Çevreci otellerde enerji yönetimi

02
11 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA
Editör: Talip YÜMSEL - Tasarım: Hamiyet SALMAN
Sürdürülebilir
turizm
Ü
lkemizin doğal potansiyeli, zengin
coğrafyası, üç denize kıyısı olması ve iklimi turizm açısından büyük
bir ayrıcalıktır, ancak bilinçsizce davranılması sonucunda, çevre değerleri büyük
olasılıkla hızla bozulacaktır. Bu olası tehlike acilen görülüp, doğa içinde yapılan tüm turizm türlerinde “çevre dostu”
tarz ve yöntemler benimsenmelidir.
Hızlı nüfus
artışı ve tükenen
doğal kaynaklar
sonucunda orta
ve uzun vadede
en çok etkilenebilecek sektörlerden biri turizm
sektörüdür. Türkiye’ye gelen
turistlerin yaklaşık üçte birini
ağırlayan Akdeniz Bölgesi de
bu durumdan en
çok etkilenecek
bölgedir. Bu nedenle sürdürülebilir turizme yönelik çalışmalarda bir artış olmuştur.
İlk kez Rio Çevre Zirvesi’nde 1992
yılında sürdürülebilir bir dünya ve çevre
için kriterler belirlenmiştir. Bu kriterler,
tüm yerli halkların kültürlerini yok etmeden, onların turizm faaliyetlerinden yararlanmalarının sağlanması ve turizme de
uyarlanarak, çevreye zarar vermeden,
ondan yararlanma yöntemlerinin geliştirilmesi şeklinde özetlenmiştir. Sürdürülebilir turizm denilince; doğal, kültürel, ekolojik, biyolojik tüm yenilebilen ve
yenilenemeyen kaynaklara süreklilik sağlayarak turizm etkinliğinin planlanması ve
yürütülmesi anlaşılır.
Ülkemizde son 10 yıldır Avrupa Birliği’ne giriş süreci kapsamında birçok çevre
yasası değişti. Artık her ne kadar sürdürülebilir turizm gibi konseptler yeni olsa
da oteller gün geçtikçe daha çevreci kimlikler benimsiyor. Türkiye diğer Avrupa
ülkelerine kıyasla bu konuda daha geride
ama hızlı bir ilerleme kaydediyor. Dünya
Turizm Örgütü’nün de dediği gibi “Bugünün yerli halkının ve turistlerin ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin aynı
imkânlardan yararlanma haklarını göz
önünde bulundurmak zorundayız.”
Öykü
ASLAN
DBU ( Deutsche
Bundesstiftung
Umwelt ) ne yapar?
OSNABRUCK’DEKİ DBU Almanya’nın ve dünyanın en büyük çevreci vakıflarından birisi. Praktik çevre
sorunlarını küçük büyük tüm şirketlerle birlikte çevreci ve sağlıklı ürünlerle ve işletmelerde kullanılan ekolojik yeniliklerle çözüyor. Vakıf, maket
projeleriyle çevre tekniğine, araştırmasına, iletişimine ve doğa korumasına yılda 500 bin euro ayırıyor. Bu da
çevrecilik için Avrupa’daki en yüksek rakam. DBU, etkinlik kayıtlarında
1 Mart 1991’de 8 bin 200 projeyi toplamda 1.4 milyon euroyu onayladı.
OKULLAR VE GAZETELER
Çevrecilikle Kurulan Köprüler ise
Türkiye ile Almanya’dan okulların
ve günlük gazetelerin katıldığı, uluslararası bir çevre ve medya projesi.
Almanya ve Türkiye’den 10’ar okulun
ortaklığı
sonucunda
iki ülke
gençleri bir
araya
gelip
‘Devamlılık ve
Çevre,
Kültürlerarası İlişkiler ve Medya’ konularını işliyorlar. Projeye Antalya’dan Özel
Antalya Koleji ile SABAH Akdeniz
katılıyor.
ANTALYA KOLEJİ ÖĞRENCİLERİ
Bu yılki projede Özel Antalya
Koleji’nden Almanca Öğretmeni Kirsten Ettrich Örtel ve öğrenciler Duygu
Çınar, Elifnur Kırık, Sezi Atmaca, Ekin Zorel, Öykü Zeynep Aslan,
Sinem Özen, Ela Keleş, Sina Şahan,
Serdar Anıl Depe, Arda Erdoğan, Elifnaz Aydın, Sude İpek Gözeten, Deniz
Gündüz, Defne Oray, Dilara Alev
Örtel, Devrim Özenç yer alıyor.
SABAH ANTALYA
Çevrecilikle Kurulan Köprüler
02
CMYK
Susuz bir dünya
ister misiniz?
Antalya Koleji öğrencileri SABAH Akdeniz’in medya
partneri olduğu Almanya ortaklı proje kapsamında
İberotel Palm Garden’da çevreci uygulamalarla ilgili bilgi aldı
MÜŞTERİLER
FARKINDA MI?
Y
iyeceklerinizin, ilaçlarınızın içindeki; yüzdüğünüz,
içtiğiniz ve o olmadan
bir gün bile geçiremediğiniz şey: Su! Dünyamızın
yüzde 71’ini, vücudumuzun yüzde
70’ini oluşturan suyumuz bitiyor,
tükeniyor. Kuruyoruz. Bitkiler, hayvanlar ölüyor ve yavaş yavaş sıra
bize geliyor. ABD’nin çatı istihbarat örgütü Ulusal İstihbarat Ofisi’nin
2012 yılında yayınladığı rapora
göre 10 yıl içerisinde su o kadar azalacak ki su için savaşlar çıkacak. Şu
an ihtimal veremiyoruz belki ama
hırsızlar artık sularımızı çalacaklar
ve bütün bunların sorumlusu biziz.
Dünyamızdaki su hep bir devir
daim içerisinde; yok olmuyor ya da
azalmıyor, sadece kirleniyor, bizler
tarafından kirletiliyor. Kullanabileceğimiz suyu yitiriyoruz. Dünyadaki içilebilir su miktarı yüzde 0.3 ve
hemen bir şeyler yapmazsak daha da
azalacak.
BİR OTEL NE YAPABİLİR?
Almanya’daki partner okulumuzla birlikte yürüttüğümüz Çevrecilikle Kurulan Köprüler adlı proje kapsamında yenilenebilir turizm konusu
için Iberotel Palm Garden’a yaptığımız gezide onların neler yaptığını gördük ve tabi çok basit önlemlerle gerçekten bizlerin temel besini
olan suyu korumanın mümkün olduğunu da.
En basitinden başlayalım. Tüm
muslukların ucundaki aparat sayesinde akan su kontrol altına alınıp
kısıtlamalara gidiliyor ve tüm musluklardan dakikada 6, banyodan ise
9 litre olmak üzere uluslararası standartlara uygun olarak belli ve yeterli miktarda su kullanılıyor. Bunun
yanında tüm musluklar fotoselli ve
şaşırtıcı bir biçimde pisuarlar susuz
olarak temizleniyor. Tüm tuvaletlerinde ise müşterilere suyu dikkatli kullanmalarını ve suyun önemini
hatırlatan uyarı yazıları bulunuyor.
Ayrıca tümü A sınıfı yani su tasarruflu çamaşır makinelerinde yıkanan
çarşaflar her gün yerine 3 günde bir,
havlular ise Green Key kriterlerine
uygun olarak müşteri istedikçe değiştiriliyor. Tabi ki hamam ve SPA gibi
otellerin olmazsa olmazı haline gelen
ve su tüketimi yoğun olan yerlerde
de gerekli önlemler alınmış durumda. Bahçe sulamalarında ise dakikaları ayarlanmış ve boşa su harcamayan fıskiyeler kullanılıyor, yağmurlu
günlerde ise bahçe tekrar gereksiz
yere sulanmıyor. Üstünde yemek
yenen ve her gün fazlasıyla kirlendiği için bir su canavarı haline gelen
masa örtülerinde ise nano teknoloji
kullanılıyor. Yani bunlar deterjansız,
suyu fazla harcamayan ve su bazlı
temizlik malzemeleriyle yıkanıyor.
Böylece suya da kimyasallar karışmamış oluyor.
Ayrıca yüzme havuzu burası için
vazgeçilmez bir unsur. Ancak bu
konuda da su tüketimini en aza indirmeyi başarmışlar. İyi bir filtreleme
sistemleri olduğu için havuz yılda
sadece bir kez boşaltılıyor ve yalnızca buharlaşan su takviye ediliyor
Çevreci
otellerde
enerji
yönetimi
GÜNÜMÜZDE enerjiyi kullanmadığımız bir an bile düşünemeyiz. Ancak her şeyin hızla tüketildiği dünyamızda maalesef enerji
kaynaklarımız da tükenmeye yüz
tutmuş durumda. Bunu engellemek için şimdi harekete geçmezsek
ileride çok geç olabilir. İşte Iberotel Palm Garden da bu düşünceyle
yola çıkan çevreci bir otel. Biz de
Almanya ve Türkiye ortaklığında
gerçekleşen projemiz kapsamında
oteli ziyaretimizde enerji konusundaki çalışmaları inceledik.
GÜNEŞ ENERJİSİ
Enerji tasarrufu otelin 4 ana
çevrecilik politikasından biri.
Bunu başarmak için yüksek ama
e yaptığıOTEL müşterileriyl nda buracu
nu
so
t
mız kısa anke
en yalnızşid
ki
ş
be
r
he
ya gelen
vr
çe eci yanını
ca birinin bu otelin ük. Oterd
gö
bilerek geldiğini
bilmeden
nu
ğu
du
lin çevreci ol
otelin genel
gelen müşteriler ise n sağlaar içi
görünümü, çocukl
yemekleve
dığı uygun ortam
eli bu gibi
Ot
iş.
m
et
ri için tercih
r dört müşsebeplerle seçen he kaldıklade
teriden üçünün otel in çevreci
el
rı süre içerisinde ot yaptıklarıda
nu
ko
yönünü ve bu
nucuna ulaşnı fark ettikleri so
tık.
ünde bulunBütün bunlar göz ön vrecilik
in çe
durulduğunda otel manla çevza
an
ad
pm
ya
reklamı
line geldiği
ha
zi
ke
er
m
in
er
recil
n bu olduğu
ği
ili
ec
ve gerçek çevr
otelin müştegörülüyor. Ayrıca
ci aşıladığı da
rilerine çevre bilin
göz ardı edilemez.
Tüm bunların yanında tüm
departmanlara bir çok sayaç yerleştirmişler ve bu sayede günlük, aylık
ve yıllık olarak harcanan su miktarını
kontrol edebiliyor, herhangi bir artış
gözlenirse de hemen müdahale edilip su israfı önleniyor. Hızla gelişen
ve insanların giderek doyumsuz hale
geldiği dünyamızda yaşam pınarımız
olan su tüketimi konusunda duyarlı birilerinin olduğunu görmek güzel.
Ne dersiniz sizce de artık bizim de bir
şeyler yapma zamanımız gelmedi mi?
Sude İpek GÖZETEN - Sina ŞAHAN
Çalışanlara
çevre eğitimi
ÇEVRECİLİKLE Kurulan Köprüler projemiz çerçevesinde Iberotel Palm
Garden Otel’e düzenlediğimiz araştırma amaçlı gezide çalışanlara çevre
bilinci kazandırmak amacıyla neler
yapıldığını öğrendik.
PRATİK BİLGİLER VERİLİYOR
aynı zamanda gerçekçi hedefleri var. Bunları denetlemek için
ise her ay departmandaki sayaçlar
kontrol ediliyor.
Otel, aynı zamanda yenilenebilir enerjiyi de dikkat çekici bir
seviyede kullanıyor. Yüzde 75’ini
otelin içindeki 300 solar kollektörden, geri kalan yüzde 25’ini
ise doğalgazdan sağlıyorlar. Ayrıca otoparklarında bulunan güneş
panelleri yılda ürettiği 25 bin kW
enerjiyle otelin elektriğine katkı
sağlıyor.
Tesisi ziyaret etmeden önce de
tahmin ettiğimiz gibi aydınlatmada kullanılan lambalar ve ev tipi
elektrikli araçların tümü yüksek
enerji verimliliğine sahip. Ancak
klimaların hiçbirinin A sınıfı olmadığını öğrenmek bizi biraz
hayal kırıklığına uğrattı. Otel temsilcilerinin aktardıklarına göre
ise seneye yapacakları bir projeyle tüm klimaların A++ ürünlerle
değiştirilmesi amaçlanıyor. Gözümüze çarpan bir diğer eksiklik ise
otelin inşasında ısı yalıtımı yapılmamış olmasıydı. Bu yüzden ısıtma ve soğutma için daha fazla
enerjiye ihtiyaç duyuluyor.
Tüm bunlara ek olarak yılda
birkaç kere 20.30-21.30 arası restoran ve lobinin ışıklarını kapatarak
aşırı elektrik kullanımına tepkilerini gösteriyorlar. Umarız bu duyarlılık diğer otellere de örnek olur.
Arda ERDOĞAN - Sezi ATMACA
Çevreci turizme doğru
SON 10 yılda kentlerde,
tüketim artışına bağlı olarak
kişi başı atık miktarı da (kent
ortalaması 620 kg/kişi) arttı.
Uluslararası pazar rekabeti,
moda kavramı, reklamcılık ve
gelişen turizm atık artışının
ana nedenlerinden.
ÇÖPLER AYRIŞIYOR
Bunun farkına varan İber
Otel Palm Garden Türkiye’de
çevreci turizm yaptığını belirten 21 otelden biri. Oteldeki ziyaretimiz süresince bize
eşlik eden çevre görevlisi A.
Cemal Bekar, otelin yaptıklarını ve hedeflerini anlattı. Bekar, çevreci olmak için
atık üretiminin azaltılmasının
önemini vurgulayarak, “Bu
amaçla her bölümün atıkları,
kaynağında ayrıştırılarak tartılır. Bu tartım sonuçları gelecek yılın hedeflerini belirler.
Tartımdan sonra atıklar yetkili firmalarca imha edilir ya
da geri dönüştürülür. Bunun
haricinde otelin her yerinde müşterilerin atıkları ayrıştıracağı çöp kutuları bulunur.
Ayrıca sertifikalarımızı korumak için yılda bir kez denetime tabi tutuluyoruz” dedi.
Otel ayrıca çocuklara çevrecilik bilinci kazandırmayı
da önemsiyor. Serdar DEPEDilara ÖRTEL-Devrim ÖZENÇ
Edindiğimiz bilgilere göre, otelde
çalışanlara çevre bilinci eğitimi veriliyor
ve belirli zaman aralıklarıyla tekrarlanıyor. Bu eğitimlerde teknik bilgilerden
daha çok günlük çalışanların hayatlarında da kullanabilecekleri pratik bilgiler aktarılıyor. Otel personelinden Ayla
Akçiçek, burada çalışmaya başladığından beri çevre duyarlılığının arttığını
belirtti. Defne ORAY / Ekin ZOREL
Manavgat’taki
Caretta Caretta
PROJEMİZ dâhilinde gittiğimiz
Manavgat’taki İberotel Palm Garden’da
Caretta Carettalar otelin koruma altına
aldığı tek tür. Çünkü, otelin bulunduğu
bölge bu hayvanlar için çok önemli bir
yuvalama alanı.
ÖZEL ÖNLEM ALINIYOR
Otel Caretta Carettaların üremesi
tehlikeye girmemesi için çeşitli tedbirler almış. Yavrular yumurtadan çıkınca
denize doğru yol alıyor. Aslında yavrular
ışığa doğru gidiyor; bu yüzden yönlerini şaşırıp denizden uzaklaşmamaları için
güvenlik için açık bırakılan iki ışık hariç,
sahildeki tüm ışıklar kapatılıyor. Ayrıca,
yuvaları korumak için bir tür kafes kullanıyor. Elifnur KIRIK-Sinem ÖZDEN