indirmek için tıklayınız

 Bu metin 23 – 24 Eylül 2014 tarihlerinde Kocaeli Üniversitesinde düzenlenen “Uluslararası Enerji ve Güvenlik Kongresi” başlıklı konferansta sunulan tebliğdir. This paper was presented in International Energy and Security Congress that took place at Kocaeli University, Turkey on September 23‐24, 2014. ALG YAĞINDAN YAĞ ASĐDĐ METĐL ESTERLERĐNĐN (YAME)
BĐYOKATALĐTĐK ÜRETĐMĐ
Kübra BORAN1, Meleknur AŞICI2, Togayhan KUTLUK3, Nurcan KAPUCU4
Özet
Günümüzde artan enerji ihtiyacı alternatif yakıtlara olan ilgiyi arttırmıştır.
Yenilenebilir kaynaklardan çevre dostu prosesler ile elde edilen biyodizelin, petrol dizeli
yerine kullanımı giderek artmaktadır. Biyodizel üretiminde hammadde olarak kullanılan yene
bilen yağlara ( kanaola, ayçiçeği, palm yağı v.b.) ve yenmeyen yağlara (atık yağlar, jatropha,
aspir v.b.) alternatif olarak son yıllarda mikroalg yağlarına olan ilgi giderek artmaktadır. Hızlı
büyümeleri, yüksek yağ içerikleri, tarım arazilerine ihtiyaç duymamaları mikroalglerin önemli
avantajlarındandır. Biyodizel üretiminde lipazların kullanımı, ılımlı reaksiyon koşullarına
(düşük basınç, düşük sıcaklık) sahip olması ve çevre dostu proses ile üretime olanak
sağlaması ile kimyasal üretime alternatif bir yöntemdir.
Bu çalışmada, Chlorella protothecoides alg yağı ve metanolün çapraz bağlı
Thermomyces Lanuginosus lipazı kullanılarak transesterleşmesi ile biyodizel üretimine
reaksiyon sıcaklığı, karıştırma hızı ve çözücü (isooktan, n-hekzan, ter-bütanol) kullanımının
etkileri incelenmiştir. Çözücülü ve çözücüsüz ortam biyodizel üretimleri karşılaştırılmış, yağ
asidi metil ester (YAME) içeriği, çözücüsüz ortamda, sıcaklığın 35 ºC ve karıştırma hızının
200 rpm olduğu reaksiyon koşullarında %90 iken, çözücülü ortamda daha düşük olmuştur.
Sonuç olarak, ek çözücü maliyetlerinin ve ayırma işlemlerinin önüne geçilmiş, böylece daha
çevre dostu biyodizel üretimi gerçekleştirilmiştir.
Anahtar
kelimeler:
Biyodizel,
Chlorella
protothecoides,
çözücü,
Thermomyces
Lanuginosus, YAME.
1
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
3
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, Alternatif Yakıtlar Araştırma ve
Geliştirme Merkezi, Kocaeli Üniversitesi, 41040 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
4
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, Alternatif Yakıtlar Araştırma ve
Geliştirme Merkezi, Kocaeli Üniversitesi, 41040 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
2
712
CHLORELLA PROTOTHECOIDES ALG YAĞINDAN BĐYODĐZEL
ÜRETĐMĐ ĐÇĐN ÇAPRAZ BAĞLANMIŞ THERMOMYCES
LANUGINOSUS LĐPAZI KULLANIMI
Meleknur AŞICI1, Kübra BORAN2, Togayhan KUTLUK3, Nurcan KAPUCU4
Özet
Petrol kaynaklı yakıtların gelecekte ihtiyaca cevap veremeyecek olması ve çevredeki
olumsuz etkileri nedeniyle alternatif enerji kaynakları ön plana çıkmıştır. Biyodizel
üretiminde hammadde olarak kullanılacak hayvansal ve bitkisel kaynaklı yağlara alternatif
olarak, son zamanlarda kolaylıkla üretilebilen ve yağ depolayan algler dikkat çekmektedir.
Bu çalışmada, Chlorella protothecoides alg yağından lipaz enzimi ile biyodizel üretimi
amaçlanmıştır. Alg yağını metanol gibi kısa zincirli alkoller ile enzim varlığında tepkimeye
girmesi ile biyodizel ve yan ürün olarak gliserol oluşur. Üretimde Thermomyces Lanuginosus
lipazı çapraz bağlanıp tutuklanarak kullanılmıştır. Biyodizel üretimine su miktarı, enzim
miktarı, yağ/alkol mol oranı gibi parametrelerin etkileri incelenmiştir. Çözücüsüz ortamda, su
miktarı %10, enzim miktarı %15, yağ/metanol mol oranı 1:4 olduğu reaksiyon koşullarında
yağ asidi metil ester (YAME) içeriği %90 olarak elde edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Biyodizel, Chlorella protothecoides, lipaz, Thermomyces Lanuginosus,
YAME.
1
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
3
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, Alternatif Yakıtlar Araştırma ve
Geliştirme Merkezi, Kocaeli Üniversitesi, 41040 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
4
Kimya Mühendisliği Bölümü Kocaeli Üniversitesi, 41380 Kocaeli, Türkiye, Alternatif Yakıtlar Araştırma ve
Geliştirme Merkezi, Kocaeli Üniversitesi, 41040 Kocaeli, Türkiye, [email protected]
2
713
YENĐLENEBĐLĐR ENERJĐ KAYNAĞI OLARAK BĐYOKÜTLEDEN
BĐYOETANOL ÜRETĐMĐNĐN ĐNCELENMESĐ
Derya ÜNLÜ1, Nilüfer DURMAZ HĐLMĐOĞLU2
Özet
Enerji, tüm dünyanın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biridir. Günümüzde kullanılan
enerji kaynaklarının çoğu fosil yakıt temellidir. Bu enerji kaynaklarının tükenme sürecinin
başlaması, gelecekte ihtiyacı karşılayamaz duruma gelmesi ve çevreye verdiği zararlar
dolayısıyla, ülkeler güvenilir, ekonomik, verimli ve çevreye duyarlı enerji arayışına
girmişlerdir. Bu sebeple yenilenebilir, çevreci alternatif enerji kaynaklarına olan ilgi her geçen
gün artış göstermektedir. Yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif yakıt olarak biyoyakıtlar
oldukça ilgi çekmektedir. Biyoyakıtların ekonomik ve çevreci olması tercih sebebidir.
Biyoatıklardan elde edilen etanol (biyoetanol), yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak,
sağladığı çevresel ve ekonomik avantajlardan dolayı, tercih edilen bir biyoyakıttır.
Günümüzün en popüler biyoyakıtlarından olan ve benzin ile belirli oranlarda karıştırılarak
kullanılan biyoetanol benzinle karışma oranına göre E2 (%2 biyoetanol+%98 benzin), E5,
E10, E85 olarak adlandırılabilir. Benzinle etanolün karıştırılması, benzinin emisyon kalitesini
iyileştirdiği gibi yapısındaki oksijen benzinin daha temiz ve kaliteli yanmasına yardımcı
olmaktadır. Ayrıca taşıtlarda kullanımında bütün emisyonların azaldığı belirlenmiştir. Fosil
yakıt ve petrol türevli yakıtların kullanımının önlenmesi ve böylece çevre kirliliğin ortadan
kaldırılarak zararlı
emisyonların
azaltılması bakımından biyoetanol
üretiminin ve
kullanımının yaygınlaştırılması oldukça önemlidir.
Bu çalışmada biyoetanolün sağladığı yararlar, neden tercih edilmesi gerektiği,
Türkiye’de ve dünyada biyoetanol üretimi ve kullanımı üzerinde durulmuştur. Geleceğin
yakıtı olarak görülen biyoetanolün çevresel ve ekonomik öneminden bahsedilmiştir.
Anahtar kelimeler: Alternatif enerji kaynakları, biyoetanol, biyokütle, biyoyakıt
1
2
Kocaeli Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Kocaeli, 41380, [email protected]
Kocaeli Üniversitesi, Kimya Mühendisliği Bölümü, Kocaeli, 41380
714
1. Giriş
Artan nüfus artışı ve enerji talebi ile günümüzde kullanımda olan enerji kaynakları
tükenmekte ve yetersiz kalmaya başlamıştır. Gelişmiş ülkeler; enerji çeşitliliğini arttırmak ve
yaygınlaştırmak için alternatif yakıt arayışlarına girmişlerdir. Bu yüzden temiz ve yaşanabilir
bir çevre için alternatif enerji kaynakları bulunmasına yönelik çalışmalar giderek artış
göstermektedir [1].
Taşımacılık sektörü günümüzün yaşantısında oldukça önemli bir yere sahiptir.
Otomobil endüstrisi pek çok ülkenin tüketici harcamalarında büyük bir paya sahiptir. Fosil
kaynaklı yakıtlar yaşam alanlarının ve atmosferin kirlenmesine neden olmaktadır. Bu sebeple
yakıt ve otomotiv endüstrisi, her açıdan insan ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri çözmek
durumundadır. Daha temiz ve yaşanılabilir çevre için biyolojik kökenli, yenilenebilir, çevreci
yakıtlara ihtiyaç vardır [2, 3].
Çalışmaları sürdürülen alternatif yakıtlardan en yeni ve en hızlı yaygınlaşanı
biyoyakıtlardır. Biyoyakıtların ilgi görmesinin sebebi ekonomik ve çevre dostu olmasıdır.
Elde edilen enerjinin güvenilir olması, dışa bağımlılığı azaltması ve tarımsal kalkınmaya
destek olması gibi sebepler üzerine çalışmaların artarak devam etmesine sebep olmaktadır. Bu
nedenle, petrol türevli yakıtların yerine kullanılabilecek, çevreci alternatif sıvı yakıt üretilmesi
bilim adamlarının önem verdiği çalışma konularının başında gelmektedir.
Etanol yakıt olarak farklı kullanım alanlarında değerlendirilebilir. Yapılan çalışmalar
sonucu, etanolün araçlarda ilave bir katkı maddesi gerektirmeden başarılı bir şekilde
kullanabileceği ve motorlarda etanolün kullanılmasıyla açığa çıkan zararlı hidrokarbon ve
CO2 gaz emisyonunun büyük oranda düştüğü belirtilmiştir.
Biyoetanol buğday sapı, mısır, patates, şeker pancarı gibi şekerli ve nişastalı
bitkilerden üretilen bir üründür. Bu yüzden, bu tür tarım ürünlerinin çokça yetiştirildiği
Brezilya, ABD gibi ülkelerde üretimi ve kullanımı fazladır [4].
2. Biyoetanol
Tarımsal ürünlerin üretimi ve işlenmesi sırasında büyük miktarda atık ortaya
çıkmaktadır. Elde kalan bu atıkların çok az bir kısmı değerlendirilmekte ve bu atıklar çevre
kirliliği gibi sorunlara yol açmaktadır. Yapısında lignoselüloz içeren bu tarımsal atıklar
potansiyel bir enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Lignoselülozik maddeler yeryüzünde
bol miktarda üretilen, yenilenebilir bir hammaddedir ve yeryüzünde bulunan toplam
biyokütlenin '% 95'ini oluşturmaktadır [5].
715
Dünyada yılda yaklaşık 1,3×1010 milyon ton bitki atığı açığa çıkmaktadır. Bu bitki ve
selülozik atıkların biyoetanol gibi endüstriyel ürünlere ekonomik açıdan dönüştürülmesi
oldukça önemlidir. Ayrıca, biyoetanol gibi biyoyakıt üretiminde lignoselülozik atıkların
kullanımı fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak çevrenin korunmasında da olumlu etki
yaratacaktır. Biyoetanol genellikle şeker pancarı veya nişasta açısından zengin malzemelerden
üretilmektedir. Eğer tarımsal yan ürünler ve atıklar ham madde olarak kullanılabilirse hem
biyoetanol üretimi için ham madde miktarı artacak hem de maliyeti düşürecektir.
Biyoetanol, biyolojik kaynaklardan elde edilir ve yakıt olarak kullanılır. Kimyasal
formülü CH3–CH2–OH’dır. Biyoetanol; yenilenebilir, biyolojik kökenli, sera gazı salınımına
az etki eden, çevre dostu bir yakıt olarak dikkat çekmektedir. Biyoetanol; yüksek oktan
sayısına, geniş yanabilme aralağına, yüksek yanma hızına sahiptir. Biyoetanolün fiziksel ve
kimyasal özellikleri ise; özgül ağırlığı 0.79 kg/dm3, buhar basıncı 50 mmHg, kaynama
sıcaklığı 78.50C, dielektrik katsayısı 24.3, moleküler ağırlığı 46.1’dir. Biyoetanol, %35
oranında oksijen içerir, bu da yakıtın açığa çıkardığı azot oksit (NOx) oranını düşürür [6].
2.1. Biyoetanol Kullanımının Avantajları
Biyoetanol, biyokütlelerin fermantasyonu ile elde edilen yenilenebilir bir enerji
kaynağıdır. Günümüzün en popüler biyoyakıtlarından olan ve benzin ile belirli oranlarda
karıştırılarak kullanılan biyoetanol buğday sapı, mısır, patates, şeker pancarı gibi tarım ürünü
olan biyokütlelerden üretilen bir üründür. Biyetanolün benzine ilave edilme miktarına göre E2
(%2 biyoetanol+%98 benzin), E5, E10, E85 olarak adlandırılmaktadır. Benzinle etanolün
birlikte kullanılması, benzinin temiz ve kaliteli yanmasını sağlayarak, emisyon kalitesini
iyileştirmektedir.
Taşıtlarda yakıt olarak kullanımı sonucunda, biyoetanolün benzinle harmanlama oranı
arttıkça, NOx, CO ve CO2 gibi emisyon oranlarının azaldığı görülmüştür. Azot oksitler insan
vücüdunda nemle birleşerek, sağlığa zararlı nitrik asit oluşumuna neden olmaktadır. Bunun
yanında atmosferdeki su ile azot oksitlerin birleşmesi sonucu asit yağmurları oluşmaktadır.
Bu durumda bitki örtüsünün zarar görmesine ve ekolojik dengenin bozulmasına yol
açmaktadır. Bu sebeple emisyonlardaki NOx miktarının azalması insan sağlığı ve çevre için
oldukça önemlidir [1].
Benzine %5 biyoetanol ilave edilerek elde edilen yakıt, ilave işlem gerektirmeksizin
taşıtlarda kullanılabilmektedir. Bu yakıtın 1 litresi yakıldığında, atmosfere 2,4 kg daha az
karbondioksit salınmaktadır ve emisyonlar % 4,5 oranında azalmaktadır [7].
716
Biyoetanol (856 j/g) ile benzinin (272 j/gr) buharlaşma gizli ısı değerleri birbirinden
oldukça farklıdır. Bu durum karışım üzerinde soğutucu etki yaparak, motorun hacimsel
verimini arttırır [8].
Oktan sayısı yakıtın kalitesinin değerlendirildiği bir ölçüdür. Alkol türevli yakıtlar
vuruntuya dayanıklı olduğundan dolayı, motorları yüksek sıkıştırma durumunda vuruntusuz
çalıştırmaktadır. Sıkıştırma oranı yükseldikçe, yakıt tüketimi azalmaktadır. Oktan sayısını
yükseltmede biyoetanolün etkisi analizlerle kanıtlanmıştır. Biyoetanolün oktan sayısı
(R.O.N.) 108-111, motorun oktan sayısı (M.O.N.) 89-92 dir. Oktan sayısını yükseltmek için
kurşunlu bileşikler de kullanılmaktadır. Bunlar insan sağlığına oldukça zararlı bileşiklerdir.
[9].
EPDK nın almış olduğu karara göre, piyasadaki benzin türlerine yerli tarım
ürünlerinden üretilmiş olan biyoetanol ilavesinin, 1 Ocak 2014 tarihinden geçerli olmak üzere
en az %3 oranında olma zorunluluğu getirilmiştir [10]. Bu durumda 80 bin metreküp
biyoetanole ihtiyaç olacaktır. Bu noktada da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre 80
bin metreküp biyoetanol elde etmek için 945 bin 83 ton şekerpancarı veya 223 bin 145 ton
mısır üretilmesi gerekmektedir [11].
Biyoetanol üretiminde hammadde olarak bitkilerin kullanılması tarımın gelişmesine
katkıda bulunmaktadır. Biyoetanol üretiminin artması eleman ihtiyacını da arttıracağından
istihdam artacak, işsizlik oranı azalarak milli ekonomiye katkı sağlayacaktır. Đthal edilen
petrol ihtiyacına alternatif olarak biyoetanol yerli, yenilenebilir bir enerji kaynağı
oluşturmaktadır.
2.2. Biyoetanol Üretiminde Kullanılan Hammadde Kaynakları
Biyoetanol buğday sapı, mısır, patates, şeker pancarı gibi tarım ürünü olan
biyokütlelerden
üretilen
bir
üründür.
Kullanılan
biyokütle
kaynağının
etanole
dönüştürülebilmesi için yapısında nişasta veya selüloz içermesi önemlidir. Günümüzde mısır
gibi tarım ürünü biyokütleden üretilen etanol yerine, gıda dışı tarım atıklarından, ikinci nesil,
çevreyle dost biyoetanol üretimi gündeme gelmiştir. Mısır sapı ve buğday çöpü gibi tarımsal
atıklar ile odun, saman ve çim gibi kaynaklardan elde edilebilen lignoselülozik biyokütleler,
aynı zamanda insan gıdası olan biyokütlelere iyi bir alternatif olmuştur [12]. Şekil 1’de
biyoetanol üretimi için kullanılan hammadde kaynakları görülmektedir.
717
Şekil 1. Biyoetanol hammadde kaynakları [13]
Lignoselüloz yapısında selüloz, hemiselüloz ve lignin içeren bitkisel hücre duvarının
en önemli yapısal bileşenidir. Bu polimerce zengin maddelere “lignoselülozik maddeler”
denir. Şekil 2’de lignoselülozik bir maddenin yapısı görülmektedir.
Şekil 2. Lignoselülozik maddelerin yapısı [15]
Dünyada besin, enerji ve diğer amaçlar için gerekli hammadde kaynaklarının tükenip,
yetersiz kalmaya başladıkça, lignoselülozik maddelerin geleneksel besin, biyokütle, yem ve
biyogaz üretimi için kullanımı önem kazanmaktadır. Bu bağlamda bazı tarımsal bitkiler ile
718
orman ürünleri, bu malzemelerin yan ürünleri ve atıkları gibi lignoselülozik maddeler bu
amaçla kullanılabilir.
2.3. Biyoetanol Üretimi
Biyoetanol üretimi çoğunlukla dört basamakta gerçekleştirilen bir prosestir. Bu proses
aşamaları; ön-muamele, hidroliz, fermentasyon ve distilasyon olarak Şekil 3’de görüldüğü
gibi sınıflandırılabilir.
Şekil 3. Biyoetanol üretim aşamaları [16]
2.3.1. Ön muamele Đşlemleri
Lignoselülozik maddelere ön muamelelerin etkisi uzun zamandır bilinmektedir.
Biyokütlenin mikroskobik ve makroskobik ölçü ve yapıda elde edilmesi karbonhidratların
monomerik şekere hidrolizi ile olur. Ön muamelede amaç lignin ve hemiselülozu ortadan
kaldırmak, selülozun kristalinitesini azaltmak ve maddenin gözenekliliğini arttırmaktır. Ön
muamele şu sebeplerden dolayı gereklidir:
1) Şeker oluşumunu arttırmak
719
2) Bozunmadan kaçınmak ve karbonhidrat kaybını azaltmak
3) Hidroliz ve fermantasyon prosesleri sonunda oluşacak yan ürünlerden kaçınmak
4) Maliyet
Fiziksel, fizikokimyasal, kimyasal ve biyolojik prosesler lignoselülozik maddelerin ön
muamelesinde kullanılmaktadır [17].
2.3.2. Hidroliz
Biyokütleyi fermentasyona hazır şekere dönüştürebilmek için suyun ilave edilip glikoz
molekülünün elde edildiği işlem hidroliz işlemidir. Bu işlemde selüloz, glikoza asit veya
enzim yoluyla parçalanır. Bu hidroliz işlemlerinde enzimin kullanımı maliyetli olduğundan,
çoğunlukla daha ucuz bir yöntem olan sülfirik asitin kullandığı asit hidrolizi işlemi tercih
edilmektedir. Ancak bu yöntemin de dezavantajı yüksek sıcaklık gerektirmesi ve korozyona
neden olmasıdır. Enzimatik hidrolizde daha yüksek verim elde edilmektedir.
Hidroliz işlemi bunların yanında gama ışını, elektron ışını radyasyonu veya
mikrodalga radyasyonu gibi yöntemlerle de yapılabilmektedir [12].
2.3.3. Fermentasyon
Fermentasyon glikozün alkole dönüştürülme işlemidir. Bu işlem için en çok kullanılan
mikroorganizmalardan biri de mayalardır.
Etanol eldesinin genel reaksiyonu;
Şeker ___Mikroorganizma____> Etanol + Yan ürün
ile ifade edilebilir. Bu reaksiyonda mikroorganizmalar kullanılmaktadır. Glikozdan mikro
organizmalar aracılığıyla etanol eldesi reaksiyonu ise;
C6H12O6 ___Mikroorganizma____> 2C2H5OH (etanol) +2CO2
şeklinde yazılır. Bu reaksiyonda sisteme 1,0 g glikoz beslenmesine karşılık 0,51 g etanol elde
edilmektedir. Etanol üretim reaksiyonu sonunda dönüşmeyen biyokütleler ve CO2 gibi yan
ürünler de oluşmaktadır [18].
2.3.4. Distilasyon
Etanolün saflaştırılması oldukça önemli bir prosestir. Bu proseste önemli bir problem
vardır, etanol ile su azeotrop karışım oluşturmaktadır. Suyun 78,15oC sıcaklığında ve
ağırlıkça %95,6 olduğu karışımlara azeotrop karışımlar denir.
Bu durum etanol-su
karışımının tek distilasyon kolonu ile ayrılmasını engeller. Etanol konsantrasyonu azeotrop
noktaya yakın karışımlar için distilasyon oldukça pahalı bir prosestir. Yüksek saflıkta etanol
elde etmek için, yüksek riflaks oranı ve ilave ekipmanlar gereklidir. Örneğin, seyreltik etanolsu karışımının ayrılması için iki aşama gereklidir. Đlk aşamada basit distilasyonla etanol
%92.4 saflıkta elde edildikten sonra, ikinci adımda tamamen saf olarak etanol elde etmek için
720
azeotropik distilasyon, ekstraktif distilasyon, sıvı-sıvı ekstraksiyon gibi ayırma prosesleri ve
bazı kompleks hibrit prosesler kullanılır [19].
3. Türkiye’de Biyoetanol Üretimi
Türkiye’de ki trafik akışında; 2.7 milyon m3 benzin, 11.5 milyon m3 dizel ve 5.2
milyon m3 LPG tüketilmektedir. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynakları’nın raporuna göre ise;
toplam yakıt tüketimi 22 milyon ton iken, bunun 3 milyon tonu benzindir. 1.55 lt
biyoetanolün, 1 lt benzine eşdeğer olduğu bilinmektedir. Bunun için de 4.65 milyar litre
biyoetanol gereklidir [20].
Türkiye’de biyoetanol üretimi yeni bir prosestir. Birinci nesil biyoetanol bazı
fabrikalarda üretilmektedir. Türkiye’de biyoetanol üreten bazı fabrikalar Tablo 1’de
gösterilmiştir.
Tablo 1. Türkiye’de biyoetanol üreten fabrikalar [21]
Fabrika ismi
Malzeme
Sembolik üretim kapasitesi
(lt/gün)
Erzurum
Şeker pancarı
40,000
Eskişehir
Şeker pancarı
65,000
Turhal
Şeker pancarı
45,000
Malatya
Şeker pancarı
40,000
Çumra
Şeker pancarı
300,000
Tarkim
Buğday ve mısır
100,000
Tezkim
Buğday ve mısır
70,000
Amasya
Şeker pancarı
60,000
Şeker fabrikalarının çoğu biyoetanol üretmek için melası kullanır. Amasya, Çumra ve
Eskişehir’de ki şeker fabrikaları bu şekilde üretim yapmaktadır. Pirinç kabuğu ve pamuk
sapından da etanol üretilmektedir. Türkiye Đstatistik Kurumu verilerine göre; 90000 hektar
721
ekim alanından, 900 bin ton çeltiğin hasat edilmesiyle 180000 ton pirinç kabuğu elde
edilmiştir. Diğer yandan 2.6 milyon ton pamuk, 481000 hektar ekim alanından hasat edilmiş
ve 15.5 milyon ton pamuk sapı elde edilmiştir. Bu hammaddeler sırasıyla % 28.6 ve % 47.1
selüloz; % 28.6 ve % 24.1 hemiselüloz; % 24.4 ve % 22 lignin içermektedir [22].
Türkiye’de etanol benzine % 2 oranında ilave edilmektedir. Türkiye’de biyoetanol
pazarının gelişmesi, Avrupa Birliği’nin hedeflediği benzine biyoetanol ilave oranına
Türkiye’de de izin verilmesi ile olacaktır. Bu da yürürlükteki ÖTV mevzuatının değiştirilmesi
ile gerçekleştirilebilir.
4. Dünyada Biyoetanol Üretimi
Biyoetanolün yakıt olarak kullanımı A.B.D. gibi yoğun tarım ürünü yetiştiren
ülkelerde 1970’lerin başında başlamıştır. 1970 ve 1980 yıllarında meydana gelen petrol
krizleri biyoetanolün kullanımını yaygınlaştırmıştır.
Brezilya biyoetanol üretimi ve tüketiminde başta gelen ülkedir. Burada tüketilen
yakıtların %22 sini biyoetanol oluşturmaktadır. A.B.D. de ise benzinler %10 oranında
biyoetanol içermektedir. Kanada’da beş tesiste biyoetanol üretimi yapılmaktadır. Toplam
üretim miktarı 175 milyon litredir. Đsveç’te de yılda 50 milyon litre biyoetanol üreten bir tesis
bulunmaktadır. Dünyada biyoetanolün toplam yıllık üretimi 21 milyar m3 e ulaşmaktadır.
Hammadde olarak buğday, mısır, patates, şeker pancarı, şeker kamışı, tarımsal atıklar, saman
ve odun kullanılmaktadır.
Dünyada biyoetanolün yakıt olarak kullanımı hükümet programları ile teşvik
edilmektedir. Pek çok ülkenin biyoyakıt kullanımını desteklemesinin arkasında tarım
sektöründe istihdamın ve gelirin artırılarak tarımsal kalkınmanın sağlanması yatmaktadır [7,
23].
5. Sonuç
Biyoetanol, dünyada yılda 30 milyon ton üretimi ve 13 milyar doları bulan pazar payı
ile tercih edilen alternatif sıvı yakıtlardan biridir.
Gelecekte modern biyoyakıt üretim
tesislerinin kurulumuyla biyoetanol, ekonomik ve çevre dostu bir ürün olması nedeniyle
oldukça fazla talep görecektir.
Taşıma sektörü için yakıt olarak biyoetanol kullanılması ile önemli avantajlar elde
edilmektedir. Bunlar içerisinde en önemlileri enerji güvenliğinin arttırılması ve çevreye
verilen zararın azaltılması sayılabilir. Ayrıca tarımsal kesim için bir pazar ve işgücü de
yaratılmış olmaktadır. Dünya üzerinde birçok ülke biyoetanolün bu faydalarını göz önünde
tutarak biyoetanol için gerçekleştirilen temel araştırmalardan kullanım zorunluluğuna kadar
her alanda biyoetanol lehindeki desteğini ortaya koymuştur.
722
KAYNAKÇA
1. Tolga Topgül, Buji ile Ateşlemeli Motorlarda Etil Alkol-Benzin Karışımı Kullanımında
Optimum Çalışma Parametrelerinin Araştırılması, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi,
Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2006.
2. Đlker Örs, Benzin-Etanol Karışımlarının Taşıt Performansına Ve Egzoz Emisyonlarına
Etkisi, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2007.
3. Mustafa Acaroğlu, Hidayet Oğuz, M. Ünaldı, Türkiye Đçin Alternatif Bir
Yakıt:Biyoetanol, Yakıt Olarak Kullanımı ve Emisyon Değerleri, Biyoenerji 2004
Sempozyumu, 20-22 Ekim 2004 Ege Üniversitesi, Đzmir, 2004.
4. Derya Ünlü, Nihat Yanıkören, Filiz Uğur, Nilüfer Durmaz Hilmioğlu, Etkin Ve Temiz
Yanma Sağlayan Biyoetanolün Pervaporasyon Đle Ekonomik Olarak Saflaştırılması,
12 th International Combustion Symposium, Kocaeli, 2012.
5. Đsmail Bayram, “Bazı Tarımsal Artıkların Beyaz Çürükçül Mantarlarla Delignifiye
Edilerek Yem Değerlerinin Artırılma Olanaklarının Araştırılması”, Ankara Üniv. Vet.
Fak. Derg. Vol. 44, 1997, p. 1-9.
6. Ali Osman Adıgüzel, “Biyoetanolün Genel Özellikleri ve Üretimi Đçin Gerekli
Hammadde Kaynakları”, BEÜ Fen Bilimleri Dergisi, Vol 2, No 2, 2013, p.204-220.
7. Zafer Ayvaz, Çevreci Yakıt Biyoetanol, Ekoloji Magazin Dergisi, 8.sayı, EkimAralık, www.ekolojimagazin.com, 2005.
8. Wei-Dong Hsieh, Rong-Hong Chen, Tsung-Lin Wu, Ta-Hui Lin, “Engine
Performance and Pollutant Emission of an SI Engine Using Ethanol-Gasoline Blended
Fuels”, Atmospheric Environment, Vol 36, No 3, 2002, p:403-410.
9. H. Çelikten, Otto Motorlarında Biyoetanol Kullanımı Ve Biyoetanol Özellikleri,
Yüksek Lisans Semineri, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya, 2007.
10. Şemsi Bayraktar, “Ülkemizde Biyoyakıt Üretimi”, 2011, Türkiye Ziraat Odaları
Birliği, www.tzob.org (Erişim 20 Ağustos 2014) .
11. O. Çelebi, “Akaryakıta Biyoyakıt Desteği”, 2011, www.alternaturk.org. (Erişim 20
Ağustos 2014).
12. Yalçın ÇÖPÜR, Ayhan TOZLUOĞLU, Ömer ÖZYÜREK, “Selülozik Biyoetanol
Üretim Teknolojisi”, Düzce Üniversitesi Ormancılık Dergisi, Vol 7 No 1, 2011, p. 1037.
723
13. http://www.responsiblebusiness.eu/display/rebwp7/Technology (Erişim 29 Ağustos
2014).
14. Đbrahim Tükenmez, Tayfur Bakioğlu, Sıtkı Ersen, “Işınlanmış Lignoselülozik
Substratların Fermantasyonu”, Türkiye Bilimsel Araştırma Kurumu, Ankara,1995.
15. Khanok
Ratanakhanokchai,
Rattiya
Waeonukul,
Patthra
Pason,
Chakrit
Tachaapaikoon, Khin Lay Kyu, Kazuo Sakka, Akihiko Kosugi, Yutaka Mori,
“Paenibacillus curdlanolyticus Strain B-6 Multienzyme Complex: A Novel System for
Biomass Utilization”, Miodrag Darko Matovic (eds.), Biomass Now - Cultivation and
Utilization, 2003.
16. Mehdi Dashtban, Heidi Schraft, Wensheng Qin, “Fungal Bioconversion of
Lignocellulosic Residues; Opportunities & Perspectives”, Int J Biol Sci, Vol 5, No
6, 2009, p.578-595.
17. Ye Sun, Jiayang Cheng “Hydrolysis of lignocellulosic Materials for Ethanol
Production: a review”, Bioresource Technology, Vol 83, No 1, 2002, p. 1-11.
18. Mohammad J.Taherzadeh and Keikhosro Karimi,. “Bioethanol Market and Production
Processes”, Ahindra Nag (eds.), Biofuels Refining and Performance Mc.Graw-Hill, p.
69-102.
19. Hua-Jiang Huang, Shri Ramaswamy, U.W. Tschirner, B.V. Ramarao, “A Review of
Seperation Technologies in Current and Future Biorefineries”, Separation and
Purification Technology, Vol 62, No 1, 2008, p. 1–21.
20. Mehmet Melikoglu, Demand forecast for road transportation fuels including gasoline,
diesel, LPG, bioethanol and biodiesel for Turkey between 2013 and 2023, Renewable
Energy, Vol 64, 2014, p. 164-171.
21. Asiye Gül Bayrakci, Günnur Koçar, Second-generation bioethanol production from
water hyacinth and duckweed in Izmir: A case study, Renewable and Sustainable
Energy Reviews, Vol 30, 2014 p. 306–316.
22. Esra Imamoglu, Fazilet Vardar Sukan, The effects of single and combined cellulosic
agrowaste substrates on bioethanol production, Fuel, Vol 134, 2014, p. 477–484.
23. http://www.tarimsalkimya.com.tr/biyoetanol/dunyadabiyoetanol.php
Ağustos 2014).
724
(Erişim
25