View/Open

VAKIFLARA
QENEL BİR BAKIŞ
I?
■»H.I ■
■
*
Üstün KÜSEFOĞLU
19 Mayıs Üniversitesi
Vakfı Y önetim Kurulu Başkanı
O
ÖZLERİME başlamadan önce, ülkemizde Vakıf Haftasını bu yıl ilk kez başlatan Vkkıflar G enel Mü­
dürlüğüne, İlimizde haftanın gerçekleşmesine yardımcı olan başta Sayın Vılimiz ve Vali M uavinim iz
olmak üzere Samsun Vkkıflar Bölge Müdürlüğü mensuplarına, Eğitim Fakültesi Sayın D ekanına, S ayın M üftü,
müze ve toplantıya katılan siz değerli konuklara bir Vıkıf kum cusu olarak teşekkür etm eyi W ç b ilirim .
Sayın Konuklar, V akıf Türk tarihinde yüzyıllar boyu sosyal, kültürel, eğitim ve din alanlarında bü y ü k h iz ­
metler görmüş, günümüze kadar gelmiş, kapsamı çok geniş, istisnai bir hukuk kuruntudur.
İyilik yapma, yardım laşm a duygusu insanın en yüce duygularından biridir. Ana kaynak insan sevgisidir.
İyilik ve yardım görerek, iyilik ve yardım yaparak insanların iyileşmesi ve yücelmesi, kişinin ve to p lu m u n
yardımlaşma ve dayanışm a ile korunması, yurtseverlik, kişinin sahip olduğu zenginliklerden ih tiy a ç iç in d e
olanlara vererek onların acılarını dindirip, yaşamlarını kolaylaştırarak m utluluk duyması, ism inin k en d i ölü­
münden sonra da hayırla anılması, vererek Tanrıya daha yakın olmak gibi insancıl ve dinsel duygular V ak ıfların
oluşmasında başlıca etken olm uştur.
Tarihimizin akışı içinde çok değişik am açlarla o kadar ço k V akıf k u ru lm u ştu r ki, bunları an c ak h izm et
alanlarına göre gruplara ayırmak suretiyle kısaca tanımlamak mümkün olabilir.
Kamu Hizmeti Gören V ak ıflar:
Kale ve istihkam yapılması, askerin teçhiz edilmesi, su yolları ve kem erler, Çeşmeler, sebiller, y o l, köprü,
kervansaraylar, okul, medrese, kitaplık, hastahane, deniz feneri, çam aşırlık, pazarlarda ta rtı kurulm ası, V an
Gölünde gemi işletilmesi gibi...
Sosyal H izm et Gören V ak ıflar:
Aşevi, dulevi, öksüz kızlara çeyiz verilmesi, borçlu olarak hapse düşenlerin borçlarının ödenm esi, k ö y le r­
de yaşlıların giydirilmesi, çocukların baharda kırlara götürülmesi, Bayramlarda çocuk ve kim sesizlerin sevindirilmesi, hayvanlara yem verilmesi, evlatlık kızların kırdığı tabakların ödenmesi..
Dini H izm et gören V ak ıfla r:
Cami, Mescit yapılması,din eğitimi yapılması, dua okunması...
C um huriyet dönem inden önce kurulm uş vakıfların sayısı hakkında kesin bir bilgimiz olm am akla b erab er,
halen V akıflar Genel Müdürlüğünde mevcut Vakfiye ve kayıtlara göre, çeşitli mali güçteki vakıfların sayısı
50.000 dolaylarındadır.
Bilindiği gibi vakıf, kişinin taşınır ya da taşınmaz mallarının dıştan hiç bir etki ve zorlam a o lm ad an ,
yalnızca kendi istek ve bildirim ile kişisel mülkiyetinden çıkarıp yine kendi tarafından belirtilen k o şu l ve h iz­
m etlerin yerine getirilmesi için, iyilik ve yardım amacı ile sonsuza dek tahsis edilmesidir. Kısaca b ir m alın h a­
yırlı bir am aç için ebedi olarak ayrılmasıdır. Kişisel mülkiyetten çıkarılan ve m ülkiyet hakkının m alik in e ve
m irasçılarına sağlıyacağı hak ve yararların tamamı veya bir kısmı toplam yararına terk ve tahsis edilen bu m al­
lar, V şkfın oluşum u ile beraber hükmi şahsiyete kavuşur ve başlıbaşına bağımsız bir varlık haline gelir. V a k ­
fiyelerinde yazılı esaslara göre mütevelli heyetlerce yönetilir. Denetimi de yine vakfiyede belirtilen şahıs y a da
m akam ca yürütülür. V akıf yapan kimseye VÂKIF, vakfedilen mala MEVKUF, malın vakfedilm e am acın a
da MEVKUFUN LEYH denir.
V akıfların daha çok dinsel duygular etrafında gelişmiş olmasına karşın vakfın tarihçesi ço k eski tarih lere
kadar uzanır. Türklerin sosyal yaşam ında İslâm iyetten önce de, devrin koşullarına ve hukuk kurallarına göre
vakıflar varolm uş, Türk boyları O rta Asyanın çetin yaşam koşullarına yardım laşm a ve dayanışm aları ile
karşı koym uşlardır. Türk V akıflarının ilk yazılı belgesi M .ö. 1280, günümüzden 3263 yıl önce yazılm ış bir
104
ETİ vakfiyesidir. Bu belge İstanbul Arkeoloii Müzesi D nü,, c
ı
.
lunan diğer bir eski T ürk V akfiyesi de 1 Z yüzyılda hüküm sürm ü şr ' u Y G 7 r m w ° rUnmakta,d,r' n IİmİZde bü'
tanın T urfan kasabasında b u lu n m u ş bez üzerinde vazıh ni
v,ir
T urklerıne ait olan Dogu Türkisarşivinde saklanm aktad.r.
6 yaZl1' ° ,a" b ır « i y e d i r . H alen V akıflar G enel Müdürlüğü
Bütiin büyük dinlerde vakıf vardır. A ncak V ai^ f u .r,
Türk-İslâm ülkeleri o lm u ştu r. Batılr ara ştırm ac ı M O U R a ™eT o h SSON ^
larda Osmanlı İm p arato rlu ğ u n u n büyük bir kısm ın ın « ık ıf m al. nlH Ve
fa a ıt
ZEVS, C ezayir arazisinin yan sın ın Z
olduğunu yazar.
° ,duöu yerler
GATTESHI 1 8 ve 19- Yüzyıl-
o l L T M N N A R d T t ik “ d ,,-Y !n '
« u n u > »U N N A R D da Tunus arazisinin 1/3 ünün vak-
Vakıfları başlıca 4 ta rih i d ö nem e ayırm ak m ü m k ü n d ü r:
1-Selçuklar dönem inden kalan vakıflar,
2- Beylikler d önem inde kurulan vakıflar,
3- Osmanlı devri vakıfları,
4- C um huriyet D önem i V akıfları,
Tarihimizin ak .ş. iç in d e « k r f la r .m B Büyük S elç u k lu , A nadolu S elçukları D evletlerinde Anadolu Beylik­
lerinde gelişmiş ve özellikle O sm anlı İm p arato rlu ğ u za m an .n d a dini, sosyal ve kültürel hizm etlerini en yüksek
düzeye çıkarm ıştır. İm p arato rlu ğ u n gelişm e ve gerilem e d ö n em lerin d e vakıfların etkinliği de buna paralel
çıkış
vew inişler ♦y ap rm ıştır. G ünüm üzde D evletin -ve diöpr
t ı
.
8
k am u kl ..uruluşlarının
yürütm ekte olduğu pek çok
hizmet V akıflar tarafın d an yerine getirilm iştir.
Her Vakfın bünyesinde şu d ö r t öğenin bulunm ası gerekir:
! . H a y r işlerine, K am u y ara rın a ayrılm ış olan yapılar (H a y ra t y ap ılan ) ve k am unun yararlanacağı h iz­
metler. (Hayrı cıhetler-hayır-şart hizm etler)
2- Bu binaların idaresi, vakıf hizm etlerinin yerine getirilm esi için gerekli harcam alar, karşılayan gelir
kaynakları (Taşınm az m allar, vakıf paralar ve diğ er gelir k aynakları)
3 - Vakf/n yönetim organı (Mütevelli) ve büyük vakıflarda mütevellilerin emrinde diğer kişiler
4 - V akfın denetlem e organı.
Vakıfların zam anla çoğalm ası ve çok sayıda S elatin (P adişah) V akrflarm ın kurulm as. sonucu etkin bir
denetim organ, kurulm asına gerek d u y u lm u ş tu r, ö n ce le ri d en etlem e görevi kadılar, kazaskerler tarafından
daha sonralar, da V akıflar B akanlığı anlam ına gelen Evkaf N ezaretince yürütülmüş, C um huriyet dönem inde’
de bu görev önce Ş eriyye ve E vkaf V ekaletine daha sonra d ah a V akıflar G enel Müdürlüğüne devredilm iştir.
1935 yılında kabul edilen 2 7 6 2 sayılı V akıflar Y asasına göre M azbut ve H ülhak V akıfların yönetim ine yeni
bir yön verilm iştir. M ülhak V akıflar kendi y ö n e tim kurullarınca yönetilir ve V ak.flar Genel Müdürlüğünce
denetlenir. M azbut V akıfların ise hem yön etim leri hem de d en etim leri V akıflar Genel Müdürlüğünce yürütül­
mektedir.
Değerli K onuklar, V akıfların bugünkü d u ru m u n u daha iyi anlıyabilm ek için V akıf E m lâkinin geçirdiği
devrelere kısaca değ in m ek te yarar var. V ak fiy elerd e iki tür em lak vardır. Birincisi hayri tesisler denen em lâk
İkincisi de bunların devamı, yaşatılm ası ve diğer hayri şa rt ve hizm etlerin yerine getirilmesi için ayrılm ış olan
akar tülünden e m lâ k tır.lşte bu şekilde vakıf ve vakfiyelerin o lu şu m u ile birlikte V akıf em lâk m eydana eelmiştir. C ok eski d ö nem lere gitm eksizin k o n u m u z la yakın ilgisi bulunan S elçuklu ve Osmanlı im paratorluğu
dönemlerinde arazi rejim ine b ak tığ ım ızd a arazinin genellikle Araziyi E m riye, yani hâzineye ait olduğunu
görürüz. A razinin m u tla k sahibi bulu n an hüküm darların ferm anları ile bu arazilerden b ir kısm ını şahıslara
vermelerinden ve ayrıca şahıslar tarafın d an hâzineye bedelleri ödenm ek suretiyle satın alınan arazilerden Ara­
ziyi Memluke, yani m ülk arazi m eydana gelm iştir. Bu yolla şahısların sahibi oldukları arazilerden bir kısmını
vakfetmeleri suretiyle de vakıf araziler (A raziyi Mevkufe) d o ğ m u ştu r. Tarihi gelişim içinde vakıf arazilerinin
büyük b ir çoğalm a gösterdiği b ilin m ek ted ir. O sm anlı devrinin son sadrazam larından M ehm et Sait Paşa'nm
Viyana da elçi iken E vkaf N aziri M ustafa H ayri E fendiye V ak fın düzenlenm esi ve Geliştirilmesi ile ilgili g ö n ­
derdiği raporda o zam ana ait arazinin y an d a n fazlasının V akıf olduğu belirtilm ektedir.
Osmanlı İm p arato rlu ğ u n d a son zam anlarda m eydana gelen her k o nudaki gerilemeler V akflarda da kendi­
ni gösterm iş, bazı vakıf taşınm az m alları y anm ış, lıarab o lm u ş, bir kısm ı da kaderlerine terkedilm iş durum da
idi. C um huriyet d ö nem ine ç o k yönlü sorunlarla gelen vakıfların günün şartlarına uygun düzenlenmesi 1^36
yılında çıkartılan 2 7 6 2 sayılı yasa ile y ap ılm ıştır. Tahsis edildikleri gayeye göre kullanılm aları kanuna veya
kamu düzenine uygun olm ayan ve işe yaram az bir hale gelen h ay rat vakıf taşınm az malların İdare Met lisinin
teklifi ve Bakanlar K u rulunun kararı ile, akar türünden vakıf taşınm az m alların da İdare Meclisinin kararı ile
satılarak veya d eğiştirilerek, m üm kün olduğunca aynı am aca tahsis edileceği hükme bağlaıım ışiır.B öyleıc
C um huriyet d ö n em in d e bu anlam da bir kısım vakıf tasviye edilm iş, Lozan A ntlaşm ası ile yeniden çizilen
mi l l i sı nı rl ar i ç i n d e ger ek iç te y er d eğ iştiren , gerekse d ışard an gelen göçm enlerin yerleşim i için pek çok vakıf
t AP
arazisi tahsis o lunm uştur. Ö rneğin; Silivri'de Sultan Bayezıt Vakfından Ç eltik Köyünde b ulunan 1 5 0 0 0 d ö ­
nüm arazi R om anya'dan gelen göçm enlere, Eskişehir ilinde Mahmudu Sani Vakfından 1 .2 7 0 .0 0 0 d önüm arazi
parsellenip yerli halkın yerleşim ine ve topraksız çiftçilere tahsis edilm iştir. Belediyelerin im ar p lan ların ın u y ­
gulanması gereği olan 691 ve 221 sayılı yasalara göre yol/neydan, otopark vs. için vakıf arsalar tahsis edilmi ş .
tir.A yrıca çeşitli kam u kuruluşlarının ihtiyaçları için bina tahsisi yapılm ıştır.Ö rneğin; Medrese, Mevlevihane,
im aret binası, kütüphane, Sıbyan m ektebi, tabhane, tekke gibi binalardan 9 4 adedi müze, kütüphane, halk
eğitim merkezi, öğrenci yurdu, arşiv deposu, araştırm a merkezi vs. gibi hizm etlerde kullanılm ak üzere k a m u
kuruluşlarına parasız tahsis edilm iştir. Kamunun su ihtiyacını karşılamak amacı ile \ak fed ılen pek ç o k vakıf
su gelirleri ile birlikte Belediye ve Köy İhtiyar Meclislerine devredilmiştir. K apatılan te k k e ve tü rb e le rd e n
Türk büyüklerine ait tarihi ve mimari değeri olanlar Milli Eğitim Bakanlığına devredilm iştir. V ak fiy e lerd e
okul çağındaki çocukların eğitim ve öğretim ine geniş yer verildiğinden, Vakıflar Genel M üdürlüğü vakıf
gelirleri ile yurdun değişik yörelerinde 4 8'e yakın yurt binası açm ış, bu binalarda fakir öğrencileri k a r ş ı­
lıksız olarak barındırm aktadır.
C um huriyet dönem inde em lâk satışından ve paraya çevrilen vakıf akarlarından elde edilen gelirlerle p ek
ç o k yeni bina satın alınmış veya yaptırılm ıştır. Yeni yapılar arasında Cum huriyetin kuru lu ş y ıllarında A n k ara
U lus'ta Ankara Palas, Belvu Palas, halen hizm et binası olarak kullanılan V akıf A partm anı, H u k u k F ak ü ltesi
binası pek ço k ilimizde yaptır.lan veya satın alman işhanları, turistik oteller,dükkânlar sayılabilir.T arihi
değerinin yanı sıra sanat değeri olan pek çok yapıtın da restorasyonu ve bakımı yapılm ış, bir kısm ı m üze,
bir kısmı da esas amaçlarına dönük cami, hamam, öğrenci yurdu, konaklam a tesisi vs. olarak halk ın h iz m e ti­
ne açılm ıştır. Restore edilip Türk turizminin hizmetine sokulan H .1028 yılında Sadrazam Ö küz A h m et P aşa
tarafından İzmir-Kuşadası'nda yapılmış olan Kervansaray, Edirne'de Mimar Sinan tarafın d an 1 5 4 4 y ılm d a
yapılmış olan Rüştem Paşa Kervansarayı ile İstanbul'daki Haseki Külliyesi Türk-İslâm uygarlığının g ü n üm üz­
de yaşatılan ender güzellikteki anıtlarının sadece birkaçıdır.
C um huriyet dönem inde vakıflarla ilgili en son çıkartılan 903 sayılı yasa yeni ku ru lacak V ak ıflara y ö n
vermiştir. Bu yasaya uygun olarak günümüzde pek çok vıkıf kurulm uş, özellikle devletin milli savunm a, sa ğ ­
lık ve eğitim hizmetlerine yurttaşlar vakıf yolu ile önemli ölçüde katkıda bulunm uşlardır. Bu tü r v a k ıfla rı
örnek olarak Türk Silahlı Kuvvetler Vakıflarını ve Türk Eğitim Vakfı, Halkevleri Kültür V akfı, H a c e tte p e V a ­
kıfları ve Koç Eğitim Vakfını gösterebiliriz.
Değerli Konuklar,
Sam sun'da vakıf yönünden oldukça zengin bir ilimiz. Vakıf yolu ile günümüze kad ar gelm iş eski eserleri
şöyle sıralayabiliriz
Yalı Camii, Büyük Camii, Kurşunlu Camii, Pa/ar Camii, Hançerli Camii, M edrese Cam ii, Ese
Baba Camii ve Türbesi, Hacı H atun Camii, Taşhan, Medrese binası (Vakıflar Bölge Müdürlüğü İd are
Hizmet Binası), Büyük Şifa Hamamı.
Bu vakıf eserlerle ilgili bulabildiğim bilgileri de kısaca sunm ak isterim.
BÜYÜK CAMİ :
19. Yüzyıl sonu II. A bdulham it'in annesinin yardımı ile halk tarafından yapılm ış,1944 y ılın d ak i d e p ­
remden sonra tam irat görmüştür.
HAZİNEDARZADE SÜLEYMAN PAŞA VAKFI :
35 a d e t bina, 436 adet arazi ve arsası vardır. Medrese ve Pazar Camiinin her türlü ih tiy acın ın k a rş ıla n ­
ması, Ram azan'da hatim,Yasini Ş erif hatmi, vakıf öğrenci yurdundaki öğrencilere her türlü
yardım.
1982 yılı geliri :4 .9 1 9 .8 5 1 .-
Gideri : 9 5 5 .1 8 4 .-
HAZİNEDARZADE ABDULLAH PAŞA VAKFI :
1 Bina ve 7 adet arazi ver arsa, Gayesi : Hançerli Camiine yardım, hatim o kutm ak, Geliri :1 9 0 .4 6 2 .Gideri .-5 2 .7 4 1 .TAŞHAN :
Ç orlu'lu Ali Paşa tarafından vakfedilmiş, 1670 yılında Ç orlu'da doğdu. Enderıında y etişti. 1703 y ılın d a
vezir, 1706 yılında da Sadrazamlığa yükseldi. II.Mustafa'nın kızıyla evlenip saraya d am at oldu. H âzineyi islalı
için israfları önlem ek istediğinden, çıkarları bozulanların fitneleriyle azle uğradı. Padişah III. S u ltan A h m e t
tarafından Midilliye sürüldü ve orada 1711 detıoğdum lm ak suretiyle öldürüldü.
Taşhan bundan birkaç yıl önce restore edilmiş, mimari değeri olan çok güzel bir y a p ıt A ncak halen k ul­
lanım şekli ile bu özelliğini bağdaştırm ak mümkün değil.
İlimizde 903 Sayılı Yasaya göre kurulm uş 3 yeni vakıf vardır;
106