KOÇLUK OKULU

KOÇLUK
OKULU
TİMUR TİRYAKİ
KOÇLUK
OKULU
Profesyonel Koçluğun Yöntemleri
ISBN 978-605-5090-56-2
© Optimist Yayım Dağıtım, 2014
Optimist Yayım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Sertifika no.
: 11970
Telefon
: 0216 481 29 17-18
Faks
: 0216 521 10 64
e-posta: [email protected]
www.optimistkitap.com
facebook.com/optimistkitap
twitter.com/optimistkitap
www.youtube.com/OptimistKitap
www.optimistkitapblog.com
Optimist yayın no. : 367
Konu
: ‹ş yaşamı
Yayına hazırlayan : Mutlu Dinçer
Basım
Düzelti
Düzenleme ve
kapak tasarım
Sertifika no.
Baskı ve cilt
: Nisan 2014, ‹stanbul
: Esen Güray
: Selim Talay
: 13137
: Tor Ofset San. Tic. Ltd. Şti.
Hadımköy Yolu Akçaburgaz Mah.
4. Bölge 9. Cadde 116. Sokak. No: 2
Esenyurt - ‹STANBUL
Tel: 0212 886 34 74
İÇİNDEKİLER
Önsöz................ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7
1. Koçluk Nedir ve Buna Neden İhtiyaç Vardır? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11
2. Koçluk Becerileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 57
3. İleri Düzey Koçluk Bilgileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87
4. Benlik Modelleri—Zaman Odaklı Benlikler Teorim . . . . . . . . . . 133
Ek 1 Koçluk Soruları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 51
Ek 2 Uluslararası Koçluk Federasyonu—ICF Etik Kuralları . . . . . 169
Kapanış ............. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 175
ÖNSÖZ
K
oçluk, psikoloji, felsefe ve yönetim alanlarını bir araya getiren, insancıl (hümanist) ve danışan odaklı bir yaklaşımdır.
Koçluğun stratejik bir planlama tarafı vardır. Danışmanlık
şirketleri, kurumlar için stratejik planlama sürecini yürüttüğü
gibi bireyler için de hizmet verirler; aradaki tek fark bu süreci
psikolojik faktörleri (bireysel, örgütsel, toplumsal) göz önünde
bulundurarak ele alma gerekliliğidir. Bu anlamda en iyi koçların, iş hayatını ve psikoloji bilimini sentezleyebilen kişilerden
çıktığını gözlemliyorum.
Ayrıca kişinin kendi gerçekleriyle yüzleşmesi, kendini fark
etmesi, kendisini bilmesinde felsefi düşünce yöntemlerinin katkısı büyüktür. Felsefeyi kavramsal alandan çıkarıp hiçbir eğitimi olmayan ancak felsefi düşünebilen, sorabilen, düşünebilen,
yüzleşebilen bir kişinin mantığını kullanabilmek önemlidir.
Koçluk mesleğine iş dünyasından çok fazla kişinin geçiş
yapmasının sebebi günümüz çalışma hayatının içinde (belki de
oyunun içinde demeliyiz) yetişmiş kişilerin, bunu diğerlerinden
daha iyi bildiklerinin varsayılmasıdır. Ancak koçluğa dair eğitim
modellerinin gelişmesi ve lisansüstü programlarının açılmasıyla
birlikte akademik tarafının daha güçleneceğini öngörüyorum.
7
8
ÖNSÖZ
Koçluk, terapinin alternatifi değildir. Geçmiş odaklı olmadığı
gibi, tanı teşhis veya iyileşme amaçlı bir yaklaşım sunmaz. Koçluk şimdiye ve geleceğe bakar, hedef-başarı odaklı olabileceği
gibi amaç ve iyi olma (wellbeing) odaklı da olabilir.
Türkiye’de henüz psikoloji alanının uygulaması ve işleyişinde dahi sıkıntılar varken (kimler terapi yapabilir, nasıl terapist
olunur, nasıl ofis açılır sorularının yanıtı bulanıkken), çok daha
yeni bir mecra olan koçluk alanındaki belirsizlikler doğaldır.
Bu kitapla birlikte 2013 itibariyle Türkiye’de yasal olarak
meslek olarak kabul edilmiş koçluğun temelleri, tanımları ve
temel bazı uygulamalarını sizlere sunmak istedim. İş dünyası ve
akademik dünyanın bu bilgileri özümseyip, sentezleyip, kolayca ve hızla uygulayabilmesini temenni ediyorum.
Bu kitabı önceki kitaplarımdan ayıran bir özelliği var: Koçluk hakkında derinlemesine bir ders kitabı, bir referans kitap
olsun istedim. Kitabı okurken öğrenmeye devam etmemiz gereken birçok konu olduğunu göreceksiniz. Somut insani bir
ihtiyaçtan ortaya çıkan koçluğun disiplinlerarası yapısının tek
bir kitap ve tek bir eğitimle çözülemeyeceği muhakkak.
Burada aynı zamanda farklı koçluk ekollerinin pencerelerinden bakmaya ve perspektifi mümkün olduğunca açık tutmaya
çalıştım. Farklı ekollerden eğitimler almış biri olarak farklı uygulamaları öğrenip sentez yapabilmeyi çok faydalı buluyorum.
Bazı koçluk ekollerinin çizgilerinin dışına çıkan, bakış açılarına
uymayan noktalar da olduğunu biliyorum, fakat farklı bakış açılarını anlamaya çalışmanın büyük faydasını göreceksiniz.
Aslında kendini gerçekleştirmeyi arayanların yüzyıllardır
kullandığı yaklaşımların ve düşüncelerinin bir sentezidir bu.
Yüzlerce yıllık yaklaşımları harmanlayıp duruyoruz, çünkü
bunlara ihtiyacımız var… Bu kitaptaki bilgileri en az üç farklı
alanda kullanabilirsiniz.
ÖNSÖZ
9
• Bir insan olarak koçluk yaklaşımını benimsemek.
Herkes için, anne-babalar işin, eşler için, öğretmenler
için
• Koçluğu bir yönetim aracı olarak kullanmak. Yöneticiler
ve yönetici olmak isteyenler için
• Profesyonel bir koç olmak. Koçluk becerilerini ana işi
haline getirmek isteyenler için
İlk bölüm koçluğun temellerini, ne olduğunu, psikoloji,
felsefe ve iş dünyasıyla bağlantılarının anlaşılmasını kapsıyor.
İkinci bölüm koçluk için gereken bazı iletişim becerilerini, dinlemeyi, soru sormayı, empatiyi ve geribildirimi ele alıyor. Son
bölüm ise koçluk atölyelerini, 5Y koçluk modelini, amaç tanımlama ve hedef belirleme atölyesini ve zaman odaklı benlikler
kavramını masaya yatırıyor.
11
KOÇLUK NEDİR
VE
BUNA NEDEN
İHTİYAÇ VARDIR?
Ebeveynler Neden Koçluğu Öğrenmeliler?
Henüz yeni baba olmuş biri olarak, kimseye anne-babalıkla
ilgili yol gösterebileceğimi sanmıyorum. Ancak okuduklarımdan ve ebeveynlere sorduğum sorulardan neler öğrendiğimi ve
kendime hangi notları aldığımı söyleyebilirim. İlk kural, annebabalık kurallara bağlanabilir bir kavram değildir. Formülleri
yoktur! Her çocuğun farklı mizacı farklı yaklaşımlar gerektirir.
Karakter doğuştan mı gelir, çevre tarafından mı şekillendirilir tartışması süredursun, çocuğu olan herkesin iyi bildiği üzere
doğuştan gelen bir yan vardır. Bilişsel süreçleri yetişkin seviyesinde olmayan bir bebekte bile tercih etme, isteme, istememe
davranışı izlenebiliyor. Bunların dürtüsel ve fiziksel ihtiyaçlar
odaklı olduğunu biliyorum, yine de 8 aylık oğlumun artık neyle ilgilenmek isteyip istemediğini gösterme gücüne hayranlık
duyuyorum.
11
12
KO Ç LU K O K U LU
Eckhart Tolle, egoya yapışan ve ömür boyu tutunduğumuz
rollerden bahseder. Onun bir gözlemini çok önemserim: “Çocuğunuza belirli bir zaman boyunca anne-baba rolünüzle örnek olur, ona yaşamla ilgili yol gösterir ve öğrenmesini sağlarsınız, ancak kademeli olarak gelen yetişkinlik döneminden
sonra çocuğunuza ömür boyu anne-babalık taslamanıza gerek
yok. Çocuğunuz sizden daha ileri gidebilir, sizden daha geniş
bir vizyona sahip olabilir. Elbette her daim bir tecrübe farkı olacaktır ancak bu size herhangi bir üstünlük sağlamaz. Her yaşlı
insan bilge değildir. Elli yaşını devirmiş her insanın tavsiyeleri
üzgünüm ama değerli ve yeterli değildir.”
Anne-babanın rolünde elbette yol gösterici, öğretici, mentorluk dönemi vardır, hatta ömür boyu devam edebilmektedir ancak çocuğunu dinleyen, sorular soran ve onun sorgulama yeteneğini geliştirmeyi beceren bir ebeveynin, çocuğunu özgüvenli
ve onaylamalara daha az bağımlı yetiştirebileceğini biliyoruz.
Özgür Bolat’ın köşe yazıları bu konuda oldukça ilham vericidir.
Bu kitap ebeveynlerin de koçluk becerilerini geliştirmelerine katkı sağlayacaktır. Bu amaçla okuyanların özellikle koçluk
becerileri bölümüne ağırlık vermesini öneriyorum.
Kurumsal Hayatın Neden Koçluğa İhtiyacı Var?
Binlerce yıllık ticaret hayatına karşı son yüz-yüz elli yılda yeni bir
iş anlayışı ortaya çıktı: “Kurumsal hayat”. Sanayi devrimiyle birlikte tarım toplumu olmaktan uzaklaşmaya başladık ve bazı değerlerimiz değişmeye başladı. Doğadan ihtiyacı olandan fazlasını
alan ve kendi ihtiyacından daha fazlasını üreten insanlık kendi
yarattığı sistemin devamlılığı için kurumsal hayat denilen kavramı büyütmek zorunda kaldı. Daha verimli olmak, birim maliyetleri düşürmek, daha çok adette üretmek, satmak ve yayılmak
üzerine kurulan sistemin büyümeyi sürdürmesi için müthiş etkili
KO Ç LU K N E D İ R V E B U N A N E D E N İ H T İ YA Ç VA R D I R ?
13
araçlar ortaya çıkardı. Satış, pazarlama teknikleri ve araçları, finansal araçlar, kalite programları, müşteri ilişkileri yönetimi, veri
tabanı yönetimi, IT araçları ve küreselleşme denen tek dişi kalmış canavar geliştikçe gelişiyordu. Bu arada sistem kendi içinde
dalgalanmalar yaşıyor, ulusal ve küresel krizlerle düşüp düşüp
ayağa kalkıyordu. Adı “kurumsal hayat” olan, yürümeye çalışan
bu yeni bebeğin ise çok temel bir problemi vardı; o kadar sonuç
odaklı ve ekonomik değer güdümlüydü ki, bu süreçleri yaşayan
insanları tüketiyor ve insani değerleri yok sayıyordu.
Hepinizin aşina olduğu ve daha da uzun yazabileceğim bu
hikâyenin fikri şu: Bugün kurumsal hayat önemli bir değişim
sürecinin eşiğinde. Verimliliği, üretkenliği, kazancı, büyümeyi artırmaya odaklanırken artık insana odaklanma zamanının
geldiğini herkes biliyor. Bu gerçekle yüzleşebilen öncü firmalarda kurumsal değişim programları, kurum kültürü geliştirme
süreçleri başlıyor. McKinsey’in organizasyonel değişim süreçleriyle ilgili bir raporu 10 kurum kültürü değiştirme/geliştirme
programının 7’sinin başarısız olduğunu söylüyor. Rapor bunun
sebeplerini daha teknik ele almakla birlikte birçok değişim projesinden edindiğim tecrübelerimden, bu başarısızlığın sebeplerini şöyle sıralayabilirim: 1) yöneticilerin değişime direnmesi,
yerlerine tutunma ve ego problemleri 2) bu süreci verimlilik
artırma programı gibi yine fazla sonuç odaklı bir zihniyetle uygulamaya çalışmaları.
Çalışmak için mükemmel bir yer olmanın (bak. Great Place
to Work) tek koşulunun yüksek maaşlar ve cumaları serbest kıyafetten ibaret olmadığını biliyoruz. (Yüksek maaş hoş geliyor
biliyorum ama ya hayatınızı zehir eden bir müdürünüz ya da
kâbus gibi bir çalışma ortamınız varsa?) Hayatlarımızın büyük
kısmını geçirdiğimiz işimizde daha mutlu olmamızı sağlayacak
yardımcı süreçleri başlatabilmek için öncelikle yöneticilerin
KOÇ YÖNETİCİLİK kavramını iyi anlaması gerekiyor. Sadece
teknik araçlar ve ezberlenmiş koçluk yaklaşımları işe yaramı-
14
KO Ç LU K O K U LU
yor, soruları mekanik bir şekilde sormak sonuç vermiyor. Hareket noktamız karşımızdaki kişiye değer vererek ona yardımcı
olma güdüsü olmalı.
Özetle Koçluk, iş dünyasına insan odaklılığı geri getirmemize yardımcı olacak en önemli insani yaklaşımlardan biri. İnsanları dinlemek, onları anlamak, onlara kendi doğruları içinde
yardımcı olmak üzerine kurulu olan bu yaklaşım empati kavramının gerçekten uygulamalı bir halidir. Koçluk becerileri ve
koç yöneticilik önümüzdeki 10 yıl içinde yöneticilerden beklenen bir standart haline gelecek. Zaman yönetebilmek, bütçe
yönetebilmek nasıl ki temel bir beklentiyse ekibini yönetirken
de koçluk yapabilmek bu noktaya gelecek.
Bu Kitap Niye Yazıldı?
Bu kitabın fikrini ortaya attığımda insanlar neden bir koçluk
kitabı yazmak istediğimi sordular. İlk adım olarak bu kitabı yazmamın amacının ne olduğunu paylaşmakta fayda var. Kitabın
amacı:
• Koçluğun ne olduğu ve ne olmadığının anlaşılmasına bir
parça daha yardımcı olmak
• Koçluk yapanlar ve koçluğu öğrenme sürecinde olanlar
için farklı bakış açılarını ve bazı akademik bilgileri
anlamalarına yardımcı olan bir referans kitabına duyulan
ihtiyaç
• Kendimi ifade etmek ve hizmet etmek
Bu kitaptaki bilgilerin alınacağını, kullanılacağını, bazılarının
kopyalanacağını, belki de eğitimlerde işleneceğini biliyorum.
Bundan sıkıntı duymuyorum. Koçluğun sadece parasını ödeye-
KO Ç LU K N E D İ R V E B U N A N E D E N İ H T İ YA Ç VA R D I R ?
15
bilen elit bir kitlenin öğrendiği bir yaklaşım ya da yararlandığı bir
hizmet olarak da kalmasını istemiyorum. Genel koçluk yaklaşımının, burada kullanılan iletişim becerilerinin de insanlığa yayılmasını çok faydalı buluyorum. Öte yandan koçluk çalışmalarının
yüksek bireysel farkındalık gerektirdiğini baştan söylememiz gerekiyor çünkü koçluk kişinin yapacağı kendi çıkarımları üzerine
kuruludur. Farkındalığı düşük olan, öz analiz yapamayacak kişilerde etkinliği daha düşüktür. Bu anlamda parasal olarak elitistüst tabakaya yönelik değil ancak temel bazı ihtiyaçların üzerine
çıkmış kişilere yardımcı olduğu da bir gerçektir.
Bu kitapta koç olmak için gereken bilginin sadece bir bölümünü bulacaksınız, bu kitabı okuyarak bir koç olmayı aklınızdan geçirmeyin. Kaldı ki, özünde “olma sürecinin” hiç bitmeyen bir yolculuk olduğuna inanıyorum. Hayat tecrübeniz çok
olabilir ancak koçluğun farklı profesyonel bir yaklaşım gerektirdiğini ve bunun bir süreç olduğunu anlamanızı isterim.
Tüm toplumların çeşitli dozlarda da olsa, kavramları yozlaştırma becerisi vardır. Bizim toplumumuzda da maalesef bu
oran oldukça yüksektir. Kavramları çok çabuk yozlaştırabiliyoruz. Konuları birbirine karıştırıp, çabuk tüketebiliyoruz. Koçluk
çok değerli insancıl bir yaklaşım tarzı, modern bir yöneticilik
stili, değerli bir hizmettir.
Dünyada saygınlığı ve etkisi artarken bizdeki yaklaşımın
yozlaşma tehlikesi gösterdiğini şöyle bir anımla dile getireyim:
Eşimle birlikte yeni açılacak devre mülk sistemli bir otelin tanıtımındaydık. Piyasadaki farklı iş modellerini araştırmak, insanların kavramları nasıl sunduklarını incelemek, sunum ve satış
tekniklerini gözlemlemekten büyük keyif alırım. Bu devre mülk
otelin tanıtımında otel personelinin tümünün koç olacağını öğrendim. Misafir ilişkileri koçu, masaj koçları, spa koçları… İşte
bu benim için bardağı taşıran damla oldu. Çok değerli arkadaşlar ve yoldaşlarla paylaştığım bir değerin erimesine seyirci
kalmayacaktım.
16
KO Ç LU K O K U LU
Elbette işini doğru yapan koçlar ve doğru yapmayan koçlar
her meslekteki gibi olacaktır. Tarihin en eski mesleklerinden
olan öğretmenlik, doktorluk gibi meslekleri de günümüzde iyi
yapan-değer katan ve kötü yapan-zarar veren örnekleri bulunmaktadır. Koçluk da buna dahil. Ancak sorumlu ve bilinçli bir
koç, doğru algıyı oluşturmak ve alanını korumak konusunda
da hassas olmalı.
Koçluk yaklaşımının nereye doğru gittiğiyle ilgili kurban rolü
benimsemektense, çözüme dair bana ne iş düştüğünü gözden
geçirdim. Uluslararası Profesyonel Koçluk Eğitiminin notlarının
bir bölümünü ve koçlukla ilgili bazı araştırmalarımı ve sentezlerimi bu kaynak kitapta toplama kararımın altında bu olay yatıyor. Zaten profesyonel koçluk eğitimime katılıp eğitim notlarımdan kitap basanlar oldu, bari orijinallerini de paylaşalım artık!
Koçluk Nedir?
Koçluk yapan kişiye koç, koçluk yapılan kişiye ise danışan
diyoruz. Birçok tanım ve farklı koçluk uygulamaları arasında
en temel olanı şudur: “Koçluk, daha iyi sonuçlar elde etmesi için danışana yardımcı olunan destekleyici bir ilişki biçimidir. Koçluk, potansiyeli ve olasılıkları değerlendirmek üzerine
kuruludur; danışanın amacına ve hedeflerine odaklıdır. Koçun
her daim yalnızca süreçten, danışanın ise sonuçlardan sorumlu
olması çok kritik bir ilkedir, yani sonuçların elde edilmesi danışanın sorumluluğudur.
Aşağıda belirtilenlerle sınırlı kalmamak koşuluyla koçun pek
çok rolü vardır:
• Danışanların daha verimli, kendine güvenen, disiplinli
ve motive olmasını sağlamak; onların ilişkilerini ve
sağlığını iyileştirmek; iş yaşamına dair hedeflerini
KO Ç LU K N E D İ R V E B U N A N E D E N İ H T İ YA Ç VA R D I R ?
17
belirlemelerini sağlamak; bunları gerçekleştirme
yolunda onlara odaklanma ve yön belirleme netliği
kazandırmaya yardımcı olmak.
• İş stresi veya değişimle başa çıkma gibi bazı özel
konularda fikir alışverişi yapmak, danışanın tercihlerde
bulunmasına yardım etmek veya yeni düşünüş biçimleri
edinmesini sağlamak.
• Fikirlerini rahatça ifade edeceği ve zihninde deneyler
yapabileceği bir deneme alanı yaratmak.
• Danışanın topluluk önünde konuşmak veya daha
verimli şekilde iletişim kurmak gibi yeni beceriler
edinmesine yardımcı olmak.
• En önemlisi sorumluluk, farkındalık ve özgüven
sağlamak.
Çalışmalarda odak daima danışanda olmalıdır; temel yaklaşım danışanın elinden gelenin en iyisini ortaya koyması ve
potansiyelini azamiye çıkarmasıdır.
Koçluğun farklı yaklaşımların bir sentezi olduğu, disiplinlerarası bir anlayıştan doğduğu muhakkak. Felsefeyi, psikolojiyi,
kurumsal hayatta gereken kişisel becerileri (soft skills), stratejik
yönetim ilkeleri gibi alanları ve daha birçok bilgiyi kapsıyor.
Hepsine bu kitapta değinemeyeceğim ama aşağıdaki temel konuları anlayıp sindiren bir koçun çok daha başarılı hizmet verdiğini gözlemliyorum.
• Felsefe—Doğru, gerçek, bilginin kaynağı, etik, değerler,
erdemler, dil vb.
• Psikoloji—Kimlik/benlik, motivasyon teorisi, ihtiyaçlar
hiyerarşisi, güçlü yanlar teorisi, bilişsel-davranışsal
psikolojinin temelleri
18
KO Ç LU K O K U LU
• Stratejik Yönetim İlkeleri—Misyon, vizyon, değerler,
fizibilite çalışmaları, proje planı, yönetim becerileri,
ekonomi teorisi—değer üretme, fayda yaratma
kavramları, müşteri odaklı iş geliştirme becerileri
• Kurumsal Beceriler—İletişim becerileri, zaman
yönetimi, toplantı yönetimi, etkili yazılı iletişim
becerileri, uzlaşma-müzakere becerileri, beyin fırtınası
becerileri
Koçluğu bir parça endüstri mühendisliğine benzetmek mümkündür. Endüstri mühendisliği temel bir yaklaşım olan “optimizasyon—en iyileme” mantığını benimser. Bu mantık etrafında
verimlilik artırma, maliyet kısma, gelir artırma, büyümeyle ilgili
modellemeler yapar ve farklı araçlar kullanır. Bu mantığı birçok
farklı alanda kullanabiliriz. Endüstri mühendisleri diğer mühendisler tarafından genelde yargılanır, okul yıllarımızda bizi
“hiçbir şeyi tam bilmeyen ama her şeyden anladığını düşünen
kişiler” olarak görürlerdi. Endüstri mühendisliği dersi 1907’de
Penn State Üniversitesinde Makine Mühendisliği bölümünün
altında bir ders olarak başlamıştı. 1909’da ilk bölüm yine Penn
State’de kurulmuştu. 1900’lerin ilk yarısında tanımlarının yapılması, kabul görmesi uzun bir zaman almıştı. Türkiye’de ise
1960-1970’lerde bu bölümün ne iş yaptığı hâlâ tam anlaşılmıyordu. 80’lerden sonra yavaş yavaş güçlenmeye başladı. Bence endüstri mühendisliğinin en büyük değeri bir mantığı, bir
felsefeyi birçok farklı alanda uygulamayı öğreniyor olmasıdır.
Bu zor bir değerdir. Koçluğu bazen endüstri mühendisliğine
benzetmem bundan kaynaklanıyor. Yıllar önce koçluk kavramının ilgimi çekmesinde, bu mantığın insan için kullanılabilecek olmasının önemli rolü var. Tüm bu yaklaşımlar belki de 50
yıl sonra insan mühendisliği gibi bir bölüme dönüşür. Koçluk
da bir insan mühendisliği sürecine benzetilebilir.
KO Ç LU K N E D İ R V E B U N A N E D E N İ H T İ YA Ç VA R D I R ?
19
İnsan hangisinin alanındadır?
•
•
•
•
•
•
Antropoloji
Sosyoloji
Psikoloji
Felsefe
Tarih
Edebiyat
Yanıt: hepsi.
Peki, insana yardımcı olma becerisi hangi alana aittir? Tek bir alana
mı? Kim böyle bir hak iddia edebilir?
Kişisel Bir Stratejik Planlama Süreci
Koçluğun önemli bir bölümü kişisel stratejik planlama sürecidir. Bunu şirketler için çok iyi yapabilenler, bireylerde/kişilerde
aynı başarıyı gösteremeyebilir. Sebebi ise bireysel psikolojinin
devreye girmesidir. İş dünyasındaki birçok kişinin insan psikolojisini anlamakta zorlandığını ya da en azından anlamaya
çok fazla zaman ayıramadığını görüyorum. İşte bu ihtiyaçlar
ışığında yeni bir meslek ortaya çıkmıştır. Koçluk dünyasına hoş
geldiniz!
Önemli uyarı! Koçluğun çalıştığı ve çalışmadığı durumlar,
etkili olduğu ve etkili olmadığı durumlar vardır. Koçluğu her
şeyin, herkesin çıkış noktası, tek çözüm, en büyük ihtiyacı olarak sunmak büyük yanlıştır. Koçluğu yaklaşımlar üstü bir yere
koymanın gereği de yoktur. Bir araçtır ve kullanıldığında değer
üreten, faydalı olan bir araçtır. Tüm sürece bu bilinçle yaklaşmak gerekir. Ayrıca koçluk terapi süreçleri yerine geçmez, tanı,
teşhis koymaz, iyileşme amaçlı değildir.