DEMİRYOLUSÖYLEŞİ YÜKSEK HIZLI “GÜVEN” Yüksek Hızlı Tren’in açılmasının üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen güvenlik sorunu tartışılmaya devam ediyor. “Ankara-İstanbul hızlı tren hattı, teknik eksiklikler tamamlanmadan açıldı”, “Başbakan içindeyken arızalandı”, “yüksek hızlı tren istasyonu çöktü, işçiler yaralandı”, “yeni kazaların habercisi” gibi konular gündeme geldi. Peki seyahatimizi kolaylaştıran hızlı tren ya da Yüksek Hızlı Tren gerçekten güvenli mi? Bu sorunun cevabını dünya örnekleriyle karşılaştırarak bulmaya çalışalım. Arife Gamlı Doğanoğlu [email protected] 64 uniBusiness KASIM 2014 Z amanın en etkin biçimde kullanılması ihtiyacı, karayolu ulaşım araçlarının çevreye verdiği zararların en aza indirilmesi ve diğer taşıma modlarına göre demiryolunun daha güvenilir bir ulaşım aracı olması, demiryolu konusunda gelişmiş bazı dünya ve Avrupa ülkelerini hızlı tren hatlarının yapımı konusunda önemli yatırımlar yapmaya zorladı. Ülkemizde uzun yıllar ihmal edilen demiryolu taşımacılığı hızlı tren seferlerinin başlaması ile yeniden popülerleşmeye başladı. Dünyadaki örnekleri ise oldukça eski. Dünyada hızlı tren ilk olarak 1964 yılında Japonya’da kullanılmaya başlandı. Yolcu sayısının fazla olduğu Tokyo ve Shin-Osaka şehirleri arasında başlayan hızlı tren seferleri ile çok sayıda yolcu, hızlı ve güvenli bir şekilde taşındı. Bu hat dünyada hala en fazla yolcu taşıyan hat olmaya devam ediyor, açıldığı günden bugüne yaklaşık olarak 5 milyar yolcu taşıdı. Avrupa’ya baktığımızda ise ilk hızlı tren seferi 1967 yılında Fransa’da başladı, ardından 1976 yılında İngiltere, 1977 yılında İtalya’da seferler oluşturuldu. Hızlı trenler bugün Fransa’nın yanı sıra Almanya, Belçika, İspanya, İngiltere ve İtalya gibi Avrupa ülkeleri ile Japonya, Çin ve Güney Kore’de kullanılıyor. TÜRKİYE’DE HIZLI TREN 2003 yılından itibaren hükümetlerin demiryollarını yeniden devlet politikası haline getirmeleri sayesinde, demiryolu ile yolcu taşımacılığının en önemli bölümünü teşkil eden Ankara-İstanbul hattında yapılan seyahat süresinin kısaltılmasını, kaçınılmaz bir şekilde gündeme getirdi. Ankara, Eskişehir, İstanbul, Konya, İzmir, Sivas, Bursa gibi yolcu potansiyeli ve nüfus açısından ülkemizin büyük kentlerini birbirlerine bağlayacak olan koridorlarda hızlı tren hatlarının yapılması için çalışma başlatıldı. YÜKSEK HIZLI TRENLER GÜVENLİ Mİ? 2009 yılında Eskişehir-Ankara arasında seferlere başlayan, ardından geçtiğimiz ay İstanbul ve Ankara arasında seyahat süresini 3 saat 10 dakikaya düşüren hızlı tren nedir? Normal trenlere göre daha hızlı yolculuk etme olanağı sağlayan, eski döşenmiş raylarda seyahat hızı 200 km/ saat ve üzeri, yeni döşenmiş hatlarda 250 km/s ve üzeri taşımacılık yapılan bir demiryolu aracı. Peki şehirler hatta ülkeler arasında hızlı taşımacılık sağlayan bu trenler gerçekten güvenli mi? Özellikle önceki yıllarda dünyada meydana gelen tren kazaları gündeme gelince akıllara yüksek hızlı trenlerin güvenli olup olmadığı sorusu geliyor. Dünyada meydana gelen yüksek hızlı tren kazalarını incelediğimizde 1998’de Almanya’da 101 kişinin hayatını kaybettiği tren kazası ile 2011 yılında Çin’de meydana gelen ve 40 kişinin hayatını kaybettiği kazalar görülüyor. Ancak bu kazalar maalesef yetersiz bakım ve eksik denetlemelerden dolayı meydana geldi. Japonya yolcu güvenliği konusunda oldukça önemli bir konumda. 1964’ten beri hizmet veren hızlı trenler, bugüne kadar hiçbir ölümlü kazaya sebep olmadı. 11 bin 28 km ile dünyanın en uzun hızlı tren ağına sahip olan Çin’de hızlı trenler, saatte ortalama 200 km/s hız yaparken, bazı AB üyesi ülkelerde bulunan hızlı trenler ise 320 km/s hıza ulaşabiliyor. Hız konusunda ABD’nin Çin ve AB’nin gerisinde olduğu söyleniyor. ABD’de neredeyse tamamı özel sektöre ait demiryolu ağı ve işletmesi (demiryolu ağı da dahil yüzde 98) yüksek hızlara çıkma konusunda oldukça temkinli yaklaşıyor. Boston’u Washington’a bağlayan tek bir hat bulunuyor. SİNYALİZASYON ÇALIŞMALARI NE DURUMDA? Peki, Yüksek Hızlı Tren Eskişehir-Pendik hattının altyapı çalışmalarının önemli ölçüde bitirilip test aşamasında olan etaplarında sinyalizasyon çalışmaları ne durumda? Bu soruyu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan bir röportajında, Ankara-İstanbul hızlı treninde sinyalizasyon çalışmalarının bitmediğini belirterek; “Ancak güvenlikle ilgili bir sorun yok. Çünkü sinyalizasyonu bitmeyen bölüm hızlı değil konvansiyonel olacak. Orada hız sinyalizasyon bittiğinde de sadece yüzde 10 artacak. Çok net söylüyorum hızlı trende bir güvenlik sorunu yok. Sertifikasyonları alındı. 85 bin kilometre deneme sürüşü yapıldı. Ben teknik olarak güveniyorum. Sertifikasyonu, akreditasyonu alınmış durumda. Daha önceki hızlı trenlerde olan süreç burada da söz konusu oldu. Sadece Gebze-Köseköy arasındaki sinyalizasyon çalışmaları tamamlanmak üzere. O hatta da maksimum hızımız 118 kilometre olacak. Sinyalizasyon bitse bile 118 kilometre olacak. Şu anki hız da, bu hızın yüzde 10 altında, yani 11-12 kilometre daha düşük. Konvansiyonel hatlarda siz gerekli güvenlik altyapısını sağladıysanız, sinyalizasyon olmadığında da sıkıntı olmaz” şeklinde yanıtlamıştı. TCDD, SİGORTA YERİNE “FON” İLE KORUYOR Yolculukta en önemli konu hiç şüphesiz sigorta. Yolcular en güvenli gördükleri araçlar için bile, seyahatleri sırasında doğabilecek risklere karşı sigortalanmak ister. Türkiye’de yolcular, karayolu, havayolu ve denizyolu taşımacılığında ferdi kaza, zorunlu trafik, mali sorumluluk sigortaları ile korunurken, trenlerde ise yolculara yönelik özel sigorta uygulaması bulunmuyor. Yolcular, maddi ve bedeni zararlara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) Sigorta İşleri Yönergesi hükümleri doğrultusunda kendi bünyesinde oluşturduğu ‘Dahili Sigorta Fonu’ ile korunuyor. Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu Raylı Sistemler İşletme Program Başkanı Özlem Sanrı: “TRENLER İSTER NORMAL İSTER YÜKSEK HIZLI OLSUN DÜNYADAKİ EN GÜVENİLİR TAŞITLARDAN BİR TANESİDİR” ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 1990-2011 yılları arasında karayollarında meydana gelen trafik kazalarında 900 bin kişi hayatını kaybetmiştir, tren kazalarında ise bu sayı 15 bindir. Fransa ve Japonya gibi uzun yıllardır yüksek hızlı tren seferleri yapılan ülkelerde ise güvenlik yönetiminin çok iyi yapılması sonucunda herhangi bir can kaybı yaşanmamıştır. Kazaların gerçekleştiği Almanya ve Çin’de ise gerekli güvenlik önlemleri alınmış ve kazaların Dünyada meydana gelen yüksek hızlı tren kazalarını incelediğimizde 1998’de Almanya’da 101 kişinin hayatını kaybettiği tren kazası ile 2011 yılında Çin’de meydana gelen ve 40 kişinin hayatını kaybettiği kazalar görülüyor. Ancak bu kazalar maalesef yetersiz bakım ve eksik denetlemelerden dolayı meydana geldi. tekrarlanması önlenmiştir. Ayrıca yüksek hızlı trenlerin uçaklarda olduğu gibi bir otomatik kontrol sistemi bulunmaktadır. Bu kontrol sistemi bilgisayarlar ve sinyalizasyon sistemleri ile yapılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta tren otomatik kontrol sistemi dışında kullanıldığında makinistin görevini özenle ve dikkatle yapmasının sağlanması ve tüm eğitimlerinin eksiksiz ve güncel olduğunun otoritelerce takip edilmesidir. Görüldüğü gibi ülkemizde de seferlere başlayan hızlı tren ile hem daha ucuz, hem daha konforlu, hem de daha güvenli bir seyahat gerçekleştirmeniz mümkün. İstanbul-Ankara hızlı tren hattı Marmaray'la bağlandığında ise Avrupa ve Asya arasında dünyanın ilk günlük sefer yapan hattı olacaktır.” HIZLI TRENİN AVANTAJLARI • Hızlı tren ile uçak yolculuğuna göre daha çabuk ulaşım sağlanabilir, • Tren istasyonlarının şehir içinde yer almaları nedeniyle erişim daha kolaydır, • Hızlı trenlerde gecikme ve ertelemeler çok nadir görülmektedir, • Hava olayları aşırı etki göstermediği sürece trenler için bir gecikmeye neden olmamaktadır. • Elektrik enerjisi ile çalışan hızlı trenler, çevreye zarar vermediği gibi diğer ulaşım araçlarına göre sessiz çalışarak gürültü kirliliği de üretmezler, • Hızlı tren hatlarının kapladığı alanlar otoyollara oranla daha azdır, • Belki de en önemli avantajı ise hızlı trenler diğer ulaşım araçlarına göre çok daha güvenlidir. KASIM 2014 uniBusiness 65
© Copyright 2024 Paperzz