Sayı 5 - 2014 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye

Chassis Brakes ği’nde
Aile Günü Etkinli
2. Yaş Kutlaması
Chassis Brakes esi
Uludağ Üniversit de
Kariyer Günleri’n
Konuk Yazar:
Nuran Boyraz
EDİTÖRCE
2
Bültenimiz 1 yaşında!
Derya ÇORUH ÖZVATAN
Türkiye Kurumsal İletişim Uzmanı
Nice senelere hep birlikte…
Temmuz 2013’de faaliyete geçen Chassis Brakes World Dergimiz artık 1 yaşında.
Siz değerli paydaşlarımız ile paylaşacak bu kadar çok şeyimizin olması, tam bir sene
önce bizi bülten çıkarmaya teşvik eden itici güç olmuştu. Bugün bir senenin ardından
görüyoruz ki bültenimiz istikrarlı bir çizgi yakaladı bile. Her geçen sayı daha da doyurucu
bir içeriğe kavuşan bültenimiz bizden haberler vermeye devam ediyor, bundan sonra da
devam edecek.
Birinci yaşımızı kutladığımız bu günlerde ben de farklı bir heyecan ve telaş içerisindeyim.
Siz bültenimizi keyifle okumaya başladığınızda ben doğum iznine ayrılmış olacağım. Bu
orta vadeli ayrılık bana biraz zor gelecek. Ancak yeni bir hayat ve yeni tecrübeler beni
bekliyor olacak. Geleceğe sevinç ve umut ile bakıyorum. Ayrıca benim yokluğumda CBI
Kurumsal İletişim Çalışmaları kaldığı yerden devam edecek.
Özellikle belirtmek isterim ki Chassis Brakes World Dergi Ekibi kurulduğu günden bu yana
her zaman ve her konuda öncü bir takım oldu ve benim yokluğumda da takım arkadaşlarım
sayesinde her zaman öncü kalacağına inanıyorum.
Gelelim bültenimizin beşinci sayısının içeriğine; CBI Aile Günü, Uludağ Üniversitesi Kariyer
Günleri ve CBI çalışanları olarak almış olduğumuz birçok eğitim konuları bu sayımızda yer
alan konu başlıklarından sadece birkaçı.
Gelin hep birlikte beşinci sayımızı okumaya başlayalım.
2015’de tekrar görüşmek dileğiyle,
Sevgilerimle.
GENEL MÜDÜR’den
3
Merhaba Arkadaşlar,
Dergimizin yeni sayısı ile yeniden beraberiz…
Geçen sayımızın elimize ulaşmasından bugüne ülkemizde maalesef hem
üzücü hem de sevindirici gelişmeleri birlikte yaşadık.
Mayıs ayında yaşadığımız Manisa-Soma’daki madende yaşanan ve resmi
rakamlar ile 301 kardeşimizin hayatını kaybettiği iş felaketi hepimize derin
Genel Müdür
bir üzüntü yaşattı. Bu olayda sonsuzluğa göçmüş olan tüm kardeşlerimize
rahmet ve ailelerine başsağlığı dilerim. Bu vahim olayda kaybettiğimiz
kardeşlerimizin hayatlarında yaptıkları ile hatırlanmasını ve hatıraları
ile gönüllerde anılarak yaşamasını gönülden dilerim. Diğer yandan, bu olay bizlere de kendi hayatımızda,
yaşarken yapmadıklarımızı yeniden gözden geçirme ve çıkarılacak dersler ve alınacak aksiyonlar ile, işte bu
yapmadıklarımız ile hatırlanmama fırsatı vermiştir. Umarım ve dilerim ki, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunun tüm paydaşları – ki bu paydaşlara bizler de hem bireysel hem de kurumsal olarak dahiliz - bu olaydan
gerekli dersleri çıkarmış ve böylesi hüzünleri bir daha deneyimlememe ve bunların yaşanmamasını sağlama
kararlılığında olsunlar.
Uygar ETİ
Diğer yandan, yine geçtiğimiz günlerde yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan Fransa-Cannes’de düzenlenen film
yarışmasında Altın Palmiye ödülünü kazanmış ve bu ödülü ile böylesi uluslararası başarılara uzuncadır hasret
çekmekte olan bizlere de büyük bir mutluluk yaşatmıştır. Kendisini ve ekibini bu başarısından dolayı gönülden tebrik ederken tüm okuyucularımıza Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nda söylediği şu sözlerini hatırlatmakta
fayda görürüz: “Bunu da ehemniyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin
tarihi vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki milletimizin yüksek karakterini,
yorulmaz çalışkanlığını, zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besliyerek inkişaf ettirmek, milli ülkümüzdür. Türk milletine çok yakışan
bu ülkü, onu, bütün beşeriyette hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta,
muvaffak kalacaktır.”
Şirketimiz özeline gelirsek;
Benim bu yazıyı kaleme aldığım 14/07/2014 tarihi itibariyle, halen kalite performansımız sıfır müşteri
şikayeti ile devam etmektedir. İç hata performansımız da giderek iyileşmekte olan trendini korumaktadır.
Tüm arkadaşları bu alanlardaki katkılarından dolayı tebrik ederim.
Diğer yandan, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları içinde maalesef firmamızda da çeşitli iş kazaları yaşandı.
Bunları ayrı ayrı incelediğimizde, hemen hepsinin temelde bireysel ön kabullerimizden, kendimize fazla
güvenden ve bu güvenin verdiği rahatlıkla ya dikkatsizce davranılmasından veya kurallara keyfi sebepler ile
uyulmamasından kaynaklandığını görmekteyiz. Bu anlamda herkesi önceliğimiz olan bu konuda yeniden ve
kapsamlı bir şekilde düşünmeye ve özeleştiri yapmaya özellikle davet etmek isterim.
Ticari açıdan, halen performasımız bütçemizin üstünde seyretmektedir. Firmamızın kuruluşundan beri yapılan
etkin çalışmalar sonucu, uzun yıllardan sonra ilk kez, hep beraber firmamızı sürdürülebilir ticari başarı
elde eder seviyeye sizlerin de değerli katkılarınız ile beraber taşımış durumdayız. Tebrik ve teşekkürlerimi
paylaşmak isterim.
Yazıma son verirken bir sonraki sayımıza kadar başarılar, mutluluklar ve esenlikler dilerim.
Saygılarımla;
11
Best Taxi Driver
Chassis Brakes Frenlerini
kullanıyor
Dünyanın en iyi taksi şoförü
İhsan Aknur aracında Chassis
Brakes frenlerini kullanıyor.
12
Chassis Brakes
International Uludağ
Üniversitesi Kariyer
Günleri’ne Katıldı
4
TEMMUZ
2014 SAYI: 5
İÇİNDEKİLER
YAYIN ve İMTİYAZ SAHİBİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş.
adına sahibi
GENEL MÜDÜR
Uygar ETİ
EDİTÖR
Derya Çoruh ÖZVATAN
DERGİ HAZIRLIK EKİBİ
Motivasyon Grubu
14-15
KATKIDA BULUNANLAR
Dr. Emin MENEKŞE
YÖNETİM YERİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.
DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612
Osmangazi / BURSA
T: 0 224 270 68 00
F: 0 224 261 09 82
chassisbrakes.com.tr
GRAFİK TASARIM
ANL CREATIVE
Kükürtlü Mh. Zübeyde Han. Cd. Tayan Apt.
No: 10 D/2 Osmangazi / BURSA
T: 0 224 234 24 42
F: 0 224 234 02 42
anlcreative.com
BASKI
AK Mat Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş.
YAYIN TÜRÜ
Bülten
3 ayda bir yayınlanır.
Her hakkı Chassis Brakes International
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.’ye aittir.
Para ile satılamaz.
26
05
Sendika Köşesi 06
Ayın En İyileri 07
Tedarikçilerimiz 08
Ekip Ruhu
09-10
Best Taxi Driver Chassis Brakes
Frenleri’ni Kullanıyor 11
Chassis Brakes International Uludağ
Üniversitesi Kariyer Günleri’ne Katıldı 12
Perspektif Toplantıları
Tüm Hızıyla Devam Ediyor 13
Chassis Brakes International
Aile Günü 14-15
Nuran Boyraz’dan “Çocuk İletişimi ve
Empatik Dinleme” Eğitimi 16
Chassis Brakes Ailesi’ne Yeni
Üyeler Katıldı 18
Fabrikamıza Üst Düzey Ziyaret 19
Röportaj: ERDEM Yoldaş 20-21
Simav’daki Çocuklara Kitap
Bağışı 22
Karikatür
23
İK Gündem
Chassis Brakes
International Çalışanları
Aile Gününde Bir Araya
Geldi
Konuk Yazar:
Nuran Boyraz
24
Spor
25
Konuk Yazar: Nuran BOYRAZ
26
Teknoloji 27
Doktorum Köşesi
28-29
HSE
30-31
Gezelim Görelim
32-33
Dünyada Chassis Brakes 34
Bulmaca 35
Bunları Biliyor musunuz?
36
Kültür Sanat 37-38
İş’te Kadın
İK GÜNDEM
5
Zannetme, Farz Etme, Sor !
Arzu ÖNEYMAN
Türkiye İnsan Kaynakları ve
Kurumsal İletişim Müdürü
Ömrümüz boyunca her gün birbirinden faklı olaylar yaşarız,
deneyimler ediniriz. Bunlardan inançlarımız, varsayımlarımız ve ön
kabullerimiz oluşur. Bunlar da yeni bir durum ile karşılaştığımızda o
durum hakkında kabul ettiğimiz verileri etkileyen filtreler gibidirler.
Örneğin bir yöneticinin sabah geldiğinde herkese üstünkörü
bir selam verdiğini ama Can’ın kendisinin selamını almadığını
fark ettiğini düşünelim. Bu durumda zihin çalışmaya başlar ve
bunu anlamlandırmaya çalışır. “Geçen haftaki eğitime de beni
göndermemişti zaten, bunda bir iş var. Beni sevmiyor sanırım.
Gönderdiğim e-postaya da teşekkür etmedi...” Daha sonra Can
buna biraz daha anlam katar ve muhtemelen yöneticisinin onun bu
iş için uygun olmadığını düşündüğünü düşünür. Daha sonra belirli
sonuçlara varır; “yöneticim benim yaptığım işe değer vermiyor”.
Hatta çalıştığı firmada insanlara değer verilmediği inancını bile
benimseyebilir. Bu durumda bu inanç üzerinden hareket edip işinden
istifa etmesine neden olabilir. Bu kişinin varsayımlarıyla, bunlara
kattığı anlam ( çevreleyen kültürün de etkisi ile ), çıkardığı sonuçlar
ve aldığı aksiyonla, Chris Argyris’in Çıkarım Merdiveni’nin en
tepesine kısa bir süre içinde hızlıca tırmandığını görüyoruz. Bunların
hepsi çok mantıklı gözükebilir ve daha kişi ne yaptığını anlayamadan
olaylar çok hızlı gelişir.
Herhangi bir durumu yorumlarken merdivenin hangi basamağında
olduğumuzu her zaman kontrol etmeliyiz. Burada herkes tarafından
gözüken “gerçek data” merdivenin en altındakidir, aksiyon- aldığı
karar ise en tepede. Bu durumda, belki yöneticinin özel bir durumu
vardır, belki ailevi veya sağlık ile ilgili sıkıntıları vardır ve bu yüzden
dalgındır. Gerçek sebebi vardığımız sonucu kontrol/test etmeden
bilemeyiz.
Maalesef varsayımlarımızı ve sonuçlarımızı test etmek çok zordur.
Örneğimizde yöneticiyi kenara çekip, “hey benim yeteneksiz
olduğumu mu düşünüyorsun” diye nasıl sorabilirim? Hadi sorduk
diyelim cevabına inanacak mıyım? Ben bu soruya doğru cevap verir
miydim?
Dolayısı ile sonuca daha varmadan (yeteneksizim) datanın
gerçekliğini sorgulamamız en önemli adım (selamımı almadı).
Bu anlamda yöneticiye en baştan “Bir sorun mu var? Sabah
selamımı almadığınızı fark ettim, yapabileceğim bir şey var mı?”
diye sorulabilir. Bu durumda yönetici, davranışının yarattığı algıyı
anlayacak ve gerçeği açıklığa kavuşturmak için fırsatı olacaktır.
Merdivenin 1. basamağından inebiliriz.
Bir karar vermeden önce hangi verilere odaklandığımızı ve ne gibi
varsayımlarda bulunduğumuzu kontrol etmeliyiz. Varsayımlarımıza
yüklediğimiz anlamlarla, merdiveni hızlı bir şekilde tırmanıyor da
olabiliriz. Bu sebeple ;
ZANNETME, FARZ ETME, SOR !
Ya da kendi kendimizin düşmanı haline dönüşür ve o merdivenden
düşeriz!
Sevgilerimle.
SENDİKA KÖŞESİ
6
Adem MUTLU
Türk Metal Sendikası İş Yeri Baş Temsilcisi
Değerli Arkadaşlarım,
Ne kadar da güzel başlamıştık Mayıs ayına!
Arkadaşlarımızla birlikte aldık bayraklarımızı ellerimize, tuttuk İstanbul’un yolunu.
Zira bağlı olduğumuz konfederasyon TÜRK-İŞ, 1 Mayıs kutlamalarının adresini
Kadıköy Meydanı olarak işaret etmişti. Bol güneşli, tam bayram havasına uygun
bir gündü. Marmara Üniversitesi kampusu önünde, birçok sendikalar ve sivil toplum
örgütlerinin oluşturduğu kortej eşliğinde, Kadıköy Meydanı’na kadar sloganlarla ve
alkışlarla yürüdük.
Birçok ülkede olduğu gibi, bizim ülkemizde de emekçilerin sıkıntıları var. Bunların
hepsini tek yürek olarak, meydandan haykırarak, ilgililere sesimizi duyurmaya
çalıştık. Halaylar çektik, eğlendik, barış ve dostluk içerisinde, Emek ve Dayanışma
Günü olan 1 Mayıs’ı şanına yakışır bir şekilde kutladık. Ama ne yazık ki iki hafta
aradan sonra milletçe çok üzüldük.
Günlerden 13 Mayıs 2014, ajanslardan, Manisa’nın Soma ilçesinden gelen
kömür madeni kazası haberiyle, ülkemiz yasa boğulmuştu. Çünkü birçok emekçi
kardeşimiz karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Günlerdir
medyada çeşitli kişiler ve kuruluşlar tarafından bu olay tartışıldı ve başıboşluluğun,
vurdumduymazlığın sorumluları kimdir cevabı arandı. İhmaller varsa sorumlular
bulunup adaletin karşısında hesap vermelidirler ama hiçbir güç giden canları geriye
getiremeyecektir ve geride kalan üzüntülü ailelerin üzüntülerini gideremeyecektir.
Bundan hepimiz büyük bir ders çıkarmalıyız. İşçi sağlığının ve güvenliğinin en
önemli faktör olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Bireyler olarak konuya
büyük bir hassasiyet göstermeliyiz. İş yerimizdeki işçi sağlığı ve iş güvenliği
kurallarına uymalıyız ve talimatları eksiksiz olarak yerine getirmeliyiz, uymayanları
uyarmalıyız, eksik ve düzensiz gördüğümüz her olayın, yerinde ve zamanında derhal
çözümlenmesine yardımcı olmalıyız. Unutmayalım ki evlerimizde bizleri her gün sağ
salim gelmemizi bekleyen, sevdiklerimiz ve sevenlerimiz var!
Saygılarımla.
N
I
Y
A
EN
EN İYİLERİ SEÇTİK
7
EN İYİ SUALTI DALIŞ
Fabrikada hangi bölümde çalışıyorsunuz?
Bakım Bölümü’nde mekanik bakım işçisi olarak çalışıyorum.
Kaç yıldır çalışıyorsunuz?
19. yılımdayım.
Sualtı dalış fikri nereden aklınıza geldi?
Çocukluğumdan beri iyi yüzdüğümü düşündüğüm için maske, palet gibi
yardımcı ekipmanlar kullanma fikri bana itici gelirdi. Geçen yaz tatilinde maske
şnorkel alayım da suyun altına bir bakayım dedim, sonra devamı geldi. Sezon
sonu geldiği için tüplü dalış imkanım olmadı. Ben de serbest dalış yapmaya
başladım. Tüplü dalış sertifika eğitimi alıp, sezon açılınca da tüplü dalış yaptım.
Sualtında sizi çeken nedir?
Sualtı size ait olmayan bir yer. Bunu hissediyorsunuz, bu da çekiciliğini arttırıyor.
Suyun altında nasıl duygular hissediyorsunuz?
Farklı bir dünyaya giriyorsunuz, normalde taşıdığınız sıkıntı, tasa ya da
sevinçten uzaklaşıyorsunuz, aklınıza bile gelmiyor, içinde olduğunuz anın keyfini
çıkartıyorsunuz.
Nurdoğan Düvenci
Makine Bakım
YENİ DOĞAN ÇOCUKLARIMIZ
Ailenin yeni
üyeleri
Uzun ve
sağlıklı bir
ömür dileriz.
Barış Ata Dinler
(İlker Dinler’in oğlu)
Kıvanç Ayhan
(Mehmet Ayhan’ın oğlu)
TEDARİKÇİLERİMİZ
8
Canan ÖZTEKİN ATALAY
Yan Sanayi Kalite ve Giriş Kalite Şefi
Demisaş’a
Ziyaret
Firmamız için çok önemli bir yan sanayi olan
Demisaş’ta yeni proje nedeni ile proses denetimi ve
ziyaretler gerçekleştirdik. Bu ziyaretlere müşterimiz,
CBI Merkez Satın Alma Kalite ve CBI Kalite’den ilgili
kişiler katıldı.
Proje başlangıcında yapılan ziyaretler, beklentilerin net
anlatılması, resim ve şartnamelerde tanımlanan fakat
anlaşılamayan konuların açıklığa kavuşması açısından
çok önemli olduğundan CBI olarak biz de bu ziyaretimizi
çok önemsedik. Demisaş ile nice yeni çalışmalar dileriz.
Ziyaret ve denetimlere katılanlar şöyleydi:
CBI: Canan Öztekin Atalay, Matthieu Fombonnat,
Jules Auterlot, Selgün Yıldız, Hasan Taşan, Gürcan
Yakışık
Demisaş: Kalite Bölümü; Tahir Ersoyu, Engin Karaca,
Emre Gürsoy, Mühendislik Bölümü; İsmail Büyükgül,
Üretim Bölümü; Emre Erol, Cüneyt İnal, Mehmet
Kırmızı.
Saygılarımla.
EKİP RUHU
9
Sıfır Hata İle
Zamanında
Üretim
Silindir Talaşlı İmalat Hattı
Silindir Talaşlı İmalat Hattı’nda şu anda üç ana sanayiye, sırasıyla
FIAT - TOFAŞ, TOYOTA ve FORD olmak üzere müşterilerimize “0”hata ile
zamınında üretim felsefesiyle üretim yapılmaktadır.
Hattımızda müşteri siparişine bağlı olmakla beraber 6 gün, en az 2 vardiya
üretim yapılmakta olup, artan müşteri talepleri doğrultusunda gerekli
zamanlarda 3 vardiya da çalışılabilmektedir. Fabrikamızın en genç ve en
yüksek teknolojiye sahip olan makina parkı ve dinamik, özverili takım
çalışması ile hem kaliteli, hem de verimli iş sonuçları elde edilmektedir.
Silindir Hattı çalışanları tam bir uyum içinde ve fabrikamızın hedefleri
doğrultusunda işimizi en iyi nasıl yaparız duyarlılığı ile çalışmaktadır.
Yetenekli ve esnek çalışma becerisi olan arkadaşlardan oluşan Silindir
Talaşlı İmalat Hattı’mızda çalışanlar birbirinin yerini doldurabilmektedir;
bu da kaliteli bir üretimin anahtarlarından biridir.
Özetlemek gerekirse :
EKİP RUHU ve ARKADAŞLIĞIN YUVASIDIR SİLİNDİR HATTI...
Asri İşlek
Ceyhan Osmanoğlu
Bahri Cincioğlu
02.01.1996 tarihi itibari ile
fabrikamızda Silindir Talaşlı
İmalat Hattı Operatörü olarak
işe başladım, üretim ile ilgili
hemen hemen her operasyonda
görev aldım. Yaklaşık 7 aydır
Silindir Talaşlı İmalat Hattı’nda
Üretim SPC Operatörü olarak
çalışıyorum. Topladığımız
verilere dayanarak diğer
operatör arkadaşlarım ile daha
kaliteli ve istikrarlı üretim
yapmak üzere çalışıyorum.
Bu çatı altında çalışmaktan
mutluyum.
Emre Şen
Mehmet Eğilmez
Serkan Akman
EKİP RUHU
10
Silindir Talaşlı İmalat Hattı
İsmail Bilbey
2007 yılında fabrikamızda
Montaj Bölümü’nde işbaşı
yaptım, kısa bir süre sonra
Silindir Talaşlı İmalat Hattı
Bölümü’ne geçtim. Zaman
zaman fabrikanın çeşitli
yerlerine destek verdim, şu
anda da Toyota Silindir Hattı
alüminyum arka fren silindir
imalatı yapmaktayım.
Benim gözümle baktığımda
firmamızın bizlere hisssettirdiği
aile ortamı işimizde mutlu
olmayı sağlıyor. Bizlere verilen
eğitimler, günlük yaşantımızı
Erdinç Tan
ve iş hayatımızı olumlu yönde
etkilerken, ayaklarımızın
üstünde daha sağlam ve kararlı bir yaşam tarzı sunuyor. Ayrıca
iş güvenliğinin önemi çok büyük, kimseye zarar gelmemesi için
yapılan yatırımlar ve iyileştirmeler çalışanlara rahat ve huzurlu
bir ortam sağlıyor.
Bunun yanında motivasyon ve aktivitelerle çalışanları her zaman
moral ve motive etmekte, burada ve dışarıdaki yaşamında
pozitif bir enerji saçmakta. Firmamı şöyle özetleyebilirim; önce
iş güvenliği – kalite – iyileştirme, insana saygı, eğitimler ve
insan ilişkileri, aile ortamı, motivasyon. Bunları bize sağlayan
firmamız, karşılığında 2 yıldır yaptığımız 0PPM üretim ile
meyveleri toplamaya başlamıştır. Başarılar CBI.
17 Kasım 2004 yılında Silindir
Talaşlı İmalat Hattı’nda fren
üretimiyle tanıştım. Geçen 10
yıl içerisinde fabrika içerisinde,
Disk Fren Montaj, Kalite,
Noah Montaj ve Paketleme
Bölümlerinde geçici olarak
çalıştım. Şu anda kökenim olan
Silindir Talaşlı İmalat Hattı’nda
çalışmaktayım.
İsmail Bilbey
Buğra Sabır
Silindir Talaşlı İmalat Hattı’nda
her ne kadar bireysel çalışılsa
da, yaptığımız günlük
toplantılarımızla ekipce
kararlar ve fikirler konuşulur,
ortak kararlar alınır. Günlük
toplantılarımız hattımızın ekip
ruhunu güçlendirmektedir.
Silindir Talaşlı İmalat Hatları’nda, yan sanayiden gelen brüt
silindirleri teknik özelliklerinde kalite standartlarına uygun
olarak işlemekteyiz. Ürettiğimiz silindirler frenin en önemli
kısmıdır, aynı zamanda gövde vazifesi görür. İşlediğimiz ürünler
montaj öncesinde kaplanmak üzere fason firmamıza sevkiyat
bölümü aracılığıyla gönderilir.
1989 senesinde otomotiv sektöründe Talaşlı
İmalat Operatörü olarak iş hayatına başladım. Lise
eğitiminde aldığım teorik bilgileri, uygulama ile
birleştirip daha verimli ve kaliteli sonuçlar elde etmeyi
hedefledim. Hedefim gelişen ve dinamik otomotiv
sanayiinde katma değer üreten işler yapmak oldu.
Bu çerçevede 02/01/1995 tarihinde Transtürk
firmasında işbaşı yaptım. İlk yıllarda Silindir Talaşlı
İmalat Tezgahlarında bir çok yeni projenin ve
iyileştirme projelerinin devreye alınmasında aktif
görev aldım.
2009 senesinden itibaren Silindir Talaşlı İmalat
Çalışma Grubu Lideri olarak görevime devam
etmekteyim.
Nejdet Güler
Otomotiv sektöründe 25 yıllık talaşlı imalat
tecrübemle, firmamızın gelişimine katkıda bulunmak
ve gelecek nesillere tecrübe ve bilgi birikimimi
aktarmak için çaba sarfetmekteyim.
Olcay Çetin
Ceyhan Osmanoğlu
Asri İşlek
Recep Kaya
BİZDEN
Aktivitelerimiz
11
Best Taxi Driver
Chassis Brakes
Frenleri’ni Kullanıyor
Dünyanın en iyi taksi şoförü, Sultan Ahmet taksicisi
İhsan Aknur, Fiat Doblo marka aracında Chassis
Brakes frenlerini kullanıyor.
İhsan bey ağabeyinin özellikle eski model
Chevrolet’leri kullanmasından çok etkilenerek ve
babasının isteğine karşı gelerek eğitimini yarım
bıraktı ve henüz 18 yaşındayken ehliyetini alarak
taksi duraklarında çalışmaya başladı. Tutkunu
olduğu mesleğine 1949 model, 8 silindir Ford ile
başladı. 20’li yaşlarda İstanbul’a gelen İhsan Bey
şehri bilmediğinden müşterilere yolu tarif etmesini
söylüyordu. Turistlerle anlaşamamaktan şikayet eden
Aknur, kursa yazılıp önce İngilizce öğrendi ve turistik
mekanlarda çalışmaya başladı. Müşterilerinden gelen
öneriyle 2000 yılında kurduğu
www.besttaxidriver.com adlı web sitesinde
dünyanın dört bir yanındaki müşterileriyle olan
anılarını ve yaşadıklarını yazıyor.
Kurduğu web sitesinin ardından popülaritesi artan
Aknur, yerli gazete ve televizyon programlarına
konuk olmaya başladı. Yerel basının dışında ABC
televizyonu, Discovery Channel, National Geographic
gibi TV programlarında yer aldı. Aknur’u özel bir taksi
şoförü yapan özelliklerinden biri ise, taksisine binen
turistleri gezdirirken tarihi bölgelerle ilgili bilgiler de
vermesi. Müşterilerinin kendisi hakkında fikirlerinden
oluşan resimli 20’den fazla kitabı vardır.
Chassis Brakes, Uludağ
Üniversitesi‘nde Yüksek
Lisans Öğrencileriyle
Buluştu
Uludağ Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Çalışma
Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Yüksek Lisans Programı
öğrencilerinin katıldığı “Uygulamalı İnsan Kaynakları Yönetimi” konulu
panelde her hafta farklı sektörlerden şirketler katılarak, kendilerini ve
şirketlerini öğrencilere tanıtıp, sektöre bağlı olarak İnsan Kaynakları
uygulamalarından bahsediyorlar. Bu etkinlik kapsamında Doç. Dr.
Aşkın Keser’in daveti üzerine İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim
Müdürümüz Sayın Arzu Öneyman 8 Mayıs’ta “İş Değerlendirme ve Ücret
Yönetimi” başlığı altında öğrencilere iş kademeleri, ücret piyasası, ücret
politikası ve performans parametlerelerinden bahsetti.
“Genel itibariyle CBI’da, objektif ve şeffaf yönetimle, eşit işe eşit ücret
ödeme prensibi geçerli. Ayrıca yüksek performanslı çalışanlarımızı
ayrıştırıp ödüllendirerek, onları motive edecek bir ücret yönetim
sistemi kullanılmaktadır” diyen Öneyman, Chassis Brakes bünyesinde
ücretlendirme politikasından örnekler verdi.
Uludağ Üniversitesi Görükle yerleşkesinde düzenlenen etkinliğe
öğrenciler büyük ilgi gösterdi ve gelecek, kariyer, Chassis Brakes’de
çalışma şartları ve istihdam politikaları gibi konular hakkında öğrencilere
bilgiler verildi.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
12
Chassis Brakes International
Uludağ Üniversitesi Kariyer
Günleri’ne Katıldı
Uludağ Üniversitesi Öğrenci Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Kariyer
Günleri’ne bu yıl Chassis Brakes International da katıldı. 5-9 Mayıs tarihleri
arasında düzenlenen Kariyer Günleri’ne Chassis Brakes International İK ve
Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Öneyman ve Satış ve Projeler Müdürümüz
Erdem Yoldaş panel konuşmacısı olarak katıldı.
“Şirket Tanıtımı ve Uluslararası Şirketlerde Satış Ve Pazarlama Yönetimi”
başlıklı konuşmasında Erdem Yoldaş, gençlere CBI dünyasını tanıtıp,
uluslararası bir şirkette pazarlama yönetiminin püf noktalarına değinirken
Arzu Öneyman ise “Uluslararası Şirketlerde Kariyer Fırsatları Nasıl
Yakalanır?” başlıklı konuşmasında son sınıf öğrencilerine kariyer planlaması
konularına değindi.
Uludağ Üniversitesi Görükle yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Chassis
Brakes International ekibimiz, öğrencileri gelecek, kariyer, Chassis Brakes
International’da çalışma şartları, istihdam politikaları, staj imkanları, mülakat
süreçleri gibi konularda bilgilendirdi.
Kalbimiz Soma’da
Manisa’nın Soma İlçesi’ndeki 13 Mayıs 2014 tarihinde kömür madeninde
meydana gelen iş kazası nedeni ile yüzlerce canlar yitirilmiştir. Ülkemizi
derinden sarsan bu olay her birimizde kapanmayacak yaralar açmıştır.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi dünya da bu faciayı yakından takip etti.
Öyle ki bu acılı günlerde birlik, beraberlik ve dostluk kavramı bir kez
daha önem kazandı. Soma’da yaşanan maden faciasından hemen sonra
merkezimizden ve diğer Chassis Brakes lokasyonlarından gelen taziye
mesajları acıyan yaramıza biraz da olsa merhem oldu.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
13
Perspektif Toplantıları
Tüm Hızıyla Devam
Ediyor
Her ayın ilk Çarşamba günü 14:00-15:30 saatlerinde düzenlenen
Perspektif Toplantıları, Chassis Brakes‘in gelecek/ortak hedefleri
ve bu hedeflere hep birlikte ulaşabilmek adına karşılıklı beklentilerin
anlaşılması için çalışanlar ve üst yönetimin buluşmasıyla devam
ediyor.
12.sini düzenlediğimiz toplantımızda Genel Müdürümüz Uygar
Eti, şirketin kısa ve uzun vadeli hedeflerinden bahsetti. Sn. Eti
toplantıya katılanlara “Kıymetli bir ekibimiz var, çok özel bir iş
başarıyoruz, bu sebeple yerimizde durmuyor yeni işlerin peşinden
güvenle koşabiliyoruz” dedi. HSE, Kalite ve Üretim alanlarında tüm
göstergelerimiz ile grup içinde de daha iyi bir noktada olduğumuzu
vurgulayan Eti, “Bütün bunları sizlerin sayesinde yapabiliyoruz” dedi.
Ve Stajyerlerimiz İçin
Mutlu Son
Mezun olabilmek için stajlarını da tamamladılar. Sıra
mezuniyette...
Bir yıl boyunca, özveri ile yoğun iş ortamında bizlerle
beraber çalışan 2013-2014 dönemi stajyerlerimiz için
veda zamanı geldi. Eylül ayından bu yana gösterdikleri
çalışmaları ve çabaları için kendilerine teşekkür ediyoruz.
Firmamızda edindikleri tecrübelerin iş/özel yaşamlarında
yol gösterici olacağını umut ederek, CBI Ailesi olarak
bundan sonraki hayatlarında başarılar diliyoruz.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
14
Chassis Brakes International Çalışanları
Aile Günü’nde Bir Araya Geldi
25 Mayıs Pazar günü çalışanlarımız ve aileleri ile
birlikte Aile Günü etkinliğinde bir araya geldik.
Bu etkinlikte ayrıca fabrikamızın 2. yaş gününü
de kutladık.
Aile Günü etkinliği Chassis Brakes International
Fabrika Genel Müdürümüz Sayın Uygar Eti’nin
açılış konuşması ile başladı. Konuşmasında
tüm çalışanlar ve aileleriyle bir arada olmaktan
duyduğu memnuniyeti dile getiren Uygar Eti,
“Chassis Brakes International, çalışanların
memnuniyetini çok önemseyen bir kurum.
Bu nedenle motivasyonumuzu arttıran bu tür
etkinliklerle sürekli bir arada olacağız” dedi.
Fabrika Genel Müdürümüz Sayın Uygar Eti’nin
ardından söz alan İnsan Kaynakları ve Kurumsal
İletişim Müdürümüz Sayın Arzu Öneyman
“Bugüne kadar elde ettiğimiz başarıların
arkasında bize destek veren ailelerimizin payı
BİZDEN
Aktivitelerimiz
15
büyüktür. Böylesine büyük bir organizasyonda
bir araya gelmekten duyduğum mutluluğu
bilmenizi isterim. Bu vesile ile organizasyonda
emeği geçen herkese ve tüm katılımcılara sonsuz
teşekkürlerimi sunarım” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından çalışanlarımız
aileleriyle birlikte fabrikayı gezdi. Gezi
sonrası çalışanlarmız ve aileleri renkli
aktiviteler eşliğinde hem eğlendi hem de
çevre, evde güvenlik, enerji tasarrufu ve
çocuklarla iletişim konularında aldıkları
eğitimlerle bilinçlendi.
Verilen “Çevre Eğitimi” ile çocukların
çevre
duyarlılığı
arttırılırken,
“Çocuğumun Dileği Benim Yüreğimde“
kurum içi sosyal iletişim projesi
kapsamında çocuklar çevre ile ilgili
dileklerini yapraklara yazarak
dilek ağacına yapıştırdılar. Bu
çalışmada çocukların bireysel
sorumluluk
hassasiyetini
derinleştirip, ebeveynlerin çocuklarının
dileklerini yerine getirmek için gösterecekleri
motivasyonu ve cömertliği çevre duyarlılığına
dönüştürmek, çalışanlar üzerinde kalıcı bir
farkındalık yaratmak ve Chassis Brakes’in çevre
politikasını etkileşimli bir etkinlikle çalışanların
ailelerinin de kavramasını sağlamak için
planlandı.
Programın ilerleyen saatlerinde, 2 yıldır Chassis
Brakes International olarak fren üretimi yapan
Bursa fabrikamızın 2. yaş gününü de Aile
Günü’nde tüm çalışanlarımız ve aileleriyle birlikte
kutladık. Kesilen 2. yaş günü pastasının ardından
Aile Günü hatıra fotoğrafları çekildi.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
16
Nuran Boyraz’dan
Aile Günü’nde “Çocuk
İletişimi ve Empatik
Dinleme” Eğitimi
Eğitimci ve Yazar Nuran Boyraz, Chassis Brakes International’ın Aile Günü etkinliği kapsamında, çalışanların eşlerine yönelik düzenlenen
seminerde “Anne Çocuk İletişimi ve Empatik Dinleme” konusunda çok değerli bilgiler verdi.
“Çocuk ilk eğitimini ve öğrenimini aileden alır,
bu anlamda ebeveynlerin çocuklarına yönelik
sergilediği tutum ve davranışlar çok önemlidir.”
açıklamasını yapan Boyraz seminere şöyle
devam etti.
“Çocuk yapmaya ve bunu gerçekleştirmeye
karar verdiğiniz anda çocuğunuza gerekli zamanı
ayırmak için de aynı kararlılıkta olmalısınız.
Sağlıklı zaman ayırmadan, sağlıklı bir çocuk
yetiştirmek
ve çocuğun tüm ihtiyaçlarını
karşılamak mümkün değildir. Bu anlamda
Psikolog Abraham Maslow’un 1943 yılında
yayınladığı ihtiyaçlar teorisini her zaman göz
önünde bulundurmalıyız. Her insanın olduğu gibi
çocuğun da en temel ihtiyacı fizyolojik ihtiyaçlar
olup; yemek, içmek, uyumak ve tuvaletini
yapmaktır. Bunu yapabilen algıları biraz gelişmeye
başlayan çocuk, ihtiyaçlar hiyerarşisi gereği
kendini güvende hissetmek ister. Bu nedenle de
anne ve babasını tanıdığı andan itibaren onları
gözünün önünden kaybetmek istemez.
Bunun ardından çocuğunuza vereceğiniz en
büyük şey “sevgi ve şefkat” tir. Kaç yaşına
gelirse gelsin isterse yetişkin bir kadın ya
da adam olsun fark etmez sizden bunu hep
bekleyecek ve bununla beslenecektir. Sevgi
gören, saygı gören, takdir edilen, değer
verilen, sorumluluğu ve sabrı öğrenen bir
çocuk ancak kendini tanıyabilir, hayatta
istediği başarıyı yakalayabilir, kısaca
kendini gerçekleştirebilir. Bunun için de anne
babanın bu konuda çok iyi bir eğitimden
geçmesi, bu sorumluluğu taşıyabilecek ve
fedakarlıkta bulunabilecek kişilerin anne
baba olması belki de en doğru olandır.
Örneğin çocuğu dinlemek; bu bile başlı başına
bir eğitim konusudur. Çocuğun duygusunu
alıp ona anlaşıldığını hissettirmek, göz
kontağı kurmak, uyum sağlamak, çocuğa
kabul edildiğinin, değer verildiğinin, saygı
duyulduğunun ve sevildiğinin gerçek bir
göstergesidir. Anne ve babasının kendisini
dinlediğini gören bir çocuk ancak duygularını
ifade etme olanağı bulur ve rahatlar.
Anne ve babaların yaptığı hatalı davranışlar ile
yapamadıkları ve çocuk için çok önem taşıyan
davranış ve tutumlara değinen Boyraz; son
olarak “Çocuğunuzu asla başka çocuklarla
karşılaştırmayın. Çocuk, anne ve babası
tarafından önemsenmek, değerli bir insan
olarak kabul edilmek ihtiyacındadır. Onun başka
çocuklarla karşılaştırılması, kendini değerli bir
insan olarak görmesini engeller. Çocuğun kendine
özgü, bağımsız bir birey olarak kabul edilmesi, ruh
sağlığının da temelini oluşturur.” diye konuştu.
BİZDEN
Etkinliklerimiz / Eğitimler
17
Endüstriyel İlişkiler
S Eğitim
12 Nisan-20 Mayıs 2014 tarihleri arasında MES
ından
taraf
i
enler
eğitm
n
uzma
nda
alanı
da
firmasının her konu
firmamızdan
gerçekleştirilen “Endüstriyel İlişkiler” eğitimine
başarı ile
Burcu Onaranel katılmış ve 54 saatlik programı
tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmıştır.
nı ( LDP )
CBI, Dünya çapında “Liderlik Gelişim Programı”
, daha
mcilik
girişi
hayata geçirdi. Kendine güvenen ve hız,
karar
k,
ilirlili
vereb
büyük resmi görme, sorumluluk /hesap
çok
gibi
lık
bağlı
verme ve kurumsal rehberlere akıllı bir
için
irmek
gelişt
er
önemli konularda doğru hizalanmış liderl
büyük bir adım attı.
ı
OM Eğitim firmas
rihleri arasında AK
ta
14
e,
20
in
n
m
sa
iti
Ni
eğ
21-22-24
rum Kurtarma”
leştirilen “Acil Du
saatlik programı
tarafından gerçek
ımız katılmış ve 21
an
lış
ır.
ça
10
an
ızd
firmam
hak kazanmışlard
k sertifika almaya
ra
ya
la
am
m
ta
ile
başarı
FMEA Eğitimi
9-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında Sigma Center Eğitim
firmasının eğitmeni Yılmaz Ateş tarafından firmamızda
gerçekleştirilen “FMEA” eğitimine, firmamızdan 15 çalışanımız
katılmış ve 14 saatlik programı başarı ile tamamlamışlardır.
10-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında Türkan Polat Sürücü
Kursu tarafından gerçekleştirilen “Caraskal” eğitimine,
firmamızdan 4 çalışanımız katılmış ve 14 saatlik programı
başarı ile tamamlayıp sertifika almaya hak kazanmışlardır.
16 Nisan 2014 tarihinde ALS Laboratuar & EMCO-TEST
Eğitim Firmasının Eğitmeni Murat Serdaroğlu ve Iva
Konstantinova tarafından gerçekleştirilen “Sertlik Ölçüm
Eğitimi” eğitimine, firmamızdan 3 çalışanımız katılmış ve 8
saatlik programı başarı ile tamamlamışlardır.
BİZDEN
Etkinlikler / Yeni İşe Girişler - Emeklilik
18
Chassis Brakes Ailesi’ne Yeni Üyeler Katıldı
2 Haziran 2014 tarihi itibari ile MOE1 Bölümü’nde
“Seri Üretim Tezgah İşçiliği” görevi ile aramıza yeni
katılan arkadaşlarımız Sn. Uğur PEKDEMİR, Sn. Ersin
OKYAY ve Sn. Fatih BIYIK ‘a CBI Ailesi’ne hoşgeldiniz
diyoruz.
Emekliliğe
Adım Atanlar
Sn. Murat Ar, 01.06.2004;
Sn. Mehmet Yavuz, 30.05.1988 tarihinde
fabrikamızda işe başlayarak uzun yıllar Üretim
Bölümü’nde çalışmaları ile firmamıza katkı
sağlamış ve 02.06.2014 tarihi itibari ile de emekli
olmaya hak kazanmışlardır. Kendilerine değerli
katkılarından dolayı teşekkür eder ve bundan
sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk dolu
yıllar dileriz.
20 Eylül 2013 tarihinde firmamızda lise stajına
başlayan Süleyman Aydın, 25 Haziran 2014 tarihi
itibari ile MOE1 bölümünde “Seri Üretim Tezgah
İşçiliği” görevi ile aramıza katılmıştır.
BİZDEN
Etkinliklerimiz
19
Türk Metal
Sendika’sından
Anlamlı Ziyaret
Türk Metal Sendikası Bursa Osmangazi Şube
Başkanı İsmail Cirit ve Şube Sekreteri Ali Kömürlü,
23 Haziran Pazartesi günü Chassis Brakes
çalışanlarını ve İnsan Kaynakları Müdürümüz Arzu
Öneyman’ı ziyaret etti.
Fabrikamıza
Üst Düzey Ziyaret
Chassis Brakes International Avrupa Başkan Yardımcısı Bernd Schemer 24-25
Nisan tarihlerinde fabrikamızı ziyaret etti. Ziyaret sırasında Genel Müdürümüz Sn.
Uygar Eti, Türkiye Otomotiv iş dünyası ve trendleri hakkında bilgiler aktardı. Ayrıca
Türkiye operasyonları ve iş sonuçları gözden geçirildi. Türkiye operasyonlarının 5
yıllık planları ve hali hazırda yürütülen ve potansiyel projeler hakkında bilgi verildi.
Bununla birlikte Sn. Schemer CBI Avrupa organizasyonu ve stratejileri hakkında
yönetim ekibimize bilgiler verdi. Fabrika turu sırasında projeler ve yatırım planları
gözden geçirildi.
Chassis Brakes World
Bültenimizin Birinci
Yaşını Kutladık
Temmuz 2013’te ilk sayısı yayınlanan Chassis Brakes World bültenimizin
birinci yaşını, yayın ekibi ile birlikte kutladık.
Etkinliklerimizden ve çalışanlarımızdan haberler, özel röportajlar ve genel
kültür haberleriyle her sayısı dolu dolu geçen Chassis Brakes World
Bültenimiz dört sayıyı geride bıraktı.
Kutlamada ayrıca firmamız Kurumsal İletişim Uzmanı Derya Çoruh Özvatan
için doğum izni öncesinde sürpriz bir veda partisi düzenledik. Kendisi için
hazırlanan bu özel partide Özvatan, “ Öncelikle birlikte çalışmaktan onur
duyduğum tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. Yakında anne
olmanın heyecanıyla aranızdan kısa bir süreliğine ayrılıyorum. 2015 Ocak
ayında yine birlikte olacağız. İzin dönemimde iyi dileklerim hep sizlerle
olacak” diye konuştu.
Güzel bir sebeple, bir süreliğine aramızdan ayrılacak olan Özvatan’a CBI
ailesi olarak şimdiden tebriklerimizi iletiyoruz. Aramıza yeni katılan, Derya
Çoruh Özvatan’ın doğum izni süresince yerine bakacak ve bültenimizin
editörlüğünü yürütecek olan Seda Şahiner’e de hoş geldin diyoruz.
BİZDEN
Röportaj
20
Erdem YOLDAŞ
Satış ve Projeler Müdürü
Yoldaş: ‘Chassis Brakes
International çalışmaktan
mutluluk duyacağınız bir
aile ortamı.’
Chassis Brakes International Satış ve Projeler Müdürümüz
Erdem Yoldaş ile görevi ve bölümünün hedefleri üzerine
bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1975 yılında Bursa’nın Orhangazi ilçesinde doğdum. Devlet
memuru bir baba ile ev hanımı bir annenin iki çocuğundan biriyim.
İlkokulu Orhangazi’de, ortaokul ve liseyi Bursa’da tamamladım.
1992 ‘de ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’ne girdim. 1998
yılında okulu bitirdim, askere gidene kadar Ankara’da bir devlet
kurumunda çalıştım. 1999 Temmuz ayında askerlik görevimi
tamamlayıp çok sevdiğim Bursa’ya geri döndüm.
İş arayışlarım üç ay sonunda meyvesini verdi ve Bosch Fren
Sistemleri’ne Yan Sanayi Kalite Güvence
Mühendisi olarak katıldım. Kalite bölümünde bir buçuk yıl
çalıştıktan sonra 2001 yılı başında Servo Fren Üretim Bölümü’ne
geçtim. Üretim-metot faaliyetleri ile beraber yaklaşık yedi
yıl boyunca İtalya, Fransa ve İspanya’dan transfer ettiğimiz
ve daha sonra da Polonya ve Brezilya’ya gönderdiğimiz valf
(LSPV) transfer projelerinin koordinatörlüğünü yürüttüm. 2008
yılında Kampana Fren Üretim Kısım Müdürü ve Fabrika Üretim
Koordinatörü olarak atandım. 2012 yılı başındaki üç aylık
Teknik Fonksiyonlar Müdürlüğü deneyimimden sonra 2012 yılı
Nisan ayından beri CBI bünyesinde Satış ve Projeler Müdürlüğü
görevini yürütmekteyim.
Yedi yıllık evliyim, Bilge adında bir kızım ve Egemen adında bir
oğlum var.
Chassis Brakes’de çalışmanın ayrıcalıkları nelerdir?
İşi kolaylaştıran ya da zorlaştıran işin kendisi değil çoğu
zaman insanlardır. Eğer CBI’da çalışıyorsanız iş zor olsa
bile onu kolaylaştıracak insanları bulmakta zorlanmazsınız.
Başınız sıkıştığında, çözmekte zorlandığınız bir problem
olduğunda insanlar önlerindeki işleri bırakıp size yardım ederler.
Yardımlaşma ve özveri bu fabrikanın ruhunda var.
Çalışanlarının eğitimine ve gelişimine önem veren bir şirket
yaklaşımı olması, CBI’ı bana göre ayrıcalıklı kılan bir diğer
etken. Kişisel gelişim ve kariyer olanakları açısından böyle bir
şirkette çalışmak bence büyük bir avantaj.
Satış hedeflerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?
Tabii ki öncelikli hedefimiz ciromuzu ve karlılığımızı
artırmak. Hedefimiz, önümüzdeki iki üç yıl içerisinde
75milyon Euro ciro seviyelerine ulaşıp daha uzun vadede
BİZDEN
21
de 100 milyon Euro ciro seviyesini yakalamak. Bunu başarabilmek
için daha rekabetçi olmamız, farklı ürünler ve farklı pazarlarla
müşteri ve pazar portföyümüzü geliştirmemiz, müşterilerimizde
daha fazla katma değer ve rekabetçi fiyat avantajları yaratmamız,
pazara yeni ve inovatif ürünler sunmamız gerektiğini biliyoruz.
Ayrıca müşterilerimiz tarafından en çok bilinen ve tercih edilen
fren markası olmayı hedefliyoruz. Bunun için kurumsal iletişim ve
tanıtım faaliyetlerine de ağırlık veriyoruz.
Satış konusunda yeni projeler var mı? Varsa bu projeler neler?
Şu anda proje çalışmalarını yürüttüğümüz Toyota 560A ön disk fren
projesi, 2016 yılında devreye girecek ve fabrikamızda üretilmeye
başlanacak. Bu proje, yıllık 150.000 araçlık ön fren üretimini
kapsıyor ve fabrikamızın üreteceği ilk ZOHe disk fren konsepti
olacak. Bununla birlikte Bari transferi proje çalışmaları devam
ediyor. Bosch’un İtalya Bari fabrikasındaki “foundation” fren işini
bırakması nedeniyle burada üretilen tüm ürünlerin Bursa’ya transferi
söz konusu.
Toyota’nın şu an ürettiği 130A Auris&Corolla projesinin yerine 2018
yılında geçecek olan 130x projesi için ön teklif çalışmaları devam
ediyor. Projenin olması durumunda bizim için 240.000 araçlık fren
üretimi anlamına geliyor.
İran’a olan yakınlığımız nedeni ile Amerikan ambargosunun
yumuşaması ya da tamamı ile kalkması halinde İran pazarı bizim için
ciddi bir potansiyel taşıyor.
Fren dışında rotor (disk) işleme gibi
alternatif projeler üzerinde de ciddi
çalışmalar yürütüyoruz.
Bütün bunlara ek olarak yerli orijinal ve
bağımsız yedek parça balata pazarındaki
payımızı büyütebilmek için stratejik
çalışmalar yapıyoruz.
Chassis Brakes ailesini tanımlamanızı
istesek neler söylersiniz?
Bu şirketin değişik bölümlerinde çalışmış
on beş yıllık bir çalışanı olarak şunları
söyleyebilirim. Bu şirkette her yerde kolay
bulamayacağınız bir arkadaş ve aile ortamı
bulursunuz. Birbirine destek olan, sorumluluk duygusu, aidiyet
duygusu ve motivasyonu yüksek, pratik ve kolay çözümler üretebilen,
öğrenmeye açık, özverili, kalite bilinci yüksek, nitelikli ve tecrübeli
çalışanların olduğu, çalışmaktan keyif alacağınız bir aile ortamı.
Chassis Brakes’i yakın bir gelecekte nerede görüyorsunuz?
2012 yılındaki ayrılma sürecini başarılı bir şekilde atlattığımızı,
bu firmanın özverili, çalışkan ve tecrübeli çalışanları sayesinde
elimizde bulundurduğumuz değerleri kaybetmeden ve bundan sonra
daha büyük bir ivme kazanarak biraz önce açıklamaya çalıştığım
hedeflerimize ulaşacağımızı düşünüyorum.
İş dışındaki zamanlarda neler yaparsınız? Nelerden
hoşlanırsınız? Nerelere gidersiniz?
Doğayı çok seviyorum. İş dışındaki zamanımı doğada özellikle
dağlarda geçiriyorum. 2010 yılında kurduğumuz bir dağcılık
kulübümüz var. Kulüp bünyesinde bugüne kadar sayısız faaliyete
katıldım. Sadece Uludağ’da değil Türkiye’nin ve dünyanın değişik
dağlarında da faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Sözgelimi Temmuz
ayı başında Türkiye’nin en yüksek dağı Ağrı Dağı’na başarılı bir
tırmanış gerçekleştirdim. Ağustos ayı başında da Avrupa Alpleri’nin
en yüksek zirvesi Mont Blanc’a tırmanmayı planlıyorum.
Ayrıca çocuklarıma da doğayı sevdirmeye çalışıyorum, şehir
hayatının karmaşası ve bunaltıcılığından kaçmayı öğrenmeleri
için onlarla da sık sık piknik ve doğa
yürüyüşleri yapıyorum. Bursa, doğa
severler için benzersiz bir yer.
Bunun dışında okumayı çok
seviyorum. Her gün gazete okurum.
Kişisel gelişimime katkısı olacak
kaynakları bulur ve okumaya
çalışırım. Doğa, teknoloji ve tarih
ilgi alanlarım arasındadır.
22
Simav’daki Çocuklara
Kitap Bağışı
Chassis Brakes International Bursa
Motivasyon Grubu’muzun başlattığı
“Bir Kitap Bin Umut” isimli sosyal
sorumluluk projesi başarı ile tamamlandı.
Çalışanlarımızdan çocuklara yönelik kitap
bağışı davetinde bulunan grup, kampanya
sonunda toplanan kitapları, 25 Haziran’da
Kütahya Simav Güzelyurt Köyü, Dağardı
İlköğretim Okulu’na tüm çalışanlarımız
adına bağışladı.
Kütüphanesi olmayan okullara kütüphane
oluşturulması konusunda yardımcı olmaya
çalışan Motivasyon Grubu, bu tip sosyal
sorumluluk projelerine devam edeceklerini
bildirdi.
KARİKATÜR
23
15.03.2014 tarihinde fabrikamızda işe başladım, bu süre
içerisinde Montaj ve Talaşlı İmalat Bölümlerinde çalıştım. Şu
anda ise Dokümantasyon ve Raporlama Teknisyeni olarak
çalışmaya devam ediyorum.
Karikatür ve resim çizmek konusuna gelince, çizmek, benim
çocukluğumdan beri benimle beraber büyüyen vazgeçilmezim
dediğim bir yeteneğim. Bu konuda kendimi çok şanslı
hissediyorum. Çünkü çizerken ortaya iyi şeyler çıktığında onun
mutluluğu paha biçilemez.
İŞTE KADIN
24
İnsan Kaynakları ve Kurumsal
İletişim Müdürümüz
Sn. Öneyman As TV’de Hülya
Özen’nin sunduğu İŞ’te KADIN
programına katıldı
Sayın Hülya Özen’in sunduğu, yüzlerce başarılı
kadın girişimcinin, iş ve meslek kadınlarının
ağırlandığı program, yeni kadın girişimcileri iş
hayatına hazırlarken, onlara konukları ile ilham
olurken, pek çok üniversite mezunu genç kızın
işe yerleştirilmesine de vesile oluyor.
Başarı hikayesini izleyicilerle paylaşmadan önce
kendi biyografisini programda izleyen Öneyman,
çok duygulandığını ve filmi izlerken hızla akıp
giden zamanı yaşamında etkili bir şekilde
değerlendirmenin verdiği mutluluğu hissettiğini
belirtti.
Öneyman, iş hayatında başarılı olmak isteyen
kadınlara ayrıca bazı tüyolar verdi ;
“Hedef belirleyin, elde etmek istediklerinizi
ve hedeflerinizi tam olarak bilin ve tespit edin.
Önünüze gerçekte var olmayan, yalnızca sizin
beyninizde yarattığınız engeller ve bariyerler
koymayın. Hayallerinizi somutlaştırın.
Hedefinizin size uygunluğunu kontrol edin ve
hedefe ulaşmak için yol haritanızı belirleyin.
İstediğiniz şey için mücadele edin, bunun için
hırslı ve ısrarlı olmalısınız. Başarısızlıklar da
hayata dair, önemli olan, tüm kaynaklarınızı
geliştirdiğinizde ve kendisinizi hazır hale
getirdiğinizde başarıları kovalarsınız.
İyi ilişkiler kurun, başarılı olmanın temel
kurallarının başında ilişkilerin ve doğru sosyal
hayatın önemli bir rolü var. “ Öneyman yaşam
felsefesi olarak ; “ Hayat seçimlerden oluşuyor,
bu seçimlerinizin sonucunda ya mutlu olursunuz
ya da mutsuz. Seçimlerinizi sonuçlarını bilerek
yaptığınızda hayat sizi mutsuz edemez. Ben de
sonucunda mutlu ya da mutsuz olacağımı bilirim
ama kararı ben veririm, başkası benim adıma
karar vermez. Ayrıca sonuçlarını bertaraf etmek
için aksiyonlar alırım. ” dedi.
Türkiye’de kadın olmanın coğrafi bölgeler
bazında farklılıklar gösterdiğinden bahseden
Arzu Hanım, “Biz kadın profesyonellerin
Türkiye’nin her yerindeki gençlerimize, genç
kızlarımıza ulaşmamız, onlara ışık tutmamız,
ufuklarını açmamız gerekiyor. Bu bence
bu vatana olan borcumuz. Onlar için hayatı
kolaylaştırabiliriz.”diye konuştu.
SPOR
Beste Nur FEYZİOĞLU COŞKUN
25
Malzeme Planlama Uzmanı
Yaz Deyince: Scuba Diving
Merhaba,
Yaz deyince deniz, deniz deyince dalmak geliyor aklıma. Aklıma gelen
başımıza gelsin diyerek bu sayımızda sizlere scuba diving hakkında bilgi
vermek istedim.
dalabilir. Derine dalma, akıntıya karşı pusula ile gece dalışı eğitimi verilir.
30 metreye kadar inebilir. Üç yıldızlı dalgıçlıkta kendini geliştirmek için
ekstra bir eğitim verilir. Antrenman yaptıracak konuma gelinir. Derine inme
yanında bot kullanma eğitimi de alınır.
İnsanlar, doğaya karşı koyma isteği, bilinmeyenin cazibesi, ekonomik ve
askeri nedenler sonucu sualtını keşfetmek istemişler. Ne zaman olduğu
bilinmese de ilk olarak yiyecek temini için dalındığı sanılıyor. Daha sonra
sünger, mercan ve inci için dalışlar yapılmış, ki bunlar günümüzde de
devam ediyor. Askeri dalışlar ise Truva Savaşları zamanında başlamış ve
düşman gemilerinin halatlarını kesmeyi ya da gemilerin altında delikler
açmayı amaçlamış.
Sualtında önemli bir konu da iletişimdir. Dalıcılar güvenliklerini sağlamak,
dalış planını eksiksiz gerçekleştirebilmek için iletişime gereksinim
duyarlar; işte bunun için dalış süresince anlamı her dilde aynı olan,
özelleşmiş bir takım el ve vücut işaretleri kullanılır. Bunlar eğitim sırasında
dalgıç adaylarına öğretilir.
Peki nedir scuba? SCUBA İngilizce “Self Contained Underwater Breathing
Aparatus” kelimelerinin baş harflerinin birleşmesiyle oluşan bir kısaltmadır.
Türkçe karşılığı ise; “Sualtında kendi kendine yetebilen soluma donanımı”
olarak kabul edilebilir. Yani tüplü dalış. Evet, ekipman gereksinimi var
ama bu gözünüzü korkutmasın çünkü ihtiyacımız palet, maske ve tüp.
Satın almamıza gerek olmayan bu ekipmanı yetkili dalış kulüplerinden
kira karşılığı temin edebiliyoruz. Dalışa engel bir sağlık sorunu olmayan,
yüzme bilen herkes dalabilir. 12-15 yaşları arasında “Junior Open Water
Diver” sertifikası alabilirsiniz ki bu da ancak sertifikalı bir yetişkinle
dalabileceğiniz anlamına gelir. 15 yaşına geldiğinizde “Open Water Diver”
veya “1 Yıldız Balıkadam” sertifikasını elde edebilirsiniz. 1
yıldız dalgıç adayının bröveye hak kazanabilmek için en az
5 adet eğitim dalışı yapması gerekmektedir. Ancak bu
5 dalışı tamamlayan her adayın bröveyi alabileceği
anlamına gelmez. Bir yıldızlı dalgıçlık başlangıç
seviyesidir. İki yıldızlı dalgıç su altında yön
bulabilir, arama kurtarma seviyesinde
Dalmanın sizi ne kadar heyecanlandıracağını görmek için “discover scuba”
programı ile dalış lideri kontrolünde sığ derinlikte bir deneme dalışı
yapabilirsiniz. Tam da bana göre dediğinizde ileri kurslara devam edebilir
ve deniz altının muhteşemliğine her dalışınızda biraz daha aşık olursunuz.
Ancak unutmayın ki dalış, kurallarına uygun yapılmasıyla güvenli ve zevkli
hale gelecektir. Tüplü dalışta dikkat edilecek en önemli husus eğitim
alınan derinlik sınırını aşmamaktır. Yıldız dalıcılar için derinlik sınırı 18
metre, tüm sporcular içinse, eğitim düzeyi ayırmaksızın 30 metredir.
Buna ilaveten asla nefesinizi tutmamalı, alkollü dalmamalı ve yalnız
dalış yapmamalısınız. Dalışlarda dikkat edilmesi gereken çok önemli bir
nokta da sualtı canlılarına asla zarar vermemektir. Ayrıca boş bile olsa
sualtından kabuk dahi çıkarılmaz. Sırf dalarken avlandıkları ya da bazı
sualtı canlılarını çıkardıkları tespit edildiğinden lisansları iptal
edilen dalış kulüpleri olduğunun altını çizmem sanırım konunun
önemini anlatmaya yardımcı olacaktır.
Eee hadi, denemeye var mısınız?
Saygılarımla.
KONUK YAZAR
KONUK YAZAR
26
Nuran BOYRAZ
Eğitimci & Yazar / Profesyonel Koç
Çocuk İlk Eğitimini Aileden Alır
Evet, bu başlığa hepinizin elbette doğru dediğini biliyorum. Ancak
uygulamada ne yazık ki, en değerli varlıklarımız olan çocuklarımıza
gerektiği kadar zaman ayırıp, gereken anlayış ve sabrı ne yazık ki
gösteremiyoruz.
Yapılan tüm araştırmalar özellikle 18 ay - 3 yaş arası dönemin
çocuklarımız için çok önemli olduğunu gösteriyor. Çocuk bir çok
duygu ile bu dönemde tanışıyor. Bu dönemde kendi bireyselliğini
algılamaya başlayan çocuğun en belirgin özelliği de her şeyi kendi
başına yapmak istemesidir. Ailelerin de en büyük hatası, bu dönemin
önemini çok iyi bilmemeleri ve bu süreci iyi yönetememeleridir.
Yaptığım eğitimlerimde, çocukları 7 yaşına gelmiş hala ebeveynleri
tarafından yemek yedirilen, giydirilen, çamaşırları, odası toplanan
çocukların olduğunu işitiyorum. Üç yaşına gelmiş hatta geçmiş
çocukların tuvalet terbiyesi alamadıklarını görüyorum. Yine bu
dönemin en belirgin özelliği olan inatçı çocuğu ile inatlaşan, çocuktan
da çocuklaşan anne ve babalara da çok sık rastlıyorum.
dönemde ortaya çıkmaktadır. Ya da tam tersi özgüven eksikliği...
Ebeveynlerin kendine ve etrafa zarar verir düşüncesiyle gereğinden
fazla çocuğun üstüne düşmeleri, yapamaz gözüyle bakmaları, aşırı
baskıcı ve denetleyici tutumları özgüven duygusunun oluşumunu ne
yazık ki engellemektedir.
“Çocuk yetiştirmek demek çocuğu eğitmek ve öğretmektir.” Bunun
için de çocuğa sağlıklı zaman ayırmak bu zamanda da neyi nasıl
yapacağımızı çok iyi bilmek demektir. Artık bilgelik çağındayız
internet ve her yıl binlerce basılan kitaplarla bilgiye ulaşmak çok
kolay. Mutlaka çocuk yetiştirmek konusunda uzmanlardan destek
almalı, artık annelerimizin yaptığı gibi deneme yanılma yoluyla
çocuk büyütmemeliyiz.
Çocuk büyütürken Psikolog Abraham Maslow’un 1943 yılında
yayınladığı ihtiyaçlar teorisini her zaman göz önünde bulundurmalıyız.
Her insanın olduğu gibi çocuğun da en temel ihtiyacı fizyolojik
ihtiyaçlar olup; yemek, içmek, uyumak ve tuvaletini yapmaktır.
Bunu yapabilen algıları biraz gelişmeye başlayan çocuk ihtiyaçlar
hiyerarşisi gereği kendini güvende hissetmek ister . Bu nedenle
de anne ve babasını tanıdığı andan itibaren, gözünün önünden
kaybetmek istemez. Bunun ardından çocuğunuza vereceğiniz
en büyük şey “sevgi ve şefkat” tir. Kaç yaşına gelirse gelsin
isterse yetişkin bir kadın ya da adam olsun fark etmez sizden
bunu hep bekleyecek ve bununla beslenecektir. Sevgi gören,
saygı gören, takdir edilen, değer verilen, sorumluluğu ve
sabrı öğrenen bir çocuk ancak kendini tanıyabilir, hayatta
istediği başarıyı yakalayabilir, yaşam amacını bulup, bu
amaca ulaşıp kendini gerçekleştirebilir.
Oysa bu dönemde yapılması gereken en önemli şeylerden biri,
anne ve baba tarafından çocuğun bağımsız olma çabalarının
desteklenmesidir. Çocukla bu dönemde asla inatlaşılmamalı,
çocuğun inadının altındaki neden ve ihtiyaç ortaya çıkarılmalıdır.
Ayrıca bu dönemde çocuğa basit sorumluluklar verilmeli, ona
mutlaka kendini ifade etme fırsatı sunulmalıdır. Özgüven tam da bu
Yine ebeveynlerde gördüğüm en büyük eksikliklerden biri
de, çocuklarını dinlemesini ne yazık ki bilmiyorlar. Dinleme
konusu aslında başlı başına bir eğitim konusudur. Dinleme
esnasında çocuğun duygusunu alıp ona anlaşıldığını
hissettirmek, göz kontağı kurmak ve uyum sağlamak çok
önemlidir. Empatik dinleme bir nevi kalben, bedenen, zihnen
ve ruhen dinleyebilmek, onun düşünce ve duygularını
ona yansıtabilmek, onun enerjisine bürünebilmektir. Bu
dinleme ile çocuk kabul edildiğinin, değer verildiğinin,
saygı duyulduğunun ve sevildiğinin farkına varacaktır.
Anne ve babasının kendisini bu şekilde dinlediğini gören bir çocuk
ancak duygularını ifade etme olanağı bulur, anlaşıldığını hisseder
ve rahatlayabilir. Konuşurken çocuğun dilinden dökülen kelimeleri
geri yansıtmak ve onun da bu cümleleri işitmesini sağlamak dikkat
etmemiz gereken en önemli kurallardan biridir.
R
TEKNOLOJİ
Nursel TETİKCAN
Bilgi Teknolojileri ve Bilgi Güvenliği Müdürü
27
Sosyal Ağlarda Güvenlik
Günümüzün en önemli iletişim araçlarından biri haline gelen sosyal
ağlar, iş ve özel hayatımızın artık vazgeçilmezi olup, hızlı ve kolay
bir paylaşım ortamı sunmaktadır. Bu ağlar, üyelerinin kişisel
bilgilerini içermesi sebebiyle bilgisayar korsanları için gün geçtikçe
çekici bir hedef haline gelmektedir. Bilgi güvenliği konusunda bilinçli
kullanıcı olarak gerekli özeni ve dikkati gösterdiğimiz taktirde bu
tarz saldırılardan kendimizi korumuş oluruz.
Sosyal medya kullanırken hesaplarımızın güvenliğini arttırmak için
sizler ile bazı ipuçlarını paylaşmak istiyoruz;
• Güçlü şifreler kullanılmalı ve kimse ile paylaşılmamalı. Aksi
taktirde şifreniz kullanılarak mesaj gönderilebilinir, ayarlarınız
değiştirilebilinir ve profilinizden paylaşım yapılabilinir.
• Kişisel bilgileriniz bu tür ortamlarda mümkün olduğunca
paylaşılmamalı. Örneğin, ev adresi, telefon numarası, doğum günü,
T.C. kimlik numaranız, e-mail adresiniz.
• Size ulaştırılan veya internet üzerindeki linklere karşı dikkatli
olunmalı, özellikle ücretsiz veya gerçekçi olmayan vaatler içeren
reklam linkleri dikkate alınmamalı.
• Sosyal ağlarda arkadaşlar, takipçiler onaylanırken seçici
davranılmalı, paylaşımların güvenliği için gizlilik ayarları kontrol
edilmeli.
• Özellikle konum ve mekan bilgisi paylaşılırken dikkat edilmeli, kötü
niyetlere sebebiyet verebileceği bilinmeli.
• Kayıp ve çalınma ihtimaline karşı mobil cihazlar üzerinden başkaları
tarafından erişilebilme risklerine karşı ekran kilidi kullanılmalı.
• İlgili sosyal medya harici ek uygulama ve tarayıcı eklentilerinden
mümkün olduğunca uzak durulmalı. Sosyal medya hesaplarınızı
yönetmenize yardımcı olabileceğini ileri süren, sizden erişim
bilgilerinizi girmenizi isteyen ya da herhangi bir uygulamayı
beğenmenizi isteyen sitelere karşı dikkatli davranılmalı.
• Web tarayıcınızın ve işletim sisteminizin güncel olması çok
önemlidir. Güvenilir ve lisanslı virüs programı kullanmanız son derece
faydalıdır. Bu tür programlar sizi kötü niyetli kodların bulunduğu
sitelere erişmek istediğinizde uyarırlar.
• Sosyal ağlardan gelen maillere karşı dikkatli olunmalı. Bu
ortamlardan gelen etkinlik mesajları da tehlike oluşturabilirler.
• Yasalar karşısında zor durumda bırakacak ve hakaret içeren
paylaşımlar yapmaktan kaçınmalı.
DOKTORUM KÖŞESİ
28
Dr. Emin MENEKŞE
İç Hastalıklar Uzmanı
İş Yeri Hekimi / Adal A.Ş.
Anemi
Aneminin En Önemli Sebebi Demir Eksikliği
Kandaki alyuvarların miktarının azalması, buna bağlı olarak hemoglobin
miktarının kişinin yaş ve cinsiyeti için normal kabul edilen değerin altına
düşmesi durumuna Anemi (kansızlık) denir. Dünya Sağlık Örgütü’nün
ölçütlerine göre hemoglobin değerinin yetişkin erkekte 13 gram/desilitre,
kadında 12 gram/desilitre altında olması anemi olarak kabul edilir. Anemi
çok sık görülen bir sağlık sorunudur. Hemoglobin, alyuvarların yapısında
bulunan akciğerden dokulara oksijen taşıyan bir proteindir. Eksikliğinde
dokularda oksijen azlığı (hipoksi) meydana gelir. Gelişen hipoksi nedeniyle
üşüme hissi, çabuk yorulma, nefes darlığı , güçsüzlük, çarpıntı, baş ağrısı,
göğüs ağrıları, uykuya meyil, kalpte üfürümler, kalp yetmezliği, bazı
durumlarda retina kanamalarına bağlı görme bozuklukları gibi belirtiler
ortaya çıkabilir.
Aneminin Başlıca Sebepleri:
1-Kan Kaybı: Mide barsak kanalı kanama yapan en önemli bölgedir.
Ülser, gastrit , kanser, hemoroid gibi durumlar hızlı ya da yavaş gelişen
kanamalara yol açabilir. Tekrarlayan burun kanamaları, kadınlarda aşırı
adet kanamaları aneminin önde gelen sebeplerindendir.
Ek olarak deri ve mukozalarda solukluk (tırnak yatağı, avuç içi çizgileri,
dudaklarda, yanak ve göz kapakları iç kısmında kırmızılığın azalması) saç
dökülmesi, saçlarda matlaşma ve kırılma, tırnaklarda incelme ve kırılma,
tırnak yatağının çökmesi (kaşık tırnak) dilde ağrı ve kırmızılık gelişmesi,
dil kabarcıklarının kaybolması, ağız kenarlarında yaraların oluşması,
sarılık bulgularının ortaya çıkması anemiye eşlik edebilir.
3-Alyuvar Yıkımında Artma: En önemli sebebi Hemolitik Anemi diye
tanımlanan bir durumdur. Doğuştan kaynaklanan alyuvar zarı protein
yapım bozuklukları ya da sonradan kazanılan enfeksiyon hastalıkları, bazı
ilaçlar ve kimyasal maddelerle etkileşimler sonrası alyuvarlar parçalanır.
Normal alyuvar ömrü 120 gün olup bu anormal alyuvarlar daha erken
yıkıldığı için kemik iliği eksik kan hücrelerini yerine koyamaz ve kansızlık
gelişir.
2-Alyuvar Yapımının Azalması: Demir eksiklikleri, Talasemi (Akdeniz
Anemisi taşıyıcıları ve hastaları), kurşun zehirlenmesi, B12-Folik asit
vitaminlerinin eksiklikleri, alkolizm, karaciğer hastalıkları, kronik böbrek
yetmezliği, tiroid hormonu salınım bozuklukları, toksik maddeler, bazı
ilaçlar, kemik iliğini tutan tümörler, Aplastik Anemi gibi nedenlerle kemik
iliğinde kan yapımı bozulabilir ve anemi ortaya çıkabilir.
29
Anemi Saptandığında Ne Yapılmalı?
Anemi kendi başına bir hastalık olarak değil, zemindeki başka bir hastalığa
eşlik eden belirti olarak kabul edilmelidir. O yüzden zaman geçirmeden
gerekli ek tetkikler yapılarak tedaviye başlanmalıdır. Dünyada ve ülkemizde
en sık görülen anemi sebebi Demir eksikliğidir. (Tüm anemi vakalarının
yaklaşık % 50’si) Demir sürekli vücuttan atılmaktadır (fizyolojik hücre
yıkımı nedeniyle). Büyüme çağındaki çocuklarda, kadınlarda gebelik ve
emzirme, adet dönemlerinde, hızlı ve yavaş gelişen kanamalarda
demir atılımı ve dolayısıyla demir ihtiyacı artar.
Bazı vitamin eksiklikleri (B12, Folik asit) ve emilim bozuklukları
da önemli anemi sebeplerindendir. Vejetaryen diyet uygulamaları
nedeniyle yetersiz alım, geçirilmiş mide ameliyatları, mide asidi
baskılayıcı tedaviler B12 (Kobalamin) eksikliklerine yol açabilir. Folik
asit eksiklikliğinin en önemli nedeni besinlerle yeterli sebze, meyve
alınmamasıdır. Pişirme esnasında folik asitin çoğu yıkılır. Bu nedenle
çiğ yenen bitkisel gıdalar günlük diyet içinde mutlaka yer almalıdır.
Anemide Tedavi:
Eksikliği saptanan mineral ve vitaminler yerine konarak anemi
düzeltilmeli, varsa eşlik eden hastalık tedavi edilmelidir.
Demir eksikliği tedavisinde dikkat edilmesi gereken özellik; 2 değerli
demir ilaçları mide barsak kanalından daha kolay emildiği için diğer
demir preparatlarına tercih edilmelidir. Hayvansal kaynaklı gıdalardaki
demir 2 değerli olduğundan bitkisel gıdalardaki demirden daha kolay emilir.
Yoğun tahıl içeren gıdalar, çay ve kahve gibi içecekler demirin bağırsaktan
emilimini bozabilir. Bu tip gıdalar ve demir birlikte kullanılmamalıdır.
HSE
İş Sağlığı ve Güvenliği Köşesi
30
Suna ŞENSOY
Çevre ve İş Güvenliği Sorumlusu
Adal A.Ş.
Gerçekten
Kaza Geliyorum
Demez mi ?
Kaza Geliyorum Demez!
Görünmez Kaza...
Hepimizin kullandığı kaza ile ilgili bazı deyimler...
Aslında kazalar birdendire meydana gelmez. Her kazanın belirli bir
kuluçka süresi vardır ve eğer önlem almazsak bu süre sonunda kaza
meydana gelir. Bütün kazalar, ‘Görünür’ kazadır. Bizim görünmez
kaza diye tabir ettiğimiz kazaların çoğu aslında sadece bizim
göremediğimiz kazalardır. İş kazaları, ev kazaları ve trafik kazaları
başta olmak üzere, kazaların birçoğu aslında GELİYORUM DER.
Kendimizi en güvende hissettiğimiz evimiz bile, bazen dikkatsizlik
bazen de ihmal nedeniyle bizim ve çocuklarımız için bir tehlike
parkına dönüşebilir. Evlerde meydana gelen kazaların birçoğu da
diğer kazalar gibi önceden düşünülüp öngörülerek, önlem alınması
halinde kesinlikle önlenebilecek olan kazalardır.
Kazalarla ilgili en yoğun çalışmaların yapıldığı ülke olan ABD’de
yılda 25 milyon çocuğun kazalarda yaralandığı tespit edilmiştir.
ABD’de her dört çocuktan bir tanesi yılda bir ev kazasına uğrayarak
tedavi görmektedir. Yine her yıl 14 yaşın altındaki 12.000 çocuk
kazalardan dolayı ölmekte, 50.000 çocuk ise sakat kalmaktadır.
Düzenli istatistiklerin tutulduğu İngiltere’de kaza sonucu ölümlerin
%40’ını ev kazaları oluşturmaktadır.
Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre, ölüm
sıralamasında kaza sonucu ölüm sıralamasında ev kazaları
sonucu ölümler 4. sırada yer almaktadır. Zamanlarının çoğunu
evde geçirmeleri, aynı zamanda çevrelerini keşfetme ve öğrenme
konularındaki merakları, devamlı hareket halinde olmaları, çevreyi
keşfetme isteği ve kazalardan kendilerini koruyabilecek gelişimsel
beceriye henüz yeterince sahip olamamaları sebebiyle 0-6 yaş
grubu çocuklar, kazaya uğrama oranı en yüksek grubu oluşturur.
Çocuklardan sonra ev kazalarından en çok etkilenenler yaşlılar ve
kadınlardır. Ev kazaları en sık görülen nedenlerine göre ;
1. Düşme ve çarpmalar
2. Kesikler
3. Yabancı cisimlerle boğulma veya tıkanma
4. Suda boğulma
5. Zehirlenme
6. Yanıklar
7. Elektrik çarpması olarak sıralanabilir.
Düşme ve Çarpmalar: Özellikle çocuklu evlerde yüksekten
düşme kazalarını önlemek için, öncelikle pencerelerin ve balkon
parmaklığının önünde duran masa, sandalye, koltuk ve sehpa
gibi eşyaları kaldırmak gereklidir. Çocuklar, bu eşyaların üzerine
çıkarak pencereden, balkondan aşağıya sarkmakta ve dengesini
yitirme durumunda aşağıya düşebilmektedir. Bu tür kazalar
genellikle ölümle sonuçlandığı için, önlemler ihmal edilmemelidir.
Evlerde çocuk oyuncakları, bilyalar, kolayca yuvarlanarak
kaymaya yol açabilecek malzemelerin ortada kalması tüm ev halkı
için tehlike oluşturmaktadır. Ayrıca halı ve kilimlerin kenarları
takılıp, düşmeye ve kaymaya yol açabilecek biçimde veya kıvrılmış
durumda olmamalıdır. Mobilyaların, yaşlıların ve çocukların
düşme ve çarpma riskini azaltmak için duvarlar boyunca ve alanın
köşesine yerleştirilmesi birçok düşme ve çarpma kaynaklı kazayı
önleyecektir. Ev zemini, özellikle ıslak alanlar kolayca kayabilecek
materyalden yapılmamalı ve ıslak bırakılmamalıdır.
Yabancı Cisimlerle Boğulma veya Tıkanma: Yabancı cisimlerin
yutulması olayı, özellikle 3 yaşın altındaki bebeklerde sıkça
yaşanan ev kazaları arasında yer alır. Bu yaşlardaki bebeğin ya
da çocuğun en güvendiği duyusu, tat alma duyusu olduğu için;
bebekler veya küçük yaştaki çocuklar ellerine aldıkları herşeyi
ağızlarına götürme eğilimindedirler. Boğulmalara daha çok leblebi,
fındık, fıstık, draje şeklindeki şekerler gibi küçük taneli sert
yiyecekler, kabuklu yiyeceklerin kabukları gibi gıda maddelerinin
dışında madeni para, bilye, düğme, küpe vida gibi objelerden
dolayı yabancı cisimler sebep olmaktadır. Çocukların çevresinde
ve yetişebileceği yerlerde, onun yutabileceği büyüklükte özellikle
yuvarlak cisimlerin bulunmamasına dikkat edilmelidir. Üç yaşın
altındaki küçük çocuklarda yuvarlak cisimlerin ağza alınması
durumunda, bu cisimler kolayca nefes borusuna gidip onu
tıkayacaktır.
31
Suda Boğulmalar: Suda boğulma şeklindeki ev
kazaları, küçük çocuklarla ilgili olarak sık rastlanan
ev kazaları arasındadır. Suda boğulma kazalarını önlemek
için dikkat edilmesi gerekenler oldukça basittir. Örneğin:
Küçük çocuğunuzu kısa süreliğine bile olsa banyoda
tek başına bırakmayın. Evde temizlik esnasında, içi
su dolu kovalar ve diğer kaplar sürekli göz önünde
bulundurulmalı, işi bitenler hemen kaldırılmalıdır.
Bazı durumlarda tehlike kaynağı gibi görülmeyen birkaç santimetrelik su bile küçük bir çocuğun
boğulmasına neden olabilmektedir. Özellikle suda oynamayı seven ve
hiçbir tehlikenin farkında olmayan 1-3 yaş arası çocukların (ki bu yaşta
hiç yüzme kabiliyetleri yoktur) iç güdüsel olarak sıcak banyo küvetlerine,
yüzme havuzlarına, büyük su birikintilerine atlamaları, onları boğulma riski
ile karşı karşıya bırakmaktadır.
Zehirlenmeler: Ülkemizde meydana gelen zehirlenme şeklindeki ev
kazalarının büyük bir bölümü, tedavi amaçlı ilâçların ve temizlik amaçlı
kimyasalların yanlışlıkla yenilmesi veya içilmesi ile olmaktadır. Ayrıca
ne yazık ki ülkemizde soba tütmesi, gazlı ocaklar ve şofben kullanımına
bağlı, dumandan boğulma ve karbonmonoksit zehirlenmeleri de sık
görülmektedir. Diğer bir zehirlenme şekli ise son kullanma tarihi geçmiş
olan gıdaların kullanılmasıdır. Gıda zehirlenmelerinin önüne geçebilmek
için yiyecek ve içeceklerin üretim tarihleri ile son kullanma tarihlerinin
kontrol edilmesi çok önemlidir. Özellikle yaz mevsiminde daha çok dikkatli
olunması gerekir. Her evde mutlaka bir ecza dolabı bulunması ve bu dolabın
duvarda çocukların ulaşamayacağı bir yüksekliğe sabitlenmesi gibi basit
bir önlem, ilâçlarla zehirlenme şeklindeki ev kazaları oranını çok azaltabilir.
Ülkemizde sıkça yapılan hatalardan biri de, meşrubat ve su şişeleri gibi
içecek şişelerinin içine temizleyici kimyasalların konmasıdır. Küçük
çocuklarda algı oluşumu “bu tür şişelerdeki her şey içilebilir” şeklinde
geliştiği için, içinde ne olduğuna bakmadan, çocuk bu kimyasalı içebilir.
Bu, sıkça yaşanan, ciddi sağlık bozulmalarına ve ölümlere neden olan ev
kazaları arasındadır. Bu tür zehirlenmelere karşı alınacak en iyi önlem;
temizleyici kimyasal maddelerin farklı renkli kaplarda saklanması, bu
kapların içindekilerin içilmeyeceğinin çocuğa öğretilmesi ve bu kapların,
çocuğun ulaşamayacağı yerlerde korunmasıdır.
Yanıklar: Türkiye’de Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne son 10 yıllık sürede
başvuran 5264 yanma olgusunda görülen haşlanma vakalarının %95’inin
evde meydana geldiği görülmüştür. Bu vakalar çoğunlukla mutfakta sıcak
sıvıların dökülmesi sonucu oluşmuştur. Mutfakta ocağın üzerinde bulunan
kulplu tavalar, sobanın üzerinde kaynayan çaydanlık ya da tencereler,
tehlikeli ev kazaları için birer davetiyedir. Oysa bu ev kazaları, çok basit
önlemlerle azaltılabilir. Ocaktaki tavanın uzun kulpunun dışarıya doğru
değil de duvara doğru olması bile, her yıl birçok kazayı önleyebilir. Ocakta
demlenen çaydanlığın veya kızartma tavasının, ocağın duvara yakın olan
gözlerine konması, soba üzerine konan su kaplarının kulpsuz ve geniş
tabanlı kaplar olması, elektrik sobasının duvarın yüksekçe bir noktasına
monte edilen tipte olması gibi kolay önlemler, çocukların başına gelen
yanma ve haşlanma kazalarını önemli oranda azaltacaktır.
Bunlara ek olarak, çakmak ve kibritlerin ortalıkta bırakılması, elektrikli
sobanın çocukların ulaşabileceği yerlerde bulunması sonucu çıkan
yangınlarda da ciddi sonuçları olan kazalar meydana gelmektedir. Ayrıca
yangın riskine neden olabilecek elektrik kablolarının üzerine aşınma ve
zedelenmeye yol açacak eşya konmamalıdır. Evlerde yangın merdiveni ya
da acil çıkış kapılarının planlanması ve evlerde yangın alarmı kurulması
evde yaşanan yangınlardaki can kaybını azaltacaktır.
Elektrik Çarpması: Evin genel elektrik güvenliği yanında, mutfak, banyo,
çocuk odası, salon-oturma odası gibi mekanın özelliğine, taşıdığı riske
göre ayrı ayrı dikkate alınıp değerlendirilmelidir. Prizler, ara kabloları,
fişler ile pişirici ve ısıtıcı gibi elektrikli ev aletleri özelliklerine ve
bulunduğu mekana göre güvenli hale getirilmelidir.
Elektrikli aletler kullanılmadığı zaman fişleri prizden
çıkarılmalıdır.
Mutfakta kullanılan elektrikli araçların kabloları
lavaboya veya ocağa yakın olmamalıdır. Ocak ve
fırınların yakınında kolayca tutuşabilecek maddeler
ve cisimler olmamalıdır.
Saygılarımla.
GEZELİM GÖRELİM
32
Köksal Azizağaoğlu
Disk ve Kampana Fren Montaj Takım Lideri
Avrupa’da Kayak Tatili
Avrupa’da kayak tatili yapmak iyi olur diyor ama neresi olacağı konusunda
henüz bir fikrim yok diyorsanız işte size güzel bir tavsiye;
Avusturya’da Kaprun - Zell Am See Bölgesi.
Kaprun - Zell Am See Bölgesi Avusturya’nın Salzburg eyaletinde yer alan
çok şirin bir yerleşim alanı. 138 km’lik pistleriyle Avrupa’nın en büyük kayak
merkezlerinden biri. Profesyonel olarak kayak ya da snowboard yapanlara
uygun pistlerin yanı sıra, yeni başlayanlar ve çocuklar için daha kolay pistler
de mevcut.
Bu bölgenin en popüler zirvesi Kitzsteinhorn. Top of Salzburg olarak
da geçen bu zirve 3.029 metre yüksekliğinde. Sakın korkmayın. Oraya
çıkmanız için illa ki kayak yapıyor olmanız gerekmiyor. Sadece manzaranın
keyfini çıkartmak isteyenler için platform manzarası muhteşem.
Ayrıca merkezde belli yüksekliklerde yeralan restoran ve cafeler dinlenmek
için birebir. Ama bu bölgenin oldukça popüler olduğunu hatırlatmakta fayda
var. Yani kalabalık ve biraz da pahalı. Saygılarımla.
33
DÜNYA’DA
CHASSIS BRAKES
34
Chassis Brakes
International Co.
Çin’de Kuruldu
Chassis Brakes International Co. 2004 yılında,
Liaodong Yarımadası’nın güney ucunda, Bohai Denizi ve
Sarı Denizi’ne bakan Çin’in Dalian şehrinde kurulmuştur.
Fabrikada Aluminyum silindir, demir silindir, park
freni, seri ve yedek parça sanayisi içinde rotor
frenleri üretilmektedir. Bu fabrikada 3 ana departman
bulunmaktadır. Bunlar alüminyum döküm, demir döküm
ve işleme, kaplama ve montaj departmanlarıdır.
Müşterileri Çin, Kuzey Amerika, Tayland ve Avustralya
dahil tüm globali temel almaktadır.
Dünyanın önde gelen otomotiv yan sanayisi olarak
Chassis Brakes International Co. yaptığı üretimlerle
otomotiv teknolojisine büyük katkılar sağlamakta
ve dünya lideri olma konusunda çalışmalarına ara
vermeksizin devam etmektedir. Bununla birlikte Çin
Hükümeti de dünya kalite standartlarına ulaşması
sürecinde, Chassis Brakes International Co. fabrikasına
önemli katkılar sağlamakta ve bu süreçte aktif rol
almaktadır.
BULMACA ETKİNLİĞİ
35
1
7
2
3
4
8
5
6
9
10
12
13
14
15
17
16
18
19
20
21
22
25
26
23
24
27
29
28
30
33
31
32
35
36
34
39
42
44
45
48
Dergimizin bir önceki sayısında hazırlanan
bulmacayı doğru çözenler arasında yapılan
çekilişte BIR Plus Hattı Montaj Operatörü
olarak çalışanımız Murat Ak D&R Hediye
Çeki” kazanmıştır.
49
50
54
51
52
55
56
57
59
62
63
66
64
73
68
69
74
75
79
Bundan sonraki ödüllü bulmacalarımızda
görüşmek dileğiyle.
65
67
72
Murat beye ve diğer katılımcı arkaşlarımıza
katılımlarından dolayı teşekkür ediyor ve
başarılarının devamını diliyoruz.
58
60
61
71
38
41
47
53
37
40
43
46
70
11
76
77
78
80
81
82
83
89
84
85
86
87
88
90
SOLDAN SAĞA
3. Muğla’nın bir ilçesi 5. Aylıktan kesilen para 7. Ayın en ışıltılı, parlak hali 9.Avrupa futbol birliğinin kısaltması 13. Argoda dam 16: Çabuk 17. Asker kemeri 18. Mertebe, derece 19. Gelecek 22.
( Fizikte ) Eksi uç 25. Mikroplu eriyik 27. Rusça’da evet 28. Ensiz 29. Ayakkabı çekeceği 31. Sarraf 33. Hububat 34. Gökyüzü 36. İnce ses 40. İlkel su taşıtı 41. Beyanat 43. Tiyatro edebiyatı
44. Kabiliyet 46. Ateş tutmaya yarayan metal araç 47. Kir izi 49.Güneş Tanrısı 51. Bobin 53. Şikar 54. Temiz 55. ( … Samyeli ) Spiker 56. Saf 57. İçine mektup konan kağıttan kese 60. Nikel’in
simgesi 62. Rey 63. Çok büyük 67. Duman lekesi 68. Yasaklama 70. Tanrı, ilah 73. Metal olmayan element 75. İcar 79. Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz 80. Adları aynı olanlar 81.
Rüzgar 82.Demir’in simgesi 83. Belli belirsiz hissedilen hafif yel 86.Burun, burun ucu 89. Küçük, minik 90. Gözlem
YUKARIDAN AŞAĞI
1.Su 2.Erkek 3.Medeniyet 4.Kuzu sesi 5.Yürek 6.Üzme 8. Araştırma 9. Seyahat araçlarından birisi 10. Yapma, etme 11. Çok olmayan 12. Şehzadelerin özel eğitmenleri 14. Eski dilde ayak 15.
Zamanı gösteren alet 16. Aşina 19.Sıcak yemek 20. Aşama, basamak, derece 21. Yayla atılan çubuk 23.Açık, ortada 24. Arabayı durdurmaya yarayan ürün 25. Göz 26. Sayı ile ilgili, sayıya
dayanan, numerik, dijital 30. İsyankarlık 32. Alışkanlık halinde yapılan 35. Kraliçe 37. Oy 38. Derisi çizgili hayvan 39. Bir oturma eşyası 42. Çocuk dilinde ördek 43. Balık adam 45. Adet 48. Halk
dilince amca 50. Ayrıntı 51. Sin 52. Özel tedavi yöntemi 55. Aks 58. Sinema eseri 59. Bir suçun bedeli 61. Verme, ödeme, 62. İspanyolca sevinç ünlemi 63. Horozun tepesindeki deri uzantısı 64.
Meslek 65. Genişlik 66.Alevli değnek 69. Devlet büyükleri 71. Ayakkabı bağı 72. Ele avuca sığmaz ( kimse ) 74. Yat limanı 76. Vilayet 77. Binek hayvanı 78. Nezir, adanılan şey 79. Berilyum’un
simgesi 80. Hayvan damı 84. Tavlada üç 85. Baryum’un simgesi 87. Kırmızı 88. Bağışlama
ÖDÜL
20 Ağustos 2014 tarihine kadar bulmacanın cevaplarını getiren Chassis Brakes çalışanları arasında çekiliş yapılacaktır. Kazanan sürpriz hediyeye sahip olacaktır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
36
Kadriye Tunalı HIDIR
İdari İşler Sorumlusu
Damla Balığı
Dünyanın en çirkin yaratığı olarak gösterilen
Damla Balığı nesli tükenme tehlikesi ile karşı
karşıya. Eti yenmeyen, 25 santimetreye kadar
uzayabilen üzgün görünüşlü bu yaratıklar
denizlerin 900 metre derinliğinde yaşıyor. Bu
yüzden insanlar bu yaratıkları pek sık göremiyor.
Mary River Kaplumbağası
Aynı zamanda ‘Pet Shop’ kaplumbağası olarak
da bilinen bu ilginç kaplumbağa türünün
anavatanı Avustralya. Nesli tükenmekte olan
hayvanlar listesinde de ikinci sırada yer alıyor.
Bu ilginç yaratıklar suyun altında da vücudundaki
kanallar sayesinde oksijen alabilme yeteneğine
sahip. Avustralya’ya özgü bu kaplumbağaların
kafasındaki de saç değil alg, yani yosun.
Hispaniolan
Sarı Kafalı Küba Solenodonu olarak bilinen
Hispaniolanlar, uzun sivri burunlu bir fareye
benzerler ve Tanrekgiller sınıfındandırlar. 20
santimetreden biraz daha uzun olan bu hayvan,
ısırdığı kurbanına zehir enjekte edebiliyor.
Komondor Köpeği
Özellikle geceleri çok dikkatlidir. İtaatkâr ve
saygılıdır ancak, kendisine emanet edilen sürüye
saldıran kurtlara ve ayılara acımasız davranır.
Bunları biliyor musunuz?
-En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2,72
metre boyunda ABD’li R.P. Wadlow olmuştur.
-Kibrit kutusu büyüklüğündeki altın külçesi yufka
gibi açılarak bir tenis kortu büyüklüğüne kadar
yırtılmadan uzatılabilir.
-Einstein 9 yaşından sonra akıcı konuşmaya
başladı. Aile onda zihin geriliği olduğunu bile
düşündü.
-İnsan daha çok oksijen alabilmek ve vücudundaki
karbon gazını boşaltmak için esner.
Minyatür Geyik
Son 10 yılda keşfedilen ilginç bir geyik türü olan
Minyatür Geyikler (Muntiacus Putaoensis) sadece
60-80 santimetre boyuna kadar büyüyebiliyorlar
ancak nesilleri tehlike altında...
Kırbaç Kuyruklu Çöl Kertenkelesi
Bu kertenkelelerin dişi türleri üremek için erkeğe
ihtiyaç duymaz. Partenogenez ile döllenmemiş
yumurtadan kendi kopyalarını çıkartırlar. İşin
garip kısmı yumurtlamak için başka bir dişi ile
seks yaparlar. Lezbiyen seksin neticesinde de
yavru dünyaya getirirler.
-İnsan bir günde 28-33 bin litre hava, 500-700
litre oksijen, 2 kilogram yiyecek tüketir.
-Birinci Dünya Savaşı’nda Fransa ülkedeki tüm
taksileri devraldı ve askerler cepheye bu
taksilerle taşındı.
-Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıç’tır.
3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate
ulaşmıştır.
-1994 Dünya Kupası’nda, Bulgaristan Futbol
Takımı’nın 11 oyuncusunun hepsinin isminin
sonu “OV” ile bitiyordu.
-Michel Jordan bir yılda Nike’dan Nike’ın Malezya
fabrikası personelinin hepsinden fazla para
kazanıyor.
-Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmaz, sizi
gizler. Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin
orada olduğunuzu anlamalarını engeller.
-ABD, Ohio’da lisans olmadan fare yakalamak
yasaktır.
-Kahve sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı
olmaz. Hatta çoğu zaman alkolün etkisinin
artmasına yol açar.
-Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz
çıkarırsanız, patlarsınız.
-Aşık olduğumuzda beynimiz “phenylethylamine”
üretir. Bu kalp atışınızı hızlandırır ve sizi mutlu
yapar. Bu kimyasal madde çikolatada da vardır.
-Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar
ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.
-Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin
içindeki kaloriden daha fazladır.
KÜLTÜR SANAT
Kitap
Burcu GÜNAY
37
Bordro, İşe Alım ve Eğitim Uzmanı
Optimum Denge
Modeli
ODM’ye göre insan doğasının iki temel bileşeni vardır. Bunlar bilmek ve
yapmaktır. Ve bu bileşenlerin amacı insanın hayatta kalmasını sağlamak ve
onu mutluluğa ulaştırmaktır...
Bilmek, hayat ve kendimize ait anlamları doğru yere oturtmaktır.
Yapmak, bu anlamlara göre davranmak ve bu süreçte gereken yetenekleri
geliştirmektir. Ve bilmekle yapmak bir süre sonra yapa-bilmeye ve
yeterince ustalaşıldığındaysa olmaya dönüşür... Tamer Dövücü sizi bu
olma yolculuğunda Optimum Denge Modeli’yle tanıştırıyor ve ilk olarak
Türkiye’de geliştirilen bu felsefe, psikoterapi ve kişisel gelişimi birleştiren
yeni “yaşam modeliyle” size rehberlik ediyor... Keyifli yolculuklar...
Bilmezsen Korkarsın Tabi
Her anne baba, çocuklarının belirli yaş aralıklarında yaşadığı korkuların şahididir.
Aslında, basit yöntemlerle atlatılabilecek olan bu geçici dönem, bazen, anne
babaların eksik/yanlış tutumları sonucu, çocukların bütün bir hayatına yayılabilecek
izler bırakabilmektedir.
Bu kitap, birtakım korkular yaşayan 5 yaş ve üzeri çocuklar için özel olarak
hazırlandı. Kitap, beş güne yayılmış farklı hikâyelerden oluşmaktadır. Çocuklar
bir yandan hikâye kahramanının yaşadığı serüveni heyecanla takip ederken, diğer
yandan da farkında olmadan bilinçaltına yerleşmiş korkularını yenmektedirler.
Korkularla baş edebilmek sadece çocuğun üstesinden gelebileceği bir sorun değildir.
Özellikle anne babaların da bu konuda titiz davranması gerekir. Bu düşünceyle,
hikâyelerin içerisinde, anne babaların, korkular yaşayan çocuklarına nasıl
davranmaları gerektiği konusunda ipuçları da verilmektedir.
KÜLTÜR SANAT
38
Burcu ONARANEL
İnsan Kaynakları Destek Elemanı
Altın Palmiye
Nuri Bilge Ceylan’ın
Bu yıl 67. kez düzenlenen, dünyanın en önemli film festivallerinden Cannes
Film Festivali’nde büyük ödül “Altın Palmiye”, ‘Kış Uykusu’ filmiyle Nuri Bilge
Ceylan’ın oldu. ‘Kış Uykusu’ festivalde aynı zamanda FIPRESCI ( Uluslararası
Sinema Eleştirmenleri Federasyonu) ödülüne de layık görüldü.
Mayıs ayında düzenlenen törende ödülünü alan Nuri Bilge Ceylan, “ Bu ödülü
Türkiye’de son bir yıl içinde ölen gençlere ve Soma’da ölen madencilere
adıyorum” dedi. Ardından Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Federasyonu
jürisine Kış Uykusu filmini ödüle layık gördükleri için teşekkür etti.
800 Minik Piyanist
Bursa’daydı
Bursa Kent Konseyi (BKK)
Müzik Eğitim Çalışma
Grubu’nun Dünya
Müzik Derneği
(DMD) işbirliğiyle bu
yıl 5.’sini düzenlediği
‘Bursa Ulusal Piyano
Günleri’, 800 minik
piyanistin katılımıyla
yapıldı.
Türkiye’de ilk kez yoğun katılımlı
olarak Bursa’da yapılan ‘5. Bursa Ulusal Piyano Günleri’,
Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Osmangazi
Salonu’nda yapıldı. Piyano eğitimi alan 5-17 yaş arasındaki
toplam 800 öğrenci, sırayla piyanonun başına oturarak
yeteneklerini sergilediler.
BKK Başkanı Semih Pala, Kent Konseyi olarak her zaman
Türkiye’de ilklere imza attıklarını söyledi. Büyükşehir
Belediyesi’nin destek ve katkılarıyla şehrin sosyal ve kültürel
hayatına büyük katkı sunduklarını belirten Pala, her yıl olduğu
gibi bu yıl da miniklerin yeteneklerini sergileyebilecekleri
ortamları hazırladıklarını ifade etti.
Ülkemizde 13 Haziran’da beyaz perdede izleyicisiyle buluşan ‘Kış Uykusu’,
1982 yılında senaryosunu Yılmaz Güney’in, yönetmenliğini şerif Sezen’in yaptığı
‘Yol’ filminden sonra “Altın Palmiye” ödülünü alan ikinci film oldu. Nuri Bilge Ceylan,
daha önceki yıllarda da Cannes Film Festivali’nde, ‘Uzak ( 2002 )’ ve ‘Bir zamanlar
Anadolu’da ( 2011 )’ filmleriyle “Grand Prix” ödüllerini, ‘Üç maymun ( 2008 )’ filmiyle
de “En İyi Yönetmen” ödülünü almıştı.
FİLM HAKKINDA:
Başrollerini Haluk Bilginer, Melisa Sözen ve Demet Akbağ’ın paylaştığı “Kış Uykusu”;
eski bir tiyatro oyuncusu olan Aydın’ın, Anadolu bozkırlarının ortasında, adeta bir kış
uykusuna yatmış gibi görünen ıssız bir mekânda, kendisiyle, hayalleriyle, sevdikleri
ve taşrayla kurduğu ve düşe kalka sürdürmeye çalıştığı ilişkilerini konu alıyor. Karıkoca ve kardeşlik bağları da dahil her türlü insan ilişkisinin, çaresizlik, hayal kırıklığı,
önyargılar ve çıkışsızlıkla mühürlenmiş olan o ağır kapısını aralıyor.
Artık emekliye ayrılmış ve emeklilik günlerini geçirmek üzere Orta Anadolu’nun
küçük bir şehrine taşınan ve burada bir otelde çalışmaya başlamış eski bir oyuncu
olan Aydın’ın (Haluk Bilginer), eşi (Melisa Sözen) ve kardeşi (Demet Akbağ) ile sorunlu
ilişkisini anlatan filmin çekimlerinin önemli bir kısmı Kapadokya bölgesinde yapıldı.
Türk sinemasının yurtdışında en prestijli ödülleri kazanmış yönetmeni Nuri Bilge
Ceylan, Bir Zamanlar Anadolu’da filminden sonra hayata geçirdiği son yapım olan Kış
Uykusu’nda da yine Orta Anadolu’yu kendine mekan olarak seçti.