Vergi Yargılamasında Yeni Düzen

Vergi Yargılamasında Yeni Düzen
Prof. Dr. Ersan ÖZ / PAÜ İİBF Mali Hukuk ABD Başkanı
28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 6545 sayılı “Türk Ceza Kanunu
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”; 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri
ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun (2576 sayılı Kanun) ile 2577 sayılı İdari
Yargılama Usulü Kanunu'nda (İYUK), yargının yükünü hafifleterek daha sağlıklı ve nitelikli kararlar almasını
sağlayacak önemli değişiklikler yapmıştır.
Bilindiği üzere ülkemizde idari yargı, 1982 yılında yürürlüğe giren 2575 sayılı Danıştay Kanunu, 2576 sayılı Kanun
ve 2577 sayılı İYUK kapsamında düzenlenmiştir. Vergi yargılaması bağımsız olmayıp idari yargıya bağlı olarak
işlemektedir. İdari yargı ve dolayısıyla vergi yargılamasında halihazırda İlk derece mahkemeleri ile Bölge idare
mahkemeleri (BİM)/Danıştay olmak üzere iki dereceli yapı sözkonusudur. Bu anlamda, ilk derece mahkemeleri
vergi mahkemeleri olup, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay ise itiraz ve temyiz mercii olarak üst yargı organı
sıfatıyla hizmet vermektedir. Yasal düzenleme öncesi işleyişte, vergi mahkemelerinin tek hakimle verdiği kararlara
karşı bölge idare mahkemesine itiraz; kurul halinde verdiği kararlara karşı ise Danıştay'a temyiz başvurusu
yapılabilmekteydi.
Yürürlüğe giren yasal düzenleme “istinaf” başvurusu yeniliği getirmektedir. Yani, bundan sonra, vergi veya diğer
idari ihtilafların tarafları, ilk derece yargılama mercii konumunda bulunan idare ve vergi mahkemelerinin
kararlarına karşı temyiz yoluna başvurmadan önce mahkemenin bulunduğu yerdeki veya yargı
çevresindeki bölge idare mahkemesine istinaf başvurusunda bulunması gerekiyor. Sonuçta, itiraz yolu
kaldırılıyor, bölge idare mahkemeleri "istinaf makamı" olarak yapılandırılarak temyiz öncesi yeni ve zorunlu bir
kanun yolu getiriliyor. Artık, uyuşmazlık rakamı belli bir haddi aşmadığında ilgili mahkeme tek hakimle karar verir
ve bu karara karşı itiraz yoluyla bölge idare mahkemesine gidilir; belli bir haddi aştığında mahkemeler kurul
halinde karar verir ve verilen karara karşı temyiz yoluyla Danıştay’a gidilir dönemi kapandı diyebiliriz. Özetle, itiraz
yolu kaldırılmıştır, ilk derece mahkemesi karar verdikten sonra “istinaf” başvurusuyla bölge idare mahkemesine
gidilecek ve ardından kanunun izin verdiği “temyize konu edilebilecek kararlar” çerçevesinde temyiz yoluna
başvurulabilecektir.
Kanun ile istinaf başvurusunda bulunulabilecek ilk derece mahkemesi kararları ve istinaf incelemesi sonucunda
temyize konu edilebilecek kararlar sınırlı şekilde belirlenmiş olup bazı kararlara karşı istinaf ve temyiz yoluna
başvurma imkanı kaldırılmıştır. Buna göre, istinaf ve temyiz incelemesine muhtemel konu olabilecek; vergi
davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları için,
Hangi kararlara karşı hangi parasal sınırlarla istinaf ve temyize gidilebilecek/gidilemeyecektir?
5.000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklar:
a) İlk derece mahkemesinde dava açılır, mahkemenin vereceği karar kesindir
b) Mahkemenin verdiği karara karşı istinaf incelemesi başvurusunda bulunulamaz
c) Temyize başvurulamaz
5.000-100.000 TL Arası Uyuşmazlıklar:
a) İlk derece mahkemesinde dava açılır
b) Mahkemenin verdiği karara karşı istinaf incelemesi başvurusunda bulunulur, çıkan karar kesindir
c) Temyize başvurulamaz
100.000 TL ve Üzeri Uyuşmazlıklar:
a) İlk derece mahkemesinde dava açılır
b) Mahkemenin verdiği karara karşı istinaf incelemesi başvurusunda bulunulur
c) İstinaf incelemesi sonrası temyiz incelemesi başvurusunda bulunulabilir
Peki bu başvurular neticesinde ne tür muhtemel sonuçlarla karşılaşılır?
Bölge İdare Mahkemesi (BİM) İlk derece mahkemesinin (idare veya vergi mahkemesi) kararını hukuka
uygun bulursa istinaf başvurusu reddedilir (varsa maddi hatalar düzeltilerek karar onanır).
Bölge İdare Mahkemesi (BİM) İlk derece mahkemesinin (idare veya vergi mahkemesi) kararını hukuka
uygun bulmazsa, istinaf başvurusu kabul edilir, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılır, uyuşmazlığın esası
hakkında yeniden karar verilir.
Usul incelemesi denilen ilk incelemedeki aksaklıklar nedeniyle (örneğin davaya görevli-yetkili
mahkemenin bakmamış olması vb.) istinaf başvurusunda bulunulur ve BİM tarafından kabul edilirse, ilk derece
mahkemesi kararı kaldırılır, uyuşmazlık dosyası ilgili görevli ve yetkili ilk derece mahkemesine gönderilerek karar
alınması sağlanır.
Kanunla gelen diğer önemli değişiklikler ise, hızlı yargılama yapılıp karara bağlanması gereken örneğin ödeme
emrine dava gibi hususlarda istinaf yoluna başvurulamayacağı, ilk derece mahkemesi kararı sonrası, kararın
tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabileceği getirilmiştir (Ödeme
emrine, tebliğden itibaren 7 gün içinde dava açılıyor ve mahkemenin de normalde 7 gün içinde karar vermesi
bekleniyor). Bir başka düzenleme ise Danıştay’ın temyiz incelemesi sonrası verdiği kararlara karşı artık “karar
düzeltme” yoluna gidilemeyecek.
İstinaf incelemesi yapacak olan Bölge İdare Mahkemeleri, adalet Bakanlığı tarafından, 6545 sayılı kanunun
yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden itibaren 3 ay içinde kurulacak, yargı çevreleri de belirlenerek Resmi
Gazete’de yayımlanacaktır. 6545 sayılı kanunla yapılan değişiklikler, yeni BİM’lerin göreve başladıkları tarihten
sonra alacakları kararlarda geçerli olacaktır (Teşekkürler Kuzey YMM ve Bağımsız Denetim A.Ş.)