuğun daha önceki saldırganlık düzeyinde bir
farklılaşma olup olmadığına bakılır. Araştırmanın
başında her iki grup çocuğun da saldırganlık düzeylerinin eşit olması gerekmektedir. Bu örnekte
bağımsız değişken şiddet içeren/içermeyen çizgi
film izletilmesi durumudur.
b. Bağımlı Değişken: Bağımsız değişkenin
üzerinde etki yaptığı değişkendir. Yukarıdaki
örnekte bağımsız değişkenin yani “çizgi film
izleme”nin saldırganlık üzerindeki etkisi incelendiğine göre bağımlı değişken saldırganlık içeren
davranışlardır. Başka bir deyişle, çocuğun saldırgan davranışları şiddet içeren çizgi filmlere
bağlı olarak değişmektedir.
c. Kontrol Değişkeni: Bağımsız değişken dışında,
bağımlı değişken üzerinde etkisi olabilecek tüm
değişkenlerdir. Deneysel yöntemde kontrol değişkenlerinin belirlenmesi ve kontrol altında tutulması
önemlidir. Örnekteki deneysel çalışmada, saldırgan davranışları etkileyebilecek, şiddet içeren çizgi film izlemek dışında farklı kontrol değişkenleri
olabilir. Çocuğun evde ya da okulda şiddet içeren
davranışlarla karşılaşıyor olması da mümkündür.
Deneysel yöntemde kontrol değişkenlerini kontrol
altında tutmanın en temel yolu, akla gelebilecek
tüm kontrol değişkenlerini sabitlemek, tüm gruplar için aynı düzeyde tutmaktır. Diğer bir deyişle,
tüm grupları kontrol değişken düzeyleri açısından
eşitlemektir.
12
Deneysel çalışmalarda, bir ya da birden çok deneysel
grup ve kontrol grubu vardır. Deney grubu, bağımsız
değişkenin bağımlı değişken ile eşleştirildiği, yani deneysel işlemin (müdahalenin) yapıldığı gruptur. Söz konusu
örnekte, şiddet içeren çizgi film seyreden çocuklardan
oluşan grup deney grubudur. Kontrol grubu ise deney
grubu ile kontrol değişkenleri açısından eşleştirilmiş ancak deneysel işlem yapılmayan gruptur. Örnekte, şiddet
içermeyen çizgi film izletilen grup “kontrol grubu” olarak
adlandırılmaktadır.
Soru kökünde “...etkiliyor mu?” kalıbı olması
durumunda (Örneğin depresyon sosyal ilişkileri
etkilemekte midir? Konserve yemenin kanser
olma üzerinde etkisi var mıdır?) yanıt deneysel
araştırmaya karşılık gelir.
İstatistiksel Yöntemler
Deneysel olmayan yöntemler arasında da sayılabilecek
bu yöntem, daha iyi anlaşılması açısından bir başka
başlık altında ifade edilmiştir. Bu yöntemde iki değişkenin birlikte artıp artmadığına, bir değişken artarken diğerinin azalıp azalmadığına ya da iki değişkenin birlikte
azalıp azalmadığına bakılır. Bu araştırma neden-sonuç
ilişkisi vermez.
İstatiksel yöntemler korelasyon yöntemi olarak da geçer.
 “Arkadaş sayısı ve psikolojik problemler arasında
ilişki var mıdır? Bireylerin arkadaş sayıları arttıkça
psikolojik problemleri azalmakta mıdır?” Bu konuyu araştırmak amacıyla bireylere arkadaş sayıları
sorulur. Problem tarama listesi uygulanır. Sonuçta
bireylerin arkadaş sayısı çoksa problem düzeylerinin düşük olduğu varsayılır. Ancak bu araştırma
neden-sonuç ilişkisi vermez. Buradan hareketle
“Arkadaş sayısının azlığı ruhsal sorunların nedenidir.” denemez. Çünkü araya başka değişkenler
(örneğin aile içi ilişkilerin bozuk olması gibi) girmiş
olabilir. Bundan dolayı neden-sonuç ilişkisi kurulamaz.
Eğitim zekâyı geliştirmekte midir? Bunu araştırmak
için üniversite mezunlarına ve üniversite mezunu olmayanlara zekâ testi uygulanır. Üniversite mezunu
olunca (yani eğitim düzeyi arttıkça) zekâ testinden
alınan puanlarda artış gözlendiği varsayımından ha-
reketle “Eğitim zekâyı geliştiriyor.” sonucuna varılamaz. Belki de zeki olanlar eğitimde ilerliyordur ya da
üniversite sınavı, zekâyı ölçüp zeki olanları üniversiteye alıyordur.
Not
Sosyal bilimlerde daha çok ilişkisel araştırmalar
yapılır. Çünkü konular deneysel araştırma yapmaya etik olarak uygun değildir. Boşanmanın çocuk
üzerindeki etkisi araştırılırken yapay bir boşanma
olayı gerçekleştirilemez.
Soruda geçen “...ilişkili midir, yordamakta mıdır,
yordayan yordanan ilişkilidir...” gibi ifadeler ilişkisel araştırmaya karşılık gelir.
Metaanaliz: Tamamen istatistiksel bir yöntemdir.
Türkiye’de yapılamaz çünkü Türkiye’de aynı konu ile
ilgili (örneğin büyüme ve beslenme ilişkisi) çok sayıda
araştırma bulunmamaktadır. Avrupa, ABD ve Japonya aynı konu ile ilgili çok sayıda araştırma olduğundan
bu ülkelerde metaanaliz yapılabilir ya da dünya genelinde aynı konu ile ilgili tüm araştırmaların sonuçlarından ortak bir sonuç çıkarılır. Örneğin beyazların zencilere karşı olumsuz tutumları üzerine ABD’de 20.000
araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların sonuçlarının
birleştirilip ortak bir sonuç çıkarılması metaanalizdir.
Deney ve Test Dışı Yöntemler
Vak’a analizi: Tek bir olayın özel bir birey tarafından
derinlemesine incelenmesidir. Örneğin bir psikiyatrist, şizofren bir kişiyi incelerken olayla ilgili ilgisiz her
şeyi ele alıp inceler. Bu araştırmadan kuramlar çıkar
çünkü tek olay tüm ayrıntısı ile incelenmektedir. Buna
Freud ve Erikson’un kuramları örnek gösterilebilir. Bu
yöntem, normal gelişim gösteren bireyler için de kullanılmaktadır. Tek kişi ile çalışıldığından bu yöntemle
elde edilen verilerin genellenebilirliği sınırlıdır.
Erikson, Gandhi üzerinde
vak’a analizi çalışması
yapmıştır. Vak’a analizinin
nesnellikle ilgili yarattığı
sorunlar nelerdir?
13
Nitel araştırma: Nitel araştırma 1980’lerden itibaren
popülerliği artarak devam eden bir araştırma biçimidir.
Bu araştırma yöntemini savunan araştırmacılar nicel
ölçek ve anketlerle yapılan araştırmalardaki üç noktaya dikkat çekmektedirler:
a. Ölçeklerden elde edilen bilgilerin sınırlı olması: Ölçekler bireyin ölçeğe verdiği bilgiyle
sınırlıdır. Oysa bireyin kararları ve davranışları akla gelmeyen şeyler tarafından etkileniyor
olabilir, yani ölçekteki maddeler dışında başka
şeyler de probleme yol açıyor olabilir.
b. Bazı konuların ölçekle araştırılmaya uygun
olmaması: Yalan söylemek, sır saklamak ya da
uyuşturucu kullanmak gibi konulara birey dürüst
yanıtlar vermezse yapılacak bir şey yoktur.
c. Kültürel konuların araştırılmaya uygun olmaması: Kan davası gütme, küsme gibi davranışlar ölçek maddesi haline getirmeye uygun
değildir.
Bu araştırmada bireyle en az 15 gün birlikte olup güven ortamı oluşturulduktan sonra bireyle ayrıntılı olarak
görüşülür ve yaşananlar kayıt altına alınır. Bu kayıtlar
çözümlenir ve kategoriler oluşturulur. Bu şekilde derinlemesine bilgi edinildiği savunulmaktadır.
Nitel araştırmanın bir diğer şekli, içerik çözümlemesidir. Bu araştırmada bireylerin bir konu ile ilgili yazdıkları metinler (örneğin bir işten beklentilerine ilişkin
yazdıkları) çözümlenip kategoriler çıkarılır.
Bu araştırmadan elde edilen bilgiler sıralama
(en çok yalan söyleyenler, orta düzeyde yalan
söyleyenler, en az yalan söyleyenler) ve sınıflama düzeyinde olduğu için bir ölçekte (zekâ
testinde olduğu gibi) olduğu gibi toplam puan
alınamaz.
Araştırma Desenleri
Gelişim psikolojisi alanında çalışan araştırmacılar;
çocukluktan yetişkinliğe, orta yaşa ve yaşlılığa doğru
meydana gelen değişiklikleri belirlemeyi amaçlamaktadırlar. Bu değişikliklerin gelişimin bir sonucu olarak
mı (yani yaşa, zamana, kuşak farklılığına) ortaya çıktığını bilmek isterler. Bu amaçla da araştırma yöntemi
ne olursa olsun, değişik yaştaki denekleri farklı biçimlerde düzenleyerek farklı araştırma desenleri oluşturmuşlardır. Bu araştırma desenleri kesitsel, boylamsal
ve sırasal desen olmak üzere üç grupta toplanabilir.
1. Kesitsel Desen: Farklı yaştaki farklı bireylerden
tek seferde ölçüm almaktır.
“Çocuklar farklı yaşlarda farklı oyunları oynarlar.” varsayımını ele alan araştırmacı 0-2,
2-4, 4-7, 7-12 ve 12-18 yaşlarında olan farklı
çocukları ele alıp tek seferde gözlem yapar.
Sonuçta 0-2 yaşlarındaki çocukların hareket
oyunu, 2-4 yaşındaki çocukların sembolik
oyun, 4-7 yaşındakilerin paralel oyun, 7-12 yaşındakilerin toplu oyun ve 12-18 yaşındakilerin
sözel oyun oynadıklarını bulacaktır. Bu kesitsel bir araştırmadır.
Yaşla beraber güdülenme artmakta mıdır?
konusunu inceleyen bir araştırmacı bunu incelemek amacı ile bir güdülenme ölçeğini alıp
7-12, 12-18 ve 18-24 yaşındakilere tek seferde
uygulayıp sonuçları karşılaştırır. Sonuçta örneğin güdülenmenin yaşla arttığı ya da azaldığı
bulunur. Bu araştırma farklı yaştaki farklı bireyler üzerinde yapılan kesitsel bir araştırmadır.
Kesitsel araştırmalar bir evrede ya da dönemde neler olduğu hakkında çok sayıda bilgi verir. Dönem ve
evrelerin özelliklerini belirlemek açısından uygundur.
Bu araştırmanın başka avantajları da vardır. Çok sayıda bireye ulaşılabilir, ekonomiktir. Ölçeğin internete
konması maliyeti neredeyse sıfıra indirebilmektedir.
Uygulaması daha kolaydır ve daha çabuk sonuç
vermesi açısından avantajlıdır. Ancak bu araştırma
deneysel yöntemle yapılsa bile neden-sonuç ilişkisi
kurmak açısından zorluklar taşır.
Bay
Kurgu
İnsanların boylarının zamanla uzayıp uzamadığını incelemek amacı ile farklı yaşlardan insanlar seçilmiş ve
kişilerin boyları ölçülmüştür. 1940’ta doğanların boy
ortalamaları ile 1950, 1960, 1970, 1980, 1990’da
doğanların boy ortalamaları karşılaştırılmıştır. Araştırmacı, insanların boylarının uzamasının çocukluktan
itibaren daha kaliteli bir diyetle beslenmeye bağlı olduğunu düşünmektedir. Araştırmaya katılan insanların verdiği cevaplara göre de zaman içinde boyları
daha çok uzayan insanların daha kaliteli diyetlerinin
olduğu görülmüştür.
14
“Yaşla birlikte teknolojik alet kullanımı artar mı?” Bu
farklılıkların etkilerini bu araştırma yansıtmaz. Eliniz-
araştırmacı farklı yaşlardaki bireylere anket uygulayıp
deki deneklerin tepkileri ile sınırlılık söz konusudur.
sorar. Sonuçlara göre;
Bir kişi depreme karşı panik atak tepkisi
 0-2 yaş arasındaki bireyler 1,
 2-7 yaş arasındaki bireyler 10,
 7-18 yaş arasındaki bireyler 18,
 18-40 yaş arasındaki bireyler 10,
 40-60 yaş arasındaki bireyler 5 farklı teknolojik alet
kullanmaktadır.
verirken
bir diğeri kapalı alanda kalma korkusu tepkisi verebilir. Araştırma, deneğin verdiği tepki ile sınırlıdır. Bu
araştırmanın maliyeti de çok yüksektir çünkü araştırma uzun sürer. Ayrıca araştırma denek kaybı ile yarıda kesilebilir. Örneğin iki üç deneğin başka bir şehir
ya da ülkeye taşınmasıyla araştırma yarım kalabilir.
3. Sırasal Desen: Sırasal desende farklı yaş gruplarının bir süre boyunca tekrar tekrar test edilmesi
söz konusudur. Böylece hem kuşak farklılıkları soru-
Bu sonuçlarda en fazla hangi yaş aralığında (7-18)
nu ortadan kaldırılmış hem de tek bir doğum bölüğü
teknolojik alet kullanıldığı görülmekte fakat bunun ne-
nedeniyle ortaya çıkan genelleme sorununa çözüm
deni görülmemektedir.
2. Boylamsal Araştırma: Aynı bireyden ya da bireylerden uzun bir süre boyunca tekrar tekrar ölçüm almaktır. Örneğin bir kişi ya da birkaç kişi ele alınır ve
bulunmaya çalışılır. Bu araştırma, toplumun farklı katmanlarındaki (köy, kent, farklı bölgeler, farklı sosyo
ekonomik düzeyler) gelişim özelliklerini ortaya çıkarmak için idealdir.
20 yıl gözlemlenir. İdeal olan, bu bireyleri sürekli gözlemlemektir ancak bu pratik olarak mümkün olmadığı
için 6 ayda bir bireyler gözlemlenir.
Bu araştırma bireyler, yani denekler hakkında derinlemesine bilgi verir. Derinlemesine bilgi verdiği için
bu araştırmadan kuramlar çıkar. Buna örnek olarak
Piaget’nin bilişsel gelişim kuramı verilebilir. Bu araştırmanın asıl önemi, bölük etkisi hakkında çok sayıda
bilgi vermesidir. Örneğin bir birey doğumundan itibaren 20 yıl boyunca gözlemlendiğinde bu çocuğun 10
yaşına kadar 10 tane arkadaşı olduğu, 10 yaşında
iken evine internet girdiği ve arkadaş sayısının 2’ye
düştüğü görüldüğünde internetin arkadaşlık ilişkilerini
olumsuz etkilediği yargısına ulaşılabilir.
Bu araştırmanın İzmit’te yapıldığı varsayılırsa bu ço-
“Sosyo-ekonomik düzey ile dil gelişimi arasında ilişki var mıdır?” sorusunu araştıran bir
araştırmacı, üst sosyo-ekonomik düzeyden
ailelerin çocuklarının gittiği bir anaokuluna gider. Üst sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin
çocukları anaokuluna 3 yaşında başlar. Bu
çocuklar 7 yaşına kadar 6 ayda bir gözlemlenir. Araştırmacı, alt soyso-ekonomik düzeyden
ailelerin çocuklarının olduğu anaokuluna gider.
Buradaki çocuklar anaokuluna ortalama 5 yaşında başlamaktadır. Bu çocuklar da 7 yaşına
kadar gözlemlenir. Sonuç olarak iki grubun dil
gelişimleri karşılaştırılır ve sosyo-ekonomik
düzey ile dil ilişkisi ortaya çıkarılmaya çalışılır.
cuk 16 yaşında 1999 depremine maruz kalmış ve 17
Bu araştırmada hem gruplar hem yaşlar fark-
yaşında panik atak olmuşsa artık rahatlıkla “Deprem
lıdır.
panik atak yapar.” çıkarımı yapılabilir. Bu araştırma,
bireyin hayatına nelerin girip nelerin çıktığını ayrıntılı olarak verdiği için daha rahat neden-sonuç ilişkisi
kurmayı sağlar.
Bu araştırmanın temel sorunu, denek sayısının iki üç
kişi ile sınırlı olmasıdır. Pratik nedenlerden dolayı denek sayısı az olmaktadır. Araştırma 20 yıl boyunca
süreceği için 200-300 kişi üzerinde bu araştırma yapılamaz. Denek sayısı iki üç kişi olduğunda bireysel
Boylamsal araştırma; izleme olarak, sırasal
araştırma; sıra dizisel olarak da kullanılmaktadır.
15
ARAŞTIRMA DESENLERİ
Soruda “farklı yaştaki bireyler”den söz edili-
Kesitsel
desen
Boylamsal
desen
Sırasal desen
bireylerden farklı zamanlarda ölçüm alındı-
Birçok yaş
Bir bireyi birçok
Birçok yaş
grubunu bir
seferde gözlem- grubu ve bölüğü
seferde göz-
leme
ğı” belirtiliyorsa boylamsal araştırmadır. Soruda
“hem farklı bireylerden hem farklı yaşlarda-
Yöntem
yorsa yanıt kesitsel araştırmadır. Soruda “aynı
lemleme
belirtiliyorsa bu araştırma sırasal araştırmadır.
Bulgular
kilerden farklı zamanlarda ölçüm alındığı”
Bir araştırmacı çocukların yaşa bağlı konuşma gelişimi örüntüsünü incelemek ister. Bu amaçla iki, dört
ve altı yaşlarından ellişer çocuğu rastgele örnekleme
yöntemiyle seçerek toplam 150 çocuktan tek seferde
veri toplar. Daha sonra verileri çözümleyerek farklı
yaşlarda dil gelişimine ilişkin genellenebilir sonuçlar
ortaya koyar.
Faydaları
KPSS Çıkmış Soru
gözlemleme
Davranışta
Davranışta
Davranışta yaşa
yaş
zaman içindeki
bağlı değişimler
farklılıkları
değişimler
Dönem
Gelişimsel eği-
Daha çok
ve evreler
limleri gösterir.
toplumun farklı
hakkında çok
Bireylerdeki
katmanları ara-
sayıda bilgi
değişimleri
sındaki farklılıkla-
verir. Çabuk
gösterir. Bölük
rı ortaya çıkarır.
ve ucuzdur.
etkisini verir.
Yaşın, bölüğün ve
toplumdaki değişimlerin etkilerini
Bu araştırmacının kullandığı araştırma yöntemi
aşağıdakilerden hangisidir?
A)
Meta-analiz
B)
birçok seferde
ortaya çıkarır.
Farklılıklar
Farklılıklar
Araştırmalar
uzun süreli ve
Kesitsel
ğişimlerden
değişimleri
pahalıdır.
C)
Örnek olay
çok, bölük
yansıtabilir.
D)
Nitel
değişimlerini
Araştırmalar
E)
İzleme
yansıtabilir.
uzun süreli
Çözüm: Gelişim psikolojisinde en yaygın araştırma deseni, aynı anda farklı yaş gruplarındaki bireylerin belli bir
gelişimsel özellik açısından farklılık gösterip göstermediğini inceleyen kesitsel desendir. Buna göre çocukların
yaşa bağlı konuşma gelişimi örüntüsünün incelenmesi
amacıyla iki, dört ve altı yaşlarından ellişer çocuğu rastgele seçerek hepsinden tek seferde veri toplanması, kesitsel desen kullanıldığını göstermektedir. Cevap B
Sınırlılıkları
gelişimsel de- toplumdaki
Neden-sonuç ve pahalıdır.
ilişkisi kurma- Yinelenen uyguda sıkıntılıdır. lamanın etkisi
ve denek kaybı,
örneklemi
bozabilir.
16
GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Gelişimi etkileyen iki önemli etken vardır: Kalıtım ve
çevre. Bu iki faktöre tarihsel zaman da eklenebilir.
KALITIM
Organizmaya, döllenme anında aktarılan özelliklerin
tamamı kalıtımdır. Bu özellikler genler ile aktarılır. Genler,
doğacak olan canlının; insan
mı, hayvan mı olacağı gibi en
genel özelliklerinden göz rengi, saç rengi gibi en özel özelliklerine kadar belirler.
Döllenme anı
Kalıtım yalnızca genetik olarak düşünülür. Genler dışındaki her şey çevre etkisidir. Örneğin ikiz
çocuklar ana rahmindeyken bu iki çocuğa giden
kan miktarındaki farklılık çevre etkisidir.
Gelişim, erkek sperm hücresinin kadın yumurta hücresini döllemesiyle başlamaktadır. Vücuttaki tüm hücrelerin hücre çekirdeğinde, 46 kromozom (23 çift)
bulunmaktadır. Kromozomlar, hücrelerin çekirdeklerinde bulunan mikroskobik kesecik benzeri oluşumlardır ve içlerinde DNA, RNA ve gen adı verilen biyokimyasal oluşumları içermektedir.
Bir hücrede iki tip kromozom bulunmaktadır. Yalnızca
üreme hücrelerinde (sperm ve ovumda) 23 kromozom bulunur. Bu 23 kromozomdan 22 tanesi vücudun genel özelliklerini belirleyen vücut kromozomu
(otozom), diğeri ise eşey yani cinsiyet kromozomu
(gonozom)dur. İki üreme hücresinin birleşmesiyle
döllenmiş yumurta yani zigot oluşur. Döllenme anı,
bireysel farklılıkların temelidir. Doğacak olan
çocuk genetik özelliklerinin yarısını anneden, yarısını babadan
almaktadır.
Zorunlu
olarak hem anne babasından hem de diğer insanlardan farklı olmak
Kromozom
durumundadır.
Döllenmeyi sağlayan sperm ve yumurta hücrelerine
eşey hücre (gamet) adı verilmektedir ve eşey hücrelerinin sahip olduğu özellikler, bebeğin taşıyacağı
kalıtımsal özellikler açısından büyük önem taşımaktadır. Zigot adı verilen döllenmiş yumurta hücresi,
taşıyacağı özelliklerin yarısını anneden, yarısını da
babadan alır. Başka bir ifadeyle doğacak canlının
taşıyacağı kalıtımsal özellikler döllenme anında belirlenmiş olmaktadır.
Genler baskın (dominant) ve çekinik (resesif) olmak
üzere iki türlüdür. Baskın genler, diğer ebeveynden gelen genlerin özellikleri ne olursa olsun taşıdıkları özelliklerin bebeğe geçmesine yol açar. Çekinik genlerin
özellikleri ise ancak öteki ebeveynde de aynı tür genlerin olması durumunda ortaya çıkabilir. Örneğin koyu
göz renkleri baskın, açık göz renkleri çekiniktir. Anne
babadan birinin göz rengi kahverengi, diğerinin mavi
ise çocuğun göz renginin kahverengi olma olasılığı
yüksektir. Genlerle taşınan özelliklerin tümünü bireyde
gözlemlemek mümkün değildir. Birey, anne babadan
aldığı tüm genetik özellikleri genlerinde barındırmakla
birlikte bu özelliklerin tümü gözlenememektedir.
Olağan hücre bölünmesi, mitoz bölünmeyle gerçekleşir, yani her hücre kendisinin tıpatıp aynısı olacak
şekilde ikiye bölünür. Çoğalan hücrelerde 23 çift
kromozom bulunur ancak eşey hücrelerde durum
farklıdır. Döllenmiş yumurtayı oluşturmak amacıyla
birleşen dişi ve erkek (yumurta ve sperm) üreme hücrelerinin bölünme süreci mayoz bölünme ile gerçekleşir. Üreme hücreleri, mayoz bölünme sırasında asıl
hücredeki genetik materyaller açısından eşit iki yarıya bölünerek yeni oluşan hücreye geçecek biçimde
çoğalır. Böylece yeni Hücre
hücreye anne ve babadan 23’er kromozom geçer. Yani anne
ve babadan gelen dişi
ve erkek eşey hüc- Çekirdek
relerden her birindeki kromozom sayısı
23’tür. Zigot, anne
ve babadan gelen 22
Kromozom
otozomun ve 1 tane
gonozomun birleşimi
ile meydana gelmektedir. Kromozomlar,
gen adı verilen biyokimyasal oluşumları
içerirler ve genler, doğacak bebeğe kalıtım
DNA
yolu ile geçecek özellikleri belirler.
17
Gen kavramından söz edilince genotip ve fenotip adı
verilen iki kavram daha ortaya çıkar.
Genotip: Organizmaya döllenme anında aktarılan
tüm özellikler genotiptir. Genotipin içinde anne babanın ve önceki kuşakların tüm özellikleri vardır.
Fenotip: Eğer genotiple aktarılan özelliklerden herhangi biri çocukta ortaya çıkarsa fenotip olur. Hemen
açığa çıkan fenotipler göz rengi, saç rengi, ten rengi
ve cinsiyettir. Bazı fenotip özellikler ise zamanla çevrenin etkisi ile açığa çıkar. Örneğin şizofreni, göğüs
kanseri, 40’lı yaşlarda kalp krizi riski gibi özellikler
genlerle aktarılır ve çevrenin etkisi ile açığa çıkar.
Eğer genotip olarak aktarılan özellik çocukta açığa
çıkmazsa genotip olarak kalır, sonraki kuşaklarda
açığa çıkabilir.
Kalıtım daha çok biyolojik özellikler üzerinde etkilidir.
Bazı özellikler tamamen kalıtımın etkisindedir. Ten
rengi, saç rengi, göz rengi ve
cinsiyet üzerinde çevrenin
etkisi yoktur. Down sendromu, Akdeniz anemisi, hemofili, albino, kellik gibi özellikler
kalıtımın etkisindedir, bunlar
üzerinde çevrenin etkisi yoktur.
Down sendromu 22. kromozom
Diğer bazı hastalıklar kalıtsal anormalliği sonucu ortaya çıkar.
yatkınlık olarak gelir ve bunları çevre açığa çıkartır. Şizofreni, şeker, kanser, kalp
rahatsızlığı bunlardandır.
Sonuç olarak kalıtım, biyolojik yapı üzerinde etkilidir.
MUTASYON
Fizikçi S. Hawking
genetik bir rahatsızlık
olan ALS hastalığına
yakalanmıştır. 30’lu
yaşlardan sonra hızlı
bir şekilde ilerleyen
felç ve kas kaybıyla
ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Genotipte olan her şey fenotip olarak açığa çıkabilir.
Döllenme sırasında genetik malzeme oluştuktan sonra çevrenin etkisi
ile bu malzemede kalıcı
hasar meydana gelmesi
mutasyondur. En bilinen
mutasyon nedeni rad- Çernobilden sonra oluşan
zararlı mutasyon
yasyondur. Çernobil kazasından ya da Hiroşima’ya atılan atom bombasından
sonra doğan kolsuz bacaksız çocuklar mutant örnekleridir, genleri mutasyona uğramıştır.
Örneğin kızıl saç İskandinav genidir. Bugün bir çocukta
Nedeni bilinmeyen doğal mutasyonlar vardır. Altı parmaklı
olmak, parmakların arası
perdeli olmak gibi özellikler
insanlarda nadir olarak görülür. Hayvanlarda da iki başlı
yılan veya kaplumbağaya
nadir olarak rastlanır.
rahatlıkla çıkabilmektedir. İskandinavlar 1000’li yıllarda
Bizans imparatoruna paralı askerlik yapıyorlardı. 1000
yıl önce Türkiye sınırları içinde İskandinavlarda görülen bu gen, bugün rahatlıkla bizlerde de açığa çııkabilir.
Anne tarafında 20 kuşak önce göğüs kanseri varsa ya
da baba tarafında 15 kuşak önce şeker hastası varsa
çocukta çıkıp onun fenotipi haline gelebilir, eğer açığa
çıkmazsa genotip olarak kalır.
Zararsız mutasyon örneği
Eller altı parmaklı
Genotipte var olan özelliklerin açığa çıkmasını
tetikleyen en önemli öge, genetik havuzun dar
olması yani akraba evliliğidir.
Zararsız mutasyon örneği
Gözler farklı renkte
Mutasyonlar her zaman olumsuz olmaz. Renkli
göz ve ten renkleri de mutasyondur.
18
ÇEVRE
TARİHSEL ZAMAN
Çevrenin etkisi en çok psiko-sosyal gelişim alanındadır. Çevre, bilişin içeriğini belirler. Örneğin matematik,
edebiyat, tarih hakkındaki tutumlarımızı çevre belirler.
Ancak çevre, biyolojik gelişimde de oldukça etkili bir
faktördür.
“Tarihsel zaman” etkisi, bireylerin gelişimi üzerinde
bireyin yaşadığı toplumu etkileyen olay ve olguların
etkisi, başka bir ifadeyle, içinde yaşanılan zaman diliminin gelişim üzerindeki etkisidir. 1960 ve 1975 yılları arasında uzay programı ve yarışı yoğun olduğu
dönemlerde ABD’deki çocuk
ve ergenlerin astronot olmak
istedikleri saptanmıştır. Günümüzde cep telefonu ve
internetin de insanların gelişimi üzerinde olumlu ya da
olumsuz etkileri vardır.
Çevre ana rahminden başlar, içinde bulunulan kültüre kadar her türlü ortamı kapsar. Ana rahminde iken
annenin beslenme durumu çocuğun gelişimini olumlu
ya da olumsuz etkiler. Örneğin annenin beslenmesi problemli ve B vitamini yetersiz ise “spina bifida”
sendromu oluşur ve bebeğin omurgası dışarıda gelişir. Ana rahminde iken bebeğin maruz kaldığı yabancı maddeler (radyasyon, kurşun, cıva, ilaçlar, alkol
gibi) bebeğin gelişimini bozabilir ya da bebeğin engelli
doğmasına neden olabilir.
Doğum sırasında bebeğin göbek kordonunun boğazına dolanıp nefes almasını engellemesi, başının darbeye maruz kalması olumsuz etkiler yaratabilir.
Bebeklik döneminde çevre, beslenme ve uyarıcı zenginliği açısından önemlidir. Bu dönemde bebek ne kadar çok uyarıcıya maruz kalırsa zihin gelişimi o kadar
iyi olur.
Çevrenin etkisinin yoğun olduğu bir diğer dönem
ergenliktir. Aynı ülkede farklı ekonomik düzeyde
olanların ergenliğe giriş yaşı farklılaşmaktadır. Üst
sosyo-ekonomik düzeydekiler daha önce ergenliğe
girmektedirler.
Biyolojik gelişimi bu denli etkilemesine karşın çevre,
en çok psiko-sosyal gelişim, yani duygular ve diğer
insanlar ile kurduğumuz ilişkiler üzerinde etkilidir.
Bay
Kurgu
“İkizlerin genetik yapıları ve aile
çevreleri aynı olmasına karşın
neden kişilikleri farklıdır?” Buna
ilişkin bir açıklama Plomin’in
paylaşılan ve paylaşılmayan çevresel deneyimler açıklamasıdır. Paylaşılan çevre: Ebeveynlerin kişilikleri ve
entelektüel yönelimleri, ailenin sosyo ekonomik durumu ve içinde yaşadıkları çevre gibi kardeşlerin ortak
deneyimleridir. Paylaşılmayan çevresel deneyimler bir
çocuğun hem aile içinde hem de aile dışında kardeşi ile
paylaşmadığı özel deneyimlerdir. Diğer kardeş yokken
ebeveyn ile geçirilen yaşantılar, ebeveynlerin bir kardeşe diğerinden daha farklı davranması ve farklı arkadaşlar paylaşılmayan çevreye özgüdür.
Bay
Kurgu
20 yıl önce genelde kızlar öğretmen, doktor, mimar, mühendis gibi meslek sahipleri ile
evlenmek isterken, günümüzde iş adamları ve ticaretle uğraşan kişilerle evlenmek
istemektedirler.
İKİZ ARAŞTIRMALARI
Kalıtım ve çevre araştırmalarında ikizler çok önemlidir. İkizler ikiye ayrılırlar:
Monozigot (tek yumurta
ikizleri): Döllenme sırasında döllenmiş yumurta
ikiye bölünür ve iki ayrı
çocuk oluşur. Aynı yumurta ikiye bölündüğü için bu
kardeşlerin genetik yapıları
hemen hemen aynıdır. Tamamen aynı olması tek yumurta ikizleri için bile mümkün değildir; az da olsa bireysel farklılıklar bulunur.
Duozigot (çift yumurta ikizleri): Döllenme sırasında
iki ayrı yumurta döllenir ve iki ayrı çocuk oluşur. Bu
kardeşler ayrı yumurta ve spermlerden oluştukları için
genetik yapılar birbirlerine çok uzaktır. Ancak bunlar
aynı ortamda, yani ailede büyüyüp aynı çevre koşullarına maruz kalmaktadırlar.
Kalıtım araştırmaları yetimhaneden evlat edinilmiş tek
yumurta ikizleri üzerinde yapılır. Tek yumurta ikizlerinin
genetik yapıları nerdeyse aynıdır ancak biri Boston’da
diğeri New York’ta yani farklı çevrede büyüyen ikizlerde
kalıtımın etkisine bakılır. Bu ikizlerden her ikisinde de
Akdeniz anemisi çıkarsa çevre farklı olduğu için, Akdeniz anemisinin genetik olduğu anlaşılır.
19
Tek yumurta ikizlerinden biri San Fransisco’da diğe-
Bay
Kurgu
ri Denver’da büyür ve 20’li yaşlarda her ikisinde de
32 yaşındaki Hubbard gerçekleştirilen fiziksel muayene
sırasında orak hücre anemisi
genini taşıdığını öğrenmiştir.
Kızı Sara sağlıklı iken diğer kızı Avery’de de orak hücre anemisi geni bulunmaktadır. Bu aileye daha fazla
çocuk sahibi olmayı önerir miydiniz?
şizofreni çıkıyorsa bu, şizofreninin genetik olduğunu,
çevreden etkilenmediğini gösterir.
Not
Zekâ, yetenek ve duyu organlarının özellikleriyle
ilgili araştırmalar tek yumurta ikizlerine bakılarak
yapılmıştır.
KPSS Çıkmış Soru
Çift yumurta ikizleri genetik olarak farklıdırlar ama
aynı ailede yani aynı çevrededirler. Çift yumurta ikizlerinden her ikisi de utangaç olursa bu çevre etkisiyle
ilgilidir. Çift yumurta ikizlerinden her ikisi de depresyona giriyorsa bu durum da çevre etkisiyle açıklanır.
Neden kardeşler incelenmez ama çift yumurta
ikizleri incelenir?
Doğum sırasının insan kişiliğini etkilediği görüşü
Adler’e aittir. Adler’e göre bireyin önünde bir abi ya da
Bebeklikten itibaren ayrı büyütülmüş bir grup yetişkin ikiz üzerinde boylamsal bir araştırma yapılmıştır.
Bu araştırmada ilk çocuklukta tek yumurta ikizlerinin
çift yumurta ikizlerine göre daha benzer davrandıkları
ancak çocuklar büyüdükçe benzerliğin azaldığı görülmüştür. Bununla birlikte, yetişkinlikte bu benzerliğin
ikizlerin dinsel, siyasal görüşlerinde, ilgi alanlarında
ve eş seçimlerinde daha az; sayısal ve sözel yeteneklerinde, yürüyüşlerinde, gülüşlerinde ve ses tonlarında ise daha fazla olduğu gözlenmiştir.
abla olması bireyin aşağılık kompleksi içinde olması-
Bu araştırmaya göre aşağıdaki sonuçlardan hangisine varılamaz?
na yol açacaktır. Adler bir kenara bırakılacak olursa
A)
Bazı davranışların gelişiminde çevre, bazılarında ise kalıtım baskındır.
B)
Davranış gelişiminde çevrenin etkisi yaşa bağlı
olarak artmaktadır.
C)
Kalıtım ve çevrenin etkileri bireysel farklılıklara
bağlı olarak değişir.
D)
Tek yumurta ikizlerinde gelişimin çeşitli alanlarındaki etkileşim, çift yumurta ikizlerinden daha
fazladır.
E)
Erim genişliği (ranj) fazla olan özelliklerde çevrenin etkisi, dar olanlara göre daha fazladır.
doğum sırasının insan kişiliğini etkilemediği artık bilinmektedir.
1, 2, 3, ya da 4. çocuk
olmak arasında fark vardır.1. çocukta anne baba
deneyimsiz olduğu için
çocuk ağladığında hemen
anne-baba
koşar
ve çocuğun ihtiyaçları temin edilir. Çocukta “Dünya
güzel! İstiyorum, geliyor.” düşüncesi oluşur ve yetişkinlikte de sorunla her karşılaştığında yardım ister. 2.
çocuk ağladığında anne-baba daha geç ilgilenir. 4.
çocuk ağladığında anne baba daha da geç ilgilenir
hatta hiç umursamayabilir. Çocuk da ağlar, susar. Ço-
Çözüm: Gelişimsel özelliklerin kazanılmasında kalıtım
ve çevre etkisi üzerine yapılan tartışmalarda, bugün gelişimde her iki faktörün de birlikte etkili olduğu görüşü benimsenmektedir. Ancak bazı özelliklerde ve alanlarda ka-
cukta “Yardım istemeyelim, nasıl olsa yardım gelme-
lıtımsal faktörler (fiziksel gelişim, zekâ, yetenekler, temel
yecek.” düşüncesi oluşur. Çocuk sayısı arttıkça anne-
kişilik özellikleri gibi) bazı özellik ve alanlarda ise çevre-
baba tavrı ve ilgi düzeyi de değişir. Bütün çocuklara
sel faktörler (siyasi ve dini görüş, eş seçimi, sosyal geli-
anne-baba aynı şekilde ilgi gösteremez; bu da çocu-
şim gibi) daha fazla belirleyici rol oynayabilmektedir. Bu-
ğun kişiliğini değiştirir.
nunla birlikte davranışların kazanılmasında yaş arttıkça
çevrenin etkisi daha baskın hale gelmektedir. Erim geniş-
Çift yumurta ikizi, birinci çocuk olarak da dünyaya
liği fazla olan özellikler ilgi, tutum, değer gibi kazanılması
gelse dördüncü çocuk olarak da dünyaya gelse aynı
daha uzun süren özelliklerdir. Dolayısıyla bu özelliklerin
tutuma maruz kalacaktır. Bundan dolayı çevre etkisi,
oluşmasında çevrenin etkisi daha fazladır. Cevap D
kardeşler üzerinde değil, çift yumurta ikizleri üzerinde
çalışılır.
20
KPSS Çıkmış Soru
Ayrı ve birlikte yetiştirilmiş 2-6 yaşları arasındaki ikiz
çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, kardeşlerin zekâ puanları arasındaki korelasyon katsayıları (r)
şöyle bulunmuştur:
Ayrı yetiştirilen tek yumurta ikizleri r  0,77
Birlikte yetiştirilen tek yumurta ikizleri r  0,76
Ayrı yetiştirilen çift yumurta ikizleri r  0,52
Birlikte yetiştirilen çift yumurta ikizleri r  0,54
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi ikiz kardeşlerin zekâ puanları arasındaki korelasyonları en
iyi açıklar?
A) Kalıtım
B) Kritik dönem
D) Olgunlaşma
D) Çevre
E) Yaş
Çözüm: Tek yumurta ve çift yumurta ikizleri üzerinde yürütülen araştırmada elde edilen korelasyon katsayılarına
bakıldığında gerek tek yumurta ikizlerinin gerekse çift
yumurta ikizlerinin ayrı ya da birlikte yetiştirilmiş olmalarının, zekâ puanları üzerinde anlamlı bir farklılık yaratmadığı görülmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde ikizlerin zekâ puanları üzerinde çevrenin etkisinin çok fazla
olmadığı, kalıtımın ön plana çıktığı söylenebilir. Cevap A
Örneğin biyolojik özelliklere, yani kalıtımın etkisinin
fazla olduğu özelliklerden birkaçına bakıldığında bu
açıkça görülür: Boy uzunluğu, zekâ, şeker hastaları
gibi. Bu özellikler büyük ölçüde kalıtım etkisi altındaki
özelliklerdir.
 Kalıtım, boy uzunluğunun alt ve üst sınırlarını belirler, yani bir kişinin boyunun, 150-160 cm sınırları
içinde kaç cm olacağını çevre koşulları belirler. Kişinin beslenmesi ve spor etkinlikleri boyunun uzunluğunu 160 cm’ye kadar çeker, beslenme ve spor
etkinlikleri düşükse boyu 150 cm’de kalır.
 Benzer durum zekâda da geçerlidir. Zekânın alt
ve üst sınırlarını kalıtım belirler. Normal insanda zekânın alt ve üst sınırları 90-120’dir. Bireyin
zekâsı eğer deneyimi azsa 90’da kalabilir. Deneyimi fazla ise bu 120’ye çıkabilir.
 Şeker hastaları, genetik yatkınlık olarak gelir ama
bireyin şeker hastası olup olmayacağını çevre koşulları belirler. Eğer birey beslenmesi ve yaşam
koşullarına dikkat ederse şeker hastalığına yakalanmadan yaşayabilir.
2. Gelişimde yönelimler vardır./ Gelişim yordanabilir bir sıra izler.
Bu ilke tek bir ilke olarak “Gelişim yordanabilir bir sıra
izler.” şeklinde ya da üç ayrı ilke olarak düşünülebilir.
GELİŞİMİN İLKELERİ
1. Gelişim, kalıtımın ve çevrenin ortak etkisiyle
oluşur. Katılım da çevre de gelişimi etkilemektedir.
Bazı özellikler tamamen kalıtım etkisindedir. Örneğin
saç rengi, ten rengi ve bazı hastalıklar tamamen kalıtım etkisindedir. Bu özellikleri bir kenara bırakacak
olursak kalıtım daha çok fiziksel özellik üzerinde etkilidir. Çevre daha çok sosyal özellikler üzerinde etkilidir.
Ancak kalıtımın etkili olduğu fiziksel özelliklerde az da
olsa çevrenin etkisi, çevrenin etkili olduğu özelliklerde
az da olsa kalıtımın etkisi vardır. Bundan dolayı gelişim, kalıtım ve çevrenin ortak etkisiyle oluşur.
Bay
Kurgu
Kültürler birbirinden çok farklı
olabilmektedir. Kültürler çok
farklı olmasına karşın tüm
kültürlerdeki çocuklar kendi
kültürlerindeki yetişkin aletlerine ilgi duyarlar. Çocukların bu davranışları, evrime mi, yani kalıtıma mı
dayalıdır, yoksa hem biyolojik hem çevresel koşullara
mı bağlıdır?
a. Gelişim baştan ayağa doğrudur: Ana rahmindeki çocuğun gelişimine bakıldığında oldukça
iyi bir şekilde görülür. Ana rahmindeki çocuğun
önce beyin ve sinir sisteminin temelini oluşturacak yapı gelişir, sonra alt kısımdaki organlar
gelişir.
 Bebeğin en büyük organı başıdır. Tüm bebeklik
döneminde en hızlı gelişen organ da beyindir.
Bebeğin ilk kontrol altına aldığı vücut bölümü de
baş ve boynudur.
b. Gelişim içten dışa doğrudur. Ana rahminde
de doğumdan sonra da önce kalp, böbrek gibi iç
organlar sonra deri, göz gibi dış organlar gelişir.
c. Gelişim genelden özele doğrudur: Ana rahminde önce vücudun temel çerçevesi oluşur,
sonra eller parmaklar gibi özel yapılar oluşur.
Doğumdan sonra önce birey tüm vücudunu
kullanarak hareket eder. Sonra vücudun parçaları ayrı ayrı kullanılır. Örneğin birey yüzmeyi
öğrenmeye başladığında önce tüm vücudunu
kullanarak yüzmeye çalışır, sonra kollarını ve
bacaklarını ayrı ayrı kullanır.