HER6ÜN 15 Temmuz 1963 Pazartesi İDARE MECİDİYE SOKAK 11-13 TEL: 2824 Boykcn film kesil». n o k talar ycıı i f b i ie seyirciler, üç ve zaman eçenlerde 60 ■n yapm ak j. ısab ad a tel». inil!-., lak için tam srd ır. ’ihi, bugünü, ni ve etraftı 1 neresinde 0rciy e sunar, ir k i televizg özli’ denilj. YIL : 1 S A Y I: 80 BASIMEVİ GlRNE YOLU LEFKOŞE TEL: 73838 SA H İB İ: HİKMET A FtF MAPOLAR F İA T I: 15 MU SAYFA Fransa Başbakanı flnkarada ■ ■■ Fransanın Başarıları Terk Halkındannm,n n„ . Hayranlık Uyandırdı 11 menü Tiirkiyenin Ortak Pazara Alınmış Olması ronıpmon. Bana Huzur Veriyor Türk-Fransız Münasebetleri Artan H ızla , Gelişiyor k i BULMAK, MESELE VNMIYOR? N Z tY O R ? Ankara (Basın - Y a y ın ): Genel Sekreteri, B aşbakanlık Hükümetin davetlisi olarak M üsteşarı, D ışişleri Bakanlığı Türkiye’yi resmen ziyaret ede j Genel Sekreteri, P aris’in An tek olan Fransa Başbakanı D . kara ve A nkara'nın Paris Bü selfins Pompidou ve Dışişleri yükelçileri, A nkara Vali ve Be Bakanı Ekselâns Couve de lediye Başkanı, A nkara GarniMurville, bugün saat 19.30’da zon K omutam , m isafirlere mih Ankara Esenboğa Hava Alanı m andar olarak etayin edilen na gelmiş ve törenle k arşılan T uran Tulay ve Bayan Tulay, mışlardır. jM erkez Kom utom , Genel KurMisafirler uçak alanında jm ay Başkanlığı Protokol Mü Başbakan İsmet İnönü v , Ba - jdürü, Elçilikler Erkânı ve An yan İnönü, Dışişleri Bakanı Fi; k a ra E m niyet M üdürü ta rafın i , rldun Cemal Erkin, Başbakan - dan karşılanm ışlardır. Bayan İnönü’nün Bayan HS hk özel Müdür, Başbakan Yar camcıları, Cum hurbaşkanlığı Pompidou ve Bayan M urville’e !î Aniden bir şok , j Un bu gündür, ka koymazmış, j Komünizmin en I inden biri mu- î çev’in, başında b ulunursa b e '» yeniden Baş esidir. Sovyet japkası, dikkat m a b uruşuk ve b ir felâketten i! kek, 1950 yıl*kam n elan miiıda olduğunu id çok zam an ka ia n kurtulamaz ki şapkanın mc in, kocasm m ar 1 dükkânına gi 1, yeni, modern nası gerektiğind u ru r. Adamca:tıni yer, yapma , E ğer sizin t M undan pek değıır n a ç a r kalkar, akkan ın ın yoluBakın ondan son ondan sonra Fransız B aşbaka nı Ekselâns Pompidou, T ürki i ye Radyoları için özel olarak şu dem eçleri verm işlerdir ; j BAŞBAKAN İSMET İNÖNÜ nün DEM ECİ: “Sayın Başbakan, Türk M illet ve Hüküm eti dost ve m üttefik F ransa’nın H üküm et Başkam ve Dışişleri i Leymosunda Yaptı Y ürüyüşe öğleden sonra ı;a a t 5.30 da başlayan Leymosuıı lu işçiler ellerinde y aftalar ta şıyorlardı. Bu y aftalard a ‘Ley | mosun İçki Fabrikası İnşaatı • nı Lefkoşalı Bir M üteahhide | verm elerini p rotesto ederiz” l“A lâkadar kişiler hal çaresi Ibulm alıdır.” “Leymosun İşçisi ne yapılan haksızlığı pretesto ederiz” ibareleri yazılm ıştı. Y ürüyüşe Kıbrıs T ürk İşçi Lokali önünden başlam ış, An . J lınmış, m ütakiben ihtiram kıt’I \ası teftiş edilmiş ve şeref salo nuna geçilm iştir, | B aşbakan İsm et İnönü ve Bakanmı sevinçle karşılam ak tadır. Bu sevinç Türk Milleti . nin asırlar boyunca kurulm uş an ’anevi bağlarla bağlı bulun duğu F ransa’ya karşı duydu ğu samimi dostluk ve derin takdir hislerinden doğm akta • dır. Bu dostluğun bizim için si linmez hatıraları m evcuttur. Türkiye ile F ransa’nın kader | lerini birleştirdikleri NATO it 1tifakı, Türkiye’nin kısa bir sü re önce katıldığı Avrupa Eko nomik Topluluğu, F ransa’nın da dahil bulunduğu konsorsi yum ; mem leketlerim iz arasın kara caddesine kadar uzaya rak, kasabanın l’emen hemen her yeri gezilmiştir. İŞÇİ TEŞKİLATLANMALI Y ürüyüşe katılan işçilere hi taben b ir konuşma yapan K ıb rıs T ürk İşçi Birlikleri Leymo j sun şubesi tem silcisi Bay Ha şan Kâmil bir konuşm a yap mış ve ezcüm le şöyle demiş tir : “Bu şekilde yürüyüş yap mak meselelerim izi hailede - mez. Bu gibi ihtilâfları hailede bilmek için, tam teşkilâtlı bir birliğe sahip olmamız gerek • mektedir. Ozamarı teşkilât >vtekete geçmek imkânı bula cak ve Federasyena göndere ;eği temsilcileriyle, ihtilâfı çok daha kolay bir şekilde hal ledecektir. ” Bu konuşm adan sonr,'. I.ey mosunlu 12 işçinin Birliğ» üye yazıldıkları görülm üştür Hintli Bakan Kıbnstan Ayrıldı Birkaç günden beri mem le ketimizin misafiri bulunan H indistan Dışişleri Bakanlığı Devlet Bakanı i ’-ayan Menon dün Lefkoşa’dan ayrılm ıştır. Hintli Bakan K ıbrıs'ta bulur iuğu süre içinde C um hurbaş kanı Makarios ile C um hurbaş kanı Yardımcısı Dr. Fazıl Kü çük tarafından tertiplenen res mi kabülde hazır bulunmuş, bu arada memleketimizin bazı kasabalarını ziyaret etm iştir. fanıza- Balık Pa , s a t a n l a r a b en z e endinızi aynada; ir hareketle kas■Hayır, begenn* ;z . Bu sefer, ke: b ir melon $apW' siniz. G iy e r s in n e tle rin toplantık P atagonya te»; Kendini* d ersin iz [iorsaüpkayı bir r. Son modaya d a n . tezgâhtar» İstanbul, 14 -2 1 Mayıs olay arı üzerine İzm.r, İstanbul ve \n k a ra ’da Sıkı Yönetim Ko mutanlığı tarafından konan sokağa çıkma yasağı İzm ir’den sonra, İstanbul’dan da kaldım m ıştır. İstan b u llu ların sokağa çıkm a yasağı ile diğer verilen em irlere riayet etm eleri üzeri ne sokağa çıkm ı yasağı Sık Yönetim Komutanlığı ta rafın dan kaldırılm ıştı). Sıkı Yönetim Kom utanı Kor general Refik Yılmaz tarafın ' N e tic e d e - T bf yai ir de, bir > ip in iz e u y g ^ daki en’anevi (Jostluğun ve iş birliğinin gelişmesi için yeni im kânlar sağlayan sahalardır. Z iyaretinizin, dostane mü Y.asebetlerimizin kuvvetlenm e sine ve m em leketlerim iz a ra • sındaki işbirliğinin daha da ge üşm esine yardım edeceğine k i mim. Saym Başbakan, Fransanm son yıllardaki üstün başarıları ve parlak hamle | si sıkı bağlar teeyyüt etm iş bu lunm ak tadır. Fransa ile T ürkiye arasında ! ki eski dostluk, bu çerçeve i çinde yer aldığı gibi bu dostlu ğun savunması için bizi bir'eştiren dayanışm ada da kendi li gösterm ektedir. Fransız Bas bakanı ile Dışişleri Bakanının A nkara’yı ziyaretinin başlıca sm acı bu dostluğu tevid etm ek ve m em leketlerim iz atasındaki m evcut her çeşit bağı daha sık laştırm aktır. Bu resm î ziyaret dolayısıyla güzel m em leketinizi mümkün olduğu kadar yakından tanı mak fırsatını bulm amın benin için büyük bir zevk olacağını belirtm em e m üsaadelerinizi di derim. YAŞASIN TÜRKİYE!” Fransa Başbakanı ve Dışişle ri Bakanı şeref salonunda bir süre dinlendikten sonra Baş bakan İsm et İnönü ile birlikte şehre hareket ederek ikam et lerine tahsis edilen Hariciye köşküne gelm işlerdir. leri Türk halkında samimi hav 1anlık hisleri uyandırm aktadır Sayın Başbakan, size, Türk halkının samimi dostluk hisle rini yenilerken, F ransa’nın m üm taz tem silcilerine “hoş geldiniz” demekle bahtiyarım ” B aşbakan İsm et İnönü’ t ün konuşm asından sonra m i safir Fransız Başbakanı Ekse lâns Pompidou, şu konuşm ayı yapm ıştır : “ Sayın Başbakan, Söylediğiniz ^Uzel sözlerden dolayı teşekkürlerim i bildir mek isterim . M emleketinize aJyak bastığım dan, özellikle bu raya gelişimin Türkiye’nin Or tak P azar’a üye olarak alınma ! sı ile ilgili anlaşm a ile. ayni za İmana rastlamam dan dolayı büyük bir bahtiyarlık duydu ğum dan emin olunuz. Böyle’.;l. İt T ürkiye’yi A vrupa'ya birleş Birleşik A m erika Yüksek Atiren t a r ih î, İktisadî ve siyav Idalet Divanı Hâkim lerinden İEay W arren, T ürkiye’den Kıb rıs’a gelmiş ve hava alanında ■A dalet Bakanı adına Çalışma Bakanı Tasos Papadopulos, Başsavcı T ornaritis tarafından Geçen gün nikâhlanan Gö karşılanm ıştır. re n Hulûsi ile genç m ühendis B; y W arren ve eşleri n e m lerimizden Kenan Atakol, dün leketim izde d ö rt gün kalacak akşam , bu m ünasebetle, Cunılardır. Yarın (Bugün) Cum hur lıurbaşkan Muavini Dr. Fazıl başkanı M akarios tarafındf-.n Küçük’ün ikam etgâhında bir şereflerine bir öğle yemeği ve kokteyl parti verm işlerdir. P ar Cum hurbaşkanı Yardım cısı Dr tide m üm taz davetliler hazır Fazıl Küçük tarafından da bir bulunm aktaydı. çay verilecektir Genç çifti tebrik eder ; sa<ıBugün öğleden sonra Kıbrıs Bayan Menon K ıbrıs’tan ha- Fuarını ziyaret edecek olan ıeketle doğrudan doğruya Y e Kay W arren, ya, ın Lidra Palas I otelinde bir konferans vere ni Delhi’ye gitm iştir, çektir. detler dileriz. Trafik Kazası Lefke (M uhabirimiz telefon la bildiriyor) — Bugün (dün) 7 38 sıralarında Lefke - K ara m şap k a bu SABİNA — lııgitizlerin orta ya çıkarıldığı bir televizyon güzelidir. Sarı saçlı, mavi göz dağ yolu üzerinde BT 391 n u « a r b ü y ük bir m aralı özel arabayla K 785 nu lü Hlackpool'lu Sabina’mn vü cud ölçülerinren göğsü 120, bel 56, kalça 92 dir . Altı yıl ın beyim , o I maralı m otosikletli çarpışmış»ce televizyonda göründüğü zam an bütün İngiliz gazetele ri kendisine ön sayfalarda yeı irerk e n bas " 11. m ,» i,___ jtır. M otosiklet rUrücüsU H üse eselâ kuzey İngiltere’de bir r<j, >’ dem ez I'11, £ 'erm işlerdi. Bundan sonra da talih yardım etti Sabina’ya m yin Salih’in ayağı kırılmış ve _mağzanın açılışını yaparken h alkın hücum edip elbisesini be üne k adar yırtm ası ve orada d'i tesadüfen fotoğrafçının b u lu n m ası gibi yardım cı u n su rla rla daim a günün konusu oluyor Pendaya C.M.C. H astahanesine kaldırılm ıştır. Z arar azdır. du, Fotoğrafımız bu ilginin ne denini gayet iyi gösterm ekte dir. %SK! VE KL,St M BASIMEVİ FKOŞA. Y A K I N D A VVarren ve Eşi Kıbrısta Mutlu Bir Nikâh Istanbulda Gece Yasağı Kalktı d er, geri ÇCvirir bu sefer, başımalduğu gibi k*Pise belirli beli-.ısı olan ?u moısketlerden birini üz. Leymosunda inşa edilecek o lan İçki Fabrikasının inşaat i şiııi Leymosunlu olm ayan bir müteahhide verdikleri için, bu kararı alanlar aleyhine, dün I.eymosun Türk işçileri bir pro 1yürüyüşü yapm ışlardır ı Leymosunun am i le ve zanaatkarlarından m ü te şekkil 200 kişilik bir işçi k a fi lesi katılmıştır. Bunlar arasın da boyacılar, kalıpçılar ve ya Fıçılar bulunuyordu. Sarışın n kış ise, tezgâh ş kenarlı, kalın ı çık arır, başını, “A m an, pek ya li,” der. B akar* blasın a benzetirfi, “Yok, yok, bu 5te n ih ay et bu şm ıştır size^ otesto l.uket takdim inden sonra Frnıı J sız ve T ürk Milli M arşları ça DEVRİM ünlü film yıldızı mız Göksel A rsoy’un boy bir resm ini ilâve olarak verecektir. ideoloji Müzakeresi Çıkmazda Moskova, 14- Sovyet Rusya ile kom ünist Çin arasında Mos kova’da yapılm akta olan ideoJloji m üzakerelerinin tam bir Jçıkmazda olduğu, taraflarca 1artık açıklanm ış bir duru m d a dır. Bugünkü ‘ P ravda” gazetesi teşekkür ederim. dan yayım lanan resmi bir teb liğde, şöyle denilm ektedir : I önüm üzdeki günlerde de bu Komünist Çin tm afından gön derilen m ektuba, Sovyet Rus jâsil anlayış ve hareketin de ! “Sıkı yönetimin ilânından ivam edeceğine inanarak, gece ya tarafından verilen otuzbeş bin kelimelik cevabı yayınla jyasağının 13 Temm uz 1963 ta bugüne kadar, sayın İstanbul maktadır. halkının emir ve kasaklar mu- rihinden itibaren kaldırılm ış Kom ünist Çin H ükümeti, \ acehesinde öğü lmeğe değer [olduğunu sayın halkım ıza bil kapitalizm in ortadan kalkm ası diririm . ’ büyük anlayış gösterm elerine Omodos'ta Vurulan Rum Ağır Yaralı Dün sabah sat t 9 da, Omo oos’ta bir kahvehanenin dışında, başka köylülerle birlikte oturm akta olan Omodos’lu Andreas Costandinou Homa nis adındaki bir Rum’a silâhlı bir şahıs yaklaşarak ateş etrm ye başlam ıştır. Homanis kur tulm ak için kahvehanenin içe risine gitmiş ve başka bir kan'- jdan kaçmıya çalışm ışsa da, iki 'silâhlı tarafından yaylım ateşiine tutulm uştur. i H adiseden sonra silâhlı şa| hışlar kaçm ıya m uvaffak ol | m uşlarsa da, sonradan birisi 'Omodos’ta yakalanm ıştır. Yaralı önce Limasol H astajhanesine ; oradan da Lefkoşa Genel H astahanesine kaldırıl- Büyük (m ıştır. G öğsünde iki kurşun [yarası bulunan H am anis’in dujrum unun ciddî olduğu bildirilmektedir. Hadise m ahallinde bulunan Limasol Jandarm a m ensupları |ve yüksek m em urları meseleyi jtahkik etm ektedirler, Olayın şahsi b ir intikam la |ilgili olduğu söylenilm ektedir. için, yeni bir haıbe ta ra fta r ol m akla beraber, Sovyet Rusya buna m uhalefet etm ekte ve r.ükleer silâhlarcıan dünyanın büyük zararlar göreceğini ileri sürerek, K om ünist Çin tarafın !dan ileri sürülen fikir ve m üta lâalara şiddetle itiraz etm ekte dir. Bu bakım dan K om ünist Çin ile Sovyet Rusya arasında y a pılm akta olan görqşm elerin ,tam bir çıkm azda olduğu ve klaha fazla devam etm i/erek kesileceği kesin olarak tebariı ettirilm ektedir. | İki dev kom ünist devletm |görüş ayrılıkları karşısında, jmevcut kom ünist tehlikesinin henüz giderilm iş olm adığı ke sin olarak belirtilm ektedir. fransada 14 «Temmuz Kutlandı F ransa’da 14 Temm uz Bas tille’in zaptı günü dün k u tla n mış ve De G aulle doksan d ak i ka süren resmi geçitte selâm alm ıştır. MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR Sayfa 2 Bir Çocuğun Kesilen Kolu Tekrar Yerine Dikildi Ahlâklı Tartışma Rf H er konuda ta rtışm aların şa rt ol duğuna inananlardanız. İster san atta olsun, iste r siy asette, m uhakkak suret te h er konu ta rtışa b ilir ve tartışılan b ir konu, ancak b ir ta rtışm a sonucu aydınlatılm ış olabilir. Biiyiik ve küçük d âv ala r devamlı b ir şekilde ta rtışa ra k sonuca bağlanabllm iştir. Ele alınan b ir konu üzerinde hassasiyetle durulduğu zam an, bütün çıkm azlar o rta d a n k alkar, her şey kcn diliğinden aydınlanm ış olur. A hlâk prensibi çerçevesinde yapıl m ıyan ta rtışm aların ne m em lekete, ne dâvaya ne de insanlığa faydası doku nabilir. Bu yolda olanlar, başka başka gayelere hizm et için çırpınıp du rm ak tad ırlar. Bizi en fazla üzen, ele alınan b ir konunun ahlâk çerçevesinde ta rtı şılm am asıdır. Bunu devam lı b ir şekil de Rum m eslektaşlarım ız y apm akta ve tartıştığ ı şahsı terkederek, m ensup ol duğu toplum a ve ulusa saldırm akta dır. G azeteciliğin, yazarlığın b ir ah lâk ölçüsü bulunduğunu kabül etm ek zorundayız. G erçekten bu m em lekete faydalı olmayı düşünüyorsak, bunu yapm ak zorunda olduğum uzu tak d ir etm eli ve kalem lerim izi ona göre hare k ete geçirm eliyiz. F ak at tartışm a n ın da b ir ahlâkı, bir âdabı var. Eline kalem alan, gelişi güzel b ir takım sözde fik irler ileri sü rer, biri diğerinin m ânevi şahsiyetini tah rik e k alkışacak olursa, ozam an ta r. tışm a diye o rtad a birşey kalm az ve herşey fik ir olm aktan, ahlâk olm ak ta n çıkar, b ir takım şekiller alır, ah lâksızca davranışlarla, halledilm ek yo luna girdiği zam an tartışm a, değerini kaybeder ve ta rtışm a esasında ölçüsü nü kaybedenler, hem konuya, hem d â vaya gerektiği faydayı sağlıyam az. K OÇ B U R C U : (21 M art • 20 N isan) — K ıskançlık bel' ki kuvvetli bir aşka delâlet ediy o rd u r am a belli etm em ek f de şart tabiî. BO CA B U R C U : (21 N isan - 20 M ayıs) — M erh am et histeriniz yine k ab arm asın . Sinsi çarelere b aşvurarak k u yunuzu kazm ağa kalk ışan lar var. İK İZ L E R B U R C U : (21 M ayıs - 20 H aziran ) — Yumıı. şam ak başka, taviz verm ek ise b am başka b ir şey. Eddie’nin durum u gay et iyi dir. H er geçen gün de daha iyiye gitm ektedir. Bu am eliya tın başarılı geçm esi, bize ayni zam anda ilerisi için çok üm it verdi ve karanlık olan n o k ta ların aydınlanm asını sağladı.” Bugün Eddie’nin büyük bir şikâyeti yoktur. Yalnız, hergün elektrik ve fizyoterapi te davilerine gitm ektedir. D oktor lar, bu tedavinin daha bir müd det devam edeceğini belirtm ek tedirler. Bu tedavisi de sona erdikten sonra, Eddie en az es kisi k ad ar sağlam b ir kola sa hip olacaktır. siniz. A SLAN B U R C U : (21 T em m uz - 20 A ğustos) — Bütün ikazlara rağm en hiç de lâyık olm ayan kim selere hâlâ sa i r mim isiniz. BAŞAK BU R C U : (21 A ğustos - 20 Eylül) — G ö sterd i ğiniz nispette yakınlık göreceğinizden em in olabilirsiniz. T E R A Z İ B U R C U : (21 Eylül - 20 Ekim ) — A şk m evzu u n d a ta rafların m üsavi h ak lara sahip olduğunu aklınız d an çıkarm am alısınız. A K R E P BU R C U : (21 Ekim - 20 K asım ) — G erçi siz de o na hayransınız am a, bunu alenen belli etm ek nedense işinize gelm iyor. Y AY B U R C U : (21 K asım - 20 A ralık) — Fazla ince c;r >leyip sık. d o k u m a k tan vazgeçmediğiniz m üddetçe aranız. daki gönül m eselesine kesin bir çare bulam azsınız. O Ğ L A K B U R C U : (21 A ralık - 20 O cak) — H iç çekinR meden ve zerre k ad a r tered d ü t etm eden konuştuğunuz 1 » için ço k iyi b ir şey yaptınız. KOV A B U R C U : (21 O cak - 20 Şubat) — Bundan iyisi can sağlığı. D ah a ne istediğinizi ancak A llah bilir. G azetecilikte ahlâk prensibi kabül edilm ediği takdirde, bu m em leket, ba sından gerekli faydayı görem iyecek, b u ta rtışm a la r sonucunda da, mem le k et h e r b akım dan zararlı çıkacaktır. BA LIK B U R C U : (21 Şubat - 20 M art) — M üşküllerin teker teker yenilm esi için gösterdiğiniz gayret asla boşa gitm iyor. y Bir Anıt Açıldı Eddie’nin ilk m uayenesini yapan doktorlar, kolun te k ra r eski yerine dikilm esine k arar verirler. Bir düzine k ad ar dok torun hazır bulunduğu am eli yat neticesi, kesik kol b aşan y la eski yerine dikilir. Evvelâ, Eddie’nin b irb irin den ayrılm ış olan dam arları te k ra r bağlanır. Kan devrini engelliyen zedelenm iş k ısım lar b ertaraf edilir ve d ev era nın başlam asiyle kanın p em be rengi te k ra r elde edilir. Bu nu, kırılan kem iklerin tedavi si ve adalelerin birbirine ek lenm esi am eliyesi takip eder. Kaza gecesi yer alan ve iki am eliyathanede cereyan eden am eliye tam sekiz saat sürer, j A radan beş gün geçtikten sonra am eliyatı yapan d o k to r lar, kolda herhangi b ir enfek siyonun olm adığını ve kolun yerinde kalabileceğini m üşa hade ettiler. | Küçük Eddie’yi am eliyat eden m ütehassıslar heyetine başkanlık eden Dr. M alt, şöyle dem ektedir: Numan Ali LEVENT 12 Tem m uz 1958 de şehit edilen beş Sinde')) deşim lz adına 12 Tem m uzda Slnde’de bir anıt Bu anlam ı çok büyük anıtın açılış töreni programı tö ren esnasında yapılan konuşmaları gazetelerde oku. dunuz. Ve eğer televizyon idaresindeki dostlarımız i*],, verselerdi televizyonunuzda da seyredecektiniz. Olma, mış am a, kuy ru k acısı sanıldığı kadar etken geçmiyor herhalde. N eyse program ve konuşmalardan bahseı. mek yazım ızı uzatır; oysa “Köşem’’lzin yeri dardır. E vet sayın okur, Sinde’de bir anıt açıldı. Bundan böyle Sinde’deki Ş ehitler Meydanından geçecekler mut Silâhı1 laka anıtı görecekler. Ve bu beş kişinin ölümünü hatır lıyacaklar. A llahın günü 12 temmuz 1958 de bu beş ki şinin ölümüne sebep olan ozanlar hatırlanacak. İyine gu . Dört zi Görinc cüne gidenlerin nasıl ve niçin öldürüldüğü kafalara ye 0 cihei nlden işlenecek. O radan geçenler yere daha sağlam ba Birer b saçak lar “Sizin için, sizin öcünüz İçin bu topraklarda var olacağım . Bugün de, yarın da.” diyecekler ve da. ularlarındaki kanın daha sıcak, daha hızla aktığını du ( yacaklar. B ütün şehitler adına Lefkoşa’da diktik. Ama bu yetm ez, bir büyilk Sinde köyünü başka başka kasab alar takip etm eli. Bizim için, namus ve reflm iz için, kendini toprağa verenleri beraber y ayrı ayrı ölüm süzleştirecek anıtlar çoğalınalı. Bir lâk neticesinde şehit düşen Ulus • Mustafa -1 1 YENCj EÇ B U R C U : (21 H aziran - 20 T em m uz) — K a bul ettiğinize göre bu teklifi benim sem ek m ecburiyetinde A hlâk tartışm ası için, siyasi ahlâk sızlıklara tenezzül edenlerin hiçbir za m an başarılı olabileceklerini kabül ede miyeceğiz. Bu bakım dan da T ürk ba sını ile Rum basını arasın d a a y n h k la r bulunduğunu m üşahade ediyoruz. Böv le olduğu halde, gene de en fazla iftira ya uğrayan T ürk basım dır. H aksız y e re T ürk basınına sald ıran lara k arşı h a rekete geçildiği zam an da gene sorum lu T ürk basını oluyor, gene en ağ ır bir şekilde T ürk basınına sald ırışlar y apı lıyor. Esefle k aydetm ek zorundayız ki, bugün bizim içinde bulunduğum uz d u rum , bunları g erektirm esi icabederken hiç de bunları yapm ıyor, kalem sahip leri gelişigüzel, b ir takım şah siy atlara gelişle işe başlan ıyo r ve tartışm aların ı bu şekilde sonuçlandırıyor. Siyasî k o nuların da aynı şekilde e le alındığım üzülerek belirtm ek is te ri; Mele Rum m eslektaşlarım ız daim a bir panik y aratm ak , iki toplum u birbirine düşürm ek için, tahrikle, tehditle, bas • kıyla işe b aşlam ak ta ve böyle b ir ta r tışm adan m em leket adına, insanlık adı na fa y d a um m aktarırlar. A rkadaşları arasında Eddie olarak tanınan K now les’in ge çirdiği tren kazası, b ir öğle den sonra başlar. Eddie, evi nin civarında bulunan tren is tasyonundaki yük vagonuna tırm anırken tren âni olarak ha reket eder ve m uvazenesini ■kaybederek yere düşer. Kaza neticesi, Eddie’nin ko lu hernekadar om uzundan a y rılırsa da, kol yere düşm ez fa k at göm leğinin içinde kalır. T ren istasyonunun civarında | bulunan işçiler, derhal telefon la bir am bulâns çağırırlar ve IEddie’nin en kısa zam anda M assachusetts H astahanesine naklini sağlarlar. '^ Y ı l d ı k .f a i r .* B akarsınız m em leketi ilgilendiren b ir konu var. Bu konu üzerinde her iki tarafın da esaslı b ir şekilde d u rm a sı icabediyor. H er nedense bu yaptlm ıyor, kalıplaşm ış, bir takım kelimeler, cüm leler ele alın arak karşı tarafın mâ nevi şahsiyeti çok çirkin b ir şekilde tenkid ediliyor. Bunun nedenleri üze . rinde, zam an zam an duyuyoruz. Siya setin de b ir ahlâk yönü bulunduğunu anlatm aya çalışıyoruz, fak at beklenen sonucu, hiçbir 1zam an alam ıyoruz. Ö nüm üzde gerek toplum için, ge rekse çeşitli m eseleler için h ay ati öne m i h aiz b ir çok k onular vard ır. Bu ko n u lar b ir ahlâk anlayışı içinde ele alı nır ve tartışılırsa, hiç şüphesiz faydası çok büyük olur. Büyük olu r am a, ta r tışm a şeklini değ iştirerek şah siy ata do kunuiursa, ozam an hiçbir değer taşı m az. İîSErİ-: Bir tren kazası geçiren 13 yaşındaki b ir çocuğun kesilen sağ kolu, başarılı bir am eliyat neticesinde yeniden eski y eri ne dikilm iştir. E v erett Knowles isimli bu çocuk, halen günlerinin büyük bir kısmını M assachusetts Has tahanesinde geçirm ektedir. H astahanenin ilgilileri ve dok to rlan , Knovvles’in kolunun hemen hem en eski halini aldı ğını m em nuniyetle belirtm ek le d irle r. I Knovvles, bisiklete binebili■yor ve akla gelen her türlü sporu yapabiliyor. Şahsî çahşJması sayesinde, sol eliyle yaızı da yazabilm ektedir. K ubilây anıtı lâzım . M agosa’da 27 - J8 ocakta şenler için de bir anıt lâzım . Lâzım ki daki kanın daha sıcak, daha hızlı aktığını duyalım, zım ki yere daha sağlam basalım . D lleylim ki Lefkoşa'daki "Şehitler Anıtr'ndan ra ‘‘Sinde Ş ehitler A nıtı” bir başlangıç olsun, bir benzerini örneğin A vtepe’de şehit Mehmet için, A kıncılarda Ulus Ü lfet için Magosa’da ve yerlerde diğer şehitlerim iz için gururla, övünçle venle seyredelim . O nlar işini başarm ış kişilerin ruyla n u r içinde y atark en biz de vazifemizi Sindelileri kutlam ak vazifem izdir. Sağ olsunlar. LEFKOŞA KAZASI TÜRK SOSYAL YARİ DAİRESİ M ES’ULÜ BAY RÎFAT ŞENER’İN “C ü r ü m l e r i ö n l e m e k a m p a n y a s i ” MÜNASEBETİYLE KIBRIS RADYOSUNDAN YAPTIĞI KONUŞMA Küçük Eddie’nin başından geçen bu hadise, tıbbın artık ne k ad ar geliştiğini gösteren e" 8ÜZel m ısallerden biridir. Kıym Kayn Ben,Birg ---------M -------------------- 1 - 1 GÛZLU SABA H Y A Y IN I 19.00 Sağlık öğütleri 06.29 A çılış vc p rogram 06.30 S abah m elodileri 07.00 H ab er bülteni 07.15 B eraber ve solo şark ılar 07. 40 D ans ritim leri 08.15 G üney D oğu A nadolu bölgesinden tü rk ü ler 08.30 K apanış. 19.10 Solm az T eğ m en ’den şarkılar 19.25 A ra müziği Tefrika No. 78 Biz eskiler, ona “S ü n n et çi” derdik. Bazan benim y a zılar bile kuyruğunu sü n n e t çinin elinden kurtaram azdı. E rtesi gün m atbaaya uğradı ğım zam an, ihsan: — ‘Ağabey, k usura bek ma!” derdi. “Dün geceki Mec lis m üzakeratı iflâhımızı kes ti; onun için senin yazının hepsini koyam adık.” Onun h üsnüniyet ve sa n rm iyetini bildiğim iz için, sa 19.30 H aber bülteni 19.45 Lânitis program ı 20.00 M uzaffer B irtan ’dan şark ılar Ö Ğ L E Y A Y IN I 20.30 Büyük N utuk 11.59 A çılış ve p rogram 12.00 T ü rk ü ler ve oyun h av a lan 12.30 D ün y ad an m üzik 12.58 B ülent O ra l’dan şarkılar 13.30 H ab er bülteni 13.45 İngilizce p rogram 15.00 K apanış. 20.40 A ra müziği 20.45 K lâsik Batı müziği dinie yici istekleri 21.15 M üzehher G ü y er’den şarkılar 21.40 Ö lm eyen eserler 22.00 H ab er bülteni AisŞAiVz YAYrNî 22.15 Ali D em ir Ses ve Soz 16.59 17.00 17.30 18.00 18.30 18.45 A çılış ve program G ençler için m üzik Ç ocuk saati Zeki M ü ren ’den şark ılar İtaly a’dan m üzik K oka K ola program ı T o pluluğundan Sultaniyegâh Faslı 22.45 Serenadlar J|. 23.00 K apanış. Şişmanlıyacağım Diye Endişe Etmeyiniz "T A I ! ! L„! Sizi on sen e daha gen çleştirir ve vücudunuzu en ideal bir şek le sokar. Fransız İF A m ü essesesin in itina ile hazırladığı, hayret v e r ic i: “ T A L„ S a yesin d e perhiz yapm aksızın anorma' şişm anlıktan sür’atle kurtulabilirsiniz. " T A L „ H ayatınızda siz e zev k verecek , vücuduzu intizam a koyacak , en tesirli ilâçtır. ECZAHANELERDEN ISRARLA İSTEYİNİZ İlâcın kullanışı hakkındaki bilgiyi bütün eczacılardan alabilirsiniz. | dece: — “Hadi oradan, sü n n et çi sen de!...” dem ekle y e ti nirdik. O da o zam an, kendisini anlam adığım ızı zannedip, sayfa tahd id atın a kızar, ho m urdanır dururdu. — “Alo... B uyurun, ben İh san...” — “lhsancığım , M urat Dav m an...” — "M erhaba ağabey. Em ret!...” — ‘Aman estağfurullah!. İstirham ım şu: Bizim Aslanı nerede bulabilirim ?... Dışarı çıkm ış dediler... Sana adres filân bırak tı mı?” — “H ayır, yalnız senin verdiğin bazı işler varm ış, onları kovalam aya gitti. Zan nediyorum ki, sana ya u ğ ra yacak, ya da telefon edecek" — “Teşekkür ederim k a r deşim .” — “Haa, M urat?” — “Evet?...” — "Aslan’la B urhan yazı ve resim leri b ıraktılar. B un ları yarım sayfa halinde ve riyoruz. İlâve etm ek istedi ğin birşey v ar mı?” — “Morg raporunu aldınız mı?” — “Hepsini değil... Yalnız T arık M olvan’a evvelâ işken ce edilmiş, sonra da boğazı iple sıkılm ak suretiy le öld ü rülm üş...” — “Peki, ötekiler de yarın elimize geçer herhalde... Aslan'ın yazısında benden, Rıd van Tezel’den m alûm at yok değil mi?” — “Hayır... Sen iyisin ya?” — “Benim için üzülm eyin Sen bana şunu söyle, İhsan. Bugün şehirde yeni bir cin a yet oldu mu?” — ‘Evet, A bdürrezzak Pa şaların köşkü civarında b ir kadın cesedi bulunm uş...” — “Tamam! A slan’ın sana getirdiği bir resim vardı h a ni... Şoför Y usuf’un resm i..” — “Evet. Onu dekupe e t tirip klişehaneye öyle gön derdik. Yanındaki kadını bas m ıyoruz. Sen öyle istemin sin...” yutm uşlar gibi alev püskürecekti. T ahir ağa gelip A slan’ı ha b er verdi. — “Hem en buraya getir, ağa...” Oğlan odaya bom ba gibi girdi. A rkasından da, bir tü r İÜ yukarı kıvrılm ayan bıy.klarıyle B urhan gözüktü. “M erhaba” demem e vakit kalm adan, bir flaş parlari.; etraf kapkaranlık kesildi. — “Ne yapıyorsun yahu?” — “Baba, arşive lâzım olür; sen yaralıyken bir res mini çekeyim dedim ...” B urhan’la dış seyahatlere beraber gittiğim için, a rk a d aştan çok daha yakın, ba ba - evlât gibi olm uştuk. Ya şı da buna m üsaitti. Onun çin bana hep “B aba” derdi. — “Aman iyi sakla, postu deldirdiğim zam an, birinci sayfaya siyah çerçeveyle kor . sunuz...” — “A llah saklasın, baba.” — “Gelin, oturun bakalım! Cin foto m uhabiri, evvelâ benim b ard ak ta viski şişesi nin boynuna yapıştı. Sonra, rujlu bardağa gözü takıldı, hemen değişti; — ‘Baba, ölüm döşeğinde bile ra h a t durm uyorsun ya hu!...” Ç ocuklar viskilerini içer ken, onları seyrediyordum . Ne cana yakın, ne enerjik in sanlardı!... — “Sulanm anız bitti mi?" dedim. Aslan, dudaklarını y alar ken cevap verdi: — “Bitmedi ama, sana tek mil verene kadar m olaya ge çebiliriz.” — “Dinliyorum , öyleyse anlat bakalım!...’’ — “Emrin veçhile, evvelâ Necdet beye telefon e ttir dim, sonra Barba Salih’in evine gittim , am a aynasızdır etrafı sardıkları için, pek ya nına sokulam adım . Eğer, di ye düşündüm ; Y usuf C oşar buralarda ise, zaten polis onu benden önce enseler; onun için burada boşu boşu na beklem enin hiç lüzum u yok...” Toplum ların sosyal ve ekonomik bünyesinde kumarrn, söndürdüğü ocakların, yıktığı jyuvalann ne kadar çok oldu ğunu hepiniz duym uşsunuz dur. Bu m enhus itiyadın içi m izde yer alm aması için z a man zam an etrafım ızdakilcrı ikaz etm ek hepim ize düşen kutsal bir ödevdir. Bu bakım dan sizlere kum arın bilhassa çalışm a sosyal hayatım ızda hu sule getirdiği zararları kısaca tekrarlam ak isterim . E rkekler kum arı kazanç yo lu, kadınlar da b ir eğlence v e silesi telâkki ederek o ynadık larını söylerler. Bu çok yanlış bir telâkkidir. Çünkü k u m a r dan p ara kazanan yok. Olsa da m u vakkat bir zam an için dir, ve bugün kazanılan yarm kaybedilir. Eğlence diye telâk ki edilemez. Z ira m ü te m a d i şekilde bir sinir gerginliği için de oynanan kum ar oyunları, zevk değil sinir bozukluğu, Ke fa yorgunluğu ve göz rahat■ I I I I I ı"I I l ı ı ı ı sızlıkları verir. İşini bırakarak aile ocağını İhın ederek, harcadığı kıymetli (. kitlerini ve m addi dili cüşünm eden kum ar masalar: da yer alan erkeklerin ve yi ne aile ocağını, evinin işini. ^ luk çocuğunu ve hattâ kocas nı ihm al ederek komşu evli rinde, kulüplerde etrafında mütemadiyen oynayan kadınların ve anlayışlarını hangi ölçü iie Hilsı Çevı Bakı Sakı Zira Kay Sair Hüsı Kud Tüfe ölçebilirsiniz ? Sed Ç oluk çocuğunun nafalus nı kazanm ak ailesine BU1»! b ir hay at yaşatmak ve k itlerinde mensup toplum un sosyal dertli gilenerek uhdelerine kutsal ödevlerden bir nete' ni olsun yerine getirmek w zifesi ile mükellef olan erk1 lerin kum ar masalannda *' ki t geçirmesi ve para kaz»1 cak diye ellerindekini ve 1 bindekini harcaması nekad» Ben Lef ^ talebç (Devamı Salfe S da) l i r I ' ■ ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı | ı ı | ı ı | ı ı l l l l l l l > i l l l l l l » l l l l l l |,,lll:l:< 1 "1,1 — “Hayır, kadını da basın ve Y usuf C oşar’ın sevgilisi Jale Sayan diye yazın!...” — "Kim, kim kim?...” — '“Jale Sayan... Kayıp şo MAL VE CANINIZIN KORUYUCUSUDUR förün sevgilisi, m etresi...” — “Polis istihbaratında böyle bir yazı yok am a...” EMNİYETTİR. GARANTİDİR SÜRATTİR — “Ben biliyorum . Kadınla konuştum . Son zam anlar A kıncılar O rtaokulu da Yusuf un korkusundan MUdür'Uğünden : saklanıyordu. Sen bunları O kulum uz, 25 A ğustosa k a kır, sar, idare et; mütem m im d ar yalnız Perşem be günleri m alûm atı ben A slan’a v eri 9.00 — 12.00 arasında açık rim .” bulundurulacaktır. — “Eyvallah ağabey, saM üdür ğol!...” (N um an Ali Levent) — “ Sen sağol, canım k a r deşim!...” — “Y ataktan ne zam an kalkıyorsun?” — ‘‘H erhalde yarın çık a rım...” — "A slan da öyle söyledi ği için, bugün seni rahatsız Bütiin baskı işleriniz için “D evrim ” Basım evi etm ek istem edik. Yoksa bü em rinizdedir. Her türlü baskı işini en kısa bir tün ark ad aşlar grup halinde zam anda v e en tem iz bir şek ild e hazırlayıp tes ziyaretine geliyorduk.” lim eder. Kıbrıs M üm essili : — “Eksik olm ayın; hepi- [ J MAKBUZ FATURA C AN KARDEŞLER LTD. ŞTİ. nizin gözlerinden öperim. Ya KİTAP DERGİ 50, Atatürk Meydanı, Lefkoşa. rın belki gazeteye de u ğ ra AFİŞ rım .” EL İLANI 5668 P. K. 885 Telefonu kapadıktan so n D Ü Ğ Ü N DAVETİYESİ CETVEL İŞLERİ Sübeler : ra, biraz daha rah at ettim . M A G U 3A : O tello Seyahat Y arın bizim gazeteyi gördü M ü ra ca a t: D evrim B asım evi, Girne Y olu 4481. ğü zam an N ecdet’in y an ın V eya Kitap Sarayı, M ecidiye Sokak. ___ . JET Seyahat BÜro*«* LARNAKA da olm ak istem ezdim doğru su. Oğlan herhalde köm ür I Bitin Vücı GÜNEŞ Sigorta Ltd. Şti. GiiNEŞ Sigorta I MAAD TA RA FIN D A N S A Y I S A L 'O R tf f iM ^ f J v R I L M I K T I R Mamak I lan bild imaja ç 1. Devri «ok be afsızı, 2' Beııct tofcnii bir gün *1 Temmuz 1&63 15 Temmuz 19<>3 -r Sayfa 3 m ................................................................................................. 1 il LEVENT / A ; Slnde’ll kaı- ' (ıâ Gene “ Diişiince Saygısı,, Ya da Onlar insan Değil ini? atanlar Ozanı: BYNHT.î lir anıt açıldı. \ 1 programı ile ( ■ /etelerde oku- / (»riajjRomans Mapolar-ErtuğmlTürkbileği. Fetağraf: FotoBasın ostlanm ız İzin ) ektiniz. O lm a- l Üstelik bu kişi: 2. Hoşgörünün (hiç d eğilse bir süre için) sanatla esas olm ası gerektiğini herkesten çok bilmek zorundaysa; rı bir “koşuk’’tar kalıbına dökmek için didiniyorsunuz. A- Ü stelik bu kişi: lın terinizi koyuyorsunuz ortaya. Adınızla birlikte iiç - be» \ : açıldı. B undan ( — ft' jeçecekler m ut ( âhı kuşandı bindi ata ölümünü h a tır , 1.1.. ■ S de bu beş ki- \ eak. t|ine gü - f 1 ğü kafalara ye / »ha sağlam ba- ) ıu topraklarda Düşdü yollara çalım sata sata Dört za p tiyesi vardı beraber örincek bunları hem an kaçaklar ► cihete eyled i azm -i sefer er birer kaldırdılar nişana «çekler ve da- (l ■.la aktığım du- / t ; ı, namus ve şeberaber ya da ' : Umalı. Bir Infi- ( •fa - IsmaU - | jcakta şehit dü damarlarımız- ; nı duyalım. Lâ- 1 nıtı”ndan son ; olsun. Bunun Mehmet K arğa Dsa’da ve d iğ e r 1 H , övünçle ve g ü - \ kişilerin huzu fem lzi yapalım. 1 olsunlar. .mı f 1 \ L YARDIM 1ŞENER’İN PANYASI” YOSUNDAN V ?erir. İşini gücünü aile ocağını ihmal rcadıgı kıym etli va e maddi durum unu in kumar m asal .nn ı erkeklerin ve yi ğını, evinin işini, ço mu ve h a ttâ kocası;derek komşu evletiplerde yeşil nıasJ ntttemadiyen kumar admlarm insarl< larmı hangi ölçü ile liz V ;ocuğunun n ata i umlak ailesine m'Vui yaşatmak ve boş va mensup oldukları sosyal dertleriyle ıluhdelerine düşen vlerden b ir nebzes*/erine getirm ek vanükellef olan erkek' ar m asalarında v î esi ve p a ra kazani.ellerindekinı ve ceharcaması nckadar m Saife « d;» İİIIIHIM HIIIIHIM I ■ 1 1 : 1 1 1 m .şti. U Ç U ŞU D U R 1a SURATTIR isterlerdi tatlı cana kam der şurada kalalım ar** deyince birden salalım Bir gumanda ile nişan alalım Bitirelim işlerini şunların Vücudunu kaldıralım bunların Hüseyin Çavuş dedi işte zeybekler. Çevrildi üzerim ize ttifenkler Bakın bizi dört g ö z ile beklerler Sakının kendinizi arkadaşlar Zira canımız tatlıdır gardaşlar. Kaymakam çekincek kurşunu hem an Sair zaptiyeler diyerek aman Hüseyin Çavuş düştüydü attan bican Kudret kalmadı atm aya tüfengi Tüfenk sedasını yakında duyan Seda anlayan sarıldı hem en — Düyük Müjde Kıbrıs X . Fuarının Leym osun’da Açılm ış bulunan B ölgesine Yakın Kıbrıs Lûna Parkı >Ier yıl olduğu gibi bu yıl da Avrupa Birinciliğini lra 7 a n a rı Ben Lefke’den İlkay Sonay bir talebe gözü ile Devrimi ha 2'rlamak İçin sorduğunuz sorulan bildiğim kadar cevaplan dıınıağa çalışacağım. 1. Devrimin siyasi tutumu "u Çok beğeniyorum. Çünkü tarafsızdır. I Bence film yıldızları İle yaptığınız ropörtajları hafta da bir gün olursa çok daha iyi 3- Spor sayfanız için diye cek birşey yok. Çünkü halkın arzu ettiğ i b ir şekilde y ayın lanm aktadır. 4. Edebî rom anları daha çok tercih edeıim . 5. Çok iyi buluyorum . 6 . G azeteniz sütunlarında Edebiyata da y er verebilirsi düziye bunları fısıldar durursa; daha. Yaşınız 22 - 23 tUr. Sizden daha olgun, dost bir ya LEYMOSUN VE CİVAR KÖY HALKINA Mektupları 3. Her önüne gelene (bir gün değil, beş gün değil) bir- satırınız çıkm ıştır birtakım dergi ve güncelerde. G ençsiniz Yüzlerce zaptiyeler oldular revan Herbiri bir türlü tedbirler kurar. Kimisi daha sokulacak yer arar. Kaymakam der oturunuz diz üstüne Çavuş nefer kim gelirse önüne A tınız kurşunlan döne döne Tekerlensin gitsin attan aşağı Sönsün İngilizlerin ocağı Zaptiyeler derler korktuk bunlardan Duyduğum uz işler zaten hep ezberden. Bişdik üstüm üzden akan bu terden Allah m uhafaza etsin bizi Bu hayınlar yiyecekler hepsim izi. Kaymakam ile Hüsnü susadı kana Bıraktılar gadınları bir yana Duddular zaptiyeleri nişana Açıldı bir böyük harb-ı şeytanî _Lâkin dökülm edi kim senin kanı Tutuldu Feride ile Pembe Munla Zaptiyeler düştü arkalarına Flüseyin ile M ehmet kaçtı bir yana Muharebe gittikçe buldu şiddet Her iki taraftan da arttı hiddet O kadar zaptiyeler de hem en tüfenk atardı Dumandan bütün ortalık karardı. K esm e kurşun yağm ur gibi yağardı. A kıbet kaçaklar kurtardı canı Zaptiyelerin kalmadı dermanı D eniz kenarında buldular bir yer H üseyin ile M ehmedi sardılar Bir m ağraydı girdiler birer birer Kurşunların arkası kesilm ezdi Dumandan insan dahi seçilm ezdi Bir kurşun geldi düştü yere Gayip oldu oradan birdenbire H üseyin Bulli baktı yok çare Hakkı onbaşı koşuverdi heman Çünki kaçaklardan haviydi meydan Hakkı onbaşı atarak tüfengi Geberdeyim dedi şu pezevengi Hiddetinden kaçtıydı yüzünün rengi Vuruncak başına gondaklen heman Girdi kurşun göbeğinden virdi can Galdı H üseyin ablukada yalınız Zaptiyelere em rolundu kalınız Bir silâh vardır orada alınız Lâkin tutm adı M ehm et başka kaçak Hüseyin der ardım dağ önüm deniz. Korkm ayın daha yakın geliniz. I bir büyük anıt ( 8 RİMBA K A R D EŞ LER İ olum D u n u s u II I ■■ II II II . II İftiharla takdim eder. 3 erkek ve 1 kadından im üteşekkil olan grup 3 m otosiklet, bir spor araba ile duvar üzerinde şim diye kadar görülm iyen en tehlike niz daha İyi olur. i ÖLÜM AKROBASİ hareketleri yapılacaktır. 7. K itap halinde y ay ın larsa Bunlara ilâveten, çarpışan otom obiller ve uçan nız çok daha iyi olur. roketler. Hergün ö.s. saat 5 ten gece geç vakte kadar İlkay Sonay sayın halkım ıza açık bulundurulacaktır. Lefke. _ FİKRET DEflİRAC. Btr an düşünün: lardan bahse ı. ) başka köyler, İÇ M M N m Yenl yeni yetişiyorsunuz. İçinizdeki özdence duygula ken geçmiyor, / yeri dardır. ll|llill|U » lllllllllll« IIIIH IIIIIIIIIII» lltlm H M U IIIIIIIlllllllll"lllll> l“ *ll' ll*l l ,l l ,'p zar, birkaç satır yazarak, gönlünüzü alm ıştır. Yüzünüz güt- Ne yaparsınız? Sabır taşı bile dayanmaz, çatlar bun;.. ’müştür. tçinizde p ın l pırıl bir aydınlık çiçeğe durmuştur. “Eee, dersiniz. Yeter canım, illâllah artık...” Ve bunda hak Bir güç gelm iştir size. Korkunun, kuşkunun karanlığını da tısınız da. Hele bu suçlam aların da yarı yarıya büyütm e ol ğıtan bir aydınlık gelm iştir. “Şunları bir kitapçıkta (betik) duğunu hesaba katarsanız, siz bile bayrak kaldırırsınız ar toplasam ” diye düşünüp; dişinizden tırnağınızdan artırdı tık. Zira “istism ar”m da bir sınırı vardır. Bunları, bu acı günleri yaşadım ben. Uydurmadım. Un ğınız Uç • beş kuruşla başlam ışsınız çalışm ağa. nun için de, içime tak dediği bir günde, oturdum, bir ya Bir yandan “Acaba nasıl bulacaklar? Gülerler, alay mı ederler yoksa?” korkusu; bir yandan “belki de anlarlar toy nıtlam a (cevap) d olayısıyle, luk, acem ilikten...” yollu bir umut pırıltısı; işinizden, ba dair. Az çok yukarıdaki konuyu işliyordu bu yazı. 21 M a birkaç satır karaladım b u ıu sım etin e; oradan oraya koşar durursunuz. Yorgunluğunu yıs, 1963 tarihli Devrim G üncesinde yayınlandı. Numan Levent arkadaşım bir yazı yazdı uzun zaman zun, yoksulluğunuzun geçici olduğu düşüncesi içindesiniz. sonra. Dediklerim in bir bölümünü Yapıtınız binbir zorlukla, yoksullukla, pırıl pırıl çıkı- ele alarak suçlam ağa kalktı beni. vermiştir ortaya. Yüreğinizde bir gümbürtü, bir tatlı çır Önce şunu belirteyim ki, Levent dostum yazım ı ya iyi pınma; öteden beri, türlü nedenlerden ötürü saygı besled.ğiııiz birtakım büyüklerinize, sizden daha olgun kişiler: .1 ce okumamış, kelimeler adına “Sayın ....... ’e, Saygılarım la” deyip im zalıyor ve goıı ya da sezm ek istem em iş. Bunu şunlardan anlıyorum: yüklediğim anlamı sezmemiş I. Numan Levent, o yazımdaki suçlam aları, Özker Ya deriyorsunuz. şın’a yönelttiğim i ileri sürüyor. Oysa ki ben böyle bir adı Şimdi, bu “büyüklerden” birisi çıkar da, toyluğunuza yazıma koymuş değilim. Eğer o kişinin birtakım TUdkiye bile bağışlam ayı düşünmeden; düşünmek istem eden: asnat dergilerine girdiğini yazmışsam, bunu beceren ya da “Bunlar da şiir mi? Falan ozanın etkisi, filân yazarın öykünm esi...” der ve binbir zorluk, tatlı düş içinde ortaya hak eden yalnızca Ö zker Yaşın değildir. A çsın Türkiye’nin koyduklarınızı, topyekün ve bir çırpıda inkâr ederse, um birçok dergilerini, görsün. Eğer “Üne erdiğini” söylem iş dunuzu bin parça ederse ne yaparsınız? sem , bu şerefte de Özker Yaşın yalnız Boynunuz bükülür değil mi? değildir. “Ulusal günler için ısmarlama köğükler düzen bu gibiler” demiş Üzün içinde kalırsınız. Böylesi birdenbire bir karşı çıkm a, içinizde birşeyleri kır sem, bunu yapan Özker Y aşın’dır, demedim. mış; tuzla buz etmiş; silip süpürmüştür. Ama eğer Numan Levent, yine de bu suçlam aları Öz Ü stelik bu kişi: ker Yaşın’a yöneltm eği uygun görm üşse, ona bir d iy ece 1. Bunca tecrübe ve yaşına göre, aynı kusurları ta şı ğim yok. yorsa; (Devamı Yarın) > l |l l |l t |l l l l l l l l l l l |l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l |l l ||l |l l |l l ||l |l l l l l |l l |||||||||||||||||||||||||||||||l l ||||||||||||||||||||||||||||l ||||||||||||||l ||< I I IH I İ l [■ 111 111 111 1 ■ l l l l l l l l l l l l l l | I I I I I | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | l | | | | l | | | l | „ | | | , M, | | | | | | J | | | l kenlideki adam, çoluk ç o c u k sahibidirler. O nlara da mı acı madı? — Ben neyse, dedi, adam . DEVRiM’in Hikâyesi N eyse miydi?... K enarları dantele işlenm iş sü t beyazı yastıkta, iki gece evvelinden kalm a, sapsarı başının izi du ruyordu. Bu çukur bozulur d i ye ödü kopm uştu ve sabaha kadar yastıktaki başının izine gülüm seyen yüzünün hayali ni kondurm uştu. Bu, az şey jmiydi? ı Adam: Yağmurlu Hikâye Zafer SÜLEK Bir adam, ceketinin yakası nı kaldırm ış, deniz kıyısında ki -yüksek kayalıklara doğrı: gidiyordu.. A yazdan parm aklarının ucu sancıyordu. Rüzgârın yüzüne savurduğu yağmur, nefesini kesiyordu. Fakat bunlar um u runda değildi... Yalnız düşünen tarafı acı yordu: — Sen, bir heykel gibi üze rine titre, diye söylendi. Ru‘n unu kendi hassalannla dokukalbine bütün kendinden olan heyecanları ver; sonra bir adam gelsin, hiç çile ve acı çek meden onu senden koparıp a l sın... Olur şey değil!.. Oda, dün gece bıraktığı gi bi duruyordu: Darm adağınık . M asanın üzerinde karşılıkl; iki bardak, iki tabak, iki çatal ve ortasında yarım kalm ış vot ka şişesi... K oltukların birin de, üstünde teki kaybolan nav lon çorap, konsoldan yere düşm üş Uç toka... Ve aynanın önündeki tarakta, sarı saçla rından kalmış bir kaç tel.. Kolonya şişesinin ağzım ka pamamıştı... Vişne rengi küpe leri gelişi güzel atılm ış, diva nın üzerinde duruyordu. ! Boğulacaktı adam; ' — Off!.. Off!.. I m otörlerini, yolcu vapurlarını seyretm işlerdi. Yolcu vapuru, balıkçı motürü, yelkenli... Bunlar, azgın dalgalar arasında yüzebiliyor ve batm ıyorlarsa, ikisinin de bakışlarıyla, bacasına, tekne sine, yelkenine hakettikleri — Ben neyse mi? diye te k mucizevi duadan değil mi? ra r etti. Gemideki yolcular bir sü rü K ayalıklara yaklaşm ıştı. Odür. M otördeki balıkçılar, yel rada, bir m ağranın duvarına iki kürek resm i çizm işlerdi. Bî ri onundu, biri de kendinin. O nunkini kazıyıp silm eğe gidiiyordu. Yüreciği yalnız kalm a mış mıydı? İki yürek resm ini bir çakı llım ucuyla m ağara duvarına [çizdikleri günü hatırladı : Yaz, kış kayalıkların ü stü n |de daim î bir rüzgâr eserdi S ert bir rüzgâr, boynundaki sarı - kırm ızılı ipek eşarbını uçurum dan aşağı uçurm uştu. A ralarındaki aşk yeniydi.. ! Adam koşarak aşağı, uçurujm a inmiş ve elinde eşarp, tek |ra r kayalıklara nefes nefese i tırm anm ıştı.. F akat o, m eydan (Devamı Saife 8 da) m Na z / h . fa c f Ç a m a / Ç/ A/ w Ou ! E ş ig l a r / n iz : TEMİZ /f u t L A A //A //Z .. EN SON GÖRME FIRSATI 21 TEMMUZ PAZAR Ne olduysa, bir hafta önce, konsolun gözünde ve onun iç AKŞAMINA KADARDIR. Kitap Sarayı ,NIN EN BÜYÜK TÜRK KİTAPLIĞI M ecidiye Sokak 11-13 L efkoşa Uzun yıllardan beri Türk kültürüne hizm et e t e k t e olan KİTAP SARAYI beğen eceğin iz telif ve tercüme romanlar deposudur. O nbinlerce cilt arasın an siz de beğeneceğiniz kitapları s e ç e b i li r s i n iz . KİTAP SARAYI aynı z a m a n d a T ürk iy e 'n in belli başlı gazete ve dergilerini g ü n ü g ü n ü n e ithal eden, revzi eden en büytlk bayiilik te ş k ilâ tla rın d a n birine sahiptir, k >TAP SARAYI her zam an için e m r in i z d e d ir . ller 'stediğinizj( her aradığınızı yalnız Kt'l AP SARA- T l. TEL : 6351 ^ U Ç A Ğ I N I Z KİTAPLARI KALİTELİ SEÇE, EK İÇİN KİTAP SARAYINA B A ŞV U R U N U Z Kitap Saray Tel. 2824 Bürosu Bürosu. ^ fa b u ia b U ira irıiz . Kutu Kutu Kutu Kutu işlerinizi LITO TIPOĞRAFİK baskı lı 2 - 3 - 4 renk baskılı yalnız ve yalnız TEZEL M ATBAASI’nda — TEZEL KUTU FABRİKAS l’nda yaptırabilirsiniz. Gömlek, Potin, Sabun tozu, yem ek tuzu, diş macunu, Kravat iç ça maşırları v e daha aklınıza ne gelirse istenilen hacim ve şekilde yaptırabilirsinzi. AYRICA 5 — 6 renkli etiketler, matbaa işleri ve benzerlerini en makul fiatlarla yap m aktayız. TEZEL MATBAASI TEZEL KUTU FABRİKASI 80 A Ankara Caddesi TEL : 2961 LİMASOL çam aşırları arasında eline ge çen, pembe zarflı m ektuptan sonra olduydu. “Alışırım" diye düşünm üş tü. F akat dün o gittiğinden be ri içmiş ve hayal kurm uştu boyuna... H ayır, yapam ıyordu işte.. Olmuyordu.. Bu yalnız lık ondan kalm a değil miydi? . Kaç defa votka şişesinin ya nından uzaklaşıp, aynanın önüne gitmiş, tarakta kalm ış sa ! rı saçlarını öpüp öpüp ağlamış tı. Kaç defa divanın ü zerin d e ki küpelerini avuçlarının içine alıp, bir kedi sever gibi o k şımıştı. Kaç defa!.. Kaç defa!.. Nasıl içi acım adan onu böv le bırakıp gitmişti? Yıllar boyunca, deniz kıyı sındaki o yüksek kayalıklar! da yüzlerini rüzgâra çevirip, uzaktaki yelkenlileri, balıku tem iz Me f ? ş e y f T e /=? T E A f/z y ' t H ’A H E D IY ^vcriB r. " " Pakel TEM' Z Çama5lr Tozuna »i*»"1 R s “ hardajb t fl MAAD TA RA FIN D A N SA Y ISA L O R TA M A A K TA R ILM IŞTIR fg g H ra \ Sayfa 4 DEVRİM, 15 Temmuz Yer altı İns anlan fiîSL Perdede Kötü, Hayatında iyi Adam : H a 8 — Yeraltında Neler Var? Önce sırtım ıza beyaz bir palto giydirdiler, sonra da b a şım ıza elektrikli dem ir b ir şap ka tak tılar, gözlerim ize de b !* gözlük geçirdiler ve hem en b : ze: “— B uyurun ocak lara,” d e diler. Y anım ızda Semih S ait Um ar ile m aden kuyularından sorum lu b ir yabancı var. Kısa rum lu m em ur ve bu usûlün her yerde tatb ik edildiğini kay detti. G aliba uzun, uzun olduğu k adar da sıkıcı b ir yol aldık. Yolculuğum uz yaya oluyordu. Tabanlarımızın sızladığını d u yar gibi oldum. G aliba ilk de fa yaya o larak b ukadar uzun bir yolculuk yapıyoruz. Bir hayli yol aldık tan sonra Vîflfc.. ca takdim edilm iştik birbirim i ze. K apıdan geçerken, k a rş ı m ızda bir trenin ray lar ü ze rinde uçarcasına akıp gidişini gördük, önde yürüyen sorum lu m em ur, bir takım ışık işa retleri yaptı, biz b ir kenara çekildik, tren yanım ızdan sü r atle gelip, geçti. — T ren işaretini verdiği zam an, biz de ışıkla cevap verm ek zorundayız, dedi so- (çok serin b ir hava esm eğe bas Ilıyor, üşüyoruz âdeta. Yerattının b ukadar soğuk olabilece ğ in i, hiç, am a hiç tahm in etimemiştim. M erakla so ru y o rum: “— Madenin alt bölüm leri b uk ad ar soğuk m u oluyor?” Sorum lu m em ur g ülüyor ve cevap veriyor: “— H ayır.” Demek ki, ben üşüyordum , belki de heyecan geçirdiğim için üşüyordum . M erakımı |yenm ek, niçin bu derece ü şü d ü ğ ü m ü m uhakkak su rette öğ jı-enmek istiyordum . Birdenbiİre gözlerim in önüne buz tut^muş b ir oda geldi. Böyle bir odanın içine hapsedilm iş bir (insanın nasıl yaşıyacağı doğ|ru su m eraklı b ir soruyu te ş kil ediyordu. Şöyle bir seni- “ Belli olmaz. Bunların saat leri birbirinden ayrılır. Daima v arya ile çalışırlar. H er varyada yüzlerce insan bulunur. M eraklı b ir konuyla karşı karşıyayız. F akat insan her türlü m erakını giderm ek için devamlı su rette sorm ak icabcdiyor ve ben de soruyorum . | Soruyorum ama, her sordu ğum gereken cevabı alm ak im kânsız gibi birşey. Öyle a n lı şılıyor ki, açıklanm am ası lâ zım olan bir çok m eseleler var am a bizim sorularım ızın çoğu da cevapsız kalm ıyor. Kum panya işçilere iyi hay at şartU.rı hazırlıyor mu ? Sorusunun da cevapsız kalacağı kanısı içindeydim ama, bu soruya so rum lu m em ur her nedense k o laylıkla cevap verebiliyor : “— Kum panya işçisine her türlü h ay at şartlatrın d an fay dalanarak bir hayat sağlama!. azmindedir. Yıllar yılı devam ettirilen bu maden ocokların da, çalışan işçiler, m uhakkak TEFRİKA No : 79 Ragıp Ş evk i YEŞİM ların da Aydın hükûm etile bi ze dua eylerler. Jü stin y an heykelinin e tr a fını alan ask erler arasında yeni bir dalgalanm a daha ol du. Bir s e s : — Padişahım a baş g etir dim. diye bağırıyordu. H am za bey bu sesin sahibinin kim öldü ğünü hem en tahm in etti. So ların sesin geldiği tarafa koştukları sırada k alabahksaf larından bir kalyoncu fırladı Elinde kanlara bulanm ış bir baş vardı. Saçlarından tu ttu ğu kızıl sakallı b ir baş. Beş altı adım ileri fırladıktan son ra bu başı havaya kald ırarak — Padişahım , padişahım ! İşte Şehzade O rh an ’ın başı ! Ferm an eylem iştin, ölü veya diri getirilm esini istem iştin Ben onun ölüsünü getirdim ! — Halil, bu kalyoncu kuiu mu kolla, İhsanım ızı esirge me. Bu sırada ask er kalabalığı nın b ir safında yarılm a oldu ve önde, atı üstünde, Zağa nos Paşa, arkasından yedi se kiz BizanslI Rahib olduğu halde bir kalabalık göründü. Sakalları göbeklerine kadar inmiş, g ür kaşlarının altın d a ki gözleri k orkuyla açılmış olan rah ip ler birbiri ardına y erlere k ad ar eğilerek padişa hm önüne geldiler, diz çök • tü ler ve avuçlarını toprağa sü rü p secde ettiler. F âtih gür b ir sesle ve Rumca olarak : — H ayır hayır! diye baf'.r dı. Ancak A llaha secde edi lir. Siz ki A llahın yeryüzündeki vekillerisiniz. Siz ki hal ka A llahtan başka tapılacak şeyin olm adığını durm adan vaaz edersiniz. Ben b ir fân.yim, o halde bu yaptığınız ne ? Kalkın ayağa! Ak sakallı ih tiy ar rahipler göğüslerinden haç çıkararak diye bağırdı. b irer b irer ayağa kalktılar. Ve kanlı başı kaldırıp genç Hâlâ korku ve d eh şet ış'ki ı ■ padişahın beyaz atm ın ayak rı pırıdıyan gözlerini bu se • ları önüne attı. Y ıllar yılı Bı r.efer h a y ret ve hayranlıkla pa zanslıyla bir olup kendi so • dişaha diktiler. Genç padişah yuna karşı ih an etler eden kırm ızı m erm er sütun ü s tü n Şehzade O rhan, hayatının deki İm paratorun başını on son perdesini kapam ış oldu. Genç Fâtih, atın ın ayakla | lara da gösterdi — Bu başı tanıyor mustı rı altında yuvarlanm ış olan nuz ? Kimin başıdır bu ? başa bakm adı bile, F ak at ba İh tiy ar rah ip ler artık k en şını çevirm eden arkasında du dilerine gelecek b ir ölüm ün ran Ç andarlı Halil Paşaya u zak laşm ak ta olduğunu his seslendi. ■ . T. Tekçe sederek şaşkınlık ve telâş i çinde kırm ızı m erm er sütun a koştular. G ür kaşları alın larında b ir çok defa oynaştı Gözleri yeniden büyüyüp kü çüldü ve hemen hepsi birden yine haç çık ararak bağırdı lar. — İm p arato r K onstantin bu ! İm parator! İm p arato r !.. Genç padişah : — İşte im paratorunuz, de di. Onu size teslim ediyorum Bu b ahtsız hüküm darınız va tanı için döğüştü ve öldü. Ve zirlerim size onun cesedini de verecekler. Ona lâyık bir tören yapınız. Böyle bir tö renle istediğiniz yere göm ü T e k ç e ’n in b u nü > ö n ü y a n ın d a b ir de I k ö p ü r e n y a n ı v ard ır d e d e v gibi, k ö tü l p o s b ıy ık lı ad am ın I nı g ö z ü n ü z ü n önüne j rin c e ü rk eb ilirsin iz. ] b u k i işin aslı bu ven karşısında insan m erak kesilip kalıyordu. “— Gerçeği a n latır mısınız? Diye sordum. '— Suni hava, dedi sorum lu m em ur, bu hava yüzlerce, binlerce insanı yaşatabilecek bir kuvvette. Eğer bu hava bu rad a m evcut olm azsa bu insan lar y aşayam azlar.” “— Bunun bozulm ası ihti mali yok mu?” “— Devamlı bir şekilde kon trolüm üz altındadır. Bozuldu ğu takdirde yüzlerce insanın canına mal olur. F akat her tü r lü önleyici' tedbir alınm ıştır. Bunun için herhangi bir teh like söz konusu değildir.’''# “— Y eraltında kaç kişi ç a lışıyor?” BİZANSLI B EY A Z GÜVERCİN — Sana A ydın’ı verdim Bir im paratoru n başına az b ir şey bu am a, sen de, se nin ardından gelecek to ru n H iğnelerki in sa n ı! ** bir yerde durakladık. Ocakla ra gelm iş miydik? Yok canım , d aha y er üstü n d e b u lu n u y o r duk. Bu d u rak tan çeşitli bö lüm lere ayrılıyordu m adenler. Sorum lu m em ur b u rad a k ı saca izah a t verdi. Onu ilgiyle dinledik. Bir takım k arışık te rim ler, b u n lar bizi her n e d en se pek ilgilendirm edi. Bir bölüm e sapıyoruz, biraz aah a ilerledikten sonra, serin, I bir gem işareti ileri fırladı ve y a n la n ask er kalabalığı nın ortasın d an H ipodrom a doğru süzüldü. Padişahın kurm ay heyeti de A vgusteon meydanının tozunu kaldıra rak kendisini takip etti. Ham za bey, bu altın başlı k ah ra m ana zevkle ve g ururla bak m aktan kendini alam ıyordu. Allahın b ir insana verdiği bü yüklük ancak bu k adar olabi lirdi. Yirmi iki yaşında, fa k at m asallardaki devler ka dar kudretli b ir adam... Eli nin b ir işareti ile krallıkları şahlıkları, im paratorlukları yerle bir edecek bir hüküm dar... T e k ç e sin irle n in c e bir şe k e r, b ir ta tlı, b ir güzeli y o r ki so rm ay ın ız. Alt { d a ğ ı a ş a ğ ı sarkıveriy titre y iv e r iy o r . Gözle g ın la ş ıy o r, sesine biri z ü n g e liv e riy o r. San y u n c a ğ ı k ırılm ıştır, 1 s ın d a n a z a r işit g ö z y a ş la rın ı içine ı a ğ la y a n b eş - altı ya d a b ir ç o c u k tu r. S o n ra ö fk esi geçince, k a rş ıs ın d a k in i kırdığını an «layınca g ö n lü n ü alabil m e k için n asıl çırpınır bile m e z s in iz . T e k ç e ’n in b ir d e | c ilik y ö n ü v ard ı, i ğ e b a ş la m a d a n b u . H a ttâ b ir ya lay ı o n b e ş g ü n ha y a tm ış tır .Bu günlerde! p is h a n e d e tanıdığı bir 1 til k e n d is in e ı<asıl ad ö ld ü rd ü ğ ü n ü söyler dur::r m u ş. T ab iî T ekçe adamı ta s d ik liy o rm u ş ikidebir B u n u a n la tırk e n : su rette buradan m em nunlukla ayrılm ışlardır.. İşçinin hayat standardını ayakta tutm adığı mız zam an onlardan beklenen randım anı alam ayız. — N e y a p a rsın birader d iy o rm u ş. A dam aksi bir s ö z s ö y le y e b il:r miydim | E lb e tte söyliyenıezdi. S iz A h m e t T a n k Tek ç e ’n in film le rd e kötü a d a m r o lle rin d e n ötürlikii ] hemen hemen yok gibidir ç ü k le r in n e fre tin i kazar d ığ ın ı s a n m a y ın ız . Dostl,:| Birini parmağına doladı imi tamamdır. Y üzlerde ha rın ın b ü y ü k b ir çoğunla fif tebessüm ler başlar, ya ğ u k ü ç ü k le r d e n d ir . Mest naklar gerilir, g ö z le r ış ıl lâ b ir a r a h a s t a olmuştu. dar. Kahkahalar atarsınız Z iy a re tç ile r in in btiyük fcr [kasıklarınızı tutarak be - ç o ğ u n lu ğ u n u kiiçük'erle k il e d iy o rd u . den eğitim i yaparsınız. K ızı v e yeğ en i başında:: I Şakaları kırıcı değildir. Türk film lerinin kötü a damı günlük hayatında iyi bir insan, iyi bir baba ve şakayı severdir.. Bir re jisör onun için şöyle de m işti bir gün : — Vallahi T ekçe'ye rol verm eğe korkuyorum . Se |te geldi mi işin yoksa sa bahtan akşama kadar gül G ülenler arasında gır gır’n '^İÇ ayrılm am ışlardı. I alm anlar da vardır. Böyle günlerde kendisini ZİysiHİ dur. G erçekten de böyledir İsine tatlı, ö y lesin e ince es e d e n le rd e n birisine — B en yatacak adam J Tekçe. Takılm adığı insan prilerle sü slen m iş şekilde m ıy ım ? dem işti. En çok şu k ız ım a ui’Uliiyorur K ız ım ın üzüntülerine Ü7i | ÜLKÜ YURDU SPOR KU LÜBÜ’N Ü N GENEL İliy o ru m . Bugün aı KURUL TOPLANTISINA ÇAĞRI F lo ry a 'y a gönderdim. Ar j 17 Tem m uz 1963 Çarşamba g ecesi saat 8.30 da k a d a ş la rım ın durumu ne Ülkü Yurdu Spor Kulübü’nün yıllık gen el kurul top o la c a k ? Hepsinin işleri lantısı yapılacağından bütün üyelere duyurulur. b e n im yüzüm den aksadı j G ö rd ü n ü z ır ü siz Tek GÜNDEM : — — Bre Hamza, yaklaş ba 1. M ü f e ttiş le r ta r a f ı n d a n h a z ır la n a n b ir y ıllık te f g e’n in iyi - düşüncesini i na ! H a s ta y k e n bile arkadaş1' tiş raporunun okunm ası. — Ferm an padişahım! Ar rın ı d ü şü n e n birisi. 2. Bir yıllık faaliyet raporunun okunm ası. dınızdayım . İyi ki u zun sürmediIk 3. Yeni yönetim kurulunun seçim i. — Şu harap yer Hipod ta lığ ı v e film beklenilen 4. D ilek ve istekler. rom olacak, ya şu üç yılan z a m a n d a bitiverdi. BuP NOT : l. a) Y önetim kuruluna seçilm ek iste y en ü y e ler en geç seçim tarihinden üç gün e v v e l adaylık için — Ona Delf sütunu d e n r yapacakları istidaları sekretere verm eleri; padişahım . BizanslIlar bu sü b) A daylık için gön d erilecek d ilek çeler aday ve tunu şehrin harp tanrıçası iki üye tarafından im zalanm ası lâzım dır. sayarlar. 2. N isap hasıl olm az ise, toplantı bir hafta sonra Genç padişah atını bu sü yapılacaktır. başlı sütun nedir? tuna kadar hızla sürdü ve üzerinde üç yılan başının dur duğu sütunu dikkatle göz den geçirdi. Sonra dudakla rında alaylı bir tebessüm ol duğu halde : Ü lkü Yurdu İdare H eyeti. hm Sami Ayanoglu'nu» •' y a h M elek adlı eseriydi Tekçe iyi bir aktör, ij' b ir a rk a d a ş ve iyiM®* re is id ir. Ü s te lik İyi ır p ö rta jc ıd ır d a .G ü l» g ü n ’le yaptığı p o pörtajı b ir o k u rsan ız hak verir? nüz. NOTARAS’ın HÂZİNELERİ S* W W i — 2— 1 : <•■»»{»»❖■>♦♦♦* » » ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ ♦ » » » » ılı» » »4, I “ DEVRİM” Klişe Atelyesi Fatih Sultan M ehm et bura da artık yapılacak hiçbir şey kalm adığını b elirtir tarzda beyaz atının dizginlerini ge riye doğru çevirdi ve k ur - li may heyetine seslendi : — Şehre tellallar çıkarın. A rtık yağm a yok, öldürm e yok, esir etm ek yok ! Bu d a kikadan itibaren şehir kanun larım ızın h im ay esin d ed ir! Celâlizade H ızır beyi şehrin kad 'sı nasibettik. Kim olursa olsun, kanunlarım ıza karşı gelenlerin başı kesilecektir. Beyaz ve m uhteşem at, ü zerindeki haşm etli sahibinin Her boyda klişe işleriniz için derhal D ev rim K lişe A telyesin e m üracaat ediniz. En kü çük resm i büyülten, en büyük resm i küçülten tesislerim iz em rinizdedir. İhtiyaçlarınıza tam m ânasiyle cevap v e rebilecek bir durumda olan klişe atelyem iz Av rupanın en m odern m akineleriyle teçhiz e d il miştir. K I T A B E V İ Mccidiyc Sokağı 15/A. T e l: 73151 LEFKOŞA M üracaat : Devrim K lişe A telyesi, Girne Yolu V eya Kitap Sarayı, M ecidiye Sokak. MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR i m Gece \ t I nükteci itn iıâ ' > i r d e k ı Z an J*r a Beşiktaşlılar Tarafından Kaçırılan Futbolcunun 'ardır. Siz t ü b a k ışı,, m ‘n kızış,, önüne seti siniz. Hal . ı bu değil, ince birşe. »>r güzel olu >mz. Altdu kıveriyor, Gözleri bay iine bir hü>r. Sanki o . niştir, baba' gitmiştir, Çine akıtıyor alt> yaşların lur. İsi geçince ıi kırdığını an inü alabil . ıl Çırpınır bile Nerede Olduğu Meçhul. Mm Fenerliler istanbulu Tarıyorlar. Birol, Hakkı Y eten’in elini Transfer ayının ilk gttnii Fe nerbahçe İle anlaşarak 100 bin lira karşılığında m ukavele im zalayan Birol’u Beşiktaş’tı taraf Futbol giizel hareketlerle Siislenmeli b ir d e gazete | irdi. Aktörlü- | an önceydi ■y a z ıd a n do i n h apiste de ı günlerde ha ın ıd ığ ı bir kaERTUCRUL TÜRKBtLEGl RÖPORTAJ : : r a s ı l adam 1 1i s ö y le r dur::r 3 Cemal takım arkadaşları ar; yete en faydalı ku ru m lar ara Tekçe adamı "Vida pek sevilen, futbolu k a sında spor kulüpleri g>>lir ben d u s ikidebir j ce. fasıyla oynıyan bir futbolcu. İrk e n : tarlar, dinlenmek İçin gittiği Yamacındaki otelden kaçırarak şehrim ize getirilm iştir. Birol’un alınması için ilk 'günden beri faaliyette bulunan [taraftarlardan bir grup, Birol’| la konuşup 80 bin lira üzerin İde anlaşm aya vardıktan sonra bu parayı toplam aya başla mışlardır. Bu arada Beşiktaşlı zenginlerden biri de meblâğın büyük bir kısmım vereceğini belirtince ta ra fta rla r Birol’u getirm ek üzere E rdek’e gitmiş — Peki Cemal bize futbol lerdir. İki otom obille E rdek’e hayatınızı a n latır m ısınız ? giden 7 taraftar, Birol'un, Fe — Kendimi bildim bileli fu f nerbahçeliler tarafından başka bolun aşığıyım. Meşin yuvar bir yere götürüldüğünü öğre lak beni öylesine cezb .diyor. nince bütün gün bu futbolcu Futbol sevgisi içinde bazan nun yerini tesbit etm eye çalış alevlenen heyecan vero.ı bir mışlardı. Neticgede Birol’un ai his bazan istikbalim le büyü lesi ile birlikte Yardım cı’daki yüp olgunlaşan rek m e s e le m bir otelde k a l d ı ğ ı öğrenilmiş olm uştur. tir. İlk olarak İngiliz Okulunun Cuma akşam ı saat 24.00 ten dördüncü sınıfındayken saha sonra Birol’la konuşm aya m u ya çıktım . Ne k ad ar da neve vaffak olan taraftarlar, k endi canlıydım . Z aten futbol başlısini derhal otom obille Istan başına b ir heyecan kasırgası bul’a getirm işler ve gece saat aır. O kulda m uvaffakiyetli !?00 sıralarında Ü sküdar’dan m açlar çıkarıyordum Mezun o m otorla karşıya geçmişlerdir. lunca hem en K aym aklı’ya geç Geceyi taraftarlard an birinin tim. İkinci kulübüm de 1 efkeevinde geçiren Lu futbolcu ay c'ir. Geçen yıl geldim Lrfkeye !nı taraftarlarla birlikte tra n s - Bu geliş sırf sizin arzu fer ücretinin büyük bir kısm ı nuz mu ? nı verecek olan Beşiktaşlı zen — Yo hayır. Ben m em urun. gin ta ra fta ra gidip, burada bir İTayın b uraya çıktı. F akat Lef görüşm e yapm ıştır. Bilâhare keyi sevm ediğim anlam ına gel Birol m enacer İbrahim Tusder meşin bu. le birlikte kendisini İstanbul’a — Biraz garib olacak bu so - getiren 7 ta ra fta r olduğu hal ru. Futbolu kazanç için mi oy de meçhul b ir is t:kam ete gö narsım z ? götürülm üştür. i — Haylr. Y ukarıda da be ANLAŞMALAR jlirttiğim gibi sırf sevdiğim den ö ğ ley e doğru yine yanında [oynuyorum. ı — T ezah ü rat için ne dersi 'niz Cemal.? —T ezah ü rat bana çok tosi>- |bahçede Sentrhaf oynam ak is [eder saha ve seyirci de öyle terdim. i — Ş ayet öyle b ir imkân ol- ' — En beğendiğiniz Kıbrıs’tı isaydı Türkiye’de hangi takını futbolcu ? da oynam ak isterdiniz ? | — Hüseyin Ruso — Bak bu soru güzel, Fener I Sorularım ız bitm işti. Cemal Apak Konuştu Cemal Blâki İdarecilerin olduğu k ad ar üye lerin arasın da durum ayni. g a rsın birader, Kime sorsanız Cemal Takımı kdam aksi bir mızın en güvenilir futbolcusu :biİT miydim ? diyecektir size. Takım ına fay jöyliyemezdi. dalı olbilmek için 90 dakika et T a r ık Tek meşin yuvarlağı kovalıyan, le rd e k ö tü a • çırpınan Cemal her m açta nor n d e n ötürü ki mal bir forum tutturabilm ek a îfretini kazanmacında “saha seni silm emeli' n a y ın r / - Dostla diyor. Esasen Cemilin ruhu bu k b ir çoğunki ■ pasif kalmak yok onun k itab ’n »rd en d ir. Meseda. Futbol bilgisi de enteresan la s ta olmuştu, denecek kadar fazla. Her ha* «rinin büyükbr oe spor mecmualarını, gazete nu küçükleri lerin spor sayfalarını yutarca lu. sına okuyor olmalı. Cem al’in yeğeni başından ^ .hakkındaki fikirleri bizleri şa tamışlardı. 0 ; Yırtacak kadar bir Lâtin Ame emlisini ziyan rikalı futbolcusununkine ben ı birisine 'ziyor : “Futbol artistik k arak I yatacak adam terle süslenmeli bir hız bir a >mişti. En çok henk curcinası olmalıdır.” ( a üzülüyor® Siz ne dersiniı sevgili okur .Untülerineiirt Iarımız ? ııçün annesiyle Sentrhaf sorularımız', bilyük -önderdim. Ar bir anlayış içinde cevap' indi rım durumu nc maya gayret etti. lemsinin işlen — Sizce futbolun hedefi ne iimden aksadı |j>. olmalıdır ? üz rr ü sizTek— Gençleri bir araya topla düşüncesini yıp beraberlik ruhunu aşıla bile arkadaşla mak e n birisi— Futbol ahlâk eğitimi hu £ iın * susunda tepkileri varındır ? İm beklenilen — Hem de nasıl. Futbol, ağ bitiverdi. Bu • larını cemiyete uzatmış öyle Ayanoğlu'nun bir eğitimcidir ki toplu olarak _ adlı eseriydi-, çalışma anlaşma ve düzen ye fyibiraktcr.iV. teneliğini verir bizlere. Cemi - işve iyi b'ral öperken. S w. Lefkoşa Türk Avcılar Kulübünden : idareciler önce Talimatnameyi Okusunlar C ardiff A dam stow n 3 - 3 Cessnock M aitand 3 - 0 Nevvcastle Avvaba 1 -1 w. w allsend L. Macquarie3- 1 Apla Prague P - P B udapest Yugal P - P G ladesville B ankstow n P - P Hellenic H akoah P - P Sout C oast C anterbury 2 -1 ElacktoW n Sutherland P -P Granville C orinthiane 2 - 7 Manly Sydney A ust P - P Polonia C onsordia P - P T histle Toongabbie 2 -1 A zzurri L atrobe 1 - 0 Germ ania B undam ba 1 - 4 C rosatia U niverslty 0 - 9 M inchelton Polonia 4 - 2 Futbol federasyonu 18 Tem muz Perşem be günü O rhan Birol Beşiktaşlı taraftarlar Şeref A pak’m başkanlığında İstanbul’da toplanacaktır. Top ki taraftarlarla birlikte şehre lantıda bu yıl oynanacak “Tür dönen Birol, Şeref Stadına, kiye K upası” m açlarına verile sonra B eşiktaş’daki bir otele cek yeni düzen görüşülecektir götürülm üş ve son olarak YENİ ŞEKLE DOĞRU ttan sfer ücretini verecek olan İlk defa geçen yıl 64 am a B eşiktaş’U bir zenginin Elma tör ve profesyonel takım ın işti dağ’daki yazıhanesine gidil rakı ile oynanm ağa başlanan iniştir. Burada yapılan görüş Türkiye Kupası m açlarında melerden sonra transfer ara görülen aksaklıklar bu yıl maç sında tam bir anlaşm aya varıl larında ortadan kaldırılacaktır. dığı ifade edilmiştir. Federasyon ilgilileri bu yılki kupa m açlarına geçen yıla n a FENERİN TUTUMU zaran daha çok takım ın işti rak ettirileceğini söylem işler Birol B eşiktaşlılar tara SATILIK EV dir. Böylece Anadolu futbolu fından kaçırılması haberi Fe Lefkoşa’da G irne Yolu Boznun kalkınm asına sebep ola nerbahçe Kulübünü dün bir k u rt Basımevi karşısında yont cak yeni Türkiye kupası statü ma sarı taştan yapılmış 43, 45 hayli karıştırmıştır. Manecer sü bu toplantıda görüşülm üş ve 47 num aralı iki kat bina Ahmet Erol'la bazı taraftar olacaktır. lar, derhal İstanbul’un muh satılıktır. DİĞERLERİ tedif sem tlerine dağılarak Bi M üracaat Yeri : Futbol federasyonu perşem Salih EK uğrul Tuhafiyeci be günkü toplantısında ayrıca. TEL : 3205 ve 5051 Lefkoşa Millî Liğ m açlarının fikstürleri ni de görüşecektir. B u y ı l Mil SATILIK PİYANO lî Ligden düşen d ö rt takım ın nin ancak yüzde yirm ibeşi nis Çok iyi durum da May-Beı da katılacağı ikinci Millî Lig LEYMOSUN DOĞAN TÜRK BİRLİĞI’NİN betinde transfer yapm ak yetk' m açları 24 A ğustos tarihinde, lin m arkalı yeni bir piyano sine sahiptir. G azetelerde g ö r Millî Ligle beraber başlatıla - satılıktır. düğüm rakam lar eğer doğruy M üracaat : çaktır. sa tesbit edilmiş olan bu baraj İsm ail Safa 3 A ğustos Cumartesi Akşamı çoktan açılmış bulunm aktadır Sosyal Y ardım Dairesi Biz, bir nizami tesis etm eye ça Uşıyoruz. K ulüpler ise , bu nı diğer tran sfer ücretlerinin a s zamı dibinden sarsarak Türk tronom ik bir şekilde yükselme .futbolunu anarşiye götürüyor sinden ve kulüpçülük rekabe 5 Kişilik Bir Caz Topluluğunun İştirakiyle Diş Hekimi la r. Hiç kim senin şüphesi olma tinin kötü yollara sürüklenirle ÖNEMLİ NOT : V asıtası olm ıyanlar D. T. BirliSAlT M. GÜVEN sm ; talim atnam e uygu'ana siliden doğduğunu” söylem iş p Gazinoya kadar otobüslerle ücretsiz olarak götü Limasol Gazi Paşa Sokak tir. çaktır.” No. 17/A rüp, getirecektir. Futbolcuların her gün bir Yeni açUğım m uayenehanem MASA BİLETLERİ DOĞAN TÜRK BİRLİĞİNDEN yerden bir yere kaçırışlarını a de h asta kabulüne başladığı Dizgi, Baskı, Klişe TEMÎN EDİLEBİLİR. di bir polis vak’ası olarak tav DEVRİM BASIMEVİ mı saygılarım la bildiririm sif eden Apak, “ Bu anorm al !hiç eksik olm ayan tebesümüyLEFKOŞA Diş Hekimi halin, eski veya yeni talim atna le yanım ızdan ayrılırken SAİT M. GÜVEN m enin yürülükte olm asından __Futbol olm asa hayat baş Futbol Federasyonu Başka arasında m Orhan Şeref Apak “Üç Bü yük Kulübe halen yürürlükte rol'u aramaya başlamışlardı. bulunan talim atnam eyi iyice T ransfer ayınm en büyük okum alarını tavsiye ederim ” hâdiselerinden biri olarak ka demiştir. tu l edilen Birol’un transferi Anormal tran sfer faaliyetle ve kaçırılm asıyle ilgili olarak rinin Türk sporunu çıkm aza Fenerbahçeli idareciler; soktuğunu ifade eden Başkan, — Birol Fenerbahçe’den yc ‘Kulüplerin tereddütleri nere tişmiş bir futbolcudur. Bu şe den geliyor, bunu anlam ıyo kilde bir harekette bulunacağı rum " demiş ve sözlerine şun nı tahm in etm iyoruz. Beşiktaş lan ilâve etm iştir. taraftarları Birol’u, m ukavele “ Her kulüp umumi bütçesi sini im zaladığı günden beri kendisini tâciz etm ektedirler. Bu bakım dâh onlar tarafından hazırlanm ış bir hâdisedir. Ay rıca Birol bizimle mukavele imzaladığına göre, artık Be [şiktaş’a dönemez. Bu iş bir rüzgâr gibidir. Gelip ve geçer. Neticede Birol da bizde kalır" demişlerdir. Çerkez Gazinosunda Açık Hava Balosu Kitap... ka tü rlü olur, diyordu. ANAVATAN GEZİSİ 1Eylül, 1963 te yapılacak A navatan G ezi sine iştirak edeceklerin listesi dolm uştur. Bu arkadaşlar arasında pasaporta s a h ip olmıyanlar en erken bir zam anda iki resim i!e bir doğum şehadetnam esini kulüp S e k r e te r in e ^ iletmeleri rica olunur. önceleri iştirak etm ek arzusunda olup ek. sonradan kendi şahsi im kânsızlıkları dolayısiyle iştirak edem iyenler ve liste kapandıktan sonra iştirak etm ek arzusunu izhar eden üvp veyahut üye olm ıyan avcı arkadaşların sayısı r 30’u bulursa ayni şartlar altında ikinci bir geI zinin tertipleneceği alâkadarlara duyurulur Bu geziye üye olm ıyan avcı arkadaşlarında iş tirakleri mümkün olacaktır. İkinci gezi için iştirak tarihinin son günü Temmuz olacaktır. Müracaatlar kulüp Sekreterine şahsen y a pılmalıdır. Cahit HÜSEYİN Sekreter Avostoralya Futbul Federasyonu Futbol Neticeleri Toplanıyor Fenerbahçe Yeni Kadroso Açıkladı Harici transferi aşağı yuka r tam am lam ış olan F enerbah çeliler, yeni sezon için düşün dükleri 22 kişilik futbolcu kadrosu tesbit edilmiştir. Bu Kadronun dışında kalan futbol cuların hepsine diledikleri tak dirde bonservisleri m uayyen ü cretler m ukabilinde verile - A JA N S TÜRE 50 Mil Dergisi, Temmuz Sayısı Çıktı iç Ve Dış Olaylar Sanat, Edebiyat, Turizm Devlet Tiyatrosunda Revii çektir. Tesbit edilen 22 kişilik kadso şöyledir : Kaleciler : Ali, Hazım Üner Bekler : İsmail, Basrl, Os man, özcan. Haflar : Şeref, Naci, A. İh san, özer, Tuncay, Avnl. Forlar : Ogün, Nedim, Şenol Birol, Lefter, Aydrn, Mustafa, Selim, Yüksel. i Kitap... Türkiyenin en tanınm ış yazarlarının, en son yayınlanan romanları K itabevim ize vasıl o l muş ve hem en satışa arzedüm iştir. Her 100 Kuruşluk Kitap YALNIZ Ankara • P K 109 Kıbrıs ■ Çardak Yayınevi Lefkoşa Y üzlerce kitap arasında herhalde sizin ara dığınız kitaplar da bulunmaktadır. Arzu ettiğ i niz her kitap için derhal bize müracaat ediniz. NİYAZİ AHMET UZUNOĞLU KİTABE Vl LEFKE KAYMAKLI HALKINA MÜJDE Lefkoşanın en tanınm ış Yıldız Elbise Tem izlem e F,vi şimdi K aym aklı’da bir şube açm ış bulunm aktadır Yıldız T em izlem e Evi, her çeşit elb iseyi en iyi bir şekilde ve en erken bir zam anda tem izlem eği deruh te eder. __ Yeni şubem izin adresi: Cem il M. Gürler Dikim evi KUçUk Kaymaklı. MAAD TA RA FIN D A N SA Y ISA L O RTA M A A K T A R IL M IŞTIR D E V R İM , İS Sayfa B I S IN ■ ■ ■ ı ■ ıııını ı ı ı S 1 İ | | | | | m 2 | | , ı _ 5 m TÜRK KOOPERATİF İNKİŞAF DAİRESİNDEN BİLDİRİ M ünhal bulunan beş istajiyer K ooperatif M üfettiş M uavinliği m evkii ile ilgili olarak 4, 5, 6, ve 7 Tem m uz, 1963 tarihli gazetelerd e yayınlanan ilâna ek olarak aşağıdaki hususla ra ilgililerin dikkati çekilir : a ) “En az lise v e y a m uadili tahsil görm üş dem ek, üniversite v e benzeri okul m ezunlarından dilek çe kabul edildiğini açıkça gösterm ek tedir. b ) D ilek çe kabulü 22 Tem m uz, 1963 tarihine kadar uzatılm ıştır. B A (Sayfa 2’den kalan) lar, halkın nazarıı dikkatinin uıkkatiı [kendi ekonomik ve sosval kai km m asından gayri problem le re celbedilm esi ve genel ola İtak halk tabakaları arasm d ak ; [her tü rlü m em nuniyetsizlikler 'daim a, sosyal rejim i devirm ek isteyen züm reler için elverişli zemin h azırlarlar. Bu şa rtla r iiçinde o rtay a şu soru çıkıyor • I K ıbrıs’ta politik istikrarsızlı ğa kim ler sebep oluyor? Eko nom ik k ararsızlık ve sosyal ak saklıkları kim m eydana geti riyor ? D uyguların yatışm ası na kim mani oluyor ? H er ge [çen gün cem aatler arasında gerginlik ve taksim ateşini tu tu ştu ra n kim lerdir ? İki ce m i |at arasındaki geleneksel d o st luk ve işbirliğinin idaresine ikim m ani oluyor ? Başka b ir deyişle hergünkü politika ve hareketleriyle, m em leketim ize böyle b ir jest bekleniyordu. H alkım ız iyi biliyor : E m per HAVARGİ gazetesi, y u k arı likyalizm in bağlarından ancak daki başlık altında yayınladığı birlik halinde ve em peryaliz yorum da, Y unan başbaşanı Pi me karşı yürüteceği mücadele pinellis’le Lord Home arasında ile k u rtu la c ak tır' yıpılan m üzakereye işaret et m ekte, bu konuda husule ge ‘‘H akikaten K abahatli Kim len yanlış intihaların bir anda dir ?” F ileleftheros gazetesi, yuka o rtad an kalktığın' ileri sü re rıdaki başlık altında y ay ın ları tek, şöyle dem ektedir : “ İngiltere’nin, G aranti And- ğı uzunca b ir yorum da, İçişle ri Bakanı Y orgacis’in geçen loşm anın kendi insiyatitine «öre değiştireceğine d a ir o rta gün, Kıbrıs H aberler A jansına da dolaşan söylentiler, b ir a n verdiği dem eci te k ra r ele al da dum an gibi kayboldu. Lord m akta, şöyle dem ektedir : “ K ıbrıs’ta K om ünizm in ya Home, hiç çekinm eden lngilte re ’nin radikal herhangi bir d e yılm asına yardım cı olanlar, ğişikliği tasvip etm ediğini açı Kıbrıs T ürk şövenistleridir bag ğa vurdu. H alkım ız h a y ret i - ka kim se değil. Politik istik • t arsızlık, ekonom ik durgunluk çinde kalm adı, çünkü İngiliz [ve kararsızlık, sı.syal aksaklık em peryalistlerinden esasen “ Kendi K endim izi A ldatm ıyalim ” ni n n i n i ı ı ı ı ı ı r ı ı ı ıı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı r ı ı Rifat Şenerin Radyo Konuşması | | | | 1 m | f f i yabancı ideolojilerin yayıim a sına kim yardım cı oluyor ? j Bu so ru lara doğrudan doğ ıu y a cevap verm ek için emek etm eye hacet yoktur. Aksi id dialarına rağm en, K ıbrıs’ta ko m ünizm in ilk ve en iyi m ütte fikleri, isteserler de istem ese ler de, rü rk şövenistleri ve ya yın organlarıdır. K om ünist a leyhtarı olduklarını gösterm ek için tan tan alı g österişler yap • tıkları halde, tatb ik at sahasınra, m em leketim iz için yabancı ve gerici tabii ideolojilerin y a yılm asına yardım etm ektedir" G azeteler bu arada Y orgacis’ in söz konusu dem ecinden b a zı p asajlar iktibas etm ekte, yo rum una şöyle son verm ektedir “Tam am en Türk tarafının y aratm ak ta olduğu gerginlik (G ayri kabili tatbik, feci ve gayri m akbul A nayasa hükû m etlerinin tatbikinde İsrar), ı K ıbrıs H üküm etine tesir icra [etmekte, m em leketim izin iler lem esine mani olm akta ve arFASULA PANAYIRI I 16 - 17 Tem m uz SALI ve zulanm ayan yabancı ideolojilc ÇARŞAMBA günleri B ağrıka rin gelişm esine yardım cı ol ra (Fasula - Baf) köyünde b ü m aktadır.” yük çap ta b ir p anayır açıla caktır. Baf ve civ ar köyler hal kına duyurulur. Panayırda her tü rlü eşya Lefkoşa Türk Avcılar teşh ir edileceğinden, halkım ı Kulübünden : zın yakın ilgi gösterm esi c an dan özlenir. BALTRAP ATIŞLARI TF.RTİP HEYE'I t »I ■ I I I I I I I I I I I I I I I I I İ I I I H I | | l l l l l l l l l l l l l l l l l l l ı l l l ı l ı l l ı ı l ı ı l M i ı ı ı ı ı ı i f i ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı u ı ,m ,m u m ,| „ | „ Buzlu «Güneş» i limonatası içiniz Temm uz ayı sonu tertiplene cek kazalar arası baltrap a tı, m üsabakalarına katılacak eki bi seçm ek am aciyle her C u m artesi öğleden sonra saat 5’ te O rtaköydeki atış saham ız da yapılacak atış antrem anlarına üye arkadaşların iştirak leri hassaten rica olunur. Cahit HÜSEYİN, Sekreter. acı ise küçücük yavrularını yabancı ellerde, yetişm iş oğ lan ve kızlarını kendi âlemle rine terkederek m ütem adi ş e kilde kâğıt peşinde koşan k a dınların durum ları daha da acıdır. | K um arın am ansız pençesi n e düşenler aile m es’uliyetini idrak edem iyerek gözlerini ör ten yeşil perdenin esiri o lu r lar. N etice itibariyle karı ko^ca arasında devam lı ailevi ge[çimsizlik, m ünakaşa ve müna zaralar başlar ve yavaş yavaş [aile saadeti, yerini devmlı bir huzursuzluğa terkeder. Bu du rum , etkisini bilhassa yuva nın saadet bülbülleri olan ço cuklar üzerinde g ö sterir ve on ların m oralm an çökm elerine, kavgacı, isyankâr ve cem iyet hayatına kendilerini adapte edem iyecek b irer insan olarak yetişm elerine yol açar. | M üruru zam anla onları bir krim inal olarak aram ızda g ö r mek tehlikesi her zam an için m evcuttur. C em iyet h ay atı mızın sosyal kaidelerini adap te edem iyenler her zam an için etrafındakiler tarafından n e f retle karşılanm a bedbahtlığı na u ğ rarlar ve nihayet sefil ve perişan olurlar. Ç alışm ayan, boş vakitlerini kâğıt oyunları ve bilhassa k u m ar oynam akla geçiren k im seler iş ve kazanç randım anı bakım ından kendilerine hiçbir zam an faideli olam adıkları gi bi toplum un da ekonom ik k al kınm asına engel olurlar. K u m arın ekonom ik bünyem izde husule getirdiği za ra rla r sayılam ıyacak k adar çoktur. Alın teri ile kazandığı parasını ku m ar m asalarında kaybederek çoluk çocuğunu aç ve susuz çırıl çıplak bırakanların, k arı sının m ücevherat ve eşyasını satanların, hattâ sırtındaki el biselerin i rehin vererek aldık ları paraları kumara basanlaJrın acı hikâyelerini çoğu defa işitm işsinizdir. Bu gibi kim se le r in yalnız kendilerine değil, [etrafındakilere ve içinde yaşa dıkları toplum a zararları pe* çoktur. Aziz dinliyenlerim ; Bu k ad ar çok ve kötü netiiçeler tevlit eden kum ara k a r şı elim izden geldiği k adar mü cadele etm ek ve kötü itiyadın aram ıza girm em esi için çalışjmak vazifesiyle m ükellef ol duğum uzu ihm al etm em em iz gerekir. Boş vakitlerim izi d e ğerlendirm ek için yapabilece ğim iz çok kutsal işler vardır. Etrafım ıza bir göz atacak olursak sokaklarda başı boş oy nayan çocuklar, işsiz güçsüz gezen gençler, tıklım tıklım dolu kahvehaneler ve sosyal hayatım ızın icaplarına uym a yan birçok şeyler görürüz. B unlar başlı başına üzerinde durulm ası gereken problem ler dir. Ç ocuklarım ıza boş v ak itle rini geçirm eleri için kültürel ve sosyal faaliyet program la rı, yazın geziler, kam plar t e r tiplem ek, yoksul ve yaşlılara m addî ve m anevî yardım sağ lam ak, gençlerim ize izdivaç yolunda yardım ve cihaz fonu teşkil etm ek, ahlâken tehlike ye düşenlere doğru yolu g ö s tererek barınm aya ihtiyaçları olanlara y u rd lar yuvalar te min etm ek, toplum un h er fer dine düşen kutsal bir ödevdir. Bu yönde çalışarak teşek k ü l ler m eydana getirm ek ve mey dana getirilen teşekküllerde bilfiil vazife alarak çalışm ak insana gönül ferahlığı ve ra hatlık verir. H er toplum un değeri kum ar cıları ile değil kültürel ve sos yal m üesseseleri ile ve o müesseselerde çalışan kabiliyet leri ile ölçülür. Yağmurlu Hikâye “ Pişman olup dö S ayfa 3 ten kalan ni, deniz kıyısındaki da yoktu. N asıl da korkm uş tu? A caba başına b ir iş mi gel lıklarda bekliyorum, beraberce ettiğimi* diydi? A şağı kayıp uçurum a ^ad a, kalplerimizin ,-nı yuvarlanm ıştı? Eğilip, aşağı bakm ıştı.. Oh, kaldı..” diyordu. Döner miydi? hayır!.. Peki, nereye gidebilir, Şimdi, yağmurdan nerede olabilirdi? İçinde bu korku, kayalıkları belki bir s* [lam olmuş adam, a ttir dolaşm ıştı. Yoktu!.. Bü tırm anıyordu.. A radan iki saat tün vücudunda tap taze b ir ök süzlük duygusu, hıçkırık d u medi. Hâlâ yağm ur; K ayalıklardaki daklarının ucunda, bir oyuğun önünde, alnındaki te r dam lala dışarı hızla bir kadın < zerindeki ince elbise n n ı siliyordu. O yuğun içinden onun sesini dan vücuduna yapışn duydu. K endisini çağırıyordu. ı — Benim kalbimi Deli gibi koşup içeri girm işti D uvara, elindeki tırn ak çakı- diye inledi. Elinde, adamın, ko sıyle bir kalp resm i çiziyordu. zerine bırakmış old İVe: I — Bu, benim kalbim , diyor- vardı. Hıçkırarak ok Çünkü beraber 'du. Sen de kendi kalbini ç i z . i A n k arı miz yemin, orada, ka U m a yanyana olsunlar.. ! Dünden I O da, böylece kendi kalbini zin resminde kaldı.." t s a firi b u Kadının içinde tuhaf ı çizm işti. D evam ediyordu: ' kanı Ek — K alplerim iz daim a böyle lar coşuyordu. Eğilip uçun»I I D ı ş i ş l e r i birbirine yakın olacak. Bu re dan aşağı baktı fakat dalga!, uve de M sim, duam ızın rem zidir. A lla nn üzerinde yüzen erkek ■| 1 n ıt k a b r i ha içim den dua ettim : Bizi bir vakkabısını görmedi. b ir ç e le n i Sonra bir iki adım kayalık I j s o n r a A n birim izden hiç ayırm asın diye! M ağaradan el ele çıkm ışlar lara doğru yürüdü ve elini il I n i im z a ' dı. Bu günün korkusunu sa n ııına götürerek durakladı. At | n in k a b zmdaki çığlığı, birbirine ke • ki o gün duym uştu. I m is a firle ! g id i ş l e r in Küçük, beyaz ve toz pem be netlenm iş dişleri arasından, ancak ıslık olarak çıktı. elini dud aklarına götürm üş, s e lâ m res Adamın ceketi önündeydi âd eta ağlam aklı: Cemal Gi — Beni yalnız bırakm ıya- Y ağmur, ortasında ktiçtlk birj S i a y a ’d a , Pompidoı caksm değil mi? diye y a lv a r göl yapmıştı. Kadın, cekete doğru: M o u rv ille m ıştı. Demin seni bıraktığım yerde bulam ayınca, öyle kork — Sana, sensiz yapamıyı;: I tum ki... Ve anladım ki, se n siz bir dakika bile olam ıyaca- ğımı söylemeğe gelmiştim, d' j ğım... Eve, konsolun önüne bir di. Ve ceketin üstündeki gö' k âğ ıt bırakm ıştı. K âğıtta: kadından da iki yağmur dan- ' ;lası düştü. Siz de kum ara karşı m ücadele ediniz ve toplum um uzun sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınm asında uhdenize düşen Ikutsal vazifeyi yerine g etir ı niz. I abulde I le Fransa l a ’n ın Tli dc- ha?ı Bu z iy a re Cumhurbı . ı i ( DEVRİM’in dqnkii sayısı 5430 Adet basılmıştır. Leym os FER A H Serinletici içkiler Fabrikası Kimyager Vecdet Oktekinin Yeni Başarısı m iz Y ılm i B ild iriy o r Leym os l t n İçk i f: ni L eym o m ü teah h iı ev v e lk i gı proteı d^'Mün g lan ORANPIL- «Orange and Peel» - (Portakal ve Kabuğ tffiı.' B ugün d a 600 dı n ü m a y iş k a s ın ın jı olm ay an lişini yen lir. Yürüyii a t 6 d a bı L eym o m adan G to p lan m ış d a n yapıl; •-eym osuı d a n C em i Her Evde ve Heryerde le m iş le rd ta ş k i ORANPİL’i içiniz, bir daha ve bir daha içm ek isteye :ek sin iz. “ORANPİL” Am erikadan ithal edilen dünya çapında tanınm ış KALİFORNİYA’nın arpacıklarıyle sıkılm ış portakal suyuna inceltilm iş sarı dış kabuğunun ilâ vesi v e kristal şekerle özleleştirilen ta ze portakal su yudur. Saat 7.: Köylerde Ve H çi B irlij ■antı yap, koşadan j "el Sekre ka‘'lmıştı LeWnosm dan Cem, tur. küfe*--* Kasabalarda MAAD TARAFINDAN SAYISAL ORTAMA AKTARILMIŞTIR
© Copyright 2024 Paperzz