ĐLĐ : DENĐZLĐ TARĐH : 27.02.2015 ِ ِ ﺖ ﻗُـﻠُﻮﺑُـ ُﻬ ْﻢ ْ َﻳﻦ إِذَا ذُﻛِ َﺮ اﻟﻠّﻪُ َو ِﺟﻠ َ َﻤﺎ اﻟ ُْﻤ ْﺆﻣﻨُﻮ َن اﻟﺬإِﻧ ِﻬ ْﻢﻳﻤﺎﻧًﺎ َو َﻋﻠَﻰ َرﺑ ْ ََوإِذَا ﺗُﻠِﻴ َ ﺖ َﻋﻠَْﻴ ِﻬ ْﻢ آﻳَﺎﺗُﻪُ َز َ ِادﺗْـ ُﻬ ْﻢ إ ﻛﻠُﻮ َنﻳَـﺘَـ َﻮ ِ ُ ﺎل رﺳ َﻢﻪُ َﻋﻠَْﻴ ِﻪ َو َﺳﻠﻰ اﻟﻠﺻﻠ َ ﻪﻮل اﻟﻠ ُ َ َ َﻗ ﻛﻠِ ِﻪ ﻟََﺮَزﻗَ ُﻜ ْﻢ َﻛ َﻤﺎﻖ ﺗَـ َﻮ ِﻪ ﺣﻛﻠُﻮ َن ﻋﻠﻰ اﻟﻠ ُﻜ ْﻢ ﺗَـﺘَـ َﻮﻟَ ْﻮ أﻧ ِ ًوح ﺑِﻄَﺎﻧﺎ ُ ﺗَـﻐْ ُﺪو ﺧ َﻤﺎﺻﺎً َوﺗَـ ُﺮ،ْﻴـ َﺮﻳَـ ْﺮُز ُق اﻟﻄ TEDBĐRSĐZ TEVEKKÜL OLMAZ Değerli Kardeşlerim! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Müminler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. O'nun ayetleri okunduğunda imanlarını arttırır ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber efendimiz (s.a.v) ise “Allah’a tam tevekkül etseydiniz, kuşların rızkını verdiği gibi size de gönderirdi. Kuşlar sabahleyin mideleri boş ve aç gider, akşam mideleri doymuş olarak dönerler”2 Değerli Müminler! Tevekkül: Đnsanın herhangi bir işinde kendine yüklenen bütün görevleri yaptıktan sonra işin sonucunu Allah'a bırakması, O'nun yaratacağı neticeyi güven ve rıza ile karşılayıp, insanlardan bir beklenti içerisinde olmaması demektir. Aziz Cemaatim! Sizlere tedbir ve tevekkülü doğru anlama noktasında efendimizin hayatından bir kesit sunmak istiyorum. Allah Resûlü (s.a.v)in Hicret öncesi Mekke’de son günleridir. Kendisine Müşriklerin suikast düzenleyeceği haberi gelir. Rabbinin onu her türlü kötülüklerden koruduğu halde O yanına Hz Ebu Bekiri (r.a) alarak, sıcak sebebiyle herkesin öğle uykusunda olduğu bir vakit, sırf suikastçıları şaşırtmak için (strateji gereği) Medine istikametine değil de tam ters istikamette olan Sevr’e tırmanarak hicret yolculuğuna başlar. Burada dikkatlerinizi çekmek istediğim nokta şurasıdır ki: Allah Rasülü (s.a.v); her zaman olduğu gibi bu seferde her türlü tedbiri almıştır. Yol arkadaşı olarak Hz Ebu Bekir, i seçmiş, ücretini ödeyerek onun devesini satın almış, yol için gerekli yiyecek ve içecek hazırlanmış, kılavuz tutulmuş, arkalarından izleri kapatması için bir davar sürüsü ayarlanmış ve Mekke’den günlük haber getiren bir haberci kullanılmıştır. Hz Peygamber efendimiz bunca tedbiri aldıktan sonra Allaha tevekkül etmiş ve Rabbimiz de ondan yardımını eksik etmemiştir. Değerli Kardeşlerim: Tevekkül demek, her hangi bir konuda hiçbir şey yapmadan, işi sadece Allah’ın takdirine bırakmak demek değildir. Aksine her türlü sebebe başvurup, üzerimize düşen maddi manevi sorumluluklarımızı yerine getirdikten sonra işi Rabbimizin takdirine bırakmaktır. Böyle yapıldığı takdirde tevekkülün hikmeti anlaşılmış olur. Aksi halde bir takım ihmalkârlıklarımızı, tedbirsizliklerimizi kader ya da tevekkül diye ifade edemeyiz. Ancak üzülerek söylemeliyiz ki bizler bugün Tedbir ve tevekkülü doğru anlayamadığımız ve iş hayatımıza gereği gibi aksettiremediğimiz içindir ki; ülkemizde çeşitli iş kollarında gerek maddi hasarlı ve gerekse ölümlü birçok kazalar meydana gelmekte birçok insanımız hayatlarını kaybetmekte ve nice evladımız yetim ve öksüz kalmaktadır. Yapılması gereken Rabbimizin ve peygamberimizin emir ve öğütlerine yeniden ama doğru bir şekilde kulak vermek ve kanunlarımızın öngördüğü tüm görev ve sorumluluklarımızı yerine getirmektir. Aziz Cemaatim! Hutbemi Peygamber efendimizin (s.a.v) bir duasıyla bitirmek istiyorum. Allahın ismine sığınıyor ve Allaha tevekkül ediyorum. Allahım doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kaymaktan ve kaydırılmış olmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlığa uğramaktan sana sığınırım.3 1 Enfal 8/2 Tirmizi, Zühd,33 3 Tirmizi Daavat,35/Ebu Davud,Edep,112 2 Hazırlayan : Yusuf PEKŞEN / Đmam – Hatip / Çal Redaksiyon: Đl Đrşat Kurulu
© Copyright 2024 Paperzz