ّّلايّ كَفَر و بَس ِّْي ٰهّ عَلَى النَّاسّ حّجُّ الْبَيْت وَلِل مَنّ

İL
: İSTANBUL
TARİH: 26.09.2014
ْ‫ْالرحْيِ ِم‬
ٰ ‫الر‬
ِْ ‫بِسْ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ـ ِم‬
َّ ‫ْح ِن‬
َّ ْ‫ْللا‬
ّ ّ ‫وّهلِلّ علَى الن‬
ّ
ََّّ ّ‫اع اّلَْي ِّ َسبيّلا َوَم ْن َك َفَر فَا‬
َ َ‫استَط‬
َ َٰ
ْ ‫َّاس ح ُّج الْبَ ْيت َم ّن‬
‫مي‬
َ ّ َ‫الِلَ َغ ّني َع ّن الْ َعال‬
ٰ‫ه‬
‫الَ َّج فَح ُّجوا‬
ْ ‫ض للا َعلَْيكم‬
َّ ِّ ‫قال رسوهلل َعلَْي‬
َ ‫ اَيُّ َها النَّاس قَ ْد فَ َر‬: ‫السلَم‬
HACCI ANLAMAK
Muhterem Mü’minler!
Okuduğum ayeti kerimede Rabbimiz şöyle
buyuruyor:
“Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah'ın
insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse
(bu hakkı tanımazsa), şüphesiz Allah bütün
âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç
değildir, her şey ona muhtaçtır.)”1
Metnini okuduğum hadis-i şerifte de Peygamber
efendimiz (s.a.s): “Ey insanlar! Allah size haccı farz
kılmıştır, haccediniz.”2 buyurmuştur.
Kıymetli kardeşlerim!
Hac, Mekke şehrindeki Kâbe’yi ve civarındaki
kutsal sayılan özel yerleri, özel vakit içinde, usulüne
uygun olarak ziyaret etmek ve yapılması gereken
diğer menasiki yerine getirmek demektir. Rabbimiz
yolculuğa gücü yeten kullarını içinde apaçık ayetlerin
bulunduğu Kâbe’ye davet etmektedir. Evini, yurdunu,
varını terk edip gidenler Rahmanın misafirleri olarak
dünyanın değişik ülkelerinden bir araya gelir
Beytullah’ta birlikte ibadet ederler. Tek yürek duaya
dururlar. Farklı renkler ihram beyazlığında, farklı
diller Lebbeyk Allahümme lebbeyk lafzında, yüzler
Kâbe’nin seyrinde birleşir. Efendimiz bu hak
yolcularını şöyle müjdeliyor: “Hacca gidenler ile
umreye gidenler, Allah’a giden heyetlerdir. Allah’a
dua ederlerse Allah onların dualarını kabul eder ve
Allah’tan günahlarının bağışlanmasını isterlerse
Allah onların günahlarını bağışlar”3
Kıymetli Müminler!
Hac, içinde savaş olmayan cihaddır. Peygamberimiz
(s.a.s) şöyle buyuruyor: “Yaşlının, küçüğün,
zayıf/düşkünün ve kadının cihadı hac ve umre
yapmaktır”4 Bir başka hadis-i şerifte: Hz. Aişe
validemiz (r.a) “Ey Allah’ın Resulü, Biz kadınlar
sizinle beraber gazaya çıkıp cihad edemez miyiz?”
diye sorduklarında Efendimiz (s.a.s) şu cevabı
veriyor: “Hayır, ancak, cihadın en faziletlisi ve en
güzeli hacc-ı mebrurdur.”5
Kardeşlerim!
Hac ibadeti, ihram, namaz, telbiye, zikir,
vakfe, istiğfar, tavaf, sabır, kurban ve sadaka gibi
yoğun bir ibadet ve taatten oluşmaktadır. Belli bir
zaman ve mekânda gerçekleşen hac ibadeti
Müslümanlara zaman ve mekân mefhumunu, dünyada
her şeyi belli bir düzen içinde gerçekleştirme şuurunu
kazandırır.
Hac, Müslümanların manevi dünyalarını
güçlendirecek, morallerini takviye edecek, izzet ve
şereflerini
artıracak,
sorumluluk
bilinçlerini
geliştirecek, onlara birlikte hareket edebilme
kabiliyeti kazandıracak en önemli ibadetlerdendir. Hz.
Peygamberin dilinden diğer hiçbir ibadet için
verilmeyen müjdeler hac için verilmiştir. Efendimiz
buyuruyorlar ki, “Allah katında mebrur (kabul
olmuş) haccın karşılığı kesinlikle cennettir.”6
Görüldüğü gibi haccın makbul olanı ve olmayanı
vardır.
Hac, biz müminlere Hz. İbrahim’in mirasıdır.
Kur’an’da Rabbimiz onun yolunu izlememizi
emreder.7
Hac, insanın, yitirdiği cenneti aramaya çıkmasıdır.
Kaybettiği özünü, uzaklaştığı fıtratını, günah ve
isyanla kirlettiği vicdanını, harabeye dönen yüreğini,
modern hurafelerin çöplüğüne dönen aklını aramaya
çıkmasıdır.
Hac, davete icabettir. Seni davet eden, senden selim
bir kalp ister. Seni davet edeni konuk edeceğin tek
yerin yüreğindir, orayı konuğuna hazırlamalısın.
Hac, Cinsel dürtülerin, günaha götüren her türlü
davranış, her türlü kavga ve tartışmanın yasak olduğu
yerdir.8
Hac, İbrahim olup yanmaktır. İsmail olup kurban
olmaktır. Hacer olup teslim olmaktır.
Hac, iman ve ibadet bilincinin derinleştiği, din
kardeşliğinin duygu ve davranışlara yansıdığı, İslâm
dinine mensup olmanın gurur ve heyecanın, sabır ve
hoşgörünün, yalnızlığın, mahşer duygusunun iç içe
yaşandığı müstesna bir zaman dilimidir.
Özetle hac, bencilliğin yok edilip, diğerkâmlığın öne
çıkarıldığı mahşerin provasıdır. Mahşerde maskeler
değil gerçek yüzler ortaya çıkacaktır. Bunu bilip
gerçekçi olmalıyız. Kendimizle yüzleşmeliyiz.
Hacdan dönerken İkbal’in dediği gibi: "Ebubekir’in
sadakatini ve teslimiyetini, Ömer'in adaletini,
Osman'ın hayâsını, Ali'nin ilmini ve cihadını”
getirmeliyiz.
Hutbemi Efendimizden naklen şu müjde ile
bitiriyorum: “Kim Allah için hacceder kötü söz ve
davranışlardan sakınırsa (kul hakları hariç)
annesinden doğduğu gün gibi (temiz ve
günahlarından arınmış olarak evine) döner.”9
Al-i İmran,3/97.
Müslim, Hac, 412
3
İbn Mace,’Menasik’ 5
4
Nesaî, ‘Menasik’ 4
5
Buhari ‘Cezaü’s-Sayd’ 26
6
Buhari, Umre,1.
7
Hac,22/78.
8
Bakara, 2/197.
9
Müslim,Hac, 436
1
2
Hazırlayan: Abdüssamed AYDIN
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu