zebra mıdye - Akademik Personel Bilgi Bankası

LV
KiRSAL
ÇEVf>.E 'f(LLI"
!
2.~
ABSTRACT
TATLlSD EKOSISTEMINDE TEKNIK, EKONOMIK
EKOLOJIK BIR ZARARLi:
ZEBRA
VE
MIDYE
-
Doç.Dr. Alaeddin BOBATi
Dr. Mehmet O. HENGIRMEN2
Walter ZAPLET AL 3
ÖZET
Biyolojik fouling, sucul ortamda (deniz, göl, irmak vb.) çesitli amaçlarla kullanilan yapay yapilarin (iskele, köprü kazigi, tekneler, petrol-dogal
gaz - su borulari, kanallar vd.) üzerinde tutunarak gelisen hayvansal ve bitkisel canlilar olarak tanimlanabilir.
Bu canlilar tutunduklari yüzeyde olusturduklari asiri biyokütle nedeniyle teknelerin hizlarini düsürme, malzemenin çürümesinde ve asinmasinda hizlandirici roloynama,
yakit tüketimini arttirma, kafes
balikçiliginda ag gözeneklerini tikayarak sirkülasyonu engelleme ve aglarin
agirligini arttirma gibi olumsuz etkilere sahiptirler.
Yumusakçalar, kabuklular, bazi balik ve bitkiler gibi tatli su türleri ise,
suyu kaynagindan çekerek kullanan endüstriyel tesisler ile su aritim tesisleri, hidroelek1rik, termik ve nükleer santraller, gezi ve ulasim tekneleri ile
içme suyu borulari için ciddi bir tehdit olusturmaktadirlar.
Zebra midye (Drcissena polymorplia PalIas.) tüm dünyada yaygin ve
zararli olan bu tatli su türlerinden en önemlisidir. Zebra midyeler tutunduklari yüzeyde olusturduklari biyokütle ile borularin içini doldurarak su akisini
engelleme, yenime (korozyona) neden olma, su filtrelerini tikama, teknelerin motor aksamlarina girerek saglikli çalismalarini engelleme, omurgalara
tutunarak teknelerin agirligini arttirma ve dengelerini bozma, sucul
ekosistemde dogalolarak bulunan diger canlilarin yasamasini kisitIama gibi
birçok soruna yol açarak hem teknik-ekonomik hem de ekoIojik anIamda
zarar vermektedirler. Türkiye tatlisulari için dogal bir tür olan bu midye
1997 yilinda Atatürk Baraji ve HidroeIektirik Santrali (HES), 2000 yilinda
ise Birecik ve Karkamis Baraji ve HES'inde asiri üreyerek teknik, ekonomik
ve ekoIojik zararIara neden olmaya baslamistir..
Bu makale ile tatli su kaynaklari ve bu kaynaklardan su çekerek kullanan tesisler için son derece tehlikeli olan zebra midye ve neden oldugu sorunIar tanitilmis, bu türün üIkemizin diger böIgelerinde buIunan su kaynakIarinda da çogaImamasi ya da temiz suIara buIasmamasi için dikkat çekiImeye çalisiImistir.
112
BioIogical fouIing may be defined as the attachment and subsequent
gro\vth of a community of usually visibIe animaIs such as bamacies,
musseIs, and other pelecypods, bryozoans, hydroids, tunicates, tube worms,
etc., and pIants such as seaweeds on artificial submerged structures in the
aquatic environment.
In addition to decreasing a vesse!'s speed, bioIogical fouIing also
increases its fueI consumption and the weight of navigationaI buoys,
interferes with operating equipment and sound devices, clogs water piping
systems, adverseIy effects heat exchanger :performance, and promotes
corrosion of metaI surfaces.
In freshwaters, aquatic species - some invertebrates, crustaceans, fish
and pIants - are a serious tlireat to water supplies, industrial processing,
transportation and recreation. Theyare significant technical, economical and
ecological damages to coastal and freshwater environment depending on the
extent damage and density of the pest.
Of these aquatic species the zebra mussel (Dreissena polymorplia
Pallas.) is widely distributed all over the world. It has been creating
important problems in freshwater ecological systems (Le. lakes, dams and
rivers) and technical systems of man-made structures (Le. hydro power and
nuclear plants, public and municipial water supplies, industrial facilities and
s.o.). Much effort has been made to stop this organism from further
spreading into other extensive system of artificial lakes and canaIs and
thereby reaching other drainage basins.
The native species to Turkish freshwaters has caused technical,
economical and ecological damages in Euplirates basin especially, and other
river and lake systems for years. This paper intends to introduce the zebra
mussel, its potential and harm, as a whole, and to warn the biologists and
engineers against this nuisance.
i.
Giris
Gerek deniz gerekse tatlisu ekosisteminde insan yapisi araç-gereçlerin
(gemi ve tekne omurgalari, pervane ve diger su içi donanimlari, petrol-sudogal gaz borulari, elektrik kablolari, köprü-iskele kaziklari vb.) yüzeylerinde tutunarak gelisen bitkisel ve hayvansal organizmalara "Fouling Organizmalar"; bu organizmalarin geliserek tutunduklan yüzey üzerinde olusturduklari biyolojik bozunmaya da "Fouling Olayi" denilmektedir (WHOI
1952; GELDIA Y ve KOCATAS
1998).
113
"
Fouling terimi, sucul (akuatik) ortamdaki yapay yapilar üzerinde gelisen ve kendine özgü bir ekosisteme sahip olan hayvan ve bitki topluluklarini
kayalar, taslar ve diger dogal nesneler üzerinde gelisenlerden ayirt etmek
için kuIlanilmaktadir (FISCHER v.d. 1984). Bu nedenle fouling, bu olaya
yol açan organizmalardan daha çok, bu organizmalarin tutunduklari yüzeyde
olusturduklari zararla ilgili biyolojik bir olaydir ve "tutunucu" ya da "kirletici" anlamina gelmektedir (PINAR 1974 ve 1979).
sorun olusturan tür Zebra Midye (Dreissena polymorpha PALLAS) olarak
kaydedilmistir (BOBAT, HENGIRMEN ve ZAPLETAL 200 la).
Bu makaleyle 1988 yilindan beri Kuzey Amerika'da büyük sorunlara
neden olan zebra midye bir bütün olarak irdelenmis; ülkemizin yerli(dogal)
faunasi içinde yer alan bu türün neden oldugu teknik, ekonomik ve ekolojik
zararlara deginilerek ileride olusabilecek sorunlara karsi dikkat çekilmesi
amaçlanmistir.
Fouling olayi geneIlikle algler ve sesil (duragan) hayvanlar tarafindan
olusturulmakta ve günümüze kadar foulinge neden olan iki binden fazla
hayvan ve bitki türü tanilanmis bulunmaktadir. Bu hayvan ya da bitki türlerinin ortak özeIlikleri, kendilerini su hareketlerinden kaynaklanan her türlü
etkiye karsi koyabilecek biçimde bir zemine baglamalari ve buraya sikica
tuturimalaridir. Böylece kütleler halinde birikmekte ve canli bir kütle
(biyokütle) olusturmaktadirlar.
Bilimsel anlamda Dreissena polymorpha olarak bilinen bu iki kapakçikli (bivalvia) yumusakça türü, yaygin olarak:kullanilan zebra midye adini,
kabuklari üzerindeki siyah-beyaz kusaklardan almaktadir. Bu kusaklar (seritler) bazen hiç bulunmamakta, bazen ise oldukça açik ya da koyu sari
renkte olabilmektedir (Sekiii).
Denizel ortamdaki fouIing organizmalar, tutunduklari yüzeyde olusturduklari asin biyokütle nedeniyle, gemilerin hizlarini düsürme ve dolayisiyla daha fazla yakit harcamasi; gemi ve tekne omurgalarinin çürütülmesinde hizlandinci bir roloynama ya da yeni me (korozyona) neden olma gibi
zararli etkilere sahiptirler. Ayrica, kafes balikçiliginda fouIing organizmalarin aglara tutunarak hem kafes agirligini artirdiklari hem de ag gözeneklerini
tikayarak su sirkülasyonunu engeIledikleri bilinmektedir.
Kabuk renkleri bölgeden bölgeye çok degisiklik gösterdigi için bu
midyenin tür adi "çok renkli ya da çok görünüslü" anlamina gelen
"polymorpha" olarak konulmustur. Örnegin, Seyhan Baraj Gölü ile Sapanca Gölü'nden alinan midye örneklerinin rengi siyah ve tonlari; Atatürk ve
Birecik Baraji 'ndan alinan midye örneklerinin rengi ise açik sari ya da siyah
(ALTINAYAR, ERTEM ve AYDOGAN 2001); Egirdir gölündekilerin ise
krem renginde oldugu gözlenmistir (GELDIA Y ve BILGIN 1973).
Tatlisu ortamindaki fouling organizmalar, denizel ortamdakilere göre özellikle zararli türlerin çesitliligi yönünden farklilik göstermekte; olusturduklari
zarar yönünden ise denize i foulingden daha tehlikeli olabilmektedirler.
Tatlisu ekosistemindeki gerek yerli (dogal) gerekse yabanci (dogal olmayan) hayvansal (bazi omurgasizlar, kabuklular, baliklar gibi) ve bitkisel
foulingorganizmalar hidroeletrik santraIlerde (HES), termik ve nükleer santraBerin su dolasim sistemlerinde, sulama ve kullanma amaçli su depolari ile
dagitim tesislerinde, su aritim sistemlerinde, tatlisu çeken ve kuIlanan
endüstriyel tesislerde ciddi tehlikeler olusturarak teknik ve ekonomik kayiplara neden olmalarinin yanisira, sucul ortamin ekolojik dengesini de tehdit
edebilmektedirler. Bu tatlisu fouling organizmalarinin en önemlisi Zebra
Midye olup Dreissena polymorpha (PaIlas, 177 1) adiyla bilinmektedir.
1997 yilinda Atatürk Baraji HidroElektrik Santrali'nin (HES) (ETKB, EIGM 2001), 2000 yilinda ise Birecik HES'in su dolasim bölgelerinde(su alma
agzi kapaklari, sogutip.a suyu filtreleri, saft salmastrasi ve drenajinda), barajlann su ile temas eden mekanik ve betonarme kisimlarinda ve baraj gölü kiyiIannda fouling organizmalar saptanmis (ZAPLET AL ve HENGIRMEN 2000);
114
2. Dreissena polyniorplia (PaIIas 1771) : Zebra Midye
2.1. Zebra Midyenin Sistematikteki Yeri
Zebram midye, hayvanlar evreninin yumusakçalar dali içinde bulunan
iki kapakçiklilar (Bivalvia) sinifinin Dreissena familyasi içine girmektedir:
Evren
: Hayvanlar (Animalia)
Dal
: Yumusakçalar (Mollusca)
Sinif
: Iki Kapakçiklilar (Bivalvia)
Altsinif
: Heterodonta
Takim
: Veneroida
Üstfamilya
: Dreissenoidae (Dreissenacea)
Familya:
Cins
Dreissenidae
: Dreissena
Tür
: D. polymorpha (Pallas 1771)
115
{,
-r
..
i
2.2. Zebra Midycnin Yayihs Alanlari
Zebra midyenin dogal yayilisinin Hazar Denizi ve Karadeniz oldugu;
18. yüzyilin sonlarina dogru tatlisulara girerek uyum sagladigi ve dogal olarak Balkanlar, Polonya ve Rusya'da bulundugu belirtilmektedir (ÇAOLAR
1952; ELLIS 1962). Bu türün Hazar Denizi ve Ural irmagi'ndaki topluluklari ilk kez 1769 yilinda Pyotr Simon PALLAS tarafindan tanilanmistir. 18.
yüzyilin sonlari ile 19. yüzyilin baslarinda, çok genis alanlarda insa edilen
kanallar araciligiyla Avrupa'nin bütün büyük bosaltma kanallarina yayilmistu. Izleyen yillarda yayilma alani Danimarka, Isveç, Finlandiya, Irlanda
ile diger tüm Bati Avrupa'yi kapsayacak biçimde genislemistir. Ingiltere'de
ilk kez 1824 yilinda belirlenmistir (MORTON 1969; ELLI S 1962). Bu kadar hizla yayilmasinin nedeninin, son derece yüksek olan üreme ve uyum
saglama yeteneginden kaynaklandigi belirtilmektedir (PAGET 1966;
MORTON 1969/3).
Zebra midyeye Kuzey Amerika'da ilk kez 1988 yilinda rastlanmis,
ancak midyenin Amerika'ya ilk kez 1986 yilinda girdigi kabul edilmistir.
Zebra midyenin büyük topluluklari ise ilk kez Kanada'nin Huron ve Erie
Göllerini birbirine baglayan St. Clair Gölünde saptanmistir (HEBERT
MUNCASTER ve MACKIE 1989). 1990 yilinda Büyük Göller(Superior,
Michigan, Huron, Erie ve Ontario)'in hepsinde görülmüstür (GRIFFITHS
vd 1991). 1990 yilini izleyen yillarda Illinois ve Hudson irmaklarina bulastigi saptanmis; son zamanlarda ise yayIlisi tüm Amerikan su kaynaklarini
kapsayacak biçimde genislemistir (ZMIS 2000).
Zebra midye yurdumuzun pek çok tatlisu gölünde de dogal olarak bulunmaktadir (DEMIRSOY 1998). Bu dogal bulunus, yaklasik 600 milyon yil
öncesine dayanmaktadir. Paleozoyik'in Kambriyen dönemi basinda, genisligi
simdiki Akdeniz kadar olan ve Çin'e kadar uzanan büyük bir okyanus kusagi bulunmaktaydi. Ancak Kretase döneminde devamli tektonik olaylar sonucu bu okyanusun kapsadigi alanda büyük degismeler olmus ve Tersiyerin
ikinci yarisinda aci-tatli su özelliginde büyük bir iç deniz (Tethys Denizi)
meydana gelmistir. Bu deniz günümüzde üç ayri su parçasi (Karadeniz, Hazar Denizi ve Aral Gölü) halinde bulunmaktadir. Anadolu'nun olusumu da
Üst Kretase dönemine rastlamaktadir. Tersiyerin sonuna dogru tüm Anadolu
deniz seviyesinden hemen hemen 1000 metrelik bir yükselis göstermis ve
aslinda bir aci su türü olan zebra midye Türkiye'nin akarsu ve göllerine
Tethys Denizi'nin bir kaliti olarak girmistir. Yurdumuzda ÇanakkaleYapi1dak yöresindeki Neojen tabakalari içinde fosil olarak da bulunmustur
(BAYKAL 1960).
116
.
GELDIA Y ve BILGIN (1973) tarafindan yapilan bir çalismaya göre,
Zebra midye'ye Göller Bölgesindeki Egirdir, Kovada, Beysehir ve Burdur
Gölleri ile Marmara Bölgesindeki Sapanca Gölünde rastlanmistir. Yine
ayni kaynaga göre bu tür, genellikle çalkantili ve akintili göl ve diger su
depolarinda koloni halinde yasamakta ve bazen su borularini ve kanallari
tikayacak kadar fazla çogalmaktadir. Bu türün asiri üreyerek sorunlara neden oldugu, geçmiste Kovada II HES'de DSI Isletme ve Bakim Dairesi
Baskanligi'nca yapilan incelemede de söz konusu edilmistir (DSI 1970).
Son zamanlarda ise zebra midyenin Firat Havzasi'nda asin üreme
göstererek Atatürk, Birecik ve Karkamis HES'lerde ve Seyhan irmagi üzerindeki HES'lerde sorun yarattigi belirlenmistir (BOBAT, HENGIRMEN ve
ZAPLETAL 2001a).
:
2.3. Zebra Midyenin Yasam Döngüsü
Zebra midyeler ayri eseylidir ve eseyorani 1:1 olarak kabul edilir. Disiler genellikle 2 yasinda üremeye baslar. Üreme organlari kis aylarinda
olgunlasir. Ilkbahara kadar, kabuk uzunlugu 5-8 mm'yi geçen her midye
olgun üreme organlarina sahip olur. Yumurta ve spermler çogunlukla su
sicakligi yaklasik 12 °C'a ulasinca suya birakilir ve döllenme su içinde gerçeklesir. En fazla yumurta ve sperm, su sicakligi 15-17 oC arasinda birakilmaktadir. Çesitli cografik bölgelerde bu sicakliga Nisan, Mayis ya da Haziran ayinda ulasilmaktadir. Birecik HES baraj gölünde yapilan arastirmalarda, en yogun zebra midye larvasina Haziran ayinda rastlanmistir (BOBAT,
HENGIRMEN ve ZAPLETAL 2001b).
Yumurtalargenellikle40-50fl çapindadir. Disiler bir defada 40 000 yumurta birakabilir ve bir yumurtlama mevsiminde birakilan yumurta sayisi bir
milyona ulasabilir. Yumurta ve sperm üretimi hemen hemen ayni zamanda olur
(SPRUNG, 1987). Yumurtlama genellikle ilkbahar ve yazin olmak üzere iki
dönemde gerçeklesmesine karsin, sicakligi yil boyunca üremeye uygun olan
sularda, yani sicakligi 12 °C'dan daha yüksek olan sularda, yumurtlama
dönemi uzayabilmektedir. Firat Havzasinda zebra midyelerin yumurtlama
dönemlerinin yaklasik 8 ay (Nisan-Aralik aylari arasi) sürdügü gözlenmistir
(BOBAT, HENGIRMEN ve ZAPLETAL 2001b). Yumurtlama için en uygun sicaklik 14-16°C arasidir. Döllenmis yumurtalarin kuluçka süresi
(embriyonik dönem) ortam sicakligina bagli olarak 6 ile 20 saat alabilecegi
gibi 3 ile 5 gün de sürebilmektedir.
117
"/
"
;;/
Yumurta ve spennlerin canli kalabilme yetenekleri su sicakligi ile ters
\
orantilidir. Yani 12 °C'da yumurtalar 5 saat, spennler ise 22 saat canli kalabilmelerine karsin, 24 °C'da yalnizca 2 saat canli kalabilmektedirler. DölIenmeden sonra yumurta mitoz bölünmeyle embriyolojik gelismesine baslar.
Döllenmis yumurtadan çikan larvalar (kurtçuklar) yaklasik 3-5 hafta
serbestçe yüzebilmektedirler. Larvalar ergin bireylere dönüsene kadar üç
asamadan geçerler: Veliger asama, veliger sonrasi (post-veli ger) asama ve
yerlesik asama. Her asamanin kendine özgü belirleyici özellikleri bulunmaktadir. Larvalarin ergin midyeye dönüsene kadar geçirdikleri bu asamalar
"planktonik dönem" olarak adlandinlir (Sekil 2).
Larvalar yumurtadan çiktiklarinda 60-80 il boyutundadir. Bir-kaç gün
içinde larvalar 80-100 il boyutunda serbest yüzen ve silli asama olan
trokofor larvasina dönüsürler. Bu asamada beslenme yumurtadan saglanir.
Silli beslenme ve yüzme organeli "velum"un hizli gelisimi ile trokofor larva
bir veliger lan'a durumunu alir. Veliger asama bir "velumlu larva" asamasidir ve canlinin tüm plariktonik asamasi için bu terim kullanilir (Sekil 3).
Döllenmeden birkaç gün sonra veliger, kabuk bezinden ilk larval kabugu salgilar ve larva yandan 100-120 il çapli D-seklinde görünür. Bu nedenle bu asamada larvaya D-sekilli ya da düz mentese (straight-hinged) sekilli veliger adi verilir. Bazen, .disa dogru tipik çikintilar olusmasi ile larva
120-230 il boyutunda umbonal (çikintili) veliger asamaya geçer. Bu asama
"yeliconcha" olarak da adlandirilir ve larvalarin serbest yüzebildigi ve tipik
plariktonda bulundugu son asamadir (ACKERMAN vd 1994).
Veliconcha gelistiginde velum yavasça sifonlara dönüsür, ayak uzar
ve bazi organ sistemleri gelismeye baslar. Velumun kaybolmasi ile larvalar
yerlesik asamaya geçmeye hazirdirlar. Ayagin kazanilmasi ile davranis degisikligi gözlenir ve pediveliger larva asamasina geçilir. Pediveliger,
veliger-sonrasi asamanin baslangicidir. Ayak, yüzey üzerinde sürünrnek ve
yerlesecek uygun bir yüzey bulmak için oldugu kadar, etrafindaki siller araciligiyla yüzmek için de kullanilir. Bu davranis, tipik veli ger-sonrasi asamayi gösterir. Bir pediveliger uygun bir yüzey bulunca, tek tek iplikçiklerden
olusmus tutunucu bir saçak (bysus) salgilar ve baskalasim ile larval iki kapakçiklidan, ergin bir iki kapakçikliya dönüsür. 2.5 cm kabuk uzunluguna
sahip midyeler kendilerini yüzeye baglayan 600 kadar iplikçik (bysus) 0lusturabilirler (EKROA T vd 1993).
118
Yerlesecek uygun yüzey bulamayan larvalar, tutunmayi ve baskalasimi geciktirebilirler. Baskalasim sirasinda temel degisimler velumun kaybolmasi, solungaçlarin gelismesi ve embriyonik kabugun olusmasidir. Bu
degisimlerin tamamlanmasi, larvadan genç bir bireye dönüsümü saglar.
Genç birey daha sonra cinsel olgunluga erisir ve yumurta ya da sperm birakma ile yasam döngüsü tekrarlanir (ACKERMAN ve CLAUm 1991).
Genç midyeler tutunmak için sert ya da kayalik yüzeyleri tercih ederler. Ancak, kendi türünden diger ergin ve büyük midyeler üzerine de tutunabilecekleri gibi, ortamda bulunan kerevit ve diger cins midyelere ve sucui
bitkiler üzerine de yerlesebilirler.
.
Bir yüzeye yerlesen genç bireyler, zaman zaman bu yüzeylerden ayrilarak su kolonuna ya da baska bir yüzeye geçebilir/er. Yasam yerlerindeki
su akinti hizi larvalarin tutunmalarini etkil~r. Saniyede 2-2.5 m akinti hizina
sahip sularda genç ergin midyelerin yüzeylere tutunmalari güçlesmelctedir.
Zebra midyelerin yasam süreleri 3-5 yil arasinda degismekle beraber
büyük çogunlugu 1.5-2 yasinda ölür. Kabuklari en fazla S cm uzayabilmektedir. Erginler yaz aylarinda günde 0.10-0.15 mm'lik ortalama büyüme ile
yilda 1.5-2 cm' lik kabuk uzunluguna sahip olabilirler. Ilk yil 1.5 cm'lik kabuk uzunluguna ulasabilen erginlerin çok azi (% S'den daha azi) ikinci yil 3
cm'lik kabuk uzunluguna ulasabilir.
2.4. Zebra Midyenin Yayilma Yollari
Larvalarin yayilisi genellikle akintilar araciligiyla gerçeklesir. Ancak,
planktonik asamadaki larvalarin yüzme yetenekleri de kisa arali yer degistinnede etkilidir. Zebra midyenin dogal yayilis alanlarindan diger büyük
kitalara yayilmasinin, gemilerin sintene (balast) sulari araciligiyla oldugu
tahmin edilmektedir. Ulastigi yerlerde diger su kayn~ldarina girmesi ise
ulasim ya da gezinti amaciyla kullanilan teknelere fiiffirinia özelliginden
kaynaklanmistir. Zebra midye, serin ve nemli kosullarda.Js'if disinda da günlerce canli kalabildigiiçin, kara yoluyla çekicilere takilarak tasinan tekneler
araciligiyla da diger su kaynaklarina bulasabilmektedir.
2.5. Zebra Midyelerin Fizyolojisi
Zebra midyeler oldukça genis yasam toleransina sahiptirler. Uzun süreli açliga, kuruluga, yüksek ve düsük sicaklik asiriliklarina ve oldukça
farkli çözünmüs oksijen düzeylerine uyum gösterebilmektedirler. Kalsiyum
ve pH deger/eri çok degisik olan sularda yasayabilmekte; durgun göl ve
rezervuar/arda oldugu kadar nehir ve boru hatlarinin hizli akintilannda da
büyüyebilmektedirler. Nutrient fazlaligi ya da eksikligi bulunan göllerde
119
/.
uzun süre canli kalabildikleri gibi, % 0,1-0,2 tuzluluktaki aci sularda da
rastlariabilmektedir. Agir biçimde kirlenmis sularda bulunmamalanna karsin, kirliligi belli düzeye kadar tolere edebilmektedirler. Olumsuz kosullarla
karsilastiklarinda kapakçiklanni kapatmakta ve ortam sicakligina bagli olarak iki-üç hafta kapali tutabilmektedirler.
Üreme ve büyüme için esik sicakliklar zebra midye topluluklari arasinda oldukça degiskendir. Genel anlamda, üreme için 8-10 oC' lik, larvalarin çikmasi için 15-17 oC 'lik sicakliklar esik degerler olarak kabul edilebilir. Larvalarin gelismesi için en uygun sicaklik 20-22 °C'dir. 31 °C'nin üzerindeki sicakliklar öldürücü etkiye sahiptir.
Zebra midyenin yasamini sürdürmesi ve gelisebilmesi için kalsiyum
önemlibir elementtir. Kabuk gelisimi için en azindan 7-8 mg/I, üreme için
ise 12-14 mg/I kalsiyuma gerek duyulur. Kitlesel isgal (istila) için en azindan 25-30 mgll kalsiyum gereklidir (SPRUNG 1987). Büyüme ve gelisme
için en uygun kalsiyum yogunlugu 25-125 mg/I arasinda degismektedir.
Midyenin yasamini sürdürmesinde önemli olan diger çevresel etkenler
pH ve çözünmüs oksijen düzeyidir. Zebra midye pH'i 7,4'ten az ve 8,5'ten
fazla olari sularda ender olarak bulunur. Erginlerin canli kalabilmesi için
esik pH degeri 6,5 (McCAULEY ve KOTI 1993), larvalar için 6,9 olarak
bulunmustur (MACKIE ve KILGOUR, 1993). Iyi havalanari ve oksijen düzeyi 8-10 mg/I olan sular, canlinin gelismesi için uygundur.
Zebra midye suyu süzerek beslenen bir carilidir. Su giris ve çikisi
velumun dönüsmesiyle olusan sifonlar araciligiyla yapilir. Iç sifon digerinden daha genistir ve gida parçaciklarinin seçiminde yardimci olan 80-100
dokunaçla(tentakülle) çevrilidir. Su almaya ve solunuma yarar. Dis sifon
konik biçimli, dokunaçsiz ve iç sifona göre sirt kisma daha yakindir (Sekil
4). Süzülen suyu ve diger atiklari atmaya yarar. Bir midye günde yaklasik
1 litre suyu süzerek içindeki mikroalgler, mikroyumusakçalar, bal'teriler ve
diger organik maddelerle beslenir (SPRUNG ve ROSE 1988).
2.6. Zebra Mideyierin Teknik ve Ekonomik Etkileri
Zebra midyeler hidroelektrik, termik ve nükleer santrallerin su dolasan
bölgelerinde, içme ve kullanma suyu depolari ile su aritma ve dagitma tesislerinde, tatli su çeken ve kullanan endüstriyel tesislerin borularinda birikerek hem sistemde tikanmalara hem de olusturdugu asiri biyokütle nedeniyle
korozyona neden olmaktadirlar. Midyelerin kümelestigi borularda su akisi
sinirlaninakta, bunun sonucunda da isi degistiriciler(heat exchangers), yogunlastiricilar (condensers), yangin söndürme ekipmani, hava degistirme ve
120
sogutma sistemlerine alinan su azalmaktadir. Ayrica, suyu süzmek için kullanilan filtreleri tikamaktadirlar (Sekil 5).
Özellikle hidroelektrik santrallerin cebri boru, su alma agzi izgara ve
kapaklarinda (Sekil 6), sogutma suyu filtreleri, saft salmastrasi ve drenaj larda, tamir kapaklarinda (Sekil 7), barajlarin su ile temas eden mekanik ve
statik kisimlarinda biriken midyeler hem kirlilige neden olmakta hem de
elektrik üreten birimlerin saglikli çalismasini engellemektedir.
Ulasim, gezinti ya da balikçilik amaciyla tatlisularda kullariilan teknelerin omurgalarinda biriken midyeler teknelerin agirligini artirarak hizlarini düsürmekte ve yakit harcamalarini yükseltmektedirler. Küçük boyutlu
midyeler hiz teknelerinin motor aksamlarina tutunarak motoruri isinmasina
ve sagliksiz
çalismasina
neden olmaktadirlar.
.
.
Tatlisulardaki bu midyelerin asiri birikmesi nedeniyle ulasimla ilgili
samaridiralar batabilmektedir. Uzun süre su içinde birakilari balik aglari
midyelerce tahrip edilmektedir. Midyelerin biriktigi iskele ve köprü kaziklannda asinma ve çürüme artmaktadir. Sürekli tutunma nedeniyle çelik ve
beton yapilarda, asinma sonucu yapisal bozuklular görülebilmektedir.
Kuzey Amerika'da zebra midyelerin yilda yaklasik bes milyar dolarlik
bir zarara neden oldugu hesaplanmistir (O'NEILL 1997).
2.7. Zebra Midyelerin Ekolojik Etkileri
Zebra midyeler tutunacak yüzey konusunda fazla seçici olmadiklari için su ortaminda yasayan diger dogal büyük kabuklu midyeler ve kerevider
üzerinde de birikmekte ve bu birikim bazen o kadar fazla olmaktadir ki,
carililari fizyolojik gereksinimlerini karsilayamayacak duruma düsürebilmektedirler (Sekil 8).
.
Zebra midyeler sudaki asili maddeleri ve besleyici elementleri
(nutrienderi) süzerek beslenme ve onlari yalanci atik olarak su dibine
(bentik bölgeye) çökeltebilme yetenekleri ile her ne kadar berraklikta bir
artisa (HEBERT vd 1991; HOLLAND 1993; FAHNENSTIEL vd 1995b) ve
bulaniklikta bir azalmaya (SKUBINNA vd 1995) neden olsalar da, baliklan
da içine alan pelajik canlilarin pelajik ortamdan beslenmelerini zorlastirabilmektedirler (REEDERS vd 1993; KARATA YEV vd 1997; STRA YER
vd 1999). Bu biyolojik çökeitme sonucu sucui ekosistemin tüm peIajikbentik enerji dengesi degisebilmekte; bu da özellikle sportif ve ticari balikçilik için olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Ancak berrakligin artip
bulanikligin azalmasi ile gün isiginin daha derinlere girmesi sucul bitkilerin
artmasina neden olabilecektir. Sucul bitki örtüsünün artmasi ise bazi balik
121
r
türleri için koruyucu örtü ve üreme bölgesi saglamasi yönünden olumlu olarak ele alinabilir (LOWE ve PILLSBURY 1995: STUCKEY ve MOORE
1995). Bunun yaninda zebra midyeler ticari açidan önemli baliklar ve bazi
su kuslari için zengin protein ve kalsiyum kaynagini olustururlar (MOLLAY
vd 1997). Ayrica, biyolojik çökeitme yetenekleri sayesinde zebra midyelerin
teknik anlamda kirli sularin temizlenmesi amaciyla inillamlabilecegi ve bu ko-
nuda özellikleRusya ve Hollandada çalismalaryapildiginibelirtmekgerekir.
.
Zebra midyenin baliklar üzerinde olumsuz etkileri henüz tam olarak
ortaya çikarilamamistir. Ancak bunun için daha fazla zaman ve gözleme
gerek duyulabilecegi de düsünülebilir.
Zebra midye insanlar tarafindan besin maddesi olarak tüketilemedigi
gibi su kuslari, baliklar ve yabanil yasamin diger türlerinde ve bazen de insanlarda hastaliklara neden olan parazitlerin tasiyicisidir.
3. Sonuç ve Öneriler.
Onlarca yildan beri insanoglu tüm dogal kaynaklari kendi amaçlari
dogrultusunda kullanmaya ve bu arada yasamsal önemdeki kaynaklardan
biri olan su gizilgücünden de gerek teknik gerekse ekonomik anlamda yararlanmaya devam etmektedir. Barajlar, hidroelektrik santraller, kanallar,
borular, su rezervleri araciligiyla bu yararlanma gerçeklestirilirken ister istemez akarsu ve göllerin dogal ekosistemleri de, su kaynaklarinin nitelik ve
niceligi de olumsuz etkilenmektedir.
Sucul ekosisteme yapilan müdahaleler ile dogal balik türlerinin en azindan %20'sinin soyu tükenmis olmasinin yanisira, bir o kadari da tehlike
altinda bulunmaktadir. Bu müdahaleler sonucu ortaya çikan bozunmalarin
en yeni ve güzel örneklerden biri de zebra midyenin asiri üremesidir.
1997 yilinda Atatürk Baraji ve HES'nde, 2000 yilinda ise Birecik ve
Karkamis Baraji ve HES'nde görülen zebra midye, ilk bakista 1997yilinda
Atatürk Baraj Gölü'nde yapilan uluslararasi su sporlari faaliyetleri sirasinda
yurtdisindan gelen teknelerin tasidigi bir sorun olarak algilanmistir. Ancak
daha sonra, zebra midyenin yurdumuzun dogal midye türlerinden oldugu ve
önceleri bir akarsu sistemi olan Firat'in bu özelligini yitirerek bir durgun su
sistemi (göller sistemi)'ne dönüsmesinin sonucu olarak asiri üredigi saptanmistir. Firat Havzasinda dogalolarak bulunan ve zarar sinirinin altinda
üremekte olan midyeler, degisen ekolojik kosullarla ürernek için daha uygun
ortami (sicaklik, pH, kalsiyum, besin, tutunacak yüzey vb.) bularak asiri
sekilde çogalmaktadirlar. Ayrica evsel atiklarin Atatürk Baraj gölüne
122
akitilmasi da sucu i ortamdaki fosfat içerigini arttirmakta ve bu da midyeler
için besleyici roloynamaktadir.
Zebra midye, kontrol altina alinmasi çok zor olan bir yumusakça türüdür. Bir çok mücadele yöntemi bulunmasina karsin kesin ve geçerli tek bir
yöntem henüz bulunamamistir. Klor, ozon gibi kimyasal ilaçlar seçici etkili
olmadiklari için sucul ekosistemdeki diger canlilara da zarar vermektedirler.
Midyeleri kazima, elle ya da basinçli su ile uzaklastirma gibi mekanik yöntemler kesin bir çözüm olamamakta ve çok sik tekrarlanma zorunlulugu
bulunmaktadir. Midye ile beslenen balik, kerevit ya da ördek türleri kullanilarak yapilan biyolojik mücadele hem tüm midye topluluguna karsi etki
gösterememekte hem de degisik yerlerdeki sular için midyeyle beslenen
türleri yetistirme zorlugu sorun çikarmaktadir. Bu nedenlerle zebra midye
ile savasirnda bütünlesik (entegre) yöntemi et tercih edilmekte ve midye
toplulugu zarar düzeyinin altinda tutulmaya çalisilmaktadir. Ayrica son yillarda suyun geçtigi borularda "Çok Düsük Frekansli Elektromagnetizm"
uygulamalari gibi çevre dostu yöntemlerle midyelere karsi mücadele edilmeye çalisilmaktadir.
Ülkemiz açisindan zebra midye sorunu yeni sayilabilecegi ve simdilik
yalnizca Firat irmagi üzerindeki HES'lerde sorun yarattigi için pek bilinmemekte ve fazla önemsenmemektedir. Karakaya, Atatürk, Birecik ve
Karkamis HES' lerinde midyelerle mücadele yalnizca mekanik yolla sürdürülmektedir.
Ancak, zebra midyenin yakin gelecekte diger bölgelerdeki irmak, baraj ve göllere bulasma ya da ekolojik dengesi bozulmus sucul sistemlerde
asiri üreme olasiligi yüksek bulunmaktadir. Bu nedenle, en kisa zamanda bu
zararli tür1e ilgili cografik bilgi sistemi kurulmali ve asiri üreme potansiyeli
olan bölgelerde bir an önce gereken önlemler alinmalidir.
***
123
F"
f//,.
FAHNENSTIEL,
G.L., BRlDGEMAN,
T.B., LANG, G.A.,
McCORMICK, MJ., NALEP A, T.F. 1995b. Phytoplankton productivity in
Saginaw Bay, Lake Huron: Effects of zebra mussel(Dreissena polymorpha),
colonization, J. Great Lakes Res. 21,465-475.
KAYNAKLAR
ACKERMAN, J.D., CLAUDI, R. 1991. The life history of the zebra
mussel : Overwintering juveniles and post-settlement movements, J.
Sheiifish
FISCHER, E.C., CASTELLI, VJ., RODGERS, S.D., BLEILE, H.R.,
TAYLOR, D.W. 1984. Technology for control of marine biofouling-A
review, In: Marine Biodeterioration : An Interdisciplinary Study(edited
by J.D.COSTLOW and R.C.TIPPER), Naval InsI. Press, Annapolis,
Maryland, 261-300.
Res. 1i. 2] 7.
ALTINAYAR, G., ERTEM, B., AYDOGAN, F. 2001. Hidroelektrik
Santrallarda ve Su Antma Tesislerinde Sorun Yaratan Zebra Midye
(Dreissena polymorpha(Pallas, 1771)]'nin Yasami ve Savasimi, Yayinianmamis Notlar, 6 sayfa.
GELDIA Y, R., KOCATAS, A. 1998. Deniz Biyolojisine Giris, 3.
Baski, Ege Üniv. Fen Fak. Kitaplar Serisi No:},l, E.Ü. Basimevi, Izmir.
BAYKAL,F. 1960.Paleontoloji,OmurgaslZFosiller, I.Ü. Yayinlan, Sayi:872, IstanbuL.
GELDIAY, R., BILGIN, F. 1973. Bati Anadolunun Bazi Tatli Sularinda Yasayan Bir Bivalv Türü "Dreisserzapolymorpha(Pallas)" Hakkinda, Ege Üniv. Fen Fak. Ilmi Raporlar Serisi No:158, 10 sayfa.
BOBAT, A., HENGIRMEN, M.O., ZAPLETAL, W. 2001a, Zebra
Mussel Research Project in Birecik HPP, First Progress Report, 19sayfa.
BOBAT, A., HENGIRMEN, M.O., ZAPLETAL, W. 2001b. Zebra
Mussel Research Project in Birecik HPP, Second Progress Report, 18sayfa.
GRlFFITHS, R.W., SCHLOESSER, D.W., LEACH, J.H. KOVALAK, W.P. 1991. Distribution and dispersal of the zebra mussel(Dreissena
polymorpha) in the Great Lakes Region, Can. J. Fish. Aquat. Sci. 48,
1381-1388.
ÇAGLAR, M. 1952. OmurgaslZ Hayvanlar, Anatomi ve Sistematik,
2.Kisim, tÜ. Yayinlan Sayi:722.
HEBERT, P.D.N., WILSON, C.C. MURDOCH, M.H. LAZAR, R.
1991. Demography and ecological impacts of the invading mollusc
Dreisserza polymorpha, Can. J. Zool. 69,405-409.
DEMIRSOY, A. 1998. Yasamin Temel Kuraiiari, Omurgasizlar,
Cilt II. Kisim I, 2. Baski, Meteksan A.s. Ankara.
DSI 1970. Kovada HES'de Midye Sorunu ve Su Meralarinin Midye Üremesinden ve Korozyondan Korunmasi Ile Ilgili Olarak Yapilan
Elektrosimik Tecrübelerin Neticeleri, DsI Isletme ve Bakim DaI. Baskanligi, Ziraat Fen Heyeti Müd., Ankara.
HEBERT, P.D.N., MUNCASTER, B.W., MACKIE, G.L. 1989.
Ecological and genetic studies on Dreisserza polymorpha(Pallas) : A new
moluusc in the Great Lakes, Can. J. Fish. Aquat. ScI. 46, 1587 -1591.
EKROAT, L.E., MASTELLAR, E.C., SCHAFFER, 1.C., STEELE,
L.M. 1993. The byssus of the zebra mussel (Dreissena polymorpha):
Morphology, byssal thread fOffi1ationand attachrnent, In: Zebra Mussels :
Biology, Impacts and Control (NALEPA, T.F. and SCHLOESSER, D.W.
eds.) Lewis Publ., 239-263.
KARATAYEV, A.Y., BURLAKOVA, L.E., PADILLA, D.K. 1997.
The effeets of Dreisserza polymorpha(Pallas) invasion on aquatic comunities
in eastem Europe, J.sheiifish Res. 16, 187-203.
ELLIS, A.E. 1962. British Fresh Water Bivalve MoUuses,with keys
and notes for the identificationof the species,Epsom College,London.
LOWE, R.L., PILLSBURY, R.W. 1995. Shifts in benthic algal
eommunity structure and funetion following the appearanee of zebra
mussel(Dreissena polymorpha) in Saginaw Bay, Lake Huron, J. Great
Lakes Res. 21, 558-566.
ETKB(Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi), Enerji Isleri Genel Müdürlügü 2001. 21 Subat 2001 tarih ve B.15.0:E.G.M.0.003.01l680-1A-915
sayili yazi ve yaziya ek bilgi notu.
MACKIE, Gol., KILGOUR, B.W. 1993. Effieaey and role alum in
removal of zebra mussel veliger larvae from raw water supplies, Third Int.
Zebra Mussel Conference, Agenda and ABSTRACTs, Toronto, Canada.
124
.
125
i
i
ir '.
McCAULEY, R.W., KOTI, E. 1993. Lethal effects of hydrogen ion
on adult zebra mussels, Dreissena polymorpha, in relation to calcium
concentration of the surrounding water, Third Int. Zebra Mussel
Conference, Agenda and ABSTRACTs, Toronto, Canada.
MOLLOY, D.P., KARATAYEV, A.Y., BURLAKOVA, L.E., KURANDiNA, D.P., LARUELLE, F. 1997. Natural enemies of zebra mussels:
Predators, parasites and ecological competitors,
, Rev. Fisheries Sci. 5,27-97.
STRA YER, D.L., CARACO, N.F., COLE, J.1., FINDLA Y, S., PACE,
M.L. 1999. Transformation of freshwater ecosystems by bivalves,
Bioscienee 49,19-27.
STUCKEY, R.L., MOORE, D.L. 1995. Return and increase in
abundance of aquatic flowering plants in Putin-Bay Harbor, Lake Erie,
Ohio, Ohio J. SeL 95, 261-266.
MORTON, B. 1969. Studi~s on the biology of Dreissena polymorpha
PalL. 1. General anatomy and morphology, Proc. MaL. Soc. 38,301-320.
WHOI(Woods Hole Oceanography Ins.) 1952. Marine Fouling and
lts Prevention, Prepared for Bureau of Ships, Navy Dept. By WHOI,
Mass., US Naval Inst., Annapolis, Maryland.
MORTON, B. 1969/3. Studies on the biology of Dreissena
polymorpha Pall. III. Population dynamics, Proc. MaL. Soc. London 38,
471-482.
ZAPLETAL, W., HENGiRMEN, M.O. 2000. Midyeler ve Ünite Sogutma Sisteminin Tikanmasi, Mussels in the Reservoirs of Atatürk and Birecik, VBOC'nin yazisi ve Teknik Notu.
O'NEILL C.A. Jr. 1997. Economic impact ofzebra musses- Results of
the 1995 National Zebra Mussel Information Clearinghouse Study, Great
Lakes Res. Rev. 3, 35-44.
ZMIS 2000. Zebra Mussel Information System, Dept. Of Army
Engineer Research Center, Corps. Of engineers, Environmental Lab.,
Waterways Experiment Station, Vicksbury, MI.
***
PAGET, E.O. 1966. Über eInIge Muscheln unserer Alpen,
Sonderdruck aus dem Jahrbuch of AnImal EcoL.Vol:5,No: 1.
PiNAR, E. 1974. Türkiye'nin Bazi Limanlarmda .Fouling.,Boring
0. I'oimizmalarve Antifouling-Antiboring Boyalarin Bunlar Üzerindeki
Etkisi, Ege Üniv. Fen Fak. Ilmi Raporlar Serisi No:170, Izmir.
PiNAR, E. 1979. Türkiye Limanlarinda Fouling ve Boring Organizmatar, Antifouling ve Antiboring Boyalarin Bu Organizmalar Üzerine Etkinligi, Dz. K.K. Hidrografi Yayinlari, Çubuklu-Istanbul.'
REEDERS, H.H., BIl DE VAATE, A., NOORDHUIS, R. 1993.
Potential of the zebra mussel (Dreissena polymorpha) for water quality
management, In: Zebra mussels. Biology, impacts and eontrol(NALEPA,
T.F. and SCHLOESSER, D.W. eds.) Lewis Publ. Ann Arbor, 439-451.
SKUBINNA, J.P., COON, T.G., BATTERS, T.R. 1995. Increased
abundance and depth of submerged macrophytes in response to decreased
turbidity in Saginaw Bay, Lake Huron, J. Great Lakes Res. 21,476-478.
SPRUNG, M. 1987. Ecological requirements of develaping Dreissena
polymorpha eggs, Areh. Hydrobiol. Suppl. 79, 69-86.
, SPRUN.G,.M., ROSE, V. 1988. Influence of food size and food
quality on the feedin'gof the mussel Dreissena polymorpha, Oecologia 77,
526-532.
126
127
Sekiller
Sekil 1. Zebra Midyenin Genel Görünümü A. Degisik Renkteki Midyeler
B. Birecik HES'ten Alinan Bir Zebra Midye
Sekil 2. Zebra Midyenin Yasam Döngüsü (ZMIS, 2000)
if
i
Sekil 3. Zebra Midyenin Velumlu Larva Asamasi
Sekiller
Sekil 4. Zebra Midyenin Sifonlan ve Ayagi
Sekil 5. Filtrelerin Zebra Midyelerce
B. Filtrelerdeki
Tikanmanin
Tikanmasi:
A. 100 Mikronluk
Genel Görünümü.
Filtrenin
Bir Zebra Midye Larvasinca
Yikanmasi
(x90);
Sekil 6. Birecik HES'in Çesitli Kisimlarindaki Midye Birikimi A. Cebri Boroda B.Su Alma Agzi Izgaralarinda
Sekiller
Sekil 7. Birecik
HES'in
Tamir Kapaklannda
(C-D) Zebra Midye Birikimi
Sekil 8.Yerli Büyük Midyeler (A) ve Kerevi! Üzerinde (B) Zebra Midye Birikimi