ٌَّرَََُُّ زي مَاَّيَخْشَىَّاهللََّمِنَّْعِبَادِهَِّالْعُلَمٰؤُاَ

İL
: İSTANBUL
TARİH: 21.11.2014
‫الرحيِ ِم‬
َّ ‫الر ْْح ِن‬
َّ ِ‫بِ ْسـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ِم اهلل‬
ِ
ِ ِ
ِ ِ ‫َّعب‬
ٌَّ‫َّعَِّزيزَََُّر‬
َ ‫إِنَّ َماَّيَ ْخ‬
َ َ‫ادهَّالْعُلَ ٰم ُؤاَّانَّاهلل‬
َ ‫شىَّاهللََّم ْن‬
ِ ُ‫ش‬
ِ َ ِ‫اللهمَّإِنِّيَّأَعرذََُّّب‬:‫السالَم‬
ِ ِ‫ال الن‬
َّ‫َّمم َّْن‬
ُ
ُ ُ َّ ‫َِّب َعلَْيه‬
ُّ َ َ‫َوق‬
ُ َ ‫كَّم ْنَََّللٍَّْاََّيَ ْخ‬
ِ ِ ُ‫دعاءَّاََّيسمُ َّمِمنَّنَل ُْسَّاََّتَ ْشب‬
َّ‫ك‬
َ ِ‫َعرذَُّب‬
ُ ‫َّمم ْنَّعلْمَّ َّاََّيَل ْفل َُ ُُ َّأ‬
َُ
ْ َ َُُْ
َ َُ
ِ
َُِّ َ‫َّه ُؤاَ ِءَّاأل ٌَْب‬
َ ‫م ْن‬
UFKUMUZA TUTULAN IŞIK; ÂLİMLER
Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerimede
buyuruyor: “…Allah’a karşı
içinden âlim olanlar derin
Şüphesiz Allah mutlak güç
bağışlayandır.”1
Rabbimiz şöyle
ancak; kulları
saygı duyarlar.
sahibidir, çok
Okuduğum hadis-i şerifte ise Efendimiz (sas) şöyle
buyuruyor: “Allah’ım! Ürpermeyen kalpten, kabul
olunmayan duadan, doymayan nefisten ve faydası
olmayan ilimden; bu dört şeyden sana sığınırım.”2
Kardeşlerim!
Alimler toplumların manevi mimarlarıdır. Samimi
niyetleri, ihlaslı çalışmaları, hizmet aşkı ve insan
sevgisiyle içinde yaşadıkları toplumları yüceltirler.
İnsanlığın geleceğini aydınlatan ışık kaynağıdırlar.
Onlar bilgileriyle toplumu kaynaştırır ve ışıklarıyla
cemiyeti aydınlatırlar. Toplumun haliyle hemhal
olan, onların sorunlarını yüreklerinde hisseden,
mesailerini ve hayatlarını insanlığa vakfeden
fedakâr insanlardır. Bu istikamette oldukları
müddetçe Allah’ın lütfuna ve Efendimiz(sas)’in
iltifatına mazhar olurlar. Nitekim konuyla ilgili
Efendimiz (sas) şu müjdeyi veriyor: “Kim ilim için
yola çıkarsa Allah ona cennete giden yolu
kolaylaştırır. Melekler hoşnutluklarından ilim
talebesine kanatlarını gerer. Sudaki balıklara
varıncaya kadar yer ve gök ehli, âlim kişinin
bağışlanması için Allah’a yakarır. Âlimin abide
üstünlüğü, ayın yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.
Kuşkusuz âlimler peygamberlerin varisleridir.
Peygamberler miras olarak ne altın ne de gümüş
bırakmışlardır. Onların bıraktıkları yegâne miras
ilimdir. Dolayısıyla kim onu alırsa büyük bir pay
almış olur.”3 Bu ulvi vazifeye Petgamberimiz (sas)
ashabını teşvik etmiş; bilfiil mesaini harcamış,
öncülük etmiştir. Nitekim Mescid-i Nebi’nin bir
bölümünü Ashab-ı Suffa ismiyle anılan ve sadece
ilimle uğraşan sahabeye tahsis etmiş, maişetleriyle
bizzat ilgilenmiştir. İslam’a hizmet eden ilim
erbabının bir kısmı burada yetişmiş ve günümüze
kadar İslamî mirasın ulaşmasında önderlik
etmişlerdir.
Kardeşlerim!
Dinimiz her konuda olduğu gibi ilim sahibinde de
ihlas, samimiyet ve fedakârlık aramaktadır. Yani
ilmiyle amil olmalı. Çünkü bu vasıflara sahip
olmayan kimselerden toplum zarar görür. Meydana
getirdikleri tahribat da büyük olur. Bu konuda
Peygamber
Efendimiz
(sas)
şu
uyarıda
bulunmaktadır: “Allah’ın rızası için öğrenil(mesi
gerek)en bir ilmi, sırf dünya menfaati elde etmek
için öğrenen bir kimse kıyamet günü cennetin
kokusunu (dahi) alamayacaktır.”4 Bir başka hadisi şerifte ise şöyle buyrulmaktadır: “Her kim, bildiği
bir konuda kendisine danışılır da onu gizlerse
kıyamet günü ağzına ateşten bir gem vurulur.”5
Bu uyarılardan anlaşılıyor ki âlimin ve ilim
yolcusunun fazileti yanında sorumluluğu da
büyüktür. Görevinde ve konuşmalarında bu
hassasiyete riayet etmesi gerekir. Gelişi güzel
konuşamaz. Konuşacağı zaman da yerini, zamanını
ve üslubunu iyi ayarlar. Zira herkesten daha iyi bilir
ki, her türlü hal ve davranışı; konuştuğu her kelime
ilahî kudret tarafından kayıt altına alınmaktadır.
Sahip olduğu makam bakımından başvuru mercii,
sorunları çözen bir danışmandır. O, hadis-i şerifin
ifadesiyle gıpta edilen bir rütbeye sahiptir.
Efendimiz (sas) şöyle buyuruyor: “Ancak iki kişiye
gıpta edilir. Bunlar, Allah’ın kendisine mal verdiği
ve onu hak yolunda harcayan kimse ile Allah’ın
kendisine (ilim ve) hikmet verdiği ve ona göre
karar verip, onu başkalarına da öğreten
kimsedir.”6
Hutbemi Efendimiz (sas)’in konunun önemine
işaret eden duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım, bana
öğrettiklerinle beni faydalandır. Bana fayda
verecek ilmi bana öğret ve ilmimi artır”7
Fatır, 35/28
Tirmizi, ‘Deavat’ 68
3
Tirmizi, ‘İlim’ 19
4
Ebu Davud, ‘İlim’ 12
5
Tirmizi, ‘İlim’ 3
6
Buharî, ‘Zekat’
7
Tirmizi, ‘Deavat’ 129
1
2
İl İrşat Kurulu